Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

6.
(1) Sanılıyor ki şiirin ne demek olduğu anlaşıldığı tak-
dirde güzelliği de anlaşılacak. (II) Oysaki bundan önce,
şiirin bir söyleniş biçimi olduğunu öğrenmeleri gerekir.
(III) Bir dize eğer güzelse neyi söylediği için değil, neyi
nasıl söylediği için güzeldir. (IV) Öyleyse o dizelerdeki
güzelliği anlam dışında başka yerlerde aramak gerekir.
(V) Bütün iş bunu sezebilmekte. (VI) Kişi bunu sezdi mi
öbür dizelerin ne anlattığını sormaz.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) I. cümlede yanlış bir kanıdan söz edilmiştir.
B) II. cümlede bir zorunluluk dile getirilmiştir.
C) III. cümlede şiirde üslubun önemine değinilmiştir.
IV. cümlede dize güzelliğinin nerede aranması gerek-
tiği söylenmiştir.
E) VI. cümlede karşılaştırma yapılarak sonuca gidil-
miştir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
6. (1) Sanılıyor ki şiirin ne demek olduğu anlaşıldığı tak- dirde güzelliği de anlaşılacak. (II) Oysaki bundan önce, şiirin bir söyleniş biçimi olduğunu öğrenmeleri gerekir. (III) Bir dize eğer güzelse neyi söylediği için değil, neyi nasıl söylediği için güzeldir. (IV) Öyleyse o dizelerdeki güzelliği anlam dışında başka yerlerde aramak gerekir. (V) Bütün iş bunu sezebilmekte. (VI) Kişi bunu sezdi mi öbür dizelerin ne anlattığını sormaz. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. cümlede yanlış bir kanıdan söz edilmiştir. B) II. cümlede bir zorunluluk dile getirilmiştir. C) III. cümlede şiirde üslubun önemine değinilmiştir. IV. cümlede dize güzelliğinin nerede aranması gerek- tiği söylenmiştir. E) VI. cümlede karşılaştırma yapılarak sonuca gidil- miştir.
23. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde betimleme (tas-
vir) ögeleri daha ağır basmaktadır?
A) Çocuk, tüm oyuncaklarını ve eşyaları odanın her
yanına dağıtarak oynuyordu.
B) Bu manzara resmini yapan ressam, belli ki Avrupa
anlayışından çok etkilenmiş.
C) B sokağı kestane ağaçları, akşamları çay içilen
balkonları ve çocuk civiltılarıyla anımsayacağım.
D) Koyu siyah gözleriyle bana uzun uzun bakardı; ben
o zaman ne yapacağımı şaşırırdım.
E) Romanda, Ankara'nın kalabalığı, insanlarının ko-
şuşturmaları ne kadar başarılı anlatılmış!
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
23. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde betimleme (tas- vir) ögeleri daha ağır basmaktadır? A) Çocuk, tüm oyuncaklarını ve eşyaları odanın her yanına dağıtarak oynuyordu. B) Bu manzara resmini yapan ressam, belli ki Avrupa anlayışından çok etkilenmiş. C) B sokağı kestane ağaçları, akşamları çay içilen balkonları ve çocuk civiltılarıyla anımsayacağım. D) Koyu siyah gözleriyle bana uzun uzun bakardı; ben o zaman ne yapacağımı şaşırırdım. E) Romanda, Ankara'nın kalabalığı, insanlarının ko- şuşturmaları ne kadar başarılı anlatılmış!
6.
Mevsimlerin insan üzerindeki etkisi saymakla bitmez.
Giyim kuşamdan tatil anlayışına, oturulan evden gi-
dilen yerlere kadar her şeyi mevsim belirliyor. Insa-
noğlu sıcağa ayrı soğuğa ayrı tepki veriyor. Mevsim
bu nedenle insanoğlunun en büyük arkadaşı. Nereye
gitse ondan bir şeyler taşıyor. Özellikle de kılık kıya-
fet seçimlerinde mevsimin rolü çok büyük. Yazın ince
kışın kalın giymekten falan bahsetmiyorum. Hava du-
rumuna göre renk renk giyinmekten bahsediyorum.
Soğuksa koyu, sıcaksa açık renkleri tercih etmekten
tutun da akşam sıcağında ayrı gündüz sıcağında ayrı
giyinmeye kadar aklınıza ne geliyorsa şöyle bir dü-
şünün. İşte onları kastediyorum. Mevsim insanı işte
böyle en ince ayrıntıs
kadar etkiliyor. Bunu fark
edip de uyum sağlayanlar ilgi görürken bundan ha-
bersiz rastgele giyinenler biraz sırıtmıyor değil. Bu
nedenle toplumun çeşitli konulardaki genel eğilimine
dikkat etmek her zaman fayda sağlar.
n
Bu parçada yazarın asıl anlatmak istediği aşağı-
dakilerden hangisidir?
A) Mevsimlerin insan üzerindeki etkisi bilimsel araş-
tırmalarla kanıtlanmıştır.
B) Mevsimine göre giyinme konusunda toplumun
genel yönelişi dikkate alınırsa bundan olumlu dö-
nütler alınabilir.
C) Yaz sıcağında kalın giyinmek görülen bir şey ol-
madığından hoş karşılanmayabilir.
D) Mevsimlerin insan üzerinde giyinme konusunda
üstünkörü bir etkisi vardır.
