Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

1. Kendini yenilemekte usta ozanımız, en doğru, en
güzel sesi bulmuş: Halkın sesini. Böylelikle ondaki
ses, artık bir şiir sesi olmaktan çıkmış; bunca yıllık
bir geçmişin, acının, dilin ortaklaşa sesi durumuna
gelmiştir. Yine de açıklanmaz bir büyü ile kendi sesi
olmuştur.
Ozanın şiirlerinin en belirgin özelliği, aşağıdaki-
lerden hangisidir?
A) Etkileyicilik
B) Nesnellik
D) Doğallık
C) Özgünlük
E) Sürükleyicilik
2. "Sen Olsaydın Yapmazdın. Biliyorum", yazarının
ayrıntılarda ustalığını, gücünü kanıtlayan bir kitap.
Bildiğimiz konuların değişik boyutlarını, modern bir
anlatımla dile getirmek güçtür. Yazar, bunu gerçek-
leştirmiş. Konular, temalar, tipler benzeyebilir ya da
benzeşebilir. Onları benzersiz kılan, anlatımdaki ki-
şisellik ve özgünlüktür. O bunu yakalamış.
4.
Bu parçaya göre, bir esere üstünlük kazandıran,
ona sanat değeri katan en önemli özellik aşağı-
dakilerden hangisidir?
Çağdaş bir anlatımla yaşamın gözden kaçan
önemli taraflarını yansıtması
Bu yaz
recek,
ceğim
B Konuların farklı bir görüş ve yöntemle ele alın-
mış olması, yazarının damgasını taşıması
Doktrin Yayınları
Elbett
bilirim
C) Yaşamı olduğu gibi, gerçeğe bağlı kalarak yan-
sıtması
D) Geçmişle bugünü kaynaştırması, yaşama bir
süreklilik kazandırması
zayıf
kada
yer
yan
par
işe
ye
SE
E) Günlük yaşamdan başarılı bir biçimde kesitler
vermesi
3. Sabahın erken saati, okul kapılarında tenhalık...
Kokular, leylakların açtığını haber verir. Sahil yolun-
da dolaşanlar geleceğe gülerek bakarlar. Martılar
B
C
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. Kendini yenilemekte usta ozanımız, en doğru, en güzel sesi bulmuş: Halkın sesini. Böylelikle ondaki ses, artık bir şiir sesi olmaktan çıkmış; bunca yıllık bir geçmişin, acının, dilin ortaklaşa sesi durumuna gelmiştir. Yine de açıklanmaz bir büyü ile kendi sesi olmuştur. Ozanın şiirlerinin en belirgin özelliği, aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Etkileyicilik B) Nesnellik D) Doğallık C) Özgünlük E) Sürükleyicilik 2. "Sen Olsaydın Yapmazdın. Biliyorum", yazarının ayrıntılarda ustalığını, gücünü kanıtlayan bir kitap. Bildiğimiz konuların değişik boyutlarını, modern bir anlatımla dile getirmek güçtür. Yazar, bunu gerçek- leştirmiş. Konular, temalar, tipler benzeyebilir ya da benzeşebilir. Onları benzersiz kılan, anlatımdaki ki- şisellik ve özgünlüktür. O bunu yakalamış. 4. Bu parçaya göre, bir esere üstünlük kazandıran, ona sanat değeri katan en önemli özellik aşağı- dakilerden hangisidir? Çağdaş bir anlatımla yaşamın gözden kaçan önemli taraflarını yansıtması Bu yaz recek, ceğim B Konuların farklı bir görüş ve yöntemle ele alın- mış olması, yazarının damgasını taşıması Doktrin Yayınları Elbett bilirim C) Yaşamı olduğu gibi, gerçeğe bağlı kalarak yan- sıtması D) Geçmişle bugünü kaynaştırması, yaşama bir süreklilik kazandırması zayıf kada yer yan par işe ye SE E) Günlük yaşamdan başarılı bir biçimde kesitler vermesi 3. Sabahın erken saati, okul kapılarında tenhalık... Kokular, leylakların açtığını haber verir. Sahil yolun- da dolaşanlar geleceğe gülerek bakarlar. Martılar B C
sinde tan
A) I
B) II
C) III
Doktrin Yayınları
2. Onun öykülerinden okur, neyi anlarsa anlasın, yazar
için fazla önemi yoktur. Çünkü o, okuruna herhangi
bir ipucu vermek niyetinde değildir. Hatta çoğu za-
man, kasıtlı olarak ipuçlarını saklar. Okur her şeyi
bilmek zorunda değildir ancak yazdıklarından ya
da bir başka deyişle yazılanlardan kendine göre bir
şeyler çıkarmak durumundadır.
Bu parçada anlatılan yazarın temel amacı aşağı-
dakilerden hangisi olabilir?
