Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

PARAGRAF DENEMELERİ
, for-
miyor;
erden
rika-
i göz
orta-
li dữ-
can-
n et-
açı-
zan-
ya-
, bu
salik
arak
ngi-
bir
68-
rin-
liği
APOISMI
10. Umberto Eco'nun, Genç Bir Romancının İtirafları
ile Orhan Pamuk'un, Saf ve Düşünceli Romancı
adlı yapıtlarında, kendileri ile yüzleşerek eserleri-
ni hatta kişiliklerini bir model, örnek tip olarak ma-
saya yatırıp buradan edebiyatın genel sorunları-
na ilişkin çıkarımlar yapmak istemeleri takdirle kar-
şılanmalı. Çünkü bu kitaplar sadece büyük yazar-
ların kendi yazdıklarına dair birikimlerini barındır-
mıyor; başka yazarlara ve edebiyatın köklü sorun-
larına ait görüşler de içeriyor. Kuşkusuz ki her ya-
zarın deneyimi biriciktir. Ancak büyük romancila-
rin, eserlerini oluşturma süreçlerine tanıklık etmek,
sadece eleştirmenler ve sanat kuramcıları için de-
ğil; roman yazarı adayları için de yol gösterici ve
öğreticidir.
Bu parçaya göre Umberto Eco'nun ve Orhan
Pamuk'un, sözü edilen yapıtlarıyla, aşağıdaki-
lerden hangisini amaçladıkları söylenebilir?
A) Edebiyata adımlarını yeni atanlara, yazarlığın
temel niteliklerini öğretmeyi
B) Yazın dünyasını, deneyimleri ışığında yönlen-
dirmeyi
C) Kendi görüşlerinin ne denli geçerli olduğunu
ortaya koymayı
D) Yazarlığın, sanıldığı kadar kolay olmadığını ka-
nıtlamayı
E) Kendilerinden hareketle edebiyatın yaygın so-
runlarını tartışmayı
1
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
PARAGRAF DENEMELERİ , for- miyor; erden rika- i göz orta- li dữ- can- n et- açı- zan- ya- , bu salik arak ngi- bir 68- rin- liği APOISMI 10. Umberto Eco'nun, Genç Bir Romancının İtirafları ile Orhan Pamuk'un, Saf ve Düşünceli Romancı adlı yapıtlarında, kendileri ile yüzleşerek eserleri- ni hatta kişiliklerini bir model, örnek tip olarak ma- saya yatırıp buradan edebiyatın genel sorunları- na ilişkin çıkarımlar yapmak istemeleri takdirle kar- şılanmalı. Çünkü bu kitaplar sadece büyük yazar- ların kendi yazdıklarına dair birikimlerini barındır- mıyor; başka yazarlara ve edebiyatın köklü sorun- larına ait görüşler de içeriyor. Kuşkusuz ki her ya- zarın deneyimi biriciktir. Ancak büyük romancila- rin, eserlerini oluşturma süreçlerine tanıklık etmek, sadece eleştirmenler ve sanat kuramcıları için de- ğil; roman yazarı adayları için de yol gösterici ve öğreticidir. Bu parçaya göre Umberto Eco'nun ve Orhan Pamuk'un, sözü edilen yapıtlarıyla, aşağıdaki- lerden hangisini amaçladıkları söylenebilir? A) Edebiyata adımlarını yeni atanlara, yazarlığın temel niteliklerini öğretmeyi B) Yazın dünyasını, deneyimleri ışığında yönlen- dirmeyi C) Kendi görüşlerinin ne denli geçerli olduğunu ortaya koymayı D) Yazarlığın, sanıldığı kadar kolay olmadığını ka- nıtlamayı E) Kendilerinden hareketle edebiyatın yaygın so- runlarını tartışmayı 1
YAZIT
olan bu matbaa tam bir ge-
2. Yıldız, hem de yarının yıld
cekonduuydu. Karanlığa açılmış daracık bir kapıdan toprak
nemli bir avluya giriyordunuz. Her adımda kemikleri çatırda-
yan bir iskelet merdivenden, küçücük bir odaya çıkılıyordu.
Göklerin altın yolu kehkeşan (samanyolu) bu odanın için-
deydi. Halit Fahri Ozansoy ve Hakkı Tahsin ile bu tek masalı,
iki sandalyeli odada tanıştım. Bana, birincilik armağanı bir
boyun bağı verdiler. İki şair dostun boynuma taktığı bu ipek
yuları bir daha çözemedim.
Bu parçada geçen "bu ipek yuları bir daha çözememek"
sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Şair arkadaşlarıyla bağını hiç koparmamak
B) Şiirin dışında hiçbir türde yapıt vermemek
C) Şiire bakış açısını sonuna dek kurmak
D) Bağlı olduğu yazınsal akımdan ayrılmamak
E) Şiir yazmayı sonuna dek sürdürmek
4.
