Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

aç du-
dillerini
urulan
mater-
eliğinde
etik ola-
en kay-
dakiler-
DYAR
14
A) Sanatlı bir dil kullanılmıştır.
B) Benzetmeye yer verilmiştir.
C) Olay içinde yaşatmak amaçlanmıştır.
D) Tekdüzelikten kaçınılmıştır.
E) Betimlemeden yararlanılmıştır. +
02400816
3. Başı dumanlı dağların yamacında bir ses yankılanıyor. Dünya-
nın en gizemli, en anlamlı sesi... Ezan okunuyor. Burada her
6şey daha anlamlı. Şerbetin ağızda bıraktığı tat gibi tarih, hep
ob hatıralarda... Kulaklar mehterane, gözler ufka dikilmiş, bekle-
nen orduya kenetli ve gönüllerde sancılı bir bekleyiş... Yeniden
tarihin coşkusunu yaşamak istercesine yaşlanmış, yaslı gözler
döner, maziye bakar nemli. Uzun kış gecelerinde, tütün kokulu,
loş odalarda dedeler, neneler ve hatıralar... Konu hep aynı,
hep o eski anılar... Ne anlatan bikar, ne dinleyen. Bir masal
değil bu, bu bir destan.
Bu parçanın anlatım özellikleriyle ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisi söylenemez?
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
aç du- dillerini urulan mater- eliğinde etik ola- en kay- dakiler- DYAR 14 A) Sanatlı bir dil kullanılmıştır. B) Benzetmeye yer verilmiştir. C) Olay içinde yaşatmak amaçlanmıştır. D) Tekdüzelikten kaçınılmıştır. E) Betimlemeden yararlanılmıştır. + 02400816 3. Başı dumanlı dağların yamacında bir ses yankılanıyor. Dünya- nın en gizemli, en anlamlı sesi... Ezan okunuyor. Burada her 6şey daha anlamlı. Şerbetin ağızda bıraktığı tat gibi tarih, hep ob hatıralarda... Kulaklar mehterane, gözler ufka dikilmiş, bekle- nen orduya kenetli ve gönüllerde sancılı bir bekleyiş... Yeniden tarihin coşkusunu yaşamak istercesine yaşlanmış, yaslı gözler döner, maziye bakar nemli. Uzun kış gecelerinde, tütün kokulu, loş odalarda dedeler, neneler ve hatıralar... Konu hep aynı, hep o eski anılar... Ne anlatan bikar, ne dinleyen. Bir masal değil bu, bu bir destan. Bu parçanın anlatım özellikleriyle ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenemez?
5. Sanatın para ettiği, sanatçıya çıkar sağladığı
ortamlarda, ilgi çekmek için aykırılıklardan yarar-
lanmanın önlenmesi olanaksızdır. Çünkü başarıya,
dolayısıyla paraya giden en kestirme yol, insanın
köpeği ısırmasından geçer. Büyük sanatçılar için
böyle bir şey söz konusu değildir. Sanatsal başarı-
nın karşı konamayan ilgi çekme gücü, aykırılıkların
gelip geçici etkileriyle ölçüştürülemez. Günümüzde
"Sıradan" olana duyulan düşmanlık, "anormallik"ler-
den, "aykırılık"lardan yararlanma yarışı, hem sana-
tin para etmeye başladığının, bir çırpıda köşeyi.
dönme özleminin hem de büyük sanatçı yokluğu-
nun göstergesidir.
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Gerçek sanatçıların olmadığı yerde sanatta
sapmaların olabileceği
B) Paranın olduğu yerde aykırılıkların da olduğu
C) Büyük sanatçıların kazanç uğruna sanat çizgi-
sini değiştirmedikleri
D) Sanatçının ilgi çekmek için kuralları çiğnediği
E) Paraya önem verenlerin, aykırılıklardan yarar-
landığı
6. Kendini yığın haline getiren bir ulus, kalıcı olamaz.
Tek düşüncesl para olan bir yığın, yaşayamaz.
