Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

2.
Yazar, eserlerinde yabancı sözcüklerden, anlaşılmaz-
lıktan kaçınmış. Kolay söylenebilir sözcükleri seçerken
sanatlardan vazgeçmemiş. Dil bilgisi kurallarına büyük
bir titizlikle uymuş. Tüm bunları yaparken çağdaşlarından
farklı olma kaygısını da fazlasıyla taşımış.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi sözü edilen
yazarın eserlerinin bir özelliği değildir?
Özgünlük
Sağlamlık
Sadelik
(B) Özlülük
Akıcılık
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. Yazar, eserlerinde yabancı sözcüklerden, anlaşılmaz- lıktan kaçınmış. Kolay söylenebilir sözcükleri seçerken sanatlardan vazgeçmemiş. Dil bilgisi kurallarına büyük bir titizlikle uymuş. Tüm bunları yaparken çağdaşlarından farklı olma kaygısını da fazlasıyla taşımış. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi sözü edilen yazarın eserlerinin bir özelliği değildir? Özgünlük Sağlamlık Sadelik (B) Özlülük Akıcılık
mikçe
yler,
da
mler
ne-
re
35. Bence şiiri değerlendirmek bakımından tutulacak en iyi yol şu ol
malıdır. Şiire, salt iç tepkilerimize uyarak değil de tarihin, yaşadı.
ğımız çağın, belli bir şiir geleneğinin, okuduğumuz şiir sayısının
ve nihayet edindiğimiz şiir ekininin aracılığıyla bakmak. Ancak
bu yollarladır ki şiirin gerçek yapısını, gerçek düzenini, çağlar
boyu değişmeyen yanını kavrayabiliriz; gelgeç yenilikle, bir te-
mele bağlı olan yeniliği kolayca ayırt edebiliriz. Bizim şiirimizi,
alışmış olduğunuz şiir anlayışlarıyla ve yerleşik beğenilerinizle
değerlendirdiğiniz için soyut, anlamsız ya da kapalı buluyorsu-
nuz. Oysa şiirimizi kendi beğenilerinizle değil, -
Bu parçada boş bırakılan yere anlam akışına göre aşağı-
dakilerden hangisi getirilemez?
A) kendine özgü parametrelerle değerlendirmenin yanı sıra,
hatta daha çok, bütün bir dünya şiir tarihinin içinde düşü-
nerek tartmanız gerekiyor.
B) daha öncesinde yazılmış -klasik veya serbest- şiirlerle
karşılaştırarak çözümlemek, şiiri anlamanızı ve onun es-
tetik değerini görmenizi sağlayacaktır.
C) kozmik bir şiir kültürüyle ölçtüğünüzde böyle olmadığını
anlayacak, onu gerektiği gibi değerlendirmeye başlaya-
caksınız.
D) yaşadığımız çağın insanlarının ruhuna evrensel seslenişi
ve yüreklerinde bıraktığı ortak etkinin yankılarıyla değer-
lendirmeniz gerekir.
E) köklü geleneklerin veya günümüz şiir akımlarının ortak
paydasıyla yani şiir var olduğundan beri değişmeyen
özüyle karşılaştırdığınızda gerçekten değerlendirmiş olur-
sunuz.
A) Dün
ge
B) B
k
6
D)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
mikçe yler, da mler ne- re 35. Bence şiiri değerlendirmek bakımından tutulacak en iyi yol şu ol malıdır. Şiire, salt iç tepkilerimize uyarak değil de tarihin, yaşadı. ğımız çağın, belli bir şiir geleneğinin, okuduğumuz şiir sayısının ve nihayet edindiğimiz şiir ekininin aracılığıyla bakmak. Ancak bu yollarladır ki şiirin gerçek yapısını, gerçek düzenini, çağlar boyu değişmeyen yanını kavrayabiliriz; gelgeç yenilikle, bir te- mele bağlı olan yeniliği kolayca ayırt edebiliriz. Bizim şiirimizi, alışmış olduğunuz şiir anlayışlarıyla ve yerleşik beğenilerinizle değerlendirdiğiniz için soyut, anlamsız ya da kapalı buluyorsu- nuz. Oysa şiirimizi kendi beğenilerinizle değil, - Bu parçada boş bırakılan yere anlam akışına göre aşağı- dakilerden hangisi getirilemez? A) kendine özgü parametrelerle değerlendirmenin yanı sıra, hatta daha çok, bütün bir dünya şiir tarihinin içinde düşü- nerek tartmanız gerekiyor. B) daha öncesinde yazılmış -klasik veya serbest- şiirlerle karşılaştırarak çözümlemek, şiiri anlamanızı ve onun es- tetik değerini görmenizi sağlayacaktır. C) kozmik bir şiir kültürüyle ölçtüğünüzde böyle olmadığını anlayacak, onu gerektiği gibi değerlendirmeye başlaya- caksınız. D) yaşadığımız çağın insanlarının ruhuna evrensel seslenişi ve yüreklerinde bıraktığı ortak etkinin yankılarıyla değer- lendirmeniz gerekir. E) köklü geleneklerin veya günümüz şiir akımlarının ortak paydasıyla yani şiir var olduğundan beri değişmeyen özüyle karşılaştırdığınızda gerçekten değerlendirmiş olur- sunuz. A) Dün ge B) B k 6 D)
21. Johann Wolfgang von Goethe, ölüm döşeğinde karabasan no
betten geçirirken bir ara gözlerini açar ve odanın pencereleri-
nin kapalı olduğunu görür. "Licht, mehr licht!" (Işık, daha fazla
k!) der. "Su, bir yudum sul" da diyebilirdi hatta belki böyle
demesi gerekiyordu. Ne ki gözlerinin feri sönmek üzere olan
bir adam, içini ateşlerin kavurduğu bir adamdan daha zor du-
rumdadır. Işık isteyenin derdi -kendisi terk ediyor olsa bile-du-
zene girmesi gereken bir dünyadır, geride kalanların huzur ve
barış içinde yaşaması; su isteyense o an caninin derdindedir.
