Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

paragraf yorumu
5. Ahmet Ada, "Gökyüzünün Fıskiyesi"yle şiirini tek-
rarlamıyor, aksine şiirini iyice rayına oturtuyor. Yaz-
dığı şiiri, kendisiyle iyice pekiştiriyor. Kısır değil.
doğurgan imgelerle hayatı karşılıyor. Hüznü, mut-
suzluğu, umudu, aşkı, hayatı gökyüzüyle sarıp sar-
malıyor. Onun şiirleri yağmurdan sonraki dünyadır;
iç açıcı, mis gibi hayat kokan!
Bu parçadan Ahmet Ada'yla ilgili olarak aşağı-
dakilerin hangisi çıkarılamaz?
A) Kendine özgü bir şiiri olduğu
B) Siirlerinin düşsel ögeler yönünden zengin oldu-
ğu
C) Yaşama ve insana dair olanı işlediği
DŞiirlerinin iyimser ve iç ferahlatıcı olduğu +
E Her kitabında farklı bir tarzı denediği
7.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
paragraf yorumu 5. Ahmet Ada, "Gökyüzünün Fıskiyesi"yle şiirini tek- rarlamıyor, aksine şiirini iyice rayına oturtuyor. Yaz- dığı şiiri, kendisiyle iyice pekiştiriyor. Kısır değil. doğurgan imgelerle hayatı karşılıyor. Hüznü, mut- suzluğu, umudu, aşkı, hayatı gökyüzüyle sarıp sar- malıyor. Onun şiirleri yağmurdan sonraki dünyadır; iç açıcı, mis gibi hayat kokan! Bu parçadan Ahmet Ada'yla ilgili olarak aşağı- dakilerin hangisi çıkarılamaz? A) Kendine özgü bir şiiri olduğu B) Siirlerinin düşsel ögeler yönünden zengin oldu- ğu C) Yaşama ve insana dair olanı işlediği DŞiirlerinin iyimser ve iç ferahlatıcı olduğu + E Her kitabında farklı bir tarzı denediği 7.
4. Siz bilemezsiniz; ama bütün bu mahalle eskiden be-
nim gibi bakır ustalarıyla doluydu. Burada belki otuz
dükkân vardı. Şimdi bir ben... Benim endişemse bay-
rağı taşıyacak kimsenin olmayışı. Ben öldükten sonra
bu zanaat bitecek.
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kazanmak için elimizdeki tüm imkânları seferber
etmeliyiz.
B) Projenizi kaldığınız yerden devam ettirmek istiyo-
ruz çünkü bunun faydasına inanıyoruz.
C) Bulunduğumuz noktadan yeniden başlayabiliriz
yeter ki bir araya gelip güç birliği edelim.
D) Bize yardım edecek biri olmadı ki acemilik dönemi-
ni kolay atlatalım.
E) Çalışmalarınızı geliştirmelisiniz, bu konuda her tür-
lü desteğe hazırız.
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
4. Siz bilemezsiniz; ama bütün bu mahalle eskiden be- nim gibi bakır ustalarıyla doluydu. Burada belki otuz dükkân vardı. Şimdi bir ben... Benim endişemse bay- rağı taşıyacak kimsenin olmayışı. Ben öldükten sonra bu zanaat bitecek. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Kazanmak için elimizdeki tüm imkânları seferber etmeliyiz. B) Projenizi kaldığınız yerden devam ettirmek istiyo- ruz çünkü bunun faydasına inanıyoruz. C) Bulunduğumuz noktadan yeniden başlayabiliriz yeter ki bir araya gelip güç birliği edelim. D) Bize yardım edecek biri olmadı ki acemilik dönemi- ni kolay atlatalım. E) Çalışmalarınızı geliştirmelisiniz, bu konuda her tür- lü desteğe hazırız.
11.Sınıf/Türk Dili ve Edebiyatı
4. İster lapa lapa kar, ister şarıl şarıl yağmur yağsın,
isterse de bütün gecenin ayazından karlar dona
kesmiş olsun, sabahın beş buçuğunda karanlıkları
ürperten sesiyle sokağa girerdi:
- Gazete, havadiis!
Sabahın dördünde yazı makinemin başına geçtiğim
için, bu ses; bu kara, yağmura, ayaza kafa tutan bu
canlı, bu pırıl pırıl ses, beni yazı makinemin başın-
da bulurdu. Gazete paralarını akşamdan masamın
kıyısına koyduğum için, bekletmez, koşardım sokak
kapısına. Gazetelerimi önceden hazırlamış olurdu.
Uzatır, paraları alır, saymaya filân lüzum görmeden
cebine atar, donmuş burnu, buhar kazanı gibi tüterek
uzaklaşırken, canlı, yaşam dolu sesiyle sokağı gene
neşelendirirdi:
- Gazete, havadiiiis!
