Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

cevaplayınız.
Dile büyük gücünü veren nedir? Kendiliğinden çalışan bir
şartli refleks mekanizması sayesinde dilin, varlığın yerine
geçişi! Ünlü Rus bilgini Pavlov, yaptığı denemelerle köpek-
lerde yapay olarak çeşitli şartli refleksler yaratmakta başa-
rili olmuştu. Köpeğe acıktığı zaman et verilirken bir de zil
çalınır. Bu hareket tekrarlanınca köpeğin ağzından, sade-
ce zil sesi ile salyalar akmaya başlar. Tabii zil sesi karın do-
yurmaz ama etin hayalini uyandırır. İnsanoğlunun hayatın-
da kelimeler aynı rolü oynar. Gösterildikleri eşyanın haya-
lini göz önünde canlandırır. Hayat boyunca öğrenilen keli-
meler, bizim hafızamızda, onların hayali ile beraber, gözle
görünmez bir dünya yaratırlar. Bu dünya kişiden kişiye de-
ğişir. Bir hikâyeyi dinler veya okurken ses ve yazı, hafıza-
mızdaki hayalleri canlandırır.
35. Bu parçada vurgulanmak istenen asıl düşünce aşağı-
dakilerden hangisidir?
A) Dilin etkisi yaşanılan çağa, içinde bulunulan şartlara gö-
re değişkenlik gösterir.
B) Edebimetinlerin temel amacı insanlara farklı dünyaların
kapılarını aralamaktır.
C) Dilin evrendeki tüm canlılar üzerinde çağrışım gücüyle
büyük bir etkisi vardır.
D) Bir insanın dili ile o insanın sahip olduğu kültür arasında
ayrılmaz bir bağ vardır.
E) Yazılı veya sözlü iletişimde dilin kullanımına özen gös-
termek gerekmektedir.
AYDIN YAYINLARI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
cevaplayınız. Dile büyük gücünü veren nedir? Kendiliğinden çalışan bir şartli refleks mekanizması sayesinde dilin, varlığın yerine geçişi! Ünlü Rus bilgini Pavlov, yaptığı denemelerle köpek- lerde yapay olarak çeşitli şartli refleksler yaratmakta başa- rili olmuştu. Köpeğe acıktığı zaman et verilirken bir de zil çalınır. Bu hareket tekrarlanınca köpeğin ağzından, sade- ce zil sesi ile salyalar akmaya başlar. Tabii zil sesi karın do- yurmaz ama etin hayalini uyandırır. İnsanoğlunun hayatın- da kelimeler aynı rolü oynar. Gösterildikleri eşyanın haya- lini göz önünde canlandırır. Hayat boyunca öğrenilen keli- meler, bizim hafızamızda, onların hayali ile beraber, gözle görünmez bir dünya yaratırlar. Bu dünya kişiden kişiye de- ğişir. Bir hikâyeyi dinler veya okurken ses ve yazı, hafıza- mızdaki hayalleri canlandırır. 35. Bu parçada vurgulanmak istenen asıl düşünce aşağı- dakilerden hangisidir? A) Dilin etkisi yaşanılan çağa, içinde bulunulan şartlara gö- re değişkenlik gösterir. B) Edebimetinlerin temel amacı insanlara farklı dünyaların kapılarını aralamaktır. C) Dilin evrendeki tüm canlılar üzerinde çağrışım gücüyle büyük bir etkisi vardır. D) Bir insanın dili ile o insanın sahip olduğu kültür arasında ayrılmaz bir bağ vardır. E) Yazılı veya sözlü iletişimde dilin kullanımına özen gös- termek gerekmektedir. AYDIN YAYINLARI
mışsam
Hani "Bu
zmıyo-
oluyor.
Kal-
doku-
ya da
ten o
yse,
en ve
en-
az-
em
Z-
+
32. Birçok hareket noktası var yazıyı başlatan ama benim ign
sanki itiraz ettiğim noktalar daha bir çekicilik kazanıyor. Ya
oturup yazıyorum. Bana öyle geliyor. Bunun için yazdika
zılmaya arzuları daha güçlü. Bazen bağıramadığım
nimin çoğunu atarım. Bir insan kendinde, ne uğruna olur
sa olsun, başka bir insanı öldürme yetkisi görüyorsa bagi
lanamaz bir insanlık suçu işliyordur. Yazmak, evet, haya
tin tam ortasında olmaktır. İnsan oluştan yana aldığın tay.
ni estetik kaygılardan ödün vermeden haklıyken haksız du
ruma düşmemek için kabalaşmadan anlatmak, yazmak du
rumundasın. Senin öykü diye süzdüğün, yere göğe sığdı
ramadığın insanlık onurundan anladığındır. Çağına tanıklık
ettiğindir.
