Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

12. İçinde duygusallığı barındıramayan şiiri sevemiyorum,
kanım ısınmıyor o şiire. Bence bir şair duygu ve dü
şünce metaforları arasında bir denge kurmak için çok
fazla çaba harcamamalı. Şairin, düşünceyi duygunun
içinde eritecek, düşünceyi duyumsatacak, düşünceyi
duygunun tamamlayıcısı olan bir parça durumuna ge.
tirecek donanımda olması gerektiğine inanıyorum.
Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık
olarak söylenmiş olabilir?
A) Sizce bir şair hangi vasıflara sahip olmalıdır?
B) Şiirin müzikal açıdan bir değeri olduğunu düşü-
nüyor musunuz?
C)
Düşünceyi ve duyguyu şiirinde dengeleyebilen
şair sizce kalıcı mıdır?
D) Duygusal yönü ağır basan şiirleriniz okur tarafın
dan ilgi görüyor mu?
E) Şairin asıl görevi duyguları anlatmak mı?
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
12. İçinde duygusallığı barındıramayan şiiri sevemiyorum, kanım ısınmıyor o şiire. Bence bir şair duygu ve dü şünce metaforları arasında bir denge kurmak için çok fazla çaba harcamamalı. Şairin, düşünceyi duygunun içinde eritecek, düşünceyi duyumsatacak, düşünceyi duygunun tamamlayıcısı olan bir parça durumuna ge. tirecek donanımda olması gerektiğine inanıyorum. Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık olarak söylenmiş olabilir? A) Sizce bir şair hangi vasıflara sahip olmalıdır? B) Şiirin müzikal açıdan bir değeri olduğunu düşü- nüyor musunuz? C) Düşünceyi ve duyguyu şiirinde dengeleyebilen şair sizce kalıcı mıdır? D) Duygusal yönü ağır basan şiirleriniz okur tarafın dan ilgi görüyor mu? E) Şairin asıl görevi duyguları anlatmak mı?
9.-10. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
(1) Mitomani, toplumda bilinen adıyla yalan söyleme
hastalığı, kişinin sürekli olarak herhangi bir çıkar
gözetmeden yalan söylemesidir. (II) Bu hastalığa
yakalanmış kişilere mitoman adı verilir. (III) Hiçbir durum
yokken birden yalan söyleme ihtiyacı duyan kişi,
hastalığın ilerlemesi ile söylediği yalanlara kendisi de
inanmaya başlar. (IV) Bu kişiler kolay kolay tedavi ihtiyacı
duymazlar. (V) Zira çoğunlukla bu yaptıklarının hastalık
derecesinde olduğunu düşünmezler. (VI) Kendisinde bir
problem olduğunu düşünmediği için hasta, mümkün
mertebe yakınları tarafından tedaviye ikna edilmelidir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi
kendinden önceki cümlenin gerekçesi durumundadır?
A) II
B) III
C) IV
E) VI
DV
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
9.-10. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. (1) Mitomani, toplumda bilinen adıyla yalan söyleme hastalığı, kişinin sürekli olarak herhangi bir çıkar gözetmeden yalan söylemesidir. (II) Bu hastalığa yakalanmış kişilere mitoman adı verilir. (III) Hiçbir durum yokken birden yalan söyleme ihtiyacı duyan kişi, hastalığın ilerlemesi ile söylediği yalanlara kendisi de inanmaya başlar. (IV) Bu kişiler kolay kolay tedavi ihtiyacı duymazlar. (V) Zira çoğunlukla bu yaptıklarının hastalık derecesinde olduğunu düşünmezler. (VI) Kendisinde bir problem olduğunu düşünmediği için hasta, mümkün mertebe yakınları tarafından tedaviye ikna edilmelidir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi kendinden önceki cümlenin gerekçesi durumundadır? A) II B) III C) IV E) VI DV
01
4. Fikrin çizgiyle mizaha dönüşmesi karikatürü oluştu-
rur, grafik sanatlarının en çarpıcısı ortaya çıkar; ka-
rikatür, günlük gazetenin vurucu silahıdır. Ünlü Le
Monde gazetesi -Cumhuriyet gibi- karikatürü baş
tacı ediyor; birinci sayfada manşetin altında Plan-
tu günceli izliyor, iç sayfalarda Pancho, Serguei,
Pessin var; başyazı sayfasında ise çağımızın gra-
fik mizah ustalarından her gün bir örnek veriliyor.
