Anlatım Biçimleri Soruları
![7. Aşağıdaki cümlelerden hangisi ayraç içinde verilen
kavramla uyuşmamaktadır?
A
A) Bu romanı okuyanlar, anlatılanların kendi hayatından
bir sahne olduğu algısını uzun süre üzerinden atamıyor.
(Özdeşleşme)
B) Yazarın eserleri konusu yönünden olmasa da üslup
özellikleri bakımından edebiyatımızda kendini hemen
belli etmesi eleştirmenlerin gözünden kaçmıyor. (Öz-
günlük)
Sağlık alanında yapılan reformlara baktığımızda son on
yıl içerisinde ülkemizin önemli yol kat ettiğini görüyoruz.
(Saptama)
Edebiyatımdaki şairlerin büyük çoğunluğu gelenekten
yararlanarak kendi sanat çizgisini bulmuştur. (Genelle-
me)
E) Şiirlerinden okuyucunun okumasını zorlaştıran, dilini
yoran en ufak bir ifadeyi bulmak neredeyse imkansız-
dır. (Yalınlık)
10.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220810073750474766-882380.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri7. Aşağıdaki cümlelerden hangisi ayraç içinde verilen
kavramla uyuşmamaktadır?
A
A) Bu romanı okuyanlar, anlatılanların kendi hayatından
bir sahne olduğu algısını uzun süre üzerinden atamıyor.
(Özdeşleşme)
B) Yazarın eserleri konusu yönünden olmasa da üslup
özellikleri bakımından edebiyatımızda kendini hemen
belli etmesi eleştirmenlerin gözünden kaçmıyor. (Öz-
günlük)
Sağlık alanında yapılan reformlara baktığımızda son on
yıl içerisinde ülkemizin önemli yol kat ettiğini görüyoruz.
(Saptama)
Edebiyatımdaki şairlerin büyük çoğunluğu gelenekten
yararlanarak kendi sanat çizgisini bulmuştur. (Genelle-
me)
E) Şiirlerinden okuyucunun okumasını zorlaştıran, dilini
yoran en ufak bir ifadeyi bulmak neredeyse imkansız-
dır. (Yalınlık)
10.
![2.
Ahmet Arif, şiirlerini halkından bir dize olsun ayrı tutmamış-
tır. Halkı için dizelerini gür sesle okumak istemiştir. Şiirini
belki de en çok dostları ve o güzelim halkı için yazıyor gibi-
dir. O denli pürüzsüz bir şiirdir ki onun yazdığı şiir, okuyucu
bir burgaca kapılıp giderek hızlanır ve içeri doğru bir yol-
culuğa çıkar. Sözcük seçimleri, ses ile ahengi tam anlamıyla
yaratır; farklı anlam ve değişik duyguyla taşar yüreklerimizden.
Bu parçada sözü edilen sanatçıyla ilgili olarak,
1. Akıcı
II. Yoğun
H. Yalın
hangi özelliğe değinilmemiştir?
A) Yalnız I.
B) Yalnız II.
D) I. ve II.
O
E) II. ve III.
C)Yalnız III.
Palme Yayınevi](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220810073733942636-882380.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri2.
Ahmet Arif, şiirlerini halkından bir dize olsun ayrı tutmamış-
tır. Halkı için dizelerini gür sesle okumak istemiştir. Şiirini
belki de en çok dostları ve o güzelim halkı için yazıyor gibi-
dir. O denli pürüzsüz bir şiirdir ki onun yazdığı şiir, okuyucu
bir burgaca kapılıp giderek hızlanır ve içeri doğru bir yol-
culuğa çıkar. Sözcük seçimleri, ses ile ahengi tam anlamıyla
yaratır; farklı anlam ve değişik duyguyla taşar yüreklerimizden.
Bu parçada sözü edilen sanatçıyla ilgili olarak,
1. Akıcı
II. Yoğun
H. Yalın
hangi özelliğe değinilmemiştir?
A) Yalnız I.
B) Yalnız II.
D) I. ve II.
O
E) II. ve III.
C)Yalnız III.
Palme Yayınevi
![4. (1) İnsanların, anlamadığı şeye felsefe,
anlaşılmaz şekilde konuşana filozof de-
mesi yeni bir şey değil. (II) Felsefe de
diğer insan uğraşları gibi bir sorgulama
ve arayış içinde olmadır. (III) Ama bu,
sistematik ve kolektif bir sorgulama de-
ğilse arayışla pek bir şey bulamazsınız.
(IV) Yani neyin ne olduğunu, argümanın
neye karşılık geldiğini, hangi varsayımla-
rı içerdiğini vs. düşünmek şart. (V) Tüm
bunlar bir sistem dâhilinde düşünülme-
diğinde "felsefe yapmak" havalı da olsa
sonuçsuz bir uğraş.
