Anlatım Biçimleri Soruları

. (1) İnsanoğlu avcılık ve toplayıcılık dönemlerinde tuz ihti- yacını kök bitkilerden ve av hayvanlarından almaktayd (II) Doğadan tuz bulup yemesi gerekmiyordu ancak tar- ma ve hayvancılığa başladıktan sonra tuz ihtiyacı doğdu. (III) Gıdaların bozulmadan saklanması için de tuza ihtiyaç duyuldu. (IV) Ayrıca gida bol olunca saklama ihtiyacı da beraberinde geldi. (V) Tarım ürünlerinden çorba yapmaya başlayan insanoğlu besinlerdeki tuzla yetinmeyince çorba- ya tuz gerekti. (VI) İnsan hayatında tuz, 19. yüzyılın sonun- da soğutma ve konserve tekniği geliştirilene kadar uğruna savaşlar yapılan en stratejik madde oldu. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangi ikisi yer değiştirirse parçanın anlam bütünlüğü sağlanmış olur? A) ve V. lidated they_D) III. ve t B) III. ve V. C) II. ve V. -E) IV. ve VI.

2. (1) Giyilebilir teknoloji geliştiren bir firma, mikro fiber isitma elementleri içeren çok bölgeli esnek isitma panellerinin isi- tıcı görevi gördüğü kapüşonlu bir hırka geliştirdi. (II) Bu hir- kanın yapısında USB ile şarj edilebilir lityum-iyon pilli bir güç ünitesi var. (III) Isı transferini maksimum seviyede tut- mak için ince ve hava alabilir bir yapıda tasarlanan ısıtma panellerinden biri kullanıcının sırtını kaplayacak şekilde hır- kanın arka tarafına, birer tanesi de sağ ve sol göğüs hiza- sına yerleştirilmiş. (IV) Kalın, polyester karışımlı dış kuma- şi sayesinde su geçirmeyen bu giysi, yağmurda ve karda elektronik eşyalarınızı da koruyor. (V) Hırkanın ısı kaynağı görevi gören güç ünitesi sayesinde, USB aracılığıyla akıllı telefonlar, tabletler ve buna benzer küçük elektronik cihaz- lar şarj edilebiliyor. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşa- ğıdakilerden hangisi yanlıştır? A) 1. cümlede geliştirilen kapüşonlu hırkanın genel özellik- lerinden söz edilmiştir. B) II. cümlede kapüşonlu hirkanın öne çıkan bir özelliği belirtilmiştir. Ł C) III. cümlede kapüşonlu hirkanın ögelerinden birinin ya- pılış amacından söz edilmiştir. D) IV. cümlede kapüşonlu hirkanın işlevlerinden biri nede- niyle birlikte verilmiştir. E) V. cümlede kapüşonlu hırkanın işlevlerinden bahsedil- miştir.

S 9. (1) Onun hikâyelerinde hemen hemen hiçbir fazlalık yok- tur. (II) Olaylar ve çevre arasındaki sebep sonuç ilişkisi bir ikisi dışında oldukça başarılıdır. (III) Yazarın hikâye tek- niği bu açıdan bakıldığı zaman kelime fazlalığına taham- mülü olmayan Çehov'un hikâyelerini andırmaktadır. (IV) Konuların, çevrenin ve tiplerin seçimi bakımından da bu hikâyeler Batılı yazarlardan Andris'in hikâyelerine yakın- dır. (V) Bu hikâyeler kendi insanımızın yerli bütün özellik- lerini aksettiği gibi köy ve bozkır kültürünü de yaşatmak- tadır. Bu parçada geçen numaralanmış cümlelerin hangi- sinde bir benzetme söz konusudur? A) B) Türkçe Soru Bankası Cytt DIV E) V 112 ww