Deli dana salgınından sonra şimdi de şap hastalı-
ğı Avrupa'da hayvanatı kırıp geçiriyor ya, Nicolas
Vial'in karikatürü bu sayfaya cuk oturmuş; tanımla-
maya çalışayım: Nuh'un gemisi denize açılıyor, her
hayvan türünden bir çift alınmış. Ama karada bıra-
kılanlar da var. Kıyıda bir çift koyun, bir çift domuz,
bir çift sığır, geminin açılışına bakıyorlar. Tufanın eli
kulağında!..
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden han-
gisi yoktur?
✓
A) Kişileştirme
C) Örnekleme
B) Tammlama
D) Karşılaştırma
E) Öyküleme
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
01 4. Fikrin çizgiyle mizaha dönüşmesi karikatürü oluştu- rur, grafik sanatlarının en çarpıcısı ortaya çıkar; ka- rikatür, günlük gazetenin vurucu silahıdır. Ünlü Le Monde gazetesi -Cumhuriyet gibi- karikatürü baş tacı ediyor; birinci sayfada manşetin altında Plan- tu günceli izliyor, iç sayfalarda Pancho, Serguei, Pessin var; başyazı sayfasında ise çağımızın gra- fik mizah ustalarından her gün bir örnek veriliyor. Deli dana salgınından sonra şimdi de şap hastalı- ğı Avrupa'da hayvanatı kırıp geçiriyor ya, Nicolas Vial'in karikatürü bu sayfaya cuk oturmuş; tanımla- maya çalışayım: Nuh'un gemisi denize açılıyor, her hayvan türünden bir çift alınmış. Ama karada bıra- kılanlar da var. Kıyıda bir çift koyun, bir çift domuz, bir çift sığır, geminin açılışına bakıyorlar. Tufanın eli kulağında!.. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden han- gisi yoktur? ✓ A) Kişileştirme C) Örnekleme B) Tammlama D) Karşılaştırma E) Öyküleme
11. Hangi çağda olursa olsun sanat eserinin biçim almasında
sanatçının yeteneği, kullandığı malzeme ve yöntem
yanında toplumsal beğeni de etkilidir. İster bir resim olsun
ister bir heykel ya da şiir, her biri sanatçının yaşadığı
çağın düşüncesinden ya da felsefesinden izler taşır.
Çünkü sanatçı zamanının çocuğudur.
Bu parçada "zamanının çocuğu olmak" sözüyle anlatıl-
mak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Devrinin değerlerini benimseyip kullanmak
B) Düşüncelerinde tutarsız davranmak
C) Yaşananlara tanıklık etmek
D Hayatın gerçeklerinden uzaklaşmamak
E) Farklı türlerde eserler vermek
X
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
11. Hangi çağda olursa olsun sanat eserinin biçim almasında sanatçının yeteneği, kullandığı malzeme ve yöntem yanında toplumsal beğeni de etkilidir. İster bir resim olsun ister bir heykel ya da şiir, her biri sanatçının yaşadığı çağın düşüncesinden ya da felsefesinden izler taşır. Çünkü sanatçı zamanının çocuğudur. Bu parçada "zamanının çocuğu olmak" sözüyle anlatıl- mak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Devrinin değerlerini benimseyip kullanmak B) Düşüncelerinde tutarsız davranmak C) Yaşananlara tanıklık etmek D Hayatın gerçeklerinden uzaklaşmamak E) Farklı türlerde eserler vermek X
BENIM HOCA
24. Lise yıllarında aruzla şiir yazmayı deneyecek kadar aruzu
bilen ve seven eski metinleri okuyabilmek için kendi ken-
dine eski yazıyı öğrenen ve ilk şiir denemelerinde eski
