Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

2.
TEST 5
Üstleri ağır kokulu mersin ağaçlarıyla kaplı
tepeler geçildikten sonradır ki kayalar bir.
denbire başlar. İnsan birden ürker. Ka-
yalarla birlikte çam ağaçları da başlar.
Çamların birer billur parıltısındaki sakız.
ları toprağa sızar buralarda. İlk çamlar ge-
çildikten sonra, gene düzlüklere varılır. Bu
düzlükler boz topraktır. Verimsiz, kıraç...
Buralardan Toros'un karlı dorukları yanın-
daymış, elini uzativersen tutacakmışsın
gibi görünür.
TES
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak
aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A.
A) Faklı cümle türleri kullanılmıştır.
B) Öznellik hâkimdir.
C) Örneklemelere yer verilmiştir.
D) Niteleyici sözcüklerden yararlanmıştır.
E) Öyküleyici anlatım vardır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. TEST 5 Üstleri ağır kokulu mersin ağaçlarıyla kaplı tepeler geçildikten sonradır ki kayalar bir. denbire başlar. İnsan birden ürker. Ka- yalarla birlikte çam ağaçları da başlar. Çamların birer billur parıltısındaki sakız. ları toprağa sızar buralarda. İlk çamlar ge- çildikten sonra, gene düzlüklere varılır. Bu düzlükler boz topraktır. Verimsiz, kıraç... Buralardan Toros'un karlı dorukları yanın- daymış, elini uzativersen tutacakmışsın gibi görünür. TES Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A. A) Faklı cümle türleri kullanılmıştır. B) Öznellik hâkimdir. C) Örneklemelere yer verilmiştir. D) Niteleyici sözcüklerden yararlanmıştır. E) Öyküleyici anlatım vardır.
1.
Bilgin Soğumasın
Kamyonun durduğu yerin biraz ilerisinde,
yolun kenarında iki çadır ve bunların et-
rafında birkaç kazma kürek ile bir el ara-
bası vardı. Daha uzakta ise taş kırmakla ve
kum taşımakla meşgul birkaç tane yol iş-
çisi görülüyordu. Güneş arkamızdaki sırta
gömüldükçe karşı taraftaki tepenin üze-
rine serpilmiş bulunan çam ağaçlarına git-
gide kırmızılaşan bir ışık yolluyor, vadiyi
bir loşluğa terk ediyordu. Serin bir ilkbahar
günü idi ve orta yerde akan küçük dere,
mırıltıya benzer seslerini duyurmaya çalı-
şıyordu. Benimle birlikte kamyonda yolcu-
luk edenlerden birisi kekik kokuları ve ince
çıtırtılarla dolu havayı hafiften gelen bir saz
sesiyle doldurdu.
PARAGRAF
Bu parçanın anlatımında aşağıdakiler-
den hangisi yoktur?
A) Olayları oluş sırasına göre verme
B) Çeşitli duyularla algılanan ayırtılardan
yararlanma
C) Öznelliğe başvurma
D) Abartmaya yer verme
E) Betimlemeden yararlanma
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. Bilgin Soğumasın Kamyonun durduğu yerin biraz ilerisinde, yolun kenarında iki çadır ve bunların et- rafında birkaç kazma kürek ile bir el ara- bası vardı. Daha uzakta ise taş kırmakla ve kum taşımakla meşgul birkaç tane yol iş- çisi görülüyordu. Güneş arkamızdaki sırta gömüldükçe karşı taraftaki tepenin üze- rine serpilmiş bulunan çam ağaçlarına git- gide kırmızılaşan bir ışık yolluyor, vadiyi bir loşluğa terk ediyordu. Serin bir ilkbahar günü idi ve orta yerde akan küçük dere, mırıltıya benzer seslerini duyurmaya çalı- şıyordu. Benimle birlikte kamyonda yolcu- luk edenlerden birisi kekik kokuları ve ince çıtırtılarla dolu havayı hafiften gelen bir saz sesiyle doldurdu. PARAGRAF Bu parçanın anlatımında aşağıdakiler- den hangisi yoktur? A) Olayları oluş sırasına göre verme B) Çeşitli duyularla algılanan ayırtılardan yararlanma C) Öznelliğe başvurma D) Abartmaya yer verme E) Betimlemeden yararlanma
31. Romanda önemli olan, köyün toplumsal gerçekliğinden çok
köyün, köylünün insan gerçekliğidir. Toplumsal gerçeklik, in-
san gerçekliğinin ortaya çıkmasına yardımcı olduğu ölçüde
önemlidir. Bunun için köye bir romancı yaklaşımıyla değil
de bir sosyolog yaklaşımıyla bakan sanatçıların romanları
genellikle bir edebî eser statüsünde kolay kolay ulaşamıyor.
Bu yapıtlar belli bir süre okunsalar bile iz bırakamadan unu-
tulup gidiyor.
