Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

24. Yarım yüzyıl önce Vüs'at O. Bener'in "Dost" ve
"Yaşamasız"ı nasıl karşılanmışsa, Hasan Ali Toptaş'ın
yazdıkları da öyle. Belki merak ile anlatılabilecek, sınırlı
bir ilgi vardı ilk romanlarına ama "Bin Hüzünlü Haz"
ipleri kopardı. Onun 'tuhaf bir Kafka' gibi abartıldığı
söylendi; bir tür kaygıydı bu. Bugünün yazarı değildi
o. Anlaşılması güç metinler yerine, popüler romanci-
lar gibi yazması da önerildi Hasan Ali Toptaş'a. Oysa
"Bin Hüzünlü Haz", günümüzün yenilikçi edebiyatının
modernizme dönük biçimi, son ón yıl içinde edebiyatı-
mızda yazılmış en sıradışı metinlerden biri, gelecek on
yılların kurmaca biçiminin ne olabileceği üstüne verilmiş
erken bir örnekti.
Bu parçada yazar ve eserleriyle ilgili olarak aşağı-
dakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) İlk romanlarının okur tarafından fazla ilgi görmedi-
ğine
B) Romanlarına karşı kaygılı bir tutum sergilendiğine
C) Romanlarının, okuma eylemi sırasında okurun bel-
leğinde üretilen anlamla örtüşmediğine
D) "Bin Hüzünlü Haz" romanının ileriki dönem roman
anlayışına ışık tuttuğuna
E) Yazdığı romanların güncel beklentileri karşılama-
dığına
yınları
26
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
24. Yarım yüzyıl önce Vüs'at O. Bener'in "Dost" ve "Yaşamasız"ı nasıl karşılanmışsa, Hasan Ali Toptaş'ın yazdıkları da öyle. Belki merak ile anlatılabilecek, sınırlı bir ilgi vardı ilk romanlarına ama "Bin Hüzünlü Haz" ipleri kopardı. Onun 'tuhaf bir Kafka' gibi abartıldığı söylendi; bir tür kaygıydı bu. Bugünün yazarı değildi o. Anlaşılması güç metinler yerine, popüler romanci- lar gibi yazması da önerildi Hasan Ali Toptaş'a. Oysa "Bin Hüzünlü Haz", günümüzün yenilikçi edebiyatının modernizme dönük biçimi, son ón yıl içinde edebiyatı- mızda yazılmış en sıradışı metinlerden biri, gelecek on yılların kurmaca biçiminin ne olabileceği üstüne verilmiş erken bir örnekti. Bu parçada yazar ve eserleriyle ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisine değinilmemiştir? A) İlk romanlarının okur tarafından fazla ilgi görmedi- ğine B) Romanlarına karşı kaygılı bir tutum sergilendiğine C) Romanlarının, okuma eylemi sırasında okurun bel- leğinde üretilen anlamla örtüşmediğine D) "Bin Hüzünlü Haz" romanının ileriki dönem roman anlayışına ışık tuttuğuna E) Yazdığı romanların güncel beklentileri karşılama- dığına yınları 26
33. Çini sanatı; topraktan yapılan, sırlanan, nakışlanarak pişiri-
len sanat eseridir. Daha genel ifade ile porselenin pişirilme-
siyle elde edilen seramiklere verilen isimdir. Henüz pişirme
işlemi gerçekleştirilmeden toprağa şekil verilir. Daha sonra
basamak basamak renkler ve desenler eklenir. Orta Asya
ve İran'da kaşi olarak anılan çini, fayansların Çin'den gel-
mesi nedeniyle bu ismi almıştır. Çin, çini sanatında dün-
yada en iyi ve kaliteli örneklere sahiptir. Asurlulara kadar
uzanan çini sanatı, Türklerde 7 ve 8. yüzyılda bile muhte-
şem şekillerde görülmektedir. Örnek gösterilecek kadar ge-
lişmiş ilk Türk çini eseri ise 13. yüzyılda Konya saraylarında
görülmektedir. Astar, renk, sırlama ve fırınlama konusunda
oldukça dikkat gerektiren çini sanatı, sanatçının yansıtmak
istediklerini ustaca ortaya koyabileceği bir sanattır.
Bu parçada çini sanatıyla ilgili,
1. Cinicilik farklı ülkelerde farklı isimler alarak varlığını
sürdürmüştür.
II. Çinicilik sanatının ilk örneklerine adını aldığı Çin'de
rastlanılmıştır.
III. Türklerde en iyi çinisilik örnekleri 7 ve 8. yüzyıllarda
görülmüştür.
yargılarından hangileri çıkarılamaz?
