Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

2018-ALES/3/SÖZEL
15. I.
Pek çok düşünür, insan için uçuruma sürüklenme
diye bir şey olmadığını söyler.
II. Zaten insan hep uçurumun kıyısında yaşıyordur
onlara göre.
III. Yalnızca küçük bir azınlık, nasıl bir uçurumda
olduğunun farkındadır.
IV. Farkında olmamak yahut görmemek bu kesimin
hayata umutla bakmasını sağlar.
V. Görece daha kalabalık kesim ise bu kaygan
zemini görmez bile.
A) ile Il
B) II ile III
D) Ill ile IV
(C) II ile IV
E IV ile V
ww
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2018-ALES/3/SÖZEL 15. I. Pek çok düşünür, insan için uçuruma sürüklenme diye bir şey olmadığını söyler. II. Zaten insan hep uçurumun kıyısında yaşıyordur onlara göre. III. Yalnızca küçük bir azınlık, nasıl bir uçurumda olduğunun farkındadır. IV. Farkında olmamak yahut görmemek bu kesimin hayata umutla bakmasını sağlar. V. Görece daha kalabalık kesim ise bu kaygan zemini görmez bile. A) ile Il B) II ile III D) Ill ile IV (C) II ile IV E IV ile V ww
29. Övülmek her kişi için, hele tuttuğu işi kendine gerçekten dert
edinmiş her kişi için, gerekli bir azıktır. Özenerek ortaya koy-
duğumuz şey beğenilsin, benzerlerimizi ilgilendirsin isteriz.
Pazara götürdüğü mala alıcı bulamayan adamın içi ne olu-
verir, bir düşünün. Bu dünya pazarında hepimiz bir malın
satıcıyız; alıcı çıkmadı mı, şöyle kurularak: "Anlamazlar ki!"
deriz ya, bakmayın, gene boynumuz bükülmüştür, gene öz-
güvenimize bir kurt düşmüştür. Neymiş eksiğimiz söyleseler
bari... Çünkü, yerme de bir bakıma övmenin kardeşidir, bir
ilgi gösterir.
Bu parçadan;
1. Kabul görmeyen düşüncelerin anlaşılmadığına inanıldı-
ģi
Övgü ve beğeni eksikliğinin özgüvensizlik yarattığı
III. Özenilerek yaratılan her şeyin beğeni ve övgü aldığı
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız 1
D) I ve
B) Yalnız III
El ve III
C) I ve II
31.
E
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
29. Övülmek her kişi için, hele tuttuğu işi kendine gerçekten dert edinmiş her kişi için, gerekli bir azıktır. Özenerek ortaya koy- duğumuz şey beğenilsin, benzerlerimizi ilgilendirsin isteriz. Pazara götürdüğü mala alıcı bulamayan adamın içi ne olu- verir, bir düşünün. Bu dünya pazarında hepimiz bir malın satıcıyız; alıcı çıkmadı mı, şöyle kurularak: "Anlamazlar ki!" deriz ya, bakmayın, gene boynumuz bükülmüştür, gene öz- güvenimize bir kurt düşmüştür. Neymiş eksiğimiz söyleseler bari... Çünkü, yerme de bir bakıma övmenin kardeşidir, bir ilgi gösterir. Bu parçadan; 1. Kabul görmeyen düşüncelerin anlaşılmadığına inanıldı- ģi Övgü ve beğeni eksikliğinin özgüvensizlik yarattığı III. Özenilerek yaratılan her şeyin beğeni ve övgü aldığı yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız 1 D) I ve B) Yalnız III El ve III C) I ve II 31. E
E
28. Divan edebiyatında özgünlük sadece söz sanatlarına aittir.
Buna, "marifet göstermek" de denir. Şair aynı konuları, aynı
kalıplarla ve aynı edebi türlerle aynı anlayışla ele alır. Söz
sanatlarına gelince hiçbiri diğerine benzemez. Şair, ustalığı-
ni burada konuşturur. Yani özgür olduğu, özgün olduğu tek
alan budur. Bu nedenle geriye, beş on şairin, sayısı yüzü
geçmeyen özgün şiiri kalmıştır.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Divan şiirinde özgünlüğün sadece söz sanatlarında ol-
duğu
B) Söz sanatlarına sıkıştırılmış özgünlük anlayışından do-
layı sayılı divan şiirinin günümüze kaldığı
C) "Marifet göstermek anlayışını her divan şairin taşıma-
diği
D) Şairin aynı konuları, aynı kalıplarla ve aynı edebi türler-
le aynı anlayışla ele almaması gerektiği
E) Sadece özgür olan sanatçının şiirlerinin özgün olduğu
Dian
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
E 28. Divan edebiyatında özgünlük sadece söz sanatlarına aittir. Buna, "marifet göstermek" de denir. Şair aynı konuları, aynı kalıplarla ve aynı edebi türlerle aynı anlayışla ele alır. Söz sanatlarına gelince hiçbiri diğerine benzemez. Şair, ustalığı- ni burada konuşturur. Yani özgür olduğu, özgün olduğu tek alan budur. Bu nedenle geriye, beş on şairin, sayısı yüzü geçmeyen özgün şiiri kalmıştır. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Divan şiirinde özgünlüğün sadece söz sanatlarında ol- duğu B) Söz sanatlarına sıkıştırılmış özgünlük anlayışından do- layı sayılı divan şiirinin günümüze kaldığı C) "Marifet göstermek anlayışını her divan şairin taşıma- diği D) Şairin aynı konuları, aynı kalıplarla ve aynı edebi türler- le aynı anlayışla ele almaması gerektiği E) Sadece özgür olan sanatçının şiirlerinin özgün olduğu Dian
PARAGRAFTA YARDIMCI DUONG
Günümüzde her alanda kullanılıp bize çözüm kolaylığı
sağlayan bir teknoloji var. Bu, hepimizin bildiği 3D Yazıcı
teknolojisi. Peki, sağlık alanında bu teknoloji nasıl
kullanılıyor? Sağlık sektöründe bu teknoloji: yapay organ
basımı, eksik kemik parçalarını tamamlama, kişiye özel
implant üretme ve ameliyat öncesi doktora kılavuz olma
gibi farklı amaçlar doğrultusunda kullanılıyor. Bu teknoloji,
doktorlara önceden operasyonu planlama imkânı sağlıyor.
