Anlatım Biçimleri Soruları

Duşunceyi Geliştirme Yolları SYM NE SORDU? 2016-YGS Orhan Veli Kanık kendisiyle yapılan ve öykülerinin toplandığı Hoşgör Köftecisi'nde yer alan söyleşide sanatla edebiyatı birbi- rinden ayırdığını söyler. Şiiri sanata sokar, öyküyü ise roman ve tiyatroyla birlikte edebiyata. Orhan Veli, "Fikir sanatta yer alamı- yor ama edebiyat fikre dayanıyor." diye açıklar edebiyatla sana- tin farkını. Ve şöyle de devam eder: "Bu itibarla edebiyatın halk kitlelerine bir şeyler söylemesi lazım. Okur ve yazarları halka doğru götüren bir edebiyat isterim. Yani edebiyatın çoğunluğa hitap etmesini istiyorum. Çoğunluk okuyup anlamalıdır." Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangi- si söylenemez? A) Alıntıya yer verilmiştir. B) Tanık gösterilmiştir. C) Nesnel anlatımdan yararlanılmıştır. D) Karşılaştırma yapılmıştır. E) Tahminde bulunulmuştur. ÇÖZÜM

ÖSYM NE SORDU? 2016-YGS Bolu'nun bence en güzel ilçesi Göynük, İstanbul'la Ankara'nın tam ortasındadır. Görünüşü ilk bakışta bile etkiler insanı: vadi- nin tabanında akan incecik dere, kıyı ve yamaçlarında eski Türk evleri, tepede yenilenmiş saat kulesi, ağaçlar, çiçekler... Usta ressamın elinden çıkmış resim gibidir Göynük. Bu tablodaki her şey çok dengeli. Abartılı renk, güzelliği bozan çirkinlik yok. Frig- lerden Osmanlıya birçok uygarlık bu topraklardan geçmiş, hep- si de iz bırakmıştır. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangi- si söylenemez? A) Karşıt anlamlı sözcükler kullanılmıştır. B) Betimlemelerden yararlanılmıştır. C) Benzetme yapılmıştır. D) Sayısal verilere yer verilmiştir. E) Öznellik söz konusudur. ÇÖZÜM

niz ne nsan. ndit adar eyne içinde cik bir 6. X Popüler yazarlık yalnızca edebiyattan ödün vererek yüksek satış rakamlarının hedeflenmesinden ibaret değil. Kitabınız çok satılıyor, üst üste yeni baskılar yapıyor ama siz kimsenin tanımadığı biri olarak yaşamınızı sürdürüyorsanız hâlâ popüler yazar olamamışsınız demektir. Yazar olarak ilgi ve itibar görmek de en az çok satmak kadar önemli. Ideal bir popüler yazar olmak için talk show ve eğlence programlarının vazgeçilmezlerinden biri olmayı gönülden istemelisiniz. Hem oralarda incir çekirdeğini doldurmayacak konularda saatlerce gevezelik edebilecek bir kapasiteye hem de medyatik olmaya can atıyor olmalısınız. Bu parçada popüler yazarlıkla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine yer verilmemiştir? A) Ele alınacak konuların neler olduğuna B) Yazınsallıktan yoksun eserler verildiğine C) Yüksek satış rakamlarının hedeflendiğine D) Yazarların toplum tarafından tanınması gerektiğine E) Yazarın eğlence programlarına katılması gerektiğine Dil, benim için ta başından bed akımını açıkça elestiriyor, kay bıraktığı boşluğu görüyorum. olmalı.bir toplumda. Yoksa kuşaktan diğer bir kuşağa Ben eski kelimeleri kullar kelimenin eskisi olur mu Osmanlıca sözlük olma rastlayınca açıp bakas Başka türlü nasıl gel hazır lokmacılık vac zodama fazla." diy sevmiyorum. Aşağıdakilerd dügünceleriy A) Yazar de B) Bir yaz C) Dilde D) SC E)