Sabahın erken saatinde kalkıp koşuyormuş gazete
bayiine. Bayi ana baba günü. Kendi gibi o kadar çok
okullu çocuk varmış ki bayi gazetelerini nazla veriyor-
muş. Daha kötüsü de gazeteleri alırken bayiye kaparo
vermek!
Karne zamanı birkaç gün gelmedi. Meraklanmıştım.
Sınavlar sırasında olduğu için belki de sınava hazırla-
nıyor demiştim. İyi düşünmüşüm. Geldi pırıl pırıl sesiyle
öksürüyordu:
Kusura bakma abicim. Dersleri hazırlıyordum.
Gece yarılarına kadar çalışıp sabahleyin de erkenden
uyanmak fena yordu. İki gün aksattım. Dilber Hanım
teyze öksürük için bir ilâç yazdırdı ama nerdee?
-
Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylene-
mez?
A) Anlatımı güçlendirmek için deyimler kullanılmıştır.
B) Çocuğun iki gün gazeteleri getirmemesi çatışma-
yı oluşturur.
+C) Anlatıcı ile kahraman aynı kişidir.
-D) Dönemin zihniyetini yansıtan ögeler vardır.
E) Farklı söz sanatlarından yararlanılmıştır.
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
11.Sınıf/Türk Dili ve Edebiyatı 4. İster lapa lapa kar, ister şarıl şarıl yağmur yağsın, isterse de bütün gecenin ayazından karlar dona kesmiş olsun, sabahın beş buçuğunda karanlıkları ürperten sesiyle sokağa girerdi: - Gazete, havadiis! Sabahın dördünde yazı makinemin başına geçtiğim için, bu ses; bu kara, yağmura, ayaza kafa tutan bu canlı, bu pırıl pırıl ses, beni yazı makinemin başın- da bulurdu. Gazete paralarını akşamdan masamın kıyısına koyduğum için, bekletmez, koşardım sokak kapısına. Gazetelerimi önceden hazırlamış olurdu. Uzatır, paraları alır, saymaya filân lüzum görmeden cebine atar, donmuş burnu, buhar kazanı gibi tüterek uzaklaşırken, canlı, yaşam dolu sesiyle sokağı gene neşelendirirdi: - Gazete, havadiiiis! Sabahın erken saatinde kalkıp koşuyormuş gazete bayiine. Bayi ana baba günü. Kendi gibi o kadar çok okullu çocuk varmış ki bayi gazetelerini nazla veriyor- muş. Daha kötüsü de gazeteleri alırken bayiye kaparo vermek! Karne zamanı birkaç gün gelmedi. Meraklanmıştım. Sınavlar sırasında olduğu için belki de sınava hazırla- nıyor demiştim. İyi düşünmüşüm. Geldi pırıl pırıl sesiyle öksürüyordu: Kusura bakma abicim. Dersleri hazırlıyordum. Gece yarılarına kadar çalışıp sabahleyin de erkenden uyanmak fena yordu. İki gün aksattım. Dilber Hanım teyze öksürük için bir ilâç yazdırdı ama nerdee? - Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylene- mez? A) Anlatımı güçlendirmek için deyimler kullanılmıştır. B) Çocuğun iki gün gazeteleri getirmemesi çatışma- yı oluşturur. +C) Anlatıcı ile kahraman aynı kişidir. -D) Dönemin zihniyetini yansıtan ögeler vardır. E) Farklı söz sanatlarından yararlanılmıştır.
2.
teknolojik gelişmeler hızı katlanarak artarken yapay zekâ da
II. hızla öğreniyor ama bazıları bunun bir
HT. insanların yaptığı birçok işin inceliklerini
IV. bazıları ise insanlığı daha güzel bir geleceğe taşıyacağını
düşünüyor
V. felaket senaryosunun başlangıcı olduğunu
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturacak
biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
/benimhocam
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. teknolojik gelişmeler hızı katlanarak artarken yapay zekâ da II. hızla öğreniyor ama bazıları bunun bir HT. insanların yaptığı birçok işin inceliklerini IV. bazıları ise insanlığı daha güzel bir geleceğe taşıyacağını düşünüyor V. felaket senaryosunun başlangıcı olduğunu Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur? A) I B) II C) III D) IV E) V /benimhocam
1.
(1) Çocuk ve gençlik edebiyatı alanındaki
araştırmaları ile tanınan Necdet Neydim
ile çocukların dünyasını konuştuk. (II) Aynı
Aairin
zamanda akademisyen olan yazarla bizim yazd
dünyamızdaki çocuk kavramı üzerine ke-
yifli bir sohbet gerçekleştirdik.(III) Cocuk-
ların dürüst varlıklar olduğunu, içtenliği si-
caklığı ve sevildiklerini hemen anladıklarını
dile getiren Neydim, yanılgıya düştüğümüz
noktalarda ise anne ve babaları uyardı.
