Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

B
X
5. Zaman içerisinde Osmanlı Devleti'nin Batı karşısındaki gücünü
giderek kaybetmesi ve iç karışıklıklar içerisinde, güçsüz bir
ülke hâline gelmesiyle dünyanın en kıymetli yerinde, geniş
topraklara sahip bu ülkeye bakış tarzları ve yaklaşım değişir.
Özellikle 19. yüzyılda, artık Batı'yı bu geniş ve güçsüz ülkenin
egzotik büyülü güzellikleri değil, direkt olarak onun bulunduğu
topraklar ilgilendirmeye başlar. Zaten bu topraklara sonradan
gelmiş bir işgalci güç olan Türklerden Avrupa'nın tamamen
kurtulmasının zamanının geldiği inancı, hâkim görüş hâlini alır.
BENIM HOCAM
TAKTİKLER
Bu parçada Osmanlı Devleti'yle ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisine değinilmemiştir?
A) Uzun yıllar boyunca dünyaya hükmetmesinin getirilerine
B) Avrupalıların ülkeye bakışındaki değişimin nedenlerine
C) İç karışıklıkların toprak bütünlüğü üzerindeki etkisine
D) Devletin Avrupa'daki algılanma biçiminin ne olduğuna
E) Batı tarafından işgalci olarak değerlendirilmesinin nedenine
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
B X 5. Zaman içerisinde Osmanlı Devleti'nin Batı karşısındaki gücünü giderek kaybetmesi ve iç karışıklıklar içerisinde, güçsüz bir ülke hâline gelmesiyle dünyanın en kıymetli yerinde, geniş topraklara sahip bu ülkeye bakış tarzları ve yaklaşım değişir. Özellikle 19. yüzyılda, artık Batı'yı bu geniş ve güçsüz ülkenin egzotik büyülü güzellikleri değil, direkt olarak onun bulunduğu topraklar ilgilendirmeye başlar. Zaten bu topraklara sonradan gelmiş bir işgalci güç olan Türklerden Avrupa'nın tamamen kurtulmasının zamanının geldiği inancı, hâkim görüş hâlini alır. BENIM HOCAM TAKTİKLER Bu parçada Osmanlı Devleti'yle ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisine değinilmemiştir? A) Uzun yıllar boyunca dünyaya hükmetmesinin getirilerine B) Avrupalıların ülkeye bakışındaki değişimin nedenlerine C) İç karışıklıkların toprak bütünlüğü üzerindeki etkisine D) Devletin Avrupa'daki algılanma biçiminin ne olduğuna E) Batı tarafından işgalci olarak değerlendirilmesinin nedenine
**S
TURUNCU - MOH
Neoklasik dönem ressamlanndan Jacques-Louis David, Parisli bir bankerin birkaç portresini ya-
par. Genç kadın güzel olduğu kadar kaprislidir, sanatçının tablolarından birini bitirememesinin ne-
deninin, Récamier'ni kapriseri olduğu düşünülür. Récamier, iki buçuk yüzyıl sonra ismini modern
bir tuval üzerinde göreceğini aklına getirmezdi ama...
Yukarıdaki metin anlam akışına göre aşağıdakilerin hangisiyle tamamlanabilir?
A) yine de resmini yapmış ve ünlü bir ressam olarak hayatına devam etmiştir.
B getirseydi dünyaca bilinen bir ressam olamayacaktı herhalde.
Magritte'nin kendisini bir tabut olarak resmedeceğini bilseydi, kim bilir ne yapardı!
D) e de resmini kendine yakın hissederdi.
SINIF TORKCE
74
YL
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
**S TURUNCU - MOH Neoklasik dönem ressamlanndan Jacques-Louis David, Parisli bir bankerin birkaç portresini ya- par. Genç kadın güzel olduğu kadar kaprislidir, sanatçının tablolarından birini bitirememesinin ne- deninin, Récamier'ni kapriseri olduğu düşünülür. Récamier, iki buçuk yüzyıl sonra ismini modern bir tuval üzerinde göreceğini aklına getirmezdi ama... Yukarıdaki metin anlam akışına göre aşağıdakilerin hangisiyle tamamlanabilir? A) yine de resmini yapmış ve ünlü bir ressam olarak hayatına devam etmiştir. B getirseydi dünyaca bilinen bir ressam olamayacaktı herhalde. Magritte'nin kendisini bir tabut olarak resmedeceğini bilseydi, kim bilir ne yapardı! D) e de resmini kendine yakın hissederdi. SINIF TORKCE 74 YL
12. Karanliklan devirmek ve aydinlik bir çağın kaplanni
açmak için en mükemmel silah kalem. Sözle, yazıya
kazanılmayacak savaş yok.... Kalemn sahiplerine düşen
ilk görev: telaş etmemek, öfkelenmemek, kışkırtıcı ol
mamak. Halkı okumaya, düşünmeye, sevmeye alış
tırmak. Bir kılıcın kazandığı zaferi, başka bir kiliç yok
edebilir. Kalemle yapılan fetihler tarihe mal olur, tarihe
yani sonsuzluğa.