Bu parçaya göre köyü ele alan romanların edebî eser
niteliği kazanamamasının asıl nedeni aşağıdakilerden
hangisidir?
abeibe
A) Köydeki sosyal gerçekliği yeterince işleyememeleri
B) Ideolojik bir amaçla yazılmış olmaları
C) Yapıtların köyü anlatmada yetersiz kalan bir yöntemle
kaleme alınması
D) Sanatçıların köye ve köylünün sorunlarına bilimsel bir
gözle bakamaması
Doroh
E) Etkileyici bir anlatıma sahip olmaması
tammat
10
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
31. Romanda önemli olan, köyün toplumsal gerçekliğinden çok köyün, köylünün insan gerçekliğidir. Toplumsal gerçeklik, in- san gerçekliğinin ortaya çıkmasına yardımcı olduğu ölçüde önemlidir. Bunun için köye bir romancı yaklaşımıyla değil de bir sosyolog yaklaşımıyla bakan sanatçıların romanları genellikle bir edebî eser statüsünde kolay kolay ulaşamıyor. Bu yapıtlar belli bir süre okunsalar bile iz bırakamadan unu- tulup gidiyor. Bu parçaya göre köyü ele alan romanların edebî eser niteliği kazanamamasının asıl nedeni aşağıdakilerden hangisidir? abeibe A) Köydeki sosyal gerçekliği yeterince işleyememeleri B) Ideolojik bir amaçla yazılmış olmaları C) Yapıtların köyü anlatmada yetersiz kalan bir yöntemle kaleme alınması D) Sanatçıların köye ve köylünün sorunlarına bilimsel bir gözle bakamaması Doroh E) Etkileyici bir anlatıma sahip olmaması tammat 10
-
TEST 20 AYT
I. Allah'tan gelen nurların kalpte ortaya çıkması Allah'ın doğada
görünmesi
.
II. Nefsini terbiye edip olgunluğa ulaşan kimse
III. Allah'ın kusursuz güzelliği
IV. Nefisten vazgeçip, her şeyi unutup varlığını Allah'ın içinde
görmek
V. Nefse uymak, Allah'ı tam anlayamamak
Yukarıdaki öncüllerde bazı tasavvuf terimleri açıklanmıştır.
Aşağıdakilerden hangisi açıklanan tasavvufi terimlerden biri
değildir?
A) Gaflet
B) Hüsn-i mutlak
C) Tecelli
5.
D) Fenellah
E) Masivá
Fenafillah: Dünyam her türlü nimetlerinden kurtulup kendini
Allah'ın birliginde yok etmektir.
Zahit: Dünyevi işlerdir. Allah ile âşık arasına girebilecek dün-
yalık işlerdir.
HÇile: Bedensel arzulardan kurtulup ruhsal annma sağlamak
irin bir hücrede yalnızlığa çekilmektir.
luna adayan sufidir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
- TEST 20 AYT I. Allah'tan gelen nurların kalpte ortaya çıkması Allah'ın doğada görünmesi . II. Nefsini terbiye edip olgunluğa ulaşan kimse III. Allah'ın kusursuz güzelliği IV. Nefisten vazgeçip, her şeyi unutup varlığını Allah'ın içinde görmek V. Nefse uymak, Allah'ı tam anlayamamak Yukarıdaki öncüllerde bazı tasavvuf terimleri açıklanmıştır. Aşağıdakilerden hangisi açıklanan tasavvufi terimlerden biri değildir? A) Gaflet B) Hüsn-i mutlak C) Tecelli 5. D) Fenellah E) Masivá Fenafillah: Dünyam her türlü nimetlerinden kurtulup kendini Allah'ın birliginde yok etmektir. Zahit: Dünyevi işlerdir. Allah ile âşık arasına girebilecek dün- yalık işlerdir. HÇile: Bedensel arzulardan kurtulup ruhsal annma sağlamak irin bir hücrede yalnızlığa çekilmektir. luna adayan sufidir.
29. Albert Camus futbolsever bir entelektüel olarak tanınır.
Mükemmel kalecilik yaptığı konuşulur futbol çevrelerin-
de, geleceği parlaktır. Tutkulu, hırsıyla sahada beliren
tercih şansım olsaydı yazarlık ve futbolculuk arasından
ateşli bir kaleci... "Dünyaya bir daha gelseydim ve bir
ikincisini seçerdim." diyecek kadar âşıktır bu oyuna.
"Ahlaka dair bildiğim ne varsa futboldan öğrendim, ni-
hayetinde topun asla beklenen yere gitmediğini öğren-
dim. Özellikle, söylendiği gibi gerçek olmayan insanların
yaşadığı büyük şehirlerde bunun bana çok yardımı do-
kundu." der Camus.
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir?
Camus'nün farklı bir alanda edindiği tecrübeler, ha-
yata bakış açısını etkilemiştir.
B) Camus, kendisini sanat alanında futbolda olduğun-
dan daha başarılı bulmaktadır.
C) Camus, başarılı bir sporcu olmak için güzel bir ah-
laka sahip olunması gerektiğini düşünmektedir.
D) Camus, ahlak üzerine geliştirdiği düşüncelerini spor
hayatında uygulamıştır.
