Anlatım Biçimleri Soruları

3. Nispeten erken bir saat sayılır fakat her yer tıklım tıklım. Dükkânlar kepenklerini yazdan kalma bir sabaha çoktan kaldırmış. Yine hissettiklerimi kâğıda dökmek istiyorum. Bir ışık bekliyorum ama gelmiyor. Önümden, görmeyi çok istediğim insanlar geçiyor: takım elbiseli beyler, topuklularıyla kaldırımlara takılmadan yürümeye çalışan hanımefendiler, annesinin elinden sıkıca tutmuş küçükler, farklı konulardan bağıra çağıra söz eden gençler... Ben de onlardan biriydim diye düşünüyorum ama artık o günler çok uzakta. Saat ilerledikçe ortalık boşalıyor, herkes işine gücüne dağılmış olacak. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine yer verilmemiştir? A) Çıkarım cümlesine B) Aşamalı yargıya C) Sessel yinelemelere D) Sayıp dökmelere E) Eksiltili cümleye

pilan syal andıkları ele ama ek- DICI iminin = yap- yar dü- ak ça et e- en PARAGRAFYA - PARAGRAF DENEMELERİ 15 ve 16. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Divan şiirinde hikemi tarzın öncülüğünü yapan Nabi, Halep'te yaşadığı dönemde, yedi yaşındaki oğlu Ebu'l-hayr için bir öğüt kitabı yazıp adını Hayri-name koyar. Bu eser, daha çok Hayriyye adıyla bilinmektedir. Nâbî, Hayriyye adlı mes- nevisiyle oğlunu hayata hazırlamayı, oğlunun mutluluğu yakalayabilmesi ve sıkıntılardan uzak kalabilmesi için ona birtakım öğütler vermeyi amaçlamıştır. Bu metinle aynı zamanda dönemi için çok ciddi ve sert bir siyasi ve sosyal eleştiri de yapmaktadır. Taşranın cahilliği, askerlerin ve yöneticilerin zulmü, rüşvet meselesi, ekonominin bozulması, liyakat ilkesinin çiğnenmesi, ilim ada- minin hak ettiği değeri görmemesi gibi konularda yaptığı eleştirilerle Nâbî, toplum ve devlet hakkın- da düşünen ve fikir sancısı çeken, kötüye giden toplumu düzeltme ya da en azından uyarıda bulunma sorumluluğunu üstlenmek ihtiyacı içinde olan bir münevver olduğunu göstermektedir. 15. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Hikemî tarzın kurucularından birinin de Nâbî olduğuna BY Nâbî'nin mesnevi türünde didaktik bir eser ortaya koyduğuna C) Hayriyye adlı yapıtın oğlu için yazılmış bir eleştiri olduğuna D) Nâbî'nin topluma karşı mesuliyet duygusunu taşıdığına E) Çocukların eğitilmesi konusunda Nâbî'nin eser verdiğine

28 9. Fatih'te yoksul bir gramofon çalıyor Eski zamanlardan bir cuma çalıyor Durup köşe başında deliksiz dinlesem Sana kullanılmamış bir gök getirsem Haftalar ellerimde ufalanıyor Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem Ben sana mecburum sen yoksun Bu metinle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlış- tır? Ifade ediş özelliği bakımından mensurdur. B) Kişileştirme sanatına yer verilmiştir. C) Coşku ve heyecanı dile getiren metindir. D) Sözcüklere yeni anlamlar yüklenmiştir. E) Sanatçının kişisel gerçekliğini yansıtmaktadır.

Çay, Asya'nın güneydoğu bölgelerinde kendiliğinden yetişen ve doğal hâline bırakıldığında küçük bir ağaç kadar boylanan bir bitkidir. Ama bu bitkinin yapraklarından hazırlanan içecek 17. yüzyıldan sonra öylesine yaygınlaşmıştır ki bugün dünya- nın hemen her yerinde çay tarımı yapılmaktadır. (1) Çay fideleri tohumdan ya da genç sürgünlerden kesilen parçalardan fideliklerde üretilir, sonra asıl yetişecekleri yerlere aktarılır. (II) "Çay hasadı" adı verilen yaprak toplamaya, üçüncü yılda başlanır. (III) Hasatta genellikle, dalların tepe tomurcuğu ile onun altındaki iki genç yaprak koparılır. (IV) Tam yetişkin bir çay bitkisinden 70 gram kadar kuru çay elde edilir. (V) lyi bakıldığında çay bitkisinin üretkenliği kırk yıl kadar sürebilir. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istenirse ikinci paragraf numaralanmış cümlelerden hangisiyle başlar? A) I. B) II. C) III. D) IV. EX V.