Bu parçadaki numaralanmış cümleler-
den hangisi düşüncenin akışını boz-
maktadır?
A) 1 B) II C) III D) IV
E) V
1
1
1
1
I](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220810063133318737-4665744.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri4. (1) İnsanların, anlamadığı şeye felsefe,
anlaşılmaz şekilde konuşana filozof de-
mesi yeni bir şey değil. (II) Felsefe de
diğer insan uğraşları gibi bir sorgulama
ve arayış içinde olmadır. (III) Ama bu,
sistematik ve kolektif bir sorgulama de-
ğilse arayışla pek bir şey bulamazsınız.
(IV) Yani neyin ne olduğunu, argümanın
neye karşılık geldiğini, hangi varsayımla-
rı içerdiğini vs. düşünmek şart. (V) Tüm
bunlar bir sistem dâhilinde düşünülme-
diğinde "felsefe yapmak" havalı da olsa
sonuçsuz bir uğraş.
Bu parçadaki numaralanmış cümleler-
den hangisi düşüncenin akışını boz-
maktadır?
A) 1 B) II C) III D) IV
E) V
1
1
1
1
I
![8. Yazarımızın en önemli özelliklerinden biri, olayları
anlatırken kalemini bir kamera gibi kullanmasıdır.
Bu sayede okuyucu, olayların içine girer ve gözleri-
nin önünde canlanan kahramanları, canlı, parlak ve
ışıltılar içinde görür.
100 8
Bu parçada geçen "kalemini bir kamera gibi kul-
lanmak" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdaki-
lerden hangisidir?
A) Kanıt göstererek inandırmak
shie
B) Gerçeği olduğu gibi yansıtmak
C) Yaşamı güzelleştirerek sunmak
D) Olayların ilgi çekici yönlerini vermek
E) Hayal gücünü harekete geçirmek](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220810045233065689-2324699.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri8. Yazarımızın en önemli özelliklerinden biri, olayları
anlatırken kalemini bir kamera gibi kullanmasıdır.
Bu sayede okuyucu, olayların içine girer ve gözleri-
nin önünde canlanan kahramanları, canlı, parlak ve
ışıltılar içinde görür.
100 8
Bu parçada geçen "kalemini bir kamera gibi kul-
lanmak" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdaki-
lerden hangisidir?
A) Kanıt göstererek inandırmak
shie
B) Gerçeği olduğu gibi yansıtmak
C) Yaşamı güzelleştirerek sunmak
D) Olayların ilgi çekici yönlerini vermek
E) Hayal gücünü harekete geçirmek
![4.
Bilgi yarışmaları, halkın eğitilip öğretilmesinde bü-
yük etken oluyor. Bu yüzden yararlılığı su götürmez.
Sonra halkı, katılımcıyı özendirmesi bakımından da
olumlu bir işlevi vardır. Ancak
1000
Bu parça, düşüncenin akışına göre aşağıdakiler-
den hangisiyle tamamlanmalıdır?
A) bilgi yarışmalarında kullanılan sorular özenle
hazırlanmaktadır.
B) olumlu işlevlerinden biri halkın kültür düzeyini
yükseltmesidir.
C) katılmak isteyenlerin sayısı her geçen gün art-
maktadır.
D) mantar gibi çoğalan, yarışma enflasyonu karşı-
sında bu programların eski saygınlığını yitirmek
üzere olduğu aşikâr.
E) bazı yarışmaların süresi oldukça uzundur.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220810040116876892-4661762.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri4.
Bilgi yarışmaları, halkın eğitilip öğretilmesinde bü-
yük etken oluyor. Bu yüzden yararlılığı su götürmez.
Sonra halkı, katılımcıyı özendirmesi bakımından da
olumlu bir işlevi vardır. Ancak
1000
Bu parça, düşüncenin akışına göre aşağıdakiler-
den hangisiyle tamamlanmalıdır?
A) bilgi yarışmalarında kullanılan sorular özenle
hazırlanmaktadır.
B) olumlu işlevlerinden biri halkın kültür düzeyini
yükseltmesidir.
C) katılmak isteyenlerin sayısı her geçen gün art-
maktadır.
D) mantar gibi çoğalan, yarışma enflasyonu karşı-
sında bu programların eski saygınlığını yitirmek
üzere olduğu aşikâr.
E) bazı yarışmaların süresi oldukça uzundur.
![7.
Romanlarıma hazırlanırken hem bol bol okuma yapıyorum
hem de çok geziyorum. Son romanım için de çok gezdim.
