Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

******
32. Bir yazar, bize neyi nasıl yazdığını anlatabilir fakat ma-
tematik problemi çözer gibi bir makale, bir deneme, bir
hikâye yazdıramaz. Sanat, kişinin ruhunda, iç dünyasın-
da var olan bir kabiliyettir; var olan bu kabiliyet de dene-
meler yapılarak geliştirilebilir. Eleştirmenler, öğretmenler
ve okuyucular, bir sanat eserini neden beğendiklerini ya
da neden beğenmediklerini söylerler. Ama hiçbiri, bir sa-
nat eserinin nasıl vücuda getirileceğini öğretemez.
Bu parçadan hareketle yazarlıkla ilgili olarak aşağıda-
kilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Anlatım yoluyla öğretilecek bir iş değildir.
B) Yazma yeteneği olan kimselerce yapılabilecek bir iş-
tir.
O
Belli bir eğitim alınmadan yapıldığında başarı sağla-
namayacak bir alandır.
D) Çalışılarak, uygulamalar yapılarak geliştirilebilecek
bir yetenektir.
E) Değişmez kurallara bağlı bir yöntemle yaptırılabile-
cek bir iş değildir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
****** 32. Bir yazar, bize neyi nasıl yazdığını anlatabilir fakat ma- tematik problemi çözer gibi bir makale, bir deneme, bir hikâye yazdıramaz. Sanat, kişinin ruhunda, iç dünyasın- da var olan bir kabiliyettir; var olan bu kabiliyet de dene- meler yapılarak geliştirilebilir. Eleştirmenler, öğretmenler ve okuyucular, bir sanat eserini neden beğendiklerini ya da neden beğenmediklerini söylerler. Ama hiçbiri, bir sa- nat eserinin nasıl vücuda getirileceğini öğretemez. Bu parçadan hareketle yazarlıkla ilgili olarak aşağıda- kilerden hangisi çıkarılamaz? A) Anlatım yoluyla öğretilecek bir iş değildir. B) Yazma yeteneği olan kimselerce yapılabilecek bir iş- tir. O Belli bir eğitim alınmadan yapıldığında başarı sağla- namayacak bir alandır. D) Çalışılarak, uygulamalar yapılarak geliştirilebilecek bir yetenektir. E) Değişmez kurallara bağlı bir yöntemle yaptırılabile- cek bir iş değildir.
51. Kansas Universitesinde bir sergi salonunda, duvarlar
nıldığında insanlar sergide yavaş hareket etmiş. Fon
birkaç kez farklı renge boyanmış. Fonda beyaz kulla-
kahverengiye döndüğünde ise insanların sergi salo-
nunda daha çok yeri, daha az zamanda gezdiği göz-
lenmiş.
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılabilir?
A) Renkler, değişik insanlar üzerinde benzer etkiler
yaratır.
Renkler, insanlardaki duygusal farklılıkları ortaya
çıkarır.
C) Seçilen renkler, insanların ruhsal durumlarını
yansıtır.
D) Sergi salonları, sergilenecek ürünlerin niteliğine
uygun olmalıdır.
E) Renk seçimi yaşa ve kişiye göre değişir.
APEGEM AKADEMİ
A)
B)
D
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
51. Kansas Universitesinde bir sergi salonunda, duvarlar nıldığında insanlar sergide yavaş hareket etmiş. Fon birkaç kez farklı renge boyanmış. Fonda beyaz kulla- kahverengiye döndüğünde ise insanların sergi salo- nunda daha çok yeri, daha az zamanda gezdiği göz- lenmiş. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılabilir? A) Renkler, değişik insanlar üzerinde benzer etkiler yaratır. Renkler, insanlardaki duygusal farklılıkları ortaya çıkarır. C) Seçilen renkler, insanların ruhsal durumlarını yansıtır. D) Sergi salonları, sergilenecek ürünlerin niteliğine uygun olmalıdır. E) Renk seçimi yaşa ve kişiye göre değişir. APEGEM AKADEMİ A) B) D
Aşağıdaki parçaların hangisinde ötekilerden farklı bir
anlatım biçimine başvurulmuştur?
A) Şiir sadece duyguların estetik bir kalıp içinde yazıya
aktarılması, şairlik de o ustalığı gerçekleştirmekten
ibaret değildir. Bu iş, bu kadar basit olmamalı çünkü
hiçbir insan durduk yere söz söylemez. Söz söyleyenin
bir derdi, bir isteği, duyurulacak bir haberi vardır illa.
(B) Edebiyat; olay, düşünce, duygu ve hayalleri dil
aracılığıyla estetik bir şekilde ifade etme sanatıdır.
Daha öz bir tanımla, edebiyatın, bir sanat formu olarak
oluşturulan yazılar olduğu düşünülmüştür.
C) İnsanın bilimsel alanda artık daha ileriye
gidemeyeceğini ve kendini geliştiremeyeceğini
zannedenler, aslında bilmeyerek onu hayvan
seviyesine indirmek isteyenlerdir. Hâlbuki insanın bilgi
ve görgüde olgunlaşma süreci devam etmektedir.
D) İlgili ilgisiz her yerde ağzını açıp saçma sapan söz
söyleyenlerin kafa ve gönüllerinden daha büyük olan
dilleri, bir gün onların halk içinde rezil olmalarına
neden olacaktır. Atalarımız, boşuna "Sözünü bil pişir;
ağzını der, devşir." tavsiyesinde bulunmamışlar.