Bu parçadaki gibi düşünen birinin aşağıdakilerden
hangisini söylemesi beklenemez?
A) Okumaya eğilimli gençlerin aydınlar tarafından
yönlendirilmesi gerekir.
BSözü silah olarak kullanan sanatçıların başarı
yolunda sabırlı olması şarttır.
C)Yazılarıyla okuyucunun ufkunu genişleten
yazarlar çağlar boyunca unutulmaz.
B
D) Şiddet unsurlan kullanarak insanlığa faydalı
olamayız.
E)
Yazar, yaşamın gerçeklerinden çok hayal ürünü
olaylardan söz etmelidir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
12. Karanliklan devirmek ve aydinlik bir çağın kaplanni açmak için en mükemmel silah kalem. Sözle, yazıya kazanılmayacak savaş yok.... Kalemn sahiplerine düşen ilk görev: telaş etmemek, öfkelenmemek, kışkırtıcı ol mamak. Halkı okumaya, düşünmeye, sevmeye alış tırmak. Bir kılıcın kazandığı zaferi, başka bir kiliç yok edebilir. Kalemle yapılan fetihler tarihe mal olur, tarihe yani sonsuzluğa. Bu parçadaki gibi düşünen birinin aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklenemez? A) Okumaya eğilimli gençlerin aydınlar tarafından yönlendirilmesi gerekir. BSözü silah olarak kullanan sanatçıların başarı yolunda sabırlı olması şarttır. C)Yazılarıyla okuyucunun ufkunu genişleten yazarlar çağlar boyunca unutulmaz. B D) Şiddet unsurlan kullanarak insanlığa faydalı olamayız. E) Yazar, yaşamın gerçeklerinden çok hayal ürünü olaylardan söz etmelidir.
6. (1) Ailenin, eğitim kurumunun ve yazarın kendi
üzerine düşeni hakkıyla yerine getirmesi
gerekiyor.
Çocuk romanı yazarken yazarlara da önemli
sorumluluklar düşüyor.
(II)
(III)
Çocuk romanı seçiminde okul ve aile ortamındaki
bilinçli ve etkili yönlendirmeler büyük önem
taşıyor.
(IV) Bu gerçekleştiğinde onların hep birlikte
çocukların dünyasına yepyeni güzellikler
kazandırmış olduklarından kuşku duyulmayacak.
(V) Kurmaca yapıtların ve özelde çocuk romanları
dünyasındaki yolculuğun nihayetsiz olduğunu
düşünüyorum.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir
bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi
baştan ikinci olur?
A) IV.
B) III.
C) I.
D) V.
E) II.
22
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
6. (1) Ailenin, eğitim kurumunun ve yazarın kendi üzerine düşeni hakkıyla yerine getirmesi gerekiyor. Çocuk romanı yazarken yazarlara da önemli sorumluluklar düşüyor. (II) (III) Çocuk romanı seçiminde okul ve aile ortamındaki bilinçli ve etkili yönlendirmeler büyük önem taşıyor. (IV) Bu gerçekleştiğinde onların hep birlikte çocukların dünyasına yepyeni güzellikler kazandırmış olduklarından kuşku duyulmayacak. (V) Kurmaca yapıtların ve özelde çocuk romanları dünyasındaki yolculuğun nihayetsiz olduğunu düşünüyorum. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan ikinci olur? A) IV. B) III. C) I. D) V. E) II. 22
zamir
33.
isim
1. Duygusal zekâ, bireyin kendi duygularının farkında
olarak yaşamını sürdürüp çevresindeki insanların
duygularını tanıması ve bunları etkin biçimde düzen-
leyerek yönetme ve kullanma becerisi olarak tanım-
lanmaktadır.
II. İş hayatındaki konumumuz ya da unvanımız ne olur-
sa olsun, her birimiz kendi yaşamımız ve işimizin
esas yöneticisi olmaktan sorumluyuz; bu amaçla her
gün, farklı farklı alanlarda sonuçları kısa ya da uzun
vadede ortaya çıkabilecek kararlar alırız.
III. Bu sebeple günümüz örgütleri içinde artık çalışan-
ların yalnızca IQ (bilişsel zekâ) düzeylerinin yüksek
olması yeterli olmamakta, başarının sağlanmasında
çalışanların belirli bir düzeyde duygusal zekâya da
sahip olmaları gerekmektedir.
IV. Çünkü duygusal zekâsı yüksek olan bireyler; ken-
dilerini tanıyan ve ihtiyaçlarını bilen, güçlü ve zayıf
yönlerinin farkında olan, duygularını kontrol etmeyi
başarabilen ve etkili ilişkiler kurabilen kişilerdir.
V. Buna göre başarıyı; kendi duygularını tanıyan ve
kontrol edebilen, başkalarının ne hissettiğini anlaya-
bilen yöneticilerin, gerek özel gerekse iş hayatlarında,
karar vermeleri gereken durumlarda söz konusu duy-
gusal yeteneklerinden faydalanmaları getirecek ve o
kişileri iş hayatlarında aranan bireyler yapacaktır.
