Anlatım Biçimleri Soruları

6. 1. Dolayısıyla Olimpiya'da yapılan yarışmaların olimpiyatların ilk orga nizasyonu olduğunu söylemek doğru bir tespit olmayacaktır. göre Olimpiyat II. Eldeki verilere no Oyunları ile ilgili ilk kesin kayıt, MÖ 776 yılına ait olunduğundan, boğlbl Olimpia'da yapılan bu oyunlar Olimpiyat Oyunları'nın kabul edilir. başlangıcı Hotell III. Öte yandan, arkeolojik bulgulardan faydalanan bazı tarihçiler bu zamanı daha da geriye götürerek bu spor- ların MÖ 1500 yılından beri yörede psibe is yapılmakta olduğunu ileri sürmüşler- dir. IV. Oysa MÖ 1200 yıllarında yaşadı- oyğı sanılan Homeros, İlyada ve Odessa adlı eserinin birçok yerin- nuku de, Yunanların çok önceden de Olimpiya'da spor etkinlikleri organize ettiklerini belirtmiştir. takvimini V. Nitekim Yunanlar olimpiyat bu yildan sonra benimsemişler bu nedenle oyunlar tarihine ancak bun- dan sonra girilmiştir. Yukarıdaki numaralanmış cümleler ay anlamı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan üçüncü olur? VI ov ( A) I B) I ev 11 (3 C) III D) IV E) V KTİKLERLE PARAGRAF BENİM HOCAM TAKTİKLERLE PARAGRAF BENİM HOCAM TAKTİKLERLE PARAGRAF BENİM HOCAM TAKTİKLERLE PARAGRAF

RA KUTU TAPLARI Test-27 (17) Beyaz Geceler Dostoyevski'nin en saf, en lirik kitabıdır. Saflık kelimesiyle "karmaşık olmayan"ı kastediyorum. Ki tap sözü de okuyucuyu yanıltmasın: Dostoyevski Beyaz Geceler'i bir gazetede yayımlanacak basit ve coşkulu bir hikâye olarak tasarlamıştı. Hikâye saflık ve yalınlığını, kahramanlarının hep aynı kumaştan ve renkten yapıl- masından alır. Onların sözlerine hemen inanırız. Önce inandıklarının, sonra tam tersine inanan tipik Dostoyevski kahramanları yok bu kitapta. Bu bakımdan Beyaz Gece- ler Dostoyevski'nin en özer, en ayrıksı kitabı. Burada bizi etkileyen şey, kitabın ve kahramanlarının bu saflığından gelen bir çeşit çocuksu dürüstlük ve bizi yormayan tavır- larından yansıyan bir mutluluk duygusu. FOR R INL INL Bu parçada Beyaz Geceler'le ilgili olarak aşağıdakile- rin hangisinden söz edilmemiştir? A) Adının veriliş öyküsünden B) Kahramanlarının özelliklerinden FOR C) Diğer kitaplarından ayrılan yönlerinden D) Oluşturuluş aşamasından E) Okuyanda bıraktığı etkiden NIA (2013-YGS) 1.

Bir ağaç olsaydım altında sevdalıların buluştuğu değil, mezarlıkların olduğu bir ağaç olmak isterdim. Orada ol- mak isterdim. Sırrını/sınırını anlamak için hayatın, dün- yanın nasıl da manasız kaldığını, kıymetsiz kaldığını her gün tekrar tekrar anlamak için. Bu parçanın yazarının üzerinde durduğu konu aşa- ğıdakilerden hangisidir? A Olülere değer verilmesi B Sevginin geçiciliği Bilginin sınırı DY Hayat ile ölüm arasındaki sınır E) Dunya hayatının değersizliği

18. Uzun bir zaman olmuştu edebiyat dergisi almayalı. Bugün iş çıkışı eve giderken bir kitapçıya uğradım ve yeni çıkan bir şiir dergisini aldım. Derginin ikinci sayısıymış ve dergi, bu sayısını Fransızcadan yapılmış çeviri şiirlere ayırmış. Fransızca bilen bir kişi olarak çevirileri hiç beğenmedim çünkü Fransızcanın sesini hiç bulamadım. Bir şiirde önemli olan sestir, ahenktir. Şiir başka dile aktarılırken aynı sesi bulmak hiç mümkün mü? Aynı durum elbette anlam için de geçerli. Bu yüzden Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) çevirmen çevirisini yaptığı dilin mecazlı söyleyişlerine de hâkim olmalıdır. B) şiiri başka dile değerini olduğu gibi koruyarak aktarma- nın mümkün olmadığını düşünüyorum. C) şiirin ölçüsüz ve evrensel konuları işlemiş olanlarını çevirmek daha doğrudur. D) roman ve öykü çevirmenlerinin işi şiir çevirmeninden daha kolaydır. dilimiz, Fransızcadaki kelimeleri karşılayacak şekilde zenginleştirilmelidir. 20