1
küçümsüyoruz. Kitaba harcadığımız
7. Seyaha
çok sa
le tatili
sorunu
lenme
láma
pa'da
çevre
mümk
Bu sc
olara
A) E
B) M
D) F
r
E)
8. Ayd
konu
Birin
dilini
onu
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. Sanatın para ettiği, sanatçıya çıkar sağladığı ortamlarda, ilgi çekmek için aykırılıklardan yarar- lanmanın önlenmesi olanaksızdır. Çünkü başarıya, dolayısıyla paraya giden en kestirme yol, insanın köpeği ısırmasından geçer. Büyük sanatçılar için böyle bir şey söz konusu değildir. Sanatsal başarı- nın karşı konamayan ilgi çekme gücü, aykırılıkların gelip geçici etkileriyle ölçüştürülemez. Günümüzde "Sıradan" olana duyulan düşmanlık, "anormallik"ler- den, "aykırılık"lardan yararlanma yarışı, hem sana- tin para etmeye başladığının, bir çırpıda köşeyi. dönme özleminin hem de büyük sanatçı yokluğu- nun göstergesidir. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Gerçek sanatçıların olmadığı yerde sanatta sapmaların olabileceği B) Paranın olduğu yerde aykırılıkların da olduğu C) Büyük sanatçıların kazanç uğruna sanat çizgi- sini değiştirmedikleri D) Sanatçının ilgi çekmek için kuralları çiğnediği E) Paraya önem verenlerin, aykırılıklardan yarar- landığı 6. Kendini yığın haline getiren bir ulus, kalıcı olamaz. Tek düşüncesl para olan bir yığın, yaşayamaz. 1 küçümsüyoruz. Kitaba harcadığımız 7. Seyaha çok sa le tatili sorunu lenme láma pa'da çevre mümk Bu sc olara A) E B) M D) F r E) 8. Ayd konu Birin dilini onu
20. Köksal Akçalı; şiirimizin çok güçlü bir geçmişe ve
geleneğe sahip olduğunun bilincinde, ondan ge-
rektiği gibi yararlanan, bununla beraber söyleyiş
serbestliğine dayalı çağdaş bir çizgide eser veren
önemli bir şairimizdir.
Bu parçada sözü edilen Akçalı'nın şiir anlayışı
aşağıdakilerden hangisinde farklı biçimde
ifade edilmiştir?
A) Kendinden önceki şairlerin izinde ilerler.
B) Geleneği ve moderni bir potada eritir.
C) Siirlerinde konu sınırlaması yoktur.
D) Ulusal değerler şiirinin temel taşıdır.
E) Divan edebiyatı, şiirlerinin beslendiği kaynaktır.
niye Anellbe sam sonuğubuo abiedad (8
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
20. Köksal Akçalı; şiirimizin çok güçlü bir geçmişe ve geleneğe sahip olduğunun bilincinde, ondan ge- rektiği gibi yararlanan, bununla beraber söyleyiş serbestliğine dayalı çağdaş bir çizgide eser veren önemli bir şairimizdir. Bu parçada sözü edilen Akçalı'nın şiir anlayışı aşağıdakilerden hangisinde farklı biçimde ifade edilmiştir? A) Kendinden önceki şairlerin izinde ilerler. B) Geleneği ve moderni bir potada eritir. C) Siirlerinde konu sınırlaması yoktur. D) Ulusal değerler şiirinin temel taşıdır. E) Divan edebiyatı, şiirlerinin beslendiği kaynaktır. niye Anellbe sam sonuğubuo abiedad (8
5
17. (1) Aşk, görme bozukluğu hastalığıdır. (It) Bu hastalık, etki-
sini kaybetmeden sakın evlenmeye kalkışmayın. (IH) Evli-
lik, iki kişinin kültürel uyumunu içermiyorsa birçok zorluğa
ve soruna yol açar. (IV) Yoksa bir ömür boyu pişmanlık de-
nizinde rotasız yüzer durursunuz. (Oysa evlilik bir huzur
limanı olmalı ve bu limanı da çiftler, birlikte inşa etmeli.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi parça-
nın akışını bozmuştur?
A) I.
B) II.
C) III.
1
D) TV.
TYT-AYT PARAGRAF SORU BANKASI
E) V.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5 17. (1) Aşk, görme bozukluğu hastalığıdır. (It) Bu hastalık, etki- sini kaybetmeden sakın evlenmeye kalkışmayın. (IH) Evli- lik, iki kişinin kültürel uyumunu içermiyorsa birçok zorluğa ve soruna yol açar. (IV) Yoksa bir ömür boyu pişmanlık de- nizinde rotasız yüzer durursunuz. (Oysa evlilik bir huzur limanı olmalı ve bu limanı da çiftler, birlikte inşa etmeli. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi parça- nın akışını bozmuştur? A) I. B) II. C) III. 1 D) TV. TYT-AYT PARAGRAF SORU BANKASI E) V.