A) VI
VI. Günümüzde bireylerin hem iş hem de özel hayatla-
rında, çevrelerindeki bireylerle kurdukları ilişkilerde,
duygusal zekâya sahip olmalarının ve bunu etkili bir
şekilde kullanabilmelerinin önemi daha da artmıştır.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerle anlamlı bir parça
oluşturulmak istense hangisi parçanın dışında kalır?
B) III
C) IV
D) V
E) W
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
zamir 33. isim 1. Duygusal zekâ, bireyin kendi duygularının farkında olarak yaşamını sürdürüp çevresindeki insanların duygularını tanıması ve bunları etkin biçimde düzen- leyerek yönetme ve kullanma becerisi olarak tanım- lanmaktadır. II. İş hayatındaki konumumuz ya da unvanımız ne olur- sa olsun, her birimiz kendi yaşamımız ve işimizin esas yöneticisi olmaktan sorumluyuz; bu amaçla her gün, farklı farklı alanlarda sonuçları kısa ya da uzun vadede ortaya çıkabilecek kararlar alırız. III. Bu sebeple günümüz örgütleri içinde artık çalışan- ların yalnızca IQ (bilişsel zekâ) düzeylerinin yüksek olması yeterli olmamakta, başarının sağlanmasında çalışanların belirli bir düzeyde duygusal zekâya da sahip olmaları gerekmektedir. IV. Çünkü duygusal zekâsı yüksek olan bireyler; ken- dilerini tanıyan ve ihtiyaçlarını bilen, güçlü ve zayıf yönlerinin farkında olan, duygularını kontrol etmeyi başarabilen ve etkili ilişkiler kurabilen kişilerdir. V. Buna göre başarıyı; kendi duygularını tanıyan ve kontrol edebilen, başkalarının ne hissettiğini anlaya- bilen yöneticilerin, gerek özel gerekse iş hayatlarında, karar vermeleri gereken durumlarda söz konusu duy- gusal yeteneklerinden faydalanmaları getirecek ve o kişileri iş hayatlarında aranan bireyler yapacaktır. A) VI VI. Günümüzde bireylerin hem iş hem de özel hayatla- rında, çevrelerindeki bireylerle kurdukları ilişkilerde, duygusal zekâya sahip olmalarının ve bunu etkili bir şekilde kullanabilmelerinin önemi daha da artmıştır. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerle anlamlı bir parça oluşturulmak istense hangisi parçanın dışında kalır? B) III C) IV D) V E) W
(23 (1) Toplumu anlamak isteyenin insanı anlamak, insanı
anlamak isteyenin de onun yaptıklarına bakmak mecbu-
riyeti vardır. (II) Bilinir ki insan davranışlarının arkasında
"değer" dediğimiz birtakım zihnî yapılar bulunur. (III) Bu
davranışların en önemlilerinden biri de dili kullanmaktır.
leri bulunan dil, hayat kadar aziz bir varlıktır." (V) Dil be-
(IV) Ali Nihat Tarlan'ın dediği gibi, "Hayata sayısız hizmet-
cerilerini kullanmak, insanın en önemli davranışlarından
biri ise ve davranışlarının arkasında değer denilen zihni
yapılar varsa doğal olarak şu sonuca ulaşılabilir: İnsanın
sahip olduğu değerleri, kullandığı dilden yola çıkarak tes-
pit etmek mümkündür.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi dü-
şüncenin akışını bozmaktadır?
A) I
B) II
C) III
DDIV
E) V
71
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
(23 (1) Toplumu anlamak isteyenin insanı anlamak, insanı anlamak isteyenin de onun yaptıklarına bakmak mecbu- riyeti vardır. (II) Bilinir ki insan davranışlarının arkasında "değer" dediğimiz birtakım zihnî yapılar bulunur. (III) Bu davranışların en önemlilerinden biri de dili kullanmaktır. leri bulunan dil, hayat kadar aziz bir varlıktır." (V) Dil be- (IV) Ali Nihat Tarlan'ın dediği gibi, "Hayata sayısız hizmet- cerilerini kullanmak, insanın en önemli davranışlarından biri ise ve davranışlarının arkasında değer denilen zihni yapılar varsa doğal olarak şu sonuca ulaşılabilir: İnsanın sahip olduğu değerleri, kullandığı dilden yola çıkarak tes- pit etmek mümkündür. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi dü- şüncenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III DDIV E) V 71
11. Sinema her şeyden önce, öykü anlatan bir araçtır ve filmler,
her zaman birer öyküdür. Alman sanat kuramcısı Siegfried
Kracauer'e göre, öykü olmaksızın film, yüzeyde bir yaşam
öyküsüne tutsak olur. Filme gelişim şansı veren unsur öy-
küdür. Fransız sinema kuramcısı Andrea Bazin ise filmde
öykü anlatmaya çalışan yönetmenin, deneysel gerçeğin gö-
rüntülerini, öyküyü oluşturacak soyut ilişkileri yaratmak için
kullanması gerektiğini söyler. Hem Kracauer hem Bazin'e
göre öykülü film, ekonomik olduğu kadar sinemanın estetik
temelidir.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır
basmaktadır? +
A) Öyküleme
C) Tartışma
E) Tanık gösterme
B) Betimleme
D) Örnekleme
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
11. Sinema her şeyden önce, öykü anlatan bir araçtır ve filmler, her zaman birer öyküdür. Alman sanat kuramcısı Siegfried Kracauer'e göre, öykü olmaksızın film, yüzeyde bir yaşam öyküsüne tutsak olur. Filme gelişim şansı veren unsur öy- küdür. Fransız sinema kuramcısı Andrea Bazin ise filmde öykü anlatmaya çalışan yönetmenin, deneysel gerçeğin gö- rüntülerini, öyküyü oluşturacak soyut ilişkileri yaratmak için kullanması gerektiğini söyler. Hem Kracauer hem Bazin'e göre öykülü film, ekonomik olduğu kadar sinemanın estetik temelidir. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır? + A) Öyküleme C) Tartışma E) Tanık gösterme B) Betimleme D) Örnekleme
TYT - Türkçe
25. (1) Sultan Abdülaziz Dönemi'nde, resim sanatına
olan ilgi ve desteğin arttığı somut olarak izlenmek-
tedir. (II) Sultan Abdulaziz, sanat koruyucusu kimliği
yanında ressam kimliği ile de adını duyurmuştur.
