Anlatım Biçimleri Soruları

Doğru kamp yerini seçmeyi öğrenmeniz güvenliğiniz için çok önemli. Yabani hayvanlardan sakınmak ve kuru kalmak gözetmeniz gereken iki kriter. Dere kenarında kamp fikri hoşunuza gidebilir ama tehlikelidir. Sulak alanlarda ve içinden su geçen vadilerde kamp kurmaktan kesinlikle kaçınmalısınız. Çünkü su baskınlarının ani olmasının bir sebebi var. Hatırlar mısınız bilmiyorum, yıllar önce Kazdağları'nda dere kenarında kamp yapan Esat Edin adlı vatandaş üç çocuğu ile birlikte ani bir su baskınına kapılmış ve can vermişti. Hatta kamp yaptıkları yerde bir damla yağmur bile yağmıyordu. Ancak göremedikleri kadar uzakta bir yerde yağan yağmur, dereye karışıp sel olmuş ve kamp alanlarını basmıştı. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Doğada yaşam konusunda bir dizi öneride bulunulmuştur. B) Öne sürülen düşünce, yaşanmış bir örnekle pekiştirilmiştir. C) Düşünceler neden-sonuç ilgisiyle desteklenmiştir. D) Görüşler tanık göstermeyle inandırıcı kılınmıştır. E) Deyimlere yer verilmiştir.

Orta Asya'da güneş, ay ve ay tutulması, yıldırım ve gökkuşağı ile ilgili inanışlar Gök Tanrı inanışı ile il- gilidir. Türklerin inanışlarında Orta Asya'dan itibaren Anadolu'ya kadar uzanan uzun zaman sürecinde -"Gok" "kutsaldır. Eski Türklerin inanç sisteminde Tanri göğün en üstündedir. Halk göğe, gök cisim- lerine ve gökyüzünde meydana gelerek yeryüzünü etkileyen tabiat olaylarına Türk inanç platformunda bir statü kazandırmıştır. Bütün bu sebeplerden ötürü gökyüzü, güneş, ay ve bazı tabiat olayları ile ilgili inanışlar ve ritüeller oluşmuştur. Bu parçada ele alınan konu aşağıdakilerden hangisidir? A) Güneş ve ay tutulmasının Türkler üzerindeki et- kisi B) Orta Asya Türklerinin yaşayışı C) Orta Asya ve Anadolu yaşam tarzının benzer yönleri grener Tant b D) Orta Asya'dan Anadolu'ya kadar uzanan mistik yolculukta tabiat olaylarının etkisi E) Anadolu inanç sistemi ile Orta Asya inanç siste- mi arasındaki benzerlikler

3. Beş yüz sayfalık bu dev romanda, yazarın, olaylara ve durumlara hiç yama yapmadığını görürüz. Bu cümlede geçen yama yapmamak sözüyle belirtilmek istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Sözü uzatmaktan kaçınmak B) Anlatıma kendini katmamak C) Açık ve anlaşılır bir dil kullanmak Yaşanılanları olduğu gibi yansıtmak E) Farklı anlatım biçimlerinden yararlanmamak

TYT TÜRKÇE 06 39. Beyin zarı iltihaplanması olarak tanımlanan menenjit, tedavisi geciktirilmemesi gereken önemli hastalıklardan biridir. İşitme kaybından ölüme kadar pek çok önemli soruna neden olan bu hastalık, ağırlıklı olarak çocuklarda görülmektedir. Çocuklarda karşılaşılması hastalığın anlaşılmasını, teşhis konmasını ve tedavisini zorlaştırsa da fark edilmesi durumunda vakit kaybetmeden tedaviye başlandığında hastalığın kötü sonuçlarından kurtulmak mümkündür. Pek çok sebebi bulunan menenjitin çocuklarda yüksek oranda görülme nedeni, toplu alanlara sık girilip çıkılmasıdır. Hastalık süreci her ne kadar ağır ilerlese de tedavisinin askıya alınması yahut fark edilmesinin gecikmesi, hastanın ölümüne neden olmaktadır. Bir enfeksiyon türü olarak kabul edilen hastalık, vücuda eller aracılığıyla bulaşmaktadır. Bunun yanında solunum yolu da aynı bakterinin vücuda yerleşmesine neden olabilmektedir. Bu parçada menenjitle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) En çok kimlerde görüldüğüne B) Kişilere farklı yollarla bulaşabildiğine O Kimi organları sakatladığına L D) Değişik nedenlerle ortaya çıkabildiğine E) İleri yaşlarda çok zor tedavi edildiğine 40. Her s hesa osatro uğra en düş kar türi bü sö Kafa Dengi D

