Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

9. Çok kişi, tanıştığı insana önce sifir verir. Sonra, onu yakından
tanıdıkça notunu yükseltir. Oysa ben, biriyle tanıştığımda
ona on puan veririm. Gerekirse zamanla notunu düşürürüm.
Kitaplara yaklaşımım da böyledir. Bir kitabı, özellikle genç bir
yazarın yapıtıysa sevgiyle alırım elime. Okudukça o sevgi ya
aynı kalır ya da azalarak silinir gider.
Bu parçanın anlatımında,
I. nesnel veriler
II. alinti
III. karşılaştırma
IV. ilgi kurma
kavramlarından hangisi veya hangileri yoktur?
A) Yalnız I
D) II ve III
B) Yalnız II
E) III ve IV
C) I ve II
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
9. Çok kişi, tanıştığı insana önce sifir verir. Sonra, onu yakından tanıdıkça notunu yükseltir. Oysa ben, biriyle tanıştığımda ona on puan veririm. Gerekirse zamanla notunu düşürürüm. Kitaplara yaklaşımım da böyledir. Bir kitabı, özellikle genç bir yazarın yapıtıysa sevgiyle alırım elime. Okudukça o sevgi ya aynı kalır ya da azalarak silinir gider. Bu parçanın anlatımında, I. nesnel veriler II. alinti III. karşılaştırma IV. ilgi kurma kavramlarından hangisi veya hangileri yoktur? A) Yalnız I D) II ve III B) Yalnız II E) III ve IV C) I ve II
LD
LARI
Test - 6
Dil, insanın en temel gereksinimlerinden biri olan iletişimi
sağlar. Dilin söze dönüşebilmesi, onun doğal bir biçimde
öğrenilmesini zorunlu kılar. Dile yatkınlık, genetik bir özellik
olmasına karşın gerçekleşmesi kültürel bir süreci, daha
doğrusu bir öğrenme sürecini gerektirir, işte dil bilim, insana
özgü dil yetisiyle, bu yetinin farklılaşmasından kaynaklanan
dilleri, bunların zaman içinde uğradıkları değişimleri ve işleyiş
biçimlerini inceleyen bir bilim dalıdır.
Bu parçada aşağıdakilerin hangisinde verilenler ağır bas-
maktadır?
A) Örnekleme - karşılaştırma
B) Tanımlama - karşılaştırma
C) Tanık gösterme - açıklama
D) Örnekleme - tanımlama
E) Karşılaştırma - benzetme
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
LD LARI Test - 6 Dil, insanın en temel gereksinimlerinden biri olan iletişimi sağlar. Dilin söze dönüşebilmesi, onun doğal bir biçimde öğrenilmesini zorunlu kılar. Dile yatkınlık, genetik bir özellik olmasına karşın gerçekleşmesi kültürel bir süreci, daha doğrusu bir öğrenme sürecini gerektirir, işte dil bilim, insana özgü dil yetisiyle, bu yetinin farklılaşmasından kaynaklanan dilleri, bunların zaman içinde uğradıkları değişimleri ve işleyiş biçimlerini inceleyen bir bilim dalıdır. Bu parçada aşağıdakilerin hangisinde verilenler ağır bas- maktadır? A) Örnekleme - karşılaştırma B) Tanımlama - karşılaştırma C) Tanık gösterme - açıklama D) Örnekleme - tanımlama E) Karşılaştırma - benzetme
3.
Deneme türü diğer yazı türlerine nispeten daha kolay yazılabi-
liyor. Bunun nedenleri arasında sanırım denemenin iddiadan
uzak bir tür olması yatmaktadır. Bana göre deneme yazmak
hem zor hem de kolaydır. Neden diye sorarsanız deneme
yazarı olmak her şeyden önce samimiyet ister. Ancak bu
samimiyet de denemecinin, yüreğini tam manasıyla ortaya
koymasıyla mümkün olur. Samimiyet ifade etmeyen yazılar da
zaten kolay kolay deneme türü içine giremez. Çünkü deneme
yazabilmek için biraz da insanın kendine dönebilmesi, kendi
kendisiyle hesaplaşması gerekir. Bu hesaplaşmada tabii ki
birinci temel şart samimi olmaktır.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?
A) Tartışma
B) Açıklama
D) Tanımlama
C) Öyküleme
E) Betimleme
15
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3. Deneme türü diğer yazı türlerine nispeten daha kolay yazılabi- liyor. Bunun nedenleri arasında sanırım denemenin iddiadan uzak bir tür olması yatmaktadır. Bana göre deneme yazmak hem zor hem de kolaydır. Neden diye sorarsanız deneme yazarı olmak her şeyden önce samimiyet ister. Ancak bu samimiyet de denemecinin, yüreğini tam manasıyla ortaya koymasıyla mümkün olur. Samimiyet ifade etmeyen yazılar da zaten kolay kolay deneme türü içine giremez. Çünkü deneme yazabilmek için biraz da insanın kendine dönebilmesi, kendi kendisiyle hesaplaşması gerekir. Bu hesaplaşmada tabii ki birinci temel şart samimi olmaktır. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır? A) Tartışma B) Açıklama D) Tanımlama C) Öyküleme E) Betimleme 15
5. Maliye veznesinden Tevfik Efendi, banka önünde vezne
arabasından inerken nasıl oldu ise ayak bileğini incitmiş; iki
gündür hasta, evde yatıyor. Komşuları hatır sormaya geliyorlar.
İki gündür evde yaşayış değişmiş, herkesten sıcak bir sevgi
görüyor. Karısı sanki o eski karısı değil, tanıdıkları eski tanı-
dıkları değil. Hepsi değişmiş; hepsinde, yalan da olsa, tatlı bir
sokulganlık var. İki gündür, çorba pişiyor; ıhlamur kaynatılıyor.
Tevfik Efendi yatağa uzanmış, bu tatlı yaşayışı sanki yudum
yudum içiyor; inleyerek, gözlerini bayıltarak nasıl düştüğünü
anlatıyor.
