Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

3. Yaşlı bir marangozun emeklilik çağı gelmişti. İşveren müteah-
hidine, çalıştığı konut yapım işinden ayrılarak eşi ve büyüyen
ailesi ile birlikte daha özgür bir yaşam sürmek tasarısından söz
etti. Çekle aldığı ücretini elbette özleyecekti. Ne var ki emekli
olması gerekiyordu. Müteahhit, iyi işçisinin ayrılmasına üzüldü
ve ondan, kendine bir iyilik olarak, son bir ev yapmasını rica
etti. Marangoz, kabul etti ve işe girişti fakat gönlünün yaptığı
işte olmadığını görmek pek kolaydı. Baştan savma bir işçilik
yaptı ve kalitesiz malzeme kullandı. Kendini adamış olduğu
mesleğine böyle son vermek ne büyük talihsizlikti!.. İşini bi-
tirdiğinde işveren, evi gözden geçirmek için geldi. Dış kapının
anahtarını marangoza uzattı. "Bu ev senin," dedi, "Sana ben-
den hediye". Marangoz, şoka girdi. Keşke yaptığı evin kendi
evi olduğunu bilseydi, o zaman böyle yapar mıydı hiç! Maran-
goz sizsiniz. Her gün bir çivi çakar, bir tahta koyar ya da bir
duvar örersiniz. Unutmayın,
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdaki-
lerden hangisi getirilebilir?
Paragrafta Yapı
A) korkularınızı bir kenara bırakarak hayattan keyif almaya
bakmalısınız.
B) bugünkü davranışlarınız ve seçimleriniz, yarın yaşayaca-
ğınız evi kurar.
C) aileniz ve sevdiklerinizle geçireceğiniz bir ömür her şeyden
kıymetlidir.
D) dünyanın en pahalı malzemelerini kullanmak herkese kis-
met olmaz.
E) marangozların bir işi istediğiniz şekilde yapması her za-
RAKman mümkün değildir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3. Yaşlı bir marangozun emeklilik çağı gelmişti. İşveren müteah- hidine, çalıştığı konut yapım işinden ayrılarak eşi ve büyüyen ailesi ile birlikte daha özgür bir yaşam sürmek tasarısından söz etti. Çekle aldığı ücretini elbette özleyecekti. Ne var ki emekli olması gerekiyordu. Müteahhit, iyi işçisinin ayrılmasına üzüldü ve ondan, kendine bir iyilik olarak, son bir ev yapmasını rica etti. Marangoz, kabul etti ve işe girişti fakat gönlünün yaptığı işte olmadığını görmek pek kolaydı. Baştan savma bir işçilik yaptı ve kalitesiz malzeme kullandı. Kendini adamış olduğu mesleğine böyle son vermek ne büyük talihsizlikti!.. İşini bi- tirdiğinde işveren, evi gözden geçirmek için geldi. Dış kapının anahtarını marangoza uzattı. "Bu ev senin," dedi, "Sana ben- den hediye". Marangoz, şoka girdi. Keşke yaptığı evin kendi evi olduğunu bilseydi, o zaman böyle yapar mıydı hiç! Maran- goz sizsiniz. Her gün bir çivi çakar, bir tahta koyar ya da bir duvar örersiniz. Unutmayın, Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdaki- lerden hangisi getirilebilir? Paragrafta Yapı A) korkularınızı bir kenara bırakarak hayattan keyif almaya bakmalısınız. B) bugünkü davranışlarınız ve seçimleriniz, yarın yaşayaca- ğınız evi kurar. C) aileniz ve sevdiklerinizle geçireceğiniz bir ömür her şeyden kıymetlidir. D) dünyanın en pahalı malzemelerini kullanmak herkese kis- met olmaz. E) marangozların bir işi istediğiniz şekilde yapması her za- RAKman mümkün değildir.
Gece Kalkandelen'de
Hârâbati Baba
Tekkesi'nde kaldık. Burası, Osmanlı
Devleti devrinde Yugoslavya'da yapı-
lan dört yüz tekkeden biri. Aşağı
yukarı beş yüz yıllık tarihi olan bir
Bektaşi ocağı. Etrafı yüksek duvarlar-
la çevrili. Bahçedeki mermer şadırva-
nın karşısından, uzun süre ayrılama-
dım. Şadırvan; etrafı açık, ahşap bir
çadırın içerisindeydi. Her köşesinden
Türk sanatının ince çizgileri ve güzel-
liği kanatlanıyor gibiydi. Yine şadırva-
nın üstünde duran kitabe de hat sana-
tımızın seçkin örneklerindendi.