Aalnız I
E ve III
B) Yalnız H
D) I've III
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
33. Çini sanatı; topraktan yapılan, sırlanan, nakışlanarak pişiri- len sanat eseridir. Daha genel ifade ile porselenin pişirilme- siyle elde edilen seramiklere verilen isimdir. Henüz pişirme işlemi gerçekleştirilmeden toprağa şekil verilir. Daha sonra basamak basamak renkler ve desenler eklenir. Orta Asya ve İran'da kaşi olarak anılan çini, fayansların Çin'den gel- mesi nedeniyle bu ismi almıştır. Çin, çini sanatında dün- yada en iyi ve kaliteli örneklere sahiptir. Asurlulara kadar uzanan çini sanatı, Türklerde 7 ve 8. yüzyılda bile muhte- şem şekillerde görülmektedir. Örnek gösterilecek kadar ge- lişmiş ilk Türk çini eseri ise 13. yüzyılda Konya saraylarında görülmektedir. Astar, renk, sırlama ve fırınlama konusunda oldukça dikkat gerektiren çini sanatı, sanatçının yansıtmak istediklerini ustaca ortaya koyabileceği bir sanattır. Bu parçada çini sanatıyla ilgili, 1. Cinicilik farklı ülkelerde farklı isimler alarak varlığını sürdürmüştür. II. Çinicilik sanatının ilk örneklerine adını aldığı Çin'de rastlanılmıştır. III. Türklerde en iyi çinisilik örnekleri 7 ve 8. yüzyıllarda görülmüştür. yargılarından hangileri çıkarılamaz? Aalnız I E ve III B) Yalnız H D) I've III
3. "Kitabı bitirdikten sonra başlığı oluşturan sözcük
da sözcükler, zihninizde roman bağlamında
ya
başka anlamlar ifade ediyorsa ve başlık, romanı
okumadan önce zihninizde oluşturduğu anlamdan
başka bir şeye dönüşmüşse o iyi bir başlıktır
bence." diyen bir yazar, "başlık"la ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisini önemsemektedir?
A) Metnin içeriğiyle yeni bir anlam kazanmasını
B) Olay akışıyla bire bir örtüşmesini
C) Alışılmadık bir söyleyişe sahip olmasını
D) Beklentileri karşılamasını
E) Anlatıdaki kapsamı ifade etmesini
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3. "Kitabı bitirdikten sonra başlığı oluşturan sözcük da sözcükler, zihninizde roman bağlamında ya başka anlamlar ifade ediyorsa ve başlık, romanı okumadan önce zihninizde oluşturduğu anlamdan başka bir şeye dönüşmüşse o iyi bir başlıktır bence." diyen bir yazar, "başlık"la ilgili olarak aşağıdakilerden hangisini önemsemektedir? A) Metnin içeriğiyle yeni bir anlam kazanmasını B) Olay akışıyla bire bir örtüşmesini C) Alışılmadık bir söyleyişe sahip olmasını D) Beklentileri karşılamasını E) Anlatıdaki kapsamı ifade etmesini
3.
Sen gibi âkil olan kan dökerek gün mü sürer
Vech-i namusuna ol kan ile düzgün mü sürer
Olmuş inşâna taassub bir onulmaz illet
Hüsn-i tedbirin ile kurtulur andan millet
Andırırsın o tabibi ki ne dem verse ilaç
Izdırâbından anı hastası eyler iz aç
Vech: yüz
Taassub: yanlı
iz'aç: baş ağrıtma, can sıkma
Şinasi'nin Mustafa Reşit Paşa için yazmış olduğu bir
kasidesinden alınan bu beyitlerden hangi yoruma ula-
şılamaz?
A) Mustafa Reşit Paşa'nın vezirlik ve sadrazamlık yete-
neklerini sıralamaktadır.
B) Akıl sahibi bir adam olduğu ve bu sebeple kan dökerek
hüküm sürmek yanlışlığına düşmeyeceğini dile getiriyor.
C) Alnında cani,zalim yaftasıyla dolaşmayı kendisine ya-
kıştırmayacağını söylüyor.
D) Tutuculuk için bir şey yapılamaz, anlayışı olduğunu
belirtiyor.
E) Toplumda var olan tutuculuğu giderecek olan kişinin
Mustafa Reşit Paşa olduğunu bilmemizi istiyor.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3. Sen gibi âkil olan kan dökerek gün mü sürer Vech-i namusuna ol kan ile düzgün mü sürer Olmuş inşâna taassub bir onulmaz illet Hüsn-i tedbirin ile kurtulur andan millet Andırırsın o tabibi ki ne dem verse ilaç Izdırâbından anı hastası eyler iz aç Vech: yüz Taassub: yanlı iz'aç: baş ağrıtma, can sıkma Şinasi'nin Mustafa Reşit Paşa için yazmış olduğu bir kasidesinden alınan bu beyitlerden hangi yoruma ula- şılamaz? A) Mustafa Reşit Paşa'nın vezirlik ve sadrazamlık yete- neklerini sıralamaktadır. B) Akıl sahibi bir adam olduğu ve bu sebeple kan dökerek hüküm sürmek yanlışlığına düşmeyeceğini dile getiriyor. C) Alnında cani,zalim yaftasıyla dolaşmayı kendisine ya- kıştırmayacağını söylüyor. D) Tutuculuk için bir şey yapılamaz, anlayışı olduğunu belirtiyor. E) Toplumda var olan tutuculuğu giderecek olan kişinin Mustafa Reşit Paşa olduğunu bilmemizi istiyor.
onların
Bir zamanlar karargâhım idi
Bedeviler gibi beyabanlar,
Buna mucip de iştibahım idi;
Nasıl imrar-1 vakt eder anlar.
Belde halkında görmedin hayfa
Gördüğün ünsü ehl-i vahşette!
Bedeviler sukün u rahatte;
Sürdüğü daima ganemle sefá.
Beledi muttasil esir-i cefa:
Intias aleminde zulmetde!
Biri endişeden aman bulmaz;
Biri endişeye zaman bulmaz
9.