3
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır
basmaktadır?
A) Tartışmacı anlatım
B) Betimleyici anlatım
C) Gelecekten söz eden anlatım
D) Açıklayıcı anlatım
E) Öyküleyici anlatım
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. Maliye veznesinden Tevfik Efendi, banka önünde vezne arabasından inerken nasıl oldu ise ayak bileğini incitmiş; iki gündür hasta, evde yatıyor. Komşuları hatır sormaya geliyorlar. İki gündür evde yaşayış değişmiş, herkesten sıcak bir sevgi görüyor. Karısı sanki o eski karısı değil, tanıdıkları eski tanı- dıkları değil. Hepsi değişmiş; hepsinde, yalan da olsa, tatlı bir sokulganlık var. İki gündür, çorba pişiyor; ıhlamur kaynatılıyor. Tevfik Efendi yatağa uzanmış, bu tatlı yaşayışı sanki yudum yudum içiyor; inleyerek, gözlerini bayıltarak nasıl düştüğünü anlatıyor. 3 Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır? A) Tartışmacı anlatım B) Betimleyici anlatım C) Gelecekten söz eden anlatım D) Açıklayıcı anlatım E) Öyküleyici anlatım
4. SERİ
PARAGRAF KAM
14. Film eleştirisi, sanat eleştirisi tüm dünyada olduğu gibi mem-
leketimizde de perişan hâlde. Yöntemsel bakış kalmadığı
gibi üretilen metinlerin hem ilgili alanın tarihi hem de top-
lumsal tarihle ilişkisi neredeyse koptu. Kavram kullanmak,
tez ortaya atmak, bir meseleye sahip olmak eleştiri alanının
tamamen dışına çıkarıldı ve bunların yerine keyfiyet geçti:
"Bence öyle", "o, sana göre; bana göre öyle değil", "niye
senin dediğin doğru, geçerli sayılıyor ki?" vs. Demek ki eleş-
tiriyi yeniden kazanmak gibi bir görevimiz var.
Bu parçadan film ve sanat eleştirileri ile ilgili olarak aşa-
ğıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Öznel yargılara dayandığına
B) Sistemsel bakış açısının kaybedildiğine
C) Nitelik bakımından yenilendiğine
D) Kavramsal bir dil kullanılmadığına
E). Bir düşünce içermediğine
16. Sine
(0) --
Yön
fore salinan karbondioksit, metan gibi sera etkisi
nizlerin ortalama sıcak-
Am
ese
ise
mo
pol
A
by
eh S
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
4. SERİ PARAGRAF KAM 14. Film eleştirisi, sanat eleştirisi tüm dünyada olduğu gibi mem- leketimizde de perişan hâlde. Yöntemsel bakış kalmadığı gibi üretilen metinlerin hem ilgili alanın tarihi hem de top- lumsal tarihle ilişkisi neredeyse koptu. Kavram kullanmak, tez ortaya atmak, bir meseleye sahip olmak eleştiri alanının tamamen dışına çıkarıldı ve bunların yerine keyfiyet geçti: "Bence öyle", "o, sana göre; bana göre öyle değil", "niye senin dediğin doğru, geçerli sayılıyor ki?" vs. Demek ki eleş- tiriyi yeniden kazanmak gibi bir görevimiz var. Bu parçadan film ve sanat eleştirileri ile ilgili olarak aşa- ğıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Öznel yargılara dayandığına B) Sistemsel bakış açısının kaybedildiğine C) Nitelik bakımından yenilendiğine D) Kavramsal bir dil kullanılmadığına E). Bir düşünce içermediğine 16. Sine (0) -- Yön fore salinan karbondioksit, metan gibi sera etkisi nizlerin ortalama sıcak- Am ese ise mo pol A by eh S
Roman kahramanları bütün canlılıkları, bütün gerçeklikleri
ile asıl kendilerini yaratanlar için vardırlar, onlar için yaşarlar.
Unamuno, Sis romanının kahramanı Augusto Peres'
öldürmeye karar verdiği zaman onun "Yaşamak istiyorum
Don Miguel, yaşamak istiyorum! Yaşamak istiyorum!" diye
bağırdığını anlatmıyor mu? Pivandello, her pazar sabahı saat
yedi ile on arasında, hayalinin kahramanlarını kabul ettiğini
"La Trappola-Tuzak" başlıklı hikâyesine yazdığı ön sözde
söylemiyor mu? Ya Balzac? Balzac: "Gerçeğe dönelim."
diyordu, "Eugenie Grandet ile kim evlenecek?"
Bu parçada yarattıkları roman kahramanlarıyla
ilişkileri anlatılan yazarların içinde bulundukları durum
aşağıdakilerden hangisiyle açıklanabilir?
A) Bir romancının yapıtlarında yaptığı şey, içinde bulunduğu
duruma ayna tutmaktır.
B) Romancı için gerçek dünya, içinde kahramanlarının
yaşadığı, geliştiği, öldüğü dünyadır.
C) Roman dünyasında, romancının yarattığı kahraman,
yazarının romandaki izdüşümüdür.
D) Beğenilmek isteyen romancı, kahramanlarını halka
beğendirmek zorunda hisseder kendisini.
