Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

1.
Yellowstone Amerika'nın ve dünyanın ilk resmi milli
parki (1872). İçerisindeki gezi güzergâhında ve pa-
tikalarında sayısız güzelliği ve doğal fenomeni ba-
rındırıyor. İnsanların bu yolların dışında gezmediği
kısımlarda da hâlâ keşfedilmeyi bekleyen binlerce
türe, olaya ve ekolojik mekanizmaya ev sahipliği
yaptığı tahmin ediliyor.
Bu parçaya göre Yellowstone ile ilgili olarak
I.
Henüz tespit edilmemiş türleri barındırma ihtimali
olduğu ✓
II. Gezi güzergâhı dışında araştırma yapmanın izne
tabi olduğu
III. Dünyanın ilk milli parkı olarak tanımlandığı
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I
B) Yalnız 11
D) Ive-fil
C) I ve II
E) Ive t
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. Yellowstone Amerika'nın ve dünyanın ilk resmi milli parki (1872). İçerisindeki gezi güzergâhında ve pa- tikalarında sayısız güzelliği ve doğal fenomeni ba- rındırıyor. İnsanların bu yolların dışında gezmediği kısımlarda da hâlâ keşfedilmeyi bekleyen binlerce türe, olaya ve ekolojik mekanizmaya ev sahipliği yaptığı tahmin ediliyor. Bu parçaya göre Yellowstone ile ilgili olarak I. Henüz tespit edilmemiş türleri barındırma ihtimali olduğu ✓ II. Gezi güzergâhı dışında araştırma yapmanın izne tabi olduğu III. Dünyanın ilk milli parkı olarak tanımlandığı yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız 11 D) Ive-fil C) I ve II E) Ive t
35. (1) Şüphesiz, antoloji yapmanın amaçlarından biri de geniş
bir kitleye ulaşabilecek eserleri okurla buluşturmaktır. (II) Eli-
mizdeki antolojiyi hazırlayan Mehmet Erte, belli ki bu kıstası
fazlasıyla dikkate almış. (III) Erte, estetik bir yaklaşımla, kitaba
ad veren eserleri seçme kolaycılığından kaçınmış, 1991'den
bu yana ödüle değer bulunan yazar ve şairlerin iz bırakan ya
da bırakacağını öngördüğü eserlerini seçmeye gayret etmiş.
(IV) Dikkatli okur tarafından fark edileceğini umduğum bu
özen, antolojinin niteliğini de artırıyor. (V) Ancak antolojide yer
alan birkaç ismi hatırlamakta zorlanınca yazarların güncel öz
geçmişlerine de yer verilebilirdi, diye de düşünmüyor değilim.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde de-
ğerlendirme yapılmamıştır?
A) V.
B) IV.
C) III.
D) II.
E) I.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
35. (1) Şüphesiz, antoloji yapmanın amaçlarından biri de geniş bir kitleye ulaşabilecek eserleri okurla buluşturmaktır. (II) Eli- mizdeki antolojiyi hazırlayan Mehmet Erte, belli ki bu kıstası fazlasıyla dikkate almış. (III) Erte, estetik bir yaklaşımla, kitaba ad veren eserleri seçme kolaycılığından kaçınmış, 1991'den bu yana ödüle değer bulunan yazar ve şairlerin iz bırakan ya da bırakacağını öngördüğü eserlerini seçmeye gayret etmiş. (IV) Dikkatli okur tarafından fark edileceğini umduğum bu özen, antolojinin niteliğini de artırıyor. (V) Ancak antolojide yer alan birkaç ismi hatırlamakta zorlanınca yazarların güncel öz geçmişlerine de yer verilebilirdi, diye de düşünmüyor değilim. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde de- ğerlendirme yapılmamıştır? A) V. B) IV. C) III. D) II. E) I.
2. Sanat nedir? En basit tanımı ile estetik amacı olan
her şeydir. Bir şeyin sanat eseri olabilmesi için onu
icra eden kişinin de sanatçı olma durumu vardır ki
sanatçı sanat yaptığının bilincinde ve amacında
olsun. Sürekli değişen "Neler sanattır?" sorusu
dünya genelinde gelişen değişim rüzgârları ile birlik-
te sürekli kendisine yeni anlamlar ekler, örneğin;
Platon'un sanatı küçümsemesi ve mimesis kavramı,
Aristo'nun karşı düşünceleri, Rönesans ile doğaya
eş benzerlikli eserlerin sanat olduğunun kabulü,
endüstri devrimi ve değişen sanat anlayışları sonu-
cunda oluşan akımlar, Duchamp'ın her nesnenin
sanat olabileceği iddiası, Beuys'un her insanın
sanatçı olabileceği iddiası gibi sanatın var olduğu
günden beri değişen, gelişen anlamlarını sıralayabi-
liriz.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangi-
sinden faydalanılmamıştır?