A) Okuyucularını öyküler üzerine düşündürmek
ve onları yorumlamaya yönlendirmek
B) Özel dünyasını anlattığı için bunu okuyucula-
rından gizlemek
4.
Okuyucuların öykülerinden anladıklarının yazar
için öneminin olmaması
D) Okuyucuların kültür ve anlayış seviyelerini dik-
kate almamak
E) Okuyucularını düşünmeye sevk edecek ipuçla-
ri vermemek
TÜRKÇE SORU BANKASI
12
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
sinde tan A) I B) II C) III Doktrin Yayınları 2. Onun öykülerinden okur, neyi anlarsa anlasın, yazar için fazla önemi yoktur. Çünkü o, okuruna herhangi bir ipucu vermek niyetinde değildir. Hatta çoğu za- man, kasıtlı olarak ipuçlarını saklar. Okur her şeyi bilmek zorunda değildir ancak yazdıklarından ya da bir başka deyişle yazılanlardan kendine göre bir şeyler çıkarmak durumundadır. Bu parçada anlatılan yazarın temel amacı aşağı- dakilerden hangisi olabilir? A) Okuyucularını öyküler üzerine düşündürmek ve onları yorumlamaya yönlendirmek B) Özel dünyasını anlattığı için bunu okuyucula- rından gizlemek 4. Okuyucuların öykülerinden anladıklarının yazar için öneminin olmaması D) Okuyucuların kültür ve anlayış seviyelerini dik- kate almamak E) Okuyucularını düşünmeye sevk edecek ipuçla- ri vermemek TÜRKÇE SORU BANKASI 12
7./Gençken gösteriş olsun diye okurdum; sonradan, biraz da
kendimi yetiştirmek için okumaya, incelemeye başladım.
Şimdi ise vakit geçirmek, oyalanmak için yapıyorum bu işi;
çıkarımı sağlamak aklımdan bile geçmedi. Kitaba karşı içimde,
aşırı bir sevgi vardı; yalnız ihtiyacımı karşılamak için değil, üç
adım uzaktaki çevremi doldurabilmek, süsleyebilmek içindi
bu sevgi. Bir hayli oluyor, onu da bıraktım.
S
Bu parçada aşağıdakilerden hangisinin birden çok örneği
yoktur?
A) İsim tamlaması
Bali cümle
CEk fiil
Disim-fiil
E Birleşik yapılı sözcük
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
7./Gençken gösteriş olsun diye okurdum; sonradan, biraz da kendimi yetiştirmek için okumaya, incelemeye başladım. Şimdi ise vakit geçirmek, oyalanmak için yapıyorum bu işi; çıkarımı sağlamak aklımdan bile geçmedi. Kitaba karşı içimde, aşırı bir sevgi vardı; yalnız ihtiyacımı karşılamak için değil, üç adım uzaktaki çevremi doldurabilmek, süsleyebilmek içindi bu sevgi. Bir hayli oluyor, onu da bıraktım. S Bu parçada aşağıdakilerden hangisinin birden çok örneği yoktur? A) İsim tamlaması Bali cümle CEk fiil Disim-fiil E Birleşik yapılı sözcük
endemik
+
n
9
Bilginin artmasıyla birlikte karmaşıklığın artması
DYCôzüm bekleyen sorunların giderek artması
Bilginin kültürel uzmanlaşmayla yok olması
27. Aynı teknik şartlar ve aynı metotlar bir yerde istenilen verimi
sağlarken başka bir yerde tam aksi sonuçlar ortaya çıkarı-
yorsa farkın usul ve aletlerden çok onları kullanan kimse-
lerin özelliklerinden kaynaklanabileceği, çoğu zaman göz
ardı edilmektedir. Herhangi bir eylem ve davranışı bizim için
üstünde durmaya değer bir konu hâline getiren, derindeki
anlam boyutudur. Sosyal bir olayı tanımlamak, bir bakıma
ondan tezahür eden hareketin içteki anlam ve esasını kav-
ramaktan ibarettir.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ula-
şılabilir?
Aynı koşullarda farklı sonuclan elde etmek, bireylerin
uygulama aşamasındaki tutumuna bağlıdır.
Dışsal etkenlerden çok içsel bir tutumun benimsenip
sergilenmesi, bir sonucun niceliğini artırır.
C) Sosyal olaylan benzer etkenlerle karşılaştırıp bir sonuç
elde etmek yanlış bir yoldur.
D) Sosyal olayların gelişmesinde dış etkenler kadar iç et-
kenler de etkilidir.
Toplumsal sorunlar, zamanla yaygınlık kazanan bireysel
hatalardan kaynaklanır.