Renklerin tercihi içinde bulunulan iklime göre de-
ğişiklik gösterebilir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
6. Mevsimlerin insan üzerindeki etkisi saymakla bitmez. Giyim kuşamdan tatil anlayışına, oturulan evden gi- dilen yerlere kadar her şeyi mevsim belirliyor. Insa- noğlu sıcağa ayrı soğuğa ayrı tepki veriyor. Mevsim bu nedenle insanoğlunun en büyük arkadaşı. Nereye gitse ondan bir şeyler taşıyor. Özellikle de kılık kıya- fet seçimlerinde mevsimin rolü çok büyük. Yazın ince kışın kalın giymekten falan bahsetmiyorum. Hava du- rumuna göre renk renk giyinmekten bahsediyorum. Soğuksa koyu, sıcaksa açık renkleri tercih etmekten tutun da akşam sıcağında ayrı gündüz sıcağında ayrı giyinmeye kadar aklınıza ne geliyorsa şöyle bir dü- şünün. İşte onları kastediyorum. Mevsim insanı işte böyle en ince ayrıntıs kadar etkiliyor. Bunu fark edip de uyum sağlayanlar ilgi görürken bundan ha- bersiz rastgele giyinenler biraz sırıtmıyor değil. Bu nedenle toplumun çeşitli konulardaki genel eğilimine dikkat etmek her zaman fayda sağlar. n Bu parçada yazarın asıl anlatmak istediği aşağı- dakilerden hangisidir? A) Mevsimlerin insan üzerindeki etkisi bilimsel araş- tırmalarla kanıtlanmıştır. B) Mevsimine göre giyinme konusunda toplumun genel yönelişi dikkate alınırsa bundan olumlu dö- nütler alınabilir. C) Yaz sıcağında kalın giyinmek görülen bir şey ol- madığından hoş karşılanmayabilir. D) Mevsimlerin insan üzerinde giyinme konusunda üstünkörü bir etkisi vardır. Renklerin tercihi içinde bulunulan iklime göre de- ğişiklik gösterebilir.
J 1
1
8.
Anılar bir anda çocukluğun uzak bir gününde ya-
şatır insanı. Dalıp gittim caddede yürürken. Dur-
dum, o çiçekçi dükkanını aradım, bulamadım. Nice
şeyler, nice değerler ortadan kalktı. 1930'ların o
çekingen, ürkek çocuğu nerede? Benimle ne ilgisi
var soluk resimlerde karşılaştığım o çocuğun? Bir
vitrinde kendimi seyrediyorum; anılardaki insan,
gerçektekiyle bu denli ters düşer mi?
Parçada vurgulanmak istenen, aşağıdakilerden
hangisidir?
A) İnsanın zamanla değişmesi
B) Belleğin yaşla birlikte zayıflaması
C) Çocukluk anılarının aldatıcı olması
D) Zamanın su gibi akıp gitmesi
E) Geçmişin güzel yönleriyle hatırlanması
(1985-ÖSS)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
J 1 1 8. Anılar bir anda çocukluğun uzak bir gününde ya- şatır insanı. Dalıp gittim caddede yürürken. Dur- dum, o çiçekçi dükkanını aradım, bulamadım. Nice şeyler, nice değerler ortadan kalktı. 1930'ların o çekingen, ürkek çocuğu nerede? Benimle ne ilgisi var soluk resimlerde karşılaştığım o çocuğun? Bir vitrinde kendimi seyrediyorum; anılardaki insan, gerçektekiyle bu denli ters düşer mi? Parçada vurgulanmak istenen, aşağıdakilerden hangisidir? A) İnsanın zamanla değişmesi B) Belleğin yaşla birlikte zayıflaması C) Çocukluk anılarının aldatıcı olması D) Zamanın su gibi akıp gitmesi E) Geçmişin güzel yönleriyle hatırlanması (1985-ÖSS)
30. Barbaros Hayreddin Paşa, 1538'deki Preveze
Deniz Savaşı'ndan hemen önce, takip edilecek
savaş taktiği için etrafındakilerle istişare ederken
sorar: "Acaba Andre Dorya yarın ne tür bir taktik
uygulayacağımızı düşünüyor?" Görüşlerden
hareketle ulaşılan sonuçta Dorya'nın, Osmanlı
donanmasının onları takip edebileceğini
düşündüğüne karar verilir. Ve savaş taktiği buna
göre tespit edilip tedbir alınır. Nihayetinde savaş,
bu taktik üzere kazanılır.
Bu parçaya göre Barbaros Hayreddin
Paşa'nın Preveze Deniz Savaşı'ndaki
başarısını aşağıdakilerden hangisi açıklar?
A) Düşmanın taktiğini çeşitli haber alma
yöntemleriyle önceden öğrenme
B) Hücum anlayışını arka plana atıp savunmayı
önemseyen bir taktik benimseme
Hareket planını karşı tarafın muhtemel
adımlarına göre belirleme
D) Ortaya konan görüşlerden yararlanarak
kapsamlı bir taktik uygulama
E) Daha önce denenmiş ve sonuç alınmış
taktiklerden birini uygulama
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
30. Barbaros Hayreddin Paşa, 1538'deki Preveze Deniz Savaşı'ndan hemen önce, takip edilecek savaş taktiği için etrafındakilerle istişare ederken sorar: "Acaba Andre Dorya yarın ne tür bir taktik uygulayacağımızı düşünüyor?" Görüşlerden hareketle ulaşılan sonuçta Dorya'nın, Osmanlı donanmasının onları takip edebileceğini düşündüğüne karar verilir. Ve savaş taktiği buna göre tespit edilip tedbir alınır. Nihayetinde savaş, bu taktik üzere kazanılır. Bu parçaya göre Barbaros Hayreddin Paşa'nın Preveze Deniz Savaşı'ndaki başarısını aşağıdakilerden hangisi açıklar? A) Düşmanın taktiğini çeşitli haber alma yöntemleriyle önceden öğrenme B) Hücum anlayışını arka plana atıp savunmayı önemseyen bir taktik benimseme Hareket planını karşı tarafın muhtemel adımlarına göre belirleme D) Ortaya konan görüşlerden yararlanarak kapsamlı bir taktik uygulama E) Daha önce denenmiş ve sonuç alınmış taktiklerden birini uygulama
10. 2008 yılında 94 yaşında yaşama gözlerini yuman
Fazıl Hüsnü Dağlarca, gözleri açık gitmedi dünya-
dan. "Türkçe Katında Yaşamak" şiirinde "Türkçem
benim ses bayrağım!" diye seslendiği Türkçemi-
zin geldiği noktadan hoşnuttu. Çünkü aydınlığa
ulaşanlar, onunla aydınlığı yaygınlaştırabiliyorlar-
dı. Yazanlarla okuyanlar arasındaki dil duvarları
kalkmıştı. 1940'ların I. Yeni'sinden ve 1950'lerin
II. Yeni'sinden uzak durdu. Kendi şiir ekseninde
yürüdü. Türk şiirinde debisi yüksek bir nehir, ken-
di başına bir ulustu. Çok yazdı, farklı temalara ve
biçimlere açtı şiirini. Başını çevirip Batı şiirine bak-
madı bile. Ancak ürünlerinde yalnız Türkiye değil,
tüm dünya yer aldı. "Mustafa Kemal'in Kağnısı"
şirinin onun olduğunu bilmeden okurdu herkes.
