Anlatım Biçimleri Soruları

2. 1. İçime Çektiğim Hava Değil Gökyüzüdür kitabının ilk şiirinde geçen "boğa" ilk anda bizi şiddete ve hır- çınlığa götürecekken farklı bir yorumla sunulur. II. İmge seçimi, biçim ve biçemi kendine özgüdür. III. İlk kitabı Soğuk Otların Altında'ki düzyazı şiirlerin öz- günlüğü çarpıcılığı kadar, tek imge ile yürüttüğü şi- irlerde etkileycidir. IV. Bu özgür duruşunda bilinçli seçiminden, serinkan- li gözleminden söz etmek mümkündür. V. Ülkü Tamer şiiri, İkinci Yeni içinde yer alırken çağ- daşı şairlerden imge, kurgu, dil ve söylem açısın- dan ayrılır. Numaralanmış cümlelerle bir paragraf oluşturulmak istense bastan ikinci cümle hangisi olur? A) I YT-Türkçe B) II C) III D) IV E) V

bakteri an teta- -ospas- eri olan midir? z III ula- lur. 7 24. İçtenlikle belirteyim ki rastlantı, ortam, özenme.... Sanatsal yeteneğin doğuştan geldiğine inanmiyo rum ben. Belki de insanın kimi alanlara bir yatkınlığı vardır, o alanda kolaylıkla başanı gösterebilir. Ben de olsa olsa arkadaş çevremden, ailemden, öğretmen- lerimden şiir yazmam konusunda etkilenmişimdir. Bu parçada vurgulanmak istenen aşağıdakiler- den hangisidir? A) Insanın ancak doğuştan gelen bir yetenekle şair olabileceğine B) Sanatın her alanında başarının çok çalışmayla elde edileceğine C)) Nitelikli şiirin emekle değil, ancak yatkınlıkla olu- şacağına D) Bir şair olarak özgünlüğe ulaşabilmenin çok zor olduğuna E) Sanatçı kimliğin öykünme, tesadüf ve çevrenin etkisiyle olacağına Diğer sayfaya geçiniz.

TÜRKÇE TESTI arasında, üven in- yozlaşan Bu tipler aten in- ir kültür bir tavri ğımızda zellikle- eğinil- rilme- duğu- =itlilik DENEME 1 33. Mario Levi'nin uzun yıllardan beri üzerinde çalıştığı ve geçtiğimiz günlerde yayımlanan romanı Istanbul Bir Masaldı gerek ülkemizde çok merak edilen etnik bir topluluğun platosunda geçmesi gerek II. Dünya Savaşı Yahudi soykırımını ele alması gerekse Istan- bul nostaljisini derinlikli bir üslupla işlemesi bakımın- dan büyük bir ilgi gördü. Gördüğü bu büyük ilginin yansı eser çevresindeyken diğer yarısı da eseri sa- hiplenen bir kısım zümrenin olumlu eleştirileri etra- fında gelişiyor. Bu bakımdan eser hakkında söyle- nenlere aldırış etmeden dikkatli bir okuma süreci, eserin gerçek değerini belirlemeye yetecektir. me- yer Palme Yayınevi Bu parçada Istanbul Bir Masaldı adlı eserle ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir? A) Uzun süren bir hazırlık sürecinden sonra oluştu- rulduğuna B) Birden fazla temel konu üzerinde şekillendiğine C) Eserin okuyucuları tarafından hemen benimsen- diğine D) Gördüğü ilginin nedenlerinin birbirinden farklı ol- duğuna E) Eleştirel bir okumayla daha iyi algılanıp çözümle- nebileceğine

15. Öğrenme psikolojisinde sönme, klasik koşullama ve edimsel koşullamanın ortak ilkelerinden biridir. Edim- sel koşullama ortamından pekiştirici uyarıcının kaldırıl- masıyla davranış sıklığında bir azalma ve en sonunda edim düzeyine inme görülür. Sönme aniden gerçekleş- mez. Çocuk, markete her gittiğinde istediği yiyecekten aldırmak için ağlar. Annesi de ağlaması üzerine çocu- ğun istediğini yapar. Anne bir süre sonra bu davranıştan çocuğunu vazgeçirmek ister. Çocuk ağlamasına rağmen onun istediğini yapmaz yani onun davranışını pekiştir- mez. Sonuçta çocuğun ağlama davranışı bir süre sonra söner. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi vardır? 3 A) Öyküleme B) Örneklendirme C) Alıntılama D) Tanımlama E) Tartışma

