Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

2.
Üniversite dünyası bilim üreten bir dünya olarak kendini
göstermeli. Araştırma görevlisinden profesörüne kadar
amaç daima bilimsel çalışmalar olmalı. Bu yıl tam 30
üniversitede 2.546 makale yazılmış ve bu makalelerin
%90'ı yurt dışı puanıyla taçlandırılmış. Akademisyenle-
rimizse aldıkları puanlarla hem unvanlarını güçlendir-
mişler hem de dünyaya adlarını duyurmuşlar. Ne za-
man üniversitelerimizi sıradan bir ders anlatım mekânı
hâline getirdik bilin ki o zaman geriliyoruz demektir. Üni-
versiteler milletlerin beynidir ve daima geliştirilmelidir.
Bu parçada yazarın özellikle üzerinde durduğu
düşünce aşağıdakilerden hangisidir?
Üniversitelerin gelişim aşaması iyi takip edilirs
ülkenin uluslararası boyutta önemli bir yere gel-
mesi sağlanır.
B) Bilim üretildiği müddetçe bir üniversitenin tam an-
lamıyla gelişmiş olmasından bahsedebiliriz.
Akademisyenlerin çabası ülkenin tanınmasında
etkili olan tek etkendir diyebiliriz.
DYE
Bir milletin kontrol merkezi diyebileceğimiz üni-
versiteler olumlu yönde değiştirilmelidir.
Üniversitelerin tek işlevi milletlerini yüceltmektir.
25
www.pelik
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
2. Üniversite dünyası bilim üreten bir dünya olarak kendini göstermeli. Araştırma görevlisinden profesörüne kadar amaç daima bilimsel çalışmalar olmalı. Bu yıl tam 30 üniversitede 2.546 makale yazılmış ve bu makalelerin %90'ı yurt dışı puanıyla taçlandırılmış. Akademisyenle- rimizse aldıkları puanlarla hem unvanlarını güçlendir- mişler hem de dünyaya adlarını duyurmuşlar. Ne za- man üniversitelerimizi sıradan bir ders anlatım mekânı hâline getirdik bilin ki o zaman geriliyoruz demektir. Üni- versiteler milletlerin beynidir ve daima geliştirilmelidir. Bu parçada yazarın özellikle üzerinde durduğu düşünce aşağıdakilerden hangisidir? Üniversitelerin gelişim aşaması iyi takip edilirs ülkenin uluslararası boyutta önemli bir yere gel- mesi sağlanır. B) Bilim üretildiği müddetçe bir üniversitenin tam an- lamıyla gelişmiş olmasından bahsedebiliriz. Akademisyenlerin çabası ülkenin tanınmasında etkili olan tek etkendir diyebiliriz. DYE Bir milletin kontrol merkezi diyebileceğimiz üni- versiteler olumlu yönde değiştirilmelidir. Üniversitelerin tek işlevi milletlerini yüceltmektir. 25 www.pelik
3.
Psikoloji üzerine öyle şeyler okudum ki anlatamam.
En garibime giden terimse öğrenilmiş çaresizlik oldu.
Öğrenilmiş çaresizlik, kişinin bir işi başarma konu-
sundaki inancının kırılması ve kesinlikle başarılı
olamayacağı inancına sahip olmasıdır. Kişi eğer öğ-
renilmiş bir çaresizlik yaşıyorsa bir süre sonra kılını
bile kıpırdatma gereksinimi duymuyor. Bu sendroma
yakalananlar gittikçe tembelleşiyor, bir süre sonra
da hiçbir iş yapamaz hâle geliyorlar. Peki öğrenilmiş
çaresizlik nasıl yenilebilir? Bunun için araştırmalar
gösteriyor ki insan mutlaka ama mutlaka öğrenilmiş
çaresizlik sendromunu üzerinde hissettiği andan iti-
baren kendini çeşitli adımlar atmaya yönlendirmeli-
dir. Bu adımların ilki yapacağına olan inancın artması
olabilir. Eğer inanç sağlanırsa devamı gelecektir. Bu
nedenle bu kavram üzerine çok ama çok düşünülme-
lidir.
Bu parçada öğrenilmiş çaresizlik ile ilgili aşağı-
dakilerden hangisine değinilmemiştir?
