Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

TYT / TÜRKÇE
A
16. Yıllar önce sıcak bir haziran günü, sabahın yedisinden
akşamın yedisine kadar üniversite giriş sınavında görevli
olduktan sonra kan ter içinde eve geldim. Arkadaşıma
Kalamış'ta denize girmeyi önerdim. Moda İskelesi'nden bir
sandal kiraladık. Çok karanlık bir geceydi. Denize dalınca
şaşırıp kaldım. Akdeniz'de de Ege Denizi'nde de geceleyin
çok yüzmüştüm. Ama gariptir ki yakamozun en güzelini
bizim Kalamış Koy'unda gördüm. Kulaç attıkça ellerimiz-
den, kollarımızdan akıl almaz ışıltılar saçılıyor; yıldızlar akı-
yordu karanlık sulara. O karanlık sularda sürekli parlayan,
alev alev yanan mehtaplara dönmüştük üçümüz de.
Bu parçanın anlatımında hangisine başvurulmamıştır?
A) Abartma
B) Betimleme
C) Örnekleme
D) Karşılaştırma
E) Benzetme
S
L
G
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT / TÜRKÇE A 16. Yıllar önce sıcak bir haziran günü, sabahın yedisinden akşamın yedisine kadar üniversite giriş sınavında görevli olduktan sonra kan ter içinde eve geldim. Arkadaşıma Kalamış'ta denize girmeyi önerdim. Moda İskelesi'nden bir sandal kiraladık. Çok karanlık bir geceydi. Denize dalınca şaşırıp kaldım. Akdeniz'de de Ege Denizi'nde de geceleyin çok yüzmüştüm. Ama gariptir ki yakamozun en güzelini bizim Kalamış Koy'unda gördüm. Kulaç attıkça ellerimiz- den, kollarımızdan akıl almaz ışıltılar saçılıyor; yıldızlar akı- yordu karanlık sulara. O karanlık sularda sürekli parlayan, alev alev yanan mehtaplara dönmüştük üçümüz de. Bu parçanın anlatımında hangisine başvurulmamıştır? A) Abartma B) Betimleme C) Örnekleme D) Karşılaştırma E) Benzetme S L G
6. Çizgi filmin bir iletisi vardır ve bu iletiyi genellikle simgesel an-
latımla verir. Bu da açıkça göstermektedir ki çizgi film de bir ka
iletişim aracıdır ve toplumsal bir işleve sahiptir. Sinemanın an
latım olanaklarını da kullanabilen çizgi film, karikatür ve çizgi
roman gibi, kolaylıkla çoğaltılabilir ve dolayısıyla geniş kitlele-
re ulaşabilir. Çizgi film ve dış dünya arasında benzerlik bulu-
nabilse de çizgi film yeni bir yaratıdır ve kendine özgü kural-
lar uyarınca kurulan, insan elinden çıkma bir yapıttır. Gerçeğin
kendisi değil, bir yanılsamasıdır. Kullandığı çizim ortamı gere-
ği en olmayacak düşleri gerçekmiş gibi gösterme gücüne sa-
hiptir.
Bu parçanın anlatımı ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söy-
lenemez?
A) Üçüncü kişinin ağzından anlatılmıştır.
B) Tanımsal ifadelere yer verilmiştir.
C) Okurun kanılarını değiştirme amaçlanmıştır.
D) Benzetme yapılmıştır.
E) Açıklayıcı anlatıma özgü kavramlar kullanılmıştır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
6. Çizgi filmin bir iletisi vardır ve bu iletiyi genellikle simgesel an- latımla verir. Bu da açıkça göstermektedir ki çizgi film de bir ka iletişim aracıdır ve toplumsal bir işleve sahiptir. Sinemanın an latım olanaklarını da kullanabilen çizgi film, karikatür ve çizgi roman gibi, kolaylıkla çoğaltılabilir ve dolayısıyla geniş kitlele- re ulaşabilir. Çizgi film ve dış dünya arasında benzerlik bulu- nabilse de çizgi film yeni bir yaratıdır ve kendine özgü kural- lar uyarınca kurulan, insan elinden çıkma bir yapıttır. Gerçeğin kendisi değil, bir yanılsamasıdır. Kullandığı çizim ortamı gere- ği en olmayacak düşleri gerçekmiş gibi gösterme gücüne sa- hiptir. Bu parçanın anlatımı ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? A) Üçüncü kişinin ağzından anlatılmıştır. B) Tanımsal ifadelere yer verilmiştir. C) Okurun kanılarını değiştirme amaçlanmıştır. D) Benzetme yapılmıştır. E) Açıklayıcı anlatıma özgü kavramlar kullanılmıştır.
1.
Uzun, süslü ve edebî söze tutkumuz, düşkünlüğümüz, yazını-
mızda düşünsel boyutlanmalar başladıktan sonra da sürüp git-
miştir. Bugün de bu eğilimimizin tümden değiştiği söylenemez.
Oysa kalıcılığın, derinliğin gizi, düşünceyi sözün yükü altında
ezdirmemeye bağlıdır. Eskimezlik duvarını aşan bütün soylu
yapıtların belirleyici niteliklerinden biri de budur: Anlatımı ge-
reksiz ayrıntılardan soyma, düşünceyle söz arasında sağlam bir
denge kurabilme; düşünceyi boyalı anlatımlardan arındırarak
az sözcükle çok şey anlatmadır.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılanları destekler ni-
teliktedir?
