Anlatım Biçimleri Soruları

O E) Öykü de edindiğinden 15. Mazmaya başlamadan önce iyi yapıtlarla besle- hin. Neyi yerseniz o olursunuz sözünü unutma- dan, edebiyatın farklı disiplinleriyle sanatın öteki dallarının insanlığa verdiği evrensel mesajı dik- katle okuyun. Onların mesajlarını iletme biçimleri üzerine kafa yorun. Söz gelimi, bir müziği dinlerken enstrümanların, notaların uyumuna; durak yerleri- ne, alçalıp yükselen tinilanına, soluk alıp vermesine kulak kabartın. Bir resmin; renk ve fırça darbeleriy- le dile gelen hikâyesini, felsefesini arayın. Sanatın her dalı edebiyata açılan kapıdır. Fotoğraf nasıl ışıkla yazı yazmaksa edebiyat da yazının yazısı, hayatın kapsayıcısıdır. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Donanım sahibi olmadan yazarlığa adım atılmamalıdır. B) Edebiyat, içine yaşamı sığdırabilen bir sanat dalıdır. C) Tüm sanat dallarının herkese gönderdiği bir ileti vardır. Paragrafin Şifresi - Me D) Bütün sanat dallarının mutlaka edebiyatla yollanı kesişir. Her sanat dali gerçek yaşamın birer kopyasıdır.

Soru Sende 23. (1) Eskiden beri günlük okumaktan hoşlanırım. (II) Amiel' in günlüğünü defalarca okumuşumdur. (III) A. Gide'ninki elimden düşmez. (IV) Ancak şimdiye kadar bir Türk ya- zarının elinden çıkmış ve yayımlanmış bir günlük gördü- ğümü hatırlamıyorum./(V) Günümüzde bir edebiyat türü sayılan günlük, son dönemlere kadar bizde yoktu. (VI) Salah Birsel'in edebiyatımızda ilk örnek olarak gösterilen "Günlük"ünü bir edebiyat olayı saymak gerekir. (VII) Sa- natçı, eserinde daha çok dışa dönük bir günlük yazarı ola- rak karşımıza çıkıyor. (VIII) İçe eğilmekten çekiniyor ancak yüksek sesle söylenecek şeyleri söylüyor. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerden hangisiyle başlar? A) II. B) MI. 1. C) IV. D) V. E) VI.

TEST-2 > 19 (1) Kuzey Mezopotamya'da ikinci binyılın başlarında kent devleti olarak öne çıkan, Anadolu ile yapılan ticarette öncü rolü oynayan Asur, Mitanni Krallığı Dönemi'nde adından fazlaca söz edilmeyen bir kent idi. l) Ancak bu dönemde de kenti yönetenler kendilerini listelere kral olarak kaydettirmişlerdi. (III) Mitanni Krallığı'nın zayıflama sürecinde yeniden güçlenen Asun kısa sürede bölgesel bir güç haline gelmiştir. (IV) MO on dördüncü yüzyılda başlayan bu süreç yaklaşık olarak bin yıllarına kadar devam etmiştir. (V) Bu dönemde Güney Mezopotamya'da Babil ve çevresinde Kassit kökenli kralların yöneti- mi devam etmektedir. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili ola- rak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) I. de Asur kentin folojik yapısından söz edilmiştir. B) II. de kent yöneticilerinin sıfatının ne olduğu belirtilmiştir. C) III. de Asur'un siyasi gücü ne zaman elde ettiği soylenmiştir. 9 D) IV de Asur'un gücünü yitirmeye başladığı yıla yer verilmiştir. E) V. de Güney Mezopotamya'da kimlerin hüküm sürdüğü belirtilmiştir. 20 Y sini ele bu Metot Anlatımlı Soru Bankası ya sa Ka g SE K T

39. (1) Eski çağlarda devletler zenginliklerini ve güçlerini se- dir ormanlarından alırdı, Gılgamış Destanı'na konu olan savaşlar, sedir ormanlarına sahip olmak için yapılmıştır. (II) Asurlular zamanında ise sedir tomruğu ve reçinesi, sa- vaş ganimetlerine ve haraçlara konu edilmiştir. (III) Feni- keliler sedir ağacı ticareti yaparak büyük bir deniz gücüne sahip oldu. (IV) Dayanıklı olması sebebiyle özellikle gemi yapımında asırlardır kullanılmış, Mısırlılar, MÖ 2600'lü yıl- larda sedir tomruklarından 45 m boyunda gemiler inşa et- mişlerdir. (V) Dünyada odun ihracat ve ithalatına ait bilinen en eski yazılı belge de muhtemelen sedir türüne aittir. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Hatta sedir odunu, tarihte önemli bir gelir aracıy- dı." cümlesi getirilebilir? A) I B) II C) III D) IV ON E) V 14

