Anlatım Biçimleri Soruları

10 Konu Testi Ⓒ% Öğrenme yöntemleri üzerine birçok anket yapılmış Çoğunluk, yazarak öğrendiğini söylemiş. Çoğunlu ğun anketini değerlendirmek gerekirse yazarak çalış manın öğrenme adına etkisini yadsımamak gerekir. Yazdığınız her kelime hem görmenize hem de ses lendirirseniz işitmenize yardımcı olur. Böylelikle çok yönlü bir bağlantı kurulmuş olup öğrenme şansımız daha da yükselir. Sadece okumak yazma eylemi. ni içermediği için bilgilerin akılda kalmasına pek de yardımcı olmayacaktır. Yazarak çalışma her zaman daha sağlıklı olmuştur. Zaman kaybettirmiştir ama sınavlarda hatırlamanız adına yazmak yerinde ola- caktır. Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı yargı aşağıdakilerden hangisidir? A) Yazarak çalışmak çoğunluğun uyguladığı ama verim alınamayan bir çalışmadır. B Anketler, çalışma konusunda ilk defa görülen bil- gileri vermiştir. Yazarak çalışmak, bilgilerin tekrar hatırlanması adına büyük önem taşımaktadır. Okumak tek başına yeterli gelmediğinden yaz- maya ihtiyaç duyulmuştur. Bilgilerin akılda kalması için okumak tek başına yeterlidir.

a 6. Bazı genç yazarlar bana soruyor: "İyi bir yazar olmak için ne yapmak gerekir?" Yazmaktan önce okumanın gerektiğini anlatıyorum onlara. Hele hele büyük yazarların anlatılarını okumalarını salık veriyorum sürekli. Okuyacaksınız ki usta yazarların kumsalında güneşlenesiniz. Onların eşsiz üslubundan ve özgün anlatımlarından beslenesiniz. Edindiklerinizle kendi yazarlık binanızı oluşturabilesiniz. Nog spiso joll Parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdaki cümlelerin hangisinde vardır? evit Lamely Başka yazarların gölgesinde kalmamak için yoğun 60 leign çaba harcadım. Birçok yapıtımda nitelikli bazı yazarların ele aldığı sorunlara eğildim. İlk şiirimden beri Fransız sembolistlerinden ilham aldım. DY DY Bazı hikâyelerimde gerçekleşmiş olayları kurguladım. EX Eleştirilerimde tarafsızlıktan ve nezaketten ayrılmadım. 8.

1. Türk yayıncılığı giderek ithalci ve çevirmeci bir karaktere bürün- dü. Yerli edebiyat verimi ülke nüfusu ile bir türlü paralel gitmi- yor. Gençler ise bir yazar olarak kendilerini gerçekleştirme ko- nusunda sabırsızlar. Bir an önce bilinmek ve çok satmak istiyor- lar, bu yolda her tür tavizi veriyorlar. Bu durum okurun aktif bir kültürel özne olarak aradan çıkıp pasif bir tüketiciye dönüşme- sine, yayıncılığın her tür suiistimale açık hâle gelmesine kapı ara- lamaktadır. Bu parçadaki altı çizili ifadeyle 1. Türkçeye çevrilen yabancı kitapların yaygınlaşması, II. Yerli yayınların ülke nüfusuyla orantılı olmaması, III. Genç yazarların sabırsızlıkları karşısında yayıncıların taviz vermesi durumlarından hangilerine gönderme yapılmamıştır? A) Yalnız I Dve III B) Yalniz II E) I ve III C) Yalerz 111

Türkçe CÜMLENİN ANLAMI 1. Cahit Zarifoğlu, şiiri buz dağıyla bütünleştirir ve kendi şiirini de olarak niteler. Hâlbuki yani zirvele- birçok şair buz dağlarının rine göz koymuştur. Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıda- kilerin hangisinde verilenler sırasıyla geti- rilmelidir? A) anlamı apaçık şiir - kimsenin ulaşamadığı noktasına B) onun görünmeyen kısmı - görünen kis- mina C) kendini ele vermeyen şiir - perde arkasına D) keşfi tamamlanmış ada - herkesçe arzula- nan kısmına E) en yüksek yerleri - buz dağının eteğine Haftanın soruları