3
be
Bu
go
A
U
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
YAZIT olan bu matbaa tam bir ge- 2. Yıldız, hem de yarının yıld cekonduuydu. Karanlığa açılmış daracık bir kapıdan toprak nemli bir avluya giriyordunuz. Her adımda kemikleri çatırda- yan bir iskelet merdivenden, küçücük bir odaya çıkılıyordu. Göklerin altın yolu kehkeşan (samanyolu) bu odanın için- deydi. Halit Fahri Ozansoy ve Hakkı Tahsin ile bu tek masalı, iki sandalyeli odada tanıştım. Bana, birincilik armağanı bir boyun bağı verdiler. İki şair dostun boynuma taktığı bu ipek yuları bir daha çözemedim. Bu parçada geçen "bu ipek yuları bir daha çözememek" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Şair arkadaşlarıyla bağını hiç koparmamak B) Şiirin dışında hiçbir türde yapıt vermemek C) Şiire bakış açısını sonuna dek kurmak D) Bağlı olduğu yazınsal akımdan ayrılmamak E) Şiir yazmayı sonuna dek sürdürmek 4. 3 be Bu go A U
L
15. Yavrularıyla birlikte pek derin olmayan bir çukurda yaşıyordu; üç yıl önce şiddetli bir fırtınanın, ihtiyar bir çam ağacı
köküyle birlikte sökmesiyle oluşmuştu bu çukur. Şimdi dibinde yaşlı yapraklar ve yosun vardı, yavruların oynadıkla
kemik ve öküz boynuzları duruyordu oracıkta. Yavruların üçü de uyanmışlardı, birbirlerine çok benziyorlardı. Çukur 18.
kıyısında durmuş, eve dönen annelerine bakıyor, kuyruklarını sallıyorlardı. Onları gören köpek az ötede durdu ve uzu
süre yavruları izledi. Yavruların da dikkatle kendisine baktıklarını fark ederek öfkeyle, yabancıya havlar gibi havlamay
başladı sonra. Tan yeri aydınlanmış, güneş yükselmişti; kar ışıldıyordu her yerde. Köpek ileride durmuş havlıyord
Yavrular, ayaklarıyla zayıf karnına vura vura annelerini emiyorlardı. Dişi kurt da bu arada beyaz ve kuru bir at kemiği
dişlemekteydi. Açlık çekiyordu, köpeğin havlamasından başı ağrımaya başlamıştı ve davetsiz misafire saldırıp parça
lamak istiyordu.
Bu parçanın üstup özellikleri için aşağıdakilerden hangisi şöylenemez?
A) Birden fazla yargı taşıyan cümleler kullanılmıştır.
B) Hákim bakış açısıyla yazılmıştır.
C) Kişileştirmelere başvurulmuştur.
D) Anlatımda fantastik ögelere yer verilmiştir.
E) Hareket bildiren eylemlerden yararlanılmıştır.
1
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
L 15. Yavrularıyla birlikte pek derin olmayan bir çukurda yaşıyordu; üç yıl önce şiddetli bir fırtınanın, ihtiyar bir çam ağacı köküyle birlikte sökmesiyle oluşmuştu bu çukur. Şimdi dibinde yaşlı yapraklar ve yosun vardı, yavruların oynadıkla kemik ve öküz boynuzları duruyordu oracıkta. Yavruların üçü de uyanmışlardı, birbirlerine çok benziyorlardı. Çukur 18. kıyısında durmuş, eve dönen annelerine bakıyor, kuyruklarını sallıyorlardı. Onları gören köpek az ötede durdu ve uzu süre yavruları izledi. Yavruların da dikkatle kendisine baktıklarını fark ederek öfkeyle, yabancıya havlar gibi havlamay başladı sonra. Tan yeri aydınlanmış, güneş yükselmişti; kar ışıldıyordu her yerde. Köpek ileride durmuş havlıyord Yavrular, ayaklarıyla zayıf karnına vura vura annelerini emiyorlardı. Dişi kurt da bu arada beyaz ve kuru bir at kemiği dişlemekteydi. Açlık çekiyordu, köpeğin havlamasından başı ağrımaya başlamıştı ve davetsiz misafire saldırıp parça lamak istiyordu. Bu parçanın üstup özellikleri için aşağıdakilerden hangisi şöylenemez? A) Birden fazla yargı taşıyan cümleler kullanılmıştır. B) Hákim bakış açısıyla yazılmıştır. C) Kişileştirmelere başvurulmuştur. D) Anlatımda fantastik ögelere yer verilmiştir. E) Hareket bildiren eylemlerden yararlanılmıştır. 1
8. Toplumsal ve sosyal eşitsizliklerin: doğuştan gelen
dezavantajlardan, adil olmayan sınıfsal, hukuksal
ve ekonomik düzenlemelere kadar pek çok nedeni
vardır. Bu eşitsizlikleri azaltmak için sosyal devlet
bazı birey ve gruplara, örneğin kadınlara, çocukla
ra, engellilere ve yaşlılara özel imkânlar sağlamak-
ta ve böylece onların mağduriyetlerini azaltmaya
yönelik pozitif ayrımcılık uygulamaktadır.