(Günümüz Türkçesiyle)
(Bir zamanlar Mekanım idi
Bedeviler gibi Çöller,
Gerekli olan bu de, Şüphesiz öyle idi;
Nasıl vakit geçirir anlamaz
Belde halkından görmedin zulüm
Gördüğün vahşet önceden yaşanmıştı
Bedeviler sessiz ve rahatta
Sürdüğü daima koyunla Sefa
Yerleştiler yan yana esir ve cefa içinde
Aydınlık aleminde karanlık içinde
Biri endişeden aman bulmaz;
Biri endişeye zaman bulmaz.)
Tar
10.
Yukarıdaki şiirin içeriği dikkate alındığında aşağıdak
lerin hangisine varılamaz?
A) Bir pastoral şiirden alınmıştır.
B) Çöl hayatında endişenin ve endişesizliğin bir arad
olduğuna değinilmiştir.
C) Şair çöllerde bir zamanlar yaşadığını dile getirmiştir.
D) Bedevilerin sessiz ve huzur içinde yaşadığı anlatılmışt
E) Çölde yaşamanın çok zor olduğu söylenmiştir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
onların Bir zamanlar karargâhım idi Bedeviler gibi beyabanlar, Buna mucip de iştibahım idi; Nasıl imrar-1 vakt eder anlar. Belde halkında görmedin hayfa Gördüğün ünsü ehl-i vahşette! Bedeviler sukün u rahatte; Sürdüğü daima ganemle sefá. Beledi muttasil esir-i cefa: Intias aleminde zulmetde! Biri endişeden aman bulmaz; Biri endişeye zaman bulmaz 9. (Günümüz Türkçesiyle) (Bir zamanlar Mekanım idi Bedeviler gibi Çöller, Gerekli olan bu de, Şüphesiz öyle idi; Nasıl vakit geçirir anlamaz Belde halkından görmedin zulüm Gördüğün vahşet önceden yaşanmıştı Bedeviler sessiz ve rahatta Sürdüğü daima koyunla Sefa Yerleştiler yan yana esir ve cefa içinde Aydınlık aleminde karanlık içinde Biri endişeden aman bulmaz; Biri endişeye zaman bulmaz.) Tar 10. Yukarıdaki şiirin içeriği dikkate alındığında aşağıdak lerin hangisine varılamaz? A) Bir pastoral şiirden alınmıştır. B) Çöl hayatında endişenin ve endişesizliğin bir arad olduğuna değinilmiştir. C) Şair çöllerde bir zamanlar yaşadığını dile getirmiştir. D) Bedevilerin sessiz ve huzur içinde yaşadığı anlatılmışt E) Çölde yaşamanın çok zor olduğu söylenmiştir.
ldişi
esiz
fesi-
rlar.
ekle
stik
i ağ-
-, çok
di.
ugün
aşları
vram
adan
balko-
lurdu.
amina
ou se-
zcük)
başka
TÜMLER YAYINLARI
TUMLER
5. Bir kara zeytin tanesinin, bir dilim helal ekmeğin, mü-
tevazı ve mutlu bir ev özleminin şairidir Ziya Osman.
Ne yazık ki biz onun ikliminden uzaklardayız şimdi.
Şiiri de uzak kıyılarda bıraktığımız ve oradan bize
hayal meyal el sallayan bir hayatı anlatıyor. Ve aslın-
da içimizde sıla hasreti gibi sızlayıp duran hülyaların
teline dokunuyor. Okumaya durduğumuzda tertemiz
duygulara, çocukluğa, saflığa götürüyor bizi. Bıraktı-
ğım İstanbul adıyla kitaplaştırılan "bütün şiirleri”ni o
sevimli, şirin şirincik kitabı okurken şu adamakıllı kir-
lenmiş hayatımızdan nelerin eksildiğini bir kez daha
fark ediyorum: Biz arsız bir dünyanın doyumsuz, şü-
kürsüz ve bencil insanlarıyız artık!
Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki altı çizili
sözlerin anlamlarından birini içermez?
A) Saflığından, temizliğinden çok şey yitirmiş bir ya-
şantı
B) Duygu dünyasına çok yabancı kalınmak
C) Unutulan ancak kendini hatırlatmaya çalışan bir
hayat
D) Sürekli isteyen ve yetinmeyi bilmeyen dünya
E) Hayal etmeye bile izin vermeyen bir yaşam
TYT - Türkçe
1
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ldişi esiz fesi- rlar. ekle stik i ağ- -, çok di. ugün aşları vram adan balko- lurdu. amina ou se- zcük) başka TÜMLER YAYINLARI TUMLER 5. Bir kara zeytin tanesinin, bir dilim helal ekmeğin, mü- tevazı ve mutlu bir ev özleminin şairidir Ziya Osman. Ne yazık ki biz onun ikliminden uzaklardayız şimdi. Şiiri de uzak kıyılarda bıraktığımız ve oradan bize hayal meyal el sallayan bir hayatı anlatıyor. Ve aslın- da içimizde sıla hasreti gibi sızlayıp duran hülyaların teline dokunuyor. Okumaya durduğumuzda tertemiz duygulara, çocukluğa, saflığa götürüyor bizi. Bıraktı- ğım İstanbul adıyla kitaplaştırılan "bütün şiirleri”ni o sevimli, şirin şirincik kitabı okurken şu adamakıllı kir- lenmiş hayatımızdan nelerin eksildiğini bir kez daha fark ediyorum: Biz arsız bir dünyanın doyumsuz, şü- kürsüz ve bencil insanlarıyız artık! Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki altı çizili sözlerin anlamlarından birini içermez? A) Saflığından, temizliğinden çok şey yitirmiş bir ya- şantı B) Duygu dünyasına çok yabancı kalınmak C) Unutulan ancak kendini hatırlatmaya çalışan bir hayat D) Sürekli isteyen ve yetinmeyi bilmeyen dünya E) Hayal etmeye bile izin vermeyen bir yaşam TYT - Türkçe 1
1.
