Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

HOCALARA GELDİK
10
37
değeri vardır.
16. Bir tatsız gerçeği, sinirli bir sesle, yüzümüz pancar
kesilerek söylediğimiz zaman öfkeye kapılıyoruz
demektir; bu, tedavi etmesini bilmediğimiz kötü bir
hastalıktır; sonradan bu hareketimizi cesaret örneği
gibi göstermeye kalkışmamız boşunadır. Eğer
hareketimiz sonucunda bizim için bir tehlike söz
konusu değilse ve bu hareketi önceden tasarlayarak
yapmış bulunmuyorsak cesaret göstermiş olmamız
pek kuşkuludur. Bundan şu ahlâk kuralını çıkarıyorum:
Bu parçanın sonuna, düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A Küstahlık edeceksen, güçlü olana karşı et
B) Ne yazık ki insanlar, her zaman güçlüden yana
C) Dünya, etme bulma dünyasıdır
D) Öfkeyle kalkan, zararla otururmuş
E) Yok aslında insanların birbirinden farkı
O fo
/hocalarageldik
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
HOCALARA GELDİK 10 37 değeri vardır. 16. Bir tatsız gerçeği, sinirli bir sesle, yüzümüz pancar kesilerek söylediğimiz zaman öfkeye kapılıyoruz demektir; bu, tedavi etmesini bilmediğimiz kötü bir hastalıktır; sonradan bu hareketimizi cesaret örneği gibi göstermeye kalkışmamız boşunadır. Eğer hareketimiz sonucunda bizim için bir tehlike söz konusu değilse ve bu hareketi önceden tasarlayarak yapmış bulunmuyorsak cesaret göstermiş olmamız pek kuşkuludur. Bundan şu ahlâk kuralını çıkarıyorum: Bu parçanın sonuna, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A Küstahlık edeceksen, güçlü olana karşı et B) Ne yazık ki insanlar, her zaman güçlüden yana C) Dünya, etme bulma dünyasıdır D) Öfkeyle kalkan, zararla otururmuş E) Yok aslında insanların birbirinden farkı O fo /hocalarageldik
LAM
un,
va-
a-
lü
TEST 3
Soru 4
Evliya Çelebi, benim gözümde seyyahlığın
dan daha önemli olarak bir kültür ve
barış
elçisidir. Herkesi olduğu gibi, olmak istedi-
ği gibi görür ve öyle anlatır. Yargılamadan,
sorgulamadan insanların farklılıklarını doğal
kabul edebilmenin gerektiğini belirtir. Bugün
bile kendine benzemeyen herkesi "öteki"
görmeye meyilli, dünyadaki hâkim anlayıştan
yüzlerce yıl önce Osmanlı'ya farklılıklarımızın
bir sorun değil, bir zenginlik olduğunu gös-
terir.
Bu parçada geçen "öteki görmeye meyilli
olmak" sözüyle anlatılmak istenen aşağı-
dakilerden hangisidir?
A) Birleştirici güç olmak
B) Empati kurmayı başarmak
C) Kendinden uzaklaştırmaya hazır olmak
D) Farklılıkları zengin saymak
E) Farklılıkları görmezden gelmek
TEST 3
Soru 7
Günümüz
teliği çok
ise onlan
nur yağd
doğuraca
Bu parç
maya ça
aşağıda
A) Önce
çağo
B) Eski
can
C) Yar
çal
D) Bir
bu
E) Bi
di
Sor
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
LAM un, va- a- lü TEST 3 Soru 4 Evliya Çelebi, benim gözümde seyyahlığın dan daha önemli olarak bir kültür ve barış elçisidir. Herkesi olduğu gibi, olmak istedi- ği gibi görür ve öyle anlatır. Yargılamadan, sorgulamadan insanların farklılıklarını doğal kabul edebilmenin gerektiğini belirtir. Bugün bile kendine benzemeyen herkesi "öteki" görmeye meyilli, dünyadaki hâkim anlayıştan yüzlerce yıl önce Osmanlı'ya farklılıklarımızın bir sorun değil, bir zenginlik olduğunu gös- terir. Bu parçada geçen "öteki görmeye meyilli olmak" sözüyle anlatılmak istenen aşağı- dakilerden hangisidir? A) Birleştirici güç olmak B) Empati kurmayı başarmak C) Kendinden uzaklaştırmaya hazır olmak D) Farklılıkları zengin saymak E) Farklılıkları görmezden gelmek TEST 3 Soru 7 Günümüz teliği çok ise onlan nur yağd doğuraca Bu parç maya ça aşağıda A) Önce çağo B) Eski can C) Yar çal D) Bir bu E) Bi di Sor
18. - Edebiyatın geçmiş dönemleriyle ilgilenmemekte,
okumamakta herkes neredeyse birbiriyle yarış hâlinde.