Böyle düşünen bir yazar ile ilgili
1. Yazarken üslup kaygısını içeriğin önünde tutmaktadır.
II. Yazdıklarının toplumsallık işlevinin olmasına önem ver-
mektedir.
III. Kendini rahatsız eden durumları dillendirmek için kale-
mine sarılmaktadır.
yargılarından hangilerine ulaşılamaz?
A) Yalnız I
B) Yalnız It
D) Ive itt
C) Ive #t
E) II ve III
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
mışsam Hani "Bu zmıyo- oluyor. Kal- doku- ya da ten o yse, en ve en- az- em Z- + 32. Birçok hareket noktası var yazıyı başlatan ama benim ign sanki itiraz ettiğim noktalar daha bir çekicilik kazanıyor. Ya oturup yazıyorum. Bana öyle geliyor. Bunun için yazdika zılmaya arzuları daha güçlü. Bazen bağıramadığım nimin çoğunu atarım. Bir insan kendinde, ne uğruna olur sa olsun, başka bir insanı öldürme yetkisi görüyorsa bagi lanamaz bir insanlık suçu işliyordur. Yazmak, evet, haya tin tam ortasında olmaktır. İnsan oluştan yana aldığın tay. ni estetik kaygılardan ödün vermeden haklıyken haksız du ruma düşmemek için kabalaşmadan anlatmak, yazmak du rumundasın. Senin öykü diye süzdüğün, yere göğe sığdı ramadığın insanlık onurundan anladığındır. Çağına tanıklık ettiğindir. Böyle düşünen bir yazar ile ilgili 1. Yazarken üslup kaygısını içeriğin önünde tutmaktadır. II. Yazdıklarının toplumsallık işlevinin olmasına önem ver- mektedir. III. Kendini rahatsız eden durumları dillendirmek için kale- mine sarılmaktadır. yargılarından hangilerine ulaşılamaz? A) Yalnız I B) Yalnız It D) Ive itt C) Ive #t E) II ve III
5. Bu yılki sınav sonuçlarına göre yapılan sıralama-
da okulumuzdan altı öğrenci ilk ona, kırk öğrenci
ilk yüze girmiştir.
?
A) Ilk ona giren öğrenciler aynı sınıfta okumuşlardır.
B)
Bu okulun öğrencileri ilk yüz içinde daha üst sıra-
larda yer almıştır.
C)
Dereceye giren tüm öğrencilerin puanları birbiri-
ne yakındır.
İlk ona giren okullar içinde en başarılı olanı bu
okuldur.
İlk yüzde yer alan diğer altmış öğrenci başka bir
okuldandır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. Bu yılki sınav sonuçlarına göre yapılan sıralama- da okulumuzdan altı öğrenci ilk ona, kırk öğrenci ilk yüze girmiştir. ? A) Ilk ona giren öğrenciler aynı sınıfta okumuşlardır. B) Bu okulun öğrencileri ilk yüz içinde daha üst sıra- larda yer almıştır. C) Dereceye giren tüm öğrencilerin puanları birbiri- ne yakındır. İlk ona giren okullar içinde en başarılı olanı bu okuldur. İlk yüzde yer alan diğer altmış öğrenci başka bir okuldandır.
21. Öykü, ne yazık ki edebiyat dünyasının üzerinde en az konuş-
tuğu yazınsal türlerinden biri. Şiir olsun, roman olsun; sanatın,
edebiyatın diğer türleri olsun; bu alanlarda pek çok çalışma
mevcutken öykü için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Oysa
gelişim ve değişim sürecinin belirlenmesi, yeni atılımlar yapıla-
bilmesi için öykü üzerine yazılar yazılması yaşamsal bir önem
taşıyor. Bunun için de öykünün estetik yapısına ilişkin tartışma
lardan dönüştürücü bir birikim oluşturmak, öyküye ait bir ter-
minoloji ve söylem kanalı açmak, bunları yazılı hâle getirmek
gerekiyor.
D
Bu parçada, "öykü" türüyle ilgili olarak yakınılan durum
aşağıdakilerden hangisidir?
