Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

1. Halk şiirinden yararlanmayı da düşündüm. Ama
halk şiirinin kalıpları o kadar kemikleşmişti ki şiiri
o kalıbın dışına taşımanın pek olanağı yoktu. Bu
durum, ister istemez şairin kişiliğini de siliyordu.
Bu parçada geçen "şairin kişiliğini silmek" sözüy-
le anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisi-
dir?
A) Birbirine benzer konuları işlemek
B) Yazma gücünü köreltmek
C) Eskileri taklit etmekemic
D) Özgün yaratımları engellemek
ETAZ sayıda yapıt ortaya koymak
3.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. Halk şiirinden yararlanmayı da düşündüm. Ama halk şiirinin kalıpları o kadar kemikleşmişti ki şiiri o kalıbın dışına taşımanın pek olanağı yoktu. Bu durum, ister istemez şairin kişiliğini de siliyordu. Bu parçada geçen "şairin kişiliğini silmek" sözüy- le anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisi- dir? A) Birbirine benzer konuları işlemek B) Yazma gücünü köreltmek C) Eskileri taklit etmekemic D) Özgün yaratımları engellemek ETAZ sayıda yapıt ortaya koymak 3.
21. Dilimizin ifade gücünü küçümseyip de Türkçe
konuşurken araya sıkıştırılan yabancı sözcükler
dilimizi ve anlamını bozmaktadır. Hepimiz
biliyoruz ki iyi bir yabancı dile sahip olan kişi
böyle konuşmaz. Her dilin kendi sözcükleriyle
konuşulması gerektiğini bilir. Bunu yapanlar
doğru dürüst yabancı dil bilmeyen öykünmeci
kişilerdir. Türkçemiz bugün ünlü uyumları ve
ünsüz benzeşmeleriyle, vurgu, ton ve ezgi
özellikleriyle kulağa son derece hoş gelen bir
dildir. Gündelik yazı dilimizde bugün 120 bin
dolayında sözcük bulunmaktadır. Kimse
"Düşüncelerimi ifade etmek için Türkçe sözcük
bulamıyorum." demesin. Bulamıyorlarsa biraz
Türkçenin güzellikleriyle oluşturulan şiir, roman,
öykü okusunlar. Çünkü dilin işlendiği ve
geliştirildiği yerler yalnızca edebî eserlerdir.
Bu parçadaki altı çizili ifadeyle;
I. Konuşurken yabancı sözcükleri sıklıkla
kullanma,
II. Türkçeyi duygu ve düşünceleri anlatmada
yetersiz görme,
III. Öğrendiği yabancı dili doğru dürüst
konuşamama
durumlarından hangilerine gönderme
yapılmıştır?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) I ve II
tonguç kampüs
C) Yalnız III
E) II ve III
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
21. Dilimizin ifade gücünü küçümseyip de Türkçe konuşurken araya sıkıştırılan yabancı sözcükler dilimizi ve anlamını bozmaktadır. Hepimiz biliyoruz ki iyi bir yabancı dile sahip olan kişi böyle konuşmaz. Her dilin kendi sözcükleriyle konuşulması gerektiğini bilir. Bunu yapanlar doğru dürüst yabancı dil bilmeyen öykünmeci kişilerdir. Türkçemiz bugün ünlü uyumları ve ünsüz benzeşmeleriyle, vurgu, ton ve ezgi özellikleriyle kulağa son derece hoş gelen bir dildir. Gündelik yazı dilimizde bugün 120 bin dolayında sözcük bulunmaktadır. Kimse "Düşüncelerimi ifade etmek için Türkçe sözcük bulamıyorum." demesin. Bulamıyorlarsa biraz Türkçenin güzellikleriyle oluşturulan şiir, roman, öykü okusunlar. Çünkü dilin işlendiği ve geliştirildiği yerler yalnızca edebî eserlerdir. Bu parçadaki altı çizili ifadeyle; I. Konuşurken yabancı sözcükleri sıklıkla kullanma, II. Türkçeyi duygu ve düşünceleri anlatmada yetersiz görme, III. Öğrendiği yabancı dili doğru dürüst konuşamama durumlarından hangilerine gönderme yapılmıştır? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve II tonguç kampüs C) Yalnız III E) II ve III
1. Yanık yüreklere umut doldu.
II. Her biri savruk pamuk parçası, delice dolaşıp
durdular.
III. Çeşmirliler el açtı, diz çöktü kıbleye.
IV. Yalvardılar, beklediler.
V. Bulutlar peydah oldu gökyüzünde, aklı karalı
bulutlar.
VI. Ne yazık ki büyümedi kara bulutlar, akları kara
olmadı.
Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir paragraf
oluşturulmak istense sıralama nasıl olur?
A) I-II-III-IV-V-VI
C) III-IV-I-II-V-VI
B) III-IV-V-I-VI - II
D) V-II-VI-I-III-IV
E) V-VI-IV-I-III - ||
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. Yanık yüreklere umut doldu. II. Her biri savruk pamuk parçası, delice dolaşıp durdular. III. Çeşmirliler el açtı, diz çöktü kıbleye. IV. Yalvardılar, beklediler. V. Bulutlar peydah oldu gökyüzünde, aklı karalı bulutlar. VI. Ne yazık ki büyümedi kara bulutlar, akları kara olmadı. Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir paragraf oluşturulmak istense sıralama nasıl olur? A) I-II-III-IV-V-VI C) III-IV-I-II-V-VI B) III-IV-V-I-VI - II D) V-II-VI-I-III-IV E) V-VI-IV-I-III - ||
IŞ-
4
FEN BİLİMLERİ YA
IV-V-111-1-11
16. Eserde, bu zümreyi eleştirirken yer yer insafsızca bir
dil kullanılır.