A Sözü edilen sendroma yakalananların gittikçe bir
iş yapamaz hâle geldiklerine
Bu sendroma yakalanan kişinin bir işi yapacağı-
na olan inancını artırarak devam ederse öğrenil-
miş çaresizliği yenebileceğine
CYÖğrenilmiş çaresizliğin net bir tanımı yapılabildiği
için çözüm üretilebildiğine
Bu sendroma son verebilmek için ilk adımın his-
sedildiği an atılması gerektiğine
1 E) Sözü edilen sendromun en büyük düşmanının
yapabilme inancına sahip olmak olduğuna
0
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
3. Psikoloji üzerine öyle şeyler okudum ki anlatamam. En garibime giden terimse öğrenilmiş çaresizlik oldu. Öğrenilmiş çaresizlik, kişinin bir işi başarma konu- sundaki inancının kırılması ve kesinlikle başarılı olamayacağı inancına sahip olmasıdır. Kişi eğer öğ- renilmiş bir çaresizlik yaşıyorsa bir süre sonra kılını bile kıpırdatma gereksinimi duymuyor. Bu sendroma yakalananlar gittikçe tembelleşiyor, bir süre sonra da hiçbir iş yapamaz hâle geliyorlar. Peki öğrenilmiş çaresizlik nasıl yenilebilir? Bunun için araştırmalar gösteriyor ki insan mutlaka ama mutlaka öğrenilmiş çaresizlik sendromunu üzerinde hissettiği andan iti- baren kendini çeşitli adımlar atmaya yönlendirmeli- dir. Bu adımların ilki yapacağına olan inancın artması olabilir. Eğer inanç sağlanırsa devamı gelecektir. Bu nedenle bu kavram üzerine çok ama çok düşünülme- lidir. Bu parçada öğrenilmiş çaresizlik ile ilgili aşağı- dakilerden hangisine değinilmemiştir? A Sözü edilen sendroma yakalananların gittikçe bir iş yapamaz hâle geldiklerine Bu sendroma yakalanan kişinin bir işi yapacağı- na olan inancını artırarak devam ederse öğrenil- miş çaresizliği yenebileceğine CYÖğrenilmiş çaresizliğin net bir tanımı yapılabildiği için çözüm üretilebildiğine Bu sendroma son verebilmek için ilk adımın his- sedildiği an atılması gerektiğine 1 E) Sözü edilen sendromun en büyük düşmanının yapabilme inancına sahip olmak olduğuna 0
1
elik
ıyla
ir
Quec
24. Attilâ İlhan, edebiyat dünyasına adım attıktan sonra halk ve
divan şiirini harmanlayan şiirler kaleme almıştır. Her zaman
araştırmaya ve öğrenmeye açık yapısı, kuşkuculuğu onu,
tarihini daha derinden tanımaya ve sorgulamaya yöneltmiş;
Kurtuluş Savaşı'nı, Türklerin Orta Asya'dan göçünü
destanlaştıran şiirler yazdırmıştır. Şair, Türk edebiyatına ve
Türk tarihine hâkim olduğu gibi dünyada yaşananlara karşı
da ilgisiz kalmamış; İkinci Dünya Savaşı, emperyalizm,
üçüncü dünya ülkelerini de şiire konu etmiş, hayranı olduğu
Atatürk'e her zaman yer vermiştir.
Bu parçada sözü edilen sanatçıyla ilgili aşağıdakilerden
hangisine ulaşılamaz?
A) Türk tarihinin farklı dönemlerini şiirlerinde ele aldığına
B) Şiirlerinde sadece ulusal konulara yer vermediğine
C) Destansı şiirin en güzel örneklerini verdiğine
D) Evrensel değerlere sahip olduğuna
E) Kendisinden önceki edebî gelenekten yararlandığına
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1 elik ıyla ir Quec 24. Attilâ İlhan, edebiyat dünyasına adım attıktan sonra halk ve divan şiirini harmanlayan şiirler kaleme almıştır. Her zaman araştırmaya ve öğrenmeye açık yapısı, kuşkuculuğu onu, tarihini daha derinden tanımaya ve sorgulamaya yöneltmiş; Kurtuluş Savaşı'nı, Türklerin Orta Asya'dan göçünü destanlaştıran şiirler yazdırmıştır. Şair, Türk edebiyatına ve Türk tarihine hâkim olduğu gibi dünyada yaşananlara karşı da ilgisiz kalmamış; İkinci Dünya Savaşı, emperyalizm, üçüncü dünya ülkelerini de şiire konu etmiş, hayranı olduğu Atatürk'e her zaman yer vermiştir. Bu parçada sözü edilen sanatçıyla ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Türk tarihinin farklı dönemlerini şiirlerinde ele aldığına B) Şiirlerinde sadece ulusal konulara yer vermediğine C) Destansı şiirin en güzel örneklerini verdiğine D) Evrensel değerlere sahip olduğuna E) Kendisinden önceki edebî gelenekten yararlandığına
18)
(1) İznikteki erken dönem Osmanlı mimarisi eserleri söz
konusu olduğunda akla ilk gelen Yeşil Cami oluyor. (1)
Cami, adını minaresinin zikzaklı süslemelerinin rengin-
den alıyor. (III) Yapı esasen bir zamanlar içinde medre-
se ve hamamın da olduğu bir külliyenin parçasıymış fa-
kat bunlar ne yazık ki günümüze ulaşamamış. (IV) Ca-
minin içinde ahşap oymacılığı ve mermer işlemeciliğini
gözlemlemek mümkünken süslemelerde rumî motifler
ve incelikli hat sanatı kullanılmış. (V) Yeşil Cami'nin en
göz alıcı süslemeleri ise kuşkusuz çinileri.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden
sonra, düşüncenin akışına göre "Caminin minaresin-
deki çinilerde hâkim renk yeşilken içerideki çinilerde ma-
vinin değişik tonlan tercih edilmiş." cümlesi getirilme-
lidir?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
18) (1) İznikteki erken dönem Osmanlı mimarisi eserleri söz konusu olduğunda akla ilk gelen Yeşil Cami oluyor. (1) Cami, adını minaresinin zikzaklı süslemelerinin rengin- den alıyor. (III) Yapı esasen bir zamanlar içinde medre- se ve hamamın da olduğu bir külliyenin parçasıymış fa- kat bunlar ne yazık ki günümüze ulaşamamış. (IV) Ca- minin içinde ahşap oymacılığı ve mermer işlemeciliğini gözlemlemek mümkünken süslemelerde rumî motifler ve incelikli hat sanatı kullanılmış. (V) Yeşil Cami'nin en göz alıcı süslemeleri ise kuşkusuz çinileri. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra, düşüncenin akışına göre "Caminin minaresin- deki çinilerde hâkim renk yeşilken içerideki çinilerde ma- vinin değişik tonlan tercih edilmiş." cümlesi getirilme- lidir? A) I B) II C) III D) IV E) V
TEST-
Kiraz gt
masını be
türür. C 4. Hayalleriniz sizin yürek gücünüzü gösterir. Bir
insanın yüreğinin gücünü anlamak için sadece
yaptıklarına değil, yapmayı istediklerine de bak-
mak gerekir. "Hayaller bizim kim olduğumuzun
aynasıdır." der Barbara Sher. Esaret altındaki in-
san özgürlüğü hayal etmeli ki yüreğinde şahlanış
gülleri açsın. Aç insan ekmeği olmayan değil, ek-
meğin hayalini kuramayan insandır aslında. Bunu
birçok durum için genelleyebiliriz.
