Anlatım Biçimleri Soruları
![99
6
S
A
R
M
A
L
7
10. Bizim halkımız, alçak gönüllü olmayan okuryazar tayfası-
na yüreğinde yer açmaz, onun bilgiye saygısı vardır ama
insana saygı, bam telidir adeta. Onun için kasıntılı aydın-
lar, bütün suyunu toprağa sızdıran pınar gibidir. En gerekli,
en kutsal, en değerli bilgiyi de sunsa ona karşı kurumuş bir
beton gibi duracaktır.
Bu parçada altı çizili olarak verilen sözlerin anlamları
arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) sevgi beslemek
B) hassasiyet göstermek
C) bilgisini karşılıksız sunmak
D) bilgisiyle büyüklük taslamak
E) sunulan bilgiye karşı algılarını kapatmak
TYT TÜRKÇE SORU BANKASI](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20221006123819369337-4559379.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri99
6
S
A
R
M
A
L
7
10. Bizim halkımız, alçak gönüllü olmayan okuryazar tayfası-
na yüreğinde yer açmaz, onun bilgiye saygısı vardır ama
insana saygı, bam telidir adeta. Onun için kasıntılı aydın-
lar, bütün suyunu toprağa sızdıran pınar gibidir. En gerekli,
en kutsal, en değerli bilgiyi de sunsa ona karşı kurumuş bir
beton gibi duracaktır.
Bu parçada altı çizili olarak verilen sözlerin anlamları
arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) sevgi beslemek
B) hassasiyet göstermek
C) bilgisini karşılıksız sunmak
D) bilgisiyle büyüklük taslamak
E) sunulan bilgiye karşı algılarını kapatmak
TYT TÜRKÇE SORU BANKASI
![Sular sarardı... Yüzün perde perde solmakta,
Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta...
Eğilmiş arza, kanar, muttasil kanar güller;
Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller,
Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer?
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Şiire hâkim olan bir renk vardır. +
B) Ölüm teması üzerinde durulmuştur.
C) Bir günbatımı tasviri yapılmıştır. +
D) Pastoral nitelikler barındırmaktadır.
E) Tecahüliarif sanatından faydalanılmıştır.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20221006115101477123-4718717.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriSular sarardı... Yüzün perde perde solmakta,
Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta...
Eğilmiş arza, kanar, muttasil kanar güller;
Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller,
Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer?
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Şiire hâkim olan bir renk vardır. +
B) Ölüm teması üzerinde durulmuştur.
C) Bir günbatımı tasviri yapılmıştır. +
D) Pastoral nitelikler barındırmaktadır.
E) Tecahüliarif sanatından faydalanılmıştır.
![25. Gerçek sanatçının olgunluk devresi "kendi eleştirmeni"
olduğu dönemdir. Gerçek sanatçı, başkalanını eleştirdiği
kadar kendisini de çekinmeden eleştirir. Her yerde oldu-
ğu gibi gerçek sanatçı ile sanatçı gibi görünen arasında
belirgin bir fark vardır. Gerçek sanatçının evrensellikten
başka çabası ve kaygısı olmamalıdır. Ne olursa olsun sa-
dece belli bir çevreye hitap eden, belli bir çevreyi dile
getirmeye çalışan, kendilerini bu çevrenin sorunlarını
anlatmakla yükümlü sananlar, gerçek sanatçıya ancak
basamak olurlar.
Bu parçaya göre, "gerçek sanatçı" hakkında aşağıda-
kilerden hangisi söylenemez?
fdd YAYINLARI
A) Kendi yanlışlarını ve eksiklerini ortaya koymaktan çe-
kinmez.
B) Evrensel konulan işlemek gayesindedir.
C) Sanatı ve yapıtlan ile tüm insanlığa seslenmeyi hedef-
ler.
D) Yaşadığı çevrenin sorunlarını her şeyin üstünde tutar.
E) Kendi sanatını nesnel biçimde değerlendirebilir.
7](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20221006110617898084-2183076.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri25. Gerçek sanatçının olgunluk devresi "kendi eleştirmeni"
olduğu dönemdir. Gerçek sanatçı, başkalanını eleştirdiği
kadar kendisini de çekinmeden eleştirir. Her yerde oldu-
ğu gibi gerçek sanatçı ile sanatçı gibi görünen arasında
belirgin bir fark vardır. Gerçek sanatçının evrensellikten
başka çabası ve kaygısı olmamalıdır. Ne olursa olsun sa-
dece belli bir çevreye hitap eden, belli bir çevreyi dile
getirmeye çalışan, kendilerini bu çevrenin sorunlarını
anlatmakla yükümlü sananlar, gerçek sanatçıya ancak
basamak olurlar.
Bu parçaya göre, "gerçek sanatçı" hakkında aşağıda-
kilerden hangisi söylenemez?
fdd YAYINLARI
A) Kendi yanlışlarını ve eksiklerini ortaya koymaktan çe-
kinmez.
B) Evrensel konulan işlemek gayesindedir.