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
endemik + n 9 Bilginin artmasıyla birlikte karmaşıklığın artması DYCôzüm bekleyen sorunların giderek artması Bilginin kültürel uzmanlaşmayla yok olması 27. Aynı teknik şartlar ve aynı metotlar bir yerde istenilen verimi sağlarken başka bir yerde tam aksi sonuçlar ortaya çıkarı- yorsa farkın usul ve aletlerden çok onları kullanan kimse- lerin özelliklerinden kaynaklanabileceği, çoğu zaman göz ardı edilmektedir. Herhangi bir eylem ve davranışı bizim için üstünde durmaya değer bir konu hâline getiren, derindeki anlam boyutudur. Sosyal bir olayı tanımlamak, bir bakıma ondan tezahür eden hareketin içteki anlam ve esasını kav- ramaktan ibarettir. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ula- şılabilir? Aynı koşullarda farklı sonuclan elde etmek, bireylerin uygulama aşamasındaki tutumuna bağlıdır. Dışsal etkenlerden çok içsel bir tutumun benimsenip sergilenmesi, bir sonucun niceliğini artırır. C) Sosyal olaylan benzer etkenlerle karşılaştırıp bir sonuç elde etmek yanlış bir yoldur. D) Sosyal olayların gelişmesinde dış etkenler kadar iç et- kenler de etkilidir. Toplumsal sorunlar, zamanla yaygınlık kazanan bireysel hatalardan kaynaklanır. Diğer sayfaya geçiniz.
HAST
last- para
pos
ninateln
10. Kar baykuşları, Kutup Dairesi'nin kuzeyinde kalan böl-
nevgelerde, üç gün süren mutlak karanlığa rağmen yiyecek
atqebulmayı başarır. Kanat açıklıkları 1,5 metreyi bulan bu
baykuşlar en güçlü rüzgârlarda bile korunak aramaz,
40°C'ye kadar dayanırlar. Onlar tundranın en büyük ve
en güçlü baykuşları, yetişkin bir insanı bile yere sere-
Obilecek kadar hızlı ve vahşiler. Yuvada duran yumuşak
tüylü bir yavru bile bana göz dağı veren sarı bakışların
atmaktan geri durmadı. Az sonra rastladığım biraz daha
niai büyük bir yavru, bana karşı saldırı durumuna geçiverdi.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangi-
helerine başvurulmuştur?
numu
FRUID
A) Tanımlama - açıklama - öyküleme
B) Betimleme - örnekleme - tartışma
C) Örnekleme - öyküleme - tanımlama
D) Tartışma - betimleme - benzetme
E) Açıklama - betimleme - öyküleme
12
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
HAST last- para pos ninateln 10. Kar baykuşları, Kutup Dairesi'nin kuzeyinde kalan böl- nevgelerde, üç gün süren mutlak karanlığa rağmen yiyecek atqebulmayı başarır. Kanat açıklıkları 1,5 metreyi bulan bu baykuşlar en güçlü rüzgârlarda bile korunak aramaz, 40°C'ye kadar dayanırlar. Onlar tundranın en büyük ve en güçlü baykuşları, yetişkin bir insanı bile yere sere- Obilecek kadar hızlı ve vahşiler. Yuvada duran yumuşak tüylü bir yavru bile bana göz dağı veren sarı bakışların atmaktan geri durmadı. Az sonra rastladığım biraz daha niai büyük bir yavru, bana karşı saldırı durumuna geçiverdi. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangi- helerine başvurulmuştur? numu FRUID A) Tanımlama - açıklama - öyküleme B) Betimleme - örnekleme - tartışma C) Örnekleme - öyküleme - tanımlama D) Tartışma - betimleme - benzetme E) Açıklama - betimleme - öyküleme 12
3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "tema" ile ilgili bir
bilgi yanlışı vardır?
A) Anlatmaya bağlı edebî metinlerin yapısını oluşturan
unsurlar, metnin teması etrafında bir araya getirilir.
B) Temayı bulmak için "Yazarın hissettirmek istediği ne-
dir?" sorusuna yanıt aranır.
Tema, yazıldığı dönemin sosyal, kültürel özelliklerini
yansıtır.
YAYIN C
D) Tema, okuyucuyu ahlaki bakımdan geliştirici, kültürel
yönden bilgilendirici olmalıdır.
E) Konu, temanın sınırlandırılıp somutlaştırılmasıyla or-
taya çıkar.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "tema" ile ilgili bir bilgi yanlışı vardır? A) Anlatmaya bağlı edebî metinlerin yapısını oluşturan unsurlar, metnin teması etrafında bir araya getirilir. B) Temayı bulmak için "Yazarın hissettirmek istediği ne- dir?" sorusuna yanıt aranır. Tema, yazıldığı dönemin sosyal, kültürel özelliklerini yansıtır. YAYIN C D) Tema, okuyucuyu ahlaki bakımdan geliştirici, kültürel yönden bilgilendirici olmalıdır. E) Konu, temanın sınırlandırılıp somutlaştırılmasıyla or- taya çıkar.
