Anlatım Biçimleri Soruları
![6. Altı yaşımdayken "Gerçek Öyküler" adlı, balta gir-
memiş ormanlardan söz eden bir kitapta korkunç
bir resim görmüştüm. Boa yılanının bir hayvanı
nasıl yuttuğunu gösteriyordu. Kitapta şunlar yazı-
lıydı: "Boa yılanı, avını bütün hâlinde çiğnemeden
yutar. Ondan sonra hiçbir yere kıpırdamaz ve altı
ay süren sindirimi boyunca uyur." Balta girmemiş
ormanlar üzerine, uzun uzun düşündüm bunları
okuyunca. Sonra da biraz çaba ve renkli kalemle
resmimi yaptım. Sanat yapıtımı büyüklere göster-
dim. Korkup korkmadıklarını sordum. "Korkmak
mı?" dediler. "Şapkadan mı?" İyi ama şapka resmi
yapmamıştım ki ben. Fili yutmuş bir boa yılanı res-
mi yapmıştım. Ama büyükler anlamadığı için onlara
bir resim daha yaptım. Büyükler açık seçik görüp
anlasınlar diye fili yutmuş olan yılanın içini çizdim.
Şu büyüklere tek tek her şeyi açıklamak gerekir
hep.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdaki-
lerden hangisi söylenemez?
ADüşsel ögelerle zenginleştirilmiştir.
B)Konuşma havası içinde yazılmıştır.
Devrik cümlelere yer verilmiştir.
karekö
DÖyküleyici bir yol izlenmiştir.
E) Yazar, iç dünyasını yansıtmıştır.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20221017082706397477-319393.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri6. Altı yaşımdayken "Gerçek Öyküler" adlı, balta gir-
memiş ormanlardan söz eden bir kitapta korkunç
bir resim görmüştüm. Boa yılanının bir hayvanı
nasıl yuttuğunu gösteriyordu. Kitapta şunlar yazı-
lıydı: "Boa yılanı, avını bütün hâlinde çiğnemeden
yutar. Ondan sonra hiçbir yere kıpırdamaz ve altı
ay süren sindirimi boyunca uyur." Balta girmemiş
ormanlar üzerine, uzun uzun düşündüm bunları
okuyunca. Sonra da biraz çaba ve renkli kalemle
resmimi yaptım. Sanat yapıtımı büyüklere göster-
dim. Korkup korkmadıklarını sordum. "Korkmak
mı?" dediler. "Şapkadan mı?" İyi ama şapka resmi
yapmamıştım ki ben. Fili yutmuş bir boa yılanı res-
mi yapmıştım. Ama büyükler anlamadığı için onlara
bir resim daha yaptım. Büyükler açık seçik görüp
anlasınlar diye fili yutmuş olan yılanın içini çizdim.
Şu büyüklere tek tek her şeyi açıklamak gerekir
hep.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdaki-
lerden hangisi söylenemez?
ADüşsel ögelerle zenginleştirilmiştir.
B)Konuşma havası içinde yazılmıştır.
Devrik cümlelere yer verilmiştir.
karekö
DÖyküleyici bir yol izlenmiştir.
E) Yazar, iç dünyasını yansıtmıştır.
![¡
sen
19.
Güzel dil Türkçe bize
Başka dil gece bize.
İstanbul konuşması
En saf, en ince bize
Uydurma söz yapmayız
Yapma yola sapmayız
Türkçeleşmiş. Türkçedir
Eski köke tapmayız
Açık sözle kalmalı
Fikre ışık salmalı
Lisanda sayılır öz
Herkesin bildiği söz
Manası anlaşılan
Lügale atmadan göz Türkçesini almalı
Müteradif (anlamdaş) sözlerden
Yukarıdaki şiirde Milli Edebiyat dil anlayışının hangi
ilkesine yer verilmemiştir?
A) Türkçede karşılığı bulunan yabancı sözcükler kulla-
nılmamalıdır.
B Arapça ve Farsça kelimeler Türkçede söylendiği
gibi yazılmalıdır.
Anlamı herkes tarafından bilinen kelimeler
Türkçeleşmiş sayılmalıdır.
D) Dilimize yerleşmiş, Türkçeleşmiş olan yabancı keli-
meler (Arapça-Farsça) atılmamalıdır.
Yazı ve konuşmada İstanbul Türkçesi esas alınmalıdır.
22](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20221017100857482187-704256.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri¡
sen
19.
Güzel dil Türkçe bize
Başka dil gece bize.