Romanın bu dışlayıcı tutumu geniş kesimlere ulaşma-
sını engeller.
III. Eser, yine sınırlı bir okur kesimine hitap eden Yakup
Kadri'nin Kiralık Konak, Halide Edip'in Sinekli Bakkal
romanlarını da bu bakımdan andırmaktadır.
IV. Yazar, Üç İstanbul eserinde, kahramanı Adnan ve diğer
kişiler aracılığıyla İstanbul'da yaşanan bazı olayları
anlatır.
V. Aydınların, "sosyete"nin hayatlarını, şekilden şekile
X girişlerini, küçük dünyalarını ele alır.
Yukarıdaki cümlelerle anlamlı bir bütün oluşturuldu-
ğunda aşağıdakilerden hangisi baştan üçüncü olur?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
IŞ- 4 FEN BİLİMLERİ YA IV-V-111-1-11 16. Eserde, bu zümreyi eleştirirken yer yer insafsızca bir dil kullanılır. Romanın bu dışlayıcı tutumu geniş kesimlere ulaşma- sını engeller. III. Eser, yine sınırlı bir okur kesimine hitap eden Yakup Kadri'nin Kiralık Konak, Halide Edip'in Sinekli Bakkal romanlarını da bu bakımdan andırmaktadır. IV. Yazar, Üç İstanbul eserinde, kahramanı Adnan ve diğer kişiler aracılığıyla İstanbul'da yaşanan bazı olayları anlatır. V. Aydınların, "sosyete"nin hayatlarını, şekilden şekile X girişlerini, küçük dünyalarını ele alır. Yukarıdaki cümlelerle anlamlı bir bütün oluşturuldu- ğunda aşağıdakilerden hangisi baştan üçüncü olur? A) I B) II C) III D) IV E) V Diğer sayfaya geçiniz.
(kar-
oner)
cılar
inda
çok
cilar
ye
a-
re
7:
R-
Z
7.
7 ve 8. soruları aşağıdaki parçaya
göre cevaplayınız.
Oğuz Atay'ın Londra'da ölüm döşeğindeyken berbe-
rine yolladığı mektup onun bütün bir hayatını, sesini
kimseye duyuramayışını net bir şekilde ortaya koyar.
Aslında Oğuz Atay'ı, Oğuz Atay yapan da budur. Bu
mektup, onun aradığı içtenliği, samimiyeti; aydınlar,
edebiyatçılar içindeki yalnızlığını hatta tüm edebiya-
tını ifşa eder. Oğuz Atay, beynindeki tümör teşhisiyle
Londra'da bir hastanede yatmakta neredeyse ka-
çınılmaz sona, ölüme doğru ilerlemektedir. O sıra-
da berberi İlhami'den bir mektup alır. Bu mektubun
onun için önemi büyüktür. Ona şöyle bir cevap ya-
zar: "Sevgili İlhami, gönderdiğin kartın beni ne kadar
sevindirdiğini bilemezsin. Diyebilirim ki Türkiye'den
gönderilen mektuplar içinde en çok senin kartın
beni heyecanlandırdı. Ben de burada "Yahu İlhami
de beni merak eder." diyordum. Çok sağ ol beni ha-
tırladın." Türk edebiyatında yol açıcı, öncü bir yazar
olmasına karşın hak ettiği ilgiyi göremeyen bir büyük
edebiyatçının berberinden gelen bir mektuba bu ka-
dar sevinmesi emsalsiz bir yalnızlık örneği ve çevre
eleştirisidir. Bu mektup biraz da Oğuz Atay'ın ede-
biyat ve sanat çevrelerindeki kırılmışlığını, okunma-
mışlığını, çetelerce yok sayılışını giderek insana olan
güvensizliğini temsil eder.
