Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

a Düşünce
bir-
er
SI
Tr.
T.
i
TEST 5
9. Veronika kendi hâlinde bir gençtir. Bazı so-
runların altında ezilerek her şeyi ve herkesi
terk etme duygusunu besler. Bir gün bir ma-
nastırda oda kiralar. Odanın içinde dönüp
dolaşırken kafasındaki düşünceler nefesini
keser. Dört kutu hap içerek kendini sakinleş-
tirmeye çalışır. Kendisini -insanlardan uzak
bir yaşam sürmek için- dağda bir mağaraya
kapatır. Kendini dağa kapatmasının gerekçe-
sini üç nedene bağlamıştır.
1. Yaşamındaki her şeyin hep aynı olması.
II. Gençliğinin sona ererek yaşlanmaya baş-
lamasından korkması.
Ill. Son neden ise daha felsefikti. Çünkü Ve-
ronika gazete okuyan, televizyon seyre-
den, dünyada olup bitenlerden haberdar
birisiydi. Ona göre her şey yanlıştı ve
kendisi herhangi bir şeyi düzeltebilecek
durumda olmadığını düşünmesiyle aciz
olduğu duygusunu gütmesidir.
Veronika dağa kapanmadan önce bir mektup
bırakarak şu cümleyi yazar: Hayat bir ölüm
bense bir hayat...
Veronika'nın mektubunda yazdığı cümle-
den yola çıkarak, hangi sebeplerden dağa
kapandığı kesin olarak söylenir?
A) Yalnız I B) Yalnız II
D) I ve II
C) Yalnız III
E) II ve III
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
a Düşünce bir- er SI Tr. T. i TEST 5 9. Veronika kendi hâlinde bir gençtir. Bazı so- runların altında ezilerek her şeyi ve herkesi terk etme duygusunu besler. Bir gün bir ma- nastırda oda kiralar. Odanın içinde dönüp dolaşırken kafasındaki düşünceler nefesini keser. Dört kutu hap içerek kendini sakinleş- tirmeye çalışır. Kendisini -insanlardan uzak bir yaşam sürmek için- dağda bir mağaraya kapatır. Kendini dağa kapatmasının gerekçe- sini üç nedene bağlamıştır. 1. Yaşamındaki her şeyin hep aynı olması. II. Gençliğinin sona ererek yaşlanmaya baş- lamasından korkması. Ill. Son neden ise daha felsefikti. Çünkü Ve- ronika gazete okuyan, televizyon seyre- den, dünyada olup bitenlerden haberdar birisiydi. Ona göre her şey yanlıştı ve kendisi herhangi bir şeyi düzeltebilecek durumda olmadığını düşünmesiyle aciz olduğu duygusunu gütmesidir. Veronika dağa kapanmadan önce bir mektup bırakarak şu cümleyi yazar: Hayat bir ölüm bense bir hayat... Veronika'nın mektubunda yazdığı cümle- den yola çıkarak, hangi sebeplerden dağa kapandığı kesin olarak söylenir? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve II C) Yalnız III E) II ve III
tan
orgi
Bu-
ma
ağı-
%
6) Bilmenin imkânı sorusu zaman zaman karamsarlığa ka.
pılmamıza neden olsa da, bu çarpışma yolculuğun de-
vamı için bir engel değildir. Gorgias'ın "doğru yoktur!"
haykırışına şahit olurken, birdenbire Platon'un asıl ger-
çekliği başka dünyadaki idealar alemine dayandırmasına;
geçebiliriz felsefede. Düşünmenin derin dehlizlerinde
oradan da Hegel'in gerçek olanı aklileştirme serüvenine
sonluluk olmadığını ve duvarın öbür tarafına geçmenin
de mümkün olabildiğini görürüz.
Parçada felsefe ile ilgili açıklanmak istenen aşağıda.
kilerden hangisidir?
A) Bilginin kaynağının ne olduğu
8) Bilginin sınırlarının olup olmadığı
C) Bilginin değerinin ne olduğu
D) Doğru bilginin ölçütlerinin ne olduğu
E) Bilgi felsefesinin problemlerinin neler olduğu
vap bulma
aydinlatar
Metinde
aşağıdak
A) Din,
B) Insa
bir
G Din
mis
D Di
E) D
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
tan orgi Bu- ma ağı- % 6) Bilmenin imkânı sorusu zaman zaman karamsarlığa ka. pılmamıza neden olsa da, bu çarpışma yolculuğun de- vamı için bir engel değildir. Gorgias'ın "doğru yoktur!" haykırışına şahit olurken, birdenbire Platon'un asıl ger- çekliği başka dünyadaki idealar alemine dayandırmasına; geçebiliriz felsefede. Düşünmenin derin dehlizlerinde oradan da Hegel'in gerçek olanı aklileştirme serüvenine sonluluk olmadığını ve duvarın öbür tarafına geçmenin de mümkün olabildiğini görürüz. Parçada felsefe ile ilgili açıklanmak istenen aşağıda. kilerden hangisidir? A) Bilginin kaynağının ne olduğu 8) Bilginin sınırlarının olup olmadığı C) Bilginin değerinin ne olduğu D) Doğru bilginin ölçütlerinin ne olduğu E) Bilgi felsefesinin problemlerinin neler olduğu vap bulma aydinlatar Metinde aşağıdak A) Din, B) Insa bir G Din mis D Di E) D
31. Bir insan, karşısındakinin sözlerini yanlış anlarsa ya da
onun sözleriyle ilgisi olmayan bir mesaj verirse bu duruma
varoluş çatışması adı verilir. Varoluş çatışması sırasında
kişinin dikkati karşısındakine değil, kendisine yönelmiştir.
