Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

TÜRKÇE TESTİ
31. Bir kadın yazar olarak kadın sorunlarını anlatmadığım konu-
sunda sıkça eleştiriliyorum. Bu konuda kitaplarımı eleştirenler
aslında pek haklı sayılmaz. Çünkü benim bu konuya yakla-
simim farklı. Ben eserlerimde kadınların ezildiği, yıpran-
diği, horlandığı öyküleri yazmaktansa kadın ve erkeğin en
güzel biçimde nasıl bir arada yaşayacağını ortaya koyuyo-
rum. Erkeğin kadına, kadının erkeğe nasıl davranması ge-
rektiğini model olarak gösteren daha zarif şeyler yazmaya
çalışıyorum.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
Yazınsal eserlerin toplumsal sorunlarla ilgilenmesini doğ-
ru bulmuyorum.
B) Eserlerimde kendi yaşadıklarımı değil, düşlerimi yazma
eğilimindeyim.
C) Olayları hep iyi yönleriyle ele almanın gündelik yaşamın
gerçekleriyle örtüşmediğini düşünüyorum.
D) Bir bakıma, aynı sonuca ulaşmak için tersten gidiyorum
da denebilir.
E) Başkalarının özel yaşamlarıyla ilgili konuların ilgi çekme-
diğini düşünüyorum.
cuğun dil geli
Konuda baba-
lü olan baba.
bir model ha
anlık duyan,
babasından
abanın koy
iyor, kendi
argılama-
bir baba,
cuğunun
bir göz
alar-
verme-
rını ve
adar
da-
|||
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TÜRKÇE TESTİ 31. Bir kadın yazar olarak kadın sorunlarını anlatmadığım konu- sunda sıkça eleştiriliyorum. Bu konuda kitaplarımı eleştirenler aslında pek haklı sayılmaz. Çünkü benim bu konuya yakla- simim farklı. Ben eserlerimde kadınların ezildiği, yıpran- diği, horlandığı öyküleri yazmaktansa kadın ve erkeğin en güzel biçimde nasıl bir arada yaşayacağını ortaya koyuyo- rum. Erkeğin kadına, kadının erkeğe nasıl davranması ge- rektiğini model olarak gösteren daha zarif şeyler yazmaya çalışıyorum. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? Yazınsal eserlerin toplumsal sorunlarla ilgilenmesini doğ- ru bulmuyorum. B) Eserlerimde kendi yaşadıklarımı değil, düşlerimi yazma eğilimindeyim. C) Olayları hep iyi yönleriyle ele almanın gündelik yaşamın gerçekleriyle örtüşmediğini düşünüyorum. D) Bir bakıma, aynı sonuca ulaşmak için tersten gidiyorum da denebilir. E) Başkalarının özel yaşamlarıyla ilgili konuların ilgi çekme- diğini düşünüyorum. cuğun dil geli Konuda baba- lü olan baba. bir model ha anlık duyan, babasından abanın koy iyor, kendi argılama- bir baba, cuğunun bir göz alar- verme- rını ve adar da- |||
Şule Gürbüz, edebiyatımızda kendi kuşağının dil
lezzeti, hazzı anlamında en yetkin kalemlerinden biridir.
İçerik meselesi üzerinden de değerlendirildiğinde
özgünlüğü ve biricikliği tartışmasız ortadadır. O,
edebiyatın şimdisiyle ilgilenmez. Zaten zamanı,
gündeliğin içindeki gelgeçin aldatıcılığı noktasında bir
şimdide görmez. Bu nedenle de geleneğe bağlı bir
sese çapa atmış, dünyadaki eğleşme hâlinin temelini
bir suyun titreşimli gölgesi gibi yeniden, eskinin yeni
nefesiyle yansıtmaktadır.
37. Bu parçada sözü edilen yazarla ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Çağının
cağının
önde gelen yazarlarından olduğuna
B) Yapıtlarının benzersiz bir öze sahip olduğuna
C) Edebiyatta geçici zamanlarla ilgilenmediğine
D) Eserlerinin derin anlam katmanları içerdiğine
E) Dünyadaki oyalanmayı gelenekçi bir sesle
anlattığına
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Şule Gürbüz, edebiyatımızda kendi kuşağının dil lezzeti, hazzı anlamında en yetkin kalemlerinden biridir. İçerik meselesi üzerinden de değerlendirildiğinde özgünlüğü ve biricikliği tartışmasız ortadadır. O, edebiyatın şimdisiyle ilgilenmez. Zaten zamanı, gündeliğin içindeki gelgeçin aldatıcılığı noktasında bir şimdide görmez. Bu nedenle de geleneğe bağlı bir sese çapa atmış, dünyadaki eğleşme hâlinin temelini bir suyun titreşimli gölgesi gibi yeniden, eskinin yeni nefesiyle yansıtmaktadır. 37. Bu parçada sözü edilen yazarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Çağının cağının önde gelen yazarlarından olduğuna B) Yapıtlarının benzersiz bir öze sahip olduğuna C) Edebiyatta geçici zamanlarla ilgilenmediğine D) Eserlerinin derin anlam katmanları içerdiğine E) Dünyadaki oyalanmayı gelenekçi bir sesle anlattığına
Türkçe
====.