edebiyat temalarını işleyen Cemal Süreya, kendi şiiriyle
eski şiiri arasında ilk görüşte anlaşılmayacak derinlikte ve
güçlü bir bağ kurar. "Bizim kuşak içinde bir iki arkadaşla
birlikte şöyle bir özelliğim var: Eski edebiyatımızın sürekli
bir okuru olma niteliğim hiçbir zaman yitmedi. Eski edebi-
yatımızın bendeki izleri, çağdaş edebiyatımızın ve dünya
edebiyatının izleriyle hep bir arada yaşadı." derken kendi
şiirinin bileşenlerini açıkça bildirir Cemal Süreya.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Cemal Süreya ve arkadaşlarının şiir konusundaki yer-
siz kararsızlığı
Beni edebiyatın oluşmasında eski edebiyatın etkisinin
mutlak olduğu
C) Cemal Süreya'nın şiir evreninin yalnızca yeni şiir
ekseninde gelişmediği
D) Eski şiir anlayışı olmadan şiir yazılamayacağının
kabullenilmesi
E) Cemal Süreya'nın çoğu şiirini aruzla yazmasının yeni
şiir anlayışını desteklediği
10
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
BENIM HOCA 24. Lise yıllarında aruzla şiir yazmayı deneyecek kadar aruzu bilen ve seven eski metinleri okuyabilmek için kendi ken- dine eski yazıyı öğrenen ve ilk şiir denemelerinde eski edebiyat temalarını işleyen Cemal Süreya, kendi şiiriyle eski şiiri arasında ilk görüşte anlaşılmayacak derinlikte ve güçlü bir bağ kurar. "Bizim kuşak içinde bir iki arkadaşla birlikte şöyle bir özelliğim var: Eski edebiyatımızın sürekli bir okuru olma niteliğim hiçbir zaman yitmedi. Eski edebi- yatımızın bendeki izleri, çağdaş edebiyatımızın ve dünya edebiyatının izleriyle hep bir arada yaşadı." derken kendi şiirinin bileşenlerini açıkça bildirir Cemal Süreya. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Cemal Süreya ve arkadaşlarının şiir konusundaki yer- siz kararsızlığı Beni edebiyatın oluşmasında eski edebiyatın etkisinin mutlak olduğu C) Cemal Süreya'nın şiir evreninin yalnızca yeni şiir ekseninde gelişmediği D) Eski şiir anlayışı olmadan şiir yazılamayacağının kabullenilmesi E) Cemal Süreya'nın çoğu şiirini aruzla yazmasının yeni şiir anlayışını desteklediği 10
202
3 ve 4. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Modada esas belirleyici olan sınıftır, herkes bütçesine
uyan kıyafetleri giyiyor ve bu kıyafetlerin görünüşüne göre
öteki insanlar tarafından yargılanıyor. Artık dünya, statü
göstergesi olan kıyafetlerin yaygınlaştığı bir alan, kıyafeti-
niz toplumdaki yerinizi gösteriyor. Bu biraz Antik Mısırlıla-
rin farklı toplumsal sınıflar için farklı renkteki kıyafetleri
zorunlu kılmalarına bile benzetilebilir, günümüz toplumun-
da da kıyafetlerimizin rengi ile yargılanıyoruz: Mavi yakalı
misin yoksa beyaz yakalı mısın? Başında bere mi var,
baret mi yoksa fötr şapka mı? Günümüzde kıyafetler
sahiplerinin parasının neye yetip neye yetmediğini göster-
mesi için tasarlanıyor. Böylece insanların "net değeri"
hesaplanıp ona göre herkese bir değer biçiliyor. Kaynak-
ların adil olarak dağıtıldığı, herkesin eşit olduğu bir top-
lumda bu tarz statü simgeleri işlevlerini yitirir, yok olurdu.
Bu parçada aşağıdakilerin hangisi yoktur?