Bu parçada Oğuz Atay ile ilgili olarak asıl anlatıl-
mak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yaşamdaki her şeye çok önem verdiği
B) Yakınlarına mektup yazmayı çok sevdiği
C) Sanatçı kimliği edinmesinde yalnızlığının doğru-
dan etkili olduğu
Yaşarken edebiyat ve sanat çevresinde değeri-
nin geç bilindiği
E) Küçük mutluluklarla yaşamına heyecan katması-
ni bildiği
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
(kar- oner) cılar inda çok cilar ye a- re 7: R- Z 7. 7 ve 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Oğuz Atay'ın Londra'da ölüm döşeğindeyken berbe- rine yolladığı mektup onun bütün bir hayatını, sesini kimseye duyuramayışını net bir şekilde ortaya koyar. Aslında Oğuz Atay'ı, Oğuz Atay yapan da budur. Bu mektup, onun aradığı içtenliği, samimiyeti; aydınlar, edebiyatçılar içindeki yalnızlığını hatta tüm edebiya- tını ifşa eder. Oğuz Atay, beynindeki tümör teşhisiyle Londra'da bir hastanede yatmakta neredeyse ka- çınılmaz sona, ölüme doğru ilerlemektedir. O sıra- da berberi İlhami'den bir mektup alır. Bu mektubun onun için önemi büyüktür. Ona şöyle bir cevap ya- zar: "Sevgili İlhami, gönderdiğin kartın beni ne kadar sevindirdiğini bilemezsin. Diyebilirim ki Türkiye'den gönderilen mektuplar içinde en çok senin kartın beni heyecanlandırdı. Ben de burada "Yahu İlhami de beni merak eder." diyordum. Çok sağ ol beni ha- tırladın." Türk edebiyatında yol açıcı, öncü bir yazar olmasına karşın hak ettiği ilgiyi göremeyen bir büyük edebiyatçının berberinden gelen bir mektuba bu ka- dar sevinmesi emsalsiz bir yalnızlık örneği ve çevre eleştirisidir. Bu mektup biraz da Oğuz Atay'ın ede- biyat ve sanat çevrelerindeki kırılmışlığını, okunma- mışlığını, çetelerce yok sayılışını giderek insana olan güvensizliğini temsil eder. Bu parçada Oğuz Atay ile ilgili olarak asıl anlatıl- mak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Yaşamdaki her şeye çok önem verdiği B) Yakınlarına mektup yazmayı çok sevdiği C) Sanatçı kimliği edinmesinde yalnızlığının doğru- dan etkili olduğu Yaşarken edebiyat ve sanat çevresinde değeri- nin geç bilindiği E) Küçük mutluluklarla yaşamına heyecan katması- ni bildiği
(1) Orhan Veli'nin hem kişisel hayatında hem de şiirinde
İstanbul'un önemli bir yer tuttuğu görülür. () iki büyük
imparatorluğa yaklaşık 1500 yıl başkentlik yapan bu ken-
tin tarihi zenginliği kadar 1940'larda başlayan değişimi de
şairi yakından ilgilendirir. (III) Modern şiirde bir deprem
etkisi yaratacak görüşleri de İstanbul'un değişimiyle yakın-
dan ilgilidir. (IV) Orhan Veli'ye göre sanayileşme, köyden
kente göç, yaklaşan II. Dünya Savaşı'nın iç siyasetteki
etkisi gibi nedenlerle "eski şiir" bu yeni İstanbul'u ifade
etmede yetersiz kalır. İstanbul artık Baki'nin, Nedim'in
yaşadığı şehir değil, onun çok ünlü dizesine konu olan
"Süleyman Efendi"lerin kentidir.
Bu paragrafın ana düşüncesi numaralandırılmış cümle-
lerin hangisinde verilmiştir?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
(1) Orhan Veli'nin hem kişisel hayatında hem de şiirinde İstanbul'un önemli bir yer tuttuğu görülür. () iki büyük imparatorluğa yaklaşık 1500 yıl başkentlik yapan bu ken- tin tarihi zenginliği kadar 1940'larda başlayan değişimi de şairi yakından ilgilendirir. (III) Modern şiirde bir deprem etkisi yaratacak görüşleri de İstanbul'un değişimiyle yakın- dan ilgilidir. (IV) Orhan Veli'ye göre sanayileşme, köyden kente göç, yaklaşan II. Dünya Savaşı'nın iç siyasetteki etkisi gibi nedenlerle "eski şiir" bu yeni İstanbul'u ifade etmede yetersiz kalır. İstanbul artık Baki'nin, Nedim'in yaşadığı şehir değil, onun çok ünlü dizesine konu olan "Süleyman Efendi"lerin kentidir. Bu paragrafın ana düşüncesi numaralandırılmış cümle- lerin hangisinde verilmiştir? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
I ve
ik-
0-
ir
7
LIMI
9.
ve düşüncele
Çünkü konuştuğumuz, duygularımızı
rimizi anlattığımız dil, günümüz edebiyatının ürünlerinde
lar bin türlü görünümleriyle, iyi ve kötü yanlarıyla günü-
boy atmaktadır. Yaşadığımız hayat, çevremizdeki insan
müz edebiyatında solumaktadırlar. Benim, bizim, toplu-
la hayatı kavrayabilir, dilimizi, duygu ve düşünce evreni-
mumuzun aynasıdır bu ürünler. Onlarla, onların aracılığıy
mizi geliştirebiliriz. Edebiyat derslerinin işlevinin de bu ol
bir yapıtın dünyasına girmenin yollarını gösterecek oku-
ması gerekir. Öğrencileri güzelliklerle tanıştırmak, onlara
ma zevkini, alışkanlığını kazandırmak... Gerisi kendiliğin
den gelecektir.
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıda
kilerden hangisi getirilebilir?