1. Goethe: "Bir şair politika yapmak isteyince bir partiye yazıl-
malıdır. O zaman da şair olarak hapı yutar. Düşünce özgür-
lüğüne, yan tutmazlığa kör nefretin takkesini çekmiş olur."
diyor. Şair, hep şair kalacak demek istiyor! Ama Aragon,
Eluard gibi şairler parti üyesidir. Bu açıdan bakıldığında tüm
sanatçıların aynı görüşe sahip olmadığı görülür. Goethe'nin
sözünde doğru bir yan var, o da partinin görüşüne sapla-
nan bir sanatçı, kendini bu çıkmazdan kurtarmayı bilemezse
onun zamanla yıkılacağıdır.
Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisine varılamaz?
Politika yapan her şair bundan aynı ölçüde etkilenmiyor.
B)/Sanatla politika büsbütün bağdaşan alanlar değildir.
C)/Bir partiye üye olmak kişiye büyük sorumluluklar yükler.
Politik tavır alan şairler, düşünce özgürlüğünden yana
olamaz.
E)Kalıcı olmak isteyen şair, politikadan uzak durmalıdır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. Goethe: "Bir şair politika yapmak isteyince bir partiye yazıl- malıdır. O zaman da şair olarak hapı yutar. Düşünce özgür- lüğüne, yan tutmazlığa kör nefretin takkesini çekmiş olur." diyor. Şair, hep şair kalacak demek istiyor! Ama Aragon, Eluard gibi şairler parti üyesidir. Bu açıdan bakıldığında tüm sanatçıların aynı görüşe sahip olmadığı görülür. Goethe'nin sözünde doğru bir yan var, o da partinin görüşüne sapla- nan bir sanatçı, kendini bu çıkmazdan kurtarmayı bilemezse onun zamanla yıkılacağıdır. Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisine varılamaz? Politika yapan her şair bundan aynı ölçüde etkilenmiyor. B)/Sanatla politika büsbütün bağdaşan alanlar değildir. C)/Bir partiye üye olmak kişiye büyük sorumluluklar yükler. Politik tavır alan şairler, düşünce özgürlüğünden yana olamaz. E)Kalıcı olmak isteyen şair, politikadan uzak durmalıdır.
Kronometren
J
Senden istenen sürede çöz.
Ben, yaşamın gerçekliğine inanmıyorum. Ona grotesk
bakıyorum. Bu sanısal dünyada bu dünyanın olumlu ya da
olumsuz noktalarını ifade etmek için onları kırıp, bozup,
başkalaştırarak sahneleme yanlısıyım. Onun içindir ki
kara mizah bana yakın geliyor. Bu nedenledir ki böyle bir
uygulayabileceğim bir metni elime alıyorum. Elinize
güldürüye dönüştüreceğim demenin bir anlamı yok. Çünkü
Çehov alıp da karşıtlıkları bir araya getirerek bunu
seyirciyi eğlendirmek için oyun yapmaya inanmıyorum.
o yanlış olur. Yanlış bir oyun yönetmeyi seçmem. Ben
bilgi sahibi olmalı, az çok bir şeyler öğrenebilmeli
tiyatrolardan. Dolayısıyla da kendimi, duygularımı,
benliğimi tamamen gizliyorum eserlerimde. Eğlenmek
isteyen alır başını, gazinoya gider. Yemek yemeye çıkar.
Seyahate çıkar. Ama benim işim sanat yoluyla bireyi
eğlendirmek değil. Ben böyle bir sanata inanmıyorum.
Seyircim
yapıyı
Gerçekliği değiştirerek anlatır.
Öğretici anlatımdan yararlanır.
Nesnelliğe önem verir.
IV. Karşıt durumları birleştirerek aktarır.
Kendisinden böyle söz eden bir tiyatro yönetmeni için
yukarıdakilerden hangileri söylenemez?
A) Yalnız II
B) Yalnız III
D) I ve III
E) III ve IV
C) Yalnız IV
5.