Yani bu tür çatışma sergileyen kişilerin her biri kendi
varoluşunu yaşamaktadır. Bu yüzden de bu kişilerin
birbirlerine gönderdikleri mesajlar yerine ulaşmaz âdeta
teğet geçer.
Buna göre,
1. Kulakları iyi duymayan iki yaşlı insandan birinin
"Eve mi gidiyorsun?" sorusuna diğerinin "Hayır, eve
gidiyorum." diye cevap vermesi
II. Çocuğun "Kimse beni sevmiyor." yakınmasını,
annenin "Sen de kimseyi sevmezsin olur biter." diye
cevaplaması
III. "Çok mutluyum, sonunda o konsere bilet buldum."
diyen bir arkadaşa "Kitabımı gördün mü yarın sınavım
var." diye soru sorulması
durumlarından hangileri varoluş çatışmasına örnek
olarak gösterilebilir?
A) Yalnız !
D) I ve III
KURUMSAL
B) Yalnız II
C) Yalnız III
E) II ve III
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
31. Bir insan, karşısındakinin sözlerini yanlış anlarsa ya da onun sözleriyle ilgisi olmayan bir mesaj verirse bu duruma varoluş çatışması adı verilir. Varoluş çatışması sırasında kişinin dikkati karşısındakine değil, kendisine yönelmiştir. Yani bu tür çatışma sergileyen kişilerin her biri kendi varoluşunu yaşamaktadır. Bu yüzden de bu kişilerin birbirlerine gönderdikleri mesajlar yerine ulaşmaz âdeta teğet geçer. Buna göre, 1. Kulakları iyi duymayan iki yaşlı insandan birinin "Eve mi gidiyorsun?" sorusuna diğerinin "Hayır, eve gidiyorum." diye cevap vermesi II. Çocuğun "Kimse beni sevmiyor." yakınmasını, annenin "Sen de kimseyi sevmezsin olur biter." diye cevaplaması III. "Çok mutluyum, sonunda o konsere bilet buldum." diyen bir arkadaşa "Kitabımı gördün mü yarın sınavım var." diye soru sorulması durumlarından hangileri varoluş çatışmasına örnek olarak gösterilebilir? A) Yalnız ! D) I ve III KURUMSAL B) Yalnız II C) Yalnız III E) II ve III
için şiir yazılırlar.
için
Kafiye; şiiri hapseder, çerçevelermiş. İnsan dilediği gibi
söyleyemezmiş kafiye yüzünden; peki, kafiyeli şiir ya-
zanlar dilemedikleri, istemedikleri gibi mi aktarıyor duy-
gularını? İçten, doğal olmamışlar mı, olamamışlar mı?
Öyleyse çok şairimiz, ki bu görüşü savunanlara göre şair
değiller, yapmacık, uyduruk duygularla bizi kandır-
mışlar. Bunu kabul etsek bile kim bir Sessiz Gemi'yi
okurken sonsuz yolculuğa çıkmaz ya da kimin Gün
Eksilmesin Penceremden'i dinlerken yaşam sevgisi ve
ölüm korkusu bir kat daha artmaz?..
28.Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangi-
sinde verilenler ağır basmaktadır?
A) Tartışma-Öyküleme
29 Siim
B) Tartışma -Örnekleme
C) Örnekleme-Betimleme D) Açıklama-Tanık Gösterme
E) Tanık Gösterme-Örnekleme
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
için şiir yazılırlar. için Kafiye; şiiri hapseder, çerçevelermiş. İnsan dilediği gibi söyleyemezmiş kafiye yüzünden; peki, kafiyeli şiir ya- zanlar dilemedikleri, istemedikleri gibi mi aktarıyor duy- gularını? İçten, doğal olmamışlar mı, olamamışlar mı? Öyleyse çok şairimiz, ki bu görüşü savunanlara göre şair değiller, yapmacık, uyduruk duygularla bizi kandır- mışlar. Bunu kabul etsek bile kim bir Sessiz Gemi'yi okurken sonsuz yolculuğa çıkmaz ya da kimin Gün Eksilmesin Penceremden'i dinlerken yaşam sevgisi ve ölüm korkusu bir kat daha artmaz?.. 28.Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangi- sinde verilenler ağır basmaktadır? A) Tartışma-Öyküleme 29 Siim B) Tartışma -Örnekleme C) Örnekleme-Betimleme D) Açıklama-Tanık Gösterme E) Tanık Gösterme-Örnekleme
A
Türkçe
A
4. İkilikler, tek yanlılıkların ürünüdür çoğu kez. Ev içi yaşam
mı, ev dışı yaşam mı? Yanlış konulmuş bir ikilem bu
bence. Başka başka şeyse de ev yaşamı ile toplumsal
yaşam, karşıt şeyler değil gene de. Toplumu yok etmez
ev yaşamı, evi yadsımak değildir toplumsal yaşam. Yo-
ğun bir toplumdur ev, büyük bir evdir toplum. İş bölümü,
karşılıklı saygı, yardımseverlik, hoşgörü, dayanışma çef
şidinden katkısız ev erdemleri ev dışında da geçerliği
olan toplumsal erdemlerdir.