Oysa geleceğe kalan, her dönem yaşayan metinlerin,
edebiyatı bir bütün hâlinde algılayan yazarların kaleminden
çıktığını hepimiz iyi biliyoruz. Söz gelişi günümüz
yazarlarından Selim İleri hem romanlarıyla hem de
denemeci olarak kaleme aldıklarıyla geçmişten günümüze
edebiyatımızı sırtlayan bir isim. Edebiyat tarihimizin, her
anındaki zenginliklerle soluk alıp veren bir bütün olduğunu
bize hatırlatıyor.
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi en uygundur?
A) Yazın dünyasında sanatçılar nedense birbirinden
desteğini esirgiyor
B) Edebiyatımızın geleneklerden kopmalarla dolu bir
yazınsal tarihi var
C) Genç sanatçılar, yetkinliğe giden yolun usta
sanatçılardan esinlenmekten geçtiğinin farkında değil
D) Bazı yazarların edebiyatın güncel dünyasından habersiz
olması iyiye işaret değil
E) Bir yazar olarak kendini geliştirmenin en iyi yolu, okuma
kültürü edinmiş olmaktır
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
18. - Edebiyatın geçmiş dönemleriyle ilgilenmemekte, okumamakta herkes neredeyse birbiriyle yarış hâlinde. Oysa geleceğe kalan, her dönem yaşayan metinlerin, edebiyatı bir bütün hâlinde algılayan yazarların kaleminden çıktığını hepimiz iyi biliyoruz. Söz gelişi günümüz yazarlarından Selim İleri hem romanlarıyla hem de denemeci olarak kaleme aldıklarıyla geçmişten günümüze edebiyatımızı sırtlayan bir isim. Edebiyat tarihimizin, her anındaki zenginliklerle soluk alıp veren bir bütün olduğunu bize hatırlatıyor. Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi en uygundur? A) Yazın dünyasında sanatçılar nedense birbirinden desteğini esirgiyor B) Edebiyatımızın geleneklerden kopmalarla dolu bir yazınsal tarihi var C) Genç sanatçılar, yetkinliğe giden yolun usta sanatçılardan esinlenmekten geçtiğinin farkında değil D) Bazı yazarların edebiyatın güncel dünyasından habersiz olması iyiye işaret değil E) Bir yazar olarak kendini geliştirmenin en iyi yolu, okuma kültürü edinmiş olmaktır
HIZ VE RENK YAYINLARI
4. (1) On dokuzuncu yüzyıl sonu ve yirminci yüzyıl başların-
da görsel sanatlar açıkça doğayı taklitten uzaklaşmaya
başladı. (II) Sanatçılar bir şeylerin görünüşünü kopyala-
maktan vazgeçtiler çünkü bunu fotoğraf yapabilirdi.
(III) Örneğin Alman dışa vurumcu ressamlar, görünüşleri
aynen yakalamaktan vazgeçip anlatımcı etkiler için biçim-
leri bozdular. (IV) Kübistler, doğadan uzaklaşarak resim-
lerindeki herhangi bir nesneyi (eğer varsa) tamamen
anlaşılamaz hâle getirdiler. (V) Modern sanatın bu örnek-
leri, taklit olmayan bir şeyin de sanatsal çalışma olabile-
ceğini gösterdi; sanatta taklit kuramını genelgeçer bir fel-
sefi varsayım olmaktan çıkardı.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, daha önceki bir uygulamanın terk edildiği
belirtilmiştir.
BY II. cümlede, bir eylemin gerekçesi belirtilmiştir.
C) III. cümlede, uygulamadaki bir farklılıktan bahsedil-
miştir.
D) IV. cümlede, yapılan eylemin amacı vurgulanmıştır.
E) V. cümlede, kabul gören bir görüşün geçerliliğini kay-
bettiği belirtilmiştir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
HIZ VE RENK YAYINLARI 4. (1) On dokuzuncu yüzyıl sonu ve yirminci yüzyıl başların- da görsel sanatlar açıkça doğayı taklitten uzaklaşmaya başladı. (II) Sanatçılar bir şeylerin görünüşünü kopyala- maktan vazgeçtiler çünkü bunu fotoğraf yapabilirdi. (III) Örneğin Alman dışa vurumcu ressamlar, görünüşleri aynen yakalamaktan vazgeçip anlatımcı etkiler için biçim- leri bozdular. (IV) Kübistler, doğadan uzaklaşarak resim- lerindeki herhangi bir nesneyi (eğer varsa) tamamen anlaşılamaz hâle getirdiler. (V) Modern sanatın bu örnek- leri, taklit olmayan bir şeyin de sanatsal çalışma olabile- ceğini gösterdi; sanatta taklit kuramını genelgeçer bir fel- sefi varsayım olmaktan çıkardı. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) I. cümlede, daha önceki bir uygulamanın terk edildiği belirtilmiştir. BY II. cümlede, bir eylemin gerekçesi belirtilmiştir. C) III. cümlede, uygulamadaki bir farklılıktan bahsedil- miştir. D) IV. cümlede, yapılan eylemin amacı vurgulanmıştır. E) V. cümlede, kabul gören bir görüşün geçerliliğini kay- bettiği belirtilmiştir.