21. Sorunların başladığı yeri bilmeden sorunlara çözüm
aramaya kalkmak - Hani bir söz vardır ya hepimizin
bildiği: “Gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenirse ondan
sonrakiler de yanlış iliklenir." Sorunları çözüme kavuş-
turmak istiyorsak sorunun nerede başladığını bilmemiz
gerekir. Ona göre davranışlarımızı, hareketlerimizi ge-
liştirmek durumundayız.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerden hangisi getirilemez?
A akıntıya karşı kürek çekmekten başka bir şey değil-
dir
B) gerçekleşmesi mümkün olmayan hayallerin peşinden
gitmektir
C) samanlıkta iğne aramaktan farksızdır
D) bataklık bir alanı yürüyerek geçeceğini düşünmektir
E) karanlık bir odayı aydınlatan mum olduğu hâlde
mumun olmadığını sanmaktır
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Türkçe ====. 21. Sorunların başladığı yeri bilmeden sorunlara çözüm aramaya kalkmak - Hani bir söz vardır ya hepimizin bildiği: “Gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenirse ondan sonrakiler de yanlış iliklenir." Sorunları çözüme kavuş- turmak istiyorsak sorunun nerede başladığını bilmemiz gerekir. Ona göre davranışlarımızı, hareketlerimizi ge- liştirmek durumundayız. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilemez? A akıntıya karşı kürek çekmekten başka bir şey değil- dir B) gerçekleşmesi mümkün olmayan hayallerin peşinden gitmektir C) samanlıkta iğne aramaktan farksızdır D) bataklık bir alanı yürüyerek geçeceğini düşünmektir E) karanlık bir odayı aydınlatan mum olduğu hâlde mumun olmadığını sanmaktır
7.
ge-
Evet, bana bunu hep söylerler. Gözlem yapmak, insanın
gözlerinin içe, kendi içine dönük olması anlamına da
lebilir. Kendinizin, bütün zaaflarınız ve takıntılarınızla insan
oluşunuzun çokça farkında ve bilincinde olmaktan söz
ediyorum. Böyle yaklaşınca hayata, karşıtlıkları kolaylıkla
fark edersiniz. Günlük yaşantı içerisinde geveze bir insa-
nın konuştuğu değil de konuşamadığı nokta benim dik-
katimi çeker. Çok cesur bir insanın, korkudan dizlerinin
bağının çözüldüğü an dikkatimi çeker. Hep böyle kişiliğin
içindeki karşıtları merak ederim. Her zaman bir "ama" var-
dır. O "ama"lar kişiliğimizde ve hayatımızda belirleyicidir-
ler.
nad ray
Bu parçada sözü edilen yazara ilişkin anlatılmak iste-
nen aşağıdakilerden hangisidir?
FEBRE
A) Hayal gücünün geniş olması
B) Gözlem gücünün yüksek olması
C) Gündelik hayattan beslenmesi
D) Yaşamın karşıtlıklarından yararlanması
E) Olay ve durumlara kuşkuyla yaklaşması
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
7. ge- Evet, bana bunu hep söylerler. Gözlem yapmak, insanın gözlerinin içe, kendi içine dönük olması anlamına da lebilir. Kendinizin, bütün zaaflarınız ve takıntılarınızla insan oluşunuzun çokça farkında ve bilincinde olmaktan söz ediyorum. Böyle yaklaşınca hayata, karşıtlıkları kolaylıkla fark edersiniz. Günlük yaşantı içerisinde geveze bir insa- nın konuştuğu değil de konuşamadığı nokta benim dik- katimi çeker. Çok cesur bir insanın, korkudan dizlerinin bağının çözüldüğü an dikkatimi çeker. Hep böyle kişiliğin içindeki karşıtları merak ederim. Her zaman bir "ama" var- dır. O "ama"lar kişiliğimizde ve hayatımızda belirleyicidir- ler. nad ray Bu parçada sözü edilen yazara ilişkin anlatılmak iste- nen aşağıdakilerden hangisidir? FEBRE A) Hayal gücünün geniş olması B) Gözlem gücünün yüksek olması C) Gündelik hayattan beslenmesi D) Yaşamın karşıtlıklarından yararlanması E) Olay ve durumlara kuşkuyla yaklaşması
37. - 38, soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Jean Piaget, açıkça çağdaş psikolojinin önemli öncülerinden
biriydi. Psikoloji alanında hayatı boyunca sürdürdüğü
çalışmalar, insanın bilişsel gelişimine dair önemli bir model
sundu. Böylece Piaget'nin bilişsel gelişim kuramı, gelişim
psikolojisi literatürünün ayrılmaz bir parçası durumuna
gelerek sayısız psikolojik araştırmanın konusunu oluşturdu.
Ancak Piaget'nin önemli bir özelliği, kendisine dair
araştırmalarda yeterince ilgi görmemiştir. Esasta Piaget'nin
hayatı boyunca insan bilişinin gelişimine dair çalışmalarını
motive eden sorunlar, çoğunlukla felsefe, daha özelde
epistemoloji kökenliydi. Piaget'nin, çağdaş felsefede sıkça
tartışılan pek çok epistemolojik sorunlara ve bu sorunlara
getirilen çeşitli çözüm önerilerine dair malumatı vardı.