3D yazıcılar ile hastanın sorunlu bölgesinin plastik modell
üretiliyor. Böylece tasarlanan protezin sorunlu bölgeyle
uyumu test edilip tasarım geçerli kılınıyor. Ayrıca
operasyon öncesi hekimin model üzerinde tüm operasyonu
planlaması sağlanıyor. Üretim öncesi prototip model
üretilmesi, tasarım hatalarını ve ancak operasyon
sırasında fark edilebilecek tüm anatomik yapıların ve
kuşurların ortaya çıkmasını sağlayarak olası operasyon
risklerini ve hatalı protez üretimi riskini ortadan kaldırmış
oluyor. Hekimin veya tasarımcının tasarım esnasında
gözden kaçırdığı ya da tahmin edemeyeceği kusurlar,
prototip model sayesinde, üretim ve operasyondan ön
belirlenmiş oluyor.
Bu parçaya göre 3D yazıcı teknolojisi ile ilgili olarak
Cerrahi müdahale öncesi risklerin ortadan
kaldırılmasını sağlamaktadır.
Protezlerin sağlıklı ve işlevsel oluşturulmasına dair
öngörüler oluşturmaktadır.
Genelde sağlık alanında etkin biçimde
kullanılmaktadır.
V. Hekimlere daha çok cerrahi müdahale öncesi yol
göstermektedir.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) ve Il
D) I, II ve IV
B) I ve IV
Coğrafya se
yeryüzü par
tanidigi top
niteliklerdos
vesilesic
Hiskilic B
coğrafyad
bazen sa
blunduğ
Bu parc
C) II ve III
E) I, II, III ve IV
3
A)
B)
Ca
eth
D)
E)
Sa
C
C
Ço
da
es
sa
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
PARAGRAFTA YARDIMCI DUONG Günümüzde her alanda kullanılıp bize çözüm kolaylığı sağlayan bir teknoloji var. Bu, hepimizin bildiği 3D Yazıcı teknolojisi. Peki, sağlık alanında bu teknoloji nasıl kullanılıyor? Sağlık sektöründe bu teknoloji: yapay organ basımı, eksik kemik parçalarını tamamlama, kişiye özel implant üretme ve ameliyat öncesi doktora kılavuz olma gibi farklı amaçlar doğrultusunda kullanılıyor. Bu teknoloji, doktorlara önceden operasyonu planlama imkânı sağlıyor. 3D yazıcılar ile hastanın sorunlu bölgesinin plastik modell üretiliyor. Böylece tasarlanan protezin sorunlu bölgeyle uyumu test edilip tasarım geçerli kılınıyor. Ayrıca operasyon öncesi hekimin model üzerinde tüm operasyonu planlaması sağlanıyor. Üretim öncesi prototip model üretilmesi, tasarım hatalarını ve ancak operasyon sırasında fark edilebilecek tüm anatomik yapıların ve kuşurların ortaya çıkmasını sağlayarak olası operasyon risklerini ve hatalı protez üretimi riskini ortadan kaldırmış oluyor. Hekimin veya tasarımcının tasarım esnasında gözden kaçırdığı ya da tahmin edemeyeceği kusurlar, prototip model sayesinde, üretim ve operasyondan ön belirlenmiş oluyor. Bu parçaya göre 3D yazıcı teknolojisi ile ilgili olarak Cerrahi müdahale öncesi risklerin ortadan kaldırılmasını sağlamaktadır. Protezlerin sağlıklı ve işlevsel oluşturulmasına dair öngörüler oluşturmaktadır. Genelde sağlık alanında etkin biçimde kullanılmaktadır. V. Hekimlere daha çok cerrahi müdahale öncesi yol göstermektedir. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) ve Il D) I, II ve IV B) I ve IV Coğrafya se yeryüzü par tanidigi top niteliklerdos vesilesic Hiskilic B coğrafyad bazen sa blunduğ Bu parc C) II ve III E) I, II, III ve IV 3 A) B) Ca eth D) E) Sa C C Ço da es sa
1
P
a.
bi
"
n
tarabilmesini sağlamak
4. (1) Edebiyat çevreleri, Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Huzur
adlı eserini, huzursuzluğun romanı olarak nitelendirir. (II)
İkinci Dünya Savaşı yıllarında İstanbul'da yaşanan bir
aşk, romanın genel görünümüdür. (III) Kendi iç nizamını
arayan Mümtaz'ın Nuran'a beslediği duygular, İstanbul
eksenli olarak tarih, musiki, resim ve tabiat gibi kavram-
larla estetik bir bütün oluşturmuştur. (IV) Yazarın ilk
romanı Mahur Beste'de olduğu gibi hayal kırıklığı ve
umutsuzluk çıkmazından sıyrılmak isteyen bireylerin acı-
larını ruhumuzda hissederiz. (V) Ayrıca romanın Batılı-
laşmayla süregelen ve birçok romanda ele alınan
eski-yeni, Doğu-Batı çatışması gibi medeniyet krizini
gözler önüne serdiğini belirtmek gerekir.