14. Brezilyalı romancı Paulo Coelho'ya "yolculuk yaza-
ri" dense yeridir. Daha ilk romanı Hac'dan itibaren
hemen bütün romanlarında kuvvetli bir yol imgesi
var Coelho'nun. Tabii ki soyut bir imgeden daha
fazlası. En bilinen romanı "Simyacı" da bilindiği gibi
bir yolculuk ve arayış izleği üzerinde kurgulanmıştır.
Yol, başlı başına bir keşif sürecidir. Evet, ulaşıl-
mak istenen bir amaç vardır yolun sonunda ama
yolculuğun kendisi çoğu kere ulaşılmak istenen
amaçtan daha değerlidir. Çünkü yolculuk deneysel
bir arayıştır, dışarıya doğru giderken kendi içimizde
gerçekleştirdiğimiz bir keşiftir.
Bu parçada üzerinde durulan konu aşağıdakiler-
den hangisidir?
A) Yolculuk, yol ve arayış
B) Paulo Coelho'nun amacı
C) Yolcuların yaşadıkları
D) Simyacı'nın yolculuğu
E) Hac yolculuğu
16.
H
1
Z
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
14. Brezilyalı romancı Paulo Coelho'ya "yolculuk yaza- ri" dense yeridir. Daha ilk romanı Hac'dan itibaren hemen bütün romanlarında kuvvetli bir yol imgesi var Coelho'nun. Tabii ki soyut bir imgeden daha fazlası. En bilinen romanı "Simyacı" da bilindiği gibi bir yolculuk ve arayış izleği üzerinde kurgulanmıştır. Yol, başlı başına bir keşif sürecidir. Evet, ulaşıl- mak istenen bir amaç vardır yolun sonunda ama yolculuğun kendisi çoğu kere ulaşılmak istenen amaçtan daha değerlidir. Çünkü yolculuk deneysel bir arayıştır, dışarıya doğru giderken kendi içimizde gerçekleştirdiğimiz bir keşiftir. Bu parçada üzerinde durulan konu aşağıdakiler- den hangisidir? A) Yolculuk, yol ve arayış B) Paulo Coelho'nun amacı C) Yolcuların yaşadıkları D) Simyacı'nın yolculuğu E) Hac yolculuğu 16. H 1 Z
15. Her şeyim var ama mutlu değilim. Ayrıca bu durum-
da olan tek kişi de ben değilim. Bazı insanlar mut-
luymuş gibi görünüyorlar ama sorunlarına fazla kafa
yormuyorlar. Diğerleri planlar yapıyor: Bir kocam,
yuvam, iki çocuğum ve şehirde bir evim olacak.
Bunu yaptıkları sürece, boğa güreşçisini arayan
boğa gibi oluyorlar: Hedefin nerede olduğu hakkın-
da bir fikirleri olmadan içgüdüsel tepkiler veriyorlar,
budalaca hareket ediyorlar. Arabalarını elde edi-
yorlar hatta bazen bir Ferrari alıyorlar ve hayatın
anlamının bu olduğunu düşünüyorlar ve bunu asla
sorgulamıyorlar. Ruhlarında taşıdıklarını bilmedikle-
ri üzüntüyü, gözleri açığa çıkarıyor.
Aşağıdakilerden hangisi bu sözleri söyleyen
kişinin eleştirilerinden biri değildir?
A) Her şeyi olan ama mutlu olamayan insanlar var.
B) Bazı insanlar mutlu rolü yapıyor.
C) Bir şeyler kazanmak için bilinçsizce hareket edi-
yorlar.
D) Düzenli, dengeli olan her zaman kazanmayı
biliyor.
E) Hayatlarındaki anlamsızlıkları sorgulamıyorlar.
day bong
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
15. Her şeyim var ama mutlu değilim. Ayrıca bu durum- da olan tek kişi de ben değilim. Bazı insanlar mut- luymuş gibi görünüyorlar ama sorunlarına fazla kafa yormuyorlar. Diğerleri planlar yapıyor: Bir kocam, yuvam, iki çocuğum ve şehirde bir evim olacak. Bunu yaptıkları sürece, boğa güreşçisini arayan boğa gibi oluyorlar: Hedefin nerede olduğu hakkın- da bir fikirleri olmadan içgüdüsel tepkiler veriyorlar, budalaca hareket ediyorlar. Arabalarını elde edi- yorlar hatta bazen bir Ferrari alıyorlar ve hayatın anlamının bu olduğunu düşünüyorlar ve bunu asla sorgulamıyorlar. Ruhlarında taşıdıklarını bilmedikle- ri üzüntüyü, gözleri açığa çıkarıyor. Aşağıdakilerden hangisi bu sözleri söyleyen kişinin eleştirilerinden biri değildir? A) Her şeyi olan ama mutlu olamayan insanlar var. B) Bazı insanlar mutlu rolü yapıyor. C) Bir şeyler kazanmak için bilinçsizce hareket edi- yorlar. D) Düzenli, dengeli olan her zaman kazanmayı biliyor. E) Hayatlarındaki anlamsızlıkları sorgulamıyorlar. day bong
FORMAL YAYINLARI *K* INFORMAL YAYINLARI *** INFOR
(2014-ALES)
5. "Bu konuyu anlatabilmem için yeterli sürem yok." diyen
bir insanın aslında o konuda yeterli bilgiye sahip olmadığı
düşünülebilir.
