Anlatım Biçimleri Soruları

17 JET PARAGRAF 12. Yeşilçam sineması, etkili olduğu dönemde özellikle konu- ları, senaryoları, tekrarladığı temalar yüzünden çok eleşti- rildi. Zengin kız fakir oğlan -ya da tam tersi- ikilisi bir temel motif olarak filmden filme acıklı ya da eğlendirici macera- larını yaşadı ve her defasında her öykü mutlu bir son ile bağlandı; mutlu son inandırıcı olmasa bile. "Mutlu son" Ye- şilçam'ın bir keşfi değildi. Yeşilçam bu formülü 30'lu, 40'lı, 50'li yılların Hollywood sinemasından aldı ve kendince uy- guladı. Seyircinin duyguları ve duygusallığı ile oynayarak, mutlu sonları akıl almaz tesadüflere bağlayarak, gerekli gör- düğünde kişilerin psikolojisini ve tepkilerini ters yüz ede- rek... Taklitçiliği, Kurgusal zayıflığı, Dram türüne ağırlık vermesi Bu parçada Yeşilçam sinemasının yukarıdaki özellikle- rinden hangileri eleştirilmiştir? Yalnız I nob D) I ve III BYalnız II Il ve III C ve ll -80 sex dog leq ebsimexlü nemper enizemniilep sno2 (0 Sına I E 14. en TAJ YAYINLARI **** I

11. Bu yazar da diğer yazarlar gibi edebiyatımızın en iyi bili- nen yazarının ağına takıldı. Yeni, farklı bir şeyler yapacak yazar, edebiyatımıza ne zaman girecek? Bu parçada geçen yazarın ağına takılmak" sözüyle an- latılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Yazardan çok farklı düşünmek B) Yazarla aynı güzellikte yazı yazmak C Yazarın düşünce dünyasına ait olmak D) Yazardan etkilenerek yazarı taklit etmek

10. (1) Tutunamayanlar hem söyledikleriyle hem de anlatım bi- çimiyle bir başkaldırı niteliği taşıdığından eserin iki yönden de farklı bir yaklaşımla incelenmesi gerekir. (II) Şimdiye ka- dar eserin karakterleri ve felsefesi üzerinde durulmuşsa da anlatım biçimine yeterince eğilen olmamıştır. (III) Bundan ötürü ilk önce eserin sunuş biçimine sonra da anlamsal yö- nüne eğilmek istiyorum. (IV) Ancak hepsinden önce Oğuz Atay'ın Batı'daki hangi tür roman anlayışına katıldığını be- lirtmek gerekir. (V) Çünkü Atay, Türk romanının geleneksel çizgisinden çıkarak başka bir romanı deneyen ilk Türk ya- zarı olmuştur. (VI) Oğuz Atay'dan sonra Orhan Pamuk, Ada- let Ağaoğlu gibi yazarlar geleneksel anlatımın dışına çık- mıştır. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi kendi- sinden sonraki cümlenin sebebini belirtmektedir? A))I C) III D) IV B) II E) V 12. (1) G gözl ğum arac zü - 227 bilr göz yal ler ler rin B n F

§. I. Ben insanlara yaşamak için ümit, kuvvet ve neşe veren yazılardan hoşlanırım. II. İnsanları ümitsizliğe düşüren yazılardan hoşlanmam. III. Zaten tam bir refah içinde, huzur içinde yaşamıyoruz; bir de karanlık, kötü şeylerden bahsederlerse bize ve biz de onları okursak insanları havana koyup ezmeye benzer bu. IV. Doğayla, havayla, ağaçla, kuşla, yağmurla, karla dost olmayı haykıran kitaplar okumalı insan. W. Hâlbuki insanların içinde sürekli bir umut olmalı, ışık gibi, güneş gibi ve insanlar bu umudu taşımalı. Yukarıda numaralanmış cümlelerden anlamlı bir bütün oluşturmak için hangilerinin yer değiştirmesi gerekir? A) I ve II B) II ve III C) II ve IV D) III ve IV E) IV ve V

Cümlede Anlam ve Kavramlar 5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde tahminin (kestirimin) yanlış çıktığı anlamı vardır? A) Neredeyse 100 yıldır günlük hayatımızın en göze çar- pan kült objelerinden birisi olan otomobil gerek tasarı- mi gerekse teknolojisiyle her zaman ilgi odağı oldu. B) Araştırmacılar grip mevsimi ve domuz gribi tehdidiyle aşılara yoğun ilginin olduğu şu günlerde, bazı enzimle- ri engelleyen ağrı kesici ve soğuk algınlığı ilaçlarının aşı- ların etkisini azalttıklarını kanıtladılar. C) 1608 yılında Galileo Galilei, Hollanda'da uzak nesnele- ri büyüten bir aletin yapıldığını öğrendi ve takip eden aylarda kendine bir teleskop yapmayı başardı. D) Bu yıl, ülkemizde çeşitli olaylardan ve ekonomik bozul- madan dolayı enflasyondaki artış beklenenden %10 fazla çıktı. E) Her ne kadar ülkemizde yaygın olarak kullanılıyor ol- masa da gelişmiş ülkelerde elektrik/benzin kombinas- yonu ile çalışan hibrid otomobil modelleri hızla artıyor. 7.