Test 16
Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağı-
dakilerden hangisi yanlıştır?
A) Kahraman bakış açısı ile yazılmış-
tır.
B) Betimlemeler yapılmıştır.
CAçıklayıcı anlatıma yer verilmiştir.
D) Sayısal verilerden yararlanılmış-
tır.
E) Öyküleme paragrafıdır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Gece Kalkandelen'de Hârâbati Baba Tekkesi'nde kaldık. Burası, Osmanlı Devleti devrinde Yugoslavya'da yapı- lan dört yüz tekkeden biri. Aşağı yukarı beş yüz yıllık tarihi olan bir Bektaşi ocağı. Etrafı yüksek duvarlar- la çevrili. Bahçedeki mermer şadırva- nın karşısından, uzun süre ayrılama- dım. Şadırvan; etrafı açık, ahşap bir çadırın içerisindeydi. Her köşesinden Türk sanatının ince çizgileri ve güzel- liği kanatlanıyor gibiydi. Yine şadırva- nın üstünde duran kitabe de hat sana- tımızın seçkin örneklerindendi. Test 16 Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağı- dakilerden hangisi yanlıştır? A) Kahraman bakış açısı ile yazılmış- tır. B) Betimlemeler yapılmıştır. CAçıklayıcı anlatıma yer verilmiştir. D) Sayısal verilerden yararlanılmış- tır. E) Öyküleme paragrafıdır.
Raunt
17.
1. Güneş saatlerini bildiren bu saat, gece ve gün-
düzü 12'ye bölme esasına göre hazırlanmıştır.
II. Gündüz Güneş'in konumunu, hangi burçta ol
duğunu, Güneş ve Ay'ın gökyüzündeki konum-
iarını, gündüzden veya geceden ne kadar saat
geçmiş olduğunu bildirir.
Yukarıda verilen II numaralı cümleyle ilgili ola-
rak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) I. cümlede ifade edilen saatin nasıl çalıştığı an-
latılmıştır.
B I. cümlede belirtilen saatin işlevselliği vurgulan-
mıştır.
C) 1. cümlede sözü edilen aygıtın gök bilimi açısın-
dan önemi belirtilmiştir.
D) I. cümlede sözü edilen aygıtın zaman kavramı-
na getirdiği bakış açısı savunulmuştur.
1. cümlede değinilen saatin gece ve gündüzü
hangi ölçüye göre tespit ettiği belirtilmiştir.
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Raunt 17. 1. Güneş saatlerini bildiren bu saat, gece ve gün- düzü 12'ye bölme esasına göre hazırlanmıştır. II. Gündüz Güneş'in konumunu, hangi burçta ol duğunu, Güneş ve Ay'ın gökyüzündeki konum- iarını, gündüzden veya geceden ne kadar saat geçmiş olduğunu bildirir. Yukarıda verilen II numaralı cümleyle ilgili ola- rak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) I. cümlede ifade edilen saatin nasıl çalıştığı an- latılmıştır. B I. cümlede belirtilen saatin işlevselliği vurgulan- mıştır. C) 1. cümlede sözü edilen aygıtın gök bilimi açısın- dan önemi belirtilmiştir. D) I. cümlede sözü edilen aygıtın zaman kavramı- na getirdiği bakış açısı savunulmuştur. 1. cümlede değinilen saatin gece ve gündüzü hangi ölçüye göre tespit ettiği belirtilmiştir. Diğer sayfaya geçiniz.
13.-+- Özevişleyemediğimiz,
dışla yetindiğimiz için
yerin bizi, kötüleyin. Hiçbir değerimiz olmadığını
söyleyin. Daha da ileri gidin, bakmayın bize,
yokmuşuz gibi, hiç olmamışız gibi, anmayın
adlarımızı bizim.
Anlam bütünlüğünün sağlanması için
paragrafın ilk cümlesi aşağıdakilerden hangisi
olmalıdır?
Biz çağdaşlığı gerçekten anlayamadık, tarihi ile
kavrayamadık.
B Ben dünü belki anlatabilirim ama dünü
yaratmadım.
CYöneldiğimiz uygarlığa çevirin gözlerinizi.
D) Biz öteden beri biçime önem verdik.