Eserin sanatçısından meşhur oluşuna ilişkin baş-
ka şiirleri de var: Bu Eller miydi, Kızılırmak Kıyıla-
ri, Sivaslı Karınca, Söyle Sevda İçinde Türkümü-
zü, Üç Şehitler Destanı, Çakır'ın Destani...
Bu parçadan Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın hangi
özelliğine yer verilmemiştir?
A) Dille ilgili beklentilerinin gerçekleştiğine
www
B) Yaşadığı dönemin topluluklarından bağımsız
olduğuna
C) Bütün şiirlerinin belli bir niteliğin üzerinde
bulunduğuna
D) Şiir konusundaki üretkenliğine
E) Şiirlerindeki özgünlüğe ve çeşitliliğe
12
51
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
10. 2008 yılında 94 yaşında yaşama gözlerini yuman Fazıl Hüsnü Dağlarca, gözleri açık gitmedi dünya- dan. "Türkçe Katında Yaşamak" şiirinde "Türkçem benim ses bayrağım!" diye seslendiği Türkçemi- zin geldiği noktadan hoşnuttu. Çünkü aydınlığa ulaşanlar, onunla aydınlığı yaygınlaştırabiliyorlar- dı. Yazanlarla okuyanlar arasındaki dil duvarları kalkmıştı. 1940'ların I. Yeni'sinden ve 1950'lerin II. Yeni'sinden uzak durdu. Kendi şiir ekseninde yürüdü. Türk şiirinde debisi yüksek bir nehir, ken- di başına bir ulustu. Çok yazdı, farklı temalara ve biçimlere açtı şiirini. Başını çevirip Batı şiirine bak- madı bile. Ancak ürünlerinde yalnız Türkiye değil, tüm dünya yer aldı. "Mustafa Kemal'in Kağnısı" şirinin onun olduğunu bilmeden okurdu herkes. Eserin sanatçısından meşhur oluşuna ilişkin baş- ka şiirleri de var: Bu Eller miydi, Kızılırmak Kıyıla- ri, Sivaslı Karınca, Söyle Sevda İçinde Türkümü- zü, Üç Şehitler Destanı, Çakır'ın Destani... Bu parçadan Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın hangi özelliğine yer verilmemiştir? A) Dille ilgili beklentilerinin gerçekleştiğine www B) Yaşadığı dönemin topluluklarından bağımsız olduğuna C) Bütün şiirlerinin belli bir niteliğin üzerinde bulunduğuna D) Şiir konusundaki üretkenliğine E) Şiirlerindeki özgünlüğe ve çeşitliliğe 12 51
7.
Lüküs Hayat, 1933 yılında Cemal Reşit Rey tarafından bes
telenmiş bir yapıttır. Türk tiyatrosunun Klasik eserlerinden
birisi olmuştur. İstanbul Şehir Tiyatrolarının siparişi üzeri-
ne yazılan ve ilk defa Cumhuriyet'in 10. yıl kutlamalarının
yapıldığı 1933 yılında sahnelenen eser, 1946 yılına kadar
büyük bir seyirci kitlesi tarafından izlenmiştir. 1958'de Zeki
Alpan, 1962 yılında da Muammer Karaca tarafından tekrar
sahneye konulmuş; 6 Mart 1985'te ise İstanbul Şehir Tiyat-
rolarında yeniden sahnelenmeye başlanmıştır. O tarihten
günümüze kadar da aralıksız sahnelenmiştir. Oyunun ya-
zarı, Ekrem Reşit Rey olarak bilinse de Şişli'de Bir Apartı-
man şarkısının sözlerini Nazım Hikmet Ran'ın yazdığı bilin-
mektedir. Oyun, 1950 yılında Ömer Lütfi Akad tarafından
Lüküs Hayat adıyla filme alınmıştır. 1973 yılında da Haldun
Dormen tarafından televizyon için yeniden filme alınmıştır.
Bu parçada Lüküs Hayat ile ilgili olarak aşağıdakilerin
hangisine değinilmemiştir?
A) Sipariş üzerine yazılan ilk eserimiz olduğuna
By Birden fazla kisi tarafından oluşturulduğuna
M
C)Sanatın başka alanlarına da uyarlandığına
D) Uzun yıllar sahnelendiğine
E) Türk tiyatrosunun klasikleri arasında yer aldığına
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
7. Lüküs Hayat, 1933 yılında Cemal Reşit Rey tarafından bes telenmiş bir yapıttır. Türk tiyatrosunun Klasik eserlerinden birisi olmuştur. İstanbul Şehir Tiyatrolarının siparişi üzeri- ne yazılan ve ilk defa Cumhuriyet'in 10. yıl kutlamalarının yapıldığı 1933 yılında sahnelenen eser, 1946 yılına kadar büyük bir seyirci kitlesi tarafından izlenmiştir. 1958'de Zeki Alpan, 1962 yılında da Muammer Karaca tarafından tekrar sahneye konulmuş; 6 Mart 1985'te ise İstanbul Şehir Tiyat- rolarında yeniden sahnelenmeye başlanmıştır. O tarihten günümüze kadar da aralıksız sahnelenmiştir. Oyunun ya- zarı, Ekrem Reşit Rey olarak bilinse de Şişli'de Bir Apartı- man şarkısının sözlerini Nazım Hikmet Ran'ın yazdığı bilin- mektedir. Oyun, 1950 yılında Ömer Lütfi Akad tarafından Lüküs Hayat adıyla filme alınmıştır. 1973 yılında da Haldun Dormen tarafından televizyon için yeniden filme alınmıştır. Bu parçada Lüküs Hayat ile ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir? A) Sipariş üzerine yazılan ilk eserimiz olduğuna By Birden fazla kisi tarafından oluşturulduğuna M C)Sanatın başka alanlarına da uyarlandığına D) Uzun yıllar sahnelendiğine E) Türk tiyatrosunun klasikleri arasında yer aldığına
Yazınsal bir metin, güzel duyusal bir söylemi amaçlar, okuru
duygu yönüyle tamamlar. Yerine göre okurun hayal dünya-
sını genişletir, sorgulamalarla kendini daha iyi tanımasının
önünü açar. Okurun yaşama farklı pencerelerden bakması-
nı, yaşamdaki duygulanımları görmesini sağlar. Ama onun
dünya görüşüne yön vermez. Çünkü yazınsal metin ideo-
lojik dayatmaların her yönüyle dışında kalır.