A)) Toplum tarafından fazla ilgi görmemesi
8) Genç yazarların bu türde eser vermemesi
C) Tek yanlı bir bakış açısıyla ele alınması
D) Hakkında yazılmış kuramsal bir metin olmaması
E) Diğer türlere yakınlığının fark edilmemesi
7
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
21. Öykü, ne yazık ki edebiyat dünyasının üzerinde en az konuş- tuğu yazınsal türlerinden biri. Şiir olsun, roman olsun; sanatın, edebiyatın diğer türleri olsun; bu alanlarda pek çok çalışma mevcutken öykü için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Oysa gelişim ve değişim sürecinin belirlenmesi, yeni atılımlar yapıla- bilmesi için öykü üzerine yazılar yazılması yaşamsal bir önem taşıyor. Bunun için de öykünün estetik yapısına ilişkin tartışma lardan dönüştürücü bir birikim oluşturmak, öyküye ait bir ter- minoloji ve söylem kanalı açmak, bunları yazılı hâle getirmek gerekiyor. D Bu parçada, "öykü" türüyle ilgili olarak yakınılan durum aşağıdakilerden hangisidir? A)) Toplum tarafından fazla ilgi görmemesi 8) Genç yazarların bu türde eser vermemesi C) Tek yanlı bir bakış açısıyla ele alınması D) Hakkında yazılmış kuramsal bir metin olmaması E) Diğer türlere yakınlığının fark edilmemesi 7
34. Yazmaya başladığım ilk dönemlerde dilin dışında hiçbir şeyin
üzerinde duramıyordum. Fakat aynı günlerde, yine bulundu-
ğumuz memlekette denizin bir başka manzarasıyla karşılaş-
tim. Güvercinlik denen deniz mağarasını gördüm. Bu mağa-
ra suyun hücumuyla, açılıp kapanan aydınlığıyla benim için
mühim bir şey oldu. Dediğim gibi, gördüklerimi henüz küçük
bir keşif hâline getirecek seviyede değildim. Yapıtlarımdaki
estetiğin temeli olan rüya fikri, biraz da bu mağaraya bağlı-
dır. Bu yüzden Huzur romanımda Antalya'dan bahis vardır.
Hastahanebaşı'ndaki kayalar, güvercinlik ve deniz, romanın
kahramanı Mümtaz'ın iç hayatının âdeta örgüsünü yaparlar.
Fakat dikkatli okumak, gizli bağları bulmak lazımdır. Bütün
romanlarım bu unsurlar üzerinde temellenir. Yine yapıtlarım-
da sıklıkla görülen İstanbul denizi ve Boğaziçi geceleri bu se-
nelerde zihnimde oluşmaya başlamıştır.
Bu parçanın yazarı,
I. Yapıtlarındaki doğa betimlemelerinin önemi
II Yapıtlarının ana iskeletini oluşturan ögelerin nasıl ortaya
çıktığı
III. Yetkin bir yazar olmanın incelikleri
konularının hangilerinden söz etmektedir?
A) I ve II
12032122
B) Yalnız II
D) Yalnız III
E) I ve III
C) I ve III
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
34. Yazmaya başladığım ilk dönemlerde dilin dışında hiçbir şeyin üzerinde duramıyordum. Fakat aynı günlerde, yine bulundu- ğumuz memlekette denizin bir başka manzarasıyla karşılaş- tim. Güvercinlik denen deniz mağarasını gördüm. Bu mağa- ra suyun hücumuyla, açılıp kapanan aydınlığıyla benim için mühim bir şey oldu. Dediğim gibi, gördüklerimi henüz küçük bir keşif hâline getirecek seviyede değildim. Yapıtlarımdaki estetiğin temeli olan rüya fikri, biraz da bu mağaraya bağlı- dır. Bu yüzden Huzur romanımda Antalya'dan bahis vardır. Hastahanebaşı'ndaki kayalar, güvercinlik ve deniz, romanın kahramanı Mümtaz'ın iç hayatının âdeta örgüsünü yaparlar. Fakat dikkatli okumak, gizli bağları bulmak lazımdır. Bütün romanlarım bu unsurlar üzerinde temellenir. Yine yapıtlarım- da sıklıkla görülen İstanbul denizi ve Boğaziçi geceleri bu se- nelerde zihnimde oluşmaya başlamıştır. Bu parçanın yazarı, I. Yapıtlarındaki doğa betimlemelerinin önemi II Yapıtlarının ana iskeletini oluşturan ögelerin nasıl ortaya çıktığı III. Yetkin bir yazar olmanın incelikleri konularının hangilerinden söz etmektedir? A) I ve II 12032122 B) Yalnız II D) Yalnız III E) I ve III C) I ve III
TYT/ TÜRKÇE
Edebiyat tarihsel süreç içerisinde bürokrasi kurumun
en fazla gündemine alan disiplinlerin başında gelmiş
tir. (II) Gogol, Dickens, Dostoyevski gibi bütün büyük ya-
zarlar eserlerinde bu konuyu ele almış ve eleştirmişlerdir.