(III) Bu dönemde sanatçıların eğitimi için gerekli
destek verilmiş, saray ressamlığı kurumu oluştu-
rulmuş, saray için eser toplanmaya başlanmıştır.
(IV) Türkiye'nin Batılı anlamda ilk tablo koleksiyo-
nu, Dolmabahçe Sarayı'nda oluşturulmuştur. (V) Bu
bağlamda resim, son dönem Osmanlı sarayının kül-
tür ve sanat hayatının ayrılmaz parçası olarak yer
almıştır.
26.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangi-
si düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) I
CO
B) I
C) III
D) IV
E) V
tabi nadir ve kaliteli balıkların fiyatları daha
Raunt
27
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT - Türkçe 25. (1) Sultan Abdülaziz Dönemi'nde, resim sanatına olan ilgi ve desteğin arttığı somut olarak izlenmek- tedir. (II) Sultan Abdulaziz, sanat koruyucusu kimliği yanında ressam kimliği ile de adını duyurmuştur. (III) Bu dönemde sanatçıların eğitimi için gerekli destek verilmiş, saray ressamlığı kurumu oluştu- rulmuş, saray için eser toplanmaya başlanmıştır. (IV) Türkiye'nin Batılı anlamda ilk tablo koleksiyo- nu, Dolmabahçe Sarayı'nda oluşturulmuştur. (V) Bu bağlamda resim, son dönem Osmanlı sarayının kül- tür ve sanat hayatının ayrılmaz parçası olarak yer almıştır. 26. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangi- si düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I CO B) I C) III D) IV E) V tabi nadir ve kaliteli balıkların fiyatları daha Raunt 27
Raunt
5
24. (1) Eski Istanbul'da sur içi anlamına gelen Nefs-i
Istanbul haricinde ayrı yerleşim sayılan üç belde bu-
lunuyordu: Eyüp, Galata ve Üsküdar. (II) Üsküdar,
Istanbul'un dışında, karşı yakada, mütevazı bir böl-
ge, aynı bir kasabaydı. (III) Osmanlı zamanında bir
livaydı ve mutasarıfı vardı. (IV) Üsküdar sınırları
içinde günümüze önemli saray yapılan, bahçeleri,
kasınlar, hanedan konutlan kalmıştır. (V) Bunların
birçoğu Nels- Istanbul tarafındaki saraylann birer
uzantısı, tamamlayıcısı mahiyetinde mevsimlik yapı-
lar ve bahçelerdir. (VI) Bunda Üsküdar'ın coğrafi, ik-
lim ve bitki örtüsü imkânlarının payı böyük olmuştur.
Bu parça iki paragrafa aynimak istense ikinci
paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle
başlar?
A) II
8) 111
C) IV
D) V
E) VI
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Raunt 5 24. (1) Eski Istanbul'da sur içi anlamına gelen Nefs-i Istanbul haricinde ayrı yerleşim sayılan üç belde bu- lunuyordu: Eyüp, Galata ve Üsküdar. (II) Üsküdar, Istanbul'un dışında, karşı yakada, mütevazı bir böl- ge, aynı bir kasabaydı. (III) Osmanlı zamanında bir livaydı ve mutasarıfı vardı. (IV) Üsküdar sınırları içinde günümüze önemli saray yapılan, bahçeleri, kasınlar, hanedan konutlan kalmıştır. (V) Bunların birçoğu Nels- Istanbul tarafındaki saraylann birer uzantısı, tamamlayıcısı mahiyetinde mevsimlik yapı- lar ve bahçelerdir. (VI) Bunda Üsküdar'ın coğrafi, ik- lim ve bitki örtüsü imkânlarının payı böyük olmuştur. Bu parça iki paragrafa aynimak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) II 8) 111 C) IV D) V E) VI Diğer sayfaya geçiniz.
6.
Romanlar, okurlarını yaşamın anlamını bulmaya yönelik
somlara yönlendirir. Ben kimim? Nasıl bir yaşamım var?