Buna göre aşağıdakilerden hangisi, pozitif ay-
rimcılığa örnek oluşturabilecek bir uygulama
değildir?
A) Genel seçimlerde partilerin kadın adaylara
kontenjan ayırması
B) Toplu taşıma araçlarında yaşlılara yer ayrılması
C) Engelliler için özel araçların yapılması
D) Kötü hava koşullarında hamilelerin izinli sa-
yılması
E) Eski hükümlülere işe alımlarda kontenjan ay-
rılması
10.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
8. Toplumsal ve sosyal eşitsizliklerin: doğuştan gelen dezavantajlardan, adil olmayan sınıfsal, hukuksal ve ekonomik düzenlemelere kadar pek çok nedeni vardır. Bu eşitsizlikleri azaltmak için sosyal devlet bazı birey ve gruplara, örneğin kadınlara, çocukla ra, engellilere ve yaşlılara özel imkânlar sağlamak- ta ve böylece onların mağduriyetlerini azaltmaya yönelik pozitif ayrımcılık uygulamaktadır. Buna göre aşağıdakilerden hangisi, pozitif ay- rimcılığa örnek oluşturabilecek bir uygulama değildir? A) Genel seçimlerde partilerin kadın adaylara kontenjan ayırması B) Toplu taşıma araçlarında yaşlılara yer ayrılması C) Engelliler için özel araçların yapılması D) Kötü hava koşullarında hamilelerin izinli sa- yılması E) Eski hükümlülere işe alımlarda kontenjan ay- rılması 10.
a
3.
TYT 2019
20. (1) Max Weber, meşhur Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin
Ruhu adlı eserinde Protestan ahlak anlayışının kapitaliz-
min doğuşunda oynadığı rolü ortaya koymaya çalışmış-
sextir. (II) Weber'in iktisadi zihniyetle dinî inançlar arasında
kurduğu bu ilişki hâlâ ilgiyle takip edilmektedir. (III) Siya-
moset alanında Weber, çağdaş siyaset biliminin temel konu-
larından olan iktidar, egemenlik, otorite ve meşruiyet gibi
olgularla ilgilenmiş, bürokrasi ve siyaset arasındaki ilişki-
lere dikkat çekmiştir. (IV) Siyasal iktidarın meşruluğunun
temellerini bir model çerçevesinde açıklamaya çalışmış-
tır. (V) Ona göre siyaset kişinin diğer kişiler üzerinde
egemenlik kurmasıdır. (VI) Söz konusu egemenlik farklı
olabilmekte ve meşrulaştırılırken farklı argümanlara
dayanabilmektedir.
nab
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci parag-
raf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
A) II
B) I
C) IV
D) V E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
a 3. TYT 2019 20. (1) Max Weber, meşhur Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin Ruhu adlı eserinde Protestan ahlak anlayışının kapitaliz- min doğuşunda oynadığı rolü ortaya koymaya çalışmış- sextir. (II) Weber'in iktisadi zihniyetle dinî inançlar arasında kurduğu bu ilişki hâlâ ilgiyle takip edilmektedir. (III) Siya- moset alanında Weber, çağdaş siyaset biliminin temel konu- larından olan iktidar, egemenlik, otorite ve meşruiyet gibi olgularla ilgilenmiş, bürokrasi ve siyaset arasındaki ilişki- lere dikkat çekmiştir. (IV) Siyasal iktidarın meşruluğunun temellerini bir model çerçevesinde açıklamaya çalışmış- tır. (V) Ona göre siyaset kişinin diğer kişiler üzerinde egemenlik kurmasıdır. (VI) Söz konusu egemenlik farklı olabilmekte ve meşrulaştırılırken farklı argümanlara dayanabilmektedir. nab Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci parag- raf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) II B) I C) IV D) V E) V
2. Andre Gide bir yazısında şöyle der: "Sanatçının
konusu insandır. Bir insanın yaşamı o insanın
düşlerinin de kaynağıdır." Bu söze katılıyorum
çünkü yaşananlarla düşler iç içedir. Sanatçı, ya-
zar, ozan da insan yaşamını, insan düşlerini bir
yapıtta gerçeğe dönüştürendir. Başkasına, ge-
leceğe bakandır. Kendi yaşadıklarına, düşlerine
herkesi ortak edendir.
Bu parçanın oluşumunda aşağıdaki düşün-
ceyi geliştirme yollarından hangisi kullanıl-
mıştır?