Bu parçadaki altı çizili sözü anlamca karşılayabile-
cek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır?
A) Hümanizm savunucuları zamanla modernist yaklaşı-
mın dışında kaldıklarını sezdiklerinden evrensel ah-
laka yönelmeyi yeğlemişlerdir.
B) Tanzimat aydınlarında, toplumun değerlerinden kop-
madan, şanlı geçmişi yok sayma yoluna gitmeden bir
orta yol arama düşüncesi hâkimdi.
C) Büyük değişimlerin yaşandığı dönemlerde toplum-
daki sükûnet, itiraf edelim, her şeye alışmaktan ve
ölümden korkmamaktan ileri geliyordu.
D) Araştırma grubunun başındayken "Ekibime, arka-
daşlarıma güvenirim; bir de adam yetiştirmeye önem
veririm." demişti.
A
E) "Boş zamanı olmayan, düşünemez; öyleyse insan
boş zamanlarında mutludur." çıkarımını ortaya koyan
Aristoteles'e karşı gelenler, "Her canlının, bu arada
insanın, özü diye bir şey var mı?" sorusunu soracak-
lardır.
5.
6.
(1) F
(11)
göz
nab
kur
(IV
leri
İsta
he
mi
Bu
ka
A)
70
m
g
M
k
it
y
la
V
C
E
F
E
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
A Türkçe A 4. İkilikler, tek yanlılıkların ürünüdür çoğu kez. Ev içi yaşam mı, ev dışı yaşam mı? Yanlış konulmuş bir ikilem bu bence. Başka başka şeyse de ev yaşamı ile toplumsal yaşam, karşıt şeyler değil gene de. Toplumu yok etmez ev yaşamı, evi yadsımak değildir toplumsal yaşam. Yo- ğun bir toplumdur ev, büyük bir evdir toplum. İş bölümü, karşılıklı saygı, yardımseverlik, hoşgörü, dayanışma çef şidinden katkısız ev erdemleri ev dışında da geçerliği olan toplumsal erdemlerdir. Bu parçadaki altı çizili sözü anlamca karşılayabile- cek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Hümanizm savunucuları zamanla modernist yaklaşı- mın dışında kaldıklarını sezdiklerinden evrensel ah- laka yönelmeyi yeğlemişlerdir. B) Tanzimat aydınlarında, toplumun değerlerinden kop- madan, şanlı geçmişi yok sayma yoluna gitmeden bir orta yol arama düşüncesi hâkimdi. C) Büyük değişimlerin yaşandığı dönemlerde toplum- daki sükûnet, itiraf edelim, her şeye alışmaktan ve ölümden korkmamaktan ileri geliyordu. D) Araştırma grubunun başındayken "Ekibime, arka- daşlarıma güvenirim; bir de adam yetiştirmeye önem veririm." demişti. A E) "Boş zamanı olmayan, düşünemez; öyleyse insan boş zamanlarında mutludur." çıkarımını ortaya koyan Aristoteles'e karşı gelenler, "Her canlının, bu arada insanın, özü diye bir şey var mı?" sorusunu soracak- lardır. 5. 6. (1) F (11) göz nab kur (IV leri İsta he mi Bu ka A) 70 m g M k it y la V C E F E
Astronom Galileo Galilei 7 Ocak 1610'da yeni imal ettiği
teleskobunu gökyüzüne çevirdiğinde, İtalya'nın Padua
kenti üzerinde uzanan berrak gecenin içinde, acele etme-
den ağır ağır yol alan bir ışık noktası gördü. Baktığı bu
nokta Jüpiter gezegeniydi. Gezegene, kendisinden çok
daha küçük olan dört yıldızın eşlik ettiğini hayretle fark
etti. Bunlar gerçekte dev gezegenin etrafında dönmekte
olan aylarıydı. Bu olay gökteki tüm cisimlerin Dünya'nın
etrafında döndüğünü varsayan Kilise ile Galileo'yi ciddi
anlamda karşı karşıya getirecekti.
39. Bu parçadaki altı çizili ifadenin gönderme yaptığı
olay aşağıdakilerden hangisidir?
