Anlatım Biçimleri Soruları

22. 7 O, soyluların hayatlarını anlatıp övgüler toplamak yerine, halka inmiş; onların hayatlarını, acılarını anlatmış ve onların deyişlerini kullanmıştır. Bununla da yetinmeyip soylu sınıfın tepkisini çekecek kadar sert eleştiriler yap- mıştır. Soylu sınıfın hiç hoşuna gitmeyen ancak kendisin- den sonra gelecek ve Rus edebiyatını dünyaya tanıtacak olan Tolstoy, Dostoyevski ve Çehov'u etkileyen "Palto" öyküsü, Gogol'un en iyi öyküsü kabul edilmiştir. Bu parçanın başına, düşüncenin akışına göre aşağı- dakilerden hangisi getirilmelidir? A) Gogol, yazdıklarında okuru ters köşeye yatırmayı çok sevmiştir B) Gogol, romanı bir ayna gibi kullanmıştır ama bu ayna tozludur CY Gogol, mayalandığı hamurun kültürünü kâğıda taşı- mıştır D) Gogol, gerçeğin penceresinden sızan ışıkla yolunu aydınlatmıştır Gogol, aristokrasinin süslü ve büyülü dünyasını iyi gözlemlemiştir

betinuleme kialleştirme 25. Upuzun, altın sarısı, irmik kadar ince kumla kaplı sahil- deyim. Ayın gümüşi parıltısına boyanmış dalgalar hiç kesilmeden ardı ardına oksuyor kumsalı. Sahili çev- releyen tepelerden ilık ilik esen rüzgâr tarifi imkânsız kokularla yüklü. Kâh makilikteki ardıçların, keçiboynuz- larının kâh çayırları kaplayan orkidelerin hafif kokularını alıyorum. Çalılıkların arasından kesik kesik eşek anırma- ları yayılıyor. Hava öyle temiz, öyle berrak... res! Gezdiği gördüğü bir yeri ya da bir varlığı bu şekilde anlatan bir yazarın bir başka gözlemini, Hayatta mutlaka en az bir kez görmeye ve sularında yüzmeye değer maviliklerden biridir Ölüdeniz. Akıl- lar durdurucu bir doğaya sahiptir. Altın gibi kumu ve akvaryum maviliğindeki suyu önemli bir özellik olsa da Ölüdeniz'de yüzmenin en güzel ve büyüleyici yanı denizi çevreleyen doğadır. Fethiye'den Ölüdeniz'e, iki yanı çam ormanlarıyla kaplı 13 km'lik bir yol uzanır. Yolun sonunda mavi bayraklı Belcekız Koyu'nun kumsalı ve ışık kırılma- larıyla, beyazdan maviye renk değiştiren deniziyle Belcekız Halk Plajı'nın tamamında sıklıkla deniz suyuna ilişkin ölçümler yapılır. III. Ve doğanın tüm haşmetini beynime kazıyan gök gürültüsü uğul uğul vadide kükrüyor. Yağmur bahar yağmuru, hava bir açıp bir kapıyor. Damlaların her kesilişinde arabadan inip tüm kokuları, sesleri sineme çekiyorum. mez? parçalarından hangileri tarzında aktarması beklene- QUIVO BI ve IL A) Yalnız I D) II ve III C) Yalnız II E) I, II ve III 2

36-5 TÜRKÇE DENEME 1. Gerçek bir bilim adamının sahip olması gereken bir çok nitelik vardır. Bunlardan en önemlisi noktalarla değil, üç noktalarla yakın olmayı bilmesidir. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Araştırmalar sonucu karar vermek B) Diğer bilim dallarından yararlanmak C) Kesin sonuçlar yerine şüpheyi tercih etmek D) İyi bir araştırma becerisine sahip olmak E) Kanıtlarını açıkça ortaya koymak 3. Bir öğretm düğüm er fakültesin önomli yazarlarından biri olan Aşağıda rak çıka A) Ays B) Bu C) Bu dükkânı D) E E) 4

