Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

3.
Avustralyalı ateş şahini, yangın kavramının bilincindedir
ve özellikle yangin olan bölgelerde alevlerden kaçan
hayvanları avlayarak beslenir. Ancak ateş şahininin de
yangını kontrol altına alma ya da yönetebilme yetisi
bulunmamaktadır. ABD'de bolca bulunan "uzun yapraklı
çam" ve ona benzeyen diğer bitkiler, tohumları alev
almaksızın çimlenemez; çimlenmesi için ateşe gereksinim
duyar. Gelgelelim bu çamlar da ateşi yakamaz,
söndüremez, isteği doğrultusunda asla yönlendiremez.
Bu parçadaki örnekler, aşağıdakilerden hangisini
desteklemek için verilmiştir?
A) Insandan başka, ateşten yararlanabilen, onu
yönlendirebilen canlılar da vardır.
B) Insanlar, ateşi kullanışlı hâle getirdikçe daha medeni
hâle gelmişlerdir.
C) Insan diğer türlerden farklı olarak ateşten yararlanmayı
bilmiştir.
D) Insanoğlu, ateşi iradeli olarak yönetebilen ve ondan
yararlanabilen tek türdür.
E) Insanoğlu, bazı özel canlılar gibi ateşten her bakımdan
yararlanabilir.
UcD
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3. Avustralyalı ateş şahini, yangın kavramının bilincindedir ve özellikle yangin olan bölgelerde alevlerden kaçan hayvanları avlayarak beslenir. Ancak ateş şahininin de yangını kontrol altına alma ya da yönetebilme yetisi bulunmamaktadır. ABD'de bolca bulunan "uzun yapraklı çam" ve ona benzeyen diğer bitkiler, tohumları alev almaksızın çimlenemez; çimlenmesi için ateşe gereksinim duyar. Gelgelelim bu çamlar da ateşi yakamaz, söndüremez, isteği doğrultusunda asla yönlendiremez. Bu parçadaki örnekler, aşağıdakilerden hangisini desteklemek için verilmiştir? A) Insandan başka, ateşten yararlanabilen, onu yönlendirebilen canlılar da vardır. B) Insanlar, ateşi kullanışlı hâle getirdikçe daha medeni hâle gelmişlerdir. C) Insan diğer türlerden farklı olarak ateşten yararlanmayı bilmiştir. D) Insanoğlu, ateşi iradeli olarak yönetebilen ve ondan yararlanabilen tek türdür. E) Insanoğlu, bazı özel canlılar gibi ateşten her bakımdan yararlanabilir. UcD
olmak
iletişim
rk
özellikle
arında
sektir.
madan
ikisi
rew
221
(1) Bir metinle ilgili yazılanları genel olarak o metni
okuduktan sonra okumayı tercih ediyorum. (II) Önce bir
metinle ilgili yazılanları, sonra söz konusu metni
okuyorum. (III) Söz gelimi Edward Said'i okuyanlar
onun ne kadar çok metne gönderme yaptığını bilirler.
(IV) Ben Said'i çevirilerinden okuyabildim. (V) Sonra
onun göndermede bulunduğu metinlerden bazılarını
okuyabildim, niyetim Said'in okuduğu metinlerin
tamamını okumaktı. (VI) Said'in göndermede
bulunduğu metinlerin tamamını okumak imkânsız
değildir belki, ama epey zordur.
4.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin
hangisinden sonra, "Bazen tersi de oluyor." cümlesi
getirilebilir?
A) I
BY11
C) III
D) IV
E) V
KRONOMETRE PARAGRAF SORU BANKASI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
olmak iletişim rk özellikle arında sektir. madan ikisi rew 221 (1) Bir metinle ilgili yazılanları genel olarak o metni okuduktan sonra okumayı tercih ediyorum. (II) Önce bir metinle ilgili yazılanları, sonra söz konusu metni okuyorum. (III) Söz gelimi Edward Said'i okuyanlar onun ne kadar çok metne gönderme yaptığını bilirler. (IV) Ben Said'i çevirilerinden okuyabildim. (V) Sonra onun göndermede bulunduğu metinlerden bazılarını okuyabildim, niyetim Said'in okuduğu metinlerin tamamını okumaktı. (VI) Said'in göndermede bulunduğu metinlerin tamamını okumak imkânsız değildir belki, ama epey zordur. 4. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra, "Bazen tersi de oluyor." cümlesi getirilebilir? A) I BY11 C) III D) IV E) V KRONOMETRE PARAGRAF SORU BANKASI
GELİŞME TESTI 9
5.
Bilimsel bir çalışma için 99 denek seçildi ve onlara,
bilgisayar ekranında üç boyutlu, karmaşık bir labirent
problemi verildi. (1) Deneklerin, labirentin yerleşimini
öğrenebilmeleri için bir saat boyunca deneme
yapmalarına olanak tanındı ve bu sürenin sonunda başarı
durumları kaydedildi. (2) İlk gruptakiler 90 dakika uyudu,
diğer gruptakiler ise uyanık kalarak konuyla ilgili birtakım
sessiz aktivitelerde bulundular. Labirentteki ilk denemeden
beş saat sonra aynı labirent sorusu, çözmeleri için tekrar
deneklere verildi. (3) Uyumayanlar eskisine göre herhangi
bir gelişme gösteremediler. Uyuyarak rüyasında labirent
sorusu dışında şeyler görenlerle rüyalarını
hatırlamayanlarda bir miktar, rüyasında labirent sorusu ile
uğraşanlarda ise önemli ölçüde bir gelişme görüldü.
1. Oldukça çarpıcı sonuçlar çıktı ortaya.
II. Yapılması gereken, çıkış noktasına en kısa sürede
ulaşmaktı.
III. Bir saat sonunda denekler iki gruba ayrıldılar.
Bu parçanın anlamlı bir bütün oluşturabilmesi için
1, 2 ve 3 ile belirtilen yerlere I, II ve III numaralı
cümlelerden hangileri getirilmelidir?
