Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

TYT TÜRKÇE 01
29. Denemede öğretici olmak yetmez; bir de denemecilerin
üslupçu olmaları, dilin bütün inceliklerini elde etmiş
olmaları gerekir. Denilebilir ki deneme, şiirden sonra
daha doğrusu şiirle birlikte az sözle çok şey söyleme
sanatıdır.
b
Bu parçaya göre denemelerde olması gereken en
önemli özellik, aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Evrensellik
B) Yalınlık
D) Özlülük
C) Duruluk
E) Özgünlük
31
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT TÜRKÇE 01 29. Denemede öğretici olmak yetmez; bir de denemecilerin üslupçu olmaları, dilin bütün inceliklerini elde etmiş olmaları gerekir. Denilebilir ki deneme, şiirden sonra daha doğrusu şiirle birlikte az sözle çok şey söyleme sanatıdır. b Bu parçaya göre denemelerde olması gereken en önemli özellik, aşağıdakilerden hangisidir? A) Evrensellik B) Yalınlık D) Özlülük C) Duruluk E) Özgünlük 31
7. (1) Bireysel yönden insanın iç eğilimlerini ve aykırılıklarını
araştırıp yansıtırken toplumsal yönden de ahlâk, hukuk gibi
kavramları ve bunların etki gücünü çözümlemeye çalıştım. (H)
Gerektiği yerde bireysel, gerektiği yerde toplumsal özellikleri
öne çıkardım. (III) Bu yüzden olacak, toplumcular tarafından
bireycilikle, bireyciler tarafından da toplumculukla suçlandım.
(IV) Oysa bireysel olgular, benim sanatımda daima toplumsal
tanımlamalarıyla birlikte yer almaktadır. (V) Ben bu iki yönün,
aslında aynı kökene bağlı olduğunu, hemen her zaman iç içe
ele alınması gerektiğini düşünüyor ve yazılarımı bu görüşle
oluşturuyorum.
A) I.
tam
B) II.
atıcının Tavrina Gore
DSCHAPTER
Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangisinde “tahmin"
söz konusudur?
C) III.
BCode 2
WIED
D) IV.
E) V.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
7. (1) Bireysel yönden insanın iç eğilimlerini ve aykırılıklarını araştırıp yansıtırken toplumsal yönden de ahlâk, hukuk gibi kavramları ve bunların etki gücünü çözümlemeye çalıştım. (H) Gerektiği yerde bireysel, gerektiği yerde toplumsal özellikleri öne çıkardım. (III) Bu yüzden olacak, toplumcular tarafından bireycilikle, bireyciler tarafından da toplumculukla suçlandım. (IV) Oysa bireysel olgular, benim sanatımda daima toplumsal tanımlamalarıyla birlikte yer almaktadır. (V) Ben bu iki yönün, aslında aynı kökene bağlı olduğunu, hemen her zaman iç içe ele alınması gerektiğini düşünüyor ve yazılarımı bu görüşle oluşturuyorum. A) I. tam B) II. atıcının Tavrina Gore DSCHAPTER Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangisinde “tahmin" söz konusudur? C) III. BCode 2 WIED D) IV. E) V.
1. Umman, Arapça okyanus demek. Ummak kelimesi ile arasında
ses benzerliği dışında bir bağ yok. Gel gelelim bir şeyler umma-
ya yeltendiğimde kendimi ummanda kaybolmuş hissediyorum.
Önüm arkam belirsiz, bilinmeyene bakan bir şaşkın.
Bu parça için,
I. Benzetmeden yararlanılmıştır.
II. Tanımlama yapılmıştır.
III. Karşılaştırmaya yer verilmiştir.
yargılarından hangileri doğrudur?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) ve III
E) I, II ve III
C) I ve II
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. Umman, Arapça okyanus demek. Ummak kelimesi ile arasında ses benzerliği dışında bir bağ yok. Gel gelelim bir şeyler umma- ya yeltendiğimde kendimi ummanda kaybolmuş hissediyorum. Önüm arkam belirsiz, bilinmeyene bakan bir şaşkın. Bu parça için, I. Benzetmeden yararlanılmıştır. II. Tanımlama yapılmıştır. III. Karşılaştırmaya yer verilmiştir. yargılarından hangileri doğrudur? A) Yalnız I B) Yalnız II D) ve III E) I, II ve III C) I ve II
20. Telefona not alır gibi yazıldıkları için öykülerin dili alışıl-
mış kurallara pek fazla uygun değil. Kimi okurun dikkati-
ni soru cümlelerinin fazlalığı çekecektir. Öykülerimin,
türün klasik özelliklerinden ayrıldığı nokta da işte bu.
Bunlar da elbette ki bir olguyu, bir karakteri, bir yaşam
dilimini, bazı etkileşimleri anlatıyor ama karakterler ge-
nellikle bunları, kendilerine sordukları sorular üzerinden
hayata geçiriyor. Okuma tamamlandığında okur, ya
soruların yanıtlarını seziyor ya da tamamen gereksiz
olduklarını anlıyor ve yeni bir soruyla karşılaşıyor.
Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık
olarak söylenmiş olabilir?
Aykünüzü diğer öykülerden ve sizi diğer öykücüler-
den farklı kılan nedir?