Buna göre aşağıdakilerden hangisinin söylediği sözlerle,
ölüm döşeğindeki Goethe ile aynı derdi paylaştığı anlaşıl-
maktadır?
A) Şeyh Edebali: "Asıl ölüm, ilimden payını almayanlaradır."
Yunus Emre: "Bu dünyadan gider olduk/ Kalanlara selam
olsun!"
C) Mevlana: "Mum olmak kolay değildir, ışık saçmak için
önce yanmak gerekir."
D) Arif Nihat Asya: "Işığı önüne al yürü/ Gölgen ardından ge-
lecektir."
E) Sadi-i Şirazi: "Eğer karanlıktan korkuyorsan ışığını yanına
almalısın."
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
21. Johann Wolfgang von Goethe, ölüm döşeğinde karabasan no betten geçirirken bir ara gözlerini açar ve odanın pencereleri- nin kapalı olduğunu görür. "Licht, mehr licht!" (Işık, daha fazla k!) der. "Su, bir yudum sul" da diyebilirdi hatta belki böyle demesi gerekiyordu. Ne ki gözlerinin feri sönmek üzere olan bir adam, içini ateşlerin kavurduğu bir adamdan daha zor du- rumdadır. Işık isteyenin derdi -kendisi terk ediyor olsa bile-du- zene girmesi gereken bir dünyadır, geride kalanların huzur ve barış içinde yaşaması; su isteyense o an caninin derdindedir. Buna göre aşağıdakilerden hangisinin söylediği sözlerle, ölüm döşeğindeki Goethe ile aynı derdi paylaştığı anlaşıl- maktadır? A) Şeyh Edebali: "Asıl ölüm, ilimden payını almayanlaradır." Yunus Emre: "Bu dünyadan gider olduk/ Kalanlara selam olsun!" C) Mevlana: "Mum olmak kolay değildir, ışık saçmak için önce yanmak gerekir." D) Arif Nihat Asya: "Işığı önüne al yürü/ Gölgen ardından ge- lecektir." E) Sadi-i Şirazi: "Eğer karanlıktan korkuyorsan ışığını yanına almalısın."
vor.
net
ek
5.
(1) Kuyucaklı Yusuf'ta nesnel gerçeklerle roman kişileri haşir
neşir olmuşlardır. (II) Böylece roman kişileri nesnel gerçekle-
rin belirlediği şekilde davranıp düşünürler. (III) Ama Sabahattin
Ali, dış gerçeklere romanın gerektirdiği ölçüde yer verir: "1908
hareketinin kasabaya yansıması mı anlatılacak, iki cümle yeter
bunun için." (IV) İkinci derecedeki kişilerin ayrıntılarla beslenen
bir gerçeklik içinde verilmesiyle roman büyük bir başarıya ula-
şır. (V) Roman kişilerinin hataları karşısında çileden çıktığını
ya da biri güzel bir davranışta bulununca duygulandığını gizle-
yemeyen yazar, bu açıdan da romanda adı geçmeyen asıl kişi
konumundadır.
Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) 1. cümlede bir değerlendirmeye yer verilmiştir.
B) TI. cümle I. cümlenin gerekçesidir.
C) III. cümlede örneklemeye başvurulmuştur.
D) IV. cümlede yargı nedeniyle verilmiştir.
E) V. cümlede anlatım tarzıyla ilgili bir tespit yapılmıştır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
vor. net ek 5. (1) Kuyucaklı Yusuf'ta nesnel gerçeklerle roman kişileri haşir neşir olmuşlardır. (II) Böylece roman kişileri nesnel gerçekle- rin belirlediği şekilde davranıp düşünürler. (III) Ama Sabahattin Ali, dış gerçeklere romanın gerektirdiği ölçüde yer verir: "1908 hareketinin kasabaya yansıması mı anlatılacak, iki cümle yeter bunun için." (IV) İkinci derecedeki kişilerin ayrıntılarla beslenen bir gerçeklik içinde verilmesiyle roman büyük bir başarıya ula- şır. (V) Roman kişilerinin hataları karşısında çileden çıktığını ya da biri güzel bir davranışta bulununca duygulandığını gizle- yemeyen yazar, bu açıdan da romanda adı geçmeyen asıl kişi konumundadır. Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) 1. cümlede bir değerlendirmeye yer verilmiştir. B) TI. cümle I. cümlenin gerekçesidir. C) III. cümlede örneklemeye başvurulmuştur. D) IV. cümlede yargı nedeniyle verilmiştir. E) V. cümlede anlatım tarzıyla ilgili bir tespit yapılmıştır.
Soz
12. (Insanlar, oldum olası tabiata özlem duyduklarını
söylerler. (II) Kimilerinin dünya görüşü olmuş bu salt
düşünce, kimilerinin ise hayat ideolojisi. (III) Fakat bu
özlem içinde olduğunu söyleyenlerin bütünüyle sa-
mimi olabileceğinden kuşkuluyum ben. (IV) Onları,
özlediklerini söyledikleri tabiatın içine saliversek ve
yine orada en doğal hâlleriyle kalsalar bir gün bile
yaşayamayacaklarını tahmin etmek kolaydır. (V) Ya
da beğenmediklerini söyledikleri o evlerine bir an ön-
ce dönmek için çırpınacaklarını görmek zor değildir
inanın.
