Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

22. (1) Edebiyatın asıl amacı, insan ruhunu
anlamaktır. (II) Üstelik iyi bir amaçtır çünkü
bunu hiçbir zaman tam olarak gerçekleştirmeniz
mümkün değildir. (III) Bu sayede, hayat
serüvenimiz boyunca bizi oyalayacak bir uğraş
sahibi oluruz. (IV) Bu, elbette benim bulduğum
bir şey değil, büyük yazarlar hep bu yoldan
gitmiştir. (V) İster aşk ister polisiye olsun bütün
romanlar insanı anlamaya çalışır.
Bu parçanın ana düşüncesi numaralanmış
cümlelerin hangisinde verilmiştir?
A) I
B) II
C) III
D) IV
Ey
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
22. (1) Edebiyatın asıl amacı, insan ruhunu anlamaktır. (II) Üstelik iyi bir amaçtır çünkü bunu hiçbir zaman tam olarak gerçekleştirmeniz mümkün değildir. (III) Bu sayede, hayat serüvenimiz boyunca bizi oyalayacak bir uğraş sahibi oluruz. (IV) Bu, elbette benim bulduğum bir şey değil, büyük yazarlar hep bu yoldan gitmiştir. (V) İster aşk ister polisiye olsun bütün romanlar insanı anlamaya çalışır. Bu parçanın ana düşüncesi numaralanmış cümlelerin hangisinde verilmiştir? A) I B) II C) III D) IV Ey
9.
İlhan Berk, şiiri canlı bir varlık gibi hayal ediyordu.
Canlı ama sürekli gözetilmesi, bakılması,
özenilmesi, nerede yaşamakta olduğunun
izlenmesi ve her an hissedilmesi gereken gerçek
bir varlık. Şairi şiirin zanaatçısı kılan bir anlayışı
vardı. "Kimi zaman kendimi salt şiire bırakırım."
diyen tutkulu bir meslek ustasıydı ondaki şair:
"Yazmak, özellikle de şiir yazmak, bir ihtiyaçtır.
Yazmak eyleminden ancak o zaman söz
edebiliriz. Kökene, her seferde de kökene
dönmektir. Her zaman yazmak olasılığı vardır.
Direnme yeterdir, şiir her zaman başka bir
ihtiyaçtır. Bunu derinden duymadıkça
başarılamaz. Oysa bir yaprağın düşmesi yetebilir
şiir yazmak için. Ama değil, çok başka bir şey
gerekiyor. Kendiliğinden gelir bu. Oysa
direndikçe bir kıpırtılar olur hep. Buna
güvenmemeli. Beklemeli. Beklemeli. Yazmalı,
yazmalı da diyebilirim ama hiçi, hiçi yazmaktır
bu. Nice kâğıtlar gidip gelecektir, yazılacaktır
ama çaresizlik sürecektir hep. Yazmak zaten
silmek, boyuna silmektir. Benim yaptığım da bu."
Aşağıdaki yargılardan hangisi bu parçadan
kesin olarak çıkarılabilir?
A) İlhan Berk, şiiri bir devinim olarak
görmektedir.
B) Yazmak, İlhan Berk'e göre yaşamın
sorunlarını unutturan tek sığınaktır.
C) Şiirin her döneme ve herkese seslenen bir
yapısı vardır.
Dy Yazmak için özel bir mekân arayışına gerek
yoktur.
E) İlhan Berk'e göre her şiir kendi biçimini yine
kendisiyle birlikte getirir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
9. İlhan Berk, şiiri canlı bir varlık gibi hayal ediyordu. Canlı ama sürekli gözetilmesi, bakılması, özenilmesi, nerede yaşamakta olduğunun izlenmesi ve her an hissedilmesi gereken gerçek bir varlık. Şairi şiirin zanaatçısı kılan bir anlayışı vardı. "Kimi zaman kendimi salt şiire bırakırım." diyen tutkulu bir meslek ustasıydı ondaki şair: "Yazmak, özellikle de şiir yazmak, bir ihtiyaçtır. Yazmak eyleminden ancak o zaman söz edebiliriz. Kökene, her seferde de kökene dönmektir. Her zaman yazmak olasılığı vardır. Direnme yeterdir, şiir her zaman başka bir ihtiyaçtır. Bunu derinden duymadıkça başarılamaz. Oysa bir yaprağın düşmesi yetebilir şiir yazmak için. Ama değil, çok başka bir şey gerekiyor. Kendiliğinden gelir bu. Oysa direndikçe bir kıpırtılar olur hep. Buna güvenmemeli. Beklemeli. Beklemeli. Yazmalı, yazmalı da diyebilirim ama hiçi, hiçi yazmaktır bu. Nice kâğıtlar gidip gelecektir, yazılacaktır ama çaresizlik sürecektir hep. Yazmak zaten silmek, boyuna silmektir. Benim yaptığım da bu." Aşağıdaki yargılardan hangisi bu parçadan kesin olarak çıkarılabilir? A) İlhan Berk, şiiri bir devinim olarak görmektedir. B) Yazmak, İlhan Berk'e göre yaşamın sorunlarını unutturan tek sığınaktır. C) Şiirin her döneme ve herkese seslenen bir yapısı vardır. Dy Yazmak için özel bir mekân arayışına gerek yoktur. E) İlhan Berk'e göre her şiir kendi biçimini yine kendisiyle birlikte getirir.
8. 1. Bölük erlerinden hiçbirini henüz tanımıyorum ki nasıl
seçeyim?