A)
B)
III
1
||
=
ID
PARAGRAFTA YAPI - BOŞLUK VE DİYALOG TAM
2
I
|||
3
= = =
I
D
7.
Muhabir:
(1)----?
Ekoloji Bölüm
- Bu durum o
çalılıklarından,
kadar alabilir.
20 yıl alabilir.
yangınla uyar
sürer; 50-100
kendine özg
700-800 yıld
ama 50 yıld:
ormanın yol
Muhabir:
(11) ----?
Ekoloji Bi
LİMİT YAYINLARI
Toprak
yanıyor ve
toprağın
dönmesi
-
düşünül
göreme
çimlene
kalktığı
zengin
Bu di
hang
A) I
I'
B)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
GELİŞME TESTI 9 5. Bilimsel bir çalışma için 99 denek seçildi ve onlara, bilgisayar ekranında üç boyutlu, karmaşık bir labirent problemi verildi. (1) Deneklerin, labirentin yerleşimini öğrenebilmeleri için bir saat boyunca deneme yapmalarına olanak tanındı ve bu sürenin sonunda başarı durumları kaydedildi. (2) İlk gruptakiler 90 dakika uyudu, diğer gruptakiler ise uyanık kalarak konuyla ilgili birtakım sessiz aktivitelerde bulundular. Labirentteki ilk denemeden beş saat sonra aynı labirent sorusu, çözmeleri için tekrar deneklere verildi. (3) Uyumayanlar eskisine göre herhangi bir gelişme gösteremediler. Uyuyarak rüyasında labirent sorusu dışında şeyler görenlerle rüyalarını hatırlamayanlarda bir miktar, rüyasında labirent sorusu ile uğraşanlarda ise önemli ölçüde bir gelişme görüldü. 1. Oldukça çarpıcı sonuçlar çıktı ortaya. II. Yapılması gereken, çıkış noktasına en kısa sürede ulaşmaktı. III. Bir saat sonunda denekler iki gruba ayrıldılar. Bu parçanın anlamlı bir bütün oluşturabilmesi için 1, 2 ve 3 ile belirtilen yerlere I, II ve III numaralı cümlelerden hangileri getirilmelidir? A) B) III 1 || = ID PARAGRAFTA YAPI - BOŞLUK VE DİYALOG TAM 2 I ||| 3 = = = I D 7. Muhabir: (1)----? Ekoloji Bölüm - Bu durum o çalılıklarından, kadar alabilir. 20 yıl alabilir. yangınla uyar sürer; 50-100 kendine özg 700-800 yıld ama 50 yıld: ormanın yol Muhabir: (11) ----? Ekoloji Bi LİMİT YAYINLARI Toprak yanıyor ve toprağın dönmesi - düşünül göreme çimlene kalktığı zengin Bu di hang A) I I' B)
Izlediği filmleri toplamasının nedeni arşiv merakıydı.
Arşiv yapmaya çok eskiden başlamıştı Bu durum bir
süre devam edince evin bir odasını filmlere ayırmak
zorunda kalmıştı. Evini görenler onun bu merakini
da öğrenmiş oluyorlardı. Onu filmlerinden ayrı düşü-
nemeyeceklerini biliyorlardı. Kimi insanların alışkan-
lıkları onların karakterleriyle birleşir. Onu ifade eder
hale gelir. Bu durum da tamamen söylediğim gibi.
Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık
söylenmiş olabilir?
A) Arşiv merakıyla karakteri arasında bir ilişki kuru-
labilir mi?
B) Izlediği filmleri toplamasının nedeni ailesinin etki-
si olabilir mi?
e) Küçük yaşlardan beri getirdiği arşiv merakı nasıl
sonuçlanmıştır?
DY İzlediği filmleri biriktirirken dikkat ettiği unsur ney-
di?
E Evinin bir odasını filmlere ayırmasının nedeni ne-
dir?
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Izlediği filmleri toplamasının nedeni arşiv merakıydı. Arşiv yapmaya çok eskiden başlamıştı Bu durum bir süre devam edince evin bir odasını filmlere ayırmak zorunda kalmıştı. Evini görenler onun bu merakini da öğrenmiş oluyorlardı. Onu filmlerinden ayrı düşü- nemeyeceklerini biliyorlardı. Kimi insanların alışkan- lıkları onların karakterleriyle birleşir. Onu ifade eder hale gelir. Bu durum da tamamen söylediğim gibi. Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söylenmiş olabilir? A) Arşiv merakıyla karakteri arasında bir ilişki kuru- labilir mi? B) Izlediği filmleri toplamasının nedeni ailesinin etki- si olabilir mi? e) Küçük yaşlardan beri getirdiği arşiv merakı nasıl sonuçlanmıştır? DY İzlediği filmleri biriktirirken dikkat ettiği unsur ney- di? E Evinin bir odasını filmlere ayırmasının nedeni ne- dir?
8. 1. Goethe ya da Shakespeare sanıldığı gibi düşüncelerin-
den değil, hayal güçlerini işleterek oluşturdukları edebi-
yat denen büyülü dil dünyalarından dolayı önemlidir.
II. Her edebiyat yazısı az çok bir anlam taşır, bir düşünceyi
bildirir ama her anlam taşıyan yazının mutlaka yazınsal
değer taşıdığı söylenemez.
III. Örneğin anlam bakımından Kant'ın yanında, Rous-
seau'nun; Nietzcshe'nin yanında Gide'in lafı mı olurdu?
IV. Yazınsallıkta ölçüt anlam olsaydı çok derin anlamlarla,
düşüncelerle yüklü felsefe yazılarının en üstün edebiyat
yazıları arasına girmesi gerekirdi.
V. Filozoflar, düşünürler yanında, edebiyatçılar siliniverir-
lerdi.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler, anlamlı bir bütün-
lük oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi sonun-
cu cümle olur?
AI.
BNI.
CHILL.
D) IV.