(III) Türk edebiyatında pek çok yazar eserlerinde bürok-
rasinin aksayan yanlarına odaklanmışlardır. (IV) Bu ya-
zarlar bürokrasinin açmazlarını, devlet ve birey arasındaki
uçurumu ve parlamentonun işlevsizliğini işlemişlerdir.
(V) Bürokratların mevzuatı ve kanunları nasıl insanların
aleyhine kullandıklarının çarpıcı örneklerini vermişlerdir.
(VI) Tanzimat edebiyatından başlayarak bu konuyu ele alan
eserler görmek mümkündür.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf
numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
D) V
A) II
B) III
C) IV
E)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT/ TÜRKÇE Edebiyat tarihsel süreç içerisinde bürokrasi kurumun en fazla gündemine alan disiplinlerin başında gelmiş tir. (II) Gogol, Dickens, Dostoyevski gibi bütün büyük ya- zarlar eserlerinde bu konuyu ele almış ve eleştirmişlerdir. (III) Türk edebiyatında pek çok yazar eserlerinde bürok- rasinin aksayan yanlarına odaklanmışlardır. (IV) Bu ya- zarlar bürokrasinin açmazlarını, devlet ve birey arasındaki uçurumu ve parlamentonun işlevsizliğini işlemişlerdir. (V) Bürokratların mevzuatı ve kanunları nasıl insanların aleyhine kullandıklarının çarpıcı örneklerini vermişlerdir. (VI) Tanzimat edebiyatından başlayarak bu konuyu ele alan eserler görmek mümkündür. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? D) V A) II B) III C) IV E)
la
r.
k
a
32. "Kelimelik", karşılıklı iki kişinin sıra ile oynadığı bir kelime tü-
retme oyunudur. Oyunda alfabemizdeki 29 harf ve 2 adet de
bu harflerden herhangi biri yerine kullanabileceğiniz joker harf
bulunmaktadır. Joker harfler dışındaki tüm harflerin bir puan
değeri vardır. Sıra kendisinde olan oyuncu elindeki harfleri
en fazla puan alacak şekilde oyun tahtası üzerinde yatay ve-
ya dikey olarak yerleştirerek kelime türetir. Oluşturulan keli-
melerin yukarıdan aşağıya ve soldan sağa anlamlı olmaları
gerekmektedir.
Bu parçada "kelimelik” oyunuyla ilgili olarak aşağıdaki ko-
nulardan hangisine değinilmiştir?
B) işlevine
A) Kurallarına
D) Değerine
E) Amacına
C) Etkisine
1. OTURUM
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
la r. k a 32. "Kelimelik", karşılıklı iki kişinin sıra ile oynadığı bir kelime tü- retme oyunudur. Oyunda alfabemizdeki 29 harf ve 2 adet de bu harflerden herhangi biri yerine kullanabileceğiniz joker harf bulunmaktadır. Joker harfler dışındaki tüm harflerin bir puan değeri vardır. Sıra kendisinde olan oyuncu elindeki harfleri en fazla puan alacak şekilde oyun tahtası üzerinde yatay ve- ya dikey olarak yerleştirerek kelime türetir. Oluşturulan keli- melerin yukarıdan aşağıya ve soldan sağa anlamlı olmaları gerekmektedir. Bu parçada "kelimelik” oyunuyla ilgili olarak aşağıdaki ko- nulardan hangisine değinilmiştir? B) işlevine A) Kurallarına D) Değerine E) Amacına C) Etkisine 1. OTURUM
7
7
26. Dergilerde, gazetelerde şiir yazan genç şairler var. Bunlarla
ilgili röportajlar da yayımlanıyor zaman zaman. Hepsinin or-
tak bir özelliği var bunların: Hangisini biraz kurcalasanız şii-
rin doğum tarihi olarak kendilerini görüyorlar. Çoğu Fuzuli'yi,
Baki'yi, Karacaoğlan'ı, Pir Sultan Abdal'ı bir kenara bırakıp şi-
ir pınarının başına kendini oturtuyor. Sanki onlardan önce şi-
ir yoktu!
Bu parçada yazar, genç şairlerin hangi tutumundan ya-
kınmaktadır?