II. Bölüğü içtima ettirip gözüme kestirdiğimi seçmeye
gönlüm razı olmadı.
III. Yaprakları çevirmeye devam ederken Abbas oğlu Ab-
bas ismi gözüme ilişti.
Abplas
IV. Bölük yazıcısından künye defterini istedim.
V. Yedek subaylığımı yapmak üzere kıtaya gittiğimde,
bölük komutanım, emir erimi bizzat seçmemi tembih
etmişti.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün
oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan
dördüncü olur?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
8. 1. Bölük erlerinden hiçbirini henüz tanımıyorum ki nasıl seçeyim? II. Bölüğü içtima ettirip gözüme kestirdiğimi seçmeye gönlüm razı olmadı. III. Yaprakları çevirmeye devam ederken Abbas oğlu Ab- bas ismi gözüme ilişti. Abplas IV. Bölük yazıcısından künye defterini istedim. V. Yedek subaylığımı yapmak üzere kıtaya gittiğimde, bölük komutanım, emir erimi bizzat seçmemi tembih etmişti. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dördüncü olur? A) I B) II C) III D) IV E) V
ça ikiye bölünmek istense ikinci parag
ralanmış cümlelerden hangisiyle başlar?
A) III
Ď) VI
B) N
Tak
V
4
(1) Orta yaşlarına varmış olan Handan ve Korhan çifti
İstanbul'un zengin semtlerinden birinde sıradan bir yaşam
sürmektedirler. (II) Handan kendine meşguliyet yaratabil-
mek için sürekli uğraşlar icat etmekte, Korhan'dan da her
seferinde destek beklemektedir. (III) Korhan'sa seneler
içinde Handan'ın heveslerinin hiçbir yere varmadığını
görmüş, bu hevesleri çok ciddiye almamayı öğrenmiş-
tir. (IV) Handanin bu arzusu kıskançlığa dönüşerek iki
aile arasındaki dengeyi bozmaya başlar. (V) Kocasından
umduğu desteği bulamayınca içindeki boşluğu doldurmak
için yazar olan arkadaşı Şermin'e özenir ve yazarlığa niyet
eder.
D) Wile IV
E) VII
Bu parçada anlam akışındaki bozukluğun giderilmesi
için numaralanmış cümlelerden hangilerinin birbirleriy-
le yer değiştirmesi
gerekir?
A) II ile III
B) I ile IV
Eile III
C) IV ile V
Limit Yayınları
Bölüm
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ça ikiye bölünmek istense ikinci parag ralanmış cümlelerden hangisiyle başlar? A) III Ď) VI B) N Tak V 4 (1) Orta yaşlarına varmış olan Handan ve Korhan çifti İstanbul'un zengin semtlerinden birinde sıradan bir yaşam sürmektedirler. (II) Handan kendine meşguliyet yaratabil- mek için sürekli uğraşlar icat etmekte, Korhan'dan da her seferinde destek beklemektedir. (III) Korhan'sa seneler içinde Handan'ın heveslerinin hiçbir yere varmadığını görmüş, bu hevesleri çok ciddiye almamayı öğrenmiş- tir. (IV) Handanin bu arzusu kıskançlığa dönüşerek iki aile arasındaki dengeyi bozmaya başlar. (V) Kocasından umduğu desteği bulamayınca içindeki boşluğu doldurmak için yazar olan arkadaşı Şermin'e özenir ve yazarlığa niyet eder. D) Wile IV E) VII Bu parçada anlam akışındaki bozukluğun giderilmesi için numaralanmış cümlelerden hangilerinin birbirleriy- le yer değiştirmesi gerekir? A) II ile III B) I ile IV Eile III C) IV ile V Limit Yayınları Bölüm
Algı yönetimi ilk kez Amerika Savunma
Departmanı tarafından tanımlanmıştır.
Tanımlama şu şekilde yapılmıştır: İstihbarat
sistemlerinin ve liderlerin resmi tahminleri, dış
ilişkileri ve resmi eylemlerini etkilemenin
yanında, toplumların duygularını,
motivasyonlarını etkilemek amacıyla yapılan
yayınlar ya da seçilen bilgileri göstergeleri inkar
etme eylemidir. Algı; bireyler tarafında hisleri
sayesinde edindikleri bilgileri anlamak ve içinde
bulundukları dünyaya düzen sokmak, organize
etmek ve yorumlama işlemidir. Yani insanın
dünyaya açılan penceresidir, insanın çevresini
görebilme şeklidir. Algı elamanlarını algılamasını
sağlayan ve bu algının oluşmasında etkili olan
belli başlı faktörler vardır. Algı üzerinde dış ve iç
etmenler etkilidir. Dış etmenler, fiziksel ve
toplumsal çevrede bulunan ve bizi etkileyen
uyarıcılardır. İç etmenlerse dışarıdan gelen ve
duyusal verileri işleyiş tarzımızla ilgili olan
psikolojik süreçlerdir. Örneğin aç olan birinin
dikkatini pastanedeki yiyecekler, tok olan birinin
dikkatini içecekler çeker. Buğday tarlasında bir
gelincik, sınıfa yeni gelmiş bir öğrenci, çok uzun
veya çok kısa biri dikkatimizi çeker.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi algıyı
etkileyen faktörler arasında sayılmamıştır?
5.