A) Tanımlama
B) Benzetme
C) Tanık gösterme
D) Karşılaştırma
E) Betimleme
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. Andre Gide bir yazısında şöyle der: "Sanatçının konusu insandır. Bir insanın yaşamı o insanın düşlerinin de kaynağıdır." Bu söze katılıyorum çünkü yaşananlarla düşler iç içedir. Sanatçı, ya- zar, ozan da insan yaşamını, insan düşlerini bir yapıtta gerçeğe dönüştürendir. Başkasına, ge- leceğe bakandır. Kendi yaşadıklarına, düşlerine herkesi ortak edendir. Bu parçanın oluşumunda aşağıdaki düşün- ceyi geliştirme yollarından hangisi kullanıl- mıştır? A) Tanımlama B) Benzetme C) Tanık gösterme D) Karşılaştırma E) Betimleme
7. "Yazınsal bir metin, doğrudan doğruya yararlanılacak
bilgiler sunan düz metinler gibi görülemez. Yazınsal
metin karşısında her okurun, bir kurmaca dünya
karşısında olduğunu bilmesi, ona göre bir iletişim
ay konumuna girmesi gerekir."
Bu parçadan hareket etmeyen bir okurun karşı-
laşacağı en küçük yanılgı aşağıdaki verilerden
hangisi olabilir?
A) İzlediği bir tiyatro eserinin kahramanının özellikle-
rini gerçek hayatında da göstermesi
B) Okuduğu bir masaldan esinlenerek dağdaki ma-
ğaraya gidip "Açıl susam açıl" demesi
C) Okuduğu bir tarihî romandan hareket ederek o
dönemi eserde tanıtıldığı gibi savunması
D) Okuduğu bir aşk şiirinden etkilenerek karşılaştığı
ilk kişiye ilan-ı aşkta bulunması
E) Okuduğu çizgi roman kahramanı olan Zagor yeri-
ne kendini koyup elinde baltasıyla düşmanlarına
savaş açması
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
7. "Yazınsal bir metin, doğrudan doğruya yararlanılacak bilgiler sunan düz metinler gibi görülemez. Yazınsal metin karşısında her okurun, bir kurmaca dünya karşısında olduğunu bilmesi, ona göre bir iletişim ay konumuna girmesi gerekir." Bu parçadan hareket etmeyen bir okurun karşı- laşacağı en küçük yanılgı aşağıdaki verilerden hangisi olabilir? A) İzlediği bir tiyatro eserinin kahramanının özellikle- rini gerçek hayatında da göstermesi B) Okuduğu bir masaldan esinlenerek dağdaki ma- ğaraya gidip "Açıl susam açıl" demesi C) Okuduğu bir tarihî romandan hareket ederek o dönemi eserde tanıtıldığı gibi savunması D) Okuduğu bir aşk şiirinden etkilenerek karşılaştığı ilk kişiye ilan-ı aşkta bulunması E) Okuduğu çizgi roman kahramanı olan Zagor yeri- ne kendini koyup elinde baltasıyla düşmanlarına savaş açması
7. "Yazınsal bir metin, doğrudan doğruya yararlanılacak
bilgiler sunan düz metinler gibi görülemez. Yazınsal
metin karşısında her okurun, bir kurmaca dünya
karşısında olduğunu bilmesi, ona göre bir iletişim
konumuna girmesi gerekir."
Bu parçadan hareket etmeyen bir okurun karşı-
laşacağı en küçük yanılgı aşağıdaki verilerden
hangisi olabilir?
A) İzlediği bir tiyatro eserinin kahramanının özellikle-
rini gerçek hayatında da göstermesi
B) Okuduğu bir masaldan esinlenerek dağdaki ma-
ğaraya gidip "Açıl susam açıl" demesi
C) Okuduğu bir tarihî romandan hareket ederek o
dönemi eserde tanıtıldığı gibi savunması
D) Okuduğu bir aşk şiirinden etkilenerek karşılaştığı
ilk kişiye ilan-ı aşkta bulunması
E) Okuduğu çizgi roman kahramanı olan Zagor yeri-
ne kendini koyup elinde baltasıyla düşmanlarına
savaş açması
Gi
M
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
7. "Yazınsal bir metin, doğrudan doğruya yararlanılacak bilgiler sunan düz metinler gibi görülemez. Yazınsal metin karşısında her okurun, bir kurmaca dünya karşısında olduğunu bilmesi, ona göre bir iletişim konumuna girmesi gerekir." Bu parçadan hareket etmeyen bir okurun karşı- laşacağı en küçük yanılgı aşağıdaki verilerden hangisi olabilir? A) İzlediği bir tiyatro eserinin kahramanının özellikle- rini gerçek hayatında da göstermesi B) Okuduğu bir masaldan esinlenerek dağdaki ma- ğaraya gidip "Açıl susam açıl" demesi C) Okuduğu bir tarihî romandan hareket ederek o dönemi eserde tanıtıldığı gibi savunması D) Okuduğu bir aşk şiirinden etkilenerek karşılaştığı ilk kişiye ilan-ı aşkta bulunması E) Okuduğu çizgi roman kahramanı olan Zagor yeri- ne kendini koyup elinde baltasıyla düşmanlarına savaş açması Gi M
ÜKTE ANLAM
3.
