Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

J
B) Duygu ve düşüncelerin cümlede gereksiz sözçük kul-
lanılmadan belirtilmesine denir. Amacı, en az sözcükle,
en kısa yoldan anlatan cümlelerdir. (duruluk)
C) Cümlede anlatılmak istenilenin herkesçe aynı biçimde
ve hemen anlaşılmasına denir. Bir cümleyi duyanlar ya
da okuyanlar ayrı anlamlar çıkarmamalıdır. (açıklık)
D) Cümlede sözcüklerin birbiriyle uyumlu olmasına, okur-
ken dile takılmamasına, kolayca söylenebilir nitelikle
olmasına denir. (akıcılık)
E) Cümlenin gösterişsiz, kısa, süssüz, özentisiz olmasıdır.
Bu cümlelerde içtenlik vardır. (özgünlük)
12. Insanı geliştiren yanlışlarıdır, birinin ilerlemesini istiyorsan
Bu cümle düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden
hangisiyle sürdürülemez?
A) yanlışlarına ses çıkarmayacaksın
B) onun yanlış yapmasına izin vermelisin
C) onun yanlışlarını düzeltmesini beklemelisin
D) onun hata yapmasını anlayışla karşılamalısın
E) bu duruma plumlu yaklaşmalısın
13. Bir gün, birlikte çalıştığımız usta bir yazar bana şöyle
demişti: "İlk sansürcün kafan olmayacak." Usta yazarın
bu öğüdüyle anlatmak istediği aşağıdakilerden hangi-
sidir?
A) Yazarken seçici olacaksın.
B) Düşündüğünü yazacaksın.
C) Dikkatli yazacaksın.
D) Yanlış yapmamaya özen göstereceksin.
un gayret göstereceksin.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
J B) Duygu ve düşüncelerin cümlede gereksiz sözçük kul- lanılmadan belirtilmesine denir. Amacı, en az sözcükle, en kısa yoldan anlatan cümlelerdir. (duruluk) C) Cümlede anlatılmak istenilenin herkesçe aynı biçimde ve hemen anlaşılmasına denir. Bir cümleyi duyanlar ya da okuyanlar ayrı anlamlar çıkarmamalıdır. (açıklık) D) Cümlede sözcüklerin birbiriyle uyumlu olmasına, okur- ken dile takılmamasına, kolayca söylenebilir nitelikle olmasına denir. (akıcılık) E) Cümlenin gösterişsiz, kısa, süssüz, özentisiz olmasıdır. Bu cümlelerde içtenlik vardır. (özgünlük) 12. Insanı geliştiren yanlışlarıdır, birinin ilerlemesini istiyorsan Bu cümle düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisiyle sürdürülemez? A) yanlışlarına ses çıkarmayacaksın B) onun yanlış yapmasına izin vermelisin C) onun yanlışlarını düzeltmesini beklemelisin D) onun hata yapmasını anlayışla karşılamalısın E) bu duruma plumlu yaklaşmalısın 13. Bir gün, birlikte çalıştığımız usta bir yazar bana şöyle demişti: "İlk sansürcün kafan olmayacak." Usta yazarın bu öğüdüyle anlatmak istediği aşağıdakilerden hangi- sidir? A) Yazarken seçici olacaksın. B) Düşündüğünü yazacaksın. C) Dikkatli yazacaksın. D) Yanlış yapmamaya özen göstereceksin. un gayret göstereceksin.
04
1. Peri Masalları ve Yıkma Sanatı'nın odağında yazılı
peri masalının 15. yüzyıldan günümüze dek geçirdiği
dönüşüm yer alıyor. Bununla birlikte farklı toplumsal
kurumların ve bireysel olarak yazarların ve sanatçıların
masalı bir toplumdaki baskın uygarlaşma sürecine uyumu
desteklemek veya sorgulamak için kullandığı çatışmalı
bir kültürel alana nasıl ve niçin dönüştüğü meselesi
irdeleniyor. Zipes, matbaada basımın etkin bir iletişim
aracı olup bunu günümüzde Internet'e varan çeşitli işitsel
görsel iletişim biçimlerinin izlediğini, bununla beraber peri
masalının da çeşitli dönüşümler geçirerek resim, sinema
filmi, çizgi film, reklam, oyun, müzikal, opera, oyuncak,
oyuncak bebek, ev eşyası, pembe dizi ve benzeri
biçimlerde kendini gösterdiğini belirtiyor. Sözlü gelenekte
peri masallarının asla açıkça çocuklar için yazılmadığını,
Batı toplumlarının çoğunda çocuklar açısından daha
uygun hale gelmeleri için değiştirilmesinin gerektiğini de
ekliyor.
Bu parçada peri masallarına yönelik aşağıdakilerden
hangisine ulaşılamaz?
A Değişim geçirebildiğine
B) Geçmişinin eskiye dayandığına
C) Asinda yetişkinler için yazıldığına
DFarklı alanlarda da kullanılabildiğine
E) Çocukların iç dünyasında yer bulmadığına
ları
3.