15. Genç bir müzisyen, Mozart'a: Senfoni nasıl yazılır? diye sormuştu. Mozart: - - Niye önce basit şarkılarla başlamıyorsun? dedi. Genç: Ama siz on yaşında iken senfoniler yazdınız, deyince Mozart şu cevabı verdi: Evet, ama ben, senfoninin nasıl yazılacağını kimseye sor- madım ki... Bu parçada anlatılmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir? A) Kararsızlık; bilgisizlik ve yeteneksizlikten daha fazla başa- rısızlığa neden olur. B) Basit bir insanın elinden geleni yapabilmesi, zeki bir insa- nın tembelliğinden çok daha değerlidir. Önemli sanat ürünleri ya doğuştan gelen bir yeteneğin ya da aşama aşama geliştiren bir çabanın ürünüdür. D) Kabiliyet olmadıkça sanatçı olunamaz ama çalışmadıkça kabiliyet hiçbir işe yaramaz. E Eğitim, bir çocuğa özel yeteneklerinin fakına varması için yardım etmektir.

tekniktir. 11. Hiçbir şey konuşmadan bir saat kadar yürüdük. Birkaç meyve ağacının arasına serpilmiş beş on evden ibaret Beyobası'nı, biraz sonra da, ulu bir çınarın gölgesinde yıkılıp dağılmaya bırakılmış boş bir su değirmenini geçtik. Artık zeytinler bitmiş, çam ormanları başlamıştı. Gün işığı vurmayan, gölgeli, loş bir boğaza iniyorduk. Karşımızda alabildiğine dik bir dağ yük- seliyor, onun henüz gözümüzden saklı bulunan eteklerinden doğru, coşkun akan bir derenin uğultusu geliyordu. Yukarıdaki metinde ağır basan anlatım tekniği aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Öyküleme C) Betimleme E) İç Konuşma B) Açıklama D) Diyalog

A Türkçe A kadar uyarılı 20. Türbülans, en basit şekliyle düzensiz hava hareketi ola- rak tanımlanabilir. Güneş'ten gelen enerjideki değişimler nedeniyle atmosfer basıncında ortaya çıkan farklılıklar, farklı hızlarda hareket eden hava kütlelerinin çarpışması, havanın bir dağ kütlesi çevresindeki hareketi, fırtınalar, jet akımları gibi farklı nedenlerle oluşabilir. Türbülans, suyun içinde oluşan girdaplara benzetilebilir. Normal bir doğa olayı olması ve sık sık görülmesine rağmen bazı durumlarda tehlikeli olabilir. Çünkü türbülans açık ve bulutsuz havalarda da ortaya çıkabilir. Tahmin edilmesi ve uçakların radarları tarafından saptanması mümkün değildir. Genellikle yüksek irtifalarda görülür. Bu neden- le uçaklar beklenmedik şekilde türbülansa girebilir ve bu durum, emniyet kemerlerinin takılı olmaması hâlinde yolcuların yaralanmasına neden olabilir. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Uçak kazalarının çoğu türbülansa bağlı olaylardan meydana gelir. B) Türbülansı tespit edebilen bir teknoloji henüz gelişti- rilememiştir. + Türbülans sadece açık ve bulutsuz havalarda ortaya çıkmaktadır. D) Türbülansın meydana gelmesinde yer çekiminin payı büyüktür. E) Uçaklarda yolcuları türbülanstan koruyan çeşitli ön- lemler bulunmaktadır. ? B C) D) y EC ec 23. Şiire ni

Roman ve öykü gibi anlatmaya dayalı sanatsal metinlerde üslup, konunun içe- riğine uygun olmalıdır. Yazar, eserlerinde anlattığı kişileri, kişilik özelliklerine göre konuşturmalıdır. Hangi yöreyi anlatıyor- sa o yörenin konuşma özelliklerine dikkat etmelidir. Bunları dikkate almadığında ifadeler yapaylığa düşer ve yazar inandı- rıcılığını kaybeder. 1. Bu parçada aşağıdaki anlatım ilkeleri- nin hangisi üzerinde durulmaktadır? A) Açıklık C) Yoğunluk B Duruluk Doğallık E) Akıcılık