Dikkat, algılama, anımsama, düşünme ve öğrenme
yönlerimiz genelde somut değil, soyuttur. Diğer bir de
bilişsel yaşamımızda çoğunlukla kategorize eder, betim
sınıflandırır ve soyutlarız. Bununla birlikte pek de gerçe
olduğu şekliyle kavramayız. Deneyimlerimizin büyük
bölümü kategorilerimizin, kurgularımızın ve kurallarımız
süzgecinden geçirilir.
Bu parçada geçen aşağıdaki sözcüklerden hangiler
anlamca birbirine en yakındır?
A) Yaşam - deneyim
B) Bilişsel - düşünme
CY Algılama-öğrenme
D) Genelde-çoğunlukla
Anımsama- düşünme
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ÜKTE ANLAM 3. Dikkat, algılama, anımsama, düşünme ve öğrenme yönlerimiz genelde somut değil, soyuttur. Diğer bir de bilişsel yaşamımızda çoğunlukla kategorize eder, betim sınıflandırır ve soyutlarız. Bununla birlikte pek de gerçe olduğu şekliyle kavramayız. Deneyimlerimizin büyük bölümü kategorilerimizin, kurgularımızın ve kurallarımız süzgecinden geçirilir. Bu parçada geçen aşağıdaki sözcüklerden hangiler anlamca birbirine en yakındır? A) Yaşam - deneyim B) Bilişsel - düşünme CY Algılama-öğrenme D) Genelde-çoğunlukla Anımsama- düşünme
LER-DUSUNCEYI
3. Köyin kayak tarafından kosarak gidiyordu, ayak-
an yaimpi Bacağında bazı yerleri yamalı bir sal
var, sitinda el dokumasi siyah-beyaz Çizgili bir
celet vardi. On vasarımda görünüyordu ama bu yil
on lissime pimist. Basima tepesi yok bir sapka
amist Kogerken dikenler piyordu karşısına
Dazzen. Dieserierin üstünden atarken her seferinde
Bu parçanım anatiminda aşağıdakilerin hangi
sinde verilenlerden yararlanmıştır?
Betmeme-benzeime
3) Tarisma-kaşlaştıma
C) Oyideme-betimleme
D) Apkama-tanimiana
E Apkama-mexieme
op dizilmiş aparman biokan, kente
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
LER-DUSUNCEYI 3. Köyin kayak tarafından kosarak gidiyordu, ayak- an yaimpi Bacağında bazı yerleri yamalı bir sal var, sitinda el dokumasi siyah-beyaz Çizgili bir celet vardi. On vasarımda görünüyordu ama bu yil on lissime pimist. Basima tepesi yok bir sapka amist Kogerken dikenler piyordu karşısına Dazzen. Dieserierin üstünden atarken her seferinde Bu parçanım anatiminda aşağıdakilerin hangi sinde verilenlerden yararlanmıştır? Betmeme-benzeime 3) Tarisma-kaşlaştıma C) Oyideme-betimleme D) Apkama-tanimiana E Apkama-mexieme op dizilmiş aparman biokan, kente
13. Edebiyatı mutlaka "ne" veya "nasıl" dan biriyle ilişkilen-
direceksek oyumu "nasıl" dan yana kullanırım. Anlatılan
şeyi edebiyat yapan onun nasıl anlatıldığıdır zira.
Anlatılan şeyi makale ile de anlatabiliriz mesela; dola-
yısıyla ne edebiyatın başladığı yer olamaz, edebiyat
nasılla başlar. Biraz önce; "mutlaka ikisinden birini
seçeceksem" dediğime dikkatinizi çekerim. Öz ile
biçim arasında diyalektik bir ilişki bulunduğu kanaatin-
deyim. Edebi yapıtlarda özü ve biçimi ayırıp analiz
etmek bana biraz yapay gelir. Yapıt bir bütün olarak
durur karşımızda. Öz ile biçimin birbirlerini nasıl ve
nerede etkilediklerine bakarak yapılmış çözümlemeler
bana daha ufuk açıcı görünür her zaman. Özellikle
akademik çalışmalarda eserin ne anlattığı içerik -
ayrı, nasıl anlattığı - biçim - ayrı değerlendirilir. Bu ikisi
arasındaki ilişkiye bakılmaz. Bugün artık dilin kurucu
niteliğinden söz ediyorsak, biçimi yalnızca bir kılıf ola-
rak göremeyiz. Biçim içeriktir de.
Bu parçada konuşan kişinin, aşağıdaki yargılardan
hangisini savunduğu söylenemez?