"Cocukları keşfedin, onlarda sonsuz
bir evren göreceksiniz." diyor Neydim. (V)
Ona göre çocuklar, "Bizim kafamıza göre
biçimlendireceğimiz, mutlak sahiplik iddia
edeceğimiz varlıklar değildir."
Bu parçada numaralanmış cümlelerin
hangilerinde doğrudan anlatım vardı?
A) I ve III
B) VIII CHII IV
E) Ive V
D) ve
Aşağıdal
tym durus
B) Gen
öyki
leri
C) Tam
me
var
D) Şi
el
E G
ya
is
yorums
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. (1) Çocuk ve gençlik edebiyatı alanındaki araştırmaları ile tanınan Necdet Neydim ile çocukların dünyasını konuştuk. (II) Aynı Aairin zamanda akademisyen olan yazarla bizim yazd dünyamızdaki çocuk kavramı üzerine ke- yifli bir sohbet gerçekleştirdik.(III) Cocuk- ların dürüst varlıklar olduğunu, içtenliği si- caklığı ve sevildiklerini hemen anladıklarını dile getiren Neydim, yanılgıya düştüğümüz noktalarda ise anne ve babaları uyardı. "Cocukları keşfedin, onlarda sonsuz bir evren göreceksiniz." diyor Neydim. (V) Ona göre çocuklar, "Bizim kafamıza göre biçimlendireceğimiz, mutlak sahiplik iddia edeceğimiz varlıklar değildir." Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangilerinde doğrudan anlatım vardı? A) I ve III B) VIII CHII IV E) Ive V D) ve Aşağıdal tym durus B) Gen öyki leri C) Tam me var D) Şi el E G ya is yorums
la
8-
a
i
ISE
16. Doğaya tipatıp uygun! -amma da yalan:
Sığdırılabilir mi doğa küçücük bir resme?
Doğanın en ufak parçası bile sonsuzdur!
Öyleyse ressam neyi çizer? Doğada görüp sevdiğini.
Peki ya neyi sever? Resmedebildiğini!
Bu misraların bir bütün olarak içerdiği anlam
aşağıdaki cümlelerden hangisiyle ifade edile-
mez?
A) Ressamlar aslında eserlerinde kendi seçtikleri
ögeleri resmederler.
B) iki ayrı ressamın aynı yere odaklanıp aynı resim-
leri üretmeleri beklenemez.
C) Ressamlar gördükleri yeri kendi tarz ve ruh hâl-
lerinin süzgecinden geçirerek kâğıda aktarırlar.
D) Ressamların görsel dünyayı birebir tuvale aktar-
dıkları tartışma götürmez.
E) Ressamın kendi yaptığı resmi beğenme nedeni,
resim için seçtiği ögeleri sevmesidir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
la 8- a i ISE 16. Doğaya tipatıp uygun! -amma da yalan: Sığdırılabilir mi doğa küçücük bir resme? Doğanın en ufak parçası bile sonsuzdur! Öyleyse ressam neyi çizer? Doğada görüp sevdiğini. Peki ya neyi sever? Resmedebildiğini! Bu misraların bir bütün olarak içerdiği anlam aşağıdaki cümlelerden hangisiyle ifade edile- mez? A) Ressamlar aslında eserlerinde kendi seçtikleri ögeleri resmederler. B) iki ayrı ressamın aynı yere odaklanıp aynı resim- leri üretmeleri beklenemez. C) Ressamlar gördükleri yeri kendi tarz ve ruh hâl- lerinin süzgecinden geçirerek kâğıda aktarırlar. D) Ressamların görsel dünyayı birebir tuvale aktar- dıkları tartışma götürmez. E) Ressamın kendi yaptığı resmi beğenme nedeni, resim için seçtiği ögeleri sevmesidir.
Çukurova'yı yazdım. Şu dünya yazarları içinde Çukurova'yı
yazan tek kişi ben değilim ki. Kafka da, Tolstoy da, Bal-
zac da, Çehov da, Dostoyevski de... Herkes ama herkes
Çukurova'yı yazdı. Ben gökyüzünden yere inmedim ki,
Çukurova'da bir köyde doğdum. Bir kasabayı, bir şehri,
bir toprak parçasının doğasını yaşadım. Akdeniz'i, Toros-
ları gördüm. Kafka bir bürokrat takımı içinde olmasaydı
Dava'yı, Şato'yu yazabilir miydi? Dostoyevski, Sibirya'yı
yaşamasaydı oradaki insanları tanımasaydı, insan psiko-
lojisini böylesine sağlıklı ve derinlemesine yansıtabilir miy-
di?
Bu parçadaki alt çizili cümle ile aşağıdakilerden ha-
gisi vurgulanmak istenmiştir?