E) V.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
8. 1. Goethe ya da Shakespeare sanıldığı gibi düşüncelerin- den değil, hayal güçlerini işleterek oluşturdukları edebi- yat denen büyülü dil dünyalarından dolayı önemlidir. II. Her edebiyat yazısı az çok bir anlam taşır, bir düşünceyi bildirir ama her anlam taşıyan yazının mutlaka yazınsal değer taşıdığı söylenemez. III. Örneğin anlam bakımından Kant'ın yanında, Rous- seau'nun; Nietzcshe'nin yanında Gide'in lafı mı olurdu? IV. Yazınsallıkta ölçüt anlam olsaydı çok derin anlamlarla, düşüncelerle yüklü felsefe yazılarının en üstün edebiyat yazıları arasına girmesi gerekirdi. V. Filozoflar, düşünürler yanında, edebiyatçılar siliniverir- lerdi. Yukarıdaki numaralanmış cümleler, anlamlı bir bütün- lük oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi sonun- cu cümle olur? AI. BNI. CHILL. D) IV. E) V.
4.
Tan yeri ışıdı işıyacaktı. Deniz sütlimandı, apakti.
Küreklerin şıpırtısından başka ses yoktu. Martılar daha
uyanmamıştı. Gün doğmadan önceleri, dünya dümdüz-
ken deniz işte böyle sonsuz bir aklığa keser. Poyraz
Musa dün akşamdan bu yana hemen hemen hiç soluk
almadan ince, telaşsız bir uyumla kürek çekiyordu.
Kimi zaman belli belirsiz bir yel esiyor, sonra yitiveriyor-
-vedu. Yorulmuştu ya, aldırmıyordu. Denizin de apak kesil-
ne nov
-00 aljioni.
diğini görünce avuçlarının acıdığını, yorgunluğunu, her
nimes şeyi unuttu. Seher yeliyle birlikte içine, onu alıp uçuran
mmar bir sevinç geldi oturdu. Akşamdan beri sanki kürek çek-
naising:
miyormuşçasına birden canlandı, küreklere asıldı,
altındaki kayık uçuyordu. Deniz daha süt beyazdı.
Kayık, kürekler, gökyüzü, yıldızlar da apaktı. Karşı dağ-
ların ardı aydınlanınca deniz menevişledi. Poyraz
Musa, başını kaldırıp karşıya bakınca az ilerideki adayı
129 gördü, hızını kesti, kayığı durdurdu, ayağa kalktı, kolla-
rını açtı, derin bir soluk aldı, kayık sağa sola hafiften
sallanıyordu. Ada, pespembe bir ışığa batmıştı. Pembe
nalo ışık, denize yansımış inceden dalgalanıyordu.
Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylene-
abric mez?
neth A) Olay anlatımı söz konusudur.
B) Farklı türde cümlelere yer verilmiştir.
C) Anlatıma yorum katılmamıştır.
D) Pekiştirme sözcükleri kullanılmıştır.
obnie,
ebniciove?
E) Farklı duyularla algılanabilen ayrıntılar vardır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
4. Tan yeri ışıdı işıyacaktı. Deniz sütlimandı, apakti. Küreklerin şıpırtısından başka ses yoktu. Martılar daha uyanmamıştı. Gün doğmadan önceleri, dünya dümdüz- ken deniz işte böyle sonsuz bir aklığa keser. Poyraz Musa dün akşamdan bu yana hemen hemen hiç soluk almadan ince, telaşsız bir uyumla kürek çekiyordu. Kimi zaman belli belirsiz bir yel esiyor, sonra yitiveriyor- -vedu. Yorulmuştu ya, aldırmıyordu. Denizin de apak kesil- ne nov -00 aljioni. diğini görünce avuçlarının acıdığını, yorgunluğunu, her nimes şeyi unuttu. Seher yeliyle birlikte içine, onu alıp uçuran mmar bir sevinç geldi oturdu. Akşamdan beri sanki kürek çek- naising: miyormuşçasına birden canlandı, küreklere asıldı, altındaki kayık uçuyordu. Deniz daha süt beyazdı. Kayık, kürekler, gökyüzü, yıldızlar da apaktı. Karşı dağ- ların ardı aydınlanınca deniz menevişledi. Poyraz Musa, başını kaldırıp karşıya bakınca az ilerideki adayı 129 gördü, hızını kesti, kayığı durdurdu, ayağa kalktı, kolla- rını açtı, derin bir soluk aldı, kayık sağa sola hafiften sallanıyordu. Ada, pespembe bir ışığa batmıştı. Pembe nalo ışık, denize yansımış inceden dalgalanıyordu. Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylene- abric mez? neth A) Olay anlatımı söz konusudur. B) Farklı türde cümlelere yer verilmiştir. C) Anlatıma yorum katılmamıştır. D) Pekiştirme sözcükleri kullanılmıştır. obnie, ebniciove? E) Farklı duyularla algılanabilen ayrıntılar vardır.
2. Çok kötü bir şiirde bile çok iyi söylenmiş, çok çarpıcı bir
dize bulunabilir ama bu durum söz konusu şiiri, iyi bir
şiir, şairini de iyi bir şair yapmaz. Kötü veya orta hâlli
bir şairin de güzel bir şiir yazdığı hatta bu şiirin ulusal
antolojilerde yer aldığı görülmüştür. Ama bu da o şiirin
şairini "iyi", "büyük" şair düzeyine çıkarmaz. Geleceğe
kalacak olan, şairin kendisi değil, o şiirdir. Birkaç şii-
riyle veya bir şiirinin dizesiyle bir şairi değerlendirmek
yanıltır bizi. Çünkü
elviney, nala
====.
Bu parça, anlam ve anlatım akışına uygun olarak
aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanmalıdır?