Çevremi kimler ve hangi koşullar kuşatmış? Bunlar ve bu
türden daha nice sorularla okurunu karşı karşıya getirir,
onu düşüncenin derin sularında dolaştırır. Bunların yanıt-
larını güzel duyusal bir söylemle vermeye çalışır. Böylece
okur, hem kendi kişisel yaşamının hem de toplumsal ya-
şamın bilincine varır.
Bu parçadan romanın işleviyle ilgili olarak aşağıdaki-
lerin hangisi çıkarılamaz?
İnsanı insana tanıtma
B) Bireyselliğin özünü kavratma
CDünle bugün arasında bir bağ kurma
DY Yeni duyumsamalara yöneltme
E Dil tadı kazandırma
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
6. Romanlar, okurlarını yaşamın anlamını bulmaya yönelik somlara yönlendirir. Ben kimim? Nasıl bir yaşamım var? Çevremi kimler ve hangi koşullar kuşatmış? Bunlar ve bu türden daha nice sorularla okurunu karşı karşıya getirir, onu düşüncenin derin sularında dolaştırır. Bunların yanıt- larını güzel duyusal bir söylemle vermeye çalışır. Böylece okur, hem kendi kişisel yaşamının hem de toplumsal ya- şamın bilincine varır. Bu parçadan romanın işleviyle ilgili olarak aşağıdaki- lerin hangisi çıkarılamaz? İnsanı insana tanıtma B) Bireyselliğin özünü kavratma CDünle bugün arasında bir bağ kurma DY Yeni duyumsamalara yöneltme E Dil tadı kazandırma
da
a
Tanzimat Dönemi'nde yeni şiirin ilk temsilcisi olan Şinasi (1826.
1871), Fransa'ya gitmeden önce klâsik kasideler yazmıştır.
Fakat Fransa'dan döndükten sonra kasidede biçim açısından
değişiklikler yapmış, ayrıca toplumsal kavramlara yer vermiştir.
Artık şiirleri duygusallıktan yoksundur, akılcılık öne çıkmıştır.
Bu yönüyle Şinasi Tanzimat'tan sonraki edebiyatımızda akıl
cılığın öncüsü olarak yerini almıştır. Şinasi konuşulan Türkçe
ile yeni bir şiir dili yaratmayı amaçlamışsa da bunda başarılı
olamaz. Ancak bu konuda öncülük etmesiyle, Batılı Türk ede-
biyatının oluşmasına katkılarıyla önem kazanmıştır.
Bu parçada Tanzimat şiirinde Şinasi'nin şiir anlayışıyla il.
gili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
1. SI
Ki
in
G
A) Eskiyi taklit etmeyen şiirin ilk savunucusu olduğu
B) Üslup, içerik ve şiir dili bakımından yeniliğin öncüsü olduğu
C) Fransa'ya gitmeden önce gelenekçi Fransa'dan döndükten
sonra yenilikçi ve toplumcu olduğu
DY Divan şiiri tarzında kasideler de yazdığı
E) Duygulara değil, düşünceye ve akla hitap eden şiir yazdığı
5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde Tanzimat şiiriyle ilgili
yanlış bilgi verilmiştir?
A) lik dönemde siyasal ve toplumsal sorunlar, ikinci dönemde
bireysel ve duygusal konular işlenmiştir.
B) Birinci dönem şiiri dışa ikinci dönem şiiri
C) Ilk dönem şiirindeki dil ikinci
sadedir.
di
2.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
da a Tanzimat Dönemi'nde yeni şiirin ilk temsilcisi olan Şinasi (1826. 1871), Fransa'ya gitmeden önce klâsik kasideler yazmıştır. Fakat Fransa'dan döndükten sonra kasidede biçim açısından değişiklikler yapmış, ayrıca toplumsal kavramlara yer vermiştir. Artık şiirleri duygusallıktan yoksundur, akılcılık öne çıkmıştır. Bu yönüyle Şinasi Tanzimat'tan sonraki edebiyatımızda akıl cılığın öncüsü olarak yerini almıştır. Şinasi konuşulan Türkçe ile yeni bir şiir dili yaratmayı amaçlamışsa da bunda başarılı olamaz. Ancak bu konuda öncülük etmesiyle, Batılı Türk ede- biyatının oluşmasına katkılarıyla önem kazanmıştır. Bu parçada Tanzimat şiirinde Şinasi'nin şiir anlayışıyla il. gili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? 1. SI Ki in G A) Eskiyi taklit etmeyen şiirin ilk savunucusu olduğu B) Üslup, içerik ve şiir dili bakımından yeniliğin öncüsü olduğu C) Fransa'ya gitmeden önce gelenekçi Fransa'dan döndükten sonra yenilikçi ve toplumcu olduğu DY Divan şiiri tarzında kasideler de yazdığı E) Duygulara değil, düşünceye ve akla hitap eden şiir yazdığı 5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde Tanzimat şiiriyle ilgili yanlış bilgi verilmiştir? A) lik dönemde siyasal ve toplumsal sorunlar, ikinci dönemde bireysel ve duygusal konular işlenmiştir. B) Birinci dönem şiiri dışa ikinci dönem şiiri C) Ilk dönem şiirindeki dil ikinci sadedir. di 2.