A) Biçim içerikten çok önemsenmelidir.
B) Yapıt incelemelerinde öz ve biçim müstakil değer-
lendirilmelidir.
C) Biçim ve içerik birbirini tamamlar yapıdadır.
D) Bir metni edebi metin haline getiren üsluptur.
E) Eserleri bir bütün olarak değerlendirmek gerekir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
13. Edebiyatı mutlaka "ne" veya "nasıl" dan biriyle ilişkilen- direceksek oyumu "nasıl" dan yana kullanırım. Anlatılan şeyi edebiyat yapan onun nasıl anlatıldığıdır zira. Anlatılan şeyi makale ile de anlatabiliriz mesela; dola- yısıyla ne edebiyatın başladığı yer olamaz, edebiyat nasılla başlar. Biraz önce; "mutlaka ikisinden birini seçeceksem" dediğime dikkatinizi çekerim. Öz ile biçim arasında diyalektik bir ilişki bulunduğu kanaatin- deyim. Edebi yapıtlarda özü ve biçimi ayırıp analiz etmek bana biraz yapay gelir. Yapıt bir bütün olarak durur karşımızda. Öz ile biçimin birbirlerini nasıl ve nerede etkilediklerine bakarak yapılmış çözümlemeler bana daha ufuk açıcı görünür her zaman. Özellikle akademik çalışmalarda eserin ne anlattığı içerik - ayrı, nasıl anlattığı - biçim - ayrı değerlendirilir. Bu ikisi arasındaki ilişkiye bakılmaz. Bugün artık dilin kurucu niteliğinden söz ediyorsak, biçimi yalnızca bir kılıf ola- rak göremeyiz. Biçim içeriktir de. Bu parçada konuşan kişinin, aşağıdaki yargılardan hangisini savunduğu söylenemez? A) Biçim içerikten çok önemsenmelidir. B) Yapıt incelemelerinde öz ve biçim müstakil değer- lendirilmelidir. C) Biçim ve içerik birbirini tamamlar yapıdadır. D) Bir metni edebi metin haline getiren üsluptur. E) Eserleri bir bütün olarak değerlendirmek gerekir.
1. O, yapıtlarında halkın birikimine sevgiyle, bilgiyle,
inançla sarılır. Bu anlayışı uygularken halk kültürü
ürünlerinin basit bir tekrarından uzak durmaya
büyük özen gösterir. Geleneksel motifleri çağdaş
bir yaklaşımla, dupduru bir öz Türkçe ile ele alır.
Kendinden, kişiliğinden izler katar, yeni söyleyişler
bulur. Böylelikle derleyip yazdığı masalları tümüyle
anonim olmaktan çıkarır, kendine has bir duyarlık
kazandırır onlara. Korkudan, kör inançlardan arıta-
rak da çocukların gelişimine en uygun duruma
getirir masalları.
Bu parçada sözü edilen yazar ile ilgili aşağıdaki-
lerden hangisi söylenemez?
A) Yapıtlarında halk kültüründen yararlandığı
B) Çocukların düşünsel gelişimine katkıda bulun-
duğu ✓
C) Halkın ortak ürünlerini taklit etmekten kaçındığı
D Yapıtlarının etkileyici ve içten bir anlatımı oldu-
ğu ✓
L
E) Araştırmacı ve yenilikçi yönüyle özgünlüğe
ulaştığı X
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. O, yapıtlarında halkın birikimine sevgiyle, bilgiyle, inançla sarılır. Bu anlayışı uygularken halk kültürü ürünlerinin basit bir tekrarından uzak durmaya büyük özen gösterir. Geleneksel motifleri çağdaş bir yaklaşımla, dupduru bir öz Türkçe ile ele alır. Kendinden, kişiliğinden izler katar, yeni söyleyişler bulur. Böylelikle derleyip yazdığı masalları tümüyle anonim olmaktan çıkarır, kendine has bir duyarlık kazandırır onlara. Korkudan, kör inançlardan arıta- rak da çocukların gelişimine en uygun duruma getirir masalları. Bu parçada sözü edilen yazar ile ilgili aşağıdaki- lerden hangisi söylenemez? A) Yapıtlarında halk kültüründen yararlandığı B) Çocukların düşünsel gelişimine katkıda bulun- duğu ✓ C) Halkın ortak ürünlerini taklit etmekten kaçındığı D Yapıtlarının etkileyici ve içten bir anlatımı oldu- ğu ✓ L E) Araştırmacı ve yenilikçi yönüyle özgünlüğe ulaştığı X
2018-ALES-İlkbahar/SÖZEL
10.
1. denizde, yukarıdan gelen işığa) 2
II. karışmasını sağlayarak 3
III. saçtığı ışık, hayvanı akvaryumda
IV. görünür kılıyor ancak
V. mürekkep balığının bir türünün
VI. ona bir görünmezlik perdesi oluşturuyor
olys
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle
oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan
üçüncü olur?
