Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

Jackson Pollock (1912-1956), "damlatma" resimleriyle
ünlüdür. Dev tuvallere boyayı boşaltarak, sıçratarak ve
damlatarak-"hareketli boyama" olarak etiketlendirdiği
bir yöntem-resimler üretti. Sanat eserlerinin birtakım
ikincil konuların temsillerinden ziyade kendi başlarına
bağımsız nesneler olarak değerlendirilmesi gerektiğini
iddia eden Pollock, resimlerinin hiçbir şey hakkında
olmadığı, en saf, en bağımsız formlarda resimler oldu-
ğunda ısrar etti.
Bu parçaya göre Pollock'un resimlerinin aşağıdaki
özelliklerden hangisini taşıdığı söylenebilir?
A) Evrensellik
B) Ulusallik
C) Ozgünlük
D) Yerellik
E) Anlaşılabilirlik
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Jackson Pollock (1912-1956), "damlatma" resimleriyle ünlüdür. Dev tuvallere boyayı boşaltarak, sıçratarak ve damlatarak-"hareketli boyama" olarak etiketlendirdiği bir yöntem-resimler üretti. Sanat eserlerinin birtakım ikincil konuların temsillerinden ziyade kendi başlarına bağımsız nesneler olarak değerlendirilmesi gerektiğini iddia eden Pollock, resimlerinin hiçbir şey hakkında olmadığı, en saf, en bağımsız formlarda resimler oldu- ğunda ısrar etti. Bu parçaya göre Pollock'un resimlerinin aşağıdaki özelliklerden hangisini taşıdığı söylenebilir? A) Evrensellik B) Ulusallik C) Ozgünlük D) Yerellik E) Anlaşılabilirlik
Kavrama Testi 7
5. Sigmund Freud, Leonardo da Vinci'nin "İsa, Meryem ve Aziz
Anna" tablosu hakkında şunları söylemiştir: "Leonardo'nun
çocukluğu bu resimle büyük benzerlik gösterir. Onun da iki
annesi olmuştur: Üç yaşındayken koparılıp alındığı öz annesi
Caterina ve babasının daha sonra evlendiği genç eşi Alberia.
Ona bu resmi yaptıran etkenler böylece anlaşılıyor."
Bu parçada, Freud'un resimle ilgili açıklamasından çıkan
en genel düşünce aşağıdakilerden hangisidir?
A) Leonardo da Vinci'nin kişilik yapısının dinamik olduğu
B) Sanatçının en büyük kaynağının kendi öz yaşamı olduğu
C) Sanatçıların geçmişe özlem duygusunun baskın olduğu
D) Sanatçının çevresinden mutlaka etkilendiği
E) Bir insanın kişiliğin temellerinin çocuklukta atıldığı
Aksiyon resphinde, dışavurumcu ve otomatist bir tavırla resim
yapma süreci ve rastlantısallığın bir kaydı olarak yüzeyde olu-
san labirentler yoluyla, izleyiciye yeni bir uzam sunulur. Renk
planları sayesinde
7.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Kavrama Testi 7 5. Sigmund Freud, Leonardo da Vinci'nin "İsa, Meryem ve Aziz Anna" tablosu hakkında şunları söylemiştir: "Leonardo'nun çocukluğu bu resimle büyük benzerlik gösterir. Onun da iki annesi olmuştur: Üç yaşındayken koparılıp alındığı öz annesi Caterina ve babasının daha sonra evlendiği genç eşi Alberia. Ona bu resmi yaptıran etkenler böylece anlaşılıyor." Bu parçada, Freud'un resimle ilgili açıklamasından çıkan en genel düşünce aşağıdakilerden hangisidir? A) Leonardo da Vinci'nin kişilik yapısının dinamik olduğu B) Sanatçının en büyük kaynağının kendi öz yaşamı olduğu C) Sanatçıların geçmişe özlem duygusunun baskın olduğu D) Sanatçının çevresinden mutlaka etkilendiği E) Bir insanın kişiliğin temellerinin çocuklukta atıldığı Aksiyon resphinde, dışavurumcu ve otomatist bir tavırla resim yapma süreci ve rastlantısallığın bir kaydı olarak yüzeyde olu- san labirentler yoluyla, izleyiciye yeni bir uzam sunulur. Renk planları sayesinde 7.
eme
1
1
1
1
1
kampüs
8.
(1) Romantizm, insanı aklı ve duygusu ile bir
bütün kabul ederek onun çeşitli yetileriyle
kavradığı gerçeğin bütününü edebiyatın özü
yapmak ister. (II) Dine yaklaşımları da
duygusaldır. (III) Bireyin daha çok duygu
dünyasını öne çıkaran romantiklerde kötümser
ve hastalıklı bir duygusallık görülür. (IV) Buna
bağlı olarak sanatçının özgürlüğünü ve
bireyselliğini esas alır. (V) Romantikler doğaya,
millî geçmişe, egzotik veya hayalî beldelere
yönelirler. (VI) Dil ve üsluplarında ise bireysel,
samimi olan romantikler, zaman zaman da
okuyucuyu fazla önemsemeyen ve bir hayli
keyfileşen bir tavır sergilerler.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin anlamlı
bir bütün oluşturması için aşağıdaki
değişikliklerden hangisi yapılmalıdır?