37. Bu parçadan hareketle Jean Piaget ile ilgili
aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Bilgi sahibi olduğu hususlara
BY Uğraştığı sorunların kaynağına
CYÖncüsü olduğu alana
Hangi kuramı ortaya attığına
kilendiği felsef akımlara
38. Altı çizili sözün bu parçaya kattığı anlam
aşağıdakilerden hangisidir?
Teşvik etmek
B) Kaynak temin etmek
C) Hızlandırmak
D) Sonuca ulaştırmak
E) Veri sağlamak
Denem
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
37. - 38, soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Jean Piaget, açıkça çağdaş psikolojinin önemli öncülerinden biriydi. Psikoloji alanında hayatı boyunca sürdürdüğü çalışmalar, insanın bilişsel gelişimine dair önemli bir model sundu. Böylece Piaget'nin bilişsel gelişim kuramı, gelişim psikolojisi literatürünün ayrılmaz bir parçası durumuna gelerek sayısız psikolojik araştırmanın konusunu oluşturdu. Ancak Piaget'nin önemli bir özelliği, kendisine dair araştırmalarda yeterince ilgi görmemiştir. Esasta Piaget'nin hayatı boyunca insan bilişinin gelişimine dair çalışmalarını motive eden sorunlar, çoğunlukla felsefe, daha özelde epistemoloji kökenliydi. Piaget'nin, çağdaş felsefede sıkça tartışılan pek çok epistemolojik sorunlara ve bu sorunlara getirilen çeşitli çözüm önerilerine dair malumatı vardı. 37. Bu parçadan hareketle Jean Piaget ile ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Bilgi sahibi olduğu hususlara BY Uğraştığı sorunların kaynağına CYÖncüsü olduğu alana Hangi kuramı ortaya attığına kilendiği felsef akımlara 38. Altı çizili sözün bu parçaya kattığı anlam aşağıdakilerden hangisidir? Teşvik etmek B) Kaynak temin etmek C) Hızlandırmak D) Sonuca ulaştırmak E) Veri sağlamak Denem
12. 1951'den bu yana her yıl yapılan ve dünyanın en prestijli
sinema festivallerinden biri olan Berlin Uluslararası Film
Festivali (Berlinale) 7 Şubat 2012'de sinemaseverlere
62. kez merhaba dedi. Sinema dünyasının en önemli
ödüllerinden biri sayılan Altın Ayı Ödülleri'nin dağıtıldığı
ve bu yıl 400'den fazla filme ev sahipliği yapan Berlina-
le, Türk sinema tutkunları için büyük önem taşıyor. Nuri
Bilge Ceylân'ın Kasaba adlı filmiyle 1998 yılında Altın Ayı
ödüllerinden biri olan Caligari Ödülü'nü kazanarak dünya
çapında adını duyurduğu festivalde, 2004 yılında da Fatih
Akın, Duvara Karşı adlı filmle en büyük ödül olan Altın
Ayı'nın sahibi olmuştu.
Bu parçada sözü edilen festivalle ilgili olarak aşağıda-
kilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Ülkemizle olan ilgisine
B) Yeni sanatçıların yetişmesindeki rolüne
C) Sinema dünyasındaki saygınlığına
D) Farklı kategorilerde ödüller dağıtıldığına
Düzenli olarak gerçekleştirildiğine
(2013-ALES)
ORM
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
12. 1951'den bu yana her yıl yapılan ve dünyanın en prestijli sinema festivallerinden biri olan Berlin Uluslararası Film Festivali (Berlinale) 7 Şubat 2012'de sinemaseverlere 62. kez merhaba dedi. Sinema dünyasının en önemli ödüllerinden biri sayılan Altın Ayı Ödülleri'nin dağıtıldığı ve bu yıl 400'den fazla filme ev sahipliği yapan Berlina- le, Türk sinema tutkunları için büyük önem taşıyor. Nuri Bilge Ceylân'ın Kasaba adlı filmiyle 1998 yılında Altın Ayı ödüllerinden biri olan Caligari Ödülü'nü kazanarak dünya çapında adını duyurduğu festivalde, 2004 yılında da Fatih Akın, Duvara Karşı adlı filmle en büyük ödül olan Altın Ayı'nın sahibi olmuştu. Bu parçada sözü edilen festivalle ilgili olarak aşağıda- kilerden hangisine ulaşılamaz? A) Ülkemizle olan ilgisine B) Yeni sanatçıların yetişmesindeki rolüne C) Sinema dünyasındaki saygınlığına D) Farklı kategorilerde ödüller dağıtıldığına Düzenli olarak gerçekleştirildiğine (2013-ALES) ORM
6
i
S
A
20. Bunun ufacık elleriyle... İşimiz var. Bekle ki küfe dolsun.
Karnım da acıktı. Kışın bu derdi var işte. Bereket bu akşam
konserdeyiz. İş yok Hamiyet'te... Nerede o eski ses. Tabii
zamanla... Dün midemi bozdum. Karıştırıyorum... Bir gazoz
çekmeli... Omzum ağrıyor. Uff! Rüzgâr çıktı be... Şu palto-
nun taksidi de ödenirse bir radyo kalır, eh o da...
R
A
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy-
lenemez?