Paul Theroux'nun Sivrisinek Sahili, yayımlandığı dönem-
de epey ses getiren bir eser. Ayrıca beyaz perdeye uyar-
lanmış ve film, eleştirmenlerden olumlu tepkiler almıştı.
Sivrisinek Sahili kadar Yeniden Patagonya'da ve Kör Ay-
dınlık da yazarın tanınırlığını artırmıştı. Theroux, Patagon-
ya üzerine yazdıklarında, bir tür edebi gezginlikten söz
açmış ve âdeta kâşif gibi orada yeni ne gördüyse büyük
bir heyecanla anlatmış. Yeniden Patagonya'da, her ne
kadar bir gezi kitabıysa da yolculuk ve yol temasını bir
olay örgüsü içinde edebî bir zenginlikle vurguladığından
edebiyat alanında ön plana çıkmayı başarıyor. Sivrisinek
Sahili'nde de yolculuk, kaçış ve yeni bir yaşam arayışı
etrafında şekillenen bir olay örgüsü hâkim.
17. I. Gerçeklikle kurguyu harmanlayan gezi yazıları yaz-
dığı
II. Kimi eserlerinde tema yönüyle ortaklıklar olduğu
III. Eserlerinde sinemaya uyarlamaya uygun bir dil kul-
landığı
kul-/
Bu parçada sözü edilen sanatçıyla ilgili olarak yuka-
ridakilerden hangileri söylenemez?
I ve II
D) II ve III
B) Yalnız II
E) Yalnız III
C) I ve Ill
yınları
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Paul Theroux'nun Sivrisinek Sahili, yayımlandığı dönem- de epey ses getiren bir eser. Ayrıca beyaz perdeye uyar- lanmış ve film, eleştirmenlerden olumlu tepkiler almıştı. Sivrisinek Sahili kadar Yeniden Patagonya'da ve Kör Ay- dınlık da yazarın tanınırlığını artırmıştı. Theroux, Patagon- ya üzerine yazdıklarında, bir tür edebi gezginlikten söz açmış ve âdeta kâşif gibi orada yeni ne gördüyse büyük bir heyecanla anlatmış. Yeniden Patagonya'da, her ne kadar bir gezi kitabıysa da yolculuk ve yol temasını bir olay örgüsü içinde edebî bir zenginlikle vurguladığından edebiyat alanında ön plana çıkmayı başarıyor. Sivrisinek Sahili'nde de yolculuk, kaçış ve yeni bir yaşam arayışı etrafında şekillenen bir olay örgüsü hâkim. 17. I. Gerçeklikle kurguyu harmanlayan gezi yazıları yaz- dığı II. Kimi eserlerinde tema yönüyle ortaklıklar olduğu III. Eserlerinde sinemaya uyarlamaya uygun bir dil kul- landığı kul-/ Bu parçada sözü edilen sanatçıyla ilgili olarak yuka- ridakilerden hangileri söylenemez? I ve II D) II ve III B) Yalnız II E) Yalnız III C) I ve Ill yınları
nde çeşit
etkin kul-
Dive mah-
Okuryaza-
ililer şun
nin temel
amalıdır.
e eğitimin
er okulun
osta ad-
nemsiyo-
çıkarma-
si önem-
ylaşma-
zı geliş-
ilerden
rumlu-
urma-
masını
ması-
e ge-
39.-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
(1) Genç kuşağın adını en çok duyuran öykücülerinden olan
sanatçının yeni öyküleri, okuru yine tadına doyulmaz bir oku-
ma deneyimine çağırıyor. (II) Bu kitabın, okurlarımızın dik-
katinden kaçmayacağını biliyoruz. (III) Kitapta yazar, insa-
nin günlük hållerini ele alıyor önce, sonra bunları Türkçenin
öykü geçmişinin ve kendi öykü dünyasının süzgecinden ge-
çiriyor. (IV) Yaşadığımız çağa, bu çağın bakışının ve duyar-
liğinin oluşturduğu yazınsal alana öykünün ışığını düşürü-
yor. (V) Kafanızı dinlemek istediğiniz zaman sayfalarına da-
lip kaybolacağınız bir kitap bu.
39. Bu parçada sözü edilen sanatçıyla ilgili olarak aşağıda-
kilerden hangisi söylenemez?
A Öykülerinin okuma zevki verdiği
BY Gençlerden oluşan bir okur kitlesinin olduğu
C) Edebiyat birikiminden yararlandığı
D) Öykülerini güncel bir anlayışla oluşturduğu
E) Basit olayları konu olarak seçtiği
1. E
2.