2
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
Acümlede, doğrudan anlatıma başvurulmuştur.
B) TI. cümlede, romanın konusu açıklanmıştır.
III. cümlede, romanın içeriğine yönelik bir değerlen-
dirme yapılmıştır.
D) IV. cümlede, iki roman arasında benzerlik ilgisi kurul-
muştur.
V cümlede, Türk romancılığında genel bir sorun ola-
ak görülen durumla ilgili çıkarımda bulunulmuştur.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1 P a. bi " n tarabilmesini sağlamak 4. (1) Edebiyat çevreleri, Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Huzur adlı eserini, huzursuzluğun romanı olarak nitelendirir. (II) İkinci Dünya Savaşı yıllarında İstanbul'da yaşanan bir aşk, romanın genel görünümüdür. (III) Kendi iç nizamını arayan Mümtaz'ın Nuran'a beslediği duygular, İstanbul eksenli olarak tarih, musiki, resim ve tabiat gibi kavram- larla estetik bir bütün oluşturmuştur. (IV) Yazarın ilk romanı Mahur Beste'de olduğu gibi hayal kırıklığı ve umutsuzluk çıkmazından sıyrılmak isteyen bireylerin acı- larını ruhumuzda hissederiz. (V) Ayrıca romanın Batılı- laşmayla süregelen ve birçok romanda ele alınan eski-yeni, Doğu-Batı çatışması gibi medeniyet krizini gözler önüne serdiğini belirtmek gerekir. 2 Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? Acümlede, doğrudan anlatıma başvurulmuştur. B) TI. cümlede, romanın konusu açıklanmıştır. III. cümlede, romanın içeriğine yönelik bir değerlen- dirme yapılmıştır. D) IV. cümlede, iki roman arasında benzerlik ilgisi kurul- muştur. V cümlede, Türk romancılığında genel bir sorun ola- ak görülen durumla ilgili çıkarımda bulunulmuştur.
13. Bir yazar, kendisiyle söyleştiği bir yazısında şöyle diyor:
"Her yaş döneminin insanı ayrıdır. Yirmili yaşların insa-
niyla ellinin, altmışın, yetmişin hele seksenin, doksanın
insanı aynı insan mıdır?" Aynı olur mu hiç? Değişim salt
fiziksel özelliklerimizi değil, asıl iç dünyamızı kuşatıyor.
Bakıyorum bir zamanlar hiç umursamadığım olaylar,
haberler şimdi derinlemesine etkiliyor beni. Yargılayıcı,
eleştirel bir açıdan bakıyorum her şeye. İster istemez
sorunların sarmalında buluyorum kendimi. Öfkeleniyor,
üzülüyorum. Dinginliğimi yitirdiğim, içimin allak bullak ol-
duğu böyle anlarda çevremdekiler de yatıştıramıyor beni;
tutunacak bir dal, sığınacak bir yer arıyorum. Çözüm ara-
dıkça, şiire ya da romana sığınmanın daha iyi geldiğini
düşünüyorum.
Bu parçadan yaşlılarla ilgili olarak aşağıdakilerin han-
gisine varılamaz?
A) Mutsuzlukları bir başına kalışlarından kaynaklanır.
B) Farklılaştıklarının bilincinde olurlar.
C) Karşılaştıkları günlük gerçeklere tepki gösterirler.
D) Tanık oldukları durumlara yeni anlamlar yüklerler.
E) Kaçış ve arayış duyguları içindedirler.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
13. Bir yazar, kendisiyle söyleştiği bir yazısında şöyle diyor: "Her yaş döneminin insanı ayrıdır. Yirmili yaşların insa- niyla ellinin, altmışın, yetmişin hele seksenin, doksanın insanı aynı insan mıdır?" Aynı olur mu hiç? Değişim salt fiziksel özelliklerimizi değil, asıl iç dünyamızı kuşatıyor. Bakıyorum bir zamanlar hiç umursamadığım olaylar, haberler şimdi derinlemesine etkiliyor beni. Yargılayıcı, eleştirel bir açıdan bakıyorum her şeye. İster istemez sorunların sarmalında buluyorum kendimi. Öfkeleniyor, üzülüyorum. Dinginliğimi yitirdiğim, içimin allak bullak ol- duğu böyle anlarda çevremdekiler de yatıştıramıyor beni; tutunacak bir dal, sığınacak bir yer arıyorum. Çözüm ara- dıkça, şiire ya da romana sığınmanın daha iyi geldiğini düşünüyorum. Bu parçadan yaşlılarla ilgili olarak aşağıdakilerin han- gisine varılamaz? A) Mutsuzlukları bir başına kalışlarından kaynaklanır. B) Farklılaştıklarının bilincinde olurlar. C) Karşılaştıkları günlük gerçeklere tepki gösterirler. D) Tanık oldukları durumlara yeni anlamlar yüklerler. E) Kaçış ve arayış duyguları içindedirler.
graf
T-60
15. 1980'li yıllarda Hong Kong sinemasının en çok izlenen
I macera ve aksiyon filmlerinden bazılarının yönetmeni
olan Tsui, 1990'ların sonunda Amerika'ya gitmiş ve orada
da iki aksiyon filmi yönetmişti.