A) Fiziksel ihtiyaçlar
B) Aşırı zıtlıklar
C) Yenilik ve tanışıklık
D) Sıra dışılık
E) Değer yargıları
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Algı yönetimi ilk kez Amerika Savunma Departmanı tarafından tanımlanmıştır. Tanımlama şu şekilde yapılmıştır: İstihbarat sistemlerinin ve liderlerin resmi tahminleri, dış ilişkileri ve resmi eylemlerini etkilemenin yanında, toplumların duygularını, motivasyonlarını etkilemek amacıyla yapılan yayınlar ya da seçilen bilgileri göstergeleri inkar etme eylemidir. Algı; bireyler tarafında hisleri sayesinde edindikleri bilgileri anlamak ve içinde bulundukları dünyaya düzen sokmak, organize etmek ve yorumlama işlemidir. Yani insanın dünyaya açılan penceresidir, insanın çevresini görebilme şeklidir. Algı elamanlarını algılamasını sağlayan ve bu algının oluşmasında etkili olan belli başlı faktörler vardır. Algı üzerinde dış ve iç etmenler etkilidir. Dış etmenler, fiziksel ve toplumsal çevrede bulunan ve bizi etkileyen uyarıcılardır. İç etmenlerse dışarıdan gelen ve duyusal verileri işleyiş tarzımızla ilgili olan psikolojik süreçlerdir. Örneğin aç olan birinin dikkatini pastanedeki yiyecekler, tok olan birinin dikkatini içecekler çeker. Buğday tarlasında bir gelincik, sınıfa yeni gelmiş bir öğrenci, çok uzun veya çok kısa biri dikkatimizi çeker. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi algıyı etkileyen faktörler arasında sayılmamıştır? 5. A) Fiziksel ihtiyaçlar B) Aşırı zıtlıklar C) Yenilik ve tanışıklık D) Sıra dışılık E) Değer yargıları
n
18. (1) Catalhöyük, Konya'nın Çumra ilçesi sınırların
da olup ilçenin 10 km doğusunda yer almaktadır.
(Höyük, farklı yükseklikteki tepe düzü olan bir
tepe şeklindedir. (Bu iki yükseltisi nedeniyle çatal
sifatini almıştır Catalhöyük'teki yerleşimin, yani
şehirciliğin en iyi bilinen dönemi 7 ve 11. katlardadır
(V) Dörtgen duvarlı evlerin duvarları birbirine bitişik
tir.) (VIX Ortak duvar yoktur, her evin kendi müstakil
duvarı vardır, evler ayrı ayrı planlanmış ve ihtiyaç E
duyulunca yanına başka bir ev yapılmıştır.
V
71N
H
Z
RENK
Bu parça ikiye bölünmek istenirse ikinci paragraf N
numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
All.
By III. CNV. DIV. EXVI.
119
ve
sar
B Kis
Nikle
siv
Aile
ģim
insa
Yaz
ki y
şey
E Kişi
doğ
büy
D
Sevas
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
n 18. (1) Catalhöyük, Konya'nın Çumra ilçesi sınırların da olup ilçenin 10 km doğusunda yer almaktadır. (Höyük, farklı yükseklikteki tepe düzü olan bir tepe şeklindedir. (Bu iki yükseltisi nedeniyle çatal sifatini almıştır Catalhöyük'teki yerleşimin, yani şehirciliğin en iyi bilinen dönemi 7 ve 11. katlardadır (V) Dörtgen duvarlı evlerin duvarları birbirine bitişik tir.) (VIX Ortak duvar yoktur, her evin kendi müstakil duvarı vardır, evler ayrı ayrı planlanmış ve ihtiyaç E duyulunca yanına başka bir ev yapılmıştır. V 71N H Z RENK Bu parça ikiye bölünmek istenirse ikinci paragraf N numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? All. By III. CNV. DIV. EXVI. 119 ve sar B Kis Nikle siv Aile ģim insa Yaz ki y şey E Kişi doğ büy D Sevas
25. Muhabir:
(1) ---
Sosyolog
Evet her birey bir toplumda dünyaya gelmektedir
ama dünyaya geldiği toplumu kendisi seçmemektedir.
Bu nedenle birey, kendi seçmediği toplumun sözlü ya-
salarına neden uymak zorunda olduğunu sorgulayabi-
lir; bu, tamamen doğal bir durumdur. Bu sorgulama ne
kadar doğalsa ait olduğu toplumun sözlü yasalarına
da uyması bir o kadar doğaldır. Çünkü yaşamını ida-
me ettirdiği toplumun kurallarına aykırı yaşadığı za-
man toplumdan dışlanır, dışlanınca mutsuz olur, mut-
suz olunca da yaşamında sorunlar boy gösterir.
Muhabir:
(11)
Sosyolog:
- Hepimizin bir annesi ve babası vardır, onların ge-
netik özelliklerini illaki almışızdır. Şunu da unutmamak
gerekir ki yetiştiğimiz bir çevre vardır, bu çevrenin için-
de anne-baba olduğu gibi akrabalar, komşular, arka-
daşlar vardır. Bireyin kişiliğinin şekillenmesinde çev-
renin çok büyük etkisi olduğu göz önüne alındığında
bireyin her davranışını kalıtıma bağlamak çok doğru
bir durum değildir. Kalıtımın yanında çevresel faktör-
leri de dikkate almak gerekir.
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakiler-
den hangisi sırasıyla getirilmelidir?
(A) (1) Toplumun yazılı yasalarının yanında sözlü yasa-
ları da vardır ve her birey bu sözlü yasaları bilmek
zorunda mıdır?
