Anlatım Biçimleri Soruları

E TESTİ B KİTAPÇIĞIYT ayrılan kısmına işaretleyiniz. 2. İnsanlığa ilişkin her şey kabulümdür. İnsanca ve in- sani olan her şey... Bizler, bu gezegenin düşünen ve üreten canlıları olarak, bilince ve farkındalığa sa- hip canlılar olarak gezegenimizi nasıl daha iyi hâle getirebiliriz, nasıl yaşanılır kılarız, bunu düşünmeli ve harekete geçmeliyiz. O yüzden pek çok insanın olumsuz yorumlayabileceği bazı fedakâr davranışları Nen anlayabiliyor ve destekliyorum. Aşağıdakilerden hangisi bu parçanın yazarının düşüncesini destekleyen örneklerden biri değil- dir? A) Deney laboratuvarında denek farelerini kullanan bir bilim insanının farelerin yaşamları için gözyaşı dökmesi B) Toprağını çapalayan bir çiftçinin toprağın içinde gördüğü solucanlara sevecen gözlerle bakması Tavuk çiftliklerinde yumurtadan çıkan erkek civ- civlerin işe yaramayacağının düşünülerek bakım yapılmaması taxaam RGHD) Huzurevindeki yaşlılara bakan bir hemşirenin yaşlı insanları temizlerken onlardan iğrenmemesi E) Yurt dışına araştırmaya giden bir doktorun gördü- ğü hastaları dil, din, renk ayırt etmeksizin tedavi etmesi do tocinan enerji olarak düşünüle-

Ankara Yayıncılık 3 dışına araştırmaya giden bir doktorun gördü- ğü hastaları dil, din, renk ayırt etmeksizin tedavi etmesi 3. Radyasyon, ortamda taşınan enerji olarak düşünüle- bilir. Söz konusu enerji, foton isimli elektromanyetik dalgalar ile parçacıklardan meydana gelir. Enerjinin iyonlaşma sürecine dâhil olması radyasyonu kaçı- nilmaz kılar. Doğal olan radyasyon kaynaklarının başında, elbette tahmin edileceği üzere Güneş'i sa- yabiliriz. Güneş'in dışında çeşitli kozmik ışınlar da doğal bir radyasyon kaynağı olarak düşünülebilir. Bu anlamda ışığın görülebilen, isinin ise hissedile- bilen bir radyasyon kaynağı olduğunu rahatlıkla be- lirtebiliriz. İçinde yaşadığımız dünyada belli ölçüde radyoaktif maddeler yer alır. Kum taşından granite, kayalardan toryuma dek pek çok örnek vermek mümkündür. Bu tip malzemeleri kullanmak suretiyle yapılan binalarda da doğal olarak radyasyon potan- siyeli söz konusudur. Dolayısıyla doğal radyasyon kaynaklarına aslında düşündüğümüzden çok daha yakın konumdayız. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangi- sine ulaşılamaz? A Radyasyon, farklı maddelerde bulunabilen bir enerji türüdür. B) İonlaşma sürecine giren enerji, radyoaktif atık oluşturur. Dünya CDünya üzerinde çeşitli maddelerde radyasyon bu- lunmaktadır. D Granit kullanılan yapılarda ikamet edenler radyas- yona maruz kalır. E) Radyasyon kaynaklarının çeşitli duyularca algı- lanması söz konusudur. hibeixembo Diğer sayfaya geçiniz.

