Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

9.
Yani atomun büyüklüğü, aslında çekirdeği ile
elektronlar arasındaki boşluktan oluşuyor. Çekirdekler
genellikle bu boş alanın sadece 100 binde biri kadar bir
hacme sahip oluyor. Eğer çekirdeğe bir fındık tanesi
boyutunda dersek atomun kendisi bir stadyum
büyüklüğünde olurdu. Eğer atomlar arasındaki boşluktan
kurtulup sadece çekirdek ve elektrondan ibaret olsaydık
her birimiz bir toz tanesinden daha küçük bir boyutta
olurduk. Tüm insanlık bir küp şeker kadar bir alana
sığabilirdi.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdaki cümlelerden
hangisi getirilmelidir?
A) Kuarklar, proton ve nötronların kütlesinin çok küçük
bir yüzdesini oluştururken gluon ise tamamen kütlesiz
bir maddedir
10. Dün
ince
gör
B) Pek çok bilim insanı, vücudumuzdaki kütlenin
çoğunun, kuarklardan ve bunları bağlayan gluonların
kinetik enerjisinden kaynaklandığını düşünüyor
C) Atomun çekirdeğindeki proton ve nötronlar, kuark adı
verilen daha küçük parçacıklardan oluşuyor
D) Temelde atom; proton, nötron ve elektronlardan
oluşuyor
E) Bir atomun/boyutu, çevresindeki elektronların
ortalama konumuna göre saptanıyor
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
9. Yani atomun büyüklüğü, aslında çekirdeği ile elektronlar arasındaki boşluktan oluşuyor. Çekirdekler genellikle bu boş alanın sadece 100 binde biri kadar bir hacme sahip oluyor. Eğer çekirdeğe bir fındık tanesi boyutunda dersek atomun kendisi bir stadyum büyüklüğünde olurdu. Eğer atomlar arasındaki boşluktan kurtulup sadece çekirdek ve elektrondan ibaret olsaydık her birimiz bir toz tanesinden daha küçük bir boyutta olurduk. Tüm insanlık bir küp şeker kadar bir alana sığabilirdi. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdaki cümlelerden hangisi getirilmelidir? A) Kuarklar, proton ve nötronların kütlesinin çok küçük bir yüzdesini oluştururken gluon ise tamamen kütlesiz bir maddedir 10. Dün ince gör B) Pek çok bilim insanı, vücudumuzdaki kütlenin çoğunun, kuarklardan ve bunları bağlayan gluonların kinetik enerjisinden kaynaklandığını düşünüyor C) Atomun çekirdeğindeki proton ve nötronlar, kuark adı verilen daha küçük parçacıklardan oluşuyor D) Temelde atom; proton, nötron ve elektronlardan oluşuyor E) Bir atomun/boyutu, çevresindeki elektronların ortalama konumuna göre saptanıyor
Aşağıdaki beyitlerde ve dörtlüklerde bulunan
kafiyeleri bularak kafiye çeşitlerini belirtiniz,
rediflerini bulunuz.
1.Sümmani'yem ya Rab gönlüm hoş eyle
Ya sabır ver ya bağrımı taş eyle
Ya bir çift kanat ver ya bir kuş eyle
Tez varayım yar bağında talan var
1
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Aşağıdaki beyitlerde ve dörtlüklerde bulunan kafiyeleri bularak kafiye çeşitlerini belirtiniz, rediflerini bulunuz. 1.Sümmani'yem ya Rab gönlüm hoş eyle Ya sabır ver ya bağrımı taş eyle Ya bir çift kanat ver ya bir kuş eyle Tez varayım yar bağında talan var 1
5.
Ince ince yağan karın altında yürümek hayal bile edi-
lemeyecek bir güzelliktir. Bunu herkes düşünemez.
Kar yağdı mı dışarı çıkmalı ve yürümeli. Karın yağışı
lapa lapa olursa biraz yavaşlamalı yağmur gibi sa-
ğanaklaşırsa hızlanmalı. Kış mevsimi kardeleniyle,
karıyla, doğasıyla insana neşe verir. Bembeyaz kar-
lar şehri beyaz bir örtü gibi kaplar. Gece yarısı so-
kak lambalarıyla bu beyazlık öyle bir hal alır ki dışarı
çıkmadan edemezsin. Sokak köpekleri kıvrılır bir kö-
şeye, sımsıkı tutunur insanlar birbirlerine düşmemek
için. Kış mevsimi böyle güzelliklerin mevsimidir.
Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden han-
gisidir?