A) Çukurova'nın, birçok yazara esin kaynağı olduğu
B) Dünyaca tanınan birçok yazarın Çukurova'yı işlediği
Yazarların yaşadığı mekanların, başarılı eserler verme-
lerini sağladığı
D) Anlatımı güçlü yazarların artık birer dünya vatandaşı
sayılacağı
E) Çukurova'nın güzelliğinin birçok esere yansıdığı
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Çukurova'yı yazdım. Şu dünya yazarları içinde Çukurova'yı yazan tek kişi ben değilim ki. Kafka da, Tolstoy da, Bal- zac da, Çehov da, Dostoyevski de... Herkes ama herkes Çukurova'yı yazdı. Ben gökyüzünden yere inmedim ki, Çukurova'da bir köyde doğdum. Bir kasabayı, bir şehri, bir toprak parçasının doğasını yaşadım. Akdeniz'i, Toros- ları gördüm. Kafka bir bürokrat takımı içinde olmasaydı Dava'yı, Şato'yu yazabilir miydi? Dostoyevski, Sibirya'yı yaşamasaydı oradaki insanları tanımasaydı, insan psiko- lojisini böylesine sağlıklı ve derinlemesine yansıtabilir miy- di? Bu parçadaki alt çizili cümle ile aşağıdakilerden ha- gisi vurgulanmak istenmiştir? A) Çukurova'nın, birçok yazara esin kaynağı olduğu B) Dünyaca tanınan birçok yazarın Çukurova'yı işlediği Yazarların yaşadığı mekanların, başarılı eserler verme- lerini sağladığı D) Anlatımı güçlü yazarların artık birer dünya vatandaşı sayılacağı E) Çukurova'nın güzelliğinin birçok esere yansıdığı
Soru 2: Dil yaşayan bir varlık olduğundan kültürel,
ekonomik ve teknolojik gelişmelere bağlı olarak zaman
içinde değişir. Bir dili konuşan milletler bazen ihtiyaçları
doğrultusunda yeni kelimeleri dillerine almak zorunda
kalabilirler.örneğin teknik alandaki gelişme sonucu
üretilen ürünleri kullanmak zorunda kalır ve bu ürünle
beraber üretilen ürünün ismini de kullanırsa dile yabancı
bir kelime girmiş olur. Dilini, diğer dillerden üstün bir
konuma getirmek isteyenler fen ve sosyal bilimlerde yeni.
değerler üretirler. Bu yolla dillerindeki olası bir değişimi
engellerier. Aksi halde sözcük transferi ile başlayan dilde
yabancılaşma zamanla o milletin ses yapısını etkiler ve
daha sonra dilin bütün unsurlarını kapsar.
Bu parçada dilin tarihî süreç içerisindeki değişimini
etkileyen unsurlardan hangisi
üzerindedurulmuştur?(10)
A) Din kardeşliği
-B) Coğrafi değişim
C) Siyasi gelişmeler
DT Lehçe farklılıkları
E) Bilim ve teknoloji
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Soru 2: Dil yaşayan bir varlık olduğundan kültürel, ekonomik ve teknolojik gelişmelere bağlı olarak zaman içinde değişir. Bir dili konuşan milletler bazen ihtiyaçları doğrultusunda yeni kelimeleri dillerine almak zorunda kalabilirler.örneğin teknik alandaki gelişme sonucu üretilen ürünleri kullanmak zorunda kalır ve bu ürünle beraber üretilen ürünün ismini de kullanırsa dile yabancı bir kelime girmiş olur. Dilini, diğer dillerden üstün bir konuma getirmek isteyenler fen ve sosyal bilimlerde yeni. değerler üretirler. Bu yolla dillerindeki olası bir değişimi engellerier. Aksi halde sözcük transferi ile başlayan dilde yabancılaşma zamanla o milletin ses yapısını etkiler ve daha sonra dilin bütün unsurlarını kapsar. Bu parçada dilin tarihî süreç içerisindeki değişimini etkileyen unsurlardan hangisi üzerindedurulmuştur?(10) A) Din kardeşliği -B) Coğrafi değişim C) Siyasi gelişmeler DT Lehçe farklılıkları E) Bilim ve teknoloji
wwwwwwwwwwww.
. 1. Dayanıklılık gerektiren yarışlarda atletler maksimum ka-
pasitelerine çıkmıyor; asıl fark yaratan etkenler kondis-
yon, oksijenin etkili kullanımı ve zihinsel güç oluyor.
II. Erkeklerin sergilediği toplam kapasite, dayanıklılık ge-
rektiren yarışlarda çok fark yaratmadığından kadınlar er-
keklerle başa baş mücadele edip onları yenebiliyor.
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir bi-
çimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir?