ADNesnel verileri yorumsuz bir tarzda aktarma
B) Düşünceleri soru cümleleriyle destekleme
C) Genellemelere başvurarak etki oluşturma
D) Bir unsurdan hareketle toplumsal çıkarım yapma
EX Geçmiş ve günümüz arasında bağlantı kurma
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
202 3 ve 4. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Modada esas belirleyici olan sınıftır, herkes bütçesine uyan kıyafetleri giyiyor ve bu kıyafetlerin görünüşüne göre öteki insanlar tarafından yargılanıyor. Artık dünya, statü göstergesi olan kıyafetlerin yaygınlaştığı bir alan, kıyafeti- niz toplumdaki yerinizi gösteriyor. Bu biraz Antik Mısırlıla- rin farklı toplumsal sınıflar için farklı renkteki kıyafetleri zorunlu kılmalarına bile benzetilebilir, günümüz toplumun- da da kıyafetlerimizin rengi ile yargılanıyoruz: Mavi yakalı misin yoksa beyaz yakalı mısın? Başında bere mi var, baret mi yoksa fötr şapka mı? Günümüzde kıyafetler sahiplerinin parasının neye yetip neye yetmediğini göster- mesi için tasarlanıyor. Böylece insanların "net değeri" hesaplanıp ona göre herkese bir değer biçiliyor. Kaynak- ların adil olarak dağıtıldığı, herkesin eşit olduğu bir top- lumda bu tarz statü simgeleri işlevlerini yitirir, yok olurdu. Bu parçada aşağıdakilerin hangisi yoktur? ADNesnel verileri yorumsuz bir tarzda aktarma B) Düşünceleri soru cümleleriyle destekleme C) Genellemelere başvurarak etki oluşturma D) Bir unsurdan hareketle toplumsal çıkarım yapma EX Geçmiş ve günümüz arasında bağlantı kurma
**
ÖRNEK
"Hayatım roman olur." diyenlerden özür dileyerek
söyleyelim: "Yaşanmış gerçeği" öykülemek bir yazın
yapıtı oluşturmaya yetmez. Yaşanmış bir olay, bir
romanın, bir şiirin çıkış noktasını oluşturabilir ama bir
yapıtta, "yaşanmış gerçeklere" yer verme, yazınsal
türlerin gerekli niteliklerinden değildir. Çünkü insan-
lar sanat yapıtlarında --
→ Neden?
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden
hangisi getirilebilir?
A) yaşanmış, yaşanmakta olan gerçekleri yazma-
nin daha kolay olduğunu düşünürler
anlatılanların ne kadar etkileyici olduğunun far-
kındadırlar
Cdüssel ögelere ağırlık verilmesinin, okurların
ilgisini çekmediğini bilirler ya
seru
e
D) kendi yaşam gerçekleriyle anlatılanların örtüş-
mesini isterler
E) gerçeğe benzerliği, gerçeklikten üstün tutarlar
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
** ÖRNEK "Hayatım roman olur." diyenlerden özür dileyerek söyleyelim: "Yaşanmış gerçeği" öykülemek bir yazın yapıtı oluşturmaya yetmez. Yaşanmış bir olay, bir romanın, bir şiirin çıkış noktasını oluşturabilir ama bir yapıtta, "yaşanmış gerçeklere" yer verme, yazınsal türlerin gerekli niteliklerinden değildir. Çünkü insan- lar sanat yapıtlarında -- → Neden? Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilebilir? A) yaşanmış, yaşanmakta olan gerçekleri yazma- nin daha kolay olduğunu düşünürler anlatılanların ne kadar etkileyici olduğunun far- kındadırlar Cdüssel ögelere ağırlık verilmesinin, okurların ilgisini çekmediğini bilirler ya seru e D) kendi yaşam gerçekleriyle anlatılanların örtüş- mesini isterler E) gerçeğe benzerliği, gerçeklikten üstün tutarlar
17. Sanat, içinde doğduğu toplumu yansıtır. Bu yansıt-
ma çeşitli sanatlarda nitelik ve derece yönünden ay-
rılık gösterir. Ancak yapısı ve işlevi gereği tiyatro,
toplumun hayat, kültür ve sosyal gerçeğini ayrıntı-
larıyla yansıtmaya mecburdur. Tiyatro, toplumla or-
tak değerlerde birleşmek zorundadır. Yazarın kişisel
eğilimleri ile sosyal eğilimleri arasında bir uyum var-
sa tiyatro büyük toplulukların bir ifade vasıtası olur.
Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı yargı,
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sanat, evrensel özellikler taşımakla beraber asıl
olarak kaynağından beslenir.
B) Sosyal olaylara değinmeyen sanat eserleri kalı-
cı olamaz.
Q
Tiyatro birçok yönden yazınsal türlerden daha
önemli ve değerlidir.
Tiyatro, sanatçıyla halk ortak paydada buluştu-
ğunda amacına ulaşabilir.
E) Tiyatro eserleri geniş halk kitlesini arkasından
sürükleyecek güce sahiptir.