(II) Genetik özellikler bir bireyin davranışlarında ne
kadar etkilidir?
BX (1) Bireyin toplumsal sorumlulukları içinde yazılı ol-
mayan kurallara uymak ve onları desteklemek gös-
terilebilir mi?
(II) İşlenen her suçta, sorumluluğu kalıtımsal özel-
liklere atmak doğru bir yaklaşım mı?
(1) Bir toplumdaki her birey, toplumun ortaya koy-
duğu sözlü yasalara neden uymak zorundadır?
(11) Bireyin olumlu ya da olumsuz davranışlarını,
genetik özelliklerini aldığı anne ve babasına bağ-
lamak doğru mudur?
(1) Bir toplumda yazılı yasalara göre sözlü yasalara
daha çok uyulmasını nasıl karşılıyorsunuz?
(II) Ebeveynlerin, bir çocuğun yetiştirilmesindeki
rolü size göre nedir?
(1) Toplumsal kurallara uymayan bireyler, sosyal
yaşamlarında başarılı ve mutlu olabilir mi?
(11) Bir bireyin davranışlarındaki olumsuzlukları
ailesinden aldığı genetik özelliklere bağlayabilir
miyiz?
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
25. Muhabir: (1) --- Sosyolog Evet her birey bir toplumda dünyaya gelmektedir ama dünyaya geldiği toplumu kendisi seçmemektedir. Bu nedenle birey, kendi seçmediği toplumun sözlü ya- salarına neden uymak zorunda olduğunu sorgulayabi- lir; bu, tamamen doğal bir durumdur. Bu sorgulama ne kadar doğalsa ait olduğu toplumun sözlü yasalarına da uyması bir o kadar doğaldır. Çünkü yaşamını ida- me ettirdiği toplumun kurallarına aykırı yaşadığı za- man toplumdan dışlanır, dışlanınca mutsuz olur, mut- suz olunca da yaşamında sorunlar boy gösterir. Muhabir: (11) Sosyolog: - Hepimizin bir annesi ve babası vardır, onların ge- netik özelliklerini illaki almışızdır. Şunu da unutmamak gerekir ki yetiştiğimiz bir çevre vardır, bu çevrenin için- de anne-baba olduğu gibi akrabalar, komşular, arka- daşlar vardır. Bireyin kişiliğinin şekillenmesinde çev- renin çok büyük etkisi olduğu göz önüne alındığında bireyin her davranışını kalıtıma bağlamak çok doğru bir durum değildir. Kalıtımın yanında çevresel faktör- leri de dikkate almak gerekir. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakiler- den hangisi sırasıyla getirilmelidir? (A) (1) Toplumun yazılı yasalarının yanında sözlü yasa- ları da vardır ve her birey bu sözlü yasaları bilmek zorunda mıdır? (II) Genetik özellikler bir bireyin davranışlarında ne kadar etkilidir? BX (1) Bireyin toplumsal sorumlulukları içinde yazılı ol- mayan kurallara uymak ve onları desteklemek gös- terilebilir mi? (II) İşlenen her suçta, sorumluluğu kalıtımsal özel- liklere atmak doğru bir yaklaşım mı? (1) Bir toplumdaki her birey, toplumun ortaya koy- duğu sözlü yasalara neden uymak zorundadır? (11) Bireyin olumlu ya da olumsuz davranışlarını, genetik özelliklerini aldığı anne ve babasına bağ- lamak doğru mudur? (1) Bir toplumda yazılı yasalara göre sözlü yasalara daha çok uyulmasını nasıl karşılıyorsunuz? (II) Ebeveynlerin, bir çocuğun yetiştirilmesindeki rolü size göre nedir? (1) Toplumsal kurallara uymayan bireyler, sosyal yaşamlarında başarılı ve mutlu olabilir mi? (11) Bir bireyin davranışlarındaki olumsuzlukları ailesinden aldığı genetik özelliklere bağlayabilir miyiz? Diğer sayfaya geçiniz.
3
Kafka'nın en büyük isteği yayımlatmadığı kitaplarının
yakılmasıdır. Ancak, bu işi kendi yapamaz da dostu
Max Brod'a havale eder. Brod'sa sözünde durmayarak
dünya edebiyatının özgün yazarlarından birini çıkarır
ortaya. Bir başka özgün yazar Truman Capote'un son
yayımlanan romanı da böylesi bir sözünde durmama
sonucunda ulaşır okurlara. Capote'un avukatına bir
müzayede evinden gönderilen mektupta, Capote'un
eşyalarından oluşan bir koleksiyonun açık artırmaya
çıkarılmak üzere kendilerine iletildiği belirtilmiştir. Ko-
leksiyonda yayımlanmamış eserlerin müsveddeleri,
birçok mektup, fotoğraf ve basılmamış bir romanın el
yazmaları da vardır. Ki bundan kimse haberdar değil-
dir. Capote'un 1950'lerde Brooklyn'de bir apartmanın
bodrum katında otururken yazdığı, sonradan kapıcıya
yakması için bıraktığı eşyaları arasından çıkmıştır bu
roman. Kapıcı ölmüş, oğlu da ünlü yazardan yararlan-
mak istemiştir.
19. Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisl sözü
edilen iki yazarın ortak özelliklerinden biridir?