C) Sanatı ve yapıtlan ile tüm insanlığa seslenmeyi hedef-
ler.
D) Yaşadığı çevrenin sorunlarını her şeyin üstünde tutar.
E) Kendi sanatını nesnel biçimde değerlendirebilir.
7
![4. Samimiyet ve dürüstlük bir insanın taşıması gereken e
temel niteliklerdendir. "Özü sözü bir olma" şeklinde de
ifade edilen bu nitelikler, kişinin karakter yapısını gözler
önüne sermektedir. Toplumsal ilişkilerde, insanlar arası
iletişimde samimiyet ve dürüstlük, olmazsa olmaz
erdemlerdir. Esasen insanın içi ile dışının bir olması, büyük
ve övgüye değer bir meziyettir. Mevlana Celâleddin-i Rumi
"Ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol." diyerek
meseleyi kısaca dile getirmiştir.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır
basmaktadır?
Subsy
A) Benzetme
B) Sayısal verilerden yararlanma
C)
Örnek verme
D) Özetlemeye gitme
E) Olayları oluş sırasına göre aktarma
avea (4
abrigt minivab ysgod (@
vid (3](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20221006102044753217-4774082.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri4. Samimiyet ve dürüstlük bir insanın taşıması gereken e
temel niteliklerdendir. "Özü sözü bir olma" şeklinde de
ifade edilen bu nitelikler, kişinin karakter yapısını gözler
önüne sermektedir. Toplumsal ilişkilerde, insanlar arası
iletişimde samimiyet ve dürüstlük, olmazsa olmaz
erdemlerdir. Esasen insanın içi ile dışının bir olması, büyük
ve övgüye değer bir meziyettir. Mevlana Celâleddin-i Rumi
"Ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol." diyerek
meseleyi kısaca dile getirmiştir.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır
basmaktadır?
Subsy
A) Benzetme
B) Sayısal verilerden yararlanma
C)
Örnek verme
D) Özetlemeye gitme
E) Olayları oluş sırasına göre aktarma
avea (4
abrigt minivab ysgod (@
vid (3
![PARAGRAFTA YARDIMCI
2.
DÜŞÜNCE
Dua, mani, tekerleme, türkü ve danslar, tüm oyunlarda
ve törenlerde kullanılan motiflerdendir. Söylenen tür-
küler, gerek girişte gerek aralarda ve bitişte kullanılan
danslar, oyunlar, halaylar köy seyirlik oyunlarının ve tö-
renlerin zenginliklerindendir. Danslar ve türküler, oyun
hangi yörede çıkartılıyorsa o yöreye ait türküler ve
danslardan oluşur. Topluca oynanan halaylar, danslar,
bolluk bereket geleceğine dair inancın bir yansıması
olarak hem büyüsel bir motif hem de topluca eğlenme
ögesi olarak oyunlarda işlevsel olarak kullanılır. Hasat
sonunda oynanan oyunlarda, Yağmur Duası, Ekin Kur-
tarma Oyunu ve benzeri oyunlarda ve törenlerde ortak
motiflerden biri de duadır. Dua okuma, köylünün üste-
sinden gelemediği durumlarda Tanrı'ya yakarması ve
böylece bolluk-bereket geleceğine dair inancıdır. Dua;
gülbank, hûtbe, salavat, tevhit, tekbir; cem törenlerine
katılanları kutsayan, dayanışmayı güçlendiren motif-
lerdendir.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine yönelik bir
bilgi yoktur?
A) Doğa olaylarına yönelik etkinliklerin ortaya çıktı-
ğına
B) Duanın işlevine
CÇeşitli etkinliklerdeki benzer motiflere
D) Danslara kutsal anlamlar
yüklendiğine
E) Dua ve dansların nasıl ortaya çıktığına
3.
A PEGEM AKADEMİ
Şiirimiz günümüzde yeni arayışlar içine girdi ancak
norum Edebiyatımız-
Ge
dal
üy
ku
Xa
iki
a
e
O
S
S
r](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20221006084637372980-3651612.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriPARAGRAFTA YARDIMCI
2.
DÜŞÜNCE
Dua, mani, tekerleme, türkü ve danslar, tüm oyunlarda
ve törenlerde kullanılan motiflerdendir. Söylenen tür-
küler, gerek girişte gerek aralarda ve bitişte kullanılan
danslar, oyunlar, halaylar köy seyirlik oyunlarının ve tö-
renlerin zenginliklerindendir. Danslar ve türküler, oyun
hangi yörede çıkartılıyorsa o yöreye ait türküler ve
danslardan oluşur. Topluca oynanan halaylar, danslar,
bolluk bereket geleceğine dair inancın bir yansıması
olarak hem büyüsel bir motif hem de topluca eğlenme
ögesi olarak oyunlarda işlevsel olarak kullanılır. Hasat
sonunda oynanan oyunlarda, Yağmur Duası, Ekin Kur-
tarma Oyunu ve benzeri oyunlarda ve törenlerde ortak
motiflerden biri de duadır. Dua okuma, köylünün üste-
sinden gelemediği durumlarda Tanrı'ya yakarması ve
böylece bolluk-bereket geleceğine dair inancıdır. Dua;
gülbank, hûtbe, salavat, tevhit, tekbir; cem törenlerine
katılanları kutsayan, dayanışmayı güçlendiren motif-
lerdendir.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine yönelik bir
bilgi yoktur?