Bu parçada söylenenlerden yola çıkıldığında yazınsal
metin ile ilgili
Kişisel sorgulamaların önünü açar.
II. Okura estetik bakış açısı kazandırır.
III. Farklı dünya görüşlerini tanıtır.
IV. Propaganda aracı değildir.
yargılarından hangilerine ulaşılamaz?
A) Yalnız I
D) II ve III
B) I ve II
X
E) II ve IV
C) Yalnız III
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Yazınsal bir metin, güzel duyusal bir söylemi amaçlar, okuru duygu yönüyle tamamlar. Yerine göre okurun hayal dünya- sını genişletir, sorgulamalarla kendini daha iyi tanımasının önünü açar. Okurun yaşama farklı pencerelerden bakması- nı, yaşamdaki duygulanımları görmesini sağlar. Ama onun dünya görüşüne yön vermez. Çünkü yazınsal metin ideo- lojik dayatmaların her yönüyle dışında kalır. Bu parçada söylenenlerden yola çıkıldığında yazınsal metin ile ilgili Kişisel sorgulamaların önünü açar. II. Okura estetik bakış açısı kazandırır. III. Farklı dünya görüşlerini tanıtır. IV. Propaganda aracı değildir. yargılarından hangilerine ulaşılamaz? A) Yalnız I D) II ve III B) I ve II X E) II ve IV C) Yalnız III
Son birkaç yıldır edebiyat dergisi okurken kimi yazıların,
konusu ilgimi çekse de okumaya başladığımda üslubu
yüzünden sonunu getiremiyorum. Türkiye'de gerek ede-
biyat eleştirisi gerekse sosyal bilimler konularında maka-
leler yazan kimi yazarlar, sözcük dağarcıklarının ne kadar
geniş olduğunu, soyut kavramları nasıl da ustaca kullana-
bildiklerini, son zamanlarda okumuş kesimin kullanımına
girmiş moda sözcükleri nasıl da yakından takip ettiklerini
göstermek için benim yapmacık bulduğum bir üsluba yö-
neliyorlar. Hele de cümleler uzunsa ve Osmanlıca, Fransız-
ca sözcüklerle doluysa bütün iştahım kaçıyor. Okumakta
zorlanıyorum ve içimden "Allah aşkına yazdıklarını bir kere
yüksek sesle okusun şu yazarlar." diyorum. Özellikle der-
gicilikte günlük dile yakın, yalın ama renkli, söz oyunlu bir
dil kullanma modası ne zaman gelecek, dört gözle bekli-
yorum. Bence gazetelerdeki köşe yazıları genel olarak da-
ha başarılı bu konuda.
Bu parçanın bütününde aşağıdakilerden hangisinden
yakınılmaktadır?
A) Din zenginleşmesine katkıda bulunulmamasından
B) Moda akımların edebiyatı esir almasından
C) Dildeki yozlaşmaya dil bilimcilerin karşı çıkmamasından
D) Halkın diline yakın yazan sanatçıların azlığından
E) Dergilerin nitelikli bir üsluptan yoksun oluşundan
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Son birkaç yıldır edebiyat dergisi okurken kimi yazıların, konusu ilgimi çekse de okumaya başladığımda üslubu yüzünden sonunu getiremiyorum. Türkiye'de gerek ede- biyat eleştirisi gerekse sosyal bilimler konularında maka- leler yazan kimi yazarlar, sözcük dağarcıklarının ne kadar geniş olduğunu, soyut kavramları nasıl da ustaca kullana- bildiklerini, son zamanlarda okumuş kesimin kullanımına girmiş moda sözcükleri nasıl da yakından takip ettiklerini göstermek için benim yapmacık bulduğum bir üsluba yö- neliyorlar. Hele de cümleler uzunsa ve Osmanlıca, Fransız- ca sözcüklerle doluysa bütün iştahım kaçıyor. Okumakta zorlanıyorum ve içimden "Allah aşkına yazdıklarını bir kere yüksek sesle okusun şu yazarlar." diyorum. Özellikle der- gicilikte günlük dile yakın, yalın ama renkli, söz oyunlu bir dil kullanma modası ne zaman gelecek, dört gözle bekli- yorum. Bence gazetelerdeki köşe yazıları genel olarak da- ha başarılı bu konuda. Bu parçanın bütününde aşağıdakilerden hangisinden yakınılmaktadır? A) Din zenginleşmesine katkıda bulunulmamasından B) Moda akımların edebiyatı esir almasından C) Dildeki yozlaşmaya dil bilimcilerin karşı çıkmamasından D) Halkın diline yakın yazan sanatçıların azlığından E) Dergilerin nitelikli bir üsluptan yoksun oluşundan
8. ETKİNLİK
Aşağıdaki dörtlükten hareketle bilgilendirici bir metin yazınız.
Sımsıcak dostluklar sevgiler varken
Savaşlar kinler öfkeler neden
Bırakıp gideceğiz bir gün
Dünya bu kadar güzelken
. Yazınıza uygun bir başlık koyunuz. Giriş, gelişme, sonuç bölümlerini dikkate alınız.