A) Yapıtlarında toplumsal konuları ele almaları
B) Kendilerine özgü tarzlarının olması
C)
D) Çevrelerine uyum sağlayamamaları
E) Yapıtlarının çoğunun ölümlerinden sonra değer-
lenmesi
Üne kavuşmadan önce zor bir hayat yaşamaları
B
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3 Kafka'nın en büyük isteği yayımlatmadığı kitaplarının yakılmasıdır. Ancak, bu işi kendi yapamaz da dostu Max Brod'a havale eder. Brod'sa sözünde durmayarak dünya edebiyatının özgün yazarlarından birini çıkarır ortaya. Bir başka özgün yazar Truman Capote'un son yayımlanan romanı da böylesi bir sözünde durmama sonucunda ulaşır okurlara. Capote'un avukatına bir müzayede evinden gönderilen mektupta, Capote'un eşyalarından oluşan bir koleksiyonun açık artırmaya çıkarılmak üzere kendilerine iletildiği belirtilmiştir. Ko- leksiyonda yayımlanmamış eserlerin müsveddeleri, birçok mektup, fotoğraf ve basılmamış bir romanın el yazmaları da vardır. Ki bundan kimse haberdar değil- dir. Capote'un 1950'lerde Brooklyn'de bir apartmanın bodrum katında otururken yazdığı, sonradan kapıcıya yakması için bıraktığı eşyaları arasından çıkmıştır bu roman. Kapıcı ölmüş, oğlu da ünlü yazardan yararlan- mak istemiştir. 19. Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisl sözü edilen iki yazarın ortak özelliklerinden biridir? A) Yapıtlarında toplumsal konuları ele almaları B) Kendilerine özgü tarzlarının olması C) D) Çevrelerine uyum sağlayamamaları E) Yapıtlarının çoğunun ölümlerinden sonra değer- lenmesi Üne kavuşmadan önce zor bir hayat yaşamaları B
1.
1 ve 3. soruları aşağıdaki parçaya gore cevaplayınız
Rahmetli babamın saatlere özel ilgisi vardı; hatta bir saat fab-
rikası kurmak istedi, olmadı. Çok gözde bir işti bu onun za-
manında; ama, ancak bu dükkânı açabildi. Babamdan sonra
onun yadigârını ben yaşatmaya çalışıyorum. Dükkândaki
onlarca çekmecenin içinde tek tek bütün parçaların yerini
bilirim, gelenler şaşırır. En basit saatte bile yüzlerce parça
vardır. Saat mikaları, kurmalı masa saati zemberekleri, cep
saatlerinin kurma anahtarları, avare çarkları, karanfil, cırcır
makara, raket... Asıl işimiz saat tamiri değil, saat aksamı sa-
tiyoruz. Bazı parçaların imalatını da yapıyoruz. Bir de tabii
pil değiştirme işimiz var artık. Zaten günümüzde iş hep pilli
saate döndü, onların da tamiri olmaz. Hele Çin malı saatler,
pilden daha ucuz neredeyse. Üstüne üstlük cep telefonları
yaygınlaştıkça kolunda saat taşıyanların sayısı azaldı; herkes
telefonunun saatine bakıyor. Hâlâ kurmalı saat kullanan biri
tamir için geldiğinde çok mutlu olurum. Genelde yaşlı kişiler
kullanır o saatleri, ama meraklı gençler de var tek tük.
Bu parçada, saat piyasasının özellikleri arasında aşağı-
dakilerden hangisi sayılmamıştır?
A) Ünlü markaların ürettiği saatlere talebin artması
B) Saatlerin ucuzlaması
C) Saat işlevi de gören cihazların üretilmesi
D) Belirli türden saatlerin ötekilerden daha çok tercih edil-
mesi
E) Kol saati kullananların azalması
(ALES)
2. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada yakınılan durumlar-
dan biridir?
A) Saat tamiri yapan usta sayısının azalması
B) Saat tamirinin gereksiz hâle gelmesi
C) Saatçiliği öğrenmeye hevesli gençlerin olmaması
D) Kurmalı saat kullananların genelde yaşlı insanlar olması
E) Saatin çok çeşitli parçaları olan karmaşık bir alet olması
(ALES)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. 1 ve 3. soruları aşağıdaki parçaya gore cevaplayınız Rahmetli babamın saatlere özel ilgisi vardı; hatta bir saat fab- rikası kurmak istedi, olmadı. Çok gözde bir işti bu onun za- manında; ama, ancak bu dükkânı açabildi. Babamdan sonra onun yadigârını ben yaşatmaya çalışıyorum. Dükkândaki onlarca çekmecenin içinde tek tek bütün parçaların yerini bilirim, gelenler şaşırır. En basit saatte bile yüzlerce parça vardır. Saat mikaları, kurmalı masa saati zemberekleri, cep saatlerinin kurma anahtarları, avare çarkları, karanfil, cırcır makara, raket... Asıl işimiz saat tamiri değil, saat aksamı sa- tiyoruz. Bazı parçaların imalatını da yapıyoruz. Bir de tabii pil değiştirme işimiz var artık. Zaten günümüzde iş hep pilli saate döndü, onların da tamiri olmaz. Hele Çin malı saatler, pilden daha ucuz neredeyse. Üstüne üstlük cep telefonları yaygınlaştıkça kolunda saat taşıyanların sayısı azaldı; herkes telefonunun saatine bakıyor. Hâlâ kurmalı saat kullanan biri tamir için geldiğinde çok mutlu olurum. Genelde yaşlı kişiler kullanır o saatleri, ama meraklı gençler de var tek tük. Bu parçada, saat piyasasının özellikleri arasında aşağı- dakilerden hangisi sayılmamıştır? A) Ünlü markaların ürettiği saatlere talebin artması B) Saatlerin ucuzlaması C) Saat işlevi de gören cihazların üretilmesi D) Belirli türden saatlerin ötekilerden daha çok tercih edil- mesi E) Kol saati kullananların azalması (ALES) 2. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada yakınılan durumlar- dan biridir? A) Saat tamiri yapan usta sayısının azalması B) Saat tamirinin gereksiz hâle gelmesi C) Saatçiliği öğrenmeye hevesli gençlerin olmaması D) Kurmalı saat kullananların genelde yaşlı insanlar olması E) Saatin çok çeşitli parçaları olan karmaşık bir alet olması (ALES)
ar
7.
