Anlatım Biçimleri Soruları

6. Bir romancı için önemli olan "Türk insan" tipini ya da "olumlu insan" tipini temellendirmek değildir. Bir kategori yanlışlığı- nın sonucu olmaktan öte bir anlam taşımayan bir tip nasıl temellendirilir? Romancının gerçek ödevi "insan tipi" yarat- mak olmalıdır. Bu parçada geçen "insan tipi" sözü aşağıdakilerden han- gisi ile ilişkilendirilebilir? A) Özgünlük C) Tutarlılık E) Toplumsallık B) Öznellik D) Evrensellik

51- 20. (1) Çağımızın önemli buluşlarından biri de fotoğraftır. (II) Fotoğraf, becerinin yanı sıra teknik ve bilimsel eğitimi de gerektirir. (III) Bu eğitimin sağlıklı olması için, bilimsel araştırma ve çalışmalar yapılmalıdır. (IV) Fotoğraf günümüz- de bilim, teknoloji ve bu araştırmalarda başarıya ulaşmak için kitle iletişiminin vazgeçilmez un- surudur. (V) Ayrıca fotoğrafçılığın ortak dilini oluşturmak, fotoğraf araç ve gereçlerinin kulla- nımlarında ve işlevlerinde ortak tanımlamalara, ortak anlatımlara varmak gerekir. 166 Bu parçada numaralanmış cümlelerden han- gisi anlatımın akışını bozmaktadır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

ere kay- biri hiç mut'un nin en 74 yıl- neğine meridir. kadar sa da nemli sağı- ğer me in- 9 www.krakac 30. Modern Türk şiirinin önemli şairlerinden biri olarak ka- bul edilen Turgut Uyar, şiire 1940'li yıllarda Garip Hare- keti'nin etkisinde başlamıştır. Bu dönemde özellikle ilk eseri olan Arz-ı Hâl'de, Ga- rip şiirinin etkileri belirgin bir şekilde kendini gösterirken Türkiye'm adlı eserinde ise Garip şiirinin etkisinin yanın- da hamasi içerikli, memleket sevgisini ön plana çıkaran bir söylemin de etkisi söz konusudur. III. Özellikle Arz-ı Hâl ve Türkiye'm adlı eserlerinde bu bi- çemsel akımın etkilerini görmek mümkündür. IV. Daha sonra şiir anlayışında ciddi bir değişim yaşayan Turgut Uyar'ın ikinci dönem olarak adlandırılabilecek şiirlerinde ise İkinci Yeni anlayışının etkileri görülmeye başlanır. V. Şairin İkinci Yeni'yle yakınlaşması ise Dünyanın En Gü- zel Arabistan'ı adlı eseriyle başlar. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturabilmesi için hangilerinin birbiriyle yer değiştir- mesi gerekir? A) I ve D) III ve B) II ve CHI ve IV E) IV ve V 72 Diğer sayfaya geçiniz.

6. Çocuklukta ve yetişkinlikte yakın ilişkileri anlamlandırmaya yö- nelik geliştirilen teoriler arasında belki de en çok etki bırakan ve hakkında en çok bilimsel kanıt bulunan teori Bağlanma Teori- si'dir. Bu teori öncelikle çocukların ebeveynleriyle olan ilişkileri- ni anlamlandırmak için ortaya atılmış olsa da sonraki yıllarda ye- tişkinlerin ilişkilerini incelemekte de sıklıkla kullanılmıştır. Bağ- lanma teorisinin özünde insanların güven, huzur, sevgi gibi ihti- yaçlarını bir başkasından sağlama ihtiyacı yatar. Bu teoriye göre erken çocukluk döneminde ebeveynlerimizle yaşadığımız dene- yimler, ileride yakın olduğumuz insanlardan beklentilerimizi oluş- turmamıza yardımcı olmaktadır. Bu beklentiler üzerinden yaşa- dığımız hayatımızda genelde beklentilerimizi karşılayan insan- larla birlikte oluyoruz. Aşağıdakilerden hangisi bu parçadan çıkarılabilecek bir yargı değildir? A) Bir bireye aşırı bağlanma, hastalık belirtisi olarak kabul edilir. B) Birilerine bağlanma, insan için önemli bir ihtiyaçtır. C) Çocukluk dönemi bağlanma ihtiyacı aile bireylerine dönük olur. D) Aile içindeki ilişkiler, sonraki dönemlerde de etkili olmakta- dır. E) Yetişkin insanlar için de bağlanma teorisi geçerlidir. 122 8.

39 Biçimcilik, sanatsal yaratıyı kendi biçimiyle açıklamaya dayanan sanat ve edebiyat kuramıdır. Bu kurama göre bir yaratının sanatsal değer taşıması, okurunda ya da izleyici- sinde estetik bir tat, estetik bir duygu uyandırmasına bağlı- mas Nam oy.dır. Bu da yaratının biçimiyle ilgili bir olgudur. Bir sanatsal yaratıyı, yaşar kılan konu ya da o konuya yüklenmiş olan anlam değil; konunun, içeriğin, işleniş biçimidir. 8. tBu parçada sanatsal yaratıyla ilgili olarak vurgulanmak istenen anlatım özelliği aşağıdakilerden hangisidir? A) Sanat eserinin duru bir anlatımının olması gerektiği B) Yaratının özlü bir anlatıma sahip olması gerektiği C) Yalın bir anlatımla yazılması gerektiği D) Sanat eserinin doğal bir anlatımının olması gerektiği E) Sanatsal yaratının özgün bir biçiminin olması gerektiği

Cahit Külebi, şiirini ölü malzemeyle kurmamıştır. Eskinin çok şey anlatır gibi görünen tumturaklı seslerinden, abar- tılı süslemelerden, uzun uzun betimlemelerden kaçınmış; derinliği olan anlatımı yeğlemiş ve tüm bunları her şeyin üstünde tutmuştur. Bu parçadaki altı çizili ifadeyle, 1. Duruluk II. Yalınlık III. Özlülük kavramlarından hangisine/hangilerine gönderme ya- pılmıştır? A) I ve Il D) II ve III oheride bulunulmuştur. eis Türkçe Soru Bankası B) I, II ve III E) Yalnız III C) Yalnız II .*** feis Yaymlanı

o 1. Ana tanrıça; bereketi, güzelliği, tarımı temsil ederken o, bereketin, kahramanlığın ve gücün sembolü olmuştur. II. Koçboynuzu motifi, tarihin eski dönemlerinde Anado- lu kültüründe ana tanrıçayla birlikte kullanılmıştır. smile III. Mezar taşlarının yanı sıra Türk dokumacılık sanatının en güzel örnekleri olan halı ve kilimlerde yoğun olarak kullanılmıştır. up id IV. Sümerlerde, Akadlarda, Mısırlılarda, Hititlerde, Frig ve Helen uygarlıklarında bu özellikleriyle kullanıldıktan sonra Türk süsleme sanatında da yerini almıştır. V. Kilimlerin daha çok göbek ve bordür kısımlarında kul- lanılan bu motife dokumacı kadınlar tarafından, boy- nuzlu yanış, koçlu yanış, koç başı, gözlü koç gibi isim- ler verilmiştir. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dör- düncü olur? A) I B) II & C) III D) IV E) V

TYT TÜR 5. () Kendini ele vermekten başka ne yapar günlük yazarı? (II) Günlükleri, içinin fotoğrafıdır insanın. (III) Başkalarına açılmayan duygular, bir defterin "güvenilir" sayfalarına dökülür. (IV) Belki bir günü ölümsüzleştirme isteğinden, belki de bu dünyada ben de varım deme ihtiyacından... (V) Amaç ne olursa olsun, günlükler, iç dünyanın sergilendiği bir galeriyi andırır. Parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisi, anlamca diğerlerine en uzaktır? A) I B) II C) III D) IV E) V İyi okuyamayan okuduğunu anlayamavan

08 Men 1, 2, 3 ve 4. soruları aşağıdaki parçalara göre cevaplayınız. I. parça Bir gününüz bir gününüze uymuyor, mutluluktan gözleriniz parlarken birdenbire umutsuzluğun dibinde buluyorsunuz kendinizi. (1) Kafanız dopdolu, ne kadar isteseniz de başınızın üzerindeki ağırlık gitmiyor. (II) Yüzünüzden sağlık fışkırıyor ama siz yine de yorgunsunuz ve bulduğunuz her köşede uyumaya hazırsınız. (III) Küçük bir hareket ya da söz, içinizdeki bütün öfkeyi harekete geçiriveriyor ansızın, çoğalan keşkelerinize kaygılarınız eşlik ediyor, gerginsiniz. (IV) Biz bu tür duygularla boğuşurken acilen bir psikoterapistin yolunu tutmayı tercih ediyoruz. (V) Bilinmez ama psikoloji biliminin günden güne yaşamımıza daha çok sokulduğu yadsınamayacak bir gerçek. 1. Bu iki parçada numaralanmış cümlelerin hangisi birbirilerinin yerlerine kullanılsa parçaların konu ve iletilerinde hiçbir değişiklik olmaz? A) I B) II. C) III. D) IV. E) V. II. parça Insanın dış görünüşüne bakılarak sağlıklı olduğu söylenebilir mi? (1) Fizyolojik açıdan yapılan bütün tahlillere, tetkiklere rağmen bu adam, bu kadın sağlıklıd diyebiliyor muyuz? (II) O zaman en ufak tetiklenmede niçin öfke kusuyoruz, insanlar yanımıza sokulmaktan niçin ürküyorlar? (III) Sabah neşe çığlıkları atarken öğlen Karadeniz'de gemileri niçin batırıyoruz? (IV) Hele uykusuzluk... Saatlerce uyusak da yetmiyor. (V) Iste bunlardan dolayı iç yaşantımızı onarmaya çalışan bir meslek var. ve her geçen gün bu mesleğin merhametli kollarına kendimizi atıyoruz. 3. Numaralanmış parçaların dil ve anlatım özellikleri karşılaştırıldığında aşağıdakilerden hangisi doğru ları olur? 1. parça A) Tanımlama B) Tanımlama Somutlama D) Ilişki kurma E) Öyküleme II. parça Açıklayıcı anlatım Benzetme Sorulara bağlama Tanık gösterme Öyküleme 1. parça Çocuk edebiyatı deyince bizim Uk hålde sırf kaleminden kan dar veren sanatçılar aklıma gel alan değil. Boşluk oldu durumda çocuğun ru Bu alanlarda uzm yazması ne kad 5. Aşa

1. Necip Fazıl, şiir geleneklerimize bağlıdır ama onun bağlılı ğı sıkı sıkıya bir bağlılık değildir. Onunki ulusal ve evrensel boyutta bir beslenme ve bir damitma işidir. Bu cümle bir gerekçe olarak kabul edilirse bu cümleyi sonuç olarak tamamlayabilecek cümle aşağıdakilerden hangisidir? A) Onun kadar usta bir hececi pek yoktur.sub (A B) Şiirimizin evrensel yanını o ortaya koymuştur. C) Onun şiirlerinde anıştırma olsa da daima bir kendine özgülük göze çarpar. D) Fransız sembolistlerini ve sezgicilerini çok seven şairin şiirlerinde felsefi derinlik en belirgin özelliktir. E) Trajik çatışmaların alanı hâline gelen bir kafanın ve yüreğin feryadıdır onun şiirleri.

A) I. BII. A) I. (1) Gerçekten de İkinci Yeni şiiri, Garip şiirinden daha ileri bir yeniliği gerçekleştirir. (II) Bu, su götürmez bir gerçektir. (III) İkinci Yeni şairleri, dilin anlatım imkânlarını olabildiğince genişletir. (IV) Şiir cümlesinde büyük yenilikler yaparak sı- radan gerçekliği, görünen gerçekliğin ötesinde bir boyuta taşıyarak şiiri yeniden sanat kutbuna döndürürler. (V) Bu şiirin var oluşunda gerçeküstücülüğün Garip şiirine oranla daha güçlü etkilerinin olduğu açıktır. D) V. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangisinin yerine "Herkes bunun ayırdındadır." cümlesi getirilirse parçanın anlam akışı değişmez? B) II. C) III. A) I. D) IV. E) V. B) II.

10. Merhametli, iyi ve sevgi dolu olduğu hâlde cesur olamadığından nice kötülüğe göz yuman insanları gördüğünüzde aklınıza, Cengiz Aytmatov'un Beyaz Gemisindeki dede gelmiyor mu? Bu cümleden hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Cesur insanların aynı zamanda merhametli, iyi ve sevgi dolu olduğu da gözlenir. B) Beyaz Gemi, kahramanlarıyla edebiyatta özel bir yer edinmiştir. C) Cengiz Aytmatov, insanları gözlemleyerek onların zayıf noktalarını ustaca ele almış bir yazardır. D) Aytmatov'un Beyaz Gemisindeki dede, gerçekçi bir karakterdir. E) Kötülüklere göz yumanların başka konularda iyi olması bir anlam ifade etmez.

