Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

m-
Sin
ışı
iz
ESI
T
3
A
Kutu YAYIN INFORMAL YAYINLARI
35.-36. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Sık sık yararlanılan, temel bilgileri içeren, değerini kolay
kolay yitirmeyen kitaplara baş ucu kitapları dendiğini biliriz
de bu tür kitapların okur niteliğine göre farklılıklar göster-
diğini pek bilmeyiz. Sıradan okur için baş ucu kitapları, hiç
bilmediği şeyleri öğreten, hiç görmediği ufukları gösteren
kitaplardır. Bilinçli okurlar için bu kitaplar; en iyi bildiği şey-
şünceleriyle örtüşen kitaplardır. Okuduğu bir kitapta karşı-
leri, en yakından tanıdığı ufukları anlatan; duygu ve dü
laştığı "Yalnız kalmamak için bütün gece aynanın önünde
oturdum." cümlesi, sıradan bir okur için ertesi gün sosyal
medyada paylaşacağı popüler bir tüketim malzemesidir.
Bilinçli okur içinse böyle bir cümlenin işlevi bambaşkadır,
"Eee dostum, madem yalnızsın..." diye başlayarak kahra-
manla roman boyunca koyu bir sohbete dalabilir.
35. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yok.
tur?
A) Tanık gösterme
C) Karşılaştırma
2018
E) Açıklama
B) Örnekleme
D) Tanımlama
MSÜ
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
m- Sin ışı iz ESI T 3 A Kutu YAYIN INFORMAL YAYINLARI 35.-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Sık sık yararlanılan, temel bilgileri içeren, değerini kolay kolay yitirmeyen kitaplara baş ucu kitapları dendiğini biliriz de bu tür kitapların okur niteliğine göre farklılıklar göster- diğini pek bilmeyiz. Sıradan okur için baş ucu kitapları, hiç bilmediği şeyleri öğreten, hiç görmediği ufukları gösteren kitaplardır. Bilinçli okurlar için bu kitaplar; en iyi bildiği şey- şünceleriyle örtüşen kitaplardır. Okuduğu bir kitapta karşı- leri, en yakından tanıdığı ufukları anlatan; duygu ve dü laştığı "Yalnız kalmamak için bütün gece aynanın önünde oturdum." cümlesi, sıradan bir okur için ertesi gün sosyal medyada paylaşacağı popüler bir tüketim malzemesidir. Bilinçli okur içinse böyle bir cümlenin işlevi bambaşkadır, "Eee dostum, madem yalnızsın..." diye başlayarak kahra- manla roman boyunca koyu bir sohbete dalabilir. 35. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yok. tur? A) Tanık gösterme C) Karşılaştırma 2018 E) Açıklama B) Örnekleme D) Tanımlama MSÜ
***
(1) Günümüzün genç yazarları bir eser ortaya
koyduklarında sanıyorlar ki yer yerinden oyna-
yacak, herkes a eserden söz edecek (Hatta
eleştirmenlerin o eserle ilgili övücü değerlen-
dirmelerde bulunacaklarını bekliyorlar. (III) Bir
süre sonra böyle olmadığını görünce de eleş-
tirmenlere ve okurlara eleştiri oklarını gönde-
riyorlar. (IV) Anlaşılmadıklarından ya da yanlış
anlaşıldıklarından söz ediyor, gerçek sanatçıla-
rin kendileri olduğunu söylüyorlar. (V) Bu arada
usta sanatçıları da kırıyor, küçümsüyor, onlar-
dan daha yetenekli olduklarını söyleşilerinde
hiç çekinmeden ne yazık ki anlatıyorlar.
Genç sanatçılardan söz edilen bu parçadaki
numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda-
kilerden hangisi şövlenemez?
A L cümlede yanlış bir tutum takındıkları söy-
lenmiştir.
B) V cümlede yetkin sanatçılara karşı doğru ol-
mayan bir tutum içinde oldukları söylenmiş-
tir.
C) III, cümlede beklentilerinin gerçekleşmeme-
si üzerine eleştirilerine başladıklarına deği-
milmiştir.
D. cümlede eleştirmenlerin değerlendirme-
lerini dikkate almadıkları aktarılmıştır.
ve
ve kendilerini övdükleri belirtilmiştir.
#turkceyiseviyorum
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
*** (1) Günümüzün genç yazarları bir eser ortaya koyduklarında sanıyorlar ki yer yerinden oyna- yacak, herkes a eserden söz edecek (Hatta eleştirmenlerin o eserle ilgili övücü değerlen- dirmelerde bulunacaklarını bekliyorlar. (III) Bir süre sonra böyle olmadığını görünce de eleş- tirmenlere ve okurlara eleştiri oklarını gönde- riyorlar. (IV) Anlaşılmadıklarından ya da yanlış anlaşıldıklarından söz ediyor, gerçek sanatçıla- rin kendileri olduğunu söylüyorlar. (V) Bu arada usta sanatçıları da kırıyor, küçümsüyor, onlar- dan daha yetenekli olduklarını söyleşilerinde hiç çekinmeden ne yazık ki anlatıyorlar. Genç sanatçılardan söz edilen bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda- kilerden hangisi şövlenemez? A L cümlede yanlış bir tutum takındıkları söy- lenmiştir. B) V cümlede yetkin sanatçılara karşı doğru ol- mayan bir tutum içinde oldukları söylenmiş- tir. C) III, cümlede beklentilerinin gerçekleşmeme- si üzerine eleştirilerine başladıklarına deği- milmiştir. D. cümlede eleştirmenlerin değerlendirme- lerini dikkate almadıkları aktarılmıştır. ve ve kendilerini övdükleri belirtilmiştir. #turkceyiseviyorum
.
anların yanı sıra diğer canlilar
ederler." cümlesi getirilebilir?