Ittihat ve Terakki coğrafyası çok geniş bir coğrafya. Önce
Paris'e gittim. Romanda anlattığım yerleri sokak sokak
gezdim. Bonaparte Sokağı'nda Jön Türklerin lokalini
buldum, burası İttihat ve Terakki'nin doğduğu yerlerden.
Sonra hareketin başladığı Selanik'e gittim defalarca.
Selanik'te suikastların gerçekleştiği ara sokakları gezdim.
Sadece Selanik'e değil, Manastır'a da gittim. Orada
Şemsi Paşa'nın vurulduğu Drahor Nehri'ni buldum, dağa
çıktıkları yerleri gezdim. Hem çok zor hem de çok
eğlenceliydi bu süreç benim için. Dört yıllık çalışmalarımın
toplamında çok hoş bir duygu içindeydim.
Bu parçadan hareketle yazarla ilgili olarak
1. Tarihî konular dışında roman yazmamaktadır.
II. Yazmayı düşündüğü konularla ilgili kapsamlı
araştırmalar yapmaktadır.
III. Roman kahramanlarına kendi yaşadığı duyguları
yüklemektedir.
yargılarından hangileri çıkarılabilir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) I ve III
EYIlve III
C) Yalnız III](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220810024541703188-4538736.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri7.
Romanlarıma hazırlanırken hem bol bol okuma yapıyorum
hem de çok geziyorum. Son romanım için de çok gezdim.
Ittihat ve Terakki coğrafyası çok geniş bir coğrafya. Önce
Paris'e gittim. Romanda anlattığım yerleri sokak sokak
gezdim. Bonaparte Sokağı'nda Jön Türklerin lokalini
buldum, burası İttihat ve Terakki'nin doğduğu yerlerden.
Sonra hareketin başladığı Selanik'e gittim defalarca.
Selanik'te suikastların gerçekleştiği ara sokakları gezdim.
Sadece Selanik'e değil, Manastır'a da gittim. Orada
Şemsi Paşa'nın vurulduğu Drahor Nehri'ni buldum, dağa
çıktıkları yerleri gezdim. Hem çok zor hem de çok
eğlenceliydi bu süreç benim için. Dört yıllık çalışmalarımın
toplamında çok hoş bir duygu içindeydim.
Bu parçadan hareketle yazarla ilgili olarak
1. Tarihî konular dışında roman yazmamaktadır.
II. Yazmayı düşündüğü konularla ilgili kapsamlı
araştırmalar yapmaktadır.
III. Roman kahramanlarına kendi yaşadığı duyguları
yüklemektedir.
yargılarından hangileri çıkarılabilir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) I ve III
EYIlve III
C) Yalnız III
![Satier iskemlesine oturdu; Hasan da merakla karşısı-
na geçti. Bu dört yanı duvarlı, tek kat, basık ve top-
rak evde öyle çanı sıkılıyordu ki... Şaşarak, eğlenerek
seyrediyordu: Mukavvaya benzettiği kalın deriyi iki
tarafı keskin incecik sapsız bıçağı ile kesişine, ağzına
bir avuç çivi dolduruşuna bakıyordu. Susuyor ve bakı-
yordu.
Bu parçada anlatıcının amacı, aşağıdakilerden han-
gisidir?
A) Okuyucuya bilgi verme
B) İzlenim kazandırma
C) Kanılanı değiştirme
D) Örneklerle somutlaştırma
E) Olay içinde yaşatma
Aşağıdakı cumlelerin hangisinde baumiemeve has](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220809200427669713-1301147.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriSatier iskemlesine oturdu; Hasan da merakla karşısı-
na geçti. Bu dört yanı duvarlı, tek kat, basık ve top-
rak evde öyle çanı sıkılıyordu ki... Şaşarak, eğlenerek
seyrediyordu: Mukavvaya benzettiği kalın deriyi iki
tarafı keskin incecik sapsız bıçağı ile kesişine, ağzına
bir avuç çivi dolduruşuna bakıyordu. Susuyor ve bakı-
yordu.
Bu parçada anlatıcının amacı, aşağıdakilerden han-
gisidir?
A) Okuyucuya bilgi verme
B) İzlenim kazandırma
C) Kanılanı değiştirme
D) Örneklerle somutlaştırma
E) Olay içinde yaşatma
Aşağıdakı cumlelerin hangisinde baumiemeve has
![50. Gücünü gözlem ve mizahtan alan öyküleriyle tanın-
maktadır. Öykülerinde, konuşur gibi yazmanın do-
ğurduğu bir rahatlık ve akıcılık görülür. Toplumsal
bozuklukları, çarpık kişilikleri ele alır. Küçük olayların
anlatıldığı bu öykülerde yazar, lyimserlikten uzak ve
bilgilendirmeye yönelik bir yol seçer.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen
yazarın özelliklerinden biri olamaz?