Q 6. Batı, her iyi şeyi ele geçirmek, dünyanın bütün nimetle- rine sahip olmak hırsıyla ele geçirdiği toprakları alabil- diğine sömürdü. Bu ülkelerin gelirlerini, mal varlıklarını pervasızca talan etti. Özellikle de Afrika'da bunun en acımasızını yaptığı bütün dünya tarafından görüldü. İşte Batı uygarlığı dediğimiz bu emperyalist teknoloji, bütün oburluğu ile girdiği bu talihsiz topraklarda ağla- nacak bir durum meydana getirirken kendi insanına sağladığı imkânlarla adını hümaniste çıkardı. Bu parçadan Batı uygarlığı ile ilgili olarak aşağıda- kilerin hangisine ulaşılamaz? A) Zayıf ülkeleri daha da fakirleştirdiğine B) Ulaşabildiği her toprağı sömürdüğüne e) Gittiği toprakları acımasızca kullandığına D) Dünyaya hümanizmi aşıladığına Sadece kendi insanına değer verdiğine

26. "Akıl", "zekâ" ve "akla uygun" kavramlarını birbirinden ayırmalıyız. Çoğu zaman kavramların ilk ikisi eş anlamlı kullanılır. Tartıştığımız konu açısından bu kavramları yerli yerine oturtmakta fayda var. Zekâ sadece insanla ilgili bir kavramken insan haricindeki canlılarda da akıllı davranış- lar görülebilir. Akıllıca davranışların bir kısmı tesadüfi, bir kısmı da evrimsel açıdan yerleşmiş davranışlardır. Mesela karıncaların kış aylarında yiyebilmek için yazın yiyecek stoklaması akıllıca bir davranıştır. Karıncalar bunu hesap- layamaz, planlayamaz fakat genleri doğa tarafından bu yapıda programlandığı için böyle bir davranışı sergiler. Bu davranış karınca türünün sağ kalmasını sağlar. Karıncalar böylesi bir davranıştan dolayı sağ kaldıkları için, yaşa- yan tüm karınca türleri bu davranışa sahiptir. Yani birkaç ay sonrasını hesaplayıp yiyecek stoklamak karıncaların kazandığı evrimsel bir özelliktir, aynı zamanda bizim de- ğerlendirmemize göre "akıllı" bir davranıştır. Bu parçanın yazarının özellikle üzerinde durduğu ko- nu aşağıdakilerden hangisidir? A) Zekânın akla göre üstün özellikler taşıdığı B) Zekâ insana özgü bir kavramken aklın her canlıda bu- lunduğu C) Farklı varlıkların farklı zekâ özelliklerine sahip olduğu D) Zekâ ile aklın aynı özellikleri taşısa da ayrılmasının kolaylaştığı E) Akıl ve zekânın bilinenin aksine farklı kavramlar olduğu

9. Bir arkadaşımla, yıllardır edebiyatın hemen her alanında ürünler vermiş bir sanatçıdan söz edi- yorduk. Öykülerine yakınlık duyduğum ama şiir- lerinden pek tat alamadığım biriydi o. Şairliğine haksızlık ettiğimi düşünen arkadaşım, tuttu bir şiirini örnek verdi o kişinin, üstelik benim de sev- diğim bir şiirdi bu. "Kim o kadar suyun başında beklese günün birinde bir balık tutar." dedim. Birikmiş emek günün birinde iyi bir ürünle geri döner size ama ----. A) çalışarak her işte başarılı olunacağı unutulma- malıdır B) önemli olan sürekliliği sağlamaktır C) bir değil, birçok türde yazmayı denerseniz D) eleştirmenlerin beğenisine seslenecek yapıtlar ortaya koyabilirseniz E) aradan geçen zaman içinde yaratıcılığınızı yitir miş olursunuz PARAGRAF SORU BANKAS 12. D E PARAGE

ifade becerisi, özellikle benim gibi, çocuklarla çalışan yetişkinler için oldukça güçlü bir etkiye sahiptir. Örneğin, bir öğrenci gezi esnasında sırada beklerken arkadaşını itekliyor ve bağırmaya başlıyor. Oğrencinin yanına gidip "Seni anlıyorum, beklerken çok sıkılmış olmalısın, sadece 1 dakika daha sessizce bekleyebilir misin?" demek yerine "Sırayı bozma, hemen yerine geç!" derseniz hem çocuk, duygusunu isimlendirmeyi öğrenememiş olur hem de siz o andan itibaren bir problem davranış daha evlat edinmiş olursunuz. )) 31. Szel 31. Sözel Bu sözleri söyleyen kişi aşağıdakilerden hangisini savunmaktadır? Çocukların toplum içinde-agresif davranışlar sergilemeleri normaldir. cocuklarla iletişimde durumu sözel olarak açıklayan ifadeler kullanmak gerekir. Duygularını isimlendiremeyen çocuklar iletişim kurmayı öğrenemez. İletişimde çocuklara ilk olarak sözel ifade becerisi kazandırılmalıdır. Exiletişimdeki aksaklıklar yetişkinlerin birbirini doğru anlamasını engellemektedir. B ✓