A) Doğa olaylarına yönelik etkinliklerin ortaya çıktı-
ğına
B) Duanın işlevine
CÇeşitli etkinliklerdeki benzer motiflere
D) Danslara kutsal anlamlar
yüklendiğine
E) Dua ve dansların nasıl ortaya çıktığına
3.
A PEGEM AKADEMİ
Şiirimiz günümüzde yeni arayışlar içine girdi ancak
norum Edebiyatımız-
Ge
dal
üy
ku
Xa
iki
a
e
O
S
S
r
![20211108
26. Tanıdıklar çoğaldı ama dostlar eksildi
Çabalar arttı ama mutluluklar azaldı
Varlığımızı arttırdık ama değerlerimizi yitirdik
Ve nihayet hayata yıllar ekledik
Ama yıllara hayat katamadık
Aşağıdakilerden hangisi yukarıdaki dizeleri söyleyen şai
rin yakındıklarından biri değildir?
A) Çok kişiyi tanıyor olmamıza rağmen çok azıyla dost olabil
memizden
B) Mutluluk ile onu elde etmek için harcadığımız çabanı
doğru orantılı olmamasından
C) Maddi anlamda kazançlarımızın çoğalması karşısınd
manevi değerlerimizin azalmasından
D) Hayatlarımızı yaşarken yaşadıklarımıza anlam katam
mamızdan
E) Onca emek vererek çalışmamıza rağmen elde ettiklerin
zin yeterli olmamasından](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20221006090043120714-798436.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri20211108
26. Tanıdıklar çoğaldı ama dostlar eksildi
Çabalar arttı ama mutluluklar azaldı
Varlığımızı arttırdık ama değerlerimizi yitirdik
Ve nihayet hayata yıllar ekledik
Ama yıllara hayat katamadık
Aşağıdakilerden hangisi yukarıdaki dizeleri söyleyen şai
rin yakındıklarından biri değildir?
A) Çok kişiyi tanıyor olmamıza rağmen çok azıyla dost olabil
memizden
B) Mutluluk ile onu elde etmek için harcadığımız çabanı
doğru orantılı olmamasından
C) Maddi anlamda kazançlarımızın çoğalması karşısınd
manevi değerlerimizin azalmasından
D) Hayatlarımızı yaşarken yaşadıklarımıza anlam katam
mamızdan
E) Onca emek vererek çalışmamıza rağmen elde ettiklerin
zin yeterli olmamasından
![8. (Her şey bir insanı sevmekle başlar." diyor Sait Faik.
(II) Sevgi tüm kapıları sonuna kadar açan tılsımlı bir
anahtardır. (M) Siz eğer çocuğunuzu bu tılsımla büyü-
türseniz o da kendisinden sonraki neslin yetişmesinde
bu yolu tutacaktır. (IV) Böylece günümüz insanlığının
aslında en büyük problemi olan sevgisizlik aşılacak
ve sevgi tohumlarının ekildiği bir mutluluk ormanında
büyüyecektir çocuklarımız (V) Tüm insanlar sevgi ban-
kasına bolca yatırım yapmalıdır.
Bu parçada anlatılanı en genel şekilde ifade eden
cümle aşağıdakilerden hangisidir?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
EV.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20221006081926533986-4697648.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri8. (Her şey bir insanı sevmekle başlar." diyor Sait Faik.
(II) Sevgi tüm kapıları sonuna kadar açan tılsımlı bir
anahtardır. (M) Siz eğer çocuğunuzu bu tılsımla büyü-
türseniz o da kendisinden sonraki neslin yetişmesinde
bu yolu tutacaktır. (IV) Böylece günümüz insanlığının
aslında en büyük problemi olan sevgisizlik aşılacak
ve sevgi tohumlarının ekildiği bir mutluluk ormanında
büyüyecektir çocuklarımız (V) Tüm insanlar sevgi ban-
kasına bolca yatırım yapmalıdır.
Bu parçada anlatılanı en genel şekilde ifade eden
cümle aşağıdakilerden hangisidir?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
EV.
![RAGRAFTA KONU
ANA DÜŞÜNCE
TEST
2B
11. Teknoloji kullanımı; bir işi kolaylaştırma, basitleştirme ve
hızlandırma gibi faydalar sağlamaktadır. Ancak bu durum,
tüketim ekonomisinin de körükleyicisi olmuştur. Artık her
alanda moda kavramı yaygın şekilde kullanılmaktadır.