A) Öyküleme
B) Açıklama C) Betimleme
E) İlgi kurma
D) Tartışma
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. Ince ince yağan karın altında yürümek hayal bile edi- lemeyecek bir güzelliktir. Bunu herkes düşünemez. Kar yağdı mı dışarı çıkmalı ve yürümeli. Karın yağışı lapa lapa olursa biraz yavaşlamalı yağmur gibi sa- ğanaklaşırsa hızlanmalı. Kış mevsimi kardeleniyle, karıyla, doğasıyla insana neşe verir. Bembeyaz kar- lar şehri beyaz bir örtü gibi kaplar. Gece yarısı so- kak lambalarıyla bu beyazlık öyle bir hal alır ki dışarı çıkmadan edemezsin. Sokak köpekleri kıvrılır bir kö- şeye, sımsıkı tutunur insanlar birbirlerine düşmemek için. Kış mevsimi böyle güzelliklerin mevsimidir. Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden han- gisidir? A) Öyküleme B) Açıklama C) Betimleme E) İlgi kurma D) Tartışma
27. Orhan Kemal de Yaşar Kemal de Güney Anadolu
Bölgesi'nde doğmuş ve büyümüş, romanlarında iyi
bildikleri o yörenin insanlarına eğilmiş, sorunlarını
dile getirmiştir. Orhan Kemal'in, karakterlerini daha
çok Adana'daki fabrika işçileri, küçük memurlar, ırgat-
lar arasından seçmesine karşılık Yaşar Kemal,
köylülerden, aşiret beylerinden, yörüklerden, eşraf-
tan seçer. Ama iki yazarın romanını birbirinden ayıran
ne kent ne köy farkıdır, ne de seçtikleri kişilerin ait
olduğu toplumsal tabakalar... Asıl ayrım, yarattıkları
kurmaca dünya ile gerçeklik arasındaki bağdadır.
Orhan Kemal nimetik bir yazardır, yani kendisinin
tanık olduğu ya da olabileceği bir yaşamı okurun da
rahatça anlayabileceği sıradan kişiler ve günlük olay-
larla yansıtır. Yaşar Kemal, bu anlamda bir gerçeklik-
le yetinmez, yaşadıklarını, gözlemlediklerini başka
tür destansı bir gerçekliğe dönüştürür.
karekök
Bu parçanın yazarına göre, Orhan Kemal ile Yaşar
Kemal'in asıl farklı özellikleri aşağıdakilerden
hangisinde verilmiştir?
A) Orhan Kemal, konularını gerçekçilik ekseninde;
Yaşar Kemal'se abartarak, kurmaca hâle getirerek
anlatır.
28.
B) Orhan Kemal'in kahramanları farklı toplum taba-
kalarından Yaşar Kemal'inkiler ise aynı çevreden
insanlardır.
he C) Orhan Kemal, yaşadığı çevreyi ve insanları; Yaşar
Kemal ise hayal ettiği çevreyi ve insanları yazar.
D) Orhan Kemal'in amacı, okuru tarafından anlaşıl-
mak; Yaşar Kemal'in amacı ise kendi düşlerini
destanlaştırarak anlatmaktır.
E) Orhan Kemal, eserlerinin konusunu kendi yaşa-
mından; Yaşar Kemal ise, gözlemlerinden ve duy-
duklarından seçer.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
27. Orhan Kemal de Yaşar Kemal de Güney Anadolu Bölgesi'nde doğmuş ve büyümüş, romanlarında iyi bildikleri o yörenin insanlarına eğilmiş, sorunlarını dile getirmiştir. Orhan Kemal'in, karakterlerini daha çok Adana'daki fabrika işçileri, küçük memurlar, ırgat- lar arasından seçmesine karşılık Yaşar Kemal, köylülerden, aşiret beylerinden, yörüklerden, eşraf- tan seçer. Ama iki yazarın romanını birbirinden ayıran ne kent ne köy farkıdır, ne de seçtikleri kişilerin ait olduğu toplumsal tabakalar... Asıl ayrım, yarattıkları kurmaca dünya ile gerçeklik arasındaki bağdadır. Orhan Kemal nimetik bir yazardır, yani kendisinin tanık olduğu ya da olabileceği bir yaşamı okurun da rahatça anlayabileceği sıradan kişiler ve günlük olay- larla yansıtır. Yaşar Kemal, bu anlamda bir gerçeklik- le yetinmez, yaşadıklarını, gözlemlediklerini başka tür destansı bir gerçekliğe dönüştürür. karekök Bu parçanın yazarına göre, Orhan Kemal ile Yaşar Kemal'in asıl farklı özellikleri aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir? A) Orhan Kemal, konularını gerçekçilik ekseninde; Yaşar Kemal'se abartarak, kurmaca hâle getirerek anlatır. 28. B) Orhan Kemal'in kahramanları farklı toplum taba- kalarından Yaşar Kemal'inkiler ise aynı çevreden insanlardır. he C) Orhan Kemal, yaşadığı çevreyi ve insanları; Yaşar Kemal ise hayal ettiği çevreyi ve insanları yazar. D) Orhan Kemal'in amacı, okuru tarafından anlaşıl- mak; Yaşar Kemal'in amacı ise kendi düşlerini destanlaştırarak anlatmaktır. E) Orhan Kemal, eserlerinin konusunu kendi yaşa- mından; Yaşar Kemal ise, gözlemlerinden ve duy- duklarından seçer.
12.) (1) Günümüzde, sinema endüstrisi alanında büyük
harcamalar yapıldığından oyunculara büyük sorum-
luluklar yükleniyor. (II) Oyuncular da yoğun bir baskı
ve korku hissediyorlar. (III) İşe korkuyla başlamanın,
başarıyı olumsuz yönde etkilediğini söylemeye
gerek yok. (IV) Film yapımcıları ise bir filmin başarı-
sını, izleyicilerin izlenimlerinden çok, gişe getirisine
bağlıyorlar. (V) Oysa bana göre bir filmin başarısı,
yıllar sonra bile bizi etkileyebilmesindedir.