İstanbul konuşması
En saf, en ince bize
Uydurma söz yapmayız
Yapma yola sapmayız
Türkçeleşmiş. Türkçedir
Eski köke tapmayız
Açık sözle kalmalı
Fikre ışık salmalı
Lisanda sayılır öz
Herkesin bildiği söz
Manası anlaşılan
Lügale atmadan göz Türkçesini almalı
Müteradif (anlamdaş) sözlerden
Yukarıdaki şiirde Milli Edebiyat dil anlayışının hangi
ilkesine yer verilmemiştir?
A) Türkçede karşılığı bulunan yabancı sözcükler kulla-
nılmamalıdır.
B Arapça ve Farsça kelimeler Türkçede söylendiği
gibi yazılmalıdır.
Anlamı herkes tarafından bilinen kelimeler
Türkçeleşmiş sayılmalıdır.
D) Dilimize yerleşmiş, Türkçeleşmiş olan yabancı keli-
meler (Arapça-Farsça) atılmamalıdır.
Yazı ve konuşmada İstanbul Türkçesi esas alınmalıdır.
22
![16. "Bu roman tamamen gerçekleri yansıtıyor." demekle, "Bu yapıt-
taki her şey hayal ürünüdür, gerçek hayattakilerle benzeşmeler
rastlantıdan başka bir şey değildir." demek aynı ölçüde gerçek
dışıdır.
Romanla ilgili bu sözlerle anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
ADüşle gerçek birbiriyle kaynaştırılarak verilir.
Düşsellikle gerçekliğin dengesini kurmak güçtür.
C) Gerçeğe ya da düş gücüne dayalı oluşuna yazar değil, okur
karar verir.
D) Düşselliğin gelişigüzel kullanılması yapıtın değerini azaltır.
Tümüyle gerçeklere dayandırılması ona inandırıcılık kazan-
dırır.
ÖSS - 2009](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20221017071559371961-1850942.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri16. "Bu roman tamamen gerçekleri yansıtıyor." demekle, "Bu yapıt-
taki her şey hayal ürünüdür, gerçek hayattakilerle benzeşmeler
rastlantıdan başka bir şey değildir." demek aynı ölçüde gerçek
dışıdır.
Romanla ilgili bu sözlerle anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
ADüşle gerçek birbiriyle kaynaştırılarak verilir.
Düşsellikle gerçekliğin dengesini kurmak güçtür.
C) Gerçeğe ya da düş gücüne dayalı oluşuna yazar değil, okur
karar verir.
D) Düşselliğin gelişigüzel kullanılması yapıtın değerini azaltır.
Tümüyle gerçeklere dayandırılması ona inandırıcılık kazan-
dırır.
ÖSS - 2009
![PARAF YAYINLARI
|
5. I. Atmosfer tıpkı bir sera gibi çalışır. Yeryüzüne ulaşan güneş
ışınlarının neredeyse yarıya yakını yeryüzünden yansır. At-
mosferimiz, sera gazı olarak da nitelendirilen karbondioksit,
metan, su buharı, ozon, azot oksit vb. gazlar sayesinde yer-
yüzünden yansıyan güneş ışınlarının bir kısmını tekrar yer-
yüzüne gönderir.
II. İlkbaharda kovan kalabalıklaşmaya başlayınca arıların üç-
te ikisi yeni bir koloni kurmak üzere yuvayı terk eder. Uçu-
şa geçmeden önce karınlar tıka basa balla doldurulur. Bu
bal yeni kovuklarına gidinceye kadar arılara enerji verecek
ve ham madde olacaktır. Arılar otuz metre kadar uçtuktan
sonra bir ağaç dalında, sakalı andıran bir oğul meydana ge-
tirirler. Oğul, birkaç yüz arıyı yeni bir yuva için uygun bir yer
aramak üzere keşfe yollar.
www
Yukarıdaki parçaların ortak özelliği aşağıdakilerden han-
gisidir?
A Benzetmeyle anlatımı somutlaştırma
Tanımlamalarla söyleyişte yoğunluk sağlama
C) Anlatılanları nedenleriyle belirtme
D) Tartışmacı anlatıma başvurarak kanıları değiştirme
E) Söylenenleri, örneklerle zenginleştirme
7.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20221017082603645833-836061.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriPARAF YAYINLARI
|
5. I. Atmosfer tıpkı bir sera gibi çalışır. Yeryüzüne ulaşan güneş
ışınlarının neredeyse yarıya yakını yeryüzünden yansır. At-
mosferimiz, sera gazı olarak da nitelendirilen karbondioksit,
metan, su buharı, ozon, azot oksit vb. gazlar sayesinde yer-
yüzünden yansıyan güneş ışınlarının bir kısmını tekrar yer-
yüzüne gönderir.