Bes
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Kronometren J Senden istenen sürede çöz. Ben, yaşamın gerçekliğine inanmıyorum. Ona grotesk bakıyorum. Bu sanısal dünyada bu dünyanın olumlu ya da olumsuz noktalarını ifade etmek için onları kırıp, bozup, başkalaştırarak sahneleme yanlısıyım. Onun içindir ki kara mizah bana yakın geliyor. Bu nedenledir ki böyle bir uygulayabileceğim bir metni elime alıyorum. Elinize güldürüye dönüştüreceğim demenin bir anlamı yok. Çünkü Çehov alıp da karşıtlıkları bir araya getirerek bunu seyirciyi eğlendirmek için oyun yapmaya inanmıyorum. o yanlış olur. Yanlış bir oyun yönetmeyi seçmem. Ben bilgi sahibi olmalı, az çok bir şeyler öğrenebilmeli tiyatrolardan. Dolayısıyla da kendimi, duygularımı, benliğimi tamamen gizliyorum eserlerimde. Eğlenmek isteyen alır başını, gazinoya gider. Yemek yemeye çıkar. Seyahate çıkar. Ama benim işim sanat yoluyla bireyi eğlendirmek değil. Ben böyle bir sanata inanmıyorum. Seyircim yapıyı Gerçekliği değiştirerek anlatır. Öğretici anlatımdan yararlanır. Nesnelliğe önem verir. IV. Karşıt durumları birleştirerek aktarır. Kendisinden böyle söz eden bir tiyatro yönetmeni için yukarıdakilerden hangileri söylenemez? A) Yalnız II B) Yalnız III D) I ve III E) III ve IV C) Yalnız IV 5. Bes
19. Günümüz sanat müzelerini "uygarlığın güzellik salonları"
olarak düşünebiliriz; bu salonları yaratan anlayış,
yaşamın gündelik hâline duyulan büyük bir husumetin
eseridir.
Aşağıdakilerden hangisi bu cümlede vurgulanmak
istenen düşünceye en yakındır?
A) Müzecilik, güzel ve eski nesnelerin yapay ortamlarda
bir araya getirilmesinin ötesine geçip insan yaşamını
her türlü gerçeğiyle kucaklamalıdır.
B) Eski medeniyetlerden günümüze ulaşan güzel objelerin
toplanmasıyla oluşturulen müzeler, insan hayatının
sadece ilgi çekici yönlerine odaklanmaktadır.
C) Sanat müzeciliği, medeniyetler oluşturan güzellik
anlayışlarının sergilendiği bir katalog olmadığı için
yoğum elestirilere maruz kalmıştır
DMüzeleri, uygarlıkların güzellik salonlarına dönüştüren
müzecilik anlayışı, yeni çağda gündelik yaşamın
öneminin artmasıyla geçerliliğini kaybetmiştir.
E) Sadece belli estetik ölçülerine uyan eserlerin
getirilmesine dayanan bugünün müzecilik anlayışı
hayatın doğal sıradarlığını
dışlamaktadığ
f haki ÖSYM
kişi, kufun
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
19. Günümüz sanat müzelerini "uygarlığın güzellik salonları" olarak düşünebiliriz; bu salonları yaratan anlayış, yaşamın gündelik hâline duyulan büyük bir husumetin eseridir. Aşağıdakilerden hangisi bu cümlede vurgulanmak istenen düşünceye en yakındır? A) Müzecilik, güzel ve eski nesnelerin yapay ortamlarda bir araya getirilmesinin ötesine geçip insan yaşamını her türlü gerçeğiyle kucaklamalıdır. B) Eski medeniyetlerden günümüze ulaşan güzel objelerin toplanmasıyla oluşturulen müzeler, insan hayatının sadece ilgi çekici yönlerine odaklanmaktadır. C) Sanat müzeciliği, medeniyetler oluşturan güzellik anlayışlarının sergilendiği bir katalog olmadığı için yoğum elestirilere maruz kalmıştır DMüzeleri, uygarlıkların güzellik salonlarına dönüştüren müzecilik anlayışı, yeni çağda gündelik yaşamın öneminin artmasıyla geçerliliğini kaybetmiştir. E) Sadece belli estetik ölçülerine uyan eserlerin getirilmesine dayanan bugünün müzecilik anlayışı hayatın doğal sıradarlığını dışlamaktadığ f haki ÖSYM kişi, kufun
kervanlarının ve hac kafilelerinin güzergâhlarında
II. Hatay'ın Payas ilçesinde yer alan
III. çok önemli bir kesişme noktasındadır
3
IV. Halep, Şam, Hicaz, İpek Yolu gibi ticaret
V. Mimar Sinan'ın eseri Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluştu-