E) Kahramanıyla veya yazarıyla içli dışlı olduğumuz
kitaplar olmamış mıdır? Tıpkı bir insanı tanıdıktan
sonra değişen hayatımız gibi, bir kitabı okuduktan
sonra da elbette hayata ve dünyaya farklı baktığımız
olmuştur.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Aşağıdaki parçaların hangisinde ötekilerden farklı bir anlatım biçimine başvurulmuştur? A) Şiir sadece duyguların estetik bir kalıp içinde yazıya aktarılması, şairlik de o ustalığı gerçekleştirmekten ibaret değildir. Bu iş, bu kadar basit olmamalı çünkü hiçbir insan durduk yere söz söylemez. Söz söyleyenin bir derdi, bir isteği, duyurulacak bir haberi vardır illa. (B) Edebiyat; olay, düşünce, duygu ve hayalleri dil aracılığıyla estetik bir şekilde ifade etme sanatıdır. Daha öz bir tanımla, edebiyatın, bir sanat formu olarak oluşturulan yazılar olduğu düşünülmüştür. C) İnsanın bilimsel alanda artık daha ileriye gidemeyeceğini ve kendini geliştiremeyeceğini zannedenler, aslında bilmeyerek onu hayvan seviyesine indirmek isteyenlerdir. Hâlbuki insanın bilgi ve görgüde olgunlaşma süreci devam etmektedir. D) İlgili ilgisiz her yerde ağzını açıp saçma sapan söz söyleyenlerin kafa ve gönüllerinden daha büyük olan dilleri, bir gün onların halk içinde rezil olmalarına neden olacaktır. Atalarımız, boşuna "Sözünü bil pişir; ağzını der, devşir." tavsiyesinde bulunmamışlar. E) Kahramanıyla veya yazarıyla içli dışlı olduğumuz kitaplar olmamış mıdır? Tıpkı bir insanı tanıdıktan sonra değişen hayatımız gibi, bir kitabı okuduktan sonra da elbette hayata ve dünyaya farklı baktığımız olmuştur.
Sınavda
Bu tarz
Sorarlar
5. İletişim, bugün değerini kaybetmiş kavramlardan biridir.
Bakınız, bugün daha iyi şartlarda yaşamamıza rağmen
eskisinden daha mutsuzuz çünkü iletişim kuramıyoruz ya
da yanlış kuruyoruz. Yoldan geçen insanlara göz atıyorum.
Çoğu bağırıyor, çağırıyor, sinirleniyor, tartışıyor. Hepsi yanlış
fakat kolay olanı yapıyor. Zira hatır almak, tatlı dilli olmak,
bir sorunu çözmeye çalışmak onlara zor geliyor. Ne demiş
Montaigne: "İnsan yalnız sözle insandır ve yalnız sözle
bağlanırız birbirimize." Ne kadar da doğru, değil mi? Insan
düşünebildiği için diğer varlıklardan üstün değil midir? Eğer
konuşurken düşünme yeteneğimizi kullanmazsak diğer
canlılardan ne farkımız kalır? Sözlerimiz, zekâ seviyemizi
gösteren ölçüt değil midir? O zaman neden hala gittiğimiz
birçok ortamda sarf edilen boş sözeüklerin doğurduğu kuru
gürültülere maruz kalıyoruz?
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?
A) Tasvir yapma
B) Olay içerisinde yaşatma
Ckanı değişikliği oluşturma
Bilgi verme
F Olayları devinim halinde yansıtma
Uc
külerden biri ocağın çengeline bir bakraç asmıştı.
çarın alevi vurmuş; içindeki, bir sabun köpüğü gibi
reprenk kabarıyordu. Indirdiler, ihtiyara bir tas verdil
fe üfüre zevkle icivord
e
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Sınavda Bu tarz Sorarlar 5. İletişim, bugün değerini kaybetmiş kavramlardan biridir. Bakınız, bugün daha iyi şartlarda yaşamamıza rağmen eskisinden daha mutsuzuz çünkü iletişim kuramıyoruz ya da yanlış kuruyoruz. Yoldan geçen insanlara göz atıyorum. Çoğu bağırıyor, çağırıyor, sinirleniyor, tartışıyor. Hepsi yanlış fakat kolay olanı yapıyor. Zira hatır almak, tatlı dilli olmak, bir sorunu çözmeye çalışmak onlara zor geliyor. Ne demiş Montaigne: "İnsan yalnız sözle insandır ve yalnız sözle bağlanırız birbirimize." Ne kadar da doğru, değil mi? Insan düşünebildiği için diğer varlıklardan üstün değil midir? Eğer konuşurken düşünme yeteneğimizi kullanmazsak diğer canlılardan ne farkımız kalır? Sözlerimiz, zekâ seviyemizi gösteren ölçüt değil midir? O zaman neden hala gittiğimiz birçok ortamda sarf edilen boş sözeüklerin doğurduğu kuru gürültülere maruz kalıyoruz? Bu parçada aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır? A) Tasvir yapma B) Olay içerisinde yaşatma Ckanı değişikliği oluşturma Bilgi verme F Olayları devinim halinde yansıtma Uc külerden biri ocağın çengeline bir bakraç asmıştı. çarın alevi vurmuş; içindeki, bir sabun köpüğü gibi reprenk kabarıyordu. Indirdiler, ihtiyara bir tas verdil fe üfüre zevkle icivord e
93. Flaubert için şöyle diyorlar: "On sene, yirmi sene
sonra aynı dizelere hayranlık duyar, aynı biçimleri
arar, aynı şeyleri beğenir. Öyle görünüyor ki yirmi-
sine doğru kavrayabildiği düşünceleri kavramış ve
sonra bütün yaşamı boyunca bunları somutlaştır-
maya çalışmıştır. Yaşamını hiçbir biçimde yapıtla-
rına yansıtmamıştır. Durağan bir yaşamı olan bu
sanatçıyı tutucu olarak nitelemek yanlış olmaz."