PARAGRAF DÜZEYİNDE Paragrafta Konu ve Ana Düşünce (Vurgulanan Dü Anlama, Paragrafı Çözü 1. "Halka inme" sözünü ben, halkın yaşam tarzını eserlerinde inceleme, halkın dilini kullanma, hal- kın duygu ve düşüncelerini yansıtma olarak al- giliyorum. Halk anlasın diye sanatın imkânlarını kullanmayıp basitleştirmek halka inmek değildir. Şu unutuluyor: Sanat aydınlatır, değiştirip dönüş- türür, bunlar olmadıkça bir halk şairi gibi yazmak yetmez. Parçada karşı çıkılan tutum aşağıdakilerden hangisidir? A) Halk ozanlarının taklit edilmesi B) Halkı anlayan sanatçıların olmaması C) Sanatın işlevinin bilinmemesi D) Halka inmek sözünün sürekli tekrarlanması E) Halka inmek adına sanattan ödün verilmesi 2. İnsanlığın gelişmesini sağlayan tek etmen, ilkel insanların oluşturduğu toplumsal kümolordoli 3.

6. Sazların arasından süzülen dere, köyün dört saat uzağında- ki ırmağa kavuşmak için dümdüz ova üstünde masmavi bir şerit gibi sessizce uzanır. Kırmızı fesli sakata haki elbiseli tarla kuşları, yeşil cüppeli ağaçkakanlar bir an evvel huzu- ra kavuşmak için ormandaki yuvalarına doğru uçuşurlar. Renklerin birbirine karışarak koyulaştığı, ortalık lacivert bir tüle gizlendiği zaman hazin bir ezan sesi... Yollarda, sırtla- rinda heybeleri, orakları omuzlarında yorgun argin insanlar... Birazdan ateş böcekleri gibi birer birer parıldayan küçücük idare kandilleri yanmaya başlar. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden ya- rarlanılmamıştır? A) İşitsel ögelerden B) Kişileştirmelerden C) Pekiştirilmiş sözcüklerden V DBenzetmelerden E) Karşıt kavramlardan l

5. Aşağıdakilerden hangisinde sanatlı söyleyiş yoktur? A) Hepsi iyiydi, iyi ve rahat Bir aileydiler koynunda gecenin Kalplerinde asılı duran bir bilmecenin Anahtarını almış götürüyordu biraz B) Günlerden bir gün İstanbul'da Sabah oldu eşya ışıdı Horozun öttüğünü duyunca Türkü tutturdu Bir çiçek keyfine göre C) Sokaklar yeniden yeniden sokaklar Yer bitirir en güzel aydınlıkları Geceyle gündüzün kavşak noktasında D) Sustunuz ikiniz de gözleriniz dalda; Boğdu sevincinizi sularda kıskanç Bir hava kabarcığı E) Kimi âşık dileğine ulaşır, Sevdiğiyle cümbüş eder, gülüşür.

PARAGRAF Sıra Sende 14. 15. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. (1) Yazılım endüstrisi, dünyanın en büyük endüstrilerinden biri haline gelmiştir. (II) Bu endüstrinin ürettiği programlar; cep tele- fonlarından bilgisayarlara, vatandaşlık iş- lemlerinden sağlık sektörüne, ticaretten enerjiye kadar birçok tüketim alanında kar- şımıza çıkmaktadır. (III) Günümüzde her alanda yer alması, bu endüstrinin önemini bir kat daha artırmaktadır. (IV) Bu durum, aynı zamanda güvenlik ve güvenirlik en- dişelerini de beraberinde getirmektedir. (V))Bilginin düzenli olarak saklanması ve iletişim ortamlarında güvenle kullanılabil- mesi, sektörün geleceğini yakından ilgi- lendirmektedir. (VI) Hem üretici firmaların hem de tüketici durumundaki kurum ve ku- ruluşların beklediği standardın bir an önce oluşturulması gerekir. 10. X Bu parçanın ilk cümlesinde belirtilen düşünce, numaralanmış cümlelerin hangisinden başlanarak farklı bir yo nüyle ele alınmıştır? A) II. B) NI. 11. C)IV. D) V. E) VI. I ari forl yolles. nerde almis. 12 Piri Reis bir düny büyük ğuda Piri R tiyle ister Bu parçaya göre aşağıdakilerden han- gisi, program üreten firmaların önemini artıran özelliklerden biridir? değildir muştur A Ortaya koyduğu ürünlerin yaygın ola- rak kullanılması B) Ürettiği programların geleceğe dönük olması Bilgi paylaşımında ve iletişimde güvenli bir ortam oluşturması Teknolojiye ulaşmayı ve teknolojiyi kul- lanmayı kolaylaştırması (E) Kurum ve kuruluşlara düşük maliyetle hizmet sunması mt raya şifle diğ KE ha r