iz çağınd
eler kuşa
kuşatma
uygusu i
ebilir. Am
em onlan
görebilir
meye baş
kitaplar
. Ama k
ranın tar
z. Kurtu
iz yarad
zarar ge
ağıdaki
pmuş v
ara san
8. Sinif
başınd
kinklik
Metinde Ana Düşünc
Bu parçadan ulaşabilecek en kapsamlı yargi
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Büyük işler, büyük hayaller kurma özelliği olan
insanlarca başarılmıştır.
B) Her hayal, hayat duvarına gelecek adına bir
tuğla koymaktır.
C) Yapılamaz denilen bütün şeyleri başarabilmek
için ilk adım çok çalışmaktır.
D) Hayaller, içimizdeki potansiyeli ortaya çıkara-
rak yaratıcı olmamızı sağlar.
Kido
TOV THIAVA ZIN
6. Soğ
topl
rini
Ising
zorla
yan
cu s
birle
laşa
ede
yak
ma
dön
dar
aya
Bu
sid
A)
B)
C)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TEST- Kiraz gt masını be türür. C 4. Hayalleriniz sizin yürek gücünüzü gösterir. Bir insanın yüreğinin gücünü anlamak için sadece yaptıklarına değil, yapmayı istediklerine de bak- mak gerekir. "Hayaller bizim kim olduğumuzun aynasıdır." der Barbara Sher. Esaret altındaki in- san özgürlüğü hayal etmeli ki yüreğinde şahlanış gülleri açsın. Aç insan ekmeği olmayan değil, ek- meğin hayalini kuramayan insandır aslında. Bunu birçok durum için genelleyebiliriz. iz çağınd eler kuşa kuşatma uygusu i ebilir. Am em onlan görebilir meye baş kitaplar . Ama k ranın tar z. Kurtu iz yarad zarar ge ağıdaki pmuş v ara san 8. Sinif başınd kinklik Metinde Ana Düşünc Bu parçadan ulaşabilecek en kapsamlı yargi aşağıdakilerden hangisidir? A) Büyük işler, büyük hayaller kurma özelliği olan insanlarca başarılmıştır. B) Her hayal, hayat duvarına gelecek adına bir tuğla koymaktır. C) Yapılamaz denilen bütün şeyleri başarabilmek için ilk adım çok çalışmaktır. D) Hayaller, içimizdeki potansiyeli ortaya çıkara- rak yaratıcı olmamızı sağlar. Kido TOV THIAVA ZIN 6. Soğ topl rini Ising zorla yan cu s birle laşa ede yak ma dön dar aya Bu sid A) B) C)
3.
Bazen yapılan eleştirel incelemeler, yazar
tarafından kabul görmez. Yazar anlaşılmadığını
veya kendisine karşı düşmanca tavır takınılıp
yıkıcı, alaycı eleştiri yapıldığını ortaya atar.
Burada göz ardı edilen önemli nokta: Ortaya
konan bir edebiyat eserinden herkes aynı
anlamı mı çıkarmalı, herkes aynı yorumda
bulunmak zorunda mi sorusuna verilecek
cevaptır. Her okurun ve eleştirmenin birikimine,
kültürel altyapısına göre bir anlam
çıkarabileceği kabul edilmelidir. Bazen bu
yazarın hoşuna da gitmeyebilir. Eleştirmenler
yazılarını kaleme alırken amaçları yazarların
hoşuna gitmek, onlardan aferin almak değildir.
Onlar edebiyat anlayışlarına, eleştirel düşünce
yapılarına göre bir inceleme ortaya koyarlar.
Dolayısıyla eleştirmenlik, yazarların ve okurların
beğenisini kazanmak için yapılan bir meslek
değildir.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi
çıkarılamaz?
A Yazarlara ve eserlerine yönelik yapılan
eleştiriler yapıcı olmayan eleştirilerdir.
BY Eleştirmen, yazar ve okurların beğenilerini,
dikkate almadan tarafsız hareket etmelidir.
Herkes bir eserden kendine göre anlamlar
çıkarabilir.
D) Yazarlar eleştirmenlere karşı şahsi hınçla
hareket edebilmektedirler..
Yazarlar kendilerine ve eserlerine yönelik
eleştirileri zaman zaman kabul etmezler.