A) Edebiyatı önemsemeyen hiçbir topluluk ya da millet
kalıcı olmamıştır
B) Edebî eser bir toplumun aynasıdır bir bakıma
C) Sağlıklı bir edebiyat öğretimi ancak çağdaş edebiyat
ürünlerinin okutulmasıyla gerçekleştirilerebilir d
D) Erdemin ve gelişmenin ilk basamağı edebî eserlerde
ki dildir
d
E) Dil, insanlar arasındaki en önemli iletişim kaynağıdır
▷ Doğru
▷ Yanlıs
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
I ve ik- 0- ir 7 LIMI 9. ve düşüncele Çünkü konuştuğumuz, duygularımızı rimizi anlattığımız dil, günümüz edebiyatının ürünlerinde lar bin türlü görünümleriyle, iyi ve kötü yanlarıyla günü- boy atmaktadır. Yaşadığımız hayat, çevremizdeki insan müz edebiyatında solumaktadırlar. Benim, bizim, toplu- la hayatı kavrayabilir, dilimizi, duygu ve düşünce evreni- mumuzun aynasıdır bu ürünler. Onlarla, onların aracılığıy mizi geliştirebiliriz. Edebiyat derslerinin işlevinin de bu ol bir yapıtın dünyasına girmenin yollarını gösterecek oku- ması gerekir. Öğrencileri güzelliklerle tanıştırmak, onlara ma zevkini, alışkanlığını kazandırmak... Gerisi kendiliğin den gelecektir. Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıda kilerden hangisi getirilebilir? A) Edebiyatı önemsemeyen hiçbir topluluk ya da millet kalıcı olmamıştır B) Edebî eser bir toplumun aynasıdır bir bakıma C) Sağlıklı bir edebiyat öğretimi ancak çağdaş edebiyat ürünlerinin okutulmasıyla gerçekleştirilerebilir d D) Erdemin ve gelişmenin ilk basamağı edebî eserlerde ki dildir d E) Dil, insanlar arasındaki en önemli iletişim kaynağıdır ▷ Doğru ▷ Yanlıs
rine ku-
yakın-
kesin
erek
ma
ek
44
4. Yazılarıyla okuyucularını yüceltmeyen bir yazar, ancak bir
Kâtiptir.
Aşağıdakilerden hangisi bu cümleye anlamca en yakın
dır?
Bir yazar, ulusunu ve halkını övmeyi ihmal etmemelidir.
B) Yazarın en önemli görevlerinden biri de okuyucularını
değerli kılacak yazılar yazmaktır.
C) Yazarın görevi, ülkesinin değerlerine sahip çıkmaktır.
D) Bir yazarın kullandığı dil, halkın anlayacağı dil olmalıdır.
E) Anlaşılmaz sözlerle okuyucunun kafasını karıştırmak,
yazarlık değildir.
ni kamstim
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
rine ku- yakın- kesin erek ma ek 44 4. Yazılarıyla okuyucularını yüceltmeyen bir yazar, ancak bir Kâtiptir. Aşağıdakilerden hangisi bu cümleye anlamca en yakın dır? Bir yazar, ulusunu ve halkını övmeyi ihmal etmemelidir. B) Yazarın en önemli görevlerinden biri de okuyucularını değerli kılacak yazılar yazmaktır. C) Yazarın görevi, ülkesinin değerlerine sahip çıkmaktır. D) Bir yazarın kullandığı dil, halkın anlayacağı dil olmalıdır. E) Anlaşılmaz sözlerle okuyucunun kafasını karıştırmak, yazarlık değildir. ni kamstim
B)1
C) III
A) Kurgusallik
Etkileyicilik
DV EV
11. Edebiyatın sınırlarını sınırsızlıktan başka bir
birimle ölçmek mümkün değil. Sanatçının
kendine özgü hayal gücünden varlık bulmuş
her sey bağlamında düşünülebilecek bu fikir
üzerinden gittiğimizde varlıkla yokluk arasındaki
çizginin ortadan kalktığını görürüz. Salt
gerçekliğin kendini ince bir bulut tabakasının
ardına gizlediğini fark ederiz. Yaratılan bu yeni
âlemden dünyayı izlemenin ya da bu yeni
âlemin bir parçası olarak kendi gerçekliğinde
gezinmenin tadına varmaya başlarız ve bu
dikkatimizi çeker, bizi içine alır. Bu gerçekliğin
bizi illaki sevindirmesi gerekmez, aynı şey
bunun tam tersi için de geçerli. Böylece hayata
bakışımız değişir, güzellik duygumuz uyanır.
Bu parçanın yazarı edebiyatın özellikleri
arasında aşağıdakilerden hangisine
değinmemiştir?
BY Özgünlük
D) Estetiklik
E) Yol göstericilik
PARAGRAFIKS
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
B)1 C) III A) Kurgusallik Etkileyicilik DV EV 11. Edebiyatın sınırlarını sınırsızlıktan başka bir birimle ölçmek mümkün değil. Sanatçının kendine özgü hayal gücünden varlık bulmuş her sey bağlamında düşünülebilecek bu fikir üzerinden gittiğimizde varlıkla yokluk arasındaki çizginin ortadan kalktığını görürüz. Salt gerçekliğin kendini ince bir bulut tabakasının ardına gizlediğini fark ederiz. Yaratılan bu yeni âlemden dünyayı izlemenin ya da bu yeni âlemin bir parçası olarak kendi gerçekliğinde gezinmenin tadına varmaya başlarız ve bu dikkatimizi çeker, bizi içine alır. Bu gerçekliğin bizi illaki sevindirmesi gerekmez, aynı şey bunun tam tersi için de geçerli. Böylece hayata bakışımız değişir, güzellik duygumuz uyanır. Bu parçanın yazarı edebiyatın özellikleri arasında aşağıdakilerden hangisine değinmemiştir? BY Özgünlük D) Estetiklik E) Yol göstericilik PARAGRAFIKS
göre cevaplandınınız.