A) Bilinç akışı tekniği kullanılmıştır.
B) Anlatıcının zihninden geçen, çağrışımlarla ilerleyen
düşünceler aktarılmıştır.
C) Gösterme tekniğiyle oluşturulmuştur.
D) Olay örgüsünün önemsendiği bir metindir.
E) Kronolojik bir akış yoktur.
118
Diğer Sayfaya Geçiniz.
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
6 i S A 20. Bunun ufacık elleriyle... İşimiz var. Bekle ki küfe dolsun. Karnım da acıktı. Kışın bu derdi var işte. Bereket bu akşam konserdeyiz. İş yok Hamiyet'te... Nerede o eski ses. Tabii zamanla... Dün midemi bozdum. Karıştırıyorum... Bir gazoz çekmeli... Omzum ağrıyor. Uff! Rüzgâr çıktı be... Şu palto- nun taksidi de ödenirse bir radyo kalır, eh o da... R A Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? A) Bilinç akışı tekniği kullanılmıştır. B) Anlatıcının zihninden geçen, çağrışımlarla ilerleyen düşünceler aktarılmıştır. C) Gösterme tekniğiyle oluşturulmuştur. D) Olay örgüsünün önemsendiği bir metindir. E) Kronolojik bir akış yoktur. 118 Diğer Sayfaya Geçiniz.
20. Hatıraların, yani yaşanmışın payı! Batık bir şeyin su
altında zamanla geçirdiği değişimi, düşününüz. Biçimi,
ağırlığı, rengi gittikçe başkalaşır. Hayal de hatıra da su
altında birer eşya gibidir. Hayal yaklaşamadığı, hatıra
ayrıldığı, koptuğu için, ikisi de gerçeğe bir hayli uzak-
tır. Her hatıra bir hayaldir. Hiçbir olay yaşandığı anın
niteliklerini tam olarak devam ettiremez hatıra olunca.
Bu metin aşağıdakilerden hangisine cevap olarak
yazılmıştır?
A) Gerçek dediğimiz şeye hayal mi daha yakındır ha-
tıralar mı?
B) Şiirlerinizde gerçeği verirken hatıralarınızdan mi
hayallerinizden mi daha çok yararlanıyorsunuz?
C
Hayal ile hatıra arasında ne gibi farklar vardır?
D) Şiirlerinizde hatıraların mı yoksa hayallerin mi payı
daha fazladır?
E) Okurlarınızla hayallerinizi mi daha çok paylaşıyor-
sunuz hatıralarınızı mı?
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
20. Hatıraların, yani yaşanmışın payı! Batık bir şeyin su altında zamanla geçirdiği değişimi, düşününüz. Biçimi, ağırlığı, rengi gittikçe başkalaşır. Hayal de hatıra da su altında birer eşya gibidir. Hayal yaklaşamadığı, hatıra ayrıldığı, koptuğu için, ikisi de gerçeğe bir hayli uzak- tır. Her hatıra bir hayaldir. Hiçbir olay yaşandığı anın niteliklerini tam olarak devam ettiremez hatıra olunca. Bu metin aşağıdakilerden hangisine cevap olarak yazılmıştır? A) Gerçek dediğimiz şeye hayal mi daha yakındır ha- tıralar mı? B) Şiirlerinizde gerçeği verirken hatıralarınızdan mi hayallerinizden mi daha çok yararlanıyorsunuz? C Hayal ile hatıra arasında ne gibi farklar vardır? D) Şiirlerinizde hatıraların mı yoksa hayallerin mi payı daha fazladır? E) Okurlarınızla hayallerinizi mi daha çok paylaşıyor- sunuz hatıralarınızı mı?
2.
"Susam Sokağı" isimli televizyon programı o
dönemlerdeki toplum ve mahalle yapısını bize
aktaran yegane örneklerden biridir. Bu programda
bir mahalle ortamı vardı ve sıcacıktı. İnsanlar birbir-
leriyle yardımlaşıyor, neşelerini ve kederlerini pay-
od laşıyorlardı. Şimdi ise on yıldır oturduğu apartman-
daki üst komşusunu tanımayanlar var. Her gün
uğradıkları bakkalın adını bilmeyenler gelip sevgisiz-
likten, şehrin yalnızlığından yakınıyorlar. Oysa
derler. İnsan önce kendini eleştirmelidir.
----
Bu parçanın sonuna anlam akışına uygun olarak
aşağıdaki atasözlerinden hangisi getirilmelidir?
A) iyiye iyi, kötüye kötü denmelidir
B) insan çeşit çeşit, yer damar damar
C) kötü komşu, insanı hacet sahibi eder
D) doğru söyleyeni, dokuz köyden kovarlar
E sırça köşkte oturan komşusuna taş atmamalı
1. Oturum - Temel Yeterlilik Testi
3
BO
SI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. "Susam Sokağı" isimli televizyon programı o dönemlerdeki toplum ve mahalle yapısını bize aktaran yegane örneklerden biridir. Bu programda bir mahalle ortamı vardı ve sıcacıktı. İnsanlar birbir- leriyle yardımlaşıyor, neşelerini ve kederlerini pay- od laşıyorlardı. Şimdi ise on yıldır oturduğu apartman- daki üst komşusunu tanımayanlar var. Her gün uğradıkları bakkalın adını bilmeyenler gelip sevgisiz- likten, şehrin yalnızlığından yakınıyorlar. Oysa derler. İnsan önce kendini eleştirmelidir. ---- Bu parçanın sonuna anlam akışına uygun olarak aşağıdaki atasözlerinden hangisi getirilmelidir? A) iyiye iyi, kötüye kötü denmelidir B) insan çeşit çeşit, yer damar damar C) kötü komşu, insanı hacet sahibi eder D) doğru söyleyeni, dokuz köyden kovarlar E sırça köşkte oturan komşusuna taş atmamalı 1. Oturum - Temel Yeterlilik Testi 3 BO SI
8
DENEME-10
35 ve 36. soruları aşağıdaki
parçaya göre cevaplayınız.