E) Gerçekten bir şey yapmış değiliz biz, en
iyilerimiz Batı'dan bir iki düşünce öğrendi.
e
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
13.-+- Özevişleyemediğimiz, dışla yetindiğimiz için yerin bizi, kötüleyin. Hiçbir değerimiz olmadığını söyleyin. Daha da ileri gidin, bakmayın bize, yokmuşuz gibi, hiç olmamışız gibi, anmayın adlarımızı bizim. Anlam bütünlüğünün sağlanması için paragrafın ilk cümlesi aşağıdakilerden hangisi olmalıdır? Biz çağdaşlığı gerçekten anlayamadık, tarihi ile kavrayamadık. B Ben dünü belki anlatabilirim ama dünü yaratmadım. CYöneldiğimiz uygarlığa çevirin gözlerinizi. D) Biz öteden beri biçime önem verdik. E) Gerçekten bir şey yapmış değiliz biz, en iyilerimiz Batı'dan bir iki düşünce öğrendi. e
10. Çürüyen bir toplumda, sanat, eğer gerçeğe sadık
olacaksa çürümeyi de yansıtmalı ve eğer toplumsal
işleviyle (bağlantısını koparmak istemiyorsa, sanat,
dünyanın değişebilir olduğunu da göstermeli ve de-
ğişmesine yardımcı olmalı.
Bu cümleyle ilgili aşağıdakilerden hangisi söyle-
nemez?
A) Sanatın toplumdan soyutlanmadığı anlamını ve-
ren söz kullanılmıştır.
12. Age
ve
BYozlaşma anlamını veren söz kullanılmıştır.ürüme
Ylişkisini kesmek anlamını veren söz kullanılmış-
tir. koparmon
DAH
Her şeyi olduğu gibi aktarmak anlamını veren
söz kullanılmıştır. yansıtmak
Farklı özgün olmak anlamını veren söz kullanıl-
mıştır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
10. Çürüyen bir toplumda, sanat, eğer gerçeğe sadık olacaksa çürümeyi de yansıtmalı ve eğer toplumsal işleviyle (bağlantısını koparmak istemiyorsa, sanat, dünyanın değişebilir olduğunu da göstermeli ve de- ğişmesine yardımcı olmalı. Bu cümleyle ilgili aşağıdakilerden hangisi söyle- nemez? A) Sanatın toplumdan soyutlanmadığı anlamını ve- ren söz kullanılmıştır. 12. Age ve BYozlaşma anlamını veren söz kullanılmıştır.ürüme Ylişkisini kesmek anlamını veren söz kullanılmış- tir. koparmon DAH Her şeyi olduğu gibi aktarmak anlamını veren söz kullanılmıştır. yansıtmak Farklı özgün olmak anlamını veren söz kullanıl- mıştır.
Ş
i-
SI
3-
a-
bir
a-
ani
5z-
N
ko-
der
rin-
4. Genel anlamda Anadolu'yu mesken edinmiş olan
Karacaoğlan'a Anadolu da onun arzu ettiği biçimde sa-
hip çıkıp onu bağrına bastı; bundandır ki
Onun me-
zar taşları, önce hafızalarda saklanan, sonra da kağıtlara
aktarılan, hiç tanımadığı milyonlarca insanın zihinlerinde
yer eden unutulmaz dizeleriydi. Ve bu dizeler sayesinde
kendisinden sonra gelen birçok şairi etkilemiştir.
----
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına gö-
re aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi uygundur?
B
onun ölümüne duyulan üzüntü birçok şair tarafından
kaleme alınmıştır
BY bugün Anadolu'nun pek çok yerinde Karacaoğlan'a
ait olduğu savunulan mezarlar olduğu bilinir
C) nerede doğdu, nerede yaşadı, ne yaptı, kimi sevdi ne-
rede öldü, bilinmez
D) onun ününün hangi boyutlarda olduğu, çağdaşlarıyla
yaptığı atışmalardan anlaşılabilir
E) günümüzde onun şiirlerini okuyan kimseler,
Anadolu'nun ne kadar büyük bir kültüre sahip oldu-
ğunu görmüştür
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Ş i- SI 3- a- bir a- ani 5z- N ko- der rin- 4. Genel anlamda Anadolu'yu mesken edinmiş olan Karacaoğlan'a Anadolu da onun arzu ettiği biçimde sa- hip çıkıp onu bağrına bastı; bundandır ki Onun me- zar taşları, önce hafızalarda saklanan, sonra da kağıtlara aktarılan, hiç tanımadığı milyonlarca insanın zihinlerinde yer eden unutulmaz dizeleriydi. Ve bu dizeler sayesinde kendisinden sonra gelen birçok şairi etkilemiştir. ---- Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına gö- re aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi uygundur? B onun ölümüne duyulan üzüntü birçok şair tarafından kaleme alınmıştır BY bugün Anadolu'nun pek çok yerinde Karacaoğlan'a ait olduğu savunulan mezarlar olduğu bilinir C) nerede doğdu, nerede yaşadı, ne yaptı, kimi sevdi ne- rede öldü, bilinmez D) onun ününün hangi boyutlarda olduğu, çağdaşlarıyla yaptığı atışmalardan anlaşılabilir E) günümüzde onun şiirlerini okuyan kimseler, Anadolu'nun ne kadar büyük bir kültüre sahip oldu- ğunu görmüştür
6
Ben yeryüzünde yapayalnızım, kimse benimle ilgi-
lenmiyor. Zengin olduklarını gördüğüm bütün insan-
larda öyle bir utanmazlık ve katı yüreklilik var ki, ben-
den alçak gönüllü olduğum için nefret ediyorlar. Ah!