Weten" Paragraf Olumsuz Soru Kökü bir sıvıya katılan sırasında suyun enleşme kuvveti adyatörü çalıştı- aşılan en güçlü belirli miktarda sıvılar zaman- enellikle etilen e çok zehirli ol- ularda vb. be- ma devresine ğiştiriciler bo- ların ısı geçiş cümlelerden da bir etkisi ğından pek ulan hava- belirli ku- Imasında www.pelikankitabevi.com. Ülkemizin en bilindik halılarından olan Milas halısı zengin desenleri ve parlak renkleriyle tanınır. Doku- mada çoğunlukla yün atkı ve çözgü iplikleri kullanılır. Bazen pamuk çözgü ipliği kullanıldığı da olur. En yay- gin boyutları 110x120 ya da 150x200 cm'dir. Bunların yanı sıra 150 ya da 160 cm eninde, 230 ya da 260 cm boyunda dokunanlar da vardır. Bir dekametrekaredeki düğüm sayısı 1000-2000 arasında değişir. Motifler ge- nellikle stilizedir. Bilyeli bir sekizgen içine yerleştirilmiş sekiz köşeli yıldızlar ve baklavalar tipik motiflerdendir. Bunların bir bütün olarak görünümü büyük bir hayat ağacı motifini andırır. Bordür bir geniş iki dar banttan oluşur. Geniş bant, birbirini izleyen baklavalar ve sti- lize çiçek motifleriyle bezelidir. Bunu çevreleyen dar bant ince çizgilerle küçük dikdörtgenlere ayrılmıştır. En dıştaki açık renkli bantta ise içine yıldızlar, bak- lavalar yerleştirilmiş sekizgenler bulunur. Bu bordür motifi, hemen tüm Milas halılarında ortaktır. Bordürde kullanılan parlak sarı renk de bu tip halıların en belir- gin özelliklerinden birini oluşturur. 8. Bu parçada Milas halıları ile ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisine değinilmemiştir? Milas halılarının tipik özellikler barındırmasının on- ları eşsiz yaptığına B) Bordür motifin ortak olmadığı Milas halılarının da olduğuna C) Belirli boyutlarına rağmen değişiklik yapıldığına D) Motiflere genel olarak bakmanın farklı bir görüntü oluşturduğuna E) Dokumada yün atkı ve çözgü ipliklerinin de kullanıl- madığına

Örnek-2 Türk edebiyatında öz eleştiri cümlesini sanırım Murat- han Mungan keşfetti ve anlatısını bu cümle üzerine kur- du. İtirafta ise itiraf edilen itiraf edenin varlıksal yazgısını dile getirir. Öz eleştiri cümlesinde anlatıcının edimlerin- de vücuda gelen kusur, yanlış tarihsel ve sosyal değiş- meye dayalı bir kusur olarak ifade edilir; kişi, kusurunu dile getirerek kendini temize çeker. "Başkalarını dertli gördüğümüz zaman seven insanlarız biz." cümlesi böy- le bir parçadır. m Bu parçanın anlatımında aşağıdaki düşünceyi geliş- tirme yollarından hangilerine başvurulmuştur? A) Benzetmeye - Tanımlamaya B) Tanık göstermeye - Karşılaştırmaya C) İlişki kurmaya - Tanımlamaya D) Tanımlamaya - Örneklemeye E Karşılaştırmaya - Örneklemeye

ecek stok si. Yükse yer buline tüneller Doğaya r güzel b gibi Rio xes anla sanova şağıda herkes iyor ak kaps çatma e kente değilmiş isine 19. Türk edebiyatı, belli bir döneme kadar nesirden çok bir nazım edebiyatı olmuştur. Türk edebiyatında Batılı anlamda roman 1861'den sonra başlar. Roman, Türk edebiyatına girene dek onun yerini kurguya dayalı diğer eserler tutmuştur. Manzum olsun mensur olsun bir olayı anlatan tarih, mesnevi, halk hikâyesi, masal, efsane, latife, destan, menkibe vb. bu eserler arasında sayılabilir. Türk edebiyatında roman türünün Tanzimat'la birlikte başladığı görülür. Tanzimat Devri'nin Türk yazınında yaptığı en önemli değişiklik, geleneksel Doğulu Türk tahkiye etme tarzının yanına Avrupai tarza uygun yeni bir roman anlayışı getirmiş olmasıdır. Diğer taraftan ilk romanlar çeviri yoluyla edebiyatımıza girmiştir. İlk çeviriler şuurlu bir seçimle yapılmamış ancak bunların romanımızdaki etkileri büyük olmuştur. Çünkü romanın doğuşu, gelişimi, yabancı romancıların ve roman türünün tanınması ve bunların etrafında roman okuyucularının oluşması düzeyi hep bu ilk çevirilerin etkisinde başlamıştır. ini yanst ktarmaya Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yoktur? (A) Róman türü, Türk edebiyatına ne zaman girmiştir? B) Tazimat Dönemi'nin Türk edebiyatına en önemli katkısı ne olmuştur? C) İlk roman çevirilerinin Türk romanı üzerinde ne gibi etkileri olmuştur? D) Tanzimat Dönemi'ne kadar Türk debiyatında roman türü neden ortaya çıkmamıştır? E) Türk edebiyatında 19. yüzyıla kadar romanın boşluğunu hangi türler doldurmuştur? tonguç kampüs 20.