A) Anlatımda doğallığa özen gösterme
B)
C)
D)
E)
Toplumun aksayan yönlerini konu edinme
Güldürü ögesinden yararlanmasını bilme
Okuru aydınlatmayı amaçlama
Toplumsal olayları yansız bir bakış açısıyla an-
latma](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220809194414490930-1902724.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri50. Gücünü gözlem ve mizahtan alan öyküleriyle tanın-
maktadır. Öykülerinde, konuşur gibi yazmanın do-
ğurduğu bir rahatlık ve akıcılık görülür. Toplumsal
bozuklukları, çarpık kişilikleri ele alır. Küçük olayların
anlatıldığı bu öykülerde yazar, lyimserlikten uzak ve
bilgilendirmeye yönelik bir yol seçer.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen
yazarın özelliklerinden biri olamaz?
A) Anlatımda doğallığa özen gösterme
B)
C)
D)
E)
Toplumun aksayan yönlerini konu edinme
Güldürü ögesinden yararlanmasını bilme
Okuru aydınlatmayı amaçlama
Toplumsal olayları yansız bir bakış açısıyla an-
latma
![Buzdolabının icadı, kuşkusuz dondurma yapımını
da etkiledi. Buzdolabı ülkemizde kullanılmaya başla-
madan önce bir alaturka bir de alafranga dondurma
vardı. Alafranga dondurmaya "kalıp dondurma" da
denirdi. Bu dondurma gerçekten de buz kalıbı gibi
kaskatı olurdu. Önce içine kar doldurulmuş bir fıçıya
silindire benzer bir kalıp yerleştirilir, bu kalıbın içine
de dondurma malzemesi konurdu. Kar eridikçe ye-
nisi ilave edilerek malzemenin bu kalıpta donması
sağlanırdı. Çikolatalı, çilekli ve kremalısı yapılırdı.
Alaturka dondurma ise buz katılığında değil, kar
yumuşaklığında olurdu. Kenarları oluk oluk, yaldız-
lı veya çiçekli, iç içe geçmiş küçük kayık tabaklarda
yenirdi. En çok kaymaklı ve vişneli türleri tercih edi-
lirdi.
1.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisi söylenemez?
A Karşılaştırma yapılmıştır.
ikileme kullanılmıştır.
C Benzetmeden yararlanılmıştır.
D) Tahminde bulunulmuştur.
EAçıklama yapılmıştır.
3.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220809194539929645-984683.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriBuzdolabının icadı, kuşkusuz dondurma yapımını
da etkiledi. Buzdolabı ülkemizde kullanılmaya başla-
madan önce bir alaturka bir de alafranga dondurma
vardı. Alafranga dondurmaya "kalıp dondurma" da
denirdi. Bu dondurma gerçekten de buz kalıbı gibi
kaskatı olurdu. Önce içine kar doldurulmuş bir fıçıya
silindire benzer bir kalıp yerleştirilir, bu kalıbın içine
de dondurma malzemesi konurdu. Kar eridikçe ye-
nisi ilave edilerek malzemenin bu kalıpta donması
sağlanırdı. Çikolatalı, çilekli ve kremalısı yapılırdı.
Alaturka dondurma ise buz katılığında değil, kar
yumuşaklığında olurdu. Kenarları oluk oluk, yaldız-
lı veya çiçekli, iç içe geçmiş küçük kayık tabaklarda
yenirdi. En çok kaymaklı ve vişneli türleri tercih edi-
lirdi.
1.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisi söylenemez?
A Karşılaştırma yapılmıştır.
ikileme kullanılmıştır.
C Benzetmeden yararlanılmıştır.
D) Tahminde bulunulmuştur.
EAçıklama yapılmıştır.
3.
![5.
(1) Necip Fazıl'ın "Bir Adam Yaratmak" adlı oyununun temel
konusu, adım adım yalnızlığa yaklaşan bir sanatçının ba-
şından geçenlerdir. (II) Neredeyse bütün bütüne gerçek ile
kurmaca olanın iç içe geçişlerinin serüveninden oluşur oyun.
(III) Bu, kişi oğlunun içinde yaşadığı toplumun ortasında bir
yanını koruma uğruna bir yanını da törpülemesiyle yalnızlı-
ğa yelken açmasıdır. (IV) Serüven, masum ipuçları içeren bir
diyalogla başlar ve ağır ağır hareketlenir. (V) Sona doğru du-
rağanın yerine dinamik, yavaşlığın yerine hareketli serüven
geçer.
Bu parçadaki anlam akışındaki sorunun giderilmesi için
numaralandırılmış cümlelerin hangilerinin yer değiştiril-
mesi gerekir?
A) 1. ve II.
B) II. ve III.