A) Galileo'nun Jüpiter gezegenini keşfetmesi
B) Kilise'nin Dünya'nın evrenin merkezinde olduğunu
iddia etmesi
C) Galileo'nun kendi imal ettiği teleskopla evreni incele-
mesi
D) Dört tane ayın Jüpiter'in etrafında döndüğünün anla-
şılması
E) Galileo'nun Dünya'nın evrenin merkezinde olduğu
inancına karşı çıkması
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Astronom Galileo Galilei 7 Ocak 1610'da yeni imal ettiği teleskobunu gökyüzüne çevirdiğinde, İtalya'nın Padua kenti üzerinde uzanan berrak gecenin içinde, acele etme- den ağır ağır yol alan bir ışık noktası gördü. Baktığı bu nokta Jüpiter gezegeniydi. Gezegene, kendisinden çok daha küçük olan dört yıldızın eşlik ettiğini hayretle fark etti. Bunlar gerçekte dev gezegenin etrafında dönmekte olan aylarıydı. Bu olay gökteki tüm cisimlerin Dünya'nın etrafında döndüğünü varsayan Kilise ile Galileo'yi ciddi anlamda karşı karşıya getirecekti. 39. Bu parçadaki altı çizili ifadenin gönderme yaptığı olay aşağıdakilerden hangisidir? A) Galileo'nun Jüpiter gezegenini keşfetmesi B) Kilise'nin Dünya'nın evrenin merkezinde olduğunu iddia etmesi C) Galileo'nun kendi imal ettiği teleskopla evreni incele- mesi D) Dört tane ayın Jüpiter'in etrafında döndüğünün anla- şılması E) Galileo'nun Dünya'nın evrenin merkezinde olduğu inancına karşı çıkması
13
39 ve 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap-
layınız.
----. Sinema, resim, heykel, fotoğraf ve klasik müzik gibi...
Bazılarıyla hobi aşamasında da olsa ilgileniyorum. Ancak
onlara yakınlık duymam, benim konumumu değiştirmiyor.
Bu konuda haddimi aşmak istemiyorum. Ben sadece yazar
olarak ortalıkta olmayı, insanlarca öyle anılmayı tercih ediyo-
rum. Çizdiğim bir karikatürü bir dergiye yollama kararı için
akla karayı seçtim örneğin. "Bakınız ben hem yazıyorum
hem çiziyorum. İstersem gitar çalıp resim sergisi açarım."
diyormuşum gibi hissettim kendimi. Ancak derginin editörü
olan arkadaşımın yoğun israrları sonunda çizdiğim karika-
türü yayımlamaya ikna olabildim. Kendini bilmek mi, tevazu
mu, tutuculuk mu, modası geçmiş bir tavır mı, ayrı bir komp-
leks türü mü bilmiyorum ama edebiyat dışı konularla ortaya
çıkmak istemiyorum ben. Bazılarının çok istediği "komple
sanatçılık"ta gözüm yok yani.
39. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıda-
kilerden hangisidir?
A) Sadece sanatçı olarak anılmak
B Banatın her dalında eser vermek
D) Sanatın belli dallarında uzmanlaşmak
C) Sanat dışında bir şeyle ilgilenmemek
E) Ilgisini sanatın sadece bir alanına yoğunlaştırmak
40. Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdaki-
lerden hangisi getirilmelidir?
A) Edebiyat dışında da başarılı ürünler verdiğim sanat dal-
lan var
B) Edebiyat, üretim aşamasında bazı sanat dallarından ya-
rarlanır
C) Her sanatçı gibi ben de edebiyatın pek çok sanat dalıyla
yakın ilişkisinin olduğuna inanıyorum
D) Bir edebiyat adamı olarak tüm sanat dallannin birbirine
yakın olduğunu düşünüyorum
E Edebiyatla ilgilenen çoğu insan gibi, edebiyat dışında
yakınlık duyduğum sanat dalları var
YKS EK Deneme
06 TYT
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
13 39 ve 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. ----. Sinema, resim, heykel, fotoğraf ve klasik müzik gibi... Bazılarıyla hobi aşamasında da olsa ilgileniyorum. Ancak onlara yakınlık duymam, benim konumumu değiştirmiyor. Bu konuda haddimi aşmak istemiyorum. Ben sadece yazar olarak ortalıkta olmayı, insanlarca öyle anılmayı tercih ediyo- rum. Çizdiğim bir karikatürü bir dergiye yollama kararı için akla karayı seçtim örneğin. "Bakınız ben hem yazıyorum hem çiziyorum. İstersem gitar çalıp resim sergisi açarım." diyormuşum gibi hissettim kendimi. Ancak derginin editörü olan arkadaşımın yoğun israrları sonunda çizdiğim karika- türü yayımlamaya ikna olabildim. Kendini bilmek mi, tevazu mu, tutuculuk mu, modası geçmiş bir tavır mı, ayrı bir komp- leks türü mü bilmiyorum ama edebiyat dışı konularla ortaya çıkmak istemiyorum ben. Bazılarının çok istediği "komple sanatçılık"ta gözüm yok yani. 39. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıda- kilerden hangisidir? A) Sadece sanatçı olarak anılmak B Banatın her dalında eser vermek D) Sanatın belli dallarında uzmanlaşmak C) Sanat dışında bir şeyle ilgilenmemek E) Ilgisini sanatın sadece bir alanına yoğunlaştırmak 40. Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdaki- lerden hangisi getirilmelidir? A) Edebiyat dışında da başarılı ürünler verdiğim sanat dal- lan var B) Edebiyat, üretim aşamasında bazı sanat dallarından ya- rarlanır C) Her sanatçı gibi ben de edebiyatın pek çok sanat dalıyla yakın ilişkisinin olduğuna inanıyorum D) Bir edebiyat adamı olarak tüm sanat dallannin birbirine yakın olduğunu düşünüyorum E Edebiyatla ilgilenen çoğu insan gibi, edebiyat dışında yakınlık duyduğum sanat dalları var YKS EK Deneme 06 TYT
Islahiye'ye doğru bataklıklar başlar. Bu bataklıklar yaz
aylarında fokur fokur kaynar; kirlidir, kokudan yanına ya-
naşılmaz. Çürümüş saz, çürümüş kamış, çürümüş toprak
kokar. Kışınsa duru, pırıl pırıl, taşkın bir sudur. Yazın ot-
lardan, sazlardan suyun yüzü görülmez. Kışınsa çarşaf
gibi açılır. Toprak artık ışıl ışıldır.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Yansıma sözcük kullanılmıştır.