Aşağıdakilerden hangisini söyleyen kişi, bu
parçada belirtilenlere karşı çıkmaktadır?
2
P
A) Ağır ama özenli çalışan bir yazardı; sanatıyla
ilgili düşünceleri zamanla daha da kesinleşti.
B) Yazıda dilin ritmik akışını ve hecelerin uyumu-
nu arar, tıpkı müzik gibi okurun zihninin derin-
liklerine seslenmek isterdi.
C)) Zaman içinde beğenileri aynı kalan bir yazarın,
"Madam Bovary" gibi çağının çok ilerisinde bir
roman yazabilmesine ne demeli?
D) "Madam Bovary"de karakterlerin bütün özel-
liklerini ya da olayları, duygulara kapılmadan
yansıtarak nesnelliğini ortaya koymuyor mu?
E) "Mektuplar"da kendi kişiliğini yapıtına yansıt-
mamak için çırpınan bir yazarın, bunu roman-
larında da yapmasını doğal karşılamak gerek-
miyor mu?
(1998-ÖSS)
95
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
93. Flaubert için şöyle diyorlar: "On sene, yirmi sene sonra aynı dizelere hayranlık duyar, aynı biçimleri arar, aynı şeyleri beğenir. Öyle görünüyor ki yirmi- sine doğru kavrayabildiği düşünceleri kavramış ve sonra bütün yaşamı boyunca bunları somutlaştır- maya çalışmıştır. Yaşamını hiçbir biçimde yapıtla- rına yansıtmamıştır. Durağan bir yaşamı olan bu sanatçıyı tutucu olarak nitelemek yanlış olmaz." Aşağıdakilerden hangisini söyleyen kişi, bu parçada belirtilenlere karşı çıkmaktadır? 2 P A) Ağır ama özenli çalışan bir yazardı; sanatıyla ilgili düşünceleri zamanla daha da kesinleşti. B) Yazıda dilin ritmik akışını ve hecelerin uyumu- nu arar, tıpkı müzik gibi okurun zihninin derin- liklerine seslenmek isterdi. C)) Zaman içinde beğenileri aynı kalan bir yazarın, "Madam Bovary" gibi çağının çok ilerisinde bir roman yazabilmesine ne demeli? D) "Madam Bovary"de karakterlerin bütün özel- liklerini ya da olayları, duygulara kapılmadan yansıtarak nesnelliğini ortaya koymuyor mu? E) "Mektuplar"da kendi kişiliğini yapıtına yansıt- mamak için çırpınan bir yazarın, bunu roman- larında da yapmasını doğal karşılamak gerek- miyor mu? (1998-ÖSS) 95
22. (1) "Bilginiz olmadan fikriniz olmasın." diyor bir yazar.
7) Günümüzde ise sanki bu söze inat, herkes dilediği
konuda konuşabiliyor. (III) Kulaktan dolma, tıknaz bil-
giler öne sürülerek hatta önemli bir şey söyleyecekmiş
havası verilerek herkes konuşuyor. (IV) İnsan olarak
hastalığımız bu belki de. (V) Bir konuda söyleyecek sö-
zümüz yoksa cahil sanılmaktan korkuyoruz.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden
sonra "Oysa konuşulanlar bomboş bir sözcük yığının-
dan öteye gitmiyor." cümlesi getirilmelidir?
A) I
B)
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
22. (1) "Bilginiz olmadan fikriniz olmasın." diyor bir yazar. 7) Günümüzde ise sanki bu söze inat, herkes dilediği konuda konuşabiliyor. (III) Kulaktan dolma, tıknaz bil- giler öne sürülerek hatta önemli bir şey söyleyecekmiş havası verilerek herkes konuşuyor. (IV) İnsan olarak hastalığımız bu belki de. (V) Bir konuda söyleyecek sö- zümüz yoksa cahil sanılmaktan korkuyoruz. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Oysa konuşulanlar bomboş bir sözcük yığının- dan öteye gitmiyor." cümlesi getirilmelidir? A) I B) C) III D) IV E) V
TYT
31. Sessiz ve el değmemiş Cenevre kendi içinde biricik, diğer
hareketli metropoller ile arasında oldukça önemli farklar var.
