Anlatım Biçimleri Soruları

bir yerde bulunmayan i, kendisi yoğurtçuların tün zevki yoğurtçuların kaktan geçen yoğurt an olmanın mutluluğunu iz, milletimiz ve aile- ültürümüzün, devleti- parçasına verdiğimiz musun da bir parçası r toprak parçası" de- wrak yapan üstündeki sa vatandır. Çünkü parçası, vatanımızın maz. erden hangisi söy- nyla ele almiştir. verilmiştir. anlamlarıyla kulla- iği göstermektedir. miştir. ötülüğünden, teh- Büyük bir hevesle ina çokça sorum- dir. Kapi, pencere erk'in dediği gibi: kutsaldır; kutsallı- dediği gibi "Bas- usu aşıladığı gibi r bakıma. Çünkü , karanlıktır. So- ir mekân olarak rkesin olabilme- e herkesindir. n hangisi yok- 4.Unite 5 ve 6 sorulan aşağıdaki parçaya göre cevaplayna. Merdivenden indi, uzaklaştı, istasyonun yanındaki sokak lardan birine saptı. Çiseleyen yağmur altinda vok nok çamurlu sokaklarda yürümeye başladı. Gelen giden, ko nupan bir kalabalık çikaveriyordu insanın karsisina, hem de hiç umulmayan izbe sokaklarda. Gecekondu mahalleler başlamasti. Kimi evlerden radyo sesleri geliyor, gülüşmeler, bağınıp çağırmalar duyuluyordu. Yanik bir ninni sesi duydu birden. Güzel sesli, genç bir kadin, Doğuluya çalan agzi e bir fabrikanın geceye yüklenmiş koskoca karaltis kiver at bir ninni tutturmuştu. Arsaya açılan bir sokağın ucunda mişti önüne. Yürüdü sokağın ucuna kadar, başka fabrikalar da vardi ilerde. Dumanlı bacalanı, ıslak gecede kirpisan k lanyla... "Gece vardiyası mi yapıyorlar? Niye geldim bura lara ben?.. Kimi işte, kimi evde, kendi dünyasında herkes Nasıl ilişki kurulur bunlarla? Kiz haklı aslinda, sevdikleriyle bile yakınlık kurmayı beceremeyen, buru havada, pis bir küçük burjuvayım ben." diye içinden geçiriyordu. Anlatim Biçimler ve payant Roland Barthes, bir yands Ned Vje yanam E dir? Onhan Arb "Kayn ytre / Gon gre / Guimen makin/e modo mom sin, byküyü, romanc, o zaman iş b 5. Bu parçayla ilgili olarak aşağıda söylenenlerden hangi- si yanlıştır? ATOlaylar kahraman anlaticinin bakış açısından verilmiş 7. B) Öyküleyici ve betimleyici-egeler bir arada kullanılmıştır. C Kahramanın ruhsal yapısına özgüypuçlar verilmiştir. DOlaylar oluş sırasına göre aktarmiştir. C) Pekiştirilmiş sözcük D) Benzetme E) Sözde soru cümleleriyle aratilanlann gerçek olduğu izlenim verilmek istenmişti Eksiltili cümle Bu parçada aşağıdakilerden hangisinin örneği yoktur? A) Duyular arası aktarma B) ikileme Bu parçann anlatiminda dising nin hangisinden yararlanden ACA Cyg kurma 8. Türk edebiyatınds Olüm temal Bu şiirler Gümü ürkütücü olmak yapmışlardir adeta. Bir Yunus Olümü bir arkadaş gibi hissem irleri de öyle... Yakn döneme Ziya Osman çikar. Hele Yahya ölüm, sanki yaşarken yapılan t Bu parçanın anlatiminda başvurulmutur? 9. A) Betimleme C) Tanik gösterm B E) Alintyapma Diyelim hava ansizin bozul mur başlıyor. Belki bir gün yildinmlar... Buna bir roma gecenin içinde bir ara çak olabilir ancak. Öykü yazma like bir çaba olduğunu bi kısa sürede bir öykü çka yapmak, kişilik belirlemek tasarlamak gibi uzun bir d çabalan gerektiren tür, ro la da yazılabilir, uzun bir Bu parçanın anlatimi hangisi söenemez? A) Düşünceler somutia Oykleyici anlatin b Karlaştırmadan y D) Öznellik içeren cüm E) Değişik yapili cüml