la- an iz- nu- in- CI su M- e- (S) 8. Eserlerini kaleme alırken onların estetik yapısına dikkat etmiş; süslü söyleyişten ve uzun tiratlardan uzak durmuş; akıl verici bir tutumdan kaçınmış; sorunun temeline, sa- bırla, anlaşılır cümlelerle inmiştir Kendisinden böyle söz edilen bir sanatçının eserleri aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilemez? A) Yol gösterme çabası içinde olmayan B) Sanatsal değer taşıyan C) Problemleri kaynağında inceleyen D) Sade bir dille yazılmış olan E) Belirli konular üzerinde yoğunlaşan (2013-ALES)

HOCALARA GELDİK ey K 11.-12. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız olan (1) Mitoloji, doğa karşısında yapayalnız ve varoluş sebebini insanoğlunun, yaratıcısını adlandırma adına uydurduğu öykülerin ve hayallerin bütünüdür. (II) Böylelikle, eski dönemlerde yaşamış ulusların, toplulukların inanmak üzere yarattığı tanrılar, periler, devler, kahramanlar ve onların hikayeleri, mitolojiyi oluşturur. (III) 17.-18. yüzyıl bilginlerine göre mitler, dinsel inancın şekil değiştirmiş bir halidir. (IV) Yarım yüzyıldan daha uzun bir süredir de Batıl bilginler; miti, eski yaygın anlayışın yaptığı gibi "fabl" "uydurma" ya da "kurmaca" olarak ele almak yerine onu, arkaik toplumlardaki gibi benimsemişlerdir. (V) Böylelikle mit, bir uydurma ya da masal değil, aksine, "gerçek bir öykü"dür. (VI) Üstelik kutsal ve değerlidir ancak "mit" sözcüğüne yüklenen bu yeni değer, onun gündelik kullanımında bazı sorunlar yaratır. (VII) Nitekim bu sözcük, günümüzde "kurmaca" ya da "hayal" anlamında olduğu kadar, özellikle etnologlar, toplumbilimciler ve din tarihçileri arasında yaygın olan "kutsal gelenek, en eski vahiy, örnek gösterilecek model" anlamında da kullanılır. 11. Bu parçada anlatılanlardan hareketle, aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? Mitolojinin, bir ihtiyaçtan ortaya çıktığına B) Mitolojinin, 17.-18. yüzyıl bilginleri tarafından nasıl algılandığına hayal Eski medeniyetlerin, mitleri uydurma ve olarak gördüğüne D) Mitlerin yaradılış sebebini anlamak için insanın kurduğu hayallere baktığına Bazı bilim adamlarının, mitolojik kavramları kutsal ve değerli gördüğüne 13. Sait ma anl de bir Re ol d to

4. Kuşaklar arasında, ---- tarzlarından ve içinde bulun- dukları dönemin ---- özelliklerinden kaynaklanan pek çok ---- bulunmaktadır. Bu cümlede boş bırakılan yerlere, düşüncenin akı- şına göre, aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getiril- melidir? A) düşünüş yapısal-yenilik B) yaşam - coğrafi - benzerlik etişme karakteristik - farklılık -N D) öğrenme - bireysel - ayrım E iletişim belirleyici baskalık