(E) Bu dünyada romancı ve onun kahramanları asla
birbirlerini bırakmazlar.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Roman kahramanları bütün canlılıkları, bütün gerçeklikleri ile asıl kendilerini yaratanlar için vardırlar, onlar için yaşarlar. Unamuno, Sis romanının kahramanı Augusto Peres' öldürmeye karar verdiği zaman onun "Yaşamak istiyorum Don Miguel, yaşamak istiyorum! Yaşamak istiyorum!" diye bağırdığını anlatmıyor mu? Pivandello, her pazar sabahı saat yedi ile on arasında, hayalinin kahramanlarını kabul ettiğini "La Trappola-Tuzak" başlıklı hikâyesine yazdığı ön sözde söylemiyor mu? Ya Balzac? Balzac: "Gerçeğe dönelim." diyordu, "Eugenie Grandet ile kim evlenecek?" Bu parçada yarattıkları roman kahramanlarıyla ilişkileri anlatılan yazarların içinde bulundukları durum aşağıdakilerden hangisiyle açıklanabilir? A) Bir romancının yapıtlarında yaptığı şey, içinde bulunduğu duruma ayna tutmaktır. B) Romancı için gerçek dünya, içinde kahramanlarının yaşadığı, geliştiği, öldüğü dünyadır. C) Roman dünyasında, romancının yarattığı kahraman, yazarının romandaki izdüşümüdür. D) Beğenilmek isteyen romancı, kahramanlarını halka beğendirmek zorunda hisseder kendisini. (E) Bu dünyada romancı ve onun kahramanları asla birbirlerini bırakmazlar.
TYT/ Türkçe 01
17. Felsefe tarihinde, estetik konusunu araştıran pek çok düşünür,
genel olarak güzelin ilkelerinin bulunabilmesinin oldukça tartış-
malı olduğu, yani aslında bulunamayacağı üzerinde anlaşırlar.
Gerçekten de ayni nesneye ya da olaya bakan pek çok kişiden
kimisinin bu nesneyi güzel bulacağı, kimisinin ise bulmayacağı
bir gerçektir. Bununla birlikte kendimiz dışındaki kişileri, güzel
bulduğumuz nesne konusunda ikna etmek için uğraşmak ho-
şumuza gider çünkü kendi zevkimizin "doğru" olduğuna, so-
nuna kadar inanınız. Belki de bize, söz konusu nesneyi neden
güzel bulduğumuz sorulsa verecek birkaç yanıtımız bile olabi-
lir. Düşünürler bundan hareketle "Güzelin ilkelerinin olduğuna
inanmak, tüm güzel nesnelerin paylaştıkları ortak özellikler ol-
duğu gerekçesiyle iddia edilebilir." yargısına ulaşmışlardır.
Bu parçada asıl anlatılmak istenilen asağıdakilerin...
hangisidir?
A) Felsefe tarihinin en tartışmalı konularından biri, güzel-
liğin ölçütlerinin neler olduğudur.
"Güzellik" kavramını, öznel bir yaklaşım olarak değer-
lendiren düşünürler çoğunluktadır.
C) Estetik, felsefe tarihinin en köklü geçmişe sahip konu-
larındandır.
D) İnsanlar, daima kendilerinin "güzellik" anlayışlarının
"doğru" olduğunu gösterme ihtiyacını duyarlar.
19
"Güzellik" göreceli bir kavram olsa da bazı özellikle-
rin, güzelliğin kriterleri olduğu düşünülebilir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT/ Türkçe 01 17. Felsefe tarihinde, estetik konusunu araştıran pek çok düşünür, genel olarak güzelin ilkelerinin bulunabilmesinin oldukça tartış- malı olduğu, yani aslında bulunamayacağı üzerinde anlaşırlar. Gerçekten de ayni nesneye ya da olaya bakan pek çok kişiden kimisinin bu nesneyi güzel bulacağı, kimisinin ise bulmayacağı bir gerçektir. Bununla birlikte kendimiz dışındaki kişileri, güzel bulduğumuz nesne konusunda ikna etmek için uğraşmak ho- şumuza gider çünkü kendi zevkimizin "doğru" olduğuna, so- nuna kadar inanınız. Belki de bize, söz konusu nesneyi neden güzel bulduğumuz sorulsa verecek birkaç yanıtımız bile olabi- lir. Düşünürler bundan hareketle "Güzelin ilkelerinin olduğuna inanmak, tüm güzel nesnelerin paylaştıkları ortak özellikler ol- duğu gerekçesiyle iddia edilebilir." yargısına ulaşmışlardır. Bu parçada asıl anlatılmak istenilen asağıdakilerin... hangisidir? A) Felsefe tarihinin en tartışmalı konularından biri, güzel- liğin ölçütlerinin neler olduğudur. "Güzellik" kavramını, öznel bir yaklaşım olarak değer- lendiren düşünürler çoğunluktadır. C) Estetik, felsefe tarihinin en köklü geçmişe sahip konu- larındandır. D) İnsanlar, daima kendilerinin "güzellik" anlayışlarının "doğru" olduğunu gösterme ihtiyacını duyarlar. 19 "Güzellik" göreceli bir kavram olsa da bazı özellikle- rin, güzelliğin kriterleri olduğu düşünülebilir.
11-10
Belki bu malzemeleri sadece estetik haz oluşturmak,
edebî eser yazmak için kullanmaz.
H.
Her şeyden önce bir yazardır eleştirmen bence.
III. Ancak sanatçının kullandığı malzemeyle sanatçının
yaptığına benzer bir iş yapar.
10. I.
IV. Biraz değişik de olsa sanatçının kullandığı malzeme-
ler onda da vardır.
V. Bunu yaparken de sanatçı gibi davranması doğaldır.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün
oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan
üçüncü olur?
A) 1.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
11-10 Belki bu malzemeleri sadece estetik haz oluşturmak, edebî eser yazmak için kullanmaz. H. Her şeyden önce bir yazardır eleştirmen bence. III. Ancak sanatçının kullandığı malzemeyle sanatçının yaptığına benzer bir iş yapar. 10. I. IV. Biraz değişik de olsa sanatçının kullandığı malzeme- ler onda da vardır. V. Bunu yaparken de sanatçı gibi davranması doğaldır. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur? A) 1. B) II. C) III. D) IV. E) V.
1.
2.
Bu testte 8 anlam bilgisi sorusu yer almaktadır.
PROC...