Paragraf
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) I
B) II
C) II
D) IV
E) V
14. (I) Duy
(II) Ayr
alır. (IL
(IV) S
mek D
içind-
gular
ha ko
Bu F
sinc
sıyla
tiril
A)
Jideb
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Soz 12. (Insanlar, oldum olası tabiata özlem duyduklarını söylerler. (II) Kimilerinin dünya görüşü olmuş bu salt düşünce, kimilerinin ise hayat ideolojisi. (III) Fakat bu özlem içinde olduğunu söyleyenlerin bütünüyle sa- mimi olabileceğinden kuşkuluyum ben. (IV) Onları, özlediklerini söyledikleri tabiatın içine saliversek ve yine orada en doğal hâlleriyle kalsalar bir gün bile yaşayamayacaklarını tahmin etmek kolaydır. (V) Ya da beğenmediklerini söyledikleri o evlerine bir an ön- ce dönmek için çırpınacaklarını görmek zor değildir inanın. Paragraf Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) II D) IV E) V 14. (I) Duy (II) Ayr alır. (IL (IV) S mek D içind- gular ha ko Bu F sinc sıyla tiril A) Jideb
TYT
29. Üç tarafı denizlerle çevrili... Dile pelesenk olan bu kli-
şe kalıp ile başlayan cümlenin devamında, ülkemizde
denizciliğin gelişemediğini söyleyip duruyoruz. Nega-
tif tespitlerin ve örneklerin bu eksiklikleri gidermek için
yeterli olmadığı aşikâr. Oysa ülkemizde deniz ve de-
nizcilik bilincinin geliştiğini gösteren olayları aktarmak
da bir tercih... Dergimiz, özellikle yatçılık ve amatör de-
nizcilikle ilgili her türlü gelişmeyi sizlere duyurmayı bu
yüzden seçti.
Bu parçaya göre söz edilen derginin amacı aşağı-
dakilerden hangisidir?
A) Denizcilik faaliyetlerine önayak olmak
B) Deniz ve denizcilikle ilgili etkinlikleri artırmak
C) Denize yönelik tüm algıları yıkmak
D) Denizcilik çalışmalarını geliştirmek
E Denizcilikle ilgili olumlu gelişmeleri paylaşmak
31
LİMİT YAYINLARI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT 29. Üç tarafı denizlerle çevrili... Dile pelesenk olan bu kli- şe kalıp ile başlayan cümlenin devamında, ülkemizde denizciliğin gelişemediğini söyleyip duruyoruz. Nega- tif tespitlerin ve örneklerin bu eksiklikleri gidermek için yeterli olmadığı aşikâr. Oysa ülkemizde deniz ve de- nizcilik bilincinin geliştiğini gösteren olayları aktarmak da bir tercih... Dergimiz, özellikle yatçılık ve amatör de- nizcilikle ilgili her türlü gelişmeyi sizlere duyurmayı bu yüzden seçti. Bu parçaya göre söz edilen derginin amacı aşağı- dakilerden hangisidir? A) Denizcilik faaliyetlerine önayak olmak B) Deniz ve denizcilikle ilgili etkinlikleri artırmak C) Denize yönelik tüm algıları yıkmak D) Denizcilik çalışmalarını geliştirmek E Denizcilikle ilgili olumlu gelişmeleri paylaşmak 31 LİMİT YAYINLARI
32.
• Sanatın en önemli işlevi düşündürmek ve
bilinçlendirmektir. Eğlendirir, oyalarken yapar
bunu. Sanat ürünleri topluma, halk kitlelerine
yöneldiği oranda kitlelerin bilinçlenmesine,
toplumsal gerçeklerin daha iyi anlaşılmasına
neden olur. Kişiyi yetiştiren, yönlendiren,
değiştiren ve yetkin hâle getiren işlevleriyle ve
içinde taşıdığı antitez konumu ile de eleştirel
bakış kazandırır ona sanat.
• Sanat kültürel yakınlaşmayı sağlar, bir toplumun
geçmiş ve gelecek kuşakları arasında iletişim
kurar. Bugün geçmişi büyük ölçüde sanat
eserleriyle kavriyor, anlıyor ve bugünümüzü
biçimlendiriyor, yarınımızı hazırlarken ondan
yararlanıyoruz. Farklı ülkeler ve toplumlar
arasında ilişkilerin gelişmesine sanat ve
sanatçılar ulusal ve uluslararası düzeyde
yaptıkları sanatsal etkinliklerle kurulan köprüler
ve dostlukların aracılığı ile büyük katkılarda
bulunurlar.
Bu iki parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
A) Aynı düşünceyi farklı anlatım yöntemleriyle
sunmaktadırlar.
B) iki farklı konuyu aynı bakış açılarıyla
değerlendirmektedirler.
C) iki farklı olgu arasındaki benzerlikleri ortaya
koymaktadırlar.
D) Aynı konunun farklı yönlerini ele almaktadırlar.