D) III. ve IV.
C) II. ve IV.
E) II. ve V.
B](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220809161946379669-2560162.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri5.
(1) Necip Fazıl'ın "Bir Adam Yaratmak" adlı oyununun temel
konusu, adım adım yalnızlığa yaklaşan bir sanatçının ba-
şından geçenlerdir. (II) Neredeyse bütün bütüne gerçek ile
kurmaca olanın iç içe geçişlerinin serüveninden oluşur oyun.
(III) Bu, kişi oğlunun içinde yaşadığı toplumun ortasında bir
yanını koruma uğruna bir yanını da törpülemesiyle yalnızlı-
ğa yelken açmasıdır. (IV) Serüven, masum ipuçları içeren bir
diyalogla başlar ve ağır ağır hareketlenir. (V) Sona doğru du-
rağanın yerine dinamik, yavaşlığın yerine hareketli serüven
geçer.
Bu parçadaki anlam akışındaki sorunun giderilmesi için
numaralandırılmış cümlelerin hangilerinin yer değiştiril-
mesi gerekir?
A) 1. ve II.
B) II. ve III.
D) III. ve IV.
C) II. ve IV.
E) II. ve V.
B
![Paragrafta Konu ve Ana Düşünce
5 ve 6. sorulan aşağıdaki parçaya göre cevapla-
yınız.
Bugüne dek Türk şiirinin idealistçe değerlendirilmesi bir
sorun olarak gündeme gelmemiş, şiirin yapısına bağlandığı
için de korunmuştur. Şaire ve şiire ilişkin yazmaya kalkışıl-
dığında kalemi eline alan, kafasındakileri ortaya koymak-
tan öteye gidememiştir. Bu da şiirin öznel olduğunu vurgu-
lamak anlamına gelmiş ve bu görüşü pekiştirmiştir.
Soyutlamanın, somutlamayı amaçladığı hep elden kaçınıl-
mıştır. Bir estetik yapı değerlendirilirken elbette bir soyut-
lama kaçınılmazdır. Bu, soyutlamanın soyutlaması değildir
hiçbir zaman. Örneğin, bir şiir somutluğu dile getirir çünkü
somut bir gerçekliktir. Bu yüzden her değerlendirme tutun-
duğu somutluktan yola çıkmak zorundadır. Kısaca her ses,
her sözcük, her dize, her tamlama, sözcük deformasyon-
lanı, yapım ve çekim ekleri vb. şairce yorumlanan dilsel
malzeme ile gövdeleşen içeriğe bakmak eylem noktası
olmalıdır.
8
6. Bir şiiri değerlendirme anlayışını böyle açıklayan yaza
nın aşağıdaki değerlendirmelerden hangisini yapması
beklenemez?
Yayınları
A Bu dizelerdeki "çok isim" ve "çok yuvarlak" sifat tamla-
maları şaşırtıcıdır. Dil bilgisi açısından kuruluşları yanlış
değildir. Nasıl ki "çok iyi", "çok güzel" denilebiliyorsa
"çok yuvarlak" da denilebilmelidir.
B) Edip Cansever, burada günlük yaşantıya eklenmek
üzere "pencere bakması, sonbahar bakması, yeşil ot-
lar bakması" gibi yepyeni bir ayrıntı önerirken, bunu da
fiilimsiler aracılığıyla yapabilmektedir.
C) Bir sonraki dizenin "şimdi de yok mu?" diye bitmesi,
şairin uyak arama, şiire bir ses yükleme çabasının var-
Xğını düşündürüyor.
J
D) Sair, kadının konumunu belirginleştirebilmek için şiirin-
de kalın bir gövde oluşturuyor. Aynı kelimeleri defalar-
ca kullanıyor. İlk anda fazla tekranı yapıldığı kanısına
kapılabiliyor insan. Bu, bir aksama değil aslında. Ya-
şantının durağanlığını, değişmezliğini verebilmek için
bilinçle seçilmiş bir yoldur.
O
E) Kitaptaki öykülerin yazarın rahat, akıcı ve duru anlati-
miyla keyifle okunduğunu ve her birinden ayrı bir öykü
tadı alındığını söyleyebilirim. Kişiler arasındaki diyalog-
lar da konuşma dilinin doğallığını taşıyor. Yazar, aynnt-
lardaki inceliklerle etkili bir öykü atmosferi oluşturmaya
özen göstermiş.
1.
9
Bu
yer
İkin
son
hav
tür
etk
çe
ka
Bu
ma
sü
nc
de
gi
b
11.
n
k
E
i](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220809161134501562-1370418.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriParagrafta Konu ve Ana Düşünce
5 ve 6. sorulan aşağıdaki parçaya göre cevapla-
yınız.