A) I yell
B) I ve Ill
D) Ive V
C) II ve IV
E) IV ve VI
10. Edebi
yenile
içind
toplu
güze
aray
dola
Ed
bir
ve
ec
O
E
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
eme 1 1 1 1 1 kampüs 8. (1) Romantizm, insanı aklı ve duygusu ile bir bütün kabul ederek onun çeşitli yetileriyle kavradığı gerçeğin bütününü edebiyatın özü yapmak ister. (II) Dine yaklaşımları da duygusaldır. (III) Bireyin daha çok duygu dünyasını öne çıkaran romantiklerde kötümser ve hastalıklı bir duygusallık görülür. (IV) Buna bağlı olarak sanatçının özgürlüğünü ve bireyselliğini esas alır. (V) Romantikler doğaya, millî geçmişe, egzotik veya hayalî beldelere yönelirler. (VI) Dil ve üsluplarında ise bireysel, samimi olan romantikler, zaman zaman da okuyucuyu fazla önemsemeyen ve bir hayli keyfileşen bir tavır sergilerler. Bu parçada numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturması için aşağıdaki değişikliklerden hangisi yapılmalıdır? A) I yell B) I ve Ill D) Ive V C) II ve IV E) IV ve VI 10. Edebi yenile içind toplu güze aray dola Ed bir ve ec O E
2
6.
Picasso'nun sergisini gezen yaşlı bir hanımefen-
di bir tablonun önünde durmuş. Tablonun altında
"balık" yazıyormuş. Yaşlı hanımefendi Picasso'ya
sormuş: "Bay Picasso, bu balığa benzemiyor!"
Picasso yanıtlamış: "Balık değil ki o, resim!"
Yukarıdaki parçada anlatılmak istenen aşağı-
dakilerden hangisidir?
A) Resim sanatında her varlığın orantılı yansıtıl-
masının zor olduğu
B) Bazı sanatçıların hayal edilenden öte bir espri
anlayışlarının olduğu
C) Her sanat dalının göze hitap edişinin farklılığı
D) Bazı sanatlarda izleyicinin canlandırma-ye-
tisinin olması gerektiği
E) Doğa gerçekliği ile sanatsal gerçeklik arasın-
da farkların bulunduğu
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2 6. Picasso'nun sergisini gezen yaşlı bir hanımefen- di bir tablonun önünde durmuş. Tablonun altında "balık" yazıyormuş. Yaşlı hanımefendi Picasso'ya sormuş: "Bay Picasso, bu balığa benzemiyor!" Picasso yanıtlamış: "Balık değil ki o, resim!" Yukarıdaki parçada anlatılmak istenen aşağı- dakilerden hangisidir? A) Resim sanatında her varlığın orantılı yansıtıl- masının zor olduğu B) Bazı sanatçıların hayal edilenden öte bir espri anlayışlarının olduğu C) Her sanat dalının göze hitap edişinin farklılığı D) Bazı sanatlarda izleyicinin canlandırma-ye- tisinin olması gerektiği E) Doğa gerçekliği ile sanatsal gerçeklik arasın- da farkların bulunduğu
1. Birkaç şiir yayımlatır, gelir geçerler.
II. Bir yanda on on beş profesyonel kendilerine birkaç
kalıp dökmüşler, hep bu kalıplarla şiir yazmayı ter-
cih etmişlerdir.
III. Bugünkü Türk şiiri garip bir görünüm içindedir. 1
IV. Dağarcıkları yeterli olmadığı için kısa zaman sonra
görünmez olurlar.
V. Öte yandan hevesliler vardır.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerle anlamlı bir
paragraf oluşturulursa sıralama/aşağıdakilerden
hangisi olur?
A) I, II, IV, V
B) II, III, V, IV.
C) I, IV, III, II, V
D) III, II, V, I, IV
E) V, TV, III, II, I
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. Birkaç şiir yayımlatır, gelir geçerler. II. Bir yanda on on beş profesyonel kendilerine birkaç kalıp dökmüşler, hep bu kalıplarla şiir yazmayı ter- cih etmişlerdir. III. Bugünkü Türk şiiri garip bir görünüm içindedir. 1 IV. Dağarcıkları yeterli olmadığı için kısa zaman sonra görünmez olurlar. V. Öte yandan hevesliler vardır. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerle anlamlı bir paragraf oluşturulursa sıralama/aşağıdakilerden hangisi olur? A) I, II, IV, V B) II, III, V, IV. C) I, IV, III, II, V D) III, II, V, I, IV E) V, TV, III, II, I
6. 1. Bilişimciler tarafından geliştirilen yazılımlar ve dona-
nimlar; kâğıt, dosya, klasör gibi somut donanımları
kaldıracak düzeye gelmiştir.