Tabii k
Fakat
çok şe
kurtuli
zama
bir tür
ve ora
düşm
susar
vazge
nede
nede
örnel
yazar
önem
insar
kültü
gücü
Aşağ
getir
olam
A) E
B)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
04 1. Peri Masalları ve Yıkma Sanatı'nın odağında yazılı peri masalının 15. yüzyıldan günümüze dek geçirdiği dönüşüm yer alıyor. Bununla birlikte farklı toplumsal kurumların ve bireysel olarak yazarların ve sanatçıların masalı bir toplumdaki baskın uygarlaşma sürecine uyumu desteklemek veya sorgulamak için kullandığı çatışmalı bir kültürel alana nasıl ve niçin dönüştüğü meselesi irdeleniyor. Zipes, matbaada basımın etkin bir iletişim aracı olup bunu günümüzde Internet'e varan çeşitli işitsel görsel iletişim biçimlerinin izlediğini, bununla beraber peri masalının da çeşitli dönüşümler geçirerek resim, sinema filmi, çizgi film, reklam, oyun, müzikal, opera, oyuncak, oyuncak bebek, ev eşyası, pembe dizi ve benzeri biçimlerde kendini gösterdiğini belirtiyor. Sözlü gelenekte peri masallarının asla açıkça çocuklar için yazılmadığını, Batı toplumlarının çoğunda çocuklar açısından daha uygun hale gelmeleri için değiştirilmesinin gerektiğini de ekliyor. Bu parçada peri masallarına yönelik aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A Değişim geçirebildiğine B) Geçmişinin eskiye dayandığına C) Asinda yetişkinler için yazıldığına DFarklı alanlarda da kullanılabildiğine E) Çocukların iç dünyasında yer bulmadığına ları 3. Tabii k Fakat çok şe kurtuli zama bir tür ve ora düşm susar vazge nede nede örnel yazar önem insar kültü gücü Aşağ getir olam A) E B)
Andy Weir aslında bir bilgisayar programcısı ama
hayat hikâyesinin bizi daha çok ilgilendiren yanı,
çocukluğundan beri bilim kurgu edebiyatına tutkun
olması. Yazıp çizmeye de genç yaşlarda başlıyor.
Tamamladığı ilk roman taslağı yayınevinden ret
cevabı alınca bu kitabı kendi sitesinde yayımlı-
yor. Sonrası tam bir başarı hikâyesi. Büyük ilgiyle
karşılanan kitaba yayınevlerinden teklifler yağıyor.
Okurlar tarafından 2014'ün en iyi bilim kurgu roma-
ni seçilen kitap, bol övgü ve birçok ödül alıyor. En
nihayetinde, romanın yayın hakları da satın alınıyor
ve sinemaya uyarlanıp dünyanın birçok ülkesinde
gösterime giriyor.
Bu parçada Andy Weir ile ilgili olarak aşağıdaki-
lerden hangisine değinilmemiştir?
A) Esas mesleği dışında başka bir işle meşgul
olduğuna
B) Hk yazma denemelerine erken yaşlarda başla-
dığına
C) Karşılaştığı sorunu aşmak için bir çözüm geliş-
tirdiğine
(D) Okumaktan hoşlandığı türde başarılı bir yazar
olduğuna
Eserini sinema izleyicisini düşünerek kaleme
aldığına
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Andy Weir aslında bir bilgisayar programcısı ama hayat hikâyesinin bizi daha çok ilgilendiren yanı, çocukluğundan beri bilim kurgu edebiyatına tutkun olması. Yazıp çizmeye de genç yaşlarda başlıyor. Tamamladığı ilk roman taslağı yayınevinden ret cevabı alınca bu kitabı kendi sitesinde yayımlı- yor. Sonrası tam bir başarı hikâyesi. Büyük ilgiyle karşılanan kitaba yayınevlerinden teklifler yağıyor. Okurlar tarafından 2014'ün en iyi bilim kurgu roma- ni seçilen kitap, bol övgü ve birçok ödül alıyor. En nihayetinde, romanın yayın hakları da satın alınıyor ve sinemaya uyarlanıp dünyanın birçok ülkesinde gösterime giriyor. Bu parçada Andy Weir ile ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisine değinilmemiştir? A) Esas mesleği dışında başka bir işle meşgul olduğuna B) Hk yazma denemelerine erken yaşlarda başla- dığına C) Karşılaştığı sorunu aşmak için bir çözüm geliş- tirdiğine (D) Okumaktan hoşlandığı türde başarılı bir yazar olduğuna Eserini sinema izleyicisini düşünerek kaleme aldığına
y
3. Ağrı, gerçek veya potansiyel doku hasarı ile ilişkili olarak
ortaya çıkan, hoş olmayan duyusal ve duygusal deneyim-
dir. Çok boyutlu bir olgu olmasının yanı sıra kişiye özgü
olduğu da düşünülürse karmaşıklığının derecesi tahmin
edilebilir. Akut ağrı, doku hasarına bağlı olarak oluşur ve
iyileşme sürecine paralel olarak ortadan kalkar. Uyarıcı ve
hayat kurtarıcı rolleri vardır ve genellikle saptanabilir bir
nedenden kaynaklanır. Bu neden, saptanıp tıbbi yollarla
ortadan kaldırılabilir; bu gerçekleştiği zaman da ağrı orta-
dan kalkar. Kronik ağrı ise beklenenden daha uzun süre
devam eden ya da iyileşme sürecinin tamamlanmasından
sonra da devam eden ağrıdır.
Bu metnin anlatımında aşağıdakilerin hangisinden ya-
rarlanılmıştır?
A) Açıklama - Tanımlama - Betimleme
B) Açıklama Tanımlama
Tarşılaştırma
e) Betimleme - Öyküteme
Tanımlama
D) Tartışma-Karşılaştırma - Alıntılama
E) Tartışma - Tanımlama - Kanıt gösterme
R
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
y 3. Ağrı, gerçek veya potansiyel doku hasarı ile ilişkili olarak ortaya çıkan, hoş olmayan duyusal ve duygusal deneyim- dir. Çok boyutlu bir olgu olmasının yanı sıra kişiye özgü olduğu da düşünülürse karmaşıklığının derecesi tahmin edilebilir. Akut ağrı, doku hasarına bağlı olarak oluşur ve iyileşme sürecine paralel olarak ortadan kalkar. Uyarıcı ve hayat kurtarıcı rolleri vardır ve genellikle saptanabilir bir nedenden kaynaklanır. Bu neden, saptanıp tıbbi yollarla ortadan kaldırılabilir; bu gerçekleştiği zaman da ağrı orta- dan kalkar. Kronik ağrı ise beklenenden daha uzun süre devam eden ya da iyileşme sürecinin tamamlanmasından sonra da devam eden ağrıdır. Bu metnin anlatımında aşağıdakilerin hangisinden ya- rarlanılmıştır? A) Açıklama - Tanımlama - Betimleme B) Açıklama Tanımlama Tarşılaştırma e) Betimleme - Öyküteme Tanımlama D) Tartışma-Karşılaştırma - Alıntılama E) Tartışma - Tanımlama - Kanıt gösterme R
Yayımlanan kitapların çeşitliliği karşısında başı
dönüyor insanın. Otuz yıl önce bir yılda
yayımlanan kitap çeşidi dört beş binken bugün
kırk bine dayandı. Otuz yıl önce popüler
sözcüğünü bilmiyorduk, dilimizde böyle bir
sözcük yoktu. Oysa şimdi çok konuşulan,
ünlenen kitaplar daha çok okunuyor. Sevdikleri
romancılara toz kondurmuyor okurlar ama şiir
ya da eleştiri kitaplarını kendi dünyalarına uzak
görüyorlar.