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
3. Bazen yapılan eleştirel incelemeler, yazar tarafından kabul görmez. Yazar anlaşılmadığını veya kendisine karşı düşmanca tavır takınılıp yıkıcı, alaycı eleştiri yapıldığını ortaya atar. Burada göz ardı edilen önemli nokta: Ortaya konan bir edebiyat eserinden herkes aynı anlamı mı çıkarmalı, herkes aynı yorumda bulunmak zorunda mi sorusuna verilecek cevaptır. Her okurun ve eleştirmenin birikimine, kültürel altyapısına göre bir anlam çıkarabileceği kabul edilmelidir. Bazen bu yazarın hoşuna da gitmeyebilir. Eleştirmenler yazılarını kaleme alırken amaçları yazarların hoşuna gitmek, onlardan aferin almak değildir. Onlar edebiyat anlayışlarına, eleştirel düşünce yapılarına göre bir inceleme ortaya koyarlar. Dolayısıyla eleştirmenlik, yazarların ve okurların beğenisini kazanmak için yapılan bir meslek değildir. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A Yazarlara ve eserlerine yönelik yapılan eleştiriler yapıcı olmayan eleştirilerdir. BY Eleştirmen, yazar ve okurların beğenilerini, dikkate almadan tarafsız hareket etmelidir. Herkes bir eserden kendine göre anlamlar çıkarabilir. D) Yazarlar eleştirmenlere karşı şahsi hınçla hareket edebilmektedirler.. Yazarlar kendilerine ve eserlerine yönelik eleştirileri zaman zaman kabul etmezler.
Sartre, "Bir insan her zaman bir hikâye anlatıcısıdır; kendi
hikâyeleriyle ve başkalarının hikâyeleriyle çevrili yaşar, başına
gelen her şeyi onlar aracılığıyla görür ve hayatını anlatıyormuş
gibi yaşamaya çalışır." der. Bu söze kelimesi kelimesine katılı-
yorum. Her birimiz ete kemiğe bürünmüş hikâyeleriz. Kimimizin
hikâyesi bir başkasınınkine temas etse de -ya da bazı açılardan
bir diğerini andırsa da- hiçbiri birbirinin aynı değil. Hiç farkında
olmadan, tek satır dahi olsa bir başkasının hikâyesinde yer
almak, en basitinden saati sormakla bile mümkün. Kim bilir
belki de önemsiz bir sohbetin içinde "Tam içeri giriyordum ki
biri bana saati sordu." diye eser miktarda bulunacağız. Bir de
bütün bunların dışında, kıyısından köşesinden geçmediğimiz
veya geçemediğimiz, dolayısıyla dâhil olmadığımız hayatlar
var; tabii onlara da koca bir "diğerleri" parantezi içinde alaka-
sızca dâhil oluyor olabiliriz, bunu asla bilemeyiz.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisinde
verilenlerden yararlanılmıştır?
A Tanık gösterme - karşılaştırma - betimleme
B) Örnekleme - tanımlama - öyküleme
Karşılaştırma - ilişki kurma - benzetme
DÖrnekleme - tanık gösterme - karşılaştırma
E) Tanık gösterme- tanımlama - öyküleme
Prf
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Sartre, "Bir insan her zaman bir hikâye anlatıcısıdır; kendi hikâyeleriyle ve başkalarının hikâyeleriyle çevrili yaşar, başına gelen her şeyi onlar aracılığıyla görür ve hayatını anlatıyormuş gibi yaşamaya çalışır." der. Bu söze kelimesi kelimesine katılı- yorum. Her birimiz ete kemiğe bürünmüş hikâyeleriz. Kimimizin hikâyesi bir başkasınınkine temas etse de -ya da bazı açılardan bir diğerini andırsa da- hiçbiri birbirinin aynı değil. Hiç farkında olmadan, tek satır dahi olsa bir başkasının hikâyesinde yer almak, en basitinden saati sormakla bile mümkün. Kim bilir belki de önemsiz bir sohbetin içinde "Tam içeri giriyordum ki biri bana saati sordu." diye eser miktarda bulunacağız. Bir de bütün bunların dışında, kıyısından köşesinden geçmediğimiz veya geçemediğimiz, dolayısıyla dâhil olmadığımız hayatlar var; tabii onlara da koca bir "diğerleri" parantezi içinde alaka- sızca dâhil oluyor olabiliriz, bunu asla bilemeyiz. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisinde verilenlerden yararlanılmıştır? A Tanık gösterme - karşılaştırma - betimleme B) Örnekleme - tanımlama - öyküleme Karşılaştırma - ilişki kurma - benzetme DÖrnekleme - tanık gösterme - karşılaştırma E) Tanık gösterme- tanımlama - öyküleme Prf
11. Benim okumaya değer bulduğum eserin olmazsa olmazı
şudur: Kafa şişirmemek. Peki hangi anlatım kafamı şişirir
derseniz onu da söyleyeyim: Anlamdaş sözlerle dolu bir
anlatım. Örneğin "artık" ve "bundan sonra" sözlerini bir ara-
da görsem çok kızarım. Yahut "ikide bir", "sık sık"; "olsa
olsa", "en fazla"; "en sonunda", "nihayet"; "hiç olmazsa",
"bari" gibi sözleri aynı cümlede gördüm mü okumayı bıra-
kırım. O, artık ne anlatırsa anlatsın benim için ortada okun-
maz bir eser vardır.
Bu parçadaki gibi konuşan kişiye göre bir eserin okun-
maya değer olması onun hangi niteliğine bağlıdır?