II. E-devlet yapısının temelini elektronik bilgi sistemleri
oluşturmaktadır.
III. Son zamanlarda sıkça duymaya başladığımız
e-devlet, e-okul gibi kavramlar, bilişim alanındaki
bu gelişmelerin sonucudur.
IV. Bu kapsamda ülkemizdeki bazı kurumlar, ıslak
imza yerine elektronik imza için altyapılarını oluş-
turmuşlardır.
V. Bu sistem, kanunla belirlenmiş görevlerin hızlı ve
güvenli biçimde yerine getirilmesine imkân sağla-
maktadır.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir
bütün oluşturması için aşağıdakilerden hangileri-
nin birbiriyle yer değiştirmesi gerekir?
A) I ve II
B) II ve IV
D) Ill ve V
C) III ve IV
E) IV ve V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
6. 1. Bilişimciler tarafından geliştirilen yazılımlar ve dona- nimlar; kâğıt, dosya, klasör gibi somut donanımları kaldıracak düzeye gelmiştir. II. E-devlet yapısının temelini elektronik bilgi sistemleri oluşturmaktadır. III. Son zamanlarda sıkça duymaya başladığımız e-devlet, e-okul gibi kavramlar, bilişim alanındaki bu gelişmelerin sonucudur. IV. Bu kapsamda ülkemizdeki bazı kurumlar, ıslak imza yerine elektronik imza için altyapılarını oluş- turmuşlardır. V. Bu sistem, kanunla belirlenmiş görevlerin hızlı ve güvenli biçimde yerine getirilmesine imkân sağla- maktadır. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturması için aşağıdakilerden hangileri- nin birbiriyle yer değiştirmesi gerekir? A) I ve II B) II ve IV D) Ill ve V C) III ve IV E) IV ve V
2019-TYT/Türkçe
39.-40. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Bazı kavramlar, uzun süre sözlüklere ve akademik
metinlere hapsedildikten sonra sebebi bilinmeksizin
birdenbire, halkın diline düşme; basında, televizyonda,
hatta hükümet demeçlerinde zikredilme talihini veya
talihsizliğini yaşar. Fena halde felsefe kokan ve
Yunancadaki köküyle akla Aristoteles'i getiren etik
kelimesi, bugün tam da bu şekilde sahnenin ortasına
yerleşmiş durumda. Yunancada bilgece bir eylem yolu
arayışına karşılık gelen etik, felsefenin ayrılmaz bir
parçasıdır. Descartes'la -yani özne sorununun merkezî
önem taşıdığı modern dönem felsefesiyle birlikte etik,
ahlakla veya pratik akılla az çok eş anlamlı hâle
gelmiştir. Etik, böylece ister bireysel ister kolektif olsun,
bir öznenin veya özne grubunun eylemlerini ve bunların
sonuçlarını evrensel yasaların terazisinde ölçen,
yargılayan sistem anlamına kavuşmuştur. Bugünün
popüler kültür ve siyaset endüstrisinde ise artık anlam
enflasyonu nedeniyle milyonlarca sıfırla şişmiş bir
kavrama dönüşmüştür. O kadar çok sey için kullanılıyor
ki hemen hiçbir şey ifade etmiyor.
39. Bu parçada altı çizili sözle etikle ilgili olarak
anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Düşünce tarihindeki yerini ve önemini koruyamadığı
için eski popülerliğini yitirmiş bir terim olduğu
B) Önemli bir felsefi terim olmaktan çıkıp gündelik
anlamlar kazanmış işlevsel bir sözcüğe dönüştüğü
C) Zaman içinde farklı disiplinler tarafından da kullanıldığı
için tanımlanmasının zorlaşüğı
DPopülerliği ve yanlış kullanılması nedeniyle asıl
anlamını yitirdiği ve içinin giderek boşaltıldığı
E) Siyasi ve sosyal çevrelerdeki farklı kullanımları
nedeniyle felsefedeki tanımının da değiştiği
40. Bu pa
söde
A) DE
ye
de
B) M
ya
pi
C) A
y
ta
D) N
k
C
E) S
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2019-TYT/Türkçe 39.-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Bazı kavramlar, uzun süre sözlüklere ve akademik metinlere hapsedildikten sonra sebebi bilinmeksizin birdenbire, halkın diline düşme; basında, televizyonda, hatta hükümet demeçlerinde zikredilme talihini veya talihsizliğini yaşar. Fena halde felsefe kokan ve Yunancadaki köküyle akla Aristoteles'i getiren etik kelimesi, bugün tam da bu şekilde sahnenin ortasına yerleşmiş durumda. Yunancada bilgece bir eylem yolu arayışına karşılık gelen etik, felsefenin ayrılmaz bir parçasıdır. Descartes'la -yani özne sorununun merkezî önem taşıdığı modern dönem felsefesiyle birlikte etik, ahlakla veya pratik akılla az çok eş anlamlı hâle gelmiştir. Etik, böylece ister bireysel ister kolektif olsun, bir öznenin veya özne grubunun eylemlerini ve bunların sonuçlarını evrensel yasaların terazisinde ölçen, yargılayan sistem anlamına kavuşmuştur. Bugünün popüler kültür ve siyaset endüstrisinde ise artık anlam enflasyonu nedeniyle milyonlarca sıfırla şişmiş bir kavrama dönüşmüştür. O kadar çok sey için kullanılıyor ki hemen hiçbir şey ifade etmiyor. 