Ama en hızlı döngünün teknolojik ürünlerde olduğu
görülmektedir. Bugün üretilen ürünler, daha çok fonksiyon
içerecek şekilde tasarlanmaktadır. Her geçen gün ürünlere
yeni eklenen fonksiyonlar artmaktadır. Mesela cepx.
telefonlarının ilk çıktığı yıllardaki versiyonlarıyla şimdiki
telefonlar aynı fonksiyonlara sahip değildir. Bu durum
diğer ürünler için de böyle.
art
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi teknolojik
gelişmelerin bir sonucudur?
A) Ürünlerin müşteriye kısa sürede ulaştırılması
B) Üretimde maliyetin azalması
C) İş iştihdamının artırılması
DY Tüketim ekonomisinin büyümesi
E) Iletişim imkânlarının artması
dularında daha fazla](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20221006075349918065-4735202.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriRAGRAFTA KONU
ANA DÜŞÜNCE
TEST
2B
11. Teknoloji kullanımı; bir işi kolaylaştırma, basitleştirme ve
hızlandırma gibi faydalar sağlamaktadır. Ancak bu durum,
tüketim ekonomisinin de körükleyicisi olmuştur. Artık her
alanda moda kavramı yaygın şekilde kullanılmaktadır.
Ama en hızlı döngünün teknolojik ürünlerde olduğu
görülmektedir. Bugün üretilen ürünler, daha çok fonksiyon
içerecek şekilde tasarlanmaktadır. Her geçen gün ürünlere
yeni eklenen fonksiyonlar artmaktadır. Mesela cepx.
telefonlarının ilk çıktığı yıllardaki versiyonlarıyla şimdiki
telefonlar aynı fonksiyonlara sahip değildir. Bu durum
diğer ürünler için de böyle.
art
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi teknolojik
gelişmelerin bir sonucudur?
A) Ürünlerin müşteriye kısa sürede ulaştırılması
B) Üretimde maliyetin azalması
C) İş iştihdamının artırılması
DY Tüketim ekonomisinin büyümesi
E) Iletişim imkânlarının artması
dularında daha fazla
![11 Çocuk aklının şaşırtıcılığı basitliğinde yatar. Hayal-
He dolan ve yabancılaşan yetişkin beyni basit olan
çocuk aklı karşısında şaşkıntığa düşer. Çocuğun
doğayla ve dille olan bu dolaysız bağı, henüz yaban-
cılaşmamış beyni, onu yetişkinlerden daha gerçekçi
kılar. Çoğu zaman, söylediği sözlerin, kurduğu ba-
ğıntıların bizi şaşırtması bu nedenledir.
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılabilir?
A) Çocuklar, yaşadıkları olaylardan büyüklerden
daha çok etkilenir.
B) Çocukların düş gücü büyüklerinkinden daha çok
gelişmiştir.
C) Çocuklar, gördükleri her şeye büyük bir merakla
yaklaşırlar.
D) Büyüklerin göremediği basit gerçekleri çocuklar
dile getirebilir.
E) Çocuklar düşünce dünyalarının sınırlarını büyük-](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20221005083914565159-1422204.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri11 Çocuk aklının şaşırtıcılığı basitliğinde yatar. Hayal-
He dolan ve yabancılaşan yetişkin beyni basit olan
çocuk aklı karşısında şaşkıntığa düşer. Çocuğun
doğayla ve dille olan bu dolaysız bağı, henüz yaban-
cılaşmamış beyni, onu yetişkinlerden daha gerçekçi
kılar. Çoğu zaman, söylediği sözlerin, kurduğu ba-
ğıntıların bizi şaşırtması bu nedenledir.
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılabilir?
A) Çocuklar, yaşadıkları olaylardan büyüklerden
daha çok etkilenir.
B) Çocukların düş gücü büyüklerinkinden daha çok
gelişmiştir.
C) Çocuklar, gördükleri her şeye büyük bir merakla
yaklaşırlar.
D) Büyüklerin göremediği basit gerçekleri çocuklar
dile getirebilir.
E) Çocuklar düşünce dünyalarının sınırlarını büyük-
![KUDUI
3. İnsanın son gününü beklemeli her zaman.
Mutlu dememeli ona ölmeden, cenazesi
kaldırılmadan. Bu konuda anlatılan hi-
kayeyi çocuklar da bilir: Pers kralı birini
esir edip ölüme mahkum edince sehpaya
giderayak, Ah Solon, ah Solon! diye ba-
ğırmış. Krala götürmüşler bu sözü, o da
ne demek istediğini sordurunca Solon'un
kendisine verdiği bir öğütün ne doğru
çıktığını anlatmış. Solon bir gün demiş ki
ona: "Talih ne kadar güleryüz gösterirse
göstersin, ömürlerinin son günü geçme-
den insanlar mutlu saymamalı kendilerini
çünkü insan hayatı kararsız, değişkendir;
ufacık bir eylem yüzünden bir durumdan
bambaşka bir duruma geçiverir."
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden
hangisine başvurulmuştur?
A) Örnekleme B) Tartışma C) Öyküleme
D) Betimteme E) Karşılaştırma](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20221006063753037554-3538641.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriKUDUI
3. İnsanın son gününü beklemeli her zaman.