A) Dayanıklılık gerektiren yarışlarda atletlerin maksimum
kapasitelerine çıkamaması kondisyon, oksijenin etkili
kullanımı ve zihinsel güçten kaynaklanıyor ve erkeklerin
kapasitesi, dayanıklılık gerektiren yarışlarda kadınları
geçmeye yetmiyor.
B) Dayanıklılık gerektiren yarışlarda sonucu asıl etkileyen,
kondisyon, oksijenin etkili kullanımı ve zihinsel güç ol-
duğundan erkeklerin toplam kapasitesi yetmiyor ve ka-
dinlar erkekleri yenebiliyor.
C) Erkeklerin sergilediği toplam kapasite, dayanıklılık ge-
rektiren yarışlarda kadınlar karşısında çok fark yaratma-
dığından kadınlar maksimum kapasitelerini kullanarak
erkekleri yenebiliyor.
D) Dayanıklılık gerektiren yarışlar; kondisyona, oksijenin et-
kili kullanımına ve zihinsel güce dayalı olduğundan bu
yönde kendini geliştiren kadınlar erkeklerle mücadele
edebiliyor hatta onları geçebiliyor.
E) Dayanıklılık gerektiren yarışlara katılan erkekler ve ka-
dinlar arasında kazanan; kondisyon, oksijenin etkili kul-
lanımı ve zihinsel güç yönlerinden kendilerini geliştiren-
lerdir genellikle.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
wwwwwwwwwwww. . 1. Dayanıklılık gerektiren yarışlarda atletler maksimum ka- pasitelerine çıkmıyor; asıl fark yaratan etkenler kondis- yon, oksijenin etkili kullanımı ve zihinsel güç oluyor. II. Erkeklerin sergilediği toplam kapasite, dayanıklılık ge- rektiren yarışlarda çok fark yaratmadığından kadınlar er- keklerle başa baş mücadele edip onları yenebiliyor. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir bi- çimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? A) Dayanıklılık gerektiren yarışlarda atletlerin maksimum kapasitelerine çıkamaması kondisyon, oksijenin etkili kullanımı ve zihinsel güçten kaynaklanıyor ve erkeklerin kapasitesi, dayanıklılık gerektiren yarışlarda kadınları geçmeye yetmiyor. B) Dayanıklılık gerektiren yarışlarda sonucu asıl etkileyen, kondisyon, oksijenin etkili kullanımı ve zihinsel güç ol- duğundan erkeklerin toplam kapasitesi yetmiyor ve ka- dinlar erkekleri yenebiliyor. C) Erkeklerin sergilediği toplam kapasite, dayanıklılık ge- rektiren yarışlarda kadınlar karşısında çok fark yaratma- dığından kadınlar maksimum kapasitelerini kullanarak erkekleri yenebiliyor. D) Dayanıklılık gerektiren yarışlar; kondisyona, oksijenin et- kili kullanımına ve zihinsel güce dayalı olduğundan bu yönde kendini geliştiren kadınlar erkeklerle mücadele edebiliyor hatta onları geçebiliyor. E) Dayanıklılık gerektiren yarışlara katılan erkekler ve ka- dinlar arasında kazanan; kondisyon, oksijenin etkili kul- lanımı ve zihinsel güç yönlerinden kendilerini geliştiren- lerdir genellikle.
11. (1) Beş dakika önce bir konuyu şiddetle savunan sanatçı, beş
dakika sonra sizinle birlikte kendi savunduğu şeyle alay ede-
bilirdi. (II) Bir insan nasıl olur da durmaksızın düşünebilir, her
şeyi durmaksızın sorgulayabilir ve aynı anda büyük bir coşkuy-
la, heyecanla hayata bağlanabilir? (III) Sanatçı, varlığıyla bunun
mümkün olduğunu anlatıyordu çevresindekilere. (IV) Onun bir
yerlerde bir şey yaptığını hayal etmek bile yeterliydi aynı heye-
canın birazcık da olsa arkadaşlarına bulaşması için. (V) Anla-
mıştık belki: Onun saati durmadan akıyordu da bizim saatimiz
çalışmak için bahaneler arıyordu sanki. (VI) Bizim yaşama an-
lam katma konusundaki üşengeçliğimiz; onun bahanelere ge-
rek duymadan, bir başkaldırı gibi sürdürdüğü yaşamını, hız ya
da telaş olarak görmemize neden oluyordu.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşünce-
nin akışını bozmaktadır?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
11. (1) Beş dakika önce bir konuyu şiddetle savunan sanatçı, beş dakika sonra sizinle birlikte kendi savunduğu şeyle alay ede- bilirdi. (II) Bir insan nasıl olur da durmaksızın düşünebilir, her şeyi durmaksızın sorgulayabilir ve aynı anda büyük bir coşkuy- la, heyecanla hayata bağlanabilir? (III) Sanatçı, varlığıyla bunun mümkün olduğunu anlatıyordu çevresindekilere. (IV) Onun bir yerlerde bir şey yaptığını hayal etmek bile yeterliydi aynı heye- canın birazcık da olsa arkadaşlarına bulaşması için. (V) Anla- mıştık belki: Onun saati durmadan akıyordu da bizim saatimiz çalışmak için bahaneler arıyordu sanki. (VI) Bizim yaşama an- lam katma konusundaki üşengeçliğimiz; onun bahanelere ge- rek duymadan, bir başkaldırı gibi sürdürdüğü yaşamını, hız ya da telaş olarak görmemize neden oluyordu. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşünce- nin akışını bozmaktadır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
1. Hiç kuşkusuz şiirimin şiir olmasına özen gösteri-
yorum. Bunun yanı sıra kolay olanı da seçmiyo-
rum. Özellikle şiir geleneğimizde bulunan uyak
kolaylığına kaçmak istemiyorum. Uyağı gerektiği
yerde, içeriğin taşıyacağı biçimde kullanmak
istiyorum. Dizeler, kendi iç sesleriyle uyağını
doğursun istiyorum.