Bugüne dek Türk şiirinin idealistçe değerlendirilmesi bir
sorun olarak gündeme gelmemiş, şiirin yapısına bağlandığı
için de korunmuştur. Şaire ve şiire ilişkin yazmaya kalkışıl-
dığında kalemi eline alan, kafasındakileri ortaya koymak-
tan öteye gidememiştir. Bu da şiirin öznel olduğunu vurgu-
lamak anlamına gelmiş ve bu görüşü pekiştirmiştir.
Soyutlamanın, somutlamayı amaçladığı hep elden kaçınıl-
mıştır. Bir estetik yapı değerlendirilirken elbette bir soyut-
lama kaçınılmazdır. Bu, soyutlamanın soyutlaması değildir
hiçbir zaman. Örneğin, bir şiir somutluğu dile getirir çünkü
somut bir gerçekliktir. Bu yüzden her değerlendirme tutun-
duğu somutluktan yola çıkmak zorundadır. Kısaca her ses,
her sözcük, her dize, her tamlama, sözcük deformasyon-
lanı, yapım ve çekim ekleri vb. şairce yorumlanan dilsel
malzeme ile gövdeleşen içeriğe bakmak eylem noktası
olmalıdır.
8
6. Bir şiiri değerlendirme anlayışını böyle açıklayan yaza
nın aşağıdaki değerlendirmelerden hangisini yapması
beklenemez?
Yayınları
A Bu dizelerdeki "çok isim" ve "çok yuvarlak" sifat tamla-
maları şaşırtıcıdır. Dil bilgisi açısından kuruluşları yanlış
değildir. Nasıl ki "çok iyi", "çok güzel" denilebiliyorsa
"çok yuvarlak" da denilebilmelidir.
B) Edip Cansever, burada günlük yaşantıya eklenmek
üzere "pencere bakması, sonbahar bakması, yeşil ot-
lar bakması" gibi yepyeni bir ayrıntı önerirken, bunu da
fiilimsiler aracılığıyla yapabilmektedir.
C) Bir sonraki dizenin "şimdi de yok mu?" diye bitmesi,
şairin uyak arama, şiire bir ses yükleme çabasının var-
Xğını düşündürüyor.
J
D) Sair, kadının konumunu belirginleştirebilmek için şiirin-
de kalın bir gövde oluşturuyor. Aynı kelimeleri defalar-
ca kullanıyor. İlk anda fazla tekranı yapıldığı kanısına
kapılabiliyor insan. Bu, bir aksama değil aslında. Ya-
şantının durağanlığını, değişmezliğini verebilmek için
bilinçle seçilmiş bir yoldur.
O
E) Kitaptaki öykülerin yazarın rahat, akıcı ve duru anlati-
miyla keyifle okunduğunu ve her birinden ayrı bir öykü
tadı alındığını söyleyebilirim. Kişiler arasındaki diyalog-
lar da konuşma dilinin doğallığını taşıyor. Yazar, aynnt-
lardaki inceliklerle etkili bir öykü atmosferi oluşturmaya
özen göstermiş.
1.
9
Bu
yer
İkin
son
hav
tür
etk
çe
ka
Bu
ma
sü
nc
de
gi
b
11.
n
k
E
i
![Yirmi yaşından fazla göstermeyen bir genç, çadırın önünde yan yatı-
rılmış el arabasının üstüne oturmuş saz çalıyordu. Fenerin aydınlattı-
ğı alnı, ter damlalarıyla kaplıydı. Sazının sapı, şaşırtıcı bir süratle aşa-
ğı yukarı kayan parmaklarının altında bir canlı gibi titriyordu. Tellere
vuran sağ eli, küçük fakat kendinden emin hareketler yapıyordu. Gen-
cin eli, sazın gövdesine yaklaştıkça insan, saz ile el arasında gizli fa-
kat çok anlamlı bir konuşma olduğunu sanıyordu.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?
mo nipi Hom
A) Betimleme
C) Öykülemeel
B) Tartışma
com" syev "nieD) Açıklama
E) Karşılaştırma
MITEM XEMRÖSÖSYM SORUSU](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220809152607883853-4623262.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriYirmi yaşından fazla göstermeyen bir genç, çadırın önünde yan yatı-
rılmış el arabasının üstüne oturmuş saz çalıyordu. Fenerin aydınlattı-
ğı alnı, ter damlalarıyla kaplıydı. Sazının sapı, şaşırtıcı bir süratle aşa-
ğı yukarı kayan parmaklarının altında bir canlı gibi titriyordu. Tellere
vuran sağ eli, küçük fakat kendinden emin hareketler yapıyordu. Gen-
cin eli, sazın gövdesine yaklaştıkça insan, saz ile el arasında gizli fa-
kat çok anlamlı bir konuşma olduğunu sanıyordu.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?