A) Büyük şairleri taklit etmelerinden
B) Birilerinden çabuk etkilenmelerinden
C) Eski şiir biçimlerinden uzak durmalarından
D) Şiirin kendileriyle başladığını düşünmelerinden
E) Kendileri dışındaki şairlerin şiirlerini okumamalarından
1. OTURUM
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
7 7 26. Dergilerde, gazetelerde şiir yazan genç şairler var. Bunlarla ilgili röportajlar da yayımlanıyor zaman zaman. Hepsinin or- tak bir özelliği var bunların: Hangisini biraz kurcalasanız şii- rin doğum tarihi olarak kendilerini görüyorlar. Çoğu Fuzuli'yi, Baki'yi, Karacaoğlan'ı, Pir Sultan Abdal'ı bir kenara bırakıp şi- ir pınarının başına kendini oturtuyor. Sanki onlardan önce şi- ir yoktu! Bu parçada yazar, genç şairlerin hangi tutumundan ya- kınmaktadır? A) Büyük şairleri taklit etmelerinden B) Birilerinden çabuk etkilenmelerinden C) Eski şiir biçimlerinden uzak durmalarından D) Şiirin kendileriyle başladığını düşünmelerinden E) Kendileri dışındaki şairlerin şiirlerini okumamalarından 1. OTURUM
5.
5.-6. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Bütün kuşlara "kuş", bütün balıklara "balık", bütün ağaçla-
ra "ağaç" diyen insanlarız artık. Daha da kötüsü, o adlarla
birlikte renkleri ve tatları da yitiriyoruz. Daha az sözcük,
daha az çeşit ve daha az tat... Bilinçsiz kentleşmenin
kaçınılmaz sonucu bu olsa gerek. Öyle ya, kentlerde
kuşlar, balıklar, ağaçlar gittikçe azalıyor. Olanlar da ha-
yatın dışında kalıyorlar. Soframıza geldiklerinde görüyo-
ruz onları. Hangi meyve hangi ağaçta yetişir, hangi balık
hangi denizlerden gelir, hangi kuş hangi mevsimlerde
uçar, bunları bilmiyoruz. Burada Sait Faik'in bir cümlesini
söylemeden geçmek olmaz. Usta öykücü işini beğenme-
diği birinden söz ederken şöyle diyordu: "Öyle öykücü mü
olur, daha balık adlarını bile bilmiyor!"
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Alıntıdan yararlanılmıştır.
B) Öznellik ağır basmaktadır.
C) Farklı cümle türleri kullanılmıştır.
D) Tahmin söz konusudur.
E) Farklı düşünceler karşılaştırılmıştır.
(2013-ALES)
YK KARA KUTU YAYIN
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. 5.-6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Bütün kuşlara "kuş", bütün balıklara "balık", bütün ağaçla- ra "ağaç" diyen insanlarız artık. Daha da kötüsü, o adlarla birlikte renkleri ve tatları da yitiriyoruz. Daha az sözcük, daha az çeşit ve daha az tat... Bilinçsiz kentleşmenin kaçınılmaz sonucu bu olsa gerek. Öyle ya, kentlerde kuşlar, balıklar, ağaçlar gittikçe azalıyor. Olanlar da ha- yatın dışında kalıyorlar. Soframıza geldiklerinde görüyo- ruz onları. Hangi meyve hangi ağaçta yetişir, hangi balık hangi denizlerden gelir, hangi kuş hangi mevsimlerde uçar, bunları bilmiyoruz. Burada Sait Faik'in bir cümlesini söylemeden geçmek olmaz. Usta öykücü işini beğenme- diği birinden söz ederken şöyle diyordu: "Öyle öykücü mü olur, daha balık adlarını bile bilmiyor!" Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Alıntıdan yararlanılmıştır. B) Öznellik ağır basmaktadır. C) Farklı cümle türleri kullanılmıştır. D) Tahmin söz konusudur. E) Farklı düşünceler karşılaştırılmıştır. (2013-ALES) YK KARA KUTU YAYIN
le.
rin
lik
e-
er
TEST-5
ANLATIM YOLLA
1. Sarmaşıklar eski köşkü -yıkılmasın diye olsa ge-
rek- dört bir yandan sarmıştı. Bahçedeki çınar ağa-
ci yıllardan beri olduğu gibi şemsiye görevini inatla
yerine getirmekteydi. Bu yaşlı çınar ağacı, en ufak
bir rüzgârda eski şarkılardan aklında kalanları mı-
rıldanıyordu. Köşkten yükselen yeni şarkıları ise
dinlemek bile istemiyordu. Belki sığ bulduğundan,
belki eskilere ihanet etmemek için bilinmez. Bal-
kondaki Rıfkı Dede, her gün bu manzarayı izleye-
rek geçmişe akıp akıp gidiyordu.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden han-
gisi yoktur?
