Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

14. İnsanın insandan başka dayanağı yok. Yalnızlık
bile başka insanların varlığı bilindikçe bir anlama
kavuşuyor. Öyleyse bizim yalnızlık dediğimiz şey,
kendini ayırmadan çok, kendine yönelme, kendini
daha yakından inceleme yetisi olmalı. Buysa şiire
çok yatkın bir durum, olup bitenlerin hesabını kendi-
mizden sormak gibi bir şey...
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarıla-
maz?
A) Yalnızlık, kişinin kendine yönelme ve kendimi,
yakından inceleme çabasıdır.
B) insan istese de yalnız olamaz bu hayatta.
İnsanın kendisine yalnızlaşması bir sorun değil-
dir.
D) İnsanlar yalnızlık dönemlerinde insana ihtiyaç
duyar.
E) Şiire yatkın insanlar yalnızlığı bilenlerdir.
16
H
VE
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
14. İnsanın insandan başka dayanağı yok. Yalnızlık bile başka insanların varlığı bilindikçe bir anlama kavuşuyor. Öyleyse bizim yalnızlık dediğimiz şey, kendini ayırmadan çok, kendine yönelme, kendini daha yakından inceleme yetisi olmalı. Buysa şiire çok yatkın bir durum, olup bitenlerin hesabını kendi- mizden sormak gibi bir şey... Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarıla- maz? A) Yalnızlık, kişinin kendine yönelme ve kendimi, yakından inceleme çabasıdır. B) insan istese de yalnız olamaz bu hayatta. İnsanın kendisine yalnızlaşması bir sorun değil- dir. D) İnsanlar yalnızlık dönemlerinde insana ihtiyaç duyar. E) Şiire yatkın insanlar yalnızlığı bilenlerdir. 16 H VE
30. Sanat adamları daha çok düzeltmek, güzelleştirmek
isteyenler arasından çıkar. Hemen hiçbir sanat ada-
mı, gördüklerini olduğu gibi söylemek istememiştir.
Sanatçı gördüklerini, yaşadıklarını seçer, büyütür,
küçültür; istese de istemese de onlara kendi kişiliği-
ni katar. Nesnel gerçeklikle yetinmez; onu alır, kendi
düşleriyle, düşünceleriyle yoğurur. Bunun içindir ki hiç-
bir sanatçı, bir yandan "gerçek adamı" bir yandan da
"düş adamı" olmaktan kurtulamaz.
Bu parça için en uygun başlık, aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Düş ve Gerçek
B) Sanatçi ve Sanatsal Gerçeklik
C) Sanatçının Mistik Boyutları
D) Gerçekliğin Mistik Boyutları
E) Güzelleştirme ve Sanat
Ly
TYT Deneme Sınavı - 5
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
30. Sanat adamları daha çok düzeltmek, güzelleştirmek isteyenler arasından çıkar. Hemen hiçbir sanat ada- mı, gördüklerini olduğu gibi söylemek istememiştir. Sanatçı gördüklerini, yaşadıklarını seçer, büyütür, küçültür; istese de istemese de onlara kendi kişiliği- ni katar. Nesnel gerçeklikle yetinmez; onu alır, kendi düşleriyle, düşünceleriyle yoğurur. Bunun içindir ki hiç- bir sanatçı, bir yandan "gerçek adamı" bir yandan da "düş adamı" olmaktan kurtulamaz. Bu parça için en uygun başlık, aşağıdakilerden hangisidir? A) Düş ve Gerçek B) Sanatçi ve Sanatsal Gerçeklik C) Sanatçının Mistik Boyutları D) Gerçekliğin Mistik Boyutları E) Güzelleştirme ve Sanat Ly TYT Deneme Sınavı - 5
32. Üzerindeki küfü kestiğimizde kalan ekmeğin zararsız
olacağını düşünebiliriz. Ancak attığımız küf sporları buz
dağının sadece görünen kısmı. Küf mantarları, çıplak
gözle görmenin çok zor olduğu hif adındaki kök ben-
zeri yapılarıyla hızlıca büyüyerek ekmeği içeriden ku-
şatır. İçerisinde küf mantarları bulunan bazı peynir tür-
leri ile soya sosu gibi gıdaları sağlık tehdidi olmaksızın
tüketmemiz küflü ekmek yemenin de zararsız olacağı
yanılgısına yol açabilir. Yaklaşık 300 000 çeşidi olduğu
düşünülen küf mantarlarının önemli bir bölümü sanıldı-
ğının aksine masumdur. Ama az da olsa bazı türlerinin
özellikle bağışıklık sistemi zayıf insanların canına kaste-
decek kadar zararlı olduğu da akıldan çıkarılmamalıdır.
Bu parçadan hareketle küf mantarları ile ilgili aşağı-
dakilerden hangisi söylenemez?