Edebiyat dünyasına şiirle giren Mehmet Fuat Köprülü,
edebiyat fakültesine geçtikten sonra Türk edebiyatı ve
Türk edebiyatı tarihi alanında çalışmalarını hızlandır-
di. Türk edebiyah tarihinin çeşitli dönem ve kişilerini
modem tarih yöntemlerini kullanarak ve belgelere
dayanarak ilk defa o, aydınlığa çıkardı. Yaptığı sistemli
çalışmalar sayesinde Avrupa'da birçok üniversitenin
bilim kurullarına üye seçilen ilk Türk bilgini oldu. Türk
medeniyeti ve kültür tarihi, Türk edebiyatı tarihi, edebi
eleştiri, Türk dill, Islam dini, Türk sanat musikisi gibi
alanlardaki geniş çalışmalarını çeşitli kitap, dergi ve
ansiklopedilerde derledi.
Bu parçadan Mehmet Fuat Köprülü ile ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Farklı alanlarda bilimsel çalışmalar yaptığı
B) Yaptığı çalışmaların ülke sınırlarını aştığı
C) Edebiyat tarihini çağdaş yöntemlerle araştırdığı
D) Türk edebiyatında ilk ansiklopediyi kaleme aldığı
E) Çeşitli alanlarda eser verdiği ve makaleler yazdığı
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Edebiyat dünyasına şiirle giren Mehmet Fuat Köprülü, edebiyat fakültesine geçtikten sonra Türk edebiyatı ve Türk edebiyatı tarihi alanında çalışmalarını hızlandır- di. Türk edebiyah tarihinin çeşitli dönem ve kişilerini modem tarih yöntemlerini kullanarak ve belgelere dayanarak ilk defa o, aydınlığa çıkardı. Yaptığı sistemli çalışmalar sayesinde Avrupa'da birçok üniversitenin bilim kurullarına üye seçilen ilk Türk bilgini oldu. Türk medeniyeti ve kültür tarihi, Türk edebiyatı tarihi, edebi eleştiri, Türk dill, Islam dini, Türk sanat musikisi gibi alanlardaki geniş çalışmalarını çeşitli kitap, dergi ve ansiklopedilerde derledi. Bu parçadan Mehmet Fuat Köprülü ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Farklı alanlarda bilimsel çalışmalar yaptığı B) Yaptığı çalışmaların ülke sınırlarını aştığı C) Edebiyat tarihini çağdaş yöntemlerle araştırdığı D) Türk edebiyatında ilk ansiklopediyi kaleme aldığı E) Çeşitli alanlarda eser verdiği ve makaleler yazdığı
7.
8
a
0
0
a
?
20. Barbaros Altuğ, kendi hikâyesini yazan yazarların çağında yaşa-
dığımızı söylüyor. Kısa, vurucu ve içten bir yeni yazının doğuşu-
nu işaret ediyor. Böylece gösterişli tarihî kurgular, -mış gibi yap-
malar, arşivlerden olmadık dramlar çıkarma çabaları en azından
uzun vadede bir kenara itilecek gibi görünüyor. Yazarın ait oldu-
ğu dünyayı, hikâyeyi yazması esas ama elbette ondan beklene-
ni ondan beklenen şekilde değil. Ve atlanmaması gereken bir
nokta daha; toplumsal travmaları, geçmişi ve yazarın yaşadığı
toplumun bugününü etkilemiş acıları, hikâye muhakkak görme-
li, es geçmemeli. Metnin acı yokmuş gibi davranmaması gereki-
yor. En azından "yeni yazı"nın yazarları böyle yapıyor.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılan yazarların bir ni-
teliği değildir?
A) Gösterişten uzak, etkili ve samimi bir üslupla yazan
B) Tarihin tozlu sayfalarından üzüntülü olaylar yaratma çaba-
şında olmayan
CBilinçli okurun kendisini fark edeceğini düşünen
D) Yaşamda hep mutluluklar varmış gibi yapmayan
E) Yaşadığı dünyanın gerçeklerini dile getiren
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
7. 8 a 0 0 a ? 20. Barbaros Altuğ, kendi hikâyesini yazan yazarların çağında yaşa- dığımızı söylüyor. Kısa, vurucu ve içten bir yeni yazının doğuşu- nu işaret ediyor. Böylece gösterişli tarihî kurgular, -mış gibi yap- malar, arşivlerden olmadık dramlar çıkarma çabaları en azından uzun vadede bir kenara itilecek gibi görünüyor. Yazarın ait oldu- ğu dünyayı, hikâyeyi yazması esas ama elbette ondan beklene- ni ondan beklenen şekilde değil. Ve atlanmaması gereken bir nokta daha; toplumsal travmaları, geçmişi ve yazarın yaşadığı toplumun bugününü etkilemiş acıları, hikâye muhakkak görme- li, es geçmemeli. Metnin acı yokmuş gibi davranmaması gereki- yor. En azından "yeni yazı"nın yazarları böyle yapıyor. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılan yazarların bir ni- teliği değildir? A) Gösterişten uzak, etkili ve samimi bir üslupla yazan B) Tarihin tozlu sayfalarından üzüntülü olaylar yaratma çaba- şında olmayan CBilinçli okurun kendisini fark edeceğini düşünen D) Yaşamda hep mutluluklar varmış gibi yapmayan E) Yaşadığı dünyanın gerçeklerini dile getiren
1. Aşağıdakilerden hangisi bir paragrafın ilk cümlesi ol-
maya en uygundur?