Bu metnin dil ve anlatımı ile ilgili,
Karşılaştırma yapılmıştır.
Deyimlere yer verilmiştir.
. Olay örgüsü vardır. K
Kuralli cümleler kullanılmıştır.
LYSayısal verilerden yararlanılmıştır
yargılarından hangisi söylenemez?
ATT
BY 11
|||
DYIV
E) V
guç kampüs
7. hsanla
tarihini
itibare
Kısaca
İnsan
böcek
yavru
yaşar
kayna
bugü
kayn
günlü
bu ti
şekli
ile se
mizr
ve y
hay
giyi
bas
Aşa
kes
AY
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Yayımlanan kitapların çeşitliliği karşısında başı dönüyor insanın. Otuz yıl önce bir yılda yayımlanan kitap çeşidi dört beş binken bugün kırk bine dayandı. Otuz yıl önce popüler sözcüğünü bilmiyorduk, dilimizde böyle bir sözcük yoktu. Oysa şimdi çok konuşulan, ünlenen kitaplar daha çok okunuyor. Sevdikleri romancılara toz kondurmuyor okurlar ama şiir ya da eleştiri kitaplarını kendi dünyalarına uzak görüyorlar. Bu metnin dil ve anlatımı ile ilgili, Karşılaştırma yapılmıştır. Deyimlere yer verilmiştir. . Olay örgüsü vardır. K Kuralli cümleler kullanılmıştır. LYSayısal verilerden yararlanılmıştır yargılarından hangisi söylenemez? ATT BY 11 ||| DYIV E) V guç kampüs 7. hsanla tarihini itibare Kısaca İnsan böcek yavru yaşar kayna bugü kayn günlü bu ti şekli ile se mizr ve y hay giyi bas Aşa kes AY
24. Páscal şöyle yazmaktadır: "Resim ne kadar boş bir şey!
Orijinaline hayran olmadığımız şeylere olan benzerliğiyle
bizi kendine hayran ediyor. Gerçek şudur ki sanat hiçbir
şekilde bir taklit değildir. Taklit, sanatsal ihtiyaçlardan baş-
ka ihtiyaçlara cevap verir. Eğer ben fotoğraftan, çocukla-
rima çok benzeyen bir imge bekliyorsam, bunun nedeni
bir sanat eserine sahip olmayı arzu etmem değil, onların
genç yaşlarının sadık bir hatırasını korumak istememdir."
Bu parçada Pascal'ın anlatmak istediği düşünce aşa-
ğıdaki cümlelerin hangisinde vardır?
A) Güneşin çiçekleri renklendirmesi gibi sanat da hayata
renk verir.
B) Güzel sanatlar; insanın elinin, kafasının ve kalbinin bir-
Jikte çalıştığı şeylerdir.
C) Banat; ne bir oyun ne de bir eğlencedir, o ancak ruhun
dışarıya vurarak, kendisini göstermesi ihtiyacıdır.
D) Sanatın gerçekçi ve yararlı olabilmesi için uhrevi milli
dini ve ahlaki özellikler taşıması gerekir.
E) E)Sanat gençliğe terbiye yaşlılığa avuntu yoksullara
zenginlik ve zenginlere de süs verir.
E
ANTRENÖR YAYINLARI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
24. Páscal şöyle yazmaktadır: "Resim ne kadar boş bir şey! Orijinaline hayran olmadığımız şeylere olan benzerliğiyle bizi kendine hayran ediyor. Gerçek şudur ki sanat hiçbir şekilde bir taklit değildir. Taklit, sanatsal ihtiyaçlardan baş- ka ihtiyaçlara cevap verir. Eğer ben fotoğraftan, çocukla- rima çok benzeyen bir imge bekliyorsam, bunun nedeni bir sanat eserine sahip olmayı arzu etmem değil, onların genç yaşlarının sadık bir hatırasını korumak istememdir." Bu parçada Pascal'ın anlatmak istediği düşünce aşa- ğıdaki cümlelerin hangisinde vardır? A) Güneşin çiçekleri renklendirmesi gibi sanat da hayata renk verir. B) Güzel sanatlar; insanın elinin, kafasının ve kalbinin bir- Jikte çalıştığı şeylerdir. C) Banat; ne bir oyun ne de bir eğlencedir, o ancak ruhun dışarıya vurarak, kendisini göstermesi ihtiyacıdır. D) Sanatın gerçekçi ve yararlı olabilmesi için uhrevi milli dini ve ahlaki özellikler taşıması gerekir. E) E)Sanat gençliğe terbiye yaşlılığa avuntu yoksullara zenginlik ve zenginlere de süs verir. E ANTRENÖR YAYINLARI
26.
Yazarken kitapları bir yana bırakır, aklımdan
çıkarırım, kendi gidişimi aksatırlar diye. Gerçekten
de iyi yazarlar üstüme fena abanır, yüreksiz ederler
beni. Hani bir ressam varmış, kötü horoz resimleri
yapar ve uşaklarına, dükkâna hiç canlı horoz
sokmamalarını sıkı sıkı tembih edermiş, ben de
öyle...
Beni yazmaya iten nedir? Yazma bir çeşit eylemdir.
Acıyı yok edebilir miyim? Karanlığı, tutsaklığı yok
edebilir miyim? Burada şiir, düzyazı bir eylem
gücü kazanır. Benim eylemimdir yazı, bireysel
eylemimdir. Bir de deneyimleme içgüdüsü var. Bir
içgüdüdür yazı yazmak. Kendini, doğayı, toplumu,
insanları, evreni yazma ve deneyimleme içgüdüsü...