A) 1980'li yıllarda Hong Kong'da çok sayıda macera ve
aksiyon filmi çekilmiştir.
B) 1970'li yıllarda Hong Kong sinemasının filmleri aksiyon
ağırlıklı değildir.
e) Tsui, sadece aksiyon filmlerini yönetmiştir.
D) Amerika, 1990'lı yıllarda aksiyon filmi yapımcılarını
desteklemiştir.
EX Tsui'nin yönettiği kimi aksiyon filmleri büyük ilgi gör-
müştür.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
graf T-60 15. 1980'li yıllarda Hong Kong sinemasının en çok izlenen I macera ve aksiyon filmlerinden bazılarının yönetmeni olan Tsui, 1990'ların sonunda Amerika'ya gitmiş ve orada da iki aksiyon filmi yönetmişti. A) 1980'li yıllarda Hong Kong'da çok sayıda macera ve aksiyon filmi çekilmiştir. B) 1970'li yıllarda Hong Kong sinemasının filmleri aksiyon ağırlıklı değildir. e) Tsui, sadece aksiyon filmlerini yönetmiştir. D) Amerika, 1990'lı yıllarda aksiyon filmi yapımcılarını desteklemiştir. EX Tsui'nin yönettiği kimi aksiyon filmleri büyük ilgi gör- müştür.
1.
Yarasalar ---- bir özelliğe sahip: Ses dalgalarını kullanarak
tamamen karanlık bir ortamda çevrelerindeki nesnelerin ye-
rini belirleyebiliyorlar. Bu özelliklerini, yönlerini bulabilmek
ve çevrelerindeki besinlere ulaşmak için kullanıyorlar. Yara-
salardan çıkan ses dalgaları bir nesneye çarptığında yansı-
yor. Yarasalar, yansıyan sesi duyduklarında nesnenin konu-
--. Bu yöntemle tama-
munu, büyüklüğünü hatta şeklini
men karanlık ortamdaki bir sivrisineğin yerini bile ---- bula-
biliyor bu hayvanlar.
Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden han-
gisi sırasıyla getirilmelidir?
A) şaşırtıcı belirleyebiliyor - neredeyse
B) ilgi çekici - tespit edebiliyor - sapma olmaksızın
C) muhteşem - fark edebiliyor - tamı tamına
D) karışık - anlayabiliyor - bire bir
E) etkileyici - tanıyabiliyor - kusursuz bir şekilde
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. Yarasalar ---- bir özelliğe sahip: Ses dalgalarını kullanarak tamamen karanlık bir ortamda çevrelerindeki nesnelerin ye- rini belirleyebiliyorlar. Bu özelliklerini, yönlerini bulabilmek ve çevrelerindeki besinlere ulaşmak için kullanıyorlar. Yara- salardan çıkan ses dalgaları bir nesneye çarptığında yansı- yor. Yarasalar, yansıyan sesi duyduklarında nesnenin konu- --. Bu yöntemle tama- munu, büyüklüğünü hatta şeklini men karanlık ortamdaki bir sivrisineğin yerini bile ---- bula- biliyor bu hayvanlar. Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden han- gisi sırasıyla getirilmelidir? A) şaşırtıcı belirleyebiliyor - neredeyse B) ilgi çekici - tespit edebiliyor - sapma olmaksızın C) muhteşem - fark edebiliyor - tamı tamına D) karışık - anlayabiliyor - bire bir E) etkileyici - tanıyabiliyor - kusursuz bir şekilde
T
Bir şehrin geçmişini en iyi öğrenme yolla.
rından biri de o şehri hiçbir kurguya dayan.
madan, bütün çıplaklığıyla anlatan gazete
yazılarını okumaktır; şehirlerin sosyal, kül-
türel, tarihsel gelişimlerinin ipuçları gazete.
nin tozlu sayfalarında gizlidir.
Bu cümleden aşağıdaki yargılardan han-
gisi kesin olarak çıkarılabilir?
A) Bir şehrin tarihine ilişkin bilgi edinmenin
bir yolu da o döneme ait gazetelere göz
atmaktır.
B) Bir şehrin kültürel, sosyal, ekonomik
değişimleri edebî ürünlere tüm gerçek-
liğiyle yansır.
C) Gazeteler bir şehrin geçmişini öğren-
mek isteyenler için tarihten daha de-
ğerli bir kaynaktır.
D) Gazete yazılarının en belirgin özelliği,
gerçekleri tüm çıplaklığıyla gözler önü-
ne sermesidir.
E) Kurguya dayalı metinlerde şehirlerin
tarihi, gerçekliğinden soyutlanarak ele
alınır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
T Bir şehrin geçmişini en iyi öğrenme yolla. rından biri de o şehri hiçbir kurguya dayan. madan, bütün çıplaklığıyla anlatan gazete yazılarını okumaktır; şehirlerin sosyal, kül- türel, tarihsel gelişimlerinin ipuçları gazete. nin tozlu sayfalarında gizlidir. Bu cümleden aşağıdaki yargılardan han- gisi kesin olarak çıkarılabilir? A) Bir şehrin tarihine ilişkin bilgi edinmenin bir yolu da o döneme ait gazetelere göz atmaktır. B) Bir şehrin kültürel, sosyal, ekonomik değişimleri edebî ürünlere tüm gerçek- liğiyle yansır. C) Gazeteler bir şehrin geçmişini öğren- mek isteyenler için tarihten daha de- ğerli bir kaynaktır. D) Gazete yazılarının en belirgin özelliği, gerçekleri tüm çıplaklığıyla gözler önü- ne sermesidir. E) Kurguya dayalı metinlerde şehirlerin tarihi, gerçekliğinden soyutlanarak ele alınır.