II. İlkbaharda kovan kalabalıklaşmaya başlayınca arıların üç-
te ikisi yeni bir koloni kurmak üzere yuvayı terk eder. Uçu-
şa geçmeden önce karınlar tıka basa balla doldurulur. Bu
bal yeni kovuklarına gidinceye kadar arılara enerji verecek
ve ham madde olacaktır. Arılar otuz metre kadar uçtuktan
sonra bir ağaç dalında, sakalı andıran bir oğul meydana ge-
tirirler. Oğul, birkaç yüz arıyı yeni bir yuva için uygun bir yer
aramak üzere keşfe yollar.
www
Yukarıdaki parçaların ortak özelliği aşağıdakilerden han-
gisidir?
A Benzetmeyle anlatımı somutlaştırma
Tanımlamalarla söyleyişte yoğunluk sağlama
C) Anlatılanları nedenleriyle belirtme
D) Tartışmacı anlatıma başvurarak kanıları değiştirme
E) Söylenenleri, örneklerle zenginleştirme
7.
![statü-
tedir.
klilerin
ine ina-
biçim-
klere sa-
dere yer-
abakalaş-
li insanla-
düşünen
erine bağlı
ğu düşün-
gerektiğini
yi esas alıp
yerleşmesi
edir.
endirmenin
Cümle Yorumu
17-ÖĞRETEN SORU/2018 MSÜ
• Yakup Kadri'ye göre aydinlar, köyün geri kalmışlığının
en büyük nedenidir.
Bu düşünce onun, aydinlan köyün kalkınmasında kur
tanci olarak görmesini engellemez.
•
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru biçimde
birleştirilmiş hali aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yakup Kadri bir yandan köyün geri kalmışlığının asıl ne-
deni, diğer yandan köyün kalkınmasının öncüsü olarak
aydınlan görür.
B) Yakup Kadri aydınlan köyün geri kalmışlığının asıl nedeni
olarak gördüğü için onlara köyün kalkınmasında kurta-
nci bir rol verir.
Yakup Kadri köyün geri kalmışlığını etkileyen pek çok un-
sur olsa da köyün kalkınmasının aydinlar sayesinde ger
çekleşeceğini düşünür.
D) Yakup Kadri köyün kalkınmasında farklı etkenlerin rol al
dığını düşünürken geri kalmışlığında en büyük nedenin
aydınlar olduğunu savunur.
E) Yakup Kadri hem köylülerin hem aydınların köyün geri
kalmışlığının yanı sıra kalkınmasında da büyük paya sa-
hip olduğunu öne sürer.
Çözüm
Oc](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20221017070112333013-4696953.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleristatü-
tedir.
klilerin
ine ina-
biçim-
klere sa-
dere yer-
abakalaş-
li insanla-
düşünen
erine bağlı
ğu düşün-
gerektiğini
yi esas alıp
yerleşmesi
edir.
endirmenin
Cümle Yorumu
17-ÖĞRETEN SORU/2018 MSÜ
• Yakup Kadri'ye göre aydinlar, köyün geri kalmışlığının
en büyük nedenidir.
Bu düşünce onun, aydinlan köyün kalkınmasında kur
tanci olarak görmesini engellemez.
•
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru biçimde
birleştirilmiş hali aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yakup Kadri bir yandan köyün geri kalmışlığının asıl ne-
deni, diğer yandan köyün kalkınmasının öncüsü olarak
aydınlan görür.
B) Yakup Kadri aydınlan köyün geri kalmışlığının asıl nedeni
olarak gördüğü için onlara köyün kalkınmasında kurta-
nci bir rol verir.
Yakup Kadri köyün geri kalmışlığını etkileyen pek çok un-
sur olsa da köyün kalkınmasının aydinlar sayesinde ger
çekleşeceğini düşünür.
D) Yakup Kadri köyün kalkınmasında farklı etkenlerin rol al
dığını düşünürken geri kalmışlığında en büyük nedenin
aydınlar olduğunu savunur.
E) Yakup Kadri hem köylülerin hem aydınların köyün geri
kalmışlığının yanı sıra kalkınmasında da büyük paya sa-
hip olduğunu öne sürer.
Çözüm
Oc
![Geçmiş yıllarımda çok kırıcı yazılar yazdım. İsmail Cem'in
çıkarttığı Politika gazetesinin Ortalık diye bir sütunu vardı.
Tabii şimdiki gençlerin hatırlaması, bilmesi mümkün değil.
O köşede Oğuz Atay ile aramızın açılmasına neden olan
bir yazı yazdım. Benim hatalı olduğum bir yazıydı.
Yazmasam iyiydi ama bir kere yazmış oldum.