Her sanatçı, yaşadığı deneyimleri sanat katına yüksel
tecek estetik, dil ve biçim arayışı içinde olacaktır. Bu da
sürekli değişimi zorunlu kılar. Bu nedenle kuramlar ve
kurallar geçici, yapıtlar ise ortaya koyduğu yeniliklerle her
zaman kalıcıdır. Kuşkusuz kurama göre, kurallara göre
sanat yapılamaz, yapılmamalıdır. Zaten güçlü yapıtlar,
kendilerini bir "edebivat modeli" olarak sunar. Edebiyatta
başkalarına benzemek değil benzememek, kendi olmak
temel hedeftir. Bu bir yaratı coşkusudur. Yazı elbette
bireysel bir etkinliktir. Kendi yolunda ilerlemek, yeni
olmak pek çok yazarın ortak arzusudur. Yazar her durum-
da biçem ve içerikle kendi olmak ister. Ancak birikimi
bilme, öncüleri tanıma ve anlamlandırma da küçümsen.
memelidir.
35. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
A Eserlerin sınırlayıcı kalıplardan uzak olması gerektiği
ne
B) Yazarın ve eserin özgün olması gerektiğine
C)Yazarın, yaşadıklarını anlatarak yeni olamayacağına
D) Gelenekten yararlanmanın olağan olduğuna
E) Yazarın üslubunu geliştirme çabası içinde olması
gerektiğine
36. Bu parçaya göre sanat yapıtının kalıcı olmasının şartı
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yaşananları anlatması
B) Özgünlüğü yakalaması
C) İçerik zenginliğine sahip olması
DKuralların dışına çıkması
E) Bireysel konuları işlemesi
DE
S
C
ti
Ş
C
r
37
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
8 DENEME-10 35 ve 36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Her sanatçı, yaşadığı deneyimleri sanat katına yüksel tecek estetik, dil ve biçim arayışı içinde olacaktır. Bu da sürekli değişimi zorunlu kılar. Bu nedenle kuramlar ve kurallar geçici, yapıtlar ise ortaya koyduğu yeniliklerle her zaman kalıcıdır. Kuşkusuz kurama göre, kurallara göre sanat yapılamaz, yapılmamalıdır. Zaten güçlü yapıtlar, kendilerini bir "edebivat modeli" olarak sunar. Edebiyatta başkalarına benzemek değil benzememek, kendi olmak temel hedeftir. Bu bir yaratı coşkusudur. Yazı elbette bireysel bir etkinliktir. Kendi yolunda ilerlemek, yeni olmak pek çok yazarın ortak arzusudur. Yazar her durum- da biçem ve içerikle kendi olmak ister. Ancak birikimi bilme, öncüleri tanıma ve anlamlandırma da küçümsen. memelidir. 35. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A Eserlerin sınırlayıcı kalıplardan uzak olması gerektiği ne B) Yazarın ve eserin özgün olması gerektiğine C)Yazarın, yaşadıklarını anlatarak yeni olamayacağına D) Gelenekten yararlanmanın olağan olduğuna E) Yazarın üslubunu geliştirme çabası içinde olması gerektiğine 36. Bu parçaya göre sanat yapıtının kalıcı olmasının şartı aşağıdakilerden hangisidir? A) Yaşananları anlatması B) Özgünlüğü yakalaması C) İçerik zenginliğine sahip olması DKuralların dışına çıkması E) Bireysel konuları işlemesi DE S C ti Ş C r 37
PARAGRAF TES
Paragraf
1. Bu testte 25 soru vardır.
2.
2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe (Paragraf) Testi için ay
1.
●
BaMF4 genel formüllü üçlü florürlerin bir üyesi olan
BaMnF4 ilginç manyetik ve elektriksel özelliklere
sahip olduğu için son zamanlarda çok fazla
araştırma konusu olan bir malzemedir. BaMnF4
bileşiği, Tc-250 K'de yapısal faz geçişi sergiler.
Yapılan nötron çalışmaları sonucunda bu bileşiğin
kristal yapısının polar a ekseni boyunca uyumsuz
olduğu gözlemlenmiştir.
Geçmişte BaMnF4 bileşiğin fiziksel özellikleri
üzerine deneysel ve teorik bazı detaylı çalışmalar
gerçekleştirilmiştir. Ederer ve Spaldin, temel prensip
yöntemini kullanarak BaMnF4 multiferroik florürlerin
elektronik ve manyetik özelliklerindeki eğilimleri
tartışmışlardır. Posse ise x-ışını kırınımı ve Raman
spektroskopi yöntemlerini kullanarak farklı
basınçlarda BaMnF4 bileşiğin geçişlerini
incelemiştir.