Dikkat çekici müzelere, pazarlara, en yüksek kalitede ürün-
lerin satıldığı mağazalara ve başka hiçbir yerdekine benze
meyen muhteşem manzaralı bir yürüyüş yoluna sahip. Şe-
hirde dolaşırken ana istasyondan kısa bir süre yürüdükten
sonra, şehirdeki en büyük fiskiye olan Jet d'Eau'ya rastla-
dim. Burası turistlerin önemli uğrak yerlerinden. 1886'da ya-
pilan fiskiye, Cenevre Gölü'nü güçlü sularla süslüyor, Fiski-
yenin motorları saniyede 500 litre su pompalıyor ve su 140
metre yüksekliğe ulaşıyor.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden han-
gisi söylenemez?
A) 1. kişili anlatımla oluşturulmuştur.
B) Sayısal verilerden yararlanılmıştır.
C) Karşılaştırmalara başvurulmuştur.
D) Benzetmeye yer verilmiştir.
E) Sessel yinelemeler vardır.
rkçe Testi
lan Yayınları
2
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT 31. Sessiz ve el değmemiş Cenevre kendi içinde biricik, diğer hareketli metropoller ile arasında oldukça önemli farklar var. Dikkat çekici müzelere, pazarlara, en yüksek kalitede ürün- lerin satıldığı mağazalara ve başka hiçbir yerdekine benze meyen muhteşem manzaralı bir yürüyüş yoluna sahip. Şe- hirde dolaşırken ana istasyondan kısa bir süre yürüdükten sonra, şehirdeki en büyük fiskiye olan Jet d'Eau'ya rastla- dim. Burası turistlerin önemli uğrak yerlerinden. 1886'da ya- pilan fiskiye, Cenevre Gölü'nü güçlü sularla süslüyor, Fiski- yenin motorları saniyede 500 litre su pompalıyor ve su 140 metre yüksekliğe ulaşıyor. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden han- gisi söylenemez? A) 1. kişili anlatımla oluşturulmuştur. B) Sayısal verilerden yararlanılmıştır. C) Karşılaştırmalara başvurulmuştur. D) Benzetmeye yer verilmiştir. E) Sessel yinelemeler vardır. rkçe Testi lan Yayınları 2
TYT/Türkçe
C
34. Sevgili Anneciğim, Babacığım,
Bütün duygu ve düşüncelerimi dile getirebilseydim, size
şunları söylemek isterdim: Sürekli bir büyüme ve değişme
içindeyim, sizin çocuğunuz olsam da sizden ayrı bir kişilik
geliştiriyorum. Beni tanımaya ve anlamaya çalışın. Deneme
ile öğrenirim. Bana özgürlük tanıyın. Beni her yerde, her za-
man koruyup kollamayın. Davranışlarımın sonuçlarını ken-
dim görürsem daha iyi öğrenirim. Bırakın kendi işimi ken-
dim göreyim. Büyüdüğümü başka nasıl anlarım? Büyümeyi
çok istiyorsam da ara sıra yaşımdan küçük davranmaktan
kendimi alamıyorum. Bunu önemsemeyin. Ama siz beni şi-
martmayın. Hep çocuk kalmak isterim sonra. Her istediğimi
elde edemeyeceğimi biliyorum. Ancak siz verdikçe almadan
edemiyorum. Bana yerli yersiz söz de vermeyin. Sözünüzü
tutmayınca sizlere güvenim azalıyor. Bana kesin ve kararlı
davranmaktan çekinmeyin. Yoldan saptığımı görünce beni
sınırlayın. Koyduğunuz kurallar ve yasakların hepsini be-
ğendiğimi söyleyemem. Ancak, hiç kısıtlanmayınca ne ya-
pacağımı şaşırıyorum. Tutarsız davrandığınızı görünce hem
bocalıyor hem de bundan yararlanmadan edemiyorum.
Bu parçadaki gibi düşünen bir çocuk için aşağıdakiler-
den hangisi söylenemez?
A) Kendi kişiliğine saygı duyulmasını istemektedir.
B) Seçimlerinde özgürlük sağlanması gerektiğini düşün-
mektedir.
Hatalar yapınca yaptırımla karşılaşmaktan çekinme-
mektedir.
E
E
DY Kendisine güven duyulmasını beklemektedir.
VE) Devamlı himaye edilmeyi uygun görmemektedir.
35. Başla
yazar
Mosk
şiir an
miştir
nerek
ardı
şiirini
Türki
şiirler
Bu p
den
A)
B)
C)
D)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT/Türkçe C 34. Sevgili Anneciğim, Babacığım, Bütün duygu ve düşüncelerimi dile getirebilseydim, size şunları söylemek isterdim: Sürekli bir büyüme ve değişme içindeyim, sizin çocuğunuz olsam da sizden ayrı bir kişilik geliştiriyorum. Beni tanımaya ve anlamaya çalışın. Deneme ile öğrenirim. Bana özgürlük tanıyın. Beni her yerde, her za- man koruyup kollamayın. Davranışlarımın sonuçlarını ken- dim görürsem daha iyi öğrenirim. Bırakın kendi işimi ken- dim göreyim. Büyüdüğümü başka nasıl anlarım? Büyümeyi çok istiyorsam da ara sıra yaşımdan küçük davranmaktan kendimi alamıyorum. Bunu önemsemeyin. Ama siz beni şi- martmayın. Hep çocuk kalmak isterim sonra. Her istediğimi elde edemeyeceğimi biliyorum. Ancak siz verdikçe almadan edemiyorum. Bana yerli yersiz söz de vermeyin. Sözünüzü tutmayınca sizlere güvenim azalıyor. Bana kesin ve kararlı davranmaktan çekinmeyin. Yoldan saptığımı görünce beni sınırlayın. Koyduğunuz kurallar ve yasakların hepsini be- ğendiğimi söyleyemem. Ancak, hiç kısıtlanmayınca ne ya- pacağımı şaşırıyorum. Tutarsız davrandığınızı görünce hem bocalıyor hem de bundan yararlanmadan edemiyorum. Bu parçadaki gibi düşünen bir çocuk için aşağıdakiler- den hangisi söylenemez? A) Kendi kişiliğine saygı duyulmasını istemektedir. B) Seçimlerinde özgürlük sağlanması gerektiğini düşün- mektedir. Hatalar yapınca yaptırımla karşılaşmaktan çekinme- mektedir. E E DY Kendisine güven duyulmasını beklemektedir. VE) Devamlı himaye edilmeyi uygun görmemektedir. 35. Başla yazar Mosk şiir an miştir nerek ardı şiirini Türki şiirler Bu p den A) B) C) D)
Zaman, bireyselliğin, kendini parlatma ve pazarlamanın ön
plana çıktığı bir dönem. Edebiyatta da başlangıç noktasını
kendi kılarak yola koyulanlar var, olmaya da devam edecek.
