Anlatım Biçimleri Soruları

1. Bir Adım Ötesi Fecriati, İkinci Meşrutiyet (1908) ilan edildikten kısa bir süre sonra Servetifünun dergisi çevresinde toplanan genç kuşağın oluşturduğu bir edebiyat topluluğudur. Ne var ki bu hareket, gerek dil gerek sanat anlayışı bakımından Edebiyat-ı Cedide geleneğini bütün özellikleriyle sürdürmekten ileriye gidememiş; birkaç yıl sonra dağılan topluluğun önde gelen kimi sanat- çıları Milli Edebiyat hareketi içinde yer almışlardır. Bu parçada verilen bilgiler, edebiyat tarihinin aşağıdaki kapsam alanlarından hangisiyle ilgilidir? A) Edebî dönemleri inceleme C) Sanatçının yaşamını inceleme Dönemin sosyal yaşamını inceleme B) Sanatçının eserini inceleme D) Dönemin siyasi olaylarını inceleme

1. nextp ÜNİTE ÖLÇME TESTİ Ahmet Hamdi Tanpınar'ın çok sık tekrarladığım bir sözü var, biliyorsunuz: "Aile kaderdir." der. Doğduğumuz coğrafya gibi, ailemiz de kaderimizdir. Hangi ülkede hangi milliyetle doğacağımızı seçemediğimiz gibi, hangi ailede doğacağımızı da seçemeyiz. Dolayısıyla memleketimiz bir anlamda ailemize benzer. Ailemiz sorunlu olabilir, bize kan kusturuyor olabilir hatta çöküşe gidiyor olabilir. Küseriz, kırılırız, kavga ederiz ama istemesek bile ailemizi sevmeye devam ederiz; başka türlüsü elimizden gelmez. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden han- gisidir? inhaligo AMA ( llax evem ineg ahelsöe god A) İnsan yaşadığı ülkenin sorunlarına "çözüm üretme" so- rumluluğu taşımalıdır. gimpsinugoy B) Üyesi olduğumuz aile, doğduğumuz toprakların bir yan- sımasıdır. C) Sağlam bir aile bilincinin oluşması vatandaşlık bilincinin oluşmasını sağlar. D) insanın kendi ailesi, her türlü olumsuzluğa karşın vazge- çilmezdir. E) Kişiler, ailelerine yönelik olumsuz bakış açılarından kur- tulmalıdır. 1250 nalite üsös sbronsqua ignenobialblabiospe middels murov BIUNO (A ostvar ne (8 60 (0

15. Cherokee kabilesinin yaşlılarından biri hayat ve aşk üzerine konuşurken şunları söylüyor: "İçimiz- de iki kurt var ve bunların arasında da korkunç bir savaş..." Kurtlardan biri: "Korkuyu, öfkeyi, kıskanç- lığı, pişmanlığı açgözlülüğü, kibri, kendine acıma- yı, küskünlüğü, aşağılık duygusunu, yalanları, üs- tünlük taslamayı ve bencilliği temsil ediyor. Diğeri ise: "Zevki, huzuru, sevgiyi, umudu, paylaşmayı, cömertliği, dinginliği, alçak gönüllülüğü, nezaketi, yardımseverliği, dostluğu, anlayışı, merhameti ve inancı temsil ediyor." Gençlerden biri: "Peki hangi kurt kazanacak?" diye soruyor. Yaşlı adam kısaca cevap veriyor: "Beslediğiniz..." Parçadan aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz? A) İnsanların güçlü yönlerini kendilerinin belirle- diklerine B) İçimizdeki iyi ve kötünün hep mücadele hâlinde olduğuna C) İnsanların içlerindeki doğru kurdu seçmek için çok dikkatli olmaları gerektiğine D) İnsanın içindeki kurttan hangisini beslerse o kurda ait yönlerin güçleneceğine

6. (2020-TYT) (1) Batı etkisindeki çağdaş Türk şiiri eskiyi yok sa- yarak, eskiden gelen her şeyi silip atarak gelişme- di. (II) Kısa sürse de eskiye karşı zorlu çıkışların yapıldığı, geçmişin küçümsendiği dönemler olmadı değil. (III) Ama çağdaş şiirimiz, edebiyatımızın çok daha eski dönemlerinin güzel ürünlerinden, güçlü ustalarından zaman zaman etkilendi. (IV) Sanat- çılar, divan edebiyatı ve halk edebiyatının kimi un- surlarını eserlerine bazen örtülü olarak bazen de açıkça taşıdı. (V) Hatta bunların arasında çağdaş- lıklarından hiçbir şey yitirmeden divan şiiri tarzında yazmayı deneyenler de oldu. Bu parçada numaralanmış cümlelerin han- gisinden sonra "Eski şiire özgü üslubun çağdaş şiirde kullanılıp kullanılamayacağı konusunda tartışmalara girdi." cümlesi getirilebilir? A) I B) II C) H D) IV pilmas çok bu onlar E) V (2020-TYT) man Bu ak