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
●
A) Düşünceler, örneklerle desteklenmeye çalışılmıştır.
B) Anlatımda düşsel ögelerden yararlanılmıştır.
C) Benzer Konular, ikna yoluyla okura kabul ettirilmeye
çalışılmıştır.
Aynı konu, farklı açılardan değerlendirilip
yorumlanmıştır.
E) Değişik konular, benzer yöntem ve tekniklerle
desteklenmiştir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
26. Yazarken kitapları bir yana bırakır, aklımdan çıkarırım, kendi gidişimi aksatırlar diye. Gerçekten de iyi yazarlar üstüme fena abanır, yüreksiz ederler beni. Hani bir ressam varmış, kötü horoz resimleri yapar ve uşaklarına, dükkâna hiç canlı horoz sokmamalarını sıkı sıkı tembih edermiş, ben de öyle... Beni yazmaya iten nedir? Yazma bir çeşit eylemdir. Acıyı yok edebilir miyim? Karanlığı, tutsaklığı yok edebilir miyim? Burada şiir, düzyazı bir eylem gücü kazanır. Benim eylemimdir yazı, bireysel eylemimdir. Bir de deneyimleme içgüdüsü var. Bir içgüdüdür yazı yazmak. Kendini, doğayı, toplumu, insanları, evreni yazma ve deneyimleme içgüdüsü... Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? ● A) Düşünceler, örneklerle desteklenmeye çalışılmıştır. B) Anlatımda düşsel ögelerden yararlanılmıştır. C) Benzer Konular, ikna yoluyla okura kabul ettirilmeye çalışılmıştır. Aynı konu, farklı açılardan değerlendirilip yorumlanmıştır. E) Değişik konular, benzer yöntem ve tekniklerle desteklenmiştir.
27. Deniz karşıki sahilin kumları üstünde dalgın dalgın
nefes alıyor. Manzara uykulu bir sessizlik içinde ayın
doğuşunu bekliyor. Yavaş yavaş koyulaşan yeryüzü-
nün gölgesi Beykoz'un üstünden fışkıran sabah nurla-
rına benzer billur gibi parıltılarla gecenin cisimlere
verdiği titrek karanlığın kabuğu üzerine ışıktan bir örtü
çekiyor; deniz civa gibi bir durgunlukla sessiz ve
uykulu. Yalnız dalgalar hırçın; uzaklarda derin derin
inleyen dalgalar...
Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşı-
Namaz?
A) Benzetmeden faydalanılmıştır.
B) İmgesel anlatım kullanılmıştır.
C) Kişileştirmeler yapılmıştır.
D) Soyut kavramlarla konu derinleştirilmiştir.
2
E) Örneklemeye başvurulmuştur.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
27. Deniz karşıki sahilin kumları üstünde dalgın dalgın nefes alıyor. Manzara uykulu bir sessizlik içinde ayın doğuşunu bekliyor. Yavaş yavaş koyulaşan yeryüzü- nün gölgesi Beykoz'un üstünden fışkıran sabah nurla- rına benzer billur gibi parıltılarla gecenin cisimlere verdiği titrek karanlığın kabuğu üzerine ışıktan bir örtü çekiyor; deniz civa gibi bir durgunlukla sessiz ve uykulu. Yalnız dalgalar hırçın; uzaklarda derin derin inleyen dalgalar... Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşı- Namaz? A) Benzetmeden faydalanılmıştır. B) İmgesel anlatım kullanılmıştır. C) Kişileştirmeler yapılmıştır. D) Soyut kavramlarla konu derinleştirilmiştir. 2 E) Örneklemeye başvurulmuştur.
- hızla dal
ni vücud
40 mily
lyar ker
da por
0-280
irliğind
günde
par
en ha
Say
Nes
Sa
PA
De
Kavramlan tanımlamak
➤ Bir durum ya da karakteri incelemek
➤ Bir düşünceyi aydınlatmak
➤ Varlıklan belirgin özellikleriyle tanıtmak
➤ Bir olayı aktarmak
sıralayabiliriz:
> Yerleşmiş duygu, düşünce, davranış ve kanan de
ğiştirmek
➤ Gözlemlenen varlıiklan başkalarının zihninde canlan-
dırmak
➤ Kişileri, tasarlanan olaylar içinde yaşatarak duygu ve
izlenim kazandırmak
Bu amaçlara bağlı olarak dört anlatım biçimi kullanılır:
A. Açıklayıcı Anlatım / B. Tartışmacı Anlatım / C. Betimleyici
Anlatım / D. Öyküleyici Anlatım
Bu anlatım biçimleri çoğu zaman tek başlarına kullanılmaz.
Birkaçı bir arada bulunabilir.
SORU- 1 (ÖSYM) 354
Buzdolabının icadı, kuşkusuz dondurma yapımını da etki-
ledi. Buzdolabı ülkemizde kullanılmaya başlamadan önce
bir alaturka bir de alafranga dondurma vardı. Alafranga
dondurmaya "kalıp dondurma" da denirdi. Bu dondurma
gerçekten de buz kalıbı gibi kaskati olurdu. Önce içine kar
doldurulmuş bir fıçıya silindire benzer bir kalıp yerleştirilir,
bu kalıbın içine de dondurma malzemesi konurdu. Kar eri-
dikçe yenisi ilave edilerek malzemenin bu kalıpta donma-
si sağlanırdı. Çikolatalı, çilekli ve kremalısı yapılırdı. Alatur-
ka dondurma ise buz katılığında değil, kar yumuşaklığında
olurdu. Kenarları oluk oluk, yaldızlı veya çiçekli, iç içe geç-
miş küçük kayık tabaklarda yenirdi. En çok kaymaklı ve viş-
neli türleri tercih edilirdi.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Karşılaştırma yapılmıştır.
B) Benzetmeden yararlanılmıştır. V
C) Açıklama yapılmıştır.
D) İkileme kullanılmıştır.