15. . TÜRKÇE Sakızlı Muhallebi Nasıl Yapılır? Öncelikle süt, un, şeker ve vanilyayı tencereye alıp pürüzsüz hâle gelinceye kadar çırpın. Ardından damla sakızlarını döverek toz hâline getirin ve karışıma ekleyip tencereyi ocağa yerleştirdikten sonra orta ateşte sürekli karıştırarak koyulaşıncaya kadar pişirin. Pişen muhallebiyi ocaktan alarak 5 dakika dinlendirin ve mutfak robotuna aktarıp muhallebiyi robotta karıştırın ve servis kaselerine doldurun. . Oda sıcaklığına gelince buzdolabına alın ve birkaç saat soğutun, üzerini fındık ve fıstık parçaları ile süsleyin. Şimdiden afiyet olsun. Damla Sakızlı Muhallebi Yapımının Püf Noktaları: 1. Muhallebi kıvamının koyu olmasını istiyorsanız içerisine biraz erimiş tereyağı ilave edebilirsiniz. II. Kıvamını açmak için muhallebiyi ocağa alın ve tekrar ısıtın. İçerisine süt ilave ederek karıştırın. III. Kivamı sulu olduysa azar azar elenmiş un ekleyin. IV. Sakız aromasını artırmak istiyorsanız muhallebiyi ocaktan almadan iri parçalı sakızlardan bir tutam atabilirsiniz. Damla sakızlı muhallebinin püf noktalarından hangisi farklı bir yapım aşamasında uygulanmalıdır? A) I. B) II. C) III. D) IV. RST FAS B

si, ni y le i- el e i TEST-1 DEUSTA 3. Bir tarih, fizik ya da felsefe metni ile bir şiir, roman ya da hikâye metnini karşılaştırdığımızda edebiyatın,ne olduğunu daha iyi anlarız. Öğretici metinlerden olan tarih, fizik, felsefe vb. metinlerde temel amaç bir konuya açıklık getirmek, herhangi bir konuda bilgi vermek ya da bir düşüncenin doğruluğunu kanıtlamaktır. Edebî metinlerde ise temel amaç, edebiyat sanatının olanaklarından yararlanarak duygu, düşünce, olay ve hayalleri özgün, etkileyici ve güzel bir dille ifade etmektir. Edebiyat, kişinin düşünce dünyasından çok duygu ve hayal dünyasına seslenen bir sanattır. MONARCIZARMY Bu parçada edebiyatın hangi yönü vurgulanmıştır? A) Özlülüğü C) Samimiliği E) Açıklığı B) Duruluğu D) Öznelliği

r. k 35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevapla- yınız. Amák-ı Hayal, Filibeli Ahmed Hilmi tarafından kaleme alınmış, dönemine göre benzersiz bir hikâye kitabıdır. Hayatla hayal arasındaki çizgide gezinen, son derece akıcı ve derin gizemci-tasavvufi bir eserdir. Günümüz- de sık rastladığımız aynı tezgâhta dokunmuş gibi duran kumaşlara benzemiyor. Belki yüzlerce sayfa değil ancak "Öz"den gelmiş, "öz"e hitap edebilmiştir. Amâk-ı Hayal, yirmi üç "fantastik" hikâyeden oluşur. Eserde hikâyelerin ana karakteri Raci'nin, Aynalı Baba rehberliğinde ma- nevi âlemlere yaptığı yolculukları anlatılır. Her yolculuk, hepsi birbirinden güzel ve diğerleriyle bir biçimde kesi- şen hikâyeler içerir. Üsluptaki rahatlık, böylesine derin anlamlı bir kitabı bir solukta okutuyor fakat eser bir kez okunup bırakılacak bir kitap değil. Hikâyelerle yapılacak her yeni yolculuk, başka bir mecraya sürüklüyor insanı. 35. Bu parçada geçen altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Aynı özellikler sergileyen kitaplardan olmadığı B) Nitelik yönünden belli bir standardı yakalayamadığı C) Küçük hacimli bir eser olmaktan öteye geçemediği D) Dil ve anlatım özellikleri yönünden kusur içermediği E) Belirli konuları ele alan bir yapıt olmaktan öteye ge- çemediği

Bir sanat eserine yalnızca estetik haz alma amacıyla Maklaşılması çok yanlış bir tutumdur. Sanatçı eserini oluştururken çevresinden, döneminin yaşamından, siyasi ortamından bağımsız kalamaz. Bu nedenle her sanat eseri aynı zamanda kendi çağının bir tanığıdır. Bu parçadaki "kendi çağının tanığı" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Geçmişle gelecek arasında köprü vazifesi görmek B) Araştırmalarda ilk önce başvurulacak kaynak olmak C) Toplumsal değerleri gelecek nesillere taşımak D) Yazıldığı döneme ait bilgiler, izler taşımak E) Klasik eserler arasına girmek