5. Gazeteci: - Türkiye'de divan şiirinin dışında yazılan şiir, genel olarak anlama yaslanıyor diyebilir miyiz? Şair: - Ben bir konuşmamda da söylemiştim: Türk şiiri anlam hastasıdır. Ta başından beri, anlamla başı derttedir. Şiirin ille de bir anlamı olmasını istemiştir ve bu giderek şiirde nutuk havası oluşturmuştur. "Şiirin konusu ne?" derler, "Ne anladın?" derler. Bütün bunlar çağdaş şiiri bilmeyen insanın sorularıdır. Şiirde anlam şart değildir. Şiiri duymak, duyurmak, işaret etmek, hissettirmek önemlidir. "Bir şiirden ne anlıyorsunuz?" diye sorulduğu zaman şunu yaparım: Tekrar okurum o şiiri, "İşte bunu demek istiyorum." derim. Eğer onda bir duyarlık oluşmuyor, bunu kavramıyorsa benim şiirimle ilişkisini söyleyemem. Çağdaş şiirde önemli olan duyumdur. Ben ilk okuduğumda anladığım şiire kolay kolay şiir diyemem. Bir disiplin işidir şiir. Anlam dediğimiz şey ise büyük bir duyarlılık meselesidir. Oradan sadece hissedersiniz. Söylemekle söylememek arası bir duyarlıktır bu. Aşağıdaki şiir örneklerinden hangisi bu parçada şairin öne sürdüğü düşünceye örnek verilebilir? A) Bebeklerin ulusu yok Başlarını tutuşları aynı Bakarken gözlerinde aynı merak Ağlarken aynı seslerinin tonu B) Ben bir Türk'üm dinim, cinsim uludur Sinem, özüm ateş ile doludur Insan olan vatanının kuludur Türk evladı evde durmaz giderim C) Nabızlarımda vuran duygular ki tarihin Birer derin sesidir, ben sahifelerde değil Güzide, şanlı, necip ırkımın uzak ve yakın Bütün zaferlerini kalbimin tanininde Nabızlarımda okur, anlar, eylerim tebcil D) Memnunum diyemem yaşadığıma Bana bir şey söylemiyor Bu deniz parçası, bu taka E) Bir çift güvercin havalansa Yanık yanık koksa karanfil Değil bu anılacak şey değil Apansiz geliyor aklıma

9 29. İnsanların istedikleri noktaya "vardıklarını" düşünme- lerini anlayamıyorum. Havaalanlarına, garlara özgü kalmalı bu söz. Biri bir yere vardığını söylediğinde, içimden nereye, hangi araçla diye sormak geçiyor. Daha ileriye gidemeyeceğini bilenler, bulundukları konuma varmış olmakla övünürler. Bu parçada yazarın asıl vurgulamak istediği aşa- ğıdakilerden hangisidir? A) Bireysel ilerlemenin sürekli olması gerektiği B) Ulaşılabilecek son noktaya gelindiğini kabul et- menin güç olduğu Sözcüklerin yerli yerinde kullanılması gerektiği D) Hedefler belirlenirken gerçekçi olmak gerektiği E) İnsanların başarılarının yetenekleriyle sınırlı ol- duğu 32. Edebi e sa bile, Aşağıd en yakı A) Ya: ner

D) Buraya hangi gün geleceğini söyledi mi? YUKSEK E) Kaç kişi etkili ve düzgün konuşabiliyor? 22. Geçenlerde Ömer Asım Aksoy'un Dil Yanlışları kitabın- da gördüm. Aksoy, bir cümleyi düzeltirken "inkilap" kelimesini, "bir durumdan başka bir duruma geçmek" biçiminde ifade etmektedir.Eğer "inkilap" ile "inkılap" kelimeleri arasındaki anlam farkını Ömer Asım Aksoy gibi dil araştırmacıları da göremezse başkalarına ne demeli! Bu parçadan, aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Dil Yanlışları adlı kitapta da hata vardır. B) Türkçede bazı kelimeler birbiriyle karıştırılmakta- dir. C) Dil araştırmacıları da bazen yanlışlıklar yapmakta- dir. D) Dilimizi gereğince öğrenmek kolay bir iş değildir, emek ister. E) Ömer Asım Aksoy, bir dil araştırmacısıdır. Yüksek Tempo Yayınları Dikkat Serisi L ** 7

12. I. olarak görme eğilimi Erhan Bener'in II. Ölü Bir Deniz romanında çok belirgindir ancak III. yasaları doğrultusunda ortaya çıkardığı ürünler IV. davranışları, düşünceyi hatta iradeyi V. ve çevreyi, maddenin nedensellik VI. yazarın önceki romanlarında da bunun izlerine rastlarız Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan dördüncü olur? A) I B) II C) III D) IV E) V