E) Camus, iyi bir entelektüel olmasını eskiden sporla
uğraşmış olmasına bağlamıştır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
29. Albert Camus futbolsever bir entelektüel olarak tanınır. Mükemmel kalecilik yaptığı konuşulur futbol çevrelerin- de, geleceği parlaktır. Tutkulu, hırsıyla sahada beliren tercih şansım olsaydı yazarlık ve futbolculuk arasından ateşli bir kaleci... "Dünyaya bir daha gelseydim ve bir ikincisini seçerdim." diyecek kadar âşıktır bu oyuna. "Ahlaka dair bildiğim ne varsa futboldan öğrendim, ni- hayetinde topun asla beklenen yere gitmediğini öğren- dim. Özellikle, söylendiği gibi gerçek olmayan insanların yaşadığı büyük şehirlerde bunun bana çok yardımı do- kundu." der Camus. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? Camus'nün farklı bir alanda edindiği tecrübeler, ha- yata bakış açısını etkilemiştir. B) Camus, kendisini sanat alanında futbolda olduğun- dan daha başarılı bulmaktadır. C) Camus, başarılı bir sporcu olmak için güzel bir ah- laka sahip olunması gerektiğini düşünmektedir. D) Camus, ahlak üzerine geliştirdiği düşüncelerini spor hayatında uygulamıştır. E) Camus, iyi bir entelektüel olmasını eskiden sporla uğraşmış olmasına bağlamıştır.
Diğer yazarlarımız, çağdaş şehir yaşamını ve onun
getirdiği sanayileşmeyi eserlerinde olumsuz biçimde
yansıtırken o, teknolojik gelişmeleri eserlerinde coş-
kuyla anlatıyordu.
Bu parçada sözü edilen yazar hakkında aşağıdaki-
lerden hangisi söylenebilir?
A Çalışkan
B) Maceraperest
C) Hayalperest
DÇevreye karşı duyarsız
Yeniliklere açık
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Diğer yazarlarımız, çağdaş şehir yaşamını ve onun getirdiği sanayileşmeyi eserlerinde olumsuz biçimde yansıtırken o, teknolojik gelişmeleri eserlerinde coş- kuyla anlatıyordu. Bu parçada sözü edilen yazar hakkında aşağıdaki- lerden hangisi söylenebilir? A Çalışkan B) Maceraperest C) Hayalperest DÇevreye karşı duyarsız Yeniliklere açık
8.
1. Renkler, insanın ruh durumunu oldukça etkiler.
Dolayısıyla insanlar, mutlu ve huzurlu olabilmek için
hangi renklerden yararlanabileceğini iyi bilmelidir.
Özellikle evlerde kullanılan renkler çok daha
önemlidir. Her ne kadar öznel bir durum olsa da
kişiyi ferahlatan açık renklerle boyanmış bir odanın,
mutluluk kaynağı olabileceği unutulmamalıdır.
II. Bir iş görüşmesine gidecek birinin, kıyafet renginden
dolayı görüşmesinin olumlu veya olumsuz
geçeceğine dair bir düşünceye kapılması doğru
değildir. Bu durum kısmen batıl inanç olarak da
değerlendirilebilir. Şüphesiz renkler insan yaşamı
için önemli bir etkiye sahiptir fakat bu durum mantık
sınırlarının dışına çıkmamalıdır.
Il numaralı parçanın I numaralı parçayla ilişkisini
aşağıdakilerden hangisi açıklar?
B)
Gerekçeleri açıklayarak ana düşünceye dikkat çekmek
İddia edilen düşüncenin olumsuz tarafına vurgu yapmak
C) Anlatılanları uygun bir örnekle desteklemek
D) İddiaların benzer sonuçlarını göstermek
E) Ortak bakış açılarıyla tespitleri genelleştirmek
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
8. 1. Renkler, insanın ruh durumunu oldukça etkiler. Dolayısıyla insanlar, mutlu ve huzurlu olabilmek için hangi renklerden yararlanabileceğini iyi bilmelidir. Özellikle evlerde kullanılan renkler çok daha önemlidir. Her ne kadar öznel bir durum olsa da kişiyi ferahlatan açık renklerle boyanmış bir odanın, mutluluk kaynağı olabileceği unutulmamalıdır. II. Bir iş görüşmesine gidecek birinin, kıyafet renginden dolayı görüşmesinin olumlu veya olumsuz geçeceğine dair bir düşünceye kapılması doğru değildir. Bu durum kısmen batıl inanç olarak da değerlendirilebilir. Şüphesiz renkler insan yaşamı için önemli bir etkiye sahiptir fakat bu durum mantık sınırlarının dışına çıkmamalıdır. Il numaralı parçanın I numaralı parçayla ilişkisini aşağıdakilerden hangisi açıklar? B) Gerekçeleri açıklayarak ana düşünceye dikkat çekmek İddia edilen düşüncenin olumsuz tarafına vurgu yapmak C) Anlatılanları uygun bir örnekle desteklemek D) İddiaların benzer sonuçlarını göstermek E) Ortak bakış açılarıyla tespitleri genelleştirmek
PARAGRAF
39-41. soruları aşağıdaki parçaya
göre cevaplayınız.
Avustralya'nın Melbourne kentinde ya-
şayan yüzlerce kişi, kasım ayında mey-
dana gelen güçlü bir fırtınanın hemen
ardından solunum yetmezliği şikâyetiy-
le hastanelere kaldırıldı. Daha önce Ka-
nada, İngiltere ve İtalya'da benzer bir
durum yaşanmıştı. 1994'te Londra'da
meydana gelen fırtınayı izleyen birkaç
saat içinde 640 kişi için acil servis kaydı
yapılmış, bu hastaların bir kısmı uzun
süreli tedavi görmek zorunda kalmıştı.