A) I.
B) II.
C) III.
DIV.
E) V.
Elbette. çeviri de bir üretimin sonucudur. Çevirmen, yaban-
ci dilden kendi diline çevireceği eseri önce kılı kırk yararca-
sına okur. Sonra bunları ayrıntılarıyla inceler. Yabancı dilin
olanaklarıyla değerlendirir. Yabancı dilin olanaklarıyla kendi
dilinin olanaklarını birleştirir. Çevireceği eserin cümlelerini
kendi dilinde yeniden kurar. Kendi yeteneğinden bir şeyler
katar çeviriye. Çeviriyi sanat eseri saymayanlar; çevirmenin
çabasını, bilgi birikimini, emeğini ne yapacaklar?
Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söy-
lenmiş olabilir?
A) Günümüzde yapılan çevirileri başarılı buluyor musunuz?
B) Çeviri; roman, şiir gibi bir sanat eseri mi sayılmalı?
C) Öykü, roman türündeki yapıtlarla çevirileri arasında fark
var mıdır?
2
D) Çevirmenin yabancı dili ve kendi dilini iyi bilmesi gerek-
tiğini mi düşünüyorsunuz?
E) Bir çeviriyi sanat yapıtı yapan, onun söyleyiş özellikleri
midir?
ôlô yasayan güzel bir
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
. anların yanı sıra diğer canlilar ederler." cümlesi getirilebilir? A) I. B) II. C) III. DIV. E) V. Elbette. çeviri de bir üretimin sonucudur. Çevirmen, yaban- ci dilden kendi diline çevireceği eseri önce kılı kırk yararca- sına okur. Sonra bunları ayrıntılarıyla inceler. Yabancı dilin olanaklarıyla değerlendirir. Yabancı dilin olanaklarıyla kendi dilinin olanaklarını birleştirir. Çevireceği eserin cümlelerini kendi dilinde yeniden kurar. Kendi yeteneğinden bir şeyler katar çeviriye. Çeviriyi sanat eseri saymayanlar; çevirmenin çabasını, bilgi birikimini, emeğini ne yapacaklar? Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söy- lenmiş olabilir? A) Günümüzde yapılan çevirileri başarılı buluyor musunuz? B) Çeviri; roman, şiir gibi bir sanat eseri mi sayılmalı? C) Öykü, roman türündeki yapıtlarla çevirileri arasında fark var mıdır? 2 D) Çevirmenin yabancı dili ve kendi dilini iyi bilmesi gerek- tiğini mi düşünüyorsunuz? E) Bir çeviriyi sanat yapıtı yapan, onun söyleyiş özellikleri midir? ôlô yasayan güzel bir
Birl
30. Dede Korkut Hikâyeleri, 28 Kasım'da UNESCO Insanlığın So-
mut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi'ne kabul edildi. Dede
Korkut kitabı, Oğuz Türklerinin bugün Türkiye, Azerbaycan ve
Kazakistan'ı kapsayan geniş bir coğrafyada egemenlik kurduğu
dönemlerden kalma hikâyelerinin 15- 16. yüzyılda yazıya geçi-
rilmesiyle oluşmuş bir derlemedir. Eski Türk edebiyatı eserlerinin
en iyi örneklerinden biridir ve içindeki atasözü, deyim, ağıt ve
benzeri sözlü gelenek ürünlerinin yanı sıra eski Türk gelenekleri,
inanışları ve ritüelleri bakımından da zengin bir kaynaktır. Kitapta
on iki hikâye ve hikâyelere ilişkin on üç şarkı bulunmaktadır. Hikâ-
ye ve şarkıları bir arada bulundurmasının yanı sıra hikâyelerin şi-
irimsi bir şekilde anlatılması da eseri öne çıkaran özelliklerdendir.
Kahramanlıklar ve efsanevi unsurların karıştığı gündelik olayların
anlatıldığı hikâyelerde Dede Korkut bilge kişi olarak çıkıp kurguya
katkıda bulunur.
Bu parçadaki sözü edilen eserle ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisine değinilmemiştir?