NTROL - TÜRKÇE 32. (1) Dil, milletleri oluşturan ve milletlerin birlikteliğini sürdü- ren en önemli unsurdur. (II) Millî kimliğimizi koruyabilme- mizin ilk şartı ise dilimizi korumaktır. (III) Dilimiz; tarihimiz, kültürümüz, kimliğimiz ve birliğimizdir. (IV) İnsanlar ve toplumlar üzerinde çok fazla etkili olan basın ve yayın or- ganlarının gündem oluşturma ve yönlendirme konusunda gücü, kendini önce dil üzerinde gösterir. (V) Radyo ve te- levizyon gibi topluma hizmet eden, kamu görevi üstlenen yayın organlarında Türk dilinin kullanımı hususunda son derece dikkatli olunmalıdır. (VI) Kamuoyunu ilgilendiren politika, haber, eğitim, din, bilim, spor gibi anlarda dilin kullanımına azami özen gösterilmelidir. Ⓒ Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) II C) IV B) IU DV VI

21. Çocuklarımızın kahramanları, babalarımızın kahra- manları değil artık. Çocuklarımız, Marvel karakterleri ile büyüyor. Doğum günlerinde onların oyuncaklarını alıp hediye ediyoruz çocuklarımıza. Onların filmlerini bekli- yoruz ve çıkar çıkmaz koşa koşa sinemalara gidiyoruz. Çocuklarımızın idealleştirdikleri kahramanlar da doğal olarak Thor, Hulk, Iron Man, Kaptan Amerika, Spider Man, Kaptan Marvel, Ant Man gibi bizim değerlerimizi temsil etmeyen bu karakterler oluyor. Dikkat edilirse bu kahramanların her biri, diğerinde olmayan olağanüstü bir güce, özelliğe sahip. Ne var ki hiçbirinde merhamet, cömertlik, adalet gibi özellikler ön planda değil. Oysa kendi tarihimiz; ete kemiğe bürünmüş, ayakları yere ba- san, tarihte gerçekten var olmuş Alparslan, Battal Gazi, Sarı Saltuk, Ertuğrul, Fatih, Ulubatlı Hasan, Barbaros gibi nice kahramanlar dolu. Çocuklarımızın dünyasını Kaptan Marvel gibi hayalî şahsiyetler değil, kendi kah- ramanlarımız doldurmalı. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Çocukların yanlış rol model seçmelerinde ailelerin de payının olduğuna B Tarihimizdeki kahramanların da fantastik özellikleri- nin olduğuna C) Batılı kahramanların gerçek hayattan uzak özellikle- rinin bulunduğuna D) Çocukların etkilendiği kahramanların kültürel kimliği- mizi yansıtmadığına E) Kendi tarihimizin rol model oluşturacak kahraman- larla dolu olduğuna

6. 1. Işık kirliliğinin doğal yaşam üzerindeki önemli etki- lerinden biri de ekolojik dengeyle oynayarak canlı yaşamının doğal işleyişini bozmasıdır. II. Geceleri yıldızlardan faydalanarak yollarını bulan kuşlar ve yarasalar şehir ışıklarının cazibesine kapı- lip yollarını kaybedebilmektedir. Numaralanmış II. cümleyle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) I. cümlede ileri sürülen savın gerekçelerinden biri dile getirilmiştir. B) I. cümlede sözü edilen olumsuzluğun her canlıyı farklı etkilediği ifade edilmiştir. cümlede ifade edilen durumun bir sonucu örnek- lendirilmiştir. D) I. cümlede ortaya atılan iddia, bilimsel bir temele oturtulmuştur. E) I. cümlede değinilen düşünceyle çelişen bir başka düşünce ortaya konmuştur.

Bu kitap asırlardan bu yana tam bir bilgelik ve teselli kaynağıdır. Uzay yürüyüşleri ka dar çağdaş, piramitler kadar zaman kavra- mindan yoksundur. Kötü anlarda kaostan/ karışıklıklardan bir anlam çıkarabilme- miz için hikâyeler anlatan bir eserdir. Ki- şisel ilerleme seyahatine çıkmış insanlara, daha nasıl bir beceri kazandırılabilir ki! Üs- telik espri, şefkat ve dürüstlükle örülüdür. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen kitabın bir özelliği değildir? A) İçerik bakımından doyurucu bir eser- dir. B) Zamana karşı koyabilmiş bir eserdir. C) Ele aldığı konular güncelliğini koru- muştur. DÖlümsüzlüğünü biçim mükemmelliğin- den alır. E) İnsana yeni ufuklar açan bir eserdir. hil Tç H h