G B S A 8 M R 5. Güzel bir yer Alemdağı; şu saatte on beş metrelik ağaçları, Taşdelen'i, yılanı ile... Kış günü yılanlar inindedir, olsun. Taşdelen parmak gibi akar. Önce içimizi, sonra dışımızı yıkar. Su içmeye gelen bir tav- şan, bir yılan, bir karatavuk, bir keklik, Polenez köy- den şerefimize kaçıp gelmiş bir keçi ile alt alta üst üste oynaşıyoruz. Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söyle- nemez? A) Sade, açık bir dil kullanılmıştır. B) Benzetmeye yer verilmiştir. C) Şiirsel bir üslup hâkimdir. D) Psikolojik çözümleme yapılmıştır. E) Gözleme yer verilmiştir. DİLİ VE EDEBİYATI

1, 12) 1. Resim sanatının da gerçekliği yorumlama bakımından kendine özgü yollarının bulunduğu bir an olsun düşünülmez. II. Konuşmaya kalktığınızda ya akıl almaz bir bilgisizlik ve gelişmemiş bir duyarlıkla karşılaşırsınız ya da belirli ressamların belirli konulan işleyen, belirli renklerin baskın olduğu resimlerine karşı kör bir hayranlık duygusunun dile getirilişi ufkunuzu karartır. III. Bugün çok az yazın adamıyla bizde, yazın sanatının dışındaki sanatsal etkinlikler üzerine konuşabilirsiniz. IV. Hele çağımız resminin değişik bir gerçeklik yorumuna dayandığı, bunun sonucu olarak da resimden örneğin figürün, doğa görünümlerinin silindiği ama bu sonucun resim sanatı açısından bir gerileme değil, tersine, değişik bir boyutta insanın kendini aşma çabası olduğu üzerinde kafa yorulmaz. V. Bu ölçütler içinde sıkışıp kalmış yazın adamlarında, doğal biçimleri kesinlikle anımsatan ya da onlan olduğu gibi yeniden üreten belirli ögelerin varlığına dayanılarak bir ressam kolaylıkla toplumcu veya bireyci diye nitelenebilir. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında sıralama nasıl olur? A) I-II-II-V-IV C) IV-III-II-1-V B) III-11-V-I-N D) II-III-1-V-IV E) III-1-V-II-IV YAYINLARI

34. James Cameron'un Avatar filmi uzak bir gezegendeki mavi tenli yerli bir halkın arasına sızmak ve onları doğal kaynakla- rının çıkarılmasına ikna etmek üzere gönderilen engelli eski bir askerin hikâyesini anlatıyor. Bu yerde Navi adında giderek tükenmekte olan bir halk yaşamaktadır. Filmin kahramanı olan bu eski asker Jake, onların güvenini kazanmaya çalışırken yer- li halktan yani bu farklı dünyadan birine hem de bu dünyaya aşık oluyor. Jake, sonunda avatar olarak bu doğayı ve barışçıl yaratıkları korumayı ve kurtarmayı seçiyor I. Realist, II. Mizahi, III. Bilimsel, IV. Psikolojik, V. Fantastik Bu parçada sözü edilen filmin yukarıdaki özelliklerden hangilerine sahip olduğu söylenebilir? A) Yai NI B) Yalnız V FXIV ve V C) I ye

R $ S A M A B i L L G 26. 1917 senesinde Birinci Dünya Savaşı'nın acıları içinde öğrenci olarak sınıfa giren Mehmet Rifat, bildiğiniz adıyla Rifat Ilgaz, yaşamının "sınıf"la kesişik gideceğini henüz bilmiyordu. Kurtuluş Savaşı'nın zorlu yıllarının ardından 1930'da öğretmen olarak girdi sınıfa Ilgaz. Şiirdeki ara- yış döneminin ve bu kez İkinci Dünya Savaşı'nın baskısı altında o, artık sınıfın şairi olmuştu. Rifat Ilgaz, 1944 Ocak ayında ikinci kitabını çıkardı: Sinif. "Yarenlik" kitabıyla birlikte Sınıf'taki şiirleriyle bireyi, bulunduğu sınıfın özellik- leri içinde vermeyi ve ince yergiyi güzel hüzünlerin sınırına ulaştırmayı başarıyordu. Bu, bireyselle toplumsalın kaynaş- masıyla ve okulun sınıfıyla, toplumsal sınıfın buluşmasıyla gerçekleşiyordu. "Hababam Sınıfı"nda sınıf, mizahın ekse- nine oturur ve onun en ünlü eseri olur hatta çoğu kişi, bu eseri bilir ama Rifat Ilgaz'ın eseri olduğunu bilmez. 1. Bireyin iç dünyasına ağırlık veren romancılar arasında- dır. II. Eserlerinde gülmeceden yararlanır. III. Ulusaldan evrensele giden bir çizgisi vardır. IV. Hep aynı türde eser vermiştir. V. Yaşadıkları eserlerine yansımıştır. Yukarıdaki parçada anlatılanlardan sözü edilen sanat- çıyla ilgili olarak numaralanmış yargılardan hangilerine varılabilir? A) I ve II B) II ve IV D) I ve IV C) III ve V E) II ve V Diğer Sayfaya Geçiniz.