7. I. Bu yarışma sonunda isabetli ve hedefe yakın atışlarla en yüksek puanı alan düzeneğin sahibi- nin yarışmayı kazandığı açıklandı. Şenlikte ortak ilgi alanları bilim ve buluş olan katı- limcılardan, verilen bir problemi kendi buluşlarıy- la çözmeleri isteniyor. III. Son şenlikte ise katılımcılardan, bir Amerikan fut- bolu topunu beş metre uzaklıktaki çöp bidonunun içine, bir dakikalık süre içinde üç kez atabilecek bir düzenek hazırlamaları istendi. IV. ABD'de her yıl eğlenme amacıyla yapılan buluş yarışmasıyla aynı biçim ve içerikte olan "Buluş Şenliği" ABD dışında sadece Türkiye'de düzen- leniyor. V. Önceki yarışmaların birinde, katılımcıların, belli sayıda tenis topunu bir paravanın arkasındaki hedefe isabet ettirecek bir mekanizma oluştur- maları gerekiyordu örneğin. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangi- si baştan üçüncü olur? A) I. B) II. C) III. D) IV. EV cec için 11. "D ve 111. U Ş IV.

2. 1. Cardiff Universitesinde yapılan bir araştırmada, ekran- da aniden ortaya çıkan "açılır pencereler" nedeniyle yaşanan kesintilerin ne kadar zamana mal olduğu öl- çüldü. II. Bilgisayar ekranında aniden ortaya çıkan ve "pop-up" denen "açılır pencereler" çok kısa bir sürede ekrandan kaybolur. III. Ekranda sadece 5 saniyelik bir kesinti bile kullanıcıla- rin kesinti öncesindeki işlerini yapmaya devam ettikle- rinde, sıradaki adımı normalden çok daha yavaş yap- masına neden oluyor. - IV. Konu ile ilgili yapılan çalışmalar, kişiyi işinden kısa sü- ye alıkoyduğu düşülen "açılır pencereler"in sanıldığın- dan daha fazla zaman kaybına yol açtığını gösterdi. V. Pek çok insan, "açılır pencereler"in kısa sürede ekran- dan kaybolmasından hareketle bilgisayarda çalışan ki- şi için bir zaman kaybına yol açmadığını düşünür. Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak bi- çimde sıralandığında hangisi baştan dördüncü olur? Of BI C) V D) IV E) II

Teknik anlamda pek nitelikli olmadıklar DY Insani değerler üzerinden duygu sömürüsü yaptıkları- na E) Çok sayıda izleyici tarafından takip edildiklerine 7. Okumayan insana eleştirinin ulaşması nasıl mümkün ola- cak? Eleştirmenler, gazetelerde de yazmalıdır demem bu kaygıdan doğuyor. Hiçbir şey okumayan insana eleştiri elbette ulaşamaz. Ama biliyorsunuz, bizim aydınlarımızın büyük çoğunluğu gazete okur, buna karşılık kitap veya sanat dergisi okumaz. Ya da arada bir okur. Eleştirmenler sanat dergilerinde yaptıkları değerlendirme işini biraz deği- şik bir anlayışla gazetelerde de yapabilirler. Gazete okurla- rının ilgisini yazarlara, kitaplara, sanat dergilerine çekebi- lirler. Nurullah Ataç haftalık yazılarıyla hem gazetesine. yazın dünyasından okur kazandırıyor hem de gazete okurlarını yazın dünyasının sorunlarına yaklaştırıyordu. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiş- tir? A) Eleştirel yaklaşımın, sanatsal bilgi birikimiyle oluşaca- Čurá B) Eleştirinin her insana sesini duyuramayacağına C) Eleştirinin okur sayısını artırmada gazetelerin rol oyna- yabileceğine D) Eleştiri yazılarıyla gazete okurunu artırabilen eleştir- menler olduğuna E) Gazetedeki eleştirilerin edebiyata ilginin artması yönünde katkısı olacağına debiyata Diğer sayfaya geçiniz.