mo nipi Hom
A) Betimleme
C) Öykülemeel
B) Tartışma
com" syev "nieD) Açıklama
E) Karşılaştırma
MITEM XEMRÖSÖSYM SORUSU
![Dünyanın yedi harikası olur da üç kıtada yüzyıllarca hüküm sürmüş,
altı yüzyılı aşan varlığından geriye olağanüstü bir kültür hazinesi bi-
rakmış Osmanlının yedi harikası olmaz mı? Gerçi tarihçiler, sanat ta-
rihçileri ve mimarlar varken en önemli yedi Osmanlı eserinin hangile-
ri olduğuna ben karar verecek değilim. Ancak okuduklarımdan ve
gördüklerimden hareketle tamamen kişisel bir beğeni listesi oluştur-
mamın önünde bir engel yok sanırım. İşte benden Osmanlının yedi
harikası: Süleymaniye Külliyesi, Selimiye Camisi, Mostar Köprüsü,
Mağlova Kemeri, Kavalalı Mehmet Ali Paşa Camisi, Kubbetü's-Sah-
ra, Hamidiye Çarşısı.
A
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?
A) Öyküleyici anlatım
B) Tartışmacı anlatım
C) Betimleyici anlatım
D) Tanımlamadan yararlanma
E) Kanıtlayıcı veriler kullanma
ÖSYM SORUSU](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220809151903271557-4623262.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriDünyanın yedi harikası olur da üç kıtada yüzyıllarca hüküm sürmüş,
altı yüzyılı aşan varlığından geriye olağanüstü bir kültür hazinesi bi-
rakmış Osmanlının yedi harikası olmaz mı? Gerçi tarihçiler, sanat ta-
rihçileri ve mimarlar varken en önemli yedi Osmanlı eserinin hangile-
ri olduğuna ben karar verecek değilim. Ancak okuduklarımdan ve
gördüklerimden hareketle tamamen kişisel bir beğeni listesi oluştur-
mamın önünde bir engel yok sanırım. İşte benden Osmanlının yedi
harikası: Süleymaniye Külliyesi, Selimiye Camisi, Mostar Köprüsü,
Mağlova Kemeri, Kavalalı Mehmet Ali Paşa Camisi, Kubbetü's-Sah-
ra, Hamidiye Çarşısı.
A
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?
A) Öyküleyici anlatım
B) Tartışmacı anlatım
C) Betimleyici anlatım
D) Tanımlamadan yararlanma
E) Kanıtlayıcı veriler kullanma
ÖSYM SORUSU
![Jumun
- kesi-
sında
grup-
mak,
<is-
ca,
Sre
e-
in
4
10. Kimi zaman düşünürüm: On altı yaşımdan
beri ekmeğimi kazanmak zorunda kalma-
güvenli koşullarında okuyup diploma sa-
saydım ne olurdu? Örneğin, baba evinin
hibi olmasaydım belki de herhangi bir
memur olur, tekdüze bir yaşam sürerdim.
Belki yine yazar olur, yine öyküler, roman-
lar yazardım ama konularım, sanırım bu-
günkü konular olmazdı. Rahat ekmekle
yetişen insanların yaşamlarını anlatan ko-
nular olurdu; çünkü tanıdığım çevreler, o
insanların çevresi olacaktı.
Bu parçaya dayanarak yazarlarla ilgili
aşağıdaki genellemelerin hangisine va-
rdamaz?
Yaşamları kimi durumlarda yapıtlarına
yansır.
BY Konularını, yakından bildikleri çevreler-
den seçerler.
C) Güç koşullarda yetişenler gerçekleri
yazmaya daha yatkındır.
Dy Yaşadıkları, ele alacakları konuları be-
lirlemelerinde etkilidir.
Ey bü
Dünya görüşlerini, içinde bulundukları
koşullar belirler.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220809071110723880-2695738.jpg?w=256)
Lise Türkçe
anlatim-bicimleriJumun
- kesi-
sında
grup-
mak,
<is-
ca,
Sre
e-
in
4
10. Kimi zaman düşünürüm: On altı yaşımdan
beri ekmeğimi kazanmak zorunda kalma-
güvenli koşullarında okuyup diploma sa-
saydım ne olurdu? Örneğin, baba evinin
hibi olmasaydım belki de herhangi bir
memur olur, tekdüze bir yaşam sürerdim.
Belki yine yazar olur, yine öyküler, roman-
lar yazardım ama konularım, sanırım bu-
günkü konular olmazdı. Rahat ekmekle
yetişen insanların yaşamlarını anlatan ko-
nular olurdu; çünkü tanıdığım çevreler, o
insanların çevresi olacaktı.