TYT Temel Yeterlilik Testi 1. Çeşitlilik II. Zararları III. Beslenme şekilleri bilgilerden hangilerine yer verilmiştir? A) Yalnız I B) Yalnız II 25. Türkiye denizlerinde en sik rastlanan denizanası for olan ay denizanası, denizle ilişkisi olan herkesin bil- diği bir canlıdır. Ay denizanalannın vücutlarının çapı ortalama 25-30 cm kadar olur. Üreme dönemlerinde üreme organları mormenekşe rengini alır. Tüm de- nizlerimizde bulunurlar. Bu türün yol açtığı zehirlen- meler, genelde hafif kaşıntılar ve kızarıklarla atlatılır. Kıyılarımızda rastlanan diğer bir denizanası türü olan deniz ciğeri denizanasının vücudu çan şeklindedir, uzantıları yoktur. Savunma ve saldında kullanılan özel hücre organelleri ağız kollarının üzerinde ve şemsiyenin çevresindedir. Denizlerimizde yaşayan en büyük denizanalarından biridir. Vücut çapı 70 cm'yi bulabilir. Planktonlarla beslenirler. Göçmen denizanası ise kıyılarımıza Kızıldeniz'den gelen bir türdür. Dış görünüşü deniz ciğeri denizanasına çok benzeyen bu tür, Mersin -Taşucu'nun doğusunda, özellikle yaz aylarında daha fazla görülür ve yüzücü- ler, balıkçılar ve dalgıçlar için potansiyel tehlike oluş- turur. Bunların yanı sıra pusula denizanası ve mor sokar denizanası da zehir etkisi fazla olan türlerdir ve mümkünse bunlardan uzak durulması gerekir. Türkiye'deki deniz analarıyla ilgili, D) I, II TURKCE 26.-27, sorulan asas E), 11 C) Yalnız Insan kendine ve gürlük kişinin ba olur, Insan ance olarak bahsetm Insanın özgür h istediği, kendi durumlarla kar kaldırmaksa b dir, Tahttan d kendi içinde 26. Bu parç olarak a Palme Yayinevi A) yank kem B) ko ra D) E

larak este- şımla peda- lerin x çok gojik e ha- m de bi ve Citap- un bir erileri klara küle- su ve e bu- 111 Kitaplarım aynı zamanda şeylerin kataloglandığı listelerdir. Bu belki de edebiyatın Nuh'un Gemisi olduğuna inanmamdan kaynaklanıyor. Yani benim için edebiyat doğal afetlerden, savaşlardan ya da yangından kurtarmak isteyeceğiniz şeyleri koyaca- ğınız acil durum çantası gibi. Bu yüzden kitapları, kurtarmak isteyebileceğimiz şeyleri koyduğumuz bir kutu, bir çanta ya da bir valiz gibi görüyorum. • Yazma biçimime yön veren bir diğer şey ise kaybo- lacak, yakın gelecekte yok olacak şeylere daha çok dikkat etmemiz gerektiğine inanmam. Biz insanlar da bu "kaybolacak" şeylerden biriyiz. Ben piramitler ya da firavunlar üzerine yazmak istemiyorum. On- lar yüzyıllardır orada duran şeyler ve yüzyıllarca da orada olmaya devam edecekler. Bu iki parçayla Igili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- lenebilir? A) Farklı düşüncelerin bazen çözümü kolaylaştırdığı an- latılmaktadır. BAynı düşünceyi pekiştirmeye yönelik anlatıma yer ve- rilmiştir. C) Aynı olgu farklı yönleriyle değerlendirilip ele alınmak- tadır. D) Benzer düşünceleri geliştirmek için somut örnekler verilmiştir. EV Farklı üsluplar kullanılsa da konu benzer nedenlerle açıklanmaktadır.