Erkeklerin askerlik anıları, kadınların düğün hatıraları
aradan ne kadar zaman geçerse geçsin ve ne kadar
çok tekrar edilirse edilsin anlatılmaktan bıkılmayan
konulardır.
II. Ama askerlik bitip de o günleri anlatmaya başladığı-
nızda o zorlukları hiç yaşamamış gibi, tatlı birer hatıra
olarak anlatırsınız.
III. Bugünün dünyasında böyle bir hikâye anlatıcısı yok
fakat bir şekilde hikâye anlatan insanlar hâlâ var ve
var olmaya da devam edecekler.
IV. Bu yüzden aramızda hep bir "hikâye anlatıcısı" oldu.
V. Tarihsel serüven içerisinde, toplumlar; acılarını,
sevinçlerini, birikimlerini hikâye formatıyla yarınlara
aktardılar, taşıdılar.
VI. Hâlbuki askerdeyken zaman geçmez, özgürlüğünüz
kısıtlanmıştır ve şartlar da oldukça zordur; askerliği-
niz bir an önce bitsin istersiniz.
VII. Çünkü anlatmak en temelde bir insanlık durumudur.
Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir paragraf oluştu-
rulmak istense sıralama aşağıdakilerden hangisi olur?
VII-VI-II-V-IV-III
B) III-I-V-IV-II-VI - VII
C) V-IV-III-II-I-VII-VI
D) III-VII-VI-V-IV-II-I
EN-IV-III-VII - I - VI - II
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. Erkeklerin askerlik anıları, kadınların düğün hatıraları aradan ne kadar zaman geçerse geçsin ve ne kadar çok tekrar edilirse edilsin anlatılmaktan bıkılmayan konulardır. II. Ama askerlik bitip de o günleri anlatmaya başladığı- nızda o zorlukları hiç yaşamamış gibi, tatlı birer hatıra olarak anlatırsınız. III. Bugünün dünyasında böyle bir hikâye anlatıcısı yok fakat bir şekilde hikâye anlatan insanlar hâlâ var ve var olmaya da devam edecekler. IV. Bu yüzden aramızda hep bir "hikâye anlatıcısı" oldu. V. Tarihsel serüven içerisinde, toplumlar; acılarını, sevinçlerini, birikimlerini hikâye formatıyla yarınlara aktardılar, taşıdılar. VI. Hâlbuki askerdeyken zaman geçmez, özgürlüğünüz kısıtlanmıştır ve şartlar da oldukça zordur; askerliği- niz bir an önce bitsin istersiniz. VII. Çünkü anlatmak en temelde bir insanlık durumudur. Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir paragraf oluştu- rulmak istense sıralama aşağıdakilerden hangisi olur? VII-VI-II-V-IV-III B) III-I-V-IV-II-VI - VII C) V-IV-III-II-I-VII-VI D) III-VII-VI-V-IV-II-I EN-IV-III-VII - I - VI - II
6. İnsanı en çok sınırlayan inançlardan biri de "Dün
neysek bugün de oyuz." zihniyetidir. Bu inanç,
bizim geçmişteki hatalarımıza bağlı kalmamıza
neden olur. Nedense "Tarih, kendini tekrarlar."
kavramına sımsıkı yapışırız ve eğer dün başarılı
olamamışsak, bugün veya yarın da başarılı
olamayacağımızı kabulleniriz.
102
Parçaya göre, insanın çabalarını sınırlayan
temel neden aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kişilik özelliklerimizi gerçekçi bir bakışla ve çok
iyi görmüş olmak
B) Tarihin tekrardan ibaret olmadığını bilmek
C) Zaman içinde gelişebileceğimiz gerçeğini
görememek
D) İnsanın kolay kolay değişemeyeceğinin
bilincinde olmak
E) İnsanın, değişken bir varlık olduğunu bilmek
Büyük Düşün Hedefini Yüksek Tut
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
6. İnsanı en çok sınırlayan inançlardan biri de "Dün neysek bugün de oyuz." zihniyetidir. Bu inanç, bizim geçmişteki hatalarımıza bağlı kalmamıza neden olur. Nedense "Tarih, kendini tekrarlar." kavramına sımsıkı yapışırız ve eğer dün başarılı olamamışsak, bugün veya yarın da başarılı olamayacağımızı kabulleniriz. 102 Parçaya göre, insanın çabalarını sınırlayan temel neden aşağıdakilerden hangisidir? A) Kişilik özelliklerimizi gerçekçi bir bakışla ve çok iyi görmüş olmak B) Tarihin tekrardan ibaret olmadığını bilmek C) Zaman içinde gelişebileceğimiz gerçeğini görememek D) İnsanın kolay kolay değişemeyeceğinin bilincinde olmak E) İnsanın, değişken bir varlık olduğunu bilmek Büyük Düşün Hedefini Yüksek Tut
6. Çin medeniyetinin beşiğidir San Irmak (Huang
Ho) boyları. Gök karardığı ve yağmur bulutla-
n toplanmaya başladığı zaman, bu havzada
yaşayan insanlar başlarını göğe kaldırıp adeta
bir ağıt gibi "yine yağmur, yine gözyaşı" dermiş.