E) Farklı görüşleri nedenleriyle birlikte
işlemektedikler.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
32. • Sanatın en önemli işlevi düşündürmek ve bilinçlendirmektir. Eğlendirir, oyalarken yapar bunu. Sanat ürünleri topluma, halk kitlelerine yöneldiği oranda kitlelerin bilinçlenmesine, toplumsal gerçeklerin daha iyi anlaşılmasına neden olur. Kişiyi yetiştiren, yönlendiren, değiştiren ve yetkin hâle getiren işlevleriyle ve içinde taşıdığı antitez konumu ile de eleştirel bakış kazandırır ona sanat. • Sanat kültürel yakınlaşmayı sağlar, bir toplumun geçmiş ve gelecek kuşakları arasında iletişim kurar. Bugün geçmişi büyük ölçüde sanat eserleriyle kavriyor, anlıyor ve bugünümüzü biçimlendiriyor, yarınımızı hazırlarken ondan yararlanıyoruz. Farklı ülkeler ve toplumlar arasında ilişkilerin gelişmesine sanat ve sanatçılar ulusal ve uluslararası düzeyde yaptıkları sanatsal etkinliklerle kurulan köprüler ve dostlukların aracılığı ile büyük katkılarda bulunurlar. Bu iki parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Aynı düşünceyi farklı anlatım yöntemleriyle sunmaktadırlar. B) iki farklı konuyu aynı bakış açılarıyla değerlendirmektedirler. C) iki farklı olgu arasındaki benzerlikleri ortaya koymaktadırlar. D) Aynı konunun farklı yönlerini ele almaktadırlar. E) Farklı görüşleri nedenleriyle birlikte işlemektedikler.
ünlerine ba-
yayımlamış,
şağıdakiler-
9. (1) Hayvanlar, yaşadıkları ortamın koşullarına uyum sağlama
konusunda oldukça başarılıdır. (II) Hayvanların, havanın çok
soğuk ya da sıcak olduğu koşullara uyum sağlayabilmelerinin
nedeni vücut sıcaklıklarını düzenleyebilmelerindendir. (III) Ka-
rada yaşayan hayvanlar tüyleri sayesinde vücut ısılarını korur.
(IV) Sıcakkanlı canlıların, örneğin memelilerin vücut sıcaklık-
ları, bulundukları ortamın sıcaklığı ne olursa olsun sabittir. (V)
Sıcakkanlı canlılar vücut sıcaklıklarını sabit tutabilmek için çok
miktarda enerjiye ihtiyaç duyar.orgeblatnog innsblcom
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde bir an-
latım bozukluğu vardır?
1-B
A) I
2-A
B) II
3-B
C) III
4-D
D) IV
5-C
E) V
6-D
12. Aşağıdaki cümlelerin han
naklanan anlatım bozuk
7-8
A) Engebeli ve büyük a
rüyordu.
B) Klasik tanımlamalar
samında değerlend
C) Sezonun ilk karıyla
ni doyasıya yaşadı
D) Biyografide bu sa
okurlarına tanıtmis
E) Folklorik ögelerin
nuşulacağını düş
8-E
9-E
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ünlerine ba- yayımlamış, şağıdakiler- 9. (1) Hayvanlar, yaşadıkları ortamın koşullarına uyum sağlama konusunda oldukça başarılıdır. (II) Hayvanların, havanın çok soğuk ya da sıcak olduğu koşullara uyum sağlayabilmelerinin nedeni vücut sıcaklıklarını düzenleyebilmelerindendir. (III) Ka- rada yaşayan hayvanlar tüyleri sayesinde vücut ısılarını korur. (IV) Sıcakkanlı canlıların, örneğin memelilerin vücut sıcaklık- ları, bulundukları ortamın sıcaklığı ne olursa olsun sabittir. (V) Sıcakkanlı canlılar vücut sıcaklıklarını sabit tutabilmek için çok miktarda enerjiye ihtiyaç duyar.orgeblatnog innsblcom Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde bir an- latım bozukluğu vardır? 1-B A) I 2-A B) II 3-B C) III 4-D D) IV 5-C E) V 6-D 12. Aşağıdaki cümlelerin han naklanan anlatım bozuk 7-8 A) Engebeli ve büyük a rüyordu. B) Klasik tanımlamalar samında değerlend C) Sezonun ilk karıyla ni doyasıya yaşadı D) Biyografide bu sa okurlarına tanıtmis E) Folklorik ögelerin nuşulacağını düş 8-E 9-E
37.-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Yapay zeka alanındaki yeni gelişmeler, ünlü bilim
kurgu yazarı Isaac Asimov'un eserlerinde geçen üç
robot yasasını tekrar gündeme getirdi: "Bir robot, bir
insana zarar veremez veya onun zarar görmesine
seyirci kalamaz. Bir robot, birinci kuralla çelişmedi-
ği sürece bir insanın emirlerine uymak zorundadır.
Bir robot, birinci ve ikinci kuralla çelişmediği sürece
kendi varlığını korumakla mükelleftir." Ancak maki-
naların gelişerek başlarına buyruk hareket etmesi,
kuralları ihlal edip insanlarla, bilim kurgu filmlerinde
olduğu gibi, savaşa girmesi uzak bir ihtimal olarak
durmuyor. Yapay zekâ üzerine araştırma yapan kişi-
ler, robotların istenmeyen davranışlar sergilediğinde
durdurulmasını sağlayan bir "kırmızı düğme" oluş-
turmaktan söz ediyor. Fakat robotların uzun vadede
öğrendikleri sayesinde bu düğmenin kendi çıkarına
olmadığını anlayıp bunu devre dışı bırakma olasılı-
ğını göz önüne almıyorlar.
TÜRKÇE TESTİ
C
37. Bu parçada söz edilen Asimov yasalarına göre
bir robot;
39.-40. sorul
1. Birisinin hayatına son vermesi istenirse bu emri
yerine getirir.
II. Kendisinin yok olacağını fark ettiği durumda in-
sanlara zarar verebilir.