2. Top top bulutlar arasında, doğuda rengi kirazı andıran bir ışık serpintisi belirmişti. Özgür, heybelerini sırtladı ve başı eğik, kalbi alt üst sekilde, böğürtlen çalılarıyla pati- kada ağır ağır ilerlemeye başladı. Oğlu ve karısı, sessiz ve düşünceli bir şekilde onun peşinden yürüdüler. Bu- lutların kara anaforundan kurtulan kan kırmızı bir güneş, başını gururla dikmişti. Bu gururlu güneş, geçenlerin yü- züne erguvanî hüzmeler gönderiyordu. Oradakilerin en hüzünlü anlarıydı bunlar.. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz? A) Yinelemelere yer verilmiştir. B) Olay içinde yaşatmak amaçlanmıştır C) Doğadaki varlığa, insana ait özellikler yüklenmiştir. D) Benzetmeden yararlanılmıştır E) Örneklemelerle anlatım zenginleştirilmiştir. ol- kurumları

37 37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. Yakın zamanlara kadar "eğitim ekonomisi" gibi bir konu gündeme gelmezdi. Bugün ise bu alan, ekonominin en hızlı büyüyen dallarından biri haline geldi. Eğitim eko- nomisi ve sağlık ekonomisi; son yıllarda kalkınma eko- nomisi, çalışma ekonomisi, uluslararası ticaret ve kamu maliyesi gibi geleneksel ekonomi sahalarında sessizce devrim gerçekleştirmiş bir araştırma alanı olan "insan kaynakları ekonomisi"nin çekirdeğini oluşturmaktadır. Sonuç olarak eğitim ekonomisi, temelinde insana yatı- nim modeline dayalı oluşuyla, belli genel kabullere bağlı geniş ekonomi sahalarını hızla dönüştürmüştür. tilaili asağıda- 38. Bu parçadan hareketle ekonominin geleneksel dal- ları ile ilgili, 1. Ansan kaynakları ekonomisinin ortaya çıkmasıyla önemli ölçüde değişmiştir. Ülke ekonomileri üzerindeki etkisini her geçen gün yitirmektedir. yargılarından hangileri söylenemez? A) Yalnız B) Yalnız II Dve - Jöre III Ansan kaynakları ekonomisinin özünü oluşturmakta- dir. aldı- - 1, II ve III C) I ve III

35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. Kısa bir süre öncesine kadar futbol, küreselleşmenin pek iyi bir örneği değildi. Uluslararası alanda mücadele eden futbol kulüplerinde yerel iş gücü kuralları yüksek oranda korunuyordu. İtalya'da Serie A ve İspanya'da La Liga gibi ulusal ligler, kendi ülkelerinin takımlarına kota uygulayarak onların sadece sınırlı sayıda oyuncuyu ülke dışından getirmelerine izin vermekteydi. Buna göre ta- kımların sahada sadece iki yabancı oyuncusu olabilirdi. Ancak Avrupa mahkemelerinin diğer AB ülkelerinden vatandaşlara muamele farklılığının AB yasalarına aykırı olduğuna karar vermesiyle bu düzenleme 1995 yılın- da çökmeye başladı. Bu durum, oyuncuların AB içinde serbestçe hareket etmesine imkân sağladı ve kulüp ta- kımlarını çok uluslu bir yapıya büründürdü. Artık başarılı bir lig takımındaki oyuncuların çoğunun yabancı uyruklu olması alışılmadık bir durum olmaktan çıktı. 35. Bu parçaya göre geçmişte ulusal ligler tarafından ko- nulan kotaların ülke futboluna etkisi ile ilgili aşağıda- kilerden hangisi söylenebilir? A) Takımları daha küresel bir yaklaşımla hareket et- meye yönlendirmiştir. B) Birçok yabancı uyruklu oyuncunun iş gücü ortamına katılmasına izin vermiştir. C Kulüp futbolunda kapalı bir iş gücü piyasası yarat- mıştır. Avrupa mahkemeleri tarafından onaylanmıştır. Kulüp takımlarını ve ligleri çok uluslu hâle getirmiştir. ndon hareketle Avrupa futbolunun günü- 37 3