A) Birçoğunun sanıldığı kadar zararlı olmadığı
B) Belli bir bölümünün ölümcül olduğu
C) Bağışıklık sistemine hasar verebildiği
D) Bazılarının mikroskobik olduğu
E) Çok farklı türlerinin bulunduğu
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
32. Üzerindeki küfü kestiğimizde kalan ekmeğin zararsız olacağını düşünebiliriz. Ancak attığımız küf sporları buz dağının sadece görünen kısmı. Küf mantarları, çıplak gözle görmenin çok zor olduğu hif adındaki kök ben- zeri yapılarıyla hızlıca büyüyerek ekmeği içeriden ku- şatır. İçerisinde küf mantarları bulunan bazı peynir tür- leri ile soya sosu gibi gıdaları sağlık tehdidi olmaksızın tüketmemiz küflü ekmek yemenin de zararsız olacağı yanılgısına yol açabilir. Yaklaşık 300 000 çeşidi olduğu düşünülen küf mantarlarının önemli bir bölümü sanıldı- ğının aksine masumdur. Ama az da olsa bazı türlerinin özellikle bağışıklık sistemi zayıf insanların canına kaste- decek kadar zararlı olduğu da akıldan çıkarılmamalıdır. Bu parçadan hareketle küf mantarları ile ilgili aşağı- dakilerden hangisi söylenemez? A) Birçoğunun sanıldığı kadar zararlı olmadığı B) Belli bir bölümünün ölümcül olduğu C) Bağışıklık sistemine hasar verebildiği D) Bazılarının mikroskobik olduğu E) Çok farklı türlerinin bulunduğu
NAVIGASYON
yük.
Bulunduğumuz yer denizden bin beş yüz metre kadar
sekte idi. Akçedil İskelesi'nin önünde duran kayıklar, ağaçla.
rin arasındaki seyrek binalar iğne topuzu kadar ufaktı. Kar-
şıda Burhaniye'nin arkasında yatan Madra Dağları şekilsiz
bir yığından ibaretti. Güneşin altında göz kamaştırıcı pırılt
larla yanan deniz, ta uzaklarda açıklı koyulu gölgelere bü
rünen Midilli Adası'na kadar uzanıyor, bunun sağ yanından
geçerek ufukta, sisler içinde gökle birleşiyordu. Kazdağı'nın
çok,
körfeze kadar yaklaşan eteklerini sayılamayacak kadar
her biri başka renk ve biçimde, irili ufaklı dağlar ve tepeler
çeviriyordu. Arkamızda Sarıkız, bu dağların en yüksek te-
pesi, ağaçsız başını beyaz bulutlara uzatıyordu. Bu küçük
yerleşim merkezindeki tüm caddeler, merkezinde hükümet
konağının bulunduğu meydana çıkıyordu. Hükûmet konağı
en azından yüz yıllık bir taş yapı idi. Onun tam karşısında,
hükümet konağına göre çok yeni sayılabilecek belediye bi-
nası yer alıyordu. Belediye binası ile Şehir Parkı birbirine
bitişikti. Parkın içinde, yaz kış yeşilliğini koruyan elliye yakın
büyük çam ağacı vardı. İlçedeki iki bankanın reklam amaçlı
koyduğu banklar bu ağaçların altında duruyordu.
A) Binci kişili anlatıma yer verilmiştir.
B) Farklı duyulara ait ayrıntılara yer verilmiştir.
C) Tanrısal bakış açısı kullanılmıştır.
D) Sağlamlık ilkesine uyulmamıştır.
E) Alışılmamış bağdaştırmalara yer verilmemiştir.
1.
10. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
05
yar
tus
ter
KL
n
12
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
NAVIGASYON yük. Bulunduğumuz yer denizden bin beş yüz metre kadar sekte idi. Akçedil İskelesi'nin önünde duran kayıklar, ağaçla. rin arasındaki seyrek binalar iğne topuzu kadar ufaktı. Kar- şıda Burhaniye'nin arkasında yatan Madra Dağları şekilsiz bir yığından ibaretti. Güneşin altında göz kamaştırıcı pırılt larla yanan deniz, ta uzaklarda açıklı koyulu gölgelere bü rünen Midilli Adası'na kadar uzanıyor, bunun sağ yanından geçerek ufukta, sisler içinde gökle birleşiyordu. Kazdağı'nın çok, körfeze kadar yaklaşan eteklerini sayılamayacak kadar her biri başka renk ve biçimde, irili ufaklı dağlar ve tepeler çeviriyordu. Arkamızda Sarıkız, bu dağların en yüksek te- pesi, ağaçsız başını beyaz bulutlara uzatıyordu. Bu küçük yerleşim merkezindeki tüm caddeler, merkezinde hükümet konağının bulunduğu meydana çıkıyordu. Hükûmet konağı en azından yüz yıllık bir taş yapı idi. Onun tam karşısında, hükümet konağına göre çok yeni sayılabilecek belediye bi- nası yer alıyordu. Belediye binası ile Şehir Parkı birbirine bitişikti. Parkın içinde, yaz kış yeşilliğini koruyan elliye yakın büyük çam ağacı vardı. İlçedeki iki bankanın reklam amaçlı koyduğu banklar bu ağaçların altında duruyordu. A) Binci kişili anlatıma yer verilmiştir. B) Farklı duyulara ait ayrıntılara yer verilmiştir. C) Tanrısal bakış açısı kullanılmıştır. D) Sağlamlık ilkesine uyulmamıştır. E) Alışılmamış bağdaştırmalara yer verilmemiştir. 1. 10. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? 05 yar tus ter KL n 12
05
Paragrafta Yapı
1. (1) Demokrasi, Eski Yunan'dan beri hep tartışma
konusuydu. (II) Tartışma bir tarafa o dönemde korkutucu,
düzen bozucu ve kötünün de kötüsü bir yönetim şekli
olarak anılırdı. (III) Tabii bugünkü demokrasi kavrayışıyla
o zamanki arasında bariz farklar vardı ama adı, içeriğin
önüne geçmişti. (IV) Aslında hâlâ öyle; üstelik bu
durumu yaratanlar, kendi topraklarındaki yönetimin hatta
kendilerinin ne kadar demokratik olduğunu söyleyip
duruyor. (V) Gerçek demokrasi ise itinayla kulvar dışına
itiliyor; onu ezip geçmeyi düşünen ya da kullananların
yönetimde olduğu bir ülkenin hatırı sayılır kişileri, hep
ileri demokrasi veya daha iyi ve daha çok demokrasi
söylemiyle gemisini yürütüyor. (VI) Geçmişte böyle oldu,
şimdi de böyle.