Aşağıdakilerden hangisi bu cümlede anlatılmak iste-
nene anlamca en yakındır?
A) Bazı konuların kısa sürede anlatılması dinleyici kitlesi-
ne bağlıdır.
B) Insanlar, uzman olmadıkları bir konuda uzun süre ko-
nuşamazlar.
C) Bir konuyu ayrıntılarıyla bilen insan, o konuyu kısa za-
manda başkalarına aktarabilir.
D) Anlatma becerisine sahip olmak ile bir konunun uzma-
ni olmak farklı şeylerdir.
E) Konuşulan konu hakkında yetkinliği olmayan insanlar,
sözü uzatırlar.
(2014-KPSS)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
FORMAL YAYINLARI *K* INFORMAL YAYINLARI *** INFOR (2014-ALES) 5. "Bu konuyu anlatabilmem için yeterli sürem yok." diyen bir insanın aslında o konuda yeterli bilgiye sahip olmadığı düşünülebilir. Aşağıdakilerden hangisi bu cümlede anlatılmak iste- nene anlamca en yakındır? A) Bazı konuların kısa sürede anlatılması dinleyici kitlesi- ne bağlıdır. B) Insanlar, uzman olmadıkları bir konuda uzun süre ko- nuşamazlar. C) Bir konuyu ayrıntılarıyla bilen insan, o konuyu kısa za- manda başkalarına aktarabilir. D) Anlatma becerisine sahip olmak ile bir konunun uzma- ni olmak farklı şeylerdir. E) Konuşulan konu hakkında yetkinliği olmayan insanlar, sözü uzatırlar. (2014-KPSS)
al
2
İçeri girince buranın akikler, somakiler daha nice değerli
sert taşlarla âdeta oya gibi dokunduğunu görüyorsunuz.
İşin tuhafı, bunca ayrıntı özen tüm içinde öylesine eritil-
miş, bu kakma ve kabartmalar bu çelenk ve nakışlar
öylesine var ve de öylesine yokmuşçasına silinebiliyorlar
ki zenginlik ve gösteriş duygusu beklerken onun yerine
alçak gönüllü bir sadelik uyumu ile karşılaşıp bir daha
şaşırıyorsunuz. Greklerin "Asil sadelik ve sessiz yücelik."
ilkesinin bir Asya varyasyonu ile karşı karşıya olduğunu-
zu, bir söylentiye göre on altı, bir başka söylentiye göre
de yirmi iki yıl boyu, bir anıt kabri süsleyen bunca sanat-
çının bütün göz nurlarını, beyin ve el emeklerini, hasılı
zevk ve ustalıklarını en sonda tümün sade büyüklüğü
hizmetine verip geri çekildiklerini anlar gibi oluyorsunuz.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine
yer verilmiştir?
A) Tanık gösterme
C) Tanımlama
B) Alıntılama
D) Benzetme
E) Sayısal verilerden faydalanma
Video 4
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
al 2 İçeri girince buranın akikler, somakiler daha nice değerli sert taşlarla âdeta oya gibi dokunduğunu görüyorsunuz. İşin tuhafı, bunca ayrıntı özen tüm içinde öylesine eritil- miş, bu kakma ve kabartmalar bu çelenk ve nakışlar öylesine var ve de öylesine yokmuşçasına silinebiliyorlar ki zenginlik ve gösteriş duygusu beklerken onun yerine alçak gönüllü bir sadelik uyumu ile karşılaşıp bir daha şaşırıyorsunuz. Greklerin "Asil sadelik ve sessiz yücelik." ilkesinin bir Asya varyasyonu ile karşı karşıya olduğunu- zu, bir söylentiye göre on altı, bir başka söylentiye göre de yirmi iki yıl boyu, bir anıt kabri süsleyen bunca sanat- çının bütün göz nurlarını, beyin ve el emeklerini, hasılı zevk ve ustalıklarını en sonda tümün sade büyüklüğü hizmetine verip geri çekildiklerini anlar gibi oluyorsunuz. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine yer verilmiştir? A) Tanık gösterme C) Tanımlama B) Alıntılama D) Benzetme E) Sayısal verilerden faydalanma Video 4
INFORMAL YAYINLARI INFORMAL YAY
(2018-DGS)
5. Oğuz Atay'ın kişilerinin bugün bize yakın gelen özellikle-
rinden biri, hayat karşısındaki beceriksizlikleridir. Hayatın
acemisi olmak, bu kişileri özgün kılan en büyük niteliktir.