1.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
nde çeşit etkin kul- Dive mah- Okuryaza- ililer şun nin temel amalıdır. e eğitimin er okulun osta ad- nemsiyo- çıkarma- si önem- ylaşma- zı geliş- ilerden rumlu- urma- masını ması- e ge- 39.-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. (1) Genç kuşağın adını en çok duyuran öykücülerinden olan sanatçının yeni öyküleri, okuru yine tadına doyulmaz bir oku- ma deneyimine çağırıyor. (II) Bu kitabın, okurlarımızın dik- katinden kaçmayacağını biliyoruz. (III) Kitapta yazar, insa- nin günlük hållerini ele alıyor önce, sonra bunları Türkçenin öykü geçmişinin ve kendi öykü dünyasının süzgecinden ge- çiriyor. (IV) Yaşadığımız çağa, bu çağın bakışının ve duyar- liğinin oluşturduğu yazınsal alana öykünün ışığını düşürü- yor. (V) Kafanızı dinlemek istediğiniz zaman sayfalarına da- lip kaybolacağınız bir kitap bu. 39. Bu parçada sözü edilen sanatçıyla ilgili olarak aşağıda- kilerden hangisi söylenemez? A Öykülerinin okuma zevki verdiği BY Gençlerden oluşan bir okur kitlesinin olduğu C) Edebiyat birikiminden yararlandığı D) Öykülerini güncel bir anlayışla oluşturduğu E) Basit olayları konu olarak seçtiği 1. E 2. 1.
7.
Sezai Karakoç, 1933 yılında Diyarbakır'ın Ergani
ilçesinde dünyaya gelir. İlkokulu Ergani'de, ortaokulu
Maraş'ta, lise öğrenimini Gaziantep'te tamamlar.
Ortaokul ve lise eğitimlerini parasız yatılı olarak okuyan
sanatçı, 1950 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler
Fakültesine kayıt yaptırır. Fakültenin Maliye bölümünden
1955 yılında mezun olur. Aynı yıl, Ankara Gelirler Genel
Müdürlüğünde vergi kontrolörü olarak göreve başlar.
1957 yılında annesini, 1963 yılında da babasını kaybeder.
Özellikle annesinin ölümü onu derinden etkiler. 1965
yılında vergi kontrolörlüğü görevinden ayrılır.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine
başvurulmuştur?
A) Karşılaştırma
C) Açıklama
E) Tanık gösterme
B) Öyküleme
D) Tartışma
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
7. Sezai Karakoç, 1933 yılında Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde dünyaya gelir. İlkokulu Ergani'de, ortaokulu Maraş'ta, lise öğrenimini Gaziantep'te tamamlar. Ortaokul ve lise eğitimlerini parasız yatılı olarak okuyan sanatçı, 1950 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesine kayıt yaptırır. Fakültenin Maliye bölümünden 1955 yılında mezun olur. Aynı yıl, Ankara Gelirler Genel Müdürlüğünde vergi kontrolörü olarak göreve başlar. 1957 yılında annesini, 1963 yılında da babasını kaybeder. Özellikle annesinin ölümü onu derinden etkiler. 1965 yılında vergi kontrolörlüğü görevinden ayrılır. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvurulmuştur? A) Karşılaştırma C) Açıklama E) Tanık gösterme B) Öyküleme D) Tartışma
34. (1) Aziz Nesin'in "Şimdiki Çocuklar Harika" adlı eserini okudum
geçenlerde. (II) Yazar, bu eseriyle de başkalarının ayak izlerine
basmadan nasıl yürüneceğini göstermiş bizlere (II) Sözcük-
ler öylesine ustalıkla seçilmiş ki tek bir sesin bile aykırı ya da
fazlalık olduğundan bahsedemezsiniz. (IV) Eserin konusu ve
gündelik kullanımda yer alan sözcüklerden örülü dili beni çok
etkiledi. (V) Bu kahkaha dolu satırlarda kendi okul yıllarım sak-
lıydı sanki.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisinde, söz
konusu eserdeki anlatımın "yalınlığından bahsedilmiştir?
A) I
B) II
) IV
E) V
10
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
34. (1) Aziz Nesin'in "Şimdiki Çocuklar Harika" adlı eserini okudum geçenlerde. (II) Yazar, bu eseriyle de başkalarının ayak izlerine basmadan nasıl yürüneceğini göstermiş bizlere (II) Sözcük- ler öylesine ustalıkla seçilmiş ki tek bir sesin bile aykırı ya da fazlalık olduğundan bahsedemezsiniz. (IV) Eserin konusu ve gündelik kullanımda yer alan sözcüklerden örülü dili beni çok etkiledi. (V) Bu kahkaha dolu satırlarda kendi okul yıllarım sak- lıydı sanki. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisinde, söz konusu eserdeki anlatımın "yalınlığından bahsedilmiştir? A) I B) II ) IV E) V 10
2
35. Bütün "edebî" yeterliliğine rağmen bu kitabın gücü oradan
gelmiyor ya da sadece oradan gelmiyor. Kendi sözel biri-
kimlerine, sözcüklerine, cümlelerine, paragraflarına kadar
hâkim kaç sanatçı vardır ki? Bu kitabı okurken sözcükle-
rin ve cümlelerin bir geçmişi olduğunu hissediyor insan.