17. Sultanahmet Meydanı her zamanki gibi renk hareketli ve neşeli. Fotoğraf çekenler, adres soranlar, tarihî kapıların önünde sıraya girenler... Yerde kırıntıları yemek için üşüşen güverchleri rahatsız etmeden adım adım yaklaşıyorum İbrahim Pasa Sarayı binasının içinde yer alan Türk ve İslam Eserleri Müzesine. Kanuni Sultan Süleyman'ın veziriazamı İbrahim Paşa'nın sarayının girişinde müze kurucularının fotoğrafları karşılıyor beni. Bu sımsıcak karşılamanın ardından medeniyetler geçidi... Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A Birinci kişinin ağzından anlatılmıştır. (B) Öyküleme ve betimlemeden yararlanılmıştır. Bitmemiş cümlelere yer verilmiştir. DYargılar örneklerle kanıtlanmıştır. EXİkileme ve pekiştirme bulunmaktadır.

isi pa- adır? V. aki dik- mi la k- a 133 B 1 L 6 R M A S A 12. Sabahattin Ali, Türk edebiyatının önemli isimlerinden biridir. I Önce şiirleriyle ortaya çıkar, sonra hikâye ve romanlarıy- la tanınır. 20. yüzyılın ilk yarısında verdiği bu eserlerle edebiyat tarihimizde kendine saygın bir yer edinen Saba- 11 hattin Ali, daha çok hikâyeleriyle sevilmiştir. Hikâyeciliği- mizde "toplumcu gerçekçi" tarzda yazdığı öyküleriyle mi- ||| henk taşı sayılır. Gördüklerini gayet sade bir dille, kısa IV ve açık ifadelerle anlatarak çarpıcı olmayı başarabilen bir hikâyecidir. Hikâyelerinde karakterlerinin kişisel yaşantıla- rını, onları oluşturan toplumsal koşullar içinde verir. Birey- sel ile toplumsalı son derece başarılı bir biçimde birbirinin V içinden geçirerek damıtır ve etkileyici bir şekilde hikâye eder. Bu parçadaki numaralanmış yerlerden hangisinin anla- mına ilişkin açıklama yanlıştır? A) 1. bölüm yazın alanında kayda değer bir yeri olmak anlamındadır. B) II. bölümdeki söz öbeği, 1. bölümdeki söz öbeği ile yakın anlamlıdır. C) III. cümle bir anlayışın karşısında olmak anlamı ver- mektedir. D) IV. etkileyici, yalın ve duru bir dille yazmak anlamı taşı- maktadır. E) V. cümle kişisel olanla sosyal olanı titizlikle harmanla- mak anlamına gelmektedir. TYT-AYT PARAGRAF SORU BANKASI

13 (a) = 37. Yakın zamanda hiç Balkan kökenli bir yazarın romanını oku- dunuz mu? Veya Balkan kökenli bir yazar ismi sorulsa bir çır- pida cevaplayabilir misiniz? Muhtemelen sayacağınız isimle- rin çoğu eserlerini ya İngilizce ya Fransızca ya da Almanca yazmıştır. İsmail Kadare, Herta Müller, Norman Manea, Elias. Canetti, Miroslav Penkov... Listeyi daha da uzatabiliriz. Ara- larında ödüllü hatta Nobel ödüllü yazarlar da var. Fakat kendi dillerinde eser veren Balkan kökenli yazarlar gölgede kalmış- tır. Kendi içindeki bütünlüğü ve çeşitliliği ile Balkan edebiyatını temsil etseler de yabancı okurlar için hâlâ bilinen yazarlar ara- sında değiller maalesef. BÖLÜM 4 Bu parçada Balkan edebiyatı ile ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisine değinilmemiştir? A) Yazarların kültürel zenginliği sergileme kaygısı taşıdığına B) Kimi yazarların ana dillerinden başka dillerde yazmayı ter- cih ettiğine C) Dünya çapında başarı kazanmış yazarların bulunduğuna D) Yabancı okur kitlesi tarafından yeterince tanınmadığına E) Yerel dillerde yazılmış eserlerin gerekli ilgiyi görmediğine 2017-YGS Benim Hocam/- 35

A Türkçe 30. Bir sanatçı ile sokaktaki insanın doğaya, olaylara, nes- nelere bakışı aynı değildir. Ressam için Ren Nehri, duy- guları ve hayal gücünü güzellik fikirleriyle uyaran büyülü görüntüler dizisidir. Ne var ki kişisel işleriyle uğraşan yolcu için Ren Nehri ve kıyıları bir çizgi köprülerse ilk çizgiylkesen başka çizgilerdir. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? A) Sanatçılar, sokaktaki insanlardan daha rahat bir yaşam sürerler. B) Sanatçılarla sıradan insanların, çevrelerindeki varlık- ları algılayışı birbirinden farklıdır. Sanatçıların beğendiği bir manzarayı, öteki insanlar beğenmeyebilir. D) Rahat bir yaşam süren sanatçıların, sıkıntı içindeki insanları anlaması mümkün değildir. 2 Aldıkları eğitim, sanatçılara sıradan insanlardan daha üstün bir bakış açısı kazandırır. 32. - S