B) Kişileştirme vardır.
C) Benzetmeden yararlanılmıştır.
Farklı duyulara seslenen ayrıntılara yer verilmiştir.
Karşılaştırma vardır.
Ders Uygulama Föyü | Türkçe
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Islahiye'ye doğru bataklıklar başlar. Bu bataklıklar yaz aylarında fokur fokur kaynar; kirlidir, kokudan yanına ya- naşılmaz. Çürümüş saz, çürümüş kamış, çürümüş toprak kokar. Kışınsa duru, pırıl pırıl, taşkın bir sudur. Yazın ot- lardan, sazlardan suyun yüzü görülmez. Kışınsa çarşaf gibi açılır. Toprak artık ışıl ışıldır. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Yansıma sözcük kullanılmıştır. B) Kişileştirme vardır. C) Benzetmeden yararlanılmıştır. Farklı duyulara seslenen ayrıntılara yer verilmiştir. Karşılaştırma vardır. Ders Uygulama Föyü | Türkçe
SIRADIŞIANAL
Egzista
2. Egzistansiyalizm birçok ülkede ilk zamanlar gelip
geçici bir moda hareketi gibi ilgi gördü fakat aslında
bu isim çok ateşli bir felsefi tavrı ifade etmektedir. (1)
Jean Paul Sartre, II. Dünya Savaşı'nın devamı sıra-
sında başlayan, aralıksız yayınlarıyla egzistansiyaliz-
min geniş bir alanda sevilmesine öncülük etti. (III) Bu
da egzistansiyalizmin, geleneksel anlayışla bir felsefe
Pakımı karakteri taşımasından önce felsefeyi doğuş
noktasında ele almasıdır. (IV) Egzistansiyalizmden bir
felsefe akımı gibi söz etmek ne bir tip etrafında ya-
pilan ne de soyut karakter taşıyan herhangi bir sınıf-
landırmaya dayandırılabilir. (V) Egzistansiyalizmi bir
akım gibi göstermek, her şeyden önce, onun felsefe
tarihi içindeki rolunu belirtmek ve öğrenimini kolaylaş-
tırmak amacına bağlanır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) I/
BHT
C) I
D) IVV
E)
4.
1
(1
O
h
Z
d
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
SIRADIŞIANAL Egzista 2. Egzistansiyalizm birçok ülkede ilk zamanlar gelip geçici bir moda hareketi gibi ilgi gördü fakat aslında bu isim çok ateşli bir felsefi tavrı ifade etmektedir. (1) Jean Paul Sartre, II. Dünya Savaşı'nın devamı sıra- sında başlayan, aralıksız yayınlarıyla egzistansiyaliz- min geniş bir alanda sevilmesine öncülük etti. (III) Bu da egzistansiyalizmin, geleneksel anlayışla bir felsefe Pakımı karakteri taşımasından önce felsefeyi doğuş noktasında ele almasıdır. (IV) Egzistansiyalizmden bir felsefe akımı gibi söz etmek ne bir tip etrafında ya- pilan ne de soyut karakter taşıyan herhangi bir sınıf- landırmaya dayandırılabilir. (V) Egzistansiyalizmi bir akım gibi göstermek, her şeyden önce, onun felsefe tarihi içindeki rolunu belirtmek ve öğrenimini kolaylaş- tırmak amacına bağlanır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I/ BHT C) I D) IVV E) 4. 1 (1 O h Z d
Şiirimizde iki tür ölçü kullanılmıştır: Aruz ve hece.
Aruz ölçüsü bize Araplardan gelmiştir. Hecelerin
açıklık-kapalılık ilkesine dayanır. Ünsüzle biten veya
uzun ünlüyle biten heceler kapalı; kısa ünlüyle biten
heceler açık hecelerdir. Aruzda birçok kalıp vardır.
Hece ölçüsü ise milli ölçümüz olup dizelerin hece
sayısına dayanır. Hece ölçüsüne parmak hesabı da
denir. En çok kullanlan hece kalıpları yedili, sekizli ve
on birli kalıplardır.