racak biçimde sıralandığında, hangisi baştan ikinci
-olur?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
kervanlarının ve hac kafilelerinin güzergâhlarında II. Hatay'ın Payas ilçesinde yer alan III. çok önemli bir kesişme noktasındadır 3 IV. Halep, Şam, Hicaz, İpek Yolu gibi ticaret V. Mimar Sinan'ın eseri Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluştu- racak biçimde sıralandığında, hangisi baştan ikinci -olur? A) I B) II C) III D) IV E) V
OOH
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Osmanlı tebaasından Iraklı Katolik bir din adamı, kut-
sal yerleri ve Vatikan'ı ziyaret etmek üzere 1668 yılında
Halep'ten Avrupa'ya doğru yola çıkar. Amacı, Roma Katolik
Kilisesi'ne yeni katılan Kalde Kilisesi'ne yardım eli uzatmak-
tadır. Krallarla, kraliçelerle ve Papa ile görüşür. Avrupa'da
yedi yıl dolaştıktan sonra, bir fırsatı değerlendirerek İspanya
Kraliçesi'nden aldığı özel bir izinle (1675 yılında Cadiz
Limanı'ndan kalkan bir gemiyle Yeni Dünya'ya doğru yola
çıkar. Doğuluların henüz tam olarak kavrayamadığı, hatta
bilmediği Güney ve Orta Amerika'da, ağırlıklı olarak And
Dağları bölgesinde sekiz yıl dolaşır. Bu seyyahlık serüveninin
sonucunda, papalık makamına sunulmak üzere bir gezi rapo-
ru /seyahatname yazdığı anlaşılmaktadır. Seyahatnamesinin
bir kopyasını Şam'a dönerken yanında getirir.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Tarihî bilgiler sunulmuştur.
B) Amaç belirtilmiştir.
C) Sayısal verilere yer verilmiştir.
D) Bilgi verme amacıyla yazılmıştır.
E) Deyim kullanılmıştır.
PARAGRAF BENİM HOCAM TAKTİKLERLE PARAGRAF
LERLE PARAGRAF BENİM!
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
OOH Düşünceyi Geliştirme Yolları Osmanlı tebaasından Iraklı Katolik bir din adamı, kut- sal yerleri ve Vatikan'ı ziyaret etmek üzere 1668 yılında Halep'ten Avrupa'ya doğru yola çıkar. Amacı, Roma Katolik Kilisesi'ne yeni katılan Kalde Kilisesi'ne yardım eli uzatmak- tadır. Krallarla, kraliçelerle ve Papa ile görüşür. Avrupa'da yedi yıl dolaştıktan sonra, bir fırsatı değerlendirerek İspanya Kraliçesi'nden aldığı özel bir izinle (1675 yılında Cadiz Limanı'ndan kalkan bir gemiyle Yeni Dünya'ya doğru yola çıkar. Doğuluların henüz tam olarak kavrayamadığı, hatta bilmediği Güney ve Orta Amerika'da, ağırlıklı olarak And Dağları bölgesinde sekiz yıl dolaşır. Bu seyyahlık serüveninin sonucunda, papalık makamına sunulmak üzere bir gezi rapo- ru /seyahatname yazdığı anlaşılmaktadır. Seyahatnamesinin bir kopyasını Şam'a dönerken yanında getirir. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Tarihî bilgiler sunulmuştur. B) Amaç belirtilmiştir. C) Sayısal verilere yer verilmiştir. D) Bilgi verme amacıyla yazılmıştır. E) Deyim kullanılmıştır. PARAGRAF BENİM HOCAM TAKTİKLERLE PARAGRAF LERLE PARAGRAF BENİM!
23. Bir insanın hayali varsa kafasında bir planı vardır ve o pla-
na doğru gidesi vardır. Her şeyi oraya gider ya da gitmez
diye ayırası vardır. Geleceğe âşık bakışı vardır. O insan, hiç
sıkılmadan uzun uzun bulutlara bakabilir. Baktığı şeylerde
hayalinin filmini oynatır, eğlenir. Kendi sineması, kendi se-
ansları, kendi Oscarları vardır. Ne mutlu hayalpereste! Ne
mutlu hayalinin ipini göğe salmamış olana!
Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakiler-
den hangisidir?
A) İnsan hayallerinin peşinde koşarken çoğu zaman ger-
çekleri kaçırır.
B) Hayal kurmak her insanı mutlu edecek, herkese iyi ge-
lebilecek bir şeydir.
C) Hayalleriyle yaşayan insanlar hayatta diğer insanlardan
her zaman farklıdır.
D) Her insan hayalinin peşinde koşarken önüne gelen fir-
satları değerlendirmelidir.
