Anlatım Biçimleri Soruları

2. Edip Cansever, sıradan masayı derin bir imgesellik boyutuna yaklaştırmıştır. Evrende o şiirdeki masa gibi başka bir masa yoktur. Cansever, edebiyat algısına ait ne varsa bu imge düzleminde tahayyül ettiği masa üzerine yansıtmıştır. Şiire yeni bir yapı kazandırmıştır. Evrenden ve insandan kopan bu masa, temelde bir hayal evrenidir. Bu parçada aşağıdaki durum eklerinden hangisi yoktur? A) ilgi 2 D) Ayrılma -B) Bulunma E) Belirtme e) Yönelme

ASPIR Aspir, papatyagiller familyasının üyesi tek yıllık bir bitkidir. Ana vatanı Asya kıtasının güneyi olan bu türün, ülkemize Orta Asya'dan göçler yoluyla geldiği bilinmektedir. Aspir, genellikle tohumundan yağ elde etmek amacıyla yetiştirilir. Tohumunun yanı sıra sap, yaprak ve çiçeklerinden de yararlanılır. Aspir tohumu, yüksek oranda yağ içerir. Bundan dolayı kalp ve damar hastalıkları diyetlerinde sıklıkla kullanı- Ir. Çiçeklerinden elde edilen kartamin maddesi, doğal boya ham maddesi olarak kullanılır. Soğuğa ve kuraklığa karşı dayanıklı bir bitkidir. Ülkemizde genellikle yazlık tiplerinin yetiştiriciliği yapılır. SAFRAN Safran; süsengiller familyasından sonbaharda çiçek açan, 20-30 cm boyunda, çiğdem cinsinden soğanlı bir kültür bitkisidir. Bitkinin yaprakları şeritimsi, mor çiçekleri üç tepeciklidir. Safran, kurutularak özellikle gıda boyası ve tat verici olarak kullanılır. Safran bitkisi daha çok İspanya, Fransa, İtalya ve İran'da yetiştirilir. Türkiye'de ise safran, Safranbolu'da üretilmektedir. Ağırlığına göre dünyanın en pahalı baharatı olan safranın ana vatanı, Güneybatı Asya'dır. Yarım kilogram safran 80.000 çiçekten çıkarılabi- lir. Kendi ağırlığının 100.000 katı suyu sarı renge boyar. Safran, içine konduğu yemeklere altın gibi sanı bir renk katan krosin adı verilen bir boya maddesi içerir. Ayrıca tıpta da kullanılır. Aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabını her iki metinden de alamayız? A) Ana vatanı neresidir? C) Hangi bitki ailesine mensupturlar? B) Hangi alanlarda kullanılmaktadır? D) Ülkemizde nerelerde üretilmektedir?

13 Uzaktan bu şarkıyı Bir milletin mealini söyler derin derin Derya, önünde çırpınarak Dolmabahçe'nin C) Rüzgârın kamçı olur, suların alkış tutar insan ilk adımını seninle atar D) Ah ey deniz, güzel deniz, ey nazlı Marmara Bilsen ne hasretim var o mahmur ufuklara E) Biz bu cihana Mecnun geldik Mecnun gideriz Pişman değiliz bu işten memnun gideriz 6. Orhan Kemal genel anlamda Hüseyin Rahmi'ye kadar natüralist ve realist roman anlayışını Sadri Ertem, Sabahttin Ali gibi romancılar devralan sosyal gerçekçi bir romancıdır. Türk romanında Anadolu'ya yöneliş şeklin- de görülen içerik onda haylaz ve yoksul gençler, ekmek peşindeki işçiler, sınıf isteyen yoksul gruplar, ağalıktan patronluğa ve amelelikten işçiliğe geçiş sürecin- deki insanlar arasında görülür. Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada boş bırakılan yerlere getirilen sözcüklerden biri olamaz? A) değiştirmek B) yönüyle C) uzanan 1 D) kanalından E) genişlemesi