Son zamanlarda genç yetişkin edebiyatının hızla filizlendi-
ği söylenebilir; J. K. Rowling'in Harry Potter kitaplarıyla
canlanan
e Stephenie Meyer'in Alacakaranlık serisinin,
kelimenin tam anlamıyla parlattığı kahramanlarla devam
eden süreç, özellikle Suzanne Collins'in Açlık Oyunları'yla
taçlandırdığı yoldan ilerliyor.
Bu cümleden aşağıdakilerin hangisi kesin olarak çıka-
rılamaz?
A) Harry Potter serisiyle edebiyat alanında canlanma ol-
muştur.
BY J. K. Rowling ile Stephenie Meyer benzer tarzda eser-
ler kaleme almıştır.
C) Edebiyat, Suzanne Collins'in Açlık Oyunları'yla yüksel-
diği yoldan ilerlemeye devam ediyor.
Son yıllarda edebiyatta hızlı bir ilerleme görülmektedir.
E) Edebiyat, gerçekçi sanatçıların eserleriyle zenginleşe-
rek yükselmektedir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ar 7. Son zamanlarda genç yetişkin edebiyatının hızla filizlendi- ği söylenebilir; J. K. Rowling'in Harry Potter kitaplarıyla canlanan e Stephenie Meyer'in Alacakaranlık serisinin, kelimenin tam anlamıyla parlattığı kahramanlarla devam eden süreç, özellikle Suzanne Collins'in Açlık Oyunları'yla taçlandırdığı yoldan ilerliyor. Bu cümleden aşağıdakilerin hangisi kesin olarak çıka- rılamaz? A) Harry Potter serisiyle edebiyat alanında canlanma ol- muştur. BY J. K. Rowling ile Stephenie Meyer benzer tarzda eser- ler kaleme almıştır. C) Edebiyat, Suzanne Collins'in Açlık Oyunları'yla yüksel- diği yoldan ilerlemeye devam ediyor. Son yıllarda edebiyatta hızlı bir ilerleme görülmektedir. E) Edebiyat, gerçekçi sanatçıların eserleriyle zenginleşe- rek yükselmektedir.
3.
Yapıtlarımı gözden geçirirken yalınkat bir değerlendirme-
den her zaman kaçınmaya çalışmışımdır.
Bu cümlede geçen altı çizili sözün cümleye kattığı an-
lam, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Çeşitli bölümlerden oluşan
B) Gerçekçi bir niteliğe sahip olan
e Özlü bir anlatımdan yararlanan
D Basit, derinliği olmayan
E) Kapsamlı, ayrıntılı yöntem kullanan
39
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3. Yapıtlarımı gözden geçirirken yalınkat bir değerlendirme- den her zaman kaçınmaya çalışmışımdır. Bu cümlede geçen altı çizili sözün cümleye kattığı an- lam, aşağıdakilerden hangisidir? A) Çeşitli bölümlerden oluşan B) Gerçekçi bir niteliğe sahip olan e Özlü bir anlatımdan yararlanan D Basit, derinliği olmayan E) Kapsamlı, ayrıntılı yöntem kullanan 39
bağlandığı
ip geçer Kat
bir ateştir.
günlerde D
e sunduğu
tan alıkoy
rlar.
göre aşa
kışındakit
olmuştur
n çevres
şli çıkışı
üretke
nun ys
dir
2.
Bir gün, bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti. Daha
ilk sayfalarındayken kitabın gücünü öyle bir hissettim ki
içimde, oturduğum masadan ve sandalyeden gövdemin
kopup uzaklaştığını sandım. Ama gövdemin benden kopup
uzaklaştığını sanmama rağmen sanki bütün varlığım ve her
şeyimle her zamankinden daha çok sandalyede ve masanın
başındaydım. Kitap bütün etkisini yalnız ruhumda değil, beni
ben yapan her şeyde gösteriyordu. Öyle güçlü bir etkiydi ki
bu, ---
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdaki-
lerden hangisi getirilmelidir?
A) daha önce okuduğum kitapların zihnimdeki izlerini teker
teker siliyordu
B) okuduğum kitabın sayfalarından yüzüme ışık fışkırıyor
sandım
C) şimdiye dek edindiğim bilgileri kuvvetli bir rüzgâr gibi
dalimdan döküyordu
D) daha önce okumadığımdan içimde derin bir pişmanlık
duygusu uyandırıyordu
E) okuyan herkesi aynı derecede şaşırtacak ve kendine
bağlayacaktı
4.
Çocukla
Anneler
boşanm
lerle se
123
Çocuk
sevdik
Bütün
Yakın
tepkisi
da öz
üzünt
sürec
1. ki
a
III.