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
A) Her iki parçada da BaMnF4 malzemesinin ne zaman
geliştirildiği açıklanmaktadır. X
B) BaMF4 genel formüllü üçlü florürler, her iki parçada
da sınıflandırılmaktadır. Y
I. parçada tanıtılan malzemenin kullanıldığı sektörler
II. parçada verilmiştir.
D)) Her iki parçada da aynı malzemenin yapısal
özellikleri ele alınmaktadır. V
E)
1. parçadaki yapısal uyumsuzluğun sebepleri II.
parçada izah edilmektedir.
210
MUYUNO ANAITUM IRA
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
PARAGRAF TES Paragraf 1. Bu testte 25 soru vardır. 2. 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe (Paragraf) Testi için ay 1. ● BaMF4 genel formüllü üçlü florürlerin bir üyesi olan BaMnF4 ilginç manyetik ve elektriksel özelliklere sahip olduğu için son zamanlarda çok fazla araştırma konusu olan bir malzemedir. BaMnF4 bileşiği, Tc-250 K'de yapısal faz geçişi sergiler. Yapılan nötron çalışmaları sonucunda bu bileşiğin kristal yapısının polar a ekseni boyunca uyumsuz olduğu gözlemlenmiştir. Geçmişte BaMnF4 bileşiğin fiziksel özellikleri üzerine deneysel ve teorik bazı detaylı çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Ederer ve Spaldin, temel prensip yöntemini kullanarak BaMnF4 multiferroik florürlerin elektronik ve manyetik özelliklerindeki eğilimleri tartışmışlardır. Posse ise x-ışını kırınımı ve Raman spektroskopi yöntemlerini kullanarak farklı basınçlarda BaMnF4 bileşiğin geçişlerini incelemiştir. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Her iki parçada da BaMnF4 malzemesinin ne zaman geliştirildiği açıklanmaktadır. X B) BaMF4 genel formüllü üçlü florürler, her iki parçada da sınıflandırılmaktadır. Y I. parçada tanıtılan malzemenin kullanıldığı sektörler II. parçada verilmiştir. D)) Her iki parçada da aynı malzemenin yapısal özellikleri ele alınmaktadır. V E) 1. parçadaki yapısal uyumsuzluğun sebepleri II. parçada izah edilmektedir. 210 MUYUNO ANAITUM IRA
r
=
TYT Deneme Sınavı - 2
5. (1) William Faulkner; geri dönüş, bilinç akışı ve sembo-
lik anlatım teknikleriyle kötülüğün, adaletsizliğin dün-
yasını öyküleştirmiştir. (II) Öykülerinde karakterler ko-
nuşmaya başlar ve anlatıcı hiç araya girmez, sadece
diyalogları aktarır. (III) Faulkner, bu diyaloglardan bir
atmosfer yaratarak konuyu, adını bile anmadan okura
hissettirir. (IV) O da çağdaşı Hemingway gibi anlatı-
mını diyaloglarla oluşturmakla birlikte, diyaloğu farklı
amaçlar için kullanmıştır. (V) Faulkner diyaloglarla her
şeyi örtmeye, gizlemeye çalışmış ama sonuçta zor
okunmasına karşın etkileyici, kalıcı bir öykü dünyası
yaratmayı başarmıştır.
William Faulkner'in anlatıldığı bu parçadaki numa-
ralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenler-
den hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede hikâyelerinin hem içeriği hem de üslûbu
hakkında bilgi verilmiştir..
B) II. cümlede anlatmaya bağlı bir anlatım yolunu ter-
cih ettiği belirtilmiştir.
C) III. cümlede konuyu, yarattığı ortam aracılığıyla
okuyucuya aktardığı dile getirilmiştir.
D) IV. cümlede Hemingway ile olan ortak özelliği ve
farklılığı gerekçelere dayandırılmıştır.
E) V. cümlede yazarla ilgili hem olumlu hem de olum-
suz değerlendirmeye yer verilmiştir.
6
Yazar açık, iğneleyici ve yalın bir söyleyiş kullanmış;
(C
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
r = TYT Deneme Sınavı - 2 5. (1) William Faulkner; geri dönüş, bilinç akışı ve sembo- lik anlatım teknikleriyle kötülüğün, adaletsizliğin dün- yasını öyküleştirmiştir. (II) Öykülerinde karakterler ko- nuşmaya başlar ve anlatıcı hiç araya girmez, sadece diyalogları aktarır. (III) Faulkner, bu diyaloglardan bir atmosfer yaratarak konuyu, adını bile anmadan okura hissettirir. (IV) O da çağdaşı Hemingway gibi anlatı- mını diyaloglarla oluşturmakla birlikte, diyaloğu farklı amaçlar için kullanmıştır. (V) Faulkner diyaloglarla her şeyi örtmeye, gizlemeye çalışmış ama sonuçta zor okunmasına karşın etkileyici, kalıcı bir öykü dünyası yaratmayı başarmıştır. William Faulkner'in anlatıldığı bu parçadaki numa- ralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenler- den hangisi yanlıştır? A) I. cümlede hikâyelerinin hem içeriği hem de üslûbu hakkında bilgi verilmiştir.. B) II. cümlede anlatmaya bağlı bir anlatım yolunu ter- cih ettiği belirtilmiştir. C) III. cümlede konuyu, yarattığı ortam aracılığıyla okuyucuya aktardığı dile getirilmiştir. D) IV. cümlede Hemingway ile olan ortak özelliği ve farklılığı gerekçelere dayandırılmıştır. E) V. cümlede yazarla ilgili hem olumlu hem de olum- suz değerlendirmeye yer verilmiştir. 6 Yazar açık, iğneleyici ve yalın bir söyleyiş kullanmış; (C
Turkce
34. Gazeteci:
(1)___
Yazar:
-Ben öykülerimi hep insandan aldığımı insana vere-
rek, toplumdan aldığımı topluma vererek yazıyorum, diye
düşündüğüm için tam bir örtüşme hâlinde görüyorum.