Xinlinutqulo tip
A) iyi bir şiir, bütün güzelliği taşıyan şiirdir
job
B) şairin henüz okumadığımız, nitelikli birçok şiiri ola-
bilir
C) iyi bir şairin tek bir dizesi bile, kimin elinden çıktığını
belli eder
D) bir şairi doğru değerlendirebilmek için onun bütün
şiirlerini bilmek gerekir
E) geleceğe kalabilen şairler ancak büyük şiirlerin şa-
irleridir
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
2. Çok kötü bir şiirde bile çok iyi söylenmiş, çok çarpıcı bir dize bulunabilir ama bu durum söz konusu şiiri, iyi bir şiir, şairini de iyi bir şair yapmaz. Kötü veya orta hâlli bir şairin de güzel bir şiir yazdığı hatta bu şiirin ulusal antolojilerde yer aldığı görülmüştür. Ama bu da o şiirin şairini "iyi", "büyük" şair düzeyine çıkarmaz. Geleceğe kalacak olan, şairin kendisi değil, o şiirdir. Birkaç şii- riyle veya bir şiirinin dizesiyle bir şairi değerlendirmek yanıltır bizi. Çünkü elviney, nala ====. Bu parça, anlam ve anlatım akışına uygun olarak aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanmalıdır? Xinlinutqulo tip A) iyi bir şiir, bütün güzelliği taşıyan şiirdir job B) şairin henüz okumadığımız, nitelikli birçok şiiri ola- bilir C) iyi bir şairin tek bir dizesi bile, kimin elinden çıktığını belli eder D) bir şairi doğru değerlendirebilmek için onun bütün şiirlerini bilmek gerekir E) geleceğe kalabilen şairler ancak büyük şiirlerin şa- irleridir
1.
Bu tisto Türkçe alanina at 8 adet soru vardir
Patasana'yı yazmam, üzerinde yaşadığımız
topraklann zenginliğini de gözler önüne serdi.
Açıkçası bunun farkonda değildim. Anadolu
tarihinin tarkına vannca Istanbul'da yaşayan bir
yazar olarak bende bir şehir romanı yazma isteği
ortaya çıktı. Palasana'dan sonra yazdığım
romanlarda da tarihsel arka planlan kullanmaya
devam ettim. Kavim'de Suryanileri, Beyoğlu
Rapsodisi'nde bir semti, Bab- Esrar'daysa Şemsi
anlattım. Yani bu kitaplar aslında aynı zincirin
halkalan gibidir. Bu toprakların kültürünü ve
insanini anlatmaya çalıştım. Ben hiçbir zaman,
sadece mekâni anlatmak için roman yazmadım.
Bütün mekânlánın insan için olduğu gerçeğinden
hareketle insan, insanlığı anlatmak gibi bir derdim
oldu. Istanbul'un romanını yazma-düşüncesi beni
büyülemişti. Ne var ki neyi nasıl yazacağımı
bilemiyordum. Bu dönemde İstanbul'da geçen
başka romanlar da kaleme aldım. Beyoğlu
Rapsodisi ve Kavim Istanbul'da geçiyordu. Ama
esas olarak ana kahramanın İstanbul olduğu bir
roman meselesi on yıl içinde yavaş yavaş
olgunlaştı. Burası yeryüzünün en güzel şehri bana
kalırsa. Dünyanın kültürel başkentinde yaşayan
bizler bunun farkında değiliz hatta birer kötü
ruhlular gibi yaşıyoruz. Bu romani, İstanbul'a olan
vefa borcumu ödeyebilmek için yazdığımı da
söyleyebilirim. İnsanlara üzerinde yaşadıkları şehri
bilip bilmediklerini soruyorum. Insan yaşadığı yeri,
kültürü bilmediğinde kendini bilebilir mi, emin
değilim. Sözünü ettiğim olgular, yazma
serüvenimin de panoramasını oluşturmaktadır.
Bu parçadaki altı çizili ifadeyle
1. Bireylerin sorunlarını analiz etme
II. Kentlerin kültür belleğini, medeniyetini
yansıtma
III. Kent ve kasaba karşılaştırması yapma
yargılarından hangilerine gönderme
yapılmamıştır?
A) Yalnız 1
8'lik Deneme
B) Yalnız II
D) I ve Ill
C) Yaln
6) Il ve ill
YKS mü
sorulara
www.g
Ber design
y tam
or y down
gol su
yokaran Ne
acbey
Oryding aan
Akden
baki sint
Deniz Twis
Muha
broni
edago
doiyla
whe
ve pahit
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. Bu tisto Türkçe alanina at 8 adet soru vardir Patasana'yı yazmam, üzerinde yaşadığımız topraklann zenginliğini de gözler önüne serdi. Açıkçası bunun farkonda değildim. Anadolu tarihinin tarkına vannca Istanbul'da yaşayan bir yazar olarak bende bir şehir romanı yazma isteği ortaya çıktı. Palasana'dan sonra yazdığım romanlarda da tarihsel arka planlan kullanmaya devam ettim. Kavim'de Suryanileri, Beyoğlu Rapsodisi'nde bir semti, Bab- Esrar'daysa Şemsi anlattım. Yani bu kitaplar aslında aynı zincirin halkalan gibidir. Bu toprakların kültürünü ve insanini anlatmaya çalıştım. Ben hiçbir zaman, sadece mekâni anlatmak için roman yazmadım. Bütün mekânlánın insan için olduğu gerçeğinden hareketle insan, insanlığı anlatmak gibi bir derdim oldu. Istanbul'un romanını yazma-düşüncesi beni büyülemişti. Ne var ki neyi nasıl yazacağımı bilemiyordum. Bu dönemde İstanbul'da geçen başka romanlar da kaleme aldım. Beyoğlu Rapsodisi ve Kavim Istanbul'da geçiyordu. Ama esas olarak ana kahramanın İstanbul olduğu bir roman meselesi on yıl içinde yavaş yavaş olgunlaştı. Burası yeryüzünün en güzel şehri bana kalırsa. Dünyanın kültürel başkentinde yaşayan bizler bunun farkında değiliz hatta birer kötü ruhlular gibi yaşıyoruz. Bu romani, İstanbul'a olan vefa borcumu ödeyebilmek için yazdığımı da söyleyebilirim. İnsanlara üzerinde yaşadıkları şehri bilip bilmediklerini soruyorum. Insan yaşadığı yeri, kültürü bilmediğinde kendini bilebilir mi, emin değilim. Sözünü ettiğim olgular, yazma serüvenimin de panoramasını oluşturmaktadır. Bu parçadaki altı çizili ifadeyle 1. Bireylerin sorunlarını analiz etme II. Kentlerin kültür belleğini, medeniyetini yansıtma III. Kent ve kasaba karşılaştırması yapma yargılarından hangilerine gönderme yapılmamıştır? A) Yalnız 1 8'lik Deneme B) Yalnız II D) I ve Ill C) Yaln 6) Il ve ill YKS mü sorulara www.g Ber design y tam or y down gol su yokaran Ne acbey Oryding aan Akden baki sint Deniz Twis Muha broni edago doiyla whe ve pahit
70
ini
de
ger
22. Buz dağını bilirsiniz. Biz buz dağının üst kısmini, görü
nür, dokunulur, anlaşilır kismini hafife aldık. Dedik ki şiir
derinlikli olsun, soyut olsun ve buz dağinin alt kismini
One çıkardık; asil kismin, dikkate değer kismin altta of-
duğunu vurguladık. Halbuki meseta Yunus Emre, glirin-
do buz dağinin alt kismini olduğu kadar üst kısmını da
anlatabildiği için anlatmış olduklannin halkla bağlanti-
lanını kurmuş ve okutmuştur, yaşatmiştir kendini. Oysa
bizim şirimiz kapalı olmuş, herkesin anlayabileceği bir
düzeyden uzaklaşmıştır.