Oysa hepimiz hayat denen büyük dairenin ve onun içinde
dâhil olmayı tercih ettiğimiz diğer dairelerin birer parçasıyız.
Kaldı ki ben eskilerin o "kavimdaş şair" dediğim geleneğini.
çok seviyorum. Birbirinden bağımsız şiir dünyaları kuran ama
bu arada karşı çıktıkları akımlar dâhil eskilerin ve çağdaşlarının
hakkını da teslim eden o vakur duruş... O duruştan nasiple-
necek çok şey var ama almak isteyene...
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden han-
gisidir?
A Sanatçı ancak bir edebi geleneğin içinde kalarak özgün
yapıtlar verebilir.
B) Şair, sanatının ortak bir edebi kültürün sonucu olduğu
gerçeğini yadsıyamaz.
Edebiyatta bir döneme damga vuran yazarlar aynı sanat-
sarbakış açısıyla yazmışlardır.
D) Şairler sanata adım attıkları noktanın geleneksel şiir
anlayışıyla uyumuna bakmalıdır.
Yazdıklarıyla insanın ruhuna dokunmayan bir şiirin kalıcı
olması mümkün değildir.
10
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Zaman, bireyselliğin, kendini parlatma ve pazarlamanın ön plana çıktığı bir dönem. Edebiyatta da başlangıç noktasını kendi kılarak yola koyulanlar var, olmaya da devam edecek. Oysa hepimiz hayat denen büyük dairenin ve onun içinde dâhil olmayı tercih ettiğimiz diğer dairelerin birer parçasıyız. Kaldı ki ben eskilerin o "kavimdaş şair" dediğim geleneğini. çok seviyorum. Birbirinden bağımsız şiir dünyaları kuran ama bu arada karşı çıktıkları akımlar dâhil eskilerin ve çağdaşlarının hakkını da teslim eden o vakur duruş... O duruştan nasiple- necek çok şey var ama almak isteyene... Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden han- gisidir? A Sanatçı ancak bir edebi geleneğin içinde kalarak özgün yapıtlar verebilir. B) Şair, sanatının ortak bir edebi kültürün sonucu olduğu gerçeğini yadsıyamaz. Edebiyatta bir döneme damga vuran yazarlar aynı sanat- sarbakış açısıyla yazmışlardır. D) Şairler sanata adım attıkları noktanın geleneksel şiir anlayışıyla uyumuna bakmalıdır. Yazdıklarıyla insanın ruhuna dokunmayan bir şiirin kalıcı olması mümkün değildir. 10
T
HIT
33. Bu romanda, olaylara yetişmekte zorlanacağımız hızlı bir
akış var. Bir olayın başladığı yerde öteki bitiyor, sonra bun-
lar kar topu gibi büyüyüp iç içe giriyor ve sonuçta her olay
çözümsüz kalıyor. Alâkasız bir yerde karşımıza çıkan sıra-
dan bir insan, olayın başkahramanlarından biri.oluveriyor.
soe Daha ilginç olanı şu ki olay değiştikçe cümlelerin yapısı da
değişiyor. Yazar, bir bölümde kurallı ve kısacık cümlelerle
olayı anlatırken olayların iç içe girdiği daha karışık bölümler-
de cümleleri de uzatıp karıştırıyor. slmü
pilip
by
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisinin söz
konusu romanın olumsuz özelliklerinden biri olduğu
söylenemez?