Bu parçada kitap yazarının hangi yönü önemsenmiş-
tir?
A) Sözcükleri seçerken çok titiz davranması
(B) Üslubunu etkili ve başarılı bir şekilde oluşturması
C) Eserin edebî yönünü her şeyin üstünde tutması
Eserini oluştururken anılarından faydalanması
E) Eserinde yaşanmışlık hissini gözler önüne sermes
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2 35. Bütün "edebî" yeterliliğine rağmen bu kitabın gücü oradan gelmiyor ya da sadece oradan gelmiyor. Kendi sözel biri- kimlerine, sözcüklerine, cümlelerine, paragraflarına kadar hâkim kaç sanatçı vardır ki? Bu kitabı okurken sözcükle- rin ve cümlelerin bir geçmişi olduğunu hissediyor insan. Bu parçada kitap yazarının hangi yönü önemsenmiş- tir? A) Sözcükleri seçerken çok titiz davranması (B) Üslubunu etkili ve başarılı bir şekilde oluşturması C) Eserin edebî yönünü her şeyin üstünde tutması Eserini oluştururken anılarından faydalanması E) Eserinde yaşanmışlık hissini gözler önüne sermes
8.
KÇE
İlk zamanlarda dil, dine bağlı olarak gelişti. Insan-
lar, kendilerinden daha önemli ve büyük bir var-
lığa inanıyordu; doğal olarak hiç kimse Tanrı'nın
onları yanlış anlamasını istemiyordu. Bu bakımdan
duaları doğru okumak, doğru telaffuz etmek ve is-
tenilen şeyi doğru aktarabilmek için dil çalışmaları
yapılıyordu. Edebiyat da din ile ortaya çıkan bir ol
gudur. İlk şiirler, ilahilerdir. İnsanlar, uyaklı kelime-
lerin daha kolay ezberlenebileceğini fark ettiler. Bu
bakımdan, ilahiler kısa ve uyaklı parçalarla yazıldı.
İlk şiirler bu şekilde ortaya çıktı. Ve sonuçta; ne-
redeyse tüm din kitaplarının şiirsel, tüm duaların
edebî olması...
Bu parçada edebiyat-din ilişkisinin temel se-
bebi olarak aşağıdakilerden hangisi öne sürül-
müştür?
A Dine hâkim olan duaların kafiyeli okunması, bu
sebeple dualarda ahenk sağlanması
B) Edebivatla ilgili her öge akılda fazla kalabildiği
için edebiyatın bu yönünden faydalanmak isten-
mesi
10.
C) insanların iletişimi olan dilin dinle beraber ge-
lişme göstermesi ve dinin yayılma ihtiyacı
D) Dualar şiir şeklinde okunduklarında daha
etkileyici olması ve insanların bu etkileyiciliği
sevmesi
E) insanların yaratıcı olarak kabul ettikleri büyük
güce kendilerini doğru bir biçimde ifade etmek
istemeleri
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
8. KÇE İlk zamanlarda dil, dine bağlı olarak gelişti. Insan- lar, kendilerinden daha önemli ve büyük bir var- lığa inanıyordu; doğal olarak hiç kimse Tanrı'nın onları yanlış anlamasını istemiyordu. Bu bakımdan duaları doğru okumak, doğru telaffuz etmek ve is- tenilen şeyi doğru aktarabilmek için dil çalışmaları yapılıyordu. Edebiyat da din ile ortaya çıkan bir ol gudur. İlk şiirler, ilahilerdir. İnsanlar, uyaklı kelime- lerin daha kolay ezberlenebileceğini fark ettiler. Bu bakımdan, ilahiler kısa ve uyaklı parçalarla yazıldı. İlk şiirler bu şekilde ortaya çıktı. Ve sonuçta; ne- redeyse tüm din kitaplarının şiirsel, tüm duaların edebî olması... Bu parçada edebiyat-din ilişkisinin temel se- bebi olarak aşağıdakilerden hangisi öne sürül- müştür? A Dine hâkim olan duaların kafiyeli okunması, bu sebeple dualarda ahenk sağlanması B) Edebivatla ilgili her öge akılda fazla kalabildiği için edebiyatın bu yönünden faydalanmak isten- mesi 10. C) insanların iletişimi olan dilin dinle beraber ge- lişme göstermesi ve dinin yayılma ihtiyacı D) Dualar şiir şeklinde okunduklarında daha etkileyici olması ve insanların bu etkileyiciliği sevmesi E) insanların yaratıcı olarak kabul ettikleri büyük güce kendilerini doğru bir biçimde ifade etmek istemeleri
TEST-6
1. (1) Bazı arkadaşların yaptığı gibi, kâğıdı makineye
takıp bulduğum form etrafında ya da kurduğum
plan üstünde düz bir yolda yürümek benim tarzım
değil. (II) Bir yazma planım var ama bu plan zaman
zaman değişebiliyor. (III) İlk sayfaları mutlaka elle
yazıyorum, o sıcaklığı duymak istiyorum. (IV) On-
dan sonra bu, elle yazılan on yirmi sayfayı belki on
kere yazıyorum makinede. (V) Yapıtın, üzerinde
yürüyeceği yolu çiziyor bu sayfalar; yani işin özünü
kuruyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangi-
sinde yargı, nedeniyle birlikte verilmiştir?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
3.