14. Masmavi suları, dipdiri palamudu, lüferi ve levreği olan bir
ülkede, elbet deniz de Orhan Veli gibi bir şair de çıkacak
karşına; sakın şaşırma! Üç yanı denizle çevrili bu ülkede,
şaşıracaksan sandalla denize açılıp da oltayla balık tutma
zevkini tatmamış birini görünce şaşır.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Eksiltili cümle kullanılmıştır.
BY Senli benli bir havas vardır.
C) Sayıp dökmelerden yararlanılmıştır.
Pekiştirmeli sözcüklere yer verilmiştir.
Öznellik söz konusudur.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
14. Masmavi suları, dipdiri palamudu, lüferi ve levreği olan bir ülkede, elbet deniz de Orhan Veli gibi bir şair de çıkacak karşına; sakın şaşırma! Üç yanı denizle çevrili bu ülkede, şaşıracaksan sandalla denize açılıp da oltayla balık tutma zevkini tatmamış birini görünce şaşır. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Eksiltili cümle kullanılmıştır. BY Senli benli bir havas vardır. C) Sayıp dökmelerden yararlanılmıştır. Pekiştirmeli sözcüklere yer verilmiştir. Öznellik söz konusudur.
**** 31AOX Ops
39.-40.
(1) Romanın hiçbir genel kuralı, belli hiçbir tekniği yoktur,
türlü biçimlerinin amaçlarında da birlik yoktur hem de deni-
lebilir ki kaynağı ve doğası bunların olmasına engeldir. (II)
Roman; tarihin, destanın, felsefenin, şiirin, bilimin, masa-
lin bir mirasyedisidir; istekleri günden güne artan, sınırları
günden güne genişleyen ve her yeni deha ile kendine bir
kita, bir dünya, bir bilim daha bulan romanı bütün kapsa-
mıyla anlatan bir tanım bulmak güç değil, olanaksızdır. (III)
"Roman şudur, oysa bu değildir." yollu tanımların hiçbiri onu
anlatmaya yetmez. (IV) Çünkü daima böyle belirlenen si-
nırların dışında kalan birçok değerli eser, bu sözlerin yeter
bir kapsamı olmadığını gösterecektir. (V) Roman, uzunluğu
kısalığı bakımından da hiçbir kurala bağlı değildir.
39. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi parag-
rafta anlatılanları tümüyle içeren en genel yargıdır?
A) 1.
B) II.
D) IV.
E) V.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
**** 31AOX Ops 39.-40. (1) Romanın hiçbir genel kuralı, belli hiçbir tekniği yoktur, türlü biçimlerinin amaçlarında da birlik yoktur hem de deni- lebilir ki kaynağı ve doğası bunların olmasına engeldir. (II) Roman; tarihin, destanın, felsefenin, şiirin, bilimin, masa- lin bir mirasyedisidir; istekleri günden güne artan, sınırları günden güne genişleyen ve her yeni deha ile kendine bir kita, bir dünya, bir bilim daha bulan romanı bütün kapsa- mıyla anlatan bir tanım bulmak güç değil, olanaksızdır. (III) "Roman şudur, oysa bu değildir." yollu tanımların hiçbiri onu anlatmaya yetmez. (IV) Çünkü daima böyle belirlenen si- nırların dışında kalan birçok değerli eser, bu sözlerin yeter bir kapsamı olmadığını gösterecektir. (V) Roman, uzunluğu kısalığı bakımından da hiçbir kurala bağlı değildir. 39. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi parag- rafta anlatılanları tümüyle içeren en genel yargıdır? A) 1. B) II. D) IV. E) V.
evrensel iletişim yayınları
Z-7
37. Romanlarındaki kişileri onları etkileyen, yönlendiren
toplumsal çevrelerinden soyutlamadan, bu çevrenin
gerekli yerlerine oturtarak vermiştir. Bu nedenle biz,
kişilerin davranışlarını yadırgamadığımız gibi birey-
le toplumu iç içe izleriz. Ruhsal durumlarına önem
verdiği roman kişilerine kendi eleştiricilik görevini
vererek eleştirilerini, onların ağzından okuyucuya
duyurmuştur. "Ben insanlara yaşamak için ümit,
kuvvet ve neşe veren yazılardan hoşlanırım. İnsan-
ları dertlendirecek yazılardan hoşlanmam." diyen
yazar, okudukları şeylerin insanlara umut vermesi
gerektiğini söyler. Bugünkü Türk yazarlarının dilimizi
yetersizlikle suçlamalarının haksızlık olduğunu düşü-
nür. Roman ya da öyküde yerel dilin etkili olabilmek
için tek öge olduğu düşüncesinde değildir. Önemli
olanın köylünün düşünce yaşamını kavramak oldu-
ğunu belirtir.
Bu parçada sözü edilen yazar ve eserleriyle ilgili
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Kişilerini sosyal çevresiyle birlikte vermiştir.
B) Yazarken kendi söylemek istediklerini kişilerine
söyletmiştir.