eme 6 Omer Seyfettin, özellikle Ziya Gökalp'le tanıştıktan sonra, onun düşüncelerinin haklılığını öyküleriyle ispatlama gayreti içinde olmuştur. Bu anlamda onun pek çok öyküsünün arkasında Ziya Gökalp'in sosyoloji ve tarih üzerine ileri sürdüğü görüşlerin izleri vardır. Harbiye Nezaretinin başlattığı ittihat ve Terakki Partisinin de desteklediği "savaş edebiyatı" kampanyası doğrultusunda dizi öyküler yazan Ömer Seyfettin, bu öykülerde Tahir Alangu'nun tespitlerine göre, Naima ve Peçevi tarihlerinden yararlanmıştır. Ömer Seyfettin ayrıca öykülerinde masallardan, halk hikâyelerinden, efsanelerden ve atasözlerinden de 4. yararlanmıştır. Bazen bir atasözünün haklılığını ispat için bile öykü yazdığı olmuştur. Ömer Seyfettin'in özellikle hurafeleri ele aldığı konularda Hüseyin Rahmi Gürpınar ve Reşat Nuri'yle bir benzerlik göze çarpar. Bu anlamda halkın boş inançlarını anlattığı "Kurbağa Duası" öyküsünü Reşat Nuri'ye ithaf etmesi elbette manidardır. Namık Kemal de kahramanlık öykülerinde yararlandığı bir kaynaktır. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi, Ömer Seyfettin'in bir özelliği olamaz? A) Başkalarına ait düşünceleri eserleriyle desteklemek B) Öykülerini yazarken farklı kaynaklardan beslenmek C) Öykülerinde tarihi olaylara göndermelerde bulunmak D) Öykülerini oluştururken herhangi bir sanat endişesi taşımamak E) Bir görüşün, bir sözün doğruluğunu savunan öyküler yazmak

zen- AVRAMA TESTİ bizi arlak revi ||| rları ve mı, D L y = log3 (4x+7) -S 445 8. + CH TÜRI 7. Necip Mahfuz, Kahire'nin sokaklarını ezberlemiş, bu burac yaşayan insanların hikâyelerine aşina, Kahire ile iç içe geçmiş III || bir yazar. Yazar, Kahire'ye öylesine kök salmış ki 1988 yılında IV 3 1 =? Nobel Edebiyat Ödülü'nü almak için dahi Kahire'yi terk etme- miş, ömrü boyunca Kahire'nin hem anlatıcısı hem kahramanı V (2) flo geht's olmuştur. Bu parçadaki altı çizili sözlerle ilgili olarak aşağıda verilen açıklamalardan hangisi yanlıştır? A) 1. söz, "bir yeri çok iyi bilmek" anlamındadır. B) I. söz, "onların hayatını iyi tanımak" anlamındadır. C) III. söz, "birbirinden ayrılmaz olmak" anlamında kullanılmış- tır. DIV. söz, "bir yere iyice yerleşmek" anlamındadır. EV. söz, "kendi hayat hikâyesini anlatmak" anlamındadır. ( Pek hevesli oldukları hâlde şiirin düğmelerini bir türlü çözeme- x-37 X-3 X

20. (I) Bu sabah kahvaltı sırasında bahçede ağacın dalına konmuş bir atmacayı fark ettik ve hemen kamerayı almak için odaya koştuk. (II) Kamerayı alıp gelene kadar atmacanın yerini koruması büyük bir şanstı bizim için. (III) Pencerenin ardından da olsa net bir fotoğraf çekebildik çünkü yeni makinelerde otomatik yapılan netlik ayarı bizim emektar makinede manuel yapılıyor ki fotoğrafların güzelliği de buradan geliyor. (IV) Fakat çok kısa bir süre içinde atmaca bizi fark etti ve ağaçtan uzaklaştı. (V) Yan bahçeye doğru kısa kanat sesleriyle uzaklaşırken komşumuzun tavukları, civcivlerini koruma içgüdüsünden olacak ortalığı yaygaraya verdiler. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V

7. Yusuf, titreyen elleriyle ilgınları araladı. Yarı kapalı, yumuk yumuk gözlerini, büsbütün küçülterek nehrin Tiki kıyısını süzdü. Önünde bir bataklık, bulanık suların ortasına doğru, bir yarımada şeklinde uzanıyordu. Ya- rimada, nehrin en derin noktasına kadar yürümüştü. Yığın yığın sarı miller, yakıcı mayıs güneşinin altında, Islak ıslak parlıyordu. Yusuf, bir zaman daha sulara, bataklığa baktı. Sonra birdenbire kalbi durur gibi oldu. Bir an gözlerini yumdu. Açtığı vakit, iki damla yaş bembeyaz sakalına yuvarlandı. Güçlükle iki üç adım daha attı, ilginlardan kurtuldu. Sonra dizlerinin bağı çözüldü. Oracığa, kumların üzerine çöküverdi, Titre- yen ellerini dizlerine dayadı. Ellerinin, dizlerinin sarsıl- ması bir zaman sonra kesildi. Nehrin bulanık sularına doğru uzanan bataklığa bakakaldı. Apursuant Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Benzetme BY Deyim Ikileme DY Öyküleme Betimleme - Gualendirmes