Bu parçada ağır basan anlatım biçimi aşağıdaki-
lerden hangisidir?
A) Açıklama
C) Öykuleme
B) Tartışma
Tarism
D) Betimleme
E) Karşılaştırma
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Şiirimizde iki tür ölçü kullanılmıştır: Aruz ve hece. Aruz ölçüsü bize Araplardan gelmiştir. Hecelerin açıklık-kapalılık ilkesine dayanır. Ünsüzle biten veya uzun ünlüyle biten heceler kapalı; kısa ünlüyle biten heceler açık hecelerdir. Aruzda birçok kalıp vardır. Hece ölçüsü ise milli ölçümüz olup dizelerin hece sayısına dayanır. Hece ölçüsüne parmak hesabı da denir. En çok kullanlan hece kalıpları yedili, sekizli ve on birli kalıplardır. Bu parçada ağır basan anlatım biçimi aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Açıklama C) Öykuleme B) Tartışma Tarism D) Betimleme E) Karşılaştırma
5.
Neyi anlatırsa anlatsın, şiirin veya romanın biçimle
kaynaşarak değerleneceği apaçık bir gerçektir. En
derin düşünceler, en soylu duygular, en büyük da-
valar gerçek derinliklerini, büyüklüklerini ancak bir
sanat biçimi içinde ifade edilmeleriyle kazanır. Bir
eser yalnız konusuyla değerlenseydi Namık Kemal'in
"Vatan " piyesi veya Barthoidi'nin New York önündeki
Özgürlük Heykeli ile hiçbir sanat eseri yarışamazdı.
Vatandan ve özgürlükten daha büyük, daha kutlu ne
olabilir?
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
A) Açıklayıcı anlatım biçimine başvurulmuştur.
x
B) Niteleyici ögeler ağır basmaktadır.
Tartışma tekniğine başvurularak bir sonuca ula-
şılmak İstenmiştir.
D) Ortaya atılan düşünce örneklendirilmiştir.
E) Kişisel düşüncelere yer verilmemiştir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. Neyi anlatırsa anlatsın, şiirin veya romanın biçimle kaynaşarak değerleneceği apaçık bir gerçektir. En derin düşünceler, en soylu duygular, en büyük da- valar gerçek derinliklerini, büyüklüklerini ancak bir sanat biçimi içinde ifade edilmeleriyle kazanır. Bir eser yalnız konusuyla değerlenseydi Namık Kemal'in "Vatan " piyesi veya Barthoidi'nin New York önündeki Özgürlük Heykeli ile hiçbir sanat eseri yarışamazdı. Vatandan ve özgürlükten daha büyük, daha kutlu ne olabilir? Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Açıklayıcı anlatım biçimine başvurulmuştur. x B) Niteleyici ögeler ağır basmaktadır. Tartışma tekniğine başvurularak bir sonuca ula- şılmak İstenmiştir. D) Ortaya atılan düşünce örneklendirilmiştir. E) Kişisel düşüncelere yer verilmemiştir.
10. Kamusal mekânların sayıca az olduğu klasik mahal-
lelerde ortak alanı sokak oluşturur. Mahalleli ile ya-
bancının ayırt edildiği, belirli iş yerlerinin ve bekârla-
rin sokulmak istenmediği mahalle yaşamında sokak;
çocuk ve gençler için bir oyun alanı, bir tür toplantı
yeridir. Ev kadınları evlerin eşiklerinde, erkekler kah-
vehanelerin dışarı taşan masalarında otururken bile
sokakta süregiden bu toplumsal yaşama katılırlar.
Geleneksel mahalle yerleşiminden farklı bir yapılan-
maya sahip olan şehirlerde ise parklar ve oyun yer-
leri, eğlence ve alışveriş alanları, meydan ve anıtlar
mahalledeki sokağın yerini alarak şehirlilik kimliği ve
bilincinin oluşması için önemli mekânlar hâline gel-
miştir.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi-
ne ulaşılamaz?
A) Geleneksel mahalle kurgusunda sokak bir tür
sosyalleşme mekânıdır.
B) Şehrin eğlence alanları, geleneksel sokak kültü-
rünün değerini ortadan kaldırmıştır.
C) İnsanların sokakta bulunma amaçları yaş, cinsi-
yet gibi özelliklere göre değişir.
D) Sokak yaşamı geleneksel çerçevede şekillen-
miştir.