A) Betimleyici ögelerden yararlanma
ByBirinci kişili anlatımla oluşturulma
C) Varlıklara insana özgü nitelikler yükleme
Oboğaya
Doğaya ait özellikleri insan için kullanma
E) Anlatıcının kişisel yorumlarına yer verme
3. Baz
re,
karekök
Akdeniz limanlarından birine yaklaş-
yor
bile
şe
Bu
gi-
A
4
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
le. rin lik e- er TEST-5 ANLATIM YOLLA 1. Sarmaşıklar eski köşkü -yıkılmasın diye olsa ge- rek- dört bir yandan sarmıştı. Bahçedeki çınar ağa- ci yıllardan beri olduğu gibi şemsiye görevini inatla yerine getirmekteydi. Bu yaşlı çınar ağacı, en ufak bir rüzgârda eski şarkılardan aklında kalanları mı- rıldanıyordu. Köşkten yükselen yeni şarkıları ise dinlemek bile istemiyordu. Belki sığ bulduğundan, belki eskilere ihanet etmemek için bilinmez. Bal- kondaki Rıfkı Dede, her gün bu manzarayı izleye- rek geçmişe akıp akıp gidiyordu. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden han- gisi yoktur? A) Betimleyici ögelerden yararlanma ByBirinci kişili anlatımla oluşturulma C) Varlıklara insana özgü nitelikler yükleme Oboğaya Doğaya ait özellikleri insan için kullanma E) Anlatıcının kişisel yorumlarına yer verme 3. Baz re, karekök Akdeniz limanlarından birine yaklaş- yor bile şe Bu gi- A 4
Adı Soyadı:..............
Numarası:...... Sınıfı:...........
6. SINIF 2. DONEM 1.
1. Hangi cümledeki altı çizili sözcük "mecaz"
anlamda kullanılmıştır? (5P)
A) Kapıya iki kat boya vurdum.
B) Burada zengin maden yatakları var.
CDerin hayallere daldı.
D) Ben yalnız milli takımı tutarım
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Adı Soyadı:.............. Numarası:...... Sınıfı:........... 6. SINIF 2. DONEM 1. 1. Hangi cümledeki altı çizili sözcük "mecaz" anlamda kullanılmıştır? (5P) A) Kapıya iki kat boya vurdum. B) Burada zengin maden yatakları var. CDerin hayallere daldı. D) Ben yalnız milli takımı tutarım
Takvimler devrildikçe biyolojik yaşımızın numaratörünün
döndüğü ve o döndükçe de bizim artık gençlik limanın-
dan uzaklaştığımız evrensel bir gerçektir. İnsanoğlunun
anlaşılmaz ve safdillikle ölümü, yaşlılığın sonuna ertele-
mesi, yılların geçişini ona doğru adım adım uğursuz bir
yaklaşma gibi düşündürür ister istemez. Yaşlandıkça ya-
şamın kadrini bilme ve ona sımsıkı tutunma ihtiyacı da
bundan olsa gerektir. "Kimse yaşamayı, yaşlı bir adam
kadar sevmez." der ya Sophokles.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
A) İkileme
C) Benzetme
B) Tanımlama
D) Karşılaştırma
E) Tanık gösterme
5 Yana
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Takvimler devrildikçe biyolojik yaşımızın numaratörünün döndüğü ve o döndükçe de bizim artık gençlik limanın- dan uzaklaştığımız evrensel bir gerçektir. İnsanoğlunun anlaşılmaz ve safdillikle ölümü, yaşlılığın sonuna ertele- mesi, yılların geçişini ona doğru adım adım uğursuz bir yaklaşma gibi düşündürür ister istemez. Yaşlandıkça ya- şamın kadrini bilme ve ona sımsıkı tutunma ihtiyacı da bundan olsa gerektir. "Kimse yaşamayı, yaşlı bir adam kadar sevmez." der ya Sophokles. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) İkileme C) Benzetme B) Tanımlama D) Karşılaştırma E) Tanık gösterme 5 Yana
d
19. Yazdıklarımın ilk okuru hiçbir zaman ben olmadım.
Her şeyden önce, yazmanın yorgunluğuna
vurgunum ben. Kalemi tutmak, kâğıda ya da ekrana
ilk sözcüğü düşürmek, o büyük gerilimi duymak, o
gerilimin içinden sarsılarak geçmek... Fakat bu öyle
çetin bir durum ki tek başına aşk yetmiyor bir yazıyı
var edebilmek için. Okumak gerekiyor hepsinden
önce. Emek vermek, disiplin içinde çalışmak...
Yazdıklarımı okura göre belirlemem asla. Güzel bir
cümle yazayım diye yormam kendimi. Bana göre,
cümle kurulan bir şey değildir zaten. Var olan bir
şeydir.
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz?