TYT / TÜRKÇE B 23: Dünyadaki iki büyük yazardan biri Dostoyevski, diğeri de Shakespeare bana göre. Çünkü edebiyat söz konusu olduğu zaman subjektiflik başlar. Bir sanat eserini bilimsel olarak ele almaya çalışan eleştirmenler de subjektiftir. Bir eserin iyiliği, kötülüğü, bizi nasıl etkilediği okura göre deği- şir. Edebiyat, okura söz hakkı verir. Güzel olan da budur. Çünkü demokratik olan budur. Bu parçada edebiyat ile ilgili olarak aşağıdakilerin han- gisinden söz edilmektedir? ||A) Öznel olduğundan B) Yerellik taşımasından C) Toplumsal etkisinden D) Okuru yönlendirmesinden E) Eleştirel yaklaşımından 25

1 11 r Deneme 25. Stendhal'in bir mektubunda, "Vaktim olmadığı için uzun Van Loon, insanlığın yazıyorum." diye özür dilemesi, Kurtuluşu adlı eserinde haklı olarak şöyle der: "Hayat kısa- dır, söylevlerse uzun sürer. Yüz kelimeyle söylenemeyecek bir şeyin hiçbir zaman söylenmemesi daha iyidir." ---- Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) her yazı türünün kendi uzunluğunu kendi belirlediğinin çok kesin bir göstergesidir B) uzun söylevlerin toplum üzerindeki etkisinin kısa söy- levlere göre daha büyük olduğunun işaretidir C) şu kısacık ömürde büyük yapıtlar vermenin ne kadar önemli olduğunu anlatıyor D) kısa ve özlü yazmanın bir çaba hem de zorlu bir çaba işi olduğunu gösteriyor E) büyük yazarların uzun uzun yazmak için ne kadar az vaktinin olduğunu belirtiyor Sovası'nın acıları içinde

TYT / TÜRKÇE College B 19. Yeniye bakalım, yeniyle yol alalım, onu kuşanalım, onunla yükselip yücelelim. Ama önce dilini bularak... Ona bürü- nerek, onun erdemi kadar günlük yaşama şevki yanında güzelliğini de kuşanarak... Hayatsız bir söylem, yeniliğin cevheri olamaz. Dil, nihayet bir yüksek düşünme ve sanat eylemidir. Bu yüzden insan ve toplum olmanın ana kay- nağıdır. Bugün klasik sayıp da bağrımıza bastığımız nice yeni dili, geçmişte olduğu gibi bir gecikme ve yok sayma ambarına kapatmayalım. Yeni, yaşıyorsa vardır. 20. Bu süre en kısa iki ür Bu parçaya göre sanatta yeni olmanın en önemli koşu- lu aşağıdakilerden hangisidir? A) Yaşama şevki vermesi B) Geleceği aydınlatması C) Güncel olması D) Estetik yönden etkilemesi E) Çağını her yönüyle yansıtması B

4. (1) Isı ölçmeye yarayan termometre birçok farklılık gösterse de 19. yy.da standart hâle getirilmiştir. (II) Dünyada yakla- şık 200 yıldır güvenilir sıcaklık ölçümleri yapılmaktadır. (III) Bu da şöyle bir durumu ortaya çıkarmaktadır: Yaklaşık 200 yıldır dünyamızın sıcaklığı güvenilir biçimde ölçülüyor. (IV) Bu güvenilir ölçüm neden gereklidir? (V) Çünkü dünyamızın yıllara göre sıcaklığının doğru ölçümü, iklim değişikliğini belir- lemede önemlidir. (VI) Bunu bilirsek dünyamızın geleceği ile ilgili önemli adımları atmış olur ve küresel bir problemin önüne geçeriz. Bu parça ikiye ayrılmak istenirse ikinci paragraf numara- lanmış cümlelerin hangisinden sonra başlar? A) I B) II C) III D) IV E) V