Yaşadıklarımı, hissettiklerimi içtenlikle anlattığımı zannedi-
yorum. Zaten ödül aldığımda yaptığım konuşmalardan bi-
rinde bunu da söylemiştim; yaşadıklarım yazdıklarımdır...
Gazeteci:
(11)___
Yazar:
-O olayı kurgulamaktadır edebiyatın sınırı. Yani bir grevi an-
latıyorsanız, grevi nereden nasıl anlatacağınıza bağlı, kur-
gulamasına bağlı. Grevi düpedüz direkt olarak anlatırsanız,
gazeteci olursunuz. Bir gazete röportajcısı olursunuz. Ama
dediğim gibi kurgulayarak anlatırsanız, o zaman edebiya-
tını bulursunuz.
Bu diyalogda boş bırakılan yere aşağıdakilerden han-
gisi sırasıyla getirilmelidir?
A) (1) Edebiyat hayatla örtüşmeli mi?
(II) Size göre edebiyat nedir?
B) (1) Öyküleriniz hayatın içinden mi geliyor?
(II) Edebiyatın bir sınırı olmalı mı?
C) (1) Hayatınız ve öykünüz birbiriyle örtüşüyor, mu?
(II) Toplumsal bir gerçeklik ne zaman edebiyat olur?
D) () İçten bir anlatımın sırrı nedir?
(II) Sanatçı ile gazeteci arasındaki fark nedir?
E) (1) Yazar yaşamdan ne kadar etkilenmeli?
(II) Bir gerçek nasıl edebiyata dönüşür?
C
MUBA YAYINLARI
JUBA YAYINLARI
35.
36.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Turkce 34. Gazeteci: (1)___ Yazar: -Ben öykülerimi hep insandan aldığımı insana vere- rek, toplumdan aldığımı topluma vererek yazıyorum, diye düşündüğüm için tam bir örtüşme hâlinde görüyorum. Yaşadıklarımı, hissettiklerimi içtenlikle anlattığımı zannedi- yorum. Zaten ödül aldığımda yaptığım konuşmalardan bi- rinde bunu da söylemiştim; yaşadıklarım yazdıklarımdır... Gazeteci: (11)___ Yazar: -O olayı kurgulamaktadır edebiyatın sınırı. Yani bir grevi an- latıyorsanız, grevi nereden nasıl anlatacağınıza bağlı, kur- gulamasına bağlı. Grevi düpedüz direkt olarak anlatırsanız, gazeteci olursunuz. Bir gazete röportajcısı olursunuz. Ama dediğim gibi kurgulayarak anlatırsanız, o zaman edebiya- tını bulursunuz. Bu diyalogda boş bırakılan yere aşağıdakilerden han- gisi sırasıyla getirilmelidir? A) (1) Edebiyat hayatla örtüşmeli mi? (II) Size göre edebiyat nedir? B) (1) Öyküleriniz hayatın içinden mi geliyor? (II) Edebiyatın bir sınırı olmalı mı? C) (1) Hayatınız ve öykünüz birbiriyle örtüşüyor, mu? (II) Toplumsal bir gerçeklik ne zaman edebiyat olur? D) () İçten bir anlatımın sırrı nedir? (II) Sanatçı ile gazeteci arasındaki fark nedir? E) (1) Yazar yaşamdan ne kadar etkilenmeli? (II) Bir gerçek nasıl edebiyata dönüşür? C MUBA YAYINLARI JUBA YAYINLARI 35. 36.
10. Devasa çölleri, farklı iklimi, sıcak bakışlı insanları, irili ufaklı
adaları, upuzun plajları ve keşfedilmeyi bekleyen arkeolojik
bölgeleriyle Güney Amerika, dünyanın ilgisini çekmeyi ba-
şarıyor. Güney Amerika veya bir diğer adıyla Latin Ameri-
ka, keşfedilecek güzellikler ile dolu bir kita.Her yıl binlerce
turist, bu mutluluk verici tropik kitayı ziyaret ederek birbirin-
den keyifli zamanlar geçiriyor. Kıta, yer şekilleri bakımın-
dan büyük bir çeşitliliğe sahip. Genel olarak iliman, tropikal
iklimin hâkim olduğu Latin Amerika'da bitki örtüsü de çeşit-
lilik gösteriyor.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisinin örneği yoktur?