Tutunamayanlar'da Selim Işık, Tehlikeli Oyunlar'da Hik-
met Benol, düşünmekten ve okumaktan yaşamaya fırsat
bulamamış, "hayat bilgisi"nden yoksun, tutunamamış ki-
şilerdir. Atay, böyle yaşantıları acıklı bir dille, tutunama-
manın ağırlığı içinde veya tutunamayanları hor gören-
lerden intikam alarak anlatabilirdi. Ancak o başka bir yol
tutuyor: Bu kişilerin tutukluğunu, saflığını, beceriksizliğini
abartmayı; onları daha komik, korumasız ve kırılgan kıl-
mayı seçiyor. Mesela Hikmet Benol, hayattan kaçıp sı-
ğındığı gecekonduda, kendisi gibi yaşamayı bilmeyenler
için "hayat kadar büyük bir boşluğu" dolduracak yüzlerce
ciltlik bir "hayat bilgisi ansiklopedisi" yazmayı tasarlıyor.
Bu ansiklopedide, bir insanın günlük hayatta yolunu bu-
labilmesi için gerekli her şey (soyunurken nasıl bir sıra
izleyeceği, kestirme yolları nasıl bulabileceği, "Bakkal
Rıza'yla diyalog kurma meselesi" gibi günlük yaşantıda
karşılaşabileceği bütün durumlar) ayrıntılarıyla anlatıla-
caktır. Böylece hayatın taleplerine bir türlü karşılık vere-
meyen, zihinsel tasarılarıyla dünya arasında bir boşlukta
yuvarlanan kahraman, hayat kadar büyük bu boşluğu dev
bir kitapla doldurmaya çalışır.
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağı-
dakilerden hangisidir?
A) Yaşamıyla ilgili doğru kararları verememek
B) Hayatını kontrol etme konusunda isteksiz olmak
C) Ömrünü önemsiz amaçlar uğruna harcamak
D) Hayatın genel ve pratik işleyişini anlayamamak
E) Yaşamayı güçleştiren durumları görmezden gelmek
(2017-ALES)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
INFORMAL YAYINLARI INFORMAL YAY (2018-DGS) 5. Oğuz Atay'ın kişilerinin bugün bize yakın gelen özellikle- rinden biri, hayat karşısındaki beceriksizlikleridir. Hayatın acemisi olmak, bu kişileri özgün kılan en büyük niteliktir. Tutunamayanlar'da Selim Işık, Tehlikeli Oyunlar'da Hik- met Benol, düşünmekten ve okumaktan yaşamaya fırsat bulamamış, "hayat bilgisi"nden yoksun, tutunamamış ki- şilerdir. Atay, böyle yaşantıları acıklı bir dille, tutunama- manın ağırlığı içinde veya tutunamayanları hor gören- lerden intikam alarak anlatabilirdi. Ancak o başka bir yol tutuyor: Bu kişilerin tutukluğunu, saflığını, beceriksizliğini abartmayı; onları daha komik, korumasız ve kırılgan kıl- mayı seçiyor. Mesela Hikmet Benol, hayattan kaçıp sı- ğındığı gecekonduda, kendisi gibi yaşamayı bilmeyenler için "hayat kadar büyük bir boşluğu" dolduracak yüzlerce ciltlik bir "hayat bilgisi ansiklopedisi" yazmayı tasarlıyor. Bu ansiklopedide, bir insanın günlük hayatta yolunu bu- labilmesi için gerekli her şey (soyunurken nasıl bir sıra izleyeceği, kestirme yolları nasıl bulabileceği, "Bakkal Rıza'yla diyalog kurma meselesi" gibi günlük yaşantıda karşılaşabileceği bütün durumlar) ayrıntılarıyla anlatıla- caktır. Böylece hayatın taleplerine bir türlü karşılık vere- meyen, zihinsel tasarılarıyla dünya arasında bir boşlukta yuvarlanan kahraman, hayat kadar büyük bu boşluğu dev bir kitapla doldurmaya çalışır. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağı- dakilerden hangisidir? A) Yaşamıyla ilgili doğru kararları verememek B) Hayatını kontrol etme konusunda isteksiz olmak C) Ömrünü önemsiz amaçlar uğruna harcamak D) Hayatın genel ve pratik işleyişini anlayamamak E) Yaşamayı güçleştiren durumları görmezden gelmek (2017-ALES)
Sil.
k
er
Ideal çözme süreniz
11
dk.
Aşağıdaki cümlelerden hangisi ayraç içindeki sözle
anlamca ilgili değildir?
A) Yazımız; şairin, bu zaman diliminde ne tür şiirsel
arayışlarla özgün bir düzleme ulaştığına yanıtlar
Varamayı hedefliyor. (amaç belirtme)
B) Şiirde, Gazelleme alt başlıklı kesitte klasik şiire dahi
dokunmaktan çekinmemiş bir Mehmet Taner var.
(gelenekten yararlanma)
C) Mehmet Taner; daha ilk şiirlerinde ciddi, çok
boyutlu bir şiir arayışını sembolize eden bir şair.
(değerlendirmede bulunma)
D) ikinci kitaptaki Rüzgârlı başlıklı bölümdeki bazı
şiirlerde ilginç bir savrukluk dikkat çekmekte.