39. Bu parçada altı çizili sözle etikle ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Düşünce tarihindeki yerini ve önemini koruyamadığı için eski popülerliğini yitirmiş bir terim olduğu B) Önemli bir felsefi terim olmaktan çıkıp gündelik anlamlar kazanmış işlevsel bir sözcüğe dönüştüğü C) Zaman içinde farklı disiplinler tarafından da kullanıldığı için tanımlanmasının zorlaşüğı DPopülerliği ve yanlış kullanılması nedeniyle asıl anlamını yitirdiği ve içinin giderek boşaltıldığı E) Siyasi ve sosyal çevrelerdeki farklı kullanımları nedeniyle felsefedeki tanımının da değiştiği 40. Bu pa söde A) DE ye de B) M ya pi C) A y ta D) N k C E) S
2019-TYT/Türkçe
30. 1928-1992 yılları arasında yaşayan Philip K Dick, bilim
kurgu edebiyatın en beğenilen yazarlarından biridir.
İlk hikâye ve romanlarından başlayarak tüm eserlerinde,
iki tema olarak ele alır. Bu temaları başarıyla işlediği
gerçeklik ve insanı insan yapan özellikleri birbirine bağlı.
eserlerinden biri, 1968 yılında kaleme aldığı Androidler
Elektrikli Koyun Düşler mi? adlı romanıdır. Romanın
ana karakteri Rick Deckard, Mars'tan kaçan altı androidi
yakalamakla görevlidir. Ancak bu görevi sırasında,
insanla robot arasındaki sınırın hiç de kesin olmadığını
görür. Böylece eser bir yandan insan benzeri robotlar
ile gerçek insanlar arasındaki farkı sorgularken diğer
yandan gerçeklik algısı üzerine düşündürmektedir.
Dick'in bu romanı, tüm zamanların en iyi bilim kurgu
filmlerinden biri olarak kabul edilen Bıçak Sırtı filmine de
kaynaklık etmiştir.
Bu parçada Philip K. Dick ile ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Belirli bir alandaki çalışmalarının takdir edildiği
B) Farklı türdeki eserlerinde benzer konular üzerinde
durduğu
C) Eserlerinin edebiyat dünyası dışında da ilgi gördüğü
D) Gerçeğin ne kadar gerçek olduğu konusunu
sorguladığı
O
Romanlarında belirli bir karakterin maceralarını
anlattığı
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2019-TYT/Türkçe 30. 1928-1992 yılları arasında yaşayan Philip K Dick, bilim kurgu edebiyatın en beğenilen yazarlarından biridir. İlk hikâye ve romanlarından başlayarak tüm eserlerinde, iki tema olarak ele alır. Bu temaları başarıyla işlediği gerçeklik ve insanı insan yapan özellikleri birbirine bağlı. eserlerinden biri, 1968 yılında kaleme aldığı Androidler Elektrikli Koyun Düşler mi? adlı romanıdır. Romanın ana karakteri Rick Deckard, Mars'tan kaçan altı androidi yakalamakla görevlidir. Ancak bu görevi sırasında, insanla robot arasındaki sınırın hiç de kesin olmadığını görür. Böylece eser bir yandan insan benzeri robotlar ile gerçek insanlar arasındaki farkı sorgularken diğer yandan gerçeklik algısı üzerine düşündürmektedir. Dick'in bu romanı, tüm zamanların en iyi bilim kurgu filmlerinden biri olarak kabul edilen Bıçak Sırtı filmine de kaynaklık etmiştir. Bu parçada Philip K. Dick ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Belirli bir alandaki çalışmalarının takdir edildiği B) Farklı türdeki eserlerinde benzer konular üzerinde durduğu C) Eserlerinin edebiyat dünyası dışında da ilgi gördüğü D) Gerçeğin ne kadar gerçek olduğu konusunu sorguladığı O Romanlarında belirli bir karakterin maceralarını anlattığı
27. Her yıl, milyonlarca ton plastik üretiliyor. Diğer yandan
da plastik su şişeleri gibi geri dönüşümü sağlanamayan
büyük miktarda atığın denizleri doldurmaması için
çözüm arayışı sürüyor. Bu çözümlerden en umut verici
olanı atıkları veya plastikleri parçalayan organizmalar.