Yakında ya açlıktan ya da insanların bu kadar taş
yürekli olduklarını görünce duyduğum acıdan ölece-
ğim.
Bu sözleri söyleyen biri hakkında aşağıdakiler-
den hangisi söylenemez?
A) Yeryüzünde yalnız olduğuna inanmaktadır.
BY Fakirliği kaderi olarak kabul etmiştir.
Insanlara eleştirel gözle bakmaktadır.
D) Çevresindeki olaylara karşı duyarlı davranır.
E) Kendisiyle kimsenin ilgilenmediğini söylemektedir.
AKILLI ADAM
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
6 Ben yeryüzünde yapayalnızım, kimse benimle ilgi- lenmiyor. Zengin olduklarını gördüğüm bütün insan- larda öyle bir utanmazlık ve katı yüreklilik var ki, ben- den alçak gönüllü olduğum için nefret ediyorlar. Ah! Yakında ya açlıktan ya da insanların bu kadar taş yürekli olduklarını görünce duyduğum acıdan ölece- ğim. Bu sözleri söyleyen biri hakkında aşağıdakiler- den hangisi söylenemez? A) Yeryüzünde yalnız olduğuna inanmaktadır. BY Fakirliği kaderi olarak kabul etmiştir. Insanlara eleştirel gözle bakmaktadır. D) Çevresindeki olaylara karşı duyarlı davranır. E) Kendisiyle kimsenin ilgilenmediğini söylemektedir. AKILLI ADAM
m yayınları
TG
TYT Deneme
18. İlk matbaa Johann Gutenberg tarafından icat edildi. Johann
Gutenberg tek tek metal harflerle yüksek baskı tekniğini ge-
listirdi. Bundan sonra matbaacılık yaygın ve hızlı gelişen bir
sektör oldu. İlk kezse Uzak Doğu'da kullanılmıştır. Bilinen ilk
baskı VIII. yy.da Japonya'da yapılmıştır. İmparatoriçe Shoto-
ko Budizm'in kutsal metinlerini Sanskrit dilinde Çin alfabesiy-
le bastırmıştır.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz
A) Matbaayi Johann Gutenberg icat etmiştir.
B) Johann Gutenberg, yüksek baskı tekniğini geliştirmiştir.
C) Matbaa, Japonlar tarafından işlevsel bir şekilde kullanil-
mıştır.
D) Matbaa, VIII. yy.da Japonya'da icat edilmiştir
Matbaada basılan ilk metin Sanskritçedir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
m yayınları TG TYT Deneme 18. İlk matbaa Johann Gutenberg tarafından icat edildi. Johann Gutenberg tek tek metal harflerle yüksek baskı tekniğini ge- listirdi. Bundan sonra matbaacılık yaygın ve hızlı gelişen bir sektör oldu. İlk kezse Uzak Doğu'da kullanılmıştır. Bilinen ilk baskı VIII. yy.da Japonya'da yapılmıştır. İmparatoriçe Shoto- ko Budizm'in kutsal metinlerini Sanskrit dilinde Çin alfabesiy- le bastırmıştır. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz A) Matbaayi Johann Gutenberg icat etmiştir. B) Johann Gutenberg, yüksek baskı tekniğini geliştirmiştir. C) Matbaa, Japonlar tarafından işlevsel bir şekilde kullanil- mıştır. D) Matbaa, VIII. yy.da Japonya'da icat edilmiştir Matbaada basılan ilk metin Sanskritçedir.