E) Sokak kültürü yeni kentlerde yerini farklı dina-
miklere bırakmıştır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
10. Kamusal mekânların sayıca az olduğu klasik mahal- lelerde ortak alanı sokak oluşturur. Mahalleli ile ya- bancının ayırt edildiği, belirli iş yerlerinin ve bekârla- rin sokulmak istenmediği mahalle yaşamında sokak; çocuk ve gençler için bir oyun alanı, bir tür toplantı yeridir. Ev kadınları evlerin eşiklerinde, erkekler kah- vehanelerin dışarı taşan masalarında otururken bile sokakta süregiden bu toplumsal yaşama katılırlar. Geleneksel mahalle yerleşiminden farklı bir yapılan- maya sahip olan şehirlerde ise parklar ve oyun yer- leri, eğlence ve alışveriş alanları, meydan ve anıtlar mahalledeki sokağın yerini alarak şehirlilik kimliği ve bilincinin oluşması için önemli mekânlar hâline gel- miştir. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi- ne ulaşılamaz? A) Geleneksel mahalle kurgusunda sokak bir tür sosyalleşme mekânıdır. B) Şehrin eğlence alanları, geleneksel sokak kültü- rünün değerini ortadan kaldırmıştır. C) İnsanların sokakta bulunma amaçları yaş, cinsi- yet gibi özelliklere göre değişir. D) Sokak yaşamı geleneksel çerçevede şekillen- miştir. E) Sokak kültürü yeni kentlerde yerini farklı dina- miklere bırakmıştır.
min
bu
ğun
aha
usu,
ce
kte
ini
Yeryüzünde ikamet edilmiş her yerde, bütün çağlarda ve
her koşulda, insana ait mitler türemiş ve bu mitler insan
vücudunun ve aklının eylemleriyle ortaya çıkan ne varsa
hepsinin esin kaynağı olmuştur. Mitin, kozmosun sonu
gelmez enerjilerini insanın kültürel yaratımına akıtan
gizli bir yarık olduğunu söylemek çok ileri gitmek
olmayacaktır. Dinler, felsefeler, sanatlar, ilkel ve tarihsel
insanın sosyal biçimleri, bilim ve teknolojideki büyük
buluşlar, uyku kaçıran düşler hep mitin o temel, büyülü
yüzüğünden fışkırır. Küçücük bir peri masalında dahi
bulunan o derin yaratıcı merkezlere dokunma ve
uyandırma gücü, tıpkı okyanusun sırrının bir damla suda
ya da yaşamın bütün gizeminin bir pire yumurtasında
saklı olması gibi bir mucizedir. Çünkü mitolojinin
simgeleri üretilemez, talep edilemez, uydurulamaz ya da
kalıcı bir şekilde bastırılamaz. Onlar ruhun kendiliğinden
oluşan ürünleridir ve her biri kaynağının yaratma gücünü
içinde barındırır.
24. Bu parçada "mit" aşağıdakilerden hangisine
benzetilmemiştir?
A) Yarık
B) Ürün
D) Kozmos
C) Mucize
E) Kaynak
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
min bu ğun aha usu, ce kte ini Yeryüzünde ikamet edilmiş her yerde, bütün çağlarda ve her koşulda, insana ait mitler türemiş ve bu mitler insan vücudunun ve aklının eylemleriyle ortaya çıkan ne varsa hepsinin esin kaynağı olmuştur. Mitin, kozmosun sonu gelmez enerjilerini insanın kültürel yaratımına akıtan gizli bir yarık olduğunu söylemek çok ileri gitmek olmayacaktır. Dinler, felsefeler, sanatlar, ilkel ve tarihsel insanın sosyal biçimleri, bilim ve teknolojideki büyük buluşlar, uyku kaçıran düşler hep mitin o temel, büyülü yüzüğünden fışkırır. Küçücük bir peri masalında dahi bulunan o derin yaratıcı merkezlere dokunma ve uyandırma gücü, tıpkı okyanusun sırrının bir damla suda ya da yaşamın bütün gizeminin bir pire yumurtasında saklı olması gibi bir mucizedir. Çünkü mitolojinin simgeleri üretilemez, talep edilemez, uydurulamaz ya da kalıcı bir şekilde bastırılamaz. Onlar ruhun kendiliğinden oluşan ürünleridir ve her biri kaynağının yaratma gücünü içinde barındırır. 24. Bu parçada "mit" aşağıdakilerden hangisine benzetilmemiştir? A) Yarık B) Ürün D) Kozmos C) Mucize E) Kaynak
6. Öğleden sonra sıcak hava, otobüsün içini yanmak-
ta olan bir fırına çevirmişti. Biri, otobüsün kapısını
açar açmaz yüzümü kaynamış bir hava yaladı. İlk
işim, ceketimi çıkartıp minderin üstüne bırakmak
oldu. Direksiyona geçen şoförün uflayıp puflama-
si arasında yolcular da otobüste yerlerini aldı. İçi
boş kavanozun sıcak suyla aniden dolması gibi
otobüsün içi bir anda buhar olmuştu.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden han-
gisi yoktur?