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
17. Sanat, içinde doğduğu toplumu yansıtır. Bu yansıt- ma çeşitli sanatlarda nitelik ve derece yönünden ay- rılık gösterir. Ancak yapısı ve işlevi gereği tiyatro, toplumun hayat, kültür ve sosyal gerçeğini ayrıntı- larıyla yansıtmaya mecburdur. Tiyatro, toplumla or- tak değerlerde birleşmek zorundadır. Yazarın kişisel eğilimleri ile sosyal eğilimleri arasında bir uyum var- sa tiyatro büyük toplulukların bir ifade vasıtası olur. Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı yargı, aşağıdakilerden hangisidir? A) Sanat, evrensel özellikler taşımakla beraber asıl olarak kaynağından beslenir. B) Sosyal olaylara değinmeyen sanat eserleri kalı- cı olamaz. Q Tiyatro birçok yönden yazınsal türlerden daha önemli ve değerlidir. Tiyatro, sanatçıyla halk ortak paydada buluştu- ğunda amacına ulaşabilir. E) Tiyatro eserleri geniş halk kitlesini arkasından sürükleyecek güce sahiptir.
I
I
9.
11
Gelincik; hemen her coğrafyada kendiliğinden yetişebilen,
otuz kadar türü bulunmakla birlikte hemen hepsi kırmızı renk-
li çiçektir. Yol kenarlarında, tarlalarda sık rastlanan gelinciğin
özelliği çok narin, nahif ve zarif bir çiçek oluşudur. Dalından
kopardığınız andan itibaren parlaklığını, canlılığını ve güzelli-
ğini yitirir. Kırmızı yapraklarından birini koparırsanız diğer üçü
kendini bırakır, salar ve sarkar. Elinizle yapraklarından birine
fiske vurun, zedelenir ve solmaya yüz tutar.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır bas-
maktadır?
A) Sayıp dökme
C) Öyküleme
E) Örneklendirme
B) Karşılaştırma
D) Gerekçeli Yargı
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
I I 9. 11 Gelincik; hemen her coğrafyada kendiliğinden yetişebilen, otuz kadar türü bulunmakla birlikte hemen hepsi kırmızı renk- li çiçektir. Yol kenarlarında, tarlalarda sık rastlanan gelinciğin özelliği çok narin, nahif ve zarif bir çiçek oluşudur. Dalından kopardığınız andan itibaren parlaklığını, canlılığını ve güzelli- ğini yitirir. Kırmızı yapraklarından birini koparırsanız diğer üçü kendini bırakır, salar ve sarkar. Elinizle yapraklarından birine fiske vurun, zedelenir ve solmaya yüz tutar. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır bas- maktadır? A) Sayıp dökme C) Öyküleme E) Örneklendirme B) Karşılaştırma D) Gerekçeli Yargı
Paragraf
8. Öykü bende birdenbire billurlaşır, birden sözcüklerini
fısıldayıverir. Yazmaya otururum. İlla bir defada yazmaya
çabalarım kısa öyküyü. Geçenlerde öykümle ilgili bir eleştiri
okudum. Eleştirmen özgün bir konu seçtiğimi, bunu da
güzel kurguladığımı söylüyor. Ancak, sözcükleri hep en
yaygın anlamlarıyla kullandığımı, bunun da ifademin etkisini
azalttığını söylüyor. Bu eleştiri üzerine öykümü birkaç
kez okudum, doğru söylüyor eleştirmen. Düşündüm ve
sözcükleri neden böyle kullandığımın cevabını buldum. Ben
hiç şiir yazmadım da ondan.
Bu metnin anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Neden - sonuç +
B) Dolaylı anlatım
C) Onaylama +
D) Beğenme
E) Amaç belirtme +
E
9. Yaşam ağacı, ölmez ağaç, barış ağacı gibi güzel sıfatlarla
anılan zeytin ağacı, 40.000 yıl öncesine dayanan bir ağaçtır.
Hiçbir ağaç, insanlık tarihinde zeytin ağacı kadar yer
almamıştır. Örneğin Adem Peygamber'in ağzında yeşeren
1
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
Paragraf 8. Öykü bende birdenbire billurlaşır, birden sözcüklerini fısıldayıverir. Yazmaya otururum. İlla bir defada yazmaya çabalarım kısa öyküyü. Geçenlerde öykümle ilgili bir eleştiri okudum. Eleştirmen özgün bir konu seçtiğimi, bunu da güzel kurguladığımı söylüyor. Ancak, sözcükleri hep en yaygın anlamlarıyla kullandığımı, bunun da ifademin etkisini azalttığını söylüyor. Bu eleştiri üzerine öykümü birkaç kez okudum, doğru söylüyor eleştirmen. Düşündüm ve sözcükleri neden böyle kullandığımın cevabını buldum. Ben hiç şiir yazmadım da ondan. Bu metnin anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Neden - sonuç + B) Dolaylı anlatım C) Onaylama + D) Beğenme E) Amaç belirtme + E 9. Yaşam ağacı, ölmez ağaç, barış ağacı gibi güzel sıfatlarla anılan zeytin ağacı, 40.000 yıl öncesine dayanan bir ağaçtır. Hiçbir ağaç, insanlık tarihinde zeytin ağacı kadar yer almamıştır. Örneğin Adem Peygamber'in ağzında yeşeren 1
18. Yazar olmanın ölçütlerinden biri, egemen anlayış-
ları sorgulamak, toplumun yaşadığı çelişkilerle
yüzleşmeyi göze almak, resmî politikaları eleştir-
nns meye cesaret etmektir. Bir yazar, hiç kuşkusuz, her
şeyden önce yazdıklarıyla değerlendirilmeli ama
-Xe yine de bir yazarın sansürü şu ya da bu ölçüde
gerekli bulması, yazarlığın doğasına aykırıymış gibi
-ovi geliyor bana. Nadine Gordimer'in deyişiyle "düş
ivan gücüne vurulmuş bir damga" olan sansür, çoğun-
heimlukla devlet eliyle uygulanır. Yazar, uğraşının doğa-
si gereği, devletle uzlaşmamalıdır.
bed
Aşağıdakilerden hangisi yazar olmanın ölçütü
olamaz?
A) Yöneticilerin çalışmalarını sorgulamak (A
B) Toplumsal çelişkileri dile getirmek
C) Yönetimi eleştirmekten korkmamak
Dişi gereği karşıt düşüncede bulunmak
E) Yazılarında güçlü bir anlatım oluşturmak
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
18. Yazar olmanın ölçütlerinden biri, egemen anlayış- ları sorgulamak, toplumun yaşadığı çelişkilerle yüzleşmeyi göze almak, resmî politikaları eleştir- nns meye cesaret etmektir. Bir yazar, hiç kuşkusuz, her şeyden önce yazdıklarıyla değerlendirilmeli ama -Xe yine de bir yazarın sansürü şu ya da bu ölçüde gerekli bulması, yazarlığın doğasına aykırıymış gibi -ovi geliyor bana. Nadine Gordimer'in deyişiyle "düş ivan gücüne vurulmuş bir damga" olan sansür, çoğun- heimlukla devlet eliyle uygulanır. Yazar, uğraşının doğa- si gereği, devletle uzlaşmamalıdır. bed Aşağıdakilerden hangisi yazar olmanın ölçütü olamaz? A) Yöneticilerin çalışmalarını sorgulamak (A B) Toplumsal çelişkileri dile getirmek C) Yönetimi eleştirmekten korkmamak Dişi gereği karşıt düşüncede bulunmak E) Yazılarında güçlü bir anlatım oluşturmak
7.
Öykücülüğümü pek bilen yok maalesef. Beni sadece dil üze-
rine yazılar yazan biri olarak tanıyor okuyucu. Oysa altı öykü
kitabım var. Daha önce yazdığım öykülerle birçok ödül de
aldım. Ama okur, öykücülüğümü dili konu alan kitaplarım sa-
yesinde öğrendi. Bu şekilde okura ulaşmak güzel tabii ama
bazen de "Ben aslında öykücüyüm. Edebiyata öykü yazarak
başladım, şimdi sizin okuduğunuz dil yazılarını yazmaya da
öykülerimden sonra başladım. Siz onları biliyorsunuz." de-
mek istiyorum.
Bu sözleri söyleyen yazar, aşağıdakilerin hangisi üze-
rinde durmaktadır?
A) Öykü yazmanın kendisi için oldukça eğlenceli olduğu
B) Dil ile ilgili yazılarını diğer türlerde yazdıklarından üstün
tuttuğu
C) Kendisinin birçok yönünün okuyucu tarafından bilinme-
diği
D) Okuyucunun öykülerinin dil yazıları sayesinde okunma-
ya başladığı
E) Dil konusundaki yazılarının öykülerinin önüne geçtiği
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
7. Öykücülüğümü pek bilen yok maalesef. Beni sadece dil üze- rine yazılar yazan biri olarak tanıyor okuyucu. Oysa altı öykü kitabım var. Daha önce yazdığım öykülerle birçok ödül de aldım. Ama okur, öykücülüğümü dili konu alan kitaplarım sa- yesinde öğrendi. Bu şekilde okura ulaşmak güzel tabii ama bazen de "Ben aslında öykücüyüm. Edebiyata öykü yazarak başladım, şimdi sizin okuduğunuz dil yazılarını yazmaya da öykülerimden sonra başladım. Siz onları biliyorsunuz." de- mek istiyorum. Bu sözleri söyleyen yazar, aşağıdakilerin hangisi üze- rinde durmaktadır? A) Öykü yazmanın kendisi için oldukça eğlenceli olduğu B) Dil ile ilgili yazılarını diğer türlerde yazdıklarından üstün tuttuğu C) Kendisinin birçok yönünün okuyucu tarafından bilinme- diği D) Okuyucunun öykülerinin dil yazıları sayesinde okunma- ya başladığı E) Dil konusundaki yazılarının öykülerinin önüne geçtiği
1. (1) Ahmet Erhan'ın ilk şiir kitabı "Alacakaranlıktaki Ülke"
kısa zamanda üç baskı birden yapmış. (II) Çünkü bu eser,
oldukça başarılı bir şiir kitabı. (III) Akıcı, yalın, işlek bir
anlatımı var. (IV) Bunca genç bir şairin daha ilk kitabın-
da böylesine rahat bir deyiş tutturması, insanı şaşırtıyor.
(V) Okurken dizeler su gibi akıp gidiyor, dilin doğallığı ve
temizliği de buna yardım ediyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisinden
sonra "Bu başarıyı haklı gördüğümü belirtmeliyim.” cüm-
lesinin getirilmesi dil ve anlam açısından uygundur?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
3.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. (1) Ahmet Erhan'ın ilk şiir kitabı "Alacakaranlıktaki Ülke" kısa zamanda üç baskı birden yapmış. (II) Çünkü bu eser, oldukça başarılı bir şiir kitabı. (III) Akıcı, yalın, işlek bir anlatımı var. (IV) Bunca genç bir şairin daha ilk kitabın- da böylesine rahat bir deyiş tutturması, insanı şaşırtıyor. (V) Okurken dizeler su gibi akıp gidiyor, dilin doğallığı ve temizliği de buna yardım ediyor. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisinden sonra "Bu başarıyı haklı gördüğümü belirtmeliyim.” cüm- lesinin getirilmesi dil ve anlam açısından uygundur? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 3.
2.
Bir öğretmen arkadaşımız, yabancı dil bilgisinin yetersizliğinden
bahsederken ümitsizliğe kapılarak yabancı dil derslerinin boşa za-
man kaybetmekten başka bir işe yaramadığını iddiaya kalkıştı. En
iyi dil öğretmenlerimizin bile altı senelik devamlı gayretten sonra
göze çarpacak bir sonuç alamadıklarını, yabancı bir dil öğrene-
bilmek için o dilin memleketine ya da yalnız o dili konuşan okul-
lara gitmekten başka çare olmadığını ileri sürdü. Bu arkadaşımın
lise mezunlarımızın yabancı dil bilgisi hakkındaki görüşü abartılı
olmakla beraber, büsbütün asılsız değildir. Gerçekten liselerimiz-
de bir yabancı dili, o dilden rahatça yararlanabilecek, o dili konu-
şup yazabilecek derecede öğrenerek çıkan öğrenci sayısı azdır.
Fakat lisede dil öğretiminin amacı sadece dil bilen öğrenci yetiş-
tirmek değildir.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır bas-
maktadır?
A) Öyküleme
C) Açıklama
E) Tanımlama
B) Örnekleme
D) Tartışma
17
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
2. Bir öğretmen arkadaşımız, yabancı dil bilgisinin yetersizliğinden bahsederken ümitsizliğe kapılarak yabancı dil derslerinin boşa za- man kaybetmekten başka bir işe yaramadığını iddiaya kalkıştı. En iyi dil öğretmenlerimizin bile altı senelik devamlı gayretten sonra göze çarpacak bir sonuç alamadıklarını, yabancı bir dil öğrene- bilmek için o dilin memleketine ya da yalnız o dili konuşan okul- lara gitmekten başka çare olmadığını ileri sürdü. Bu arkadaşımın lise mezunlarımızın yabancı dil bilgisi hakkındaki görüşü abartılı olmakla beraber, büsbütün asılsız değildir. Gerçekten liselerimiz- de bir yabancı dili, o dilden rahatça yararlanabilecek, o dili konu- şup yazabilecek derecede öğrenerek çıkan öğrenci sayısı azdır. Fakat lisede dil öğretiminin amacı sadece dil bilen öğrenci yetiş- tirmek değildir. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır bas- maktadır? A) Öyküleme C) Açıklama E) Tanımlama B) Örnekleme D) Tartışma 17
1. Yaşlı adam, bitkin adımlarla bacaklarını hiç bükmeden değnek gi-
bi ône atıyordu; iki büklüm, elindeki bastonunu yere hafifçe vura-
rak pastaneye doğru yavaş yavaş yürüyordu. Ömrümde böylesine
garip biçimli bir insan görmemiştim. Daha önceleri de pastane-
de onunla her karşılaşmamda tuhaf bir duyguya kapılırdım. Uzun
boyu, kambur sırtı, seksenlik olgun yüzü, lime lime paltosu, kulla-
nılacak yeri kalmamış, yirmi yıllık, yuvarlak kenarlı şapkası, sanki
düşünülmeden yapılan, kurulmuş bir zemberek yardımıyla sürdü-
rülüyormuşa benzeyen hareketleri... Bütün bunlar ilk bakışta şa-
şırtıyordu insanı. Doğrusu, yaşı böylesine geçkin bir ihtiyarı yapa-
yalnız, yardımcısız görmek pek tuhafti.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır bas-
maktadır?
A) etimleme
C) Açıklama
E) Kanıtlama
B) Öyküleme
D) Tartışma
3.
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
1. Yaşlı adam, bitkin adımlarla bacaklarını hiç bükmeden değnek gi- bi ône atıyordu; iki büklüm, elindeki bastonunu yere hafifçe vura- rak pastaneye doğru yavaş yavaş yürüyordu. Ömrümde böylesine garip biçimli bir insan görmemiştim. Daha önceleri de pastane- de onunla her karşılaşmamda tuhaf bir duyguya kapılırdım. Uzun boyu, kambur sırtı, seksenlik olgun yüzü, lime lime paltosu, kulla- nılacak yeri kalmamış, yirmi yıllık, yuvarlak kenarlı şapkası, sanki düşünülmeden yapılan, kurulmuş bir zemberek yardımıyla sürdü- rülüyormuşa benzeyen hareketleri... Bütün bunlar ilk bakışta şa- şırtıyordu insanı. Doğrusu, yaşı böylesine geçkin bir ihtiyarı yapa- yalnız, yardımcısız görmek pek tuhafti. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır bas- maktadır? A) etimleme C) Açıklama E) Kanıtlama B) Öyküleme D) Tartışma 3.
ax
Hani mavi denizlerin
Üç kıtada nal izlerin
Kör mü oldu bu gözlerin
Çaşıtları seçmez gayrı
(çaşıt: ajan, casus)
Yaşadığı topluma bu dizelerle seslenen bir şair için
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Maziye özlem duymaktadır.
B) Kötü niyetli kişilerin varlığından yakınmaktadır.
Toplumun sezgilerinden şikâyet etmektedir.
Millî tarihiyle ilgili, iyi duygular beslemektedir.
Yaşadığı toplumdan ümidini kesmiştir.
Paragraf Soru Bankası
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ax Hani mavi denizlerin Üç kıtada nal izlerin Kör mü oldu bu gözlerin Çaşıtları seçmez gayrı (çaşıt: ajan, casus) Yaşadığı topluma bu dizelerle seslenen bir şair için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Maziye özlem duymaktadır. B) Kötü niyetli kişilerin varlığından yakınmaktadır. Toplumun sezgilerinden şikâyet etmektedir. Millî tarihiyle ilgili, iyi duygular beslemektedir. Yaşadığı toplumdan ümidini kesmiştir. Paragraf Soru Bankası