(beğeni ortaya koyma)
E) Arka Oda kitabının Çınlama bölümündeki şiirlerse
oldukça kişilikli şiirinin gitgide rafineleşmiş bir
yüzünü yansıtır. (arınmışlığa ulaşma)
3.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Sil. k er Ideal çözme süreniz 11 dk. Aşağıdaki cümlelerden hangisi ayraç içindeki sözle anlamca ilgili değildir? A) Yazımız; şairin, bu zaman diliminde ne tür şiirsel arayışlarla özgün bir düzleme ulaştığına yanıtlar Varamayı hedefliyor. (amaç belirtme) B) Şiirde, Gazelleme alt başlıklı kesitte klasik şiire dahi dokunmaktan çekinmemiş bir Mehmet Taner var. (gelenekten yararlanma) C) Mehmet Taner; daha ilk şiirlerinde ciddi, çok boyutlu bir şiir arayışını sembolize eden bir şair. (değerlendirmede bulunma) D) ikinci kitaptaki Rüzgârlı başlıklı bölümdeki bazı şiirlerde ilginç bir savrukluk dikkat çekmekte. (beğeni ortaya koyma) E) Arka Oda kitabının Çınlama bölümündeki şiirlerse oldukça kişilikli şiirinin gitgide rafineleşmiş bir yüzünü yansıtır. (arınmışlığa ulaşma) 3.
O
Sanat bir düzen, bir ahenk ve bir disiplindir. Dü-
zensiz ve ahenksiz sanat olmaz. Sanatçı denince,
düzenli, disiplinli ve prensipli kişi akla gelir. Aristo,
sanat ve sanatçıdaki bu düzeni toplum hayatında
da görmektedir. Ona göre doğada düzensiz hiçbir
şey yoktur. Sanat, daima insan ruhunun en şiddetli
olarak yaşadığı zamanlarda en canlı hâle gelir çün-
kü sanat ve ruh birbirlerine nüfuz eder ve karşılıklı
gelişirler. Bu sebeple sanatçı, en iyi üretimi, bede-
nen ve ruhen formunda olduğu zamanda yapabilir.
Maddi ve manevi sıkıntılardan ve problemlerden
uzak olduğu, neşe ve moralinin yüksek olduğu bir
zamanda, en kaliteli eseri meydana getirebilir.
Parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerin han-
gisidir?
A) Her sanatçıyı belli bir disipline sokmak mümkün
değildir.
B) Düzenli ve disiplinli ruh, en verimli dönemde sa-
natsal üretimini yapar.
C) Sağlıklı olmayan zihinlerin üretimleri de sağlıklı
değildir.
D) Düzenli sanatçılar, düzenli ve disiplinli toplum-
dan çıkar.
E) Düzen ve disiplin tüm sanat dalları için geçerli-
dir.
H
1
Z
V
RENK
127
12
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
O Sanat bir düzen, bir ahenk ve bir disiplindir. Dü- zensiz ve ahenksiz sanat olmaz. Sanatçı denince, düzenli, disiplinli ve prensipli kişi akla gelir. Aristo, sanat ve sanatçıdaki bu düzeni toplum hayatında da görmektedir. Ona göre doğada düzensiz hiçbir şey yoktur. Sanat, daima insan ruhunun en şiddetli olarak yaşadığı zamanlarda en canlı hâle gelir çün- kü sanat ve ruh birbirlerine nüfuz eder ve karşılıklı gelişirler. Bu sebeple sanatçı, en iyi üretimi, bede- nen ve ruhen formunda olduğu zamanda yapabilir. Maddi ve manevi sıkıntılardan ve problemlerden uzak olduğu, neşe ve moralinin yüksek olduğu bir zamanda, en kaliteli eseri meydana getirebilir. Parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerin han- gisidir? A) Her sanatçıyı belli bir disipline sokmak mümkün değildir. B) Düzenli ve disiplinli ruh, en verimli dönemde sa- natsal üretimini yapar. C) Sağlıklı olmayan zihinlerin üretimleri de sağlıklı değildir. D) Düzenli sanatçılar, düzenli ve disiplinli toplum- dan çıkar. E) Düzen ve disiplin tüm sanat dalları için geçerli- dir. H 1 Z V RENK 127 12
7
8. Yenilik peşinde koşan sanatçılarımız, yeniliğe ulaşabil-
Imek için eskiyi tamamen dışlamak gerektiğine inanıyor-
lar. Hâlbuki bir kavram bilinmedikçe onun aşılması ola-
naksızdır. Gerçek yeniliğe ulaşmak, eski olanlardan
uzak durmakla değil eskiyi aşmakla mümkündür. Bunun
koşulu da eskiyi iyice bilmektir. Bilmediğimiz için aşama-
dığımız eski anlayıştan tamamen kurtulmuş olur muyuz?
Bu parçada asıl anlatılmak istenen, aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Modern olana ulaşabilmenin yolu, eskiyi bilmekten
geçer.
B) Özgünlüğe, eskinin tamamen reddedilmesiyle ulaşı-
ünlüğe,
lır.
Yenilikçi olmanın koşulu, eskiyi aşmaktır
D) Gerçek yenilik geçmişin irdelenmesiyle ortaya çıkar.