C Okurları üzecek şeyleri yazmaktan kaçınmıştır.
D) Türkçenin sanat yapmada yeterli bir dil olduğunu
düşünmektedir.
E) Yerel dili kullanmanın dil ve anlatımdaki en önemli
unsur olduğu görüşündedir.
38
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
evrensel iletişim yayınları Z-7 37. Romanlarındaki kişileri onları etkileyen, yönlendiren toplumsal çevrelerinden soyutlamadan, bu çevrenin gerekli yerlerine oturtarak vermiştir. Bu nedenle biz, kişilerin davranışlarını yadırgamadığımız gibi birey- le toplumu iç içe izleriz. Ruhsal durumlarına önem verdiği roman kişilerine kendi eleştiricilik görevini vererek eleştirilerini, onların ağzından okuyucuya duyurmuştur. "Ben insanlara yaşamak için ümit, kuvvet ve neşe veren yazılardan hoşlanırım. İnsan- ları dertlendirecek yazılardan hoşlanmam." diyen yazar, okudukları şeylerin insanlara umut vermesi gerektiğini söyler. Bugünkü Türk yazarlarının dilimizi yetersizlikle suçlamalarının haksızlık olduğunu düşü- nür. Roman ya da öyküde yerel dilin etkili olabilmek için tek öge olduğu düşüncesinde değildir. Önemli olanın köylünün düşünce yaşamını kavramak oldu- ğunu belirtir. Bu parçada sözü edilen yazar ve eserleriyle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Kişilerini sosyal çevresiyle birlikte vermiştir. B) Yazarken kendi söylemek istediklerini kişilerine söyletmiştir. C Okurları üzecek şeyleri yazmaktan kaçınmıştır. D) Türkçenin sanat yapmada yeterli bir dil olduğunu düşünmektedir. E) Yerel dili kullanmanın dil ve anlatımdaki en önemli unsur olduğu görüşündedir. 38
mat yiye apan
klerinden harekete
wwistes olughurmamin
nm te benden
Süleymaniye Külliyesi
Oprüsü, Madlova
Pasa Camisi
Carpist
en hangisi ağır
korkmam.
uçuşsun
kaşıklar şıkır
şeyler olsun.
mcalar
endimizi,
... Olsun,
rden
Büyük Düsün Hedefini Yoksek Tut
Cikemming Sor
11-12. sorulan aşağıdaki parçaya göre ce
layiniz.
Fransa'nin Lille Universitesinde yapılan bir
araştırmanın sonucu aşağıda aşamalı olarak
anlatimighr
1. Yapılan araştırmada, gerçek bir ev
sanal ortama taşındığı bir oyun kullan
Katilimcilanın oturduğu masada bu o
açılıp kendilerine iki ev gösterildi. Bu
odadaki eşyalar, mobilyalar, yapılar, renk v
boyut açısından birbirinden farklıydı.
II. Birinci deneyde katılımcılara, bu iki sanal
ev ikişer dakika gezdirildi. Ziyaret ettiklen
ilk evde Mozart'ın Little Night Music adlı
eserinin bir kısmı dinletildi.
III. Diğer evi ziyaret ettiklerinde ise rastgele
seçilen bir müzik dinletildi. Deneyin
son aşamasında katılımcılara, "Sizden,
sevdiğiniz evi seçmenizi istiyoruz ancak
bu seçimden önce istediğiniz evi tekrar
ziyaret edebilirsiniz, geziniz bitince haber
verin." dendi. Bu gezme aşamasında ise
katılımcılara hiç müzik dinletilmedi.
IV. Sonuçta, 15 kişinin 13'ü, Mozart'ın eserinin
dinletildiği odayı ziyaret etti ve bu evi çok
sevdiklerini belirtti. Denekler, zamanlarının %
85'ini geçirmek için yine bu eserin dinletildiği
odayı seçti.
V. Çalışmanın ikinci ayağında ise Mozart'ın
aynı eseri, bozuk bir sesle dinletildi. Önce
yapılanlar tekrar edildi. Sonuçlar şaşırtıcıydı:
Katılımcılar her ne kadar önceki deneyde
şarkıyı sevseler de şarkı bozuk biçimiyle
çalınınca o evde zamanlarının sadece %
5'ini geçirmeyi tercih ettiler.
11. 2013/LYS3
Yukarıda verilen numaralanmış aşamalarla
ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi.
söylenebilir?
A) I. aşamada, karşılaştırma yapılmıştır.
B) H. aşamada, şart bildiren cümlelere yer
verilmiştir.
C) II aşamada, tanık göstermeye
başvurulmuştur.
D) IV. aşamada, öznel anlatım söz konusudur.
E aşamada, amaç belirtilmiştir.