B) Öykülerinizde okur, kendisini şaşkınlığa sürükleye-
cek durumlarla karşılaşacak mı?
C) Okurun, kitabı okurken kimi noktalarda kitaptaki
yönlendirmelere kapıldığı olur mu?
D) Kitap bir olay örgüsü hâlinde mi kurgulandı, yoksa
karakterlerin iç dünyalarına inildi mi?
E) Okur, bu kitabı okuyup bitirdikten sonra kendini
sorguladığında nasıl bir cevap verecek kendine?
21
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
20. Telefona not alır gibi yazıldıkları için öykülerin dili alışıl- mış kurallara pek fazla uygun değil. Kimi okurun dikkati- ni soru cümlelerinin fazlalığı çekecektir. Öykülerimin, türün klasik özelliklerinden ayrıldığı nokta da işte bu. Bunlar da elbette ki bir olguyu, bir karakteri, bir yaşam dilimini, bazı etkileşimleri anlatıyor ama karakterler ge- nellikle bunları, kendilerine sordukları sorular üzerinden hayata geçiriyor. Okuma tamamlandığında okur, ya soruların yanıtlarını seziyor ya da tamamen gereksiz olduklarını anlıyor ve yeni bir soruyla karşılaşıyor. Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık olarak söylenmiş olabilir? Aykünüzü diğer öykülerden ve sizi diğer öykücüler- den farklı kılan nedir? B) Öykülerinizde okur, kendisini şaşkınlığa sürükleye- cek durumlarla karşılaşacak mı? C) Okurun, kitabı okurken kimi noktalarda kitaptaki yönlendirmelere kapıldığı olur mu? D) Kitap bir olay örgüsü hâlinde mi kurgulandı, yoksa karakterlerin iç dünyalarına inildi mi? E) Okur, bu kitabı okuyup bitirdikten sonra kendini sorguladığında nasıl bir cevap verecek kendine? 21
ka
38. Bugün şiirimizde, bahar sabahlarına bir şarkı gibi
uzanan çiçekler gibi yaşam sevinci var. Topluma,
özgürlük bayrağını taşımaktaki heyecanı dile geti-
renler var. Onun için eskilerin ağlamaklı yüzü redde-
dilmiş ve anıları unutulmuştur. Batı'ya bütün pence-
reler açık, ıslak yaprakları hışırdatan bir rüzgârla be-
raber. Yeni şiirin taze havası içimizi dolduruyor. Kişi-
sel acılardan uzaklaşan şair, toplum şarkılarıyla göz
bebeklerimizi aydınlığa alıştırıyor.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinil-
memiştir?
A) Bugünkü şiirimizde özgürlük dile getirilmektedir.
B) Toplumun duyguları etkili biçimde işlenmektedir.
C) Günümüz şiiri her yönüyle iyimserlik aşılıyor.
D) Çağdaş şairler şiirlerinde kişisel acılardan uzak-
laşmışlardır.
E) Yeni şiirimizde geleneksel olandan bir şey kalma-
mıştır.
40
125
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ka 38. Bugün şiirimizde, bahar sabahlarına bir şarkı gibi uzanan çiçekler gibi yaşam sevinci var. Topluma, özgürlük bayrağını taşımaktaki heyecanı dile geti- renler var. Onun için eskilerin ağlamaklı yüzü redde- dilmiş ve anıları unutulmuştur. Batı'ya bütün pence- reler açık, ıslak yaprakları hışırdatan bir rüzgârla be- raber. Yeni şiirin taze havası içimizi dolduruyor. Kişi- sel acılardan uzaklaşan şair, toplum şarkılarıyla göz bebeklerimizi aydınlığa alıştırıyor. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinil- memiştir? A) Bugünkü şiirimizde özgürlük dile getirilmektedir. B) Toplumun duyguları etkili biçimde işlenmektedir. C) Günümüz şiiri her yönüyle iyimserlik aşılıyor. D) Çağdaş şairler şiirlerinde kişisel acılardan uzak- laşmışlardır. E) Yeni şiirimizde geleneksel olandan bir şey kalma- mıştır. 40 125
Kuşkusuz, bir toplumun dili, o toplumun dünya
görüşünden ayrılmaz. Toplumun dünya görüşü,
dilinin gelişmesinde etkili olduğu gibi, dünya gö-
rüşünün belirlenmesinde de dil bir etkendir. Top-
lumlardaki kültürel değişiklikleri inceleyen insan
bilimciler bu bağıntıyı uzun uzun araştırmışlardır.
Nitekim Eskimo dilinin sözcükleri üzerinde yapılan
bir araştırmada savaşla ilgili tek bir sözcüğe rast-
lanmamış. Buradan şöyle bir yargıya varmışlar:
Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdaki-
lerden hangisiyle sürdürülebilir?
A) Eskimolar savaşçı bir toplum değildir.
B) Eskimolar geleneklerine bağlı bir toplumdur.
C) Toplumsal ilişkileri düzenlemede dil, savaştan
daha etkilidir.
D) İnsanlar artık, sorunların savaşla çözülemeye-
ceğini anlamıştır.
E) Eskimoların dili öteki dillerden daha az geliş-
miştir.