E) Tahminde bulunulmuştur.
kor
konu
likler
➤ Açıkl
diler,
yeme
Yine
ğinde
türlerin
daha c
➤ Açıklan
mek, a
için san
➤ Açıklay
karşılaş
yollan k
Örnekler
> Halk ede
başlıca k
konularda
ye mani y
ise manica
halk edeb
Bu parçad
li bilgi verile
tümüyle ne
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
- hızla dal ni vücud 40 mily lyar ker da por 0-280 irliğind günde par en ha Say Nes Sa PA De Kavramlan tanımlamak ➤ Bir durum ya da karakteri incelemek ➤ Bir düşünceyi aydınlatmak ➤ Varlıklan belirgin özellikleriyle tanıtmak ➤ Bir olayı aktarmak sıralayabiliriz: > Yerleşmiş duygu, düşünce, davranış ve kanan de ğiştirmek ➤ Gözlemlenen varlıiklan başkalarının zihninde canlan- dırmak ➤ Kişileri, tasarlanan olaylar içinde yaşatarak duygu ve izlenim kazandırmak Bu amaçlara bağlı olarak dört anlatım biçimi kullanılır: A. Açıklayıcı Anlatım / B. Tartışmacı Anlatım / C. Betimleyici Anlatım / D. Öyküleyici Anlatım Bu anlatım biçimleri çoğu zaman tek başlarına kullanılmaz. Birkaçı bir arada bulunabilir. SORU- 1 (ÖSYM) 354 Buzdolabının icadı, kuşkusuz dondurma yapımını da etki- ledi. Buzdolabı ülkemizde kullanılmaya başlamadan önce bir alaturka bir de alafranga dondurma vardı. Alafranga dondurmaya "kalıp dondurma" da denirdi. Bu dondurma gerçekten de buz kalıbı gibi kaskati olurdu. Önce içine kar doldurulmuş bir fıçıya silindire benzer bir kalıp yerleştirilir, bu kalıbın içine de dondurma malzemesi konurdu. Kar eri- dikçe yenisi ilave edilerek malzemenin bu kalıpta donma- si sağlanırdı. Çikolatalı, çilekli ve kremalısı yapılırdı. Alatur- ka dondurma ise buz katılığında değil, kar yumuşaklığında olurdu. Kenarları oluk oluk, yaldızlı veya çiçekli, iç içe geç- miş küçük kayık tabaklarda yenirdi. En çok kaymaklı ve viş- neli türleri tercih edilirdi. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Karşılaştırma yapılmıştır. B) Benzetmeden yararlanılmıştır. V C) Açıklama yapılmıştır. D) İkileme kullanılmıştır. E) Tahminde bulunulmuştur. kor konu likler ➤ Açıkl diler, yeme Yine ğinde türlerin daha c ➤ Açıklan mek, a için san ➤ Açıklay karşılaş yollan k Örnekler > Halk ede başlıca k konularda ye mani y ise manica halk edeb Bu parçad li bilgi verile tümüyle ne
■ Anlatım
-2
3.
Kâinatta her şeye nüfuz etmiş, her şeye tesir eden, her
şeyi içten kaplayan, her şeyin içinde yüzdüğü bir madde.
Uzayı dolduran sanal bir ortam. Kadim dönemlerden beri
bilinen bu madde tüm biçimleri ve tohumları içermektedir
ve aynı zamanda maddenin yaratıcı tarafından yaratılan ilk
hâli, her şeyin kaynağı, maddenin dört hâlinin ve tüm mine-
rallerin türediği ilk cevher olarak biliniyor. İnsanın beş du-
yusuyla algılayamadığı, fiziksel bir mekân ifade etmeyen,
akışkan bir madde. Uzay boşluğu onunla dolu. Bu maddi
cevher tüm atomların arasına nüfuz ediyor. Aristo'ya göre
her şeyin ilk şekli o. Gezegenimiz dört unsurdan meyda-
na gelmişken gökler ve evren o maddeden, yani "esir"den
oluşuyor.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır
basmaktadır?
A) Tartışmacı anlatım
6) Düşsel anlatım
KONDISYON
YAYINLARI
Gelecekten söz eden anlatım
D) Söyleşmeye bağlı anlatım
E) Öğretici anlatım
Günümüzde görmezden gelinen konulardan biri de
ve dolayısıyla susuzluktur. Türkiye ve çevresinde gele
teki su kaynaklarını dikkate aldığımızda, bugünkü kişi
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
■ Anlatım -2 3. Kâinatta her şeye nüfuz etmiş, her şeye tesir eden, her şeyi içten kaplayan, her şeyin içinde yüzdüğü bir madde. Uzayı dolduran sanal bir ortam. Kadim dönemlerden beri bilinen bu madde tüm biçimleri ve tohumları içermektedir ve aynı zamanda maddenin yaratıcı tarafından yaratılan ilk hâli, her şeyin kaynağı, maddenin dört hâlinin ve tüm mine- rallerin türediği ilk cevher olarak biliniyor. İnsanın beş du- yusuyla algılayamadığı, fiziksel bir mekân ifade etmeyen, akışkan bir madde. Uzay boşluğu onunla dolu. Bu maddi cevher tüm atomların arasına nüfuz ediyor. Aristo'ya göre her şeyin ilk şekli o. Gezegenimiz dört unsurdan meyda- na gelmişken gökler ve evren o maddeden, yani "esir"den oluşuyor. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır? A) Tartışmacı anlatım 6) Düşsel anlatım KONDISYON YAYINLARI Gelecekten söz eden anlatım D) Söyleşmeye bağlı anlatım E) Öğretici anlatım Günümüzde görmezden gelinen konulardan biri de ve dolayısıyla susuzluktur. Türkiye ve çevresinde gele teki su kaynaklarını dikkate aldığımızda, bugünkü kişi
23. Sevgi... Belki de bu hayattaki en güzel duygu, yaşana-
bilecek en harika şey. Bir insanın olmazsa olmazı belki
de, vazgeçilmezi... Her ne olursa olsun, ne yaşanırsa
yaşansın herkes birine karşı sevgi beslemeli diye dü-
şünüyorum. Bu kategoriye bir hayvanın, bir nesnenin
ya da bir mekânın girebileceğini söylememe gerek yok
zaten. Ama bir kişi bunların dışında bir insanı da seve-
bilmeli. Annesi, babası, kardeşi, arkadaşı, öğretmeni,
dostu... Size bunlar gibi pek çok şey sayabilirim. Bir
insan bu kişilerden en az birini sevebilmeli, ona güve-
nebilmeli. Yoksa hepimiz bir başımıza yaşayabilirdik.