E) Yazı hayatınıza ara verdiğiniz dönemler oldu mu? Başını kaldırıp etrafına bakındı. Kimseler durumun farkında değildi. Ceketin kenarını eliyle bastırarak yürüdü. Kalabalığın en ortasında, omzuna çarpan omuzlara aldırış etmeden ilerliyordu. Bir an önce bu dehşetli yükten kurtulup kaçmak istiyordu. Günler- dir rüyasını gördüğü o paraya kavuştuğu an... o an düşündü ve hızlandı adımları. İşte Bu parçanın anlatımı için; I. Nesnel bir anlatım vardır. II. Tanık göstermeden faydalanılmıştır. III Gözlemci bakış açısı kullanılmıştır. V IV Pekiştirmeli sözcük kullanılmıştır. ifadelerinden hangileri doğrudur? A) Yalnız I D) II ve IV B) Yalnız III EH ve IV fo C) I ve III O/limityayinlari

EBİYATI Soru Bankası /benimhocam 9. Yazar: /benimhocam TEST Elbette, sürekli yazıyorum. Yazıyorum da yazıyorum... Ama bilirim ki okumadan yazılmaz. Sürekli de okuyorum. Necip Fazıl'ın tüm şiirlerini okudum. Çok da beğendim. O nasıl bir ahenk! Hayranım resmen ona. Ama kabul etmeliyiz ki 1934 sonrası şiirleri daha bir harika! Eleştirmen: Ben de tüm şiirlerini okumadım sadece bazılarını okudum ama tüm tiyatrolarını okudum. Ama en yakın zamanda özel- likle 1934 sonrası tüm şiirlerini okuyacağım. Yazar: Peki şu şiir kitabını elime alıp bazı yerlerini değiştirmek iste- rim dediğiniz bir Necip Fazıl eseri var mı? Eleştirmen: 2X Haddim olmayarak ilk şiir kitabı der, susarım. Bu röportaja bağlı kalarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Yazar "Kaldırımlar" adlı şiir kitabını okumuştur. B Eleştirmen "Kaldırımlar" adlı eserini okumamıştır. C) Eleştirmen "Örümcek Ağı" şiir kitabın üzerinde değişik- likler yapmak ister. kitabın Eleştirmen "Tohum" adlı eserini okumuştur. Yazar, "Ben ve Ötesi" ve "Sonsuzluk Kervanı" adlı eser- lerini daha çok beğenmiştir. 11.

4. Ülkemizdeki vakıf üniversitelerinin birinde, "sosyal medyanın dil üzerindeki etkisi" ile ilgili yapılan bir araştırmada aşağıdaki örnek metne yer verilmiştir: Örümceek Koktun mu Yilaaan Koktun mu Vraaav Koktun mu Korkmadın mı Sadece bu metinden hareketle Sosyal medyanın dil üzerinde edilgen bir yapıya sahip olduğu, (3 Metin oluşturulurken, yazım dilinden daha çok, konuşma dilinin dikkate alındığı, W. Günümüzde fenomen olmanın sosyal medya aracılığı ile gerçekleştiği, TV. Alışık olduğumuz bazı sözcüklerdeki yazım yanlışlarına dikkat edilmediği, Yazım ve noktalama işaretleri dikkate alınarak bu metin yazıldığında soru işaretinden başka noktalama işaretine gerek olmadığı ifadelerinden hangilerine kesin olarak ulaşılabilir? B) Hve IV CY, ve V Bes -A)Ive H -D) I, II ve III -E), H, IV ve V

(Bestelerinin en güzel yanı herkese hitap ediyor olmasıdır. (11) Kim dinlese kendisinden bir şeyler bulduğu- nu söylüyor. (I) Bir anda Ege'ye giderken sizi İç Anadolu'ya çekebiliyor. (IV) Ezgileri her yöreden her insana hitap eder biçimde. İç Anadolu'dan çıkıp bir anda Doğu Anadolu'ya gidebiliyorsunuz. Yukarıdaki numaralı cümlelerle kurallı ve an- lamlı bir bütün oluşturulursa hangisi baştan üçüncü cümle olur? A) II B) III -C) IV D) V E) I 1-1 N-