5. Bir şairin ilginç ve güzel bir sözü vardır: "Şair şairse şair- dir." Ozanlığın ilk koşulu budur bence. X Bu sözle aşağıdakilerden hangisi vurgulanmaktadır? A) Duyarlılık B) Özgünlük Yetenek D) Öznellik E) Içtenlik

8. Şiire yakınlık her romancıya çok şey katar; cümlelerini ses terazisinde nasıl tartacağını, tartarken nelere dikkat edeceğini öğretir en azından. Boşluk oluşturma ve nefes boyunu ayarlama maharetini pekiştirir. Sözü firesiz söy- leme alışkanlığı kazandırır. Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağı- dakilerden hangisidir? A) Özgün bir söyleyişe ulaşmak B) Metin aralarında şiire yer vermek C) Sessel yinelemeler kullanmak D) Ahenkli söyleyişe ulaşmaya çabalamak Ses ve anlam arasında denge kurmak

9. 1. Bilgi, cehalet karşısında her zaman zayıftır. II. Hele hele cahil insanlarla karşılaştıklarında tartışmaktan özellikle kaçınmalıdır. III. Çünkü bilgi, kırılgan; cehalet, güçlü ve dayanıklıdır. IV. Ancak bu durumu asla mücadeleden kaçış olarak değerlendirmemek gerekir. V. Dolayısıyla bilgi sahibi insanlar, adımlarını dikkatli atmalıdır. Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir paragraf oluşturulsa baştan üçüncü cümle hangisi olur? A) I B) II C) III D) IV E) V

4. Edebiyatımızın daha da gelişmesi için sanatçılar, işçinin, köylünün yaşamına daha çok katılmalı; oradan edine- cekleri zengin izlenimlerle yeni yapıtlar oluşturmalı. Köy yaşamının verilmesinde son yıllarda bir ölçüde başarılı olunmuş; ancak işçi yaşamı henüz yeteri kadar ele alın- mamıştır. Genç sanatçılann buna yönelmeleri çok yerinde olacaktır. Ancak, bu sorunlara eğilecek sanatçıların estetik titizliklerini artırmalan gerekiyor. Bu noktada açık verenler, ne topluma ne de edebiyata yararlı olabilirler. Bu parçanın bütününde aşağıdakilerden hangisi vurgu- lanmaktadır? A) Genç sanatçılann toplumsal sorunlara duyarsız kaldık- ları B) Estetik kaygıdan yoksun eserlerin, kalıcı olamayacağı C) Emeği anlatma amacı taşımayan eserlerin edebi değe- rinin olmadığı D) Sanat değeri tartışılan eserlerin, topluma yarar sağla- mayacağı E) Edebiyatın, toplumsal sorunları gündemde tutmada önemli bir işlevi olduğu O

bu- nda 2. Meğerse koca dünya üzerime yürüyormuş da meğerse ben koca evrene sığmıyormuşum da, meğerse sığınacak bir kalp, bir etek arıyormuşum da ondan sabahlara kadar ıssız bir um- manın ortasında kulaç atıp duruyor, boşuna yoruluyormuşum. Meğerse içinde çırpınıp durduğum o issiz umman, benim ta şuramda cosup köpürürmüş de bilmezmişim. Gene böyle bir sabah, uykuya yatalı daha belki bir, bilemedin iki saat olmuş. Onun sesiyle uyandım. Fırlayıp arka kapıdan dönüp sofaya geldim. Bu parçada; 1. hayıflanma, II. özveri, III. coşku duygularından hangileri belirgindir? A) Yalnız I B) Yalnız II- D) I ve II E) I ve III 1 C Yalnız III 4. 23