A) Söyleyecek sözü olan; sonuna kadar kısmadan, kısaltmadan
en ince ayrıntısına inerek söylemeli.
Pad
B) Anlattıklarının etkili olmasını istiyorsan bütün ayrıntıları ver-
meli, sözcüklerden tasarruf etmeye çalışmamalısın.
C) Divan edebiyatını asırlardır etkili ve beğenilir kılan en önem-
li yön, dile yükledikleri sanatsal anlam ve işlevdir,
D) Orhan Veli'yi ve Garipçileri işte bu yüzden sevemiyorum:
Edebiyatta her şey bu kadar yakın ve basit olmamalı.
E) Edebiyatın bir sözcük ve dil oyunu olduğunu düşünenler ne
Yunus Emre'yi anlayabilir, ne Âşık Veysel'i, ne de Orhan Ve-
li'yi.
2
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. Uzun, süslü ve edebî söze tutkumuz, düşkünlüğümüz, yazını- mızda düşünsel boyutlanmalar başladıktan sonra da sürüp git- miştir. Bugün de bu eğilimimizin tümden değiştiği söylenemez. Oysa kalıcılığın, derinliğin gizi, düşünceyi sözün yükü altında ezdirmemeye bağlıdır. Eskimezlik duvarını aşan bütün soylu yapıtların belirleyici niteliklerinden biri de budur: Anlatımı ge- reksiz ayrıntılardan soyma, düşünceyle söz arasında sağlam bir denge kurabilme; düşünceyi boyalı anlatımlardan arındırarak az sözcükle çok şey anlatmadır. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılanları destekler ni- teliktedir? A) Söyleyecek sözü olan; sonuna kadar kısmadan, kısaltmadan en ince ayrıntısına inerek söylemeli. Pad B) Anlattıklarının etkili olmasını istiyorsan bütün ayrıntıları ver- meli, sözcüklerden tasarruf etmeye çalışmamalısın. C) Divan edebiyatını asırlardır etkili ve beğenilir kılan en önem- li yön, dile yükledikleri sanatsal anlam ve işlevdir, D) Orhan Veli'yi ve Garipçileri işte bu yüzden sevemiyorum: Edebiyatta her şey bu kadar yakın ve basit olmamalı. E) Edebiyatın bir sözcük ve dil oyunu olduğunu düşünenler ne Yunus Emre'yi anlayabilir, ne Âşık Veysel'i, ne de Orhan Ve- li'yi. 2
5.
Her insanın içinde kristal bir prizma taşıdığını düşü-
nürüm kimi zaman. Gökyüzü, dağ, deniz ve sayıya
sığmaz bin türlü algının o prizmadan süzüldüğünü,
insanın bu karmaşık işlem dizisi sonucunda "kimlik"
denilen kavramını belirlediğini kurgularım zihnim-
de.
Bu parçada "kimlik" le ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisi söylenmemistir?
A) Dış etkenlerin kişilik oluşumunda etkili olduğu
B) Kişilik kazanmanın karmaşık bir süreç olduğu
C) İnsanın kişiliğini kendisinin oluşturduğu
D) İnsanın diğer varlıklardan farklı bir oluşum gös-
terdiği
E) Bir insanın kişiliğinin algılarla oluştuğu
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. Her insanın içinde kristal bir prizma taşıdığını düşü- nürüm kimi zaman. Gökyüzü, dağ, deniz ve sayıya sığmaz bin türlü algının o prizmadan süzüldüğünü, insanın bu karmaşık işlem dizisi sonucunda "kimlik" denilen kavramını belirlediğini kurgularım zihnim- de. Bu parçada "kimlik" le ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenmemistir? A) Dış etkenlerin kişilik oluşumunda etkili olduğu B) Kişilik kazanmanın karmaşık bir süreç olduğu C) İnsanın kişiliğini kendisinin oluşturduğu D) İnsanın diğer varlıklardan farklı bir oluşum gös- terdiği E) Bir insanın kişiliğinin algılarla oluştuğu
3.
Sanat ve yaratıcılık, insanoğlunun kalıcı
yönleridir. Sanatçı ölür; sanatı, yaratıcılığı
ölçüsünde kalır ve kişiliğinden bağımsızla-
Şır. Kişiliğini eleştirmek için yazılıp çizilenler
ise boş bir dedikodu olmanın ötesine geçe-
mez, zamanın dikenli tellerine takılır kalır.
Altı çizili sözün bu parçaya kattığı anlam,
aşağıdakilerin hangisinde vardır?
A) Kimi zaman odasına çekilip geçmişte-
ki o güzel günlere yeniden döndüğünü
hayal ederdi.
B) İnsanların onun hakkında anlattıklarına
kulaklarını tıkayarak her şeyi zamana
bırakmaya karar verdi.
C) Bütün bunların zamanla unutulacağını
bilmesine rağmen, onun çocuk yüreğin-
de bir iz bırakmasından korkuyordu.
D) Hızla akıp geçen zaman ondan çok şey
götürmüş, başarısına gölge düşürmüş-
tü.