A 17. (1) Tarık Sarıçimen'i çoğumuz oldu bitti toplumcu bir şair diye tanırız. (II) Uzun bir süre toplumcu olma- yan şiirler de yazdığını bilmeliyiz onun. (III) Kişi- sel konularda yazılan şiirlerin kalıcılığı yakalama- si daha zordur. (IV) Çünkü bu tür şiirleri eski der- gilerin sayfaları arasında kalmıştır. (V) İlhan, onla- ri hiçbir kitabına almamıştır. (VI) Bundan dolayı da toplumsal konuları işleyen bir şair sayılmıştır. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) II. B) III. Paragraf C) IV. D) V. E) VI. 19. Ok ön ail ilk ŞI C

7. (1) şair ve ressam Bedri Rahmi, bir iki sanat_disiplini- ni birden sürdürebilen az sayıdaki sanatçıalrımızdan biri. (II) Resimlerinde, şiirlerinde olduğu gibi insan kalbinin hari- tasını çıkarıyor. (III) Ruhundaki kırılganlığı, saflığı, masumi- yeti, merhameti, samimiyeti ve cömertliği resimlerinde çok net görebiliyoruz. (IV) Ayhr durum şiirleri için de geçerlidir. (M) Size, sergilenen resimlere kalbinizle bakmak kalıyor. (VI) Bu durum sanatçının, hem şiirlerinde, hem resimlerinde sizinle bütünleştiğini gösteriyor. Bu parçada numaralı cümlelerden hangisi düşüncenin bütününe uymamaktadır? A) II. B) III. C) IV. VIC D) V. E) VI.

4. 6 (1) Ben, yazma eyleminin kendisinden, dile getirme çabasın- dan, inandığım bir metne emek vermekten doyum sağlıyo- rum. (II) Bunun dışındaki satış, ün, okur sayısı, reklam, övgü, görünür ya da görünmez olmanın yaratacağı imaj, medya stratejisi vs. hiçbiri umurumda değil. (III) Açıkçası yazıyla ilişkim bunlara bağlı değil. (IV) Yazarken okuru, şunu bunu hesaba katmam. (V) Ama Bilge Karasu gibi ustalarımı omuz- larımın arkasında hayal ederim. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Daha ileri giderek diyebilirim ki hiç yayımlanmasa da aynı şekilde yazıyla uğraşırım." sözü getirilebilir? A). B) II. C) III. D) IV. EV. (1) Bu sürec icinde anlatılan ile algılanan arasında bir bax

- Büyükler sayılara bayılır. Yeni bir arkadaş edindiniz diyelim, onun hakkında hiçbir zaman asıl sormaları ge- rekenleri sormazlar. "Sen nasılsın?" demezler örneğin ya da "Hangi oyunları sever?" diye sormazlar. Onun - yerine "Kaç yaşında?", "Babası kaç para kazanıyor?" sorularıyla tanıyabileceklerini sanırlar arkadaşınızı. Eğer büyüklere "Güzel bir ev gördüm, kırmızı kiremitli, pencerelerinde saksılar, damında ise kumrular var." der- seniz nasıl bir evden söz etmekte olduğunuzu bir türlü anlamazlar. Çünkü büyüklerin artık anlamaya zamanları yok. Dükkânlardan her istediklerini satın alabileceklerini sanıyorlar. Bu parçada asıl yakınılan durum aşağıdakilerden hangisidir? A) Belli bir yaşa gelmiş insanların olaylara duygusallık- tan uzak, mantıksal yaklaşmaları B) İnsanların karşılarındakini yalnızca sorularla tanıma- ya çalışmaları C) Hayatı birtakım rakamlardan ibaret gören büyüklerin olaylara ön yargılı bakmaları D) Yetişkinlerin olayları sayısal olarak değerlendirip his- setmeye vakit ayırmamaları Daha çok şeye sahip olmak isteyen insanların za- manlarını etkili kullanamamaları,

13. Stephen Fears'ın 2006 yapımı etkileyici filmi Kraliçe, Prens Charles'tan boşandıktan sonra tüm İngiliz aristok- rasisine sırtını dönen Prenses Diana'nın ölümünü anlatı- yor. Filmin esas odağı, Prenses Diana'nın şaibeli bir trafik kazasında hayatını kaybetmesinden hemen sonra krali- yet ailesinde yaşananlar. Pek çok yazılı ve görsel malze- meyle desteklenen bir belgesel gibi çekilmesine rağmen film, senaryosu fazlasıyla içeriden yazıldığı gerekçesiyle eleştirilmiştir. Bununla birlikte film, tipik İngiliz mizahı ile bu mizahla atbaşı giden hüzün duygusunu her karesinde birleştirmeyi başarmıştır. Bu parçada söz edilen filmin senaryosunun eleştiril- me nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Prenses Diana'nın özel hayatıyla ilgili sırlara yer ver- mesi BÜzücü bir olayı sinemaya aktarırken mizahi ögeler kul- lanması C) Olayları daha çok kraliyet ailesinin bakış açısıyla sun- ması DY Hayatını belgeselleştirerek Prenses Diana'yı idolleştir- mesi E) İçeriğinin kazanın hemen ertesinde olanlarla sınırlı kalması (2019-TYT) INFOR