okuma- ik yaş- 13 edenleri örnek film verir. vardır. E) Boks maçını kimin kazandığına ring hakemi karar D) Boksun kendine has zorlukları vardır. G)Boks maçında galip olmanın çok çeşitli yolları Diğer sayfay aplayınız. 4 ve 35. soruları aşağıdaki parçaya gör ****: Boksörlerden biri rakibinden daha fazla puan toplayarak maçı sayıyla kazanabilir: vere düştükten sonra 10 saniye içinde ayağa kalkmayı ya da raun- dun başında ringe yeniden cikmayı başaramayan boksöre nakavt oldu denir ve rakibi galip ilan edilir; ring hakemi ya da doktoru bir boksörün artık kendini savunamayacak durumda olduğuna karar verebilir ve rakibinin maçı teknik nakavtla kazandığı ilan edi- lir. Zorunlu sekize kadar sayma pek çok maçta uy- gulanan bir kuraldır. Bu kurala göre bir boksör yere düştükten sonra ring hakemi sekize kadar saymayı tamamlamadan boksa yeniden başlanmaz; her iki boksör ayakta olsa bile hakem sekize kadar sayma- yı sürdürür. Rakibini yere düşüren boksör, hakemin saymaya başlamasından önce tarafsız köşeye git- mek zorundadır. Gonk çaldığında boksör yerdeyse sayma devam eder. Zorunlu sekize kadar sayma kuralı daha çok ABD'de uygulanır. Gene ABD'deki maçlarda bir rauntta üç kez düşen boksör yenilmiş kabul edilir. Bokstaki önemli fauller şunlardır: Belden aşağıya vurmak; bir elle vururken öbür elle rakibi tut- mak; rakibi yerdeyken ya da yerden kalkıyorken vur- mak; rakibi itmek, kafa, omuz ya da dizle vurmak; en- seye vurmak. En yaygın puanlama yöntemleri raunt ve sayı sistemleridir. Raunt sisteminde, her bir raunt- ta hangi boksörün daha iyi dövüştüğü belirlenir. Sayı sisteminde, her raundun sonunda, o rauntta başarılı olan boksöre amatör boksta 20, profesyonel boksta 10 sayı verilir. Rakibine de ona oranla daha az bir sayı verilir. Maç sonunda, daha çok sayı almış olan boksör kazanmış olur. İngiltere'de ve bazı ülkelerde maçı kimin kazandığına çoğu zaman ring hakemi tek başına karar verir. rekir. DYT, live Iv III. Farklı ülkelerdeki boks ka IV. Boks, uzun yıllar boyunca he killerde uygulanan kurallar v müştür. V. Boksta kurallara hâkim olan boksör K Bu parçadan yukarıdaki genellemelerden ne ulaşılabilir? A) II ve III BV 34 1. Boksta kural dışı II. Boksta en yaygın P sayı sistemleridir. A) Il ve IV B) Boks maçını kazanmanın kuralları, ülkeden ülkeye değişiklik gösterir. 35. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? EI, III, IV ve V Cill ve IV A) Boksta her iki tarafın da aynı ağırlıkta olması ge-

er- G 1 Y Y N R E V 6. mumyası bulunmakta. Aralarında en çok ilgi gören, kedi mumyası. Bu mumya, bir kilisede rahip mumya- sıyla yan yana bulunmuş. Kedinin rahibe ait olduğu ve sahibi tarafından çok sevildiği için onunla birlikte mumyalandığı sanılmakta. Kedi mumyası, havada uçuyor gibi durduğu için "Rahibin Uçan Kedisi" ola- rak da adlandırılıyor. Bu parçada, Aksaray Müzesindeki mumyalarla ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisine yö- nelik bilgi vardır? A) Niteliklerine B) Doğal olayların etkisine C) Mumyalanma yöntemlerine D) Hangi amaçla yapıldıklarına E) Dönemlerinin gerçek dışı inançlarını yansıttıklarına Yeni turizm anlayışında zaman çok önemli. Bu yüz- den her yere uçakla gitmek isteniyor. Oysa buradan, en yakın havaalanına 3-3,5 saatte ulaşılıyor. Bu ne- denle ilçemizde hava ulaşımı çok tercih edilmiyor. Bu parçada, aşağıdaki sorulardan hangisinin ce- vabı vardır? A Turizmin gelişmesini sağlayan etkenler nelerdir? B) Turizmde hak ettiği yere gelebilmesi için ilçeniz- de neler yapılıyor? C) Sizce turistler niçin hava yoluyla ulaşıma öncelik veriyor? DY Içeniz hangi yönden turistlerin ilgisini çekiyor? E) cenizin coğrafi koşulları havaalanı yapmaya el- Verişli mi? 69