A) Hikâyelerin hangi yüzyılda oluşturulduğuna
B) Sözlü kültürün ögelerini barındırdığına
CHikâyelerin anlatım tarzına
D Hikâyelerde nelerin anlatıldığına
E Uluslararası alanda tanındığına
31. Emu, Avustralya'nın en büyük kuşu ve Dromaius cinsinin mew
cut tek üyesidir. Aynı zamanda, ratite akrabasından sonra
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Birl 30. Dede Korkut Hikâyeleri, 28 Kasım'da UNESCO Insanlığın So- mut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi'ne kabul edildi. Dede Korkut kitabı, Oğuz Türklerinin bugün Türkiye, Azerbaycan ve Kazakistan'ı kapsayan geniş bir coğrafyada egemenlik kurduğu dönemlerden kalma hikâyelerinin 15- 16. yüzyılda yazıya geçi- rilmesiyle oluşmuş bir derlemedir. Eski Türk edebiyatı eserlerinin en iyi örneklerinden biridir ve içindeki atasözü, deyim, ağıt ve benzeri sözlü gelenek ürünlerinin yanı sıra eski Türk gelenekleri, inanışları ve ritüelleri bakımından da zengin bir kaynaktır. Kitapta on iki hikâye ve hikâyelere ilişkin on üç şarkı bulunmaktadır. Hikâ- ye ve şarkıları bir arada bulundurmasının yanı sıra hikâyelerin şi- irimsi bir şekilde anlatılması da eseri öne çıkaran özelliklerdendir. Kahramanlıklar ve efsanevi unsurların karıştığı gündelik olayların anlatıldığı hikâyelerde Dede Korkut bilge kişi olarak çıkıp kurguya katkıda bulunur. Bu parçadaki sözü edilen eserle ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisine değinilmemiştir? A) Hikâyelerin hangi yüzyılda oluşturulduğuna B) Sözlü kültürün ögelerini barındırdığına CHikâyelerin anlatım tarzına D Hikâyelerde nelerin anlatıldığına E Uluslararası alanda tanındığına 31. Emu, Avustralya'nın en büyük kuşu ve Dromaius cinsinin mew cut tek üyesidir. Aynı zamanda, ratite akrabasından sonra
YARGI ><>-Z
A
Y
1
E
V
i
36. Yaşadığımız çağda yaratıcı, esnek,
farklı şartlara ve küresel dünyaya
uyum sağlayabilen iş gücüne ihtiyaç,
giderek artmaktadır. Buradan hareket-
le günümüzde Amerika ve Avrupa'da
fen bilimleri, teknoloji, mühendislik ve
matematik alanlarına odaklanan eğitim
sistemlerinin, sanatı da kapsayacak
şekilde düzenlenmesi gerektiğine dair
görüş, yaygın şekilde kabul görmekte-
dir. Bu bağlamda Türkiye'de de sanat
eğitiminin ve sanat yoluyla öğrenmenin
bireysel, kültürel ve sosyal katkılarıyla
ilgili akademik çalışmalar yapılmakta-
dır.
Bu parçada aşağıdakilerin hangisine
değinilmemiştir?
A) Çalışan bireylere nelerin kazandı-
rılmasına
B) Pozitif bilimlerde sanatın da yer al-
masina
C) Sanatı kullanarak yapılan eğitimin
katkılarına
D) Eğitim alanlarının sanattan yarar-
lanması gerektiğine
E) Eğitimin küreselleşme açısından ta-
şıdığı öneme
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
YARGI ><>-Z A Y 1 E V i 36. Yaşadığımız çağda yaratıcı, esnek, farklı şartlara ve küresel dünyaya uyum sağlayabilen iş gücüne ihtiyaç, giderek artmaktadır. Buradan hareket- le günümüzde Amerika ve Avrupa'da fen bilimleri, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarına odaklanan eğitim sistemlerinin, sanatı da kapsayacak şekilde düzenlenmesi gerektiğine dair görüş, yaygın şekilde kabul görmekte- dir. Bu bağlamda Türkiye'de de sanat eğitiminin ve sanat yoluyla öğrenmenin bireysel, kültürel ve sosyal katkılarıyla ilgili akademik çalışmalar yapılmakta- dır. Bu parçada aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir? A) Çalışan bireylere nelerin kazandı- rılmasına B) Pozitif bilimlerde sanatın da yer al- masina C) Sanatı kullanarak yapılan eğitimin katkılarına D) Eğitim alanlarının sanattan yarar- lanması gerektiğine E) Eğitimin küreselleşme açısından ta- şıdığı öneme
br ve |EC| = y br olduğuna göre, (x, y)
ğıdakilerden hangisine eşittir?
(3,4) C) (4,2) D) (2, 3)
pahalı bir
Bir bardak
tan sonra,
miş, yarım
görkemli
bir çorba
sen ya
k kişi ya
den, kişi
kalktığın
in dışarı
miş olur.
dürüst
it dolap
mşu al-
r. Gör-
yerine,
insanı
, kıyı-
kırığı,
ezsin.
y
A(AEC) = 8 br²
= 5 br, A(ADE) = 20 br²,
aşa..
sarf
E
C
26. Sinemada edebiyat uyarlamaları denince akla nedense hep
uzun metrajlı filmler gelin Oysa kısa film, ticari dolaşımdan ba-
ğımsız yapısıyla yönetmenlerin özgürce at koşturabilecekleri,
uyarlama denen çetrefil meseleye farklı cephelerden saldırıp
küçük zaferler elde edebilecekleri bir alan. Malum, edebiyat ve
sinema diyalogu söz konusuysa ikisinin farklı dillerden konuş-
tuklarından dem vurulur her seferinde. İki dili kıyaslamak nafile-
dir. Aynı metin, iki farklı anlam dünyasına bürünür. Şinematog
rafik dilin içinde kendisine özgü bir anlatıma sahip kısa film de
uyarlandığı metnin söz dizimini alıp kendince yoğurur.
Bu parçada edebiyat uyarlamalarıyla ilgili olarak aşağıdaki-
lerden hangisi söylenebilir?
A) Sinemanın olanakları çevresinde yaşam alanı bulan bir tür
olarak kabul edilir.
B) Yönetmenin yaratıcı yönünü kısıtlayan filmler yapmasına
neden olmaktadır.
C) Sinemaya uyarlandığında yeni bir anlam ve anlatım özelliği
kazanır.
D) Daha büyük kitlelerin ilgisini çekebilecek nitelikleri olduğu
görülmektedir.
E) Sinemanın edebiyatla olan bağının ne denli büyük olduğu-
nun göstergesidir.
