Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

21 (1) Temizlik denince belli bir bölgeyi kirden arındır-
mak akla gelir. (II) Mademki insanın savaşı genellik-
le mikrop, bakteri, pislik gibi sözcüklerle ifade edilen
kirle; önce düşmanımızı tanıyalım: (III) Yalnızca
mikroskopla incelenebilen tek hücreli organizmalara
mikrop adı verilir. (IV) Vücudumuzda derimizden iç
organlarımıza, ağzımızdan parmak uçlarımıza ka-
dar birçok mikrop var ve bu mikropların hepsi zararlı
değildir. (V) Mantarlar, bakteriler ve virüsler başlıca
mikrop türleridir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) I
B) II
C) III
IV E) V
Rount
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
21 (1) Temizlik denince belli bir bölgeyi kirden arındır- mak akla gelir. (II) Mademki insanın savaşı genellik- le mikrop, bakteri, pislik gibi sözcüklerle ifade edilen kirle; önce düşmanımızı tanıyalım: (III) Yalnızca mikroskopla incelenebilen tek hücreli organizmalara mikrop adı verilir. (IV) Vücudumuzda derimizden iç organlarımıza, ağzımızdan parmak uçlarımıza ka- dar birçok mikrop var ve bu mikropların hepsi zararlı değildir. (V) Mantarlar, bakteriler ve virüsler başlıca mikrop türleridir. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III IV E) V Rount
Yoğun iş hayatından, sorumluluklardan, şehir
hayatının kargaşasından kaçmak isteyenlerin
giderek daha çok ilgi gösterdiği bir doğa sporu
var: Oryantiring! Bu sporu yaparken her şey-
den önce doğayla baş başasınız; hem bede-
niniz hem de zihniniz üzerinde etkili bir spor.
Toplu olarak yapılıyor ve bir altyapı gerektir-
miyor. Bir takıma katılmak zorunda değilsiniz.
İsterseniz ailenizle birlikte de yapabilirsiniz.
Bu sporun temelini; sporcuların, hem kendile-
rinin hem diğer sporcuların hem de içinde bu-
lundukları arazinin özelliklerini dikkate alarak
en doğru kararı en kısa sürede verebilmeleri
oluşturuyor. Bedensel ve zihinsel performan-
Sınız birlikte söz konusu olduğundan bu spor
dalında yarışmacıların şansları eşit sayılıyor.
Bir lidere ve belirlenmiş bir parkura gerek gö-
rülmüyor bu sporda. Yarışmacılardan bekle-
nen; koşarak, yürüyerek, bisikletle, kayakla
veya engelli araçlarıyla, özel hazırlanmış ha-
ritanın ve pusulanın yardımıyla, verilen hede-
fe en kısa sürede ulaşmak. Koşarak oynanan
satranç diye anılan oryantiringde yaş sınırı da
yok.
30. Oryantiring sporuna ilişkin olarak bu parçadan
aşağıdaki yargıların hangisi çıkarılamaz?
(A) Tek başına yapılmamaktadır.
B) Doğal bir ortamda gerçekleştiril-mektedir.
C) Seçilen rota önem taşımamaktadır.
(D) Oyuncular varacakları noktayı kendileri belirle-
mektedir.
E) Kişinin anlayış ve kavrayış gücünün gelişmişliği
önem taşımaktadır.
31. I.
Her yaştaki insan tarafından yapılabilir.
II. Yardımcı araç gereç kullanılmaktadır.
III. Yapılan ortamın şartları önemlidir.
IV. Uzmanlık gerektirir.
Bu parçadan, oryantiring sporuyla ilgili olarak
yukarıda verilenlerden hangilerine ulaşılamaz?
A) Yalnız II
B) Yalnız IV
C) I ve III
D) II ve IV
E) I, III ve IV
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Yoğun iş hayatından, sorumluluklardan, şehir hayatının kargaşasından kaçmak isteyenlerin giderek daha çok ilgi gösterdiği bir doğa sporu var: Oryantiring! Bu sporu yaparken her şey- den önce doğayla baş başasınız; hem bede- niniz hem de zihniniz üzerinde etkili bir spor. Toplu olarak yapılıyor ve bir altyapı gerektir- miyor. Bir takıma katılmak zorunda değilsiniz. İsterseniz ailenizle birlikte de yapabilirsiniz. Bu sporun temelini; sporcuların, hem kendile- rinin hem diğer sporcuların hem de içinde bu- lundukları arazinin özelliklerini dikkate alarak en doğru kararı en kısa sürede verebilmeleri oluşturuyor. Bedensel ve zihinsel performan- Sınız birlikte söz konusu olduğundan bu spor dalında yarışmacıların şansları eşit sayılıyor. Bir lidere ve belirlenmiş bir parkura gerek gö- rülmüyor bu sporda. Yarışmacılardan bekle- nen; koşarak, yürüyerek, bisikletle, kayakla veya engelli araçlarıyla, özel hazırlanmış ha- ritanın ve pusulanın yardımıyla, verilen hede- fe en kısa sürede ulaşmak. Koşarak oynanan satranç diye anılan oryantiringde yaş sınırı da yok. 30. Oryantiring sporuna ilişkin olarak bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisi çıkarılamaz? (A) Tek başına yapılmamaktadır. B) Doğal bir ortamda gerçekleştiril-mektedir. C) Seçilen rota önem taşımamaktadır. (D) Oyuncular varacakları noktayı kendileri belirle- mektedir. E) Kişinin anlayış ve kavrayış gücünün gelişmişliği önem taşımaktadır. 31. I. Her yaştaki insan tarafından yapılabilir. II. Yardımcı araç gereç kullanılmaktadır. III. Yapılan ortamın şartları önemlidir. IV. Uzmanlık gerektirir. Bu parçadan, oryantiring sporuyla ilgili olarak yukarıda verilenlerden hangilerine ulaşılamaz? A) Yalnız II B) Yalnız IV C) I ve III D) II ve IV E) I, III ve IV
10. Flaubert romani, âdeta sinematografik unsurlar
barındırır. Bir yerde son varken başka bir yerde
yeni bir başlangıç vardır. Flaubert, sokağın
aynasını eserine yansıtmıştır. Anlatımda gizillik
taraftarıdır. Alıntıda sakin bir dehşet vardır. "Ölü
bir balığınkiler kadar donuk gözler." Anlatıcı
âdeta bir kamera gibi cesede adım adım
yaklaşarak tüm gerçekliği metne yansıtır.