A) Son beş atlı yıldır çağdaş sanatın söylemek istediği
şeyleri söylemediği, topu taca attığı ya da söylemeye
çalıştığı şeyi içselleştirmediği söylemlerini de unutma-
mak gerekir.
B) Romantizmle başlayıp sürrealizmden varoluşçuluğa
doğru devam eden akımların etkili olduğu dönemler-
de de şairin rolü, bireysel ve toplumsal acılara tercü-
man olmaktı.
C) Kaldı ki ülkemizde roman eleştirisi, büyük oranda bu
konuyla ilgilenen dar bir çevrenin Batı edebiyatından
yaptığı çeviri kitaplara dayanır.
D) 20. yüzyılın başında kent hayatının bir sonucu olarak
modanın ortaya çıkması ve reklamcılığın patlaması, tü-
ketici sınıfının sermaye olarak görüldüğü bir süreci baş-
latmıştır.
E) Güzellik algısı veya estetik dediğimiz kavramın 19. yüz-
yılın sonu ile 20. yüzyılın başında bir araştırma konusu
hâline gelmesinde akademik çevrenin söz konusu tu-
tumu etkili olmuştur.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. Aşağıdakilerden hangisi bir paragrafın ilk cümlesi ol- maya en uygundur? A) Son beş atlı yıldır çağdaş sanatın söylemek istediği şeyleri söylemediği, topu taca attığı ya da söylemeye çalıştığı şeyi içselleştirmediği söylemlerini de unutma- mak gerekir. B) Romantizmle başlayıp sürrealizmden varoluşçuluğa doğru devam eden akımların etkili olduğu dönemler- de de şairin rolü, bireysel ve toplumsal acılara tercü- man olmaktı. C) Kaldı ki ülkemizde roman eleştirisi, büyük oranda bu konuyla ilgilenen dar bir çevrenin Batı edebiyatından yaptığı çeviri kitaplara dayanır. D) 20. yüzyılın başında kent hayatının bir sonucu olarak modanın ortaya çıkması ve reklamcılığın patlaması, tü- ketici sınıfının sermaye olarak görüldüğü bir süreci baş- latmıştır. E) Güzellik algısı veya estetik dediğimiz kavramın 19. yüz- yılın sonu ile 20. yüzyılın başında bir araştırma konusu hâline gelmesinde akademik çevrenin söz konusu tu- tumu etkili olmuştur.
c
Günlük hayatta birçok nesne veya duruma karşı korku duy-
abiliriz. Sinir sistemi, korku yaratan uyaranlara karşı orga-
nizmayı harekete geçirdiğinden yaşamın devamı için hayli
önemlidir. Korkulan nesne veya durumla ilişkilendirilen her-
hangi bir uyaran da aynı tepkileri ortaya çıkarabilir. Bu durum
"korku koşullaması" olarak adlandırılıyor. Bu uyaran görsel
ve işitsel olabileceği gibi koklama ile ilgili de olabilir. Örneğin
hastanede olmaktan korkan bir çocuk hastanede kullanılan
dezenfektan veya tentürdiyot kokusunu duyduğunda aynı
şekilde korkabilir. Peki, korku nesnesiyle öznel bir deneyim
olmadan da o nesne ile ilgili korkulara sahip olunabilir mi?
Araştırmacılar, tehlikelere karşı hayatta kalmaya yardımcı
olduğu için korkuların genetik yolla aktarılabileceğini belirtiy-
or. Vahşi doğada yaşamamış olmamıza ve vahşi hayvanlarla
karşılaşma ihtimalimiz hayli düşük olmasına rağmen bu tür
korkulara sahip olmak belki de atalarımızdan mirastır. Ne
dersiniz?
22. Bu parçadan hareketle aşağıdaki tabloda verilen soru-
Mardan hangilerinin cevabına ulaşılabilir?
A)
B)
BUDE
C)
D)
E)
Korku
Korkuları
Korku
duygusu
koşullaması yenmek
nedir?
için neler
kalıtsal
yapılmalıdır? yollarla
X
X
X
X
aktarılabilir
mi?
X
X
X
X
Korkuların
insanlar
için önemi
nedir?