JORU) Tam bir gerçekçi olmak isteyen Emile Zola bile "Sa- nat, tabiatın bir mizaç açısından görünüşüdür." de- mekle sündfubsb3 Epiping SHORT02 Bu cümle aşağıdakilerden hangisiyle sürdürü- lürse düşünce akışı sağlanmış olur? 6. ---- A) sanata, sanatçının öznel düşüncelerinin, düşle- rinin, eğilimlerinin karıştığını kabul etmiştir. is howns inibs nuo 0216m60 12 dia B) sanatçıların her zaman ve her yerde gerçekleri Nosce olduğu gibi aktarmakla yükümlü olduklarını an- latmak istemiştir nhel RES C) her sanatçının birbirine benzemeyen ürünler or- taya koymak durumunda olduklarını ifade et- alintisipüsõe miştir neka sps D) sanatçı ile sanat eserinin toplumsal işlevine dik- 2010. kat çekmiştir sinalo 15v inime E) tabiatta yer alan her şeyin sanatçı için taşıdığı değere vurgu yapmıştır Xan od nalloy mifsins nöps (2

3. Aşağıdakilerden hangisinin anlatım tekniği diğerlerinden farklıdır? A) İyotlu deniz havası ve gittikçe ortalı- ğı aydınlığa boğan güneş, sinirlerini yatıştırmış olmalı ki yüzündeki gergin ifade yok olmuştu. Uzunca bir süredir oturduğu banktan kalktı ve yol boyun- ca yürüyüp sokağın başındaki fırından sıcak ekmek aldı. Evin önüne vardı- ğında dün akşam yaşananları unut- muş gibiydi. (8) ri yarı atların çektiği süslü bir fayton, Sencer Bey'in durduğu yerin birkaç adım ilerisinde iki kişiyi indirdi. Fay- tondan inen şık giyimli iki adam, önce kıyafetlerini düzeltti; sonra çevrelerine şöyle bir göz attı. İşte tam o sırada iki adam, Sencer Bey'le göz göze geldi. Sencer Bey, kendinden emin bir hâlde onlara doğru birkaç adım atıp kim ol- duklarını sordu. C) Kışın bembeyaz bir gelinlik giymiş gibi görünen dağın şimdi sadece en tepe- sinde, dikkatle bakınca ancak görüle- bilecek bir kar tabakası vardı. Dağın güneye bakan eteğinde otuz ya da kırk haneden oluşan şirin mi şirin bir köy... Köyden oraya doğru uzanan uç- suz bucaksız arazide ekili alanlar gö- rülüyordu. D) Adımlarını iyice yavaşlatarak yürürken hem tezgâhlardaki ürünlere hem de pazarcıların yüzlerine bakıyordu. Bir süre yürüdükten sonra bir domates tezgâhının arkasında, önlüğü poşetin- den yeni çıkmış gibi hiç kirlenmemiş, iri yarı bir adam gördü. Bu adamın, aradığı kişi olabileceğini düşünerek parola niteliğindeki soruyu sordu.

22. (1) Rosenblum, Kim Çalıyor Bu Haberleri adlı ya- pitinda haber metinlerinin dünyanın çeşitli medya organlarında ne hâle getirildiğini açıklıyor (11) Bir anlamda gazeteciliğin gazeteciliğini yaparken So- mali'den Malezya'ya çatışmalı bölgelerdeki gaze- tecilerin çalışmalarını betimliyor. (III) Dış ülkelerde- ki haber ilişkilerini bir roman havasında anlatırken haber tahrifatının insani boyutunu da sergiliyor. (IV) Sansürün son derece canlı örneklerini içeren kitap, okurların gerçek haberlere ulaşabilmele- ri için bazı ipuçları da içeriyor. Ancak belki de aşırı somut ve heyecanlı bir anlatıma sahip olduğu için sansürün kökenleri üzerinde pek durmuyor. of And Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangi- leri söz konusu yapıtın hem içeriği hem de üs- lubuyla ilgilidir? A) I ve B) I ve III D) Il ve V C) III ve IV E) IV ve V ( 2

= 3. Nispeten erken bir saat sayılır fakat her yer tıklım tıklım. Dükkânlar kepenklerini yazdan kalma bir sabaha çoktan kaldırmış. Yine hissettiklerimi käğıda dökmek istiyorum. Bir ışık bekliyorum ama gelmiyor. Önümden, görmeyi çok istediğim insanlar geçiyor: takım elbiseli beyler, topuklularıyla kaldırımlara takılmadan yürümeye çalışan hanımefendiler, annesinin elinden sıkıca tutmuş küçükler, farklı konulardan bağıra çağıra söz eden gençler... Ben de onlardan biriydim diye düşünüyorum ama artık o günler çok uzakta. Saat ilerledikçe ortalık boşalıyor, herkes işine gücüne dağılmış placak. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine yer verilmemiştir? Akan cümlesine BY Aşamah yargıya Sessel yinelemelere by sayip dekmelere EX Eksiltili cümleye ortonin bosolmos da horkosin dağıldığı Glkoupi