D) I ve II
III. Başkaları tarafından kötü muamele gören kişile-
re yardım eder.
işlemlerinden hangilerini yerine getirir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
E) II ve III
C) Yalnız III
Günümü
nasıl gö
sanın d
bir yan
kültürü
A
uymay
luk ve
lik, dr
deşle
kayg
görü
san
rah
Bo
liy
39. E
N
L
R
1
38. Bu parçanın yazarıyla ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisi söylenebilir?
klostirilen ilerlemeleri
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
37.-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Yapay zeka alanındaki yeni gelişmeler, ünlü bilim kurgu yazarı Isaac Asimov'un eserlerinde geçen üç robot yasasını tekrar gündeme getirdi: "Bir robot, bir insana zarar veremez veya onun zarar görmesine seyirci kalamaz. Bir robot, birinci kuralla çelişmedi- ği sürece bir insanın emirlerine uymak zorundadır. Bir robot, birinci ve ikinci kuralla çelişmediği sürece kendi varlığını korumakla mükelleftir." Ancak maki- naların gelişerek başlarına buyruk hareket etmesi, kuralları ihlal edip insanlarla, bilim kurgu filmlerinde olduğu gibi, savaşa girmesi uzak bir ihtimal olarak durmuyor. Yapay zekâ üzerine araştırma yapan kişi- ler, robotların istenmeyen davranışlar sergilediğinde durdurulmasını sağlayan bir "kırmızı düğme" oluş- turmaktan söz ediyor. Fakat robotların uzun vadede öğrendikleri sayesinde bu düğmenin kendi çıkarına olmadığını anlayıp bunu devre dışı bırakma olasılı- ğını göz önüne almıyorlar. TÜRKÇE TESTİ C 37. Bu parçada söz edilen Asimov yasalarına göre bir robot; 39.-40. sorul 1. Birisinin hayatına son vermesi istenirse bu emri yerine getirir. II. Kendisinin yok olacağını fark ettiği durumda in- sanlara zarar verebilir. D) I ve II III. Başkaları tarafından kötü muamele gören kişile- re yardım eder. işlemlerinden hangilerini yerine getirir? A) Yalnız I B) Yalnız II E) II ve III C) Yalnız III Günümü nasıl gö sanın d bir yan kültürü A uymay luk ve lik, dr deşle kayg görü san rah Bo liy 39. E N L R 1 38. Bu parçanın yazarıyla ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenebilir? klostirilen ilerlemeleri
DENEME-11 HR
34. Romanlarda konu dışına çıkma dediğimiz yerlerde sıkılırız.
Zaten sıkılmaya başladığımız andan itibaren romanın konu
dışına çıktığını söyleriz kendimize. Öte yandan romanlarda
neyin sıkıcı olduğu da okurdan okura değişir. Kimi uzun
doğa tasvirlerinde esnemeye başlar, kimi düğün töreninin
ayrıntıları anlatıldığında, kimi de karmaşık aile ve akrabalık
ilişkilerinin renklerine girildiğinde... Bir romanı çekici ya da
itici yapan bu konular değildir aslında. Romanı çekici ve itici
yapan yazarın anlatım tarzıdır.
-.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) İtici ya da çekici roman yoktur aslında, kötü bir üslup vardır
BY Sıkıcı ve uzun romanlar, belirli bir süre sonra okurun
elinden düşer
A
Bir romanın başarısını belirleyen en önemli unsur, yaza-
rin ele aldığı konunun ilginçliğidir
DY Okura sıkıcı gelen romanlar genellikle basit bir konuyu
anlatan romanlardır
E Romanın başarısı biraz da yazarın nasıl anlattığından
çok neyi anlattığına bağlıdır
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
DENEME-11 HR 34. Romanlarda konu dışına çıkma dediğimiz yerlerde sıkılırız. Zaten sıkılmaya başladığımız andan itibaren romanın konu dışına çıktığını söyleriz kendimize. Öte yandan romanlarda neyin sıkıcı olduğu da okurdan okura değişir. Kimi uzun doğa tasvirlerinde esnemeye başlar, kimi düğün töreninin ayrıntıları anlatıldığında, kimi de karmaşık aile ve akrabalık ilişkilerinin renklerine girildiğinde... Bir romanı çekici ya da itici yapan bu konular değildir aslında. Romanı çekici ve itici yapan yazarın anlatım tarzıdır. -. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) İtici ya da çekici roman yoktur aslında, kötü bir üslup vardır BY Sıkıcı ve uzun romanlar, belirli bir süre sonra okurun elinden düşer A Bir romanın başarısını belirleyen en önemli unsur, yaza- rin ele aldığı konunun ilginçliğidir DY Okura sıkıcı gelen romanlar genellikle basit bir konuyu anlatan romanlardır E Romanın başarısı biraz da yazarın nasıl anlattığından çok neyi anlattığına bağlıdır
ģi-
a-
2
1
1
1
1
1
ed
T
8. Edebiyat ve kültür hayatımızda "dili eskimiş" eserlerin sade-
leştirilerek yayımlanması da bir nevi çeviridir ve çeviri bili-
minde dil içi çeviri terimiyle adlandırılır.
II. Özellikle Halit Ziya Uşaklıgil Cumhuriyet'ten sonra, geçmiş
Syıllarda yazdığı eserlerinden bazılarında önemli oranda sa-
deleştirmeler yapmıştır.
III. Bilinmeyen, anlaşılmayan kelimelerin gözden geçirilerek ye-
nileriyle değiştirilmelerinin yanı sıra, eserin üslubunda birta-
kım değişiklikler yapılması da bu kapsamdadır.
2
1
IV. Çeviri, genellikle "bir metni bir dilden başka bir dile aktar-
ma, çevirme, tercüme" şeklinde tarif edilmektedir; buna gö-
re çeviri, diller arasında yapılan bir eylemdir.
u
V. Bir yazarın kendi yazdığı eseri dil içi çeviriye tabi tutması,
çok sık karşılaşılan bir durum değilse de edebiyat tarihimiz-
de örneklerine rastlanmaktadır.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluş-
turacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur?