X
X
X
H
1
Z
RENK
farklılaşan,
yandan dü
kapsayan
Kale, Kara
çıkarak biz
de anlatır
yolda öne
ti soruns
Ahmet H
dan birid
Bu parç
den har
A) Ror
B) Ro
C) Ola
lun
D) Ol=
E) Rc
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
c Günlük hayatta birçok nesne veya duruma karşı korku duy- abiliriz. Sinir sistemi, korku yaratan uyaranlara karşı orga- nizmayı harekete geçirdiğinden yaşamın devamı için hayli önemlidir. Korkulan nesne veya durumla ilişkilendirilen her- hangi bir uyaran da aynı tepkileri ortaya çıkarabilir. Bu durum "korku koşullaması" olarak adlandırılıyor. Bu uyaran görsel ve işitsel olabileceği gibi koklama ile ilgili de olabilir. Örneğin hastanede olmaktan korkan bir çocuk hastanede kullanılan dezenfektan veya tentürdiyot kokusunu duyduğunda aynı şekilde korkabilir. Peki, korku nesnesiyle öznel bir deneyim olmadan da o nesne ile ilgili korkulara sahip olunabilir mi? Araştırmacılar, tehlikelere karşı hayatta kalmaya yardımcı olduğu için korkuların genetik yolla aktarılabileceğini belirtiy- or. Vahşi doğada yaşamamış olmamıza ve vahşi hayvanlarla karşılaşma ihtimalimiz hayli düşük olmasına rağmen bu tür korkulara sahip olmak belki de atalarımızdan mirastır. Ne dersiniz? 22. Bu parçadan hareketle aşağıdaki tabloda verilen soru- Mardan hangilerinin cevabına ulaşılabilir? A) B) BUDE C) D) E) Korku Korkuları Korku duygusu koşullaması yenmek nedir? için neler kalıtsal yapılmalıdır? yollarla X X X X aktarılabilir mi? X X X X Korkuların insanlar için önemi nedir? X X X H 1 Z RENK farklılaşan, yandan dü kapsayan Kale, Kara çıkarak biz de anlatır yolda öne ti soruns Ahmet H dan birid Bu parç den har A) Ror B) Ro C) Ola lun D) Ol= E) Rc
onlar-
şte bu
tinden
m bak-
düğü-
büyük
m bin-
ntisini
aban-
lerin-
bile
er ve
rket-
slüm
iniz.
sün-
8
HR
D) eleştirmenler bile kötü şiir konusunu
E) iyi şiir bazen kötü şiir kadar acımasız olabilir.
25. Aydının yolu, asla çoğunluğun peşinde giden patika değildir.
Değil yüzde ellinin, yüzde doksan beşinin aynı doğrultuda
düşündüğü bir konuda gerçek bir aydın farklı düşünebilir.
Aydının bu farklı görüşünü cesurca ifade etmesi onun onuru-
nu oluşturur. Ancak aydın, bilimsel düşünceden az da olsa
nasibini almışsa zaman zaman kendi fikirlerini sorgular. Ayrı-
ca aydın, başkalarının düşüncelerini paylaşmışsa da onların
neden öyle düşündüklerini anlamaya çalışır. Onların doğrula-
rını ispat eden birkaç örneği ilkin kabullenmez, doğruların
yanlış olduğunu ispatlamak için tüm çabasını gösterir,
Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden han-
gisiyle devam ettirilirse gerçek bir aydının tutumundan
söz edilmiş olur?
A) bunu becerebilirse kendini diğerlerinden üstün tutar.
B) bunu başaramazsa o görüşleri kendisi de kabul eder.
C) ispatlayamazsa da yenildiğini belli etmemek için sözün-
den dönmez.
D) karşı düşünceleri çürütemezse kendi düşüncesini yanlış
da olsa savunur.
E) kendi gibi düşünmeyenlerin düşüncelerini çürütürse on-
larla bilimsel diyaloğunu keser.
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
onlar- şte bu tinden m bak- düğü- büyük m bin- ntisini aban- lerin- bile er ve rket- slüm iniz. sün- 8 HR D) eleştirmenler bile kötü şiir konusunu E) iyi şiir bazen kötü şiir kadar acımasız olabilir. 25. Aydının yolu, asla çoğunluğun peşinde giden patika değildir. Değil yüzde ellinin, yüzde doksan beşinin aynı doğrultuda düşündüğü bir konuda gerçek bir aydın farklı düşünebilir. Aydının bu farklı görüşünü cesurca ifade etmesi onun onuru- nu oluşturur. Ancak aydın, bilimsel düşünceden az da olsa nasibini almışsa zaman zaman kendi fikirlerini sorgular. Ayrı- ca aydın, başkalarının düşüncelerini paylaşmışsa da onların neden öyle düşündüklerini anlamaya çalışır. Onların doğrula- rını ispat eden birkaç örneği ilkin kabullenmez, doğruların yanlış olduğunu ispatlamak için tüm çabasını gösterir, Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden han- gisiyle devam ettirilirse gerçek bir aydının tutumundan söz edilmiş olur? A) bunu becerebilirse kendini diğerlerinden üstün tutar. B) bunu başaramazsa o görüşleri kendisi de kabul eder. C) ispatlayamazsa da yenildiğini belli etmemek için sözün- den dönmez. D) karşı düşünceleri çürütemezse kendi düşüncesini yanlış da olsa savunur. E) kendi gibi düşünmeyenlerin düşüncelerini çürütürse on- larla bilimsel diyaloğunu keser. Diğer sayfaya geçiniz.