Tanzimat'ın ilk nesli doğuya giden bir gemide batıya yüzü-
nü çevirmiş bir yolcuya benzer. Yetişme şartları, aldığı
eğitim tamamen Doğuluyken, onlar Bati'nin rüzgarlarına
kendilerini vermiş, belki de şartlar sebebiyle bunu yapmak
zorunda kalmış bir nesildir. Kendilerini geliştirmek için yeni
şartları öğrenmek ve ona yönelmek durumundadırlar. Önce
askeri alanda bunu yapmaya çalışırlar. Daha sonra da sos-
yal ve kültürel planda. Bu amaçla kalemlerde kendilerini
geliştirirler. Bu dönemin aydınları çok yönlüdür. Onlar,
başta siyaset ilmi olmak üzere edebiyat, müzik, resim vb
pek çok ilimle ilgilenirler. Bu her şeyden anlayan nesil, bir
amaç içinde çağın gereklerine uygun bir edebiyatı meyda-
na getirmeye çalışırlar. İlmi her ne olursa olsun yaymaya
çalışırken kendi içlerinde bir ikiliği taşıyacaklardır.
woms
Bu parçada Tanzimat'ın ilk dönem sanatçılarıyla ilgili
olarak;
1. Doğu kültüründe yetişip Batıcı oldukları,
II. Sadece edebiyatla uğraşmadıkları,
III. Çağdaş bir yazın oluşturmaya çalıştıkları
IV. Yazınsal amacı önceledikleri,
V. Düşünceyi iletirken karşıtlık yaşadıkları
bilgilerinden hangisi yoktur?
B) II
C) III
A) I
D) IV
E) V
Bu romanın özellikle irdelenmesi gereken bir yanı, sinema-
&
G
(TE
4
Y
pu
Lun
L
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
1. 2. Bu testte 8 anlam bilgisi sorusu yer almaktadır. PROC... Tanzimat'ın ilk nesli doğuya giden bir gemide batıya yüzü- nü çevirmiş bir yolcuya benzer. Yetişme şartları, aldığı eğitim tamamen Doğuluyken, onlar Bati'nin rüzgarlarına kendilerini vermiş, belki de şartlar sebebiyle bunu yapmak zorunda kalmış bir nesildir. Kendilerini geliştirmek için yeni şartları öğrenmek ve ona yönelmek durumundadırlar. Önce askeri alanda bunu yapmaya çalışırlar. Daha sonra da sos- yal ve kültürel planda. Bu amaçla kalemlerde kendilerini geliştirirler. Bu dönemin aydınları çok yönlüdür. Onlar, başta siyaset ilmi olmak üzere edebiyat, müzik, resim vb pek çok ilimle ilgilenirler. Bu her şeyden anlayan nesil, bir amaç içinde çağın gereklerine uygun bir edebiyatı meyda- na getirmeye çalışırlar. İlmi her ne olursa olsun yaymaya çalışırken kendi içlerinde bir ikiliği taşıyacaklardır. woms Bu parçada Tanzimat'ın ilk dönem sanatçılarıyla ilgili olarak; 1. Doğu kültüründe yetişip Batıcı oldukları, II. Sadece edebiyatla uğraşmadıkları, III. Çağdaş bir yazın oluşturmaya çalıştıkları IV. Yazınsal amacı önceledikleri, V. Düşünceyi iletirken karşıtlık yaşadıkları bilgilerinden hangisi yoktur? B) II C) III A) I D) IV E) V Bu romanın özellikle irdelenmesi gereken bir yanı, sinema- & G (TE 4 Y pu Lun L
1. Çocuk kitapları yayınlayan bir editör olarak onlar-
ca kitap elimden geçiyor. Çevirmenlik yaptığım için
"yazma" konusunda da gözlemlerim oluyor. Görüyo-
rum ki bazı yazarlar denize açılamadan kıyıda yazı-
yor, kafes içinden bakıyorlar hayata. Hikayelerinde
yaşamı hep tozpembe gösteriyorlar. Oysa hayat acı
ve sevinçlerle dolu. Yazılan kitaplar çocuklar için de
olsa kitaplar bu kadar sınırlı olmamalı. Kitap satmak
için yazmak ile çocuğa okuması için yazmak arasın-
da fark olmalı.
Bu parçada altı çizili sözle sözü edilen yazarlarla
ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Okura karamsar bir bakış açısı vermedikleri
B) Yapıtlarında günlük yaşamın sorunlarından uzak
durdukları
C) Genç okurlara yaşamın tüm yönlerini gerçekçi
bir biçimde sunmaktan uzak oldukları
D) Okuru yaşamın sıkıcılığından kurtardıkları
E) Çocuk eğitimiyle ilgili temel bilgilerden yoksun
oldukları
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. Çocuk kitapları yayınlayan bir editör olarak onlar- ca kitap elimden geçiyor. Çevirmenlik yaptığım için "yazma" konusunda da gözlemlerim oluyor. Görüyo- rum ki bazı yazarlar denize açılamadan kıyıda yazı- yor, kafes içinden bakıyorlar hayata. Hikayelerinde yaşamı hep tozpembe gösteriyorlar. Oysa hayat acı ve sevinçlerle dolu. Yazılan kitaplar çocuklar için de olsa kitaplar bu kadar sınırlı olmamalı. Kitap satmak için yazmak ile çocuğa okuması için yazmak arasın- da fark olmalı. Bu parçada altı çizili sözle sözü edilen yazarlarla ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Okura karamsar bir bakış açısı vermedikleri B) Yapıtlarında günlük yaşamın sorunlarından uzak durdukları C) Genç okurlara yaşamın tüm yönlerini gerçekçi bir biçimde sunmaktan uzak oldukları D) Okuru yaşamın sıkıcılığından kurtardıkları E) Çocuk eğitimiyle ilgili temel bilgilerden yoksun oldukları
n
T-
k
7-
m,
k
ak
ou
an
in
5.
Karadeniz'de akşam olmak üzere şimdi... Bilmem, bu kadar
güzel gurubu dünyanın neresinden seyretmek mümkün?