(2007-ÖSS)
HALTIN KARMA
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Kuşkusuz, bir toplumun dili, o toplumun dünya görüşünden ayrılmaz. Toplumun dünya görüşü, dilinin gelişmesinde etkili olduğu gibi, dünya gö- rüşünün belirlenmesinde de dil bir etkendir. Top- lumlardaki kültürel değişiklikleri inceleyen insan bilimciler bu bağıntıyı uzun uzun araştırmışlardır. Nitekim Eskimo dilinin sözcükleri üzerinde yapılan bir araştırmada savaşla ilgili tek bir sözcüğe rast- lanmamış. Buradan şöyle bir yargıya varmışlar: Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdaki- lerden hangisiyle sürdürülebilir? A) Eskimolar savaşçı bir toplum değildir. B) Eskimolar geleneklerine bağlı bir toplumdur. C) Toplumsal ilişkileri düzenlemede dil, savaştan daha etkilidir. D) İnsanlar artık, sorunların savaşla çözülemeye- ceğini anlamıştır. E) Eskimoların dili öteki dillerden daha az geliş- miştir. (2007-ÖSS) HALTIN KARMA
7.
Edebiyat bir yer altı suyu gibidir, sessiz ve derinden
akar (1) İyileştirici etkisini geniş zamanlarda göste-
fir. (1) Toplumun ruhunu, milletin bütün geleneğini,
hayalini, ruhunu dilde taşıyan bir hazinedir edebiyat.
(III) Çünkü bir edebiyat o toplumun yazılı hafızasıdır.
(IV) Türk milletini anlamak için ne yaparsınız, diye
sorulursa onun yazılı kaynaklarına bakarım, demek
doğru değil midir? (V)
Bu parçada numaralanmış yerlerin hangisine
"Edebiyatı yok ettiğiniz zaman o milletin her şeyini
yok etmiş olursunuz." sözü getirilebilir?
A) I. B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
7. Edebiyat bir yer altı suyu gibidir, sessiz ve derinden akar (1) İyileştirici etkisini geniş zamanlarda göste- fir. (1) Toplumun ruhunu, milletin bütün geleneğini, hayalini, ruhunu dilde taşıyan bir hazinedir edebiyat. (III) Çünkü bir edebiyat o toplumun yazılı hafızasıdır. (IV) Türk milletini anlamak için ne yaparsınız, diye sorulursa onun yazılı kaynaklarına bakarım, demek doğru değil midir? (V) Bu parçada numaralanmış yerlerin hangisine "Edebiyatı yok ettiğiniz zaman o milletin her şeyini yok etmiş olursunuz." sözü getirilebilir? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
22.
. Örneğin, Eskimo dilinde "kar", Arapçada "deve" için bir-
çok sözcük bulunur. İnsanın bir yere ait olma-olmama hissi
ise her dilde sayısız sözcük ve ifadeyle karşılanır. Örneğin,
İngilizcede foreigner, stranger, outlander, alien, bazı küçük
farkları olsa da sözlükte genel anlamda "yabancı" demektir.
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdaki-
lerden hangisinin getirilmesi en uygundur?
A) Sözcükleri kullanmak, anlamlarını bilmek demek değildir
B) Bazı sözcükler belli kültürler için özeldir
C) Hiçbir sözcüğün ses ve anlam değeri aynı değildir.
D) Sözcükler her zaman gerçek anlamıyla kullanılmaz
E) Sözcükler, düşüncelerimizi anlatmada kullandığımız en
önemli araçlardır
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
22. . Örneğin, Eskimo dilinde "kar", Arapçada "deve" için bir- çok sözcük bulunur. İnsanın bir yere ait olma-olmama hissi ise her dilde sayısız sözcük ve ifadeyle karşılanır. Örneğin, İngilizcede foreigner, stranger, outlander, alien, bazı küçük farkları olsa da sözlükte genel anlamda "yabancı" demektir. Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdaki- lerden hangisinin getirilmesi en uygundur? A) Sözcükleri kullanmak, anlamlarını bilmek demek değildir B) Bazı sözcükler belli kültürler için özeldir C) Hiçbir sözcüğün ses ve anlam değeri aynı değildir. D) Sözcükler her zaman gerçek anlamıyla kullanılmaz E) Sözcükler, düşüncelerimizi anlatmada kullandığımız en önemli araçlardır
10. Maliye veznesinden Tevfik Efendi, banka önünde arabasından
inerken, nasıl oldu ise ayak bileğini incitmiş; evde yatıyor. Kom-
şuları hatır sormaya geliyorlar. İki gündür evde yaşayış değiş-
miş. Karısı sanki o eski karısı değil, tanıdıkları eski tanıdıkları
değil. Hepsi değişmişler, hepsinde yalan da olsa, tatlı bir sokul-
ganlık, bir yalakalık var. Ihlamur kaynatılıyor, ayağını sedef yağı
ile ovup üstüne sıcak tülbent koyuyorlar. Havacıva muşambası
sarıyorlar. Bazı komşular, bir sabah bir de akşamüstü onun ya-
nina uğrayıp bir isteğinin olup olmadığını soruyorlardı.