Ancak daha basit çözümler de var. Yakın zamanda
bir araştırmacı, plastiğin aksine kalıcı olmayan ve
kullanıldıktan sonra biyolojik olarak parçalanabilen
bir malzemeden şişe üretme fikrini ortaya attı.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
TYT/Türk
A) Biyolojik olarak parçalanabilen şişe simdilik tasarım
aşamasında olan sonuç odaklı çalışmalardan biridir.
geri dönüşüm sorununun ortadan kaldırılmasında
parçalanabilen şişe fikriyle önemli bir adım atılmış
oldu.
C) Plastiğin yerine alternaut malzeme üretme fikrinin
ortaya atılması, kısa vadede bir çözüm olarak
görünmüyor.
Zama
ölüm
D) Geri dönüşümü sağlanamayan plastik ve benzer
maddeler doğal hayata kalıcı hasarlar vermektedir.
görü
ölün
atık
yar
●
E) Plastiğin doğada dönüşüme uğramaması ilerleyen
zamanlarda ciddi sağlık sorunlarına yol açacaktır.
gö
Ba
KI
y
S
u
Ö
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
27. Her yıl, milyonlarca ton plastik üretiliyor. Diğer yandan da plastik su şişeleri gibi geri dönüşümü sağlanamayan büyük miktarda atığın denizleri doldurmaması için çözüm arayışı sürüyor. Bu çözümlerden en umut verici olanı atıkları veya plastikleri parçalayan organizmalar. Ancak daha basit çözümler de var. Yakın zamanda bir araştırmacı, plastiğin aksine kalıcı olmayan ve kullanıldıktan sonra biyolojik olarak parçalanabilen bir malzemeden şişe üretme fikrini ortaya attı. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? TYT/Türk A) Biyolojik olarak parçalanabilen şişe simdilik tasarım aşamasında olan sonuç odaklı çalışmalardan biridir. geri dönüşüm sorununun ortadan kaldırılmasında parçalanabilen şişe fikriyle önemli bir adım atılmış oldu. C) Plastiğin yerine alternaut malzeme üretme fikrinin ortaya atılması, kısa vadede bir çözüm olarak görünmüyor. Zama ölüm D) Geri dönüşümü sağlanamayan plastik ve benzer maddeler doğal hayata kalıcı hasarlar vermektedir. görü ölün atık yar ● E) Plastiğin doğada dönüşüme uğramaması ilerleyen zamanlarda ciddi sağlık sorunlarına yol açacaktır. gö Ba KI y S u Ö
İnsanlar alışık olmadıkları şeylere meraklıdır. Örneğin,
bu genç köşe yazarı, yazarlık geçmişi çok kısa olma-
sına karşın bugün en çok okunan, tartışılan ve gün-
dem yaratan kişiler arasında. Ben böyle gazetecileri
severim, hele bunlar gençse ve yeni yetişiyorsa onları
teşvik de ederim. Çünkü ben de öyleydim. Birlikte ça-
lıştığımız bir usta yazar bana şöyle demişti: "Düşündü-
ğünü yazacaksın. İlk sansürcün kafan olmayacak." Bu
usta yazar, yazılarımızı dikkatle okur, Türkçe yanlış-
larımızı ya da varsa mantık hatalarımızı düzeltir, ama
düşüncelerimize asla karışmazdı. Yanlış yazdığımızda
bile... Ama yanlışımızı ertesi gün anlatırdı. Dayana-
mayıp bir gün "Dün baskıya girmeden önce neden
uyarmadın?" diye sorduğumda bana "O zaman çeker-
din yazını, yazın çıkmazdı. Sen de bugün bu tepkileri
almamış olurdun. İnsanı geliştiren yanlışlarıdır, birinin
ilerlemesini istiyorsan onun yanlış yapmasına izin ver-
melisin." dedi.
13. Bu parçaya dayanarak, sözü geçen genç köşe ya-
zarıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Gazeteciliğe köşe yazarlığıyla başlamıştır.
y
13. ve 15. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
B) Yazıları haftalık bir dergide yayımlanmaktadır.
C)
E)
Seçtiği konular ve onlari ele alış biçimi diğer
meslektaşlarından farklıdır.
D) Yazdıklarını kaleme alırken meslek büyüklerini
örnek almaktadır.
Düşünceleri yüzünden sık sık eleştirilmektedir.
APEGEM AKADEMİ-
16.