(E) Hayatta bir şeyler ortaya koyan insanların ilk adımı ha-
yallerle başlar.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
23. Bir insanın hayali varsa kafasında bir planı vardır ve o pla- na doğru gidesi vardır. Her şeyi oraya gider ya da gitmez diye ayırası vardır. Geleceğe âşık bakışı vardır. O insan, hiç sıkılmadan uzun uzun bulutlara bakabilir. Baktığı şeylerde hayalinin filmini oynatır, eğlenir. Kendi sineması, kendi se- ansları, kendi Oscarları vardır. Ne mutlu hayalpereste! Ne mutlu hayalinin ipini göğe salmamış olana! Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakiler- den hangisidir? A) İnsan hayallerinin peşinde koşarken çoğu zaman ger- çekleri kaçırır. B) Hayal kurmak her insanı mutlu edecek, herkese iyi ge- lebilecek bir şeydir. C) Hayalleriyle yaşayan insanlar hayatta diğer insanlardan her zaman farklıdır. D) Her insan hayalinin peşinde koşarken önüne gelen fir- satları değerlendirmelidir. (E) Hayatta bir şeyler ortaya koyan insanların ilk adımı ha- yallerle başlar.
3.
Dövene elsiz gerek
Sövene dilsiz gerek
Derviş gönülsüz gerek
Sen derviş olamazsın
Yunus Emre'ye ait bu dörtlükte vurgulanmak istenen temel dü-
şünce aşağıdakilerden hangisidir?
A) İnsan, kusurlara karşı hoşgörülü olmalıdır.
B) İnsana yapılanlar karşılıksız bırakılmamalıdır.
Hatalara misliyle karşılık verilmesi gerekir.
D) İnsanlar yardımlaşma ve dayanışma içinde olmalıdır.
E) insan iyilik duygusunu aklından çıkarmamalıdır.
lection
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3. Dövene elsiz gerek Sövene dilsiz gerek Derviş gönülsüz gerek Sen derviş olamazsın Yunus Emre'ye ait bu dörtlükte vurgulanmak istenen temel dü- şünce aşağıdakilerden hangisidir? A) İnsan, kusurlara karşı hoşgörülü olmalıdır. B) İnsana yapılanlar karşılıksız bırakılmamalıdır. Hatalara misliyle karşılık verilmesi gerekir. D) İnsanlar yardımlaşma ve dayanışma içinde olmalıdır. E) insan iyilik duygusunu aklından çıkarmamalıdır. lection
HIZ VE RENK YAYINLARI
18
5. (1) Bir üst düzey yönetici, kimi zaman yapısal bir değişimi
kabullenemeyebilir. (II) Yapısal değişimi göze alamayan,
kabullenemeyen yöneticiler, girişimci değildirler. (III) Kolay
iş yapmaya alışmışlardır ve daha zor işlere girmek iste-
mezler. (IV) Böyle durumlarda her türlü değişime karşı bir
direnç gösterirler. (V) Ayrıca çevresindekileri de kendilerine
benzetmek için değişimin gereksizliği yönünde etkilemeye
çalışırlar.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıda-
ki yargılardan hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, olasılık bildirilmiştir.
B) II. cümlede, bir saptama yapılmıştır.
C) III. cümlede, kişiye yönelik nitelikler bildirilmiştir.
D) IV. cümlede, bir durum koşuluyla birlikte verilmiştir.
E) V. cümlede, amaçlı bir eylem belirtilmiştir.
55
TÜRKÇE ÜNİVERSİTE HAZIRLIK
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
HIZ VE RENK YAYINLARI 18 5. (1) Bir üst düzey yönetici, kimi zaman yapısal bir değişimi kabullenemeyebilir. (II) Yapısal değişimi göze alamayan, kabullenemeyen yöneticiler, girişimci değildirler. (III) Kolay iş yapmaya alışmışlardır ve daha zor işlere girmek iste- mezler. (IV) Böyle durumlarda her türlü değişime karşı bir direnç gösterirler. (V) Ayrıca çevresindekileri de kendilerine benzetmek için değişimin gereksizliği yönünde etkilemeye çalışırlar. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıda- ki yargılardan hangisi yanlıştır? A) I. cümlede, olasılık bildirilmiştir. B) II. cümlede, bir saptama yapılmıştır. C) III. cümlede, kişiye yönelik nitelikler bildirilmiştir. D) IV. cümlede, bir durum koşuluyla birlikte verilmiştir. E) V. cümlede, amaçlı bir eylem belirtilmiştir. 55 TÜRKÇE ÜNİVERSİTE HAZIRLIK
ÖRNEK 11
Her iyi öykü, kendinden sonrakilere aşmaları gereken bir çıta
bırakır. Bu nedenle bir yazar, kendinden önce yapılan
yolculukları hesaba katmadan yola çıkma yanlışına
düşmemelidir. Böyle yaparsa hedefine asla ulaşamaz.