10. (0) Aşk ve doğrudan ifade edilen öfkenin sebebi, duygusal olarak gelişmemiş olmaktır. (1) Duygusal açıdan olgunlaş mamış kimseler, istediklerini seslerini yükselterek, saldırgan- lik göstererek almaya alışırlarsa bu onlarda bir alışkanik hái- ne gelir ve bütün hayatları boyunca bu davranışı göstermeye devam edebilirler. (III) isteklerini öfke yoluyla yerine getirme eğiliminin kökleri çocukluktadır. Kim çocuklar ilk tecrü belerinde öfkesini saldırganlığa dönüştürerek istediğini hız- lica elde eder. (V) Ailenin bilinçsiz tutumuyla, bu onun için bir ödül olur ve benzer durumda benzer biçimde davranır. (VI) Böylece tipik bir gertianma döngüsü oluşur. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) II B) D) V E) VI yip Younları

23- (1) Türkçede bakla ile ilgili iki deyim vardır. (1) Her ikisi de kurutulmuş baklanın zor islanması ve zor yumuşamasıyla ilgilidir. (H) Kurutulmuş baklanın ağza alındığında ıslanıp yumuşaması uzun bir süre gerektirir.(IV) Sir saklama ve dilini tutma konusunda kendisine güvenmeyen kişiler için "ağzında bakla islanmaz" deyiminin kullanılması bu yüz- dendir. (V) Yani duyduğu bir sım hemen başkasına anlatır, demlenesiye kadar olsun beklemez. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşa- ğıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) I. cümle basit, olumlu bir isim cümlesidir. B) II. cümle birleşik bir isim cümlesidir. C) III. cümlede üç farklı fillimsiyle oluşturulmuş üç yan cümlecik vardır. D) IV. cümle olumlu, kuralli bir isim cümlesidir. E) V. cümle bağımlı sıralı cümledir.

TYT/Türkçe 30. Serin serin esen yele verdi kendini. Ne de tatlı esiyordu yel! Bu yel, insanı adeta bu kumsaldan söküp bambaşka diyarlara, masmavi denizlere taşıyordu. Vakit, nisandi. Güneşin dünyamızı yeni yeni ısıtmaya başladığı, hoş bir mevsimdi vakit. Zaten ilkbahar ve nisan, bir başkadır. Henüz o kavurucu sıcaklardan eser yoktu. Uzaklardan bir kuzu melemesi ve belli belirsiz bir kedi miyavlaması işitiliyordu. Her şey rayında gibiydi. Ah, bir de rahmetli babaannesinin soğuk hoşafı da olsaydı... Daldığı düşüncelerden sıyrılarak sapsarı kumsalda yürümeye devam etti. Bu parçanın anlatımı ile ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi söylenemez? D Duyular arası aktarma yapılmıştır. Anlatıcının hislerine yer verilmiştir. Yinelemelere başvurulmuştur. Eksiltili yargılar kullanılmıştır. E) Farklı duyular ile ilgili ayrıntılar vardır. 32.

TYT/Türkçe 28. Bu görüntüler sayesinde ana galakside gelgit kuyrukları olarak adlandırılan ve çarpışan iki galaksinin arasındaki yer çekiminin sürüklemesi ile üretilen zayıf yay biçimli belirtiler bulundu. Bu kanit, 3C 186 ile başka bir galaksi arasındaki olası bir birleşmeyi gözler önüne sermektedir. B Bu parçanın başında boş bırakılan yere 1. L. STSCL ve Johns Hopkins Üniversitesinden Marco Chiaberge liderliğindeki ekip, galaksideki yıldız ışığının dağılımını, bir bilgisayar modeliyle elde edilen normal bir eliptik galaksinin dağılımı ile karşılaştırarak kara deliğin merkezden 35 bin ışık yılı kadar uzaklaştığını hesapladı Yakın kızılötesi ve optik dalga boylarında alınan Hubble fotoğraf ve video kayıtları, 8 milyar ışık yılı uzaklıktaki bir galaksi kümesindeki 3C 186 olarak bilinen kuasarı ve bunun galaksisini açığa çıkardı III. Teoriye göre iki galaksi birleşip kara delikleri yeni oluşan eliptik galaksinin merkezine yerleşir, kara delikler birbirlerinin etrafında dönerken gravitasyonel dalgalar etrafa yayılır cümlelerinden hangileri getirilebilir? B) Yalnız II A) Yalnız I DI ve I E) II ve III C) Yalnız III 29.