Uzun süren çalışmaların ardından, bu
"günübirlik salgın"ların aslında birer "fir-
tına astımı" olduğu ve fırtına sırasında
havadaki nemi aniden emen polenlerin
parçalanıp havaya karışmasıyla orta-
ya çıktığı açıklandı. Açıklamaya göre
havaya karışan ve nefes yoluyla akci-
ğerlerimize kadar ilerleyen minik polen
parçacıkları geçici nefes darlığını tetik-
liyor. Uzmanlar öncelikle kronik astım
hastaları ve solunum problemleri yaşa-
yanlar olmak üzere herkesin fırtınayı iz-
leyen ilk birkaç saati evinde geçirmesini
öneriyor.
39. Bu parçaya göre fırtına astımının
"günübirlik salgın" olarak adlandı-
rılmasının nedeni aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Bulaşma hızı
BY İyileştirme süresi
C) Tedavi yöntemi
D) Etkilediği bölgeler
E) Yaşanma sıklığı
YEDIIKLIM
40. E
S
S
2
YEDİİKLİM
4
26
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
PARAGRAF 39-41. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Avustralya'nın Melbourne kentinde ya- şayan yüzlerce kişi, kasım ayında mey- dana gelen güçlü bir fırtınanın hemen ardından solunum yetmezliği şikâyetiy- le hastanelere kaldırıldı. Daha önce Ka- nada, İngiltere ve İtalya'da benzer bir durum yaşanmıştı. 1994'te Londra'da meydana gelen fırtınayı izleyen birkaç saat içinde 640 kişi için acil servis kaydı yapılmış, bu hastaların bir kısmı uzun süreli tedavi görmek zorunda kalmıştı. Uzun süren çalışmaların ardından, bu "günübirlik salgın"ların aslında birer "fir- tına astımı" olduğu ve fırtına sırasında havadaki nemi aniden emen polenlerin parçalanıp havaya karışmasıyla orta- ya çıktığı açıklandı. Açıklamaya göre havaya karışan ve nefes yoluyla akci- ğerlerimize kadar ilerleyen minik polen parçacıkları geçici nefes darlığını tetik- liyor. Uzmanlar öncelikle kronik astım hastaları ve solunum problemleri yaşa- yanlar olmak üzere herkesin fırtınayı iz- leyen ilk birkaç saati evinde geçirmesini öneriyor. 39. Bu parçaya göre fırtına astımının "günübirlik salgın" olarak adlandı- rılmasının nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Bulaşma hızı BY İyileştirme süresi C) Tedavi yöntemi D) Etkilediği bölgeler E) Yaşanma sıklığı YEDIIKLIM 40. E S S 2 YEDİİKLİM 4 26
X
Günümüzde eleştirinin yerini büyük ölçüde tanıtım yazıları al-
dı. Övgüyle karışık tanıtım... Zaten eleştiri kavramı, doğrudan
bu bir tür yanlış anlaşılma hâline gelmiş durumda. Oysa eleş-
doğruya yergi veya olumsuz eleştiri olarak anlaşılıyor dilimizde,
tiriden anladığımız, gayet basit, masaya yatırılan konu üzerine
enine boyuna düşünmek, bu konuyu farklı bakış açılarından de
ğerlendirmektir. Böylece üzerine eğildiğiniz eseri, aklınızı fikrinizi
geliştirecek bir araca, bir ilhama dönüştürmektir. Genel eğilim,
eleştirinin yerini tanıtımın, övgünün veya bazen de yerginin al-
ması olmakla beraber, tam anlamıyla edebiyat eleştirisi yapan-
lar da var. Onlar sayesinde, yazılıp çizilenlere ilişkin derli toplu
bir değerlendirme yapma olanağına sahibiz.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden yarar.
lanılmamıştır?
A Tartışma
1
B) Tanımlama
D) Örnekleme
C) Karşılaştırma
E) Somutlaştırma
2.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
X Günümüzde eleştirinin yerini büyük ölçüde tanıtım yazıları al- dı. Övgüyle karışık tanıtım... Zaten eleştiri kavramı, doğrudan bu bir tür yanlış anlaşılma hâline gelmiş durumda. Oysa eleş- doğruya yergi veya olumsuz eleştiri olarak anlaşılıyor dilimizde, tiriden anladığımız, gayet basit, masaya yatırılan konu üzerine enine boyuna düşünmek, bu konuyu farklı bakış açılarından de ğerlendirmektir. Böylece üzerine eğildiğiniz eseri, aklınızı fikrinizi geliştirecek bir araca, bir ilhama dönüştürmektir. Genel eğilim, eleştirinin yerini tanıtımın, övgünün veya bazen de yerginin al- ması olmakla beraber, tam anlamıyla edebiyat eleştirisi yapan- lar da var. Onlar sayesinde, yazılıp çizilenlere ilişkin derli toplu bir değerlendirme yapma olanağına sahibiz. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden yarar. lanılmamıştır? A Tartışma 1 B) Tanımlama D) Örnekleme C) Karşılaştırma E) Somutlaştırma 2.