(1) Insan, yüreğinin götürdüğü yere gittikçe diş
baskılardan bağımsız hareket eder. (II) Sadece
onaylanmak için yaşayan kişiler, bir süre sonra
kendi başlanına karar veremez ve kendi düşünce-
lerini özgürce ifade edemez duruma gelir. (III) O
hålde kendi ruhumuzun sesini bastırmadan kendi
heves ve beklentilerimizin, umut ve düşünceleri-
mizin sesini tümden kismadan yaşamaya gayret
etmeliyiz. (IV) Başka insanların seslerini içimize
almanın, bir somunu bölmenin, insan ve tabiatla
aynı ahenkte olmanın hazzını yaşayabilmeliyiz
aynı zamanda. (V) Özgürlüğümüz ve isteklerimiz
ile başkalarının istekleri ve onaylanma isteğimiz
arasında bir denge kurabildiğimiz ölçüde mutlu ve
huzurlu olabileceğiz.
1. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangi-
si parçada vurgulanmak istenen düşünceyl en
kapsamlı biçimde yansıtmaktadır?
A) X
B1.
C) 11.
C). DV. ev.
bana
oldu
nat
süz
hay
1.
11.
III.
IV
2/6/6
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
göre cevaplandınınız. (1) Insan, yüreğinin götürdüğü yere gittikçe diş baskılardan bağımsız hareket eder. (II) Sadece onaylanmak için yaşayan kişiler, bir süre sonra kendi başlanına karar veremez ve kendi düşünce- lerini özgürce ifade edemez duruma gelir. (III) O hålde kendi ruhumuzun sesini bastırmadan kendi heves ve beklentilerimizin, umut ve düşünceleri- mizin sesini tümden kismadan yaşamaya gayret etmeliyiz. (IV) Başka insanların seslerini içimize almanın, bir somunu bölmenin, insan ve tabiatla aynı ahenkte olmanın hazzını yaşayabilmeliyiz aynı zamanda. (V) Özgürlüğümüz ve isteklerimiz ile başkalarının istekleri ve onaylanma isteğimiz arasında bir denge kurabildiğimiz ölçüde mutlu ve huzurlu olabileceğiz. 1. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangi- si parçada vurgulanmak istenen düşünceyl en kapsamlı biçimde yansıtmaktadır? A) X B1. C) 11. C). DV. ev. bana oldu nat süz hay 1. 11. III. IV 2/6/6
5. Herkesin bildiği ama bildiğini bilmediği şeylerden
söz etmektir yazarlık. Bu bilginin keşfi ve onun
geliştirilip paylaşılması okura çok tanıdığı bir dün-
yada hayret ederek gezinmenin zevklerini verir.
Bu zevkleri, bildiğimiz şeylerin bütün gerçekliğiyle
yazıya dökülmesindeki hünerden de alırız elbette.
Bir odaya kapanıp yıllarca hünerini geliştiren, bir
âlem kurmaya çalışan yazar işe kendi gizli yarala-
rından başlarken bilerek ya da bilmeden insanoğ-
luna derin bir güven de göstermiş olur. Başkala-
rının da bu yaraların bir benzerini taşıdığına, bu
yüzden anlaşılacağına, insanların birbirlerine ben-
zediğine duyulan bu güveni hep taşıdım. Bütün
gerçek edebiyat, insanların birbirine benzediğine
ilişkin çocuksu ve iyimser bir güvene dayanır.
Kapanıp yıllarca yazan biri işte böyle bir insanlığa
ve merkezi olmayan bir dünyaya seslenmek ister.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi
bir yazarda olması gereken niteliklerden biri
değildir?
A) Gerçeklik
B) Etkileyicilik
C) İçtenlik
D) Doğallık
E)
Özgünlük
ler Soru Bankası
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. Herkesin bildiği ama bildiğini bilmediği şeylerden söz etmektir yazarlık. Bu bilginin keşfi ve onun geliştirilip paylaşılması okura çok tanıdığı bir dün- yada hayret ederek gezinmenin zevklerini verir. Bu zevkleri, bildiğimiz şeylerin bütün gerçekliğiyle yazıya dökülmesindeki hünerden de alırız elbette. Bir odaya kapanıp yıllarca hünerini geliştiren, bir âlem kurmaya çalışan yazar işe kendi gizli yarala- rından başlarken bilerek ya da bilmeden insanoğ- luna derin bir güven de göstermiş olur. Başkala- rının da bu yaraların bir benzerini taşıdığına, bu yüzden anlaşılacağına, insanların birbirlerine ben- zediğine duyulan bu güveni hep taşıdım. Bütün gerçek edebiyat, insanların birbirine benzediğine ilişkin çocuksu ve iyimser bir güvene dayanır. Kapanıp yıllarca yazan biri işte böyle bir insanlığa ve merkezi olmayan bir dünyaya seslenmek ister. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi bir yazarda olması gereken niteliklerden biri değildir? A) Gerçeklik B) Etkileyicilik C) İçtenlik D) Doğallık E) Özgünlük ler Soru Bankası
Salvador Dali'nin "Eriyen Saatler" adlı tablosu zamanın pro-
testosu olarak kabul edilir. Eserin çizildiği döneme baktığı-
mız zaman/Einstein'ın görelik kuramı gündemdedir, kuram
en basit anlatımıyla kütle çekiminin zaman ve mekân üzerin-