E) V
B) II
C) III
D) IV
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ģi- a- 2 1 1 1 1 1 ed T 8. Edebiyat ve kültür hayatımızda "dili eskimiş" eserlerin sade- leştirilerek yayımlanması da bir nevi çeviridir ve çeviri bili- minde dil içi çeviri terimiyle adlandırılır. II. Özellikle Halit Ziya Uşaklıgil Cumhuriyet'ten sonra, geçmiş Syıllarda yazdığı eserlerinden bazılarında önemli oranda sa- deleştirmeler yapmıştır. III. Bilinmeyen, anlaşılmayan kelimelerin gözden geçirilerek ye- nileriyle değiştirilmelerinin yanı sıra, eserin üslubunda birta- kım değişiklikler yapılması da bu kapsamdadır. 2 1 IV. Çeviri, genellikle "bir metni bir dilden başka bir dile aktar- ma, çevirme, tercüme" şeklinde tarif edilmektedir; buna gö- re çeviri, diller arasında yapılan bir eylemdir. u V. Bir yazarın kendi yazdığı eseri dil içi çeviriye tabi tutması, çok sık karşılaşılan bir durum değilse de edebiyat tarihimiz- de örneklerine rastlanmaktadır. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluş- turacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur? E) V B) II C) III D) IV
B Kitapçığı
Bu teste 30 soru vardır.
TÜRKÇE TESTÍ
1. Tankların tarihi, I. Dünya Savaşı'na dayanıyor. Tarihi ka-
yıtlara göre ilk olarak Eylül 1916'da İngiliz ordusu tara-
fından kullanılmaya başlandı. Çeşitli kaynaklara göre, bu
paletli ve zırhlı savaş aracına "tank" adı, üretiminden hiç
kimsenin haberdar olmasını istemeyen İngiliz ordu yetki-
lileri tarafından bilinçli olarak verilmiştir. Söz konusu ara-
cın yapımında çalışan İngiliz işçilere bile ürettiklerinin sa-
dece paletli su depoları olduğu söyleniyor. Kısa sürede
I. Dünya Savaşı'nın önemli unsurlarından biri hâline ge-
len tanklar, aynı zamanda siper savaşı taktiğini de tarihin
derinliklerine gömerek orduları hareketli savunma düze-
nine geçmeye zorluyor ve klasik süvari görevlerini üst-
lenmeye başlıyor. Sonraki yıllarda İngiliz ordusunun yanı
sıra özellikle Alman, Fransız, Rus orduları ve ABD tara-
fından da geliştirilen zırhlı araçlar ve buna dayalı savaş
tarzı; geçerliliğini günümüzde de koruyan ana muhare-
be tanklarının, II. Dünya Savaşı'nın güçlü aktörlerinden
biri olmasını sağlıyor. Tanklar, ilk defa II. Dünya Savaşı
sırasında Alman orduları tarafından ana silah olarak kul-
lanılmaya başlanıyor.
Bu parçaya göre tanklarla ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisi söylenebilir?
A) 1. Dünya Savaşı'nın sonuçlanmasında etkili olduklan
Blik önce paletli su depoları olarak planlandıklan
e) En iyilerinin İngiltere tarafından üretildiği
D) Yaygınlaşmasında 1. Dünya Savaşı'ndaki performan-
Sının belirleyici olduğu
E) II. Dünya Savaşı'ndan sonra kullanımının bırakılma-
ya başlandığı
3. Aşağıdakilerin
teş değildir?
ROZGAR
PENUISEST
A) Hálá ayakk
Bağ bahos
yordu.
B) Elindekini
Katili ele
miş
C) El içine
El üstün
D) Öyle güz
Hele bir
bulama
E) Bu düz
yordu.
Sinir k
du.
Türk şiir
laminda
havata
ve göz
sinda
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
B Kitapçığı Bu teste 30 soru vardır. TÜRKÇE TESTÍ 1. Tankların tarihi, I. Dünya Savaşı'na dayanıyor. Tarihi ka- yıtlara göre ilk olarak Eylül 1916'da İngiliz ordusu tara- fından kullanılmaya başlandı. Çeşitli kaynaklara göre, bu paletli ve zırhlı savaş aracına "tank" adı, üretiminden hiç kimsenin haberdar olmasını istemeyen İngiliz ordu yetki- lileri tarafından bilinçli olarak verilmiştir. Söz konusu ara- cın yapımında çalışan İngiliz işçilere bile ürettiklerinin sa- dece paletli su depoları olduğu söyleniyor. Kısa sürede I. Dünya Savaşı'nın önemli unsurlarından biri hâline ge- len tanklar, aynı zamanda siper savaşı taktiğini de tarihin derinliklerine gömerek orduları hareketli savunma düze- nine geçmeye zorluyor ve klasik süvari görevlerini üst- lenmeye başlıyor. Sonraki yıllarda İngiliz ordusunun yanı sıra özellikle Alman, Fransız, Rus orduları ve ABD tara- fından da geliştirilen zırhlı araçlar ve buna dayalı savaş tarzı; geçerliliğini günümüzde de koruyan ana muhare- be tanklarının, II. Dünya Savaşı'nın güçlü aktörlerinden biri olmasını sağlıyor. Tanklar, ilk defa II. Dünya Savaşı sırasında Alman orduları tarafından ana silah olarak kul- lanılmaya başlanıyor. Bu parçaya göre tanklarla ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenebilir? A) 1. Dünya Savaşı'nın sonuçlanmasında etkili olduklan Blik önce paletli su depoları olarak planlandıklan e) En iyilerinin İngiltere tarafından üretildiği D) Yaygınlaşmasında 1. Dünya Savaşı'ndaki performan- Sının belirleyici olduğu E) II. Dünya Savaşı'ndan sonra kullanımının bırakılma- ya başlandığı 3. Aşağıdakilerin teş değildir? ROZGAR PENUISEST A) Hálá ayakk Bağ bahos yordu. B) Elindekini Katili ele miş C) El içine El üstün D) Öyle güz Hele bir bulama E) Bu düz yordu. Sinir k du. Türk şiir laminda havata ve göz sinda
30. Sanatın ve sanat eserinin toplumsal açıdan kuşatıcı ve
ufuk açıcı tarafları olduğu su götürmez. Sanat aynı za-
manda bir araya gelmesi zor görünen insanları da bü-
yülü evreninde bir araya getirme gücüne sahiptir. Bir-
birlerini hiç görmemiş veya göremeyecek sanatçılarla
kimi zaman hülyalara kimi zamansa bilinç düzeyini ar-
tırıcı sohbetlere dalması eserin gücünü olduğu kadar
kalıcılığını da gösterir. Böyle eserler, çoğunlukla toplu-
lukları harmanlayıp güçlendiren şaheserler olarak bili-
nir. Bir toplumun sanat eseri etrafında birleşmesi, onun-
la harmanlanması çoğu zaman toplumu kalıcı kıldığı gi-
bi farklılıkları da estetik bir çatı altında toplamayı başa-
rir.