Bu parçaya göre Yunus Emre'nin şiirlerini kalıcı kı-
lan özellik aşağıdakilerden hangisidir?
A) Toplumsal konulan ele alması
B) Yoğun bir anlatıma sahip olması
C) Herkesin anlayacağı bir dille yazması
D) Evrensel konulara yer vermesi
E) Halk şiirinin biçimlerini kullanması
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
70 ini de ger 22. Buz dağını bilirsiniz. Biz buz dağının üst kısmini, görü nür, dokunulur, anlaşilır kismini hafife aldık. Dedik ki şiir derinlikli olsun, soyut olsun ve buz dağinin alt kismini One çıkardık; asil kismin, dikkate değer kismin altta of- duğunu vurguladık. Halbuki meseta Yunus Emre, glirin- do buz dağinin alt kismini olduğu kadar üst kısmını da anlatabildiği için anlatmış olduklannin halkla bağlanti- lanını kurmuş ve okutmuştur, yaşatmiştir kendini. Oysa bizim şirimiz kapalı olmuş, herkesin anlayabileceği bir düzeyden uzaklaşmıştır. Bu parçaya göre Yunus Emre'nin şiirlerini kalıcı kı- lan özellik aşağıdakilerden hangisidir? A) Toplumsal konulan ele alması B) Yoğun bir anlatıma sahip olması C) Herkesin anlayacağı bir dille yazması D) Evrensel konulara yer vermesi E) Halk şiirinin biçimlerini kullanması
21. Kargaların alet kullanabildikleri, insan yüzlerini hatırla-
yabildikleri hatta bazı temel fizik problemlerini kavraya-
bildikleri biliniyor. Bir araştırmada, kargaların beyinle-
rinin diğer çoğu kuşa göre çok daha büyük olduğu da
belirtiliyor. Dahası, beyin ve vücut ağırlığı oranlarının da
insanlarla benzer olduğu biliniyor. Araştırmacılara göre
bunun nedeni, kargaların aileleriyle en az dört yıl boyun-
ca beraber kalması. Bu, insanlar için yirmi yıllık bir süre-
ye denk geliyor. Bu sürede yetişkinler, besin sağlamaya
devam ederek yavru kargalara oynama ve öğrenme için
daha fazla zaman tanıyor ve zihinsel açıdan yavrularına
yardımcı olacak eylemlerde bulunuyor. Bu da yavru kar-
galara beyin gelişimi için uzun bir süre tanıyor.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söy-
lenebilir?
AX Kargaların diğer hayvanlardan daha büyük bir beyne
sahip olması onların daha uzun bir ömür sürmelerini
sağlamaktadır.
(B) Hargaların zekâsının nedeni, bebeklik dönemlerinde
ebeveynleriyle çok fazla zaman geçirmeleridir.
Kargalar, oyun oynamaya ve aile yaşamına diğer
tüm canlılardan daha düşkün hayvanlardır.
Dinsan beyninin gelişiminde, kargalar üzerinde yapı-
lan ve oyun oynamanın önemini ortaya koyan araş-
tırmalar belirleyici olmuştur.
E) insanlarda ve hayvanlarda zekânın gelişimi belli yıl-
lar arasında mümkün olmaktadır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
21. Kargaların alet kullanabildikleri, insan yüzlerini hatırla- yabildikleri hatta bazı temel fizik problemlerini kavraya- bildikleri biliniyor. Bir araştırmada, kargaların beyinle- rinin diğer çoğu kuşa göre çok daha büyük olduğu da belirtiliyor. Dahası, beyin ve vücut ağırlığı oranlarının da insanlarla benzer olduğu biliniyor. Araştırmacılara göre bunun nedeni, kargaların aileleriyle en az dört yıl boyun- ca beraber kalması. Bu, insanlar için yirmi yıllık bir süre- ye denk geliyor. Bu sürede yetişkinler, besin sağlamaya devam ederek yavru kargalara oynama ve öğrenme için daha fazla zaman tanıyor ve zihinsel açıdan yavrularına yardımcı olacak eylemlerde bulunuyor. Bu da yavru kar- galara beyin gelişimi için uzun bir süre tanıyor. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söy- lenebilir? AX Kargaların diğer hayvanlardan daha büyük bir beyne sahip olması onların daha uzun bir ömür sürmelerini sağlamaktadır. (B) Hargaların zekâsının nedeni, bebeklik dönemlerinde ebeveynleriyle çok fazla zaman geçirmeleridir. Kargalar, oyun oynamaya ve aile yaşamına diğer tüm canlılardan daha düşkün hayvanlardır. Dinsan beyninin gelişiminde, kargalar üzerinde yapı- lan ve oyun oynamanın önemini ortaya koyan araş- tırmalar belirleyici olmuştur. E) insanlarda ve hayvanlarda zekânın gelişimi belli yıl- lar arasında mümkün olmaktadır.