• Yazınızı atasözü ve özdeyişlerle zenginleştiriniz.
• Yazdıklarınızı yazım ve noktalama kuralları yönünden gözden geçiriniz.
M mm
bygggg
Gelecek Derse Hazırlık
Fabl örnekleri araştırınız. Beğendiniz fabl örneklerini sınıfa getiriniz.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
8. ETKİNLİK Aşağıdaki dörtlükten hareketle bilgilendirici bir metin yazınız. Sımsıcak dostluklar sevgiler varken Savaşlar kinler öfkeler neden Bırakıp gideceğiz bir gün Dünya bu kadar güzelken . Yazınıza uygun bir başlık koyunuz. Giriş, gelişme, sonuç bölümlerini dikkate alınız. • Yazınızı atasözü ve özdeyişlerle zenginleştiriniz. • Yazdıklarınızı yazım ve noktalama kuralları yönünden gözden geçiriniz. M mm bygggg Gelecek Derse Hazırlık Fabl örnekleri araştırınız. Beğendiniz fabl örneklerini sınıfa getiriniz.
26. (1) Fizyoloji, temelde insan vücudunu meydana getiren
doku, organ ve sistemlerin görevlerini inceleyen bilim
organcıkların görevlerini araştırır. (III) Yani fizyoloji hem
dir. (II) Genel anlamda ise canlılardaki organların yahu
canlının kendinde hem de canlı ile ortam arasında be
liren süreçleri ele alıp inceler. (IV) Morfoloji, nasıl can
lıların sundukları biçim çokluğuyla ilgiliyse fizyoloji de
canlıdaki hem madde bakımından hem de enerji yönün-
den belirlenmiş görevlere eğilir. (V) Fizyoloji alanı, kend
içinde "insan fizyolojisi", "hayvan fizyolojisi" ve "bitki fiz-
yolojisi gibi büyük bölümlere ayrılır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıda
verilenlerden hangisi yanlıştır?
A cümlede, fizyolojiye ilişkin tanımlama yapılmıştır.
B) I-cümlede, fizyolojinin işlevi hakkında bilgi verilmiş-
B
tir.
C) I cümle, II. cümlede söylenenleri açıklamaya yö-
neliktir.
(D) IV. cümlede, konuya yönelik bir karşılaştırma yapıl-
mıştır.
27. U
(E) V. cümlede, fizyoloji ile ilgili bir çıkarımda bulunul-
muştur.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
26. (1) Fizyoloji, temelde insan vücudunu meydana getiren doku, organ ve sistemlerin görevlerini inceleyen bilim organcıkların görevlerini araştırır. (III) Yani fizyoloji hem dir. (II) Genel anlamda ise canlılardaki organların yahu canlının kendinde hem de canlı ile ortam arasında be liren süreçleri ele alıp inceler. (IV) Morfoloji, nasıl can lıların sundukları biçim çokluğuyla ilgiliyse fizyoloji de canlıdaki hem madde bakımından hem de enerji yönün- den belirlenmiş görevlere eğilir. (V) Fizyoloji alanı, kend içinde "insan fizyolojisi", "hayvan fizyolojisi" ve "bitki fiz- yolojisi gibi büyük bölümlere ayrılır. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A cümlede, fizyolojiye ilişkin tanımlama yapılmıştır. B) I-cümlede, fizyolojinin işlevi hakkında bilgi verilmiş- B tir. C) I cümle, II. cümlede söylenenleri açıklamaya yö- neliktir. (D) IV. cümlede, konuya yönelik bir karşılaştırma yapıl- mıştır. 27. U (E) V. cümlede, fizyoloji ile ilgili bir çıkarımda bulunul- muştur.
34. Galileo, yazılarını diyaloglar biçiminde kaleme almıştır
çünkü kendi teorilerini olduğu gibi öne sürmek yerine,
onların tartışmalar şeklinde ortaya konarak irdelenmesi-
nin son derece önemli olduğuna inanmıştı. Galileo'nun
henüz hayatta olduğu günlerde, "yer merkezli" evren
görüşünü, o görüş sahiplerinden daha iyi savunabildi-
ği söylenirdi. Kendi fikrine karşı bu acımasızlık, en yeni
bilim yazılarında da görülür. George Smoot, 1944'teki
bir yazısında Büyük Patlama hakkında kanıt bulmak için
gökyüzünü araştırmaya hazırlanırken kendisini yanıltma
olasılığı olan bütün şeyleri bir arada toplayan bir liste
çıkarmak için nasıl yıllar harcadığını anlatır.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine
ulaşılabilir?
A) Her yaratı alanında olduğu gibi bilimde de itici gücü
sağlayan, hayal gücündeki çeşitliliktir.
B) Büyük bilimsel yazılar, sahipleri tarafından tavizsiz
bir çapraz sorgulamayla denetim altına alınmalıdır.
C) İnsanlar, kendileri ve düşünceleri hakkında nasıl ya-
nıldıklarını gösteren uzun bir liste hazırlamakla bilim
çağını başlatabilmişlerdir.
D) Her büyük bilim insanı, alışılagelmiş kabullerden ka-
çınmanın ne denli güç olduğunu bilir.
E) Hayal gücüne dayalı yazı kaleme almak, doğası ge-
reği, kendine özgü bir dil yaratır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
34. Galileo, yazılarını diyaloglar biçiminde kaleme almıştır çünkü kendi teorilerini olduğu gibi öne sürmek yerine, onların tartışmalar şeklinde ortaya konarak irdelenmesi- nin son derece önemli olduğuna inanmıştı. Galileo'nun henüz hayatta olduğu günlerde, "yer merkezli" evren görüşünü, o görüş sahiplerinden daha iyi savunabildi- ği söylenirdi. Kendi fikrine karşı bu acımasızlık, en yeni bilim yazılarında da görülür. George Smoot, 1944'teki bir yazısında Büyük Patlama hakkında kanıt bulmak için gökyüzünü araştırmaya hazırlanırken kendisini yanıltma olasılığı olan bütün şeyleri bir arada toplayan bir liste çıkarmak için nasıl yıllar harcadığını anlatır. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Her yaratı alanında olduğu gibi bilimde de itici gücü sağlayan, hayal gücündeki çeşitliliktir. B) Büyük bilimsel yazılar, sahipleri tarafından tavizsiz bir çapraz sorgulamayla denetim altına alınmalıdır. C) İnsanlar, kendileri ve düşünceleri hakkında nasıl ya- nıldıklarını gösteren uzun bir liste hazırlamakla bilim çağını başlatabilmişlerdir. D) Her büyük bilim insanı, alışılagelmiş kabullerden ka- çınmanın ne denli güç olduğunu bilir. E) Hayal gücüne dayalı yazı kaleme almak, doğası ge- reği, kendine özgü bir dil yaratır.