Mutlu dememeli ona ölmeden, cenazesi
kaldırılmadan. Bu konuda anlatılan hi-
kayeyi çocuklar da bilir: Pers kralı birini
esir edip ölüme mahkum edince sehpaya
giderayak, Ah Solon, ah Solon! diye ba-
ğırmış. Krala götürmüşler bu sözü, o da
ne demek istediğini sordurunca Solon'un
kendisine verdiği bir öğütün ne doğru
çıktığını anlatmış. Solon bir gün demiş ki
ona: "Talih ne kadar güleryüz gösterirse
göstersin, ömürlerinin son günü geçme-
den insanlar mutlu saymamalı kendilerini
çünkü insan hayatı kararsız, değişkendir;
ufacık bir eylem yüzünden bir durumdan
bambaşka bir duruma geçiverir."
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden
hangisine başvurulmuştur?
A) Örnekleme B) Tartışma C) Öyküleme
D) Betimteme E) Karşılaştırma
![- Şiir için, nesir olmayan şey, derler. Belliyi belirtmek
gibi görünen bu tanımlama, şiirin derin bir yönüne
dokunmaktadır. Valery, düzyazıyı yürüyüşe, şiiri raksa
benzetir. Yürüyüşün açık bir hedefi vardır. Her yürü-
yüş, istenilen bir yere çevrilmiş bir hareketi ifade eder.
Bu hareketin tarzı, hız derecesi o şeyin cinsine ve
uyandırdığı arzunun şiddetine bağlıdır. Yürüyüş gibi
düzyazının da bir maksadı, bir hedefi vardır. Raksa
gelince, raks da birtakım hareketlerden ibarettir. Fa-
kat bu hareketlerin gayeleri kendilerindedir. Gideceği
yere raks ederek giden bir kimse görülmemiştir. Raks
gibi şiirin de başka yerlerde gözü yoktur. Yürüyüş ile
raks arasında mahiyet hedef başkalığını düzyazı ile
şiir arasında da görmekteyiz. Bunun içindir ki yürü-
yüşten hiçbir surette raksa varılmadığı gibi rakstan da
yürüyüşe varılmaz. Bundan dolayıdır ki Tanzimat ve
Servetifünun sanatçılarının çoğu, kelimenin tam ma-
nasıyla şair olamamışlardır.
Bu parçada ileri sürülen düşüncelere göre Tanzi
mat ve Servetifünun sanatçlarının tam anlamıyla
şair olamamalarının asıl nedeni aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Şairliğin ve şiirin derin yönüne ulaşamamış olma-
ları
B) Nesir ve şiir arasındaki farkı ortadan kaldırmaları
C) Hedeflerini tam olarak belirleyememiş olmaları
D) Yürüyüş ve raks arasındaki ayrımı kavrayamamış
almalar
E) Düzyazının maksadını kavrayamamış olmaları](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20221006060402007191-1890066.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri- Şiir için, nesir olmayan şey, derler. Belliyi belirtmek
gibi görünen bu tanımlama, şiirin derin bir yönüne
dokunmaktadır. Valery, düzyazıyı yürüyüşe, şiiri raksa
benzetir. Yürüyüşün açık bir hedefi vardır. Her yürü-
yüş, istenilen bir yere çevrilmiş bir hareketi ifade eder.
Bu hareketin tarzı, hız derecesi o şeyin cinsine ve
uyandırdığı arzunun şiddetine bağlıdır. Yürüyüş gibi
düzyazının da bir maksadı, bir hedefi vardır. Raksa
gelince, raks da birtakım hareketlerden ibarettir. Fa-
kat bu hareketlerin gayeleri kendilerindedir. Gideceği
yere raks ederek giden bir kimse görülmemiştir. Raks
gibi şiirin de başka yerlerde gözü yoktur. Yürüyüş ile
raks arasında mahiyet hedef başkalığını düzyazı ile
şiir arasında da görmekteyiz. Bunun içindir ki yürü-
yüşten hiçbir surette raksa varılmadığı gibi rakstan da
yürüyüşe varılmaz. Bundan dolayıdır ki Tanzimat ve
Servetifünun sanatçılarının çoğu, kelimenin tam ma-
nasıyla şair olamamışlardır.
Bu parçada ileri sürülen düşüncelere göre Tanzi
mat ve Servetifünun sanatçlarının tam anlamıyla
şair olamamalarının asıl nedeni aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Şairliğin ve şiirin derin yönüne ulaşamamış olma-
ları
B) Nesir ve şiir arasındaki farkı ortadan kaldırmaları
C) Hedeflerini tam olarak belirleyememiş olmaları
D) Yürüyüş ve raks arasındaki ayrımı kavrayamamış
almalar
E) Düzyazının maksadını kavrayamamış olmaları
![layınız.