A) I
3) 11
P
C) III
D) IV
E) V
12
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2018-ALES-İlkbahar/SÖZEL 10. 1. denizde, yukarıdan gelen işığa) 2 II. karışmasını sağlayarak 3 III. saçtığı ışık, hayvanı akvaryumda IV. görünür kılıyor ancak V. mürekkep balığının bir türünün VI. ona bir görünmezlik perdesi oluşturuyor olys Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur? A) I 3) 11 P C) III D) IV E) V 12
Evrensellik: Bir eserde tüm insanlığı ilgilendirecek konulara yer vermektir. Evren
ilgilendiren konulara ağırlık vermesidir.
Etkileyicilik: Okur üzerinde iz bırakan bir anlatıma sahip olmaktır.
Özgünlük: Kendine özgülük demektir ve özgün bir yazının temel özelliği başk
ları yeni, farklı bir tarzda işleyen yapıtlar özgün sayılır. Özgünlüğün
ÖSYM
Örnek: (1
Bir romancıyla ilgili aşağıdaki açıklamalardan hangisi, ayraç için-
deki özellikle uyuşmamaktadır?
A) Işlediği konuyu, çizdiği ve betimlediği karakterleri, bunlar arasın-
daki ilişkileri bugüne değin başka hiçbir romancinin yansıtmadığı
bir biçimde vermiştir. (özgünlük)
B) Anlatımını oluşturan söz değerlerini seçerken dilin sunduğu tüm
olanaklardan yararlanmış, bunları kılı kırk yaran bir tutumla kul-
lanmıştır. (titizlik)
C) Okurken söyleyiş güçlüğü yaratmayan, anlamları herkesçe bili-
nen sözcükleri seçerek konuşma dilinin özelliklerini içeren, kısa
cümleler kurmuştur. (akıcılık)
D) Anlatımındaki ayrıntı zenginliği, ayrıntıları işlevsel bir biçimde ve-
rişi onun söylemine inandırıcı bir nitelik kazandırmıştır. (evrensel-
lik)
E) Dili, inceliklerine dikkat ederek güzel bir biçimde kullanması,
onun her dönemde okunan, yapıtlarını yaşadığı günlerin sınırı
dışına taşıyan bir yazar olmasını sağlamıştır. (kalıcılık)
4
(2005/ÖSS)
Bir
kaf
ins
ko
ki
ya
bu
B
m
A
B
C
C
E
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Evrensellik: Bir eserde tüm insanlığı ilgilendirecek konulara yer vermektir. Evren ilgilendiren konulara ağırlık vermesidir. Etkileyicilik: Okur üzerinde iz bırakan bir anlatıma sahip olmaktır. Özgünlük: Kendine özgülük demektir ve özgün bir yazının temel özelliği başk ları yeni, farklı bir tarzda işleyen yapıtlar özgün sayılır. Özgünlüğün ÖSYM Örnek: (1 Bir romancıyla ilgili aşağıdaki açıklamalardan hangisi, ayraç için- deki özellikle uyuşmamaktadır? A) Işlediği konuyu, çizdiği ve betimlediği karakterleri, bunlar arasın- daki ilişkileri bugüne değin başka hiçbir romancinin yansıtmadığı bir biçimde vermiştir. (özgünlük) B) Anlatımını oluşturan söz değerlerini seçerken dilin sunduğu tüm olanaklardan yararlanmış, bunları kılı kırk yaran bir tutumla kul- lanmıştır. (titizlik) C) Okurken söyleyiş güçlüğü yaratmayan, anlamları herkesçe bili- nen sözcükleri seçerek konuşma dilinin özelliklerini içeren, kısa cümleler kurmuştur. (akıcılık) D) Anlatımındaki ayrıntı zenginliği, ayrıntıları işlevsel bir biçimde ve- rişi onun söylemine inandırıcı bir nitelik kazandırmıştır. (evrensel- lik) E) Dili, inceliklerine dikkat ederek güzel bir biçimde kullanması, onun her dönemde okunan, yapıtlarını yaşadığı günlerin sınırı dışına taşıyan bir yazar olmasını sağlamıştır. (kalıcılık) 4 (2005/ÖSS) Bir kaf ins ko ki ya bu B m A B C C E
5.
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Şiir kelimelerle güzel şekiller kurmak sanatıdır, başka bir
şey değildir. Ama kelime nedir? Annedir, dosttur, kadehtir,
hasrettir, hayaldir, yani bir manası, bir tedaisi, bir gölgesi,
hatta bir rengi ve tadı olan nesnedir. Kelime, insanoğlun-
dan haber verir. İnsanoğlunu işlemek her sanatkârın boyu-
nun borcudur. İnsanoğlu dünyanın en zengin madenidir.