A) Tanımlama -
C) Tanık gösterme
E) İlişki kurma
B) Açıklama
D) Tartışma
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. Sanat nedir? En basit tanımı ile estetik amacı olan her şeydir. Bir şeyin sanat eseri olabilmesi için onu icra eden kişinin de sanatçı olma durumu vardır ki sanatçı sanat yaptığının bilincinde ve amacında olsun. Sürekli değişen "Neler sanattır?" sorusu dünya genelinde gelişen değişim rüzgârları ile birlik- te sürekli kendisine yeni anlamlar ekler, örneğin; Platon'un sanatı küçümsemesi ve mimesis kavramı, Aristo'nun karşı düşünceleri, Rönesans ile doğaya eş benzerlikli eserlerin sanat olduğunun kabulü, endüstri devrimi ve değişen sanat anlayışları sonu- cunda oluşan akımlar, Duchamp'ın her nesnenin sanat olabileceği iddiası, Beuys'un her insanın sanatçı olabileceği iddiası gibi sanatın var olduğu günden beri değişen, gelişen anlamlarını sıralayabi- liriz. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangi- sinden faydalanılmamıştır? A) Tanımlama - C) Tanık gösterme E) İlişki kurma B) Açıklama D) Tartışma
uyla
et
C
B
TYT / PLM / 009/22
22. Günlük dilde bilim ve teknoloji birbirinin yerine kullanılan
eş anlamlı sözcükler olarak görülür. Fakat ikisi yakın
ilişkili olmakla birlikte aynı şey değildir Bilim bilginin
akılcı ve sistematik bir biçimde elde edildiği, birtakım
süreçleri içerir. Yani bilimsel bilgi birtakım aşamalardan
geçerek elde edilen bir sonuçtur. Diğer bir deyişle de
bilim, dünyadaki olayların nedenlerini bulmak amacıyla
bilgi elde etme ve biriktirme yoludur Teknoloji ise elde
edilen bilginin -ister bilimsel olsun ister olmasın-günlük
yaşamda kullanılması veya uygulanmasıdır
B
PALME
YAYINEVİ
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi teknolojiye
örnek değildir?
A) Mağara duvarlarına kendi yaşamından izler taşıyan
resimler çizmek
B) Açlığı gidermek için sandalla balık avlamak
C) Duman aracılığıyla iletişim kurmaya çalışmak
D) Tekerlek adı verilen yuvarlak nesneyle cisimleri
hareket ettirmek
E) Güneş ışığının yeryüzüne dik açıyla düştüğü saatleri
hesaplamak
3. Son zamanlarda sosyal medya aracılığıyla pek çok
yapı, ifade, işaret ve kısaltma Türkçeye giriyor ve
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
uyla et C B TYT / PLM / 009/22 22. Günlük dilde bilim ve teknoloji birbirinin yerine kullanılan eş anlamlı sözcükler olarak görülür. Fakat ikisi yakın ilişkili olmakla birlikte aynı şey değildir Bilim bilginin akılcı ve sistematik bir biçimde elde edildiği, birtakım süreçleri içerir. Yani bilimsel bilgi birtakım aşamalardan geçerek elde edilen bir sonuçtur. Diğer bir deyişle de bilim, dünyadaki olayların nedenlerini bulmak amacıyla bilgi elde etme ve biriktirme yoludur Teknoloji ise elde edilen bilginin -ister bilimsel olsun ister olmasın-günlük yaşamda kullanılması veya uygulanmasıdır B PALME YAYINEVİ Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi teknolojiye örnek değildir? A) Mağara duvarlarına kendi yaşamından izler taşıyan resimler çizmek B) Açlığı gidermek için sandalla balık avlamak C) Duman aracılığıyla iletişim kurmaya çalışmak D) Tekerlek adı verilen yuvarlak nesneyle cisimleri hareket ettirmek E) Güneş ışığının yeryüzüne dik açıyla düştüğü saatleri hesaplamak 3. Son zamanlarda sosyal medya aracılığıyla pek çok yapı, ifade, işaret ve kısaltma Türkçeye giriyor ve
13. (1) Haberleşme, insanoğlunun var olduğu günden bugüne
çok çeşitli yöntemlerle gerçekleştirdiği hayatî bir etkinliktir.