TYT/Türkçe
5. Bakışımlı bir dildir edebiyatın dili, bu yüzden kesinlemeler
içermez. Burada yaratımın önemli bir kısmı okura aittir. Oku-
run bugün gereksinim duyduğu bilgi budur sadece, kendi
payının zannettiği kadar az olmadığını bilsin, yeter. Bundan
sonra ancak anladım diyebilir Orhan Pamuk romanına. Aslin-
da ortada ne bir öğretmen ne de bir öğrenci vardır.
Bu parçanın ana fikri aşağıdakilerin hangisidir?
A) Bir edebî eserin anlamı onu okuyan kişilerin sayısı kadar-
dır.
B) Orhan Pamuk romanları farklı yorumlamalara uygundur.
edebiyatta kesinlik yoktur, anlatılan durumlar kişiden kişi-
ye farklılaşabilir.
DPostmodern romanlarda okuyucu romana çok şey katar.
E) Okuyucu bir anlamda romanın yazım sürecinin de bir par-
çasıdır.
7.
Ce
im yayınları
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT/Türkçe 5. Bakışımlı bir dildir edebiyatın dili, bu yüzden kesinlemeler içermez. Burada yaratımın önemli bir kısmı okura aittir. Oku- run bugün gereksinim duyduğu bilgi budur sadece, kendi payının zannettiği kadar az olmadığını bilsin, yeter. Bundan sonra ancak anladım diyebilir Orhan Pamuk romanına. Aslin- da ortada ne bir öğretmen ne de bir öğrenci vardır. Bu parçanın ana fikri aşağıdakilerin hangisidir? A) Bir edebî eserin anlamı onu okuyan kişilerin sayısı kadar- dır. B) Orhan Pamuk romanları farklı yorumlamalara uygundur. edebiyatta kesinlik yoktur, anlatılan durumlar kişiden kişi- ye farklılaşabilir. DPostmodern romanlarda okuyucu romana çok şey katar. E) Okuyucu bir anlamda romanın yazım sürecinin de bir par- çasıdır. 7. Ce im yayınları
en
B
PALME
YAYINEVİ
hangisi
etçilerine
ablolar
eri de davet
kamoz
iyelile
dir. 4.e
Sızlar, yete
yeri
beni.
ti çizili
dan
TYT/PLM/012/22
39. Kelebekler eklem bacaklılar grubunda yer alan
böcekler sınıfına ait takımda yer alır. Antarktika dışında
dünyanın her yerinde gözlemlenebilen kelebeklerin
20.000 civarında türü vardır. Kanat desenleriyle herkesi
kendine hayran bırakan kelebeklerin arasında "Büyük
Mormon" kelebeği Güney Asya'da yayılış gösteren, en
büyük türlerden biridir. Erkeklerin kanat üstü yüzeyi
siyahtır ve arka kanadın üst yüzeyi metalik mavidir.
Daha çok Amazon Yağmur Ormanları'nda yaşayan
"Baykuş Kelebeği"nin ise kanat alt yüzeyindeki desen bir
baykuşun gözünü andırır. "Atlas Güvesi", bir çeşit gece
kelebeğidir ve kanatların uç kısmında yılan başına benzer
desenler vardır; bu sayede düşmanlarına bulunduğu
ortamda bir yılan varmış gibi göstererek hayatta kalmayı
başarır.
lyelil
E) V
B
Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
AÖrnekleme yapılmıştır. A
B) Betimlemeye yer verilmiştir.
C) Sayısal veri bulunmaktadır.
D) Bilgi vermek amaçlanmıştır.
E) Sayıp dökmelerden yararlanılmıştır.
1
40. (1) Romandaki şahısların gerçekliği ancak rom
birleştirdiği dünyado
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
en B PALME YAYINEVİ hangisi etçilerine ablolar eri de davet kamoz iyelile dir. 4.e Sızlar, yete yeri beni. ti çizili dan TYT/PLM/012/22 39. Kelebekler eklem bacaklılar grubunda yer alan böcekler sınıfına ait takımda yer alır. Antarktika dışında dünyanın her yerinde gözlemlenebilen kelebeklerin 20.000 civarında türü vardır. Kanat desenleriyle herkesi kendine hayran bırakan kelebeklerin arasında "Büyük Mormon" kelebeği Güney Asya'da yayılış gösteren, en büyük türlerden biridir. Erkeklerin kanat üstü yüzeyi siyahtır ve arka kanadın üst yüzeyi metalik mavidir. Daha çok Amazon Yağmur Ormanları'nda yaşayan "Baykuş Kelebeği"nin ise kanat alt yüzeyindeki desen bir baykuşun gözünü andırır. "Atlas Güvesi", bir çeşit gece kelebeğidir ve kanatların uç kısmında yılan başına benzer desenler vardır; bu sayede düşmanlarına bulunduğu ortamda bir yılan varmış gibi göstererek hayatta kalmayı başarır. lyelil E) V B Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? AÖrnekleme yapılmıştır. A B) Betimlemeye yer verilmiştir. C) Sayısal veri bulunmaktadır. D) Bilgi vermek amaçlanmıştır. E) Sayıp dökmelerden yararlanılmıştır. 1 40. (1) Romandaki şahısların gerçekliği ancak rom birleştirdiği dünyado
3.