5. Amerikalı ünlü yazar John Steinbeck'in oğlu ve torunu, ya- zanın 1938'de yaptığı bir anlaşma sonucu Penguen Yayine- vinde bulunan on kitabının yayın haklarını mahkeme kara- nyla geri aldılar. Aralarında "Gazap Üzümleri" ile "Fareler ve insanlar"ın da bulunduğu yapıtların aileye geri verilmesi, hâkim tarafından yazarların gençliklerinde geleceği ön gö- remedikleri, bu nedele vârislerinin yayın sözleşmelerinin ye- nileme hakkına sahip olmalan gerektiği biçiminde açıklandı. 1968'de ölen Steinbeck'in eserleri, dünyada yılda iki milyon- dan fazla satıyor. Ülkemizde ise hâlâ sanatçıları, sanatçıların ailelerini koruyan yasalarımız yok. Bu parçanın başlığı aşağıdakilerden hangisi olmalıdır? A) Edebiyat ve Teklif Hakları B) Ülkemizde Sanat C) Amerikan Edebiyatında Steinbeck'in Yeri DI Sanatçının Değerini Bilme E) Ülkemizde Kitap Geliri

R 9. Çocuklar, herhangi bir kitap hakkındaki düşünceleni" lenceli, sikici, hoşuma gitti, okunmuyor, akior" gibi ifadeler le dile getirir. Oğretmenler, veliler ve kütüphaneciler, çocuk- ların bu gibi yargı ve yorumlarına değer vermelidir. Çünkü iyi yazılmış kitaplan bulmak için bazen çocukların keşifleri- ne ve deneyimlerine ihtiyaç vardır. Bir kitabi değerlendirir- ken okurun değerlendirmelerine de ihtiyaç vardır. Çocuklar, okuduklan kitaplar için en iyi değerlendiricilerdendir Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ula- şılabilir? A) Yayıncılar kitapları yayımlamadan önce çocukların görüşlerine başvurmalıdır. B) Çocuklar kitap değerlendirmesi yaparken oldukça yaratıcıdırlar. C) Çocukların severek okumadığı bir kitabı kimse seve- mez. D) Çocukların kitap değerlendirmelerine göre hareket etmekte fayda vardır. E) Çocuklar okudukları kitapları birçok kriteri dikkate ala- rak değerlendirir. gok daha Emeviler lanında i IL Tank, ge lerine sa IV. "Arkans düşma V. Tank ayak birak Numara mak içi A) I ver 12. Gü rin yiv

9. Bu parçadaki altı çizili ifade ile, replic I. hikâye sayfasının fazla olması, II. başarısız hikâye denemeleri olması, III. roman konularının hikâyeye taşınmış olması durumlarından hangilerine gönderme yapılmamıştır? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I ve III

12. (1) Gençlik hayatın belirli bir dönemi değildir. (II) Gençlik, bir irade biçimi, bir hayal özelliği; cesaretin korkaklığa, mace- ra hevesinin rehavete boyun eğdirmesidir. (III) Hiçbir kimse belli yılları doldurmakla ihtiyarlamaz. (IV) İnsanlar ideallerini kaybedince ihtiyarlar. (V) Yapacak bir şeyleri olmadığı hissi- ne kapılınca kendilerini ihtiyar hissederler. RISADO Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Yıllar ancak cildi buruşturur ama heyecanı yitirmek ruhu buruşturur." cümlesi getirilebilir? mun A) I B) II C) III D) IV E) V

6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "ayrıntı" sözcüğü yerine "ayrım" sözcüğü kullanılırsa anlatım bozukluğu giderilmiş olur? Sorular yazılırken seçeneklerdeki ayrıntılara dikkat edil- melidir. B) Senin söylediğin önemsiz bir ayrıntı, onu bu öyküye al- masam da olur. C) Ayrıntılarla fazla ilgilendiğin için önemli olanı vurgulaya- miyorsun. Güzelle çirkin arasındaki ayrıntıyı bilmeyen, sanattan an- lamaz. Ayrıntıları atıyorum, geriye güzel bir öykü kalıyor. 8

ma 34. Gazeteci: Uzman: Bütün enerji kaynaklarını hesaba kattığımızda enerji tüketiminin XIX. yüzyılın başından beri on kat arttığını görüyoruz. Bunda dünya nüfusunun artmaya devam etmesinin yanı sıra teknolojik ilerlemelerin de payı var. Ülkelerin farklı enerji kaynaklarını bir arada kullanmaya başladığını da söylemek lazım. Gazeteci: (II) ---- Uzman: - Ülkeden ülkeye değişiklik gösterse de petrol dünya genelinde tahtını bırakmış değil. Hatta II. Dünya Savaşı'nın sona erdiği 1945 yılına göre yıllık tüketiminin dört katına çıktığını biliyoruz. Petrol tüm dünyada kullanılan enerjinin üçte birini sağlamayı sürdürüyor. Onu sırasıyla kömür, gaz, yenilenebilir enerji kaynakları ve nükleer enerji izliyor. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) (1) Nüfus hareketliliğinin enerji gereksinimi ile ilişkisi nedir? (II) Yenilenebilir enerji kullanımı hakkında ne söyleyebilirsiniz? B (1) Dünyadaki enerji kaynaklarının azalmasını nelere bağlıyorsunuz? (II) Siz de petrolün birincil enerji kaynağı olduğunu mu düşünüyorsunuz? (C) (1) Dünyada enerji tüketiminin nasıl bir seyir izlediğini düşünüyorsunuz? (II) Gelecekte başlıca enerji kaynaklarının hangileri olacağını öngörüyorsunuz? D) (1) Teknolojinin yanı sıra enerji tüketiminde sizce neler etkili? (II) Gelécekte petrole bağımlı olmaktan kurtulacak mıyız? E) (1) Günümüzde üretilen enerji, tüketim ihtiyacını karşılayabiliyor mu? (II) Günümüz insanı hangi enerji kaynaklarını kullanmayı tercih ediyor? rçek uya-oğun nin l insar şün Vla n d VII tor k er C - U IS Sla r