Bu parçaya dayanarak yazarlarla ilgili
aşağıdaki genellemelerin hangisine va-
rdamaz?
Yaşamları kimi durumlarda yapıtlarına
yansır.
BY Konularını, yakından bildikleri çevreler-
den seçerler.
C) Güç koşullarda yetişenler gerçekleri
yazmaya daha yatkındır.
Dy Yaşadıkları, ele alacakları konuları be-
lirlemelerinde etkilidir.
Ey bü
Dünya görüşlerini, içinde bulundukları
koşullar belirler.
![GRAFTA YAPI
en
en
r-
e
4.
. Yalnızca Batılı anlamda ilk öykü örneklerinin yazıldığı Tan.
zimat Dönemi'nden değil, Türk anlatı geleneğinin yazılı ve
sözlü kaynaklarından da beslenmiştir. Oykünün kaynaklar
ni yazılı edebiyatın başlangıcına götürenler, edebiyatımızda
öykünün birikiminin ne denli eski ve zengin olduğunu anla
tır. Sözlü halk edebiyatının ardından, yazılı halk hikâyeleri de
öyküyü besleyen kaynaklar arasında anılabilir.
Bu parçanın başına, düşüncenin akışına göre aşağıdaki.
lerden hangisi getirilebilir?
A) Öykü başlı başına bir tür olarak bizde Tanzimat ila birlik-
te başlar.
B) Türk edebiyatında öykü, öteden beri zengin bir anlatı ge-
leneğine dayanır.
C) Çağdaş anlamda öyküyü Ömer Seyfettin'le başlatabiliriz.
D) Türk edebiyatı öykü türünün zengin örnekleri ile doludur.
E) Edebiyatımızda öykünün yadsınamayacak bir yeri vardır.
6.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220809124803373997-2575958.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriGRAFTA YAPI
en
en
r-
e
4.
. Yalnızca Batılı anlamda ilk öykü örneklerinin yazıldığı Tan.
zimat Dönemi'nden değil, Türk anlatı geleneğinin yazılı ve
sözlü kaynaklarından da beslenmiştir. Oykünün kaynaklar
ni yazılı edebiyatın başlangıcına götürenler, edebiyatımızda
öykünün birikiminin ne denli eski ve zengin olduğunu anla
tır. Sözlü halk edebiyatının ardından, yazılı halk hikâyeleri de
öyküyü besleyen kaynaklar arasında anılabilir.
Bu parçanın başına, düşüncenin akışına göre aşağıdaki.
lerden hangisi getirilebilir?
A) Öykü başlı başına bir tür olarak bizde Tanzimat ila birlik-
te başlar.
B) Türk edebiyatında öykü, öteden beri zengin bir anlatı ge-
leneğine dayanır.
C) Çağdaş anlamda öyküyü Ömer Seyfettin'le başlatabiliriz.
D) Türk edebiyatı öykü türünün zengin örnekleri ile doludur.
E) Edebiyatımızda öykünün yadsınamayacak bir yeri vardır.
6.
![12
32. Dervişlik baştadır, tacda değildir
Kızdırmak oddadır, sacda değildir
Eğer bir müminin kalbin yıkarsan
Hakka eylediğin secde değildir.
Yunus Emre'ye ait bu dörtlükte vurgulan-
mak istenen temel düşünce aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Varlığın aslı bilinmeli ve kulluğun salt şekil
olmadığı anlaşılmalıdır.
B Insan her işinde doğru olanı gözetmeli ve öyle
davranmalıdır.
Insanı insan yapan sevgi ve hürmettir, sevgisiz
insan, insan değildir.
Insan, her şeyi, Yaratan'dan ötürü sevmeyi
bilmelidir.
EX Insan secdelerini bilinçli yapmalı ve kulluk
bilincine ulaşmalıdır.
Diğer sayfaya geçiniz. ►►►](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220809105832837216-706738.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri12
32. Dervişlik baştadır, tacda değildir
Kızdırmak oddadır, sacda değildir
Eğer bir müminin kalbin yıkarsan
Hakka eylediğin secde değildir.
Yunus Emre'ye ait bu dörtlükte vurgulan-
mak istenen temel düşünce aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Varlığın aslı bilinmeli ve kulluğun salt şekil
olmadığı anlaşılmalıdır.
B Insan her işinde doğru olanı gözetmeli ve öyle
davranmalıdır.
Insanı insan yapan sevgi ve hürmettir, sevgisiz
insan, insan değildir.
Insan, her şeyi, Yaratan'dan ötürü sevmeyi
bilmelidir.
EX Insan secdelerini bilinçli yapmalı ve kulluk
bilincine ulaşmalıdır.
Diğer sayfaya geçiniz. ►►►