C
C
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
İnsanlar alışık olmadıkları şeylere meraklıdır. Örneğin, bu genç köşe yazarı, yazarlık geçmişi çok kısa olma- sına karşın bugün en çok okunan, tartışılan ve gün- dem yaratan kişiler arasında. Ben böyle gazetecileri severim, hele bunlar gençse ve yeni yetişiyorsa onları teşvik de ederim. Çünkü ben de öyleydim. Birlikte ça- lıştığımız bir usta yazar bana şöyle demişti: "Düşündü- ğünü yazacaksın. İlk sansürcün kafan olmayacak." Bu usta yazar, yazılarımızı dikkatle okur, Türkçe yanlış- larımızı ya da varsa mantık hatalarımızı düzeltir, ama düşüncelerimize asla karışmazdı. Yanlış yazdığımızda bile... Ama yanlışımızı ertesi gün anlatırdı. Dayana- mayıp bir gün "Dün baskıya girmeden önce neden uyarmadın?" diye sorduğumda bana "O zaman çeker- din yazını, yazın çıkmazdı. Sen de bugün bu tepkileri almamış olurdun. İnsanı geliştiren yanlışlarıdır, birinin ilerlemesini istiyorsan onun yanlış yapmasına izin ver- melisin." dedi. 13. Bu parçaya dayanarak, sözü geçen genç köşe ya- zarıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Gazeteciliğe köşe yazarlığıyla başlamıştır. y 13. ve 15. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. B) Yazıları haftalık bir dergide yayımlanmaktadır. C) E) Seçtiği konular ve onlari ele alış biçimi diğer meslektaşlarından farklıdır. D) Yazdıklarını kaleme alırken meslek büyüklerini örnek almaktadır. Düşünceleri yüzünden sık sık eleştirilmektedir. APEGEM AKADEMİ- 16. C C
(1) Havasından mı, suyundan mı, bilmem ama
başkadır bu yörenin insanları. (II) Sıcacık yürek-
ler, gülümseyen yüzler, içten yaklaşımlar... (III)
Yardımsever, konuksever tavırlar ve yoğun bir insan
sevgisi... (IV) Coğu kişiye zaman kaybı gibi gelir
insanlarla ilgilenmek. (V) Bu insanlarda sonradan
öğrenilen değil, içten gelen bir yaşama sevinci var-
dır. (VI) Güldüler mi içten gülerler, gözlerinin derin-
liklerinde yakalarsınız tebessümlerini.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangi-
si düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) II. B) III.
D) V.
IV.
E) VI.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
(1) Havasından mı, suyundan mı, bilmem ama başkadır bu yörenin insanları. (II) Sıcacık yürek- ler, gülümseyen yüzler, içten yaklaşımlar... (III) Yardımsever, konuksever tavırlar ve yoğun bir insan sevgisi... (IV) Coğu kişiye zaman kaybı gibi gelir insanlarla ilgilenmek. (V) Bu insanlarda sonradan öğrenilen değil, içten gelen bir yaşama sevinci var- dır. (VI) Güldüler mi içten gülerler, gözlerinin derin- liklerinde yakalarsınız tebessümlerini. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangi- si düşüncenin akışını bozmaktadır? A) II. B) III. D) V. IV. E) VI.
●
Mevsim Çiçekleri adlı kitap 22 sayfadan oluşuyor ve
0,01 milimetre yazı tipiyle isimlerinin yazılı olduğu kü-
çük çiçek illüstrasyonları içeriyor.
Mevsim Çiçekleri, dünyanın en küçük kitabı rekorunu
elinde bulunduruyor.
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir bi-
çimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir?
A) Dünyanın en küçük kitabı rekorunu elinde bulunduran
ve 22 sayfadan oluşan Mevsim Çiçekleri, isimleri ya-
zılmış 0,01 milimetre büyüklüğünde çiçek illüstrasyon-
ları içeriyor.
B) Dünyanın en küçük kitabı rekorunu elinde bulunduran
ve içinde çiçek illüstrasyonları bulunan Mevsim Çiçek-
leri, 0,01 milimetre boyutunda 22 sayfadan oluşuyor.
C) 22 sayfadan oluşan ve 0,01 milimetre yazı tipiyle isim-
lerinin yazılı olduğu küçük çiçek illüstrasyonları içeren
Mevsim Çiçekleri, dünyanın en küçük kitabı rekorunu
elinde bulunduruyor.
O
D) Mevsim Çiçekleri adlı kitabın, dünyanın en küçük ki-
tabı rekorunu ele geçirmesi için 22 sayfadan oluşması
ve 0,01 milimetre büyüklüğünde resimler içermesi ge-
rekiyor.