15. Dünya edebiyatının en önemli eserlerinden biri olarak kabul edilen "Muhteşem Gatsby"nin yazarı F. Scott Fitzgerald'ın 1915'te tanıştığı bir kızla mektuplar üzerinden sürdürülen kısa bir aşk yaşadığı zengin kızı Ginevra King, ünlü yazarın birçok öykü ve romanındaki bazı kadın karakterlerine esin kaynağı oldu. Fitzgerald'in o ünlü kadın tipi, Caz Çağı'nın o şımarık, cilveli, gelgeç gönüllü kızı, Coroline Preston'un bu sürükleyici romanında Ginevra Perry olarak hayat buluyor. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Coroline Preston'un romanının kahramanı -Ginevra Perry- ve olaylar gerçek hayattan alınmıştır. B) "Muhteşem Gatsby" hatırı sayılır romanlardan biridir. C) Coroline Preston, bu romanında Fitzgerald'dan etkilen- miştir. DY Coroline Preston'un, ana karakteri Ginevra King'den esin- lenilerek yaratılmıştır. E) "Muhteşem Gatsby" mektup tekniğinin de kullanıldığı bir eserdir.

5. Durmuş'un bir anasından başka kimsesi yoktu, fakirdi. II) Ama gençti, kuvvetliydi; öküzünün biri ölünce tarlasını sür- medi. III) Para kazanmak, tekrar çiftini düzeltmek için gurbete gitmeye karar verdi. IV) Gurbet İstanbul demektir. V) Köyde kim çaresiz kalırsa kimin işi bozulursa İstanbul yolunu tutardı. Yukarıdaki parçayı oluşturan numaralı cümleler için aşa- ğıdakilerin hangisi söylenemez? ✓ A) I. cümlede niteleyici ifadelere yer verilmiştir. B) II. cümlede bir olayın nedeni söylenmiştir. X CIII. cümlede amaç anlamı vardır. V D) IV. cümlede bir tanım yapılmıştır. EV. cümlede koşul anlamı vardır.

Sanat adamının kişiliği herkesten başka olmasında değil, herkesle bir olmasındadır. O, yalnız kendisinde bulunan bir şeyi söyler; ama onu söylemekle bütün insanları söy- ler. Yalnız kendine vergi olan bir söyleyişi vardır ki onda her insan, büyük küçük her insan kendini bulabilir. Yani şair; "Malumdur benim sühanım mahlas istemez." diye- bilen, bunu haklı olarak söyleyebilen adamdır; ama bu: "Benim şiirimde yalnız ben varım." demek değildir: "Be- nim şiirimde bütün insanlık vardır; ama bunu ancak ben böyle söyler, sezdirebilirim." diyendir. Bu parçaya göre gerçek sanat adamı olmanın temel şartı aşağıdakilerden hangisidir? A) Diğer sanatçıların hem üslubunu hem de içerik olarak izlediği yolu takip etmek B) Evrensel konuları estetik bir söyleyiş ile dile getirmek C) Daha önce hiç denenmemiş konuları özgün bir söy- leyişle ifade etmek D) Eserlerinde özgün üsluba ve söyleyiş güzelliğine önem vermek E) Kendisinden yola çıkarak hitap ettiği tüm insanların duygu ve düşünce dünyasına tercüman olan bir üs- luba sahip olmak