A) Duyular arası aktarım
(
B) Deyim
C) Mecazımürsel
D) İkileme V
E Dolaylama V
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
10. Devasa çölleri, farklı iklimi, sıcak bakışlı insanları, irili ufaklı adaları, upuzun plajları ve keşfedilmeyi bekleyen arkeolojik bölgeleriyle Güney Amerika, dünyanın ilgisini çekmeyi ba- şarıyor. Güney Amerika veya bir diğer adıyla Latin Ameri- ka, keşfedilecek güzellikler ile dolu bir kita.Her yıl binlerce turist, bu mutluluk verici tropik kitayı ziyaret ederek birbirin- den keyifli zamanlar geçiriyor. Kıta, yer şekilleri bakımın- dan büyük bir çeşitliliğe sahip. Genel olarak iliman, tropikal iklimin hâkim olduğu Latin Amerika'da bitki örtüsü de çeşit- lilik gösteriyor. Bu parçada aşağıdakilerden hangisinin örneği yoktur? A) Duyular arası aktarım ( B) Deyim C) Mecazımürsel D) İkileme V E Dolaylama V
29. Pek çok kavramı toparlarken dağıtıyoruz ister istemez.
Ama aşk konusunda bu tür tanımlara kalkışınca işler
daha bir sarpa sarıyor. Öyle ki "günümüzde aşk"
deyince gülmek geliyor içimizden. Neden? Galiba
yıllar yılı "tek tip" bir aşk düşündüğümüzden. Aşkın
mekânını, zamanını, onu yaşayanların sınıfsal
özelliklerini hesaba katmadan "aşk"ı yücelttiğimizden.
Eski Yunan'da aşk, Orta Çağ'da aşk, Haliç Kıyısı'nda
aşk, Boğaz mehtabında aşk, kotrada aşk, grevde aşk...
Bu ilişkiler aynı aşkta birleştirilebilir mi? İlişkiyi
yaşayanların beklentileri de aşkı biçimlendirmez mi?
Bu parçanın yazarının aşağıdakilerden hangisini
söylemesi beklenemez?
A) Aşk, bireysel ve toplumsal yaşanmışlıklardan
soyutlanamaz bir olgudur.
B) Modern insan aşka yönelik tek tip bir bakış açısına
sahiptir.
C) Her dönem ve mekân kendine özgü, bağımsız bir
aşk algısı yaratır.
D) Aşkı sürdürülebilir kılmanın yolu, onu idealize
etmekten geçer.
E) Aşk, tek bir değişkene indirgenerek tanımlanabilecek
bir kavram değildir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
29. Pek çok kavramı toparlarken dağıtıyoruz ister istemez. Ama aşk konusunda bu tür tanımlara kalkışınca işler daha bir sarpa sarıyor. Öyle ki "günümüzde aşk" deyince gülmek geliyor içimizden. Neden? Galiba yıllar yılı "tek tip" bir aşk düşündüğümüzden. Aşkın mekânını, zamanını, onu yaşayanların sınıfsal özelliklerini hesaba katmadan "aşk"ı yücelttiğimizden. Eski Yunan'da aşk, Orta Çağ'da aşk, Haliç Kıyısı'nda aşk, Boğaz mehtabında aşk, kotrada aşk, grevde aşk... Bu ilişkiler aynı aşkta birleştirilebilir mi? İlişkiyi yaşayanların beklentileri de aşkı biçimlendirmez mi? Bu parçanın yazarının aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklenemez? A) Aşk, bireysel ve toplumsal yaşanmışlıklardan soyutlanamaz bir olgudur. B) Modern insan aşka yönelik tek tip bir bakış açısına sahiptir. C) Her dönem ve mekân kendine özgü, bağımsız bir aşk algısı yaratır. D) Aşkı sürdürülebilir kılmanın yolu, onu idealize etmekten geçer. E) Aşk, tek bir değişkene indirgenerek tanımlanabilecek bir kavram değildir.
2. (1) Her zaman yalnız oldum. (II) içimde
giderilmez bir yalnızlık taşıdım. (III) Yalnızlık
tutkumu içsel bir derinlik ve ayrıcalık gibi
yaşadım, korumaya çalıştım. (IV) Dengemi sık
sık bozan da dengede kalmamı sağlayan da
buydu. (V) Yanımda beni seven, beğenen ve
benim de sevdiğim biri olmadığında yerle bir
olmaya yazgılı bir dengeydi yani.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin
hangisinden önce "Bıçak sırtında bir dengeydi
bu" cümlesi getirilirse paragrafın anlam
akışı bozulmaz?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
2. (1) Her zaman yalnız oldum. (II) içimde giderilmez bir yalnızlık taşıdım. (III) Yalnızlık tutkumu içsel bir derinlik ve ayrıcalık gibi yaşadım, korumaya çalıştım. (IV) Dengemi sık sık bozan da dengede kalmamı sağlayan da buydu. (V) Yanımda beni seven, beğenen ve benim de sevdiğim biri olmadığında yerle bir olmaya yazgılı bir dengeydi yani. Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden önce "Bıçak sırtında bir dengeydi bu" cümlesi getirilirse paragrafın anlam akışı bozulmaz? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.