A) Yalınlık
B) Duruluk
C) Yoğunluk
D) Akıcılık
E) Özgünlük
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
11. Benim okumaya değer bulduğum eserin olmazsa olmazı şudur: Kafa şişirmemek. Peki hangi anlatım kafamı şişirir derseniz onu da söyleyeyim: Anlamdaş sözlerle dolu bir anlatım. Örneğin "artık" ve "bundan sonra" sözlerini bir ara- da görsem çok kızarım. Yahut "ikide bir", "sık sık"; "olsa olsa", "en fazla"; "en sonunda", "nihayet"; "hiç olmazsa", "bari" gibi sözleri aynı cümlede gördüm mü okumayı bıra- kırım. O, artık ne anlatırsa anlatsın benim için ortada okun- maz bir eser vardır. Bu parçadaki gibi konuşan kişiye göre bir eserin okun- maya değer olması onun hangi niteliğine bağlıdır? A) Yalınlık B) Duruluk C) Yoğunluk D) Akıcılık E) Özgünlük
6.
Dükkândan içeriye adım atmanıza izin vermez. Aradığınız,
istediğiniz, edinmeniz gereken kitabı içerideki "dehliz”den
kendi getirir. Kitap hırsızlıklarını çokça mı yaşamıştır, kes-
tirilemez. Tel çerçeveli gözlüklerinin altından sizi uzun uza-
dıya süzer, para pul konusunda titizdir. Kendisine bazen
oğlu yardım eder. Oğlu da annesi gibi ufak tefek, çelim-
siz, beli bükük fakat sözüm ona daha güler yüzlüdür.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisi ağır
basmaktadır?
A) Betimleme
Tartışma
E) Somutlama
B) Tanımlama
D) Karşılaştırma
İki
YA
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
6. Dükkândan içeriye adım atmanıza izin vermez. Aradığınız, istediğiniz, edinmeniz gereken kitabı içerideki "dehliz”den kendi getirir. Kitap hırsızlıklarını çokça mı yaşamıştır, kes- tirilemez. Tel çerçeveli gözlüklerinin altından sizi uzun uza- dıya süzer, para pul konusunda titizdir. Kendisine bazen oğlu yardım eder. Oğlu da annesi gibi ufak tefek, çelim- siz, beli bükük fakat sözüm ona daha güler yüzlüdür. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisi ağır basmaktadır? A) Betimleme Tartışma E) Somutlama B) Tanımlama D) Karşılaştırma İki YA
JISI
alınması gerekir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi,
şüncenin akışını bozmaktadır?
A) I.
C) III.
B) II. ve III
D) IV.
14. (1) Kentin doğusunda yer alan küçük balıkçı teknelerinin
barınağı durumundaki Fosa Körfezi'nin sonunda yer alan
Kara Kapısı'nın üstündeki aslan heykeli, Venedik sembol-
lerinin en iyi örneklerinden. (II) Kentin ortası sayılabilecek
geniş alanda Roma döneminden kalma forum alanı, üze-
rindeki eski eserlerle, âdeta açık hava müzesi. (III. Kentin
en eski parkı da Beş Kuyular Meydanı denilen bu alanda
bulunuyor. (IV) Yüksek doğu duvarlarının ardından başla-
yan kent, batıya doğru uzanan sokaklar ve meydanlarla
bezenmiş. (V) Kapıdan kente girildiğinde sağda kalan
meydanda büyükçe beş kuyu yer alıyor.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangileri yer
değiştirirse paragrafin anlam bütünlüğü sağlanmış
olur?
A) Love V
D) Il ve IV.
E) V.
(2013-JANA)
C) II. ve V
E) III ve V.
(2013-JANA)
Ünlü bir kişiyle kısa ya da uzun süren bir arkadaşlı-
mız olduğunu düşünelim. (II) Size uzun mektuplar yaz-
birlikte fotoğraflar çektirdiniz; bu ne anlama gelir?
Siz simdi o kisinin ic evrenini gereği gibi anlayın onu
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
JISI alınması gerekir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi, şüncenin akışını bozmaktadır? A) I. C) III. B) II. ve III D) IV. 14. (1) Kentin doğusunda yer alan küçük balıkçı teknelerinin barınağı durumundaki Fosa Körfezi'nin sonunda yer alan Kara Kapısı'nın üstündeki aslan heykeli, Venedik sembol- lerinin en iyi örneklerinden. (II) Kentin ortası sayılabilecek geniş alanda Roma döneminden kalma forum alanı, üze- rindeki eski eserlerle, âdeta açık hava müzesi. (III. Kentin en eski parkı da Beş Kuyular Meydanı denilen bu alanda bulunuyor. (IV) Yüksek doğu duvarlarının ardından başla- yan kent, batıya doğru uzanan sokaklar ve meydanlarla bezenmiş. (V) Kapıdan kente girildiğinde sağda kalan meydanda büyükçe beş kuyu yer alıyor. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangileri yer değiştirirse paragrafin anlam bütünlüğü sağlanmış olur? A) Love V D) Il ve IV. E) V. (2013-JANA) C) II. ve V E) III ve V. (2013-JANA) Ünlü bir kişiyle kısa ya da uzun süren bir arkadaşlı- mız olduğunu düşünelim. (II) Size uzun mektuplar yaz- birlikte fotoğraflar çektirdiniz; bu ne anlama gelir? Siz simdi o kisinin ic evrenini gereği gibi anlayın onu
ölüm
Feliştirme Yolları
3.
4.
Kolay
Yüzümü usulca göğe yasladım. Gözlerimde kanat
çırpıyor martılar. Bulut bulut parçalanmış gökyüzü-
.nü seyrediyorum. Bulutlar mı üstümüze koşuyor,
yoksa ben mi bulutların altındayım, bir türlü kes-
tiremiyorum. Saklambaç oynarcasına bir görünüp
bir kaybolan güneş de alıp götürüyor beni düş dün-
yamın derinliklerine.
ma
Orta
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden han-
gisi yoktur?