Kendini beğenmek insanın özünde olan bir rahatsızlıktır
İnsan, yaratıkların en âcizi, en zayıfıdır. Biz insanlar diğer
varlıkların ne üstünde ne de altındayız. Bilge der ki "Gök
lerin altındaki her şey, aynı yasanın ve aynı kaderin em
rindedir." Her şey, kaderin kırılmaz zincirleriyle bağlı. Bazı
ayrılıklar ve dereceler vardır fakat her şeyde aynı doğanın
yüzü görülür. Her şey kendine göre gelişir ve ilerler. Doğa
düzeninin ayrılıklarını devam ettirir.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine
başvurulmamıştır?
A) Alıntı yapma
C) Açıklama
E) Kişleştirme
B) Karşılaştırma
D) Somutlaştırma
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3. Kendini beğenmek insanın özünde olan bir rahatsızlıktır İnsan, yaratıkların en âcizi, en zayıfıdır. Biz insanlar diğer varlıkların ne üstünde ne de altındayız. Bilge der ki "Gök lerin altındaki her şey, aynı yasanın ve aynı kaderin em rindedir." Her şey, kaderin kırılmaz zincirleriyle bağlı. Bazı ayrılıklar ve dereceler vardır fakat her şeyde aynı doğanın yüzü görülür. Her şey kendine göre gelişir ve ilerler. Doğa düzeninin ayrılıklarını devam ettirir. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvurulmamıştır? A) Alıntı yapma C) Açıklama E) Kişleştirme B) Karşılaştırma D) Somutlaştırma
4. (1) Saklıkent tam bir doğa harikası. (II) Yaz aylarında
yerli ve yabancı turistlerin uğrak yerlerinden bir tanesi.
(III) Akdağ'ın eteklerinde kayalar arasında yer alan
Saklıkent'in suyu, yaz aylarının sıcak dönemlerinde bile
ayaklarınızı donduracak soğuklukta. (IV) Biz de araçtan
iner inmez suya kim girer, kim girmez bahislerini açmıştık
zaten. (V) Saklıkent Kanyonu yüzyıllar boyu akan kar
sularının açtığı ve yaklaşık 100 metre yüksekliğinde, 18
km uzunluğunda bir kanyondur.
Numaralanmış cümlelerden hangisi yükleminin
yerine göre devrik bir cümledir?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
4. (1) Saklıkent tam bir doğa harikası. (II) Yaz aylarında yerli ve yabancı turistlerin uğrak yerlerinden bir tanesi. (III) Akdağ'ın eteklerinde kayalar arasında yer alan Saklıkent'in suyu, yaz aylarının sıcak dönemlerinde bile ayaklarınızı donduracak soğuklukta. (IV) Biz de araçtan iner inmez suya kim girer, kim girmez bahislerini açmıştık zaten. (V) Saklıkent Kanyonu yüzyıllar boyu akan kar sularının açtığı ve yaklaşık 100 metre yüksekliğinde, 18 km uzunluğunda bir kanyondur. Numaralanmış cümlelerden hangisi yükleminin yerine göre devrik bir cümledir? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Hangisi parcanın anlam bütün-
lüğünü bozuyor?
3. (1) Virginia Woolf, büyük şeylerin değil küçük sanılan
şeylerin üzerinde durur her zaman. (II) Kahramanları da
renkli bir yaşam sürmeyen, çarpıcı yanları olmayan
sıradan insanlar gibi görünürler. (III) Çünkü ona kalırsa,
bir insanı tam olarak ve derinliğiyle bilmenin bir yolu
yoktur. (IV) Ancak onların iç dünyalarına girebildiğimiz
zaman en heyecanlı serüvenleri yaşayanlardan daha
olağanüstü olduklarını farkederiz. (V) Yazarın bu
başarısı, kişileri canlandırırken XIX. yüzyıl gerçekçi
romanının başlıca ve en çok övülen özelliklerinden biri
olan psikolojik yorumlardan kaçınmasından kaynaklanır.