E) 22 sayfadan oluşan ve 0,01 milimetre yazı tipiyle isim-
lerinin yazılı olduğu küçük çiçekleri tanıtan Mevsim
Çiçekleri dünyanın en küçük kitabı rekorunu elinde
bulunduruyor.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
● Mevsim Çiçekleri adlı kitap 22 sayfadan oluşuyor ve 0,01 milimetre yazı tipiyle isimlerinin yazılı olduğu kü- çük çiçek illüstrasyonları içeriyor. Mevsim Çiçekleri, dünyanın en küçük kitabı rekorunu elinde bulunduruyor. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir bi- çimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? A) Dünyanın en küçük kitabı rekorunu elinde bulunduran ve 22 sayfadan oluşan Mevsim Çiçekleri, isimleri ya- zılmış 0,01 milimetre büyüklüğünde çiçek illüstrasyon- ları içeriyor. B) Dünyanın en küçük kitabı rekorunu elinde bulunduran ve içinde çiçek illüstrasyonları bulunan Mevsim Çiçek- leri, 0,01 milimetre boyutunda 22 sayfadan oluşuyor. C) 22 sayfadan oluşan ve 0,01 milimetre yazı tipiyle isim- lerinin yazılı olduğu küçük çiçek illüstrasyonları içeren Mevsim Çiçekleri, dünyanın en küçük kitabı rekorunu elinde bulunduruyor. O D) Mevsim Çiçekleri adlı kitabın, dünyanın en küçük ki- tabı rekorunu ele geçirmesi için 22 sayfadan oluşması ve 0,01 milimetre büyüklüğünde resimler içermesi ge- rekiyor. E) 22 sayfadan oluşan ve 0,01 milimetre yazı tipiyle isim- lerinin yazılı olduğu küçük çiçekleri tanıtan Mevsim Çiçekleri dünyanın en küçük kitabı rekorunu elinde bulunduruyor.
Sanat en genel anlamıyla, yaratıcılığın ve hayal gü-
cünün ifadesi olarak anlaşılır. Tarih boyunca neyin
sanat olarak adlandırılacağına dair fikirler sürekli
değişmiş, bu geniş anlama zaman içinde değişik kı-
sıtlamalar getirilip yeni tanımlar yaratılmıştır. Bugün
sanat terimi birçok kişi tarafından çok basit ve net
gözüken bir kavram gibi kullanılabildiği gibi akade-
mik çevrelerde sanatın ne şekilde tanımlanabileceği
hatta tanımlanabilir olup olmadığı bile hararetli bir
tartışma konusudur. Açık olan nokta ise sanatın in-
sanlığın evrensel bir değeri olduğu, kısıtlı veya de-
ğişik şekillerde bile olsa her kültürde görüldüğüdür.
Bu parçada sanatla ilgili aşağıdakilerden hangi-
si vurgulanmaktadır?
A) Her kültürde kendini bir şekilde gösteren sanatın
tanımlanmasında karşılaşılan zorluklar, sanatın
kendisinden kaynaklanmaktadır.
WYW
22
3) insanlığın evrensel bir değeri olan sanat her top-
lumda bulunmayabilir.
C) Sanat toplumların gruplandırılması ve oluşma-
sında en önemli sırayı alan ögedir.
SMO
D) Kısıtlanmış tanımlar yapmak sanat ve sanatçıya
zarar verir.
E) Her sanat eseri bir gruplamaya, sınıflandırmaya,
sınırlandırmaya uygun değildir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Sanat en genel anlamıyla, yaratıcılığın ve hayal gü- cünün ifadesi olarak anlaşılır. Tarih boyunca neyin sanat olarak adlandırılacağına dair fikirler sürekli değişmiş, bu geniş anlama zaman içinde değişik kı- sıtlamalar getirilip yeni tanımlar yaratılmıştır. Bugün sanat terimi birçok kişi tarafından çok basit ve net gözüken bir kavram gibi kullanılabildiği gibi akade- mik çevrelerde sanatın ne şekilde tanımlanabileceği hatta tanımlanabilir olup olmadığı bile hararetli bir tartışma konusudur. Açık olan nokta ise sanatın in- sanlığın evrensel bir değeri olduğu, kısıtlı veya de- ğişik şekillerde bile olsa her kültürde görüldüğüdür. Bu parçada sanatla ilgili aşağıdakilerden hangi- si vurgulanmaktadır? A) Her kültürde kendini bir şekilde gösteren sanatın tanımlanmasında karşılaşılan zorluklar, sanatın kendisinden kaynaklanmaktadır. WYW 22 3) insanlığın evrensel bir değeri olan sanat her top- lumda bulunmayabilir. C) Sanat toplumların gruplandırılması ve oluşma- sında en önemli sırayı alan ögedir. SMO D) Kısıtlanmış tanımlar yapmak sanat ve sanatçıya zarar verir. E) Her sanat eseri bir gruplamaya, sınıflandırmaya, sınırlandırmaya uygun değildir.
1.
Hevesini kırmamak için söylemedim diyen insanla-
ra o kadar kızıyorum ki anlatamam. Olmayacak bir
şey varsa ortada ve sen bunu biliyorsan asla sessiz
kalmamalısın. Hevesi kırılmasın dediğin kişi hayal
kırıklığını nasıl telafi edecek? Hevesin kırılmaması
mı yoksa hayallerin yıkılmaması mı daha önemli? Bu
bilinçle hareket edilirse birçok şeyin de önü kesilmiş
olur. Mesela ---
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilemez?
A artık kimse sırf hevesi kırılmasın diye olumsuz
sonuçlanacak bir şey konusunda sessiz kalmaz.