K
K
y
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TEST-6 1. (1) Bazı arkadaşların yaptığı gibi, kâğıdı makineye takıp bulduğum form etrafında ya da kurduğum plan üstünde düz bir yolda yürümek benim tarzım değil. (II) Bir yazma planım var ama bu plan zaman zaman değişebiliyor. (III) İlk sayfaları mutlaka elle yazıyorum, o sıcaklığı duymak istiyorum. (IV) On- dan sonra bu, elle yazılan on yirmi sayfayı belki on kere yazıyorum makinede. (V) Yapıtın, üzerinde yürüyeceği yolu çiziyor bu sayfalar; yani işin özünü kuruyor. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangi- sinde yargı, nedeniyle birlikte verilmiştir? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 3. K K y
4.
1940'lardan bu yana edebiyatımızdaki hemen bütün
öncü sanat devinimleri dergilerde görülmüştür. Bi-
zim edebiyatımız, dergilerle soluk alan bir edebiyattır.
Dergiler arasında da büyük ağırlığı hep küçük dergiler
taşımıştır. Valery, küçük dergiler için edebiyatın labora-
tuvarı diyordu. Gerçekten de az yaşamalarına rağmen
sanat özgürlüğü hep bu yayın organlarının sayfaların-
dan akmıştır.
Bu parçadan hareketle aşağıdaki saptamalardan
hangisi yapılamaz?
A) Edebiyatımızın gelişerek varlık kazanmasında der-
gilerin önemli bir rolü olmuştur.
B) Belli bir tarihten itibaren edebiyatımızdaki sanat ha-
reketleri öncelikle dergilerde başlamıştır.
C) Dergiler, düşünce özgürlüğüne önem veren sanat-
çıların bir tür buluşma yeri olmuştur.
D) Küçük dergiler yeniliklerin ve kimi yazarların ilk
ürünlerinin yer aldığı yayın özelliği taşımıştır.
E) Küçük dergiler uzun ömürlü olmasalar da işlevsel
olarak edebiyat açısından oldukça etkili olmuştur.
RAV AVT
F
(EA)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
4. 1940'lardan bu yana edebiyatımızdaki hemen bütün öncü sanat devinimleri dergilerde görülmüştür. Bi- zim edebiyatımız, dergilerle soluk alan bir edebiyattır. Dergiler arasında da büyük ağırlığı hep küçük dergiler taşımıştır. Valery, küçük dergiler için edebiyatın labora- tuvarı diyordu. Gerçekten de az yaşamalarına rağmen sanat özgürlüğü hep bu yayın organlarının sayfaların- dan akmıştır. Bu parçadan hareketle aşağıdaki saptamalardan hangisi yapılamaz? A) Edebiyatımızın gelişerek varlık kazanmasında der- gilerin önemli bir rolü olmuştur. B) Belli bir tarihten itibaren edebiyatımızdaki sanat ha- reketleri öncelikle dergilerde başlamıştır. C) Dergiler, düşünce özgürlüğüne önem veren sanat- çıların bir tür buluşma yeri olmuştur. D) Küçük dergiler yeniliklerin ve kimi yazarların ilk ürünlerinin yer aldığı yayın özelliği taşımıştır. E) Küçük dergiler uzun ömürlü olmasalar da işlevsel olarak edebiyat açısından oldukça etkili olmuştur. RAV AVT F (EA)
abilir.
bulur.
bilir.