VA
28. Yara
An de
Miz
firt
ge
pe
fik
S
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
br ve |EC| = y br olduğuna göre, (x, y) ğıdakilerden hangisine eşittir? (3,4) C) (4,2) D) (2, 3) pahalı bir Bir bardak tan sonra, miş, yarım görkemli bir çorba sen ya k kişi ya den, kişi kalktığın in dışarı miş olur. dürüst it dolap mşu al- r. Gör- yerine, insanı , kıyı- kırığı, ezsin. y A(AEC) = 8 br² = 5 br, A(ADE) = 20 br², aşa.. sarf E C 26. Sinemada edebiyat uyarlamaları denince akla nedense hep uzun metrajlı filmler gelin Oysa kısa film, ticari dolaşımdan ba- ğımsız yapısıyla yönetmenlerin özgürce at koşturabilecekleri, uyarlama denen çetrefil meseleye farklı cephelerden saldırıp küçük zaferler elde edebilecekleri bir alan. Malum, edebiyat ve sinema diyalogu söz konusuysa ikisinin farklı dillerden konuş- tuklarından dem vurulur her seferinde. İki dili kıyaslamak nafile- dir. Aynı metin, iki farklı anlam dünyasına bürünür. Şinematog rafik dilin içinde kendisine özgü bir anlatıma sahip kısa film de uyarlandığı metnin söz dizimini alıp kendince yoğurur. Bu parçada edebiyat uyarlamalarıyla ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisi söylenebilir? A) Sinemanın olanakları çevresinde yaşam alanı bulan bir tür olarak kabul edilir. B) Yönetmenin yaratıcı yönünü kısıtlayan filmler yapmasına neden olmaktadır. C) Sinemaya uyarlandığında yeni bir anlam ve anlatım özelliği kazanır. D) Daha büyük kitlelerin ilgisini çekebilecek nitelikleri olduğu görülmektedir. E) Sinemanın edebiyatla olan bağının ne denli büyük olduğu- nun göstergesidir. VA 28. Yara An de Miz firt ge pe fik S
362
34 Bilemiyorum, aslında bunu daha çok
seyirci ve eleştirmenler değerlendire-
cek ama ben bu çalışmada sinemanın
tüm unsurlarına dönüp kafa yorduğu-
mu düşünüyorum. Dramaturji açısın-
dan, kamera açısından, filmin estetik
dili açısından, içerik ve biçim uyumu
açısından oldukça yoğun bir mesai
yaptım; bu, benim için tatmin edici ol-
du. Ama yine de hiçbir zaman insan,
düşündüğü filmi yapamıyor. Yaptığım
projelerde buna ulaştığımı iddia ede-
mem ama bu film şu an için beni tatmin
ediyor.
Bu sözler aşağıdaki sorulardan
hangisine cevap olabilir?
A) Geleceğe dönük projeleriniz neler-
dir?
B) Sinemada doygunluk yaşıyor mu-
sunuz?
C) Sinemayı seçtiğiniz için pişman mi-
sınız?
D) Son filminizin sinema kariyerinizdeki
yeri ve önemi nedir?
E) Sinemada düşündüklerinizi gerçek-
leştirebildiniz mi?
DİKEY GE
35. Gün
rir.
dah
laşı
NO Yac
Thodak
dir.
Bu
vur
Y
A
R
(A)
B)
C
D
Y
A
Y
1
N
E
V
i
E)
aid God
G
1 36. Ya
fa
X M5 LES
uy
le
fe
SA
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
362 34 Bilemiyorum, aslında bunu daha çok seyirci ve eleştirmenler değerlendire- cek ama ben bu çalışmada sinemanın tüm unsurlarına dönüp kafa yorduğu- mu düşünüyorum. Dramaturji açısın- dan, kamera açısından, filmin estetik dili açısından, içerik ve biçim uyumu açısından oldukça yoğun bir mesai yaptım; bu, benim için tatmin edici ol- du. Ama yine de hiçbir zaman insan, düşündüğü filmi yapamıyor. Yaptığım projelerde buna ulaştığımı iddia ede- mem ama bu film şu an için beni tatmin ediyor. Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine cevap olabilir? A) Geleceğe dönük projeleriniz neler- dir? B) Sinemada doygunluk yaşıyor mu- sunuz? C) Sinemayı seçtiğiniz için pişman mi- sınız? D) Son filminizin sinema kariyerinizdeki yeri ve önemi nedir? E) Sinemada düşündüklerinizi gerçek- leştirebildiniz mi? DİKEY GE 35. Gün rir. dah laşı NO Yac Thodak dir. Bu vur Y A R (A) B) C D Y A Y 1 N E V i E) aid God G 1 36. Ya fa X M5 LES uy le fe SA
DİKEY GEÇİŞ SINAVI 2016 SINAV SORULARI
14. (I) Profesyonellik, günümüzün çok
ve çabuk tüketilen kavramlarından
biridir. (II) Maalesef bu kavram, du-
yarsız çalışanların gayriahlaki bir-
çok durumu hoş görebildiği bir po-
zisyonu ifade etmede kullanılır oldu.
(III) Profesyoneller, küresel dünya-
nın gereksinim olarak tanımladığı
yeni hizmet alanlarının vazgeçilmez
aktörleri hâline geldi. (IV) Peki, nedir
gerçek profesyonellik? (V) Bir ko-
nuda bilgi, uzmanlık, ehliyet sahibi
olmak mı, yoksa kişinin çok sıkıntı-
ya girmeden durumları idare etme-
deki kıvraklığı mı? (VI) Ancak bu
kıvraklığı, işleri olması gerektiği
şeklinde yoluna koymak için gerekli
hamleleri zamanında yapma kıvrak-
lığı olarak yorumlamak gerekir.
A) II B) III C) IV D) V
E) VI
A
R
10
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
DİKEY GEÇİŞ SINAVI 2016 SINAV SORULARI 14. (I) Profesyonellik, günümüzün çok ve çabuk tüketilen kavramlarından biridir. (II) Maalesef bu kavram, du- yarsız çalışanların gayriahlaki bir- çok durumu hoş görebildiği bir po- zisyonu ifade etmede kullanılır oldu. (III) Profesyoneller, küresel dünya- nın gereksinim olarak tanımladığı yeni hizmet alanlarının vazgeçilmez aktörleri hâline geldi. (IV) Peki, nedir gerçek profesyonellik? (V) Bir ko- nuda bilgi, uzmanlık, ehliyet sahibi olmak mı, yoksa kişinin çok sıkıntı- ya girmeden durumları idare etme- deki kıvraklığı mı? (VI) Ancak bu kıvraklığı, işleri olması gerektiği şeklinde yoluna koymak için gerekli hamleleri zamanında yapma kıvrak- lığı olarak yorumlamak gerekir. A) II B) III C) IV D) V E) VI A R 10
2
VII
in
Softalığın bir düşünce, bir bilgi hastalığı olduğu
şundan bellidir ki bu hastalık yalnız insanlarda
görülür.
Hangi hayvana softa diyebilirsiniz?
HIGerçi hayvan, hep aynı yuvayı yapması, bildi-
ğinden şaşmaması bakımından softaya benzer;
ama o düşünmediği, düşünemediği için hayvan-
xubdir,
IV. Softaysa düşünebilirken düşünmediği için softa-
dir.
V Hayvanlar kızmasın ama, softa çok benzer onla-
ra. Te
Tipki, onlar gibi softa da dünyayı oldum olası yal-
nız kendi açısından görür ve düşüncesi hep aynı
yerde otlar, hep aynı dereden su taşır. uto
VII. Bu bakımdan ona, "bildiğini geliştiremeden ya-
şayan insan" da denebilir.
Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir paragraf
oluşturmak istendiğinde sondan üçüncü cümle
hangisi olur?
A) III
B) IV
C) V
D) VI
1. C 2. B
11
E) VII
3. A
4. D
8.
B)
DE
5. C
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2 VII in Softalığın bir düşünce, bir bilgi hastalığı olduğu şundan bellidir ki bu hastalık yalnız insanlarda görülür. Hangi hayvana softa diyebilirsiniz? HIGerçi hayvan, hep aynı yuvayı yapması, bildi- ğinden şaşmaması bakımından softaya benzer; ama o düşünmediği, düşünemediği için hayvan- xubdir, IV. Softaysa düşünebilirken düşünmediği için softa- dir. V Hayvanlar kızmasın ama, softa çok benzer onla- ra. Te Tipki, onlar gibi softa da dünyayı oldum olası yal- nız kendi açısından görür ve düşüncesi hep aynı yerde otlar, hep aynı dereden su taşır. uto VII. Bu bakımdan ona, "bildiğini geliştiremeden ya- şayan insan" da denebilir. Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir paragraf oluşturmak istendiğinde sondan üçüncü cümle hangisi olur? A) III B) IV C) V D) VI 1. C 2. B 11 E) VII 3. A 4. D 8. B) DE 5. C
EYTED
EGITIM YAYINCILARI VE TEDARİKCİLERI DERNEĞ
TYT/Türkçe
Nick Hornby, küçük takıntıların, sıradan insanların
Nasikleşen hikâyelerinin yazarıdır. (II) O, çağdaş dünya
edebiyatı içinde erkek ruhundan anlayan ve bu ruhu en
iyi kaleme alan yazarlardan biri olarak da tanınmakta-
dir. (III) Ancak Hornby, Türkçeleşen son kitabı Komik
Kız ile bu defa kendisini tanımlayan tüm çerçevelerin
dışına çıkıyor, hem de çok dışına!.. (IV) Komik Kız, ön-
celikle adından da anlaşılacağı gibi, başından sonuna
bir kadın hikâyesidir. (V) Bu çerçeve dışı durum ise
Hornby'nin ilk defa kadın ruhuna değiyor olmasıdır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
EYTED EGITIM YAYINCILARI VE TEDARİKCİLERI DERNEĞ TYT/Türkçe Nick Hornby, küçük takıntıların, sıradan insanların Nasikleşen hikâyelerinin yazarıdır. (II) O, çağdaş dünya edebiyatı içinde erkek ruhundan anlayan ve bu ruhu en iyi kaleme alan yazarlardan biri olarak da tanınmakta- dir. (III) Ancak Hornby, Türkçeleşen son kitabı Komik Kız ile bu defa kendisini tanımlayan tüm çerçevelerin dışına çıkıyor, hem de çok dışına!.. (IV) Komik Kız, ön- celikle adından da anlaşılacağı gibi, başından sonuna bir kadın hikâyesidir. (V) Bu çerçeve dışı durum ise Hornby'nin ilk defa kadın ruhuna değiyor olmasıdır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V
40. Abdulhak Hamid ilk başlarda Tanzimat ekolünün te-
sirinde kalmış sonra Batıyı tanıyınca, klasik edebi-
yattan ayrılarak Batı tekniği ile eser vermiştir. Ede-
biyatımızın yeni bir çehre kazanmasında Recaiza-
de Ekrem daha çok teorik yönünü işlerken, Ha-
mid yazdıklarıyla bunu uygulamıştır. Eserlerinde
Batı edebiyatından bilhassa Shakspeare ve Victor
Hugo'nun tesirleri açıkça görülür. Şiirlerindeki baş-
lica konu romantik ve felsefi düşünceler, ölüm duy-
guları ve insan kaderi hakkındadır. Şiirlerinde pek
çok yabancı kelime vardır. Batı yazarlarından et-
kilenerek yazdığı dramalar Türk tiyatrosuna felse-
i düşünceyi sokmuştur. Kendisine son zamanlarda
Şair-i azam (en büyük şair) unvanı verilmiştir.
Yukarıda özellikleri verilen sanatçının üslubuy-
la ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylene-
bilir?
A) Içerikle üslup birbirini bütünlemiştir.\
B) Şiirlerinde başka dillerin sözcüklerinden yarar-
Janmıştır.
C) Birçok yabancı yazarın edebi türlerini kullanmıştır.
B
D) Dramlarında felsefi düşünceyi dile getirmiştir.
E) En büyük şair unvanı verilmiştir
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
40. Abdulhak Hamid ilk başlarda Tanzimat ekolünün te- sirinde kalmış sonra Batıyı tanıyınca, klasik edebi- yattan ayrılarak Batı tekniği ile eser vermiştir. Ede- biyatımızın yeni bir çehre kazanmasında Recaiza- de Ekrem daha çok teorik yönünü işlerken, Ha- mid yazdıklarıyla bunu uygulamıştır. Eserlerinde Batı edebiyatından bilhassa Shakspeare ve Victor Hugo'nun tesirleri açıkça görülür. Şiirlerindeki baş- lica konu romantik ve felsefi düşünceler, ölüm duy- guları ve insan kaderi hakkındadır. Şiirlerinde pek çok yabancı kelime vardır. Batı yazarlarından et- kilenerek yazdığı dramalar Türk tiyatrosuna felse- i düşünceyi sokmuştur. Kendisine son zamanlarda Şair-i azam (en büyük şair) unvanı verilmiştir. Yukarıda özellikleri verilen sanatçının üslubuy- la ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylene- bilir? A) Içerikle üslup birbirini bütünlemiştir.\ B) Şiirlerinde başka dillerin sözcüklerinden yarar- Janmıştır. C) Birçok yabancı yazarın edebi türlerini kullanmıştır. B D) Dramlarında felsefi düşünceyi dile getirmiştir. E) En büyük şair unvanı verilmiştir
35. Dünya nimetleri bütün işvesiyle karşımıza dikilip
yaşlılığı, hastalığı ve ölümü ebediyen ertelememi-
zi, onları başkalarına bırakmamızı öğütlüyor. Ge-
çici çözümler de göstermiyor değiller bunun için.
Spor yap, düzenli beslen, filan otları tüket, şöyle gi-
yin, şu kırışık önleyicileri, sıkılaştırıcıları kullan, bu
spor aletlerinden vazgeçme! Sonra ince bir vücut,
pürüzsüz bir cilt, parlak ve dolgun saçlar... Daima
genç, daima güzel ve sağlıklı görüneceksin... Ya-
lan da olsa güzel!
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisi çıka-
rılamaz?
A) Insanlar ona verilen yaşamı uzatmak için hep
birçok yola başvuruyorlar.
B) Insanlar dünü, bugünü ve yarını bir arada yaşa-
mak zorundadır.
C) Bütün bu yapılanlar sonuçta yalandır ölümü de-
ğiştiremez.
D) Yapılanlar insana geçici bir yaşam hevesi verir.
E) Dünya nimetleri bir yönüyle insanların emelleri-
ne hizmet ediyor.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
35. Dünya nimetleri bütün işvesiyle karşımıza dikilip yaşlılığı, hastalığı ve ölümü ebediyen ertelememi- zi, onları başkalarına bırakmamızı öğütlüyor. Ge- çici çözümler de göstermiyor değiller bunun için. Spor yap, düzenli beslen, filan otları tüket, şöyle gi- yin, şu kırışık önleyicileri, sıkılaştırıcıları kullan, bu spor aletlerinden vazgeçme! Sonra ince bir vücut, pürüzsüz bir cilt, parlak ve dolgun saçlar... Daima genç, daima güzel ve sağlıklı görüneceksin... Ya- lan da olsa güzel! Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisi çıka- rılamaz? A) Insanlar ona verilen yaşamı uzatmak için hep birçok yola başvuruyorlar. B) Insanlar dünü, bugünü ve yarını bir arada yaşa- mak zorundadır. C) Bütün bu yapılanlar sonuçta yalandır ölümü de- ğiştiremez. D) Yapılanlar insana geçici bir yaşam hevesi verir. E) Dünya nimetleri bir yönüyle insanların emelleri- ne hizmet ediyor.
34. NASA'nın 1977'de fırlatılan Voyager uzay araçlarından
Voyager-2 Güneş sistemini aşmak üzere ve şimdiden
yıldızlar arası bölgeye adım atmış oldu Yaklaşık 41 yıllık
uzay yolculuğu macerasının ardından kendisinden 6 yıl
önce bunu başaran Voyager-1'i takiben buraya ulaşa-
bilen ikinci araç o. Aslında amacı Jüpiter ve Satürn'den
görüntü elde edip Dünya'ya yollamaktı ama nükleer güç
ile çalıştığı için görevi sona erince yolculuğuna devam
edeceği biliniyordu. Artık üzerindeki kameralar kapalı,
yani görsel veri iletebilecek durumda değil. Fakat üzerin-
de taşıdığı meşhur altın plakta gezegenimize ve burada-
ki yaşama dair değerli bilgiler mevcut. Bize veri yollaya-
masa da belki bu bilgileri ulaştırabileceği başka canlılar
bu amansız yolculuğunun devamında bir gün onu fark
edebilir.