2022-TYT/Türkçe Jo 17. Prof. Faruk Kadri Timurtaş da başka yazarlar da defalarca yazdılar, ozanla şair arasındaki farkı dile getirdiler: "Ozan, şi- inni sazı ile çalar ve söyler, şair işe şiirini yazarak sunar." Gel gör ki bazı dergi ve gazeteler, özellikle televizyon ve radyolar bu farkı bir türlü anlamıyor. Şaire de ozan deyip duruyorlar. Bazı şairlerimiz de yeni ve ilerici görünmek hevesiyle olacak ki kendilerine ozan denmesine ses çıkarmıyor, bu yanlış ifa- deyi kabulleniyorlar. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söyle- nemez? AYOznellik içeren ifadeler vardır. Tartışmacı anlatım biçimiyle yazılmıştır. NC Karşılaştırmadan yararlanılmıştır. Tanımlama yapılmıştır. Tanık gösterme söz konusudur.

AAA 15. Sırpça ismi "Beograd" yani "Beyaz Kent' olan Belgrad, ger- kentlerinden birisi. Günümüzden yaklaşık 7 bin yıl önce in- çekten de zengin tarihi ile Balkanların en görülmeye değer Roma İmparatorluğu Dönemi'nde Avrupa ile Ön Asya ara- sanlar bu bölgede yerleşik olarak yaşamaya başlamıştır. nedeni ile kente büyük önem verilmiş sındaki kilit pozisyonu Millattan sonra ikinci yüzyılda Romalılar kente "sahip olduk- ları en önemli kentlerden" anlamına gelen "Colonia" unvanını vermişler. Hristiyanlığın Balkanlarda hâkim olduğu dördüncü yüzyılda kent, Bizans İmparatorluğu yönetimine geçmiştir. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden han- gisi söylenemez? (A) Karşılaştırma yapılmıştır. B) Niteleyici sözcükler kullanılmıştır. Le Devrik cümlelere yer verilmemiştir. D) Doğa devinim içinde verilmiştir. EAçıklayıcı anlatım kullanılmıştır.

ması mak, 4. 1D 2C 3A 4 D Ben de bir romancıyım ama Stendhal gibi, romanımda yol boyunca ayna tutamam artık. Çünkü değil yol; şehirler, ülkeler, kıtalar boyunca ayna tutuldu ve dünya tamamen aynaya dönüştü. Şimdi ben bu aynanın içinde, tam da onun göstermediği ve göremediği bir yerdeyim. Stendhal'dan ilham alan ve olanı olduğu gibi vermenin gerekliliğini benimseyenler beni eleştirse de fikrimi değiştireceğimi sanmıyorum. Bu sözleri söyleyen kişinin aşağıdaki metinlerden hangisini beğenmesi beklenir? A) Evin ön yüzünü kuşatan resimlere bakıyordum. İlkinde kitap okuyan bir kız görünüyor. Yüzükoyun uzanmış. Gözlerini bir noktaya dikmiş. Yandaki resme kayıyor gözlerim. Yatağın yanında bir sehpa, üstünde yanan bir mum var. B) Yirminci yaşıma basmıştım. Yaş günüm için halamın düzenlediği yemek geç vakitlere değin sürdü. Çağrılılar birer ikişer uğurlandı. Halam arada bir gözlerini bana dikiyor, bir şeyler diyecek gibi oluyor, sonra vazgeçiyordu. C) Giyimliydi. Yalnız ayakları çıplaktı. Baş ucunda, tabanları kararmış yün çorapları, dökme lastikten yapılma ayakkabıları dururdu. Bileğine takılı safran sarılı tespihi, gür, koyu görünen bıyıkları, çizgilerle dolu bir alnı vardı. D) İri kar taneleri sanki kendisiyle oynaşmak ister gibi alnına, burnuna, kalın kaşlarına çarpa çarpa bir çeşit bayılmayı andıran kendinden geçişlerle yere düşüyorlardı. Başka zaman olsaydı, büyüleyici bir kış dansı olurdu bu ama şimdi olmaz. E) Deri matarasını pınardan doldurdu. Ağzının tıkacını kapattı. Bostan tarlasına yöneldi. Tarla, pınarla Karasu'yun arasında, güneye doğru uzuyordu. Ağır adımlarla bostan tarlasına girip boz toprağın üstündeki karpuz kelebeklerine baktı.