13.
12
Soy
Taktik G
ALES SÖZEL YARDIMCI DÜŞÜNCE
En çok ziyaret edilen müzeler arasında yer alan Ayasof-
ya, sanat ve mimarlık tarihi bakımından dünyanın en ön-
de gelen anıtlardan biri olup dünyanın 8. harikası olarak
gösterilmektedir. Bu yapı daha 6. yüzyılda Doğu Romalı
Philon tarafından dünyanın 8. harikası olarak nitelendi-
rilmiştir. Bugünkü Ayasofya aynı yerde fakat öncekilerin-
den farklı bir mimari anlayışla yapılmış olan üçüncü yapı-
dır. 916 yıl kilise olan yapı, 1453'te Fatih Sultan Mehmet
tarafından İstanbul'un fethiyle camiye çevrildi. 482 yıl cami
olarak kullanılan Ayasofya, 1935'te müze olarak kapılarını
ziyarete açtı. Ayasofya'nın mermer kaplı duvarları dışında-
ki tüm yüzeyler birbirinden güzel mozaiklerle süslenmiştir.
Mozaiklerin yapımında altın, gümüs, cam, pişmiş toprak ve
renkli taşlardan oluşan malzemeler kullanılmıştır. Yapıdaki
bitkisel ve geometrik mozaikler 6. yüzyıla, tasvirli mozaik-
ler ise ikonaklazma sonrasına tarihlenir.
Bu parçada Ayasoyfa ile ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
Dünya mimarisinde önde gelen binalardan biri oldu-
ğuna
Yapıldığı günden bu yana farklı şekillerde kullanıldı-
ğına
Zaman zaman yapılan yenileme çalışmaları ile ayak-
ta tutulduğuna
Yoğun bir şekilde ziyaret edilen müzelerden olduğuna
Farki maddelerle yapılan mozaiklerle görsel zengin-
liğe sahip olduğuna
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
13. 12 Soy Taktik G ALES SÖZEL YARDIMCI DÜŞÜNCE En çok ziyaret edilen müzeler arasında yer alan Ayasof- ya, sanat ve mimarlık tarihi bakımından dünyanın en ön- de gelen anıtlardan biri olup dünyanın 8. harikası olarak gösterilmektedir. Bu yapı daha 6. yüzyılda Doğu Romalı Philon tarafından dünyanın 8. harikası olarak nitelendi- rilmiştir. Bugünkü Ayasofya aynı yerde fakat öncekilerin- den farklı bir mimari anlayışla yapılmış olan üçüncü yapı- dır. 916 yıl kilise olan yapı, 1453'te Fatih Sultan Mehmet tarafından İstanbul'un fethiyle camiye çevrildi. 482 yıl cami olarak kullanılan Ayasofya, 1935'te müze olarak kapılarını ziyarete açtı. Ayasofya'nın mermer kaplı duvarları dışında- ki tüm yüzeyler birbirinden güzel mozaiklerle süslenmiştir. Mozaiklerin yapımında altın, gümüs, cam, pişmiş toprak ve renkli taşlardan oluşan malzemeler kullanılmıştır. Yapıdaki bitkisel ve geometrik mozaikler 6. yüzyıla, tasvirli mozaik- ler ise ikonaklazma sonrasına tarihlenir. Bu parçada Ayasoyfa ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? Dünya mimarisinde önde gelen binalardan biri oldu- ğuna Yapıldığı günden bu yana farklı şekillerde kullanıldı- ğına Zaman zaman yapılan yenileme çalışmaları ile ayak- ta tutulduğuna Yoğun bir şekilde ziyaret edilen müzelerden olduğuna Farki maddelerle yapılan mozaiklerle görsel zengin- liğe sahip olduğuna
T,
ati-
1. Yürüyordum. Yürüdükçe de açılıyordum. Otların yeşil ol-
ması, denizin mavi olması, gökyüzünün bulutsuz olması
pekâlâ bir meseledir. Kim demiş mesele değildir, diye? Bu-
dalalık! Ya yağmur yağsaydı? Ya otların yeşili mor ya deni-
zin mavisi kırmızı olsaydı? Olsaydı o zaman mesele olurdu
işte. Çikolata renginde bir yaprak, çağla bademi renkli bir
keçi gördüm. Birisi arkamdan "Hişt!" dedi. Dönüp baktım.
Yolun kenarındaki daha boyunu posunu almamış taze
devedikenleriyle karabaşlar erik lezzetinde bana baktılar.