Bu hikâye parçası için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Parçada açık ve kapalı mekân bir arada anlatılmıştır.
B) Tevfik Efendi'nin hayatından bir kesit yer almaktadır.
C) Bu parçada belli bir zaman dilimi yoktur.
D) Mekânla ilgili ayrıntılara yer verilmemiştir.
E) Hikâye parçasında birden fazla kişi vardır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
10. Maliye veznesinden Tevfik Efendi, banka önünde arabasından inerken, nasıl oldu ise ayak bileğini incitmiş; evde yatıyor. Kom- şuları hatır sormaya geliyorlar. İki gündür evde yaşayış değiş- miş. Karısı sanki o eski karısı değil, tanıdıkları eski tanıdıkları değil. Hepsi değişmişler, hepsinde yalan da olsa, tatlı bir sokul- ganlık, bir yalakalık var. Ihlamur kaynatılıyor, ayağını sedef yağı ile ovup üstüne sıcak tülbent koyuyorlar. Havacıva muşambası sarıyorlar. Bazı komşular, bir sabah bir de akşamüstü onun ya- nina uğrayıp bir isteğinin olup olmadığını soruyorlardı. Bu hikâye parçası için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Parçada açık ve kapalı mekân bir arada anlatılmıştır. B) Tevfik Efendi'nin hayatından bir kesit yer almaktadır. C) Bu parçada belli bir zaman dilimi yoktur. D) Mekânla ilgili ayrıntılara yer verilmemiştir. E) Hikâye parçasında birden fazla kişi vardır.
7
Bazen, çözüm çok basittir. Ama bu basit çözümün uygulanabilmesi
için problemin bütünüyle anlaşılması gerekir. Bütünüyle anlaşılma-
yan bir problemin çözümü sayfalar sürer. Bir matematik problemini
çözebilmek için onlarca işlem yapan, sayfaları peş peşe çarpma-
larla, bölmelerle, toplamalarla dolduran öğrenci, çözümün sadece
iki işlemden ibaret olduğunu öğrendiğinde şaşırır kalır. Bu uzun ve
neticesiz işlemlerin sebebi, problemin bir noktasının küçük de olsa
karanlıkta kalmış olmasıdır. Üstünde bütün tedavi yolları denenen,
dosyası tahlillerle dolu bir hastaya günün birinde bir doktor gülümse-
yerek nane limon tavsiye eder ve problem biter.
Bu parçanın anlatımında aşağıda verilenlerden hangileri kulla-
nılmıştır?
Karşılaştırma - örneklendirme
B) Açıklama - emredici anlatım
C) Betimleme - karşılaştırma
D) Öyküleme - tanık gösterme
E) Açıklama-örneklendirme
10
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
7 Bazen, çözüm çok basittir. Ama bu basit çözümün uygulanabilmesi için problemin bütünüyle anlaşılması gerekir. Bütünüyle anlaşılma- yan bir problemin çözümü sayfalar sürer. Bir matematik problemini çözebilmek için onlarca işlem yapan, sayfaları peş peşe çarpma- larla, bölmelerle, toplamalarla dolduran öğrenci, çözümün sadece iki işlemden ibaret olduğunu öğrendiğinde şaşırır kalır. Bu uzun ve neticesiz işlemlerin sebebi, problemin bir noktasının küçük de olsa karanlıkta kalmış olmasıdır. Üstünde bütün tedavi yolları denenen, dosyası tahlillerle dolu bir hastaya günün birinde bir doktor gülümse- yerek nane limon tavsiye eder ve problem biter. Bu parçanın anlatımında aşağıda verilenlerden hangileri kulla- nılmıştır? Karşılaştırma - örneklendirme B) Açıklama - emredici anlatım C) Betimleme - karşılaştırma D) Öyküleme - tanık gösterme E) Açıklama-örneklendirme 10
NITE 2
çatışan,
m tercih
aloglara
eri plan.
klardan
an birey
yazan
aşa
ÜNİTE 2
BECERİ TEMELLİ SORU
Yarın Diye Bir Şey Yoktur
Kendimi hafifçe heyecanlı hissediyordum: Bir sürü sigara içmiştim; san olsun diye bir tane daha yaktım. Bu biter bitmez
yatağa girmeliydim: Yanın vücudum dinlenmiş, zihnim açık olmalıydı.
Sigarayı içerken Hamid'den ve mesela bir Davalaciro diskuru veya Ankara'nın ünlü eleştirmecisinden, kendi diliyle yazılmış
bir söyleşi okuyayım dedim ama baktım ki heyecanım bütün anlayışsızlığımı seferber etmiş ve ben en açık alay unsurlarını
bile atlayıp geçiyorum hatta kabalaşacağım; bıraktım.
Bu heyecan, şiddetle ihtiyacım olan uykuyu gocundurabilir, onu nasıl defetmeli?
Islık çalayım veya bir türkü mırıldanayım dedim ama ortaya yeni, yani içime doğuveren besteler çıkti: yanna bağlı ihtimal-
lerin, yarın olabileceklerin besteleri....
namos (8
Ve ben, bu arada, sigarayı tazelediğimi gördüm. Sinirlendirici bir şey... Bu sigaradan ne umuyordum yani? Uyku masa
baginda gelecek değildi ya? Hem de işik böyle pini pini yanıyorken?
x 104 10
Daha ikinci çekişini yaşayan sigarayı geberttim, işığı söndürdüm, yatağa girdim ve Allah'ı hatırladım; bana uyku ihsan
eylesin diye.