(II) İlk insan ancak göz göze geldiğinde sözle haberleşebili-
yordu. (III) Telefonla birlikte uzak mesafelere rağmen sözle
haberleşme olanağı doğdu. (IV) Bilgisayarımıza yerleştirdi-
ğimiz cihazlarla tekrar göz göze gelip konuştuğumuz günlere
dönüyoruz (V) Günlük yaşantımızda yazının ağırlıklı yerini
uygarlığımızda bir ara dönem olarak değerlendirebiliriz.
(VI) Asırlarca mektuplaştıktan sonra lefonla, kolayca sili-
nen elektronik postayla tarihçilerin kıymetli malzemelerinden
biri olan ve kendine özgü bir edebî tür sayılabilecek mektup-
lar tarihe karıştı.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf
numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
auf oft og
B)
D) V
E) VI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
13. (1) Haberleşme, insanoğlunun var olduğu günden bugüne çok çeşitli yöntemlerle gerçekleştirdiği hayatî bir etkinliktir. (II) İlk insan ancak göz göze geldiğinde sözle haberleşebili- yordu. (III) Telefonla birlikte uzak mesafelere rağmen sözle haberleşme olanağı doğdu. (IV) Bilgisayarımıza yerleştirdi- ğimiz cihazlarla tekrar göz göze gelip konuştuğumuz günlere dönüyoruz (V) Günlük yaşantımızda yazının ağırlıklı yerini uygarlığımızda bir ara dönem olarak değerlendirebiliriz. (VI) Asırlarca mektuplaştıktan sonra lefonla, kolayca sili- nen elektronik postayla tarihçilerin kıymetli malzemelerinden biri olan ve kendine özgü bir edebî tür sayılabilecek mektup- lar tarihe karıştı. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? auf oft og B) D) V E) VI
Türkler tarih boyunca Göktürk, Uygur, Arap, Kiril ve
Latin alfabelerini kullanmışlardır. Türklerin yazıya
geçmeden önceki edebiyatıyla ilgili bilgilere söz-
lü edebiyat ürünlerinden ulaşılır. Sözlü Edebiyat
Dönemi'nde yabancı etkilerden uzak bir Türkçe var-
dır.
Bu parçadan
Türkçenin farklı alfabelerle yazılıp okunabildiği-
ne
II. Türklerin yazıya geçirilememiş kimi edebî ürün-
lerine sözlü kaynaklardan ulaşıldığına
III. Yazılı döneme geçilmesiyle birlikte Türkçede
yabancı etkilerin artmaya başladığına
hangisine ulaşılabilir?
A) Yalniz I
DI ve II
B) Yalnız II
C) Yalnız III
I,
1, 11 va
II ve III
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Türkler tarih boyunca Göktürk, Uygur, Arap, Kiril ve Latin alfabelerini kullanmışlardır. Türklerin yazıya geçmeden önceki edebiyatıyla ilgili bilgilere söz- lü edebiyat ürünlerinden ulaşılır. Sözlü Edebiyat Dönemi'nde yabancı etkilerden uzak bir Türkçe var- dır. Bu parçadan Türkçenin farklı alfabelerle yazılıp okunabildiği- ne II. Türklerin yazıya geçirilememiş kimi edebî ürün- lerine sözlü kaynaklardan ulaşıldığına III. Yazılı döneme geçilmesiyle birlikte Türkçede yabancı etkilerin artmaya başladığına hangisine ulaşılabilir? A) Yalniz I DI ve II B) Yalnız II C) Yalnız III I, 1, 11 va II ve III
nuçs
Peyami Safa, bir makalesinde "Tahlil romanının Türk ede-
miyorum. Fakat "Şimşek" adındaki acemice ve yüzeysel
tahlil denemelerinden sonraki romanlarımda, insan ruhu-
nun güneşsiz hatta yıldızsız taraflarına nüfuz etmek için
sarf ettiğim gayretlerin arttığını biliyorum." diye yazar.