34. Muhabir: Sanatçı: Bu sene taşınsam da her zaman gözüm üzerindeydi bu semtin. Muhabir: Sanatçı: Hem şehrin göbeğindesin hem de kuş sesleriyle uyanabiliyorsun... Küçük, samimi bir mahallede gibisin, aynı zamanda hayatın tam ortasındasın. Muhabir: - Sanatçı: Boğaz kıyısında bir yürüyüşe çıkmak ya da sabah saatinde Beykoz civarlarından Boğaz'a akan sisi izlemek aklıma hemen gelenlerdir. Muhabir: Sanatçı: - Her sabah günaydın diyerek güne başladığım manavi. Bu diyalogda boş bırakılan yerlerden birine aşağıdakilerden hangisi getirilemez? A) Neden bu semt? B) Başka bir yere yerleşseniz bu semtten neleri ya- nınızda götürmek istersiniz? C) Kaç senedir bu semtte yaşıyorsunuz? D) Bu semtte sürekli uğradığınız mekânlar hangileri? E) Bu semtte size ne ilham veriyor?

dar an. n olan para mühim azge- inize at mektir defe ileri nekte- ZIV The yani ularıyla, EI, dert lardan saygı ce onun. hşiirse üslup, vet n ya da veren. dir.. aili DENEME 2 30. Başkaları insanoğlunu yetiştiredursun ben onu anlatıyo- rum. Üstelik kendimde, pek kötü yetişmiş bir örneğinde. gösteriyorum. Bu örneğe yeniden biçim vermek elimde olsaydı onu elbet olduğundan çok başka türlü yapar- dim. Bir kez yapılmış artık. Şunu söyleyeyim ki kendimi anlatırken söylediklerim değişik ve değişken olmakla beraber hiç gerçeğe aykırı değildir. Dünya durmayan bir salıncaktır: Orada her şey toprak, Kafkas'ın kayalıkları, Mısır'ın piramitleri, hem çevresiyle birlikte hem de kendi kendine sallanır. Durmanın kendisi bile daha ağır bir sallantıdan başka bir şey değildir. Konumu (kendimi) hep aynı halde bulundurmak elimde değil. Doğal bir sarhoş- lukla salına serpile yürüyüp gidiyor. Onu belli bir noktada, canımın istediği bir andaki haliyle alıyorum. Duruşu değil, geçişi anlatıyorum: Fakat yaştan yaşa yahut halkın dediği gibi «yedi yıldan yedi yıla» geçişi değil, günden güne, dakikadan dakikaya geçişi... Hikâyemi saati saatine yazmam gerekiyor. Az sonra değişebilirim. Yalnız halim değil, amacım da değişebilir. Benim yaptığım, değişen ve birbirine benzemeyen olaylar, kararsız ve bazen çelişkili düşünceleri yazıya dökmektir. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine właşılamaz? A) Değişmek bir süreliğine gerçekleşen bir durum değil sürekli bir olgudur. B) Bilimsel doğrular değişime karşı oldukça dirençli bir yapı özelliği sergilemektedir. C) Dünya bir geçiş noktasıdır ve bu nedenle daimi bir gerçek yoktur. Varlığı ispatlanmış bir gerçeğe yeniden yön ve biçim vermek mümkündür. E) Her şey hızla değişirken insanların olduğu gibi kalma- sini beklemek yanlıştır.