Flaubert kimsenin göremeyeceği kadar detayı
romanına yerleştirmeyi başarır. Bu anlatım tarzı
romana bir sinematografik hava da katar. Bir
şeyler olup biterken başka bir şeyler yapan
karakterler her zaman varlığını gösterir. Flaubert
gerçeklik biçimini, yazarın gözünü ve karakterin
gözünü kullanarak ortaya koyar. Bütün detaylar
en ince noktasına kadar yazarın üslubu ya da
karakterin üslubu arasında verilmeye çalışılır.
Edebiyat da yol gösterici olarak sunulan detay
bir yön bulma aracı olup metinlerde yerini alır.
Özellikle odaklanmak izlenimini kesinleştiren
unsurdur. Bazı yazarlar, detayların farkına
varmada üstün bir yeteneğe sahiptir. Flaubert,
bu yazarlardan biridir.
Bu parçadaki altı çizili ifadeyle
1. Sözcük seçimlerinde ve söz diziminde
yalınlıktan ayrılmaması
II. Olayın sonunu okurun tamamlamasına
olanak tanıyacak biçimde açık bırakması
III. Hayatı en canlı şekilde aktarmayı
başarabilmesi
yargılarından hangilerine gönderme
yapılmamıştır?
A) Yalnız I
10
D) II ve III
B) I ve II
11.
C) Yalnız Il
E) Yalnız III
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
10. Flaubert romani, âdeta sinematografik unsurlar barındırır. Bir yerde son varken başka bir yerde yeni bir başlangıç vardır. Flaubert, sokağın aynasını eserine yansıtmıştır. Anlatımda gizillik taraftarıdır. Alıntıda sakin bir dehşet vardır. "Ölü bir balığınkiler kadar donuk gözler." Anlatıcı âdeta bir kamera gibi cesede adım adım yaklaşarak tüm gerçekliği metne yansıtır. Flaubert kimsenin göremeyeceği kadar detayı romanına yerleştirmeyi başarır. Bu anlatım tarzı romana bir sinematografik hava da katar. Bir şeyler olup biterken başka bir şeyler yapan karakterler her zaman varlığını gösterir. Flaubert gerçeklik biçimini, yazarın gözünü ve karakterin gözünü kullanarak ortaya koyar. Bütün detaylar en ince noktasına kadar yazarın üslubu ya da karakterin üslubu arasında verilmeye çalışılır. Edebiyat da yol gösterici olarak sunulan detay bir yön bulma aracı olup metinlerde yerini alır. Özellikle odaklanmak izlenimini kesinleştiren unsurdur. Bazı yazarlar, detayların farkına varmada üstün bir yeteneğe sahiptir. Flaubert, bu yazarlardan biridir. Bu parçadaki altı çizili ifadeyle 1. Sözcük seçimlerinde ve söz diziminde yalınlıktan ayrılmaması II. Olayın sonunu okurun tamamlamasına olanak tanıyacak biçimde açık bırakması III. Hayatı en canlı şekilde aktarmayı başarabilmesi yargılarından hangilerine gönderme yapılmamıştır? A) Yalnız I 10 D) II ve III B) I ve II 11. C) Yalnız Il E) Yalnız III
yazınımızda
21. Uzun söze tutkumuz, düşkünlüğümüz,
düşünsel boyutlanmalar başladıktan sonra sürüp
gitmiştir. Bugün de eğilimimizin tümden değiştiği
söylenemez. Oysa kalıcılığın, diriliğin gizi düşünceyi
sözün yükü altında ezdirmemeye bağlıdır bir bakıma.
Düşünceleri renklendirmeyen, açıklamayan sözcük-
lerden anlatımı arıtabilmedir. Eskimezlik duvarını
aşan bütün soylu yapıtların belirleyici niteliklerinden
biri de budur.
Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sanatlı sözcük kullanmak
B) Özgünlüğe dikkat etmek
C) Akıcılığa dikkat etmek
D) Açıklığa önem vermemek
E) Özlü anlatıma ulaşmak
ide
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
yazınımızda 21. Uzun söze tutkumuz, düşkünlüğümüz, düşünsel boyutlanmalar başladıktan sonra sürüp gitmiştir. Bugün de eğilimimizin tümden değiştiği söylenemez. Oysa kalıcılığın, diriliğin gizi düşünceyi sözün yükü altında ezdirmemeye bağlıdır bir bakıma. Düşünceleri renklendirmeyen, açıklamayan sözcük- lerden anlatımı arıtabilmedir. Eskimezlik duvarını aşan bütün soylu yapıtların belirleyici niteliklerinden biri de budur. Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Sanatlı sözcük kullanmak B) Özgünlüğe dikkat etmek C) Akıcılığa dikkat etmek D) Açıklığa önem vermemek E) Özlü anlatıma ulaşmak ide
uh-
de
öz
k-
en
ul-
si
a
FEN BİLİMLERİ YAYINLARI
5
vina hazır
li edinme yöntemine ve bilme gerçeğine aykırıdır.
Bu parçanın bütününde aşağıdakilerin hangisi üzerin-
de durulmuştur?