Dişlerim kamaştı. Yolda kimsecikler yoktu. Bir evin damını,
uzakta uçan bir iki kuşu, yaprakların arasından denizi gör-
düm. Yoluma devam ederken "Hist" dedi.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?
byküleyici anlatım
Betimleyici anlatım
Açıklayıcı anlatım
Tanımlamadan yararlanma
Kanıtlayıcı veriler kullanma
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
T, ati- 1. Yürüyordum. Yürüdükçe de açılıyordum. Otların yeşil ol- ması, denizin mavi olması, gökyüzünün bulutsuz olması pekâlâ bir meseledir. Kim demiş mesele değildir, diye? Bu- dalalık! Ya yağmur yağsaydı? Ya otların yeşili mor ya deni- zin mavisi kırmızı olsaydı? Olsaydı o zaman mesele olurdu işte. Çikolata renginde bir yaprak, çağla bademi renkli bir keçi gördüm. Birisi arkamdan "Hişt!" dedi. Dönüp baktım. Yolun kenarındaki daha boyunu posunu almamış taze devedikenleriyle karabaşlar erik lezzetinde bana baktılar. Dişlerim kamaştı. Yolda kimsecikler yoktu. Bir evin damını, uzakta uçan bir iki kuşu, yaprakların arasından denizi gör- düm. Yoluma devam ederken "Hist" dedi. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır? byküleyici anlatım Betimleyici anlatım Açıklayıcı anlatım Tanımlamadan yararlanma Kanıtlayıcı veriler kullanma
A
Türkçe
24. Bir tek alanda uzmanlaşan yapay zekâ, zayıf ya da dar
yapay zekâ olarak adlandırılıyor. Örneğin dünya sat-
ranç şampiyonunu yehen yapay zekâ, elmayla armudu
ayıramaz. Anatol Holt'un deyimiyle "bulunduğu odada
yangın çıkmışken mükemmel bir satranç hamlesi yapan
bir bilgisayar" düşünün. Peki böyle bir makine gerçekten
zeki midir? Ama insanın bir işi gerçekleştirirken sağdu-
yusunu kullanması gibi birden çok işe aynı anda karar
verip bunu uygulayabilen derinlikli yapay zekâ yazılım-
ları düşünüldüğünde iş değişir.
Buna göre yapay zekânın;
1. e-postaları tarayarak onların içeriklerinin ne manaya
geldiğini anlaması, buna göre çöp e-postaları ayık-
layıp sizin için önemli olanları öne çıkarması,
A
II. son bir ayda en çok izlediğiniz filmlere göre size yeni
filmler önermesi,
III. kendi kendine sürüş özelliğine sahip bir otomobilin,
trafik tıkalı olmamasına rağmen önünde bekleyip
yolu tıkayan iki otomobil sebebiyle, şerit ihlali yapıp
yapmamaya karar vererek, bu otomobillerin çevrele-
rinden dolaşıp geçmeyi gerçekleştirmesi,
IV bir şehirde gitmek istediğiniz yere sizi ulaştıracak
yolu harita programında göstermesi
işlevlerinden hangilerinin daha güçlü ve derinlikli
olduğu şöylenebilir?
A) Yalnız I
D) II ve III
B) Yalnız II
S
Il ve IV
C) Ive III
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
A Türkçe 24. Bir tek alanda uzmanlaşan yapay zekâ, zayıf ya da dar yapay zekâ olarak adlandırılıyor. Örneğin dünya sat- ranç şampiyonunu yehen yapay zekâ, elmayla armudu ayıramaz. Anatol Holt'un deyimiyle "bulunduğu odada yangın çıkmışken mükemmel bir satranç hamlesi yapan bir bilgisayar" düşünün. Peki böyle bir makine gerçekten zeki midir? Ama insanın bir işi gerçekleştirirken sağdu- yusunu kullanması gibi birden çok işe aynı anda karar verip bunu uygulayabilen derinlikli yapay zekâ yazılım- ları düşünüldüğünde iş değişir. Buna göre yapay zekânın; 1. e-postaları tarayarak onların içeriklerinin ne manaya geldiğini anlaması, buna göre çöp e-postaları ayık- layıp sizin için önemli olanları öne çıkarması, A II. son bir ayda en çok izlediğiniz filmlere göre size yeni filmler önermesi, III. kendi kendine sürüş özelliğine sahip bir otomobilin, trafik tıkalı olmamasına rağmen önünde bekleyip yolu tıkayan iki otomobil sebebiyle, şerit ihlali yapıp yapmamaya karar vererek, bu otomobillerin çevrele- rinden dolaşıp geçmeyi gerçekleştirmesi, IV bir şehirde gitmek istediğiniz yere sizi ulaştıracak yolu harita programında göstermesi işlevlerinden hangilerinin daha güçlü ve derinlikli olduğu şöylenebilir? A) Yalnız I D) II ve III B) Yalnız II S Il ve IV C) Ive III
RI
erle
Giriş
5. Bazı edebi akımlar eserlerini vermeden önce, bu akımı benimseyen sanatçılar bir araya gelip il-
kelerini tespit etmişler ve sanatçılar o ilkeler doğrultusunda eserler vermişlerdir. Belli bir dünya
görüşü ve sanat anlayışına göre eserler verilmeye başlandıktan sonra o akımın ilkelerinin tespit
edildiği de olmuştur. Yine bir görüş etrafında toplanan sanatçılar eserlerini vermiş, ancak o akımın
ilkelerini belirlememiş olabilirler. Bazı yazar ve şairlerse, hayatının bir döneminde bir akıma göre
eser verirken bir başka döneminde başka bir akıma dâhil olup eser vermiştir. Bazı akımlar, felse-
fede doğup edebiyata yansımıştır. Bir tek edebi akıma dâhil edilemeyecek eserler de mevcuttur;
yani eser birden fazla akımın özelliklerini gösterebilmektedir.
Yrd. Doç. Dr. Mustafa Ayyıldız, Okutman Hamdi Birgören, Edebiyat Bilgi ve Teorileri
Bu parçada edebî akımlarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Bir eserin birden fazla akımın özelliğini gösterebildiğine
B) İlkeleri sonradan tespit edilen akımlar olduğuna
C) Bazı akımların felsefede doğup edebiyata yansıdığına
D) Aynı zaman diliminde birden fazla akımın doğduğuna
E) Bazı sanatçıların tek bir akıma bağlı kalmayabildiğine
6. Yazın akımlarının gelişimine bakıldığında, bu akımların salt yazına özgü olmadığı genel bir sanat
akımı olarak başlayıp geliştikleri görülür. Üstelik hemen hepsi, genelde doğdukları çağın toplum-
sal yapısının, bu yapıya bağlı düşünüş biçiminin, ideolojinin ürünüdürler. Çağın felsefesinin sanat
üzerindeki etkisi akım olarak ortaya çıkar ve bütün sanat türlerinde ortak özellikler çevresinde ge-
lişir. Rauf Mutluay'ın şu tanımı bu açıdan doğruluk taşır: "... Toplumsal düzenin ve onun değişimi-
nin bir gereği olarak, dünya görüşü ve sanat anlayışı bakımından birleşen kişilerin, eserleriyle or-
taya koydukları ve sürdürdükleri ilkelerin toplamından doğan tutarlılığa bir edebiyat akımı denir."