lirlik r yoz Cresel 1. 1. Bu testte 40 soru vardır. 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan kısmın Muhabir: 26h (1) Bilişim Uzmanı: MENGER Günümüzde gelişen teknoloji ile oluşan fayda ilişkisi, yanında birtakım sorunları da berabe- rinde getiriyor. Bu sorunlar, doğada biyosfer ve ekosistemler üzerinde etkili olduğu gibi in- san sağlığı ve yaşamı üzerinde direkt veya dolaylı yoldan etkili biliyor. Muhabir: (11) ‒‒‒‒ Bilişim Uzmanı: - Yakın zamana kadar geldiği konum itibarıyla yapay zekâ, insan açısından bir eşya konu- mundan öteye gidememiştir. Yeni gelişmelerle beraber ise birtakım sorunlara ve karmaşıklı- ğa sebep olan ve gelecekte de bu sorunların daha da artacağı bir noktaya gelmiştir. İnsan hayatını elinden alabilecek güce kavuşmuş olan bu teknoloji biriminin sebep olduğu so- runlar, insan hayatını baştan sona etkileyen hukukun kapsamı alanındadır artık. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakiler- den hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) I. Gelişen teknolojinin beraberinde getirdiği so- runlardan bahseder misiniz? II. Yapay zekânın dünü ve bugünü arasındaki fark nedir? B) 1. Teknolojinin günlük yaşamlarımız için önemini özetler misiniz? II. Yapay zekânın insanlığı tehdit edici boyutlara ulaştığını söyleyebilir miyiz? 1. Teknolojik gelişmelerden uzak mı durmalıyız? Sunuc Ankara Yayıncılık II. Yapay zekâ için üretilen felaket senaryoları ger- çek olabilir mi? 2. İnsanl sani ol ve üret hip car 1. Teknoloji ile insan ilişkisini açıklayabilir misiniz? II. Teknolojinin yarattığı olumsuzluğu nasıl engel- leyebiliriz? Gelişen teknolojinin insan yaşamındaki yerin- den söz eder misiniz? ANK-2301 getireb ve har Yapay zekânın hangi alanlarda kullanıldığını açıklar mısınız? olumsu anlaya Aşağı düşün dir? A) Der birl dök B) Top gör 619 Tav civ ya D) Hu ya E) YL 3. Rady bilir. dalg iyon nilm ğü et 3 başı yabi doğ Bu bile muslirte rad kay mü ya siy ka ya B si A B

29. (1) Geçen pazar Çamlıca'ya çıktık. (II) Bir kasım başını. yaşıyordu doğa. (III) Ama toprakta en küçük bir üşümüş- lük, tedirginlik yok. (IV) Seslerin yankısı havada asılı ka- lıyordu. (V) Boğaz ve Marmara ütülü çarşaf gibi kırışık- SIZ. Yukarıdaki parçada anlam akışına göre "Sanki bir yaz uzantısı," cümlesi numaralanmış yerlerden han- gisine getirilirse paragrafın anlam akışı bozulmaz? A) 1. B) II. D) IV. C) III. E) V. ?

6. Denizlerde yaşayan canlılar; yaşam biçimleri, bes- lenme alışkanlıkları ve vücut biçimleriyle karadaki canlılardan çok farklıdır. Bu cümleden aşağıdakilerin hangisi çıkarılabilir? A) Karadaki canlılar, denizdeki canlılardan daha gelişmiştir. B) Denizdeki canlıların vücut biçimlerinin farklı olmasının nedeni sudur. C) Yaşadıkları yerler gibi hayvanların yaşam tarz- ları ve vücut yapıları da aynı değildir. D) Canlılar hem denizlerde hem de karada yaşa- yabilir. 8.

2. "Büyük projelere yarım kalmış fikirlerle başlamayın." sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Başarılı her işin ortak çalışmaların ürünü olduğu B) Bir işi bitirmeden başka bir işe başlamanın yanlışlığı CBaşkalarının düşünceleriyle başarıya ulaşılamayacağı D) Önemli bir konu hakkında yeterince düşünülmeden uy- gulamaya geçilmemesi gerektiği E) Geniş kitleleri ilgilendiren çalışmalardan sonuç almak için beklemek gerektiği (ALES)

14.) Romancı, romanını yazarken kendi yaşamından da ya- raklanabilir. (II) Ama romanını salt kendi yaşamına dayan- dırmaya kalkışırsa gündelik yaşamın ayrıntılarıyla kurmaca dünyan, bir başka deyişle romanın kuralları çatışır. (III) Bu çatışma yüzünden kurguda başarı sağlanamaz. (IV) Yaza- rın kendisi değil, seçtiği anlatıcılar kurmaca dünyada ya- şar. (V) Anlatıcıların her biri de diğer kahramanlar gibi ya- zarın yarattığı kurmaca dünyanın dışına çıkamazlar. (VI) Ne var ki çoğu okurun dünyasında, gerçek ve kurmaca kav- ramları ayrılmayacak kadar birbirine girmiştir. Bu parçadaki numaralanmış cümleler iki paragrafa ay- rılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar? A) HI B) 111 D) V EVI

35 GUN 17.-18. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. (1) Hasta olduğumuzda sıklıkla başvurduğumuz antibiyotikle rin artık işe yaramama olasılığı, insanlığın en büyük korkula- nndan biri. (I) Yapılan bir araştırmada E. coli ve Staphylococ- cus aureus gibi en sık rastlanan bakteri türlerinde antibiyotik direnci görülme oranının yüksek olduğu ve antibiyotik direnci olan bakterilerin neden olduğu enfeksiyonlara yakalananların ölüm riskinin, antibiyotik direnci olmayan bakterilerin neden olduğu enfeksiyonlara yakalananlara göre kimi durumlarda iki kat fazla olabildiği görüldü. (ill) Genetik yapısı ilaca karşı duyarlı olan bakteriler antibiyotik alındığında büyük ölçüde ölürken kimi bakteriler anlık mutasyonlar geçirerek antibiyo- tikleri etkisiz hale getiren enzimler üretir ya da antibiyotikle- rin hücreye girmesini sağlayan yolları kapatır. (IV) Koşullar değiştiğinde bakterinin antibiyotiğe karşı direncini kaybet- mesiyle bakteri popülasyonu eski hâline dönebilir ancak bu yavaş ilerler. süreç, direncin oluşma sürecinden çok daha (V) Hastalıklarla mücadelede antibiyotik kullanımı tamamen terk edilmese bile azaltılmalı ve yalnızca doktorların gerekli gördüğü durumlarda antibiyotik alınmalıdır. 18, Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisi gitaria maz? A) Mutasyona uğrayan bazı bakteriler çeşitli yollarla ken dilerini antibiyotiklerin etkisinden korur B) Antibiyotiklere dirençli bakteriler, ölümle sonuçlanan hastalıklara yol açabilmektedir. C) Yoğun antibiyotik kullanımı bazı bakterilerin daha sık görülmesine neden olmaktadır. D) Bakterilerin sürekli mutasyona uğraması, antibiyotikle re olan gereksinimi azaltmaktadır. Antibiyotiklerin yan etkilerinin ortaya çıkması, insania- ni bakterilere karşı korumasız bırakmaktadır.

24. İlk yapbozun (puzzle) 1760 yılında Londra'da John Spilsbury tarafından yapıldığı kabul edilir. John Spilsbury Londralı bir harita yapımcısıdır. Bu ilk yapbozda haritasını sert bir tahta üzerine yerleştirip ülkelerin sınırlarını mobilyacılıkta kakma işinde kullanılan testere ile kesmiştir. "Harita yapboz"u çocuklara coğrafya öğretiminde kullanılmıştır. Bu parcadan hareketle aşağıdakilerin hangisi söylenebilir? A) Yapboz ilk olarak kartondan farklı bir malzemeyle tasarlanmıştır." B) Yapbozun tarihi, Londra'da 16. yüzyıla kadar uzanmaktadır. C) John Spilsbury, yapboz üretiminde diğer harita yapımcılarıyla iş birliği içinde çalışmıştır. D) Yapbozun en yaygın kullanım alanı eğitimdir E) Coğrafya derslerindeki harita öğretiminde yapboz, etkili bir yöntemdir.

I al 9. Amerikalı yazar Ernest Hemingway, yazma eylemiyle ilgili şöyle der: "Yazdığın 90 sayfanın hepsi çöpe atılacak kadar kötü olabilir ama 91. sayfada bir şaheser yaratabilirsin. Bu yüzden kaygılanma. Daha önce hep yazdın, şimdi de yazacaksın. Tüm yapman gereken gerçek bir cümle yazmak. Bildiğin en hakiki cümleyi yaz." Bu parçada yazmak eylemiyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi vurgulanmıştır? A) Yaşamsal bir amaç olduğu B) Yazarı toplumdan uzaklaştırdığı X C) Çaba gerektiren bir eylem olduğu DY Bir iç huzursuzluktan kaynaklandığı E) Ön çalışma yapmak gerektiği X<

10. Türkiye'de eleştiri, temelde araştırmaya dayanmı- yor. Eleştirmenlerin çoğunun geriye doğru atılmış, sağlam köprüleri yok. Birçoğu bizim eski edebiyatı- mızı hatta bütünüyle çağdaş edebiyatımızı okumuş değil Eski edebiyat konusunda 1940 eleştiri kuşağı- nın saptadığı değer yargılarıyla, bazı özetlerle, eski kanıtlarla hareket ediyorlar. Dünya edebiyatıyla ilgili bilgileri de genellikle araştırmaya dayanmıyor. Bu parçada asıl yakınılan durum aşağıdakiler- den hangisidir? A) Eleştirmenlerin halk tarafından dikkate alınma- ması B) Eleştirmenlerin Batı edebiyatını bilmemeleri C) Eleştirinin peşin hükümlere neden olması D) Eleştirilerin yazınsal bir dayanağının olmaması E) Eleştirmenlerin yazılarını temellendirecek kültür birikimine sahip olmaması

... TYTTÜRKÇE 06 26. TRT'nin yaygınlaştırdığı bir kullanım var; haberlerin sonunda genellikle sıra ölümlere gelince duyarsınız: "Bayındırlık eski bakanlarından falanca vefat etti; cenazesi şu camiden kaldırılıp..." TRT başlatmıştı bu söyleyişi, şimdi bütün özel televizyonlarda bu biçimde yer almakta. Kendileri Türkçe konusunda çok titizdirler ya hemen benimsediler. Efendim, eğer "eski bayındırlık bakanı" denirse "eski bayındırlık" diye bir tip bayındırlık olduğu anlaşılırmış; bu yüzden "bayındırlık eski bakanı" demeliymişiz. Füsun Akatlı'nın bu konuya değinen bir yazısını anımsıyorum, verdiği örnek bile aklımda:"Yoğurtlu patlıcan kızartması" yerine "patlıcan yoğurtlu kızartması" mı diyeceğiz, diye soruyordu. Bilmiyorum birilerine Türkçe öğretmek için daha ne yapalım, ne edelim? Televizyonların bu uyarımızı dikkate almayacağını bilsek de biz eleştirmeye, yarmaya devam edelim. Aşağıdaki cümlelerden hangisi, bu parçada eleştirilen bakış açısına örnek gösterilebilir? A) Meteoroloji 12. Bölge Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, Doğu Anadolu Bölgesi'nin alçak kesimlerinde hava parçalı ve az bulutlu olacak. B) İstanbul Davutpaşa'da dört katlı bir kumaş ve iplik fabrikasında çıkan yangına itfaiye ekiplerinin müdahalesi devam ediyor. C) Dün, Ankara-Samsun kara yolunun 35. kilometresinde meydana gelen trafik kazasında beş kişilik bir aile yok oldu. D Ankara Üniversitesinde önceki gün düzenlenen törende ziraat yüksek mühendisi olarak mezun olan öğrencilere diplomaları verildi. E) Çorum'daki kazı çalışmalarında dünyanın en eski maden ocağının bulunduğunun açıklanması, bütün yurtta merak uyandırdı. 27. Gazeteci dolayısıy yapmam kendimi. gidemed vardı çün romanım Kafa Dengi Bu sözl olarak s A) Soka yeter 28. B) Soka kara C) Gaz SÖZ D) Sok öne E) Bir nele 1. D gå II. B sa g III. A IV. ic re k V. C a