A) Özentiden kaynaklanan yabancı dil öğrenme düşkün-
lüğümüzün yol açtığı olumsuzluklar
B) Bir yabancı dilin sınavından yüksek not almanın pek
zor olmadığı
C) Bir sınavda başarılı olmayı amaçlayan öğrencilerin
merak duygularının törpülendiği
D) Yabancı dil öğrenmenin içten bir çaba ile gerçekleşe-
bileceği
E) Yabancı dil öğrenme yöntemlerimizin çağa uygun ol-
madığı
26. Şair, romancıyla öykücüden daha çok soyutlama olanağı
bulur. Şairin esas işi düşüncelerle olduğu hâlde o da nes-
neleri anabilir, gerçeği anlatabilir. Ne var ki dilerse ayıkla-
yabilir anlatacaklarını, kullanacağı sözcükler arasından
daha kolay seçme yapabilir. Sözcüklere, sanatının türü
gereği romancıyla öykücüden daha çok önem vermek ve
onları kılı kırk yararcasına ölçmek zorunluluğu duyduğu
için sözcükleri ayıklamaktan kaçınmaz. Denemeci de öy-
le, o da romancı ve öykücüden farklı olarak somut dünya-
nın anlatıcısı değildir; çoğunlukla yaşamdan yola çıkmaz,
kavramların ekseninde döner. Kavramların, terimlerin, so-
yut anlamlar yüklü sözcüklerin somut sözcüklere göre bu-
gün dilimizde daha çok karşılığı var. Denebilir ki romanciy-
la öykücünün şairle denemeciye göre bu açıdan aşması
gereken engeller daha çok, daha zorludur. Çünkü romancı
ve öykücü hayatı, elle tutulanı anlatmak zorundadır.
Bu parçada asıl anlatılmak isteneni içeren en kapsamlı
yargı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Roman ve öykü yazarları, sözcüklerini diğer türlerin
yazarlarına göre daha dikkatli seçmek zorundadır.
B) Olay anlatıcısı olan yazar, gerçeği yansıtırken somut
sözcükleri seçmek zorunda olduğundan roman ve öy-
küler daha çok okuyucu bulur.
C) Şair ve denemeci düşünceleri soyut sözcüklerle, ro-
man ve öykü yazarı ise dış dünyayı somut sözcükler-
le anlatır.
D) Şair, dille oynadığı için sözcükleri değiştirebilir, onlara
yeni anlamlar katabilir ama deneme yazarının işi dili
süslemek değildir.
E) Sözcük seçimiyle kendini belli eden üslup, şiirde daha
özgün olabilirken deneme türünün bu şansı yoktur.
Diğer sayfaya geçiniz..
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
uh- de öz k- en ul- si a FEN BİLİMLERİ YAYINLARI 5 vina hazır li edinme yöntemine ve bilme gerçeğine aykırıdır. Bu parçanın bütününde aşağıdakilerin hangisi üzerin- de durulmuştur? A) Özentiden kaynaklanan yabancı dil öğrenme düşkün- lüğümüzün yol açtığı olumsuzluklar B) Bir yabancı dilin sınavından yüksek not almanın pek zor olmadığı C) Bir sınavda başarılı olmayı amaçlayan öğrencilerin merak duygularının törpülendiği D) Yabancı dil öğrenmenin içten bir çaba ile gerçekleşe- bileceği E) Yabancı dil öğrenme yöntemlerimizin çağa uygun ol- madığı 26. Şair, romancıyla öykücüden daha çok soyutlama olanağı bulur. Şairin esas işi düşüncelerle olduğu hâlde o da nes- neleri anabilir, gerçeği anlatabilir. Ne var ki dilerse ayıkla- yabilir anlatacaklarını, kullanacağı sözcükler arasından daha kolay seçme yapabilir. Sözcüklere, sanatının türü gereği romancıyla öykücüden daha çok önem vermek ve onları kılı kırk yararcasına ölçmek zorunluluğu duyduğu için sözcükleri ayıklamaktan kaçınmaz. Denemeci de öy- le, o da romancı ve öykücüden farklı olarak somut dünya- nın anlatıcısı değildir; çoğunlukla yaşamdan yola çıkmaz, kavramların ekseninde döner. Kavramların, terimlerin, so- yut anlamlar yüklü sözcüklerin somut sözcüklere göre bu- gün dilimizde daha çok karşılığı var. Denebilir ki romanciy- la öykücünün şairle denemeciye göre bu açıdan aşması gereken engeller daha çok, daha zorludur. Çünkü romancı ve öykücü hayatı, elle tutulanı anlatmak zorundadır. Bu parçada asıl anlatılmak isteneni içeren en kapsamlı yargı aşağıdakilerden hangisidir? A) Roman ve öykü yazarları, sözcüklerini diğer türlerin yazarlarına göre daha dikkatli seçmek zorundadır. B) Olay anlatıcısı olan yazar, gerçeği yansıtırken somut sözcükleri seçmek zorunda olduğundan roman ve öy- küler daha çok okuyucu bulur. C) Şair ve denemeci düşünceleri soyut sözcüklerle, ro- man ve öykü yazarı ise dış dünyayı somut sözcükler- le anlatır. D) Şair, dille oynadığı için sözcükleri değiştirebilir, onlara yeni anlamlar katabilir ama deneme yazarının işi dili süslemek değildir. E) Sözcük seçimiyle kendini belli eden üslup, şiirde daha özgün olabilirken deneme türünün bu şansı yoktur. Diğer sayfaya geçiniz..
7.
Ne kadar derine giderseniz gidin, dibini rahatlık-
la görebileceğiniz berrak, turkuaz rengi denizi ve
yemyeşil ormanları ile Kaş sizi büyüleyecek. Bu
küçük kentte manzaralar o kadar güzel ki burada
tanıklık ettiğiniz görsel güzelliği uzun süre unuta-
mayacaksınız. Fırsatını ilk bulduğunuzda buraya
uğrayın, derim. Gerçekten de Kaş son zamanlar-
da giderek gözde hâle geldi. Kalabalık tatil köy-
lerinden bunalan tatilciler, rotalarını bu şirin ilçe-
ye çevirdi. Her giden, Kaş'la ilgili sosyal medya
hesabında bir şeyler paylaşınca, kafa dinlemek
için eşsiz bir yer olan Kaş, şemsiyenizi kurmak
için yer aramak zorunda kaldığınız kalabalık bir
kente dönüşmüş. Yine de insanlar bu kalabalığa
aldırış etmeden Kaş'a gelmeye devam ediyor.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden han-
gisi yoktur?