A) Kelimelerin doğru seçilmemesi
B) Başkahramanların özenle seçilmemesi
dC) Olayların bir çözümle sonuçlandırılmaması
Cümlelerin yapısının olaylara bağlı olarak değişmesi
Vi (O
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
T HIT 33. Bu romanda, olaylara yetişmekte zorlanacağımız hızlı bir akış var. Bir olayın başladığı yerde öteki bitiyor, sonra bun- lar kar topu gibi büyüyüp iç içe giriyor ve sonuçta her olay çözümsüz kalıyor. Alâkasız bir yerde karşımıza çıkan sıra- dan bir insan, olayın başkahramanlarından biri.oluveriyor. soe Daha ilginç olanı şu ki olay değiştikçe cümlelerin yapısı da değişiyor. Yazar, bir bölümde kurallı ve kısacık cümlelerle olayı anlatırken olayların iç içe girdiği daha karışık bölümler- de cümleleri de uzatıp karıştırıyor. slmü pilip by Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisinin söz konusu romanın olumsuz özelliklerinden biri olduğu söylenemez? A) Kelimelerin doğru seçilmemesi B) Başkahramanların özenle seçilmemesi dC) Olayların bir çözümle sonuçlandırılmaması Cümlelerin yapısının olaylara bağlı olarak değişmesi Vi (O
Sahkespeare yaşadığı dönem içinde değil ama bırak-
tığı mirasın yüzyıllara yayılan yeniden keşfedilme
süreciyle edebiyat başta olmak üzere pek çok alana
dair anlayışları değiştirdi. Shakespeare'in bu anlamda
ne denli belirleyici bir rol oynadığı tartışılmaz. Bugün
tüm ülke edebiyatları onun gelip geçtiği bir dünyanın
mirasını devralmıştır ve bunu yadsımak, balığın suyun
farkında olmaması gibi bir şeydir. Bu konuda küçük
bir test için romantik aşk kavramının ne kadarını
Romeo ve Juliet'e borçlu olduğumuzu kendimize ve
etrafımızdakilere sorabiliriz.
29. Bu parçadan Shakespeare ile ilgili olarak aşağıda-
kilerden hangisine ulaşılamaz?
seqünərə
A)
Düşüngel
Düşünsel değişimlere kaynaklık ettiğine
B) Kuşku götürmez bir etkiye sahip olduğuna
C) Yazınsal anlamda evrensel bir etki taşıdığına
D) Çağdaşlarına ilham verdiğine
E) Etkileyiciliğinin edebiyatla sınırlı olmadığına
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Sahkespeare yaşadığı dönem içinde değil ama bırak- tığı mirasın yüzyıllara yayılan yeniden keşfedilme süreciyle edebiyat başta olmak üzere pek çok alana dair anlayışları değiştirdi. Shakespeare'in bu anlamda ne denli belirleyici bir rol oynadığı tartışılmaz. Bugün tüm ülke edebiyatları onun gelip geçtiği bir dünyanın mirasını devralmıştır ve bunu yadsımak, balığın suyun farkında olmaması gibi bir şeydir. Bu konuda küçük bir test için romantik aşk kavramının ne kadarını Romeo ve Juliet'e borçlu olduğumuzu kendimize ve etrafımızdakilere sorabiliriz. 29. Bu parçadan Shakespeare ile ilgili olarak aşağıda- kilerden hangisine ulaşılamaz? seqünərə A) Düşüngel Düşünsel değişimlere kaynaklık ettiğine B) Kuşku götürmez bir etkiye sahip olduğuna C) Yazınsal anlamda evrensel bir etki taşıdığına D) Çağdaşlarına ilham verdiğine E) Etkileyiciliğinin edebiyatla sınırlı olmadığına
18. (1) İnce iplikler gibi uzayan, göze değip değmediği pek fark
edilemeyen yağmurlar başladı. (II) Madam Maria'nın bah-
çesini dolduran çiçeklerin açık yeşil, koyu yeşil, kokulu,
kokusuz yükseklere uzanan yaprakları cilalandı. (III)
Yağmurun iplikleri, gökle yer arasında mekik dokuyup
durdu gün boyunca. (IV) Yağmur gökten aldığını düzenli ve
sessizce toprağa bıraktı. (V) Daha o gürültülü ve savruk
yağmurların gelmesine vakit vardı.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümle, birden fazla yan cümleciği bulunan fiil cümle-
sidir.
B) II. cümle, kurallı, olumlu bir cümledir.
C) III. cümle, devrik bir isim cümlesidir.
cümlizdir.
fil
D) IV. cümle, kurallı, girişik bileşik bir fil cümlesidi
E) V. cümle, olumlu bir isim cümlesidir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
18. (1) İnce iplikler gibi uzayan, göze değip değmediği pek fark edilemeyen yağmurlar başladı. (II) Madam Maria'nın bah- çesini dolduran çiçeklerin açık yeşil, koyu yeşil, kokulu, kokusuz yükseklere uzanan yaprakları cilalandı. (III) Yağmurun iplikleri, gökle yer arasında mekik dokuyup durdu gün boyunca. (IV) Yağmur gökten aldığını düzenli ve sessizce toprağa bıraktı. (V) Daha o gürültülü ve savruk yağmurların gelmesine vakit vardı. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) I. cümle, birden fazla yan cümleciği bulunan fiil cümle- sidir. B) II. cümle, kurallı, olumlu bir cümledir. C) III. cümle, devrik bir isim cümlesidir. cümlizdir. fil D) IV. cümle, kurallı, girişik bileşik bir fil cümlesidi E) V. cümle, olumlu bir isim cümlesidir.
1 ve 2. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplandırınız.
3.