3. Ezber, bilmek değildir; hafızamıza emanet edilen bir şeyi saklamaktır. İnsan kendiliğinden bildiği her şeyi ustasına bakmadan, kitaptaki yerini aramadan istediği gibi kullanır. Tamamıyla kitaptan bir bilgi ne sıkıcı bir bilgidir; böyle bir bilgi bir süs olarak kullanılsın ama temel olarak değil. Nitekim Platon, gerçek felsefenin sağlam irade, inanç ve dürüstlük; amaçları başka olan öteki bilimlerinse sadece süs olduğunu söyler. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? A) Ezber, bir bilginin insan hafızasında donmuş bir şekilde durmasıdır. B) Bilginin ezber düzeyinden kalmasının felsefeye katkıları olmuştur. C) İnsana ait bilgiyi kişi, özgür bir şekilde kullanabilir. D) Başka kaynaktan aynen aktarılan bir bilgi sıkıcılıktan öteye geçemez. E) Platon'a göre felsefe üretme, diğer bilimlerse aktarma işlevine sahiptir.

Yabancı dil öğrenimi küçük yaşlarda başlatılırsa dah verimli olabilir. Aksi halde geç kalınmış olunacagin dan bir faydasını görmek zordur. Bu noktada erkan yaşta verilecek eğitim, dilin daha iyi oturmasını sa layacaktır. Buna dikkat edilirse dil öğrenimi sağlana bilir. Yoksa --- Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilemez? A) bütün ömrünü dil öğrenmeye adamış kişilerle karşılaşırsınız. B) zamanını dil kurslarında harcayan insanları göre- bilirsiniz. D dil öğreniminin gereksiz olduğunu düşünebilirsi- niz. dil öğrenmek için yıllarını harcayanları görebilirsi- niz. E) dil öğreniminde verim almayabilirsiniz.

a, Soğan sokakta yramlan rengine asılıydı ki ucun- Bahçe avlunun TEST-S ilerine Yüz tyl- n %100 PARAGRAF Sabah... Gün ağaralı henüz bir saat olmuş. Yosun kokusu- nun sokaklara sinmiş, azotla birleşince genzi yakan kekrem- si tadını tablalarını taze simitlerle dolduran tek tük simitçiler dışında duyan yok henüz. Dar ara sokaklarda üst üste bi- rakılmış gibi duran araçlar yavaş yavaş çekiliyor sokaktan. Lüks bir apartmanın önünde duran servise mahmur gözlerini ovalayan iki sarışın çocuk bindi binbir nazla. Servisin yanın- dan geçen birkaç çocuk soğuktan mosmor olmuş ellerini ceplerinde saklayarak hızlı adımlarla okula doğru yürüdüler. B Bu parçanın dil ve anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Parçada betimleyici ögeler yoğun olarak kullanılmıştır. B) kişili anlatımla oluşturulmuştur. C) Olaylar devinim hâlinde sunulmuştur. D) Pekiştirme ve yinelemelerden yararlanılmıştır. un E Farklı duyu organlarıyla algılanabilecek ayrıntılara yer verilmiştir. insan akını paza kağnılar dolusu. kağnıları, gıcır ce ayak tor lastikli ma NIME CONS Kişi an akir alk heyb sap ka dlarında yorgur n puf di Aklı, Jz du- raktörl nsan %10 Tim kun 5. ara bc G V

10. Edebiyat, kişinin dünyasına zenginlik katar. İyi edebi- yat, edebî zevki ve güzellik duygusunu geliştirir. Kişinin kendisini ve çevresini tanımasına, güzel konuşmasına, zevklerinin gelişmesine katkıda bulunur. Kişiye yaşama sevinci kazandırır. Insanın günlük hayatın zorlukları karşısında duyarlı davranmasını sağlar. Yeteneklerin ortaya çıkmasına zemin hazırlar. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi edebiya- tın sağladığı yararlardan değildir? A Kişinin sanatsal bakışını geliştirme B) Kişinin kendisini ve çevresini tanımasını sağlamal C) İnsanın gizli kalmış yeteneklerini ortaya çıkarma D) Günlük yaşantının zorluklarını kolayca aşmayı sağ- lama E) İnsanın konuşma becerisine katkıda bulunma