2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan kısmına 1. 3 Murathan Mungan, kendine apayrı bir yatak açmış: edebiyatımızı kendi katkısıyla zenginleştiren bir düz- yazının içinde. Cenk Hikayeleri'nden Kirk Oda'ya, bu- güne, özellikle Kaf Dağı'nın Önü'ne, halk hikâyelerinin anlatim coşkusunu çağdaş yazının disiplini içinde ye- niden köpürten öyküleriyle, anlatılanıyla hiç kuşku yok ki biricikliği olan bir anlati evreni kurmuş. Bu parçada geçen "çağdaş yazının disiplini içinde ye- niden köpürtmek" sözüyle anlatılmak istenen aşa- ğıdakilerden hangisidir? Anlaymin A) Anlatiminda coşkuyu eski anlatım yöntemlerinden yararlanarak sağlamak Eski ürünlere ait içerikleri yeni anlatım olanaklanıy- la işlemek C) Eski anlatım heyecanını modern edebiyatın düze- ni çerçevesinde tekrar vermek D) Çağdaş anlatım yollarıyla klasik anlatım yollarını kaynaştırmak E) Eşkiye ait olanı işlerken çağdaş anlatım teknikle- inden yararlanmak Aşağıdaki cümlelerin hangisinde verilen durum, "içi 2.

21. (1) Ders vermek çok şahsi ve özel bir şeydir, birisine konuşmaktan ziyade birisiyle konuşmak demektir. (II) Birisiyle konuşurken odaklanılan ilk şey karşıdaki kişi- nin yüzüdür ve bu, dikkatin ister istemez yüze odak- lanmasına neden olmaktadır. (III) İletişim kurmanın tek yöntemi konuşmak değildir elbette, günümüzde teknolojinin de gelişmesiyle iletişim olanakları çeşit- lenmiştir. (IV) Bu durumun olumsuz yanları olduğu gibi olumlu yanları da vardır; öğretmenlerin ve öğrencilerin yüz yüze geçirdiği zaman, sınıf deneyimini insanileş- tiren, hem öğretmenlerin hem de öğrencilerin biricik yanlarını ortaya çıkaracak şeylerden biridir. (V) Öğret- menler yüz ifadeleriyle empatiyi, onayı, umursadıkları- ni gösteren tüm diğer ayrıntıları aktarırlar. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi dū- şüncenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V

20. (1) Taş ve seramik eserler, toprak altından bir miktar aşınmış ve bozulmuş hâlde çıkarılır. (II) Gözenekle- rinde biriken kil ve suda çözünen tuzlar, müzede ser- gilenirken hatta depolandıkları alanlarda bile eserlere zarar vermeye devam eder. (III) Bu durumda tuzlar, esere zarar vermeden çıkarılmaya çalışılır. (IV) Eserin içinde bulunduğu ortamın şartları koruma şeklini doğ- rudan etkiler. (V) Örneğin, bir eseri açık hava şartla- rinda korumak, açık havada bir örtü altında korumak, müze sergi salonunda veya depoda korumak için ge- rekli işlemler farklı olabilir. (VI) Ayrıca korunacak bir taşın fiziksel ve kimyasal özellikleri ile bozulmuşluk derecesi de koruma malzemesinin niteliğinin ve o mal- zemelerden ne kadar kullanılacağının belirlenmesinde rol oynar. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci parag- raf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) II B) III C) IV D) V E) VI

2. (1) Türk aydını 18. yy.dan sonra belirgin bir şekilde Batılılaşma sürecine girmeye başlar; Avrupa'yı, özellikle Fransa'yı örnek alan bir arayışa yönelir. (II) Kimi aydınlar Batılılaşma sürecinin bilincindeyken kimisi bu süreci sırf moda olarak görmektedir. (III) Bu arayış, Türk sosyal yaşamını yakından ilgilendirir. ( Yaşamın her alanında, yenilik yolunda arayışlar sürer. (V) Ekonomi, politika, fikir, sanat ve edebiyat alanına yansıyan bu arayışlar "Batı etkisi”nde yoğunlaşmaya başlar. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi anlatımın akışını bozmaktadır? A) I. JBL & C) I D) IV. E) V. Cankar!

B B B TESTI na işaretleyiniz. 3. Eski Çağ'a uzanan bir rivayete bakılırsa İlyada (15.000 dizeyi aşkın) ile ona göre daha kısa olan Odysseia'nın (12.000 dizeyi aşkın) yazarı Homeros kör bir ozandır. (II) Şiirin babası diye anılan Homeros, Batı edebiyatının kurucusu sayılır. (H) Her iki destanda da gerçek yaşamdan yola çıkılmış ama olağanüstü ögeler kullanılmıştır. İlya- da, Odysseia'dan daha önce yazılmıştır. Troya Savaşı'nı konu edinen Ilyada'da olaylar belli bir bütünlük taşırken Odysseus'un geri dönüşünü konu edinen Odysseia'da her serüven ötekilerle neredeyse bağlantısızdır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde "karşılaştırma" yoktur? AL B) II C) H DIV EX