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
SOR
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Hangisi parcanın anlam bütün- lüğünü bozuyor? 3. (1) Virginia Woolf, büyük şeylerin değil küçük sanılan şeylerin üzerinde durur her zaman. (II) Kahramanları da renkli bir yaşam sürmeyen, çarpıcı yanları olmayan sıradan insanlar gibi görünürler. (III) Çünkü ona kalırsa, bir insanı tam olarak ve derinliğiyle bilmenin bir yolu yoktur. (IV) Ancak onların iç dünyalarına girebildiğimiz zaman en heyecanlı serüvenleri yaşayanlardan daha olağanüstü olduklarını farkederiz. (V) Yazarın bu başarısı, kişileri canlandırırken XIX. yüzyıl gerçekçi romanının başlıca ve en çok övülen özelliklerinden biri olan psikolojik yorumlardan kaçınmasından kaynaklanır. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. SOR
A) II.
B)
C) IV
2001 / ÖSS
12. (1) Rize'nin Pazar ilçesinde, Verçenik Yaylası'na gi-
decek minibüse bindiğimizde, uzun süren otobüs
yolculuğunun yorgunluğunu unutmuştuk. (II) Yaklaşık
beş saat süren minibüs yolculuğundan sonra, karar-
laştırılan buluşma noktasına ulaştık. (III) Oradakilerle
hoşbeşten sonra çadırları kurduk, sırt çantalarımızı
boşalttık. (IV) İlk günler için getirilen taze yiyecekler-
le, hemen küçük bir ziyafet sofrası kurduk kendimize.
(V) Geceleri fark ettik ki gökyüzü, burada her zaman
yıldızlarla doluydu. (VI) Hemen her gece yıldızlara ba-
karak düşler kuruyorduk.
Yukarıdaki parça iki paragrafa bölünmek istense,
ikinci paragrafın kaçıncı cümleyle başlaması uy-
gun olur?
A) II.
B) III. C) IV. D) V. E) VI.
2000 / ÖSS
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
A) II. B) C) IV 2001 / ÖSS 12. (1) Rize'nin Pazar ilçesinde, Verçenik Yaylası'na gi- decek minibüse bindiğimizde, uzun süren otobüs yolculuğunun yorgunluğunu unutmuştuk. (II) Yaklaşık beş saat süren minibüs yolculuğundan sonra, karar- laştırılan buluşma noktasına ulaştık. (III) Oradakilerle hoşbeşten sonra çadırları kurduk, sırt çantalarımızı boşalttık. (IV) İlk günler için getirilen taze yiyecekler- le, hemen küçük bir ziyafet sofrası kurduk kendimize. (V) Geceleri fark ettik ki gökyüzü, burada her zaman yıldızlarla doluydu. (VI) Hemen her gece yıldızlara ba- karak düşler kuruyorduk. Yukarıdaki parça iki paragrafa bölünmek istense, ikinci paragrafın kaçıncı cümleyle başlaması uy- gun olur? A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI. 2000 / ÖSS
1
I
1
UYGULAMA TESTİ - 3
(1)"Şermin" edebiyatımızın, Batı'nın aydınlanmacı kazanım-
larıyla "fikrini, bilgisini ve vicdanını" bütünleştiren özgürlükçü
şairi Tevfik Fikret'in 1914'te yayımlanan ve yüz yılı aşkın bir
süredir birçok yönüyle önemini koruyan kitabıdır. (II) Öncelikle
divan ve halk edebiyatı geleneğinde, çeşitli kültürel nedenlerin
belirlediği bakış açısıyla önemsenmeyip es geçilen "çocuğu,
çocuk dünyasını, çocuğun gelişimini" şiirlerle merkeze alan bir
ilk kitaptır. (III) Çocuğun özne oluşuyla yaşadığı duyguları, ça-
tışmaları, bunların iç dünyasındaki etkilerini dışa vurması çok
önemlidir bu yüzden. (IV) Şiirlerin büyük bölümündeki didaktik
tutum, öğüt söylemi; günümüzün çocuk edebiyatı yaklaşımları
ve eğitim anlayışı için eskimiş olsa da ne gam! (V) Tevfik Fik-
ret; yüz yıl öncesinden, insanı insan yapan değerlerin ışığıyla,
çocuk dünyasını şefkatle kucaklayarak öncü bir kitap ortaya
çıkarmıştır.