9 29.. Deniz kaplumbağaları, hayatlarının çok kısa bir dönemini karaya bağımlı olarak sürdürür. Anaç kaplumbağa, yumurtalarını yuvalama sahiline bıraktıktan sonra denize döner. Sahile bırakı- lan yumurtalardan kuluçka süresini tamamla- yıp çıkan yavrular da yuvadan ayrılarak denize ulaşır. Bu kaplumbağaların uzunca bir süre de- nizde kaldıktan sonra, kilometrelerce yüzerek hayata adım attıkları karaya döndükleri görülür. Deniz kaplumbağaları, büyüdükleri zaman yu- murta bırakmak için doğdukları kumsallara ge- lir. Denize ulaşan yavruların erginleştikten son- ra yuvalama sahiline dönmesine kadar geçen süre "kayıp yıllar" olarak bilinir. ● Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Ele alınan düşüncenin farklı yönleri özelden genele gidilerek açıklanmıştır. B) iki farklı konu, birbirine koşut anlayışla ele alın- miştir. of Fa CFarklı biçemle oluşturulsa da aynı konunun bir- biriyle bağlantılı yönleri ele alınmıştır. D) Ayni konunun birbiriyle çelişen yönleri öznel bakış açısıyla verilmiştir. LEDüşünce, örneklerle pekiştirilerek somut hâle getirilmiştir.

5. ve ona bir anlamda radikal görünümler değerlendirerek, bilinen ürünlere denenmemiş kullanım şekilleri I. kazandırmak, "yeni" kavramının sınırlarını zorla- I. H. IV. V. manın çok bilinmeyen ve denenmeyen bir boyutu parçaları farklı bir şekilde yerleştirerek, endüstri- yel atık kullanarak ya da yeniden lai Yukarıdaki numaralanmış sözler anlamlı ve kuralli bir cümle oluşturacak biçimde sıralandığında han gisi baştan dördüncü olur? A) I B) II CY III D) IV V-H7-WV E) V

Yayınları 1 4. Mehmet Tar dendir. D) Mehmet Taner'in "Temmuz" adlı şiirinde biricikleşme yakaladığını görüyoruz. örne E) Mehmet Taner de ilk döneminde sanatın özgün ö lerini çıkarmakta zorluk çeker. şiirde sıradanlaşma doğru gider. Murat Yalçın'ın öykülerinin temelinde dil ve anlatım kaygısı, anlatma sanatının özgünlüğü arzusu yatar. Bunu söyler. ken, onun, masa başı öykücüsü olduğunu söylemiş olmu yorum. Aşağıda verilenlerden hangisi bu parçadaki altı çizil yargıyı kanıtlayıcı bir nitelikle değildir? A) Murat Yalçın'ın Karga Zarif'teki öyküleri hayatla, insan- la, insanın hayatla sürtüşmesinden kaynaklanan çeşitli sorunlarla dopdoludur. B) Doğrusu, bu öyküyü okurken her sabah Üsküdar - Ka- dıköy arası bindiğim sarı dolmuşlardan birinin şoförünü dinliyorum zannına kapıldım zaman zaman. Limit Yayınlar Aktarılanların C) Karga Zarif te sıradanlığı içinden, sokaktan sayfaya taşınmış görünen ama ilginç oldukları görülebilen, en azından bana öyle gelen kişiler çoğunlukta. D) Karga Zarif'te, öykü kişilerinin dünyadaki varlığı, duru- şu, ait olduğu yer, geliştirdiği yaşam dili bakımından incelendiğinde farklılık dikkat çekiyor. E) Kanunun Solist Olduğu Gece adlı öyküde Eyüp'ün anlı şanlı bıçkın dolmuşçularından iken bir kaza sonucu te- kerlekli sandalyeye mahkûm olan, karısı tarafından al datılmaya başlanınca da bunu hazmedemeyip intihar seçen birinin hikâyesi anlatılır. mek E) Aktarılanları farkl (1) Şiirle düşünen, f politik mücadelesin Türk şiir tarihi bira tarihidir. (III) Mustafa ken Namık Kemal açıktır. (IV) Bu nec kurduğu bile söyler temelinde şairlerin Bu parçadaki nu aşağıdakilerden h A) I. cümlede, şiir edilmiştir. B) II. cümlede, Tü miştir. C) III. gümle, "zar ralanmıştır. D) IV. cümlede, ba ceye yer verilm E) V. cümle, sebe