Bu parçadan,
I. Sanat, en uzlaşmaz insanları birleştirir.
II. Yaşarlığını koruyan eserlerin önemli sosyal işlemle-
ri vardır.
III. Sanatsal yaratıların özünde sanatçının kişisel serü-
veni yatmaktadır.
IV. Sanatsal yapıtlar halkı zihinsel açıdan geliştirir.
yargılarından hangileri çıkarılamaz?
A) Yalnız III
00
D) Yalnız IV
LİMİT YAYINLARI
/limityayinlari
B) ve III
E) I ve Il
C) II e IV
32
62
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
30. Sanatın ve sanat eserinin toplumsal açıdan kuşatıcı ve ufuk açıcı tarafları olduğu su götürmez. Sanat aynı za- manda bir araya gelmesi zor görünen insanları da bü- yülü evreninde bir araya getirme gücüne sahiptir. Bir- birlerini hiç görmemiş veya göremeyecek sanatçılarla kimi zaman hülyalara kimi zamansa bilinç düzeyini ar- tırıcı sohbetlere dalması eserin gücünü olduğu kadar kalıcılığını da gösterir. Böyle eserler, çoğunlukla toplu- lukları harmanlayıp güçlendiren şaheserler olarak bili- nir. Bir toplumun sanat eseri etrafında birleşmesi, onun- la harmanlanması çoğu zaman toplumu kalıcı kıldığı gi- bi farklılıkları da estetik bir çatı altında toplamayı başa- rir. Bu parçadan, I. Sanat, en uzlaşmaz insanları birleştirir. II. Yaşarlığını koruyan eserlerin önemli sosyal işlemle- ri vardır. III. Sanatsal yaratıların özünde sanatçının kişisel serü- veni yatmaktadır. IV. Sanatsal yapıtlar halkı zihinsel açıdan geliştirir. yargılarından hangileri çıkarılamaz? A) Yalnız III 00 D) Yalnız IV LİMİT YAYINLARI /limityayinlari B) ve III E) I ve Il C) II e IV 32 62
7. Hepsinin gözleri güzeldir. Hepsinin canlıyken pulları
kadın elbiselerine, kadın kulaklarına, kadın yakalarına
takılmaya değer. Nedir o elmaslar, yakutlar, akikler,
zümrütler, şunlar bunlar? Mümkün olsaydı da balolara
canlı balık sırtlarının yanar döner renkleriyle gide-
bilselerdi bayanlar; balıkçılar milyon, balıklar şan ü
şeref kazanırdı. Ne yazık ki soluverir ölür ölmez, öyle
ki büzülmüş böceklere döner balık sırtının parıltıları.
Benim, size ölümünü hikâye edeceğim balığın öyle
parıltılı, yanar döner pulları yoktur. Pulu da yoktur ya
zavallının. Hafifçe, belirsiz bir yeşil renkle esmerdir.
Balıkların en çirkinidir. Kocaman, dişsiz, ak ve şeffaf
naylondan bir ağzı vardır. Sudan çıkar çıkmaz bir karış
açılır. Açılır da bir daha kapanmaz.
Bu metinle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Betimleyici anlatım türünden yararlanılmıştır.
Dinleyici kitlesiyle sohbet ediliyormuş gibi bir biçem
kullanılmıştır.
Si, Hikâye Türle
"Balo, milyon kazanmak" gibi sözler dönemin zihni-
yetiyle ilgili ipuçları vermektedir.
DOlayın merkezinde bir balığın ölümü yer almaktadır.