Bu parçadaki numaralı cümlelerden hangilerin-
de ölçüt belirtilmiştir?
A) I. ve III.
B) II. ve III.
D) III. ve IV.
C) II. ve V.
E) IV. ve V.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
12.) (1) Günümüzde, sinema endüstrisi alanında büyük harcamalar yapıldığından oyunculara büyük sorum- luluklar yükleniyor. (II) Oyuncular da yoğun bir baskı ve korku hissediyorlar. (III) İşe korkuyla başlamanın, başarıyı olumsuz yönde etkilediğini söylemeye gerek yok. (IV) Film yapımcıları ise bir filmin başarı- sını, izleyicilerin izlenimlerinden çok, gişe getirisine bağlıyorlar. (V) Oysa bana göre bir filmin başarısı, yıllar sonra bile bizi etkileyebilmesindedir. Bu parçadaki numaralı cümlelerden hangilerin- de ölçüt belirtilmiştir? A) I. ve III. B) II. ve III. D) III. ve IV. C) II. ve V. E) IV. ve V.
Bu yıl 36'ncisi düzenlenen Uluslararası İstanbul Kitap
Fuarı,
Büyükçekmece'deki
TÜYAP Fuar ve
Kongre
Merkezi'nde 4-12 Kasım tarihlerinde kitapseverlere
kapılarını açtı. 850 yayınevi ve sivil toplum kuruluşunun
Fuara katılımın geçtiğimiz yıla oranla %20'ye yakın artış
katıldığı fuara bu yıl da büyük ilgi gösterildiği belirlendi.
göstererek 742 bin 445 ziyaretçiye ulaştığı açıklanırken
dokuz gün süren fuarda söyleşi, panel, şiir dinletileri
ve çocuk etkinlikleriyle birlikte toplam 300 etkinlik
gerçekleştirildiği saptandı. Istanbul Kitap Fuarı'nın bu yıl
yurt dışından 18 uluslararası yazar ve konuğu ağırladığı
belirlendi. Avrupa'nın en büyük kitap fuarlarından biri
olan Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı'nda ana tema "lyi
ki Varsın Edebiyat" olarak açıklanırken fuarın bu yılki
onur konuğu ülkesinin Kore olduğu belirlendi. "Ipek
Yolu'nun iki Ucu: Türkiye ve Kore" temasıyla fuarda
birçok etkinlik düzlenirken İstanbul Kitap Fuarı'nda
kitapları Koreceden Türkçeye çevrilmiş ve çevrilmek
üzere olan yazarlar okurlarıyla buluştu.
24, Bu parçada Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı,
1. Katılımcı sayısı M
Y
f
II. İçerik
III, Hedef kitle
unsurlarından hangileri bakımından
değerlendirilmiştir?
A) Yalnız I
D) I ve II
B) Yalnız II
O
C) Yalnız III
(E), II ve III
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Bu yıl 36'ncisi düzenlenen Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı, Büyükçekmece'deki TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nde 4-12 Kasım tarihlerinde kitapseverlere kapılarını açtı. 850 yayınevi ve sivil toplum kuruluşunun Fuara katılımın geçtiğimiz yıla oranla %20'ye yakın artış katıldığı fuara bu yıl da büyük ilgi gösterildiği belirlendi. göstererek 742 bin 445 ziyaretçiye ulaştığı açıklanırken dokuz gün süren fuarda söyleşi, panel, şiir dinletileri ve çocuk etkinlikleriyle birlikte toplam 300 etkinlik gerçekleştirildiği saptandı. Istanbul Kitap Fuarı'nın bu yıl yurt dışından 18 uluslararası yazar ve konuğu ağırladığı belirlendi. Avrupa'nın en büyük kitap fuarlarından biri olan Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı'nda ana tema "lyi ki Varsın Edebiyat" olarak açıklanırken fuarın bu yılki onur konuğu ülkesinin Kore olduğu belirlendi. "Ipek Yolu'nun iki Ucu: Türkiye ve Kore" temasıyla fuarda birçok etkinlik düzlenirken İstanbul Kitap Fuarı'nda kitapları Koreceden Türkçeye çevrilmiş ve çevrilmek üzere olan yazarlar okurlarıyla buluştu. 24, Bu parçada Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı, 1. Katılımcı sayısı M Y f II. İçerik III, Hedef kitle unsurlarından hangileri bakımından değerlendirilmiştir? A) Yalnız I D) I ve II B) Yalnız II O C) Yalnız III (E), II ve III
9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yapılmakta
olan bir iş bildirilmektedir?
A) Çocuklar, kar yağışına aldırmadan bahçede
futbol oynuyor.
B) Büyükbabam, bir iki gün sonra bize geliyor.
C) Çocuk annesiyle kavga ediyor ve evden kaçı-
yor.
D) Babam, atların öldüğü sene, şeftaliler çiçek
açtığı zaman doğuyor.