1. Aşağıdakilerden hangisi, kahraman anlatıcının bakış açısıyla kaleme alınmıştır? A) Ömrünü dört duvar arasında geçirmiş, çocuklarından başka insan yüzü görmemiş, temiz bir ev kadınının birdenbire değişmesine imkân yoktu. Bu değişikliğin sebebini belki de onun bu çocuklara olan fazla muhab- betinde aramak lazım gelirdi. Ne de olsa düşüncesiz, saf bir kadındı. B) Koğuştaki adam; bir demir karyola, başında bir küçük demir masa... Hep gittiler. Yapayalnızım. Çıt yok. Oda- ya şimdiye kadar hiç tanımadığım yabancı bir akşam giriyor. C) 622 yılının güzel bir gününde yürüyüş buyruğu verildi Kürşat'ın tümeni öncü idi. Yüz bin atlı, bir yol bile ardi- na bakmadan atlarını mahmuzladı. D) Bir bayram günü çocuğu dadısıyla beraber büyük babasına gönderdiler. Dönüşte büyük efendi dedi ki: "Biraz dursana, Ferhunde! Senin hizmetine mükâfat zamanı geldi." E) Adam, dizlerini dikmiş ve kolları dirseklerinden itiba- ren dizlerinden aşağıya sarkmış anlatılmaz acayip bir vaziyette oturuyordu. Kadın âdeta gelişimize kızmış gibi görünüyordu. Anadolu kadınları yabancı erkekler önünde daima bu tavrı takındıkları için, bundan hiçbiri alınmıyordu. me Yayınevi

38. 1. İnsan biraz huzur istiyor, sakinlik istiyor. II. Ama bunların olması yetmez ki. III. Bu kalabalıkta o sükunet çok zor... IV. Tamam dedikodusu yok, iş imkanı iyi, denizi var, havası var. V. Bazen alıp başımı gitmek istiyorum bu şehirden. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden anlamlı bir paragraf oluşturulmak istenirse sıralama na- sıl olur? A) V-II-IV-I-III B) I-III-II-IV-V C) III-I-IV-V-II D) V-IV-II-I-III E) IV-III-I-II-V

33. Halk şiiri üç kollu ırmak gibi akar. (1) Saz şairi dediğimiz âşıkları doğayla, sevgilisiyle baş başa bırakalım. (II) Ozanı bilinmeyen destanlar, türküler de büyülü bir dünyayı anlatır. (III) Tekke edebiyatı dediğimiz, tasavvufun güncel koşullara göre yeniden yorumlandığı bu üçüncü kol insanoğlunun kurtuluşu anlamına gelir çünkü. (IV) Günümüz ozanı için halk edebiyatının bu ırmağından su içmek ona çok şey katacaktır üstelik. (V) Bu ırmağın en güzel çağıltıları ise Yunus Emre, Hacı Bayram Veli, Kaygusuz Abdal ve Pir Sultan Abdal'dır. Yukarıdaki numaralanmış yerlerden hangisine "Ama üçüncü kolun suyundan bu toprağın ozanıyım diyen her şair az ya da çok içmelidir." sözü getirilirse parçanın dil ve anlam bütünlüğü bozulmaz? A) I B) II C) III D) IV E) V

G 1 B 26. Yazı yazanların yazar olup olmadığını kendileri belir- ler. Yayınevleri yalnızca kendi yayımlayacaklarını seçer. Piyasa da popüler olanı, popüler edebiyatı ilgilendirir, nitelikli edebiyatla herhangi bir ilişkisi yoktur. Eleştirmenler ya da öteki yazarlar da bu süreçte önemli bir yere sahip değildir. Siz yalnızca yazdıklarınızla baş başasınız, başka hiçbir şeyin sizi ilgilendirmemesi gerekir. Yaratıcı yazarlık atölyelerinde de yazarlık öğrenilmez, ama -- S A R ‒‒‒‒. M A L Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına göre, aşağıdakilerden hangisi getirilemez? A) orada yazarlığın yolu yordamı öğrenilir B) yazarlık hakkında sağlam ipuçları edinilir C) yanlış bakış açıları ve alışkanlıklar yerine doğru olanla- ri öğretilir D) bu tarz ön yargıları kırmak, sadece iyi yazarların işi olmamalı E) yazarlığa adım atma adına bir basamak olarak görüle- bilir bu