7. Sanat, daima baskının sonucudur. Sanat ne ka- dar serbestse o kadar yükselir sanmak, uçurt- mayı yükselmekten alıkoyan şeyin ip olduğunu sanmaktır. Kanadını rahatsız eden hava olmasa daha iyi uçacağını düşünen güvercin, uçmak için kanadını havaya dayamaya ihtiyacı olduğunu al- gılayamamaktadır. Sanat da böyledir yükselmek için bir engele dayanmak zorundadır. Sanatçı, engeli kendisine sıçrama tahtası yapar. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Tanımlamadan yararlanılmıştır. B) Somutlaştırma yapılmıştır. ? C) Dil, dil ötesi işlevde kullanılmıştır. D) Farklı yapıda cümleler kullanılmıştır. E) Düşünceler, öznel yargılarla aktarılmıştır. fdd yayınları

A Değişik yapılı cümleler kullanma BY Birinci ağızdan anlatma Le Duyguları yansıtma Dileştirmeden yararlanma EXOyküleyici anlatımdan yararlanma Bizde sözlükler kütüphanelerin en kuytu köşelerinde uyuklayarak ömür tüketirler. Günler ve geceler boyu, sırtlarında bir insan elinin sıcaklığını hissetmek hülyasıyla tutuşur, "bilinmedik bir kelime çıksın da hatırlayalım" diye dua eder dururlar. Bu uzun dua ve sükûnet zamanlarında tahmin edilir ki, iki kapak arasında toplanmış eski yeni, yerli yabancı binlerce kelime, eğlenceli oyunlar icat eder; en azından hayat hikâyelerini birbirlerine anlatarak vakit geçirirler. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Ornekler verilmiştir. BKisileştirmeye başvurulmuştur. Cenzetmelere yer verilmiştir. enzetm DOznel anlatıma başvurulmuştur. EBetimleyici bir yol izlenmiştir. we ar er et neje jasan

ESTER özüyle 2306 A) B) C) D) 7. Aşağıdaki şekillerde numaralanmış bölümlere, çevresindeki sözcük veya söz gruplarının çağrıştırdığı en uygun kavram yazılmak istenmektedir. Müzik Şiir SÖZCÜKTE ANLAM Şair Buna göre, numaralanmış yerlere getirilecek kavramlar aşağıdakilerin hangisinde doğru verilmiştir? 1 İşitsel sanatlar Görsel sanatlar İşitsel sanatlar Ritmik sanatlar 2 Görsel sanatlar Ritmik sanatlar Ritmik sanatlar İşitsel sanatlar Tiyatro Opera 2 Bale 3 Ritmik sanatlar Görsel sanatlar Görsel sanatlar Görsel sanatlar Heykel Resim 3 Hat 8 Beyazlara bürünerek yeryüzüne yürür. Çocuklar iple çeker | 10. 1. Bir iş oluncaya, biri gelinceye değin bir yerde ka onun gelmesini çünkü o demek, tatil demektir, oyun demektir lieli min toprak eskiymis: aldırmaz o. OF II. Acele etmemek, zaman tanımak

16. Aşağıdakilerden hangisi farklı bir bakış açısıy la yazılmıştır? Tyric A) Genç, esmer kız, bulutlanan siyah gözlerini ki- tabından ayırmayarak "Okuyorum büyük an- neciğim." dedi Ancak on sekiz yaşında vardı. Tuttuğu siyah, maroken cildin üzerinde beyaz elleri pek zarif, pek ince duruyordu. Yaşlı kadın hiç gülmüyor, hep mahzun duru- yordu. Ansızın kalbinde bir acı duydu. Bu genç, bu güzel kıza acıyordu. Titreyen ellerini kol- tuğun yanlarına dayadı. Hiddetlenir gibi biraz yükseldi. C) Küçük bir çam ormanının önünde beyaz, şık bir bina mermerdenmiş gibi göz kamaştıracak de- recede parlıyordu. Tarhlarını yabani otlar bürü- müştü. Bahçesinin demir kapısında büyük bir "Kiralıktır" levhası asılıydı. DAkdeniz'in sonsuz ufuklarına bakan küçük tepe mini mini bir çiçek ormanı gibiydi. İnce uzun dallı badem ağaçlarının alaca gölgeleri sahile inen keçi yoluna düşüyor, martıların sesleri ha- vayı çınlatıyordu. E) Duvarın dibindeki taş yığınlarına çöktü. Başını ellerinin arasına aldı. Sırtında yırtık bir çuval vardı. Çıplak ayakları topraktan yoğrulmuş gi- biydi. Zayıf kolları kirli tunç rengindeydi. Yine başını kaldırdı. Gökle denizin birleştiği çizgiye dikkatle baktı.