Çıkmış S
12. 2013
Bu
har
A)
B)
C
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
mat yiye apan klerinden harekete wwistes olughurmamin nm te benden Süleymaniye Külliyesi Oprüsü, Madlova Pasa Camisi Carpist en hangisi ağır korkmam. uçuşsun kaşıklar şıkır şeyler olsun. mcalar endimizi, ... Olsun, rden Büyük Düsün Hedefini Yoksek Tut Cikemming Sor 11-12. sorulan aşağıdaki parçaya göre ce layiniz. Fransa'nin Lille Universitesinde yapılan bir araştırmanın sonucu aşağıda aşamalı olarak anlatimighr 1. Yapılan araştırmada, gerçek bir ev sanal ortama taşındığı bir oyun kullan Katilimcilanın oturduğu masada bu o açılıp kendilerine iki ev gösterildi. Bu odadaki eşyalar, mobilyalar, yapılar, renk v boyut açısından birbirinden farklıydı. II. Birinci deneyde katılımcılara, bu iki sanal ev ikişer dakika gezdirildi. Ziyaret ettiklen ilk evde Mozart'ın Little Night Music adlı eserinin bir kısmı dinletildi. III. Diğer evi ziyaret ettiklerinde ise rastgele seçilen bir müzik dinletildi. Deneyin son aşamasında katılımcılara, "Sizden, sevdiğiniz evi seçmenizi istiyoruz ancak bu seçimden önce istediğiniz evi tekrar ziyaret edebilirsiniz, geziniz bitince haber verin." dendi. Bu gezme aşamasında ise katılımcılara hiç müzik dinletilmedi. IV. Sonuçta, 15 kişinin 13'ü, Mozart'ın eserinin dinletildiği odayı ziyaret etti ve bu evi çok sevdiklerini belirtti. Denekler, zamanlarının % 85'ini geçirmek için yine bu eserin dinletildiği odayı seçti. V. Çalışmanın ikinci ayağında ise Mozart'ın aynı eseri, bozuk bir sesle dinletildi. Önce yapılanlar tekrar edildi. Sonuçlar şaşırtıcıydı: Katılımcılar her ne kadar önceki deneyde şarkıyı sevseler de şarkı bozuk biçimiyle çalınınca o evde zamanlarının sadece % 5'ini geçirmeyi tercih ettiler. 11. 2013/LYS3 Yukarıda verilen numaralanmış aşamalarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi. söylenebilir? A) I. aşamada, karşılaştırma yapılmıştır. B) H. aşamada, şart bildiren cümlelere yer verilmiştir. C) II aşamada, tanık göstermeye başvurulmuştur. D) IV. aşamada, öznel anlatım söz konusudur. E aşamada, amaç belirtilmiştir. Çıkmış S 12. 2013 Bu har A) B) C
16. Benim gibi yazma heveslisi bir arkadaşımla Ataç'ı zi
yarete gitmiştik. Yazma tutkumuzu anlatacak, bize yol
göstermesini isteyecektik, isteğimizi heyecanlı, titrek bir
sesle anlattım. Yüzümüze baktı, kalın camlı gözlüklerini
çıkarıp yeniden taktı. Sonra şöyle dedi: "Çok ama çok
okuyacaksınız, ilkin söz dağarcığınızı zenginleştireceksi-
niz." Sonra masasının üzerinde duran Türkçe Sözlük'ün
ilk baskısını aldı, "Sözlük okumakla işe başlayacaksınız.
Evet, sözlük okuyacaksınız. Bundan sıkılır, tat alamazsa-
nız bilin ki yazı mazı yazamazsınız." Ataç'ın verdiği öğüt
şaşırtmıştı beni. Sözlük okunur muydu hiç? Bakılmak
içindi sözlükler. Ataç'ın dediğine uydum yine de. Her gün
bir ya da birkaç madde okuyordum. Okuduğum maddeler,
Türkçenin toprağında dolaştırıyordu beni. Çok sonra Nat-
haniel Hawthorne'un şu sözüyle karşılaştım: "Sözlükte
bir başlarına o kadar masum ve güçsüz olan sözcükler,
onları nasıl harmanlayacağını bilen birinin elinde o kadar
iyi ya da kötü olabilir." Ataç'ın öğüdü ne denli doğruysa
Hawthorne'un uyarısı da öyleydi.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
Koşul
PROTON
E Karşılaştırma
A) Sezdirme
DY Betimleme
Öyküleme
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
16. Benim gibi yazma heveslisi bir arkadaşımla Ataç'ı zi yarete gitmiştik. Yazma tutkumuzu anlatacak, bize yol göstermesini isteyecektik, isteğimizi heyecanlı, titrek bir sesle anlattım. Yüzümüze baktı, kalın camlı gözlüklerini çıkarıp yeniden taktı. Sonra şöyle dedi: "Çok ama çok okuyacaksınız, ilkin söz dağarcığınızı zenginleştireceksi- niz." Sonra masasının üzerinde duran Türkçe Sözlük'ün ilk baskısını aldı, "Sözlük okumakla işe başlayacaksınız. Evet, sözlük okuyacaksınız. Bundan sıkılır, tat alamazsa- nız bilin ki yazı mazı yazamazsınız." Ataç'ın verdiği öğüt şaşırtmıştı beni. Sözlük okunur muydu hiç? Bakılmak içindi sözlükler. Ataç'ın dediğine uydum yine de. Her gün bir ya da birkaç madde okuyordum. Okuduğum maddeler, Türkçenin toprağında dolaştırıyordu beni. Çok sonra Nat- haniel Hawthorne'un şu sözüyle karşılaştım: "Sözlükte bir başlarına o kadar masum ve güçsüz olan sözcükler, onları nasıl harmanlayacağını bilen birinin elinde o kadar iyi ya da kötü olabilir." Ataç'ın öğüdü ne denli doğruysa Hawthorne'un uyarısı da öyleydi. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? Koşul PROTON E Karşılaştırma A) Sezdirme DY Betimleme Öyküleme
TYT
32. Şiirin sınırlarını daima bilmek gerekir; fazlası, bizim o şiire
eklediklerimizdir. Şiirin gerçek değeri ise bu ek yaşantıların
dışındadır. Daima kendi anladığımızdan çok, şairin ne
anlattığına bakmak daha yerinde olur. Böylece şairin
şiirine verdiği anlam neyse ona daha bir yaklaşmış oluruz.
Yoksa bizim kendimize göre çıkardığımız anlam ancak bize
göredir. Bu da şairin kişiliğini unutmakla elde edilir.
Aşağıdakilerden hangisi parçada bir şiir
değerlendirilirken yapılması gerekenlerle ilgili öne
sürülen düşüncelerden değildir?
JOUEN
A) Şairin kişiliğinin eserden uzak tutulması gerekir.
B) Bireyin kendine göre şiirden çıkardığı anlam, temel ölçüt
değildir
C) Şiirin, bilinenin ve belirginleştirilenin dışında özellikleri
vardır.
D) Şiirin iletisi, temasına ve konusuna göre paralellik
göstermez.bird
E) Şairin anlatmak istediklerinin önemsenmesi lazımdır.
3.
Bilgi çağında yasıyoruz. Yarım yamalak bilgiler çağında.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT 32. Şiirin sınırlarını daima bilmek gerekir; fazlası, bizim o şiire eklediklerimizdir. Şiirin gerçek değeri ise bu ek yaşantıların dışındadır. Daima kendi anladığımızdan çok, şairin ne anlattığına bakmak daha yerinde olur. Böylece şairin şiirine verdiği anlam neyse ona daha bir yaklaşmış oluruz. Yoksa bizim kendimize göre çıkardığımız anlam ancak bize göredir. Bu da şairin kişiliğini unutmakla elde edilir. Aşağıdakilerden hangisi parçada bir şiir değerlendirilirken yapılması gerekenlerle ilgili öne sürülen düşüncelerden değildir? JOUEN A) Şairin kişiliğinin eserden uzak tutulması gerekir. B) Bireyin kendine göre şiirden çıkardığı anlam, temel ölçüt değildir C) Şiirin, bilinenin ve belirginleştirilenin dışında özellikleri vardır. D) Şiirin iletisi, temasına ve konusuna göre paralellik göstermez.bird E) Şairin anlatmak istediklerinin önemsenmesi lazımdır. 3. Bilgi çağında yasıyoruz. Yarım yamalak bilgiler çağında.
TYT/Türkçe
www.
34. NASA'nın 1977'de fırlatılan Voyager uzay araçlarından
Voyager-2 Güneş sistemini aşmak üzere ve şimdiden
yıldızlar arası bölgeye adım atmış oldu. Yaklaşık 41 yıllık
uzay yolculuğu macerasının ardından kendisinden 6 yıl
önce bunu başaran Voyager-1'i takiben buraya ulaşa-
bilen ikinci araç o. Aslında amacı Jüpiter ve Satürn'den
w
powere
görüntü elde edip Dünya'ya yollamaktı ama nükleer güç
ile çalıştığı için görevi sona erince yolculuğuna devam
edeceği biliniyordu. Artık üzerindeki kameralar kapalı,
23300
GES
Pers
FRANSIZA
yani görsel veri iletebilecek durumda değil. Fakat üzerin-
de taşıdığı meşhur altın plakta gezegenimize ve burada-
ki yaşama dair değerli bilgiler mevcut. Bize veri yollaya-
masa da belki bu bilgileri ulaştırabileceği başka canlılar
bu amansız yolculuğunun devamında bir gün onu fark
edebilir.
TE
Bu parçada Voyager uzay araçları ile ilgili aşağıdaki-
lerden hangisine değinilmemiştir?
AY Uzaya gönderilmekteki asıl amaçlarının ne olduğuna
B) Bu araçların uzay çalışmalarına kazandırdıklarına
C) Bu kadar uzun mesafeleri nasıl aşabildiklerine
Uzayda şu anki durumlarının ne olduğuna
E) Taşıdıkları altın plakta hangi verilerin olduğuna
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT/Türkçe www. 34. NASA'nın 1977'de fırlatılan Voyager uzay araçlarından Voyager-2 Güneş sistemini aşmak üzere ve şimdiden yıldızlar arası bölgeye adım atmış oldu. Yaklaşık 41 yıllık uzay yolculuğu macerasının ardından kendisinden 6 yıl önce bunu başaran Voyager-1'i takiben buraya ulaşa- bilen ikinci araç o. Aslında amacı Jüpiter ve Satürn'den w powere görüntü elde edip Dünya'ya yollamaktı ama nükleer güç ile çalıştığı için görevi sona erince yolculuğuna devam edeceği biliniyordu. Artık üzerindeki kameralar kapalı, 23300 GES Pers FRANSIZA yani görsel veri iletebilecek durumda değil. Fakat üzerin- de taşıdığı meşhur altın plakta gezegenimize ve burada- ki yaşama dair değerli bilgiler mevcut. Bize veri yollaya- masa da belki bu bilgileri ulaştırabileceği başka canlılar bu amansız yolculuğunun devamında bir gün onu fark edebilir. TE Bu parçada Voyager uzay araçları ile ilgili aşağıdaki- lerden hangisine değinilmemiştir? AY Uzaya gönderilmekteki asıl amaçlarının ne olduğuna B) Bu araçların uzay çalışmalarına kazandırdıklarına C) Bu kadar uzun mesafeleri nasıl aşabildiklerine Uzayda şu anki durumlarının ne olduğuna E) Taşıdıkları altın plakta hangi verilerin olduğuna