A) Sözcükleri gerçek anlamlarının dışında kullan-
-B) Karşılaştırmalar yapma
C) Benzetmeye başvurma
B
Betimleyici öğelerden yararlanma
E) Anlatıcının duygusal etkilenmesini yansıtma
(2004 - ÖSS)
Dil, insanların düşündüklerini, duyduklarını bildir-
mek için kullandıkları, sözcükler ve işaretlerden
oluşan bir anlaşma aracıdır. Ancak, herhangi bir
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ölüm Feliştirme Yolları 3. 4. Kolay Yüzümü usulca göğe yasladım. Gözlerimde kanat çırpıyor martılar. Bulut bulut parçalanmış gökyüzü- .nü seyrediyorum. Bulutlar mı üstümüze koşuyor, yoksa ben mi bulutların altındayım, bir türlü kes- tiremiyorum. Saklambaç oynarcasına bir görünüp bir kaybolan güneş de alıp götürüyor beni düş dün- yamın derinliklerine. ma Orta Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden han- gisi yoktur? A) Sözcükleri gerçek anlamlarının dışında kullan- -B) Karşılaştırmalar yapma C) Benzetmeye başvurma B Betimleyici öğelerden yararlanma E) Anlatıcının duygusal etkilenmesini yansıtma (2004 - ÖSS) Dil, insanların düşündüklerini, duyduklarını bildir- mek için kullandıkları, sözcükler ve işaretlerden oluşan bir anlaşma aracıdır. Ancak, herhangi bir
em
as-
n-
3-
DENEME 16
(1) Türk sinema tarihinde aşk filmlerinin hayli kaba-
rık bir geçmişi var. (II) Zengin kız-fakir oğlan ya da
tam tersi eksende gelişen ve hemen hemen aynı
acıklı olaylar örgüsüne sahip olan filmler sunuldu iz-
leyicilere yıllarca. (III) Şaşırtıcı olan, bu birbirinin kop-
yası filmlerin başka konulardaki filmlere göre daha
fazla ilgi görmeseydi. (IV) Acı ve gözyaşı yüklü bu
filmler neden seviliyor sorusu karşısında, bu hikâ-
yelerin unutulmayan karakterleri geliyor aklımıza.
(V) Belki de sinema izleyicisi, benzer bir durumda
kendisinin ne tepki vereceğini merak ettiği için ilgi
gösteriyor bu hikâyelere.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili ola-
rak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
1. cümlede, aşk filmleriyle ilgili bir saptama ya-
pılmıştır.
B) II. cümlede, aynı içeriğe sahip filmlerin yapıldı-
ğından söz edilmiştir.
I. cümlede, öznel bir değerlendirme yapılmış-
tır.
IV. cümlede, filmde geçen karakterlerin filmin
önüne geçtiği dile getirilmiştir.
EV. cumlede, nesnel ölçütlerle bağlı bir çıkarım
yapılmıştır.
C-E
7.
C
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
em as- n- 3- DENEME 16 (1) Türk sinema tarihinde aşk filmlerinin hayli kaba- rık bir geçmişi var. (II) Zengin kız-fakir oğlan ya da tam tersi eksende gelişen ve hemen hemen aynı acıklı olaylar örgüsüne sahip olan filmler sunuldu iz- leyicilere yıllarca. (III) Şaşırtıcı olan, bu birbirinin kop- yası filmlerin başka konulardaki filmlere göre daha fazla ilgi görmeseydi. (IV) Acı ve gözyaşı yüklü bu filmler neden seviliyor sorusu karşısında, bu hikâ- yelerin unutulmayan karakterleri geliyor aklımıza. (V) Belki de sinema izleyicisi, benzer bir durumda kendisinin ne tepki vereceğini merak ettiği için ilgi gösteriyor bu hikâyelere. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili ola- rak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? 1. cümlede, aşk filmleriyle ilgili bir saptama ya- pılmıştır. B) II. cümlede, aynı içeriğe sahip filmlerin yapıldı- ğından söz edilmiştir. I. cümlede, öznel bir değerlendirme yapılmış- tır. IV. cümlede, filmde geçen karakterlerin filmin önüne geçtiği dile getirilmiştir. EV. cumlede, nesnel ölçütlerle bağlı bir çıkarım yapılmıştır. C-E 7. C
Teknikleri
imle yüzüm
du, kafam m
aslında ağa
linca yutkun
idede ağrı da
ekerleklerinin
dim. Adımla
memişti. Ben
medim. Gör
ben. Kap
Kal desem
war miydi?
cesi duyma-
oruz. Zaten
Anlatım Teknikleri
Tarih 1938, Fransa'nın Marsilya kentinde oynanan Dünya Ku-
pası yarı final maçı... Turnuvaya Avrupa'dan 12 takım, Ameri-
ka kıtasından Brezilya ve Küba, Asya'dan da Endonezya ka-
tilmaktadır. Hakem, penaltı noktasını gösterdiğinde Brezilyalı
futbolcular kalecilerinin bu vuruşu da kurtaracağından emindir.
Walter, kale çizgisinin üstünde beyaz kireçle işaretlenmiş pe-
naltı noktası üstünde duran futbol topuna avinin zayıf anını
kollayan bir atmaca gibi bakmaktadır. Penaltıyı atacak olan
futbolcu, gök mavisi rengindeki formasıyla İtalyan Meazza'dır.