Atilla Özkırımlı, Türk Yazın Tarihinde Akımlar
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Nesnel bir anlatım söz konusudur.
B) Genelleme yapılmıştır.
C) Tanımlama yapılmıştır.
D) Tanık göstermeden yararlanılmıştır.
E) Karşılaştırma yapılmıştır.
7. Bu edebî akımın esas görüşleri, Boilea'nun Şiir Sanatı (Art Peétique) adlı eserinde belirtilmiştir.
Buna göre:
Sanatta mutlaka uyulması gereken kaideler vardır. Bu kaideler fantezi değildir. Yazarlık zor meslek-
tir, şaheser, ancak sürekli çalışma ile meydana gelir. Yüksek bir ahlâk şuuruna dayanmayan sanat,
boş ve zararlı olur.
"Akıl ve mantığı seviniz eserleriniz en büyük süs ve kıymetini ondan alsın. Tabiattan hiç ayrılma-
malı. Çünkü tabiat, hakikattir. Hakikatten başka hiçbir şey sevimli ve güzel değildir. Sahte şeyler,
can sıkıcı ve yorucudur. Aklınızla bir seçim yaparak tabiatı taklit ve tasvir ediniz. Bize, insan kalbin-
de değişmeden kalan şeyleri tanıtan "Eskiler"i inceleyiniz!"
Ahmet Kabaklı, Türk Edebiyatı
E) Sembolizm
Bu sözler aşağıdaki akımlardan hangisinin edebiyat anlayışını yansıtır?
D) Natüralizm
C) Realizm
A Masisizm
B) Romantizm
Kurale edebiyot 3Klasision
31
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
RI erle Giriş 5. Bazı edebi akımlar eserlerini vermeden önce, bu akımı benimseyen sanatçılar bir araya gelip il- kelerini tespit etmişler ve sanatçılar o ilkeler doğrultusunda eserler vermişlerdir. Belli bir dünya görüşü ve sanat anlayışına göre eserler verilmeye başlandıktan sonra o akımın ilkelerinin tespit edildiği de olmuştur. Yine bir görüş etrafında toplanan sanatçılar eserlerini vermiş, ancak o akımın ilkelerini belirlememiş olabilirler. Bazı yazar ve şairlerse, hayatının bir döneminde bir akıma göre eser verirken bir başka döneminde başka bir akıma dâhil olup eser vermiştir. Bazı akımlar, felse- fede doğup edebiyata yansımıştır. Bir tek edebi akıma dâhil edilemeyecek eserler de mevcuttur; yani eser birden fazla akımın özelliklerini gösterebilmektedir. Yrd. Doç. Dr. Mustafa Ayyıldız, Okutman Hamdi Birgören, Edebiyat Bilgi ve Teorileri Bu parçada edebî akımlarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Bir eserin birden fazla akımın özelliğini gösterebildiğine B) İlkeleri sonradan tespit edilen akımlar olduğuna C) Bazı akımların felsefede doğup edebiyata yansıdığına D) Aynı zaman diliminde birden fazla akımın doğduğuna E) Bazı sanatçıların tek bir akıma bağlı kalmayabildiğine 6. Yazın akımlarının gelişimine bakıldığında, bu akımların salt yazına özgü olmadığı genel bir sanat akımı olarak başlayıp geliştikleri görülür. Üstelik hemen hepsi, genelde doğdukları çağın toplum- sal yapısının, bu yapıya bağlı düşünüş biçiminin, ideolojinin ürünüdürler. Çağın felsefesinin sanat üzerindeki etkisi akım olarak ortaya çıkar ve bütün sanat türlerinde ortak özellikler çevresinde ge- lişir. Rauf Mutluay'ın şu tanımı bu açıdan doğruluk taşır: "... Toplumsal düzenin ve onun değişimi- nin bir gereği olarak, dünya görüşü ve sanat anlayışı bakımından birleşen kişilerin, eserleriyle or- taya koydukları ve sürdürdükleri ilkelerin toplamından doğan tutarlılığa bir edebiyat akımı denir." Atilla Özkırımlı, Türk Yazın Tarihinde Akımlar Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Nesnel bir anlatım söz konusudur. B) Genelleme yapılmıştır. C) Tanımlama yapılmıştır. D) Tanık göstermeden yararlanılmıştır. E) Karşılaştırma yapılmıştır. 7. Bu edebî akımın esas görüşleri, Boilea'nun Şiir Sanatı (Art Peétique) adlı eserinde belirtilmiştir. Buna göre: Sanatta mutlaka uyulması gereken kaideler vardır. Bu kaideler fantezi değildir. Yazarlık zor meslek- tir, şaheser, ancak sürekli çalışma ile meydana gelir. Yüksek bir ahlâk şuuruna dayanmayan sanat, boş ve zararlı olur. "Akıl ve mantığı seviniz eserleriniz en büyük süs ve kıymetini ondan alsın. Tabiattan hiç ayrılma- malı. Çünkü tabiat, hakikattir. Hakikatten başka hiçbir şey sevimli ve güzel değildir. Sahte şeyler, can sıkıcı ve yorucudur. Aklınızla bir seçim yaparak tabiatı taklit ve tasvir ediniz. Bize, insan kalbin- de değişmeden kalan şeyleri tanıtan "Eskiler"i inceleyiniz!" Ahmet Kabaklı, Türk Edebiyatı E) Sembolizm Bu sözler aşağıdaki akımlardan hangisinin edebiyat anlayışını yansıtır? D) Natüralizm C) Realizm A Masisizm B) Romantizm Kurale edebiyot 3Klasision 31