E) Bu ırmakta tatlısu levreği pek fazla olmuyor.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yapılmakta olan bir iş bildirilmektedir? A) Çocuklar, kar yağışına aldırmadan bahçede futbol oynuyor. B) Büyükbabam, bir iki gün sonra bize geliyor. C) Çocuk annesiyle kavga ediyor ve evden kaçı- yor. D) Babam, atların öldüğü sene, şeftaliler çiçek açtığı zaman doğuyor. E) Bu ırmakta tatlısu levreği pek fazla olmuyor.
Temel Yeterlilik Testi
2₁.
(21 (1) İnsanlar için en sağlıklı uyku süresinin sekiz saat olduğu
söylenir. (II) Sağlıklı uyku süresinin bireysel farklılıklar göz
önünde bulundurulduğunda değişebileceğini gösteren araştır-
malar, bu bilginin doğru olmadığına işaret etmektedir. (III) Ör-
neğin, dört saat gibi az bir süreyle veya on saatlik bir uykuyla
zinde olabilen insanlar vardır. (IV) Bireyden bireye değişiklik
göstereceğinden sağlıklı uyku süresi için belirli bir ölçüt olama-
yacağı araştırmalarca ortaya konulmuştur. (V) Öte yandan on
iki saati aşan aşırı bir uyku süresinden bahsediyorsak bunun
bazı olumsuz sonuçları olabilmektedir. (VI) Araştırmalara göre
uzunca bir dönem aşırı uyumak, şeker hastalığı ve obezite ris-
kini artırmaktadır.
Bu parçadan numaralanmış cümlelerin hangisi çıkarılırsa
parçanın anlamında önemli bir daralma olmaz?
A) I
B) III
C) IV
D) V
23.
E) VI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Temel Yeterlilik Testi 2₁. (21 (1) İnsanlar için en sağlıklı uyku süresinin sekiz saat olduğu söylenir. (II) Sağlıklı uyku süresinin bireysel farklılıklar göz önünde bulundurulduğunda değişebileceğini gösteren araştır- malar, bu bilginin doğru olmadığına işaret etmektedir. (III) Ör- neğin, dört saat gibi az bir süreyle veya on saatlik bir uykuyla zinde olabilen insanlar vardır. (IV) Bireyden bireye değişiklik göstereceğinden sağlıklı uyku süresi için belirli bir ölçüt olama- yacağı araştırmalarca ortaya konulmuştur. (V) Öte yandan on iki saati aşan aşırı bir uyku süresinden bahsediyorsak bunun bazı olumsuz sonuçları olabilmektedir. (VI) Araştırmalara göre uzunca bir dönem aşırı uyumak, şeker hastalığı ve obezite ris- kini artırmaktadır. Bu parçadan numaralanmış cümlelerin hangisi çıkarılırsa parçanın anlamında önemli bir daralma olmaz? A) I B) III C) IV D) V 23. E) VI
Prf Yayınları
53
11.-12. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE
CEVAPLAYINIZ.
Hikâye okumak; okuyucu, yazar ve karakterler arasında
kurulan bir ilişki. Burada yazarın gereğinden fazla ortaya
çıkıp diğerlerinden rol çaldığı durumlar okuma düzenini
bozar. Bu bakımdan Sine Ergün metninin gayet duru
olduğunu söyleyebilirim. Kendisinin, emeğini gösterişsiz
sunmaya alışık olmasının bunda payı olduğunu düşünü-
yorum. Çünkü bir saat tamircisinin emeği çoğu zaman
imzasızdır Dolayısıyla bu uğraş, insandan, çektiği sıkıntının
verdiği emeğin şahitsiz kalmasına razı olabilecek bir alçak
gönüllülük bekler. Belli ki Sine Ergün, kendi sanatının bu
incelikli yanını yazarlığında da göstermiş. Öyküleri okurken
yazarın görünür varlığının giderek ortadan kalktığını fark
ediyoruz. Yazar, karakteriyle aracısız ve gerçek bir ilişki
kurabilmek için kendisini olabildiğince geriye çekiyor.
Böylece anlatıcının gizlendiği bir öyküyü okumanın okura
verdiği dolaysızlık duygusu hikâyelerin etkisini artırıyor.
11. Bu parçadan sözü edilen yazarla ilgili olarak aşağıdaki-
lerden hangisi çıkarılabilir?
A) Öyküleriyle okura gizemli dünyalar sunabildiği
B) Yazılarını oluştururken öne çıkmaktan sakındığı V
C) Toplumsal sorunları kendi bakış açısıyla irdelediği
D) Yapıtlarına sanatsal bir söyleyişin egemen olduğu
EX Eserlerindeki karakterleri sıradan kişilerden seçtiği
12. Bu parçanın anlatımında,
Sayıp dökmelere yer verme
Somutlaştırmadan yararlanma
III. Tartışmacı anlatım
IV. Öznelliğe başvurma
özelliklerinden hangileri yoktur?