(1) San Irmak, Orta Çin yaylalarından doğup 4
bin 845 kilometre yol kat ettikten sonra Bo Hai
Körfezi'ne dökülen ve dünyada en fazla askı
maddesi (erozyon sonucu oluşan toz ve kil karı-
şımı) taşıyan bir akarsu. (I) Bu akarsunun geçtiği
yerler, aslında asırlar boyu çeşitli olumsuzluklar
sonucu orman ve diğer yeşil örtülerini kaybettiği
ve arazi kullanımında da rüzgâr ve yağmura karşı
koruyucu önlemler alınmadığı için erozyonun her
tür ve şiddetinin görüldüğü bir felaket vadisine
dönüşmüştür. (III) Hemen hemen her yağışla
birlikte büyük sel ve taşkın olayları, can ve mal
kayıplarıyla karşılaşılıyor bu nedenle nehir, "Çin'in
kederi, belası ve musibeti" adıyla da anılır. (IV)
Nitekim 1887 yılında Sarı Irmak taştığında, o
dönemde nüfus kayıtları düzgün tutulmadığından
tahminen 900 bin ile 2 milyon ve 1931 yılında ise
1 ile 4 milyon arasında insanın yaşamını yitirdiğin-
den bahsedilir. (M
Yukarıdaki parçada numaralanmış yerlerden
hangisine düşüncenin akışına göre "Çünkü
Orta Çin havzası genellikle 'pudra gibi' topraklar-
dan oluşuyor." cümlesi getirilebilir?
A) I
B) I
Modüler Soru Bankası
C) II
D) IV
E) V
Paragrafın Şifresi - Modüler Sor
66
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
6. Çin medeniyetinin beşiğidir San Irmak (Huang Ho) boyları. Gök karardığı ve yağmur bulutla- n toplanmaya başladığı zaman, bu havzada yaşayan insanlar başlarını göğe kaldırıp adeta bir ağıt gibi "yine yağmur, yine gözyaşı" dermiş. (1) San Irmak, Orta Çin yaylalarından doğup 4 bin 845 kilometre yol kat ettikten sonra Bo Hai Körfezi'ne dökülen ve dünyada en fazla askı maddesi (erozyon sonucu oluşan toz ve kil karı- şımı) taşıyan bir akarsu. (I) Bu akarsunun geçtiği yerler, aslında asırlar boyu çeşitli olumsuzluklar sonucu orman ve diğer yeşil örtülerini kaybettiği ve arazi kullanımında da rüzgâr ve yağmura karşı koruyucu önlemler alınmadığı için erozyonun her tür ve şiddetinin görüldüğü bir felaket vadisine dönüşmüştür. (III) Hemen hemen her yağışla birlikte büyük sel ve taşkın olayları, can ve mal kayıplarıyla karşılaşılıyor bu nedenle nehir, "Çin'in kederi, belası ve musibeti" adıyla da anılır. (IV) Nitekim 1887 yılında Sarı Irmak taştığında, o dönemde nüfus kayıtları düzgün tutulmadığından tahminen 900 bin ile 2 milyon ve 1931 yılında ise 1 ile 4 milyon arasında insanın yaşamını yitirdiğin- den bahsedilir. (M Yukarıdaki parçada numaralanmış yerlerden hangisine düşüncenin akışına göre "Çünkü Orta Çin havzası genellikle 'pudra gibi' topraklar- dan oluşuyor." cümlesi getirilebilir? A) I B) I Modüler Soru Bankası C) II D) IV E) V Paragrafın Şifresi - Modüler Sor 66
Test
1.
PARAGRAFTA ANLAT
• Betimleme Öyküleme Açıklan
Geçtiğimiz günlerde Çin'in güneyinde yeni bir dinozor
türü keşfedilmiş, uzun burnu olması sebebiyle bu yeni
türe "Pinokyo Rex" adının verildiği duyurulmuştu. Dün de
Arjantin'de uzun boyunlu dinozor fosili bulunduğu bildirildi.
9 metre uzunluğundaki dinozorun eşsiz bir fosil olduğu be-
lirtiliyor. Kendi familyasının en küçük hayvanı olabileceği
düşünülen hayvanın 140 milyon yıl önce yaşadığı belirtili-
yor. Taşıl bilimci Pablo Gallina, bu fosilin bulunmasının he-
yecan verici olduğunu belirtti. Dinozorun ağırlığının henüz
saptanamadığını, vücudunun çoğunlukla boyun ve kuyruk-
tan oluştuğunu söyledi.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yok-
tur?
AÖğretici anlatım
B) Nesnel yargılar
Dolaylı anlatım
D) Düşsel anlatım
Sayısal verilere dayanan anlatım
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Test 1. PARAGRAFTA ANLAT • Betimleme Öyküleme Açıklan Geçtiğimiz günlerde Çin'in güneyinde yeni bir dinozor türü keşfedilmiş, uzun burnu olması sebebiyle bu yeni türe "Pinokyo Rex" adının verildiği duyurulmuştu. Dün de Arjantin'de uzun boyunlu dinozor fosili bulunduğu bildirildi. 9 metre uzunluğundaki dinozorun eşsiz bir fosil olduğu be- lirtiliyor. Kendi familyasının en küçük hayvanı olabileceği düşünülen hayvanın 140 milyon yıl önce yaşadığı belirtili- yor. Taşıl bilimci Pablo Gallina, bu fosilin bulunmasının he- yecan verici olduğunu belirtti. Dinozorun ağırlığının henüz saptanamadığını, vücudunun çoğunlukla boyun ve kuyruk- tan oluştuğunu söyledi. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yok- tur? AÖğretici anlatım B) Nesnel yargılar Dolaylı anlatım D) Düşsel anlatım Sayısal verilere dayanan anlatım
8.