Kimse kimseye muhtaç olmazdı. Ama bir insanı seve-
bilmek; merhamet, acıma, güven, sadakat, saygı gibi
birçok duygunun da ön şartı olduğundan insanlar bu
dünyada pek çok kişiye muhtaçtırlar.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
Sevgiden mahrum toplumlarda merhamet, acıma,
güven, sadakat de olmaz.
Bİnsanları sevmek kadar hayvanları, bitkileri, doğayı
sevmek de önemlidir.
C) Sevgi, insanın biyolojik gelişimi kadar psikolojik ge-
lişimi için de önemlidir.
D) Sevgi, bu hayattaki en önemli şey, her insanın ya-
şaması gereken bir duygudur.
E) İnsanın muhtaç olduğu duygular, onu insan yapan,
onu diğer canlılardan ayıran hasletlerdir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
23. Sevgi... Belki de bu hayattaki en güzel duygu, yaşana- bilecek en harika şey. Bir insanın olmazsa olmazı belki de, vazgeçilmezi... Her ne olursa olsun, ne yaşanırsa yaşansın herkes birine karşı sevgi beslemeli diye dü- şünüyorum. Bu kategoriye bir hayvanın, bir nesnenin ya da bir mekânın girebileceğini söylememe gerek yok zaten. Ama bir kişi bunların dışında bir insanı da seve- bilmeli. Annesi, babası, kardeşi, arkadaşı, öğretmeni, dostu... Size bunlar gibi pek çok şey sayabilirim. Bir insan bu kişilerden en az birini sevebilmeli, ona güve- nebilmeli. Yoksa hepimiz bir başımıza yaşayabilirdik. Kimse kimseye muhtaç olmazdı. Ama bir insanı seve- bilmek; merhamet, acıma, güven, sadakat, saygı gibi birçok duygunun da ön şartı olduğundan insanlar bu dünyada pek çok kişiye muhtaçtırlar. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? Sevgiden mahrum toplumlarda merhamet, acıma, güven, sadakat de olmaz. Bİnsanları sevmek kadar hayvanları, bitkileri, doğayı sevmek de önemlidir. C) Sevgi, insanın biyolojik gelişimi kadar psikolojik ge- lişimi için de önemlidir. D) Sevgi, bu hayattaki en önemli şey, her insanın ya- şaması gereken bir duygudur. E) İnsanın muhtaç olduğu duygular, onu insan yapan, onu diğer canlılardan ayıran hasletlerdir.
1. Çocuklarımı büyüttüğüm yıllarda ekmek kavgası içe-
risindeydim. Daha sonra şu gramofon nerede çaldı,
kime çaldı, bu iğne plağın üzerinde gezerken neler
anlattı, bunları duymaya ve hissetmeye başladım. Her
gramofonun bir kitap olduğunu fark ettim. Tamir etti-
ğim, çamaşır makinesi değil, gramofondu. Gramofo-
nun içerisindeki müziğe ve baktığım zaman gördü-
ğüm estetiğe hayran oldum. Sonuçta gramofonla ek-
mek bağlantısı değil de duygusal bir bağlantı kurdum.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangilerin-
den yararlanılmıştır?
A) Öyküleme - açıklama
B) Öyküleme - tartışma
Betimleme - örneklendirme
Tartışma - karşılaştırma
Tanık gösterme - açıklama
3.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. Çocuklarımı büyüttüğüm yıllarda ekmek kavgası içe- risindeydim. Daha sonra şu gramofon nerede çaldı, kime çaldı, bu iğne plağın üzerinde gezerken neler anlattı, bunları duymaya ve hissetmeye başladım. Her gramofonun bir kitap olduğunu fark ettim. Tamir etti- ğim, çamaşır makinesi değil, gramofondu. Gramofo- nun içerisindeki müziğe ve baktığım zaman gördü- ğüm estetiğe hayran oldum. Sonuçta gramofonla ek- mek bağlantısı değil de duygusal bir bağlantı kurdum. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangilerin- den yararlanılmıştır? A) Öyküleme - açıklama B) Öyküleme - tartışma Betimleme - örneklendirme Tartışma - karşılaştırma Tanık gösterme - açıklama 3.
ÇIKMIŞ SORU
6.
ÖSYM KÖŞESİ
İster şehir manzarası olsun ister yüksekçe bir tepeden
gözlenmiş bir kır manzarası... Hepimiz aslında sürekli
bir manzaranın içinde yaşıyoruz. Onu; manzara, doğa
parçası veya şehir parçasından başka bir şey olarak
görebilmemiz mümkündür. Bunun için önce ona dikkat
etmemiz, her şeyin nerede olduğunu ayrıntılarıyla
belirlememiz gerekiyor.