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yaşadığı dönemin havasını yapıtlarında yansıtamama
B) Geleceğe kalma düşüncesi taşımama
C) Var olan yazınsal birikimden yararlanmama
D) Yazarken, okurların beğenisini ölçü almama
E) Değişik nitelikli konular işlememe
Aşağıd
uyusm
A) Şiir
Öze
B) Yaz
bü
C) Bir
D) Sar
de
E) Ya
gö
go
2009
Dost
yüre
günl
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ÖRNEK 11 Her iyi öykü, kendinden sonrakilere aşmaları gereken bir çıta bırakır. Bu nedenle bir yazar, kendinden önce yapılan yolculukları hesaba katmadan yola çıkma yanlışına düşmemelidir. Böyle yaparsa hedefine asla ulaşamaz. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Yaşadığı dönemin havasını yapıtlarında yansıtamama B) Geleceğe kalma düşüncesi taşımama C) Var olan yazınsal birikimden yararlanmama D) Yazarken, okurların beğenisini ölçü almama E) Değişik nitelikli konular işlememe Aşağıd uyusm A) Şiir Öze B) Yaz bü C) Bir D) Sar de E) Ya gö go 2009 Dost yüre günl
ÖRNEK 12
O yönetmenle çalışmak son derece zevkliydi. O da
oynamamaktan yana olan bir yönetmen. Bu yalın ve doğal tarz,
benim oyunculuk anlayışıma çok uygun. Birlikte iyi çalışmalar
yaptığımızı düşünüyorum.
Bu parçadaki altı çizili sözle, oyunculuk konusunda anlatılmak
istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Canlandırılacak karakterlere çok iyi hazirlanmak
B) Yönetmenin söylediklerinin dışına çıkmamak
C) Zaman içinde deneyim kazanmak
D) Başka sanatçıların oynama biçimine öykünmemek
E) Rollerini, yapaylıktan kaçınarak,
kaçınarak, yaşıyormuş gibi
canlandırmak
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ÖRNEK 12 O yönetmenle çalışmak son derece zevkliydi. O da oynamamaktan yana olan bir yönetmen. Bu yalın ve doğal tarz, benim oyunculuk anlayışıma çok uygun. Birlikte iyi çalışmalar yaptığımızı düşünüyorum. Bu parçadaki altı çizili sözle, oyunculuk konusunda anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Canlandırılacak karakterlere çok iyi hazirlanmak B) Yönetmenin söylediklerinin dışına çıkmamak C) Zaman içinde deneyim kazanmak D) Başka sanatçıların oynama biçimine öykünmemek E) Rollerini, yapaylıktan kaçınarak, kaçınarak, yaşıyormuş gibi canlandırmak
16. Kısa öykü yazarları çok iyi nişancılardır. Hedeflerini tek
atışta vurmak zorundadırlar. Şiir kadar sözcük ekono-
misine sahip ama roman kadar ağır olmalıdırlar. Hata-
larının gizleneceği bir yer yoktur. Yazar, konsantrasyo-
nunu yitirmeden yazmak zorundadır. Onlarda süs, be-
timlemeler, sözcüklere takla attırarak-kendini kanıtlama
uğraşısı görülmez. Sade, makyajsız bir anlatıma ulaşma
çabasındadırlar.
Bu parçada anlatılanlar aşağıdaki kavramların han-
gisiyle ilişkilendirilemez?
A) Içerik
B) Yalınlık
D) Somutlama
Odaklanma
E) Yoğunluk
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
16. Kısa öykü yazarları çok iyi nişancılardır. Hedeflerini tek atışta vurmak zorundadırlar. Şiir kadar sözcük ekono- misine sahip ama roman kadar ağır olmalıdırlar. Hata- larının gizleneceği bir yer yoktur. Yazar, konsantrasyo- nunu yitirmeden yazmak zorundadır. Onlarda süs, be- timlemeler, sözcüklere takla attırarak-kendini kanıtlama uğraşısı görülmez. Sade, makyajsız bir anlatıma ulaşma çabasındadırlar. Bu parçada anlatılanlar aşağıdaki kavramların han- gisiyle ilişkilendirilemez? A) Içerik B) Yalınlık D) Somutlama Odaklanma E) Yoğunluk
Jacques Amyot'a bizim Fransız yazarları arasında en
onurlu yeri vermekte haksız olmadığımı sanıyorum.