Kelime dedik ama kelime boş bir kalıp değil ki... Şairin his-
leri, fikirleri, hayalleri, dünya görüşü, felsefesi, şahsiyeti,
her şeyi şiirde belli olur. Şu var ki kelimeleri tanımak, sev-
mek, okşamasını bilmek lazım. Hangi kelime hangi keli-
meyle yan yana geldiğinde nasıl bir ışık peyda olur? Bunu
bilmek lazım. Mallarme'nin "Şiir, kelimeler "dinidir." deme-
si bundandır. Şiir bu suretle hüner ve marifet işi oluyor. Öy-
ledir de. Ata binmek, ok atmak, elbise dikmek, kundura
yapmak, hatta boyamak ne ise şiir de odur, yani ustalık ve
ihtisas işi. En zengin bir malzeme kötü şairin elinde berbat
olup gider. Tıpkı harikulade bir İngiliz kumaşının kötü terzi
elinde heba olup gitmesi gibi. Sanat, terzilikte olduğu gi-
bi, makas meselesidir. Makastar olmak lazım.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Benzetmeye başvurulmuştur.
B) Emredici anlatım benimsenmiştir.
C) Tanım cümlesi kullanılmıştır.
D) Tanık göstermeye başvurulmuştur.
E) Karşılaştırmalara yer verilmiştir.
7.
8.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. Düşünceyi Geliştirme Yolları Şiir kelimelerle güzel şekiller kurmak sanatıdır, başka bir şey değildir. Ama kelime nedir? Annedir, dosttur, kadehtir, hasrettir, hayaldir, yani bir manası, bir tedaisi, bir gölgesi, hatta bir rengi ve tadı olan nesnedir. Kelime, insanoğlun- dan haber verir. İnsanoğlunu işlemek her sanatkârın boyu- nun borcudur. İnsanoğlu dünyanın en zengin madenidir. Kelime dedik ama kelime boş bir kalıp değil ki... Şairin his- leri, fikirleri, hayalleri, dünya görüşü, felsefesi, şahsiyeti, her şeyi şiirde belli olur. Şu var ki kelimeleri tanımak, sev- mek, okşamasını bilmek lazım. Hangi kelime hangi keli- meyle yan yana geldiğinde nasıl bir ışık peyda olur? Bunu bilmek lazım. Mallarme'nin "Şiir, kelimeler "dinidir." deme- si bundandır. Şiir bu suretle hüner ve marifet işi oluyor. Öy- ledir de. Ata binmek, ok atmak, elbise dikmek, kundura yapmak, hatta boyamak ne ise şiir de odur, yani ustalık ve ihtisas işi. En zengin bir malzeme kötü şairin elinde berbat olup gider. Tıpkı harikulade bir İngiliz kumaşının kötü terzi elinde heba olup gitmesi gibi. Sanat, terzilikte olduğu gi- bi, makas meselesidir. Makastar olmak lazım. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Benzetmeye başvurulmuştur. B) Emredici anlatım benimsenmiştir. C) Tanım cümlesi kullanılmıştır. D) Tanık göstermeye başvurulmuştur. E) Karşılaştırmalara yer verilmiştir. 7. 8.
UNITE 4
ÖSYM NE SORDU?
2015 - YGS
Artık çoğu şeyin arasında fark kalmadığından mı yoksa farkları
göreceğimizden emin olmadıklarından mı nedir, çoktandır der-
gilerde, benzer iki resim arasındaki yedi farkı bulmamızı istemi-
yor kimse bizden. Oysa biz, birbirinin aynı görünen iki resme
baktığımızda, "Aralarında bir fark yok!" deyip geçmez, farkları
bulup çıkarır, neşeyle çıktığımız basamakların bizi götürdüğü
yerde bir cümlenin altını çizerdik: Benzerlikler yanıltır.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi vardır?
A) Açıklamaya başvurma
B) Örneklere yer verme
C) Alıntıdan yararlanma
D) Koşul öne sürme
E) Soyut kavramları somutlaştırma
ÇÖZÜM
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
UNITE 4 ÖSYM NE SORDU? 2015 - YGS Artık çoğu şeyin arasında fark kalmadığından mı yoksa farkları göreceğimizden emin olmadıklarından mı nedir, çoktandır der- gilerde, benzer iki resim arasındaki yedi farkı bulmamızı istemi- yor kimse bizden. Oysa biz, birbirinin aynı görünen iki resme baktığımızda, "Aralarında bir fark yok!" deyip geçmez, farkları bulup çıkarır, neşeyle çıktığımız basamakların bizi götürdüğü yerde bir cümlenin altını çizerdik: Benzerlikler yanıltır. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi vardır? A) Açıklamaya başvurma B) Örneklere yer verme C) Alıntıdan yararlanma D) Koşul öne sürme E) Soyut kavramları somutlaştırma ÇÖZÜM