Bu parçaya göre, bir kişinin herhangi bir manzarayı
farklı görmesini sağlayan etken aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Beklenti
B) Bakış açısı
D) Aitlik duygusu E) Etkilenme
2013 - DGS
Estetik değer
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ÇIKMIŞ SORU 6. ÖSYM KÖŞESİ İster şehir manzarası olsun ister yüksekçe bir tepeden gözlenmiş bir kır manzarası... Hepimiz aslında sürekli bir manzaranın içinde yaşıyoruz. Onu; manzara, doğa parçası veya şehir parçasından başka bir şey olarak görebilmemiz mümkündür. Bunun için önce ona dikkat etmemiz, her şeyin nerede olduğunu ayrıntılarıyla belirlememiz gerekiyor. Bu parçaya göre, bir kişinin herhangi bir manzarayı farklı görmesini sağlayan etken aşağıdakilerden hangisidir? A) Beklenti B) Bakış açısı D) Aitlik duygusu E) Etkilenme 2013 - DGS Estetik değer
N3
Z
22. Ülkü Tamer'in, edebî akımların içinde yaşadığı
hâlde hiçbirinden tam olarak etkilenmediğini,
biçeminde titiz ve ısrarcı olduğunu, söyleyişte
özgünlüğünü koruduğunu söyleyebiliriz. Şiire
başladığı dönemlerde; şairlerin birbirini kıyasıya
eleştirdikleri, dergilerde bazı şairlerle birçok
polemiğin yaşandığı, gruplaşmaların yoğunlaştığı
günlerde, şairin bu güçlü akıntıya kapılmadan
yalnızca şiirini yazmış olması, tek başına şiirini
yürütmesi ilginçtir. Üstelik dışarıdaki gürültüyü
duymuyormuşçasına yalın, sohbet eder gibi rahat,
yer yer gülümseten, kimi zaman özdeyişe benzer
dizelerle düşündüren, sesini yükseltmeyen şiirlerdir
bunlar.
Bu parçada sözü edilen şair ve şiirleriyle
ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine
değinilmemiştir?
A) Ana temasının, iç dünyasından beslendiğine
B) Üşlup kayğısını ön planda tuttuğuna
C) Söyleyişinde doğallık söz konusu olduğuna
D) Hiçbir sanatsal hareketin içinde yer almadığına
E) Edebiyat dünyasında olup bitenlerle
ilgilenmediğine
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
N3 Z 22. Ülkü Tamer'in, edebî akımların içinde yaşadığı hâlde hiçbirinden tam olarak etkilenmediğini, biçeminde titiz ve ısrarcı olduğunu, söyleyişte özgünlüğünü koruduğunu söyleyebiliriz. Şiire başladığı dönemlerde; şairlerin birbirini kıyasıya eleştirdikleri, dergilerde bazı şairlerle birçok polemiğin yaşandığı, gruplaşmaların yoğunlaştığı günlerde, şairin bu güçlü akıntıya kapılmadan yalnızca şiirini yazmış olması, tek başına şiirini yürütmesi ilginçtir. Üstelik dışarıdaki gürültüyü duymuyormuşçasına yalın, sohbet eder gibi rahat, yer yer gülümseten, kimi zaman özdeyişe benzer dizelerle düşündüren, sesini yükseltmeyen şiirlerdir bunlar. Bu parçada sözü edilen şair ve şiirleriyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Ana temasının, iç dünyasından beslendiğine B) Üşlup kayğısını ön planda tuttuğuna C) Söyleyişinde doğallık söz konusu olduğuna D) Hiçbir sanatsal hareketin içinde yer almadığına E) Edebiyat dünyasında olup bitenlerle ilgilenmediğine
2. (1) Ülkemizin komşuları olan Gürcistan, Ermenistan,
Azerbaycan'ı içine alan Güney Kafkasya Bölgesi;
Avrupa ve Yakın Doğu'yu birbirine bağlayan önemli bir
köprü konumundadır. (II) Bu kritik alan, bazen İpek Yolu
vasıtasıyla ticaretle bazen de savaşlarla asırlar boyunca
insanlar için çok işlek bir göç noktası olmuştur.
(II) Arkeolojik kazıların bize verdiği bilgilere dayanarak
bölgede, zamanla inanılmaz kültürel değişimler
olduğunu söyleyebiliriz. (IV) Araştırmacılar bugüne
kadar bu kültürel değişimlerin bölge halkında meydana
gelen büyük genetik değişimlerle beraber olduğunu
savunuyorlardı. (V) Çünkü eski çağlara ait
mitokondriyal DNA'lar incelendiğinde bölgede çok
uzun süredir, tam 8 bin yıldır hiç büyük değişimin
yaşanmadığı görüldü.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin
hangisinden sonra, "Ancak yeni yapılan araştırma,
uzmanları epey şaşkınlığa uğrattı." cümlesi
getirilebilir?
A) I
B) I
C) III
D) IV
E) V
20
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. (1) Ülkemizin komşuları olan Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan'ı içine alan Güney Kafkasya Bölgesi; Avrupa ve Yakın Doğu'yu birbirine bağlayan önemli bir köprü konumundadır. (II) Bu kritik alan, bazen İpek Yolu vasıtasıyla ticaretle bazen de savaşlarla asırlar boyunca insanlar için çok işlek bir göç noktası olmuştur. (II) Arkeolojik kazıların bize verdiği bilgilere dayanarak bölgede, zamanla inanılmaz kültürel değişimler olduğunu söyleyebiliriz. (IV) Araştırmacılar bugüne kadar bu kültürel değişimlerin bölge halkında meydana gelen büyük genetik değişimlerle beraber olduğunu savunuyorlardı. (V) Çünkü eski çağlara ait mitokondriyal DNA'lar incelendiğinde bölgede çok uzun süredir, tam 8 bin yıldır hiç büyük değişimin yaşanmadığı görüldü. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra, "Ancak yeni yapılan araştırma, uzmanları epey şaşkınlığa uğrattı." cümlesi getirilebilir? A) I B) I C) III D) IV E) V 20
3.
Edime
Tekirdağ
Çanakkale
Kırklarell
Izmir
Balıkesir
Manisa
-
Aydın
Muğla
Istanbut
S
Yalova
Bursa
Kocaell
Kütahya
Uşak
Denizli
Bilecik
m
M
S
M
Afyon
Burdur
Bartan
L
Zonguldak
Eskişehir
Isparta
Antalya
m Bolu
Karabük
Ankara
m
Konya
Kastamonu
Çankan
Kinkkale
M
Kırşehir
Aksaray
Karaman
n
Çorum
Sinop
Nevşehic
Icel
Niğde
Yozgat
Öykü
Amasya
1
Samsun
Adana
Kayseri
Tokat
W
Roman
Hatay
Antaky
Ordu
Sivas
m
Kahraman Maraş
Kms
m
Giresun
Malatya
Gazi Antep
F
Trabzon
Gümüşharfe
Adıyaman
-
Elazığ
Bayburt
Erzincan
Tuncell
Şanlı Urfa
Rize
C
Bingöl
Artvin
M
Mardin
Erzurum
Diyarbakır Batman
Mus
M
Ardahan
m
Bitlis
Siirt
Şırnak
m
Kars
Agn
Iğdır
Van
Hakkari
Aşağıdaki paragraflardan hangisi bu haritayla ilişkili doğru yorum içeren bir paragraftır?