zelt- etni ar? un- zel- na da il, e T 7. Benim bilgisayarımda ve zihnimde aynı anda çok sayıda dosya uma açıktır ve yeri geldikçe hepsine notlar alırım. Zamanı gelince o dosyalardan biri öne çıkar, öyle olunca diğerlerini bir süre pebiçin bırakıp ona yoğunlasırım, bitirene kadar. Yine de diğer. dowlerine kimi notlar almayı sürdürürüm ama. Her gün yazarım, e gürültülü ortamda da olsam fark etmez. Sanat tarihçiliği bazı bir kuralım ya da saatim yoktur yazmak için, esin geldiğinde sahneleri tablo gibi kurgulamama yardımcı oluyor ama bazı yerlerde fazla bilgi vermeye yönelirsem o kimliğimi arka plana atıyorum hemen. Romanın akışını bozmamak önemli. Bir de tarihsel romanlardaki geri plan ayrıntılarını doğru vermemi sağlıyor bu kimliğim. Bu parça aşağıdakilerin hangisinde verilen soruların cevabıdır? blag) Yazma aşamasında neler yaşadığınızdan söz eder misiniz? Ağırlıklı olarak tarihî konularda yazmanızın nedeni nelerdir? B) Bilgisayarda yazmak sizin için daha mı kolay oluyor? Kurgu bir metni kaleme almak, tarihle ilgili bir metin nebiney yazmaktan daha mı zor sizce? names Yazma konusunda kendinize örnek aldığınız bir yazar var mı? ileoni inim ney giga Tarih bilginizin, yazma aşamasında sizi olumsuz etkilediği Bu oluyor mu? Yazma sürecinizden biraz bahseder misiniz? Tarihçiliğiniz kurgu bir metin yazmanızı nasıl etkiliyor? EYazmak için belli zaman ya da ortam arar mısınız? Tarihî romanlarda verdiğiniz bilgilerin doğru olmasına dikkat ediyor musunuz?

TESTİ 27. ----. Dolayısıyla da güçlü bir felsefi çalışmadan söz edilemez. Fel- sefeci gibi görünenlerin çoğu, aslında bu işe hevesli aydınlar. Bunun nedenlerini aydın tembelliğinde ve dahası felsefi gelene- ğin olmayışında aramak gerekir. Sonuç olarak orijinal teoriler- le, yeni kavramlarla Türk aydınlarının, bilim adamlarının ufkunu açacak bir felsefi başarıdan bugün için yoksunuz. Buna bağlan- tılı olarak bilim ve düşünce üretimimiz dünyayla kıyaslandığın- da yok denecek durumda. Bu parçanın başına, düşüncenin akışına göre aşağıdakiler- den hangisi getirilebilir? A) Okullarımızda felsefe dersleri yeterli düzeye ulaşmamıştır B) Ülkemizdeki felsefeciler, felsefeyle yoğun bir biçimde ilgile- hiyor Yazın dünyasında felsefenin çok gerekli olduğu söyleniyor Türkiye'de hâlâ bir felsefe geleneği kurulmuş değildir E) Düşünce üretebilmek felsefi zenginliğe bağlıdır

TEST 3. 3. ve 4. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Şehrin en işlek caddesi üstündeki bir pastanedeyim. Buraya her gün gelmezsem günün yorgunluğunu atamı- yorum. Garson her zamanki alışkanlığıyla sade kahvemi getiriyor. Elimdeki kitapları, dergileri masama yayıyorum. Zaman zaman okuyup zaman zaman da çevremde olup bitenlere kapılıp gittiğim bir yer burası. Özellikle çardağın altına gözüm takılıyor hep. Boşsa hemen oraya geçiyorum çünkü orada hem içeriyle hem de dışarıyla bağım kesilme- miş oluyor. Yüzümü okşayan tatlı ikindi meltemi de işin ca- bası. Burada zaman, sanki kendini dünyadan yavaş yavaş soyutluyor da bunun farkında bir ben oluyorum, bir de her şeyden habersiz yaşayan gençler... Bu parçanın yazarına ilişkin aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Düzenli olarak gittiği bu mekânda tanınan biri olduğu B) Günün yorucu etkilerini aynı mekânda attığı C) Okuma ve gözlem için kendisine uygun bir yer seçtiği D) Gençlerin yaşamdan uzak olmasını hoş karşılamadığı Kendini zaman ve mekânın akışına bıraktığı