Aşağıdakilerden hangisi böyle söyleyen bir
sanatçının özelliklerinden biri olmayabilir?
A) Gücünü özden alan bir biçim anlayışına sahip
olma
B) Uyak kolaylığından uzak durma
C) Şiirin bir çaba ve bir titizlik ürünü olduğuna
inanma
D) Biçimin özle birlikte gelişmesi gerektiğine
inanma
E) Gerçekleri değiştirmeden yansıtma
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. Hiç kuşkusuz şiirimin şiir olmasına özen gösteri- yorum. Bunun yanı sıra kolay olanı da seçmiyo- rum. Özellikle şiir geleneğimizde bulunan uyak kolaylığına kaçmak istemiyorum. Uyağı gerektiği yerde, içeriğin taşıyacağı biçimde kullanmak istiyorum. Dizeler, kendi iç sesleriyle uyağını doğursun istiyorum. Aşağıdakilerden hangisi böyle söyleyen bir sanatçının özelliklerinden biri olmayabilir? A) Gücünü özden alan bir biçim anlayışına sahip olma B) Uyak kolaylığından uzak durma C) Şiirin bir çaba ve bir titizlik ürünü olduğuna inanma D) Biçimin özle birlikte gelişmesi gerektiğine inanma E) Gerçekleri değiştirmeden yansıtma
eçmişin
zlik için
en soru
e sağa
iyor. Ge
salabilm
mi?
lığını
1.
Okyanusların en korkulan yırtıcılarından biri olan ve büyük
beyazlardan sonra insanlara en çok saldıran tür olan kaplan
köpekbalıkları size de ürkünç mü geliyor? Oysa bu canlıların
varlığı değil, yokluğu korkutmalı. Kaplan köpekbalıklarıyla yüz
yüze kalan bir dalgıç onların farklı bir yüzüyle tanışıyor: Okya-
nus ekosistemlerinin sağlığı, bu yırtıcıya çok yakından bağlı
olabilir.
Bu parçada aşağıdaki anlatım biçimlerinden hangisi ağır
basmaktadır?
A) Betimleme
Tartışma
-E) Örnekleme
B) Öyküleme
D) Açıklama
4.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
eçmişin zlik için en soru e sağa iyor. Ge salabilm mi? lığını 1. Okyanusların en korkulan yırtıcılarından biri olan ve büyük beyazlardan sonra insanlara en çok saldıran tür olan kaplan köpekbalıkları size de ürkünç mü geliyor? Oysa bu canlıların varlığı değil, yokluğu korkutmalı. Kaplan köpekbalıklarıyla yüz yüze kalan bir dalgıç onların farklı bir yüzüyle tanışıyor: Okya- nus ekosistemlerinin sağlığı, bu yırtıcıya çok yakından bağlı olabilir. Bu parçada aşağıdaki anlatım biçimlerinden hangisi ağır basmaktadır? A) Betimleme Tartışma -E) Örnekleme B) Öyküleme D) Açıklama 4.
İşte bu zor iş gerçekten, dünyanın en zor işi belki de.
Öyle olmasa bu kadar karışmazlardı zaten birbirlerine.
İyisi çok defa acıdan ölüp kötüsü onun sırtından geçin-
mezdi. Paris gibi uyanık bir sanat çevresinde bile kim-
se önleyemiyor kötülerin yüze çıkmasını. Yalnız halk
zamanla haklarından gelebiliyor. Durmadan gelişen,
gelişmesi gereken sanat her yerde her zaman ölçüleri
aşacak, şaşırtacák, yanıltacak. Bunun çaresi yok. Yok
ama her şeyin de bir derecesi var. Bütün ölçüler deği-
şir, değişmelidir ama ölçüler üstünde kalan, insandan
insana pek değişmeyen bazı değerler de vardır. Onun
içindir ki bunun ayrımını yapmak zordur.