1. Yaptığı iyiliği başkaları duysun diye, kendisine daha fazla değer verilsin diye yapan, doğruluğu dillerde dolaşmak ko- şuluyla doğru olan adamdan pek hayır gelmez. Sanıyorum ki geri kalan kış ay- larında Orlando birçok onurlu işler gör- dü. Fakat şimdiye kadar bunlar o kadar gizli tutuldu ki onlardan söz etmiyorsam suç benim değildir. Çünkü Orlando'nun, isteği parlak görünmek değil, parlak iş- unler görmekti. Sağlam tanıkları olmadıkça zaferleri meydana çıkmazdı.dental Bu parçada vurgulanmak istenen temel düşünce aşağıdakilerden hangisidir? A) San ve parlak görünmek için yapılan işlerden kimseye fayda beklemek boş bir hevestir. B) İnsanoğlunun temel amacı yeni ku- şaklara güzel bir gelecek hazırlamak- tır. C) Her insanın dünyada yaptığı olumlu davranışlar takdir edilmiştir. D) İnsanoğlunun adını ön plana çıkarıp ölümsüzleştiren dünyada yapmış ol- duğu ölümsüz işlerdir. E) Yaptığımız iyiliklerin karşılığını bekle- mek, iyiliğin çöpe atılması demektir. KURUL YAYINCILIK KUR 2. He do m ba gi de br ad d sy 120 -And B a A B izšin

1 Toplumumuz, birçok konuda duyarsız ve dikkatsiz. Özellikle dil konusunda dikkatsiz davranıyor. Halbuki bir milletin ben varım diyebilmesi diline bağlılığıyla öl- çülür. Dil yoksa ulus da yoktur. Bu bir gerçek. O halde ne diye dilimize gereken önemi vermiyor, dil yanlışla- rıyla dolu cümleler kuruyor, hatta bunları tabelalara, kitaplara, dergi ve gazetelere kadar duyarsızca taşı- yabiliyoruz? Gerçekten bunu anlamak oldukça güç. Bakıyorsunuz bir gazete köşesinde yazarımızın biri "Bunları geri iade etmemin nedeni bunların çürük ol- masındandır." diyor. Bir başka aydın "Bütün gün yaya yürümekten ayaklarıma kara sular indi." diye yazıyor. Aydınlar böyle cümleler kurarsa halka ne diyebiliriz? Gel de çık işin içinden! Bu parçada dil yanlışlarıyla ilgili olarak yakınılan durum aşağıdakilerden hangisidir? A) Yazarların dili küçümsemesinden a B) Dilin öneminin yeterince kavranılmamasından C) Yazarların açıklık ilkesine uymamasından D) Yazarların duru cümleler kurmamasından E) Sadeliğe dikkat edilmemesinden paragrafın ilk yarısı B şıkkı rısı Daşıkkı gibi yarışı Son endemik

2. Yazarken kitapları bir yana bırakır, aklımdan çıka- rırım; kendi gidişimi aksatırlar diye. Gerçekten iyi yazarlar, üstüme fena abanır, yüreksiz ederler beni. Hani bir ressam varmış, kötü horoz resimleri yapar ve dükkana hiç horoz sokmamalarını emredermiş. Ben de öyle... Bu yazarı kitapları bir yana bırakmaya iten etken aşağıdakilerden hangisidir? A) Kitapların sıkıcılığı B) Kitapların mükemmelliği C) Kendini eksik hissetmesi D) Horozu sevmemesi E) Gerçeklerle karşılaşmaktan korkması

2. Sulu boya ile resim yaparken yağlı boyada olduğu gibi çok fazla katman uygulamanıza gerek yoktur çünkü uygulayacağınız her katmanda renkler biraz daha koyulaşacaktır. Bu nedenle her zaman ilk önce en apk tonlardan başlayıp koyuya doğru ilerlemelisiniz. Bu, sulu boyanın temel kuralı sayılabilir. Her bir yeni katmanda renk tonunu koyulaştırmak için daha az su ve daha fazla boya kullanmalısınız. Bu şekilde boyadığınız renk, kuruyunca daha az soluklaşacaktır. Sulu boya resimler genellikle beyaz renkli kağıda yapılır ki renkler ortaya çıksın. Mavi bir kâğıt üzerinde renklerin gerçek tonunu göstermek muhtemelen imkânsız olurdu. Bu parçada sulu boya resim tekniğiyle ilgili ✓ Hangi katmanın önce vurulması gerektiği II. Kuruyan boyada solmayı önlemenin yolu, III. Zeminde kullanılacak kâğıdın rengi ayrıntılarından hangilerine değinilmiştir? A) Yalnız I B) I ve II D) II ve III C) I ve E) I, II ve III B yo