Meazza, gerilip topa doğru koşarken şortu düşer. Italyan oyun-
cu eliyle şortunu yukarı çekerek hiçbir şey olmamış gibi atışını
yapar. Penaltı kurtarmakla ünlü kaleci Walter, gülme Krizine
girdiği için yanından geçen topa bir şey yapamaz. Bu gol de
tarihe, "bir kalecinin gülmekten ağzı kulaklarında yediği ilk gol"
olarak geçer.
rinden ya
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden han-
gisi söylenemez?
A) Olaylar oluş sırasına göre verilmiştir.
B) Nitelik bildiren sözcüklerden yararlanılmıştır.
C) Kahraman bakış açısıyla oluşturulmuştur.
?
D) Açıklama ifadeleri yorumsuz sunulmuştur.
E) Bir durumun nedenini belirten yargı kullanılmıştır.
7.
Yönetmen
keğin Gön
çabasınd
olmayan
lerle anla
görsel b
daldığın
yazınsa
rinden
oturdu
lamaya
Bu pa
A) Be
C) O
m
g
S
S
TOP
TOPRA
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Teknikleri imle yüzüm du, kafam m aslında ağa linca yutkun idede ağrı da ekerleklerinin dim. Adımla memişti. Ben medim. Gör ben. Kap Kal desem war miydi? cesi duyma- oruz. Zaten Anlatım Teknikleri Tarih 1938, Fransa'nın Marsilya kentinde oynanan Dünya Ku- pası yarı final maçı... Turnuvaya Avrupa'dan 12 takım, Ameri- ka kıtasından Brezilya ve Küba, Asya'dan da Endonezya ka- tilmaktadır. Hakem, penaltı noktasını gösterdiğinde Brezilyalı futbolcular kalecilerinin bu vuruşu da kurtaracağından emindir. Walter, kale çizgisinin üstünde beyaz kireçle işaretlenmiş pe- naltı noktası üstünde duran futbol topuna avinin zayıf anını kollayan bir atmaca gibi bakmaktadır. Penaltıyı atacak olan futbolcu, gök mavisi rengindeki formasıyla İtalyan Meazza'dır. Meazza, gerilip topa doğru koşarken şortu düşer. Italyan oyun- cu eliyle şortunu yukarı çekerek hiçbir şey olmamış gibi atışını yapar. Penaltı kurtarmakla ünlü kaleci Walter, gülme Krizine girdiği için yanından geçen topa bir şey yapamaz. Bu gol de tarihe, "bir kalecinin gülmekten ağzı kulaklarında yediği ilk gol" olarak geçer. rinden ya Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden han- gisi söylenemez? A) Olaylar oluş sırasına göre verilmiştir. B) Nitelik bildiren sözcüklerden yararlanılmıştır. C) Kahraman bakış açısıyla oluşturulmuştur. ? D) Açıklama ifadeleri yorumsuz sunulmuştur. E) Bir durumun nedenini belirten yargı kullanılmıştır. 7. Yönetmen keğin Gön çabasınd olmayan lerle anla görsel b daldığın yazınsa rinden oturdu lamaya Bu pa A) Be C) O m g S S TOP TOPRA
edi.
1.
Konu
Testi
(1) Fenerlerin gemilere sağladığı kolaylık yadsına-
maz. (II) Öyle zamanlar olur ki sisten göz gözü gö-
remez duruma gelir. (III) Işte bu noktada deniz fener-
leri devreye girer ve gemiye yolunu işaret eder. (IV)
Denizlerde yön bulma büyük önem taşıyor. (V) Belki
çarpışmayla sonuçlanmaz ama yolunu kaybetmek
denizcilerin kâbusu kabul ediliyor. (VI) Hem mürette-
bat hem de yolcular için bu durum büyük tehlike.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak Istense ikinci pa-
ragraf hangi cümleyle başlar?
A) II.
B) III.
C) IV.
D) V.
E) VI.
g
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
edi. 1. Konu Testi (1) Fenerlerin gemilere sağladığı kolaylık yadsına- maz. (II) Öyle zamanlar olur ki sisten göz gözü gö- remez duruma gelir. (III) Işte bu noktada deniz fener- leri devreye girer ve gemiye yolunu işaret eder. (IV) Denizlerde yön bulma büyük önem taşıyor. (V) Belki çarpışmayla sonuçlanmaz ama yolunu kaybetmek denizcilerin kâbusu kabul ediliyor. (VI) Hem mürette- bat hem de yolcular için bu durum büyük tehlike. Bu parça iki paragrafa ayrılmak Istense ikinci pa- ragraf hangi cümleyle başlar? A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI. g
33. Bir zamanlar mağaralarda küçük topluluklar hâlinde yaşa-
yan insanların sayısının artmasıyla daha büyük topluluk-
lar oluşmaya başladı. Avlara topluluklar hâlinde çıkılmaya
başlandı. Artık daha büyük hayvanlara saldırmaya cesaret
edilebiliyordu. Kalabalık bir kabile, av bölgesini başka bir
kabileye karşı savunmada daha avantajlıydı. Üstelik tüm
kabileye yetecek kadar çok ve hızlı elde edilmiş yiyecek,
insanlara daha fazla boş zaman sağlıyordu. Avcı-toplayıcı
bir kabile, yeni av alanları aramak için sürekli göç etmek
yerine, bir bölgede uzun süre kalabiliyordu. Kabilelerin bit-
kilerin olgunlaşma süresi boyunca aynı bölgede yaşaması,
bitkilerin yetiştirilmesi fikrini ortaya çıkardı. İnsanlar doğa-
dan topladıkları yenilebilir bitkileri, yetişme şartlarını göz-
lemledikleri için kendileri dikip yetiştirmeye başladı. Böy-
lece insanlık, avcılık dışında bir alanda da başarısını ortaya
koyma şansı yakaladı.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Kabileyi oluşturan insan sayısının çokluğu yaşamsal ih-
tiyaçların giderilmesinde kabileye üstünlük sağlamıştır.