Insor Bu
kile
A)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
bağlandığı ip geçer Kat bir ateştir. günlerde D e sunduğu tan alıkoy rlar. göre aşa kışındakit olmuştur n çevres şli çıkışı üretke nun ys dir 2. Bir gün, bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti. Daha ilk sayfalarındayken kitabın gücünü öyle bir hissettim ki içimde, oturduğum masadan ve sandalyeden gövdemin kopup uzaklaştığını sandım. Ama gövdemin benden kopup uzaklaştığını sanmama rağmen sanki bütün varlığım ve her şeyimle her zamankinden daha çok sandalyede ve masanın başındaydım. Kitap bütün etkisini yalnız ruhumda değil, beni ben yapan her şeyde gösteriyordu. Öyle güçlü bir etkiydi ki bu, --- Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdaki- lerden hangisi getirilmelidir? A) daha önce okuduğum kitapların zihnimdeki izlerini teker teker siliyordu B) okuduğum kitabın sayfalarından yüzüme ışık fışkırıyor sandım C) şimdiye dek edindiğim bilgileri kuvvetli bir rüzgâr gibi dalimdan döküyordu D) daha önce okumadığımdan içimde derin bir pişmanlık duygusu uyandırıyordu E) okuyan herkesi aynı derecede şaşırtacak ve kendine bağlayacaktı 4. Çocukla Anneler boşanm lerle se 123 Çocuk sevdik Bütün Yakın tepkisi da öz üzünt sürec 1. ki a III. Insor Bu kile A)
2. Sıklıkla geçmişe takılıp kalmak, bazı
PE
ne oturmadığının göstergesidir. Insan geçmişte aldığı
kararları ya da yaptığı seçimleri sevememişse, onları
sevabıyla günahıyla kabul edip yoluna devam edeme.
mişse geçmişin yükünden kurtulamaz. Bu yükün taşın.
maz hale geldiği durumlar ise travmalarda ortaya çıkar.
Geçmişte yaşanmış travmatik bir olay, zamanında alı-
koruması
saygısını
nacak desteklerle çözülüp kişinin öz
sağlanmazsa kişi bu travmayı, kabul edip geçmişte
bırakamaz ve hazmedemez. İşte geçmişin bütün ağırlı-
ğıyla omuzlarımıza çöktüğü durumlar böyle ortaya
çıkar.
Bu parçadaki altı çizili sözcüğü anlamca karşılaya-
bilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde var-
dır?
A) Sana yaşattıklarımı düşündükçe çok üzülüyorum,
nasıl bu kadar kötü bir insana dönüşebildim bilmi-
yorum.
BY İnsanların ona yaptığı hataları asla affetmez, mutla-
ka onlardan intikam almanın bir yolunu arardı.
C) Yaşadıkları onu adeta başka biri yapmıştı, ne kadar
uğraşırsa uğraşsın o geceyi unutup öfkesini bastı-
ramıyordu.
D) O kadar öfkeli ve anlayışsız biriydi ki karşılaştığı her
sorunda büyük patlamalar yaşıyordu.
E) Olayları asla olduğu gibi kabul etmez mutlaka onları
kendi çıkarları doğrultusunda değiştirmeye çalışırdı.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. Sıklıkla geçmişe takılıp kalmak, bazı PE ne oturmadığının göstergesidir. Insan geçmişte aldığı kararları ya da yaptığı seçimleri sevememişse, onları sevabıyla günahıyla kabul edip yoluna devam edeme. mişse geçmişin yükünden kurtulamaz. Bu yükün taşın. maz hale geldiği durumlar ise travmalarda ortaya çıkar. Geçmişte yaşanmış travmatik bir olay, zamanında alı- koruması saygısını nacak desteklerle çözülüp kişinin öz sağlanmazsa kişi bu travmayı, kabul edip geçmişte bırakamaz ve hazmedemez. İşte geçmişin bütün ağırlı- ğıyla omuzlarımıza çöktüğü durumlar böyle ortaya çıkar. Bu parçadaki altı çizili sözcüğü anlamca karşılaya- bilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde var- dır? A) Sana yaşattıklarımı düşündükçe çok üzülüyorum, nasıl bu kadar kötü bir insana dönüşebildim bilmi- yorum. BY İnsanların ona yaptığı hataları asla affetmez, mutla- ka onlardan intikam almanın bir yolunu arardı. C) Yaşadıkları onu adeta başka biri yapmıştı, ne kadar uğraşırsa uğraşsın o geceyi unutup öfkesini bastı- ramıyordu. D) O kadar öfkeli ve anlayışsız biriydi ki karşılaştığı her sorunda büyük patlamalar yaşıyordu. E) Olayları asla olduğu gibi kabul etmez mutlaka onları kendi çıkarları doğrultusunda değiştirmeye çalışırdı.
KPSS/Lisans
15. Renk körlüğü bir canlının görme merkezinde
özel bir pigment molekülünün bulunmaması veya
gerektiğinden az bulunmasıdır. Bu eksiklik sonucunda
çeşitli renklerin çevresindeki renkler ayırt edilemez.
Renkli görme yeteneği insanın yanı sıra balıklar,
amfili boyunlar, bazı sürüngenler, bazı kuşlar, arılar
ve kelebeklerde de bulunur. Ne ölçüde doğrudur
bilinmez, köpek ve at gibi hayvanlar tüm renkleri
sadece gri tonlarında görebilirmiş. Bu hayvanlara
nispetle çok küçük olan arılar her rengi tanır ve
özellikle maviyi sever. Bir çiçekten diğer çiçeğe
giderler. Bu çiçeklerin rengi gibi içeriği de farklıdır.