A) Yalnız I
D) II ve IV
B) Yalnız II
E) y/ ve IV
A
C) Ive II
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Prf Yayınları 53 11.-12. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CEVAPLAYINIZ. Hikâye okumak; okuyucu, yazar ve karakterler arasında kurulan bir ilişki. Burada yazarın gereğinden fazla ortaya çıkıp diğerlerinden rol çaldığı durumlar okuma düzenini bozar. Bu bakımdan Sine Ergün metninin gayet duru olduğunu söyleyebilirim. Kendisinin, emeğini gösterişsiz sunmaya alışık olmasının bunda payı olduğunu düşünü- yorum. Çünkü bir saat tamircisinin emeği çoğu zaman imzasızdır Dolayısıyla bu uğraş, insandan, çektiği sıkıntının verdiği emeğin şahitsiz kalmasına razı olabilecek bir alçak gönüllülük bekler. Belli ki Sine Ergün, kendi sanatının bu incelikli yanını yazarlığında da göstermiş. Öyküleri okurken yazarın görünür varlığının giderek ortadan kalktığını fark ediyoruz. Yazar, karakteriyle aracısız ve gerçek bir ilişki kurabilmek için kendisini olabildiğince geriye çekiyor. Böylece anlatıcının gizlendiği bir öyküyü okumanın okura verdiği dolaysızlık duygusu hikâyelerin etkisini artırıyor. 11. Bu parçadan sözü edilen yazarla ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisi çıkarılabilir? A) Öyküleriyle okura gizemli dünyalar sunabildiği B) Yazılarını oluştururken öne çıkmaktan sakındığı V C) Toplumsal sorunları kendi bakış açısıyla irdelediği D) Yapıtlarına sanatsal bir söyleyişin egemen olduğu EX Eserlerindeki karakterleri sıradan kişilerden seçtiği 12. Bu parçanın anlatımında, Sayıp dökmelere yer verme Somutlaştırmadan yararlanma III. Tartışmacı anlatım IV. Öznelliğe başvurma özelliklerinden hangileri yoktur? A) Yalnız I D) II ve IV B) Yalnız II E) y/ ve IV A C) Ive II
TYT A TÜRKÇE TESTİ
37.-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Yazmak için kültür alt yapısı gerekiyor. Özgün duygu, dů-
şünce üretmek gerekiyor. Bunlar sadece yetenekle olacak
şeyler değil; yıllar süren okumaları, kalem tecrübelerini zo-
runlu kılıyor. Söz gelimi en basitinden bir bisiklet sürmeyi
bile hemen öğrenebiliyor muyuz? Hayır, bir süre çalışıp ça-
balıyor; düşüyor, sağımızı solumuzu yaralıyor, elbiselerimi-
zi yırtıyor, belli uğraşlar ve deneyimlerin sonunda bisiklet
sürmeyi öğreniyoruz. Bisiklet bile bu kadar emek gerekti-
rirken bir de yazarlığı düşünün. "Yeteneğim var." diye ya-
zanlar, "Ben yazdım, oldu." diyenler yok değil. Ama onla-
rın yazdığı kitapları okurken suyunun derinliği hepi topu bir
karış olan bir derede ayaklarınızı serinletir gibi oluyorsunuz.
Gönül ister ki su, derin olsun. İçine daldığınızda farklı güzel-
liklere kulaç atmaya elverişli olsun. Hatta bu suya dalanlar,
içinden ince mercan çıkarabilsin.
37. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisine bir cevap
yoktur?
A) Sizce herkes kitap yazabilir mi yoksa yazmak bir yete-
nek işi midir?
B) Yazarlıkta kültürel altyapı mı yoksa yazarlık bilgi ve be-
cerileri mi önemlidir?
C) Bugün neredeyse önüne gelen kitap yazıyor, sizce bu
ne kadar doğru?
O
E) Yazarlık doğuştan gelen mi yoksa sonradan öğrenilebi-
len bir yeti mi?
Sizce bir yazarda mutlaka bulunması gereken özellikler
nelerdir?
Yanıt Yayınları
39.-40. soru
Hikâyede o
durum, yer
ci ve vurucu
mekten çok
Hikâye; kıs
likle önem
bir etki uya
man ve dic
nellikle yü
rilir. Okur,
kullanaral
li yargılara
39. Bu par
1. Ok
old
II. Tür
nir
III. le
IV OF
ca
yargı
A) Ya
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT A TÜRKÇE TESTİ 37.-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Yazmak için kültür alt yapısı gerekiyor. Özgün duygu, dů- şünce üretmek gerekiyor. Bunlar sadece yetenekle olacak şeyler değil; yıllar süren okumaları, kalem tecrübelerini zo- runlu kılıyor. Söz gelimi en basitinden bir bisiklet sürmeyi bile hemen öğrenebiliyor muyuz? Hayır, bir süre çalışıp ça- balıyor; düşüyor, sağımızı solumuzu yaralıyor, elbiselerimi- zi yırtıyor, belli uğraşlar ve deneyimlerin sonunda bisiklet sürmeyi öğreniyoruz. Bisiklet bile bu kadar emek gerekti- rirken bir de yazarlığı düşünün. "Yeteneğim var." diye ya- zanlar, "Ben yazdım, oldu." diyenler yok değil. Ama onla- rın yazdığı kitapları okurken suyunun derinliği hepi topu bir karış olan bir derede ayaklarınızı serinletir gibi oluyorsunuz. Gönül ister ki su, derin olsun. İçine daldığınızda farklı güzel- liklere kulaç atmaya elverişli olsun. Hatta bu suya dalanlar, içinden ince mercan çıkarabilsin. 37. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisine bir cevap yoktur? A) Sizce herkes kitap yazabilir mi yoksa yazmak bir yete- nek işi midir? B) Yazarlıkta kültürel altyapı mı yoksa yazarlık bilgi ve be- cerileri mi önemlidir? C) Bugün neredeyse önüne gelen kitap yazıyor, sizce bu ne kadar doğru? O E) Yazarlık doğuştan gelen mi yoksa sonradan öğrenilebi- len bir yeti mi? Sizce bir yazarda mutlaka bulunması gereken özellikler nelerdir? Yanıt Yayınları 39.-40. soru Hikâyede o durum, yer ci ve vurucu mekten çok Hikâye; kıs likle önem bir etki uya man ve dic nellikle yü rilir. Okur, kullanaral li yargılara 39. Bu par 1. Ok old II. Tür nir III. le IV OF ca yargı A) Ya
Bugün karşı arsaya yığılı kalasları kaldırdılar. Kocaman kamyon-
lar onca kalası iki saat içinde aldı gitti. Hiç ayrılmadım pencere
den. Annem bir iki kere "Ne oturuyorsun, ortalık süpürülecek."
dedi, aldırmadım. On yıl önceki arsayı düşündüm durdum. Okul
dönüşü bu pencereden top oynayan çocuklara bakardım. "Kız,
koca mı arıyorsun orada?" derdi annem, utanırdım. On yıl önce
annemi de severdim. Hem böyle kasabanın insanlarından kork-
mazdım. Ben de onlar gibiydim. Erkeklerin yanında uslu uslu otu-
rur, kadınların dedikodusunu dinlerdim.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Öyküleyici anlatım
B) Doğrudan anlatım
C) Öznel yargılar
D) Karşılaştırma
Somutlama
Ⓒ
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Bugün karşı arsaya yığılı kalasları kaldırdılar. Kocaman kamyon- lar onca kalası iki saat içinde aldı gitti. Hiç ayrılmadım pencere den. Annem bir iki kere "Ne oturuyorsun, ortalık süpürülecek." dedi, aldırmadım. On yıl önceki arsayı düşündüm durdum. Okul dönüşü bu pencereden top oynayan çocuklara bakardım. "Kız, koca mı arıyorsun orada?" derdi annem, utanırdım. On yıl önce annemi de severdim. Hem böyle kasabanın insanlarından kork- mazdım. Ben de onlar gibiydim. Erkeklerin yanında uslu uslu otu- rur, kadınların dedikodusunu dinlerdim. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Öyküleyici anlatım B) Doğrudan anlatım C) Öznel yargılar D) Karşılaştırma Somutlama Ⓒ
21. Saklikent'e girişi kayalıklara yapılmış iskelelerin
üzerinden yapıyoruz. Biraz gittiğinizde tüm yolun en
geniş alanı sizi karşılıyor. Yola devam etmek için
burada nehri geçmeniz gerekiyor. Bunun için de bele
kadar ıslanmayı göze alarak nehre dalmaktan başka
bir yol yok. Yolun tamamı, devasa bir dağın âdeta ikiye
ayrılmış bir yangından oluşuyor. Kilometrelerce yer
yer bileklerinize, yer yer de dizinize kadar gelen ama
sakin bir şekilde akan suda ilerleyerek doğanın bu
eşsiz manzarasını değişik duygularla tatmak mümkün.
Ama yanınıza içmek için su almayı unutmayın.
Bu parça aşağıdaki yazı türlerinin hangisinden
alınmış olabilir?
A) Eleştiri
D) Biyografi
B) Makale C) Deneme
E) Gezi yazısı
24.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
21. Saklikent'e girişi kayalıklara yapılmış iskelelerin üzerinden yapıyoruz. Biraz gittiğinizde tüm yolun en geniş alanı sizi karşılıyor. Yola devam etmek için burada nehri geçmeniz gerekiyor. Bunun için de bele kadar ıslanmayı göze alarak nehre dalmaktan başka bir yol yok. Yolun tamamı, devasa bir dağın âdeta ikiye ayrılmış bir yangından oluşuyor. Kilometrelerce yer yer bileklerinize, yer yer de dizinize kadar gelen ama sakin bir şekilde akan suda ilerleyerek doğanın bu eşsiz manzarasını değişik duygularla tatmak mümkün. Ama yanınıza içmek için su almayı unutmayın. Bu parça aşağıdaki yazı türlerinin hangisinden alınmış olabilir? A) Eleştiri D) Biyografi B) Makale C) Deneme E) Gezi yazısı 24.
20221602
23. (1) Amerikan yazar Helen Keller, dokuz aylık bebekken yaka-
landığı bir hastalık nedeniyle görme, işitme ve konuşma yete-
neklerini yitirir. (II) Çevresindeki varlıkları sadece onlara doku-
narak algılayabilmektedir. (III) Ayrıca aldığı eğitim yardımıyla
bu varlıklara ait hissettiklerini yazma ve bu yolla insanlarla
iletişim kurma yeteneği kazanmıştır. (IV) Yazar, "Three Days
to See" başlıklı yazısında bir tecrübesini okurlarıyla paylaşır.
(V) Ormanlık alanla çevrili parkta gezintiye çıkan bir arkadaşı-
na dönüşünde ne gördüğünü sorar. (VI) Arkadaşının herkesin
bildiği, sıradan şeyler gördüğünü söylemesi üzerine çok üzülür
Keller. (VII) Ben müzelerde dolaşırken dokunduğum eşyaları
keşfetmekten inanılmaz heyecan duyarken insanlar nasıl olu-
yor da gördükleri hâlde harika manzaraları fark etmiyorlar, diye
düşünür.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf nu-
maralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
B) III
C) IV
A) II
D) V
E) VI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
20221602 23. (1) Amerikan yazar Helen Keller, dokuz aylık bebekken yaka- landığı bir hastalık nedeniyle görme, işitme ve konuşma yete- neklerini yitirir. (II) Çevresindeki varlıkları sadece onlara doku- narak algılayabilmektedir. (III) Ayrıca aldığı eğitim yardımıyla bu varlıklara ait hissettiklerini yazma ve bu yolla insanlarla iletişim kurma yeteneği kazanmıştır. (IV) Yazar, "Three Days to See" başlıklı yazısında bir tecrübesini okurlarıyla paylaşır. (V) Ormanlık alanla çevrili parkta gezintiye çıkan bir arkadaşı- na dönüşünde ne gördüğünü sorar. (VI) Arkadaşının herkesin bildiği, sıradan şeyler gördüğünü söylemesi üzerine çok üzülür Keller. (VII) Ben müzelerde dolaşırken dokunduğum eşyaları keşfetmekten inanılmaz heyecan duyarken insanlar nasıl olu- yor da gördükleri hâlde harika manzaraları fark etmiyorlar, diye düşünür. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf nu- maralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? B) III C) IV A) II D) V E) VI
39. 40. soruları aşağıdaki parçaya
cevaplayınız.
Avci ve toplayıcılar yaşamlarını, avcılık, balıkçılık ve
doğada bulunan yenilebilir bitkilerin toplanmasıyla
kazanırlar. Modern toplumlarla kıyaslandığında zen-
gin ile yoksul ayrımı söz konusu olmadığı gibi konum
ve rütbe farklılıkları yaş ve cinsiyetle sınırlıdır. Yaşam-
ları bizim için bir önem taşımayan ilkel insanlar de-
ğillerdir. Savaşın olmayışı, rekabet yerine iş birliğinin
hâkim olması ve temel servet ve güç eşitsizliklerinin
olmayışı, avcı ve toplayıcı toplumları modern sanayi
uygarlığı tarafından yaratılan dünyadan daha istikrarlı
ve daha doğal kılmaktadır.
39. Bu parçadan hareketle (avcı toplayıcı toplumlarla
ilgili olarak
1. Avcılığı erkekler, yiyecek toplayıcılığını ise kadın-
lar üstlenir.
II. Eşit konumdaki bireylerden oluşur.
III. Doğal ve düzenli bir yaşam biçimi oluşturmuş-
lardır.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I
D) I ve II
B) Yalnız II
C) Yalnız I
Yazıt Yayınları
E) Ive III
A) Yiyecekleri işleyiş
B) Temel geçim kayn
C) Bugünkü örnekler
D) Görev dağılımların
E) Gündelik zaman
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
39. 40. soruları aşağıdaki parçaya cevaplayınız. Avci ve toplayıcılar yaşamlarını, avcılık, balıkçılık ve doğada bulunan yenilebilir bitkilerin toplanmasıyla kazanırlar. Modern toplumlarla kıyaslandığında zen- gin ile yoksul ayrımı söz konusu olmadığı gibi konum ve rütbe farklılıkları yaş ve cinsiyetle sınırlıdır. Yaşam- ları bizim için bir önem taşımayan ilkel insanlar de- ğillerdir. Savaşın olmayışı, rekabet yerine iş birliğinin hâkim olması ve temel servet ve güç eşitsizliklerinin olmayışı, avcı ve toplayıcı toplumları modern sanayi uygarlığı tarafından yaratılan dünyadan daha istikrarlı ve daha doğal kılmaktadır. 39. Bu parçadan hareketle (avcı toplayıcı toplumlarla ilgili olarak 1. Avcılığı erkekler, yiyecek toplayıcılığını ise kadın- lar üstlenir. II. Eşit konumdaki bireylerden oluşur. III. Doğal ve düzenli bir yaşam biçimi oluşturmuş- lardır. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I D) I ve II B) Yalnız II C) Yalnız I Yazıt Yayınları E) Ive III A) Yiyecekleri işleyiş B) Temel geçim kayn C) Bugünkü örnekler D) Görev dağılımların E) Gündelik zaman
DENEME 6
28. Yetişkinler gençlerin gözünde, hep geri kafalı ve
tutucu kişilerdir. Gençleri anlamaya yanaşmazlar.
Gençler daha da ileri giderek eski kuşakları çıkarcı
ve ikiyüzlü olmakla suçlarlar. Yaşlılar kendi aralarında
"Nerde bizim gençliğimiz, nerde şimdiki gençlik!"
diye dertleşirler. Oysa kendileri de gençliklerinde bir
önceki kuşakla benzer çatışmayı yaşadıklarını unutur-
lar.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilme-
miştir?
A) Zaman geçtikçe gençlerin davranışlarının değişti-
ğine
B Yetişkin insanların gözünde gençlerin hep asi ol-
duğuna
CGençlerin eski kuşakları ikiyüzlü ve çıkarcı buldu-
guna
Yetişkinlerin kendi gençliklerini pek hatırlamadı-
ģina
Yetişkinlerin olaylara gençlerin gözüyle bakmadı-
ģina
29. Çocuk ailes
rek gelişm
eğitim faa
ve onu ha
ğin 6-7 ya
önüne alı
Bu yüzde
önemlidin
ayınları
ailede şe
anne ile
dırlar.
Bu parç
1. Ebe
11. Nit
III. O
unsurla
A) Yalm
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
DENEME 6 28. Yetişkinler gençlerin gözünde, hep geri kafalı ve tutucu kişilerdir. Gençleri anlamaya yanaşmazlar. Gençler daha da ileri giderek eski kuşakları çıkarcı ve ikiyüzlü olmakla suçlarlar. Yaşlılar kendi aralarında "Nerde bizim gençliğimiz, nerde şimdiki gençlik!" diye dertleşirler. Oysa kendileri de gençliklerinde bir önceki kuşakla benzer çatışmayı yaşadıklarını unutur- lar. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilme- miştir? A) Zaman geçtikçe gençlerin davranışlarının değişti- ğine B Yetişkin insanların gözünde gençlerin hep asi ol- duğuna CGençlerin eski kuşakları ikiyüzlü ve çıkarcı buldu- guna Yetişkinlerin kendi gençliklerini pek hatırlamadı- ģina Yetişkinlerin olaylara gençlerin gözüyle bakmadı- ģina 29. Çocuk ailes rek gelişm eğitim faa ve onu ha ğin 6-7 ya önüne alı Bu yüzde önemlidin ayınları ailede şe anne ile dırlar. Bu parç 1. Ebe 11. Nit III. O unsurla A) Yalm
3. Şehir ve edebiyat arasındaki ilişki, sonradan tanışıp birbirine
bağlanmış iki dostun sıcak hikâyesine benzer. Köyden şe-
hir yaşantısına geçiş, zaman içerisinde bunun ortaya çıkardığı
sonuçlar, her alanda olduğu gibi edebiyatı da etkilediği için ister
istemez yeni ve farklı bakış açılarına yönelmiş şair ve yazarlar
olagelmiştir. Çünkü şehirler, edebiyat ve edebiyatçı için sadece
om bir medeniyet göstergesi olarak kalmaz. Dünden bugüne şehrin
33828 28 2
aşinası olan edebiyat, şehirler üzerinden duygu ve düşüncelerini
paylaşan, neşe ya da öfkesini bu yolla ileten kalem erbabının
elçisidir.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşa-
ğıdaki cümlelerden hangisi getirilmelidir?
Bu hikâyenin uzun yıllara yayılmış izini sürmek hiç de zor de-
ğildir
B Bu benzerlik şairlerin eseriyle yorumladığı bir konudur
Şehri temsil eden yazar, köye hasret kalmış bir gurbetçi gibi-
dir
Bu ilişkinin bir benzerini de yazar-karakter ilişkisinde görebi-
liriz
Şehir edebiyatına geçiş, kır yaşamına özlem duyulmasına se-
bep olmuştur
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3. Şehir ve edebiyat arasındaki ilişki, sonradan tanışıp birbirine bağlanmış iki dostun sıcak hikâyesine benzer. Köyden şe- hir yaşantısına geçiş, zaman içerisinde bunun ortaya çıkardığı sonuçlar, her alanda olduğu gibi edebiyatı da etkilediği için ister istemez yeni ve farklı bakış açılarına yönelmiş şair ve yazarlar olagelmiştir. Çünkü şehirler, edebiyat ve edebiyatçı için sadece om bir medeniyet göstergesi olarak kalmaz. Dünden bugüne şehrin 33828 28 2 aşinası olan edebiyat, şehirler üzerinden duygu ve düşüncelerini paylaşan, neşe ya da öfkesini bu yolla ileten kalem erbabının elçisidir. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşa- ğıdaki cümlelerden hangisi getirilmelidir? Bu hikâyenin uzun yıllara yayılmış izini sürmek hiç de zor de- ğildir B Bu benzerlik şairlerin eseriyle yorumladığı bir konudur Şehri temsil eden yazar, köye hasret kalmış bir gurbetçi gibi- dir Bu ilişkinin bir benzerini de yazar-karakter ilişkisinde görebi- liriz Şehir edebiyatına geçiş, kır yaşamına özlem duyulmasına se- bep olmuştur