2. 3. cuşiş-i ahzânımla, O hayâlât-ı pêrişânımla Müteşekki, lâim, Karşıdan safvet-i mahmûrunu seyretmedeyim... Akıyordu su gösterip aynasında söğüt ağaçlarını. Salkımsöğütler yıkıyordu suda saçlarını! Yanan yalın kılıçları çarparak söğütlere koşuyordu kızıl atlılar güneşin battığı yere! Birden- bire kuş gibi vurulmuş gibi kanadından yaralı bir atlı yuvarlandı atından! Bağırmadı, gidenleri geri çağırmadı, baktı yalnız dolu gözlerle uzaklaşan atlıların parıldayan nallarına! Bir ömr-i muhayyel... Hani gülbünler içinde Bir kuşcağızın ömr-i bahârîsî kadar hoş; Bir ömr-i muhayyel... Hani göllerde, yeşil, boş

5 Et ve ete denk düşebilecek proteine sahip gıdalar, madde- lerin değişimi için vücudumuzun ihtiyaç duyduğu en önemli unsurları içerirler. İnsanın bu yüzden bitkisel gıdalar kadar et ve et ürünlerine de yönelmesi onun bedensel ve beyin- sel gelişiminde önemli bir yere sahiptir. Gelişmiş gıda tü- ketimi, en önemli etkisini beyin üzerinde gerçekleştirir. Et yemeklerinin tüketimi, iki önemli gelişmeyi de beraberinde getirmiştir: Ateşin kullanılması ve hayvanların evcilleştiril- mesi Ayrıca insanın yenebilen her tür yiyecek maddesini kullanabilir olması, ona farklı iklimlerde yaşama şansı tanı- mıştır. Böylece insan, dünyanın egemeni olmuştur. Bu parçaya göre, insanı dünyanın egemeni hâline geti- ren etkenler arasında; I. Hayvansal besinleri tüketebilmek için ateşi bulması, II. Değişik iklimlerde yaşayabilir duruma gelmesi, III. Bitkisel gıdalar yerine et ürünlerini tercih etmesi, IV. Fiziksel gücünü etkili biçimde kullanabilmesi yargılarından hangileri yoktur? A). ve II. B) I. ve III. D) I. ve IV C) II. ve IV. ₁. W. E) II. ve IV.

bes adaphı yar 4. Havuzun yeşilimsi sularının kızıl yapraklarla örtülü olmas na bakılırsa mevsim galiba sonbahardı. Yaprakların altın da birkaç kırmızı balığın sessiz sessiz dolaştığını fark ettim ve büyükannemin özene bezene hazırladığı ipekli enta rive yeni, şirin potinlerimle havuzun içinde yürüyüverdin Su buz gibiydi. Dondum. O an etrafta bir çığlık koptu. Ne ye uğradığımı anlayamadan teyzem beni suyun içinden karıp kucağına aldı. Bir yandan öpüp bir yandan azarlaya CH rak üstümü değiştirdi. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yok. Sten Sifatlardan yararlanma B) Kişisel duyguları belirtme F 6. Yinelemelere yer verme Gozlemlerden yararlanma sitleştirme sanatına yer vermemilido qys2 (3 asne8 (0 TÜRKCE

9. Sanatın amacının ne olduğuyla ilgili kör dövüşüne dönen tartışmaları bırakalım artık. Bu cümlede altı çizili söz aşağıdakilerden hangisini belirtmek için söylenmiştir? A) Tartışmaların oldukça niteliksiz olduğunu B) Tartışmanın sonuç alınamaz bir duruma geldiğini C) Tartışan insanların birbirine zarar verme ihtimallerinin olduğunu D) Bilgisiz insanların tartışmalarının sanat açısından pek faydalı olmayacağını E) Sanatın tartışmaya gelmeyen göreceli bir niteliğinin ol- duğunu