Fotoğraf makinesi, resim sanatını öldürür mü? Sine-
manın icadı, tiyatronun sonunu getirir mi? Televiz-
yon, sinemayı saf dışı edecek mi? Bu soruların he-
men hemen hepsi zaman içinde ve zaman tarafından
yanıtlandı. Fotoğraf resmi öldürmedi; kendine ayrı bir
yer açtı, kendini kabul ettirdi. Tiyatro, sinemanın etki-
sinde, hatta gölgesinde kaldı kalmasına ama ortadan
kalkmadı, yeni yollar aradı buldu, sinemanın olanak-
larını kullandı, yenilendi. Sinema da korkulduğu gibi
yenik düşmedi televizyona, hem televizyonu besledi
hem de televizyondan beslendi. Yine öyle olacak,
bilgisayar kitabın yerini alamayacak, kitap biçim de-
ğiştirip varlığını sürdürecek.
1. Bu parçaya dayanılarak sanat dallarının çeşitlen-
mesinde aşağıdakilerden hangisinin etkili olduğu
söylenebilir?
Insan ilişkileri
Toplumsal değerler
Sanatçı duyarlılığı
Teknolojik gelişmeler
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1 ve 2. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplandırınız. 3. Fotoğraf makinesi, resim sanatını öldürür mü? Sine- manın icadı, tiyatronun sonunu getirir mi? Televiz- yon, sinemayı saf dışı edecek mi? Bu soruların he- men hemen hepsi zaman içinde ve zaman tarafından yanıtlandı. Fotoğraf resmi öldürmedi; kendine ayrı bir yer açtı, kendini kabul ettirdi. Tiyatro, sinemanın etki- sinde, hatta gölgesinde kaldı kalmasına ama ortadan kalkmadı, yeni yollar aradı buldu, sinemanın olanak- larını kullandı, yenilendi. Sinema da korkulduğu gibi yenik düşmedi televizyona, hem televizyonu besledi hem de televizyondan beslendi. Yine öyle olacak, bilgisayar kitabın yerini alamayacak, kitap biçim de- ğiştirip varlığını sürdürecek. 1. Bu parçaya dayanılarak sanat dallarının çeşitlen- mesinde aşağıdakilerden hangisinin etkili olduğu söylenebilir? Insan ilişkileri Toplumsal değerler Sanatçı duyarlılığı Teknolojik gelişmeler
8
i
L
15. (1) Avustralyalı uzmanlar, ananasın içindeki bir enzimin,
antibiyotiğe dirençli bakterileri durdurabildiğini öne süren
bir çalışma yaptı. (II) Süper bakteriler nedeniyle 2050'de
10 milyon kişinin hayatını kaybetmesi beklenirken bulgu-
nun yeni nesil antibiyotikler geliştirilmesine öncülük etmesi
nem bekleniyor. (III) La Trobe Üniversitesinde yapılan çalışma-
new da enzimlerin farelerdeki ishali kesin olarak engellediği fark
G
edildi. (IV) Enzimleri terkibinde barından bir antibiyotiğin
yapılması durumunda insanlarda da başarılı sonuçlar ve-
receği bildirildi. (V) Süper bakteriler denen bu bakterilerin
giderek ölümcül olma riskini artırdığı ve acil önlemler ge-
rektiği belirtildi.
4767
ninie
Bu parçada akışının düzeltilmesi için aşağıdakilerden
hangisi yapılmalıdır?
A) I. cümle, V. cümleden önce getirilmeli
B) III. cümle, V. cümleden sonra getirilmeli
C) II ve IV. cümle, yer değiştirmeli
D) III ve IV. cümle, yer değiştirmeli
male E) V. cümle, I. cümleden sonra getirilmeli
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
8 i L 15. (1) Avustralyalı uzmanlar, ananasın içindeki bir enzimin, antibiyotiğe dirençli bakterileri durdurabildiğini öne süren bir çalışma yaptı. (II) Süper bakteriler nedeniyle 2050'de 10 milyon kişinin hayatını kaybetmesi beklenirken bulgu- nun yeni nesil antibiyotikler geliştirilmesine öncülük etmesi nem bekleniyor. (III) La Trobe Üniversitesinde yapılan çalışma- new da enzimlerin farelerdeki ishali kesin olarak engellediği fark G edildi. (IV) Enzimleri terkibinde barından bir antibiyotiğin yapılması durumunda insanlarda da başarılı sonuçlar ve- receği bildirildi. (V) Süper bakteriler denen bu bakterilerin giderek ölümcül olma riskini artırdığı ve acil önlemler ge- rektiği belirtildi. 4767 ninie Bu parçada akışının düzeltilmesi için aşağıdakilerden hangisi yapılmalıdır? A) I. cümle, V. cümleden önce getirilmeli B) III. cümle, V. cümleden sonra getirilmeli C) II ve IV. cümle, yer değiştirmeli D) III ve IV. cümle, yer değiştirmeli male E) V. cümle, I. cümleden sonra getirilmeli
Türk Dili ve Edebiyatı - Sosyal Bilimler - 1
21. Burada misir koçanı, meşe palamudu ve palamut kabukla-
nini kanıştırarak ekmek yapan ve bununla yaşayan insanlar,
daha küçük yaşlarından itibaren kendilerini beyaz buğdaya
kavuşturacak meçhul bir mucizeye bel bağlamışlardı. Ne
bekliyorlarsa meçhulden bekliyorlardı. Çünkü etrafta ken-
dilerini kurtaracak bir şeycikleri yoktu. Babalarından kalma
tarlalar gittikçe kötüleşiyor; gök, bereketini istediği zaman
yere indirmiyordu. Aylarca, senelerce beklemeye mukabil
tarlalardan bir şeyciklerin elde edilmemesi ekseri zaman-
lar için olağan şeylerdendi. Ne toprağa ne yağmura güve-
nebiliyorlardı. Muhtarın dostluğu, zaptiyenin merhameti,
tahsildarın oturuşu, kalkışı da zaman zaman değişiyor ve
çok defa insanı her şeyden bezgin bir hâle koyuyordu.