Uyumazsam çok kötü olacaktı, hemen uyumalı idim. Bunun için de uykuya en elverişli durum ve şartlan gözetmem gerekti:
Midemi gözeterek sol yanıma uzanmış ve heyecanımı yapıştıracak bir konu aramaya başlamıştım. Çok geçmeden kalbimin
de sol yanda olduğunu hatırladım, sağa döndüm. Bedenim böyle daha rahat ama kafamda bir eksiklik var gibiydi: Kafam
gözlüğünü unutmuş, biri iyice miyap, öteki iyice hipermetrop bir çift göz gibi utangaç bir panik içindeydi... Evet, kafam.
Ve kalam kendi kendini zorladi, sebebi buldu: Sol yana yatarken çevirdiği film kopmuştu. Ekledi:
HİKÂYE
Film bir tabiat manzarası idi ve bu benim eski bir yöntemimdi: Uykunun alan olduğu askerlik günlerinde onun sayesinde pe-
kiyi sonuçlar elde etmiştim, on dakikalık molalarda bile mişıl mışıl uyurdum. Rastgele bir yere şöyle uzanıverir, doğduğum
kasabayı, bu kasabadaki kocaman çınarlı bir tepeyi düşünür, ovanın bu tepeden görünüşünü düşünür, böylece de sinirlerim
gevşemiş, rahat ve mahzun şekilde dalar giderdim.
1. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdaki yargılanı doğ-
ru-yanlış şeklinde değerlendiriniz.
Bu bir kanundu çünkü her denenişinde aynı sonucu verirdi. Ama işte şimdi iflas ediyordu, işe yaramıyordu.
Eskiden ve bütün hâllerde arayı düşünmek yeterdi bana. Şimdi ise o çocukluk kasabamda olmak istiyor, başka hiçbir şeyi
Snelh
Sioulos
değil ancak ve yalnız bunu istiyordum.
Durum böyle olunca da bu kalleş sala özlemini söküp atmaktan başka yol yoktu; ben de böyle yaptım. Böyle yaptım ama
ufukta uykuya benzer hatta uyku habercisi bir şey görünmüyordu, utuk bile görünmüyordu...
Kahraman bakış açısıyla yazılmıştır. ()
İşçi-işveren ilişkisi konu edilmiştir. ()
Kahramanın içsel gelgitleri ele alınmıştır. ()
Çocukluğa ve çocukluk mekânlarına duyulan özlem,
dile getirilmiştir. ()
Anlatılan yöre insanının ağız özelliklerine yer veril-
miştir ()
NOTLAR
AD100 201
2. Bu parçada hangi anlatım yöntemlerinden yararla-
nılmıştır?
rosim
61
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
NITE 2 çatışan, m tercih aloglara eri plan. klardan an birey yazan aşa ÜNİTE 2 BECERİ TEMELLİ SORU Yarın Diye Bir Şey Yoktur Kendimi hafifçe heyecanlı hissediyordum: Bir sürü sigara içmiştim; san olsun diye bir tane daha yaktım. Bu biter bitmez yatağa girmeliydim: Yanın vücudum dinlenmiş, zihnim açık olmalıydı. Sigarayı içerken Hamid'den ve mesela bir Davalaciro diskuru veya Ankara'nın ünlü eleştirmecisinden, kendi diliyle yazılmış bir söyleşi okuyayım dedim ama baktım ki heyecanım bütün anlayışsızlığımı seferber etmiş ve ben en açık alay unsurlarını bile atlayıp geçiyorum hatta kabalaşacağım; bıraktım. Bu heyecan, şiddetle ihtiyacım olan uykuyu gocundurabilir, onu nasıl defetmeli? Islık çalayım veya bir türkü mırıldanayım dedim ama ortaya yeni, yani içime doğuveren besteler çıkti: yanna bağlı ihtimal- lerin, yarın olabileceklerin besteleri.... namos (8 Ve ben, bu arada, sigarayı tazelediğimi gördüm. Sinirlendirici bir şey... Bu sigaradan ne umuyordum yani? Uyku masa baginda gelecek değildi ya? Hem de işik böyle pini pini yanıyorken? x 104 10 Daha ikinci çekişini yaşayan sigarayı geberttim, işığı söndürdüm, yatağa girdim ve Allah'ı hatırladım; bana uyku ihsan eylesin diye. Uyumazsam çok kötü olacaktı, hemen uyumalı idim. Bunun için de uykuya en elverişli durum ve şartlan gözetmem gerekti: Midemi gözeterek sol yanıma uzanmış ve heyecanımı yapıştıracak bir konu aramaya başlamıştım. Çok geçmeden kalbimin de sol yanda olduğunu hatırladım, sağa döndüm. Bedenim böyle daha rahat ama kafamda bir eksiklik var gibiydi: Kafam gözlüğünü unutmuş, biri iyice miyap, öteki iyice hipermetrop bir çift göz gibi utangaç bir panik içindeydi... Evet, kafam. Ve kalam kendi kendini zorladi, sebebi buldu: Sol yana yatarken çevirdiği film kopmuştu. Ekledi: HİKÂYE Film bir tabiat manzarası idi ve bu benim eski bir yöntemimdi: Uykunun alan olduğu askerlik günlerinde onun sayesinde pe- kiyi sonuçlar elde etmiştim, on dakikalık molalarda bile mişıl mışıl uyurdum. Rastgele bir yere şöyle uzanıverir, doğduğum kasabayı, bu kasabadaki kocaman çınarlı bir tepeyi düşünür, ovanın bu tepeden görünüşünü düşünür, böylece de sinirlerim gevşemiş, rahat ve mahzun şekilde dalar giderdim. 1. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdaki yargılanı doğ- ru-yanlış şeklinde değerlendiriniz. Bu bir kanundu çünkü her denenişinde aynı sonucu verirdi. Ama işte şimdi iflas ediyordu, işe yaramıyordu. Eskiden ve bütün hâllerde arayı düşünmek yeterdi bana. Şimdi ise o çocukluk kasabamda olmak istiyor, başka hiçbir şeyi Snelh Sioulos değil ancak ve yalnız bunu istiyordum. Durum böyle olunca da bu kalleş sala özlemini söküp atmaktan başka yol yoktu; ben de böyle yaptım. Böyle yaptım ama ufukta uykuya benzer hatta uyku habercisi bir şey görünmüyordu, utuk bile görünmüyordu... Kahraman bakış açısıyla yazılmıştır. () İşçi-işveren ilişkisi konu edilmiştir. () Kahramanın içsel gelgitleri ele alınmıştır. () Çocukluğa ve çocukluk mekânlarına duyulan özlem, dile getirilmiştir. () Anlatılan yöre insanının ağız özelliklerine yer veril- miştir () NOTLAR AD100 201 2. Bu parçada hangi anlatım yöntemlerinden yararla- nılmıştır? rosim 61
5. (1) Açık kapıdan içeriye giren güvercin, dört bir yanı cam-
larla kaplı kafede pencereleri ayırt edemiyor. (II) Demek ki
diyorum tuzaklar değil farkına varılmayan tuzaklar öldürü-
yor insanı. (III) Telaşla uçup uçup hızla camlara toslayıp
sersemliyor, sonra yeniden toparlanıp bir başka cama doğ-
ru son hızla bir daha uçuyor, (IV) Özgürlük için verdiği
sonuçsuz mücadelede tuzakları göremediği için kendi ken-
dini öldürüyor zavallı güvercin. (V) Camlar o kadar temiz
ki güvercin onun kendisini durduran bir engel olduğunun
farkına bir türlü varamıyor.
Bu parçadaki dil ve anlam akışını düzeltmek için aşağı-
dakilerden hangisi yapılmalıdır?
A) I. ve V. cümleler yer değiştirmelidir.
B) II. ve V. cümleler yer değiştirmelidir.
C) III. ve IV. cümleler yer değiştirmelidir.
D) V. cümle, I. cümleden sonra getirilmelidir.
E) II. cümle, V. cümleden sonra getirilmelidir.
(A
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. (1) Açık kapıdan içeriye giren güvercin, dört bir yanı cam- larla kaplı kafede pencereleri ayırt edemiyor. (II) Demek ki diyorum tuzaklar değil farkına varılmayan tuzaklar öldürü- yor insanı. (III) Telaşla uçup uçup hızla camlara toslayıp sersemliyor, sonra yeniden toparlanıp bir başka cama doğ- ru son hızla bir daha uçuyor, (IV) Özgürlük için verdiği sonuçsuz mücadelede tuzakları göremediği için kendi ken- dini öldürüyor zavallı güvercin. (V) Camlar o kadar temiz ki güvercin onun kendisini durduran bir engel olduğunun farkına bir türlü varamıyor. Bu parçadaki dil ve anlam akışını düzeltmek için aşağı- dakilerden hangisi yapılmalıdır? A) I. ve V. cümleler yer değiştirmelidir. B) II. ve V. cümleler yer değiştirmelidir. C) III. ve IV. cümleler yer değiştirmelidir. D) V. cümle, I. cümleden sonra getirilmelidir. E) II. cümle, V. cümleden sonra getirilmelidir. (A
17. Cezbedici yaşamların görünmeyen yüzünde yatan
kirli ilişkilere ışık tutan film, günümüzde geçmişe
göz kırparak nemalanmaya çalışan sayısız ve
başarısız denemenin aksine, dün ne ise bugün de
aynı keyfi sunan bir yönetmenin ustalık dönemi
ürünü.
foydelormel
Bu cümledeki altı çizili sözle anlatılmak istenen
aşağıdakilerin hangisidir?