CARI
Cervantes'in Orta Çağ değerlerine yönelttiği insafsız satirik gön-
dermeler, olsa olsa Avrupalıların yiğitlik, mertlik, inanç ve aşk
gibi yüksek değerlerden niçin vazgeçip de kötü yola düştükleri-
ni izah eden bir hayıflanma dipnotlarından ibaret gibi görünür.
Edebiyat tarihçilerine göre Cervantes, Don Kişot'u bütün görke-
miyle çekip giden bir destan çağına mersiye diye değil, bilakis o
yıllarda roman edebiyatını istila eden şövalye romanlarının ge-
reksizliğiyle dalga geçen yırtıcı, hatta öldürücü bir tenkit olsun.
diye kaleme almıştır. Ne kadar "Batılı" bir muhakeme biçimidir
bu! Batılıdır çünkü ràsyoneldir, soğukkanlıdır ve vefadan eser
göstermez. Bu tahlile katılmak için sebep görmüyoruz, öyle ol-
saydı bu "beyaz dişlerle" yapılmış soğukkanlı tenkit, asırları aşıp
gelerek her nesilde yeni bir tazelikle arz-ı endam etmezdi. Ha-
yır, o değerini yeni bir vakti selamlamasından değil, kaybedilen
bir devrin önünde hürmetle eğilmeyi bilmesinden meydana ge-
liyor.
5.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A Tanık göstermeden yararlanılmıştır.
B) ikilemeye yer verilmiştir.
C) Farklı cümle türleri kullanılmıştır.
D) Benzetmeden yararlanılmıştır. (nerde bulamadui
E) Kanılar öne çıkarılmıştır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
CARI Cervantes'in Orta Çağ değerlerine yönelttiği insafsız satirik gön- dermeler, olsa olsa Avrupalıların yiğitlik, mertlik, inanç ve aşk gibi yüksek değerlerden niçin vazgeçip de kötü yola düştükleri- ni izah eden bir hayıflanma dipnotlarından ibaret gibi görünür. Edebiyat tarihçilerine göre Cervantes, Don Kişot'u bütün görke- miyle çekip giden bir destan çağına mersiye diye değil, bilakis o yıllarda roman edebiyatını istila eden şövalye romanlarının ge- reksizliğiyle dalga geçen yırtıcı, hatta öldürücü bir tenkit olsun. diye kaleme almıştır. Ne kadar "Batılı" bir muhakeme biçimidir bu! Batılıdır çünkü ràsyoneldir, soğukkanlıdır ve vefadan eser göstermez. Bu tahlile katılmak için sebep görmüyoruz, öyle ol- saydı bu "beyaz dişlerle" yapılmış soğukkanlı tenkit, asırları aşıp gelerek her nesilde yeni bir tazelikle arz-ı endam etmezdi. Ha- yır, o değerini yeni bir vakti selamlamasından değil, kaybedilen bir devrin önünde hürmetle eğilmeyi bilmesinden meydana ge- liyor. 5. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A Tanık göstermeden yararlanılmıştır. B) ikilemeye yer verilmiştir. C) Farklı cümle türleri kullanılmıştır. D) Benzetmeden yararlanılmıştır. (nerde bulamadui E) Kanılar öne çıkarılmıştır.
TYT TÜRKÇE SORU BANKASI
7, (1) Sinan, tekrara asla düşmeden kubbe mimari-
sinde hep ileri adım atmıştır. (II) Sinan da Bizans
mimarisinden etkilenmiş ama onu taklit etme-
miş. (III) Gördükleri karşısında ezilmemiş, kendi
Osmanlı üslubunu geliştirebilmiş. (IV) Sinan'ın
kubbeleri tamamen "Ben Sinan'ım." diye bağırır.
(V) Bu kadar zengin camí mimarisi birikimimizin
olmasında Sinan'ın gururla ayakta duran kubbe-
lerinin çok katkısı var.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden han-
gisinde mecazlı bir söyleyiş yoktur?
B) II. 9. D) IV E) X.
S
M
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT TÜRKÇE SORU BANKASI 7, (1) Sinan, tekrara asla düşmeden kubbe mimari- sinde hep ileri adım atmıştır. (II) Sinan da Bizans mimarisinden etkilenmiş ama onu taklit etme- miş. (III) Gördükleri karşısında ezilmemiş, kendi Osmanlı üslubunu geliştirebilmiş. (IV) Sinan'ın kubbeleri tamamen "Ben Sinan'ım." diye bağırır. (V) Bu kadar zengin camí mimarisi birikimimizin olmasında Sinan'ın gururla ayakta duran kubbe- lerinin çok katkısı var. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden han- gisinde mecazlı bir söyleyiş yoktur? B) II. 9. D) IV E) X. S M
Test 59
LOR
7. Uzun yıllar var; insanı gürültüden, sokaktan koparıp kendi
derinliklerine götüren şiirler pek görülmüyor. Neden?
Sessizlikler mi çekildi? Nerdesiniz, içimize birer ateş damlas
gibi düşerek bizi düşle gerçeğin birleştiği acının bile lezzet
olduğu yerlere götüren şiirler! Elimi rastgele kitaplığıma
götürdüm. Yunus, buluşlarının bütün tatlılığı ile yanıma
yaklaştı, bana derinden gelen sesiyle şiirler okumaya başladı.