aki parçaya göre cevap-
Bazı kavramlar, uzun süre sözlüklere ve akademik
metinlere hapsedildikten sonra sebebi bilinmeksi-
zin birdenbire, halkın diline düşme; basında, tele-
vizyonda, hatta hükûmet demeçlerinde zikredilme
talihini veya talihsizliğini yaşar. Fena hâlde felsefe
kokan ve Yunancadaki köküyle akla Aristoteles'i
getiren etik kelimesi, bugün tam da bu şekilde
sahnenin ortasına yerleşmiş durumda. Yunancada
bilgece bir eylem yolu arayışına karşılık gelen etik,
felsefenin ayrılmaz bir parçasıdır. Descartes'la
-yani özne sorununun merkezî önem taşıdığı mo-
dern dönem felsefesiyle birlikte etik, ahlakla veya
pratik akılla az çok eş anlamlı hâle gelmiştir. Etik,
böylece ister bireysel ister kolektif olsun, bir özne-
nin veya özne grubunun eylemlerini ve bunların
sonuçlarını evrensel yasaların terazisinde ölçen,
yargılayan sistem anlamına kavuşmuştur. Bugü-
nün popüler kültür ve siyaset endüstrisinde ise ar-
tik anlam enflasyonu nedeniyle milyonlarca sıfırla
şişmiş bir kavrama dönüşmüştür. O kadar çok şey
için kullanılıyor ki hemen hiçbir şey ifade etmiyor.
6.
Ki
1
A ¹
1
Bu parçada altı çizili sözle etikle ilgili olarak
anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? R
A) Düşünce tarihindeki yerini ve önemini koruya-
madığı için eski popülerliğini yitirmiş bir terim
olduğu
M
A
B) Önemli bir felsefi terim olmaktan çıkıp gündelik
anlamlar kazanmış işlevsel bir sözcüğe dönüş-
tüğü
C) Zaman içinde farklı disiplinler tarafından da kul-
lanıldığı için tanımlanmasının zorlaştığı
D) Popülerliği ve yanlış kullanılması nedeniyle asıl
Zan
anlamını yitirdiği ve içinin giderek boşaltıldığı
E) Siyasi ve sosyal çevrelerdeki farklı kullanımları
nedeniyle felsefedeki tanımının da değiştiği
(2019-TYT)
I
I](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20221006054151301299-2005042.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimlerilayınız.
aki parçaya göre cevap-
Bazı kavramlar, uzun süre sözlüklere ve akademik
metinlere hapsedildikten sonra sebebi bilinmeksi-
zin birdenbire, halkın diline düşme; basında, tele-
vizyonda, hatta hükûmet demeçlerinde zikredilme
talihini veya talihsizliğini yaşar. Fena hâlde felsefe
kokan ve Yunancadaki köküyle akla Aristoteles'i
getiren etik kelimesi, bugün tam da bu şekilde
sahnenin ortasına yerleşmiş durumda. Yunancada
bilgece bir eylem yolu arayışına karşılık gelen etik,
felsefenin ayrılmaz bir parçasıdır. Descartes'la
-yani özne sorununun merkezî önem taşıdığı mo-
dern dönem felsefesiyle birlikte etik, ahlakla veya
pratik akılla az çok eş anlamlı hâle gelmiştir. Etik,
böylece ister bireysel ister kolektif olsun, bir özne-
nin veya özne grubunun eylemlerini ve bunların
sonuçlarını evrensel yasaların terazisinde ölçen,
yargılayan sistem anlamına kavuşmuştur. Bugü-
nün popüler kültür ve siyaset endüstrisinde ise ar-
tik anlam enflasyonu nedeniyle milyonlarca sıfırla
şişmiş bir kavrama dönüşmüştür. O kadar çok şey
için kullanılıyor ki hemen hiçbir şey ifade etmiyor.
6.
Ki
1
A ¹
1
Bu parçada altı çizili sözle etikle ilgili olarak
anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? R
A) Düşünce tarihindeki yerini ve önemini koruya-
madığı için eski popülerliğini yitirmiş bir terim
olduğu
M
A
B) Önemli bir felsefi terim olmaktan çıkıp gündelik
anlamlar kazanmış işlevsel bir sözcüğe dönüş-
tüğü
C) Zaman içinde farklı disiplinler tarafından da kul-
lanıldığı için tanımlanmasının zorlaştığı
D) Popülerliği ve yanlış kullanılması nedeniyle asıl
Zan
anlamını yitirdiği ve içinin giderek boşaltıldığı
E) Siyasi ve sosyal çevrelerdeki farklı kullanımları
nedeniyle felsefedeki tanımının da değiştiği
(2019-TYT)
I
I
![Deniz kaplumbağaları, hayatlarının çok kısa bir
dönemini karaya bağımlı olarak sürdürür. Anaç
kaplumbağa, yumurtalarını yuvalama sahiline
bıraktıktan sonra denize döner. Sahile bırakı-
lan yumurtalardan kuluçka süresini tamamla-
yıp çıkan yavrular da yuvadan ayrılarak denize
ulaşır. Bu kaplumbağaların uzunca bir süre de-
nizde kaldıktan sonra, kilometrelerce yüzerek
hayata adım attıkları karaya döndükleri görülür.