A) Önceki dönemlerde çekilen filmlerden ders
çıkarmayı ummak
B) Geçmişi farklı şekillerde yorumlamaya
uğraşmak >
C) Eski ürünlere atıfta bulunarak yarar sağlamayı
amaçlamak
DY Bilinen eserlerden beslenerek daha iyiye
ulaşmayı hedeflemek
Eski dönemin kıymetini vurgulamaya gayret
etmek
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
17. Cezbedici yaşamların görünmeyen yüzünde yatan kirli ilişkilere ışık tutan film, günümüzde geçmişe göz kırparak nemalanmaya çalışan sayısız ve başarısız denemenin aksine, dün ne ise bugün de aynı keyfi sunan bir yönetmenin ustalık dönemi ürünü. foydelormel Bu cümledeki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerin hangisidir? A) Önceki dönemlerde çekilen filmlerden ders çıkarmayı ummak B) Geçmişi farklı şekillerde yorumlamaya uğraşmak > C) Eski ürünlere atıfta bulunarak yarar sağlamayı amaçlamak DY Bilinen eserlerden beslenerek daha iyiye ulaşmayı hedeflemek Eski dönemin kıymetini vurgulamaya gayret etmek
Nicedir bu köyün baytarlığını yapıp insandan öte hay-
vanların sevgisini kazanmıştım. Ama insanlara da iyi et-
tiğim hayvanları sayesinde ulaşmış ve onların gözünde
de belli bir saygınlık kazanmıştım. Adım İbrahim iken
"İbrahim Abi", "İbrahim Efendi", kimi zaman "İbrahim
Bey" olmuş ve yaş aldıkça da adıma dede ekleyen ço-
cuklar var olmaya başlamıştı. Sadece adımla seslenen
ise yan köyün öğretmeni, bir süredir dost olduğumuz ca-
nım Şaban'dı. Çok şık bir adamdı. Özellikle çocuklarla
konuşurken kelimelerini özenle seçer, onları incitmekten
imtina ederdi. O konuşunca böcekler bile ses çıkarmaz-
dı, onları bile eğittiğine inanırdım. Öyle çocuklar yetiş-
tirdi ki bana yakıştırılan bütün vasıflar onlara dar gelirdi.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Şaban'ın nezaket ve zarafet sahibi olduğuna
B) İbrahim'in, edindiği saygınlığı zamanla kazandığına
IC)
C) Şaban'ın her yaştan insanı etkileyecek bir yeteneği-
nin olduğuna
D) İbrahim'in söz konusu köyde uzun zamandır yaşadı-
ğına
E) Şaban'ın eğittiği çocukların nitelikli bireylere dönüş-
tüğüne
32
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Nicedir bu köyün baytarlığını yapıp insandan öte hay- vanların sevgisini kazanmıştım. Ama insanlara da iyi et- tiğim hayvanları sayesinde ulaşmış ve onların gözünde de belli bir saygınlık kazanmıştım. Adım İbrahim iken "İbrahim Abi", "İbrahim Efendi", kimi zaman "İbrahim Bey" olmuş ve yaş aldıkça da adıma dede ekleyen ço- cuklar var olmaya başlamıştı. Sadece adımla seslenen ise yan köyün öğretmeni, bir süredir dost olduğumuz ca- nım Şaban'dı. Çok şık bir adamdı. Özellikle çocuklarla konuşurken kelimelerini özenle seçer, onları incitmekten imtina ederdi. O konuşunca böcekler bile ses çıkarmaz- dı, onları bile eğittiğine inanırdım. Öyle çocuklar yetiş- tirdi ki bana yakıştırılan bütün vasıflar onlara dar gelirdi. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Şaban'ın nezaket ve zarafet sahibi olduğuna B) İbrahim'in, edindiği saygınlığı zamanla kazandığına IC) C) Şaban'ın her yaştan insanı etkileyecek bir yeteneği- nin olduğuna D) İbrahim'in söz konusu köyde uzun zamandır yaşadı- ğına E) Şaban'ın eğittiği çocukların nitelikli bireylere dönüş- tüğüne 32
4.
A) Vücutta hücrelerinin nerede olduğu
B) Gizeminin bilim adamları tarafından çözüldüğü
C) Olumlu ve olumsuz yanlarının bulunduğu
D) Bir canlı türünün sınlı olarak duyabildiği
E) Çağrışımsal yönünün anılara nasıl yansıdığı
Yemek pişirmek, buzdolabında yemek saklamak için mutfaklar-
da genellikle alüminyum folyo kullanılıyor. Peki alüminyumun
insan vücuduna zararları konusunda yapılan son araştırmalar-
dan haberiniz var mı? Yeni araştırmalar, özellikle yüksek ısıya ve
beklemeye bırakılan alüminyum folyodaki alüminyum madde-
sinin yiyeceklere geçtiğini gösteriyor. Alüminyum folyo ile hazır-
lanan yemeklerin, başta alzaymır hastalığı olmak üzere anemi,
kemik erimesi, zekâ geriliği hatta kansere neden olabileceği araş-
tırmalar sonucu tespit edilmiş durumda. Alüminyumun beyin
hücrelerinde meydana getirdiği birikim, alzaymıra ek olarak baş-
ka ciddi beyin rahatsızlıklarına yol açıyor.
Bu parçada söz edilen alüminyum folyo ile ilgili olarak;
1. Kullanım alanlarındaki çeşitlilik,
II. Alüminyum maddesini besinlere aktarması,
H. En çok, beyin hücrelerinde görülmesi,
W. Birçok hastalığın kaynağı olma ihtimali
durumlarından hangileri üzerinde durulmamıştır?