Bir keresinde Picasso, Paris'te bir kafede birlikte otururken
şair Paul Eluard'ın, bir heykel kadar düzgün vücut hatlarına
sahip sevgilisi Dominique'e bakıp şöyle demişti: "Bir hey-
kelci için Dominique bulunmaz bir kadındır ama, benim
zavallı dostum, senin için gereğinden fazla gerçek değil
mi o? Bir ozan için en iyi esin kaynağı yokluktur. Kollarının
arasında bir kadın varsa, üstelik bu Giblartar kayası kadar
sağlamsa bu, o zaman için olmayacak bir şeydir. Bir tek
satır yazamayacak duruma düşeceksin."
Buna göre Picasso'nun bu anekdotta asıl anlatmak
istediği aşağıdakilerden hangisidir?
A) Şairlerin, kadınları mutlu edemediği
B) Şairlerin kadınları hak etmediği
C) Şairin mutlu iken yazamadığı
D) Ressamların mutlu iken eser ürettiği
E) Ressamlarla şairlerin farklı niteliklerde olduğu
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
8. Bir keresinde Picasso, Paris'te bir kafede birlikte otururken şair Paul Eluard'ın, bir heykel kadar düzgün vücut hatlarına sahip sevgilisi Dominique'e bakıp şöyle demişti: "Bir hey- kelci için Dominique bulunmaz bir kadındır ama, benim zavallı dostum, senin için gereğinden fazla gerçek değil mi o? Bir ozan için en iyi esin kaynağı yokluktur. Kollarının arasında bir kadın varsa, üstelik bu Giblartar kayası kadar sağlamsa bu, o zaman için olmayacak bir şeydir. Bir tek satır yazamayacak duruma düşeceksin." Buna göre Picasso'nun bu anekdotta asıl anlatmak istediği aşağıdakilerden hangisidir? A) Şairlerin, kadınları mutlu edemediği B) Şairlerin kadınları hak etmediği C) Şairin mutlu iken yazamadığı D) Ressamların mutlu iken eser ürettiği E) Ressamlarla şairlerin farklı niteliklerde olduğu
"Sanat sanat için midir yoksa toplum için midir?"
der dururuz. Elbette toplum içindir. Toplum için ol-
mayan bir şey yoktur ki sanat olsun. Ama sanatın
toplum için olması ne demek? Yani sanat toplumun
meselelerini alsın, bunları halletsin, sonuçlarını da
halka bildirsin öyle mi? Bunu pek kabul edemiyo-
rum. Çünkü o işleri yapmak için elimizde başka
araçlar var. Mesela edebiyat. "Edebiyatla sanatı
birbirinden ayırıyor musun?" diyeceksiniz. Birden-
bire ayıramıyorum ama ayırmak lazım geldiğine de
inanıyorum. Sanat saydığımız şiirin edebiyatla ortak
tarafı sadece anlatma aracının dil oluşudur. Bununla
beraber, edebiyatta pekâlâ yer alabilen fikir sanatla
bir türlü bağdaşamıyor. Burada fikirle mana arasın-
daki farkı da belirtmek lazım çünkü şiirin bir mana
sanatı olması fikir sanatı olmasını gerektirmez. Şiir-
deki mana; resimdeki renk, musikideki ses gibi bir
şeydir. İnsanı şaşırtan nokta, mananın da fikir gibi
dille anlatılması noktasıdır.
14. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinil-
memiştir?
Sanatın toplum için olduğuna
B Fikirle sanatın bağdaşmadığına
Şiirin de edebiyatın da sanat olduğuna
D) Şiirde fikrin olması gerekmediğine
EY Şiirdeki anlamın, şiirdeki renk gibi olduğuna
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
"Sanat sanat için midir yoksa toplum için midir?" der dururuz. Elbette toplum içindir. Toplum için ol- mayan bir şey yoktur ki sanat olsun. Ama sanatın toplum için olması ne demek? Yani sanat toplumun meselelerini alsın, bunları halletsin, sonuçlarını da halka bildirsin öyle mi? Bunu pek kabul edemiyo- rum. Çünkü o işleri yapmak için elimizde başka araçlar var. Mesela edebiyat. "Edebiyatla sanatı birbirinden ayırıyor musun?" diyeceksiniz. Birden- bire ayıramıyorum ama ayırmak lazım geldiğine de inanıyorum. Sanat saydığımız şiirin edebiyatla ortak tarafı sadece anlatma aracının dil oluşudur. Bununla beraber, edebiyatta pekâlâ yer alabilen fikir sanatla bir türlü bağdaşamıyor. Burada fikirle mana arasın- daki farkı da belirtmek lazım çünkü şiirin bir mana sanatı olması fikir sanatı olmasını gerektirmez. Şiir- deki mana; resimdeki renk, musikideki ses gibi bir şeydir. İnsanı şaşırtan nokta, mananın da fikir gibi dille anlatılması noktasıdır. 14. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinil- memiştir? Sanatın toplum için olduğuna B Fikirle sanatın bağdaşmadığına Şiirin de edebiyatın da sanat olduğuna D) Şiirde fikrin olması gerekmediğine EY Şiirdeki anlamın, şiirdeki renk gibi olduğuna
V.