İyi bir öykü veya roman yazarı eserini oluştururken içinde bulunduğu çağı da yorumlar, yaşadığı döneme ayna tutar. Bu bir bakıma tarihe de tanıklık eder. Fakat sanatçı bunu gerçekleştirirken... Yukarıdaki metin aşağıdakilerin hangisi ile tamamlan- malıdır? A) metnini genel olarak açıklayıcı ve eğitici cümlelerden oluşturmalıdır. B) yaşananı veya yaşanabilir olanı duygularıyla yoğurup etkili bir şekilde sunmayı da ihmal etmemelidir. C) toplumun tamamını kapsayacak genel yargılara ağırlık vermelidir. ) olaylara nesnel bir perspektiften bakabilmeyi başara- bilmelidir. éserin gelecek kuşaklar için bir belge olabileceğini dü- şünerek kısa ve net ifadeler kullanmalıdır.

5. Oğuz Atay'ın kaleme aldığı ve postmodern ilk roman ka- bul edilen Tutunamayanlar, Türkiye'nin 60'li, 70'li yıllarının merkezinde, Batılılaşma, modernleşme sorunsalını merke- ze koyan ve bireysel varoluşlarının peşine düşmüş aydın- ların macerasını anlatır. Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşağı- dakilerden hangisidir? C Postmodern akım etkisinde Türkiye'de sanatsal yapıt üreten ilk sanatçı Oğuz Atay'dır. Türkiye'nin 60'li, 70'li yıllarını dile getiren Tutunamayan- lar, Oğuz Atay'ın ilk romanıdır. Tutunamayanlar'da entelektüel kesimin yaşadığı kişi- sel sorunlara da değinilmiştir. D) Oğuz Atay, Tutunamayanlar'da Türkiye'nin bir dönem yaşadığı sorunları, farklı kesimden insanlar üzerinden anlatmıştır. E) Oğuz Atay'ın 60'li, 70'li yılları anlatan romanı Tutuna- mayanlar, derin bir gözlemin ürünüdür.

Çocuklar, yaşamı bir oyun olarak kurgularlar. Onlar için oyun ciddi bir uğraştır. Yaşadıkları sosyal çevre, mevsimler ve yaşamda olagelen olaylar, oyunlarının tadını etkiler. Uçurtma mevsiminin göz alıcı zenginliği, şeytan uçurtmalarının düşleri süsle- yen bulutlara yükselişi, renkli, değişik ve farklı uçurtmalar, çocukların oyunlarında sıkça yer alır. Resim yapma, enstrüman çalma, yüzme, şiir yazma ve okuma gibi seçkinci beceriler, çocukların düşle- rindeki konulardır. Onlar, farklı bir dünyanın, farklı bakış açısıyla dolu küçük adamları veya küçük hanımlarıdır. Bu parçadan çocuklarla ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisi çıkarılamaz? A) Farklı bir dünyaları olduğu B) Yaşamı oyun olarak algıladıkları ✓ C) Dünyaya değişik açılardan baktıkları ✓ D Oyunlarında seçici davrandıkları E) Oyunları önemsedikleri✔✓

Yapraklarıyla biçimlendirdiği yuvarlak kıyılarından ortaya doğru, katmerlene katmerlene yapraklarını küçülten pembe kayısı gülü, konmuş olduğu vazo- dan tek başına, akşam ışıklarının vurduğu pence- reye bakıyor. Köyceğiz Gölü'nün rıhtımlı geniş gezinti yoluyla düzgün parkeli otoyoluna ve onların arasındaki yeşil çimler ortasında henüz çocuk sayı- lacak boydaki palmiyelerle bir kat daha güzelleştiril- miş upuzun park şeridi üstüne de vuruyor akşamın son ışıkları. Elektrik direklerinin tepelerinden, direk- lerin iki yana doğru açılmış kollarındaki lambalar henüz yanmamış. Bu parçanın anlatımında, aşağıdakilerden han- gisine yer verilmemiştir? A) Kişileştirmeyex C) Benzetmeye ✓✓ E Öykülemeye B) Betimlemeye ✓ D) Yinelemeye