Alevden bir küre Karadeniz'in düz ufuk hattına oturtulmuş
gibi... Bir eşsiz manzara, bir muhteşem tablo bu... Turun-
cu ile ateş rengi karışık yanık tenli bir genç kız, kendisini
hiç seyretmiyormuşçasına pervasız ağır ağır Karadeniz'in
sularına gömülüyor sanki... Sonra orada bir yarım daire gö-
rüyorum. Ve zaman ilerledikçe o da kayboluyor... Bütün bir
ufuk turuncu ile ateş rengini alıyor. Alevden küre parçalanıp
içindeki dağılmış gibi.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
LES
Ağırlıklı olarak betimlemeden faydalanılmıştır.
Niteleyici sözlere yer verilmiştir.
şekilce olumlu anlamca olumsuz cümle vardır.
Devrik cümle kullanılmıştır.
Genellikle nesnel cümlelere yer verilmiştir.
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
n T- k 7- m, k ak ou an in 5. Karadeniz'de akşam olmak üzere şimdi... Bilmem, bu kadar güzel gurubu dünyanın neresinden seyretmek mümkün? Alevden bir küre Karadeniz'in düz ufuk hattına oturtulmuş gibi... Bir eşsiz manzara, bir muhteşem tablo bu... Turun- cu ile ateş rengi karışık yanık tenli bir genç kız, kendisini hiç seyretmiyormuşçasına pervasız ağır ağır Karadeniz'in sularına gömülüyor sanki... Sonra orada bir yarım daire gö- rüyorum. Ve zaman ilerledikçe o da kayboluyor... Bütün bir ufuk turuncu ile ateş rengini alıyor. Alevden küre parçalanıp içindeki dağılmış gibi. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? LES Ağırlıklı olarak betimlemeden faydalanılmıştır. Niteleyici sözlere yer verilmiştir. şekilce olumlu anlamca olumsuz cümle vardır. Devrik cümle kullanılmıştır. Genellikle nesnel cümlelere yer verilmiştir.
5. Göç eden balıkların yön bulma yetenekleri birçok
çalışmaya konu olmuş ve pek çok görüş ileri sürül-
müştür. Bunların en önemlilerinden biri dünyanın
manyetik alanını kullandıkları görüşüdür. Dünya-
mızın bir manyetik alanı olduğunu hepimiz biliriz.
Bazı deniz memelileri, bazı kuşlar, bazı balıklar,
bazı böcekler ve bazı mikroorganizmalarda bu
manyetik alanı saptayabilen algılayıcılar vardır.
Bu algılayıcılar sayesinde, uzun mesafeli göçte
veya gezintilerde yönlerini kolayca bulabilirler. Yı-
lan balıklarının doğdukları yere geri dönüşleri al-
gılayıcılar ve suyun kimyasal yapısını tanımalarıy-
la açıklanmaktadır. Her suyun bir kimyasal yapısı
vardır. Balıklar rotalarını suyun kimyasal yapısıyla
belirlemektedir. Sargossada yumurtadan çıkan
larvalar, beslenecekleri yere göç ederken suyun
kimyasal yapısını belleklerine kaydederler. Geliş-
me tamamlanıp üremek için geri dönerken bellek-
lerinde kayıtlı olan bu bilgilerden, üreme alanlarını
bulabildikleri sanılmaktadır.
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden han-
gisi söylenemez?
A) Açıklama yapılmıştır.
B) Karşılaştırma yapılmıştır.
C) Dilin göndergesel işlevi kullanılmıştır.
D) Olay içerisinde yaşatma amaçlanmıştır.
E) Kelimeler, genellikle gerçek anlamıyla kulla-
nılmıştır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. Göç eden balıkların yön bulma yetenekleri birçok çalışmaya konu olmuş ve pek çok görüş ileri sürül- müştür. Bunların en önemlilerinden biri dünyanın manyetik alanını kullandıkları görüşüdür. Dünya- mızın bir manyetik alanı olduğunu hepimiz biliriz. Bazı deniz memelileri, bazı kuşlar, bazı balıklar, bazı böcekler ve bazı mikroorganizmalarda bu manyetik alanı saptayabilen algılayıcılar vardır. Bu algılayıcılar sayesinde, uzun mesafeli göçte veya gezintilerde yönlerini kolayca bulabilirler. Yı- lan balıklarının doğdukları yere geri dönüşleri al- gılayıcılar ve suyun kimyasal yapısını tanımalarıy- la açıklanmaktadır. Her suyun bir kimyasal yapısı vardır. Balıklar rotalarını suyun kimyasal yapısıyla belirlemektedir. Sargossada yumurtadan çıkan larvalar, beslenecekleri yere göç ederken suyun kimyasal yapısını belleklerine kaydederler. Geliş- me tamamlanıp üremek için geri dönerken bellek- lerinde kayıtlı olan bu bilgilerden, üreme alanlarını bulabildikleri sanılmaktadır. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden han- gisi söylenemez? A) Açıklama yapılmıştır. B) Karşılaştırma yapılmıştır. C) Dilin göndergesel işlevi kullanılmıştır. D) Olay içerisinde yaşatma amaçlanmıştır. E) Kelimeler, genellikle gerçek anlamıyla kulla- nılmıştır.
37. Yunus Emre kadar hakkında bilgi sahibi olmadığımız pek
az büyük şair vardır. O, kimliği kolayca nüfus kâğıdına
sığmayanlardandır. Dün, hakkında adından, şeyhinin
adından, doğduğu söylenen yerlerden, birkaç çağdaşın-
dan başka bir şey bilmiyorduk. Bugün ise elimizde Fuat
Köprülü'nün çalışmalarından başlayarak bize bir yığın
çok sağlam bilgi veren, çeşitli metotlarla yazılmış bir kü-
tüphane dolusu araştırma ve tahlil var. Fakat Yunus, bu
bilgilerin hemen hepsini adeta inkâr etmekten hoşlanır.
Aşk meydanına soyunurken fani varlığını sanki bırakmış
gibidir. O Türkçenin içinde uçan bir yıldız olmayı, öyle
görünmeyi tercih etmiştir.