6. Ümmiye Koçak, bir Anadolu köy kadını. Mersin'in Arslanköy'ünden. Şu bildiğimiz Cristiano Ronaldo'nun reklam arkadaşı. Bir köy kadını... 49. Antalya Film Festivali'nde galası yapılan "Yün Bebek" adlı uzun metrajlı filmin yazarı ve yönetmeni. Evet, o bizden, içimizden biri. Aramızdaki fark ne diye sorarsanız "kendine inanmış bir ruh" derim; "sosyal sorumluluk besleyen bir birey" derim. Hikâyenin başladığı nokta, yaşadığı köyün okuluna Tarsus'tan gelen bir grup öğrencinin sergilediği gösteri. Ben de varım tiyatroda diyerek başlıyor ve bugüne kadar 15 tiyatro eseri yazıyor. Kadına karşı şiddeti işlediği “Yün Bebek" filmiyle New York Avrasya Film Festivali'nde "Sinemada En İyi Avrasyalı Kadın Sanatçı" ödülünü kazandı. Bu parçadan hareketle Ümmiye Koçak ve sanatı ile ilgili olarak bisy 41. Cristiano Ronaldo ile reklam filminde oynamış tiyatrocu, sinemacı bir köy kadınıdır. alo melvs II. Tiyatro ilgisi, Arslanköy'den Tarsus'a bir tiyatro gösterisine gelen öğrencilerle başlamıştır. GEME III. New York Avrasya Film Festivali'nde "Yün Bebek" filminin galası yapılmıştır. yargılarından hangileri söylenemez? A) Yalnız B) Yalnız II Ormais -D)+ve-Il .8 E) II ve III C) Yalnız III &

7. Uzun süredir üzerinde düşündüğüm bir soru bu: "Edebiyat sokaktaki adamın ne işine yarar?" Bizde edebiyat dergile- rini yalnızca yazarlar ve yazar adayları satın alıyor. Edebiyatı konu alan bir televizyon programı başladığında izleyiciler kanal değiştiriyor. Öte yandan sanatsal değer içermeyen popüler kitapların satış sayısı milyonlarla ifade ediliyorken nitelikli yapıtlar ya rafta kalıyor ya da rafa hiç konulmuyor. Bu yüzden halk, gerçek edebiyat ürünleriyle tanışmıyor. Yazarlar; halkın yaşadığı sorunları, düşlerini, özlemlerini yapıtlanında dile getirmiyorlarsa elbette edebiyatın sokak- taki insanın yaşamında bir yeri olmaz. Bu paragrafa göre edebiyatın sokaktaki adamın işine yaraması aşağıda verilenlerden hangisine bağlıdır? A) Yazınsal ürünlerle ilgili daha fazla televizyon programi yapılmasına B) Sürekli göz önünde bulundurulmasına C) İşlev ve yararlarının halka anlatılmasına D) Sanatsal düzeyi yüksek yapıtlarda halkın kendisini bul- masina E) Halkın anlayacağı bir dil kullanılmasına

5. Deneyimli eleştirmen yazın hayatı boyunca ele aldığı ne türden olursa olsun, bütün edebî eserleri titizlikle incelemiş, eleştirmen gömleğini çıkarmadan yansız bir tutumla değerlendirmiştir. Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşağıdakilerden hangisidir? A) Eleştirmen güncel olay içerikli edebî eserleri özen- le incelemiştir. B Eleştirmen, birikimleri sayesinde edebî eserleri tarafsız olarak değerlendirmiştir. e) Eleştirmen, hayatını mesleğine adamaktan çekin- memiştir. Eleştirmen uğraşı alanına duygularını katmaktan uzak durmuştur. E) Eleştirmen, yazdıklarıyla sanat dünyasının beğe- nisini kazanmayı başarmıştır.

Çoklu Paragraf 4-6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. (1) Afrika'nın incisi olarak adlandırılan Nil Nehri, dünyanın en uzun nehridir. (II) Zaman zaman taşarak ekinlere zarar veren Nil'i kontrol altına almak için mühendisler, bilim insanları uzun süre uğraştılar ve bir çözüm buldular. (III) Arazilerin su ihtiyacını karşılamak, elekt- rik üretmek için baraj kurulması kararlaş- tırıldı. (IV) Kurulan barajla bu sorunlar aşıldı fakat başka bir sorun baş gösterdi. (V) Sorun şuydu; Nil'in Etiyopya top- raklarından taşıdığı alüvyonlar barajda birikmeye başladı. (VI) Alüvyonlar top- rağa ulaşamadı ve arazilerin verimliliği düşerek gıda kıtlığı çekilmeye başlandı. AF BENİM HOCAM TAKTİKLERLE PARAGRAF BENİM HOCAM TAKTİKLERLE PARAGRAF 5. Nil Nehri ve barajın anlatıldığı bu par- çada aşağıdakilerden hangisine deği- nilmemiştir? A) Nehrin hangi adla anıldığına B) Yaşanılan kıtlığın gerekçesine Farklı birtakım sorunlara yol açtığına Barajın ekolojik dengeyi bozduğuna C E) Yeryüzünde daha uzun bir nehir bulunmadığına