Bu metnin anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Soru yoluyla ilgi çekme
B) Örneklemeye başvurma
C) Benzetme yapma
D) Karşıt çağrışımlar uyandırma
E) Devrik cümle kullanma
AME
3 (0
8. "Bu eleştirilerde eleştirmen, mümkün olduğunca kişisel
yargılardan kaçınıyor. Birçok farklı ölçütle yapacağı
değerlendirmede kendi zevk ve beğenilerini ikinci plana
atan eleştirmen, eleştirisini eleştiri türünün ölçütlerine göre
yapıyor. Böylece de eleştirisinde tam bir tarafsızlık sergilemiş
oluyor." diyen bir kişi, sözünü ettiği eleştirmenden
seçtiği aşağıdaki cümlelerden hangisini kendi yargılarını
desteklemek için örnek olarak verebilir?
AY Eseri elinize ilk aldığınızda zevksiz bir kapak tasarımı
göze çarpıyor.
BBöyle bir anlatım belki bir çocuk kitabına uygun olabilir
ama bir edebiyat kitabına yakışmamış.
C) Özenle seçtiği sözcüklerle yarattığı ahenk, okuyucuya
elinden bırakamayacağı bir eser sunmuş.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Test 59 LOR 7. Uzun yıllar var; insanı gürültüden, sokaktan koparıp kendi derinliklerine götüren şiirler pek görülmüyor. Neden? Sessizlikler mi çekildi? Nerdesiniz, içimize birer ateş damlas gibi düşerek bizi düşle gerçeğin birleştiği acının bile lezzet olduğu yerlere götüren şiirler! Elimi rastgele kitaplığıma götürdüm. Yunus, buluşlarının bütün tatlılığı ile yanıma yaklaştı, bana derinden gelen sesiyle şiirler okumaya başladı. Bu metnin anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Soru yoluyla ilgi çekme B) Örneklemeye başvurma C) Benzetme yapma D) Karşıt çağrışımlar uyandırma E) Devrik cümle kullanma AME 3 (0 8. "Bu eleştirilerde eleştirmen, mümkün olduğunca kişisel yargılardan kaçınıyor. Birçok farklı ölçütle yapacağı değerlendirmede kendi zevk ve beğenilerini ikinci plana atan eleştirmen, eleştirisini eleştiri türünün ölçütlerine göre yapıyor. Böylece de eleştirisinde tam bir tarafsızlık sergilemiş oluyor." diyen bir kişi, sözünü ettiği eleştirmenden seçtiği aşağıdaki cümlelerden hangisini kendi yargılarını desteklemek için örnek olarak verebilir? AY Eseri elinize ilk aldığınızda zevksiz bir kapak tasarımı göze çarpıyor. BBöyle bir anlatım belki bir çocuk kitabına uygun olabilir ama bir edebiyat kitabına yakışmamış. C) Özenle seçtiği sözcüklerle yarattığı ahenk, okuyucuya elinden bırakamayacağı bir eser sunmuş.
Her yeni çağ, ondan bir önceki çağı sınavdan geçirir, yar-
gılar. Doğa anlayışı, devlet düzeni, düşünce akışı, sanatsal
düzey bakımından her çağın kendine göre bir duruşu vardır.
Nasıl ki nesiller ve toplumlar arası bir yargılama ve eleşti-
ri söz konusu ise çağlar için de bu geçerlidir. Her toplum,
hiç değilse kendi geçmişi ile ilgili bunu yapmak zorundadır.
Buna, evrensel açıdan bakıldığında da durum değişmez. Bir
toplum başka bir toplumun çağlar boyunca geçirdiği aşama-
ları, kendi toplumu üzerinde değerlendirmeli ve sorgulaya-
rak eleştirmelidir çünkü gelişmenin ölçüsü budur.
Bu parçada gelişmenin ölçüsüyle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Her yeni çağ, bir önceki çağa ve onun gelişim sürecine aittir.
B) Çağlar kendilerinden öncekilerin eleştirisini yaparak geli-
şirler.
C) Gelişmenin ölçüsü, toplumun çağını bilmesidir.
D) Çağlar değerlerden oluşur, bu değerleri de herkes bil-
mek zorundadır.
E) İnsanlar çağın gereklerine göre hareket ederler.
3.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Her yeni çağ, ondan bir önceki çağı sınavdan geçirir, yar- gılar. Doğa anlayışı, devlet düzeni, düşünce akışı, sanatsal düzey bakımından her çağın kendine göre bir duruşu vardır. Nasıl ki nesiller ve toplumlar arası bir yargılama ve eleşti- ri söz konusu ise çağlar için de bu geçerlidir. Her toplum, hiç değilse kendi geçmişi ile ilgili bunu yapmak zorundadır. Buna, evrensel açıdan bakıldığında da durum değişmez. Bir toplum başka bir toplumun çağlar boyunca geçirdiği aşama- ları, kendi toplumu üzerinde değerlendirmeli ve sorgulaya- rak eleştirmelidir çünkü gelişmenin ölçüsü budur. Bu parçada gelişmenin ölçüsüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Her yeni çağ, bir önceki çağa ve onun gelişim sürecine aittir. B) Çağlar kendilerinden öncekilerin eleştirisini yaparak geli- şirler. C) Gelişmenin ölçüsü, toplumun çağını bilmesidir. D) Çağlar değerlerden oluşur, bu değerleri de herkes bil- mek zorundadır. E) İnsanlar çağın gereklerine göre hareket ederler. 3.