Deniz kaplumbağaları, büyüdükleri zaman yu-
murta bırakmak için doğdukları kumsallara ge-
lir. Denize ulaşan yavruların erginleştikten son-
ra yuvalama sahiline dönmesine kadar geçen
süre "kayıp yıllar" olarak bilinir.
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenebilir?
29.
●
Ele alınan düşüncenin farklı yönleri özelden
genele gidilerek açıklanmıştır.
B) İki farklı konu, birbirine koşut anlayışla ele alın-
mıştır.
C) Farklı biçemle oluşturulsa da aynı konunun bir-
biriyle bağlantılı yönleri ele alınmıştır.
D) Aynı konunun birbiriyle çelişen yönleri öznel
bakış açısıyla verilmiştir.
E) Düşünce, örneklerle pekiştirilerek somut hâle
getirilmiştir.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20221006053651561218-4817268.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriDeniz kaplumbağaları, hayatlarının çok kısa bir
dönemini karaya bağımlı olarak sürdürür. Anaç
kaplumbağa, yumurtalarını yuvalama sahiline
bıraktıktan sonra denize döner. Sahile bırakı-
lan yumurtalardan kuluçka süresini tamamla-
yıp çıkan yavrular da yuvadan ayrılarak denize
ulaşır. Bu kaplumbağaların uzunca bir süre de-
nizde kaldıktan sonra, kilometrelerce yüzerek
hayata adım attıkları karaya döndükleri görülür.
Deniz kaplumbağaları, büyüdükleri zaman yu-
murta bırakmak için doğdukları kumsallara ge-
lir. Denize ulaşan yavruların erginleştikten son-
ra yuvalama sahiline dönmesine kadar geçen
süre "kayıp yıllar" olarak bilinir.
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenebilir?
29.
●
Ele alınan düşüncenin farklı yönleri özelden
genele gidilerek açıklanmıştır.
B) İki farklı konu, birbirine koşut anlayışla ele alın-
mıştır.
C) Farklı biçemle oluşturulsa da aynı konunun bir-
biriyle bağlantılı yönleri ele alınmıştır.
D) Aynı konunun birbiriyle çelişen yönleri öznel
bakış açısıyla verilmiştir.
E) Düşünce, örneklerle pekiştirilerek somut hâle
getirilmiştir.
![3.
Sanat, önü kalabalık bir çeşmedir. Kimi bu çeşmenin bilek
kalınlığında dökülen suyunu avuçlarına doldurup içer, kimi
dolu avuçlardan fışkıran damlacıklarla dilini ıslatır, kimi
çeşmenin aktığı yerdeki artık sulara başını gömer, kimi de
bu artık suların toprak üzerinde akan ve ayaklar altında
ezilen bulanık ve çamurlu yollarına yüzükoyun kapanır.
Bu parçanın anlatımında
I. Açıklama,
II. Tanımlama,
III. Benzetme
tekniklerinin hangilerinden yararlanılmıştır?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) I ve III
E) I, II, III
C) I ve II](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20221006044235180605-1681696.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri3.
Sanat, önü kalabalık bir çeşmedir. Kimi bu çeşmenin bilek
kalınlığında dökülen suyunu avuçlarına doldurup içer, kimi
dolu avuçlardan fışkıran damlacıklarla dilini ıslatır, kimi
çeşmenin aktığı yerdeki artık sulara başını gömer, kimi de
bu artık suların toprak üzerinde akan ve ayaklar altında
ezilen bulanık ve çamurlu yollarına yüzükoyun kapanır.
Bu parçanın anlatımında
I. Açıklama,
II. Tanımlama,
III. Benzetme
tekniklerinin hangilerinden yararlanılmıştır?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) I ve III
E) I, II, III
C) I ve II
![3. (1) Basketbolun tarihçesi, 1891 yılında, Amerika Birle-
şik Devletleri'nin Massachusetts eyaletinde çalışan bir
beden eğitimi öğretmeni ile başladı. (II) Atletler ve beyz-
bol takımında yer alan oyunculara kış antrenmanı yapti-
rabilmek için sepetler ile birlikte oynanan bir oyun geliş-
tiren beden eğitimi öğretmeni sayesinde, basketbolun ilk
macerası başladı. (III) Basketbol ilk olarak, 20 dakikalık
üçer devre şeklinde oynanmış ve mücadele 7 kişilik
takımlar ile yapılmıştır. (IV) Oyundaki hedef, topu sepe-
tin içinden geçirmek olduğu için, beden eğitimi öğretmeni
bu oyuna, sepet topu ya da basketball adını vermiştir.
(V) Amerika'nın en popüler spor türü olan basketbol,
1891 yılında başlayan macerasının ardından, günümüz-
de de en sevilen ve en çok ilgi gösterilen takım oyunları
arasında yer almaktadır. (VI) Amerika'da başlayan bas-
ketbol, 2 yıl sonra, yani 1893'te Avrupa'ya gelmiş ve ilk
olarak Fransa'nın Paris kentinde oynanmıştır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi-
nin çıkarılması durumunda parçanın anlam akışında
bir bozulma olmaz?