Bu parçada numaralanmış yerlerden hangisine düşünce-
nin akışına göre "Çocuğun "özne" olarak belirdiği, birey olarak
önemsendiği ilk şiirlerdir bunlar." cümlesi getirilmelidir?
A) I
B) II
||||
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1 I 1 UYGULAMA TESTİ - 3 (1)"Şermin" edebiyatımızın, Batı'nın aydınlanmacı kazanım- larıyla "fikrini, bilgisini ve vicdanını" bütünleştiren özgürlükçü şairi Tevfik Fikret'in 1914'te yayımlanan ve yüz yılı aşkın bir süredir birçok yönüyle önemini koruyan kitabıdır. (II) Öncelikle divan ve halk edebiyatı geleneğinde, çeşitli kültürel nedenlerin belirlediği bakış açısıyla önemsenmeyip es geçilen "çocuğu, çocuk dünyasını, çocuğun gelişimini" şiirlerle merkeze alan bir ilk kitaptır. (III) Çocuğun özne oluşuyla yaşadığı duyguları, ça- tışmaları, bunların iç dünyasındaki etkilerini dışa vurması çok önemlidir bu yüzden. (IV) Şiirlerin büyük bölümündeki didaktik tutum, öğüt söylemi; günümüzün çocuk edebiyatı yaklaşımları ve eğitim anlayışı için eskimiş olsa da ne gam! (V) Tevfik Fik- ret; yüz yıl öncesinden, insanı insan yapan değerlerin ışığıyla, çocuk dünyasını şefkatle kucaklayarak öncü bir kitap ortaya çıkarmıştır. Bu parçada numaralanmış yerlerden hangisine düşünce- nin akışına göre "Çocuğun "özne" olarak belirdiği, birey olarak önemsendiği ilk şiirlerdir bunlar." cümlesi getirilmelidir? A) I B) II |||| D) IV E) V
2.
(1) Ampul ile ilgili çalışmalar, 1802 yılında İngiliz Humprey
Davy tarafından, platin ince bir şeritten akım geçirilerek ilk
enkandesan ışığının elde edilmesi ile başlamıştır. (II) Elde
edilen ışık pek parlak değildi ve fazla uzun sürmemişti.
(III) Bunun dışında 1809 yılında Davy, 2000 adet pile bağlı
iki karbon çubuk ile ilk ark lambasını yapmış ve İngiliz
Kraliyet Enstitüsünde ilk sunumunu gerçekleştirmiştir.
(IV) 1840 yılında İngiliz Warren de la Rue, vakumlanmış
cam bir tüp içine bobin sarımlı bir platin tel yerleştirmiş ve
üzerinden akım geçirmiştir. (V) Elde edilen ışık verimli
olmasına rağmen platinin pahalı olması sebebiyle
lambanın kullanılması, ticari açıdan o tarihler için mümkün
değildi. (VI) Yine 1840'ta Joseph Swan, karbonize kağıt
filamanını kullanarak ilk işlevsel ampulü yaptı ve 1860'da
patentini aldı.
Bu parçada numaralanmış yerlerden hangisine "Ancak
bu tarihten sonraki 75 yıl boyunca yapılan çalışmalara
örnek olmuştur." cümlesinin getirilmesi anlam akışını
bozmaz?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. (1) Ampul ile ilgili çalışmalar, 1802 yılında İngiliz Humprey Davy tarafından, platin ince bir şeritten akım geçirilerek ilk enkandesan ışığının elde edilmesi ile başlamıştır. (II) Elde edilen ışık pek parlak değildi ve fazla uzun sürmemişti. (III) Bunun dışında 1809 yılında Davy, 2000 adet pile bağlı iki karbon çubuk ile ilk ark lambasını yapmış ve İngiliz Kraliyet Enstitüsünde ilk sunumunu gerçekleştirmiştir. (IV) 1840 yılında İngiliz Warren de la Rue, vakumlanmış cam bir tüp içine bobin sarımlı bir platin tel yerleştirmiş ve üzerinden akım geçirmiştir. (V) Elde edilen ışık verimli olmasına rağmen platinin pahalı olması sebebiyle lambanın kullanılması, ticari açıdan o tarihler için mümkün değildi. (VI) Yine 1840'ta Joseph Swan, karbonize kağıt filamanını kullanarak ilk işlevsel ampulü yaptı ve 1860'da patentini aldı. Bu parçada numaralanmış yerlerden hangisine "Ancak bu tarihten sonraki 75 yıl boyunca yapılan çalışmalara örnek olmuştur." cümlesinin getirilmesi anlam akışını bozmaz? A) I B) II C) III D) IV E) V