A) Betimleyici ögeler içerme
B) Öykülemeden yararlanma
C) Yansıma sözcüklere yer verme
D) Karşıtlıklardan yararlanma
E) Benzetmeye yer verme
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
6. Öğleden sonra sıcak hava, otobüsün içini yanmak- ta olan bir fırına çevirmişti. Biri, otobüsün kapısını açar açmaz yüzümü kaynamış bir hava yaladı. İlk işim, ceketimi çıkartıp minderin üstüne bırakmak oldu. Direksiyona geçen şoförün uflayıp puflama- si arasında yolcular da otobüste yerlerini aldı. İçi boş kavanozun sıcak suyla aniden dolması gibi otobüsün içi bir anda buhar olmuştu. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden han- gisi yoktur? A) Betimleyici ögeler içerme B) Öykülemeden yararlanma C) Yansıma sözcüklere yer verme D) Karşıtlıklardan yararlanma E) Benzetmeye yer verme
26. Orhan Kemal'in en iyi romanı sayılan Bereketli Topraklar
Üzerinde Türk edebiyatında hak ettiği yeri bulan eşsiz
yapıtlardan biridir. Sabırla derlenmiş gözlemler, toplumsal
gerçekliğin insan gerçekliğiyle uyumlu bir şekilde verilişi,
insanların içinde yaşadıkları şartlarla bağlantılı olarak
ele alınışı ayrıntıların ustalıkla değerlendirilişi, romanı
güçlü kılan başlıca ögelerdir. Yapıt, öylesine akıcıdır ki
okuyucu okudukça yapıtın havasına girer; kendini âdeta
Çukurova'da hisseder. Orhan Kemal, kurgu konusunda
son derece titiz davranmış; yapıyı matematiksel dengelerle
ifade edebilecek şekilde kurmuştur. Yapıt, köyden kente
göçle birlikte köylü-şehirli çatışmasını, işçilerin kentteki
kötü yaşam koşullarını ve özellikle Çukurova'da yaşanan
çileli yaşamı bütün yalınlığı ve olağanlığıyla yansıtır.
Bu parçaya göre Bereketli Topraklar Üzerinde romanının
Türk edebiyatında eşsiz yapıtlar arasında yer almasın-
da
II.
III.
eserin kurgusunun çalakalem ve yüzeysel bir çalış-
mayla oluşturulmaması
okurlara gündelik yaşamla ilgili öğütler vermesi
gözlemci bakış açısının iyi uygulanması
olayların gerçeğe bağlı kalınarak yansıtılması
V. içeriği biçimin üstünde tutması
ifadelerinden hangileri etkili değildir?
A) tvett
(B) II ve
D) Il ve V
E) li ve V
CHV ve V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
26. Orhan Kemal'in en iyi romanı sayılan Bereketli Topraklar Üzerinde Türk edebiyatında hak ettiği yeri bulan eşsiz yapıtlardan biridir. Sabırla derlenmiş gözlemler, toplumsal gerçekliğin insan gerçekliğiyle uyumlu bir şekilde verilişi, insanların içinde yaşadıkları şartlarla bağlantılı olarak ele alınışı ayrıntıların ustalıkla değerlendirilişi, romanı güçlü kılan başlıca ögelerdir. Yapıt, öylesine akıcıdır ki okuyucu okudukça yapıtın havasına girer; kendini âdeta Çukurova'da hisseder. Orhan Kemal, kurgu konusunda son derece titiz davranmış; yapıyı matematiksel dengelerle ifade edebilecek şekilde kurmuştur. Yapıt, köyden kente göçle birlikte köylü-şehirli çatışmasını, işçilerin kentteki kötü yaşam koşullarını ve özellikle Çukurova'da yaşanan çileli yaşamı bütün yalınlığı ve olağanlığıyla yansıtır. Bu parçaya göre Bereketli Topraklar Üzerinde romanının Türk edebiyatında eşsiz yapıtlar arasında yer almasın- da II. III. eserin kurgusunun çalakalem ve yüzeysel bir çalış- mayla oluşturulmaması okurlara gündelik yaşamla ilgili öğütler vermesi gözlemci bakış açısının iyi uygulanması olayların gerçeğe bağlı kalınarak yansıtılması V. içeriği biçimin üstünde tutması ifadelerinden hangileri etkili değildir? A) tvett (B) II ve D) Il ve V E) li ve V CHV ve V
12. Çağdaş uluslar, temel bilimlerle düşünen bir yaratık
demektir. Felsefe, düşünüşten çok, bir tür seziş
niteliğindedir. Bundan başka temel bilimlere zıt olmamak
zorunluluğunda bulunması da onu bilimlerle sıkı bir ilgi
içinde bulundurur. Öyleyse çağdaş bir ulus, düşünmekten
uzaklaşmak istemiyorsa mutlaka temel bilimlere doğru
gitmeli değil midir?
Bu parçanın anlatımındaki asıl amaç aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Olay içinde yaşatabilme
B) Örneklerle konuyu somutlaştırma
Bir görüşü çürütebilme
D) Açıklama ve bilgilendirme
E) Göz önünde canlandırma
O
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
12. Çağdaş uluslar, temel bilimlerle düşünen bir yaratık demektir. Felsefe, düşünüşten çok, bir tür seziş niteliğindedir. Bundan başka temel bilimlere zıt olmamak zorunluluğunda bulunması da onu bilimlerle sıkı bir ilgi içinde bulundurur. Öyleyse çağdaş bir ulus, düşünmekten uzaklaşmak istemiyorsa mutlaka temel bilimlere doğru gitmeli değil midir? Bu parçanın anlatımındaki asıl amaç aşağıdakilerden hangisidir? A) Olay içinde yaşatabilme B) Örneklerle konuyu somutlaştırma Bir görüşü çürütebilme D) Açıklama ve bilgilendirme E) Göz önünde canlandırma O