E) Yazılarıyla zamanın ötesine geçmek,
ölümsüzlüğe erişmek istiyor ve bunun
için çabalıyordu.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3. Sanat ve yaratıcılık, insanoğlunun kalıcı yönleridir. Sanatçı ölür; sanatı, yaratıcılığı ölçüsünde kalır ve kişiliğinden bağımsızla- Şır. Kişiliğini eleştirmek için yazılıp çizilenler ise boş bir dedikodu olmanın ötesine geçe- mez, zamanın dikenli tellerine takılır kalır. Altı çizili sözün bu parçaya kattığı anlam, aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Kimi zaman odasına çekilip geçmişte- ki o güzel günlere yeniden döndüğünü hayal ederdi. B) İnsanların onun hakkında anlattıklarına kulaklarını tıkayarak her şeyi zamana bırakmaya karar verdi. C) Bütün bunların zamanla unutulacağını bilmesine rağmen, onun çocuk yüreğin- de bir iz bırakmasından korkuyordu. D) Hızla akıp geçen zaman ondan çok şey götürmüş, başarısına gölge düşürmüş- tü. E) Yazılarıyla zamanın ötesine geçmek, ölümsüzlüğe erişmek istiyor ve bunun için çabalıyordu.
Sanatta hiçbir biçim, hiçbir yapı mutlak
değildir. Bu nedenle sanatçı, yalnızca ken-
disinin olan bir yapıyı kurmayı, uygarlık ta-
rihinde kendisine bir sayfanın ayrılabilmesi
için hep amaçlayacaktır. Kendisine kadar
gelebilmiş büyük yapıtlardan etkilenerek,
hatta, kimi zaman kendisini yadsıyarak ara-
yacaktır bunu. Sonunda da kendisini, kendi
sesini bulacaktır. Bu bir bileşim olup ----
Bu parçanın, dil ve düşünce bağlantısı
yönünden aşağıdakilerden hangisiyle
tamamlanması uygundur?
A) gelenekten aldıklarını kendi birikimle-
riyle bütünleştirme çabasıdır.
B) var olanları değerlendirerek geçmişle
geleceği birbirine bağlamaktır.
C) her sanatçıyı bir ustaya bağlamaya,
onun izinden gitmeye zorlar.
D) sanatçıları ölümsüz bir yapıt yaratma-
ya, adını geleceğe taşımaya özendirir.
E) sanatçıyı öze uygun yeni biçimler ya-
ratma konusunda uyarır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Sanatta hiçbir biçim, hiçbir yapı mutlak değildir. Bu nedenle sanatçı, yalnızca ken- disinin olan bir yapıyı kurmayı, uygarlık ta- rihinde kendisine bir sayfanın ayrılabilmesi için hep amaçlayacaktır. Kendisine kadar gelebilmiş büyük yapıtlardan etkilenerek, hatta, kimi zaman kendisini yadsıyarak ara- yacaktır bunu. Sonunda da kendisini, kendi sesini bulacaktır. Bu bir bileşim olup ---- Bu parçanın, dil ve düşünce bağlantısı yönünden aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanması uygundur? A) gelenekten aldıklarını kendi birikimle- riyle bütünleştirme çabasıdır. B) var olanları değerlendirerek geçmişle geleceği birbirine bağlamaktır. C) her sanatçıyı bir ustaya bağlamaya, onun izinden gitmeye zorlar. D) sanatçıları ölümsüz bir yapıt yaratma- ya, adını geleceğe taşımaya özendirir. E) sanatçıyı öze uygun yeni biçimler ya- ratma konusunda uyarır.
39.-42. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE
CEVAPLAYINIZ.
(1) Yenikapı'da yapılan kazılar yine olağanüstü bir keşif-
le kendini hatırlattı. (II) Deniz seviyesinin altında bulu-
nan 8 bin yıl öncesine ait ayak izleri, İstanbul için bir ilk
ve dünyada çok az rastlanan bir buluntu. (III) İzlerin,
suyla taşındığı anlaşılan deniz kumuyla örtülmeden
önce kuruduğu ve bu sayede korunageldiği görüldü. ?
(IV) Anadolu topraklarında Kula'dan sonra Yenikapı'da
insana ait ayak izlerine rastlanması kültür tarihi açı-
sından ve tüm arkeoloji dünyası için heyecan verici. "
(V) Peki, 8 bin yıl öncesinin ayak izleri bilim dünyasını
nereye götürüyor? (VI) Uzmanlar, görüldüğü kadarıyla,
izlerin "sandalet" giymiş insanlara ait olduğu ancak çıp-
lak ayakla bırakılmış izlere de rastlanması durumunda
daha fazla bilgiye ulaşılabileceği görüşünde. (VII) Aynı
uzmanlar, "Basış şeklinden yola çıkarak dönem insanı-
nın vücut ölçüleri ve morfolojisi hakkında somut verilere
sahip olabiliriz ve böylece o insanlar gözümüzde etli,
hacimli hâle gelebilir." diyorlar. (VIII) İzlere bakarak san-
daletlerin hasırı andıran organik bir malzemeden yapıl-
dığını düşünen uzmanlar, "Belki de Neolitik Dönem
insanının şimdiye kadar yalnızca hayal edebildiğimiz
giyimi kuşamı hakkında bilgi sahibi olabileceğiz." di-
yorlar.