Bu parçada Yunus Emre hakkında söylenenlere aşa-
ğıdakilerden hangisi bir örnek oluşturmaz?
A) Şiirleriyle herkes tarafından tanınan biri olmayı he-
deflemesi
B) Yunus Emre imzasıyla başka şairler tarafından şiir-
ler yazılması
Sözlü kültür içerisinde rivayetlere, anlatılara konu
edilmesi
D) Anadolu'nun farklı yerlerinde mezarlarının bulundu-
ğu iddiası
E) Bu coğrafyada yaşayan bütün kesimlerin gönlünde
yer etmesi
38. ve 39. sorulanı aşağıdaki metne göre cevapla-
yınız.
Özellikle gemi kazaları sonucunda denize dökülen petrol,
kıyılar ve kumsallar üzerinde olumsuz çevresel etkiler bi-
rakır. Bu tür acil durumlarda kaza noktasına hızlı bir şekil-
de ulaşmak ve durumu kontrol altına almak, kritik öneme
sahip. Denize dökülen petrol, geleneksel araç ve gemile-
rin ulaşımının oldukça zor olduğu bölgelere hızla yayıla-
bilmektedir. Bu noktada HoverSpill projesinin amacı, acil
durumlar için yenilikçi bir sistemin geliştirilerek hızlı ve
etkin müdahalelerin yapılmasını sağlamaktır. Bu projeyle
karada, suda ve çamurlu alanlarda hareket edebilen, dö-
külen petrolü depolayabilen, kolay kullanılabilen, yüksek
hızlarda çalışabilen hava yastıklı bir araç geliştirilecektir.
36 ay sürecek olan bu projeye sağlanacak olan destek
bütçesi ise yaklaşık 2.7 milyon avrodur.
38. Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi, HoverSpill
Projesi kapsamında geliştirilecek aracın geleneksel
araçlara göre üstünlüklerinden biri değildir?
A) Düşük maliyetle çalışabilmesi
B) Pratik kullanıma sahip olması
C
Kaza noktasına hızlı biçimde ulaşması
D) Ulaşımı güç olan yerlere girebilmesi
E) Dökülen petrolü depolayabilmesi
39. Bu parçadan kaza sonucu denize dökülen petrol ko-
nusu ile ilgili aşağıdaki genellemelerden hangisine
ulaşılabilir?
A) Tedbir almak mümkünken ihmal nedeniyle denizle-
rimiz kirlenmiştir.
A
B) Geleneksel yöntemlerle yapılan müdahaleler yeterli
olamamaktadır.
C)Yenilikçi projeler her zaman olumlu sonuçlar doğru-
maya yetmeyebilir.
D) Yakıt sızıntısı deniz canlılarının türlerini yok edecek
düzeye ulaşmıştır.
ERastlanma sıklığı deniz trafiğinin yoğun olduğu dar
boğazlarda fazladır.
40. ----
Yapıldı. Yapılsın! Bu eleştirilerin kendince haklı taraf-
ları vardı. Ödül kurumları ve jürileri ciddiyetlerinden taviz
vermedikçe bu eleştiriler boşa çıkacaktır. Önemli olan
ciddiyettir. Samimiyettir. Şairin şiirle ilişkisinde ödülün
aracılığına ihtiyacı yoktur. Bunu herkes bilir, kabul eder.
Şiir, şairin doğal refleksidir. Var oluş üslûbudur. Hiçbir
ödül, insanı şair yapmaz ama marifetin iltifata tabi olması
hoştur, güzeldir.
Bu parçanın başına getirilebilecek en uygun cümle
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ödüllere zaman zaman ağır eleştiriler yapılır.
B) Ödül eleştirileri çok yüzeysel yapılıyor.
C) Ödül eleştirmenlerine bazen uyarılar yapılıyor.
D) Samimiyetten uzak eleştirmenler baş tacı yapılıyor.
Jüri üyeleri ciddiyetten uzak kişiler olmamalıdır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
37. Yunus Emre kadar hakkında bilgi sahibi olmadığımız pek az büyük şair vardır. O, kimliği kolayca nüfus kâğıdına sığmayanlardandır. Dün, hakkında adından, şeyhinin adından, doğduğu söylenen yerlerden, birkaç çağdaşın- dan başka bir şey bilmiyorduk. Bugün ise elimizde Fuat Köprülü'nün çalışmalarından başlayarak bize bir yığın çok sağlam bilgi veren, çeşitli metotlarla yazılmış bir kü- tüphane dolusu araştırma ve tahlil var. Fakat Yunus, bu bilgilerin hemen hepsini adeta inkâr etmekten hoşlanır. Aşk meydanına soyunurken fani varlığını sanki bırakmış gibidir. O Türkçenin içinde uçan bir yıldız olmayı, öyle görünmeyi tercih etmiştir. Bu parçada Yunus Emre hakkında söylenenlere aşa- ğıdakilerden hangisi bir örnek oluşturmaz? A) Şiirleriyle herkes tarafından tanınan biri olmayı he- deflemesi B) Yunus Emre imzasıyla başka şairler tarafından şiir- ler yazılması Sözlü kültür içerisinde rivayetlere, anlatılara konu edilmesi D) Anadolu'nun farklı yerlerinde mezarlarının bulundu- ğu iddiası E) Bu coğrafyada yaşayan bütün kesimlerin gönlünde yer etmesi 38. ve 39. sorulanı aşağıdaki metne göre cevapla- yınız. Özellikle gemi kazaları sonucunda denize dökülen petrol, kıyılar ve kumsallar üzerinde olumsuz çevresel etkiler bi- rakır. Bu tür acil durumlarda kaza noktasına hızlı bir şekil- de ulaşmak ve durumu kontrol altına almak, kritik öneme sahip. Denize dökülen petrol, geleneksel araç ve gemile- rin ulaşımının oldukça zor olduğu bölgelere hızla yayıla- bilmektedir. Bu noktada HoverSpill projesinin amacı, acil durumlar için yenilikçi bir sistemin geliştirilerek hızlı ve etkin müdahalelerin yapılmasını sağlamaktır. Bu projeyle karada, suda ve çamurlu alanlarda hareket edebilen, dö- külen petrolü depolayabilen, kolay kullanılabilen, yüksek hızlarda çalışabilen hava yastıklı bir araç geliştirilecektir. 36 ay sürecek olan bu projeye sağlanacak olan destek bütçesi ise yaklaşık 2.7 milyon avrodur. 38. Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi, HoverSpill Projesi kapsamında geliştirilecek aracın geleneksel araçlara göre üstünlüklerinden biri değildir? A) Düşük maliyetle çalışabilmesi B) Pratik kullanıma sahip olması C Kaza noktasına hızlı biçimde ulaşması D) Ulaşımı güç olan yerlere girebilmesi E) Dökülen petrolü depolayabilmesi 39. Bu parçadan kaza sonucu denize dökülen petrol ko- nusu ile ilgili aşağıdaki genellemelerden hangisine ulaşılabilir? A) Tedbir almak mümkünken ihmal nedeniyle denizle- rimiz kirlenmiştir. A B) Geleneksel yöntemlerle yapılan müdahaleler yeterli olamamaktadır. C)Yenilikçi projeler her zaman olumlu sonuçlar doğru- maya yetmeyebilir. D) Yakıt sızıntısı deniz canlılarının türlerini yok edecek düzeye ulaşmıştır. ERastlanma sıklığı deniz trafiğinin yoğun olduğu dar boğazlarda fazladır. 40. ---- Yapıldı. Yapılsın! Bu eleştirilerin kendince haklı taraf- ları vardı. Ödül kurumları ve jürileri ciddiyetlerinden taviz vermedikçe bu eleştiriler boşa çıkacaktır. Önemli olan ciddiyettir. Samimiyettir. Şairin şiirle ilişkisinde ödülün aracılığına ihtiyacı yoktur. Bunu herkes bilir, kabul eder. Şiir, şairin doğal refleksidir. Var oluş üslûbudur. Hiçbir ödül, insanı şair yapmaz ama marifetin iltifata tabi olması hoştur, güzeldir. Bu parçanın başına getirilebilecek en uygun cümle aşağıdakilerden hangisidir? A) Ödüllere zaman zaman ağır eleştiriler yapılır. B) Ödül eleştirileri çok yüzeysel yapılıyor. C) Ödül eleştirmenlerine bazen uyarılar yapılıyor. D) Samimiyetten uzak eleştirmenler baş tacı yapılıyor. Jüri üyeleri ciddiyetten uzak kişiler olmamalıdır.
37. Yunus Emre kadar hakkında bilgi sahibi olmadığımız pek
az büyük şair vardır. O, kimliği kolayca nüfus kâğıdına
sığmayanlardandır. Dün, hakkında adından, şeyhinin
adından, doğduğu söylenen yerlerden, birkaç çağdaşın-
dan başka bir şey bilmiyorduk. Bugün ise elimizde Fuat
Köprülü'nün çalışmalarından başlayarak bize bir yığın
çok sağlam bilgi veren, çeşitli metotlarla yazılmış bir kü-
tüphane dolusu araştırma ve tahlil var. Fakat Yunus, bu
bilgilerin hemen hepsini adeta inkâr etmekten hoşlanır.
Aşk meydanına soyunurken fani varlığını sanki bırakmış
gibidir. O Türkçenin içinde uçan bir yıldız olmayı, öyle
görünmeyi tercih etmiştir.
Bu parçada Yunus Emre hakkında söylenenlere aşa-
ğıdakilerden hangisi bir örnek oluşturmaz?
A) Şiirleriyle herkes tarafından tanınan biri olmayı he-
deflemesi
B) Yunus Emre imzasıyla başka şairler tarafından şiir-
ler yazılması
CSözlü kültür içerisinde rivayetlere, anlatılara konu
edilmesi
D) Anadolu'nun farklı yerlerinde mezarlarının bulundu-
ğu iddiası
E) Bu coğrafyada yaşayan bütün kesimlerin gönlünde
yer etmesi
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
37. Yunus Emre kadar hakkında bilgi sahibi olmadığımız pek az büyük şair vardır. O, kimliği kolayca nüfus kâğıdına sığmayanlardandır. Dün, hakkında adından, şeyhinin adından, doğduğu söylenen yerlerden, birkaç çağdaşın- dan başka bir şey bilmiyorduk. Bugün ise elimizde Fuat Köprülü'nün çalışmalarından başlayarak bize bir yığın çok sağlam bilgi veren, çeşitli metotlarla yazılmış bir kü- tüphane dolusu araştırma ve tahlil var. Fakat Yunus, bu bilgilerin hemen hepsini adeta inkâr etmekten hoşlanır. Aşk meydanına soyunurken fani varlığını sanki bırakmış gibidir. O Türkçenin içinde uçan bir yıldız olmayı, öyle görünmeyi tercih etmiştir. Bu parçada Yunus Emre hakkında söylenenlere aşa- ğıdakilerden hangisi bir örnek oluşturmaz? A) Şiirleriyle herkes tarafından tanınan biri olmayı he- deflemesi B) Yunus Emre imzasıyla başka şairler tarafından şiir- ler yazılması CSözlü kültür içerisinde rivayetlere, anlatılara konu edilmesi D) Anadolu'nun farklı yerlerinde mezarlarının bulundu- ğu iddiası E) Bu coğrafyada yaşayan bütün kesimlerin gönlünde yer etmesi
23. (1) "Hayatta tesadüf diye bir şey yoktur." derler; Orhan
Bahtiyar'ın İdeon-Tanrıların Yolu adlı kitabı ile tanışmam bu
inancımı kuvvetlendiren etmenlerden biri oldu. (II) Tam da
savaş ve barış ikilemini sorguladığım ve kavramlar okyanu-
sunda kaybolduğum bir süreçte karşıma çıktı. (III) Başlan-
gıçta macera romanı olarak algıladığım ancak bitirdiğimde
kendimi çok başka âlemlerde bulduğum bir kitap oldu. (IV)
ideon-Tanrıların Yolu kitabına konu olan olaylar, II. Dünya
Savaşı'nın ortalarında geçiyor. (V) Kitabın ilk bölümünde
Amerika ve Almanya ordusu için çalışan bilim insanları ve
askerlerle tanışıyoruz, maceralı bir karşılaşma oluyor. (VI)
Karakterler hızlı bir şekilde maceraya dahil olurken yazar,
Alman ve Amerikan toplumunun o dönemdeki yapısını ve
insani değerlerini karakterlerin bireysel hikâyeleri aracılığıy-
la sorgulatiyor. (VII) Kitabın devam eden bölümlerinde, her
iki ekibin de planları hedeflenen doğrultuda gerçeleşme-
yince ve kendilerini bilmedikleri bir coğrafyada, İda'da, bul-
duklarında romanın can alıcı noktaları da ortaya çıkmaya
başlıyor.