R
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söyle- M
nemez?
A
L
A) Ataç, Peyami Safa'nın çığır açtığını belirtmiştir.
B) Peyami Safa, insan psikolojisinin keşfedilmeyen yanla-
rını anlamaya çalışmıştır.
C) Doğrudan anlatım yapılmıştır.
D) Peyami Safa, öz eleştiriye ve somutlamaya başvur-
muştur.
E) Koşul-sonuç ilişkisine sahip bir yargıya yer verilmiştir.
S
A
4. (1)
59
sim
ise
bi
(1
la
a
C
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
nuçs Peyami Safa, bir makalesinde "Tahlil romanının Türk ede- miyorum. Fakat "Şimşek" adındaki acemice ve yüzeysel tahlil denemelerinden sonraki romanlarımda, insan ruhu- nun güneşsiz hatta yıldızsız taraflarına nüfuz etmek için sarf ettiğim gayretlerin arttığını biliyorum." diye yazar. R Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söyle- M nemez? A L A) Ataç, Peyami Safa'nın çığır açtığını belirtmiştir. B) Peyami Safa, insan psikolojisinin keşfedilmeyen yanla- rını anlamaya çalışmıştır. C) Doğrudan anlatım yapılmıştır. D) Peyami Safa, öz eleştiriye ve somutlamaya başvur- muştur. E) Koşul-sonuç ilişkisine sahip bir yargıya yer verilmiştir. S A 4. (1) 59 sim ise bi (1 la a C
11. Yaratıcılık süreci üzerinde ilk gözlemler psikanalizin kurucu-
su Sigmund Freud'dan gelmiştir. Freud'a göre yaratıcılığın
kökeni bilinç dışındadır. Sanatçıyı yapısı bakımından içe dö-
nük ve nevroza yakın bulan Freud, sanatçının gerçekleşme-
si mümkün olmayan güçlü içgüdüsel gereksinimlerini doyu-
ramaması sonucunda gerçeklikten uzaklaşarak tüm ilgisi ve
libidosunu kendi fantezi yaşamının dileklerine aktardığını ile-
ri sürer. Freud için sanat yapıtları birer yüceltme ürünüdür.
Bastırılmış ilkel, cinsel ve saldırgan dürtüler, yüceltme yoluy-
la toplum tarafından daha kabule uygun bir biçim kazanırlar.
Bazı kişiler sanatın bireyselliğine, psikolojik özellik ve güçle-
rine önem vermişler, sanatçıları olağanüstü kişiler olarak ni-
telemişler hatta bazıları sanatçıları insanüstü kişiler ve dâhiler
olarak görmüşlerdir. Ama bazıları da onların üzerinde çevre-
nin etkisini, toplumun ve eğitimin etkisini vurgulayarak onla-
rı çevrenin değişik bir aynası olarak görmüşlerdir.
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılabilir?
A) Birçok bilim insanının görüşleri sanatçıya yol göstermiştir.
B) Sanatçı içinde bastırdığı duyguları aynen eserine yansı-
tır.
C) Sanatçılardaki gözlem yeteneği onları farklı kılan önemli
bir özelliktir.
D) Birincil dürtüler sanatçıyı harekete geçirmede yetersizdir.
E) Sanatçıya bakış açısı kişiden kişiye değişebilen bir du-
rumdur.
13.
KARAT
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
11. Yaratıcılık süreci üzerinde ilk gözlemler psikanalizin kurucu- su Sigmund Freud'dan gelmiştir. Freud'a göre yaratıcılığın kökeni bilinç dışındadır. Sanatçıyı yapısı bakımından içe dö- nük ve nevroza yakın bulan Freud, sanatçının gerçekleşme- si mümkün olmayan güçlü içgüdüsel gereksinimlerini doyu- ramaması sonucunda gerçeklikten uzaklaşarak tüm ilgisi ve libidosunu kendi fantezi yaşamının dileklerine aktardığını ile- ri sürer. Freud için sanat yapıtları birer yüceltme ürünüdür. Bastırılmış ilkel, cinsel ve saldırgan dürtüler, yüceltme yoluy- la toplum tarafından daha kabule uygun bir biçim kazanırlar. Bazı kişiler sanatın bireyselliğine, psikolojik özellik ve güçle- rine önem vermişler, sanatçıları olağanüstü kişiler olarak ni- telemişler hatta bazıları sanatçıları insanüstü kişiler ve dâhiler olarak görmüşlerdir. Ama bazıları da onların üzerinde çevre- nin etkisini, toplumun ve eğitimin etkisini vurgulayarak onla- rı çevrenin değişik bir aynası olarak görmüşlerdir. Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılabilir? A) Birçok bilim insanının görüşleri sanatçıya yol göstermiştir. B) Sanatçı içinde bastırdığı duyguları aynen eserine yansı- tır. C) Sanatçılardaki gözlem yeteneği onları farklı kılan önemli bir özelliktir. D) Birincil dürtüler sanatçıyı harekete geçirmede yetersizdir. E) Sanatçıya bakış açısı kişiden kişiye değişebilen bir du- rumdur. 13. KARAT
Ünlü yazarların zaman zaman edebiyata merak saran yeni yet.