/// /// TÜRKÇE Sanat, edebiyat ve düşünce yapıtları; kendine özgü nitelikle- rinden dolayı ne maddi kültürün ne de manevi kültürün kap- samına girer. Sinan'ın Süleymaniye'si ve Rodin'in Düşünen Adam'ı maddi kültür alanında algılanabileceği gibi manevi kültür evrenindeki işlevlerinden dolayı manevi kültürün bir parçası olarak da düşünülebilir. 6. Aşağıdakilerden hangisi bu parçanın başlığı olmaya en uygundur? A) Sanat ve Estetik B) Kültürün Sanatla İlişkisi C) Mimarların Kültüre Katkısı D) Sanatın Kültüre Etkisi E) Batı'nın Sanat Yönü 7. Tarih boyunca sanatkârların kalpleri kadar kalemlerini, fırça- larını da harekete geçiren sevinçten çok keder olmuştur. Bir sevgilinin vefasızlığı veya ölümü, millî bir felaket, evlat acı- si, ayrılık, gurbet; romancıya, bestekâra şaheserler vücuda inin imkân sağladı. Gurbette, hasrette, sıkıntıda ol-

1. dece soru Coğrafi keşiflerle birlikte gerçekleşen sömürgecilik faaliyetlerin- de bazı ayrıntılar vardır. Kolomb, İspanya Kraliyetine Amerika'da koloniler kurulmasını önermiş, bunun için çokça ateşli silahlara ihtiyacı olduğunu belirtmiştir. Sonrasında sömürgecilik faaliyeti için hazırlıklara başlayan Kolomb ve adamları; ateşli silahlara karşı taştan yapılma ilkel silahlar kullanan yerlileri, topluca öl- dürmüş ve tüm bölgeyi de işgal etmiştir. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Sömürgecilik faaliyetlerinin birden fazla olayla açıklanama- yacağı B) Sömürge savaşlarının insan nüfusunun sürekli azalmasına yol açtığı C) Ateşli silahların yerli halkın yenilgisini kısa sürede hızlandır- dığı D) Kolomb ve adamlarının ateşli silahlarla kolay bir zafer kazan- dığı E) Sömürgeci zihniyetin yayılmasında ateşli silahların başat et- ken olduğu 3.

7. (1) Divan şairlerinin murabba, saz şairlerinin ayaklı semai, bilimsel çevrelerin de "vezniahar" dedikleri şiirler, her dize- si soldan sağa okunduğu gibi yukarıdan aşağıya da oku- nabilen bir örgüyle yazılır. (II) Bu şiirlerin hem şekil hem de anlam bakımından oluşturulması çok zordur. (III) İşçi- lik ve sanat ister. (IV) Halk şairleri bile bu tarz şiirde aruz veznini kullanırlar. (V) Okuyanı hayran bırakacak kelime ve mana istifleriyle örülen bu şiirin şekil yapısı teknik ba- kımdan biraz çetrefillidir. (VI) Bu şiirler murabba tarzında olup dizelerdeki hece sayısı on beş veya on altıyı bula- cak şekilde "fâilâtün" veya "mefâîlün" kalıplarının tekra- rıyla uzun tutulur. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangi ikisi, kendinden önceki yargının gerekçesidir? A) II ile IV D) III ile VI B) II ile V E) IV ile VI C) III ile V