$18 3. Gerçek dost, düşebileceği yerde dostunu kolla- yandır; her işinde ona baş sallayan değil. Aşağıdakilerden hangisi anlamca bu cümle ile aynı doğrultuda değildir? A) Dost her zaman arkadaşının yanında olandır. B) Gerçek dost, dostunu her zaman kollayandır. C) Gerçek dost her şeye evet diyendir. D) Dost, hata yapmayı engelleyendir. 1 39

24. Benim ikide bir halk sanatı üstünde duruşum bazı arkadaşları sinirlendiriyor. Günümüz sanatında halk sanatının aldığı önemli yeri göremeyenler, halk sanatını küçümseyenler birtakım sorular yöneltiyorlar bana. Onların ileri sürdük leri fikrin özü şu: "Herkes sanat yapamaz." Oysa aklı başında herkes sanatla uğraşabilir. Bu alanda bir varlık gösterebilir. Sanat orta malıdır, hepimizindir. Halk sanatında bizi saran en güzel taraf da budur. Başı sonu belli bir gelenek; halk sanatının kapılarını hepimize açar, halk sanatında belirsiz, karışık, ulaşılamayacak ölçüler yoktur. Geleneği benimseyen herkes halk sanatlarından birisinde kendini gösterir. Aşağıdakilerden hangisi halk sanatını küçümseyenlerin yazara yöneltebileceği sorulardan biri olamaz? A) Yüzyıllardan beri ayak altına serilen kilim sanat eseri olur mu? Bİçerisine soğan sarımsak doldurulan köylü heybesinde sanat değeri aranır mı? Bir Bir köy türküsünün sayılı şiirler arasında yer alması şiir sanatına hakaret olmaz mı? D Adı sanı belirsiz kimselerin elinden çıkmış işler üstünde durmaya değer mi? Sait Faik'in doğayı ve insanları basit, samimi, olduğu gibi ama şiirsel bir dille anlattığı öykülerinin de mi bir sanat değeri var?

3. kişilere öylesine yak yanına bile yaklaşmıyor. Aşağıdakilerden hangisi kanıtlanabilirlik açısından ötekilerden farklıdır? A) Çocuklarımıza doğa varlıkları arasındaki muhteşem uyumu göstermeli ve bizim bunu kazanmamız ge- rektiğini öğretmeliyiz. B) Hayvanlardan korkan veya hayvanlara karşı kötü duygular besleyen çocukların ailelerinde de aynı so- runun olduğu, araştırmalarla ortaya kondu. C) Doğru eğitim süreçleri ile hayvanlara şiddetin azalt masına yönelik kimi çalışmalar başlattık. D) Bebeklikten itibaren kişilere hayvan sevgisini aş manın çeşitli yolları vardır. E) Hayvanlara şiddet uygulayanlara ağır cezalar mesini öngören bir yasa hazırlandı. Üniversite Hazırlık OK00-SS.02MTP01

m. 39 12. Karamanoğulları, Anadolu Selçuklu Devleti'nin yıkılmasından sonra 1256 yılında Karamanoğlu Mehmet Bey tarafından kurulmuştur. Anadolu beylikleri arasında en uzun ömürlü Türk beyliğidir. Merkezi Konya olan OSO Karamanoğlu Beyliği, 1487'de ortadan kaldırılmıştır. L Bu parçada aşağıdaki cümlelerden hangisinin örneği vardır? A) Neden B) Amaç C) D) E) Kişisel görüş Karşılaştırma Tahmin mA (0 118 (3

E) V(9) 1. (1) Ali Şir Nevâî, 1441 yılında Herat'ta doğmuştur. (II) Çağatay Türkçesi ve edebiyatının temsilcilerindendir. (III) Hüseyin Baykara'nın en yakın arkadaşlarındandır. (IV) Türkçenin Farsçadan üstün olduğunu ortaya koymak için Muhakemetü'l Lugateyn'i kaleme almıştır. (V) Bu seçkin eser, Türk dili ve Türklük bilimi tarihi bakımından özel bir konuma sahiptir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır? A) V. cümlede, parçada adı geçen eserin önemi vurgulanmıştır. B) II. cümle, öznel yargı niteliği taşımaktadır. 1. cümlede Ali Şir Nevâî'nin biyografisi ile ilgili bilgiler verilmiştir. III. cümlede, karşılaştırma anlamı vardır. IV. cümle, amaç - sonuç cümlesidir. (3