9.
Insanlardaki kitap korkusu anlamlandıramadığım tek
korkudur. Kitaplardan korkma ile insanlardan korkma
arasında hiçbir fark yoktur bana göre. Her kitap insan
ürünü olduğuna göre kitaptan korkuyorsanız
insanlardan da korkuyorsunuz demektir. Oysa bir kere
bu korkularınızın üstüne gidip kitap okumaya
başladığınız zaman içinizde varlığını kabul ettiren insan
korkusunu yenecek ve insanlarla dolayısıyla kendinizle
barışık yaşamaya başlayacaksınız. Bu korkuyu
yenemiyorum diyenlere hiç katılmam, hele bir kitap
okumayı ısrarla denesinler, bu korkuyu mutlaka
yenerler.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine
başvurulmuştur?
(A) Tartışma B) Betimleme
D) Benzetme
C) Karşılaştırma
E) Açıklama
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
9. Insanlardaki kitap korkusu anlamlandıramadığım tek korkudur. Kitaplardan korkma ile insanlardan korkma arasında hiçbir fark yoktur bana göre. Her kitap insan ürünü olduğuna göre kitaptan korkuyorsanız insanlardan da korkuyorsunuz demektir. Oysa bir kere bu korkularınızın üstüne gidip kitap okumaya başladığınız zaman içinizde varlığını kabul ettiren insan korkusunu yenecek ve insanlarla dolayısıyla kendinizle barışık yaşamaya başlayacaksınız. Bu korkuyu yenemiyorum diyenlere hiç katılmam, hele bir kitap okumayı ısrarla denesinler, bu korkuyu mutlaka yenerler. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine başvurulmuştur? (A) Tartışma B) Betimleme D) Benzetme C) Karşılaştırma E) Açıklama
Aşağıdaki dizelerdeki söz sanatlarını bulup açıklayınız.
Odunsuz bir sobanın
Yanında titreyen
Çocuğu görse yağmur
Gözyaşlanını odaya
Tavan arasındaki delikten
Usulca bırakır
Ne çare kaybettim nazlı gülümü
Leylaklar dökülüp güller ağlasın
Kasırga nasıl sökerse
Meşeleri kökünden
Öyle sarsıyor yüreğimi aşk
Sen gittin saçlarıma erimez karlar yağdı
Mevsimlerin tadı yok baharım sende kaldı
Ve işte o korkunç
Gecenin derinine
Uzaklaştı camlardan
Somurtkan
Aralık akşamı.
Bir bir uyandılar o tuzlu serinliklere
Gökten gürültülerle gökler indi yere
Fesleğen yeşile kesmiş pencerede
Kokmak için yoldan gelene geçene
Mecnun, aşk şarabı içtiği zaman
İçip de kendinden geçtiği zaman
Leyla çöle döner, çöl de Leyla'ya
Ayrılık çölüne düştüğü zaman
ceaid 168
Ufuklardan ufuklara taşıyarak kelimeleri
Ne yapılar kurdum eleğimsağma gibi
İçimdeki buluttan, yağıştan, şimşekten, ışıklardan.
297
ALTIN ANAHTAR
♦
Dertler acı, ilaç acı, mey aci
Duygu acı, nağme acı, ney aci
"Acılar tatlıya döner." diyorlar
Ben derim ki "Tatlı denen şey acı."
Gidin bulutlar gidin yârime selam edin.
0 yâr uykuda ise uykusun harap edin.
Eğer yârim tutmaz ise salımdan
Onun için açık gider gözlerim.
Ben hâlâ o günleri anarsam yaşıyorum
Sanki mutluluğumuz geri gelecek gibi
Hâlâ güzelliğini kalbimde taşıyorum
Dalından koparılmış beyaz bir çiçek gibi
Dünyada silah mi var kalem gibi dil gibi
Dövüştürür kardeşi Hâbil'le Kâbil gibi.
Adım adım gide gide yol biter
Günler biter aylar biter yıl biter
Hayat bir tiyatro, bir oyun gibi
Sahnedeki, dünyadaki rol biter
Yok, öyle el gibi durma, gül biraz;
Sana gülmeler yaraşır.
Yok, öyle güz gibi soğuk olma;
Güz ayrılık taşır.
Güzele güzel dersin naz eder
Çirkine güzel dersin haz eder
Yağmur, muzırca çimdikliyor denizi binlerce yerinden.
Yazın biteceğini sezip
İlk düşen yaprak
Kimseye söyleme
Sevinçli misin hüzünlü mü?