40. Bu parçadal altı çizili söz ile anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Edebî açıdan tartışmasız
B) Evrensel duygu ve düşünceler
C) Toplumsal olaylar
D) Dil ve ulusal unsurlar
E) Birlik ve beraberlik duygusu
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
İşte bu zor iş gerçekten, dünyanın en zor işi belki de. Öyle olmasa bu kadar karışmazlardı zaten birbirlerine. İyisi çok defa acıdan ölüp kötüsü onun sırtından geçin- mezdi. Paris gibi uyanık bir sanat çevresinde bile kim- se önleyemiyor kötülerin yüze çıkmasını. Yalnız halk zamanla haklarından gelebiliyor. Durmadan gelişen, gelişmesi gereken sanat her yerde her zaman ölçüleri aşacak, şaşırtacák, yanıltacak. Bunun çaresi yok. Yok ama her şeyin de bir derecesi var. Bütün ölçüler deği- şir, değişmelidir ama ölçüler üstünde kalan, insandan insana pek değişmeyen bazı değerler de vardır. Onun içindir ki bunun ayrımını yapmak zordur. 40. Bu parçadal altı çizili söz ile anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Edebî açıdan tartışmasız B) Evrensel duygu ve düşünceler C) Toplumsal olaylar D) Dil ve ulusal unsurlar E) Birlik ve beraberlik duygusu
34. Amerikalı Wright Kardeşler, havacılık tarihinde önemli
bir yere sahiptirler. Wilbur ve Orville adlarındaki bu iki
kardeşin bir bisiklet fabrikası vardı. Ama asıl tutkuları
havacılıktı. Havadan daha ağır cisimlerin havada du-
rabilmesiyle ilgili deneyler yapıyorlardı. Bu deneyler
sonunda hava akımları ve havanın cisimler üzerindeki
etkisi konusunda yeterince bilgi sahibi oldular. 1900
yılında bir planörü uçurmayı başardılar. İlk uçağı ise
1903 yılında yaptılar. Bu uçakta bir benzin motoru ve
pervane vardı. Uçağın bütün parçalarını kendileri yap-
mıştı. Bu uçakla uçuş denemelerini yaptılar fakat uçak
çok kısa süre havada kalabildi. Fakat o günden sonra
havacılık büyük bir önem kazandı. Çalışmalarını sürdü-
ren Wright Kardeşler yeni uçuş deneylerini yaptılar. 17
Aralık 1903'te Orvillen yönetimindeki uçak yerden ha-
valanarak 59 saniye havada kaldı. Böylelikle insanlığın
bir düşünü gerçekleştirmiş oldular
Bu parçadan "Wright Kardeşler'le ilgili olarak;
1. Amaçlarına ulaşarak başarılı oldukları,
II. Uçmak için sabırlı ve kararlı biçimde çalıştıkları,
II. insanlığa önemli bir yarar sağladıkları,
IV Havacılığa özel bir ilgilerinin olduğu,
V. Gelişmiş birkaç uçak modeli tasarladıkları,
yargılarından hangisine ulaşılamaz?
A) I.
C) III.
D) IV.
B) II.
E) V.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
34. Amerikalı Wright Kardeşler, havacılık tarihinde önemli bir yere sahiptirler. Wilbur ve Orville adlarındaki bu iki kardeşin bir bisiklet fabrikası vardı. Ama asıl tutkuları havacılıktı. Havadan daha ağır cisimlerin havada du- rabilmesiyle ilgili deneyler yapıyorlardı. Bu deneyler sonunda hava akımları ve havanın cisimler üzerindeki etkisi konusunda yeterince bilgi sahibi oldular. 1900 yılında bir planörü uçurmayı başardılar. İlk uçağı ise 1903 yılında yaptılar. Bu uçakta bir benzin motoru ve pervane vardı. Uçağın bütün parçalarını kendileri yap- mıştı. Bu uçakla uçuş denemelerini yaptılar fakat uçak çok kısa süre havada kalabildi. Fakat o günden sonra havacılık büyük bir önem kazandı. Çalışmalarını sürdü- ren Wright Kardeşler yeni uçuş deneylerini yaptılar. 17 Aralık 1903'te Orvillen yönetimindeki uçak yerden ha- valanarak 59 saniye havada kaldı. Böylelikle insanlığın bir düşünü gerçekleştirmiş oldular Bu parçadan "Wright Kardeşler'le ilgili olarak; 1. Amaçlarına ulaşarak başarılı oldukları, II. Uçmak için sabırlı ve kararlı biçimde çalıştıkları, II. insanlığa önemli bir yarar sağladıkları, IV Havacılığa özel bir ilgilerinin olduğu, V. Gelişmiş birkaç uçak modeli tasarladıkları, yargılarından hangisine ulaşılamaz? A) I. C) III. D) IV. B) II. E) V.