A) Yazıda kusursuz cümleyi bulmanın önemli
olduğu
B) Yazıyı oluştururken okurun beklentisini hesaba
katmamak gerektiği
C) Yazmaya istekli olmanın tek başına yeterli
olamayacağı
D) Yazmak için okumanın da gerekli olduğu
E) Yazma işinin zor ve yorucu bir uğraş olduğu
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
d 19. Yazdıklarımın ilk okuru hiçbir zaman ben olmadım. Her şeyden önce, yazmanın yorgunluğuna vurgunum ben. Kalemi tutmak, kâğıda ya da ekrana ilk sözcüğü düşürmek, o büyük gerilimi duymak, o gerilimin içinden sarsılarak geçmek... Fakat bu öyle çetin bir durum ki tek başına aşk yetmiyor bir yazıyı var edebilmek için. Okumak gerekiyor hepsinden önce. Emek vermek, disiplin içinde çalışmak... Yazdıklarımı okura göre belirlemem asla. Güzel bir cümle yazayım diye yormam kendimi. Bana göre, cümle kurulan bir şey değildir zaten. Var olan bir şeydir. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz? A) Yazıda kusursuz cümleyi bulmanın önemli olduğu B) Yazıyı oluştururken okurun beklentisini hesaba katmamak gerektiği C) Yazmaya istekli olmanın tek başına yeterli olamayacağı D) Yazmak için okumanın da gerekli olduğu E) Yazma işinin zor ve yorucu bir uğraş olduğu
in-
71.
ir
2.
polim
35. Sabahattin Ali, öykülerinde Anadolu insanının yaşamını en
çıplak gerçekliği ile tasvir ederken coğrafyaya "içeriden"
ve "samimi" bir bakışla yaklaşır. Gençlik yıllarının geçtiği
mekânların yanı sıra, öğretmenlik yapmak üzere gittiği yerler
başta olmak üzere bulunduğu farklı mekânlar onun öykülerin-
de ince ve ustaca bir duyarlıkla resmedilir. İyi bildiği ve tüm
ayrıntıları ile ustaca tasvir ettiği coğrafyanın sınırlarını aşan
bir içerik zenginliği sayesinde hem yerel hem evrensel tonları
yakalamak mümkün olmuştur. Toplumu iyi, güzel ve doğru-
ya sevk etmek amacıyla yazdığını belirten yazarın edebiyata
yüklediği misyonun tüm öykülerinde izini sürmek mümkündür.
Bu parçaya göre aşağıdaki özelliklerden hangisi Saba-
hattin Ali'nin hikâyeleri için söylenemez?
Evrenselliği yakalamış olma
BY Betimlemede yetkinliğe ulaşma
C/ Biyografik ögelere yer verme
D) Gerçekçi bir anlatıma sahip olma
2) Didaktik söyleyişi benimseme
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
in- 71. ir 2. polim 35. Sabahattin Ali, öykülerinde Anadolu insanının yaşamını en çıplak gerçekliği ile tasvir ederken coğrafyaya "içeriden" ve "samimi" bir bakışla yaklaşır. Gençlik yıllarının geçtiği mekânların yanı sıra, öğretmenlik yapmak üzere gittiği yerler başta olmak üzere bulunduğu farklı mekânlar onun öykülerin- de ince ve ustaca bir duyarlıkla resmedilir. İyi bildiği ve tüm ayrıntıları ile ustaca tasvir ettiği coğrafyanın sınırlarını aşan bir içerik zenginliği sayesinde hem yerel hem evrensel tonları yakalamak mümkün olmuştur. Toplumu iyi, güzel ve doğru- ya sevk etmek amacıyla yazdığını belirten yazarın edebiyata yüklediği misyonun tüm öykülerinde izini sürmek mümkündür. Bu parçaya göre aşağıdaki özelliklerden hangisi Saba- hattin Ali'nin hikâyeleri için söylenemez? Evrenselliği yakalamış olma BY Betimlemede yetkinliğe ulaşma C/ Biyografik ögelere yer verme D) Gerçekçi bir anlatıma sahip olma 2) Didaktik söyleyişi benimseme
hi
211
T
I
F
Kolay
7. Günümüzde kara parçalarının sekizde biri gibi
önemli bir kısmı koruma altına alınmış durumdadır.
Dünyada yüz binin üzerinde koruma alanı bulun-
maktadır. Bunların kapladığı alan, Çin ev Hindis-
tan'ın toplam büyüklüğüne eşittir. Bu alanların ta-
rihte hiç görülmediği kadar büyük olması, yaşama
alanlarını konumanın bir zorunluluk olduğu anlayı-
şının geliştiğine işaret ediyor. Dahası bu genişle-
me, endüstriyel gelişmeye de bir engel teşkil etmi-
yor. Doğayı ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği, bir
raporunda yaşam alanlarını koruma altına almayı,
doğanın korunmasına yönelik yapılmış en önemli
yatırım olarak gösteriyor.