me yazarlara tavsiyeleri olmuştur. Bunlardan bazıları şöyledir:
Ne anlatmak istediğinin bilincinde ol! (Nietzsche)
Gerekince her şeyden uzaklaş! (Victor Hugo)
Bitirene kadar kimseye gösterme! (F. Scott Fitzgerald)
Oturduğun yerden ilhamın seni bulmasını bekleme! (Jack
London)
Yazdıklarını her gün baştan oku! (Ernest Hemingway)
Bu parçadan hareketle ünlü yazarların tavsiyeleri ile ilgili
olarak
1.
Hataların düzeltilmesi için yazılanların düzenli kontrol edil-
mesi
II. Yazmak için dış dünyayla iletişimin kesilmesi
III. Eserin başlangıcında sonun belirlenmesi
IV. Eserin tamamlanmadan paylaşılmaması SCO
V. Yazmak için çaba sarf edilmesi
yargılarından hangilerine ulaşılamaz?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Ünlü yazarların zaman zaman edebiyata merak saran yeni yet. me yazarlara tavsiyeleri olmuştur. Bunlardan bazıları şöyledir: Ne anlatmak istediğinin bilincinde ol! (Nietzsche) Gerekince her şeyden uzaklaş! (Victor Hugo) Bitirene kadar kimseye gösterme! (F. Scott Fitzgerald) Oturduğun yerden ilhamın seni bulmasını bekleme! (Jack London) Yazdıklarını her gün baştan oku! (Ernest Hemingway) Bu parçadan hareketle ünlü yazarların tavsiyeleri ile ilgili olarak 1. Hataların düzeltilmesi için yazılanların düzenli kontrol edil- mesi II. Yazmak için dış dünyayla iletişimin kesilmesi III. Eserin başlangıcında sonun belirlenmesi IV. Eserin tamamlanmadan paylaşılmaması SCO V. Yazmak için çaba sarf edilmesi yargılarından hangilerine ulaşılamaz? A) I B) II C) III D) IV E) V
esi
da,
n-
ir.
ni
m,
9. Refik Bey, yokuşun yarısına gelince şöyle bir durdu, etra-
fina bakındı. Camları tozlu, küçücük mahalle bakkalının
karşısındaki yangın yerinin arkasından deniz görünüyordu.
Mendiliyle terini kuruladı. Yıllardan beri her akşam işinden
dönerken burada bir iki dakika kadar mola verir. Juzaktan
görünen denize, gemilere gözü takılır, yorgunluğunu biraz
olsun giderdiğini anlayınca yokusun ikinci yarısını çıkmaya
hazırlanırdı. Tepedeki evi, bakkal dükkânını geçer geçmez
dönemeci döndü mü yokuş daha tatlılaşır; yolun gerisini yü-
rümek kolaylaşırdı.
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söy-
enebili?
A) Birinci kişili anlatım söz konusudur.
B) Kişileştirmeden yararlanılmıştır.
C) Neden-sonuç ilişkisine yer verilmiştir.
Danıklıklardan yararlanılmıştır.
E) Benzetme yapılmiştir.