leve
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden
sonra "Daha sonraları iktidarı kendine bahşedilmiş ulu bir
görev olarak görenlerin hedefinde yine demokrasi vardı."
cümlesi getirilebilir?
60
A) II
B) III.
E) VI.
C) IV.
D) V.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
05 Paragrafta Yapı 1. (1) Demokrasi, Eski Yunan'dan beri hep tartışma konusuydu. (II) Tartışma bir tarafa o dönemde korkutucu, düzen bozucu ve kötünün de kötüsü bir yönetim şekli olarak anılırdı. (III) Tabii bugünkü demokrasi kavrayışıyla o zamanki arasında bariz farklar vardı ama adı, içeriğin önüne geçmişti. (IV) Aslında hâlâ öyle; üstelik bu durumu yaratanlar, kendi topraklarındaki yönetimin hatta kendilerinin ne kadar demokratik olduğunu söyleyip duruyor. (V) Gerçek demokrasi ise itinayla kulvar dışına itiliyor; onu ezip geçmeyi düşünen ya da kullananların yönetimde olduğu bir ülkenin hatırı sayılır kişileri, hep ileri demokrasi veya daha iyi ve daha çok demokrasi söylemiyle gemisini yürütüyor. (VI) Geçmişte böyle oldu, şimdi de böyle. leve Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Daha sonraları iktidarı kendine bahşedilmiş ulu bir görev olarak görenlerin hedefinde yine demokrasi vardı." cümlesi getirilebilir? 60 A) II B) III. E) VI. C) IV. D) V.
Hiç kuşku yok ki ozan, hepimizin gündelik yaşamda
kullandığı dilden yararlanır. Ne var ki onun dili,
gündelik dilden çeşitli açılardan ayrışan bir dildir. En
başta ozanın dilinde sözcükler, gündelik dilin epey
ötesine giden çağrışımlar barındırır. Sözcükler,
mecazlı olup sezgisel yönden kuvvetlidir. Bu
nedenle ozan, şiirlerinde etkileyici bir anlatıma
ulaşma fırsatı bulur. O, estetik yönü güçlü eserler
vermek için dilin olanaklarından en geniş ölçüde
faydalanır.
1.
II. Yazarlar, uzun yıllara dayalı edebî ve kültürel
unsurlara sahip olursa ilgi çekici eserler kaleme
alabilirler. Gerçekten de yazarlık; birikim isteyen,
ciddi ve değerli yazı çabasına verilen addır. Sıradan
bir yazma çabası, yazarlık kapsamında
değerlendirilemez çünkü yazarlığın doğasında gerek
içerik gerekse de anlatım yönünden estetik bir tavır
söz konusudur.
Yukarıda verilen "I" ve "Il" numaralı metinlerin ortak
özelliği aşağıdakilerden hangisidir?
A) Karşılaştırma cümlesi içerme
B) Amaç cümlesine yer verme
Canim cümlesine yer verme
Gerekçeli yargı içerme
E Koşula bağlılık içerme
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Hiç kuşku yok ki ozan, hepimizin gündelik yaşamda kullandığı dilden yararlanır. Ne var ki onun dili, gündelik dilden çeşitli açılardan ayrışan bir dildir. En başta ozanın dilinde sözcükler, gündelik dilin epey ötesine giden çağrışımlar barındırır. Sözcükler, mecazlı olup sezgisel yönden kuvvetlidir. Bu nedenle ozan, şiirlerinde etkileyici bir anlatıma ulaşma fırsatı bulur. O, estetik yönü güçlü eserler vermek için dilin olanaklarından en geniş ölçüde faydalanır. 1. II. Yazarlar, uzun yıllara dayalı edebî ve kültürel unsurlara sahip olursa ilgi çekici eserler kaleme alabilirler. Gerçekten de yazarlık; birikim isteyen, ciddi ve değerli yazı çabasına verilen addır. Sıradan bir yazma çabası, yazarlık kapsamında değerlendirilemez çünkü yazarlığın doğasında gerek içerik gerekse de anlatım yönünden estetik bir tavır söz konusudur. Yukarıda verilen "I" ve "Il" numaralı metinlerin ortak özelliği aşağıdakilerden hangisidir? A) Karşılaştırma cümlesi içerme B) Amaç cümlesine yer verme Canim cümlesine yer verme Gerekçeli yargı içerme E Koşula bağlılık içerme
1.