A) II
B III
C) IV
D) V
E) VI
Esk
yen
ğur
yer
lan
ge
len
ni
gu
0
d](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20221006044209412381-4675928.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri3. (1) Basketbolun tarihçesi, 1891 yılında, Amerika Birle-
şik Devletleri'nin Massachusetts eyaletinde çalışan bir
beden eğitimi öğretmeni ile başladı. (II) Atletler ve beyz-
bol takımında yer alan oyunculara kış antrenmanı yapti-
rabilmek için sepetler ile birlikte oynanan bir oyun geliş-
tiren beden eğitimi öğretmeni sayesinde, basketbolun ilk
macerası başladı. (III) Basketbol ilk olarak, 20 dakikalık
üçer devre şeklinde oynanmış ve mücadele 7 kişilik
takımlar ile yapılmıştır. (IV) Oyundaki hedef, topu sepe-
tin içinden geçirmek olduğu için, beden eğitimi öğretmeni
bu oyuna, sepet topu ya da basketball adını vermiştir.
(V) Amerika'nın en popüler spor türü olan basketbol,
1891 yılında başlayan macerasının ardından, günümüz-
de de en sevilen ve en çok ilgi gösterilen takım oyunları
arasında yer almaktadır. (VI) Amerika'da başlayan bas-
ketbol, 2 yıl sonra, yani 1893'te Avrupa'ya gelmiş ve ilk
olarak Fransa'nın Paris kentinde oynanmıştır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi-
nin çıkarılması durumunda parçanın anlam akışında
bir bozulma olmaz?
A) II
B III
C) IV
D) V
E) VI
Esk
yen
ğur
yer
lan
ge
len
ni
gu
0
d
![13. (1) Günde en az yarım saat kitap okuyanlar hiç kitap
okumayanlara göre ortalama olarak iki seneden uzun
yaşıyor. (II) Social Science and Medicine' de yayınla-
nan araştırma haftada üç buçuk saatten uzun süre kitap
okuyanların 12 senede ölme ihtimallerinin yüzde 23, üç
buçuk saatten az okuyanların yüzde 17 az olduğunu
gösteriyor. (III) Bu araştırmayı yapan Yale Üniversitesi
uzmanları 50 yaşın üzerindeki 3635 kişiyi, kitap oku-
mayanlar, her gün en az yarım saat kitap okuyanlar ve
her gün yarım saatten uzun süre okuyanlar olmak üzere
üç gruba ayırarak gerçekleştirdi. (IV) 12 sene sonunda
kitap okumayanların yüzde 33' ü ölürken kitap okuyan-
larda ölüm oranı yüzde 27 olarak bulundu. (V) Kitap oku-
yanların çoğunun kadın, kolej eğitimli ve yüksek sosyo-
ekonomik gruptan oldukları görüldüğü için sonuçlar bu
faktörler ve ayrıca yaş, ırk, depresyon, evlilik durumu ve
işlerine göre ayarlandı.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
B) II
9x1
A)
D) IV
E) V
15. Öğrenci:
Mr. Cliff
- Son z
-
hücreler
diğimiz
bölgesir
mustaki
ni gördü
katkısı
da gün
gelişme
rol edil
yaklaşt
Öğren
(11)
Mr. Cli
----
- Tabi
öyle bi
karşıya](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20221006043955067683-4675928.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri13. (1) Günde en az yarım saat kitap okuyanlar hiç kitap
okumayanlara göre ortalama olarak iki seneden uzun
yaşıyor. (II) Social Science and Medicine' de yayınla-
nan araştırma haftada üç buçuk saatten uzun süre kitap
okuyanların 12 senede ölme ihtimallerinin yüzde 23, üç
buçuk saatten az okuyanların yüzde 17 az olduğunu
gösteriyor. (III) Bu araştırmayı yapan Yale Üniversitesi
uzmanları 50 yaşın üzerindeki 3635 kişiyi, kitap oku-
mayanlar, her gün en az yarım saat kitap okuyanlar ve
her gün yarım saatten uzun süre okuyanlar olmak üzere
üç gruba ayırarak gerçekleştirdi. (IV) 12 sene sonunda
kitap okumayanların yüzde 33' ü ölürken kitap okuyan-
larda ölüm oranı yüzde 27 olarak bulundu. (V) Kitap oku-
yanların çoğunun kadın, kolej eğitimli ve yüksek sosyo-
ekonomik gruptan oldukları görüldüğü için sonuçlar bu
faktörler ve ayrıca yaş, ırk, depresyon, evlilik durumu ve
işlerine göre ayarlandı.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
B) II
9x1
A)
D) IV
E) V
15. Öğrenci:
Mr. Cliff
- Son z
-
hücreler
diğimiz
bölgesir
mustaki
ni gördü
katkısı
da gün
gelişme
rol edil
yaklaşt
Öğren
(11)
Mr. Cli
----
- Tabi
öyle bi
karşıya