MO
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
esi da, n- ir. ni m, 9. Refik Bey, yokuşun yarısına gelince şöyle bir durdu, etra- fina bakındı. Camları tozlu, küçücük mahalle bakkalının karşısındaki yangın yerinin arkasından deniz görünüyordu. Mendiliyle terini kuruladı. Yıllardan beri her akşam işinden dönerken burada bir iki dakika kadar mola verir. Juzaktan görünen denize, gemilere gözü takılır, yorgunluğunu biraz olsun giderdiğini anlayınca yokusun ikinci yarısını çıkmaya hazırlanırdı. Tepedeki evi, bakkal dükkânını geçer geçmez dönemeci döndü mü yokuş daha tatlılaşır; yolun gerisini yü- rümek kolaylaşırdı. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söy- enebili? A) Birinci kişili anlatım söz konusudur. B) Kişileştirmeden yararlanılmıştır. C) Neden-sonuç ilişkisine yer verilmiştir. Danıklıklardan yararlanılmıştır. E) Benzetme yapılmiştir. MO
2.
Bir fabrikada makinelerden biri arızalanır. Bu nedenle mü-
hendis çağrılır. Mühendis, makineyi inceler ve bir vidayı
sıkarak sorunu giderir. Bu emeğinin karşılığı olarak da fab-
rika sahibinden bin lira ister. Fabrikatör bu duruma tepki
gösterir, "Ne yani bir vidayı sıkmak için bizden bu kadar
para mi alacaksın?" der. Bunun üzerine mühendis şöyle
cevap verir: "Paranın sadece yüz lirasını vidayı sıkmak için
istiyorum, dokuz yüz lirasını ise hangi vidayı sıkacağımı
bilmemle ilgili istiyorum."
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Bir alanda yetkinleşmek, o işin uzmanı olmak istiyor-
sak çok çaba harcamalı ve sabırlı olmalıyız.
B) Sorunların çözümü her zaman düşünüldüğü gibi ko-
lay olmayabilir, bu yüzden dikkatli hareket edilmelidir.
C) Büyük sorunlar ancak topluca hareket edildiğinde
zahmetsizce ve daha kısa zamanda çözülebilir.
D) Bazı sorunları çözmek için bilgi yeterli değildir, bu nok-
tada tecrübe bilginin önüne geçer.
E) Bir sorunu en iyi şekilde ve en kısa sürede çözmeyi
sağlayan gerekli bilgi ve donanım kolay elde edilme-
diği için karşılığı da kolay ödenmemelidir.
eis
Yayınlan
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. Bir fabrikada makinelerden biri arızalanır. Bu nedenle mü- hendis çağrılır. Mühendis, makineyi inceler ve bir vidayı sıkarak sorunu giderir. Bu emeğinin karşılığı olarak da fab- rika sahibinden bin lira ister. Fabrikatör bu duruma tepki gösterir, "Ne yani bir vidayı sıkmak için bizden bu kadar para mi alacaksın?" der. Bunun üzerine mühendis şöyle cevap verir: "Paranın sadece yüz lirasını vidayı sıkmak için istiyorum, dokuz yüz lirasını ise hangi vidayı sıkacağımı bilmemle ilgili istiyorum." Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Bir alanda yetkinleşmek, o işin uzmanı olmak istiyor- sak çok çaba harcamalı ve sabırlı olmalıyız. B) Sorunların çözümü her zaman düşünüldüğü gibi ko- lay olmayabilir, bu yüzden dikkatli hareket edilmelidir. C) Büyük sorunlar ancak topluca hareket edildiğinde zahmetsizce ve daha kısa zamanda çözülebilir. D) Bazı sorunları çözmek için bilgi yeterli değildir, bu nok- tada tecrübe bilginin önüne geçer. E) Bir sorunu en iyi şekilde ve en kısa sürede çözmeyi sağlayan gerekli bilgi ve donanım kolay elde edilme- diği için karşılığı da kolay ödenmemelidir. eis Yayınlan
E
PAYAS ALTINORAN EĞİTİM KURUMLARI
33. İlk romanlarımda fark ettiğim en önemli şey, bu ro-
-manlarda dil ile alışverişim ve yakınlığımın daha
sonraki romanlarımdakinden çok farklı oluşu. Yok
etmek istediğin şeyi çok iyi tanımalısın. Cervantes
de bunu yaşamıştı. Döneminin sözlü ve yazılı dilini
öyle ele almıştı ki daha sonra onu yerle bir ederek
dilin kalıntılarından yeni bir şey inşa edebilmişti.