den tanımlanmasını sağlamaktadır. Fakat kuram, zaman ve
mekânın birbiri ile bütünlük göstermesi şeklinde yorumlan-
mış ve bu şekilde yayılmıştır. Eriyen Saatler'de ise zamanın
mekândan bağımsızlığı ön plana çıkarılmıştır. Arka plandaki
manzara, evrenin gerçekliğini ve sonsuzluğunu simgelerken
eriyen saatler evrenin gerçekliği ve sonsuzluğu karşısında
zamanın yapay bir kavram olduğunu belirtir. Eserdeki diğer
unsurları inceleyecek olursak ortada görülen canavara ben-
zeyen objenin Salvador Dali'yi temsil ettiği iddia edilir. Ayrıca
gözünün kapalı olması yaşadığı halüsinasyon/rüya durumu-
na atıfta bulunmaktadır ve bu tarz ögeler Dali'nin diğer eser-
lerinde de görülmektedir. Sol alt köşede yer alan karıncalar
ve eriyen saatin üzerinde bulunan sinek ise zaman içinde çü-
rümeyi anlatır. Resimdeki ağaç zeytin ağacıdır, zeytin ağacı
huzuru simgeler ya da sanatçının eserinde huzuru aradığı-
ni belirtir fakat burada ağacın kurumuş bir şekilde çizilmesi
yine zaman içinde çürümeye atıfta bulunmaktadır. Aslında
resme genel olarak bakıldığında insanda yok olma duygusu
uyandırdığı görülür. Boş kumsal, manzaradaki gerçeklik ve
sonsuzluk, eriyen saatlerde geçen ve yok olan zaman, rüya
ve halüsinasyon ögeleri de bu çerçevede oluşturulmuştur.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi Salva-
dor Dali'nin bahsi geçen eserinde görülen temel unsur-
lardan biri olamaz?
Anlamsal açıklık
S) Bilinçaltı
B) Karşı çıkış
D) Zaman
E) İmgesellik
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Salvador Dali'nin "Eriyen Saatler" adlı tablosu zamanın pro- testosu olarak kabul edilir. Eserin çizildiği döneme baktığı- mız zaman/Einstein'ın görelik kuramı gündemdedir, kuram en basit anlatımıyla kütle çekiminin zaman ve mekân üzerin- den tanımlanmasını sağlamaktadır. Fakat kuram, zaman ve mekânın birbiri ile bütünlük göstermesi şeklinde yorumlan- mış ve bu şekilde yayılmıştır. Eriyen Saatler'de ise zamanın mekândan bağımsızlığı ön plana çıkarılmıştır. Arka plandaki manzara, evrenin gerçekliğini ve sonsuzluğunu simgelerken eriyen saatler evrenin gerçekliği ve sonsuzluğu karşısında zamanın yapay bir kavram olduğunu belirtir. Eserdeki diğer unsurları inceleyecek olursak ortada görülen canavara ben- zeyen objenin Salvador Dali'yi temsil ettiği iddia edilir. Ayrıca gözünün kapalı olması yaşadığı halüsinasyon/rüya durumu- na atıfta bulunmaktadır ve bu tarz ögeler Dali'nin diğer eser- lerinde de görülmektedir. Sol alt köşede yer alan karıncalar ve eriyen saatin üzerinde bulunan sinek ise zaman içinde çü- rümeyi anlatır. Resimdeki ağaç zeytin ağacıdır, zeytin ağacı huzuru simgeler ya da sanatçının eserinde huzuru aradığı- ni belirtir fakat burada ağacın kurumuş bir şekilde çizilmesi yine zaman içinde çürümeye atıfta bulunmaktadır. Aslında resme genel olarak bakıldığında insanda yok olma duygusu uyandırdığı görülür. Boş kumsal, manzaradaki gerçeklik ve sonsuzluk, eriyen saatlerde geçen ve yok olan zaman, rüya ve halüsinasyon ögeleri de bu çerçevede oluşturulmuştur. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi Salva- dor Dali'nin bahsi geçen eserinde görülen temel unsur- lardan biri olamaz? Anlamsal açıklık S) Bilinçaltı B) Karşı çıkış D) Zaman E) İmgesellik
Spor salonuna adım attığınızda sizi ilk karşılayan şey,
kaos ve kargaşa olur. Koşu bandında hayatının son
maratonuna çıkan atletler, ter damlalarında boğulan azimli
şahsiyetler, ağırlık kaldırırken atılan çığlıklar merhaba der
size. Spor salonlarında görülen bu durumlar, genellikle
çalıştırıcıların talimatları dışında, yanlış ya da erken
yapılan hareketlerden kaynaklanır. Bu durum da zaman
zaman tehlikeli yaralanmalara neden olabilir. Spor, istikrar
isteyen bir faaliyettir. Hızlı bir şekilde bir anda her şeyi
yapmaya çalışmak en çok görülen yanlış
davranışlardandır. Bununla sonuç alınmaz. Sakin ve
programlı çalışın. Sabrınızın tükendiği zamanlar olacaktır.
Hemen pes etmeyin ve programa sadık kalın. İlerleyen
zamanlarda değişimi siz de açıkça göreceksiniz.
8.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılabilir?
A) Egzersiz planı, ulaşmak istenilen sonuca göre
ayarlanmalıdır.
B) Spora başlarken ısınma hareketleri kesinlikle
atlanmamalıdır.
C) Spor salonlarında verimli, güvenli ve bilinçli biçimde
spor yapılmalıdır.