11. (1) Beş dakika önce bir konuyu şiddetle savunan sanatçı, beş
dakika sonra sizinle birlikte kendi savunduğu şeyle alay ede-
bilirdi. (II) Bir insan nasıl olur da durmaksızın düşünebilir, her
şeyi durmaksızın sorgulayabilir ve aynı anda büyük bir coşkuy-
la, heyecanla hayata bağlanabilir? (III) Sanatçı, varlığıyla bunun
mümkün olduğunu anlatıyordu çevresindekilere. (IV) Onun bir
yerlerde bir şey yaptığını hayal etmek bile yeterliydi aynı heye-
canın birazcık da olsa arkadaşlarına bulaşması için. (V) Anla-
mıştık belki: Onun saati durmadan akıyordu da bizim saatimiz
çalışmak için bahaneler arıyordu sanki. (VI) Bizim yaşama an-
lam katma konusundaki üşengeçliğimiz; onun bahanelere ge-
rek duymadan, bir başkaldırı gibi sürdürdüğü yaşamını, hız ya
da telaş olarak görmemize neden oluyordu.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşünce-
nin akışını bozmaktadır?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
11. (1) Beş dakika önce bir konuyu şiddetle savunan sanatçı, beş dakika sonra sizinle birlikte kendi savunduğu şeyle alay ede- bilirdi. (II) Bir insan nasıl olur da durmaksızın düşünebilir, her şeyi durmaksızın sorgulayabilir ve aynı anda büyük bir coşkuy- la, heyecanla hayata bağlanabilir? (III) Sanatçı, varlığıyla bunun mümkün olduğunu anlatıyordu çevresindekilere. (IV) Onun bir yerlerde bir şey yaptığını hayal etmek bile yeterliydi aynı heye- canın birazcık da olsa arkadaşlarına bulaşması için. (V) Anla- mıştık belki: Onun saati durmadan akıyordu da bizim saatimiz çalışmak için bahaneler arıyordu sanki. (VI) Bizim yaşama an- lam katma konusundaki üşengeçliğimiz; onun bahanelere ge- rek duymadan, bir başkaldırı gibi sürdürdüğü yaşamını, hız ya da telaş olarak görmemize neden oluyordu. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşünce- nin akışını bozmaktadır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
sa
er.
er
sebe ned
Kendi içine sımsıkı kapalı, değişmeye dirençli kişilerdir onlar.
Alışılmış kalıplardan, kaskatı bir zırhları vardır onların. Bu ne-
denle iyi olsun, kötü olsun, sanat yapıtlarının onlara verdiği
hiçbir şey yoktur. Yıllardır bir kitap kurdu gibi, roman ve öykü
okuyan, iyi ya da kötü demeksizin filmler izleyen nice kimse
bilirim; bütün okudukları romanlar, bütün seyrettikleri filmler,
yaşamı algılayışlarında, yaşam üzerine düşüncelerinde, day.
ranışlarında değişikliğe yol açmamıştır.
Bu parçada sözü edilen kişilerin hangi yönü üzerinde du-
rulmaktadır?
8.
A) Bir sanat yapıtında yalnızca kendi dünya görüşlerini ara-
maları
B) Sanat yapıtları arasında neyi, nasıl okuyacaklarını bile-
memeleri
C) Sanat yapıtlarına ön yargıyla yaklaşmaları
D) Okuyup izlediklerinden etkilenmeyen bir yapıya sahip ol-
maları
E) Sanat yapıtlarına yaklaşırken iyi-kötü ayrımı yapmamaları
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
sa er. er sebe ned Kendi içine sımsıkı kapalı, değişmeye dirençli kişilerdir onlar. Alışılmış kalıplardan, kaskatı bir zırhları vardır onların. Bu ne- denle iyi olsun, kötü olsun, sanat yapıtlarının onlara verdiği hiçbir şey yoktur. Yıllardır bir kitap kurdu gibi, roman ve öykü okuyan, iyi ya da kötü demeksizin filmler izleyen nice kimse bilirim; bütün okudukları romanlar, bütün seyrettikleri filmler, yaşamı algılayışlarında, yaşam üzerine düşüncelerinde, day. ranışlarında değişikliğe yol açmamıştır. Bu parçada sözü edilen kişilerin hangi yönü üzerinde du- rulmaktadır? 8. A) Bir sanat yapıtında yalnızca kendi dünya görüşlerini ara- maları B) Sanat yapıtları arasında neyi, nasıl okuyacaklarını bile- memeleri C) Sanat yapıtlarına ön yargıyla yaklaşmaları D) Okuyup izlediklerinden etkilenmeyen bir yapıya sahip ol- maları E) Sanat yapıtlarına yaklaşırken iyi-kötü ayrımı yapmamaları