D
Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden söz
edilmektedir? +
A) Yazarın, amacını çok iyi bilmesi gerektiğinden
B) Cervantes'in başlattığı yeni akımdan
C)/Romanlarda dil ile yakınlığın olması gerektiğin-
den
D) Dilin kalıntılarından yararlanmak gerektiğinden
Okurun, romanla olan yakınlığından
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
E PAYAS ALTINORAN EĞİTİM KURUMLARI 33. İlk romanlarımda fark ettiğim en önemli şey, bu ro- -manlarda dil ile alışverişim ve yakınlığımın daha sonraki romanlarımdakinden çok farklı oluşu. Yok etmek istediğin şeyi çok iyi tanımalısın. Cervantes de bunu yaşamıştı. Döneminin sözlü ve yazılı dilini öyle ele almıştı ki daha sonra onu yerle bir ederek dilin kalıntılarından yeni bir şey inşa edebilmişti. D Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden söz edilmektedir? + A) Yazarın, amacını çok iyi bilmesi gerektiğinden B) Cervantes'in başlattığı yeni akımdan C)/Romanlarda dil ile yakınlığın olması gerektiğin- den D) Dilin kalıntılarından yararlanmak gerektiğinden Okurun, romanla olan yakınlığından
36. Hikâye mi arıyorsun dünyada? Al işte! Burnunun
dibinde. Şu sokağın içinde gözüne ilk ilişen evi
seç. Yeter ki gönlünde o evin insanlarını tanımak
isteyecek merakın olsun. Ne işin var uzaklarda?
Evet, işe bu sokaktan başlamalı. Bir zamanlar
benim bütün dünyam bu penceresinden baktığım
evdi. Bir yaşıma basınca bu evin kapısından
sokağa çıktım. Üç dört ev ötedeki boş arsada
çocukların oyunlarına katıldım. Sonra sokaktan
ana caddeye, başka sokaklara, ilçeden ile, ora-
dan başka illere...
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden han-
gisi yoktur?
A) Kalıplaşmış sözler
Farklı yapıda cümleler
Öznel yargılar
s
Sözde soru cümleleri
3.
3. kişili anlatım
faya geçiniz
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
36. Hikâye mi arıyorsun dünyada? Al işte! Burnunun dibinde. Şu sokağın içinde gözüne ilk ilişen evi seç. Yeter ki gönlünde o evin insanlarını tanımak isteyecek merakın olsun. Ne işin var uzaklarda? Evet, işe bu sokaktan başlamalı. Bir zamanlar benim bütün dünyam bu penceresinden baktığım evdi. Bir yaşıma basınca bu evin kapısından sokağa çıktım. Üç dört ev ötedeki boş arsada çocukların oyunlarına katıldım. Sonra sokaktan ana caddeye, başka sokaklara, ilçeden ile, ora- dan başka illere... Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden han- gisi yoktur? A) Kalıplaşmış sözler Farklı yapıda cümleler Öznel yargılar s Sözde soru cümleleri 3. 3. kişili anlatım faya geçiniz
1. ÜNİTE
Aşağıda verilen iletişim sürecinde yer alan ögelerle ilgili tabloyu inceleyiniz.
Gönderici
Öğrenci
İleti
Oğuz Atay'ın kitapları var mı?
Kod
Türkçe
Dönüt
Bütün kitapları var.
Bağlam
Kitabevi
Kanal
Sözlü
Alıcı
Kitabevi çalışanı
B. Sözlü İletişim Uygulamaları
1. Yukarıda verilen iletişim tablosundan yararlanarak seçtiğiniz bir konuda, iletişim sürecindeki ögeleri gös-
teren tablo hazırlayınız.
de
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. ÜNİTE Aşağıda verilen iletişim sürecinde yer alan ögelerle ilgili tabloyu inceleyiniz. Gönderici Öğrenci İleti Oğuz Atay'ın kitapları var mı? Kod Türkçe Dönüt Bütün kitapları var. Bağlam Kitabevi Kanal Sözlü Alıcı Kitabevi çalışanı B. Sözlü İletişim Uygulamaları 1. Yukarıda verilen iletişim tablosundan yararlanarak seçtiğiniz bir konuda, iletişim sürecindeki ögeleri gös- teren tablo hazırlayınız. de
Temel Düzey
Soc
o
CHEESTERES
1. "Deneme" sözünü daha önce ilk kullanan, bu türün büyük
ustası Montaigne olmuştur. Bacon yazılarına taktığı "dene-
me" adını ondan almıştır. Ancak Bacon'un denemelerindeki
anlatımında kişisel olamayan, özlü, betimci, nesnel bir ses
göze çarpar. Bacon'un çabası kendi benliğini anlatmak değil,
değişik alanlardan edinmiş olduğu gözlemlerle deneylere da-
yanarak insanoğlunun yaşamına uygulanabilecek, ona yararlı
olabilecek bir bilgelik ortaya koymaktır.