18. Yazarı yazmaya iten, açığa vuramayıp bastırmak zorun- da kaldığı istekleridir. O hâlde bunlar bir yolunu bulup kılık değiştirerek kendilerini eserde belli edeceklerdir. Bundan ötürü de sanat eserine yazarın bilinçal- tında kalmış isteklerinin korkularının vb. sembollerini taşıyan bir belge gibi bakılabilir. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına at göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir? Ansanı tanımanın, anlatmanın bir yolu, bir aracıdır rüyalar. BX insanın varoluşsal gerçekliğidir rüyalar. Tıpkı hepimizin rüyalarında kendilerini gösterdikleri gibi. 7 Kimi romanlar da çekirdek bir rüya olarak yaratıcı- nin beyinlerine düşer. EX Kahramanlarını rüya gördürmeyen romancı sayısı çok azdır. 2

B 7. ve II D) IV ve V B) II ve VI E) III, IV ve VI C) III ve IV Türkiye'nin en güzel köprülerinden biri olan Malabadi, dün- yadaki taş köprüler içerisinde kemer açıklığı en geniş olan- lar arasında adından söz ettiriyor. Ayasofya'nın kubbesinin bu geniş kemerin altına sığabileceğini söylersek yapının hey- betini belirtmiş oluruz. Diyarbakır-Silvan yolu üzerindeki köp- rü, bölgede bir zamanlar hüküm süren Artukluların eserle- rinden biri. Dicle Nehri'ne katılan Batman Çayı'nın üzerin- deki Malabadi Köprüsü, 160 metre uzunluğunda ve 7 met- re eninde. Üzerindeki kitabeden 1147 yılında Timurtaş Bin İlgazi Bin Artuk tarafından yaptırıldığı anlaşılan bu tarihi eser renkli taşlarla döşeli. Su yüzeyinden kilit taşına kadar olan yüksekliği 19 metreye ulaşan Malabadi'nin görüntüsü, özel- likle güneşli günlerde muhteşem ışık oyunlarına yol açıyor. Karşılaştırma yapma BY Tanımlamaya başvurma Açıklamalara yer verme D) Nicel verilere yer verme E) Öznel anlatıma yer verme Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yok- tur?

47 10. Dünün unutulmadığını, bugünün geçmeyeceğini, yarının hiç gelmeyeceğini sananlar yanılırlar. Aşağıdakilerden hangisi anlamca bu cümleye en yakın- dır? A) Zaman, insanların tam olarak kavrayamadıkları soyut bir kavramdır. BY Zaman, bizim irademizin dışında, kendi akışını devam ettirir. C) Zaman korkusunu yenmek için çaba harcamalıdır in- sanlar. D) İnsanlar geçmişte yaşadıklarından birçok ders çıkar- malıdır. E) Geçmişle gelecek arasında bağlantı kurmak birçok kişi için zordur.

Bir insan için hayat, "bakma" eylemi içerisin- de büyür ve gelişir. Bakma eyleminin farkında olarak ya da olmayarak yapılması, fiilin ger- çekleşmesi esasında çok önemlidir. Bakmakla görmek arasında dağlar kadar fark vardır. Ya- şamın anlamı ise sürekli bakmanın, bakarken görmenin tadındadır. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Bakmak ve görmek aynı şeydir. Hayat bakmaktan oluşur. C) Yaşamın anlamı bakmanın devamlılığın- dadır. D) Görmek algılamaktır. E) Bakmak görmek eyleminin sonucudur. 9.