C
D) Spora yeni başlayan bir kişinin ağır bir hareketi
yapması sakatlanmasına neden olabilir.
Mekândaki diğer insanları rahatsız etmeyecek
davranışlara girişilmelidir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Spor salonuna adım attığınızda sizi ilk karşılayan şey, kaos ve kargaşa olur. Koşu bandında hayatının son maratonuna çıkan atletler, ter damlalarında boğulan azimli şahsiyetler, ağırlık kaldırırken atılan çığlıklar merhaba der size. Spor salonlarında görülen bu durumlar, genellikle çalıştırıcıların talimatları dışında, yanlış ya da erken yapılan hareketlerden kaynaklanır. Bu durum da zaman zaman tehlikeli yaralanmalara neden olabilir. Spor, istikrar isteyen bir faaliyettir. Hızlı bir şekilde bir anda her şeyi yapmaya çalışmak en çok görülen yanlış davranışlardandır. Bununla sonuç alınmaz. Sakin ve programlı çalışın. Sabrınızın tükendiği zamanlar olacaktır. Hemen pes etmeyin ve programa sadık kalın. İlerleyen zamanlarda değişimi siz de açıkça göreceksiniz. 8. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılabilir? A) Egzersiz planı, ulaşmak istenilen sonuca göre ayarlanmalıdır. B) Spora başlarken ısınma hareketleri kesinlikle atlanmamalıdır. C) Spor salonlarında verimli, güvenli ve bilinçli biçimde spor yapılmalıdır. C D) Spora yeni başlayan bir kişinin ağır bir hareketi yapması sakatlanmasına neden olabilir. Mekândaki diğer insanları rahatsız etmeyecek davranışlara girişilmelidir.
7. "İhtiyaç toplumu" yerini "arzu toplumu'na bırakalı epey oluyor.
Bu çağın ideal insanı ihtiyaç duymuyor, o artık arzu ediyor.
Zaten bu oyunda işlerin yolunda gidebilmesi için arzuların
ihtiyaçları gölgede bırakması şart. Bu şartlar arasında şunlar
sayılabilir: Bir ürünü işini görmesi için değil, yeni çıktığı için
satın almalısın; kendini daha iyi hissetmek için o ürüne sahip
olmalısın. Modasının ne zaman geçeceği planlanmış ürünler
pazarında yeni bir modelden diğerine hiç düşünmeden
atlamalısın. Söz konusu yeni insan, özgür hissetmek ve
kimliğini oluşturmak için her geçen gün şirketlere biraz
daha bağımlı hâle geliyor. Ürünlerle duygusal bağ kura kura
sonunda kendisi de bir ürüne dönüşüyor.
a
Bu-parçananlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi
C-J
söylenemez?
A) Tahminde bulunulmuştur.
B) Benzetme yapılmıştır.
C) Amaç-sonuç cümlelerinden yararlanılmıştır.
D) Örneklemeye başvurulmuştur.
E) Deyimler kullanılarak anlatım güçlendirilmiştir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
7. "İhtiyaç toplumu" yerini "arzu toplumu'na bırakalı epey oluyor. Bu çağın ideal insanı ihtiyaç duymuyor, o artık arzu ediyor. Zaten bu oyunda işlerin yolunda gidebilmesi için arzuların ihtiyaçları gölgede bırakması şart. Bu şartlar arasında şunlar sayılabilir: Bir ürünü işini görmesi için değil, yeni çıktığı için satın almalısın; kendini daha iyi hissetmek için o ürüne sahip olmalısın. Modasının ne zaman geçeceği planlanmış ürünler pazarında yeni bir modelden diğerine hiç düşünmeden atlamalısın. Söz konusu yeni insan, özgür hissetmek ve kimliğini oluşturmak için her geçen gün şirketlere biraz daha bağımlı hâle geliyor. Ürünlerle duygusal bağ kura kura sonunda kendisi de bir ürüne dönüşüyor. a Bu-parçananlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi C-J söylenemez? A) Tahminde bulunulmuştur. B) Benzetme yapılmıştır. C) Amaç-sonuç cümlelerinden yararlanılmıştır. D) Örneklemeye başvurulmuştur. E) Deyimler kullanılarak anlatım güçlendirilmiştir.
24. Türkoloji ve edebiyat bilgini olan sanatçı, ilk
önce Fecriâticilerin arasına şair olarak katıldı.
Daha sonra şiiri bırakarak kendini tamamıy-
la edebiyat tarihi çalışmalarına verdi. Ziya
Gökalp'in Türk tarihi gibi Türk uygarlık ta-
rihinin de bir bütün olarak incelenmesi gerek-
tiği görüşünden hareket ederek Türk edebiyat
tarihini Batı yöntemiyle araştıran ilk kişi oldu.
Türk uygarlığının, tarih boyu yaşadığı dil, hu-
kuk, din, iktisat, sanat, politika, tarih, kültür
ve her türlü bireysel ve toplumsal yönlerini bir
bir gözden geçirdi. Bulduğu sonuçları edebiyat
tarihine başarıyla uyguladı. Pek çok bilimsel
makalenin yanında birçok kitap da yayımladı.
Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar, Türk Edebi-
yatı Tarihi, Türk Saz Şairleri eserlerinden bazıla-
rıdır.
Bu parçada tanıtılan sanatçı aşağıdakilerin
hangisidir?