Hosp
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Aşağıdaki dizelerdeki söz sanatlarını bulup açıklayınız. Odunsuz bir sobanın Yanında titreyen Çocuğu görse yağmur Gözyaşlanını odaya Tavan arasındaki delikten Usulca bırakır Ne çare kaybettim nazlı gülümü Leylaklar dökülüp güller ağlasın Kasırga nasıl sökerse Meşeleri kökünden Öyle sarsıyor yüreğimi aşk Sen gittin saçlarıma erimez karlar yağdı Mevsimlerin tadı yok baharım sende kaldı Ve işte o korkunç Gecenin derinine Uzaklaştı camlardan Somurtkan Aralık akşamı. Bir bir uyandılar o tuzlu serinliklere Gökten gürültülerle gökler indi yere Fesleğen yeşile kesmiş pencerede Kokmak için yoldan gelene geçene Mecnun, aşk şarabı içtiği zaman İçip de kendinden geçtiği zaman Leyla çöle döner, çöl de Leyla'ya Ayrılık çölüne düştüğü zaman ceaid 168 Ufuklardan ufuklara taşıyarak kelimeleri Ne yapılar kurdum eleğimsağma gibi İçimdeki buluttan, yağıştan, şimşekten, ışıklardan. 297 ALTIN ANAHTAR ♦ Dertler acı, ilaç acı, mey aci Duygu acı, nağme acı, ney aci "Acılar tatlıya döner." diyorlar Ben derim ki "Tatlı denen şey acı." Gidin bulutlar gidin yârime selam edin. 0 yâr uykuda ise uykusun harap edin. Eğer yârim tutmaz ise salımdan Onun için açık gider gözlerim. Ben hâlâ o günleri anarsam yaşıyorum Sanki mutluluğumuz geri gelecek gibi Hâlâ güzelliğini kalbimde taşıyorum Dalından koparılmış beyaz bir çiçek gibi Dünyada silah mi var kalem gibi dil gibi Dövüştürür kardeşi Hâbil'le Kâbil gibi. Adım adım gide gide yol biter Günler biter aylar biter yıl biter Hayat bir tiyatro, bir oyun gibi Sahnedeki, dünyadaki rol biter Yok, öyle el gibi durma, gül biraz; Sana gülmeler yaraşır. Yok, öyle güz gibi soğuk olma; Güz ayrılık taşır. Güzele güzel dersin naz eder Çirkine güzel dersin haz eder Yağmur, muzırca çimdikliyor denizi binlerce yerinden. Yazın biteceğini sezip İlk düşen yaprak Kimseye söyleme Sevinçli misin hüzünlü mü? Hosp
el
4. Beyazıt Havuzu'nun kenarındaki kanepelerden birine
oturmuş, sizi bekliyorum. Yaşını almış bir adamın yirmi
yaşındaki çocuk kederlerini, sevinçlerini yaşaması ne
demektir, diye düşünüyorum: Belki bir geç olma hadisesi,
belki de bir çeşit hazları, kederleri, çocuklukları uzatma
temayülü. Ama bu uzayan yaz, kışın gelmeyeceğine
alamet değil. Kış müthiş olacak, kar yolları kapayacak,
bembeyaz ovada ölülük uzayıp gidecek... Sizi bekliyorum.
Sizi göreceğim; içimde bir şey koşacak. Siz beni görmeden
geçeceksiniz. Ben kederle sevinci duyup dalacağım
istediğim âleme. Dünyayı yeniden kederlerle kuracağım.
Sonra çarşılardan çarşılara, insan sesleri arasında, her şeyi
sizinle kurulmuş bir şehirde dolaşacağım. Herkes geçti, siz
geçmediniz. Yüzünüzü göremedim. Bayramım, çocukluk
bayramım salıncaksız geçmiş gibi gözüme yaş doldu.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır
basmaktadır?
34
A) Örneklere yer verme
B) Bir konuda bilgi verme
C) Duygusal anlatıma yer verme
D) Bir doğruyu kabul ettirme
E) Nesnel veriler kullanma
STRE
ipindlet polsyid ta
my on ins
16bliesős tölyelali (3
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
el 4. Beyazıt Havuzu'nun kenarındaki kanepelerden birine oturmuş, sizi bekliyorum. Yaşını almış bir adamın yirmi yaşındaki çocuk kederlerini, sevinçlerini yaşaması ne demektir, diye düşünüyorum: Belki bir geç olma hadisesi, belki de bir çeşit hazları, kederleri, çocuklukları uzatma temayülü. Ama bu uzayan yaz, kışın gelmeyeceğine alamet değil. Kış müthiş olacak, kar yolları kapayacak, bembeyaz ovada ölülük uzayıp gidecek... Sizi bekliyorum. Sizi göreceğim; içimde bir şey koşacak. Siz beni görmeden geçeceksiniz. Ben kederle sevinci duyup dalacağım istediğim âleme. Dünyayı yeniden kederlerle kuracağım. Sonra çarşılardan çarşılara, insan sesleri arasında, her şeyi sizinle kurulmuş bir şehirde dolaşacağım. Herkes geçti, siz geçmediniz. Yüzünüzü göremedim. Bayramım, çocukluk bayramım salıncaksız geçmiş gibi gözüme yaş doldu. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır? 34 A) Örneklere yer verme B) Bir konuda bilgi verme C) Duygusal anlatıma yer verme D) Bir doğruyu kabul ettirme E) Nesnel veriler kullanma STRE ipindlet polsyid ta my on ins 16bliesős tölyelali (3