Prf Yayınları
C) Ayrıntılı gözlemler içerdigi
D) İleri sürülen düşüncelerin, tazeliğini koruduğu
E) Çağlar geçse bile değerini yitirmediği
40. "Filler asla unutmaz." sözünün doğruluğunu kanıtlayan onlarca
bilimsel çalışma vardır. Filler, diğer filleri ve insanları hiçbir za
man unutmazlar. 2013 yılında bir çalışma, fillerin iki etnik gru-
bun seslerini birbirinden ayırabildiğini ortaya koymuştur. Bölge
lerinde yaşayan filleri öldüren Masai kabilesi ile bunu yapmayan
Kamba kabilesinin dillerini tanıdıkları, Masai kabilesinin dilinde
konuşulduğunu işittiklerinde verdikleri tepkilerden anlaşılmış
tır. Bu çalışmada fillerin sadece lisanı değil, cinsiyeti ve yaşı da
ayırt edebildiklerine dair kanıtlar elde edilmiştir.
1. Evcilleştirmeye uygun canlılardır.
II. Yaşananları ve bunların geçmişle ilişkisini zihinlerinde sak-
layabilirler.
III. Kimi zaman duygusal tepkiler verirler.
Bu parçadan fillerle ilgili numaralanmış yargıların hangile-
rine değinilmemiştir?
A) Yalnız I
D) II ve III
B) Ive II
E) Yalnız III
C) I ve Ill
2.
3.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
abilir. bulur. bilir. Prf Yayınları C) Ayrıntılı gözlemler içerdigi D) İleri sürülen düşüncelerin, tazeliğini koruduğu E) Çağlar geçse bile değerini yitirmediği 40. "Filler asla unutmaz." sözünün doğruluğunu kanıtlayan onlarca bilimsel çalışma vardır. Filler, diğer filleri ve insanları hiçbir za man unutmazlar. 2013 yılında bir çalışma, fillerin iki etnik gru- bun seslerini birbirinden ayırabildiğini ortaya koymuştur. Bölge lerinde yaşayan filleri öldüren Masai kabilesi ile bunu yapmayan Kamba kabilesinin dillerini tanıdıkları, Masai kabilesinin dilinde konuşulduğunu işittiklerinde verdikleri tepkilerden anlaşılmış tır. Bu çalışmada fillerin sadece lisanı değil, cinsiyeti ve yaşı da ayırt edebildiklerine dair kanıtlar elde edilmiştir. 1. Evcilleştirmeye uygun canlılardır. II. Yaşananları ve bunların geçmişle ilişkisini zihinlerinde sak- layabilirler. III. Kimi zaman duygusal tepkiler verirler. Bu parçadan fillerle ilgili numaralanmış yargıların hangile- rine değinilmemiştir? A) Yalnız I D) II ve III B) Ive II E) Yalnız III C) I ve Ill 2. 3.
3. Her roman, roman sanatını yeniden tanımlar bana
göre, roman sanatını yeniden keşfeder. Tabii, daha
önce yapılmış olan tanımları harfiyen tekrarlayan ro-
manlar da vardır. Ben yazdığım her romanla, kendimce
yeni bir tanım yapmaya çalışıyorum. Bir öncekinden
farklı bir tanım. Bunu yaparken elbette, yerleşik roman
anlayışını sorgulamak kaçınılmazdır. Bunu ne ölçüde
başarabiliyorum bilmiyorum.
Bu parçadaki yazarın roman anlayışının en doğru
tanımı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Roman, üslubu ve kullanılan teknikleriyle belli ku-
ralları olan bir biçimdir.
B) Roman, klasik roman ölçütlerini çiğneyerek kalıcı
bir ölçüt belirleyen bir biçimdir.
C) Roman, her yazıldığında farklı tanım gerektiren ta-
nımlanamaz bir şeydir.
D) Roman, yerleşik roman anlayışıyla beslenip onun
üzerinde gelişen bir koldur.
E) Roman, yazarın içine kendini kattığı ve her seferin-
de yeni konuları anlattığı bir türdür.
147
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3. Her roman, roman sanatını yeniden tanımlar bana göre, roman sanatını yeniden keşfeder. Tabii, daha önce yapılmış olan tanımları harfiyen tekrarlayan ro- manlar da vardır. Ben yazdığım her romanla, kendimce yeni bir tanım yapmaya çalışıyorum. Bir öncekinden farklı bir tanım. Bunu yaparken elbette, yerleşik roman anlayışını sorgulamak kaçınılmazdır. Bunu ne ölçüde başarabiliyorum bilmiyorum. Bu parçadaki yazarın roman anlayışının en doğru tanımı aşağıdakilerden hangisidir? A) Roman, üslubu ve kullanılan teknikleriyle belli ku- ralları olan bir biçimdir. B) Roman, klasik roman ölçütlerini çiğneyerek kalıcı bir ölçüt belirleyen bir biçimdir. C) Roman, her yazıldığında farklı tanım gerektiren ta- nımlanamaz bir şeydir. D) Roman, yerleşik roman anlayışıyla beslenip onun üzerinde gelişen bir koldur. E) Roman, yazarın içine kendini kattığı ve her seferin- de yeni konuları anlattığı bir türdür. 147