Yalnız anlatımının doğallığı ve temizliği, ki bunda
bütün ötekileri aşar, bu kadar uzun bir iş üzerinde
dayanışı, böyle çetrefil ve çetin bir yazarı büyük bir
başarıyla çevirecek kadar derin bilgisi için değil -bü-
yük bir başarıyla diyorum, çünkü kim ne derse desin,
hiç Yunanca bilmememe karşın, çevirinin her yerinde
anlamın pek düzgün ve tutarlı olduğunu görüyorum,
o kadar ki, ya yazarın düşüncesini tam anlamış yahut
da uzun bir uğraştan sonra Plutarkhos'un ruhunu top-
tan bir kavrayışla kendi ruhuna aşılamış ve böylece
ona hiç değilse aykırı ve birbirini tutmayan düşünceler
söyletmemiştir. - Amyot' a en çok şunun için minnet
borcu duyuyorum ki, ülkesine hediye etmek üzere
bu kadar değerli ve yararlı bir kitabı -Plutarkhos'un
<<Ünlü Adamlar»>- arayıp bulmuş. Bu kitap bizi içinde
bulunduğumuz çamurdan çıkarmasaydı biz cahillerin
hali haraptı. Onun sayesinde bugün konuşmaya ve
yazmaya cüret edebiliyoruz; kadınlar onu okuduktan
sonra kocalarına ders veriyorlar. Hepimizin başucu ki-
tabi oldu.
Yukandaki parçaya dayanılarak aşağıdakilerden
hangisine ulaşılamaz?
A) Bu parçanın yazarı Yunanca bilmemektedir.
B) "Ünlü Adamlar" birçok yazarın özgüven kazan-
masında etkili olmuş bir eserdir.
C) Yazarın sözünü ettiği kitabın çevirisi oldukça gü-
zeldir.
D) Yazar, kendisinin rahatça yazmasını ve düşün-
düklerini özgürce söylemesini Jacques Amyot'un
fikirlerine borçlu olduğunu düşünmektedir.
E) Kadınların kendi kocalarına ders vermelerinin te-
melinde "Ünlü Adamlar" adlı kitap vardır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Jacques Amyot'a bizim Fransız yazarları arasında en onurlu yeri vermekte haksız olmadığımı sanıyorum. Yalnız anlatımının doğallığı ve temizliği, ki bunda bütün ötekileri aşar, bu kadar uzun bir iş üzerinde dayanışı, böyle çetrefil ve çetin bir yazarı büyük bir başarıyla çevirecek kadar derin bilgisi için değil -bü- yük bir başarıyla diyorum, çünkü kim ne derse desin, hiç Yunanca bilmememe karşın, çevirinin her yerinde anlamın pek düzgün ve tutarlı olduğunu görüyorum, o kadar ki, ya yazarın düşüncesini tam anlamış yahut da uzun bir uğraştan sonra Plutarkhos'un ruhunu top- tan bir kavrayışla kendi ruhuna aşılamış ve böylece ona hiç değilse aykırı ve birbirini tutmayan düşünceler söyletmemiştir. - Amyot' a en çok şunun için minnet borcu duyuyorum ki, ülkesine hediye etmek üzere bu kadar değerli ve yararlı bir kitabı -Plutarkhos'un <<Ünlü Adamlar»>- arayıp bulmuş. Bu kitap bizi içinde bulunduğumuz çamurdan çıkarmasaydı biz cahillerin hali haraptı. Onun sayesinde bugün konuşmaya ve yazmaya cüret edebiliyoruz; kadınlar onu okuduktan sonra kocalarına ders veriyorlar. Hepimizin başucu ki- tabi oldu. Yukandaki parçaya dayanılarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Bu parçanın yazarı Yunanca bilmemektedir. B) "Ünlü Adamlar" birçok yazarın özgüven kazan- masında etkili olmuş bir eserdir. C) Yazarın sözünü ettiği kitabın çevirisi oldukça gü- zeldir. D) Yazar, kendisinin rahatça yazmasını ve düşün- düklerini özgürce söylemesini Jacques Amyot'un fikirlerine borçlu olduğunu düşünmektedir. E) Kadınların kendi kocalarına ders vermelerinin te- melinde "Ünlü Adamlar" adlı kitap vardır.