4. %3'lük bir artışla artık mobilya üretiminin ülkemizde başı çeken bir ticaret alanı olduğunu söylemek gere- kir. Özellikle de orman varlığının çok olduğu bölgeler- de. Bunu söylerken ağaç kesimi üzerine de birkaç şey söylemek doğru olur. Artık mobilya için kesilen ağaçlar özel olarak yetiştirilmekte. Yani ülkemizin orman varlı- ğına, ciğerlerine zarar verilmemekte. Özellikle de son dönemlerde bu anlayış iyice yerleştirildi. Televizyonlar- daki reklamlarda dahi üretimi ayrı olarak yapılan ağaç- lardan elde edildikleri vurgulanıyor. Bu bilinç oturursa gelecekte orman varlığımız artış bile gösterebilir. Bu parçada yazarın özellikle aşılamak istediği dü- şünce aşağıdakilerden hangisidir? A) Ormanlar konusunda insanımızda gerekli bilinç sağlanırsa orman varlığımız noktasında olumlu gelişmeler meydana gelebilir. B) Mobilya üretimindeki artış orman varlığımızı teh- dit etmektedir. C Televizyonlar da reklamlarla orman varlığının ko- runmasını söylemektedir. D) Mobilya için kesilen ağaçların özel yetiştirme ol- dukları vurgulanmıştır. EX Insanların ormanlar üzerine bilinçlenmesi büyük önem taşımaktadır.

7IZ. hi, kla e A OP02-SS.31TYT01 / TÜRKÇE 39 ve 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Adalet Ağaoğlu, oyunlarında birbirinden çok farklı, çok sayıdaki kadın karaktere yer vermiştir. Bu karakterlerin her birinde kadın sorunu ayrı ayrı irdelenmiştir. Kadın sorunu, çağdaş bir yazarın gözlem ve tespitleriyle kadın karakterler üzerinden ele alınmıştır. Yaşadığı dönemin siyasal ve sosyal eleştirisini yaparken bu eleştiriye merkez teşkil edecek kişilerden hareket etmiştir. Eleştiri gereken durumlarda, bunu açıkça söylemek yerine eleştiriye esas olacak kurguyu özenli biçimde oluşturmayı tercih eden Ağaoğlu, dili de buna uygun şekilde kullanmayı tercih etmektedir. Onun tek perdelik kısa oyunlarından biri aile, kadın ve toplum sorunlarının işlendiği Kozalar'dır. Tek mekânlı bu oyunda, dışarıda kopan "kıyamet"in uzağında kalmaya çalışan üç burjuva kadının gündelik yaşamlarına odaklanılmıştır. Bu kadınların isimleri yoktur, toplumdaki rolleri onların isimlerini oluşturmaktadır. Sadece absürt tiyatronun biçimsel unsurlarının kullanıldığı bu oyunda mekân evin salonudur ve zamanın akışı çizgiseldir. Yazar, bu oyununda bireyden yola çıkarak toplumsal bir sorunun üzerinde durmaktadır. 39. Bu parçada Kozalar adlı oyunla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Konuların kadın karakterler aracılığıyla işlendiğine B) Klasik anlamıyla tam bir absürt oyun örneği olduğuna C) Oyun kişilerinin sosyal konumlarıyla adlandırıldığına D) Kronolojik ilerleyen doğrusal zaman kullanımının tercih edildiğine E) Oyun karakterlerinden hareketle toplumsal bir eleştiri sunulduğuna yard ükle. Bir ran la

29. Şiire gerçekliği sokarak şiiri hikâyeleştirme yoluna gitmemiş, aksine gerçeklikteki şiirselliği ortaya çıkararak şiirde realizmi yakalamıştır Rifat Ilgaz. Bunu yaptığı için de arkadaşlarından kat kat üstündür. Şurası bir gerçek ki etrafını çok iyi görüyor ve gördüklerini de çok iyi ifade edebiliyor. Konu ararken uzaklara gitme veya yükseklere çıkma gereği duymuyor. Hikâye anlatır gibi şiir yazan Ilgaz'ın bir başarısı da akıcı, temiz dilidir. Bu parçaya göre, Rifat Ilgaz'la ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Mizahın ağır bastığı şiirlerinde manzum hikâyeye yönelmiştir. B) Şiirlerinde açık, anlaşılır bir dil kullanmıştır. C) Gözlemlerini şiirlerine başarıyla yansıtabilmiştir. D) Şiir konularını iyi bildiği insanlardan ve nesnelerden seçmiştir. E) Gerçekleri yalın bir anlatımla dile getirmiştir. OP02-SS 31TYT01