Çıkrıklar Durunca adlı romandan alınmış bu parça ile il-
gili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Toplumcu gerçekçi anlayışla yazılmıştır.
B) İlahî bakış açısı söz konusudur.
C) Sadri Erter tarafından kaleme alınmıştır.
D) Olay, hareket hâlinde sunularak ön planda tutulmuştur.
E) Halkın bulunduğu ruh hâli hakkında bilgi sunulmuştur.
22. g
tif Öğrenme Yayınları
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
Türk Dili ve Edebiyatı - Sosyal Bilimler - 1 21. Burada misir koçanı, meşe palamudu ve palamut kabukla- nini kanıştırarak ekmek yapan ve bununla yaşayan insanlar, daha küçük yaşlarından itibaren kendilerini beyaz buğdaya kavuşturacak meçhul bir mucizeye bel bağlamışlardı. Ne bekliyorlarsa meçhulden bekliyorlardı. Çünkü etrafta ken- dilerini kurtaracak bir şeycikleri yoktu. Babalarından kalma tarlalar gittikçe kötüleşiyor; gök, bereketini istediği zaman yere indirmiyordu. Aylarca, senelerce beklemeye mukabil tarlalardan bir şeyciklerin elde edilmemesi ekseri zaman- lar için olağan şeylerdendi. Ne toprağa ne yağmura güve- nebiliyorlardı. Muhtarın dostluğu, zaptiyenin merhameti, tahsildarın oturuşu, kalkışı da zaman zaman değişiyor ve çok defa insanı her şeyden bezgin bir hâle koyuyordu. Çıkrıklar Durunca adlı romandan alınmış bu parça ile il- gili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Toplumcu gerçekçi anlayışla yazılmıştır. B) İlahî bakış açısı söz konusudur. C) Sadri Erter tarafından kaleme alınmıştır. D) Olay, hareket hâlinde sunularak ön planda tutulmuştur. E) Halkın bulunduğu ruh hâli hakkında bilgi sunulmuştur. 22. g tif Öğrenme Yayınları
7.
(1) Yahya Kemal'in şiirlerini ikiye ayırarak yarısına eski,
yarışına yeni demek garip bir hatadır. (II) Bir ruh nasıl
hem yeni hem eski olabilir, özellikle Yahya Kemal gibi
kişiliği bilinen bir şairde birbirine karşıt iki dünya nasıl bir
arada yaşayabilir? (III) Herhâlde bu yanlışlık, onun
gazellerini birer taklit olarak görmekten, Yahya Kemal'i
taklitçi olarak değerlendirmekten ileri geliyor. (IV) Belki
birçok kişi taklit yapabilir, taklitçi olabilir ama onun bu
sınıflandırmaya girmediği kesinlikle doğrudur. (V) O,
yeni şiir anlayışıyla oluşturduğu gazellerinde Türkçenin
lezzetine ve öz şiire susamış bir şair olarak çıkar
karşımıza.
Yahya Kemal'in anlatıldığı bu parçadaki
numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda
verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, şiirlerine yönelik oluşmuş bir yanılgıdan
söz edilmiştir.
B) I. cümlede, kişiliğiyle ilgili araştırmaların yetersizliğine
değinilmiştir.
C) III. cümlede, şaire ilişkin bir görüşün sebebi
belirtilmiştir.
D), IV. cümlede, kimi şairlerden ayrılan yönüne dikkat
çekilmiştir.
E) V. cümlede, şairin dil ve şiir anlayışındaki duyarlılık
ifade edilmiştir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
7. (1) Yahya Kemal'in şiirlerini ikiye ayırarak yarısına eski, yarışına yeni demek garip bir hatadır. (II) Bir ruh nasıl hem yeni hem eski olabilir, özellikle Yahya Kemal gibi kişiliği bilinen bir şairde birbirine karşıt iki dünya nasıl bir arada yaşayabilir? (III) Herhâlde bu yanlışlık, onun gazellerini birer taklit olarak görmekten, Yahya Kemal'i taklitçi olarak değerlendirmekten ileri geliyor. (IV) Belki birçok kişi taklit yapabilir, taklitçi olabilir ama onun bu sınıflandırmaya girmediği kesinlikle doğrudur. (V) O, yeni şiir anlayışıyla oluşturduğu gazellerinde Türkçenin lezzetine ve öz şiire susamış bir şair olarak çıkar karşımıza. Yahya Kemal'in anlatıldığı bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) I. cümlede, şiirlerine yönelik oluşmuş bir yanılgıdan söz edilmiştir. B) I. cümlede, kişiliğiyle ilgili araştırmaların yetersizliğine değinilmiştir. C) III. cümlede, şaire ilişkin bir görüşün sebebi belirtilmiştir. D), IV. cümlede, kimi şairlerden ayrılan yönüne dikkat çekilmiştir. E) V. cümlede, şairin dil ve şiir anlayışındaki duyarlılık ifade edilmiştir.