7. 1. 1836'da kaleme aldığı bir mektupta Mustafa Reşit
Paşa, Osmanlı şehirlerinin büyük bir bölümünü teh-
dit eden yangınlara karşı tek çözüm olan kagir yapı
tekniğinde uzmanlaşabilmek için bazı öneriler geliş-
tirmiştir. Bu önerilerden biri, Batılı mimarlann ülkeye
davet edilebileceği; diğeri ise yetenekli on on beş
gencin mimarlık okumak üzere Avrupa'ya yollanabi-
leceğidir.
II. 19. yüzyıl sonlarına doğru, kagir inşaatların sayısının
hızla arttığı bir süreçte yerli ve yabancı mimarların
sayısında da artış görülmektedir. Bu gelişme, o yıl-
larda yayımlanan ticaret yıllıklarındaki mimarların
listelerinden de takip edilebilir.
Yukarıda verilen Il numaralı parçayla ilgili seçenek-
lerden hangisi söylenebilir?
A) 1. parçada belirtilen durumun yol açtığı olumsuzluk-
lardan bahsedilmektedir.
B) parçada dile getirilen öneriler doğrultusunda hare-
ket edildiği gösterilmektedir.
e) 1. parçada yapılan tespitlerin geçersiz olduğu, belge-
lerle ortaya konulmaktadır.
DY I. parçadaki olgunun, toplumun hangi kesimleri üze-
rinde etkili olduğu açıklanmaktadır.
E) 1. parçada ifade edilen düşüncenin, toplumun modem-
leşme sürecine etkileri örneklendirilmektedir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
7. 1. 1836'da kaleme aldığı bir mektupta Mustafa Reşit Paşa, Osmanlı şehirlerinin büyük bir bölümünü teh- dit eden yangınlara karşı tek çözüm olan kagir yapı tekniğinde uzmanlaşabilmek için bazı öneriler geliş- tirmiştir. Bu önerilerden biri, Batılı mimarlann ülkeye davet edilebileceği; diğeri ise yetenekli on on beş gencin mimarlık okumak üzere Avrupa'ya yollanabi- leceğidir. II. 19. yüzyıl sonlarına doğru, kagir inşaatların sayısının hızla arttığı bir süreçte yerli ve yabancı mimarların sayısında da artış görülmektedir. Bu gelişme, o yıl- larda yayımlanan ticaret yıllıklarındaki mimarların listelerinden de takip edilebilir. Yukarıda verilen Il numaralı parçayla ilgili seçenek- lerden hangisi söylenebilir? A) 1. parçada belirtilen durumun yol açtığı olumsuzluk- lardan bahsedilmektedir. B) parçada dile getirilen öneriler doğrultusunda hare- ket edildiği gösterilmektedir. e) 1. parçada yapılan tespitlerin geçersiz olduğu, belge- lerle ortaya konulmaktadır. DY I. parçadaki olgunun, toplumun hangi kesimleri üze- rinde etkili olduğu açıklanmaktadır. E) 1. parçada ifade edilen düşüncenin, toplumun modem- leşme sürecine etkileri örneklendirilmektedir.
1
f
20. Ütopya; hiçbir yerde bulunmayan, var olmayan bir yok
ülke'dir. "Yok ülke"ciler gerçeklikle ilgisini kesmiş, düş
lerde gezip oyalanan tasarımcılardır çoğu insana göre
Hemen söyleyeyim: Benimseyenlerin çokluğuna karşın
bu, yanlış bir sani bence. Büyük saygım var benim yok
ülkecilere, onların gerçeklikten kopmuş kişiler olduğu
na bir türlü inanmıyorum ben. Gerçi var olan bir devlet
betimlemez "yok ülke'ci. Bu bakımdan gerçekçi değildir
o, gerçekçi olması da gerekmez. Ama gerçekçilik yal-
nizca olanı, olduğu gibi yansıtmak mı demektir? Hiç-
bir şey katmadan var olanı dile getirmek diye anlarsak
gerçekçiliği, dar bir tanıma sıkışıp kalırız. Gerçekçilik, o
zaman bir erdem olmaktan çıkar. Gerçeklik sevgisi, kim-
senin kendine kondurmadığı bir dar görüşlülükten öteye
geçemez. Oysa sözün tam anlamıyla gerçekçilik, olanla
yetinmeyerek, olması gerekeni tasarlayıp bulmak sonra
da onu gerçekleştirmeye çalışmaktır.
Bu görüşlere sahip bir yazarın aşağıdakilerden han-
gisini söylemesi beklenmez?
A) Var olanın yerine, gerektiğinde, henüz var olmayanı
koymaya yönelmek de gerçekçiliktir.
B) Gerçeklik sevgisi; olanı değiştirmekle değil, olanı
saptamakla kendini ortaya koyar.
C) Içinde yaşadığı durumdan öteye geçmek istemeyen
ve kendisini çevreleyen düzenle yetinen insan dar
görüşlülük yapmış olur.
D) Insanın, var olma koşullarını bir anda değiştiremese
de sözcüklerin yardımıyla kendisine yeni bir dünya
kurmaya yol aradığının bir kanıtı da edebiyattır.