8. Modern öykünün öncü, yol açıcı öykücülerinden Jorge Luis Borges, öyküye farklı bir bakış açısı getirir. Edebiyatı, kültürü, sanatı öyküsünün öznesi yapar. Dünyanın bütün dillerine, kültürlerine, yazarlarına, sanatçılarına, şairleri- ne, sonra ansiklopedilerine, masallarına ve kutsal kitap- lara uzanır ve bütün bunları imgelere dönüştürerek öy- küye boca eder. Bu yüzden Borges tümüyle bir kavram, kültür, felsefe öykücüsüdür. Neredeyse bütün bir insan- lık tarihini yeniden yorumlamaya girişir. Apaçık düş gö- ren bir vakanüvistir o. Kitaplar, metinler, yazarlar arasın- da gider gelir. Kitaplar pek çok öyküsünün ana temasıdır. Kahramanlar, yazarlar, görüşler yeniden üretilir. Tarih, mi- toloji, teoloji öyküyü kaplar. Öyküleri; bir yazarlar, kitap- lar galerisi gibidir. Şairler, krallar, gezginler dolaşır öykü- lerde. Bu parçada Borges'in öyküleriyle ilgili aşağıdakiler- den hangisine değinilmemiştir? Özgün bir yanının olduğuna Açtığı çığır ile birçok sanatçıyı etkilemeyi başardığına Kavramlardan ve bilimlerden beslendiğine Farklı kimliklere sahip kişilere yer verildiğine Dünya edebiyatının birikimlerinden yararlandığına

bir ak a- ip- ne is- de- ha ati- E 25. Küçük salonun fes renginde kalın, ağır perdeli penceresin- den, dışarısı muhteşem, parlak bir sulu boya levhası gibi görünüyordu. Saf, mavi bir sema.. Çiçekli ağaçlar... Uyur gibi sessiz duran deniz... Karşı sahilde mor, fark olunmaz sisler altında dağlar, korular, beyaz yalılar... Bütün bunların üzerinde bir esatir rüyasının havai hakikati gibi uçan martı sürüleri! 8 Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Betimleyici ögelere yer verilmiştir. BOznel ifadeler ağır basmaktadır. C Eksiltili cümleler kullanılmıştır. DY Benzetmeye başvurulmuştur. Duyular arası aktarım yapılmıştır. Diğer sayfaya geçiniz

ett, den ne- One na- bar, den ada 'dur, i kişi daki yada zadar kan- ağım. unda, ayranı er mi? lik, bir GENEL TEKRAR Yeni Nesil Sorular - II lerin han- benzeştiği 2. Yalnız Efe 3 41 61 OO 73 30 TEST - 157 Nadan Pembe İncili Kaftan Topuz Vire 94 Aykut ve arkadaşlan Oğuz, Volkan, Sema "İçindekiler" bölümü verilen "Ömer Seyfettin'den Seçme Hikâyeler" adlı kitaptan bir hafta boyunca günde 10 sayfa okumak için sözleştiler. Aykut sözünde durdu. Oğuz bir gün dışında aksatmadan okudu. Volkan, Aykut'un yarısı kadar okudu. Sema, Oğuz ve Volkan'ın iki katı kadar okudu. Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? LK12TURS820-160 A) Aykut, "Pembe İncili Kaftan" hikâyesini bitirememiştir. B) Oğuz, "Pembe İncili Kaftan" hikâyesine başlayama- mıştır. G) Volkan, iki hikâye okumuştur. D) Sema, dört hikâye okumuştur. E) Eserin tamamı okunmamıştır.

7. Çevremizde güzel olan her şey yavaş yavaş kaybolu- yor. (11) Bizde her yok oluşun ardından, üzülmekten öte- ve gidemiyoruz. (III) Kaybolanları sessizce seyrediyoruz. Silkinip kendimize gelemiyoruz bir türlü. (V) Keşke bu değerlere ara sıra da olsa sahip çıkabilseydik. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır? A) I B) II C) III D) IV 10. Aşağıda mamış A) Sir B) BL g C) E fot E)

1.1. Sahnede bizi şaşırtan sihirbazı daha yakından ta- nimamız gerekmez, onun işlevi sihir yapmaktır. II. Bütün iyi hikâyeciler gibi Arthur Conan Doyle da sırrını vermez bize. III. Yahut bir makinenin nasıl çalıştığını bilmek zo- runda hissetmeyiz kendimizi, makine kendisin- den bekleneni sunar. IV. Hem zaten Sherlock Holmes'ün neden gizemleri çözmeye bu kadar meraklı olduğunun tek bir ce- vabı yoktur büyük bir olasılıkla. V. Ancak bunun yanı sıra, çoğunluğu kısa hikâyeler- den oluşan Sherlock Holmes maceralarının en az önemsediği şey Holmes'ün nasıl biri olduğudur. Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir bütün oluş- turulmak istense hangisi baştan ikinci olur? A) I E) V C) III B) II D) IV Tarama 3. Roman birçok Nabol gerlen leme dair soyu Bu aş: ol