B) Yalnız II
A) Yalnız I
D), Il ve IV
E), Il ve IV
e) yalniz III
111
Ind
304
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
4. A) Vücutta hücrelerinin nerede olduğu B) Gizeminin bilim adamları tarafından çözüldüğü C) Olumlu ve olumsuz yanlarının bulunduğu D) Bir canlı türünün sınlı olarak duyabildiği E) Çağrışımsal yönünün anılara nasıl yansıdığı Yemek pişirmek, buzdolabında yemek saklamak için mutfaklar- da genellikle alüminyum folyo kullanılıyor. Peki alüminyumun insan vücuduna zararları konusunda yapılan son araştırmalar- dan haberiniz var mı? Yeni araştırmalar, özellikle yüksek ısıya ve beklemeye bırakılan alüminyum folyodaki alüminyum madde- sinin yiyeceklere geçtiğini gösteriyor. Alüminyum folyo ile hazır- lanan yemeklerin, başta alzaymır hastalığı olmak üzere anemi, kemik erimesi, zekâ geriliği hatta kansere neden olabileceği araş- tırmalar sonucu tespit edilmiş durumda. Alüminyumun beyin hücrelerinde meydana getirdiği birikim, alzaymıra ek olarak baş- ka ciddi beyin rahatsızlıklarına yol açıyor. Bu parçada söz edilen alüminyum folyo ile ilgili olarak; 1. Kullanım alanlarındaki çeşitlilik, II. Alüminyum maddesini besinlere aktarması, H. En çok, beyin hücrelerinde görülmesi, W. Birçok hastalığın kaynağı olma ihtimali durumlarından hangileri üzerinde durulmamıştır? B) Yalnız II A) Yalnız I D), Il ve IV E), Il ve IV e) yalniz III 111 Ind 304
CISI,
dine
anat
ve
ri-
da
bu
ini
an
ģi
ok
k
TYT/KONTROL - TÜRKÇE
23. Yapılan araştırmalar dünyadaki mevcut cevre kirliliğinin
%50'sinin, son 35 yılda meydana geldiğini ortaya koy-
maktadır. Çevre sorunlarının önemli kaynaklarından biri
hızlı nüfus artışıdır. Türkiye, OECD ülkeleri arasında en
yüksek nüfus artış oranına sahip ülkelerden biridir. Bir-
leşmiş Milletler'in yaptığı nüfus tahminlerine göre, Türkiye
nufusunun 2025 yılında 92 milyona yükselmesi bekleni-
yor. Bu durum ülkemizin bugün olduğu kadar gelecekte de
çevre sorunlarıyla karşılaşacağını göstermektedir.
TIDES
Bu parçadan hareketle çevre sorunlarıyla ilgili olarak
aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilit?
A) Nüfus artış hızının frenlenmesi, küresel çevre kirliliğini
durduracaktır.
24
B) Çevre kirliliği son yıllarda ortaya çıkmış küresel bir so-
rundur.
C) Turkiye OECD ülkeleri içinde çevre kirliliğinin en fazla
yaşandığı ülkedir.
D) Nüfus artışı hızlı olan ülkelerde çevre kirliliği önlene-
mez boyutlara ulaşmaktadır.
30
nüfus artışı Türkiye'nin çevre sorunlarının süre-
ceğini göstermektedir.
WM
ua
nes
(0)
lon hareketli ye elektrik yüklü zerrelerin, güç
Li ploktron-
Hay
lind
ma
SU
25.
S
Pla
cile
tec
va
ric
ec
la
ko
ri
d
(
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
CISI, dine anat ve ri- da bu ini an ģi ok k TYT/KONTROL - TÜRKÇE 23. Yapılan araştırmalar dünyadaki mevcut cevre kirliliğinin %50'sinin, son 35 yılda meydana geldiğini ortaya koy- maktadır. Çevre sorunlarının önemli kaynaklarından biri hızlı nüfus artışıdır. Türkiye, OECD ülkeleri arasında en yüksek nüfus artış oranına sahip ülkelerden biridir. Bir- leşmiş Milletler'in yaptığı nüfus tahminlerine göre, Türkiye nufusunun 2025 yılında 92 milyona yükselmesi bekleni- yor. Bu durum ülkemizin bugün olduğu kadar gelecekte de çevre sorunlarıyla karşılaşacağını göstermektedir. TIDES Bu parçadan hareketle çevre sorunlarıyla ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilit? A) Nüfus artış hızının frenlenmesi, küresel çevre kirliliğini durduracaktır. 24 B) Çevre kirliliği son yıllarda ortaya çıkmış küresel bir so- rundur. C) Turkiye OECD ülkeleri içinde çevre kirliliğinin en fazla yaşandığı ülkedir. D) Nüfus artışı hızlı olan ülkelerde çevre kirliliği önlene- mez boyutlara ulaşmaktadır. 30 nüfus artışı Türkiye'nin çevre sorunlarının süre- ceğini göstermektedir. WM ua nes (0) lon hareketli ye elektrik yüklü zerrelerin, güç Li ploktron- Hay lind ma SU 25. S Pla cile tec va ric ec la ko ri d (