E) Insan, aslında yaşamadıklarını olmuş bir şey gibi an-
latarak varoluşunun genişlediğini duyar.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1 f 20. Ütopya; hiçbir yerde bulunmayan, var olmayan bir yok ülke'dir. "Yok ülke"ciler gerçeklikle ilgisini kesmiş, düş lerde gezip oyalanan tasarımcılardır çoğu insana göre Hemen söyleyeyim: Benimseyenlerin çokluğuna karşın bu, yanlış bir sani bence. Büyük saygım var benim yok ülkecilere, onların gerçeklikten kopmuş kişiler olduğu na bir türlü inanmıyorum ben. Gerçi var olan bir devlet betimlemez "yok ülke'ci. Bu bakımdan gerçekçi değildir o, gerçekçi olması da gerekmez. Ama gerçekçilik yal- nizca olanı, olduğu gibi yansıtmak mı demektir? Hiç- bir şey katmadan var olanı dile getirmek diye anlarsak gerçekçiliği, dar bir tanıma sıkışıp kalırız. Gerçekçilik, o zaman bir erdem olmaktan çıkar. Gerçeklik sevgisi, kim- senin kendine kondurmadığı bir dar görüşlülükten öteye geçemez. Oysa sözün tam anlamıyla gerçekçilik, olanla yetinmeyerek, olması gerekeni tasarlayıp bulmak sonra da onu gerçekleştirmeye çalışmaktır. Bu görüşlere sahip bir yazarın aşağıdakilerden han- gisini söylemesi beklenmez? A) Var olanın yerine, gerektiğinde, henüz var olmayanı koymaya yönelmek de gerçekçiliktir. B) Gerçeklik sevgisi; olanı değiştirmekle değil, olanı saptamakla kendini ortaya koyar. C) Içinde yaşadığı durumdan öteye geçmek istemeyen ve kendisini çevreleyen düzenle yetinen insan dar görüşlülük yapmış olur. D) Insanın, var olma koşullarını bir anda değiştiremese de sözcüklerin yardımıyla kendisine yeni bir dünya kurmaya yol aradığının bir kanıtı da edebiyattır. E) Insan, aslında yaşamadıklarını olmuş bir şey gibi an- latarak varoluşunun genişlediğini duyar.
18. Grafik tasarımcılar, fazla yazıdan çoğunlukla hoşlan-
maz; yazıya "leke" muamelesi yaparlar. Kitap kapağı
hatta kitap ve dergi tasarlayanlar bile yazıları okumaz,
başlıklara göz atmakla yetinirler. Geçen yıl, diploma on-
cesi proje konusu olarak dergi tasarlayan bir öğrenciye
yazılan okuyup okumadığını sordum. Yanıtı olumsuzdu.
Nedenini sordum: "Biz tasarımcılar, işin görsel yanıyla
ilgileniriz." dedi. Doğal olarak yaptığı proje başarısız
oldu. Fakültelerde biz, yanlış bir ortaöğretim sistemin-
den gelen öğrencilere yıllardır ----
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi en uy-
gundur?
A) bir tasarımdaki yazının, görselliğe katkısının vazge-
çilemez olduğunu anlatıyoruz
B) bu sanatın inceliklerini tüm detaylarıyla birlikte öğret-
meye çalışıyoruz
C) grafik tasarımının yalnızca hayal gücüyle olmayaca-
ğını söylüyoruz
D)) yi okur, iyi yazar olmadan iyi tasarımcı olunamaya-
cağını anlatmaya çalışıyoruz
E) bu işin iyi bir eğitimle olabileceğini anlatmak için uğ-
raşıyoruz
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
18. Grafik tasarımcılar, fazla yazıdan çoğunlukla hoşlan- maz; yazıya "leke" muamelesi yaparlar. Kitap kapağı hatta kitap ve dergi tasarlayanlar bile yazıları okumaz, başlıklara göz atmakla yetinirler. Geçen yıl, diploma on- cesi proje konusu olarak dergi tasarlayan bir öğrenciye yazılan okuyup okumadığını sordum. Yanıtı olumsuzdu. Nedenini sordum: "Biz tasarımcılar, işin görsel yanıyla ilgileniriz." dedi. Doğal olarak yaptığı proje başarısız oldu. Fakültelerde biz, yanlış bir ortaöğretim sistemin- den gelen öğrencilere yıllardır ---- Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi en uy- gundur? A) bir tasarımdaki yazının, görselliğe katkısının vazge- çilemez olduğunu anlatıyoruz B) bu sanatın inceliklerini tüm detaylarıyla birlikte öğret- meye çalışıyoruz C) grafik tasarımının yalnızca hayal gücüyle olmayaca- ğını söylüyoruz D)) yi okur, iyi yazar olmadan iyi tasarımcı olunamaya- cağını anlatmaya çalışıyoruz E) bu işin iyi bir eğitimle olabileceğini anlatmak için uğ- raşıyoruz
15. (1) Tohumu yüksek oranda ham protein içeren soya bit-
kisi, önemli bir besin kaynağıdır. (1) Beslenme adina
önemi 1940'lara kadar anlaşılamamış, 1940'lardan son-
ra soya yetiştiriciliği ve genetiği üzerinde yoğun araş-
tırmalar başlatılmıştır. (H) Yapılan araştırmalar ile soya
fasulyesinin kolesterolü düşürdüğü, göğüs kanserini on-
lediği ve kemikleri güçlendirdiği tespit edilmiştir. (IV) Bu
yüzden aşırı yağlı besinlerle kolesterol yüklemesi yapan
Amerikalılar, kurtuluşu soya fasulyesinde aramışlardır.
(V) Soya fasulyesinin ürün verme süresi tohumdan iti-
baren yaklaşık olarak yüz yirmi gündür. (VI) Bu süre kısa
zamanda ürün elde etmek isteyenler için oldukça uzun
olarak değerlendirilmektedir.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci parag-
raf numaralanmış cümlelerden hangisiyle başlar?