(1) Sağladığı psikolojik etkiden yola çıkarak kendine gü- venmenin bir yolu olduğu düşünülen dik oturuş, biyolojik olarak da oluşturduğu değişimle kişiyi hedefe yaklaştırı- yor. (II) Yapılan araştırmalar; oturuşu değiştirmenin, liderlik konumuna yükselmede etkili olduğunu ortaya koyar. (III) Öğrenciler üzerinde yapılan incelemelerde, gerçekten de oturuş dikleştikçe bazı hormonlarda değişim görüldü. (IV) Omuzların ve çenenin dikleştirilmesi, kolların rahat bira- kılması, sırtın esnetilmesi, vücuttaki hormonal değerleri, liderlerde görülen hormon dengesiyle aynı düzeye taşıdı. (M) Bu da oturuşun ve vücut dili kullanımının, psikolojik bir taktik olmanın yanında biyokimyasal bir etki de oluşturdu- ğunu gösterir. 30. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisin- de bir çıkarım yapılmıştır? A) 1. B) II. C) III. D) IV. E) V.

29. Eğitim ve dil, birbirleriyle yakından ilgili iki alan. Kuş- kusuz dili kullanmanın tek amacı eğitim değildir ama eğitimi dilsiz gerçekleştiremezsiniz. Bu yüzden eğitici yayınların dili açık seçik ve seslendiği kitlenin düze- yine uygun olmalıdır. Bu koşullara sahip olmayan bir kitap, içindeki bilgiler ne kadar yararlı olursa olsun, işlevini yerine getiremez. Aktarılamayan bilgi de bir bakıma yok sayılır. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakiler- den hangisidir? A) Bir sanat eserinde biçim ve içerik birbirini ta- mamlamalıdır. B) Okurların anlayamayacağı bir dille yazılmış kitap- lar, eğitimde amacına ulaşamaz. C) Kitleleri eğitmek onlara öncelikle yabancı dil öğ- retmekle başlar. D) Eğitimle ilgili kitaplar, çağdaş bilgilerle dolu ol- malıdır. Bir bilginin varlığı onun anlaşılırlık oranına bağlı- dır.

Aşağıdaki parçaların hangisinde ötekilerden farklı bir anlatım biçimine başvurulmuştur? Tex0 A) Romanda uzun tasvirlerin yapılması doğru değildir. Sayfalar süren tasvirleri roman için bir şart olarak görenlere katılmı- yorum. Bu, hem okuru anlatılan olaydan uzaklaştırmakta hem de roman türüne aykırı bir tutum olmaktadır. B) Herkes kitap okumanın yararından söz ediyor da kitapların ne kadar pahalı olduğuna nedense kimse değinmiyor. Ülke- mizde geçim sıkıntısı yaşayan bunca insan varken "Kitap al, oku!" demek bence düşünülmeden söylenen bir tavsiyedir. SY Günümüzde eleştirmenler bir yapıtı değerlendirmekten çok, yazarı irdeleyip duruyorlar. Yazarın yaşam öyküsüyle, sorun- larıyla hatta gizli aşklarıyla boğuşuyorlar. Böyle olunca işe varar eleştiri yazıları ortaya çıkmıyor. Tertine D) Sinema izleyicisiyle tiyatro izleyicisi birbirine benzemez. Si- Temada görsellik ön planda, tiyatroda rol. Dolayısıyla sine- ma izleyicisi unutamayacağı görsel bir şölenin peşindedir, ti- yatro izleyicisi ise sanatçıların rollerinin heyecanına kaptırır kendini. Tat E) Edebiyat dergilerinin çoğu kitap tanıtımlarına fazlaca yer ver- diği için okurların dikkatini çekmiyor. Edebî yazıları, sinema eleştirilerini, şiir köşelerini, sanat haberlerini okumak iste- yen okurun, kitap tanıtım yazılarıyla doldurulmuş sayfaları okumaması da haklı bir durum.