6
Bu parçada koruma alanlarıyla ilgili olarak aşa-
ğıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
içine al-
A) Dünyanın dikkate değer bir bölümünü
dığına
bölümünü
B) Doğayı korumada uygun bir yol olarak görül-
düğüne
C) Sanayi üzerinde olumsuz bir etkisi bulunmadı-
ğına
Toplumların geçmişte bu konuya önem verme-
diğine
E) Dünyayı koruma gerekliliğinin bir sonucu oldu-
ğuna
V
(2017-YGS)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
hi 211 T I F Kolay 7. Günümüzde kara parçalarının sekizde biri gibi önemli bir kısmı koruma altına alınmış durumdadır. Dünyada yüz binin üzerinde koruma alanı bulun- maktadır. Bunların kapladığı alan, Çin ev Hindis- tan'ın toplam büyüklüğüne eşittir. Bu alanların ta- rihte hiç görülmediği kadar büyük olması, yaşama alanlarını konumanın bir zorunluluk olduğu anlayı- şının geliştiğine işaret ediyor. Dahası bu genişle- me, endüstriyel gelişmeye de bir engel teşkil etmi- yor. Doğayı ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği, bir raporunda yaşam alanlarını koruma altına almayı, doğanın korunmasına yönelik yapılmış en önemli yatırım olarak gösteriyor. 6 Bu parçada koruma alanlarıyla ilgili olarak aşa- ğıdakilerden hangisine değinilmemiştir? içine al- A) Dünyanın dikkate değer bir bölümünü dığına bölümünü B) Doğayı korumada uygun bir yol olarak görül- düğüne C) Sanayi üzerinde olumsuz bir etkisi bulunmadı- ğına Toplumların geçmişte bu konuya önem verme- diğine E) Dünyayı koruma gerekliliğinin bir sonucu oldu- ğuna V (2017-YGS)
33. Beynin işi, özünde bilgi toplayıp davranışları uygun bi-
çimde yönlendirmektir. Karar verme sürecinde bilincin
devreye girip girmemesi durumu değiştirmez, çoğun-
lukla da bu olmaz zaten. İster büyümüş göz bebekle-
rinden söz ediyor olalım ister kıskançlıktan, yağlı yiye-
ceklere düşkün olmaktan, beynin işleyişi içindeki en
küçük rol, bilince ait olanıdır. Beyinlerimiz çoğunlukla
otomatik pilot üzerinden çalışır; bilinçli zihnin, altında
işleyip duran dev ve esrarengiz fabrikaya erişimi ise
son derece kısıtlıdır.
1. Yolda seyir hâlindeyken bir arabanın garajdan ge-
geri çıkıp bulunduğunuz yola doğru ilerlediğini
fark eder etmez ayağınızın frene doğru çoktan ham-
le yapmış olması
II. Odanın diğer bir köşesinde dinlemediğinizi sandı-
ğınız bir konuşma sırasında isminizin telaffuz edil-
mesini duymanız
III. Bir an önce hazırlamanız gereken bir proje üzerin-
de çalışırken size birkaç defa seslenildiği hâlde bu-
nun farkına varmamanız
Bu parçanın yazarının düşüncesini yukarıdakiler-
den hangileriyle desteklemesi düşünülemez?
AYalnız I
B) Yalnız II
D) ve III
C) Yalnız III
E) II ve III
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
33. Beynin işi, özünde bilgi toplayıp davranışları uygun bi- çimde yönlendirmektir. Karar verme sürecinde bilincin devreye girip girmemesi durumu değiştirmez, çoğun- lukla da bu olmaz zaten. İster büyümüş göz bebekle- rinden söz ediyor olalım ister kıskançlıktan, yağlı yiye- ceklere düşkün olmaktan, beynin işleyişi içindeki en küçük rol, bilince ait olanıdır. Beyinlerimiz çoğunlukla otomatik pilot üzerinden çalışır; bilinçli zihnin, altında işleyip duran dev ve esrarengiz fabrikaya erişimi ise son derece kısıtlıdır. 1. Yolda seyir hâlindeyken bir arabanın garajdan ge- geri çıkıp bulunduğunuz yola doğru ilerlediğini fark eder etmez ayağınızın frene doğru çoktan ham- le yapmış olması II. Odanın diğer bir köşesinde dinlemediğinizi sandı- ğınız bir konuşma sırasında isminizin telaffuz edil- mesini duymanız III. Bir an önce hazırlamanız gereken bir proje üzerin- de çalışırken size birkaç defa seslenildiği hâlde bu- nun farkına varmamanız Bu parçanın yazarının düşüncesini yukarıdakiler- den hangileriyle desteklemesi düşünülemez? AYalnız I B) Yalnız II D) ve III C) Yalnız III E) II ve III