A) II
B) III
(C) IV
D) V
E) VI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
15. (1) Tohumu yüksek oranda ham protein içeren soya bit- kisi, önemli bir besin kaynağıdır. (1) Beslenme adina önemi 1940'lara kadar anlaşılamamış, 1940'lardan son- ra soya yetiştiriciliği ve genetiği üzerinde yoğun araş- tırmalar başlatılmıştır. (H) Yapılan araştırmalar ile soya fasulyesinin kolesterolü düşürdüğü, göğüs kanserini on- lediği ve kemikleri güçlendirdiği tespit edilmiştir. (IV) Bu yüzden aşırı yağlı besinlerle kolesterol yüklemesi yapan Amerikalılar, kurtuluşu soya fasulyesinde aramışlardır. (V) Soya fasulyesinin ürün verme süresi tohumdan iti- baren yaklaşık olarak yüz yirmi gündür. (VI) Bu süre kısa zamanda ürün elde etmek isteyenler için oldukça uzun olarak değerlendirilmektedir. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci parag- raf numaralanmış cümlelerden hangisiyle başlar? A) II B) III (C) IV D) V E) VI
PARAGRAFTA
HIZ
2
3. 1. Bir edebiyat eserinin tarihî gerçekliklerle ne kadar
4
örtüştüğü, onu yansıtıp yansıtmadığı irdelenir.
II. Edebiyat ve tarih arasındaki ilişkiler gündeme gel-
diğinde, bu disiplinlerin kesiştiği ve ayrıştığı yönler,
olaylara bakıştaki farklılık ve özellikle gerçeklik ko-
nusu öne çıkar.
III. Kuşkusuz tartışmaların gerçeklik konusunda odak-
lanması, kurmaca ile tarihin doğasının farklılığından
neimunos las
kaynaklanır.
IV. Çünkü tarih ve edebiyat disiplinlerinin doğası, olay-
lara, durumlara bakışları, onları ele alışları tümüyle
farklıdır.
A) I ve II
odno ima
V. İşte tüm tartışma da gerçeklere bağlı kalmak zo-
runda olan tarih disipliniyle, gerçekliğe hiç de bağlı
olması gerekmeyen edebiyat disiplininin aynı olaya,
kişiye bakışından doğar.
noe Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bü-
tün oluşturabilmesi için hangilerinin birbiriyle yer
değiştirmesi gerekir?
Q
D) Il ve V
OZUM
Için
KODU
YAZ
yada
iblios snuguete
OKUT
B) I ve III
Mini
E) IV ve V
C) III ve IV
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
PARAGRAFTA HIZ 2 3. 1. Bir edebiyat eserinin tarihî gerçekliklerle ne kadar 4 örtüştüğü, onu yansıtıp yansıtmadığı irdelenir. II. Edebiyat ve tarih arasındaki ilişkiler gündeme gel- diğinde, bu disiplinlerin kesiştiği ve ayrıştığı yönler, olaylara bakıştaki farklılık ve özellikle gerçeklik ko- nusu öne çıkar. III. Kuşkusuz tartışmaların gerçeklik konusunda odak- lanması, kurmaca ile tarihin doğasının farklılığından neimunos las kaynaklanır. IV. Çünkü tarih ve edebiyat disiplinlerinin doğası, olay- lara, durumlara bakışları, onları ele alışları tümüyle farklıdır. A) I ve II odno ima V. İşte tüm tartışma da gerçeklere bağlı kalmak zo- runda olan tarih disipliniyle, gerçekliğe hiç de bağlı olması gerekmeyen edebiyat disiplininin aynı olaya, kişiye bakışından doğar. noe Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bü- tün oluşturabilmesi için hangilerinin birbiriyle yer değiştirmesi gerekir? Q D) Il ve V OZUM Için KODU YAZ yada iblios snuguete OKUT B) I ve III Mini E) IV ve V C) III ve IV
2. İnternet gazeteciliği, gazeteciliğin bütün koşullarını ve niteliğini kök-
ten değiştirdi. "Tıklanma yarışı" denen şey, internet üzerinden bir
an önce işi kurtarmaya yetecek geliri elde etme kaygısının mesle-
ğin kural ve ilkelerini ihlal etmesini getirecekse ortaya çıkan şey,
bırakın kötü gazeteciliği, "gazetecilik" bile olmayacak. Herhangi
bir içerikle elde edilebilecek "tik" sizi ne yapıyorsa o olursunuz.
Gazeteciliğe uygun içerik konusunda dikkat ve hassasiyetini kay-
betmiş yerler belki bir süreliğine tık elde edebilirler fakat "gazete-
ci" sıfatını tehlikeye atmış olurlar.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Parasal beklentilerin, gazeteciliğin ilkelerine aykırı olduğu
B) Internet gazetelerinde haberin kaynağının belirtilmediği
C) internet gazetelerinde gerçek dışı içeriklerin yer aldığı
D Haber değeri taşımayan olaylara kamuoyunda ilgi gösterildiği
E) Daha çok okura ulaşma amacının gazeteciliğin temel amaç-
larından olduğu
11
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. İnternet gazeteciliği, gazeteciliğin bütün koşullarını ve niteliğini kök- ten değiştirdi. "Tıklanma yarışı" denen şey, internet üzerinden bir an önce işi kurtarmaya yetecek geliri elde etme kaygısının mesle- ğin kural ve ilkelerini ihlal etmesini getirecekse ortaya çıkan şey, bırakın kötü gazeteciliği, "gazetecilik" bile olmayacak. Herhangi bir içerikle elde edilebilecek "tik" sizi ne yapıyorsa o olursunuz. Gazeteciliğe uygun içerik konusunda dikkat ve hassasiyetini kay- betmiş yerler belki bir süreliğine tık elde edebilirler fakat "gazete- ci" sıfatını tehlikeye atmış olurlar. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Parasal beklentilerin, gazeteciliğin ilkelerine aykırı olduğu B) Internet gazetelerinde haberin kaynağının belirtilmediği C) internet gazetelerinde gerçek dışı içeriklerin yer aldığı D Haber değeri taşımayan olaylara kamuoyunda ilgi gösterildiği E) Daha çok okura ulaşma amacının gazeteciliğin temel amaç- larından olduğu 11