Baby
29
A) Karşılaştırma
C) Tanımlama
Düşünceyi Geliş
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi daha
ağır basmaktadır?
B) Örnekleme
D) Benzetme
E) Tanık Gösterme
KONTPIE
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Temel Düzey Soc o CHEESTERES 1. "Deneme" sözünü daha önce ilk kullanan, bu türün büyük ustası Montaigne olmuştur. Bacon yazılarına taktığı "dene- me" adını ondan almıştır. Ancak Bacon'un denemelerindeki anlatımında kişisel olamayan, özlü, betimci, nesnel bir ses göze çarpar. Bacon'un çabası kendi benliğini anlatmak değil, değişik alanlardan edinmiş olduğu gözlemlerle deneylere da- yanarak insanoğlunun yaşamına uygulanabilecek, ona yararlı olabilecek bir bilgelik ortaya koymaktır. Baby 29 A) Karşılaştırma C) Tanımlama Düşünceyi Geliş Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi daha ağır basmaktadır? B) Örnekleme D) Benzetme E) Tanık Gösterme KONTPIE
BASIC, 1964'te üniversite öğrencilerinin kendi
programlarını yazmalarına olanak sağlamaya
yönelik geliştirilen basit bir programlama dilidir.
1970'li yıllarda her bilgisayar üreticisi, ürününü
eğitim kurumlarına pazarlamak isterse
müşterisine bir BASIC translatör de sağlamak
zorundaydı. BASIC programlama dilinin
sahneye çıkışından önce 2 tür bilgisayar
kullanıcısı vardı: Diğer insanlar için program
geliştiren profesyonel bilgisayar kullanıcıları ve
acemi bilgisayar kullanıcıları. BASIC, üçüncü bir
grubu yarattı. Bu, bilgisayarlarını kişisel bir bilgi
aracı olarak gören ve kendi programlarını
geliştirenlerin oluşturduğu bir gruptur.
Bu parçadan kesin olarak çıkarılabilecek
yargı aşağıdakilerden hangisidir?
A) BASIC, günümüzde eğitim hizmeti veren
kurumlarda kullanılmaktadır.
B) Bilgisayar programlarını ilk olarak üniversite
öğrencileri geliştirmiştir.
1970'li yıllarda bazı eğitim kurumları
bilgisayar kullanmaya başlamıştır.
D) Bütün kişisel bilgisayarlarda özel yazılım
programları kullanılmaktadır.
E) Devletler bilgisayar üreticilerinin uymaları
gereken belirli kurallar belirlemiştir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
BASIC, 1964'te üniversite öğrencilerinin kendi programlarını yazmalarına olanak sağlamaya yönelik geliştirilen basit bir programlama dilidir. 1970'li yıllarda her bilgisayar üreticisi, ürününü eğitim kurumlarına pazarlamak isterse müşterisine bir BASIC translatör de sağlamak zorundaydı. BASIC programlama dilinin sahneye çıkışından önce 2 tür bilgisayar kullanıcısı vardı: Diğer insanlar için program geliştiren profesyonel bilgisayar kullanıcıları ve acemi bilgisayar kullanıcıları. BASIC, üçüncü bir grubu yarattı. Bu, bilgisayarlarını kişisel bir bilgi aracı olarak gören ve kendi programlarını geliştirenlerin oluşturduğu bir gruptur. Bu parçadan kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşağıdakilerden hangisidir? A) BASIC, günümüzde eğitim hizmeti veren kurumlarda kullanılmaktadır. B) Bilgisayar programlarını ilk olarak üniversite öğrencileri geliştirmiştir. 1970'li yıllarda bazı eğitim kurumları bilgisayar kullanmaya başlamıştır. D) Bütün kişisel bilgisayarlarda özel yazılım programları kullanılmaktadır. E) Devletler bilgisayar üreticilerinin uymaları gereken belirli kurallar belirlemiştir.