Arıların ihtiyaç duyduğu bütün besinleri farklı düzeyde
içerirler.
Bu parçada arılarla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A) Renkleri ayırt edebildiklerine
B)
Her çiçekten yararlandıklarına
Çiçeklerden gereksinimleri doğrultusunda
yararlandıklarına
D) Mavi renkten çok hoşlandıklarına
E) Bazı hayvanlardan farklı olduklarına
✓
1
PEGEM
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
KPSS/Lisans 15. Renk körlüğü bir canlının görme merkezinde özel bir pigment molekülünün bulunmaması veya gerektiğinden az bulunmasıdır. Bu eksiklik sonucunda çeşitli renklerin çevresindeki renkler ayırt edilemez. Renkli görme yeteneği insanın yanı sıra balıklar, amfili boyunlar, bazı sürüngenler, bazı kuşlar, arılar ve kelebeklerde de bulunur. Ne ölçüde doğrudur bilinmez, köpek ve at gibi hayvanlar tüm renkleri sadece gri tonlarında görebilirmiş. Bu hayvanlara nispetle çok küçük olan arılar her rengi tanır ve özellikle maviyi sever. Bir çiçekten diğer çiçeğe giderler. Bu çiçeklerin rengi gibi içeriği de farklıdır. Arıların ihtiyaç duyduğu bütün besinleri farklı düzeyde içerirler. Bu parçada arılarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Renkleri ayırt edebildiklerine B) Her çiçekten yararlandıklarına Çiçeklerden gereksinimleri doğrultusunda yararlandıklarına D) Mavi renkten çok hoşlandıklarına E) Bazı hayvanlardan farklı olduklarına ✓ 1 PEGEM
Bu yüzden daha önceki edebî eserlerin en önemli teması olan
"aşk" burada en arkaya itilmiş; vatan, hak, hukuk, eşitlik gibi
kavramlar eserlerde çokça görülmüştür.
1. Onlara göre edebiyatın "estetik" dışında bir amacı vardır.
III. Bunu gerçekleştirme adına sanatçı; zulümle, kötülükle, geri-
likle, haksızlıkla didişmelidir.
10./
V. Bu amaç da edebiyat aracılığı ile toplumu uyarmak ve bilinç-
lendirmektir.
V. 19. yüzyılda yeni bir edebî anlayışın etkisine giren sanatçılar,
sanatlarında güzelden çok, doğru ve iyiyi kollamışlardır.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler kullanılarak anlamlı bir pa-
ragraf oluşturulduğunda hangi cümle baştan dördüncü olur?
A) I
B) II
Ill
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Bu yüzden daha önceki edebî eserlerin en önemli teması olan "aşk" burada en arkaya itilmiş; vatan, hak, hukuk, eşitlik gibi kavramlar eserlerde çokça görülmüştür. 1. Onlara göre edebiyatın "estetik" dışında bir amacı vardır. III. Bunu gerçekleştirme adına sanatçı; zulümle, kötülükle, geri- likle, haksızlıkla didişmelidir. 10./ V. Bu amaç da edebiyat aracılığı ile toplumu uyarmak ve bilinç- lendirmektir. V. 19. yüzyılda yeni bir edebî anlayışın etkisine giren sanatçılar, sanatlarında güzelden çok, doğru ve iyiyi kollamışlardır. Yukarıdaki numaralanmış cümleler kullanılarak anlamlı bir pa- ragraf oluşturulduğunda hangi cümle baştan dördüncü olur? A) I B) II Ill D) IV E) V
7.
(1) "Tatarcık", Halide Edip Adıvar'ın ilginç romanların
dan biridir. (II) Savli roman olarak nitelendirilebilecek
bu yapıtın dinamik bir kurgusu, akıcı bir anlatımı var.
(III) Kahramanların hepsi, bir dünya görüşünün, bir
toplum ülküsünün simgeleridir. (IV) Cumhuriyetin
ilk yıllarında yaşanan eski-yeni çatışmasında
Tatarcık, yeninin sembolüdür ve roman, "yeni"nin
zaferini ilan eder. (V) Yazar, bu tipleri çizerken taraf
olarak ağırlığını koyar ama o dönemdeki Türkiye
toplumu üstüne görüşlerini de açıklamış olur.
Bu parçada düşünce akışının sağlanabilmesi
için numaralanmış cümlelerden hangileri yer
değiştirmelidir?
A) I. ile II.
B) II. ile III.
D) II. ile IV.
CIII. ile IV.
E) III. ile V.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
7. (1) "Tatarcık", Halide Edip Adıvar'ın ilginç romanların dan biridir. (II) Savli roman olarak nitelendirilebilecek bu yapıtın dinamik bir kurgusu, akıcı bir anlatımı var. (III) Kahramanların hepsi, bir dünya görüşünün, bir toplum ülküsünün simgeleridir. (IV) Cumhuriyetin ilk yıllarında yaşanan eski-yeni çatışmasında Tatarcık, yeninin sembolüdür ve roman, "yeni"nin zaferini ilan eder. (V) Yazar, bu tipleri çizerken taraf olarak ağırlığını koyar ama o dönemdeki Türkiye toplumu üstüne görüşlerini de açıklamış olur. Bu parçada düşünce akışının sağlanabilmesi için numaralanmış cümlelerden hangileri yer değiştirmelidir? A) I. ile II. B) II. ile III. D) II. ile IV. CIII. ile IV. E) III. ile V.