TYT-Türkçe 36. Boğaziçi Üniversitesinde okuyanlar iyi bilir. Orada spor salonu ile kantinin bulunduğu yapıda bahçeye bakan ünlü bir umutsuzlar merdiveni vardır, demir- dendir. Kim bilir belki de bırakılmış bir yangın mer- diveni... Okul arkadaşları anlatır: "Nilgün Marmara, Boğaziçi Üniversitesi İngiliz filolojisinde okurken derslere pek girmez ve garip bir kuş gibi basamak- lara tünermiş. Acaba büyük kanatları yüzünden uçamayan bir albatros muydu o? Denizler kuşu... Gözleri daima denizin derinlikleriyle sığ yerleri ara- sındaki maviliktedir işte!" Bu metne göre, 1. Nilgün Marmara'nın garip bir kuşa benzetilme- si yalnızca tuttuğu mekânla ilgilidir. II. Basamaklarda yalnız oturması farklı yoruma yol açmıştır. III. Nilgün Marmara'nın izlenimsel betimlemesi ya pılmıştır. numaralanmış yargılardan hangilerine ulaşıla maz? A) Yalnızt B) I ve II D) Il ve H C) Yalnız II E) Yalniz fit

31. 2. Hani mavi denizlerin Üç kıtada nal izlerin Kör mü oldu bu gözlerin Çaşıtları seçmez gayrı (çaşıt: ajan, casus) Yaşadığı topluma bu dizelerle seslenen bir şair için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? progrefo A) Maziye özlem duymaktadır. B) Kötü niyetli kişilerin varlığından yakınmaktadır. C) Toplumun sezgilerinden şikâyet etmektedir. Millî tarihiyle ilgili, iyi duygular beslemektedir. E) Yaşadığı toplumdan ümidini kesmiştir.

Parag 5. New York'un simgesi olan Özgürlük Heykeli, fikir olarak ilk kez 1865'te bir akşam yemeğinde gündeme gelmiş; tamamlanıp yerine dikilmesi için ise tam 21 yıl geçmesi gerekmişti. İnşasına 1875'te Paris'te başlanmış, açılışı ise 1886'da görkemli bir şekilde New York'ta yapılmıştı. Heykelin üzerinde duracağı kaide (ayaklık) kısmı Ame- rikalılar tarafından iki yılda, binbir güçlükle toplanan yardımlarla yapılmıştı. O kadar ki yardım kampanyası- na ufak paralar yatıran çocukların isimleri bile gazete- lerde yayımlanıyordu. Gustave Eiffel ise Eyfel Kulesi'n- den önceki teknik başarısını, bu heykelin omurgasında gerçekleştirecekti. Bu parçadan hareketle "Özgürlük Heykeli" ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Bulunduğu şehrin simgesi olduğu B) Eyfel Kulesi'nden önce yapıldığı Heykel kısmının Fransa'da yapılmaya başlandığı D) Yirmi bir yılda inşa edilerek hazır hâle getirildiği E) Kaidesinin toplanan yardımlarla tamamlandığı L

Aşağıdakilerden hangisi bu sözleri söyleyen kişinin eleştirilerinden biri değildir? A) Her şeyi olan ama mutlu olamayan insanlar var. B) Bazı insanlar mutlu rolü yapıyor. Bir şeyler kazanmak için bilinçsizce hareket edi- yorlar. D) Düzenli, dengeli olan her zaman kazanmayı biliyor. E) Hayatlarındaki anlamsızlıkları sorgulamıyorlar. E plon 16. Evet ama benim için böyle bir tasarı çok zor. Anılara dayanan kurmaca öyküler yazmak, şimdilik daha kolay geliyor. Bir roman ya da öykü yazmak için kendimi yeterince inandırıcı bulmuyorum. Ben ede- biyatçı değilim, sadece anlaşılabilir bir dille anılarımı öyküleştirmeye çalışıyorum. Bu parça, aşağıdaki sorulardan hangisine cevap olabilecek niteliktedir? A Öykülerinizin konusu hakkında ne söyleyeceksi- niz? Evet ili slo cawar dil B) Öyküleriniz tasarılarınızın izlerini mi taşıyor? Öykülerinizde zaman kavramı yer alıyor mu? Edebiyatçıların öyküleri daha mı iyidir? E) Öykülerinizde anılarınızı kurmaca yoluyla mi yazıyorsunuz? - Edebyoalan syfilar: dome mi grunden