B) Farklı kabilelerin ortaya çıkışı kaynakların paylaşılması
konusunda çatışmalara yol açmıştır.
C) Yaşamın devam ettirilmesinde zamanla avcılık dışında
yeni kaynaklar geliştirilmiştir.
D) Bir coğrafyada uzun süre yaşanmaya başlanması ta-
rımsal üretimin başlamasında ilk adım olmuştur.
E) Av hayvanlarının çeşitliliğindeki azalma, kabiledeki in-
sanların kendilerini av konusunda geliştirmelerine ze-
min hazırlamıştır.
3
P
Feis
Yayınla
*******
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
33. Bir zamanlar mağaralarda küçük topluluklar hâlinde yaşa- yan insanların sayısının artmasıyla daha büyük topluluk- lar oluşmaya başladı. Avlara topluluklar hâlinde çıkılmaya başlandı. Artık daha büyük hayvanlara saldırmaya cesaret edilebiliyordu. Kalabalık bir kabile, av bölgesini başka bir kabileye karşı savunmada daha avantajlıydı. Üstelik tüm kabileye yetecek kadar çok ve hızlı elde edilmiş yiyecek, insanlara daha fazla boş zaman sağlıyordu. Avcı-toplayıcı bir kabile, yeni av alanları aramak için sürekli göç etmek yerine, bir bölgede uzun süre kalabiliyordu. Kabilelerin bit- kilerin olgunlaşma süresi boyunca aynı bölgede yaşaması, bitkilerin yetiştirilmesi fikrini ortaya çıkardı. İnsanlar doğa- dan topladıkları yenilebilir bitkileri, yetişme şartlarını göz- lemledikleri için kendileri dikip yetiştirmeye başladı. Böy- lece insanlık, avcılık dışında bir alanda da başarısını ortaya koyma şansı yakaladı. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Kabileyi oluşturan insan sayısının çokluğu yaşamsal ih- tiyaçların giderilmesinde kabileye üstünlük sağlamıştır. B) Farklı kabilelerin ortaya çıkışı kaynakların paylaşılması konusunda çatışmalara yol açmıştır. C) Yaşamın devam ettirilmesinde zamanla avcılık dışında yeni kaynaklar geliştirilmiştir. D) Bir coğrafyada uzun süre yaşanmaya başlanması ta- rımsal üretimin başlamasında ilk adım olmuştur. E) Av hayvanlarının çeşitliliğindeki azalma, kabiledeki in- sanların kendilerini av konusunda geliştirmelerine ze- min hazırlamıştır. 3 P Feis Yayınla *******
Deneme
19
6.
Aydınlanma, insanın kendi suçu ile düşmüş
olduğu bir ergin olmama durumundan
kurtulmasıdır. Bu ergin olmayış durumu ise
insanın kendi aklını bir başkasının kılavuzluğuna
başvurmaksızın kullanamayışıdır. İşte bu ergin
olmayışa insan kendi suçu ile düşmüştür.
Bunun nedeni de aklın kendisinde değil aklını
başkasının kılavuzluğu ve yardımı olmaksızın
kullanmak kararlılığını ve yürekliliğini
gösteremeyen insanda aranmalıdır. "Bilmek ve
tanımak yürekliliğini göster! Aklını kendin
kullanmak cesaretini göster." sözleri şimdi
aydınlanmanın parolası olmuştur.
Bu parçanın yazarı;
1. Eleştirel anlayışı benimsemeyi,
II. Yaşamı sorgulamayı,
III. Deneyimlerden yararlanmayı,
IV. Özgür düşünebilme yetisini geliştirmeyi
tutumlarından hangisini önermemektedir?
B) I ve li
A) Yalnız I
D) III ve IV
E) Yalnız IV
Yalnız III
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Deneme 19 6. Aydınlanma, insanın kendi suçu ile düşmüş olduğu bir ergin olmama durumundan kurtulmasıdır. Bu ergin olmayış durumu ise insanın kendi aklını bir başkasının kılavuzluğuna başvurmaksızın kullanamayışıdır. İşte bu ergin olmayışa insan kendi suçu ile düşmüştür. Bunun nedeni de aklın kendisinde değil aklını başkasının kılavuzluğu ve yardımı olmaksızın kullanmak kararlılığını ve yürekliliğini gösteremeyen insanda aranmalıdır. "Bilmek ve tanımak yürekliliğini göster! Aklını kendin kullanmak cesaretini göster." sözleri şimdi aydınlanmanın parolası olmuştur. Bu parçanın yazarı; 1. Eleştirel anlayışı benimsemeyi, II. Yaşamı sorgulamayı, III. Deneyimlerden yararlanmayı, IV. Özgür düşünebilme yetisini geliştirmeyi tutumlarından hangisini önermemektedir? B) I ve li A) Yalnız I D) III ve IV E) Yalnız IV Yalnız III