6. Test biçimindeki sınavlar için kullanılan optik okuyucular, formlar- da karalanan cevapları okurken kurşun kalemin kâğıt üzerinde bıraktığı izin elektriksel iletkenliğinden yararlanıyor. Optik oku- yucuların erken dönemlerinde, henüz yeterince gelişmemiş olan bu cihazlar, çok sert kalemlerle doldurulan optik formları okuya- mıyordu. Mesela 3 veya 4 numara kalemler genellikle hatalı so- nuç alınmasına sebep oluyordu. 1 gibi yumuşak kalemlerle ka- ralanan boşluklar ise kolayca dağılıyordu, bu sebeple bunların optik formlarda kullanılması sakıncalıydı. Geriye 2 numara (HB) ve 2B kalıyordu. Daha iyi sonuçlar veren 2B, endüstri standar- di oldu. Bu parçanın bütününde "optik okuyucular"la ilgili olarak an- latılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Zaman içerisinde daha kusursuz hâle geldiği B) Geliştirilmesinde deneme yanılma yönteminin etkili olduğu C) Değişik kalem tipleriyle yapılan işaretlemelerin soruna yol -açtığı D) Hangi kalem tipinin niçin tercih edildiği E) Test biçimindeki sınavlan değerlendirmenin en iyi yolu olduğu

8. Ödül verirken elbette yazarların kalem gücünü çok önemsiyoruz. Ama bir de yazarın -------- olması gere- kiyor. Ekmeğini yemediği, suyunu içmediği, yolunda yürümediği yerleri; gözlerine hiç bakmadığı insanları yazınca olmuyor. Yazdıkları tatlının içine katılmış tuz tadı veriyor. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) doğal B) üretken plo D) ulusal C) özgün E) yalınlıktan yana

8. Aşağıdaki ikili dizelerin hangisinde birinci dize, ikin- ci dizenin nedeni durumundadır? A) Bir güzel de düşemezse eşine B) C) Ah çektikçe yüreğinden kan gelir. Ayağına giymiş telli yemeni Kaldıralım aralıktan kuşkuyu İstersen ağa ol, istersen paşa Gel gönül bu kadar düşme telâşa Bak, mücevher kanatlı bir kuş olmuş Kuru yaprakların telâşında güz. Dönmez misiniz ey yolda kalanlar Yolcular, garipler, garip çocuklar D) E)

göre cevapla (0) Bazı dergiler vardır yaşadığı şehre, mekâna, döneme ruh ve canlılık katar. (1) Eskişehir'de bir lisedeki edebi- yat sevdalılarının çıkardığı Çınaraltı da daha şimdiden hayat bulduğu şehrin ve okulun yakın bir gelecekte önemli bir değeri olacağını ortaya koydu. (III) Eskişehir Anadolu Lisesi öğrencileri tarafından çıkarılan Çınaraltı genç ve dinamik kadrosuyla yerelden ulusala, taşradan seslenen bir dergi. (IV) Mart 2016'da okurlarına merhaba diyen Çinaraltı adını köklü bir geçmişe sahip Eskişehir Anadolu Lisesinin bahçesindeki okulla özdeşleşmiş, okul öğrencilerinin ve öğretmenlerinin gölgelenip soluklandığı çınardan almış. (V) Çinaraltı genç yazarlara yazacakları bir mecra sunarken aynı zamanda gençlere destek olup yazma serüvenlerinde onları cesaretlendirmeyi, yakın bir gelecekte Türkiye'nin önemli yazarları arasında yer ala- cak bu gençlerin yazınsal gelişimlerini tarlhe not etmeyi amaç edinmiş bir dergl. (VI) Derginin oluşumunda büyük emeği olan yazar All Lidar'ın da girişimleriyle tanınmış yazar ve şairleri sayfalarına konuk eden Çınaraltı, genç yazar adaylarını tanınmış şair ve yazarlarla aynı sayfada buluşturarak onlara eşsiz bir deneyim yaşatıyor. (VII) Var olan okul dergilerinin aksine sanat perspektifinden hare- ketle edebiyatı merkeze alan gençler, bugüne kadar beş sayı çıkardılar. TE 9 27. Bu Oria VIVIA Amlalandan eringer arkı 28. Bu parçada Çınaraltı dergisi ile ilgili olarak aşağıdakl- lerin hangisine değinilmemiştir? Diğer AMERAayfaya geçiniz. 711 A) Eskişehir'in en köklü lise dergilerinden biri olduğuna B) Tanınmış yazarların eserlerine yer verdiğine C) Lise öğrencileri tarafından çıkarıldığına D) Adını okul bahçesindeki bir ağaçtan aldığına E) Amatör yazarlar için imkân yarattığına 44

-8. 1. Dünyada hemen hemen her ülkenin kendine özgü dansları vardır. Bu danslar, o ülkenin ya da ülkenin bir yöresinin kültürünü yansıtır. Kültürler farklı olduğundan her dansin koreografileri, müzikleri ve kostümleri de farklı olur. II. Dogon Dama maske dansı, Mali'deki halk danslarından biri. Kutlama ya da anma törenlerinde gösteri amaçlı yapılan bu dansta yalnızca erkek dansçılar dans eder. Dansçıların kostümleri ağaçtan yapılmış çeşitli maske- lerle tamamlanır. Yukarıda verilen II numaralı parçanın I numaralı par- çayla ilişkisi için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) I. parçanın farklı bir yönünü ele almaktadır. B) I. parçanın sonucunu vermektedir. C) I. parçadaki açıklamanın örneğini oluşturmaktadır. D) I. parçayla karşılaştırma ilgisi kurmaktadır. E) I parçaya nesnel bir yaklaşım getirmektedir.

(1) Rönesans'ın en büyük buluşu matbaadır. (II) Matbaanin geliştirilmiş olmasının kültürün yayılması açısından ne ka- dar önemli olduğunu söylemeye gerek bile yok. (III) Mat- baa ile bilgi sadece yayılmamış, aynı zamanda standart- laşmıştır. (IV) El yazması her eser pek çok açıdan özgündü ancak çoğaltılması ciddi bir sorundu ve her çoğaltılma so- nucunda eserde ciddi eksiklikler veya fazlalıklar oluşuyordu. (V) Matbaa ilk kez tek seferde, birbirinin aynı olan yüzler- ce kopyanın yayımlanmasına olanak tanıdı. (VI) Artık belli bir kitabın belli bir sayfasına atıfta bulunmak, dipnot olarak göstermek daha önce hiç olmadığı kadar mümkün olmuş- 2. tu. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra düşüncenin akışına göre "Bu da aynı eseri okuyan iki kişinin farklı bilgiler edinmesine yani bilgide standartlaş- manın olmamasına yol açıyordu." cümlesi getirilmelidir? A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI. BKT 4.

3. Elbette her yazar okunmak ister. Ama eğer okur için yazmak gi- bi bir kaygısı varsa, okurunu çoğaltmak, onun hoşuna gitmek ya da ünlenmek için yazıyorsa gerçek edebiyat okuru onu dış layacaktır. İster bin isterse yüz bin okuru olsun, edebiyat vize vermek için okurun niceliğine değil, yetkinliğine bakar. Bu parçanın ana düşüncesi aşağıdakilerden hangisidir? A) Sanatçının amacı topluma yön vermekse o önce okur sayı- sını çoğaltmalıdır. B) Bir sanatçının yazınsal başarısını, okurlarının sayısı değil, dü- zeyi belirler. C) Okurun beklentilerini dikkate almak, çok satabilmenin ilk ko- şuludur. D) Nitelikli bir okur kitlesi, yazarı nitelikli ürünler yazmaya zorlar. E) Bir eserin geniş kitleleri etkilemesi, yazarının kaleminin gü- cünü gösterir.

7. Su altı takımı kurma fikri son zamanlarda aklımda uyanmaya başladı. Daha önce hiç böyle bir fikrim olmamıştı. Dalış yapmayı seviyordum ama takım kurup da adımızdan söz ettirecek kadar hevesli de- ğildim. Çevrem bu konuda etkilemiş olabilir beni. Yıllardır dalış yapıp da öğrenci yetiştirmemek ya da adından söz ettirmemek doğru olmaz diye düşündüm belki de. İyi de yapmışım aslında. Turnuvalarda bi- rincilik kazandık, dünyada tanınan bir su altı takımı oluşturduk. Gelecekte de bu başarıların devam et- mesini istiyoruz. Bu parçada yararlanılan düşünceyi geliştirme yolu aşağıdakilerden hangisidir? A) Benzetme C) Tanık Gösterme E) Kişileştirme Karşılaştırma D) Öyküleme

23. Adını Yunanca yabani kaya bitkisi anlamına gelen "ma- intanos" kelimesinden alan ve tarihte ilk kez MÖ 4000'li yıllarda görülen maydanozun 2000 yıldır tarımı yapıl- maktadır. Eski eserlerde Mısırlıların, Romalıların ve Yu- nanların maydanozu hoş kokusu nedeniyle ürettikleri, tıp alanında kullandıkları belirtilmektedir. Günümüzde Ise Akdeniz ülkeleri başta olmak üzere hemen hemen tüm dünyada bilinmekte ve tüketilmektedir. Birçok ül- kede olduğu gibi ülkemizde de 12 ay boyunca pazar- dan eksik olmayan maydanozun gıda dışında tüketimi yaygın değildir. Bu parçadan maydanozla ilgili aşağıdakilerden hangisine kesinlikle ulaşılabilir? A) Dünyanın her yerinde tarımı yapılmaktadır. B) Tarımı MÖ 4000'li yıllarda başlamıştır. C) Eski Mısır ve Roma'da tıp alanında kullanılan temel ürünlerden biridir. D) Ülkemizde daha çok besin maddesi olarak tüketil- mektir. E) Yetiştirilmesi için özel iklim koşullarına gereksinim duymaktadır.

Bilim kurgu ile fantastik roman, düşsel edebiyatı temsil etmekle birlikte iki tür arasında çok önemli farklar söz konusudur. Biri sihir düşüncesinin ve düşselliğin peşinden giderken diğeri aklın, bilginin, bilimin keşiflerinden destek alır. İki tür arasında farkı görmek için "Yüzüklerin Efendisi" ve "Terminator" filmlerini izlemek yeterli olacaktır. Bu konuda Asimov "Bilim kurgu, bilimi temel alır ama fantastik hikâyelerde herhangi bir temel aranmaz." demektedir. Bu metinde aşağıdakilerin hangisinden yararlanılmıştır? A) Tanımlama B) Açıklama C) Örneklendirme E) Tanık gösterme DKarşılaştırma 9. Bulutlar gezegenimizin yaklaşık üçte ikisini tıpkı bir kılıf gibi kaplar. Özellikle subtropik bölgelerdeki alçak seviye stratokümülüs bulutları aşağı enlemlerdeki okyanusların üzerini yaklaşık %20 oranında kaplayarak tıpkı bir gölgelik gibi Dünya'yı güneş ışınlarına karşı korur ve yüzey sıcaklığının artmasını engeller. Gri tonlarda ya da beyaz renkte olan stratokümülüs bulutları, katmanlı ve yuvarlak kütlelerden oluşur ve geniş bir alana yayılır. Genellikle yağışa neden olmazlar. Bu parçanın dil ve anlatımıyla ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisine varılamaz? A) Sayısal veriler kullanılmıştır. BBenzetmelere yer verilmiştir. C) Açıklayıcı anlatıma başvurulmuştur. Nesnel ve öznel yargılar bir arada kullanılmıştır. Tanım cümlelerine yer verilmiştir.

7. "Beni okuduktan sonra eskiden nasılsan öyle kal." diye düşünen sözüm ona yazar, olmasa da olur. Eğer yazıyorsa da yazdıklarını ortaya çıkarması, kitaplaştırıp paylaşması gerekmez. Sarsıp uyan- dırmak, bilinçlendirip yetiştirmek -başkaları da var ama- işte yazarın önemli bir görevi. Okuyucuya da yazara da kendisini arayıp bulmada, yeni yeni yaşama olanakları bulmada, çeşitli yönleriyle ev- reni görüp olgunlaşmada yardımcı olan eserlerdir gerçek yazı ürünleri. Özellikle hızlı akışın olduğu, algılamaya, anlamaya, akıl yürütmeye ve değer- lendirmeye fırsat bırakmayan aceleci gidişin her şeyi altüst ettiği dönemlerde gerçek bir yazarın so- rumluluğu normal zamanlardan çok daha fazladır. Bu parçadan, aşağıdaki yargılardan hangisine varılamaz A) Gerçek bir yazar, okuyucusunu etkilemek ve değiştirmek amacı taşır. B) Gerçek yazar, önce yazdığını kendisi beğen- meli, sonra okuyucudan bunu beklemeli. C) Okuyucusunda değişiklik yapmayı amaçlama- yan bir yazarın yazdıkları yayınlanmamalı. D) Gerçek bir yazı, yazarın kendini tanımasına ve geliştirmesine katkıda bulunur. E) Yazar, bazı değerlerin farkına varılmasıyla ilgili sorumluluğa da sahiptir. teknolojilerin son ör-

4. Oyunun kahramanı, yaşamı boyunca elini attiği he işte başarılı olmuş, medya dünyasında en yüksek noktaya ulaşmış, istediği her şeyi elde etmiş biri san. İçinde bulunduğu durum ve koşulların gerekir diği kılığa bürünen bir bukalemun, yerine göre her söylediğini reddedebilen bir dönektir. Ne var ki şimdi bine kadar sayacağım ve intihar edeceğim, diyen de o. Bu parçada tanıtılan oyun kahramanı için aşağ dakilerden hangisi söylenemez? A) İlkeleri olan ve bu ilkelerle başarılı olan biridir. B) Başarılı bir iş yaşamı olmuştur. (A C) Arzuladığı her şeye kavuşmuş biridir. D) Nabza göre şerbet veren biridir. E) Kendini öldürmenin eşiğine gelmiştir.