umu
Edebiyat, toplumsal olguları yansıtması açısından her zaman
değerli bir sosyolojik araç olmuştur. Edebiyat sayesinde top-
lumu doğrudan gözlemlemek yerine, onu kavramada dâhi-
yane bir yeteneğe sahip olan edebiyatçının aktardıkları üze-
rinden şaşırtıcı varsayımlara ulaşabiliriz. Özellikle toplumsal
tarih çalışmalarında ancak edebî metinler sayesinde sosyal
ilişkileri, olayları ve yapıları betimleme olanağı buluruz.
Bu parçaya göre, edebiyatın
1.
II. Toplumsal unsurları içerme
III. Döneminin özelliklerini yazarının gözüyle verme
özelliklerinden hangilerine sahip olduğu söylenebilir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
Yal
Sosyoloji biliminin verilerinden yararlanma
D) II ve III
UcD
E) I, II ve III
Yalnız III
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. umu Edebiyat, toplumsal olguları yansıtması açısından her zaman değerli bir sosyolojik araç olmuştur. Edebiyat sayesinde top- lumu doğrudan gözlemlemek yerine, onu kavramada dâhi- yane bir yeteneğe sahip olan edebiyatçının aktardıkları üze- rinden şaşırtıcı varsayımlara ulaşabiliriz. Özellikle toplumsal tarih çalışmalarında ancak edebî metinler sayesinde sosyal ilişkileri, olayları ve yapıları betimleme olanağı buluruz. Bu parçaya göre, edebiyatın 1. II. Toplumsal unsurları içerme III. Döneminin özelliklerini yazarının gözüyle verme özelliklerinden hangilerine sahip olduğu söylenebilir? A) Yalnız I B) Yalnız II Yal Sosyoloji biliminin verilerinden yararlanma D) II ve III UcD E) I, II ve III Yalnız III
an
OSYM TADINDA 4
6. (1) Edebiyat eserleri birbirinden farklı nitelikler taşımakta,
dolayısıyla eserlerin okunmasında farklı yaklaşımlara
gereksinim doğmaktadır. (II) Edebiyat eserlerinde felsefe ve
tarihten izler bulunması son derece olağandır. (III) Özellikle
modern ve post-modern edebiyat eserlerinin anlaşılması,
okur odaklı yaklaşımlar bilindiğinde daha kolay ve doyurucu
olacaktır. (IV) Örneğin J. Joyce, F. Kafka, S. Beckett, O.
Pamuk, O. Atay gibi kimi yazarların edebî eserleri, içerdikleri
belirsizliklerle, karanlık noktalarla, boş alanlarla, okurun etkin
bir şekilde çabalamasını, parçaları birleştirmesini, dolayısıyla
yapıtın anlamının oluşmasına katkıda bulunmasını
gerektirmektedir. (V) Elbette öğrenciler bu tür eserlerle
ortaokul sürecinde karşılaşmayacaklardır fakat okuma
alışkanlığı ve hazzının erken yaşlarda çok yönlü bir şekilde
gelişebilmesi için kendi düzeylerine uygun olan eserlerle
girdikleri iletişimde, eserlerde oluşacak anlamın biraz da
kendilerine bağlı olacağının farkına ve hazzına varmalıdırlar.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangisi anlatımın
akışını bozmaktadır?
A) IV.
B) I.
C) V.
D) II.
E) III.
7. (1) Yazın yapıtının kendisini öne çıkaran Rus Biçimcilerinin
ardından yapıtta biçim ve içerik ayrımını yaparak bunları
oluşturan ögelerin nasıl düzenlendiğini ve işlevlerini
inceleyenleri
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
an OSYM TADINDA 4 6. (1) Edebiyat eserleri birbirinden farklı nitelikler taşımakta, dolayısıyla eserlerin okunmasında farklı yaklaşımlara gereksinim doğmaktadır. (II) Edebiyat eserlerinde felsefe ve tarihten izler bulunması son derece olağandır. (III) Özellikle modern ve post-modern edebiyat eserlerinin anlaşılması, okur odaklı yaklaşımlar bilindiğinde daha kolay ve doyurucu olacaktır. (IV) Örneğin J. Joyce, F. Kafka, S. Beckett, O. Pamuk, O. Atay gibi kimi yazarların edebî eserleri, içerdikleri belirsizliklerle, karanlık noktalarla, boş alanlarla, okurun etkin bir şekilde çabalamasını, parçaları birleştirmesini, dolayısıyla yapıtın anlamının oluşmasına katkıda bulunmasını gerektirmektedir. (V) Elbette öğrenciler bu tür eserlerle ortaokul sürecinde karşılaşmayacaklardır fakat okuma alışkanlığı ve hazzının erken yaşlarda çok yönlü bir şekilde gelişebilmesi için kendi düzeylerine uygun olan eserlerle girdikleri iletişimde, eserlerde oluşacak anlamın biraz da kendilerine bağlı olacağının farkına ve hazzına varmalıdırlar. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangisi anlatımın akışını bozmaktadır? A) IV. B) I. C) V. D) II. E) III. 7. (1) Yazın yapıtının kendisini öne çıkaran Rus Biçimcilerinin ardından yapıtta biçim ve içerik ayrımını yaparak bunları oluşturan ögelerin nasıl düzenlendiğini ve işlevlerini inceleyenleri
16. Tecrübe, üzerine saatlerce düşünülebilecek bir konudur. Haya-
ta atıldığınız andan itibaren sizin en büyük etiketlerinizden biri
olacaktır. Iş ve aşk hayatınızda ya da sosyal hayatta yaptığınız
davranışların gidişatını etkileyecek yegâne şey tecrübedir. Bunu
kazanmak için seneler vermeniz gerekecek, emin olabilirsiniz.
Ne kadar önemli olduğunu tecrübeli olduğunuzda tecrübesiz bir
kişinin o konu hakkında konuşmalarını dinlerken veya okurken
fark edebilirsiniz. Tecrübeye ulaşmanın en kestirme yolu ise
biyografilerdir. Dünya tarihine damga vurmuş binlerce kişinin,
yöneticilerin, filozofların, yazarların, sporcuların vs. hayatlarını
okuyarak onların tecrübelerine dokunmanız mümkündür.
LO
5
Bu parçada tecrübe ile ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi-
ne değinilmemiştir?
A) Kişiye diğerlerinden üstün kılan özellikler kazandırdığına
insanların hayatında önemli bir yeri olduğuna
C) Başkalarının hayatları okunarak da ulaşılabileceğine
Davranışları şekillendirmede etkili olduğuna
Elde edilmesinin uzun yıllar alabileceğine
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
16. Tecrübe, üzerine saatlerce düşünülebilecek bir konudur. Haya- ta atıldığınız andan itibaren sizin en büyük etiketlerinizden biri olacaktır. Iş ve aşk hayatınızda ya da sosyal hayatta yaptığınız davranışların gidişatını etkileyecek yegâne şey tecrübedir. Bunu kazanmak için seneler vermeniz gerekecek, emin olabilirsiniz. Ne kadar önemli olduğunu tecrübeli olduğunuzda tecrübesiz bir kişinin o konu hakkında konuşmalarını dinlerken veya okurken fark edebilirsiniz. Tecrübeye ulaşmanın en kestirme yolu ise biyografilerdir. Dünya tarihine damga vurmuş binlerce kişinin, yöneticilerin, filozofların, yazarların, sporcuların vs. hayatlarını okuyarak onların tecrübelerine dokunmanız mümkündür. LO 5 Bu parçada tecrübe ile ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi- ne değinilmemiştir? A) Kişiye diğerlerinden üstün kılan özellikler kazandırdığına insanların hayatında önemli bir yeri olduğuna C) Başkalarının hayatları okunarak da ulaşılabileceğine Davranışları şekillendirmede etkili olduğuna Elde edilmesinin uzun yıllar alabileceğine Diğer sayfaya geçiniz.
Aşağıdakilerden hangisinde zincirleme isim tam-
laması kullanılmamıştır?
Suların akşamla uzayan gölgeleri içinde uzakla-
şırlarken arkalarından baktım.
B) Adamlar, soluklanabilmek için aşağıdaki çoban
çeşmesinin başına doğru yürüyorlardı.
C) Şimdi, bu yerlerde, toprağından sökülmüş bir
çam ağacı örneği gibiyim.
D) Kuş korosu eşliğinde aşağı çayırlığa inildi, sonra
yine patikalardan geçildi.
Tenha dağ yollarından uzaklaştığımız vakit, İzmir'
den beri geçtiğimiz harabeleri düşündüm.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Aşağıdakilerden hangisinde zincirleme isim tam- laması kullanılmamıştır? Suların akşamla uzayan gölgeleri içinde uzakla- şırlarken arkalarından baktım. B) Adamlar, soluklanabilmek için aşağıdaki çoban çeşmesinin başına doğru yürüyorlardı. C) Şimdi, bu yerlerde, toprağından sökülmüş bir çam ağacı örneği gibiyim. D) Kuş korosu eşliğinde aşağı çayırlığa inildi, sonra yine patikalardan geçildi. Tenha dağ yollarından uzaklaştığımız vakit, İzmir' den beri geçtiğimiz harabeleri düşündüm.
19. En sevdiğimiz oyundu çelik çomak. Denizden serin
serin yeller esmeye başlayınca köyü tren istasyonuna
bağlayan iki yanı ağaçlı yollardan başımız yukarılarda
dolaşmaya çıkardık. Çomak arardık kendimize çünkü
çomağı olmayan, bu oyunu oynayamazdı; ayıptı
başkasından ödünç çomak istemek. Bu çomak hafif
oldu mu ayarlayamazsın vuruşları, ağır da olursa
vururken dengeyi sağlayamazsın. Yaş ağaç çabuk
eğildiği için pişkin dallar seçilmelidir, yağmurlar
bastırmadan kesilmesi gerekir. Çeliğe gelince o
ortaklaşa kullanılırdı. Bu oyunda başarı rastlantıya
değil, tamamen oyuncunun ustalığına bağlıydı.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Kişileştirmeye yer verilmiştir.
B) Niteleyici sözcükler kullanılmıştır.
C) Karşılaştırmadan yararlanılmıştır.
D) Devrik cümleler vardır.
E) Yinelemeden yararlanılmıştır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
19. En sevdiğimiz oyundu çelik çomak. Denizden serin serin yeller esmeye başlayınca köyü tren istasyonuna bağlayan iki yanı ağaçlı yollardan başımız yukarılarda dolaşmaya çıkardık. Çomak arardık kendimize çünkü çomağı olmayan, bu oyunu oynayamazdı; ayıptı başkasından ödünç çomak istemek. Bu çomak hafif oldu mu ayarlayamazsın vuruşları, ağır da olursa vururken dengeyi sağlayamazsın. Yaş ağaç çabuk eğildiği için pişkin dallar seçilmelidir, yağmurlar bastırmadan kesilmesi gerekir. Çeliğe gelince o ortaklaşa kullanılırdı. Bu oyunda başarı rastlantıya değil, tamamen oyuncunun ustalığına bağlıydı. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Kişileştirmeye yer verilmiştir. B) Niteleyici sözcükler kullanılmıştır. C) Karşılaştırmadan yararlanılmıştır. D) Devrik cümleler vardır. E) Yinelemeden yararlanılmıştır.
Soru Tahmin Köşesi
7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde dolaylı anlatıma
yer verilmiştir?
A) Gardiyan ziyaretçilere görüşme saatinin bittiğini söyledi.
B) Dersin ortasında arkadaşına “Benimle bir daha ko-
nuşma!" diye bağırdı.
Lamtum PotPTORON
YAYINLARI
Eskiden mahalle aralarında kızlar seksek, erkekler
futbol oynardı.
D) Doktorun bu tavsiyelerine uyacağıma dair kendime
söz vermiştim.
E) Halkın büyük bir kısmı bu konuda fikrini açıkça söy-
lemekten çekiniyordu.
8. (1) Elestirm
(3
TEST
3
10.
k
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Soru Tahmin Köşesi 7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde dolaylı anlatıma yer verilmiştir? A) Gardiyan ziyaretçilere görüşme saatinin bittiğini söyledi. B) Dersin ortasında arkadaşına “Benimle bir daha ko- nuşma!" diye bağırdı. Lamtum PotPTORON YAYINLARI Eskiden mahalle aralarında kızlar seksek, erkekler futbol oynardı. D) Doktorun bu tavsiyelerine uyacağıma dair kendime söz vermiştim. E) Halkın büyük bir kısmı bu konuda fikrini açıkça söy- lemekten çekiniyordu. 8. (1) Elestirm (3 TEST 3 10. k
6. Benim için de sonbahar başlıyor. Bu yaz da böy-
le geçti, diyebilirim en fazla. Sonbahar her zaman
iyi gelmiştir bana. Her sonbahar tuhaf bir dirilme,
serin bir ürperti yaşarım. Sonbahar, benim en ra-
hat ettiğim mevsimdir. Öz güven duygusunu en
çok sonbaharda hissederim. Yavaşlığı keşfederim.
Sonbaharın incelmiş kederlerini, kendime, yüzü-
me, duruşuma yakıştırırım. Yazın tutku dolu yakıcı-
lığından sonra, sakinleşmiş bir hüzün iyi gelir bana.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden han-
gisine başvurulmamıştır?
Baze A) Karşılaştırmaya
mar
B) İnsana özgü nitelikleri doğaya aktarmaya
C) Öznelliğe einig
to sme uje)
DYDuyular arası aktarmaya
1676A RINGVSH
neito onshol Sun.
tags
E) Dokunma duyusuyla ilgili ayrıntılara nüg
Gyngolara
A
te tovisalby
karekök
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
6. Benim için de sonbahar başlıyor. Bu yaz da böy- le geçti, diyebilirim en fazla. Sonbahar her zaman iyi gelmiştir bana. Her sonbahar tuhaf bir dirilme, serin bir ürperti yaşarım. Sonbahar, benim en ra- hat ettiğim mevsimdir. Öz güven duygusunu en çok sonbaharda hissederim. Yavaşlığı keşfederim. Sonbaharın incelmiş kederlerini, kendime, yüzü- me, duruşuma yakıştırırım. Yazın tutku dolu yakıcı- lığından sonra, sakinleşmiş bir hüzün iyi gelir bana. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden han- gisine başvurulmamıştır? Baze A) Karşılaştırmaya mar B) İnsana özgü nitelikleri doğaya aktarmaya C) Öznelliğe einig to sme uje) DYDuyular arası aktarmaya 1676A RINGVSH neito onshol Sun. tags E) Dokunma duyusuyla ilgili ayrıntılara nüg Gyngolara A te tovisalby karekök
buhan
oğal
onlara
iği sınır
bir
baren
likte
esel
rek
Eir.
Olaylı
rmaya
me ile
e kış
lleri,
açlı
ların
isel ve
de ve
vol
vakit
hava
iğine
tedir.
Paragraf
0120
NOTRE
20
1.
Sedef, kabuklu deniz canlılarının kabuklarının iç
yüzeyinden elde edilir. Sedef, yumuşakçaların
kabuklarının salgısıyla oluşan bir taştır. Organik
kökenli bir süsleme materyalidir. Yumuşakçaların
kabuk kısımlarının iç yüzeyinde oluşur. Söz gelimi,
midye, istiridye gibi canlıların kabuklarının beyaz ve
parlak iç yüzeyinde görülür. Karadaki bazı fosillerde
de bulunabilen sedef, hem denizde hemde karada
bulunabilen nadir taşlardan biridir.
II. Eğitim, bir insanda ideal davranış ve öğrenme
değişikliği oluşturmaktır. Kütüphane ise kitapların
çokça bulunduğu bir yer olup insanların oraya
giderek ödünç kitap aldığı yerdir. Eğitim ve
kütüphane, genelde birbirinden ayrılmaz.
Birbirleriyle eş zamanlı olarak iş birliği içerisindedir.
Biri diğerinden ayrı tutulamaz. Eğitim, kütüphanenin
yokluğunda yaşayamaz. Kütüphane içinde aynı
durum söz konusudur. Tam donanımlı bir
kütüphane; toplumun kalkınması, ilerlemesi ve
yükselmesi için olmazsa olmaz bir değerdir.
Aşağıdakilerin hangisi, yukarıdaki numaralanmış
parçaların ortak özelliği olarak gösterilemez?
13
A) Bilgi verme amacıyla oluşturulmuştur.
B) Tanımlamaya yer verilmiştir.
Yazım yanlışı bulunan sözcük vardır.
D) Ömeklerden yararlanılmıştır.
E) İsim cümleleri kullanılmıştır.
4.
Eylül... He
baharın re
kayboluşta
hoş, acı v
güzellikle
rengini ar
birçoğunu
görüyord
güzel kol
sığmaz,
hazine o
Bu parç
D
11. F
III. N
IV. C
yargıla
A) Yair
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
buhan oğal onlara iği sınır bir baren likte esel rek Eir. Olaylı rmaya me ile e kış lleri, açlı ların isel ve de ve vol vakit hava iğine tedir. Paragraf 0120 NOTRE 20 1. Sedef, kabuklu deniz canlılarının kabuklarının iç yüzeyinden elde edilir. Sedef, yumuşakçaların kabuklarının salgısıyla oluşan bir taştır. Organik kökenli bir süsleme materyalidir. Yumuşakçaların kabuk kısımlarının iç yüzeyinde oluşur. Söz gelimi, midye, istiridye gibi canlıların kabuklarının beyaz ve parlak iç yüzeyinde görülür. Karadaki bazı fosillerde de bulunabilen sedef, hem denizde hemde karada bulunabilen nadir taşlardan biridir. II. Eğitim, bir insanda ideal davranış ve öğrenme değişikliği oluşturmaktır. Kütüphane ise kitapların çokça bulunduğu bir yer olup insanların oraya giderek ödünç kitap aldığı yerdir. Eğitim ve kütüphane, genelde birbirinden ayrılmaz. Birbirleriyle eş zamanlı olarak iş birliği içerisindedir. Biri diğerinden ayrı tutulamaz. Eğitim, kütüphanenin yokluğunda yaşayamaz. Kütüphane içinde aynı durum söz konusudur. Tam donanımlı bir kütüphane; toplumun kalkınması, ilerlemesi ve yükselmesi için olmazsa olmaz bir değerdir. Aşağıdakilerin hangisi, yukarıdaki numaralanmış parçaların ortak özelliği olarak gösterilemez? 13 A) Bilgi verme amacıyla oluşturulmuştur. B) Tanımlamaya yer verilmiştir. Yazım yanlışı bulunan sözcük vardır. D) Ömeklerden yararlanılmıştır. E) İsim cümleleri kullanılmıştır. 4. Eylül... He baharın re kayboluşta hoş, acı v güzellikle rengini ar birçoğunu görüyord güzel kol sığmaz, hazine o Bu parç D 11. F III. N IV. C yargıla A) Yair
TÜRKÇE
19. Piyasaya çıkan kitaplar ellerden ellere, dillerden dillere
dolaşmaya başlar. Sararan sayfalar, kararan ciltler o
kitabın artık yaşlanmaya başladığını gösterir. Nasıl ki
bazı gıda maddeleri durdukça lezzetlenirse birtakım
eserler de eskidikçe yenileşir. Ama öyle kitaplar da
vardır ki sayfaları hiç açılmamış, içindeki bilgiler saçıl-
mamıştır. Sayfalarını gözlerin kuşatma altına almadığı,
ciltlerini ellerin okşamadığı bu kitaplar gurbet diyarında
kalan yetim ve öksüzlere benzerler. Aynı eserleri -
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
göre;
I.
kıymeti bilinmeyen hazineler olarak da nitelendire-
bilirsiniz.
koklanmadan solan gonca güllere de benzetebilir-
siniz.
III. yer altından çıkarılmayı bekleyen madenler olarak
da düşünebilirsiniz.
yargılarından hangileri getirilemez?
11.
A) Yalnız I
D) I. ve II.
B) Yalnız II
C) Yalnız III
E) I. ve III.
L
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TÜRKÇE 19. Piyasaya çıkan kitaplar ellerden ellere, dillerden dillere dolaşmaya başlar. Sararan sayfalar, kararan ciltler o kitabın artık yaşlanmaya başladığını gösterir. Nasıl ki bazı gıda maddeleri durdukça lezzetlenirse birtakım eserler de eskidikçe yenileşir. Ama öyle kitaplar da vardır ki sayfaları hiç açılmamış, içindeki bilgiler saçıl- mamıştır. Sayfalarını gözlerin kuşatma altına almadığı, ciltlerini ellerin okşamadığı bu kitaplar gurbet diyarında kalan yetim ve öksüzlere benzerler. Aynı eserleri - Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre; I. kıymeti bilinmeyen hazineler olarak da nitelendire- bilirsiniz. koklanmadan solan gonca güllere de benzetebilir- siniz. III. yer altından çıkarılmayı bekleyen madenler olarak da düşünebilirsiniz. yargılarından hangileri getirilemez? 11. A) Yalnız I D) I. ve II. B) Yalnız II C) Yalnız III E) I. ve III. L
ardımcı Düşünceler
10
3.
Ideal çözme süreniz
dk.
Çözdüğünüz süre
dk.
Türk ve Batı şiirini çok iyi bilen bir şairdir. Bu iki güçlü şiir
dünyasının can alıcı özelliklerini kendi şiirinde birleştirerek
şiir coğrafyasını oluşturur. Divan edebiyatı şairlerinin yanı
sıra modern Türk şairlerinden Ahmet Haşim, Asaf Halet
Çelebi, Ahmet Muhip Dıranas, Behçet Necatigil ve Yahya
Kemal'den etkilenmiştir. Yalnızlık, hüzün, kaçış ve ölüm
tutkusu demlerini içsel beninin serüvenine dönüştürerek
serbest tarzda yazdığı şiirleriyle dile getirir. Onun için
dünya terk edildiğimiz sorunlu yerdir. Bu nedenle dil için-
deki yolculuğunu daha çok hüznün ara duraklarında sür-
dürür. Özgün olmayı kendine ilke edinen Hilmi Yavuz, şiir-
lerindeki imgeler aracılığıyla, söyleyiş tarzıyla, mevcut dilin
kalıplarını kıran diliyle özgün olmayı başarmıştır. Şair,
mevcut dilin sınırlarını aşarak özgün bir şiir dili oluşturur-
ken yapaylıktan kaçınmıştır.
Bu paragrafta Hilmi Yavuz'la ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisine değinilmemiştir?
A) Türk ve Batı şiirinin temel niteliklerini şiirinde barındır-
dığına
B) Sir geleneğinden daha çok çağdaş Türk şairlerinden
yararlandığına
C) Serbest biçimde yazdığı şiirlerinde kimi soyut ve duy-
gusal konuları içselleştirerek anlattığına
P
D) Anlatımında hüzünlü bir söyleyişin hakim olduğuna
E) Özgün olmayı doğallıktan ödün vermeden başardığına
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ardımcı Düşünceler 10 3. Ideal çözme süreniz dk. Çözdüğünüz süre dk. Türk ve Batı şiirini çok iyi bilen bir şairdir. Bu iki güçlü şiir dünyasının can alıcı özelliklerini kendi şiirinde birleştirerek şiir coğrafyasını oluşturur. Divan edebiyatı şairlerinin yanı sıra modern Türk şairlerinden Ahmet Haşim, Asaf Halet Çelebi, Ahmet Muhip Dıranas, Behçet Necatigil ve Yahya Kemal'den etkilenmiştir. Yalnızlık, hüzün, kaçış ve ölüm tutkusu demlerini içsel beninin serüvenine dönüştürerek serbest tarzda yazdığı şiirleriyle dile getirir. Onun için dünya terk edildiğimiz sorunlu yerdir. Bu nedenle dil için- deki yolculuğunu daha çok hüznün ara duraklarında sür- dürür. Özgün olmayı kendine ilke edinen Hilmi Yavuz, şiir- lerindeki imgeler aracılığıyla, söyleyiş tarzıyla, mevcut dilin kalıplarını kıran diliyle özgün olmayı başarmıştır. Şair, mevcut dilin sınırlarını aşarak özgün bir şiir dili oluşturur- ken yapaylıktan kaçınmıştır. Bu paragrafta Hilmi Yavuz'la ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisine değinilmemiştir? A) Türk ve Batı şiirinin temel niteliklerini şiirinde barındır- dığına B) Sir geleneğinden daha çok çağdaş Türk şairlerinden yararlandığına C) Serbest biçimde yazdığı şiirlerinde kimi soyut ve duy- gusal konuları içselleştirerek anlattığına P D) Anlatımında hüzünlü bir söyleyişin hakim olduğuna E) Özgün olmayı doğallıktan ödün vermeden başardığına