Bu parçada;
I. sitem,
II. pişmanlık,
III. özlem
duygularından hangileri belirgindir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) I ve III
E) II ve III
C) I ve II](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20221017065154162071-4845049.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriGeçmiş yıllarımda çok kırıcı yazılar yazdım. İsmail Cem'in
çıkarttığı Politika gazetesinin Ortalık diye bir sütunu vardı.
Tabii şimdiki gençlerin hatırlaması, bilmesi mümkün değil.
O köşede Oğuz Atay ile aramızın açılmasına neden olan
bir yazı yazdım. Benim hatalı olduğum bir yazıydı.
Yazmasam iyiydi ama bir kere yazmış oldum.
Bu parçada;
I. sitem,
II. pişmanlık,
III. özlem
duygularından hangileri belirgindir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) I ve III
E) II ve III
C) I ve II
![12.
Örneğin Rubens, yüzünün güzelliğiyle övünç duyduğu kü-
çük oğlunun resmini yaparken ona bizim de hayran kalmamı-
zı bekliyordu. Elbette bu çok doğal bir istekti. Ancak, bu türden
konulara duyulan ilgi, ilk bakışta daha az çekici gelen konu-
ları dışlamamıza yol açarak beğenimizi sınırlayabilir. Bunu aş-
mak için, Albrecht Dürer'in annesinin yaşlı yüzünü resimlediği
tabloda, gençlikten kaynaklanan güzellikten başka şeyler ara-
ma sabrini göstermemiz gerekli. Çünkü bu tablonun başarısı,
konu aldığı figürün yüzündeki güzellikten gelmez. Nitekim tab-
loyu sevdiren, yüzdeki güzelliğin önüne geçecek kadar etkili ol-
muş ifadedir.
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdakiler-
den hangisi getirilebilir?
A) Sanatçı, genellikle yarattığı tablolarda insanların gerçek
hayatta görmekten hoşlandıkları şeyleri yansıtmak ister
B) Gördüğümüz bir tablonun, geçmişte yaşadığımız güzellik-
leri çağrıştırması onun olumlu bir özelliğidir
C) Gerçek bir sanatçı, tablolarının sanattan anlamayan kişiler-
ce değerlendirilmesini önemsemez
D) Duyguları anlatan her çalışmanın, sanatsal bir yön içerme-
si gerekmediğini baştan kabul etmek gerekir
E) Sanat tarihinde dış gerçekliği kendi algılama yetisine göre
değiştirip yansıtan ressamlar da vardır
PARAGRAFTA YAPI](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20221017062416897572-2172206.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri12.
Örneğin Rubens, yüzünün güzelliğiyle övünç duyduğu kü-
çük oğlunun resmini yaparken ona bizim de hayran kalmamı-
zı bekliyordu. Elbette bu çok doğal bir istekti. Ancak, bu türden
konulara duyulan ilgi, ilk bakışta daha az çekici gelen konu-
ları dışlamamıza yol açarak beğenimizi sınırlayabilir. Bunu aş-
mak için, Albrecht Dürer'in annesinin yaşlı yüzünü resimlediği
tabloda, gençlikten kaynaklanan güzellikten başka şeyler ara-
ma sabrini göstermemiz gerekli. Çünkü bu tablonun başarısı,
konu aldığı figürün yüzündeki güzellikten gelmez. Nitekim tab-
loyu sevdiren, yüzdeki güzelliğin önüne geçecek kadar etkili ol-
muş ifadedir.
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdakiler-
den hangisi getirilebilir?
A) Sanatçı, genellikle yarattığı tablolarda insanların gerçek
hayatta görmekten hoşlandıkları şeyleri yansıtmak ister
B) Gördüğümüz bir tablonun, geçmişte yaşadığımız güzellik-
leri çağrıştırması onun olumlu bir özelliğidir
C) Gerçek bir sanatçı, tablolarının sanattan anlamayan kişiler-
ce değerlendirilmesini önemsemez
D) Duyguları anlatan her çalışmanın, sanatsal bir yön içerme-
si gerekmediğini baştan kabul etmek gerekir
E) Sanat tarihinde dış gerçekliği kendi algılama yetisine göre
değiştirip yansıtan ressamlar da vardır
PARAGRAFTA YAPI
![4.
AUTO
"Hayat bir düştür, yalnız sana güzel görünür." Işte yeni roma-
nimdan basit bir cümle. Roman yazmak kahır işidir. Oyle kendi
kendine yapınca bir şey olmuyor zannediyorlar, aksine oluyor.
Çok basit gibi gelen cümleler, insanın kalbini zayıflatırken kol-
larını güçlendiriyor. Yalnızca kollarını. Neyse uzundur tanış-
mak, dünyanın her yerinde bu böyle. "Kamyonlar kavun taşır,
ben hep seni düşünürüm.” diye başlayan şiirin “İçimdeki şarkı
sustu." diye bitmesi beni hep üzmüştür. Biz insanlar, tanışma
faslını hep iskalarız nedense. "Nasıl tanıştınız?" dünyanın
en güzel sorusudur oysa. Nedense üzerine pek düşünmeyiz.
Sahi, siz nasıl tanıştınız?
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden han-
gisi söylenemez?
A) Tartışmacı bir anlatımı vardır.
B) Tahminde bulunulmuştur.
C)/Öznellik söz konusudur.
D) Alıntılama yapılmıştır.
E) Sohbet havasında yazılmıştır.
VING](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20221017055314266938-4495730.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri4.
AUTO
"Hayat bir düştür, yalnız sana güzel görünür." Işte yeni roma-
nimdan basit bir cümle. Roman yazmak kahır işidir. Oyle kendi
kendine yapınca bir şey olmuyor zannediyorlar, aksine oluyor.
Çok basit gibi gelen cümleler, insanın kalbini zayıflatırken kol-
larını güçlendiriyor. Yalnızca kollarını. Neyse uzundur tanış-
mak, dünyanın her yerinde bu böyle. "Kamyonlar kavun taşır,
ben hep seni düşünürüm.” diye başlayan şiirin “İçimdeki şarkı
sustu." diye bitmesi beni hep üzmüştür. Biz insanlar, tanışma
faslını hep iskalarız nedense. "Nasıl tanıştınız?" dünyanın
en güzel sorusudur oysa. Nedense üzerine pek düşünmeyiz.
Sahi, siz nasıl tanıştınız?
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden han-
gisi söylenemez?
A) Tartışmacı bir anlatımı vardır.
B) Tahminde bulunulmuştur.
C)/Öznellik söz konusudur.
D) Alıntılama yapılmıştır.
E) Sohbet havasında yazılmıştır.
VING
![ÖSYM, SORULARI NERED
20. (1) Batı etkisindeki çağdaş Türk şiiri eskiyi yok
sayarak, eskiden gelen her şeyi silip atarak gelişmedi.
(H) Kısa sürse de eskiye karşı zorlu çıkışların yapıldığı,
geçmişin küçümsendiği dönemler olmadı değil. (III)
Ama çağdaş şiirimiz, edebiyatımızın çok daha eski
dönemlerinin güzel ürünlerinden, güçlü ustalarından
zaman zaman etkilendi. (IV) Sanatçılar, divan
edebiyatı ve halk edebiyatının kimi unsurlarını
eserlerine bazen örtülü olarak bazen de açıkça taşıdı.
(V) Hatta bunların arasında çağdaşlıklarından hiçbir
şey yitirmeden divan şiiri tarzında yazmayı deneyenler
de oldu.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden
sonra "Eski şiire özgü üslubun çağdaş şiirde kullanılıp
kullanılamayacağı konusunda tartışmalara girdi."
cümlesi getirilebilir?
A) I
B) II
C) III
DIV
TYT-2020 ÖSYM
26. Türk edebiyatında ve sosyolojisinde Batılılaşma
E) V
olgusuna ilickin kormanık pürogloro ingrot odon penis hin
Öte
daş
rek g
di. C
pildiğ
kurai
döne
de gr
landi
dan
oran
rinda
da ya
rinde
tartış
lama
ki ed
gittiğ
çek:
arayı
ulusla
sürec
len, c
lan b
özgü
masi
Türk](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20221017054020293183-4846298.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriÖSYM, SORULARI NERED
20. (1) Batı etkisindeki çağdaş Türk şiiri eskiyi yok
sayarak, eskiden gelen her şeyi silip atarak gelişmedi.
(H) Kısa sürse de eskiye karşı zorlu çıkışların yapıldığı,
geçmişin küçümsendiği dönemler olmadı değil. (III)
Ama çağdaş şiirimiz, edebiyatımızın çok daha eski
dönemlerinin güzel ürünlerinden, güçlü ustalarından
zaman zaman etkilendi. (IV) Sanatçılar, divan
edebiyatı ve halk edebiyatının kimi unsurlarını
eserlerine bazen örtülü olarak bazen de açıkça taşıdı.
(V) Hatta bunların arasında çağdaşlıklarından hiçbir
şey yitirmeden divan şiiri tarzında yazmayı deneyenler
de oldu.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden
sonra "Eski şiire özgü üslubun çağdaş şiirde kullanılıp
kullanılamayacağı konusunda tartışmalara girdi."
cümlesi getirilebilir?
A) I
B) II
C) III
DIV
TYT-2020 ÖSYM
26. Türk edebiyatında ve sosyolojisinde Batılılaşma
E) V
olgusuna ilickin kormanık pürogloro ingrot odon penis hin
Öte
daş
rek g
di. C
pildiğ
kurai
döne
de gr
landi
dan
oran
rinda
da ya
rinde
tartış
lama
ki ed
gittiğ
çek:
arayı
ulusla
sürec
len, c
lan b
özgü
masi
Türk
![1
Trubloy leipner nebeliebigega sbnimitains hisqua
2. Türkçede ekmek sözcüğünün, tuhaf belki ama, "tohum ek-
mek'teki "ekmek'le bir ilgisi yok. Ad olan ekmek sözcüğü,
Eski Türkçede "pişirmek, ateşe göstermek" anlamına gelen
"ütmek/ötmek" fiilinden türemiş. Pişmiş hamur demek özetle. I
Sözcüğün kimi yabancı dil karşılıkları da dilimizde başka baş-
ka anlamlarla yer almaya devam eder. Mesela "nan" sözcüğü
-bulmaca çözenler iyi bilir- Farsça ekmek demektir. Nankör ise
"ekmek-körü" anlamına gelir. Kendisine ekmek veren ele ve-
fasızlık eden manasında. Bir diğer kelime de "kumpanya"dır.
Kökeni Latincedir aslında ama bizim dilimize İtalyanca/İspan-
yolca'dan girmiştir. Latince "ile, birlikte" anlamına gelen "com"
ve "ekmek" anlamına gelen "pane" sözcüklerinin bir araya gel-
nlemesiyle oluşmuştur. Birlikte ekmek yiyen, bölüşen anlamına
gelir. Bir işten beraber ekmek yiyenlerin bir araya gelmesiyle
oluşmuş teşebbüslerin adıdır ki güncel dilimize İngilizceden
gelen hâliyle "company" biçiminde bir kez daha girmiştir.
entBu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi söylene-
mez?
AY Açıklayıcı bilgiler verilmiştir.
BY Nesnel veriler aktarılmıştır.
C) Ara cümle kullanılmıştır.
Tanımlamadan yararlanılmıştır.
E Izlenim kazandırma amaçlanmıştır.
1
1
I
1
1
I
1
1
1
I
1
1
I
I
I
1
1
212](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20221017051449370684-4495730.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri1
Trubloy leipner nebeliebigega sbnimitains hisqua
2. Türkçede ekmek sözcüğünün, tuhaf belki ama, "tohum ek-
mek'teki "ekmek'le bir ilgisi yok. Ad olan ekmek sözcüğü,
Eski Türkçede "pişirmek, ateşe göstermek" anlamına gelen
"ütmek/ötmek" fiilinden türemiş. Pişmiş hamur demek özetle. I
Sözcüğün kimi yabancı dil karşılıkları da dilimizde başka baş-
ka anlamlarla yer almaya devam eder. Mesela "nan" sözcüğü
-bulmaca çözenler iyi bilir- Farsça ekmek demektir. Nankör ise
"ekmek-körü" anlamına gelir. Kendisine ekmek veren ele ve-
fasızlık eden manasında. Bir diğer kelime de "kumpanya"dır.
Kökeni Latincedir aslında ama bizim dilimize İtalyanca/İspan-
yolca'dan girmiştir. Latince "ile, birlikte" anlamına gelen "com"
ve "ekmek" anlamına gelen "pane" sözcüklerinin bir araya gel-
nlemesiyle oluşmuştur. Birlikte ekmek yiyen, bölüşen anlamına
gelir. Bir işten beraber ekmek yiyenlerin bir araya gelmesiyle
oluşmuş teşebbüslerin adıdır ki güncel dilimize İngilizceden
gelen hâliyle "company" biçiminde bir kez daha girmiştir.
entBu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi söylene-
mez?
AY Açıklayıcı bilgiler verilmiştir.
BY Nesnel veriler aktarılmıştır.
C) Ara cümle kullanılmıştır.
Tanımlamadan yararlanılmıştır.
E Izlenim kazandırma amaçlanmıştır.
1
1
I
1
1
I
1
1
1
I
1
1
I
I
I
1
1
212
![1.
Türkçe
PARAGRAF YAF
Aşağıdakilerden hangisi bir paragrafın giriş cümlesi
olamaz?
A) Felsefenin inanç sistemlerine yaklaşımı filozoflar ta-
rafından her dönemde tartışılmıştır.
B) İlk kez El-Harezmi tarafından kullanılan sıfır (0) sayı-
si ne negatif ne de pozitif bir sayıdır.
C) Bilim dünyası uzayın sınırlarıyla ilgili önceki çalışma-
ları feshedecek yeni bir keşifle sarsıldı.
D) Uzun yolculuklarda görülen jetlag etkisini medikal
açıdan ortadan kaldırmak isteyen doktorlar bu konu-
ya farklı yaklaşıyorlardı.
E) Temel matematiği öğrencilerin daha iyi kavramasını
isteyen bir öğretmen, bu konuda Japon eğitiminden
yardım aldı.
2. 1. Daha uzaktaki daha büyük kuşak ise yeryüzündén,
3. (
T@stokul](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20221017041630472932-1997892.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri1.
Türkçe
PARAGRAF YAF
Aşağıdakilerden hangisi bir paragrafın giriş cümlesi
olamaz?
A) Felsefenin inanç sistemlerine yaklaşımı filozoflar ta-
rafından her dönemde tartışılmıştır.
B) İlk kez El-Harezmi tarafından kullanılan sıfır (0) sayı-
si ne negatif ne de pozitif bir sayıdır.
C) Bilim dünyası uzayın sınırlarıyla ilgili önceki çalışma-
ları feshedecek yeni bir keşifle sarsıldı.
D) Uzun yolculuklarda görülen jetlag etkisini medikal
açıdan ortadan kaldırmak isteyen doktorlar bu konu-
ya farklı yaklaşıyorlardı.
E) Temel matematiği öğrencilerin daha iyi kavramasını
isteyen bir öğretmen, bu konuda Japon eğitiminden
yardım aldı.
2. 1. Daha uzaktaki daha büyük kuşak ise yeryüzündén,
3. (
T@stokul
![Cümle Yapısı (Cümle Oluşturma)
7. 1. sürekli parlayan güneşi sayesinde
II. yarımadanın güney ucunda
III. binlerce turisti kendine çekiyor
IV. pek çok ülkeden
V. yer alan şehir
Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle oluşturacak
biçimde sıralandığında, hangisi birinci olur?
A) I
B) II
C) III
DAIV
E) V
(LES)](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20221016191726375693-3875920.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriCümle Yapısı (Cümle Oluşturma)
7. 1. sürekli parlayan güneşi sayesinde
II. yarımadanın güney ucunda
III. binlerce turisti kendine çekiyor
IV. pek çok ülkeden
V. yer alan şehir
Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle oluşturacak
biçimde sıralandığında, hangisi birinci olur?
A) I
B) II
C) III
DAIV
E) V
(LES)
![TÜRK
(1) Edebiyat ile tarih birbirinden ayrılmaz iki alandır. (II)
Çünkü edebiyatın da tarihin de temel konusu, insan ve
insanın yaşamıdır. (III) Her iki alan da okuyucuya geç-
mişleriyle ve gelişimleriyle ilgili bilgi verir. (IV) Tek fark
vardır: Tarih, anlattıklarını olabildiğince gerçeğe uygun
sergilemeye çalışırken edebiyat, kendine bir sınır ge-
tirmez; insan gerçeğini kurgulayarak, yeniden üreterek
okuyucuya aktarır. (V) Dolayısıyla edebiyat ürünleri, ya-
zıldıkları dönemin zihniyetinden etkilenmez.
D) IV
11.
Luga
III. Di
E) V
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
bir bilgi yanlışı vardır?
A) 1
B) II
C) III
sinde bir bilgi yas
edebi](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20221016194423692257-1260289.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriTÜRK
(1) Edebiyat ile tarih birbirinden ayrılmaz iki alandır. (II)
Çünkü edebiyatın da tarihin de temel konusu, insan ve
insanın yaşamıdır. (III) Her iki alan da okuyucuya geç-
mişleriyle ve gelişimleriyle ilgili bilgi verir. (IV) Tek fark
vardır: Tarih, anlattıklarını olabildiğince gerçeğe uygun
sergilemeye çalışırken edebiyat, kendine bir sınır ge-
tirmez; insan gerçeğini kurgulayarak, yeniden üreterek
okuyucuya aktarır. (V) Dolayısıyla edebiyat ürünleri, ya-
zıldıkları dönemin zihniyetinden etkilenmez.
D) IV
11.
Luga
III. Di
E) V
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
bir bilgi yanlışı vardır?
A) 1
B) II
C) III
sinde bir bilgi yas
edebi
![Anne babanın bebeğin dünyaya gelmesine istekli ya
da isteksiz oluşu, hazır olup olmamaları, bebekle ilgili
beklentileri bebeğin ilk izlenimlerinde ve çevresiyle
duygusal etkileşiminde rol oynamaktadır.
Bu cümlede asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
(A) Anne babanın çocuk üzerindeki etkilerinin bebek
dünyaya gelmeden önce başladığı
B) Çocuğun fiziksel gelişimiyle duygusal gelişiminin sıkı
ilişki içinde olduğu
Sosyalleşmenin çocuğun toplum içinde yer almasıyla
başlayan bir süreç olduğu
D) Ailenin doğumdan itibaren çocuğun her türlü
gelişimini biçimlendirdiği
E) Çocuğun çevresiyle etkileşiminde okul öncesi
dönemin daha önemli olduğu
3.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20221016194043734256-3897890.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriAnne babanın bebeğin dünyaya gelmesine istekli ya
da isteksiz oluşu, hazır olup olmamaları, bebekle ilgili
beklentileri bebeğin ilk izlenimlerinde ve çevresiyle
duygusal etkileşiminde rol oynamaktadır.
Bu cümlede asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
(A) Anne babanın çocuk üzerindeki etkilerinin bebek
dünyaya gelmeden önce başladığı
B) Çocuğun fiziksel gelişimiyle duygusal gelişiminin sıkı
ilişki içinde olduğu
Sosyalleşmenin çocuğun toplum içinde yer almasıyla
başlayan bir süreç olduğu
D) Ailenin doğumdan itibaren çocuğun her türlü
gelişimini biçimlendirdiği
E) Çocuğun çevresiyle etkileşiminde okul öncesi
dönemin daha önemli olduğu
3.
![6. "İlerlemeye inanmak an itibarıyla bir ilerleme olduğuna
inanmak anlamına gelmez. Yoksa bu inanç olmaz."
Kafka'nın bu sözünde vurgulanmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) İnsanları inandıklarından vazgeçirmek, bir şeye
inandırmaktan daha zordur.
B) İnandığı her şeyin yalandan ibaret olduğunu fark
etmek kadar kötü bir duygu yoktur.
C) Hiçbir şeye inanmayan kişi, gerçeğe yanlış inanca
sahip olandan daha yakındır.
D) Yaşananı, görüleni, bilineni kabul etmek inanç değil,
bilgidir.
İmkânsıza ulaşmanın yolu, onun mümkün olduğuna
inanmaktır.
8.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20221016194001667025-3897890.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri6. "İlerlemeye inanmak an itibarıyla bir ilerleme olduğuna
inanmak anlamına gelmez. Yoksa bu inanç olmaz."
Kafka'nın bu sözünde vurgulanmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) İnsanları inandıklarından vazgeçirmek, bir şeye
inandırmaktan daha zordur.
B) İnandığı her şeyin yalandan ibaret olduğunu fark
etmek kadar kötü bir duygu yoktur.
C) Hiçbir şeye inanmayan kişi, gerçeğe yanlış inanca
sahip olandan daha yakındır.
D) Yaşananı, görüleni, bilineni kabul etmek inanç değil,
bilgidir.
İmkânsıza ulaşmanın yolu, onun mümkün olduğuna
inanmaktır.
8.
![Sözcükle ve Söz Öbekl
1. Son zamanlarda Türkçe için endişeli bir gelişmey-
le karşı karşıyayız. Gençlerimiz arasında İngilizce
sözcüklerin, Türkçe karşılıklarının yerine kullanılması
gün geçtikçe Gençlerimiz bu kelimeleri sadece
kullanmakla kalmıyor, bunları gayet doğal bir şekilde
yaşıyor.
Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıda-
ki sözcüklerden hangileri getirilmelidir?
A) yaygınlaşıyor - hayata geçirerek
B) artiyor - kullanarak
C) yaygınlaşıp çoğalıyor - hayatını
D) çoğalıyor - severek
E) kullanmak istiyor - güzelce
2. Eline aldığı bu işi basarmadan haba](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20221016184620297242-2424122.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriSözcükle ve Söz Öbekl
1. Son zamanlarda Türkçe için endişeli bir gelişmey-
le karşı karşıyayız. Gençlerimiz arasında İngilizce
sözcüklerin, Türkçe karşılıklarının yerine kullanılması
gün geçtikçe Gençlerimiz bu kelimeleri sadece
kullanmakla kalmıyor, bunları gayet doğal bir şekilde
yaşıyor.
Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıda-
ki sözcüklerden hangileri getirilmelidir?
A) yaygınlaşıyor - hayata geçirerek
B) artiyor - kullanarak
C) yaygınlaşıp çoğalıyor - hayatını
D) çoğalıyor - severek
E) kullanmak istiyor - güzelce
2. Eline aldığı bu işi basarmadan haba