Eis
winlanı
24.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istenirse ikinci paragraf
numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
A) II
B) H
-----
CHV
D)
E) VI
Şiir eleştirisi değersizdir, roman üzerine yazılanlar
değerlidir demek yanlıştır. Eleştirinin niteliği, kendi di-
şında aranmaz; satırlarında gizlidir. Satırlarındaki nes-
nellikte, ince eleyip sık dokuma tavrında, metindeki iyiyi
kötüyü gösterip düzeyli eserler ortaya çıkarmayı isteme
düşüncesinde gizlidir. Bu gizlenmiş cevherleri, varsa
tabii, bulun çıkardığınızda o elestirinin de ne boyutta oldu-
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
23. (1) "Hayatta tesadüf diye bir şey yoktur." derler; Orhan Bahtiyar'ın İdeon-Tanrıların Yolu adlı kitabı ile tanışmam bu inancımı kuvvetlendiren etmenlerden biri oldu. (II) Tam da savaş ve barış ikilemini sorguladığım ve kavramlar okyanu- sunda kaybolduğum bir süreçte karşıma çıktı. (III) Başlan- gıçta macera romanı olarak algıladığım ancak bitirdiğimde kendimi çok başka âlemlerde bulduğum bir kitap oldu. (IV) ideon-Tanrıların Yolu kitabına konu olan olaylar, II. Dünya Savaşı'nın ortalarında geçiyor. (V) Kitabın ilk bölümünde Amerika ve Almanya ordusu için çalışan bilim insanları ve askerlerle tanışıyoruz, maceralı bir karşılaşma oluyor. (VI) Karakterler hızlı bir şekilde maceraya dahil olurken yazar, Alman ve Amerikan toplumunun o dönemdeki yapısını ve insani değerlerini karakterlerin bireysel hikâyeleri aracılığıy- la sorgulatiyor. (VII) Kitabın devam eden bölümlerinde, her iki ekibin de planları hedeflenen doğrultuda gerçeleşme- yince ve kendilerini bilmedikleri bir coğrafyada, İda'da, bul- duklarında romanın can alıcı noktaları da ortaya çıkmaya başlıyor. Eis winlanı 24. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istenirse ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) II B) H ----- CHV D) E) VI Şiir eleştirisi değersizdir, roman üzerine yazılanlar değerlidir demek yanlıştır. Eleştirinin niteliği, kendi di- şında aranmaz; satırlarında gizlidir. Satırlarındaki nes- nellikte, ince eleyip sık dokuma tavrında, metindeki iyiyi kötüyü gösterip düzeyli eserler ortaya çıkarmayı isteme düşüncesinde gizlidir. Bu gizlenmiş cevherleri, varsa tabii, bulun çıkardığınızda o elestirinin de ne boyutta oldu-
3.
playınız.
İlhan Berk şiirimizde yeniliğe en açık şairdir. O, döneminin
şiirinden uzaklaşıp uçlarda dolaşan, alışılmadık bağdaş-
tırmalarıyla egemen söylemin dışına taşan bir şair olmuş-
tur. Her şeyle ilgili şiir yazmayı denemiştir. Görünenin
ötesinde görünmeyen ilgilendirir onu. Okuru zorlayıp en
az sözle çok çağrışım yaratmak istediği için açık uçlu dize-
ler kaleme almıştır. Bu durum zaman zaman anlatımda
zorlamalara yol açar. Onun şiirini anlamak için akıldan çok
sezgilerle hareket etmeli.
Bu parçadan Ilhan Berk ile ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi çıkarılamaz?
A) Şiirinin konu alanını geniş tuttuğu
B) Anlatmayı değil, duyumsatmayı önemsediği
C) Okur katkısı gerektiren şiirler yazdığı
D) Çağdaşlarına benzemeyen, doğal bir üslup geliştirdiği
E) Arayışlarla dolu bir şiir dünyası olduğu
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur?
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3. playınız. İlhan Berk şiirimizde yeniliğe en açık şairdir. O, döneminin şiirinden uzaklaşıp uçlarda dolaşan, alışılmadık bağdaş- tırmalarıyla egemen söylemin dışına taşan bir şair olmuş- tur. Her şeyle ilgili şiir yazmayı denemiştir. Görünenin ötesinde görünmeyen ilgilendirir onu. Okuru zorlayıp en az sözle çok çağrışım yaratmak istediği için açık uçlu dize- ler kaleme almıştır. Bu durum zaman zaman anlatımda zorlamalara yol açar. Onun şiirini anlamak için akıldan çok sezgilerle hareket etmeli. Bu parçadan Ilhan Berk ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Şiirinin konu alanını geniş tuttuğu B) Anlatmayı değil, duyumsatmayı önemsediği C) Okur katkısı gerektiren şiirler yazdığı D) Çağdaşlarına benzemeyen, doğal bir üslup geliştirdiği E) Arayışlarla dolu bir şiir dünyası olduğu Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur?