Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

32. Bordo bulamacı; patojenlere karşı esas toksik madde olan
bakır iyonlarını içeren ve asit karakterli bakırın ph'sını nö-
türleştirerek, fitotoksik etkiyi gidermek amacıyla kireç katı-
larak kullanılan ve kolay hazırlanabilen koruyucu bir ilaçtır.
Yani göztaşı (bakır sülfat % 98) ve kireç kullanarak hazır-
lanan bir karışımdır. Bordo bulamacı, çok sayıda fungal
ve bakteriyel hastalığa karşı kullanılan bir tarım ilacıdır.
Özellikle sonbaharda hasattan sonra ve ilkbaharda çiçek
gözleri uyanmadan önce zeytin ağaçlarına bordo bulama-
ci uygulandığında ertesi yıl olabilecek potansiyel hastalık-
lara karşı etkili ve ekonomik bir mücadele yapılmış olunur.
Sonbahar ve ilkbaharda bordo bulamacı kullanılmadan
fungal ve bakteriyel hastalıklarla mücadelede tam başa-
rıya ulaşmak mümkün değildir. Bordo bulamacı kullanıma
hazır hâlde bayilerinde bulunabileceği gibi, göztaşı (bakır
sülfat) ve kireç ile hazırlanıp kullanılması da mümkündür.
Ancak hazır bordo bulamacı kullanılması hâlinde kullan-
ma dozunun önceden iyi bilinmesi gerekir.
Bu parçanın konusu aşağıdakilerden hangisidir?
A) İnsanın doğayla mücadelesi
B) İnsanlık tarihinin dönüm noktası
C) Bilinçsiz sanayileşmenin yarattıkları
D) Doğanın sınırsız gücü
E) Küresel ısınmanın sonuçları
E
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
32. Bordo bulamacı; patojenlere karşı esas toksik madde olan bakır iyonlarını içeren ve asit karakterli bakırın ph'sını nö- türleştirerek, fitotoksik etkiyi gidermek amacıyla kireç katı- larak kullanılan ve kolay hazırlanabilen koruyucu bir ilaçtır. Yani göztaşı (bakır sülfat % 98) ve kireç kullanarak hazır- lanan bir karışımdır. Bordo bulamacı, çok sayıda fungal ve bakteriyel hastalığa karşı kullanılan bir tarım ilacıdır. Özellikle sonbaharda hasattan sonra ve ilkbaharda çiçek gözleri uyanmadan önce zeytin ağaçlarına bordo bulama- ci uygulandığında ertesi yıl olabilecek potansiyel hastalık- lara karşı etkili ve ekonomik bir mücadele yapılmış olunur. Sonbahar ve ilkbaharda bordo bulamacı kullanılmadan fungal ve bakteriyel hastalıklarla mücadelede tam başa- rıya ulaşmak mümkün değildir. Bordo bulamacı kullanıma hazır hâlde bayilerinde bulunabileceği gibi, göztaşı (bakır sülfat) ve kireç ile hazırlanıp kullanılması da mümkündür. Ancak hazır bordo bulamacı kullanılması hâlinde kullan- ma dozunun önceden iyi bilinmesi gerekir. Bu parçanın konusu aşağıdakilerden hangisidir? A) İnsanın doğayla mücadelesi B) İnsanlık tarihinin dönüm noktası C) Bilinçsiz sanayileşmenin yarattıkları D) Doğanın sınırsız gücü E) Küresel ısınmanın sonuçları E
da
<-
k
6
PB
S
CA
R
e
(E)
8. Eğer İstanbul'a dair bilmediğiniz bir şey varsa Selim İleri'nin
anılarını okumak çoğu zaman kâfi gelir insana. Her türlü
ayrıntıyı bulmak mümkündür çünkü bu anılarda. Yazar bir
yandan çocukluğunu anlatırken diğer yandan edebî şahsi-
yetlerin İstanbul'una ait hikâyelerle süsler okurun zihnini.
Mesela hangi yazar veya hangi şair nerelerde gezmiştir,
hangi kahvede soluklanıp şiirine dize düşmüştür? Veya bir
zamanlar Cihangir'deki Kumrulu Yokuş Sokağı'nda yaşa-
yanlar acaba nasıl insanlardır?
Bu parçadan Selim İleri'nin anılarıyla ilgili olarak aşa-
ğıdaki yargıların hangisine ulaşılamaz?
Istanbul'un sosyal hayatına dair ayrıntılı bilgiler içer-
mektedir.V
Okurların kültürel seviyesini yükseltmek için kaleme
alınmıştır.
Eski zaman İstanbul'una dair geniş bilgiler vermektedir.
Sadece kendi hayaynı anlatmakla yetinmemiştir.
E) Biyografik özellikler taşımaktadır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
da <- k 6 PB S CA R e (E) 8. Eğer İstanbul'a dair bilmediğiniz bir şey varsa Selim İleri'nin anılarını okumak çoğu zaman kâfi gelir insana. Her türlü ayrıntıyı bulmak mümkündür çünkü bu anılarda. Yazar bir yandan çocukluğunu anlatırken diğer yandan edebî şahsi- yetlerin İstanbul'una ait hikâyelerle süsler okurun zihnini. Mesela hangi yazar veya hangi şair nerelerde gezmiştir, hangi kahvede soluklanıp şiirine dize düşmüştür? Veya bir zamanlar Cihangir'deki Kumrulu Yokuş Sokağı'nda yaşa- yanlar acaba nasıl insanlardır? Bu parçadan Selim İleri'nin anılarıyla ilgili olarak aşa- ğıdaki yargıların hangisine ulaşılamaz? Istanbul'un sosyal hayatına dair ayrıntılı bilgiler içer- mektedir.V Okurların kültürel seviyesini yükseltmek için kaleme alınmıştır. Eski zaman İstanbul'una dair geniş bilgiler vermektedir. Sadece kendi hayaynı anlatmakla yetinmemiştir. E) Biyografik özellikler taşımaktadır.
E
7.
8
lıdır.
B) Açıklayıcı yani bilgi verici cümlelerden
oluşur.
C) Bilgi verilen konu derinlemesine, ayrıntılı
bir şekilde anlatılır. L
D) Araştırma yazılarıdır.
EYazar kanıtlama gereği duymadan kişi-
sel düşüncelerine de yer verebilir.
Masum bir çocuk yüzü... Yumrukları çenesin-
de, gözleri derin bir rüyaya dalmış gibi... Bir
gençlik fotoğrafı... Yüzünde ergenlik rüzgârları.
Delikanlı bir gülümseyiş. Ümitler, kararsızlık-
lar... Pencerede parmaklıklar ardında bir kadın
başı. Sokağa sarkan sarmaşıklar, hanımelleri...
Ve gökyüzünü bulut gibi kaplayan martı çığlık-
ları... Şehrin kokularını dağıtan tik bir odos..
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden
hangisi yoktur?
A) İşitsel ögelere yer verme
Koklama duyusundan yararlanma
Betimleyici anlatıma başvurma
DY Dokunma duyusundan yararlanma
E) Öykülemeye yer verme
Uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra etrafı
ağaçlarla çevrili bir gölün kenarına geldik.
Gürültüden uzak, oldukça sakin bir yerdi
burası. Rengarenk çiçeklerden çok güzel
kokular yayılıyordu etrafa. Biraz dinlendik-
ten sonra vakit kaybetmeden sofrayı kurduk.
Biz yemeğimizi yerken karıncalar da bayram
ediyordu etrafımızda. Kuşlar da hoş geldiniz,
diyordu kendi dillerince.
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
lueturulmustur.
LİYAKAT YAYINLARI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
E 7. 8 lıdır. B) Açıklayıcı yani bilgi verici cümlelerden oluşur. C) Bilgi verilen konu derinlemesine, ayrıntılı bir şekilde anlatılır. L D) Araştırma yazılarıdır. EYazar kanıtlama gereği duymadan kişi- sel düşüncelerine de yer verebilir. Masum bir çocuk yüzü... Yumrukları çenesin- de, gözleri derin bir rüyaya dalmış gibi... Bir gençlik fotoğrafı... Yüzünde ergenlik rüzgârları. Delikanlı bir gülümseyiş. Ümitler, kararsızlık- lar... Pencerede parmaklıklar ardında bir kadın başı. Sokağa sarkan sarmaşıklar, hanımelleri... Ve gökyüzünü bulut gibi kaplayan martı çığlık- ları... Şehrin kokularını dağıtan tik bir odos.. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) İşitsel ögelere yer verme Koklama duyusundan yararlanma Betimleyici anlatıma başvurma DY Dokunma duyusundan yararlanma E) Öykülemeye yer verme Uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra etrafı ağaçlarla çevrili bir gölün kenarına geldik. Gürültüden uzak, oldukça sakin bir yerdi burası. Rengarenk çiçeklerden çok güzel kokular yayılıyordu etrafa. Biraz dinlendik- ten sonra vakit kaybetmeden sofrayı kurduk. Biz yemeğimizi yerken karıncalar da bayram ediyordu etrafımızda. Kuşlar da hoş geldiniz, diyordu kendi dillerince. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? lueturulmustur. LİYAKAT YAYINLARI
29 Bugüne kadar roman yazan felsefecilere bir şekilde
rastladık. Bilhassa 20. yüzyıldaki varoluşçuluk dalga-
Si, felsefi romanı ön plana çıkardı. Jean Paul Sartre'in
Özgürlük Yolları ve Duvar kitapları ile Albert Camus'un
Yabancı kitabı hem bu alanda çığır açıcı hem de popü-
lerliğini koruyan -en popülerinin ise Freidrich Nietzsc-
he'nin Böyle Buyurdu Zerdüşt olduğunu söylemek yanlış
olmaz-örnekler olarak karşımızda duruyor. Bu alandaki
romanların çoğunda olaylar, kahramanların etrafında
şekillenir ve o sadece olanlarla, olaylarla ve nesnelerle
etkileşime girer. Felsefi romanların alametifarikası tam
da bu etkileşimdir. Bununla beraber bu alanda yazılmış
olan kimi eserleri, romandan ziyade felsefi görüşlerin
edebî bir dille anlatılması olarak değerlendirmek gerekir.
Bu parçadan felsefi romanla ilgili aşağıdakilerden
hangisi çıkarılamaz?
Kahramanlarının merkezî bir konumda olduğu
B) Varoluşçuluk akımı ile dikkatleri çekmeye başladığı
C) Bir kısmının felsefi anlatı olmaktan öteye geçemediği
DYSartre ve Camus'un bu alanda öncü rol üstlendiği
E) Edebiyat-felsefe ilişkisinden ortaya çıktığı
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
29 Bugüne kadar roman yazan felsefecilere bir şekilde rastladık. Bilhassa 20. yüzyıldaki varoluşçuluk dalga- Si, felsefi romanı ön plana çıkardı. Jean Paul Sartre'in Özgürlük Yolları ve Duvar kitapları ile Albert Camus'un Yabancı kitabı hem bu alanda çığır açıcı hem de popü- lerliğini koruyan -en popülerinin ise Freidrich Nietzsc- he'nin Böyle Buyurdu Zerdüşt olduğunu söylemek yanlış olmaz-örnekler olarak karşımızda duruyor. Bu alandaki romanların çoğunda olaylar, kahramanların etrafında şekillenir ve o sadece olanlarla, olaylarla ve nesnelerle etkileşime girer. Felsefi romanların alametifarikası tam da bu etkileşimdir. Bununla beraber bu alanda yazılmış olan kimi eserleri, romandan ziyade felsefi görüşlerin edebî bir dille anlatılması olarak değerlendirmek gerekir. Bu parçadan felsefi romanla ilgili aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? Kahramanlarının merkezî bir konumda olduğu B) Varoluşçuluk akımı ile dikkatleri çekmeye başladığı C) Bir kısmının felsefi anlatı olmaktan öteye geçemediği DYSartre ve Camus'un bu alanda öncü rol üstlendiği E) Edebiyat-felsefe ilişkisinden ortaya çıktığı
CAP
5 10
7.
5
Nereye giderseniz gidiniz, en çok onun okunduğunu
görürsünüz.
II. Romanın en çok sevilen bir edebiyat türü olduğu
gerçektir.
III.) Şiir için de böyledir.
2
V. Bir geziye çıktığımız zaman da çantamızın bir köşesi-
ne yerleştirmeyi unutmadığımız yine onlardır.
Yaşamak için çalışıp didinmelerimizden fırsat bul-
duk mu elimize aldığımız şey ya bir roman ya da bir
şiir kitabıdır.
Yukarıdaki cümleler anlamlı bir paragraf oluştura-
cak şekilde sıralandığında hangisi sondan ikinci
olur?
A) I
B) II
C) III
D) IV
EX
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
CAP 5 10 7. 5 Nereye giderseniz gidiniz, en çok onun okunduğunu görürsünüz. II. Romanın en çok sevilen bir edebiyat türü olduğu gerçektir. III.) Şiir için de böyledir. 2 V. Bir geziye çıktığımız zaman da çantamızın bir köşesi- ne yerleştirmeyi unutmadığımız yine onlardır. Yaşamak için çalışıp didinmelerimizden fırsat bul- duk mu elimize aldığımız şey ya bir roman ya da bir şiir kitabıdır. Yukarıdaki cümleler anlamlı bir paragraf oluştura- cak şekilde sıralandığında hangisi sondan ikinci olur? A) I B) II C) III D) IV EX
207
19. Küçük salonun fes renginde kalın, ağır perdeli penceresinden
dışarı muhteşem, parlak bir sulu boya levhası gibi görünüyor-
du: Saf mavi bir sema... Çiçekli ağaçlar... Uyur gibi sessiz
duran deniz... Karşı sahilde mor, fark olunmaz sisler altın-
da dağlar, korular, beyaz yalılar... Bütün bunların üzerinde
bir esatir rüyasının havai hakikati gibi uçan martı sürüleri...
Pencerenin önündeki şişman koltuğa gayet zayıf, gayet sarı,
gayet ihtiyar bir kadın oturmuştu. Bahara, hayata dargın gibi
arkasını dışarıya çevirmişti.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Öyküleme
B) Niteleme
C) Betimleme
D) Benzetme
E) İlgi kurma
Diğer sayfaya geçiniz.
Ze
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
207 19. Küçük salonun fes renginde kalın, ağır perdeli penceresinden dışarı muhteşem, parlak bir sulu boya levhası gibi görünüyor- du: Saf mavi bir sema... Çiçekli ağaçlar... Uyur gibi sessiz duran deniz... Karşı sahilde mor, fark olunmaz sisler altın- da dağlar, korular, beyaz yalılar... Bütün bunların üzerinde bir esatir rüyasının havai hakikati gibi uçan martı sürüleri... Pencerenin önündeki şişman koltuğa gayet zayıf, gayet sarı, gayet ihtiyar bir kadın oturmuştu. Bahara, hayata dargın gibi arkasını dışarıya çevirmişti. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Öyküleme B) Niteleme C) Betimleme D) Benzetme E) İlgi kurma Diğer sayfaya geçiniz. Ze
Mevlüt, yirmi beş yıl önce ortaokul öğrencisiyken babasıyla
boza sattığı günleri hatırladı. Hasır sepetin içindeki emaye
kaba çocukların istediklerinden daha fazla, iki bardak değil
neredeyse tam bir kilo boza boşalttı ve bir melekle temas
etmiş gibi iyi hissetti kendini. Son yıllarda bazen Mevlüt'ün
kafası, hayalleri dinî konularla meşgul oluyordu. Bu nok-
tada hikâyemizin tam anlaşılması için, önce bozanın ne
olduğunu bilmeyen dünya okurlarına ve onu önümüzde--
ki yirmi otuz yılda ne yazık ki unutacağını tahmin ettiğim
gelecek kuşak Türk okurlarına, bu içeceğin darının ma-
yalanmasıyla yapılan, ağır kıvamlı, hoş kokulu, koyu sa-
rimsı, hafifçe alkollü geleneksel bir Asya içeceği olduğunu
hemen söyleyeyim ki zaten tuhaf olaylarla dolu hikâyemiz
büsbütün tuhaf sanılmasın.
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi şöy-
Menemez?
A) Sanatsal metinlere özgü anlatıma başvurulmuştur.
B) Olayın akışı kesilerek öğretici metinlere özgü anlatıma
yer verilmiştir.
O Parça, tümüyle bilgi verme amacına uygun bir anlatım-
la oluşturulmuştur.
D) Hem tanrısal anlatıcı hem de kahraman anlatıcı figürü
yer almıştır.
E) Gelecekten söz eden anlatıma da yer verilmiştir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Mevlüt, yirmi beş yıl önce ortaokul öğrencisiyken babasıyla boza sattığı günleri hatırladı. Hasır sepetin içindeki emaye kaba çocukların istediklerinden daha fazla, iki bardak değil neredeyse tam bir kilo boza boşalttı ve bir melekle temas etmiş gibi iyi hissetti kendini. Son yıllarda bazen Mevlüt'ün kafası, hayalleri dinî konularla meşgul oluyordu. Bu nok- tada hikâyemizin tam anlaşılması için, önce bozanın ne olduğunu bilmeyen dünya okurlarına ve onu önümüzde-- ki yirmi otuz yılda ne yazık ki unutacağını tahmin ettiğim gelecek kuşak Türk okurlarına, bu içeceğin darının ma- yalanmasıyla yapılan, ağır kıvamlı, hoş kokulu, koyu sa- rimsı, hafifçe alkollü geleneksel bir Asya içeceği olduğunu hemen söyleyeyim ki zaten tuhaf olaylarla dolu hikâyemiz büsbütün tuhaf sanılmasın. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi şöy- Menemez? A) Sanatsal metinlere özgü anlatıma başvurulmuştur. B) Olayın akışı kesilerek öğretici metinlere özgü anlatıma yer verilmiştir. O Parça, tümüyle bilgi verme amacına uygun bir anlatım- la oluşturulmuştur. D) Hem tanrısal anlatıcı hem de kahraman anlatıcı figürü yer almıştır. E) Gelecekten söz eden anlatıma da yer verilmiştir.
Deresi'nin yanindan
Bu parçanın anlatımında, aşağıdakilerden han-
gisine başvurulmamıştır?
A) Savisal verilerden yararlanılmıştır.
5) Olaylar oluş sırasıyla verilmiştir.
C) Tartışmacı bir anlatımı vardır.
D) İzlenimler aktarılmıştır.
E) Açıklayıcı bilgilere yer verilmiştir.
20. Dostluk ilişkilerinin güçlendiği, hoşgörünün, yardım-
laşmanın arttığı günler olan dini bayramlar pek çok
güzel geleneği de içerir. Çocuklara para ve arma-
ğanlar, yoksullara fitre ve zekât vermek, komşuların,
akrabaların evlerini ziyarete gitmek; kurban kesmek,
topluca bayram namazına gitmek bayram günlerinin
adetlerindendir. Geleneksel İslam toplumlarında
Şeker ve Kurban Bayramları gelenekleri, şenlikleri
ve ibadetleriyle yılın önemli dini bayramlarıdır. Üç
gün süren Şeker Bayramı Ramazan'dan sonra gel-
diği için Ramazan Bayramı olarak da adlandırılır.
Geçmişte Osmanlı kentlerinde yılın en ayrıcalıklı ve
renkli ayı olan Ramazan da bir bayram sevinci için-
de yaşanırdı. Ramazan'ın önemli özelliklerinden biri
de verilen gösterişli tar yemekleriydi. Her akşam
orucun açılmasından sonra halk kahvehanelere gi-
der, burada hikâyeler anlatan meddahları ve Kara-
göz gösterilerini izlerdi.
Bu parçanın anlatımında, aşağıdakilerden han-
gileri kullanılmıştır?
A Tanımlama - Tartışma - Benzetme
B) Öyküleme - Betimleme - Tartışma
Karşılaştırma - Açıklama - Ömekleme
Benzetme- Tartışma - Tanımlama
E Öyküleme - Betimleme- Karşılaştırma
ÇOZULEN SURE
Doğru
***********
Yanlış
***********
**********
Boş
************
Net
***********
zaralari
håline, göz al
tılır az sonra
bir koya kuru
ilk kez tanış
cenliğiyle ka
içindeki güz
önce. Sonra
yol boyunca
zünü göste
Bu parçay
söylenem
A) Cansız
B) Alıntıla
C) Meca
D) Anlat
E) Çağr
2.
Küresel
Avrupa'
raktık.
kriz, ür
re kazı
yıl geç
yatırım
jinin; c
çekec
me hu
2013
ortam
Türki
Bu
mem
A)
B)
D
E)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Deresi'nin yanindan Bu parçanın anlatımında, aşağıdakilerden han- gisine başvurulmamıştır? A) Savisal verilerden yararlanılmıştır. 5) Olaylar oluş sırasıyla verilmiştir. C) Tartışmacı bir anlatımı vardır. D) İzlenimler aktarılmıştır. E) Açıklayıcı bilgilere yer verilmiştir. 20. Dostluk ilişkilerinin güçlendiği, hoşgörünün, yardım- laşmanın arttığı günler olan dini bayramlar pek çok güzel geleneği de içerir. Çocuklara para ve arma- ğanlar, yoksullara fitre ve zekât vermek, komşuların, akrabaların evlerini ziyarete gitmek; kurban kesmek, topluca bayram namazına gitmek bayram günlerinin adetlerindendir. Geleneksel İslam toplumlarında Şeker ve Kurban Bayramları gelenekleri, şenlikleri ve ibadetleriyle yılın önemli dini bayramlarıdır. Üç gün süren Şeker Bayramı Ramazan'dan sonra gel- diği için Ramazan Bayramı olarak da adlandırılır. Geçmişte Osmanlı kentlerinde yılın en ayrıcalıklı ve renkli ayı olan Ramazan da bir bayram sevinci için- de yaşanırdı. Ramazan'ın önemli özelliklerinden biri de verilen gösterişli tar yemekleriydi. Her akşam orucun açılmasından sonra halk kahvehanelere gi- der, burada hikâyeler anlatan meddahları ve Kara- göz gösterilerini izlerdi. Bu parçanın anlatımında, aşağıdakilerden han- gileri kullanılmıştır? A Tanımlama - Tartışma - Benzetme B) Öyküleme - Betimleme - Tartışma Karşılaştırma - Açıklama - Ömekleme Benzetme- Tartışma - Tanımlama E Öyküleme - Betimleme- Karşılaştırma ÇOZULEN SURE Doğru *********** Yanlış *********** ********** Boş ************ Net *********** zaralari håline, göz al tılır az sonra bir koya kuru ilk kez tanış cenliğiyle ka içindeki güz önce. Sonra yol boyunca zünü göste Bu parçay söylenem A) Cansız B) Alıntıla C) Meca D) Anlat E) Çağr 2. Küresel Avrupa' raktık. kriz, ür re kazı yıl geç yatırım jinin; c çekec me hu 2013 ortam Türki Bu mem A) B) D E)
1. (1) Refik Durbaş'ın üçüncü yapıtı olan "Çırak Aranıyor'da
yer yer düzyazı biçiminde düzenlenen ama düzyazı olma-
yan şiir örnekleri var. (II) Bu özellik, şiir işçiliğinde şairin
adamakıllı ustalaştığını kanıtlıyor. (III) Kitabın başında "Ki-
tabe" şiiri de "Anıt" şiiri de böyle metinler. (IV) Bu parçalar
dikkatle incelenecek olursa "Hücremde Ayışığı"nda görü-
len özelliklerin çoğu, "Çırak Aranıyor"da gelişerek sürmek-
tedir. (V) Ancak "Anayurdu Ölümün" bölümündeki şiirler,
açık ve dolaysız bir dilin kullanıldığı, toplumcu mesajların
öne geçtiği şiirler olarak nitelenebilir.
Bir şairin ve yapıtlarının değerlendirildiği bu parçadaki
numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden
XOXIMAT
hangisi yanlıştır?
V Brisb
USA) I. cümlede sözü edilen yapıtta metinler arası bir söyle-
ne yiş bulunduğu belirtilmektedir.
II. cümle I. cümleden hareketle yapılan çıkarım cümlesi
niteliğindedir.
III. cümlede ilk iki cümledeki düşüncelere örnek veril-
miştir. V
D) IV. cümlede sözü edilen şairin sanatçılığında bir olgun-
laşmanın gözlemlendiğine değinilmiştir.
E) V. cümlede sözü edilen bölümde imgeli söyleyişe önceki
bölümlerden fazla yer verildiği vurgulanmıştır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. (1) Refik Durbaş'ın üçüncü yapıtı olan "Çırak Aranıyor'da yer yer düzyazı biçiminde düzenlenen ama düzyazı olma- yan şiir örnekleri var. (II) Bu özellik, şiir işçiliğinde şairin adamakıllı ustalaştığını kanıtlıyor. (III) Kitabın başında "Ki- tabe" şiiri de "Anıt" şiiri de böyle metinler. (IV) Bu parçalar dikkatle incelenecek olursa "Hücremde Ayışığı"nda görü- len özelliklerin çoğu, "Çırak Aranıyor"da gelişerek sürmek- tedir. (V) Ancak "Anayurdu Ölümün" bölümündeki şiirler, açık ve dolaysız bir dilin kullanıldığı, toplumcu mesajların öne geçtiği şiirler olarak nitelenebilir. Bir şairin ve yapıtlarının değerlendirildiği bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden XOXIMAT hangisi yanlıştır? V Brisb USA) I. cümlede sözü edilen yapıtta metinler arası bir söyle- ne yiş bulunduğu belirtilmektedir. II. cümle I. cümleden hareketle yapılan çıkarım cümlesi niteliğindedir. III. cümlede ilk iki cümledeki düşüncelere örnek veril- miştir. V D) IV. cümlede sözü edilen şairin sanatçılığında bir olgun- laşmanın gözlemlendiğine değinilmiştir. E) V. cümlede sözü edilen bölümde imgeli söyleyişe önceki bölümlerden fazla yer verildiği vurgulanmıştır.
3.
Mardin, farklı dinlerin; dillerin, kültürlerin iç içe yaşan-
dığı; tarihle yoğrulmuş bir şehir. Birçok millet tarih bo-
yunca barış içinde yaşamış burada. Yörede büyüklü,
küçüklü onlarca medrese, cami, manastır ve kilisenin
olması, zamanında buranın nasıl bir merkez olduğunun
göstergesidir.
Bu parçada Mardin'le ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi vurgulanmıştır?
A) Anadolu'nun en eski ve en önemli yerleşim mer-
kezi olması
B) Kültürel açıdan önemli farklılıkların olduğu bir yer-
leşim merkezi olması
C) Evrensel kültür değerlerine sahip olan önemli bir
demokratik yaşam merkezi olması
D) Anadolu'da kurulmuş pek çok medeniyete ait tarihi
eserler bulundurması
E Tarih boyunca pek çok medeniyete eşiklik yapmış
bir yerleşim merkezi olması
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3. Mardin, farklı dinlerin; dillerin, kültürlerin iç içe yaşan- dığı; tarihle yoğrulmuş bir şehir. Birçok millet tarih bo- yunca barış içinde yaşamış burada. Yörede büyüklü, küçüklü onlarca medrese, cami, manastır ve kilisenin olması, zamanında buranın nasıl bir merkez olduğunun göstergesidir. Bu parçada Mardin'le ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi vurgulanmıştır? A) Anadolu'nun en eski ve en önemli yerleşim mer- kezi olması B) Kültürel açıdan önemli farklılıkların olduğu bir yer- leşim merkezi olması C) Evrensel kültür değerlerine sahip olan önemli bir demokratik yaşam merkezi olması D) Anadolu'da kurulmuş pek çok medeniyete ait tarihi eserler bulundurması E Tarih boyunca pek çok medeniyete eşiklik yapmış bir yerleşim merkezi olması
www.pelikanyayinevi.com.tr
3.
3. ve 4. soruyu aşağıdaki metine göre
cevaplayınız.
Dergilerin ilk sayfalarındaki o içindekileri andıran giriş
aslında derginin özünü oluşturuyor. Bilinçli bir dergi
okuru bunu dikkatle okuduktan sonra dergiye geçi-
yor. Bundan haberi olmayansa içinde neler var aca-
ba diye sayfaları karıştırıyor da karıştırıyor. Bir süre
sonra aradığını kolay bulamayacağından sıkılıyor ve
bırakıyor dergi okumayı. Ben o kadar kişi tanıyorum
ki okumaktan sıkıldığını dile getiren. Dergi okumak
bir ustalık işidir. Herkesin yapacağı bir iş değildir. Şiir
okumaya roman okumaya asla benzemez. Tamamen
ayrı bir özelliğe sahiptir. Sıkılganlığı önlemek için re-
simlerin, karikatürleri konulabildiği özgür bir alandır.
Dergi okumak bu nedenle çok yönlülüğü de berabe-
rinde getirir. Dergi okumak isteyen bir kişi mutlaka
öncesinden bunun alıştırmasını yapmış olmalıdır.
Bu parçada yazarın özellikle üzerinde durduğu
düşünce aşağıdakilerden hangisidir?
A) Dergiciliğin dünü bugünü ele alındığında gelece-
ğe umutla bakılabilir.
B) Dergi okurları değişik bir tecrübeye tanıklık ede-
ceklerdir.
C) Şür yazmak ve dergilerde yayımlamak zor bir iştir.
D) Roman okuru olmak da tıpkı dergi okuru olmak
gibi zordur.
Dergi okuru olmak çok yönlülüğü de gerektirmek-
tedir.
4. Bu parça ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangsi
çıkarılamaz?
A) Dergilerin girişleri o derginin içeriği hakkında bilgi
verebilir.
B) Dergi okumak herkesin yapabileceği bir iş değil-
dir.
Dergi okuru olmak şiir kitabı okumaya benzetile-
mez.
D) Her dergi okuru okuduğu derginin en önemli kıs-
minin giriş kısmı olduğunu bilir.
E) Dergi okumak ustalık gerektiren bir uğraştır.
SORU TARZI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
www.pelikanyayinevi.com.tr 3. 3. ve 4. soruyu aşağıdaki metine göre cevaplayınız. Dergilerin ilk sayfalarındaki o içindekileri andıran giriş aslında derginin özünü oluşturuyor. Bilinçli bir dergi okuru bunu dikkatle okuduktan sonra dergiye geçi- yor. Bundan haberi olmayansa içinde neler var aca- ba diye sayfaları karıştırıyor da karıştırıyor. Bir süre sonra aradığını kolay bulamayacağından sıkılıyor ve bırakıyor dergi okumayı. Ben o kadar kişi tanıyorum ki okumaktan sıkıldığını dile getiren. Dergi okumak bir ustalık işidir. Herkesin yapacağı bir iş değildir. Şiir okumaya roman okumaya asla benzemez. Tamamen ayrı bir özelliğe sahiptir. Sıkılganlığı önlemek için re- simlerin, karikatürleri konulabildiği özgür bir alandır. Dergi okumak bu nedenle çok yönlülüğü de berabe- rinde getirir. Dergi okumak isteyen bir kişi mutlaka öncesinden bunun alıştırmasını yapmış olmalıdır. Bu parçada yazarın özellikle üzerinde durduğu düşünce aşağıdakilerden hangisidir? A) Dergiciliğin dünü bugünü ele alındığında gelece- ğe umutla bakılabilir. B) Dergi okurları değişik bir tecrübeye tanıklık ede- ceklerdir. C) Şür yazmak ve dergilerde yayımlamak zor bir iştir. D) Roman okuru olmak da tıpkı dergi okuru olmak gibi zordur. Dergi okuru olmak çok yönlülüğü de gerektirmek- tedir. 4. Bu parça ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangsi çıkarılamaz? A) Dergilerin girişleri o derginin içeriği hakkında bilgi verebilir. B) Dergi okumak herkesin yapabileceği bir iş değil- dir. Dergi okuru olmak şiir kitabı okumaya benzetile- mez. D) Her dergi okuru okuduğu derginin en önemli kıs- minin giriş kısmı olduğunu bilir. E) Dergi okumak ustalık gerektiren bir uğraştır. SORU TARZI
7. Hikâyede davranışlar, olaylar, durumlar önemlidir;
kişilikler değil. Kişilikleri ortaya çıkarmak ise romanın
işi. Romanla öykü arasındaki en önemli fark bu ben-
ce. Öykü yüzeyseldir ve daha çok anlatıma, kurguya
dayanır. Ayrıntılara girmez fazla, hiç olmazsa gerek-
siz ayrıntılara. Kısaca hikâyede sözü edilen her şey
bir işe yaramalıdır, süs yoktur onda.
%
Bu parçada vurgulanan düşünce aşağıdakilerden
hangisidir?
A Hikâyede olay, romanda kişi önemlidir.
B Kişiler romanda daha iyi işlenir.
Hikâye, romana göre her bakımdan yoğunlaş-
tırılmış bir anlatıdır.
Romanda gereksiz ayrıntılara girilir.
Roman, hikâyeye göre daha uzun bir anlatıdır.
84
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
7. Hikâyede davranışlar, olaylar, durumlar önemlidir; kişilikler değil. Kişilikleri ortaya çıkarmak ise romanın işi. Romanla öykü arasındaki en önemli fark bu ben- ce. Öykü yüzeyseldir ve daha çok anlatıma, kurguya dayanır. Ayrıntılara girmez fazla, hiç olmazsa gerek- siz ayrıntılara. Kısaca hikâyede sözü edilen her şey bir işe yaramalıdır, süs yoktur onda. % Bu parçada vurgulanan düşünce aşağıdakilerden hangisidir? A Hikâyede olay, romanda kişi önemlidir. B Kişiler romanda daha iyi işlenir. Hikâye, romana göre her bakımdan yoğunlaş- tırılmış bir anlatıdır. Romanda gereksiz ayrıntılara girilir. Roman, hikâyeye göre daha uzun bir anlatıdır. 84
9.
Türkiye doğasında bir zamanlar, büyük kedilerden çita,
aslan, Hazar kaplanı, pars gibi türler yaşıyordu. Bunlardan
çita 13. yy.dan, aslan ise 19 yy. başlarından sonra kayıt-
larda geçmiyor. Pars ve Hazar kaplanı 1970'li yıllara kadar
soylarını sürdürebilmiş ancak o yıllardan sonra bir daha gö-
rülmemiştir. Bugünse kedi ailesinden vaşaklar, yaban kedi-
leri, saz kedisi, karakulak gibi türlerin soyları tehlike altında
da olsa bunlar yaşamlarını sürdürüyorlar. Soylarının tüken-
mesi ve tehlike altına girmesinin nedenleri arasında hızlı
nüfus artışı, yeni yerleşim alanlarının açılması, endüstriyel
ve tarımsal faaliyetlerin artması, insanların yeni yerler keş-
fetme isteği, turizm etkinlikleri gibi etkenler sayılabilir. Tüm
bunların yanında, ticari değerleri olmamasına rağmen kedi
ailesi üyelerinin aşırı biçimde avcılığının yapılması türlerin
soylarının tükenmesinin ya da tehlike altına girmesinin en bü-
yük nedeni. Özellikle avcılar arasında büyük kedi avlamanın
"saygınlık" kazandırması avlanmalarının en büyük nedeni.
Bu parçadan Türkiye'de yaşayan hayvan türleriyle ilgili,
1. Pars ve Hazar kaplanı 1970'li yıllardan önce yaşama
şansı bulmuştur. Q
II. Çitanın yaşadığı dönemde başka hayvanlar da yaşa-
mıştır.
III. Günümüzde de kedigillerden bazıları yaşam mücadele-
sini kaybetmiştir. Q
IV. Karakulak, pars ve aslanla aynı dönemde yaşamamıştır.
V. Aslanlar çitalardan sonra doğadaki yaşam mücadelesi-
ni kaybetmiştir. Q
yargılarından hangisi kesinlikle söylenemez?
A) Yalnız I
B) Yalnız III
D) I, II, IV
-
Yalnız IV
E) I, II, III, V-
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
9. Türkiye doğasında bir zamanlar, büyük kedilerden çita, aslan, Hazar kaplanı, pars gibi türler yaşıyordu. Bunlardan çita 13. yy.dan, aslan ise 19 yy. başlarından sonra kayıt- larda geçmiyor. Pars ve Hazar kaplanı 1970'li yıllara kadar soylarını sürdürebilmiş ancak o yıllardan sonra bir daha gö- rülmemiştir. Bugünse kedi ailesinden vaşaklar, yaban kedi- leri, saz kedisi, karakulak gibi türlerin soyları tehlike altında da olsa bunlar yaşamlarını sürdürüyorlar. Soylarının tüken- mesi ve tehlike altına girmesinin nedenleri arasında hızlı nüfus artışı, yeni yerleşim alanlarının açılması, endüstriyel ve tarımsal faaliyetlerin artması, insanların yeni yerler keş- fetme isteği, turizm etkinlikleri gibi etkenler sayılabilir. Tüm bunların yanında, ticari değerleri olmamasına rağmen kedi ailesi üyelerinin aşırı biçimde avcılığının yapılması türlerin soylarının tükenmesinin ya da tehlike altına girmesinin en bü- yük nedeni. Özellikle avcılar arasında büyük kedi avlamanın "saygınlık" kazandırması avlanmalarının en büyük nedeni. Bu parçadan Türkiye'de yaşayan hayvan türleriyle ilgili, 1. Pars ve Hazar kaplanı 1970'li yıllardan önce yaşama şansı bulmuştur. Q II. Çitanın yaşadığı dönemde başka hayvanlar da yaşa- mıştır. III. Günümüzde de kedigillerden bazıları yaşam mücadele- sini kaybetmiştir. Q IV. Karakulak, pars ve aslanla aynı dönemde yaşamamıştır. V. Aslanlar çitalardan sonra doğadaki yaşam mücadelesi- ni kaybetmiştir. Q yargılarından hangisi kesinlikle söylenemez? A) Yalnız I B) Yalnız III D) I, II, IV - Yalnız IV E) I, II, III, V-
4. Insan, daha demir devrinde iken silahının
kabzasına kuş ve çiçek resimleri kazıyordu.
Bu süsün faydasız olduğunu kendileri de
biliyordu. Bu süsler silahın gücünü artırmı-
yordu ancak silahı kullananın manevi gücü-
ne bir şey kattığı için süsün faydalı olduğu
söylenebilirdi. Fakat bu faydanın şartı insa-
nın güzellikten zevk almasıdır. Yani güzellik
duygusu faydadan önce gelir, insanı hay-
vandan ayıran fark da budur.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşa-
ğıdakilerden hangisidir?
A) Insanların güzellik anlayışlarının birbi-
rinden farklı olması yaratılışlarının bir
gereğidir.
B) Insanlar, faydasını görmeyeceklerini
bildikleri hâlde her dönemde estetiğe
önem vermişlerdir.
CARING
Insanların estetik anlayışı eski dönem-
lerde oluşmuştur.
nsanların hayata bakış açıları zevk an-
layışlarını belirler.
E) Güzel olmayan bir şeyden zevk almak
mümkün değildir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
4. Insan, daha demir devrinde iken silahının kabzasına kuş ve çiçek resimleri kazıyordu. Bu süsün faydasız olduğunu kendileri de biliyordu. Bu süsler silahın gücünü artırmı- yordu ancak silahı kullananın manevi gücü- ne bir şey kattığı için süsün faydalı olduğu söylenebilirdi. Fakat bu faydanın şartı insa- nın güzellikten zevk almasıdır. Yani güzellik duygusu faydadan önce gelir, insanı hay- vandan ayıran fark da budur. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşa- ğıdakilerden hangisidir? A) Insanların güzellik anlayışlarının birbi- rinden farklı olması yaratılışlarının bir gereğidir. B) Insanlar, faydasını görmeyeceklerini bildikleri hâlde her dönemde estetiğe önem vermişlerdir. CARING Insanların estetik anlayışı eski dönem- lerde oluşmuştur. nsanların hayata bakış açıları zevk an- layışlarını belirler. E) Güzel olmayan bir şeyden zevk almak mümkün değildir.
C) III
1) IV
26. Eski çarşılarda, çaylakların ilk günü zor geçerdi. Çiçe-
ği burnunda çırak aniden, ustasının şöyle bir isteğiyle
E) V
karşı karşıya kalabilirdi çünkü: "Hadi oğlum, git, 25 ku-
ruşluk minare gölgesi al da gel." Usta, başka şeyler
de isteyebilirdi; davul tozu, oyalama kâğıdı ya da akıl
defteri gibi. Göz ucuyla da izlerdi onu. Eğer çocuk ko-
şa koşa gidip çarşıda gölge aramaya kalkarsa usta da
er ya da geç yeni bir çırak bulması gerektiğini bilirdi.
Ama eğer mantığını kullanır ve bütün saygısına rağ-
men ustasının bu isteğine karşı gelirse o zaman usta,
onun zekâsına ve işine güvenebileceğine, onu eğitip
dükkânı teslim edebileceğine ve hatta günün birinde
hisse verebileceğine inanırdı.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
Geçmişten günümüze gelen usta-çırak ilişkisi,
ustanın büyük özverisi sayesinde gelişir.
B) Bir işi tam olarak öğrenmek veya o işi doğru yap-
mak, mantıksal davranmakla mümkündür.
Çirakların ustaya saygısını yitirmeden verilen gö-
revi her zaman yerine getirmesi beklenmektedir.
DY Bir işte, çıraklıktan kalfalığa ve ustalığa terfi etmek
için büyük bir çaba ve fedakârlık gerekir.
Ustanın söylediklerini yerine getirmenin yanı sıra
onu iş yaparken gözlemlemek de önemlidir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
C) III 1) IV 26. Eski çarşılarda, çaylakların ilk günü zor geçerdi. Çiçe- ği burnunda çırak aniden, ustasının şöyle bir isteğiyle E) V karşı karşıya kalabilirdi çünkü: "Hadi oğlum, git, 25 ku- ruşluk minare gölgesi al da gel." Usta, başka şeyler de isteyebilirdi; davul tozu, oyalama kâğıdı ya da akıl defteri gibi. Göz ucuyla da izlerdi onu. Eğer çocuk ko- şa koşa gidip çarşıda gölge aramaya kalkarsa usta da er ya da geç yeni bir çırak bulması gerektiğini bilirdi. Ama eğer mantığını kullanır ve bütün saygısına rağ- men ustasının bu isteğine karşı gelirse o zaman usta, onun zekâsına ve işine güvenebileceğine, onu eğitip dükkânı teslim edebileceğine ve hatta günün birinde hisse verebileceğine inanırdı. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? Geçmişten günümüze gelen usta-çırak ilişkisi, ustanın büyük özverisi sayesinde gelişir. B) Bir işi tam olarak öğrenmek veya o işi doğru yap- mak, mantıksal davranmakla mümkündür. Çirakların ustaya saygısını yitirmeden verilen gö- revi her zaman yerine getirmesi beklenmektedir. DY Bir işte, çıraklıktan kalfalığa ve ustalığa terfi etmek için büyük bir çaba ve fedakârlık gerekir. Ustanın söylediklerini yerine getirmenin yanı sıra onu iş yaparken gözlemlemek de önemlidir.
7.
Yayınevi
Bir akşam bir arkadaşım, Franz Kafka'nın
öykü kitabını verdi bana. Kaldığım yurda
gidince Dönüşüm'ü okumaya başladım, ilk
cümleyi okuduğumda şaşkınlıktan yataktan
düşecektim neredeyse. İlk cümlede, "Gre-
gor Samsa bir sabah bunaltıcı düşlerden
uyandığında, kendini yatağında dev bir
böceğe dönüşmüş olarak buldu." diyordu.
Insanların böyle bir şey yazmalarına izin
verildiğini hiç bilmiyordum. Bilseydim yaz-
maya çok önceden başlardım. Hemen kısa
öyküler yazmaya koyuldum.
Bu parçaya göre, bu sözleri söyleyen ki-
şinin öykü yazmaya başlamasının gerek-
çesi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Heyecan unsurunun ön planda olması
B) Yazma yeteneğinin ortaya çıkması-
G) Kendisini ifade etmesine olanak tanı-
masi
Insanlarda şaşkınlık yaratmak istemesi
E Hayal gücünün insana zarar vermesi
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
7. Yayınevi Bir akşam bir arkadaşım, Franz Kafka'nın öykü kitabını verdi bana. Kaldığım yurda gidince Dönüşüm'ü okumaya başladım, ilk cümleyi okuduğumda şaşkınlıktan yataktan düşecektim neredeyse. İlk cümlede, "Gre- gor Samsa bir sabah bunaltıcı düşlerden uyandığında, kendini yatağında dev bir böceğe dönüşmüş olarak buldu." diyordu. Insanların böyle bir şey yazmalarına izin verildiğini hiç bilmiyordum. Bilseydim yaz- maya çok önceden başlardım. Hemen kısa öyküler yazmaya koyuldum. Bu parçaya göre, bu sözleri söyleyen ki- şinin öykü yazmaya başlamasının gerek- çesi aşağıdakilerden hangisidir? A) Heyecan unsurunun ön planda olması B) Yazma yeteneğinin ortaya çıkması- G) Kendisini ifade etmesine olanak tanı- masi Insanlarda şaşkınlık yaratmak istemesi E Hayal gücünün insana zarar vermesi