B) Gerekçe
C) Öneri
D) Nitelendirme E) Aşamalı durum
V
A) Benzetme
LEF
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
7. Ne kadar derine giderseniz gidin, dibini rahatlık- la görebileceğiniz berrak, turkuaz rengi denizi ve yemyeşil ormanları ile Kaş sizi büyüleyecek. Bu küçük kentte manzaralar o kadar güzel ki burada tanıklık ettiğiniz görsel güzelliği uzun süre unuta- mayacaksınız. Fırsatını ilk bulduğunuzda buraya uğrayın, derim. Gerçekten de Kaş son zamanlar- da giderek gözde hâle geldi. Kalabalık tatil köy- lerinden bunalan tatilciler, rotalarını bu şirin ilçe- ye çevirdi. Her giden, Kaş'la ilgili sosyal medya hesabında bir şeyler paylaşınca, kafa dinlemek için eşsiz bir yer olan Kaş, şemsiyenizi kurmak için yer aramak zorunda kaldığınız kalabalık bir kente dönüşmüş. Yine de insanlar bu kalabalığa aldırış etmeden Kaş'a gelmeye devam ediyor. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden han- gisi yoktur? B) Gerekçe C) Öneri D) Nitelendirme E) Aşamalı durum V A) Benzetme LEF
33. Cemal Süreya ve Turgut Uyar ile İkinci Yeni şiirinin en
önemli şairlerinden olan Edip Cansever, 28 Mayıs 1986'da
aramızdan ayrıldı. Ölümüne kadar Kapalıçarşı'da, asma
katta kendini şiire veren, hayatını şiir üzerine kurgula-
yan Cansever'in ilk şiiri 1944'te yayımlandı. 1950'den
ölümüne kadar Kapalıçarşı'da ticaretle ilgilenmiş gibi
görünen şair aslında işlerin çoğunu ortağı Mösyö Jak'e
emanet edip şiiriyle baş başa kalmıştır. Cansever, İkinci
Yeni hareketine şiirleriyle yeni bir soluk kazandırmıştır.
Şiirlerinde umutsuzluk, arayış, yalnızlık, iletişimsizlik,
uyumsuzluk gibi kişisel duygulanımları işleyen Cansever,
düzyazının olanaklarından da yararlanmış: şiirlerinde
öyküleme, diyalog, oyunlaştırma gibi teknikler kullanmış-
tır. "Masa da Masaymış Ha" bunun en güzel örneklerin-
dendir.
Bu parçada Edip Cansever ile ilgili olarak;
1.
Edebiyatla ilgilenmeden önce ticaretle uğraşmış-
tır.
II.
İçinde bulunduğu topluluğa canlılık kazandırmıştır.
III. Şiirlerinde bireysel konuları işlemiştir.
TV. Sjir dışda diğer edebiyat türlerinde de eserler
vermiştir.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Ive T
B) I, II ve IV
D) II, III ve IV
C) ve MIT
E) III ve IV
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
33. Cemal Süreya ve Turgut Uyar ile İkinci Yeni şiirinin en önemli şairlerinden olan Edip Cansever, 28 Mayıs 1986'da aramızdan ayrıldı. Ölümüne kadar Kapalıçarşı'da, asma katta kendini şiire veren, hayatını şiir üzerine kurgula- yan Cansever'in ilk şiiri 1944'te yayımlandı. 1950'den ölümüne kadar Kapalıçarşı'da ticaretle ilgilenmiş gibi görünen şair aslında işlerin çoğunu ortağı Mösyö Jak'e emanet edip şiiriyle baş başa kalmıştır. Cansever, İkinci Yeni hareketine şiirleriyle yeni bir soluk kazandırmıştır. Şiirlerinde umutsuzluk, arayış, yalnızlık, iletişimsizlik, uyumsuzluk gibi kişisel duygulanımları işleyen Cansever, düzyazının olanaklarından da yararlanmış: şiirlerinde öyküleme, diyalog, oyunlaştırma gibi teknikler kullanmış- tır. "Masa da Masaymış Ha" bunun en güzel örneklerin- dendir. Bu parçada Edip Cansever ile ilgili olarak; 1. Edebiyatla ilgilenmeden önce ticaretle uğraşmış- tır. II. İçinde bulunduğu topluluğa canlılık kazandırmıştır. III. Şiirlerinde bireysel konuları işlemiştir. TV. Sjir dışda diğer edebiyat türlerinde de eserler vermiştir. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Ive T B) I, II ve IV D) II, III ve IV C) ve MIT E) III ve IV
19.
- Bunda hem gezmeyi pek sevmemem hem de iti-
raf edeyim ki korkum rol oynadı. İnsanoğlu bir kere
rahata alışmaya görsün, bütün eski duyguları unutu-
yor. İlk binişte uçağa alıştım, diğer araçları aramadım
bile. Tayyare bizim hayatımıza ne zaman girdi? Ta-
rihini bilmiyorum, doğrusu pek de merak etmiyorum.
Yükselme duygusu hiç kuşkusuz manen de, fiziksel
olarak da insanı tatmin ediyor. Yukarıdan görmek,
tepeden bakmak, sadece uçaktan olması koşuluyla
insanidir, yoksa diğerleri benim gülünç bulduğum ta-
vırlardır. Çok uzun mesafelerde biraz canım sıkılmı-
yor değil. Örnek vereyim mi? Bir kez Tokyo'ya uçtum.
Önce İngiltere'ye, Londra'daki havaalanına indim.
İnerken hostese buradan Tokyo kaç saattir diye sor-
dum. 13.5 saat cevabını alınca az daha dönüyordum;
orada verilmiş randevular olmasaydı bunu yapardım
da. Neden derseniz, tek başıma onca saat yolculuk
yapmak, bende biraz melankoli yaratıyor hem de kaç
metre havada uçtuğunuz, aşağıdaki okyanus gibi dü-
şünmemeniz gereken garip düşünceler akla geliyor.
Bu parçanın başına, anlam bütünlüğüne göre
aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi uygun-
dur?
A) Ben uçağa oldukça geç binenlerdenim.
B) Korkular, insanoğlunun baş edemediği duygu-
lardan biridir.
Uçmak insana hem keyif veriyor hem de farklı
duygular yaşatıyor.
Çocukluğumdan beri uçağa binme isteğim var-
di.
E) Uzun yolculuklarda biraz da kendimi buluyorum
doğrusu.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
19. - Bunda hem gezmeyi pek sevmemem hem de iti- raf edeyim ki korkum rol oynadı. İnsanoğlu bir kere rahata alışmaya görsün, bütün eski duyguları unutu- yor. İlk binişte uçağa alıştım, diğer araçları aramadım bile. Tayyare bizim hayatımıza ne zaman girdi? Ta- rihini bilmiyorum, doğrusu pek de merak etmiyorum. Yükselme duygusu hiç kuşkusuz manen de, fiziksel olarak da insanı tatmin ediyor. Yukarıdan görmek, tepeden bakmak, sadece uçaktan olması koşuluyla insanidir, yoksa diğerleri benim gülünç bulduğum ta- vırlardır. Çok uzun mesafelerde biraz canım sıkılmı- yor değil. Örnek vereyim mi? Bir kez Tokyo'ya uçtum. Önce İngiltere'ye, Londra'daki havaalanına indim. İnerken hostese buradan Tokyo kaç saattir diye sor- dum. 13.5 saat cevabını alınca az daha dönüyordum; orada verilmiş randevular olmasaydı bunu yapardım da. Neden derseniz, tek başıma onca saat yolculuk yapmak, bende biraz melankoli yaratıyor hem de kaç metre havada uçtuğunuz, aşağıdaki okyanus gibi dü- şünmemeniz gereken garip düşünceler akla geliyor. Bu parçanın başına, anlam bütünlüğüne göre aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi uygun- dur? A) Ben uçağa oldukça geç binenlerdenim. B) Korkular, insanoğlunun baş edemediği duygu- lardan biridir. Uçmak insana hem keyif veriyor hem de farklı duygular yaşatıyor. Çocukluğumdan beri uçağa binme isteğim var- di. E) Uzun yolculuklarda biraz da kendimi buluyorum doğrusu.
PARAGRAF
(1) Ben, insanlara yaşamak için ümit, kuvvet ve neşe veren
yazılardan hoşlanmm. (II) insanları çitilenmiş mutfak paçavra
na çeviren ve kaygıya düşüren yazılardan hoşlanmam. () Za
ten tam bir refah içinde, huzur içinde yaşayamıyoruz; bir de
karanlık, kötü şeylerden bahsederlerse bize ve bizler de on
ları okursak vay halimize! (IV) Bu, insanları bir havana koyup
ezmeğe benzer resmen. (V) Hâlbuki insanların içlerinde sürek
li bir umut olmalı, yaşama umudu olmalı, neşe vermeli insan
lara okudukları.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağı
da verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, amaç-sonuç ilişkisi vardır.
B) II. cümlede, sebep-sonuç ilişkisi vardır.
C) III. cümlede, koşulla birlikte bir kaygı dile getirilmiştir.
DIV. cümlede, benzetme yapılmıştır. V
E) V. cümlede, bir beklenti dile getirilmiştir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
PARAGRAF (1) Ben, insanlara yaşamak için ümit, kuvvet ve neşe veren yazılardan hoşlanmm. (II) insanları çitilenmiş mutfak paçavra na çeviren ve kaygıya düşüren yazılardan hoşlanmam. () Za ten tam bir refah içinde, huzur içinde yaşayamıyoruz; bir de karanlık, kötü şeylerden bahsederlerse bize ve bizler de on ları okursak vay halimize! (IV) Bu, insanları bir havana koyup ezmeğe benzer resmen. (V) Hâlbuki insanların içlerinde sürek li bir umut olmalı, yaşama umudu olmalı, neşe vermeli insan lara okudukları. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağı da verilenlerden hangisi yanlıştır? A) I. cümlede, amaç-sonuç ilişkisi vardır. B) II. cümlede, sebep-sonuç ilişkisi vardır. C) III. cümlede, koşulla birlikte bir kaygı dile getirilmiştir. DIV. cümlede, benzetme yapılmıştır. V E) V. cümlede, bir beklenti dile getirilmiştir.
2. Anadolu'nun geleneksel seyirlik oyunları arasında cirit oyun-
lanının yeri büyüktür. Cirit oyunları, bir eğlence, bir yiğitlik
ve çeviklik gösterisi, aynı zamanda bir atli spordur. Cirit
oyunlannın tarihi çok eskilere gider. Türkler, bu sporu bin-
lerce yıl önce Orta Asya'da başlatmışlar, yüzyıllar boyunca
bu geleneği sürdürerek Selçuklularla birlikte Anadolu'ya
getirmişlerdir. Bu yüzden cirit oyununun Anadolu'da en
azından 900 yıllık bir tarihi vardır. Güreş gibi cirit de millî ve
geleneksel bir "ata sporu" sayılır. Güreş, bir zamanlar "Türk
gibi kuvvetli" sözüyle Türk gücünü nasıl dünyaya yaymış ve
tanıtmışsa cirit oyunu da Türk yiğitlerinin binicilikteki hüneri-
nin, çevikliğinin, cesurluğunun sembolü olmuştur
SONO
Bu parçada aşağıdakilerden hangisthin örneği yoktur?
A) Açıklama
BKanı değiştirme
C) Tanımlama
122
D) Karşılaştırma
E) Nesnel anlatım
4
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. Anadolu'nun geleneksel seyirlik oyunları arasında cirit oyun- lanının yeri büyüktür. Cirit oyunları, bir eğlence, bir yiğitlik ve çeviklik gösterisi, aynı zamanda bir atli spordur. Cirit oyunlannın tarihi çok eskilere gider. Türkler, bu sporu bin- lerce yıl önce Orta Asya'da başlatmışlar, yüzyıllar boyunca bu geleneği sürdürerek Selçuklularla birlikte Anadolu'ya getirmişlerdir. Bu yüzden cirit oyununun Anadolu'da en azından 900 yıllık bir tarihi vardır. Güreş gibi cirit de millî ve geleneksel bir "ata sporu" sayılır. Güreş, bir zamanlar "Türk gibi kuvvetli" sözüyle Türk gücünü nasıl dünyaya yaymış ve tanıtmışsa cirit oyunu da Türk yiğitlerinin binicilikteki hüneri- nin, çevikliğinin, cesurluğunun sembolü olmuştur SONO Bu parçada aşağıdakilerden hangisthin örneği yoktur? A) Açıklama BKanı değiştirme C) Tanımlama 122 D) Karşılaştırma E) Nesnel anlatım 4
Türkçenin devamlılığını gösterdiği, eğitimli eğitimsiz
herkesin anlayabileceği katmanlara sahip bir şiir söylediği
için böyledir bu. Onun şiiri halka halka açılır önümüzde.
Herkesin ondan kendi birikimi kadar alabileceği bir şey
vardır ve bu şiir herkese açıktır. Vahdetivücudun çetrefilli
teorisi gibi Yunus kendi varlık nedenini de dava değil sevgi
için ilkesiyle bir kalemde özetleyiverir. Gönüller yapmaya
gelmiştir. Bir karıncaya dahi ulu nazarı vardır. Hakk'ı ger-
çekten sevene cümle âlemin kardaş geldiğinin farkındadır.
Ete kemiğe bürünmüş, Yunus diye görünmüştür. Bu söy-
leyiş çok kolay gelir ilk anda dinleyene. Biz de hemence-
cik söyleyiverirmişiz gibi. Ama hiç de öyle değildir aslında.
Bunun adı sehlimümtenidir ve bu sade ama derin söyleyiş
Yunus'un her dem geçerliliğinin en önemli sebebidir.
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıda-
kilerden hangisi getirilebilir?
A) Yunus Emre, çağının sorunlarını yok saymadan sana-
tini icra etmiştir.
B) Yunus Emre'yi tüm sanatçıların üstünde emeği olan bir
sanatçı olarak nitelendirebiliriz.
Yunus Emre, diliyle ve iletisiyle her zamanın ve her
insanın ölümsüz şairi olabilmiştir.
D) Her milletin edebiyatına yön veren bir sanatçı vardır,
bizde de Yunus Emre'yi örnek gösterebiliriz.
E) Yunus Emre'nin dili kendine özgü bir yapı özelliği gös-
termektedir.
15. S
bu
di
bi
ra
Ö
y
B
9
16.
E
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Türkçenin devamlılığını gösterdiği, eğitimli eğitimsiz herkesin anlayabileceği katmanlara sahip bir şiir söylediği için böyledir bu. Onun şiiri halka halka açılır önümüzde. Herkesin ondan kendi birikimi kadar alabileceği bir şey vardır ve bu şiir herkese açıktır. Vahdetivücudun çetrefilli teorisi gibi Yunus kendi varlık nedenini de dava değil sevgi için ilkesiyle bir kalemde özetleyiverir. Gönüller yapmaya gelmiştir. Bir karıncaya dahi ulu nazarı vardır. Hakk'ı ger- çekten sevene cümle âlemin kardaş geldiğinin farkındadır. Ete kemiğe bürünmüş, Yunus diye görünmüştür. Bu söy- leyiş çok kolay gelir ilk anda dinleyene. Biz de hemence- cik söyleyiverirmişiz gibi. Ama hiç de öyle değildir aslında. Bunun adı sehlimümtenidir ve bu sade ama derin söyleyiş Yunus'un her dem geçerliliğinin en önemli sebebidir. Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıda- kilerden hangisi getirilebilir? A) Yunus Emre, çağının sorunlarını yok saymadan sana- tini icra etmiştir. B) Yunus Emre'yi tüm sanatçıların üstünde emeği olan bir sanatçı olarak nitelendirebiliriz. Yunus Emre, diliyle ve iletisiyle her zamanın ve her insanın ölümsüz şairi olabilmiştir. D) Her milletin edebiyatına yön veren bir sanatçı vardır, bizde de Yunus Emre'yi örnek gösterebiliriz. E) Yunus Emre'nin dili kendine özgü bir yapı özelliği gös- termektedir. 15. S bu di bi ra Ö y B 9 16. E
am de akıldır. Tek başı-
ilginin kaynağı olamaz.
veriler, akıl tarafından
en kavram ve katego-
eyimle aklın bir sen-
masaydı, nesneleri
ydı, bilgiyi oluştu-
algılamayı hem
erinde durul-
ters olma-
inde ye-
deney
bile-
u
Yayınları
TYT/Türkçe
14. Başarılı bir editör olabilmek için öncelikle iyi bir okuyucu olun.
diğer iyi okuyucuları dinlemektir. İki kişi nasıl aynı şekilde ya
malıdır. İyi bir okuyucu olabilmenin ise iki yolu vardır: Birinci yol
lardan fikir almak kişiyi geliştirir, zenginleştirir. Ikinci yol ise bol
zamazsa aynı şekilde okuyamaz da. Dolayısıyla iyi okuyucu
celemek, eleştirmek önemlidir fakat sadece bazı noktaların net
bol "okuma pratiği yapmaktır. Diğer kişilerin dokümanlarını in
olmadığını ifade etmek yetmez. Okuyucunun kafasını karıştıran
lerini değil, başarılı kısımlarını da vurgulamak gerekir ki bu da
konuları açıklamak gerekir. Ayrıca bir metnin sadece zayıf yon-
en az diğeri kadar zordur.
Bu parçaya göre editörlükle ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Temelinde iyi bir okieu olmanın yattığ
B) Başkalarının okurpe tecrübelerinden yararlanmanın katkı
sağladığı
CÇalışılan alanla ilgili yazma denemeleri yapmak gerektiği
D) Başka metinleri incelemek, değerlendirmek gerektiği
E) Değerlendirilen metinleri, olumlu ve olumsuz yönleriyle sun-
mak gerektiğ
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
am de akıldır. Tek başı- ilginin kaynağı olamaz. veriler, akıl tarafından en kavram ve katego- eyimle aklın bir sen- masaydı, nesneleri ydı, bilgiyi oluştu- algılamayı hem erinde durul- ters olma- inde ye- deney bile- u Yayınları TYT/Türkçe 14. Başarılı bir editör olabilmek için öncelikle iyi bir okuyucu olun. diğer iyi okuyucuları dinlemektir. İki kişi nasıl aynı şekilde ya malıdır. İyi bir okuyucu olabilmenin ise iki yolu vardır: Birinci yol lardan fikir almak kişiyi geliştirir, zenginleştirir. Ikinci yol ise bol zamazsa aynı şekilde okuyamaz da. Dolayısıyla iyi okuyucu celemek, eleştirmek önemlidir fakat sadece bazı noktaların net bol "okuma pratiği yapmaktır. Diğer kişilerin dokümanlarını in olmadığını ifade etmek yetmez. Okuyucunun kafasını karıştıran lerini değil, başarılı kısımlarını da vurgulamak gerekir ki bu da konuları açıklamak gerekir. Ayrıca bir metnin sadece zayıf yon- en az diğeri kadar zordur. Bu parçaya göre editörlükle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Temelinde iyi bir okieu olmanın yattığ B) Başkalarının okurpe tecrübelerinden yararlanmanın katkı sağladığı CÇalışılan alanla ilgili yazma denemeleri yapmak gerektiği D) Başka metinleri incelemek, değerlendirmek gerektiği E) Değerlendirilen metinleri, olumlu ve olumsuz yönleriyle sun- mak gerektiğ
1.
TEST-15
Divanü
Lugati't-Türk
Kaşgarlı Mahmúd
Karma Test
"Divan-ı Lügati-t Türk", Kaşgarlı Mahmut'un Türklerin
yaşadığı şehirleri, köyleri ve obaları dolaşarak hazırladığı
bir eserdir. Bu eser, Türkçenin de Arapça kadar zen-
gin bir dil olduğunu göstermek için yazılmıştır. Yaklaşık
8.000 kelimenin anlamlarının verildiği bu eser sadece
bir sözlük olarak nitelendirilemez. Türk kültürünün özel-
liklerini yansıtan ansiklopedik bir eser aynı zamanda.
A) Hangi amaçla yazılmıştır?
B) Kim tarafından yazılmıştır?
C) Diğer sözlüklerden ayrılan yönü nedir?
D) Hangi dilde yazılmıştır?
3. Adam c
asla ye
Bu metinde "Divan-ı Lügat-t Türk"le ilgili aşağıdaki
sorulardan hangisinin cevabı yoktur?
birçok
Aşağ
sedi
AF
B)
D
YAYINLARI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. TEST-15 Divanü Lugati't-Türk Kaşgarlı Mahmúd Karma Test "Divan-ı Lügati-t Türk", Kaşgarlı Mahmut'un Türklerin yaşadığı şehirleri, köyleri ve obaları dolaşarak hazırladığı bir eserdir. Bu eser, Türkçenin de Arapça kadar zen- gin bir dil olduğunu göstermek için yazılmıştır. Yaklaşık 8.000 kelimenin anlamlarının verildiği bu eser sadece bir sözlük olarak nitelendirilemez. Türk kültürünün özel- liklerini yansıtan ansiklopedik bir eser aynı zamanda. A) Hangi amaçla yazılmıştır? B) Kim tarafından yazılmıştır? C) Diğer sözlüklerden ayrılan yönü nedir? D) Hangi dilde yazılmıştır? 3. Adam c asla ye Bu metinde "Divan-ı Lügat-t Türk"le ilgili aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yoktur? birçok Aşağ sedi AF B) D YAYINLARI
4.
de
dir?
CI-
tabini
uyor-
cevap
7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde gerek-
lilik kipiyle çekimlenen eylem, farklı bir
anlam yansıtmaktadır?
Bu olay onu derinden sarsmış olmalı.
B) Ev dediğin bunun gibi bakımlı ve geniş
olmalı.
C) Yemek piştiği zaman herkes sofrada ol-
mali.
10. Aşağı
zama
zama
D) Sınava girecek öğrencilerin giriş kartları
yanlarında olmalı.
E) İşleri yetiştirebilmesi için daha serio
mali.
len öğren-
A)
BY
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
4. de dir? CI- tabini uyor- cevap 7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde gerek- lilik kipiyle çekimlenen eylem, farklı bir anlam yansıtmaktadır? Bu olay onu derinden sarsmış olmalı. B) Ev dediğin bunun gibi bakımlı ve geniş olmalı. C) Yemek piştiği zaman herkes sofrada ol- mali. 10. Aşağı zama zama D) Sınava girecek öğrencilerin giriş kartları yanlarında olmalı. E) İşleri yetiştirebilmesi için daha serio mali. len öğren- A) BY
KÇE TESTİ
lan kısmına işaretleyiniz.
AY
3. Yaratıcı Okurluk, bizlere okuma eylemini ve bu eylem-
den elde edeceğimiz kazancı 90 sayfa boyunca öykü
tadında sunuyor. Uzun cümleler, bitmeyen paragraflar
eşliğinde yazar şiir gibi konuşuyor bu kitapta bizlerle.
Bir yandan insanla kitap arasında psikolojik bir irtibat
kuruyor, diğer taraftan insanla okuma arasında antro-
polojik bir kazıma yapıyor. Salt bir düşünce kitabından
çok okumanın bir yanıyla ne kadar ciddiyet gerektirdi-
ğini, diğer yanıyla da ne kadar doğal bir sürece sahip
olduğunu gözler önüne seriyor. Farklı düşünce yolları
aralıyor, derin analiz yapmamızı sağlıyor. Kısaca bu ki-
11050
tap olaylara binbir gözle bakmamızı sağlıyor.
Bu parça altı çizili sözle yapıtın hangi niteliğine gön-
adipis
derme yapılmaktadır?
gim A) Farkındalık oluşturma miteins
B) Düşsel ögelere ağırlık verme
nighe.....
C) Özgün anlatımıyla dikkat çekme
bohato. V (0
D) Karmaşık bir yapıya sahip olma
ISUZU MAISO
Türünün özelliklerini barındırma
7
Xan
V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
KÇE TESTİ lan kısmına işaretleyiniz. AY 3. Yaratıcı Okurluk, bizlere okuma eylemini ve bu eylem- den elde edeceğimiz kazancı 90 sayfa boyunca öykü tadında sunuyor. Uzun cümleler, bitmeyen paragraflar eşliğinde yazar şiir gibi konuşuyor bu kitapta bizlerle. Bir yandan insanla kitap arasında psikolojik bir irtibat kuruyor, diğer taraftan insanla okuma arasında antro- polojik bir kazıma yapıyor. Salt bir düşünce kitabından çok okumanın bir yanıyla ne kadar ciddiyet gerektirdi- ğini, diğer yanıyla da ne kadar doğal bir sürece sahip olduğunu gözler önüne seriyor. Farklı düşünce yolları aralıyor, derin analiz yapmamızı sağlıyor. Kısaca bu ki- 11050 tap olaylara binbir gözle bakmamızı sağlıyor. Bu parça altı çizili sözle yapıtın hangi niteliğine gön- adipis derme yapılmaktadır? gim A) Farkındalık oluşturma miteins B) Düşsel ögelere ağırlık verme nighe..... C) Özgün anlatımıyla dikkat çekme bohato. V (0 D) Karmaşık bir yapıya sahip olma ISUZU MAISO Türünün özelliklerini barındırma 7 Xan V
D
11. Aşağıdaki parçaların hangisinde ötekilerden farklı bir
anlatım biçimine başvurulmuştur?
A) Öyküde uzun tasvirlerin yapılması doğru değildir.
Sayfalar süren tasvirleri öykü için bir şart olarak
görenlere katılmıyorum. Bu hem okuru anlatılan
olaydan uzaklaştırmakta hem de öykü türüne aykırı bir
tutum olmaktadır.
stipe
164
B) Günümüzde herkes kitap okumanın yararından söz
ediyor da kitapların ne kadar pahalı olduğuna nedense
kimse değinmiyor. Ülkemizde geçim sıkıntısı yaşayan
bunca insan varken "Kitap al, oku!" demek bence
düşünülmeden söylenen bir tavsiyedir.
E
Dikkat etmişsinizdir, eleştirmenler bir yapıtı
değerlendirmekten çok, yazarı irdeleyip duruyorlar.
Yazarın yaşam öyküsüyle, sorunlarıyla hatta gizli
aşklarıyla boğuşuyorlar. Böyle olunca işe yarar eleştir
yazıları ortaya çıkmıyor.
D) Edebiyat dergilerinin çoğu kitap tanıtımlarına fazlaca
yer verdiği için okurların dikkatini çekmiyor. Edebi
yazıları, sinema eleştirilerini, şiir köşelerini, sanat
haberlerini okumak isteyen okurun, kitap tanıtım
yazılarıyla doldurulmuş sayfaları okumaması kesinlikle
haklı bir durum.
E) Sinema izleyicisiyle tiyatro izleyicisi birbirine
Dolayısıyla sinema izleyicisi unutamayacağı görsel bir
benzemez. Sinemada görsellik ön planda, tiyatroda ro
şölenin peşindedir, tiyatro izleyicisi ise sanatçıların
rollerinin heyecanına kaptırır kendini.
1
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
D 11. Aşağıdaki parçaların hangisinde ötekilerden farklı bir anlatım biçimine başvurulmuştur? A) Öyküde uzun tasvirlerin yapılması doğru değildir. Sayfalar süren tasvirleri öykü için bir şart olarak görenlere katılmıyorum. Bu hem okuru anlatılan olaydan uzaklaştırmakta hem de öykü türüne aykırı bir tutum olmaktadır. stipe 164 B) Günümüzde herkes kitap okumanın yararından söz ediyor da kitapların ne kadar pahalı olduğuna nedense kimse değinmiyor. Ülkemizde geçim sıkıntısı yaşayan bunca insan varken "Kitap al, oku!" demek bence düşünülmeden söylenen bir tavsiyedir. E Dikkat etmişsinizdir, eleştirmenler bir yapıtı değerlendirmekten çok, yazarı irdeleyip duruyorlar. Yazarın yaşam öyküsüyle, sorunlarıyla hatta gizli aşklarıyla boğuşuyorlar. Böyle olunca işe yarar eleştir yazıları ortaya çıkmıyor. D) Edebiyat dergilerinin çoğu kitap tanıtımlarına fazlaca yer verdiği için okurların dikkatini çekmiyor. Edebi yazıları, sinema eleştirilerini, şiir köşelerini, sanat haberlerini okumak isteyen okurun, kitap tanıtım yazılarıyla doldurulmuş sayfaları okumaması kesinlikle haklı bir durum. E) Sinema izleyicisiyle tiyatro izleyicisi birbirine Dolayısıyla sinema izleyicisi unutamayacağı görsel bir benzemez. Sinemada görsellik ön planda, tiyatroda ro şölenin peşindedir, tiyatro izleyicisi ise sanatçıların rollerinin heyecanına kaptırır kendini. 1