A) Kentleşme sürecine geç giren, sanayileşmiş toplumlarda görülen gelir düzeyinin artmasıyla birlikte satın alabilme gücü
artan özgürleşmiş birey doğal olarak kendisine fazla zaman ayırabildiğinden roman türüne yönelir. Bu durumlar bizde 20.
yüzyılın başından itibaren görüldüğünden ülkemizde hikâye türünün roman türünden daha çok tercih edilmesinin nedeni,
modernleşme sürecine Batı'ya göre daha geç başlanmasıdır.
B) Bir edebî türün bir coğrafyada başat şekilde tercih edilmesi Anadolu coğrafyasında gerçekleşmişse bunun başarısını
toplumun türlere verdiği önemde ve okuyabilme derecesinde aramak gerekir. Anlatmaya dayalı türlerden sadece birini değil
onun kardeşini de beraberinde tercih eden Anadolu insanı, olay çevresinde gelişen metinlere yaşamının ne kadar yatkın
olduğunu da ortaya koymaktadır.
C) Hikâye türünün bizde romana göre daha çok sevilmesinde ve özellikle ülkemizin güneyinde çokça tercih edilmesindeki
gerekçeyi bölge insanının hâlâ geleneğine olan bağlılığında ve binlerce yıllık sözlü kültürle ilişkisinde aramak gerekir. Halk
hikayesi, destan, masal gibi türlerle olan iç içe yaşam insanları, doğal olarak hikâye türüne kendisini daha yakın hisseder.
D) Edebî türlerin üstünlüğü diye bir şeyi savunmak doğru olur mu? Her türün kendine göre özellikleri vardır ve her tür ancak
kendi türüne göre üstündür, diğerine göre değil. Ülkemizde bir vaka çevresinde oluşan tüm metin türlerine yönelik eserler
eşit derecede okunuyor. Bu durum bile bunun en basit ve doğrudan kanıtıdır.
EY Öykü türünün sosyoekonomik ölçeklere göre ülkemizin gelişmiş bölgelerinde daha çok tercih edilmesi, bana ABD'yi
hatırlatıyor. Orda da kıyı kesimlerinde öykü türü daha çok tercih edilirken ekonomik ve sosyal açıdan daha geri iç
bölgelerinde romana yönelim söz konusu.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3. Edime Tekirdağ Çanakkale Kırklarell Izmir Balıkesir Manisa - Aydın Muğla Istanbut S Yalova Bursa Kocaell Kütahya Uşak Denizli Bilecik m M S M Afyon Burdur Bartan L Zonguldak Eskişehir Isparta Antalya m Bolu Karabük Ankara m Konya Kastamonu Çankan Kinkkale M Kırşehir Aksaray Karaman n Çorum Sinop Nevşehic Icel Niğde Yozgat Öykü Amasya 1 Samsun Adana Kayseri Tokat W Roman Hatay Antaky Ordu Sivas m Kahraman Maraş Kms m Giresun Malatya Gazi Antep F Trabzon Gümüşharfe Adıyaman - Elazığ Bayburt Erzincan Tuncell Şanlı Urfa Rize C Bingöl Artvin M Mardin Erzurum Diyarbakır Batman Mus M Ardahan m Bitlis Siirt Şırnak m Kars Agn Iğdır Van Hakkari Aşağıdaki paragraflardan hangisi bu haritayla ilişkili doğru yorum içeren bir paragraftır? A) Kentleşme sürecine geç giren, sanayileşmiş toplumlarda görülen gelir düzeyinin artmasıyla birlikte satın alabilme gücü artan özgürleşmiş birey doğal olarak kendisine fazla zaman ayırabildiğinden roman türüne yönelir. Bu durumlar bizde 20. yüzyılın başından itibaren görüldüğünden ülkemizde hikâye türünün roman türünden daha çok tercih edilmesinin nedeni, modernleşme sürecine Batı'ya göre daha geç başlanmasıdır. B) Bir edebî türün bir coğrafyada başat şekilde tercih edilmesi Anadolu coğrafyasında gerçekleşmişse bunun başarısını toplumun türlere verdiği önemde ve okuyabilme derecesinde aramak gerekir. Anlatmaya dayalı türlerden sadece birini değil onun kardeşini de beraberinde tercih eden Anadolu insanı, olay çevresinde gelişen metinlere yaşamının ne kadar yatkın olduğunu da ortaya koymaktadır. C) Hikâye türünün bizde romana göre daha çok sevilmesinde ve özellikle ülkemizin güneyinde çokça tercih edilmesindeki gerekçeyi bölge insanının hâlâ geleneğine olan bağlılığında ve binlerce yıllık sözlü kültürle ilişkisinde aramak gerekir. Halk hikayesi, destan, masal gibi türlerle olan iç içe yaşam insanları, doğal olarak hikâye türüne kendisini daha yakın hisseder. D) Edebî türlerin üstünlüğü diye bir şeyi savunmak doğru olur mu? Her türün kendine göre özellikleri vardır ve her tür ancak kendi türüne göre üstündür, diğerine göre değil. Ülkemizde bir vaka çevresinde oluşan tüm metin türlerine yönelik eserler eşit derecede okunuyor. Bu durum bile bunun en basit ve doğrudan kanıtıdır. EY Öykü türünün sosyoekonomik ölçeklere göre ülkemizin gelişmiş bölgelerinde daha çok tercih edilmesi, bana ABD'yi hatırlatıyor. Orda da kıyı kesimlerinde öykü türü daha çok tercih edilirken ekonomik ve sosyal açıdan daha geri iç bölgelerinde romana yönelim söz konusu.