B) hayal kırıklıklarının sayısı belki azalabilir. +
C) hevesinin kırılmaması adına birçok yalan ortaya
çıkabilir. +
D) hayal kırıklığının daha önemli olduğu anlaşılabilir. +
E) hevesini kırmamak için sessiz kalan insanların
sayısı azalabilir. +
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. Hevesini kırmamak için söylemedim diyen insanla- ra o kadar kızıyorum ki anlatamam. Olmayacak bir şey varsa ortada ve sen bunu biliyorsan asla sessiz kalmamalısın. Hevesi kırılmasın dediğin kişi hayal kırıklığını nasıl telafi edecek? Hevesin kırılmaması mı yoksa hayallerin yıkılmaması mı daha önemli? Bu bilinçle hareket edilirse birçok şeyin de önü kesilmiş olur. Mesela --- Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilemez? A artık kimse sırf hevesi kırılmasın diye olumsuz sonuçlanacak bir şey konusunda sessiz kalmaz. B) hayal kırıklıklarının sayısı belki azalabilir. + C) hevesinin kırılmaması adına birçok yalan ortaya çıkabilir. + D) hayal kırıklığının daha önemli olduğu anlaşılabilir. + E) hevesini kırmamak için sessiz kalan insanların sayısı azalabilir. +
12. Instagram'da birçok takipçim var, inanılmaz destek veri-
yorlar bana. Ama eminim birçoğu gerçek Şebnem'i değil,
televizyonda veya sinemada bir karakter içinde gördüğü
kadını seviyor. Çok iyi kadınları oynadım bugüne kadar.
Hayatımızda, ailemizde olan kadınlardı onlar. Ama zaten
oyuncu olarak ne oynarsam oynayayım, bunun karşılığının
hayatta olması lazım. Benim de bir karşılığım vardır elbette
ama bire bir kendime benzeyen birini oynamadım. En belir-
gin özelliğim aklından geçeni söyleyen biriyim, durdurmam
kendimi, frenim yoktur.
I. Hatırı sayılır bir hayran kitlesine sahip olma
8
II. Hep aynı kadın karakterini oynama
TII. Açık sözlü bir kişiliğe sahip olma
Bu parçaya göre numaralanmış ifadelerden hangisi,
kendinden bu şekilde söz eden oyuncunun bir özelliği
olamaz?
A) Yalnız I.
D) I ve II
B) Yalnız II.
C) I ve II.
E) Il ve III.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
12. Instagram'da birçok takipçim var, inanılmaz destek veri- yorlar bana. Ama eminim birçoğu gerçek Şebnem'i değil, televizyonda veya sinemada bir karakter içinde gördüğü kadını seviyor. Çok iyi kadınları oynadım bugüne kadar. Hayatımızda, ailemizde olan kadınlardı onlar. Ama zaten oyuncu olarak ne oynarsam oynayayım, bunun karşılığının hayatta olması lazım. Benim de bir karşılığım vardır elbette ama bire bir kendime benzeyen birini oynamadım. En belir- gin özelliğim aklından geçeni söyleyen biriyim, durdurmam kendimi, frenim yoktur. I. Hatırı sayılır bir hayran kitlesine sahip olma 8 II. Hep aynı kadın karakterini oynama TII. Açık sözlü bir kişiliğe sahip olma Bu parçaya göre numaralanmış ifadelerden hangisi, kendinden bu şekilde söz eden oyuncunun bir özelliği olamaz? A) Yalnız I. D) I ve II B) Yalnız II. C) I ve II. E) Il ve III.
amaçlarından iki tanesini yazınız.
Bir kişi olsaydı, karım olurdu. Elinde buruşuk bir mendil, bir tek karanfil, aceleci ürkek beklerdi. Uzaktan görmesine
bayılırım. Koşup gelmezdi, gösterişten hoşlanmazdı. Gözleriyle kucaklardı beni, kimse duymazdı. Omuzundan tutardim,
çenesinden öperdim. Evimize doğru giderdik. Yağmur belki yağardı, belki yağmazdı. Yolda hiç konuşmazdık, bundan
eminim. Yanımda, yapyakınımda giderdi, bir de elimi tutardı usulcana.
27. Yukarıdaki paragrafta hangi anlatım biçimleri kullanılmıştır? Açıklayınız.
BİR SAATLİK TELÂKİ
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
amaçlarından iki tanesini yazınız. Bir kişi olsaydı, karım olurdu. Elinde buruşuk bir mendil, bir tek karanfil, aceleci ürkek beklerdi. Uzaktan görmesine bayılırım. Koşup gelmezdi, gösterişten hoşlanmazdı. Gözleriyle kucaklardı beni, kimse duymazdı. Omuzundan tutardim, çenesinden öperdim. Evimize doğru giderdik. Yağmur belki yağardı, belki yağmazdı. Yolda hiç konuşmazdık, bundan eminim. Yanımda, yapyakınımda giderdi, bir de elimi tutardı usulcana. 27. Yukarıdaki paragrafta hangi anlatım biçimleri kullanılmıştır? Açıklayınız. BİR SAATLİK TELÂKİ