E) Merak unsurunun ön plana alındığı metin, tanrısal
(ilahi) anlatıcının bakış açısıyla oluşturulmuştur.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
7. Hepsinin gözleri güzeldir. Hepsinin canlıyken pulları kadın elbiselerine, kadın kulaklarına, kadın yakalarına takılmaya değer. Nedir o elmaslar, yakutlar, akikler, zümrütler, şunlar bunlar? Mümkün olsaydı da balolara canlı balık sırtlarının yanar döner renkleriyle gide- bilselerdi bayanlar; balıkçılar milyon, balıklar şan ü şeref kazanırdı. Ne yazık ki soluverir ölür ölmez, öyle ki büzülmüş böceklere döner balık sırtının parıltıları. Benim, size ölümünü hikâye edeceğim balığın öyle parıltılı, yanar döner pulları yoktur. Pulu da yoktur ya zavallının. Hafifçe, belirsiz bir yeşil renkle esmerdir. Balıkların en çirkinidir. Kocaman, dişsiz, ak ve şeffaf naylondan bir ağzı vardır. Sudan çıkar çıkmaz bir karış açılır. Açılır da bir daha kapanmaz. Bu metinle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Betimleyici anlatım türünden yararlanılmıştır. Dinleyici kitlesiyle sohbet ediliyormuş gibi bir biçem kullanılmıştır. Si, Hikâye Türle "Balo, milyon kazanmak" gibi sözler dönemin zihni- yetiyle ilgili ipuçları vermektedir. DOlayın merkezinde bir balığın ölümü yer almaktadır. E) Merak unsurunun ön plana alındığı metin, tanrısal (ilahi) anlatıcının bakış açısıyla oluşturulmuştur.
TYT/
rkçe
27. Aynı harfin birden fazla yazım şekli olabildiği gibi şe-
killeri birbirine benzeyen harfler de var. Bu nedenle
bir harfin doğru ve hızlı bir şekilde tanınması okumayı
kolaylaştırıyor. Beyin görüntüleme yöntemleri kullanıla-
rak yapılan araştırmalar, harfleri elle yazarken yapılan
hareketlerin ve ortaya çıkan şekillerin beyinde kayde-
dilmesinden ve bu mekanizmaların birbiriyle ilişkilen-
dirilmesinden sorumlu bölgelerin daha aktif olduğunu
gösteriyor. Bu, hem yeni yazı karakterlerinin öğrenil-
mesini hem de daha önce öğrenilmiş olan karakterlerin
okuma esnasında tanınmasını kolaylaştırıyor.
Bu parçada özellikle aşağıdakilerin hangisi üzerin-
de durulmaktadır?
ENSENY
(GEASSY
A) Yazma sırasında beynin aktif kullanılması
B) Harflerin okuma sırasında kazandığı anlamlar
C) El yazısının kişilik gelişimine katkıları
D) Harflerin farklılık taşıyan yönleri
E) Elle yazmanın okuma üzerine etkileri
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT/ rkçe 27. Aynı harfin birden fazla yazım şekli olabildiği gibi şe- killeri birbirine benzeyen harfler de var. Bu nedenle bir harfin doğru ve hızlı bir şekilde tanınması okumayı kolaylaştırıyor. Beyin görüntüleme yöntemleri kullanıla- rak yapılan araştırmalar, harfleri elle yazarken yapılan hareketlerin ve ortaya çıkan şekillerin beyinde kayde- dilmesinden ve bu mekanizmaların birbiriyle ilişkilen- dirilmesinden sorumlu bölgelerin daha aktif olduğunu gösteriyor. Bu, hem yeni yazı karakterlerinin öğrenil- mesini hem de daha önce öğrenilmiş olan karakterlerin okuma esnasında tanınmasını kolaylaştırıyor. Bu parçada özellikle aşağıdakilerin hangisi üzerin- de durulmaktadır? ENSENY (GEASSY A) Yazma sırasında beynin aktif kullanılması B) Harflerin okuma sırasında kazandığı anlamlar C) El yazısının kişilik gelişimine katkıları D) Harflerin farklılık taşıyan yönleri E) Elle yazmanın okuma üzerine etkileri
da o beklentiye cevap verecek nitelikte olmalıdır
deki bir sanatçının anlattığı konular
A
23. (1) Fantastik canlı bir tür, bütün hücreleriyle edebiyat
organizmasının damarlarına heyecan şırınga ediyor.
(II) Bu tezadın bir anlamı olmalı. (III) Fantastik türü bu
kadar dışlamanın, görmezden gelmenin psikolojik
ve hatta daha derinlerde birikmiş, katılaşmış kronik-
leşmiş gerekçeleri olmalı. (IV) Mumun yerini sürekli
değiştirerek gölgelerden daha fazla korkmamıza yol
açan bu haşarı çocuğu nasıl anlayabiliriz, bize ne an-
latmak istiyor en başta? (V) Bununla birlikte bir edebî
tür olarak fantastik, artık kendi gerçeğini aşmış, edebî
hegamonyaya meydan okur hâle gelerek gölgelerin
dilini insanın ontolojisine iliştirmeyi başarmıştır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisin-
den sonra "Fakat buna rağmen bir türlü haşarı çocuk
muamelesi görmekten kendini kurtaramıyor." cüm-
lesi getirilmelidir?
A) I
B) II
Fra tu
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
da o beklentiye cevap verecek nitelikte olmalıdır deki bir sanatçının anlattığı konular A 23. (1) Fantastik canlı bir tür, bütün hücreleriyle edebiyat organizmasının damarlarına heyecan şırınga ediyor. (II) Bu tezadın bir anlamı olmalı. (III) Fantastik türü bu kadar dışlamanın, görmezden gelmenin psikolojik ve hatta daha derinlerde birikmiş, katılaşmış kronik- leşmiş gerekçeleri olmalı. (IV) Mumun yerini sürekli değiştirerek gölgelerden daha fazla korkmamıza yol açan bu haşarı çocuğu nasıl anlayabiliriz, bize ne an- latmak istiyor en başta? (V) Bununla birlikte bir edebî tür olarak fantastik, artık kendi gerçeğini aşmış, edebî hegamonyaya meydan okur hâle gelerek gölgelerin dilini insanın ontolojisine iliştirmeyi başarmıştır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisin- den sonra "Fakat buna rağmen bir türlü haşarı çocuk muamelesi görmekten kendini kurtaramıyor." cüm- lesi getirilmelidir? A) I B) II Fra tu C) III D) IV E) V