41. Bu parçada, söz konusu buluntuyla ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Ülkemiz ve dünya açısından önemine
B) Günümüze kadar nasıl gelebildiğine
Nelerin gün ışığına çıkmasına yardımcı olacağına
Benzerlerine daha önce de rastlandığına
E) Kazılarda ne tür bir çalışma yöntemi uygulandığına
42. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılabilir?
A) Buluntuların mutlaka objektif bir bakış açısıyla
değerlendirilmesi gerekir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
39.-42. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CEVAPLAYINIZ. (1) Yenikapı'da yapılan kazılar yine olağanüstü bir keşif- le kendini hatırlattı. (II) Deniz seviyesinin altında bulu- nan 8 bin yıl öncesine ait ayak izleri, İstanbul için bir ilk ve dünyada çok az rastlanan bir buluntu. (III) İzlerin, suyla taşındığı anlaşılan deniz kumuyla örtülmeden önce kuruduğu ve bu sayede korunageldiği görüldü. ? (IV) Anadolu topraklarında Kula'dan sonra Yenikapı'da insana ait ayak izlerine rastlanması kültür tarihi açı- sından ve tüm arkeoloji dünyası için heyecan verici. " (V) Peki, 8 bin yıl öncesinin ayak izleri bilim dünyasını nereye götürüyor? (VI) Uzmanlar, görüldüğü kadarıyla, izlerin "sandalet" giymiş insanlara ait olduğu ancak çıp- lak ayakla bırakılmış izlere de rastlanması durumunda daha fazla bilgiye ulaşılabileceği görüşünde. (VII) Aynı uzmanlar, "Basış şeklinden yola çıkarak dönem insanı- nın vücut ölçüleri ve morfolojisi hakkında somut verilere sahip olabiliriz ve böylece o insanlar gözümüzde etli, hacimli hâle gelebilir." diyorlar. (VIII) İzlere bakarak san- daletlerin hasırı andıran organik bir malzemeden yapıl- dığını düşünen uzmanlar, "Belki de Neolitik Dönem insanının şimdiye kadar yalnızca hayal edebildiğimiz giyimi kuşamı hakkında bilgi sahibi olabileceğiz." di- yorlar. 41. Bu parçada, söz konusu buluntuyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Ülkemiz ve dünya açısından önemine B) Günümüze kadar nasıl gelebildiğine Nelerin gün ışığına çıkmasına yardımcı olacağına Benzerlerine daha önce de rastlandığına E) Kazılarda ne tür bir çalışma yöntemi uygulandığına 42. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılabilir? A) Buluntuların mutlaka objektif bir bakış açısıyla değerlendirilmesi gerekir.
Geçenlerde bunu gösteren bir duruma rastladım.
Yaşlı bir kadın daha otobüse biner binmez onlarca
kişi ayağa kalktı. Yaşlı kadın duygulandı. Belki de
ülkemize ilk defa uğruyordu. Bizim ülkemizde zor
durumda olana yardım etmek insanlık görevidir. Oto-
büste yer vermek, düşene yardım etmek ve daha ne-
ler neler... Bu özelliklerimizle ne kadar gurur duysak
azdır.
Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık
olarak söylenmiş olabilir?
A) Ülkemizde yaşlılara değer verildiği konusunda ne
düşünüyorsunuz?
B) Ülkemizde toplu taşıma araçlarında gereken has-
sasiyetin gösterilmediği doğru mu?
C) Insanlara saygı konusunda ülkemiz tam olarak
nerede?
D) Yaşlı insanların toplumda belli bir saygı görmeleri
gerektiğine inanıyor musunuz?
E) Ülkemiz diğer ülkelere göre insana verilen değer
konusunda hangi seviyede?
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Geçenlerde bunu gösteren bir duruma rastladım. Yaşlı bir kadın daha otobüse biner binmez onlarca kişi ayağa kalktı. Yaşlı kadın duygulandı. Belki de ülkemize ilk defa uğruyordu. Bizim ülkemizde zor durumda olana yardım etmek insanlık görevidir. Oto- büste yer vermek, düşene yardım etmek ve daha ne- ler neler... Bu özelliklerimizle ne kadar gurur duysak azdır. Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık olarak söylenmiş olabilir? A) Ülkemizde yaşlılara değer verildiği konusunda ne düşünüyorsunuz? B) Ülkemizde toplu taşıma araçlarında gereken has- sasiyetin gösterilmediği doğru mu? C) Insanlara saygı konusunda ülkemiz tam olarak nerede? D) Yaşlı insanların toplumda belli bir saygı görmeleri gerektiğine inanıyor musunuz? E) Ülkemiz diğer ülkelere göre insana verilen değer konusunda hangi seviyede?
LİMİT YAYINLARI
süreçleri açısından farklıdır. (V) Doğada inşanlaşma
süreci düşünce-dil etkileşimiyle başlamıştır.
(VI) Dillerdeki gelişmeler bu farklılığı artırır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
B) III
A) II
C) IV
11. I. Mezar taşlarının ait olduğu mezarlar ise üç farklı
şekilde yapılmış.
II. Şahideli mezarlar ise baş veya ayak kısımlarında
birden yer alan bir çıkıntıyla diğer mezarlardan
ayrılıyor.
D) V
III. Bunun yanı sıra ayetlerin de yer aldığı mezar
taşlarında Selçukluların kendilerine has bir üslup
geliştirdikleri hat sanatından örnekler de görmek
mümkün.
IV. Taşın binbir emekle işlendiği Ahlat mezar taşlarında
tercih edilen süsleme unsurları genellikle bitkisel ve
geometrik motifler olmuş.
A) I
V. Çatma lahit mezarlar iki uzun tahtanın üst üste
yerleştirilmesiyle meydana gelirken prizmatik
sanduka mezarlar ters tekne görünümü arz ediyor.
B) II
E) VI
Numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün
oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan
dördüncü olur?
Doğru
C) III
D) IV
Yanlış
E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
LİMİT YAYINLARI süreçleri açısından farklıdır. (V) Doğada inşanlaşma süreci düşünce-dil etkileşimiyle başlamıştır. (VI) Dillerdeki gelişmeler bu farklılığı artırır. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? B) III A) II C) IV 11. I. Mezar taşlarının ait olduğu mezarlar ise üç farklı şekilde yapılmış. II. Şahideli mezarlar ise baş veya ayak kısımlarında birden yer alan bir çıkıntıyla diğer mezarlardan ayrılıyor. D) V III. Bunun yanı sıra ayetlerin de yer aldığı mezar taşlarında Selçukluların kendilerine has bir üslup geliştirdikleri hat sanatından örnekler de görmek mümkün. IV. Taşın binbir emekle işlendiği Ahlat mezar taşlarında tercih edilen süsleme unsurları genellikle bitkisel ve geometrik motifler olmuş. A) I V. Çatma lahit mezarlar iki uzun tahtanın üst üste yerleştirilmesiyle meydana gelirken prizmatik sanduka mezarlar ters tekne görünümü arz ediyor. B) II E) VI Numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan dördüncü olur? Doğru C) III D) IV Yanlış E) V
1
1
1
tonguç kampu.
22. Sanatın algılanması, hissedilmesi ve
yorumlanmasına ilişkin bir rejimin nasıl olup da
yer
güzel sanatlar fikriyle taban tabana zıt gibi
görünen imge, nesne ve performanslara
açmak sonucunda kurulduğunu ve
dönüştüğünü gösteriyor. Sıradan gündelik
hayat resminin bayağı figürleri, en tekdüze
işlerin kafiye düzeninden bağımsızlaşmış
nazımda yüceltilmesi, konser salonu varyeteleri,
fabrika binaları ve makine ritimleri, mekanik bir
araçla çoğaltılan tren ve gemi dumanları,
yoksulların yaşamının parçası olan süs
eşyalarının listelenmesinde sergilenen
müsriflik.... Sanatın, tekdüze dünyanın bu
müdahaleleri karşısında yıkılmak şöyle dursun,
olay örgüsüne, biçime ve resme özgü ideal
düzlemi hareket, ışık ve bakışla takas etmek
suretiyle kendini nasıl sürekli yeniden tarif
ettiğini; her bir sanat dalını tanımlayan özellikleri
ve sanatın bütününü tekdüze dünyadan ayıran
sınırları muğlaklaştırmak suretiyle kendine ait
dünyayı nasıl kurduğunu gösterir.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
Kalemi ele al
sanırım. Ne b
olgulara acım
aldırmadan c
olduğum ne
bedenlerde
Duraksız zar
sakini, tek be
şehrin türküs
geçmesini b
etmişti bu er
kimseden ac
Ben inatla ir
sevdalar pes
kendimi yak
verdiği yüre
tabii ki. Yok
etme niyetin
göre sıkıntıl
sıkıntılarıma
A) Sanat kendi başına bir dünya olarak var
olabiliyorsa bunu, herhangi bir şeyin ona
dâhil olabilmesine borçludur.
B) Sanat, kendisini sanatçı aracılığıyla bilinç ve
bilinçaltı arasında veya gerçek ve yanılsama
arasında bir oyun olarak gösterir.
Bir sanat eserinin en temel işlevi, onu
izleyen insanda estetik bir duygu
oluşturmasıdır.
D) Sanat eseri, kendisine yönelen, onu
kavrayan ve sonuçta estetik bir haz alan
izleyici/dinleyici ile başka bir anlam daha
kazanır.
Sanatçı, bu dünyanın zamana göre değişen
özelliklerini anlamlandırmaya çalışarak
yarattığı ürünlerde de bu düşüncelerini
yansıtır.
Bu tes
1.
Bu parçad
1. yalnızlı
II. hüzün,
III. acima
duyguların
A) Yalnız I
C
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1 1 1 tonguç kampu. 22. Sanatın algılanması, hissedilmesi ve yorumlanmasına ilişkin bir rejimin nasıl olup da yer güzel sanatlar fikriyle taban tabana zıt gibi görünen imge, nesne ve performanslara açmak sonucunda kurulduğunu ve dönüştüğünü gösteriyor. Sıradan gündelik hayat resminin bayağı figürleri, en tekdüze işlerin kafiye düzeninden bağımsızlaşmış nazımda yüceltilmesi, konser salonu varyeteleri, fabrika binaları ve makine ritimleri, mekanik bir araçla çoğaltılan tren ve gemi dumanları, yoksulların yaşamının parçası olan süs eşyalarının listelenmesinde sergilenen müsriflik.... Sanatın, tekdüze dünyanın bu müdahaleleri karşısında yıkılmak şöyle dursun, olay örgüsüne, biçime ve resme özgü ideal düzlemi hareket, ışık ve bakışla takas etmek suretiyle kendini nasıl sürekli yeniden tarif ettiğini; her bir sanat dalını tanımlayan özellikleri ve sanatın bütününü tekdüze dünyadan ayıran sınırları muğlaklaştırmak suretiyle kendine ait dünyayı nasıl kurduğunu gösterir. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? Kalemi ele al sanırım. Ne b olgulara acım aldırmadan c olduğum ne bedenlerde Duraksız zar sakini, tek be şehrin türküs geçmesini b etmişti bu er kimseden ac Ben inatla ir sevdalar pes kendimi yak verdiği yüre tabii ki. Yok etme niyetin göre sıkıntıl sıkıntılarıma A) Sanat kendi başına bir dünya olarak var olabiliyorsa bunu, herhangi bir şeyin ona dâhil olabilmesine borçludur. B) Sanat, kendisini sanatçı aracılığıyla bilinç ve bilinçaltı arasında veya gerçek ve yanılsama arasında bir oyun olarak gösterir. Bir sanat eserinin en temel işlevi, onu izleyen insanda estetik bir duygu oluşturmasıdır. D) Sanat eseri, kendisine yönelen, onu kavrayan ve sonuçta estetik bir haz alan izleyici/dinleyici ile başka bir anlam daha kazanır. Sanatçı, bu dünyanın zamana göre değişen özelliklerini anlamlandırmaya çalışarak yarattığı ürünlerde de bu düşüncelerini yansıtır. Bu tes 1. Bu parçad 1. yalnızlı II. hüzün, III. acima duyguların A) Yalnız I C
2. Adından ve kimi yerlerde "öğretenlere" ve "öğrenenlere"
diye notlar koymamdan da anlaşılacaktır ki bu, bir dilbi-
lim kitabı olmadığı gibi, aslında ders kitabı da değil. Kimi
zaman bir ara başlık altında birkaç tümceyle değindiğim
konularda ciltlerce kitap yazılabilir ve yazılmakta da za-
ten. Benim derdim, Türkçenin doğru öğretilmesine ve sev-
dirilmesine katkıda bulunmak. Burada koymak zorunda
olduğum kurallara karşı çıkmak, ileri sürdüğüm ilkeleri red-
detmek elbette mümkün. Kimseye yaptırım uygulama gü-
cüm de niyetim de yok. İyi niyetle öğrenmek isteyenlere
yol gösterme çabası benimki. Böyle bir kitabın eksikliğini
duyanlara gönüllü bir destek.
Bu parçadan sözü edilen kitapla ilgili olarak aşağıda-
kilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Herhangi bir konuda özel anlamda yazılmış bir kitap
özelliği taşımamaktadır.
B) Kitapta yer alan düşünceler nesnel bir nitelik taşıma-
yıp tartışılabilir niteliktedir.
Dil alanındaki bazı eksiklikler bu kitabın oluşumunda
témel rol oynamıştır.
D) Dilimizin öğreticilerine ve dili öğrenenlere yardımcı ola-
cak bir nitelik taşımaktadır.
Kitapta yer alan düşünceler yalın ve özgün bir üslup
ile dile getirilmiştir.
YA
LİMİT Y
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. Adından ve kimi yerlerde "öğretenlere" ve "öğrenenlere" diye notlar koymamdan da anlaşılacaktır ki bu, bir dilbi- lim kitabı olmadığı gibi, aslında ders kitabı da değil. Kimi zaman bir ara başlık altında birkaç tümceyle değindiğim konularda ciltlerce kitap yazılabilir ve yazılmakta da za- ten. Benim derdim, Türkçenin doğru öğretilmesine ve sev- dirilmesine katkıda bulunmak. Burada koymak zorunda olduğum kurallara karşı çıkmak, ileri sürdüğüm ilkeleri red- detmek elbette mümkün. Kimseye yaptırım uygulama gü- cüm de niyetim de yok. İyi niyetle öğrenmek isteyenlere yol gösterme çabası benimki. Böyle bir kitabın eksikliğini duyanlara gönüllü bir destek. Bu parçadan sözü edilen kitapla ilgili olarak aşağıda- kilerden hangisi çıkarılamaz? A) Herhangi bir konuda özel anlamda yazılmış bir kitap özelliği taşımamaktadır. B) Kitapta yer alan düşünceler nesnel bir nitelik taşıma- yıp tartışılabilir niteliktedir. Dil alanındaki bazı eksiklikler bu kitabın oluşumunda témel rol oynamıştır. D) Dilimizin öğreticilerine ve dili öğrenenlere yardımcı ola- cak bir nitelik taşımaktadır. Kitapta yer alan düşünceler yalın ve özgün bir üslup ile dile getirilmiştir. YA LİMİT Y
?
4. Millî kültürün pek çok ögesi olmakla birlikte, hiç
şüphe yok ki temeli dildir. Bu yüzden dil üzerinde
meydana gelen tahribat, doğrudan kültürü zedele-
mekte hatta bozmaktadır. Başka bir ifadeyle kül-
türün bozulması dilden başlamaktadır. Buna bağlı
olarak milletlerin çöküşü de dilden başlar. Çünkü
dilini kaybeden bir millet, adını kaybetmiş olur;
kim olduğunu bilemez olur. Kendi köklerinden
uzaklaşan o toplum başka kültürlerin etkisi altına
girer ve zamanla başka bir millet hâline döner.
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden han-
gisi söylenemez?
A) Okuyucuyu uyarma ve bilinçlendirme amacı
vardır.
Sözcüklerin çağrışım gücünden sıkça yararla-
nılmıştır.
C) Bilgi verme amacı ağır basmaktadır.
D) Belli kelimelerin tekrarıyla konu vurgulanmıştır.
E) Sebep-sonuç cümlelerine yer verilmiştir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
? 4. Millî kültürün pek çok ögesi olmakla birlikte, hiç şüphe yok ki temeli dildir. Bu yüzden dil üzerinde meydana gelen tahribat, doğrudan kültürü zedele- mekte hatta bozmaktadır. Başka bir ifadeyle kül- türün bozulması dilden başlamaktadır. Buna bağlı olarak milletlerin çöküşü de dilden başlar. Çünkü dilini kaybeden bir millet, adını kaybetmiş olur; kim olduğunu bilemez olur. Kendi köklerinden uzaklaşan o toplum başka kültürlerin etkisi altına girer ve zamanla başka bir millet hâline döner. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden han- gisi söylenemez? A) Okuyucuyu uyarma ve bilinçlendirme amacı vardır. Sözcüklerin çağrışım gücünden sıkça yararla- nılmıştır. C) Bilgi verme amacı ağır basmaktadır. D) Belli kelimelerin tekrarıyla konu vurgulanmıştır. E) Sebep-sonuç cümlelerine yer verilmiştir.
Test - 10
4. Güneş görünmez olur, gök bulutludur
Ölüm, sonu gelmez bir uykudur
Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisini örneklendiren bir
kullanım yoktur?
A) İsimden türemiş isim
B) İsmin hâl ekini almış sözcük
C) Fiilden türemiş isim
D) Türetilirken ünlü düşmesine uğramış sözcük
E) Ek fiil almış isim
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Test - 10 4. Güneş görünmez olur, gök bulutludur Ölüm, sonu gelmez bir uykudur Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisini örneklendiren bir kullanım yoktur? A) İsimden türemiş isim B) İsmin hâl ekini almış sözcük C) Fiilden türemiş isim D) Türetilirken ünlü düşmesine uğramış sözcük E) Ek fiil almış isim
ir.
7-
ce
e
e
e
Ş
n
ni
Eği
1-
B
L
S
A
R
M
A
L
9
26. 1917 senesinde Birinci Dünya Savaşı'nın acıları içinde
öğrenci olarak sınıfa giren Mehmet Rıfat, bildiğiniz adıyla
Rifat Ilgaz, yaşamının "sınıf"'la kesişik gideceğini henüz
bilmiyordu. Kurtuluş Savaşı'nın zorlu yıllarının ardından
1930'da öğretmen olarak girdi sınıfa Ilgaz. Şiirdeki ara-
yış döneminin ve bu kez İkinci Dünya Savaşı'nın baskısı
altında o, artık sınıfın şairi olmuştu. Rifat Ilgaz, 1944 Ocak
ayında ikinci kitabını çıkardı: Sinif. "Yarenlik" kitabıyla
birlikte Sınıf'taki şiirleriyle bireyi, bulunduğu sınıfın özellik-
leri içinde vermeyi ve ince yergiyi güzel hüzünlerin sınırına
ulaştırmayı başarıyordu. Bu, bireyselle toplumsalın kaynaş-
masıyla ve okulun sınıfıyla, toplumsal sınıfın buluşmasıyla
gerçekleşiyordu. "Hababam Sınıfı"nda sınıf, mizahın ekse-
nine oturur ve onun en ünlü eseri olur hatta çoğu kişi, bu
eseri bilir ama Rifat Ilgaz'ın eseri olduğunu bilmez.
1. Bireyin iç dünyasına ağırlık veren romancılar arasında-
dir.
II. Eserlerinde gülmeceden yararlanır.
II. Ulusaldan evrensele giden bir çizgisi vardır.
IV. Hep aynı türde eser vermiştir.
V. Yaşadıkları eserlerine yansımıştır.
Yukarıdaki parçada anlatılanlardan sözü edilen sanat-
çıyla ilgili olarak numaralanmış yargılardan hangilerine
varılabilir?
A) I ve II
B) II ve IV
D) I ve
I ve ly
C) III ve V
E) II ve V
Diğer Sayfaya Geçiniz.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ir. 7- ce e e e Ş n ni Eği 1- B L S A R M A L 9 26. 1917 senesinde Birinci Dünya Savaşı'nın acıları içinde öğrenci olarak sınıfa giren Mehmet Rıfat, bildiğiniz adıyla Rifat Ilgaz, yaşamının "sınıf"'la kesişik gideceğini henüz bilmiyordu. Kurtuluş Savaşı'nın zorlu yıllarının ardından 1930'da öğretmen olarak girdi sınıfa Ilgaz. Şiirdeki ara- yış döneminin ve bu kez İkinci Dünya Savaşı'nın baskısı altında o, artık sınıfın şairi olmuştu. Rifat Ilgaz, 1944 Ocak ayında ikinci kitabını çıkardı: Sinif. "Yarenlik" kitabıyla birlikte Sınıf'taki şiirleriyle bireyi, bulunduğu sınıfın özellik- leri içinde vermeyi ve ince yergiyi güzel hüzünlerin sınırına ulaştırmayı başarıyordu. Bu, bireyselle toplumsalın kaynaş- masıyla ve okulun sınıfıyla, toplumsal sınıfın buluşmasıyla gerçekleşiyordu. "Hababam Sınıfı"nda sınıf, mizahın ekse- nine oturur ve onun en ünlü eseri olur hatta çoğu kişi, bu eseri bilir ama Rifat Ilgaz'ın eseri olduğunu bilmez. 1. Bireyin iç dünyasına ağırlık veren romancılar arasında- dir. II. Eserlerinde gülmeceden yararlanır. II. Ulusaldan evrensele giden bir çizgisi vardır. IV. Hep aynı türde eser vermiştir. V. Yaşadıkları eserlerine yansımıştır. Yukarıdaki parçada anlatılanlardan sözü edilen sanat- çıyla ilgili olarak numaralanmış yargılardan hangilerine varılabilir? A) I ve II B) II ve IV D) I ve I ve ly C) III ve V E) II ve V Diğer Sayfaya Geçiniz.
7.
Makine gürültüyle dönerken, bizler yıkama, ütü-
leme, kolalama atölyemizin düşlerini kuruyorduk.
Atölyeyi, briketle bahçeye kuracaktık ki, su katma-
sı, boşaltması bahçede kolay olurdu. İçerisi duman
duman olacak, mis gibi sabun kokacaktı. Lavanta
çiçeği de atardık, durulama suyuna. Daha soka-
ğın başından sokağı tutardı bu temizliğin kokusu.
Mahallenin adı bile değişirdi zamanla, "temizlik
sokağı" derlerdi. Ya da "misk ü amber" sokağı.
Evimizi de kireçle badanalardık. Menekşelerimizin
kokusu, kireç badanalı duvarlarımız ve buhar buhar
atölyemiz..."Sen yine nerelere daldın?"...
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden han-
gisi söylenemez?
A) Hayali de olsa bir devinim vardır.
B) Dolaylı anlatım tercih edilmiştir.
C) Sahneleme tekniği kullanılmıştır.
D) Benzetmelerden yararlanılmıştır.
E) Koklama duyusuna ilişkin ayrıntılar vardır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
7. Makine gürültüyle dönerken, bizler yıkama, ütü- leme, kolalama atölyemizin düşlerini kuruyorduk. Atölyeyi, briketle bahçeye kuracaktık ki, su katma- sı, boşaltması bahçede kolay olurdu. İçerisi duman duman olacak, mis gibi sabun kokacaktı. Lavanta çiçeği de atardık, durulama suyuna. Daha soka- ğın başından sokağı tutardı bu temizliğin kokusu. Mahallenin adı bile değişirdi zamanla, "temizlik sokağı" derlerdi. Ya da "misk ü amber" sokağı. Evimizi de kireçle badanalardık. Menekşelerimizin kokusu, kireç badanalı duvarlarımız ve buhar buhar atölyemiz..."Sen yine nerelere daldın?"... Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden han- gisi söylenemez? A) Hayali de olsa bir devinim vardır. B) Dolaylı anlatım tercih edilmiştir. C) Sahneleme tekniği kullanılmıştır. D) Benzetmelerden yararlanılmıştır. E) Koklama duyusuna ilişkin ayrıntılar vardır.
1)
8.SINIF
TÜRKÇE
Nedir yaşamınızdaki büyük taşlar? Çocuklarınız, eşiniz, arkadaşlarınız, eğitiminiz, sağlığınız,
bir eser ortaya koymak, başkalarına yararlı olmak, onlara bir şey öğretmek... Büyük taşlarınız
belki bunlardan birisi, belki de hepsidir. Bilin ki; büyük taşlarınızı kavanoza ilk olarak
yerleştirmezseniz bir daha hiçbir zaman yerleştiremezsiniz. O zaman da
Paragraf, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi ile devam ettirilebilir?
A) başka işlere ayırabileceğiniz zamanınız mutlaka vardır.
B) ne kendinize ne ailenize ne de ülkenize yararınız olur.
C) istediğiniz her şeyi, her an gerçekleştirebilirsiniz.
D) başarılı ve mutlu olmanızı hiçbir şey engelleyemez.
LGS-6
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1) 8.SINIF TÜRKÇE Nedir yaşamınızdaki büyük taşlar? Çocuklarınız, eşiniz, arkadaşlarınız, eğitiminiz, sağlığınız, bir eser ortaya koymak, başkalarına yararlı olmak, onlara bir şey öğretmek... Büyük taşlarınız belki bunlardan birisi, belki de hepsidir. Bilin ki; büyük taşlarınızı kavanoza ilk olarak yerleştirmezseniz bir daha hiçbir zaman yerleştiremezsiniz. O zaman da Paragraf, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi ile devam ettirilebilir? A) başka işlere ayırabileceğiniz zamanınız mutlaka vardır. B) ne kendinize ne ailenize ne de ülkenize yararınız olur. C) istediğiniz her şeyi, her an gerçekleştirebilirsiniz. D) başarılı ve mutlu olmanızı hiçbir şey engelleyemez. LGS-6