A) Mehmet Fuat Köprülü
B) Bilal Kemikli
C) Abdülhak Hamit Tarhan
D) Talat Tekin
E) Kemal Yavuz
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
24. Türkoloji ve edebiyat bilgini olan sanatçı, ilk önce Fecriâticilerin arasına şair olarak katıldı. Daha sonra şiiri bırakarak kendini tamamıy- la edebiyat tarihi çalışmalarına verdi. Ziya Gökalp'in Türk tarihi gibi Türk uygarlık ta- rihinin de bir bütün olarak incelenmesi gerek- tiği görüşünden hareket ederek Türk edebiyat tarihini Batı yöntemiyle araştıran ilk kişi oldu. Türk uygarlığının, tarih boyu yaşadığı dil, hu- kuk, din, iktisat, sanat, politika, tarih, kültür ve her türlü bireysel ve toplumsal yönlerini bir bir gözden geçirdi. Bulduğu sonuçları edebiyat tarihine başarıyla uyguladı. Pek çok bilimsel makalenin yanında birçok kitap da yayımladı. Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar, Türk Edebi- yatı Tarihi, Türk Saz Şairleri eserlerinden bazıla- rıdır. Bu parçada tanıtılan sanatçı aşağıdakilerin hangisidir? A) Mehmet Fuat Köprülü B) Bilal Kemikli C) Abdülhak Hamit Tarhan D) Talat Tekin E) Kemal Yavuz
iş yol-
klanan
e hem
a" adlı
yön-
menin
z da
araç
asını
plam
kes
sa-
en
Öz
Türkçe
27. Dünya algımız hızla değişiyor, her şey birbirine ben-
zemeye çalışıyor, kültür bile bir düzene sokuluyor,
toplumlar tekdüze bir hâle geliyor. Her topluma özgü
gelenekler unutuluyor, giysiler üniformaları andırmaya
başlıyor, alışkanlıklar uluslararası oluyor. Ülkeler sanki
iç içe geçiyor, insanlar belli bir şemaya uygun çalışıp ya-
şıyor, kentler de dış görünüşleriyle birbirine benzemeye
başlıyor. Kültürlerin özellikleri, buharlaşıp giden o güzel
kokular gibi yitiriliyor; renkleri hızla dökülüyor ve çatlak-
larla kaplı cilasının altından modern dünyanın mekanik
çalışan, çelik rengindeki pistonları görünüyor.
Bu parçanın yazarının aşağıdakilerden hangisini
söylemesi beklenmez?
A) Küçülen dünyada toplumların birbirleriyle ilişki kur-
ması, birbirlerini anlaması, birbirlerine uyum sağla-
ması görüntüsü altında tek tipleşme dayatılmaktadır.
0
Küreselleşmenin sağladığı imkânlar sayesinde tica-
retle Lğraşan insanlar artık yaşadıkları coğrafyanın
olumsuzluklarını rahatlıkla aşabilmektedir.
C) Son çeyrek asırda ortaya çıkan dünya insanı olma
anlayışının doğal bir sonuç değil, dayatılmış bir süreç
olarak tetiklendiği görülmektedir.
Toplumların duygularını ve onları gösterme veya ya-
şama şekli, kimliğini oluşturan temel özellikler, par-
mak izi kadar benzersizdir.
Tarihî şehirlerde, geçmişten bugüne biriken kültürel
zenginliğin izlerinin ve toplumsal yaşam tarzı üzerin-
deki etkilerinin korunarak yaşatılması gerekmektedir.
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
iş yol- klanan e hem a" adlı yön- menin z da araç asını plam kes sa- en Öz Türkçe 27. Dünya algımız hızla değişiyor, her şey birbirine ben- zemeye çalışıyor, kültür bile bir düzene sokuluyor, toplumlar tekdüze bir hâle geliyor. Her topluma özgü gelenekler unutuluyor, giysiler üniformaları andırmaya başlıyor, alışkanlıklar uluslararası oluyor. Ülkeler sanki iç içe geçiyor, insanlar belli bir şemaya uygun çalışıp ya- şıyor, kentler de dış görünüşleriyle birbirine benzemeye başlıyor. Kültürlerin özellikleri, buharlaşıp giden o güzel kokular gibi yitiriliyor; renkleri hızla dökülüyor ve çatlak- larla kaplı cilasının altından modern dünyanın mekanik çalışan, çelik rengindeki pistonları görünüyor. Bu parçanın yazarının aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklenmez? A) Küçülen dünyada toplumların birbirleriyle ilişki kur- ması, birbirlerini anlaması, birbirlerine uyum sağla- ması görüntüsü altında tek tipleşme dayatılmaktadır. 0 Küreselleşmenin sağladığı imkânlar sayesinde tica- retle Lğraşan insanlar artık yaşadıkları coğrafyanın olumsuzluklarını rahatlıkla aşabilmektedir. C) Son çeyrek asırda ortaya çıkan dünya insanı olma anlayışının doğal bir sonuç değil, dayatılmış bir süreç olarak tetiklendiği görülmektedir. Toplumların duygularını ve onları gösterme veya ya- şama şekli, kimliğini oluşturan temel özellikler, par- mak izi kadar benzersizdir. Tarihî şehirlerde, geçmişten bugüne biriken kültürel zenginliğin izlerinin ve toplumsal yaşam tarzı üzerin- deki etkilerinin korunarak yaşatılması gerekmektedir.