Bu parçada Voyager uzay araçları ile ilgili aşağıdaki-
lerden hangisine değinilmemiştir?
Uzaya gönderilmekteki asıl amaçlamın ne olduğuna
BBu araçların uzay çalışmalakina kazandırdıklarına
C) Bu kadar uzun mesafeleri nasıl aşabildiklerine
D) Uzayda şu anki durumlarının ne olduğuna
Taşıdıkları altın plakta hangi verilerin olduğuna
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
34. NASA'nın 1977'de fırlatılan Voyager uzay araçlarından Voyager-2 Güneş sistemini aşmak üzere ve şimdiden yıldızlar arası bölgeye adım atmış oldu Yaklaşık 41 yıllık uzay yolculuğu macerasının ardından kendisinden 6 yıl önce bunu başaran Voyager-1'i takiben buraya ulaşa- bilen ikinci araç o. Aslında amacı Jüpiter ve Satürn'den görüntü elde edip Dünya'ya yollamaktı ama nükleer güç ile çalıştığı için görevi sona erince yolculuğuna devam edeceği biliniyordu. Artık üzerindeki kameralar kapalı, yani görsel veri iletebilecek durumda değil. Fakat üzerin- de taşıdığı meşhur altın plakta gezegenimize ve burada- ki yaşama dair değerli bilgiler mevcut. Bize veri yollaya- masa da belki bu bilgileri ulaştırabileceği başka canlılar bu amansız yolculuğunun devamında bir gün onu fark edebilir. Bu parçada Voyager uzay araçları ile ilgili aşağıdaki- lerden hangisine değinilmemiştir? Uzaya gönderilmekteki asıl amaçlamın ne olduğuna BBu araçların uzay çalışmalakina kazandırdıklarına C) Bu kadar uzun mesafeleri nasıl aşabildiklerine D) Uzayda şu anki durumlarının ne olduğuna Taşıdıkları altın plakta hangi verilerin olduğuna
5.
"Herkesin bildiği ama bildiğini bilmediği şeylerden söz
etmektir, yazarlık!" diyen birinin yazarlık ile ilgili asıl
anlatmak istediği aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bilinmeyenleri yazı aracılığıyla aktardığı
B) Kişisel ve toplumsal yaşama ayna tuttuğu
Dokurda
Okurda farkındalık oluşturmayı başardığı
D) Herkesçe bilineni farklı şekilde sunduğu
E) Bireysel birikimin farklılığını anlattığı
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. "Herkesin bildiği ama bildiğini bilmediği şeylerden söz etmektir, yazarlık!" diyen birinin yazarlık ile ilgili asıl anlatmak istediği aşağıdakilerden hangisidir? A) Bilinmeyenleri yazı aracılığıyla aktardığı B) Kişisel ve toplumsal yaşama ayna tuttuğu Dokurda Okurda farkındalık oluşturmayı başardığı D) Herkesçe bilineni farklı şekilde sunduğu E) Bireysel birikimin farklılığını anlattığı
Derne
k bulundu, kitaplarda
bütün
ir sanatçı, bilim
miyorum;
insan
bunlar
nevi dedektif Sherlock
ığı izler. Polisiye
vkli hikâyeleri arasın
da yer alır.
es ile ilgili olara
ez?
mamıştır.
ek kişiler, kadar ilg
plar arasında
ümsüzleştirilmeye
sında seçkin b
içindeki
bir cümle
elen pek
aflarında
umudu
ye
etirile
isidir?
şarttır
tadır
Hir
PH
30 ve 31. soruları aşağıdaki parçaya
göre cevaplayınız.
Cahit Zarifoğlu deyince aklıma nedense hep daktilo
geliyor. Onun etrafında dolaşıyor, onun etrafında yaşıyor.
Oradan hayata bakıyor, acılarını orada dile getiriyor,
orada yaralarını sarıyor. Orada yaşıyor, rüya görüyor,
ibadetini orada yapıyor. Onun etrafında bir yaşam kurgu-
lamış gibiydi. Hep bir telaşı vardı; bir yazı yetiştirecek, bir
mektup yazacak. Bu aslında onun yalnızlığının simgesiy-
di. Daktilosu varsa acılara, hayata, insanlara katlanabilir
ebbgibi geliyordu bana. İlk karşılaşmalarımızın birinde, "Bırak
buraları, eline bir fotoğraf makinesi al dünyayı gez, şehir-
leri gez, dünyayı tanı." derken belki de insanlardan uzak-
laş, kaç diyordu. Kendisinin yapamadığı, çok az yaptığı
bir şeyi benden istiyordu.
-11010146 ATTE
30. Bu parçadan,
I.
ninem II.
to id
Cahit Zarifoğlu, isteklerini yeterince eyleme döke-
memiştir.
Yazar, Cahit Zarifoğlu'nu örnek alarak yazmaya
başlamıştır.
20
III. Cahit Zarifoğlu, okurlarına karşı kendini sorumlu
hissetmektedir.
IV. Cahit Zarifoğlu, yazar için bir nesne ile özdeşleş-
miştir.
yargılarından hangileri çıkarılabilir?