pay
gu
19. (1) Özgün imgelerle şiir yazılması ve ozanın o imgelere
yaslanarak sesini bulması, kuşkusuz başarıdır. (II) Ama
bence, imgesiz, olağan bir içerikle sadece bilgi veren
gelişigüzel bir özden şiir üretmek daha büyük bir
başarıdır. (III) Çünkü böyle bir şiirde imgeler dünyasına
sığınmak söz konusu değildir. (IV) Ama bunu da aşan
bir başarı yok mudur? (V) Bana sorarsanız var: O da, o
güne dek eskitilmiş, ağızlarda sakız olmuş, bayağı
diyebileceğimiz bir içeriği şiire dönüştürmek olsa gerek.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden
sonra, düşüncenin akışına göre, “Büyüyü oluşturan,
salt, sözcüklerin dizimidir." cümlesi getirilmelidir?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
V. pay gu 19. (1) Özgün imgelerle şiir yazılması ve ozanın o imgelere yaslanarak sesini bulması, kuşkusuz başarıdır. (II) Ama bence, imgesiz, olağan bir içerikle sadece bilgi veren gelişigüzel bir özden şiir üretmek daha büyük bir başarıdır. (III) Çünkü böyle bir şiirde imgeler dünyasına sığınmak söz konusu değildir. (IV) Ama bunu da aşan bir başarı yok mudur? (V) Bana sorarsanız var: O da, o güne dek eskitilmiş, ağızlarda sakız olmuş, bayağı diyebileceğimiz bir içeriği şiire dönüştürmek olsa gerek. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra, düşüncenin akışına göre, “Büyüyü oluşturan, salt, sözcüklerin dizimidir." cümlesi getirilmelidir? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
4. (1) Modern toplumun yarattığı paradoksal görünüm,
sanatın hayatla olan ilişkisinde aldığı farklı tutumlarda
gözlemlenmektedir. (II) Bu toplumun getirdiği olanak ve
ayrıcalıkların yanında, toplumsal değişim sürecinde
ortaya çıkan sorunlara karşı gösterilen tutumlar modern
sanatta somutlaşmaktadır. (III) Bu gelişme kimine göre
sanatın üstünlüğünü oluştururken kimine göre ise
sonunu hazırlayan yolda bir ara aşama özelliği
taşımaktadır. (IV) Örneğin Romantizm bir yanıyla
modern topluma övgü ile yaklaşırken diğer taraftan
güçlü bir geçmiş ve kaybedilmiş altın çağa dönüş çağrısı
yapmaktadır. (V) "Modern Hayatın Ressamı" olarak
nitelendirilen Charles Baudelaire modern zaman
insanını övdüğü kadar onun çelişik yapısına da dikkat
Iss and comida
çekmiştir.
A) I
£) III
E) V
B) II
D) IV
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
4. (1) Modern toplumun yarattığı paradoksal görünüm, sanatın hayatla olan ilişkisinde aldığı farklı tutumlarda gözlemlenmektedir. (II) Bu toplumun getirdiği olanak ve ayrıcalıkların yanında, toplumsal değişim sürecinde ortaya çıkan sorunlara karşı gösterilen tutumlar modern sanatta somutlaşmaktadır. (III) Bu gelişme kimine göre sanatın üstünlüğünü oluştururken kimine göre ise sonunu hazırlayan yolda bir ara aşama özelliği taşımaktadır. (IV) Örneğin Romantizm bir yanıyla modern topluma övgü ile yaklaşırken diğer taraftan güçlü bir geçmiş ve kaybedilmiş altın çağa dönüş çağrısı yapmaktadır. (V) "Modern Hayatın Ressamı" olarak nitelendirilen Charles Baudelaire modern zaman insanını övdüğü kadar onun çelişik yapısına da dikkat Iss and comida çekmiştir. A) I £) III E) V B) II D) IV
A
PALME
YAYINEVİ
STARTVA
PALME
A
TYT/PLM/010/22
32.-33. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Kitabın, ihtiyaçlar listemizin 256. sırasında yer aldığı
ülkemizde nasıl oluyor bilmem ama gazete, dergi ve
internet sayfalarında en çok rastlanan yazılardan biri
de kitap tavsiyeleridir. Kimin okuduğunu bilmesek de
okuyacağını varsaydığımız ya da temenni ettiğimiz
insanlara kitap tavsiye eder dururuz. Bu tavsiye
listeleri elbette mevsimlere göre de değişir; kış
kitapları fonda kar, yağmur, fırtınalı; karamsar, ağır
içerikli, gotik, fantastik romanların ağırlıkta olduğu,
genelde "klasik" diyebileceğimiz kitapları içerir. Yaz
kitapları ise bildiğiniz gibi, daha kolay okunabilen,
sürükleyici fakat zihni yormayan, eh tabii plajda
şezlonga uzanınca okunabilecek kıvamda olmalıdır
her zaman. Bu, neredeyse bir kural hâlini almıştır.
Bir Dostoyevski'nin Karamazov Kardeşler'i sahilde
ağır gider, "Budalalığa" hiç gerek yok, onun yerine
al marketten sıradan ve kolay okunan bir kitap oku
keyfince. Yazın ağır kitap okunmaz, hele plajda, havuz
kenarında hiç okunmaz! Sahilde Kafka okunur mu yani?
32. Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kitapların insanlar üzerinde farklı etkiler uyandırdığı
B) Kitap seçerken edebî değerin değil, ruh
durumumuzun ve mevsimlerin etkili olduğu v
C) Günümüz kitapları arasında okunmaya değer hiçbir
eserin yer almadığı
D) Kitapların günümüz insanlarının elinde reklam ve
gösteriş unsuruna dönüştüğü
E) Bazı yazarların klasiklerin tarzından uzaklaştığı ve
edebî değeri düşürdüğü
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
A PALME YAYINEVİ STARTVA PALME A TYT/PLM/010/22 32.-33. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Kitabın, ihtiyaçlar listemizin 256. sırasında yer aldığı ülkemizde nasıl oluyor bilmem ama gazete, dergi ve internet sayfalarında en çok rastlanan yazılardan biri de kitap tavsiyeleridir. Kimin okuduğunu bilmesek de okuyacağını varsaydığımız ya da temenni ettiğimiz insanlara kitap tavsiye eder dururuz. Bu tavsiye listeleri elbette mevsimlere göre de değişir; kış kitapları fonda kar, yağmur, fırtınalı; karamsar, ağır içerikli, gotik, fantastik romanların ağırlıkta olduğu, genelde "klasik" diyebileceğimiz kitapları içerir. Yaz kitapları ise bildiğiniz gibi, daha kolay okunabilen, sürükleyici fakat zihni yormayan, eh tabii plajda şezlonga uzanınca okunabilecek kıvamda olmalıdır her zaman. Bu, neredeyse bir kural hâlini almıştır. Bir Dostoyevski'nin Karamazov Kardeşler'i sahilde ağır gider, "Budalalığa" hiç gerek yok, onun yerine al marketten sıradan ve kolay okunan bir kitap oku keyfince. Yazın ağır kitap okunmaz, hele plajda, havuz kenarında hiç okunmaz! Sahilde Kafka okunur mu yani? 32. Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir? A) Kitapların insanlar üzerinde farklı etkiler uyandırdığı B) Kitap seçerken edebî değerin değil, ruh durumumuzun ve mevsimlerin etkili olduğu v C) Günümüz kitapları arasında okunmaya değer hiçbir eserin yer almadığı D) Kitapların günümüz insanlarının elinde reklam ve gösteriş unsuruna dönüştüğü E) Bazı yazarların klasiklerin tarzından uzaklaştığı ve edebî değeri düşürdüğü
10. Gorki'ye göre, uygarlığın temsilcileri üç çeşittir: İş-
çiler, bilginler ve sanatçılar. İşçiler demire ve çeliğe
hayat verirler ve gelişme ile ilerlemenin maddi ön
koşullarını sağlarlar. Bilginler doğayı araştırırlar ve
birinci doğaya dayanarak ikinci bir doğanın nasıl ya-
ratılabileceğini halka öğretirler. Sanatçılar insanın iç
dünyasını, yani insan ruhunu incelerler ve insanla-om
rin içindeki iyiyi ve kötüyü gösterirler. Böylece bilim
gibi sanat da ikinci bir doğa yaratır, yalnız şu farkla:
Bilim insanı çevreleyen doğayı değiştirdiği hâlde,
sanat insanın içindeki doğayı değiştirir. Bazı anne
babaların çocuklarını sanatkâr olarak yetiştirdikleri
söylenir ama onlar da çocuklarının kendi anladıkları
anlamda sanatın sınırlarını aşmalarını, ileri sanat
gibi duygulara kapılmalarını hoş görmezler. Hâlbuki
sanat bu mudur? Bir güzellik düşünün ki aklımızı
başımızdan almıyor, bizim bildiğimizin ötesine geçe-
miyor, oturmuş sadece "aferin" bekliyor bizden.
Bu parçaya göre, gerçek sanattan beklenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Toplumun kültürüyle ters düşmemesi
B) Kültürü yeni nesillere sağlıklı bir şekilde aktar-
ması
C) Estetik duygusunu geliştirmesi
D) İnsanı bulunduğu noktadan ileriye götürmesi
E) İnsanlara keyi
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
10. Gorki'ye göre, uygarlığın temsilcileri üç çeşittir: İş- çiler, bilginler ve sanatçılar. İşçiler demire ve çeliğe hayat verirler ve gelişme ile ilerlemenin maddi ön koşullarını sağlarlar. Bilginler doğayı araştırırlar ve birinci doğaya dayanarak ikinci bir doğanın nasıl ya- ratılabileceğini halka öğretirler. Sanatçılar insanın iç dünyasını, yani insan ruhunu incelerler ve insanla-om rin içindeki iyiyi ve kötüyü gösterirler. Böylece bilim gibi sanat da ikinci bir doğa yaratır, yalnız şu farkla: Bilim insanı çevreleyen doğayı değiştirdiği hâlde, sanat insanın içindeki doğayı değiştirir. Bazı anne babaların çocuklarını sanatkâr olarak yetiştirdikleri söylenir ama onlar da çocuklarının kendi anladıkları anlamda sanatın sınırlarını aşmalarını, ileri sanat gibi duygulara kapılmalarını hoş görmezler. Hâlbuki sanat bu mudur? Bir güzellik düşünün ki aklımızı başımızdan almıyor, bizim bildiğimizin ötesine geçe- miyor, oturmuş sadece "aferin" bekliyor bizden. Bu parçaya göre, gerçek sanattan beklenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Toplumun kültürüyle ters düşmemesi B) Kültürü yeni nesillere sağlıklı bir şekilde aktar- ması C) Estetik duygusunu geliştirmesi D) İnsanı bulunduğu noktadan ileriye götürmesi E) İnsanlara keyi