E) Kökten bir değişim olmadıkça yeni bir düzen kurula-
maz.
Uzman
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
7 8. Yenilik peşinde koşan sanatçılarımız, yeniliğe ulaşabil- Imek için eskiyi tamamen dışlamak gerektiğine inanıyor- lar. Hâlbuki bir kavram bilinmedikçe onun aşılması ola- naksızdır. Gerçek yeniliğe ulaşmak, eski olanlardan uzak durmakla değil eskiyi aşmakla mümkündür. Bunun koşulu da eskiyi iyice bilmektir. Bilmediğimiz için aşama- dığımız eski anlayıştan tamamen kurtulmuş olur muyuz? Bu parçada asıl anlatılmak istenen, aşağıdakilerden hangisidir? A) Modern olana ulaşabilmenin yolu, eskiyi bilmekten geçer. B) Özgünlüğe, eskinin tamamen reddedilmesiyle ulaşı- ünlüğe, lır. Yenilikçi olmanın koşulu, eskiyi aşmaktır D) Gerçek yenilik geçmişin irdelenmesiyle ortaya çıkar. E) Kökten bir değişim olmadıkça yeni bir düzen kurula- maz. Uzman
5. 1. gerek nazım gerekse düz yazıda 2
II. gelişimini sürdürerek
III. büyük sanatçılar yetiştirmiş S
IV. Türk edebiyatı
V. 18. yüzyılda da
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluş-
turacak biçimde sıralandığında hangisi baştan
dördüncü olur?
A) IV.
B) V.
C) I.
D) II.
E) III.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. 1. gerek nazım gerekse düz yazıda 2 II. gelişimini sürdürerek III. büyük sanatçılar yetiştirmiş S IV. Türk edebiyatı V. 18. yüzyılda da Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluş- turacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dördüncü olur? A) IV. B) V. C) I. D) II. E) III.
10. Fransızların ünlü yapısı Eyfel Kulesi, halk ihtilalinin
yarattığı sanayi devrimini anlatmak amacıyla açılan
anıt yarışmasında 700 yapıt arasından seçilir. Aerodi-
namiğin babası sayılan ünlü fizikçi Gustave Eiffel'in
lerle karşılanır. En sert tepkiyi gösteren Maupassant,
(Eyfel) kendi adıyla anılacak kulesinin yapımı tepki-
Fransız Devrimi'ni anlatan 1789 basamaklı kulenin
birinci katındaki kafeteryasında görünmeye başlar bir
süre sonra. Kendisine, beğenmediği kulede ne işi ol-
duğunu soranlara verdiği yanıt, en az Eyfel Kulesi ka-
dar ünlenir: "Paris'te bu lanet yapının gözükmediği
tek yer burası."
sb
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisin-
den yararlanılmamıştır?
Tartışma
C) Alıntı yapma
E) Açıklama
B) Sayısal veriler
D Karşılaştırma
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
10. Fransızların ünlü yapısı Eyfel Kulesi, halk ihtilalinin yarattığı sanayi devrimini anlatmak amacıyla açılan anıt yarışmasında 700 yapıt arasından seçilir. Aerodi- namiğin babası sayılan ünlü fizikçi Gustave Eiffel'in lerle karşılanır. En sert tepkiyi gösteren Maupassant, (Eyfel) kendi adıyla anılacak kulesinin yapımı tepki- Fransız Devrimi'ni anlatan 1789 basamaklı kulenin birinci katındaki kafeteryasında görünmeye başlar bir süre sonra. Kendisine, beğenmediği kulede ne işi ol- duğunu soranlara verdiği yanıt, en az Eyfel Kulesi ka- dar ünlenir: "Paris'te bu lanet yapının gözükmediği tek yer burası." sb Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisin- den yararlanılmamıştır? Tartışma C) Alıntı yapma E) Açıklama B) Sayısal veriler D Karşılaştırma
TYT/TÜRKÇE
34. Gazeteci:
-
Şair:
- Benden önce doğan bütün şairleri. Ama benim asıl ustam
şiir çevirisidir. Çok şey öğrendim çeviri uğraşından teknik
olarak, ufuk olarak. Kuşkusuz, bugünkü Türkçe şiir her şe-
yini Nâzım Hikmet'in görkemli çıkışına borçludur.
Gazeteci:
(11) ----
Şair:
Türkçe, şiir için yaratılmış bir dildir âdeta. Ve Anadolu
halkının yüzlerce yıldır bir çakıl taşı gibi ağzında yuvarlaya-
rak geliştirdiği kültür dili de şiirseldir. Bu yüzden yeryüzünün
en büyük dillerinden biri bu topraklarda serpilmiştir. Bu dil
Yunus'u, Nâzım'ı, Oktay Rifat'ı, Dağlarca'yı ve daha nicele-
rini yaratmıştır.
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden han-
gisi sırasıyla getirilmelidir?
A) (Gençler hangi şairleri öncelikle okumalıdır?
(1) Türkçenin en görkemli şairleri kimlerdir?
(1) Siz hangi şairleri ustalarınız olarak görüyorsunuz?