A) Ive IV
B) II ve III
D) II, III ve IVE) Il ve IV
C) I, II ve IV
31. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Alıntıdan yararlanılmıştır.
B) Birinci ağızdan anlatılmıştır.
C) Benzetme yapılmıştır.
Dinelemelere yer verilmiştir.
E) Aşamalı bir durum anlatılmıştır.
32. (1) E
olsa
larım
kena
da
kişiy
kay
olan
âşıl
aşk
çığı
ilha
dar
ola
tan
La
Dü
da
BL
ya
A)
B)
D
E
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Derne k bulundu, kitaplarda bütün ir sanatçı, bilim miyorum; insan bunlar nevi dedektif Sherlock ığı izler. Polisiye vkli hikâyeleri arasın da yer alır. es ile ilgili olara ez? mamıştır. ek kişiler, kadar ilg plar arasında ümsüzleştirilmeye sında seçkin b içindeki bir cümle elen pek aflarında umudu ye etirile isidir? şarttır tadır Hir PH 30 ve 31. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Cahit Zarifoğlu deyince aklıma nedense hep daktilo geliyor. Onun etrafında dolaşıyor, onun etrafında yaşıyor. Oradan hayata bakıyor, acılarını orada dile getiriyor, orada yaralarını sarıyor. Orada yaşıyor, rüya görüyor, ibadetini orada yapıyor. Onun etrafında bir yaşam kurgu- lamış gibiydi. Hep bir telaşı vardı; bir yazı yetiştirecek, bir mektup yazacak. Bu aslında onun yalnızlığının simgesiy- di. Daktilosu varsa acılara, hayata, insanlara katlanabilir ebbgibi geliyordu bana. İlk karşılaşmalarımızın birinde, "Bırak buraları, eline bir fotoğraf makinesi al dünyayı gez, şehir- leri gez, dünyayı tanı." derken belki de insanlardan uzak- laş, kaç diyordu. Kendisinin yapamadığı, çok az yaptığı bir şeyi benden istiyordu. -11010146 ATTE 30. Bu parçadan, I. ninem II. to id Cahit Zarifoğlu, isteklerini yeterince eyleme döke- memiştir. Yazar, Cahit Zarifoğlu'nu örnek alarak yazmaya başlamıştır. 20 III. Cahit Zarifoğlu, okurlarına karşı kendini sorumlu hissetmektedir. IV. Cahit Zarifoğlu, yazar için bir nesne ile özdeşleş- miştir. yargılarından hangileri çıkarılabilir? A) Ive IV B) II ve III D) II, III ve IVE) Il ve IV C) I, II ve IV 31. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Alıntıdan yararlanılmıştır. B) Birinci ağızdan anlatılmıştır. C) Benzetme yapılmıştır. Dinelemelere yer verilmiştir. E) Aşamalı bir durum anlatılmıştır. 32. (1) E olsa larım kena da kişiy kay olan âşıl aşk çığı ilha dar ola tan La Dü da BL ya A) B) D E
P
E
S
16. Bozlu Art'ın geleneksel hâle gelen tematik yaz sergisinin
bu yılki konusu Sagalassos. Burdur ili sınırlarında, Toros
Dağları'nın eteklerinde bulunan Sagalassos antik kentinin
tarihi milattan önce 10'uncu bin yıla kadar uzanıyor. Sosyal
sorumluluk projesi kapsamında gerçekleştirilen etkinlikte
çeşitli sanatçıların Sagalassos'tan ilham alarak ürettiği iş-
ler sergileniyor. Sagalassos Vakfı'nın ve Burdur Valiliğinin
desteklediği proje 31 Ağustos'a kadar devam ediyor.
Bu parçada Bozlu Art'ın düzenlediği sergiye yönelik
aşağıdakilerden hangisi kesin olarak söylenemez?
A) Ürünlerin belli bir süreyle sergilendiği
B) Kurumsal destek gördüğü
C) Sergilenen ürünlerin esin kaynağının ortak olduğu X
D) Serginin geçmiş yıllarda da yapıldığı ✓
E) Popüler olan konularda düzenlendiği
IDEAL SÜRE 14 dk MAKUL SÜRE
16 dk
SİZİN SÜRENİZ
▶▶▶▶▶ PES Paragraf Soru Bankası
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
P E S 16. Bozlu Art'ın geleneksel hâle gelen tematik yaz sergisinin bu yılki konusu Sagalassos. Burdur ili sınırlarında, Toros Dağları'nın eteklerinde bulunan Sagalassos antik kentinin tarihi milattan önce 10'uncu bin yıla kadar uzanıyor. Sosyal sorumluluk projesi kapsamında gerçekleştirilen etkinlikte çeşitli sanatçıların Sagalassos'tan ilham alarak ürettiği iş- ler sergileniyor. Sagalassos Vakfı'nın ve Burdur Valiliğinin desteklediği proje 31 Ağustos'a kadar devam ediyor. Bu parçada Bozlu Art'ın düzenlediği sergiye yönelik aşağıdakilerden hangisi kesin olarak söylenemez? A) Ürünlerin belli bir süreyle sergilendiği B) Kurumsal destek gördüğü C) Sergilenen ürünlerin esin kaynağının ortak olduğu X D) Serginin geçmiş yıllarda da yapıldığı ✓ E) Popüler olan konularda düzenlendiği IDEAL SÜRE 14 dk MAKUL SÜRE 16 dk SİZİN SÜRENİZ ▶▶▶▶▶ PES Paragraf Soru Bankası