(II) Türkçenin bir şiir dili olarak yeterli olduğu söylenebilir
mi?
C) () Bir şiir başka bir dile çevrilebilir mi?
(II) Türkçenin hangi şairleri yabancı dile çevrilmelidir?
D) (1) Türk şiirinin en önemli dönemeci nedir sizce?
(II) Şiirlerinizi yazarken hangi şairlerden etkilendiniz?
EXI) Çeviri işiyle uğraşmak şiirinizi nasıl etkiledi?
(II) Halk söyleyişlerini destanlaştıran şairler kimlerdir?
6
B
S
R
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT/TÜRKÇE 34. Gazeteci: - Şair: - Benden önce doğan bütün şairleri. Ama benim asıl ustam şiir çevirisidir. Çok şey öğrendim çeviri uğraşından teknik olarak, ufuk olarak. Kuşkusuz, bugünkü Türkçe şiir her şe- yini Nâzım Hikmet'in görkemli çıkışına borçludur. Gazeteci: (11) ---- Şair: Türkçe, şiir için yaratılmış bir dildir âdeta. Ve Anadolu halkının yüzlerce yıldır bir çakıl taşı gibi ağzında yuvarlaya- rak geliştirdiği kültür dili de şiirseldir. Bu yüzden yeryüzünün en büyük dillerinden biri bu topraklarda serpilmiştir. Bu dil Yunus'u, Nâzım'ı, Oktay Rifat'ı, Dağlarca'yı ve daha nicele- rini yaratmıştır. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden han- gisi sırasıyla getirilmelidir? A) (Gençler hangi şairleri öncelikle okumalıdır? (1) Türkçenin en görkemli şairleri kimlerdir? (1) Siz hangi şairleri ustalarınız olarak görüyorsunuz? (II) Türkçenin bir şiir dili olarak yeterli olduğu söylenebilir mi? C) () Bir şiir başka bir dile çevrilebilir mi? (II) Türkçenin hangi şairleri yabancı dile çevrilmelidir? D) (1) Türk şiirinin en önemli dönemeci nedir sizce? (II) Şiirlerinizi yazarken hangi şairlerden etkilendiniz? EXI) Çeviri işiyle uğraşmak şiirinizi nasıl etkiledi? (II) Halk söyleyişlerini destanlaştıran şairler kimlerdir? 6 B S R
17. (1) Bir roman kahramanını yaşadığımız dünyaya davet ettiğimiz-
de ondan fazlasıyla rahatsız olabiliriz ama onu, yerleşiği oldu-
ğu dünyada yani ait olduğu metnin içerisinde değerlendirirken
durum değişir. (II) Hangi dünyaya ait olduğunu bilmediğimiz bir
karakter, bizim için daha riskli ve güvenilmez hâle gelir. (III) Ki-
mi zaman bu iki dünyayı karıştırız ama bu da hepten olumsuz
bir durum olarak düşünülmemelidir. (IV) Bir edebî metin bizi iki
dünyanın geçişliliğine davet ediyor, biz de hangi dünyada oldu-
ğumuzu bilemez hâle geliyorsak bu hiç de kötü bir şey değildir.
(V) Aksine edebiyatçı o yapıtında üstlendiği işin hakkını az çok
verebilmiş, bize bu gelgitleri başarılı biçimde yaşatmış demek
tir. (VI) Edebiyatın yaşadığımız dünyayı değiştirme gücü varsa
-ki ben hayli dolaylı yollardan, tek tek her okuyucuyu değiştir-
mek suretiyle de olsa böyle bir gücün varlığına inanıyorum-bu-
nu sağlayan/ böylesi gelgitlerdir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşünce-
nin akışını bozmaktadır?
A) II
B) III
C) IV
D) V
E) VI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
17. (1) Bir roman kahramanını yaşadığımız dünyaya davet ettiğimiz- de ondan fazlasıyla rahatsız olabiliriz ama onu, yerleşiği oldu- ğu dünyada yani ait olduğu metnin içerisinde değerlendirirken durum değişir. (II) Hangi dünyaya ait olduğunu bilmediğimiz bir karakter, bizim için daha riskli ve güvenilmez hâle gelir. (III) Ki- mi zaman bu iki dünyayı karıştırız ama bu da hepten olumsuz bir durum olarak düşünülmemelidir. (IV) Bir edebî metin bizi iki dünyanın geçişliliğine davet ediyor, biz de hangi dünyada oldu- ğumuzu bilemez hâle geliyorsak bu hiç de kötü bir şey değildir. (V) Aksine edebiyatçı o yapıtında üstlendiği işin hakkını az çok verebilmiş, bize bu gelgitleri başarılı biçimde yaşatmış demek tir. (VI) Edebiyatın yaşadığımız dünyayı değiştirme gücü varsa -ki ben hayli dolaylı yollardan, tek tek her okuyucuyu değiştir- mek suretiyle de olsa böyle bir gücün varlığına inanıyorum-bu- nu sağlayan/ böylesi gelgitlerdir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşünce- nin akışını bozmaktadır? A) II B) III C) IV D) V E) VI